PEDİATRİK KBB’DE ELEKTİF AMELİYATLARIN ZAMANLAMASI Prof. Dr. İsmail YILMAZ Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB ve BBC Anabilim Dalı Öğretim Üyesi 6 Mart 2014, Adana Yaşlara göre genel bakış 1 2 İmmünolojik olgunlaşma 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 -Enfeksiyon ve obstrüksiyon kliniğinin en çok yaşandığı dönem -Tekrarlayan enfeksiyonlardan immün sistemin etkilenmesi -T+A ile immünolojik sistemde meydana gelen değişiklikler -T+A yapılmasa da, bir süre sonra bu değişikliklerin normale dönüşü -Tekrarlayan enfeksiyonlar ve tıkanıklığın yol açtığı kalıcı sorunların yaşanması (sakatlık) 1 3 1 4 15… Puberte ve sonrası için 2 seçenek: 1. Sakatlıkla hayata devam 2. T+A+ sakatlık olmadan hayata devam Yaşlara göre genel bakış 1 2 İmmünolojik olgunlaşma 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 -Enfeksiyon ve obstrüksiyon kliniğinin en çok yaşandığı dönem -Tekrarlayan enfeksiyonlardan immün sistemin etkilenmesi -T+A ile immünolojik sistemde meydana gelen değişiklikler -T+A yapılmasa da, bir süre sonra bu değişikliklerin normale dönüşü -Tekrarlayan enfeksiyonlar ve tıkanıklığın yol açtığı kalıcı sorunların yaşanması (sakatlık) 1 3 1 4 15… Puberte ve sonrası için 2 seçenek: 1. Sakatlıkla hayata devam 2. T+A+ sakatlık olmadan hayata devam Waldeyer halkasının immünolojisi • Bağışık yanıt; immün sistem ve dışarıdan giren Ag özelliğindeki maddeler arasındaki mücadeledir • Bağırsakla ilişkili lenf dokusuna GALT • Bronşla ilişkili lenf dokusuna BALT • Nazofarinksle ilişkili olana NALT • Tüm bunlar mukozalarla ilişkili lenfoid doku olan MALT elemanıdırlar • Waldeyer halkası; – Son derece organize lenfoid yapılar içeren özelleşmiş mukozal dokulardır ve NALT’ı temsil eder • Tonsil ve adenoidler B hücrelerin hakim olduğu organlardır • Tüm adenoid ve tonsil kaynaklı lenfositlerin – %50 ile %65 kadarı B hücresi – %40 kadarı T hücresi – %3’ü olgun plazma hücresidir • Tersine periferik kandaki lenfositlerin %70’i T hücresidir • Puberteden sonra tonsiller küçülecek, B hücre sayısı azalacak, T/B oranı artacaktır Waldeyer • Histolojik olarak hepsi immün yanıta katılan 4 mikro kompartmandan oluşur; – Retiküler kript epiteli – Ekstrafoliküler alan – Lenfoid foliküllerin manto bölgesi – Foliküler germinal merkez • Palatin tonsillerdeki kript epitelinde M hücreleri bulunur – M hücresi Ag’i yakalar, antijene özel etkili B hücresi oluşur, B hücresi dimerik IgA üretir • Tonsiller esas olarak – Bellek B hücre aktivasyonu – Yüksek afiniteli Ig A ab üretimi • Bellek B hücresi CD40 yüzey molekülleri ile T hücresine bağlanır ve hızla plazma hücresine dönüşür • Tonsil kaynaklı B lenfositler 5 major Ig sınıfının hepsini üretebilecek farklılaşma yeteneğine sahiptir • Adenoidler esas olarak antijen sunumu ve antikor üretiminde rol oynarlar – Kript epitelindeki M hücreleri Ag ve mikroorganizmaları doku içine taşır – Kriptte yer alan Ag sunan hücreler (makrofaj, Langerhans h. vb.) Ag’leri T lenfositlere sunar – Yardımcı T lenfositler B hücreleri ile etkileşerek onları plazma hücrelerine dönüştürür ve Ig M,A,G üretimi gerçekleşir • Adenoid dokuda ayrıca; – Lenfokin üretimi, gecikmiş hipersensitivite, hücresel sitotoksisite, doğal öldürücü hücre aktiviteleri de bulunur • Tonsil ve adenoidlerde B hücre uyarımı ile ortaya çıkan humoral immünite yanında, T hücre yanıtları da gelişir • Bu nedenle doğal enfeksiyon yada zayıflatılmış oral aşılarla çok iyi T lenfosit yanıtı oluşur • Tekrarlayan tonsillit atağı nedeniyle – ekstrafoliküler bölgedeki J zinciri olan IgA oranı azalır – J zinciri: Ig A ve Ig M’nin taşınmasında görevli protein • A+T yapılmış nazofarinksten alınan sıvıda poliovirüse karşı oluşan IgA yanıtın azaldığı bildirilmiştir (Ogra, 1971) • Adenoid doku kısmen sekretuar IgA salgılayarak lokal yüzey korumasına doğrudan katkıda bulunur • Adenoid ve tonsiller mikroorganizmalara karşı lokal immünite ile birlikte hareket eder • Tonsil kaynaklı lenfositler bu tekrarlayan uyarı ile baş edemez hale gelirse, diğer Ag lere karşı yanıt veremeyebilir • Tekrarlayan tonsillitte immünolojik yanıt bozulabilir – Bozukluk durumunda tonsil artık yeterli lokal koruma, salgısal sistemi güçlendirme yapamaz Yaşlara göre genel bakış 1 2 İmmünolojik olgunlaşma 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 -Enfeksiyon ve obstrüksiyon kliniğinin en çok yaşandığı dönem -Tekrarlayan enfeksiyonlardan immün sistemin etkilenmesi -T+A ile immünolojik sistemde meydana gelen değişiklikler -T+A yapılmasa da, bir süre sonra bu değişikliklerin normale dönüşü -Tekrarlayan enfeksiyonlar ve tıkanıklığın yol açtığı kalıcı sorunların yaşanması (sakatlık) 1 3 1 4 15… Puberte ve sonrası için 2 seçenek: 1. Sakatlıkla hayata devam 2. T+A+ sakatlık olmadan hayata devam Yaşlara göre genel bakış 1 2 İmmünolojik olgunlaşma 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 -Enfeksiyon ve obstrüksiyon kliniğinin en çok yaşandığı dönem -Tekrarlayan enfeksiyonlardan immün sistemin etkilenmesi -T+A ile immünolojik sistemde meydana gelen değişiklikler -T+A yapılmasa da, bir süre sonra bu değişikliklerin normale dönüşü -Tekrarlayan enfeksiyonlar ve tıkanıklığın yol açtığı kalıcı sorunların yaşanması (sakatlık) 1 3 1 4 15… Puberte ve sonrası için 2 seçenek: 1. Sakatlıkla hayata devam 2. T+A+ sakatlık olmadan hayata devam İmmünopatoloji • Tekrarlayan enfeksiyonlarda palatin tonsil doku kesitlerindeki major immünositler ve T lenfosit alt kümeleri immünohistokimya yöntemleri ile incelenmiş – Tüm kompartmanlarda T hücre yüzdesi azalmış – Tonsillit atağı artışı ile HLA DR + h. yüzdesi de azalır – Ig G ve Ig A üreten immünosit yüzdesi yılda 3-5 kez atak geçiren çocuklarda yüksek bulunmuş ama 5’ten fazla atak geçirenlerin folliküler ve ekstrafoliküler alanlarında belirgin olarak azaldığı tespit edilmiş • Sonuçta; tekrarlayan tonsillitte immün hücrelerin dağılımı yaştan bağımsız olarak ortaya çıkmaktadır – IgG, IgA, IgM izotip yoğunluğu genel olarak azalır (1 mm2 alan başına düşen hücre sayısı) – Sadece IgD sayısı normal düzeyde kalabilir yada artabilir * Bernstein JM. In Mucosal Immunology. 3rd ed. Elsevier; 2005. p. 1547-72. • Kr. enflamasyonda B lenfosit ve immünosit dağılımındaki değişikliklere ek olarak tonsillerin fonksiyonel mimarisi de değişebilir – Özellikle EOM’lı çocukların adenoidlerinde stratifiye skuamöz epitel kalınlığının arttığı; bu nedenle antijen yakalama sistemi ve enflamasyonla ilişkili yüzey korumanın bozulduğu; antijeni yakalayan M hücrelerin hasar gördüğü; retiküler epitel yoluyla Ag girişinin azaldığı; dolayısıyla lokal ve sistemik immünitenin etkilendiği öne sürülmüştür * Bernstein JM. In Mucosal Immunology. 3rd ed. Elsevier; 2005. p. 1547-72. Tekrarlayan tonsillit • Normal koşullarda; gıda antijenleri, genelde strep. viridansdan oluşan lokal mikroflora ve invaziv viral/bakteriyel patojenler ile tonsil kaynaklı bağışık-yetenekli hücreler arasında sürekli bir dinamik savaş vardır – Potansiyel patojenler baskın gelirse enflamatuar süreç başlar – Tekrarlayan tonsillitli çocuklarda J zincir ekspresyonu önemli ölçüde azalmıştır – Adenoid vegetasyonda da benzer azalma gözlenmiştir * Williams AE. In Immunology: Mucosal and Surface Defences. 1st ed. Wiley; 2012. p. 156-76. Nazofarinkste bakteri konak etkileşimleri • Burun lateral duvarı ve adenoid kriptlerinden elde edilen kültürlerin moleküler tiplendirmesinde %90 oranında aynı suşların tespit edildiği görülmüş – Burundaki tekrarlayan enfeksiyonların kökeninin adenoidler olabileceğini desteklemektedir * Bernstein JM, et al. Otolaryngol Head Neck Surg. 2001;125(6):593-7. Yaşlara göre genel bakış 1 2 İmmünolojik olgunlaşma 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 -Enfeksiyon ve obstrüksiyon kliniğinin en çok yaşandığı dönem -Tekrarlayan enfeksiyonlardan immün sistemin etkilenmesi -T+A ile immünolojik sistemde meydana gelen değişiklikler -T+A yapılmasa da, bir süre sonra bu değişikliklerin normale dönüşü -Tekrarlayan enfeksiyonlar ve tıkanıklığın yol açtığı kalıcı sorunların yaşanması (sakatlık) 1 3 1 4 15… Puberte ve sonrası için 2 seçenek: 1. Sakatlıkla hayata devam 2. T+A+ sakatlık olmadan hayata devam Tonsillektomi ve immünolojik fonksiyonlar • T+A işleminin geçerliliği modern biyoloji çağı olan günümüzde bile hala tartışılmaktadır – Aynı şekilde tonsillerin immünolojik rolü henüz tam olarak anlaşılmış değildir • Palatin tonsil ve adenoidlerin çıkarılması bölgesel sekretuar IgA miktarını azaltabilir – J zinciri içeren IgA’yı sentezleyen prekürsör B hücrelerin sayısının azaldığı öne sürülmüştür * Brandtzaeg P. Adv Otorhinolaryngol. 2011;72:20-4. Sekretuar IgA ve A+T ilişkisi • İlk çalışma 1971’de Ogra tarafından yapılmış* – Poliovirusa karşı S-IgA antikor yanıtında 3-4 kat azalma, gecikmiş, yararsız immün yanıt – Tonsillerin özellikle IgA sağlamada önemine vurgu • 1994’de Viyana’da yapılan diğer çalışmada** – Tonsillektomililerde düşük IgA düzeyine rağmen kompleman düzeyinin değişmediği – Tonsillektomi hücresel ve hümoral bazı değişikliklere neden olsa da bu değişikliklerin kinik olarak önemsiz olduğu, immünolojik hastalıkların sıklığında artış beklenmemesi gerektiği sonucu çıkarılmış – T yapılan/yapılmayan grup arasında ÜSYE sıklığı değişmemiş *Ogra PL. N Eng J Med. 1971;284(2):59-64. ** Bock A, et al. Eur Arch ORL. 1994;251(7):423-7 T & immünoloji • Pittsburgh çalışmasında*; 30 aylık izlem sonucunda T yada A+T’li çocuklarda sadece IgG’de azalma saptanmış – Gruplar arasında sonraki boğaz enfeksiyonu insidansında değişiklik saptanmamış – Ig düzeylerindeki azalma boğaz enfeksiyonu yönünden risk faktörü olmasa da Ag sunumunda azalmayı yansıtabilir * Friday GA, et al. Ann Allergy. 1992;69(3):225-30. • A+T sonrası erken dönemde (1. ay) humoral ve hücresel parametrelerde anlamlı düşüş varken, • Operasyondan 6 ay sonra bu parametrelerin normale döndüğü gözlenmiş • Ülkemizde yapılan 3 çalışmada tonsillektominin bağışık yanıtı bozmadığı, tersine immün yanıtı düzelttiği öne sürülmüştür – Tonsillektomi, immün sistem üzerindeki supresyon engelini ortadan kaldırmaktadır – T sonrası humoral ve hücresel immünitede olan değişikliklerin önemli olmadığı ifade edilmiştir – Ayrıca A+T sonrasında yaşam kalitesi artmaktadır • Kaygusuz I, et al. Int J Ped ORL. 2003; 67(12):1311-5. • Kaygusuz I, et al. Int J Ped ORL. 2009;73(3):445-9. • Naiboglu B, et al. Clin Otolaryngol. 2010;35(5):383-9. • 29 çocuk, preop, erken postop 1-2 ay, geç postop 12-14 ay; ortalama yaş 4,5 • IgA, M,G, TCD4+, TCD8+ düzeyleri bakılmış • TCD4+ erken dönemde anlamlı artmış • IgA ve G geç dönemde anlamlı azalmış • Bu değişiklikler yaş grubunun normal sınırları içinde olduğu için erken ya da geç dönemde hücresel / humoral immüniteyi etkilemediği sonucuna varılmış İmmünolojik sonuçlar • Tonsillektominin sistemik immün fonksiyonlara etkisi üzerine tartışmalar devam etmektedir – Hodgkin ve non-Hodgkin lenfoma veya tiroid hastalıkları insidansını artırdığına dair yeterli kanıt yoktur *Risk of Hodgkin's disease and other cancers after infectious mononucleosis. J Natl Cancer Inst. 2000 Sep 20;92(18):1522-8. *Risk of Hodgkin's disease subsequent to tonsillectomy: a population-based cohort study in Sweden. Int J Cancer. 1997 Sep 4;72(5):711-3. Yaşlara göre genel bakış 1 2 İmmünolojik olgunlaşma 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 -Enfeksiyon ve obstrüksiyon kliniğinin en çok yaşandığı dönem -Tekrarlayan enfeksiyonlardan immün sistemin etkilenmesi -T+A ile immünolojik sistemde meydana gelen değişiklikler -T+A yapılmasa da, bir süre sonra bu değişikliklerin normale dönüşü -Tekrarlayan enfeksiyonlar ve tıkanıklığın yol açtığı kalıcı sorunların yaşanması (sakatlık) 1 3 1 4 15… Puberte ve sonrası için 2 seçenek: 1. Sakatlıkla hayata devam 2. T+A+ sakatlık olmadan hayata devam İmmünolojik sonuçlar • Sağlam çocukta tonsil germinal merkezleri, bellek/efektör B lenfosit çoğalmasını destekler – Bu klonlar ÜSY’na J zincirli IgA plazmablastlar şeklinde göçeden prekürsör hücreler oluşturur – Erken bellek klonları olan bu lenfositler s-IgA şeklinde ÜSY ekzokrin sıvılarına taşınabilir • Tekrarlayan tonsillitli çocuklarda tonsiller olgun yada ‘bitkin’ B hücre klonlarının oluşmasına yol açar – Bu durum IgA prekürsörlerinin azalması anlamına gelir, prekürsör kaynağı tehlikeye girer İmmünolojik sonuçlar • Ancak uzun vadede B hücre sisteminin bu geçici disregülasyonu geri dönüşlüdür • Bu nedenle A+T yönündeki konservatif tutum immünolojik olarak tercih edilir Yaşlara göre genel bakış 1 2 İmmünolojik olgunlaşma 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 -Enfeksiyon ve obstrüksiyon kliniğinin en çok yaşandığı dönem -Tekrarlayan enfeksiyonlardan immün sistemin etkilenmesi -T+A ile immünolojik sistemde meydana gelen değişiklikler -T+A yapılmasa da, bir süre sonra bu değişikliklerin normale dönüşü -Tekrarlayan enfeksiyonlar ve tıkanıklığın yol açtığı kalıcı sorunların yaşanması (sakatlık) 1 3 1 4 15… Puberte ve sonrası için 2 seçenek: 1. Sakatlıkla hayata devam 2. T+A+ sakatlık olmadan hayata devam Süpüratif ve non-süpüratif komplikasyonlar • Tonsillit ve çeşitli sistemik hastalıklar arasında ilişki vardır – Glomerülonefrit, palmoplantar püstüloz, IgA nefropatisi ve bazı artrit formları – Modern immünolojide, tonsillerin fokal enfeksiyonu nedeniyle gelişen sekonder hastalıklar, otoimmün hastalıklar kategorisinde kabul edilirler Streptokok • GABHS en sık nedendir – GAS enf. karşı en hassas dönem 5-15 yaş gurubudur • Süpüratif komplikasyonlar – Erizipel, piyodermi, sinüzit, otit, mastoidit, peritonsiller apse, septik artrit, osteomyelit, kavernöz sinüs trombozu, strep. toksik şok send. • Non-süpüratif komplikasyonlar – ARA (%0.3), akut glomerulonefrit (nefrojenik türlere maruziyet ile %24; toplamın %1’i), PANDAS (Pediatric Autoimmune Neuropsychiatric Disorders Associated with Streptococcal infections = Obsessive Compulsive Disorder (OCD) and/or tic disorders) – ARA sadece tonsillit sonrası gelişir, deriden olmaz • Gecikmiş tanı ve tedavinin yol açtıkları – Davranış değişiklikleri /sorunları • Attention Deficit Hyperactivity Disorder • Nörokognitif gelişim etkilenmesi (öz. 2-6 yaş) – Büyümede yavaşlama, kilo alamama – Ağız açıklığına bağlı kraniofasial iskelet değişiklikleri – Çiğneme ve yutma bozuklukları – Cor pulmonale ve sol kalp yetmezliği, pulmoner vasküler hipertansiyon, alveoler hipoventilasyon Ağız açıklığına bağlı kraniofasial iskelet değişiklikleri Çiğneme ve yutma bozuklukları • Tonsil ve adenoidlerin ÜSY mukozasını güçlendiren aktif immünolojik organlar olduğu açıktır • T+A kararı almadan önce bu organların immünolojik rolü mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır • Yine de, cerrahinin asıl temelini klinik değerlendirme oluşturur Değerlendirme Yaşlara göre genel bakış 1 2 İmmünolojik olgunlaşma 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 -Enfeksiyon ve obstrüksiyon kliniğinin en çok yaşandığı dönem -Tekrarlayan enfeksiyonlardan immün sistemin etkilenmesi -T+A ile immünolojik sistemde meydana gelen değişiklikler -T+A yapılmasa da, bir süre sonra bu değişikliklerin normale dönüşü -Tekrarlayan enfeksiyonlar ve tıkanıklığın yol açtığı kalıcı sorunların yaşanması (sakatlık) 1 3 1 4 15… Puberte ve sonrası için 2 seçenek: 1. Sakatlıkla hayata devam 2. T+A+ sakatlık olmadan hayata devam Cummings 2010 cerrahi endikasyonlar: Tonsillektomi 1950 ve 60’larda birincil endikasyon kronik enfeksiyon iken, günümüzde en yaygın endikasyon OSAS olmuştur Cummings 2010 cerrahi endikasyonlar: Adenoidektomi Adenotonsillektomide zamanlama • OSA öyküsü olan ve 3 yaşın altındaki çocuklara intraoperatif kortikosteroid verilmelidir – İntraop deksametazon uyanma zamanı üzerinde olumlu etkilidir (Catlin and Grimes, 1991) • OSA öyküsü olan, 3 yaş altındaki ve dolaşımsal sorunları olan çocukların en az bir gece hastanede gözlenmesi gerekir (Cummings, 2010) • Özellikle 3 yaş altındaki çocuklarda postoperatif hava yolu tıkanıklığı görülebilir* * Berkowitz RG, Zalzal GH. Tonsillectomy in children under 3 years of age. Arch Otolaryngol HNS. 1990;116:685. author platform+m yes Yaş ile endikasyon ilişkisi* • 0-3 yaş aralığında tıkanıklık nedenli A+T oranı %92 • 4-10 yaş aralığında %73 tıkanıklık, %25 enfeksiyon • 11-18 yaş aralığında oranlar eşit *Parker NP, Walker DL. Trends in the indications for pediatric tonsillectomy or adenotonsillectomy. International Journal of Pediatric Otorhinolaryngology. 2011;75(2):282-5. İtalyan görüşüne göre • T+/-A; bir günlük cerrahi (operasyon+ o gece hastanede kalma) ile yapılmakta • Bir günlük cerrahinin önerilmediği durumlar – ASA II ve üzeri fiziki durum – 6 aylıktan küçük çocuklar – 5 kg. altındaki çocuklar • Adenoidektomi ise bir günlük cerrahi ile güvenle yapılabilir PFAPA (peryodik ateş, aftöz stomatit, farenjit, servikal adenit) • Yeterli bulgu olmaması nedeniyle henüz tonsillektomi endikasyonu olarak kabul edilmemektedir* Seröz Otitis Media Effüzyonlu otitis media (OME) • Tanıda pnömatik otoskopi ve timpanometriden faydalanılır • 3 aylık izlem (konuşma, lisan ve öğrenme yetersizliği yönünden) risk oluşturmaz – Gereksiz cerrahiden kaçınmak amaçlanır – Çoğu hastada OME spontan çözülür • Antihistaminik ve dekonjestanlar etkisizdir • Antibiyotik ve kortikosteroidlerin uzun dönem etkinliği yoktur – Kısa dönem etkileri olumlu olsa da sıklıkla tekrarlar * Kenna Otitis media and new guidelines. Journal of Otolaryngol. 2005;34(Supp.1):S24-S32. – MA. Rutin tedavide önerilmezler • OME’deki iletim tipi İK; sesin nereden geldiği, binaural işlemleme ve gürültüde konuşmanın algılanmasını etkiler • Normalde çoğu OME spontan düzelse de, bazı risk faktörleri bu düzelmeyi engeller; – OME başlangıcının yaz ya da sonbaharda olması – İyi duyan kulakta >30 dB işitme kaybı olması – Adenoidektomi öyküsü olmaması – Daha önce yapılmış ventilasyon tüpü öyküsü – Zaten birkaç aydır olan effüzyon varlığı * Kenna MA. Otitis media and new guidelines. Journal of Otolaryngol. 2005;34(Supp.1):S24-S32. • OME 3 aydan uzun sürerse lisan gelişimi olumsuz etkilenir, öğrenme zorluğu ve anlamlı düzeyde işitme kaybı meydana gelebilir – Eğer işitme kaybı < 20 dB ise; dikkatli izlem – > 40 dB ise; cerrahi – 21-39 dB arasında ise; effüzyonun süresi ve semptomların şiddetine göre tedavi ayarlanır • Tek başına miringotominin uzun dönem sonuçları başarısız olduğu için kronik OME tedavisinde yeri yoktur * Casselbrant ML, Mandel EM. Acute otitis media and otitis media with effusion. In: Cummings Otolaryngology H&N S; eds. Flint PW, et al. 2010; Ch. 194; p.2761-77. Ventilasyon tüpü endikasyonlar • Tekrarlayan AOM için – 6 ayda 3 yada daha fazla atak – 12 ayda 4 yada daha fazla atak • OME için – İşitme kaybı ve diğer bulgularla birlikte olan ve 4 aydan uzun süren OME – İşitme durumuna bakmaksızın gelişimsel sorun riski ile ilişkili tekrarlayan yada kronik OME – Orta kulak yada zarda yapısal hasarla birlikte olan OME * Casselbrant ML, Mandel EM. Acute otitis media and otitis media with effusion. In: Cummings Otolaryngology H&N S; eds. Flint PW, et al. 2010; Ch. 194; p.2761-77. • Maw ve ark. 2-11 yaş gurubunda yalnızca miringotomi & tüp ile Adenoidektomi+Miringotomi+Tüp tatbikini karşılaştırmışlar ve kombinasyonun tek başına olandan daha etkili tedavi sunduğunu bildirmişlerdir * Maw AR, Bawden R. Does adenoidectomy have an adjuvant effect on ventilation tube insertion and thus reduce the need for re-treatment? Clin Otolaryngol Allied Sci. 1994 Aug;19(4):340-3. Timpanoplasti • Cerrahinin başarılı olabilmesinde yaş önemlidir • Erken yaşlarda gelişmemiş ve çalışıp çalışmayacağının önceden tahmini yapılamayan östaki tüpü bu kanının nedenidir • Bunun yanında; – Perforasyonun büyüklüğü (%50) ve yeri (anterior) • Östaki tüpü erken çocukluk döneminde hızla uzar, 7 yaşında yetişkin boyutlara hemen hemen ulaşmış olur (Sadler-Kimes et al, 1989) • Ancak östaki tüpündeki yaşa bağlı değişiklikler incelendiğinde, işlevi üzerine daha çok kas aktivitesinin etkin olduğu gözlenmiştir (Bylander et al, 1983; Bylander and Tjernstrom, 1983) • Çocuklarda timpanoplasti, östaki tüp disfonsiyonunun yüksek oranda görülmesi nedeniyle 4 yaşa kadar genelde önerilmez • Karşı kulağın durumu disfonksiyonu gösterebilir – Karşı kulakta disfonksiyon varsa yine önerilmez – Adenoidektomi yapılır, medikal tedavi verilir ve timpanoplasti 7 yaşına kadar ertelenir – 7 yaşından sonra karşı kulak hala anormal ise, timpanoplastiye (işitmesi) kötü kulaktan başlanır * Hartzell LD, Dornhoffer JL. Current Opinion ORL. 2010;18:550-3. Yarık damaklı çocuklarda timpanoplasti • Bu çocuklarda yüksek oranda uzamış östaki tüp disfonksiyonu ve seröz otitis media görülür – Tekrarlayan tüp tatbikleri, artmış perforasyon ve kolesteatom riski pek çok hastayı TP’ye götürür • 12. aydan önce palatoplasti yapılması – Östaki tüp disfonksiyonunu, orta kulak sorunlarını, otoreyi azaltır; işitmeyi artırır • Bu hastalardaki timpanoplasti zamanlaması – Kimine göre 6-7,5 yaş aralığı, kimine göre zaten palatoplasti yapıldığı için 5 yaştır Down sendromunda timpanoplasti • Östaki tüp disfonksiyonu, perforasyon dışında dış kulak yolu darlıkları, kraniofasial iskelet anormallikleri vardır – Bu hastaların ameliyat sırasında karşılaşılabilecek anatomik zorlukların yanında, postop bakımları da sorunludur – Östaki tüp disf. ameliyat sonrasında da devam edeceği için kıkırdak TP + tüp tatbiki tekrarlayan effüzyonu önleyecek, zarın çökmesini durduracaktır • Zamanlama – Eşlik eden kraniofasial anomaliler nedeni ile önerilen 6-7 yaşa kadar beklenmesidir * Hartzell LD, Dornhoffer JL. Current Opinion ORL. 2010;18:550-3. Koklear implantasyon • Genellikle doğduktan sonraki ilk 6 ayda implant uygulamasının uygun olmadığı kabul edilmektedir. Kafatasının gelişimini izin vermek açısından, 12. aydan sonra implant uygulanabilir • Öncelikle en az 3 ay süreyle işitme cihazlı rehabilitasyonun uygulanmış olması beklenir • İmplant uygulanacak kulakta koklear sinirin mevcut ve normal çapta olduğunun anlaşılması gerekir • Konuşma sinyallerinin beyne erişebilmesi için beynin maksimum derecede duyarlı olduğu bir dönemin bulunduğu kabul edilmektedir. • “Kritik Periyod Teorisine” göre, bir bebeğin anadilini edinebilmesi için, anadil açısından özellikle hayatının ilk 3 yılında uyarılması gerektiği kabul edilmektedir. • Eğer anadilin öğrenilmesi isteniyorsa, anadile maruz kalınması gereken yaş dönemi yaşamın ilk 3 yılıdır. • Bu dönemde herhangi bir nedenle konuşmanın öğrenilmesinde aksama olursa, konuşma önemli derecede etkilenecektir. • Böylesi bir aksamanın yaşamın daha ilerdeki dönemlerinde telafi edilmesi giderek zorlaşmaktadır. • Bu nedenle yaşamın ilk 3 yılının duyarlı veya kritik periyod olarak değerlendirilmesi doğru bir yaklaşımdır. • Biyonik kulak, maliyeti yüksek olan bir tedavidir. Uygun hastalarda SGK tarafından karşılanmaktadır. Resmi Gazete 4 Mayıs 2013 tarihli mükerrer sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN UYGULAMA TEBLİĞİ’nde, koklear implant uygulamaları ile ilgili olarak aşağıda belirtilen düzenlemeler getirilmiştir (Madde 36): • 2 (iki) yaş altı çocuklarda, bilateral 90 dB HL’den daha fazla sensörinöral işitme kaybı olması ve en az 3 (üç) aylık süre ile binaural işitme cihazı kullanımından fayda görmediği sağlık kurulu raporunda belirtilmelidir. • Saf ses ortalaması (500, 1000, 2000 ve 4000 Hz) bir kulakta 70 dB ve daha kötü, karşı kulakta 90 dB ve daha kötü olan ve konuşmayı ayırt etme skorunun %30’un altında kaldığı hastalarda kötü kulağa Kİ yapılabilir. • 2 (iki) yaş üstü çocuklarda ve erişkinlerde 500, 1000, 2000 ve 4000 Hz’lerdeki işitme eşikleri ortalamasının 80 dB’den daha kötü olması ve konuşmayı ayırt etme testi yapılabilen hastalarda konuşmayı ayırt etme skorunun %30’un altında olması gereklidir. En az 3 (üç) aylık süre ile binaural işitme cihazı kullanımından fayda görmediği sağlık kurulu raporunda belirtilmelidir. • Menenjit sonrası oluşan işitme kaybı ve koklear ossifikasyon varlığında özel şartlar aranmaksızın acil operasyon Kİ kurul raporu ile belgelendirilmesi halinde yapılır. • İşitsel nöropati tanısı alan ve en az 6 (altı) ay süreyle işitme rehabilitasyonu ve eğitiminden fayda görmediği odyolojik test bataryası ile belgelendirilmesi halinde yapılır. • İkinci kulağa Kİ uygulanması; – menenjit sonrası ileri derecede sensörinöral işitme kayıplarında – ileri işitme kaybı yanında bilateral körlük olduğunda – corpus callosum agenezisine eşlik eden ileri derecede işitme kayıplarında eşzamanlı veya ardışık çift taraflı Kİ uygulanabilir Dil bağı Frenulum linguæ Ankyloglossia Tongue-tie Frenulum of tongue Tongue web * Ballard JL, et al. Pediatrics. 2002;110(5):e63. • Görülme sıklığı: %2.8 - %10.7 • Kalın, kısa ve gergin bir frenulum bulunmasıdır • Emme güçlüğü, konuşma ve diş sorunlarına (alt kesici deformitesi) yol açabilir • Bebeğin memeyi yeterince tutamamasına, tutmak için ark/dişleri ile sıkamamasına, ağrılı ve tahriş olmuş meme başı görüntüsüne, kilo alım güçlüğüne ve sonunda emzirmeden erken kesmeye kadar giden sorunlara yol açabilir – Poor infant latch – Maternal nipple pain • Frenotomi (frenuloplasti), bu bebeklerin emerek beslenmeye devam edebilmelerinin en iyi yoludur – Süt transferi – Bebek gelişimi – Anne meme başı ağrısı – Meme patolojileri frenuloplasti sonrası anlamlı bir şekilde azalır