PİYASALARA GENEL BAKIŞ : Temmuz ayında yurt içinde ikinci çeyrek mali tabloları, dış ticaret dengesi, TCMB değerlendirme raporu, hazine borçlanma kompozisyonu ve başbakanlık kabine değişikliği takip edildi. Yurt dışında ise FED temmuz ayı tutanakları izlendi. İkinci çeyrek finansalları açıklanmaya başladı. Bankacılık sektörü genel olarak beklentilerin üzerinde açıklarken, sanayi tarafında hammadde üreticileri olumlu tarafta yer alırken, hammadde kullanıcıları olarak beyaz eşya ve otomotiv tarafı beklentilere göre kısmi baskılı kalmıştır. Euro TL karşısında değer kazanmaktadır. İhracat pazarı güçlü olan firmalar için beklentileri olumlu yönde ayrıştırmaktadır. Dış ticaret dengesi Haziran ayında 2016 yılının aynı ayına göre ihracat 2,3% artarken, ithalat 1,5% azaldı ve dış ticaret açığı 9,1% düşerek 6,01 Milyar Dolar gerçekleşti. Yıl başından bu yana dış ticaret açığı 30,8 Milyar Dolar olmuştur. Enerji açığı kısmi artarken, Altın ithalat artışı dikkat çekmektedir. Enerji ve Altın dışı ticaret açığı 19 Milyar Dolar seviyesinden 11,9 Milyar Dolara düşmüştür. 2017 yılı TCMB 3. Değerlendirme toplantısında yılın ikinci çeyreğinde risk iştahı ve sermaye akımının güçlü olduğu vurgulanmıştır. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti 11.95% civarında iken, enflasyon beklentisi 8,5%’ten 8,7%’ye yükseltildi. Kamu maliyesinde ise 2017 yılının ilk yarısında merkezi yönetim bütçe dengesi 25,2 Milyar TL açık vermiştir. Ekonominin desteklenmesi amacıyla bütçe harcamalarındaki yüksek artış ve vergi gelirlerindeki ılımlı artış sebebiyle bozulma kaydedildiği belirtilmiştir. 2017 yıl sonunda bütçe açığının GSYİH’ye oranının 1 puan civarında artarak 2% seviyesinde gerçekleşeceği beklenmektedir. Hazine ise iç borçlanma stratejisinde sırasıyla Ağustos, Eylül ve Ekim ayında 6 Milyar TL, 7,5 Milyar TL, 13,6 Milyar TL’lik iç borç servisine karşın 8,7 Milyar TL, 10,9 Milyar TL, 19,7 Milyar TL borçlanma yapılması planlanmaktadır. Buda yaklaşık olarak 145% oranında borçlanma planı olduğunu göstermektedir. Özetle büyüme ve ekonomik aktivitenin arttırılması amacıyla uygulanan kamu politikaların devamı beklenmektedir. Son olarak Maliye bakanı Naci Ağbal tarafından kurumlar vergisi indirimi gündeme gelmiştir. Kabine revizyonunda ise ekonominin başına piyasaların yakından tanıdığı Mehmet Şimşek getirildi. ABD piyasalarında veri seti karışık gelmeye devam ederken FED Eylül toplantısında bilanço küçültmesi konusunda karar verme ihtimali yüksek olmaktadır. Ancak faiz artışı tarafında aynı iştah görülmemektedir. Enflasyon konusundaki gerilemeye dikkat çekmeleri bunun işareti olarak görülmüştür. Temmuz ayında Borsa İstanbul 100 endeksi 7,06% oranındaki değer kazancıyla 10 yıllık ortalamasının üzerinde (5,4%) işlem görerek 107,531 seviyesinden kapandı. Dolar/TL kuru ise ay sonunda 3,52 seviyesinde seyrini sürdürüyor. Gösterge tahvil faizi Dikkat: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. Araştırma e-mail: [email protected] de 11,12% seviyesinden 11,55% seviyesine yükseldi. Bu ay riskli enstrümanlarda baskı yaşanacağı düşünülürken genel risk iştahının bozulmayacağı beklenmektedir. Yılın ilk 7 Ayının geride kalmasıyla beraber genel anlamda global piyasalardaki risk iştahının devam ettiği görülüyor. MSCI tüm ülkeler hisse senedi piyasaları endeksinin ardı ardına 9 aydır değer kazandığı göze çarpıyor. Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkeler merkez bankalarının önceden değindikleri faiz artırımları ve bilanço küçültmeleri konularındaki şahin tonlu açıklamaların pratikteki yansımaları piyasaların ve sermaye hareketlerinin yönü konusunda belirleyici olacak. Bu konuların uygulanabilirliği, ilgili ülkelerdeki enflasyon seyrinin yeterli seviyelere ulaşmasıyla da bire bir ilintilidir. Öte yandan, risk iştahının belirleyici enstrümanlarının başında gelen petrol fiyatlarında, ABD ham petrol stoklarının azalmasıyla beraber, önceki dönemlerden farklı olarak yükseliş yönlü hareketlilik oluştu. Arz endişeleriyle uzun bir süredir baskı altında kalan petrol fiyatlarındaki bu endişelerin nispeten hafiflediği söylenebilir. ABD tarafındaki bir diğer önemli konu ise Trump’a olan güven kaybından kaynaklanan siyasi belirsizliklerle ilgili. Bu belirsizliklerden dolayı USD’nin baskı görmesi, altın fiyatlarının yükseliş yönlü hareketlilik göstermesine neden oldu. Yurt içi gelişmelere bakıldığında, önceden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamış olduğu 180 günlük eylem planıyla ilgili gelişmeler takip edilecek. Öte yandan Almanya ile ilişkilerin seyri de yurt içi piyasa hareketleri açısından belirleyicilik arz eden önemli unsurlardan olacaktır. Dikkat: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. Araştırma e-mail: [email protected] BİST 100 ENDEKSİ : Temmuz Ayı içerisinde özellikle gelişmekte olan ülke piyasalarındaki risk iştahının yüksek seyretmesi, ABD’deki siyasi belirsizliklerden kaynaklı olarak USD’nin zayıf seyri ve uygulanması planlanan reformların gecikmeye uğraması veya senatoda veto yemesi gibi konulardan dolayı gelişmekte olan ülke piyasalarına olan sermaye hareketleri devam etti. TL bazlı olarak rekorlarını tazelemeye devam eden BİST 100 endeksinde özellikle son birkaç gündür yorulma emareleri dikkat çekici görünüyor. Piyasanın 105.000 desteğinde tutunması konusu kritik öneme sahip. Bu seviyenin altına gelinmesi halinde, piyasa şartlarının da seyrine göre düşüş yönlü bir geri dönüş hareketinin başlaması olasılığı var. Bu nedenle 105.000 kritik seviyesinin altına gelinmesi durumunda pozisyon azaltmak, bunun dışındaki durumlar için hali hazırdaki pozisyonları korumaya devam etmek, uygun bir strateji olabilir düşüncesindeyiz. Tabii bu noktada özellikle şirket bilançolarının geliyor olması ve bilanço kar rakamlarının seyrine göre hisse bazlı ayrışmalardan dolayı endeksin tutunma çabalarının oluşabileceğini de göz ardı etmemek gerekiyor. KATILIM ENDEKSİ : Temmuz Ayında BİST 100’de olduğu gibi KATLM 30 endeksinde de TL bazlı rekor seviyeler test edildi. Son birkaç gündür burada da yatay sıkışma ve yorulma emareleri oluştuğu göze çarpıyor. Genel yükseliş trendinde ve teknik göstergelerde bir bozulma şu an için oluşmamış gibi gözükse de aylık ağırlıklı ortalama seviyesi olan 102.500 seviyelerinin aşağı doğru kırılmaması önemli görülüyor. Bu seviye kırılmadan yeni pozisyon açmadan, hali hazırdaki seviyelerin korunmasının ve bu desteğin kırılması halinde kademeli olarak pozisyon azaltılmasının uygun bir strateji olabileceğini düşünüyoruz. ALTIN : Temmuz Ayında özellikle ABD’deki siyasi belirsizliklerden dolayı USD’deki değer kaybı ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde düşüş yönlü hareketlilik, altın fiyatlarında bir önceki aya göre yeniden yükseliş yönlü bir seyre girilmesine neden oldu. Çift dip seviyesi olan 1215 USD desteğne doğru yaşanan düşüş hareketinin ardından, bahsedilen konuların da etkisiyle kısa vadeli yükseliş kanalı oluştu ve 1250 USD direncinin de üzerinde fiyat hareketliliği oluşturan ons altın, 1270 USD seviyelerine kadar atak yaptı. Bu noktada önemli bir gelişmenin altını çizmekte yarar olduğunu düşünüyoruz. Dünya’nın en büyük altın destekli ETF’i olan SPDR gold share fonundan 2 gün önce 2,4 milyar USD tutarında çıkış oluştu. Bu çıkışın altının son dönemdeki sert hareketinin ardından artık yüksek seviyelere ulaştığı, sermaye hareketlerinin gelişmiş ülke hisse senetleri piyasalarındaki bilançosu kuvvetli gelen blue chip hisse senetlerine doğru döndüğü şeklinde bir sonuç ortaya çıkardı. Her ne kadar ABD’deki gelişmeler ve USD’deki zayıf seyrin etkisiyle kısa vadeli yükseliş kanalı oluştuysa da ons altında özellikle 1290 – Dikkat: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. Araştırma e-mail: [email protected] 1300 USD bandına doğru yaşanacak olası hareketlerde satış baskısının gündeme gelmesi olası. Gram altında ise Altın’ın dünya piyasalarındaki yükseliş seyrine karşın USD’nin zayıf seyri, yükseliş hareketinin ivmesini yavaşlatan bir etki yaratıyor. Gram altında 144,5 – 145 TL bandında güçlü bir direnç var. Bu direncin aşılması halinde yükseliş hareketinden bahsedilebilir. Bu noktada altın pozisyonlarının taşınması, fakat özellikle ons altındaki 1290 USD seviyelerine doğru olası yükselişler dikkate alınıp pozisyonlarda kademeli azaltma yapılması uygun bir strateji olabilir. Bu arada olası geri çekilmelerde de 1250 USD seviyesi kritik öneme sahip. TAHVİL – BONO : Tahvil bono tarafında geçen ay 2 yıllık faizler %11,28 ve 10 yıllık faizler %10,77 seviyelerindeydi. Şu anda ise sırasıyla 11,55 ve 10,60 seviyelerinde bulunuyor. Geçen aya göre uzun tahvilde çok hafif bir geri çekilme, kısa tahvilde ise çok hafif bir yükseliş çekilme göze çarpmakta ki, tahvil – bono piyasalarının yatay bant hareketi içerisinde bulunduğunu söylemek mümkün. Piyasa şartlarında aslında özellikle son dönemde USD’nin düşüş yönlü hareketine bağlı olarak TL varlıklarda bir iyimserlik göze çarpmıştı. Ancak gerek mevduat faizleri ile gösterge faizinin arasındaki makasın açık olması, bunun yanında fonlama maliyetlerinin hala 12 seviyelerine yakın sürüyor olması ve gerekse TCMB enflasyon raporunda enflasyon tahminlerinin yukarı güncellenmesi ve sıkı duruşun da devam edeceği açıklamaları, önümüzdeki dönemde piyasalarda satış yönlü hareketlerin ve dolayısıyla tahvil faizlerinin yükseliş yönlü hareketinin oluşabileceğine dair izlenimler veriyor. Bu konuya ek olarak aslında geçen aylarda da söz konusu olmasına rağmen faizlerde bir etki yaratmayan iç borç çevirme oranının yüksek seyretmesi konusu faizler üzerinde yukarı yönlü hareket ihtimalini hala gündeme getirebilecek bir faktör olarak gözüküyor. Bu noktada, Gelişmiş olan ülkelerin merkez bankalarından gelen ve para politikalarındaki normalizasyon kararlarının paralelinde faiz artırımları ve bilanço küçültmelerine dair gelişmeler de oluşursa, gelişmekte olan ülke piyasalarından para çıkışları yaşanabilir. Bu nedenle temkinli duruşla strateji belirlemenin yerinde olacağı düşüncesindeyiz. Dikkat: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. Araştırma e-mail: [email protected] STRATEJİ : Yatırımcıların risk profillerine uygun ve yatırım yapmayı düşündükleri enstrümanlara bağlı olarak çeşitli emeklilik fonları öneri paketleri sunduk. Faizsiz Enstrümanlar İçin İlgilenen Yatırımcılara Yönelik Olarak Öneri Paketimiz: % 50 Büyüme Amaçlı Katılım Esnek - % 30 Altın EYF - % 20 Gelir Amaçlı Alternatif Kamu Borçlanma Araçları Standart EYF (VEB – VGA – VGB) Yüksek Risk Algısı Olan Yatırımcılara Yönelik Olarak Öneri Paketimiz: % 40 Esnek EYF - % 30 Büyüme Amaçlı Hisse Senedi EYF - %20 Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları Standart EYF - %10 Temkinli Değişken EYF (VEE – VEH – VET - VEU) Orta ve Düşük Risk Algısı Olan Yatırımcılara Yönelik Olarak Öneri Paketimiz: % 50 Esnek EYF - % 30 Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Fonları - %20 Temkinli Değişken EYF (VEE – VEK – VEU) Şeklinde fon yapılandırma önerisi verebiliriz. Dikkat: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. Araştırma e-mail: [email protected]