JEOLOJİ İNM 104 Jeoloji (3+0) Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dersin Koordinatörü Doç. Dr. Ertan BOL Geoteknik Ana Bilim Dalı Dersi Verenler Yrd.Doç.Dr. Şefik RAMAZANOĞLU (A) Jeofizik Mühendisliği Bölümü M1 Binası 3. Kat, Oda 1321, [email protected] Prof. Dr. Murat UTKUCU (B) Jeofizik Mühendisliği Bölümü M1 Binası 3. Kat, Oda 1307, [email protected] DERS DEĞERLENDİRME Çalışmaların Başarıya Etkisi Yıl İçi Çalışma % 60 Yıl Sonu Sınavı % 40 Yıl İçi Çalışma Yıl İçi Çalışmanın Başarıya Etkisi Adet Oran Ara Sınav 1 50 Kısa Sınav 2 (2x20) 40 Ödev 1 10 Toplam 4 100 % 60 Yıl Sonu Sınavı % 40 NOTLAR • Geçme notu: Başarı alt sınırı 50’ dir • Ders Çarşamba günleri – I. Öğretim (A) =08:00-11:00 arasında 4207 nolu sınıfta (B) =08:00-11:00 arasında 4208 nolu sınıfta yapılacaktır, – II. Öğretim (A) =17:00-20:00 arasında 3011 nolu sınıfta (B) =17:00-20:00 arasında 3004 nolu sınıfta yapılacaktır, • Ders notları SABİS’ e yüklenecektir, • Derse geç kalan sınıfa girmek için ara verilmesini bekler, • Ödevler belirlenen gün ve saatte teslim edilecektir, gecikmiş ödev alınmayacaktır, • Kısa sınavlar 14 hafta içinde herhangi bir günde yapılacaktır, DUYURULAR • İnş. Müh. İlan Panosu, • M 3 Blok İlan Panosu, Dersin Amacı Yer bilimlerinin temel kavramlarını inşaat mühendisliği temel perspektifinde aktarmak Dersin Öğrenme Çıktıları 1) Uygulama projelerinin çoğunda direkt olarak yeryüzüne müdahalede bulunan inşaat mühendisinin yer bilimleriyle ilgili temel kavramları öğrenmesi 2) Yer bilimleriyle ilgili temel kavramları inşaat mühendislik projelerinde uygulanabilirliğini tartışarak kazandırmak 3) Magmatik, Metamorfik ve Tortul Kültelerin oluşumunu ve özelliklerini kavramak 4) Yapı yeri seçiminde minerolojik, litolojik, mühendislik jeolojisi ve tektonik bakımdan dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında genel bilgi sahibi olmak 5) Jeolojik haritalar ve kesitler hakkında bilgi sahibi olmak 6) Uygulama projelerinde karşısına çıkabilecek olan heyelan riskleri ve giderilmeleri hakkında genel bilgi sahibi olmak 7) İnşaat mühendisinin çalışma imkanı bulduğu Tünel, Baraj, Rezervuar ve yer altı yapıları gibi alanlarda karşılaşabileceği jeolojik problemler hakkında genel bilgi sahibi olmak DERSİN İÇERİĞİ • • • • • • • • GİRİŞ – jeolojinin tanımı – alt disiplinleri – yerkabuğunun oluşumu, yerkürenin yapısı, bileşimi – inşaat jeolojisinin tanımı ve kolları YERKABUĞUNU OLUŞTURAN MİNERALLER – mineral ve kültenin tanımı – mineralleri tanımada kullanılan önemli özellikleri – fiziksel özellikler – kimyasal özellikler – fizyolojik özellikler MAĞMATİK KÜLTELER TORTUL KÜLTELER METAMORFİK KÜLTELER KÜLTELERİN YAPISI – birincil yapılar – ikincil yapılar EVREN ve GÜNEŞ SİSTEMİ – Evren ve Evren’i oluşturan birimler – Güneş ve Güneş lekeleri – Güneş Sistemi YERKÜRE – Atmosfer – Yerküre’nin yapısı ve katmanları DERSİN İÇERİĞİ • • • • • • • • JEOMANYETİZMA – Yer manyetik alanı ve özellikleri – Yer manyetik alanının zamana bağlı değişimleri LEVHA TEKTONİĞİ – Kıta Sürüklenme Hipotezi – Deniz Dibi Yayılımı – Levhalar ve levha sınırlarının tür ve özellikleri DEPREMLER – Deprem ve deprem dalgaları – Depremlerde magnitüd, şiddet ve enerji JEOFİZİK ARAMA YÖNTEMLERİ – Sismik kırılma yöntemiyle zemin etüdü – Elektrik özdirenç yöntemiyle sığ etüdler – GPR Radar yöntemiyle HARİTALAR VE KESİT ÇIKARIMI – Topoğrafik haritalar – jeolojik haritalar KİTLE HAREKETLERİ VE ŞEVLERİN DURAYLILIĞI TAŞOCAKLARI VE YAPI TAŞLARI ÖZEL KONULAR – baraj ve reservuar jeolojisi – yeraltısuyu jeolojisi – tünel jeolojisi ve yer altı yapıları Hafta JEOLOJİ DERSİ (İNM212) HAFTALIK DERS PLANI Der Tarih Konu (A Grubu) Konu (B Grubu) s 1 1 GİRİŞ-YERKABUĞUNU MİNERALLER OLUŞTURAN 2 2 MAĞMATİK ve TORTUL KÜLTELER YERKÜRE-JEOMANYETİZMA 3 3 METAMORFİK KÜLTELER LEVHA TEKTONİĞİ-DEPREMLER 4 4 KÜLTELERİN YAPISI JEOFİZİK ARAMA YÖNTEMLERİ 5 5 EVREN ve GÜNEŞ SİSTEMİ YERKABUĞUNU MİNERALLER 6 6 YERKÜRE-JEOMANYETİZMA MAĞMATİK ve TORTUL KÜLTELER 7 7 LEVHA TEKTONİĞİ-DEPREMLER METAMORFİK KÜLTELER 8 8 JEOFİZİK ARAMA YÖNTEMLERİ KÜLTELERİN YAPISI 9 9 Yıl İçi Sınavları Yıl İçi Sınavları 10 10 HARİTALAR VE KESİT ÇIKARIMI-1 HARİTALAR VE KESİT ÇIKARIMI-1 11 11 HARİTALAR VE KESİT ÇIKARIMI-2 HARİTALAR VE KESİT ÇIKARIMI-2 12 12 KİTLE HAREKETLERİ DURAYLILIĞI KİTLE HAREKETLERİ VE ŞEVLERİN DURAYLILIĞI 13 13 TAŞOCAKLARI VE YAPI TAŞLARI TAŞOCAKLARI VE YAPI TAŞLARI 14 14 ÖZEL KONULAR-Barajlar, Tüneller, Yeraltısuyu ÖZEL KONULAR-Barajlar, Yeraltısuyu VE ŞEVLERİN GİRİŞ-EVREN ve GÜNEŞ SİSTEMİ OLUŞTURAN Tüneller, KAYNAKLAR • • • • • Yüzer, E., Vardar, M., Erdoğan, M., Eriş, İ., Eyüboğlu, R., Özgül, A., Mahmutoğlu, Y., Bayraktar, H. ve Yalçın, T. İnşaat, Şehircilik, Çevre JEOLOJİSİ, Yurt Madenciliği Geliştirme Vakfı, Mart 1991, İstanbul. Ketin, İ. GENEL JEOLOJİ, Cilt 1, Yerbilimlerine Giriş, İ.T.Ü. Matbaası, 1977, Gümüşsuyu, İstanbul. Güleç, K. MÜHENDİSLİKTE JEOLOJİ, Matbaa Teknisyenleri Basımevi, 1980, İstanbul. Tarhan, F. MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ PRENSİPLERİ, K.T.Ü. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, 1989, Trabzon. Erguvanlı, K. MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ, Seç Yayın Dağıtım, 1994, İstanbul. Geoteknik Ana Bilim Dalı Geoteknik: Zemin/kaya mekaniği ve temel mühendisliğini içeren kapsamlı bir bilim dalı. Görünürde iyi olan zeminin bir yük atında sıkışabilecek kil, kumlu zemin veya diğer çeşit zemini üzerlemediğinden emin olmak amacıyla değişik katmanları bulmak için çok sayıda deneme kuyusu aç. Deneme kuyularının açılmadığı durumlarda altı veya sekiz ft (1.8-2.5 m) uzunluğundaki kereste doğraması ile toprağa vur; eğer ses kuru hafif ve zemin direnç gösteriyorsa toprak sağlamdır fakat, ağır ses ve zayıf direnç ise işe yaramaz temeli ifade eder. Bir Fransız mühendisi olan Bullet’ in 1691 yılında yazdığı pratik tasarım ve inşaat rehberi anlamına gelen L’Architecture Pratique’ den alınmıştır (Heyman, 1972’ den) Geoteknik Mühendisliği Çalışma Alanları Doğal yamaç ve yarmada duraylılığın kontrolu Barajlarda ve atık depolarında duraylılık ve baraj temelinin kontrolü, sızdırmazlık Yapıdan gelen yüklerin üzerine oturduğu zemin tarafından karşılanıp karşılanamayacağı Açık veya kapalı olarak yapılan kazılarda duraylılık ve gerilme problemlerinin önceden tahmini Ulaşım veya bir yapının temelini oluşturan dolgunun özellikleri Denizde oluşturulacak petrol kulesinin oturacağı deniz tabanının özellikleri Yanal yüke maruz dayanma duvarı ve palplanşlarda duraylılık ve deformasyon 1. GİRİŞ • Jeolojinin Tanımı: Yerbilim anlamına gelen Jeoloji, yunanca “Geo:yer” ve “Logos:bilim” sözlerinden alınmıştır. Dilimize Fransızcadaki okunuş şekli ile geçmiştir. Jeoloji, geniş anlamda yerküresinin güneş sistemi içindeki konumundan, fiziksel özelliği ve kimyasal bileşiminden, iç ve dış kuvvetler etkisi ile uğradığı değişikliklerden söz eder. Jeoloji, dar anlamda bütün yeryuvarının değil, özellikle ortalama kalınlığı 35 km olan yerkabuğundan söz eder. Yeryuvarının bilimsel olarak incelenmesi ve araştırılması dar anlamda jeoloji, geniş anlamda jeoloji bilimleri veya yerbilimleri olarak bilinmelidir. JEOLOJİNİN ALT DİSİPLİNLERİ Jeolojinin kapsadığı geniş ve çeşitli konular bulunmaktadır. Bunlar; – Genel Jeoloji – Mineroloji, Petrografi ve Maden yatakları – Yapısal Jeoloji ve Tektonik – Tarihsel jeoloji ve Stratigrafi – Paleontoloji – Uygulamalı Jeoloji • Ekonomik Jeoloji • Mühendislik Jeolojisi 1. GENEL JEOLOJİ • • • İç ve dış kuvvetlerin etkisi ile yerkabuğunda ve yeryüzünde görülen olayları ve bunları oluşturan nedenleri konu alan geniş bir daldır. Yeryüzü; rüzgar,yağmur, akarsu, dalga buzul, hayvan ve bitkilerin etkileri ile 4.6 milyar yıldır değişmektedir. Bu değişmede denizler kara, karalar ise deniz olur, denizler düzleşir, düzlükler yükselir, eski kütleler başkalaşıma (metamorfizma) uğrar ve yeni tip taşlar oluşur. 2. MİNEROLOJİPETROGRAFİ • Jeolojinin bu alt dalı yerkabuğunu meydana getiren çeşitli külte ve minerallerin oluşlarından, sınıflandırılmalarından, taşlaşmalarından ve her türlü özelliğinden söz etmektedir. 3. YAPISAL JEOLOJİ VE TEKTONİK Yerkabuğunun hareketlerinden, deformasyonlarından, mimari yapısından, kültelerin geometrisinden, birincil ve ikincil yapılarından, şekil değiştirmelerinden söz eder. 4. TARİHSEL JEOLOJİ VE STRATİGRAFİ Tortul kütleleri, oluş zamanlarını dikkate alarak sistematik bir şekilde inceleyen alt daldır. Doğal durumda ilk halleri değişmemiş tabakalarla, çeşitli nedenlerle oluş sıraları değişmiş tabakaları, oluştukları sıraya koyarak inceleyen bir bilim dalıdır. 5. PALEONTOLOJİ • Eski jeolojik devirlerde yaşamış hayvan ve bitkilerin hayat ve gelişimlerini ve tortul kütleler içinde yayılışını inceleyen bir alt daldır. 6. UYGULAMALI JEOLOJİ • Jeolojik bilgi ve verilerin çeşitli mühendislik işlerinde uygulamasıdır. – A. Ekonomik Jeoloji • a) Maden Jeolojisi • b) Petrol Jeolojisi • c) Kömür ve Tuz Jeolojisi – B. Mühendislik Jeolojisi • • • • • a) İnşaat Jeolojisi (Baraj, Tünel, Temel, Heyelan) b) Doğal Malzeme Jeolojisi c) Kent ve Çevre Jeolojisi d) Kaya Mekaniği e) Yer altı Suları Jeolojik Zaman Çizelgesi Dünyanın Yaşı 4.67 milyar yıl olarak tahmin ediliyor Kuvaterner: Son 3 milyon yıl. Kuvaterner’in son 10000 yılı Holosen, ondan öncesi de Pleyistosen olarak adlandırılır. Toprakların çoğu Kuvaterner’de oluşmuştur. Pliyosen 4.5 milyon yıldan yaşlı zeminleri içerir ki bu yerlerTürkiye’nin genellikle iyi temel zeminini oluşturmaktadır. Jeolojik Zaman Ölçeği JEOLOJİK ZAMAN ÇİZELGESİ İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER • YER TARİHİ, PALEOZOYİK-MESOZOYİK-SENOZOYİK OLARAK 3 ZAMANA AYRILMIŞTIR. • HER BİR DEVİR VE ALT BÖLÜMLER (DEVRE, ÇAĞ, KAT) FARKLI RENKLERLE TEMSİL EDİLİR VE JEOLOJİ HARİTALARINDA BU STANDART RENKLER KULLANILIR. • İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ İÇİN KUVATERNER DEVRİ ÖZEL BİR ÖNEME SAHİPTİR. BU DEVRİN SİMGESİ Q, VE RENGİ GRİDİR. KAZI KLASLARI (Kazılabilirlik Sınıfları) • Zeminler kazı güçlüğü bakımından dört kısma ayrılır. Bunlar toprak zeminler, küskülük zeminler, kaya zeminler ve balçık zeminlerdir. • 1. Toprak zeminler • Yumuşak toprak: Bel küreği ve kürekle kazılabilen gevşek toprak, bitkisel toprak, gevşek kum ve benzeri zeminlerdir. • Sert toprak: Kazmanın yassı ve ara sıra sivri ucu ile kazılan kumlu kil, gevşek kil, killi kum, çakıllı zeminlerdir. devam • 2. Küskülük zeminler • Yumuşak küskülük: Kazmanın sivri ucu ve ara sıra küskü, kama veya tokmak ile kazılan sert kil, yumuşak marn, parçalanıp el ile atılabilen 0.100 m³'e kadar büyüklükteki her cins blok, kazı güçlüğü benzerliğinden dolayı çamur ve benzeri zeminlerdir. • Sert küskülük: Kazmanın sivri ucu, küskü, kama, tokmak ve kırıcı tabanca ile kazılan çatlamış kaya, şist, taşlanmış marn, taşlaşmış kil 0.1000.400 m³ büyüklükte, parçalanıp el ile atılabilen her cins blok ve benzeri zeminlerdir. devam • 3. Kaya zeminler • Yumuşak kaya: Küskü, kırıcı tabanca veya patlayıcı madde kullanılarak kazılan tabaklaşmış kalker, marnlı kalker, şist, gre, gevşek konglomera, alçı taşı volkanik tüfler (bazalt tüfleri hariç) 0.400 m³’den büyük aynı cins bloklar ve benzeri zeminlerdir. • Sert kaya: Patlayıcı madde kullanılarak atılan, kırıcı tabanca ile parçalanıp sökülen kalın tabaka ve kitle halinde sert gre, kesif kalker, andezit, trakit, betonlaşmış konglomera, bazalt tüfleri, mermer, 0.400 m³ den büyük aynı cins bloklar ve benzeri zeminlerdir. devam • Çok sert kaya: Fazla miktarda patlayıcı madde kullanarak atılan, kırıcı tabanca ile parçalanıp sökülen bazalt, porfir, kuvarst 0.400 m³ den büyük aynı cins bloklar ve benzer zeminlerdir. • 4. Batak ve balçık zeminler • Su muhtevası yüksek olan ve bu suyu kolay bırakmayan, yapışkan nitelikteki zeminlerdir. NOT: BU DERS KAPSAMINDA KAZI KLASI SAYISININ 4 OLDUĞUNUN BİLİNMESİ YETERLİDİR • 2011 yılı kazı birim fiyatları • Toprak kazısı 3,58 TL/m3 (projelendirme bu fiyata göre yapılmış) • Sert kayada serbest kazı 24,29 TL/m3 • Sert kayada dar-derin kazı 31,10 TL/m3 • FARK 177.841,04 TL olmuştur. JEOFİZİK Jeofizik katı yerin, okyanusların ve atmosferin fiziğini inceleyen bilim dalıdır. Bir başka ifadeyle jeofizik, fiziğin ilkelerinin Yerküre’nin incelenmesine uygulanması demektir. Tarihi mıknatıstan pusula yapılmasına kadar uzanan jeofizik biliminin esas şekillendiği yıllar 1900’lerin başında sanayi devriminin başlaması, petrol olayı, ve İkinci Dünya savaşı yılları olmuştur. Kayaçların oluşumunu ve yapısını ele alan kardeş bilim “Jeoloji”nin yanı sıra temel bilimleri oluşturan matematik, fizik ve kimya ile çok sıkı bir ilişkisi vardır. 16.02.2016 Murat UTKUCU 34 Günümüzde jeofiziğin inceleme alanına giren belli başlı konular: 1. Sismoloji (Depremlerin ve yer içinde yayılan elastik dalgaların incelenmesi), 2. Yerküre’nin manyetizması (jeomagnetizm), 3. Yerküre’nin termal (ısısal) özellikleri (jeotermik), 4. Jeodezi ve uzaktan algılama, 5. Gravite (yer çekimi ve özellikleri), 6. Yerküre’nin elektrik ve elektromanyetik özellikleri, 7. Yerküre’nin, denizlerin ve atmosferin radyoaktivitesi, kozmik ışıklar, 8. Atmosferik elektiriksellik, 9. Meteoroloji 10. Uzay ve evren; diğer gezegenlerin veya yıldızların atmosferlerinin, manyetosferlerinin, iç yapılarının ve yüzey yapılarının incelenmesi, 16.02.2016 Murat UTKUCU 35 2. EVREN ve GÜNEŞ SİSTEMİ 2.1. Evren Boyutları kesin olarak bilinmeyen, uzaklıkların ışık yılları ile ölçüldüğü (1 ışık yılı-IY ≈10^13 km), var olduğu düşünülen maddenin ve enerjinin tümünü içeren fiziksel sistem “evren” olarak adlandırılmaktadır. Evrenin bir ucundan diğerine 93 milyar IY kadar olduğu tahmin edilmektedir. Evrenin uzaklık boyutları zaman boyutu ile karışmaktadır. Gökadalar bizden ne kadar uzak olursa olsun hızları bizden uzaklaşacak yönde ve daha büyüktür. Astronomik gözlemler evrenin yaşının 13.7±0.2 milyar yıl olduğuna işaret etmektedir. 16.02.2016 Murat UTKUCU 36 Big Bang • Rooted in the Laws of Physics. • Started as a rapid cascade of events. – Protons and neutrons formed within 1 second. – Hydrogen atoms formed within 3 minutes. – Hydrogen fused to form new light elements (He, Be, Li, B) via big bang nucleosynthesis. – The Universe continued to… • Expand. • Cool. • Decrease in density. The Modern Universe Earth: Portrait of a Planet, 3rd edition, by Stephen Marshak Chapter 1: Cosmology and the Birth of Earth Evreni oluşturan birimler: 1. Gökadalar (galaxy) 2. Gaz-toz bulutları (nebula) 3. Yıldızlar 4. Gezegenler 5. Uydular 6. Kuyruklu Yıldızlar 7. Göktaşları olarak sınıflandırılabilir. Gökadalar Gökadalar 10^9-10^11 yıldız ve bir o kadar gaz-toz bulutu içerirler. Sarmal (spiral), eliptik ve düzensiz olmak üzere üç türde gözlenirler. Günümüzde gözlenen hepsinin de dönmekte oldukları ve belli bir merkezden uzaklaşacak biçimde hareket ettikleridir. Güneş sistemimiz Samanyolu gökadasının içinde yer almaktadır. 16.02.2016 Murat UTKUCU 39 Şekil 2.1. Andromeda gök adası. 16.02.2016 Murat UTKUCU 40 Gaz-toz bulutları Termo-nükleer kaynaklı ışınım enerjisi ile kendi kendine ışık saçan, büyük, genellikle gaz kütlesi biçiminde gök cisimleridir. Astrofizikçiler, yıldızların gaz-toz bulutlarından oluştuğunda hem fikirdirler. Yıldızlar Yıdızların, gaz-toz bulutlarının kütlelerinin, çekim etkisiyle çok uzun zaman dilimi boyunca toplanması sonucu oluştuğu öne sürülmektedir. Yıldızlar, tek, çift ve kümeler biçiminde bulunur. Yıldızların hemen hemen hepsinde en bol bulunan element “H” olup ondan sonra “He” gelir. 16.02.2016 Murat UTKUCU 41 16.02.2016 Murat UTKUCU 42 Yüzeyi en sıcak olanlarda sıcaklık 25.000 K en soğuk olanlarda ise 3500 K’den biraz daha azdır. Yıldızların pek çoğunun 1-12 gezegeni onların da birkaç uydusu vardır. Sadece atom çekirdeklerinden oluşan hacmi küçük, yoğunluğu yüksek bir çok yıldız vardır. Bunlar ışığı çekip yuttuklarından kara delikler olarak adlandırılırlar. Güneş sistemimize en yakın yıldız 4.25 IY uzaklıktaki Proxima Centauri’dir. 16.02.2016 Murat UTKUCU 43 Gezegenler Bir yıldızın etrafında dolanan ve kendisi yıldız olmayan doğal gök cisimlerine gezegen (planet) adı verilir. Dar anlamıyla, Güneş Sistemi içinde, Güneş’in doğrudan uydusu olan ve IAU tarafından bu tanıma uygun bulunmuş 8 gök cismini belirlemede kullanılır. IAU’nun 24 Ağustos 2006 tarihindeki toplantısında “Cüce gezegen (dwarf planet)” ismiyle yeni bir gökcismi sınıfı tanımlanmıştır. Bu tanım, şu an yalnızca Güneş sistemi için geçerlidir. 16.02.2016 Murat UTKUCU 44 Bir gezegen 1. Sabit bir şekle sahip olmasına engel olabilecek güçleri alt edebilecek yeterlilikte bir kütle çekimine sahip sahiptir. 2. Yörüngesinin çevresindeki civarı temizlemiş olmalıdır. 3. Bir gezegenin veya başka bir yıldız harici cismin uydusu durumunda bulunmamalıdır. Gezegen tanımını cüce gezegen tanımından ayıran nokta, cüce gezegenlerin yörüngesinin civarını temizlememiş olmasıdır. 16.02.2016 Murat UTKUCU 45 Plüton, yeni kabul edilen "Güneş’in etrafında dönen, yuvarlak şekil alacak kadar kütle çekime sahip, yörüngesinde kendi bağımsız ekosistemini sürdürebilen göktaşları gezegendir" şeklindeki gezegen tanımına uymadığı için IAU, 24 Ağustos 2006 tarihinde Prag'da yaptığı toplantıda Plüton'u gezegen sınıfından çıkarak “Cüce Gezegen" sınıfına koymuştur. Çünkü: Kuiper kuşağının varlığı, Plüton’un temizlememiş olduğunu göstermektedir. yörüngesinin civarını Plüton'un yörüngesi Neptün’ün yörünge düzlemi ile kesişmektedir. Kuiper kuşağı Neptün gezegeninin yörüngesi ile Plüton gezegeninden daha uzakta kalan gezegenimsilerin var olduğu bilinen alandır. Edgeworth-Kuiper Kuşağı adıyla da anılmaktadır. Hawaii'deki gökbilimciler 1992 yılında bu bölgede sayıları 1000'i bulan buzlu cisimlerin ilkini keşfetmişlerdir. Bu cisimlerin bir bölümü çok yığışık olup, çapları da yüzlerce kilometreyi bulabilmektedir 16.02.2016 Murat UTKUCU 46 Kuyruklu Yıldızlar Donmuş gaz ve toz karışımından oluşan, düzensiz şekilli ve yüksek derecede eliptik yörüngelere sahip gök cisimleridir. Yörüngelerinin eliptikliği fazladır. Güneş etrafındaki yörünge periyotları 3 yıl ile milyonlarca yıl arasında değişmesine rağmen %70’inin dönme peryodu 100 yıldan azdır. Çekirdek, baş ve kuyruk olmak üzere üç ana bölümden oluşurlar. Çekirdek (Nucleus): Gaz ve buzumsu materyal içine gömülmüş kaya veya kay parçalarından oluşur. Çapının 1-10 km arasında değiştiğine inanılır. 16.02.2016 Murat UTKUCU 47 Baş (Coma): Çekirdeğin etrafını çevreleyen gaz bulutudur. Bazı kuyruklu yıldızlarda baş kısmı da 3 milyon km çapında bir H gazı bulutu ile çevrilmiştir. Kuyruk (Tail): Güneşe yaklaştığında çekirdek veya baş kısmında eriyen buzumsu materyallerin buharlaşması ve güneş ışığında yansıması sonucu kuyrukları görülür hale gelir. • Güneş rüzgarları kuyruğun Güneş’den uzaklaşacak şekilde yönlenmesine neden olur. • 1843 yılında Büyük Kuyruklu Yıldız’ın kuyruğunun Güneş’e en yakın anında 475 milyon km’ye kadar ulaştığı tahmin edilmektedir. 16.02.2016 Murat UTKUCU 48 16.02.2016 Murat UTKUCU 49 Göktaşları (Meteorlar) Güneş’in etrafında dönen veya gezegenler arası uzayda gezinen, kimi zaman Yer atmosferine giren ve hatta yeryüzüne ulaşıp çarpan ve astroid veya kuyruklu yıldız olamayacak kadar küçük cisimlere Meteoroid adı verilir. Tamamen buharlaşmadan yeryüzüne ulaşanlara Meteorite adı verilir. Meteorite 16.02.2016 Murat UTKUCU 50 Güneş Parlaklık ve büyüklük bakımından G2 türü bir yıldızdır. Galaksimizdeki sayısı 100 milyardan fazla olan yıldızdan biridir. Güneş’in çapı yaklaşık 10^9 yerküre çapına (1390000 km), hacmi 1.3 milyon yer hacmine ve kütlesi 333440 yer kütlesine eşittir. Yoğunluğu 1.410 kg/m3 Güneş sistemimizdeki toplam kütlesinin %99.8’ini oluşturur. Geri kalanın da çoğu da Jupiter’e aittir. 16.02.2016 Murat UTKUCU 51 Güneş, parlaklık ve büyüklük bakımından G2 türü bir yıldızdır. Kimyasal bileşim: Hidrojen 92.1% Helyum 7.8% Doğal elementler: 0.1% 16.02.2016 Murat UTKUCU 52 • Güneş ve gezegenlerinin boyutlarının ölçekli karşılaştırılması. 16.02.2016 Murat UTKUCU 53 Yüzeyindeki sıcaklık 6000 K’dir. İç bölgelerinde sıcaklık daha yüksektir ve her madde gaz ya da iyon halindedir. Çekirdeğinde sıcaklık 14-15 milyon K’dir Merkez ve merkeze yakın bölgelerinde, çok yüksek sıcaklık ve basıncın etkisiyle iç yapısı gaz halinden farklı bir cins sıvı (plazma) ile özelliği gösterebilir. 16.02.2016 Murat UTKUCU 54 Güneş’in çekirdeğinde H+→ He++ dönüşümü olur, bu arada % 0.7 oranında kütle kaybı (E=mc2) enerji biçiminde ortaya çıkar ve elektromanyetik akıntılarla (radyasyonla) konveksiyon katmanına, konveksiyon ile fotosfere ulaşır ve radyasyon ile fotosferden yayılır. – Güneş, komşu yıldızlarla birlikte Samanyolu gökadası’nın merkezi etrafında 220 km/sn hızla dolaşmaktadır. 16.02.2016 Murat UTKUCU 55 Güneş’in hayat devinimi. Güneş’in yıldız olarak ömrü 10^10 yıl olup şimdilerde bu ömrün yarısındadır. 5x10^9 yıl içinde güneş’teki H dönüşüm olayları bittiğinde 3 He atomundan 1 Karbon atomu oluşacak ve büzülecektir. Büzülme, dönme hızının artmasına ve parçalanmaya yol açacaktır. 16.02.2016 Murat UTKUCU 56 16.02.2016 Murat UTKUCU 57 Birth: Gravitational Collapse of Interstellar Cloud "Hayashi Contraction" of Protostar Life: Stability on Main-Sequence Long life - energy from nuclear reactions in the core (E = mc2) Death: Lack of fuel, instability, variability expansion (red giant, then white dwarf) Thermonuclear fusion heats the inside of the star, creating pressure that stops the collapse and producing a long period of great stability that defines the main sequence. 16.02.2016 Murat UTKUCU 58 Güneş’de gözlenen doğal olaylar: Güneş’de gözlenen doğal olayların yerküre radyo haberleşmelerinde kesiklikler, yerin manyetik alanında salınımlar, buzul dönemler ve iklim değişiklikleri gibi birçok etkisi vardır. Aşağıda sıralanan Güneş’teki doğa olaylardan ilk üçü fotosfer katmanında diğer üçü de Kromosfer katmanın da gözlenir: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 16.02.2016 Güneş lekeleri (sunspots) Meşale veya Fakuli (Faculae) Bulgurcuklar (granules ) Filament ve Plaj (filaments ve plage) Fışkırmalar (prominences): Spikül (spiculaes) Murat UTKUCU 59 Güneş Lekeleri: Güneş üzerinde kutup ve doğudan ekvator ve batıya doğru hareket eden, bu hareket esnasında daralan ve genişleyen, kimi zaman çapları 50.000 mil’e kadar ulaşan ve çevresine göre daha az parlak, karanlık ve koyu bölgelerdir Genellikle güneş’in ekvatoruna yakın yerlerde 5-40 enlemleri arasında görülürler. Birkaç saatten birkaç aya kadar sürebilirler (çoğu 11 günden az sürer). Güneş yüzeyi üzerinde koyu renkli bölgeler olmaları yanında geçici yoğunlaşmış bir manyetik alana sahiptirler (Güneş ortalamasından yaklaşık 1000 kat daha büyük). Bu güçlü manyetik alan çekirdekten yüzeyine doğru konveksiyon akımları ile yükselen sıcak materyalleri ve fotosferden yükselen sıcak gazları engelleyerek çevresine göre soğuk karanlık lekelere neden olur. 16.02.2016 Murat UTKUCU 60 Ancak bu soğukluk göreceli bir soğukluktur. Fotosfer üzerinde 6000 oK olan sıcaklık, güneş lekeleri üzerinde 4000 oK’dir. Karanlık bölge olmaları da görecelidir. Orta büyüklükteki bir güneş lekesi geceleyin gökyüzüne getirilirse dolunay etkisi yapacaktır.Çekirdek’den yayılan ışınların onu çevreleyen dış katmanlar tarafından absorbe edilmeleri, bu katman hakkında doğrudan bilgi edinmeyi güçleştirmektedir. Güneş lekelerinin Güneş’ diski üzerinde ve yakından görünüşleri. 16.02.2016 Murat UTKUCU 61 16.02.2016 Murat UTKUCU 62 Kuzey Yarıküre Güney yarıküre Güneş lekeleri iki kuşak halinde (5-40 derece enlemleri arasında) ekvatora simetrik ve paralel halde oluşurlar. Sıklıkla ters manyetik kutuplu ve dönme yönüne paralel çiftler halinde görünürler. Bu polarite yarıküreye ve solar döngüye göre değişir. Her döngü değişiminde kutuplar değişir. Günel lekesi 16.02.2016 eğimlidirler. gurupları ekvatora göre Murat UTKUCU 63 • At the beginning of their 11 year cycle, sunspots form far from the Sun's equator (about halfway between the pole and the equator). Throughout the cycle, each new spot or group of spots forms a little closer to the equator, until at the end of the 11 years they are forming very near the equator. Then the next cycle starts, and they begin forming far from the equator again. • TJO News The Theodor Jacobsen Observatory If you plot this over a large numberNewsletter, of years,Winter you get a diagram that 2006 looks like someone laid pairs of butterfly wings on eitherside of the equator, one pair after the next—this appearance has earned them the name "butterfly diagrams" (see Figure 3 for an example). Plotting them this way allows astronomers to easily see trends in both location and size of the sunspots. 16.02.2016 Kelebek diagramı ! Murat UTKUCU 64 Güneş lekeleri manyetik alan kuvvet çizgisi halkaları yüklü tanecikleri taşıdığından Güneş’in içerisine ve yukarısına doğru da devam ederler. Tipik olarak bir kaç gün devam ederler. Ancak saatler ve bir kaç ay devam edenleri de vardır. Güneş lekesinin TRACE Spacecraft tarafından ultraviyole ışık içindeki yakından resmi (altta sağda). 16.02.2016 Murat UTKUCU 65 Güneş katı bir küre olarak dönmez. Ekvatorda dönüşü daha hızlıdır ve yaklaşık 25.6 gündür. Kutuplarda ise 33.5 gündür. Bu durum ayrışık rotasyon (differential ratotion) olarak adlandırılır. Bununla birlikte, Dünya’nın Güneş ertrafında dönmesinden dolayı bakış yerimiz değiştiğinden ekvatordaki görünür dönme zamanı 28 gündür. Güneş lekelerinin ve diğer bir çok güneş olayının bu ayrışık rotasyondan nedeniyle oluştuğu sanılmaktadır. 16.02.2016 Murat UTKUCU 66 The Babcock Model Eventually, the magnetic field lines become so contorted and tense that the field resets, but with the whole field flipped… 16.02.2016 Murat UTKUCU 67 Explains Sunspot Pair Polarity being Above Below theitsSolar Because theOpposite field line is bent aboutand the solar equator direction Equator appears to reverse, as shown with the black arrows below. N N S rotation S N S This model accounts for all of the observational facts, but can not explain why it takes 11 years for the cycle. Although the details of sunspot generation are still a matter of research, it appears that sunspots are the visible counterparts of magnetic flux tubes in the sun's convective zone that get "wound up" by differential rotation. If the stress on the tubes reaches a certain limit, they curl up like a rubber band and puncture the sun's surface. Convection is inhibited at the puncture 16.02.2016 Murat UTKUCU points; the energy flux from the sun's interior decreases; and with it surface temperature. 68 Uzun dönemli gözlemler Güneş lekelerinin ortalama sayılarının zaman içinde 9.5-11 yıl arasında (ortalama 10.8 yıl) değişen bir peryotta değiştiğini göstermiştir. Bu peryodik döngü 1843 yılında Heinrich Schawabe adlı amatör Alman astronom tarafından keşfedilmiştir. Bilinen en kısa leke periyodu 1820-1829 yılları arasında 9 yıldır. Güneş lekesi sayısının uzun dönemli değişimleri de vardır. En uzun süreli değişim 1645 ile 1715 yılları arasındaki 70 yıldır (Maunder Minimum). Hemen hemen hiç güneş lekesi gözlenmeyen bu süreç boyunca yerküre’de “küçük buzul devri” olarak adlandırılan olağan dışı bir kış yaşanmıştır. 16.02.2016 Murat UTKUCU 69 Dalton Minimum Solar minimum Solar maximum 16.02.2016 Murat UTKUCU 70 Güneş’in Yohkoh uzay aracı tarafından alınan ve koronada 1991’deki solar maksimum (solda) ile 1995’deki solar minimum (sağda) arasındaki değişimleri gösteren X-ray görüntüsü.. Güneşin küresel manyetik alanının tüm yapısı 11 yıllık devinimlerle değişir. Her 11 yılda Güneş, az sayıda ve küçük güneş lekeleri, fışkırmalar (prominences) ve alevlerinin olduğu bir dönemden geçer ki solar minimum olarak adlandırılır. Yine her 11 yılda çok sayıda ve büyük güneş lekeleri, fışkırmalar (prominences) ve alevlerinin olduğu bir dönemden geçer ki solar maximum olarak adlandırılır 11 yıldan sonra yeni devinim başlarken manyetik alan kutupları ters döner. En son solar minimum 2006 yılında yaşanmıştır. 16.02.2016 Murat UTKUCU 71 Son 50 yıldır da güneş lekeleri sayısında “Modern Maksimum” olarak bilinen uzun dönemli bir artış yaşanmaktadır. Nedeni pek bilinmeyen bu maksimum kısmen küresel ısınmadan sorumlu tutulmaktadır. Güneş lekelerinin doğrudan veya dolaylı olarak yerküre’deki yaşam üzerinde etkisi vardır. Lekelerine neden olan manyetik alan güneş yüzeyinden uzaya yayılmakta ve leke çevresinde plazma olarak adlandırılan sıcak malzeme bu manyetik alandan etkilenip güneş alevi (solar flare) denen patlama ve fışkırmalara yola açar. Bu patlamalar kaynaklı enerji yüklü partiküller, X-ışınları ve magnetik alanlar, yerküreyi manyetik fırtına veya güneş rüzgarı olarak bilinen bir olayla bombardıman etmektedir. Yerküre’nin manyetik alanının koruyuculuğuna rağmen bu olay yerküreyi etkilemektedir 16.02.2016 Murat UTKUCU 72 Güneş alevleri Güneş’in yüzeyindeki devasa patlamalardır. Sadece bir kaç dakika içinde materyalleri milyonlar dereceye kadar ısıtırlar ve bir milyar megaton TNT kadar bir enerjiyi serbestlerler. Güneş lekeleri yakınında şiddetli manyetik alanın fotosfere nüfuz ettiği aktif bölgelerde oluşurlar. İstisnai olarak şiddetli güneş alevleri Koronal kitle fışkırmasına (coronal mass ejection) neden olabilirler. *NASA/ESA Solar and Heliospheric Observatory spacecraft Images from SOHO* 16.02.2016 Murat UTKUCU 73 Güneş rüzgarları Yer’in manyetosferini şekillendirir. Sıklıkla oluşan bu rüzgarlar iletişim ve seyrüsefer aletlerinde kesintiye neden olabilir, uydulara zarar verebilir ve hatta elektrik kesintisine neden olabilir. Beyaz çizgiler güneş rüzgarını, pembe çizgi başlangıç şok dalgasını ve yeşil çizgiler Yer’in koruyucu manyetosfer katmanını göstermektedir. 16.02.2016 Murat UTKUCU 74 16.02.2016 Murat UTKUCU 75 Güneş lekelerinin fazla olduğu (solar maksimum) dönemlerde Yerküre’de Manyetik aletlerin ibrelerinde dalgalanmalar İyonosferde görülen değişimler çok geniş bir spektrumda radyo gürültüsü oluşturarak kısa dalga (VHF ve hatta HF) haberleşmesinin kesilmesine veya güçleşmesine Kutup ışığı (güneşten bu patlamalarla kopan parçaların yerin manyetik alanına çarpması sonucu oluşan ışıma), Kozmik ışın yağmuruna Kablolu iletişim ve enerji nakil hatlarında aşırı yüklenimlere İklimleri ve bir açıdan da ekonomiyi (yağış-tarım ilişkisi) etkilemektedir.Güneş lekelerinin doğrudan veya dolaylı olarak yerküre’deki yaşam üzerinde etkisi vardır. 1859’da oluşan sıra dışı güçlü bir güneş alevi telgraf iletişimini kesmiş ve çoğu yerde gözlenebilen bir kutup ışığına neden olmuştur. 16.02.2016 Murat UTKUCU 76 Third International Conference on Engineering Geophysics 15-18 November 2015, Al Ain, UAE Kempe et al. (1978) introduced sun-spot activity as a possible cause of level change regarding good correlation between sunspot activity and the level changes between 1944-1974. Note the deviation toward the end of the correlation period. 1859 ve 1921 yılındaki gibi sıra dışı güçlü güneş alevleri Coronal mass ejections-CMEs (Koronal kitle fışkırmaları) olarak adlandırılır. CMEs saatler süren bir zaman diliminde Güneş’ten fışkırtılan manyetik alan kuvvvet çizgileri ile asılı devasa gaz kabarcıklarıdır. CME güneş rüzgar akışını karıştırır ve Yer’i bazen afetsel sonuçlarla vuran düzensizlikler üretir. Çoğunlukla diğer güneş faaliyetleri ile ve özellikle de güneş alevleri ilişkili olmalarına karşın nedensel ilişki tam çözülememiştir. Çoğunluğu Güneş’in yüzeyindeki sık güneş alevleri ile ilişkili güneş leke grupları gibi aktif bölgelerden kaynaklanırlar ve hem solar maximum ve hem de solar minimum dönemlerinde oluşurlar. 16.02.2016 Murat UTKUCU 79 Coronal mass ejections-CMEs (Koronal kitle fışkırmaları) (kaynak: soldaki-NASA Earth Observatory, sağdaki-TRACE, a mission of the Stanford-Lockheed Institute for Space Research, and part of the NASA Small Explorer program. NASA). 16.02.2016 Murat UTKUCU 80 16.02.2016 Murat UTKUCU 81 2.3. Güneş Sistemi Genel olarak en az bir yıldız ve onun çekim alanı içinde dolaşan gök cisimlerinin (gezegenler, cüce gezegenler, doğal uydular, astroidler, kuyruklu yıldızlar) oluşturduğu sistemlerdir. Özel ad olarak bu terim Yer’in de içinde bulunduğu, Güneş merkezli gezegen sistemi için kullanılır. Güneş Sistemi, sarmal bir galaksi olan Samanyolu’nun bir parçasıdır. Samanyolu'nda yaklaşık 100 milyar üzerinde yıldız olduğu tahmin edilmekte olup çapı yaklaşık 100.000 ışık yılıdır. 16.02.2016 Murat UTKUCU 82 GÜNEŞ SİSTEMİ • Güneş sistemi Güneş, dokuz gezegen, bir çok uydu ve sayılamayacak kadar çok asteroid ve kuyruklu yıldızlardan oluşur. • Dünyanın güneşe uzaklığı 149,597,870 km dir ve buna bir astronomik birim (AU) denir. Güneş sisteminin Samanyolu'nun merkezinden 25-28 bin ışık yılı kadar uzaklıkta olduğu sanılmaktadır. Güneş sistemindeki gezegenler her zaman aynı yörünge üzerinde aynı zaman içerisinde hareket ederler. Bunu bulan ilk kişi Johannes Kepler (1571-1630)'dir. Güneş Sistemi içerisinde bilinen 8 gezegen vardır. Gezegenlerin Güneş etrafında dönüşleri saat yönünün tersine (batıdan doğuya)’dır. Güneş sistemindeki gezegenler: Merkür, Venüs, Mars, Dünya, Jupiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’dür. 16.02.2016 Murat UTKUCU 84 GÜNEŞ SİSTEMİNİN OLUŞMASI-Nebula Teorisi • Bu teoriye göre, Nebula adı verilen kızgın gaz kütlesi ekseni çevresinde sarmal bir hareketle dönerken, zamanla soğuyarak küçülmüştür. Bu dönüş etkisiyle oluşan çekim merkezinde Güneş oluşmuştur. Gazlardan hafif olanları Güneş tarafından çekilmiş, çekim etkisi dışındakiler uzay boşluğuna dağılmış ağır olanlar da Güneş’ten farklı uzaklıklarda soğuyarak gezegenleri oluşturmuşlardır. Gezegenler ve bazı özellikleri. Gezegen Güneş’den Uzaklık(x106 km) Yörünge Peryodu Eksense l hareketi (gün) Yörünge hızı (km/sn) Ekvator Yarıçapı (km) Merkür 57.9 88.0 gün 58,6 47.89 2439 - 5.4 Venüs 108.2 224.7 gün -243 35.04 6052 CO2 5.2 Yer 150.0 365.3 gün 1,00 29.79 6378 O, N 5.5 Mars 227.9 687.0 gün 1,03 24.14 3397 CO2, Ar 3.9 Astroidle r 420.0 - - - - - Jupiter 778.3 11.9 yıl 0,414 13.06 71490 H, He 1.3 Satürn 1427.0 29.5 yıl 0,426 29.46 60268 H, He 0.7 Uranüs 2869.6 84 yıl 84.01 25559 H, He, Metan 1.2 Neptün 4496.6 164.8 yıl 164.79 25269 H, He, Metan 1.7 16.02.2016 - 0,718 0,671 Murat UTKUCU Atmosferler Yoğunluk i (gr/cm3) 86 16.02.2016 Murat UTKUCU 87 16.02.2016 Murat UTKUCU 88