ROUSSEAU

advertisement
Fransa’dan kaçan Kalvinist bir ailenin çocuğu olan JeanJacques Rousseau (1712-1778) İsviç­re’­nin Cenevre kentinde
doğdu. Çok küçük yaşta ona romanslar okuyan babasına
kendisi Plutark’ın Yaşamlar’ ını okumaya başladı. 16 yaşından sonra bir süre onu kültür dünyası ile ­tanıştıran ve onda
müzik ilgisini uyandıran Madame ­Louise de Warens ile birlikte
yaşarken yoğun bir ­kendini eğitme dönemine girdi. Paris’te bir
süre için Diderot’nun yakın dostu oldu; Thérèse Lavasseur’den
olan çocuklarına babalık etmeyi ve bakmayı başaramadı. 1752’de operası “Le
Devin du Village” (“Köy Falcısı”) Kral XV. Louis için sahnelendi ve büyük beğeni
ve başarı kazandı; yeni bir müzikal nota dizgesi geliştirdi.
Romantik ve idealistik eğilimleri ile Rousseau Aydınlanmanın tipik materya­lizmine ve despotizmine herhangi bir duygudaşlık göstermezken, Aydının
­ikonu olarak kabul edilen Voltaire’­de çok kararlı, amansız ve neredeyse kişisel
bir düşman buldu. Sivil Dini savunması ve erdeme götürdükleri ölçüde tüm
dinleri eşit ölçüde değerli ­görmesi Fransa’da Kilise ile çatışmasına yol açtı,
kitapları yasaklandı ve birçok yerde yakıldı.
Rousseau’nun insanı ussal bir varlık olarak görmesi insanı ve kültürlerini
yalnızca türlüleşebilir olarak değil ama gelişebilir ve eksiksizleşebilir olarak
görmeye götürür. İnsanın “doğa durumu” diye birşey yoktur, ya da “doğa
durumundaki” insan salt bir hayvandır. Ama homo sapiens Doğadan daha çoğudur, Tindir, gelişebilirdir, ve insan için gelişebilmek ancak bir gizilliğin ya da
ilkenin, onun kendisinin yapmadığı ama ona verili bir tinsel özünün olmasıyla
olanaklıdır. Eksiksizleşebilmek ilke ile bir olan ereği bütünüyle edimselleştirmektir. Buna göre kültür hiçbir zaman dingin olmayan ve hiçbir aşamasında
dingin kalmaması gereken her zaman eksik bir süreçtir, ve yurttaş toplumuna
özünlü eşitsizlik önceden varolan bir eşitliğin bozuluşu değil, ama insanın
entellektüel, etik ve estetik eğitim sürecindeki kaçınılmaz eşitsizliklerin ve
eksikliklerin anlatımıdır. İnsan ancak ereksel olarak, ancak bütünüyle gelişmiş
olarak eşit olabilir, ve erek erişilebileceği için erektir. Rousseau insanı ve
insanlığı indirgeyen Aydınlanmadan gelişimin iyiliksever despotizm yoluyla
değil, ama ancak özgürlük yoluyla olabileceği vargısını çıkarmasında ayrılır.
Aydınlamanın insanı değersizleştiren kuşkucu bakış açısı ile karşıtlık içinde,
Rousseau için insan özgür bir varlıktır, ve ancak özgür bir varlık olarak moral
bir varlıktır: Neyin iyi, doğru, haklı, türeli ve gerçek olduğunu ona ancak kendi
özsel doğası bildirebilir.
iDEA E1 2011/3
ISSN 1309-1228
idea
ROUSSEAU
INSANLAR ARASINDA
EŞİTSİZLİĞİN KÖKENİ
İDEA
İDEA CEP KİTAPLARI — 010
FELSEFE 6
ISSN 1309-1228
2 TL
İDEA E1 2011/03
ROUSSEAU EŞİTSİZLİĞİN KÖKENİ
idea
İDEA E1 2011/03
Download