İHVAN, SELEFİ, VAHABİ VE ŞİİLER

advertisement
İHVAN, SELEFİ, VAHABİ VE ŞİİLER
Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hz.’nin 20 Aralık 2011 Sohbeti,
Bismillahirrahmanirrahim. Ya Rabbi bize müştümüzü ilham et. Ve bizi nefsimizin şerrinden koru. Ey
insanlar, Selamun Aleykum. Ve Aleykumus Selam ve Rahmetullahi ve Berekatuhu. Allahu Ekber Allahu
Ekber La İlahe İlla'Allah. Allahu Ekber Allahu Ekber Velillah İlhamd. Summe Salatu ves Selam Ala Seyyidil
Evvelin vel Ahirin. Ve Ala Alihi ve Ashabihi Ecmain. Ve Ala Cemi'il Enbiya vel Murselin.
Ya Rabbi izzetlerini, şereflerini, nurlarını, sururlarını çoğalt. Ya Rabb, Ya Rabb biz Siz'in fakir kullarınızız.
Zayıf kullarınızız. Bize yardım et. Bize Habibi'nden himmet, meded ver. Evvelin vel Ahirin Efendisi. O ki,
bütün Alemlerin vücuda gelmesine, yaratılmasına sebep kıldın. Ona; şeref, izzet, nur, rıdvan ver. Artır ya
Rabbi. Euzubillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Besmele-i Şerif keskin bir kılıçtır.
İslam'ın düşmalarının başına keskin bir kılıçtır.
Esselamun Aleykum. Ey Allah'ın salih kulları Esselamun Aleykum. Ey muminler, ey Müslümanlar!
"Tarikatımız sohbettir ve cemiyette hayır vardır." Ey insanlar! Ey insanlar! Ey Allah'ın kulları! Düşününüz.
Tefekkür ediniz. Düşününüz. Kendi hallerinizi düşününüz. Biz bu hayata neden geldik? Diye düşününüz.
Bize niye hayat, yaşam verildi? Rabbul Alemin tarafından neden bize hayat verildi? Subhanehu ve Teala
tarafından bize verildi. Ve Allah Subhanehu ve Teala, ahit aldı. O bizim Halik'imiz, bizim Yaratanı'mız ve
bize rızkımızı verendir.
Rabbimiz Celle ve Ala. Huu. Subhanehu ve Teala, Mutlak Risalet'in Sahibi'ni Gönderdi. Seyyidil Evvelin
vel Ahirin'in Efendisi'ni gönderdi. Seyyidina Muhammed (sav). O gönderildi. Mutlak Nebi, Peygamber
olarak gönderildi. İlk olarak, yaratılışın başlangıcından beri. Ve Rabbi Celle ve Ala, tarafından kendisine
şeref verildi. O'nun Mutlak temsilcisi olması için. Bütün alemlerden Mutlak temsilcisi olması için. Temsil
ediyor. Evvelin ve Ahirin'in Efendisi. O kimi temsil ediyor? Hakk'ı temsil ediyor, Subhanehu ve Teala.
Yaratılmışların, yaratılmışların ilkidir. Ve Peygamberlerin (as) ilkidir. Ve onun Risaleti Mutlak'tır. Ve aynı
zamanda en sonuncusudur. İlk Peygamber'dir ve en sonuncu Peygamber'dir. Ondan sonra Nebi yoktur.
Ondan sonra Peygamber yoktur.
O her şeyi belirtti. İnsanların anlayışlarının sığacağı her şeyi; onların hepsini anlattı. O bildirdi. Ve onun
yanında okyanus vardır. İnsanlara verdiği, ancak küçük bir noktadır. Okyanustan küçük bir noktadır. Ve
Subhan Allah, O, Allah'ın yarattıklarının ilkidir. Ve Allah'ın Celle ve Ala, en son Peygamberi'dir. Hak Teala
der ki: "Her şeyi belirttik." "Evvelin ve Ahirin Efendisi hiçbir şeyi eksik bırakmadı." O ki insanların
anlamayacağı birşey bırakmadı. Veyahut da akıllarının ermediği birşey bırakmadı. Veyahut da akıllarının
kabul etmeyeceği birşey bırakmadı. Veyahut da fikrinin sığmayacağı birşey bırakmadı. Peygamberimiz
www.saltanat.org
Page 1
(sav) bir okyanustur, ummandır. Bu okyanustan bir damla bütün okyanusları doldurur. İlimle, ihtiyaçları
olduğu ilimle doldurur. Bu dünya hayatında ihtiyaçları olan Evvelin ve Ahirin Efendisi. Bu dünyaya
insanlığa öğretmek için gönderildi. Subhan Allah.
Ey Araplar! Ey muminler, ey Müslümanlar! Rabbi Celle ve Ala Peygamberimiz'e (sav), bilmediklerini
öğretti. Ona insanların ihtiyacı olan her şeyi öğretti. Kullarının ihtiyacı olan, bu dünya hayatındaki her
şeyi öğretti. Subhan Allah. Peygamberimiz'in (sav) yanında, ilimlerden okyanuslar vardır. Okyanuslar.
Allah Allah. Allah Allah. Hiçbir şey bırakmadık ki insanoğluna; öğrenmesi lüzum edecek, gerekecek. Ve
onu bilmesi için her şeyi bildirdi. İlk olarak ey Araplar! Bizim en çok ihtiyacımız olan şey, bilmemiz ve
teslim etmemizdir.
Peygamberimiz'in anlattığı hakikatin; Evvelin ve Ahirin'in Efendisi'nin anlattığı hakikat Mutlak Hak'tır.
Bu Mutlakiyet bizim nisbetimize göredir. Rabbimiz'in, Celle ve Ala'nın nisbetine göre değil. Rabbimiz
öğretiyor. O diyor ki: "İslam". İslam, Mutlak Hak ile geldi. Hak. Mutlak Risalet Sahibi, Hakk'ı bildirdi,
belirtti. Hak nedir ey Araplar? Resulullah, Evvelin vel Ahirin'in Efendisi Peygamberimiz (sav), Hakk'ı
bildirdi, belirtti. Mutlak Risalet kelamından, sizin iman etmeniz gerek. Ve tasdik etmeniz gerek. Dünya
hayatı için ve Kıyamet Günü için tasdik etmeniz gerek. Çünkü, Hakk'ı kabul eden kişi burada, ona işaret
olunmuştur ki; o kişi Hak sahibidir diye.
Allah Subhanehu ve Teala'nın katında makbuldür. Ve Resulü'nün (sav) yanında da makbuldür. Ey
Araplar dikkatle dinleyin. Peygamberimiz (sav) diyor ki, "Hak üstündür ve Hakk'ın üstüne hiçbir şey
çıkamaz." Tamam mı? İmkanı yoktur. Hakk'ın aşağıda olmasına imkan yoktur. Ve batılın yukarıda, üstün
olmasına imkan yoktur. Hakk üstündür. Onun üstünde hiçbir şey olmaz. Araplar'a soralım. Ahir Zaman
Peygamberi, Hak nedir, batıl nedir belirtmedi mi, bildirmedi mi? Eğer bildirmediyse risalesini eda etmiş
olmaz. Hak üstündür ve Hakk'ın üstünde başka birşey olamaz.
Bu günümüzde bazı cemaatler çıktı. Ümmet değil, Ümmet'ten bazı kişiler Ümmet'ten çıktılar. Ve
diyorlar ki: "Biz Hak üzereyiz." Onlar az bir toplulukturlar. Az kişidirler, çok değiller. Ama onlar diyorlar ki:
"Biz Hak üzereyiz." "Ve geriye kalan herkes batıl üzeredir." derler. Veyahut yanlış üzeredirler derler.
Onlar Hak üzeredirler, ve geriye kalan büyük topluluk, büyük çoğunluk yanlış üzeredir. Onlar ufak bir
topluluktur ve biz Hak üzereyiz diyorlar. Ve bunlar, bu kavim Onlar ki büyük topluluğu bıraktılar ve
Çıktılar ve Hak üzere olduklarını iddia ettiler. Ve büyük çoğunluk batıl üzeredir diye iddia ettiler.
Ve bunlardan Vahabiler; ve bunlardan Selefiler, ve bunlar İhvan-ı Müslimin, Müslüman kardeşler. Onlar
iddia ediyorlar ki büyük çoğunluk, hata üzerediler, yanlış üzeredirler. Ve biz onların hatalarını,
yanlışlarını düzelteceğiz. Maşa'Allah, Maşa'Allah Size bunu kim verdi? Size bu salahiyeti kim verdi?
Veyahut da sizi kim bıraktı? Böyle söylemek ve iddia etmek için size kim izin verdi? Büyük çoğunluğun
hata üzere olduğunu söylemenize kim izin verdi? Ve siz az bir topluluk olarak, Hak üzeresiniz diye kim
www.saltanat.org
Page 2
size izin verdi? Ve onlar bu iddialarıyla İslam'dan uzaklaştılar. Çünkü Resulullah (sav), belirtilmedik hiçbir
şey bırakmadı. Ve diyor ki: "Helal olan şey bellidir ve Haram olan şey bellidir." Bu topluluklar bu kişiler,
bu sözlere karşı delil getirsinler bakayım. Peygamberimiz'in (sav) sözlerine. Ki onlar doğru ve geriye
kalanların hata üzere olduğunu işaret eden sözleri getirsinler. Onların Hak üzere olduklarını, geriye
kalanların batıl üzere olduğunu İsbat etsinler.
Ve Resulullah (sav) diyor ki: "Hak üstündür ve onun üstüne hiçbir şey çıkamaz." Şimdi Hak üstündür ve
onun üzerinde hiçbir şey olamaz. Her hangi bir zaman, dünyanın başından sonuna kadar veya Ezel'den
Ebed'e kadar Hak üstündür ve onun üzerinde hiçbir şey olamaz. Onlar Müslümanlar'ın büyük
çoğunluğunu itham ediyorlar. Batıl üzeredirler diye itham ediyorlar. Böyle şey nasıl olur? Batıl üzere
oldukları, nasıl böyle şey olur? On kişi. Onlar Müslümanlar'ın büyük çoğunluğunu mu yenecekler? Onlara
Müslüman olmadıklarını itham ediyorlar. Hakk üzere olmadıklarını itham ediyorlar. Onlara kim salahiyet
verdi?
Mısır ahalisine veyil olsun. Mısır alimlerine veyil olsun, yazıklar olsun. Selefi taifelerine karşı cevap
vermedikleri için yazıklar olsun. Ne bu Selefi? Müslüman kardeşler, Vahabiler bunlar; Müslüman
kitaplarında, İslam kitaplarında bulunmaz. Veyahut da bunlar Kur'an-ı Kerim'de işaret olunmamıştır.
Niye onlara karşı ayağa kalkmadılar? Çünkü onlar büyük çoğunluk oldukları halde. Bunlar ufak bir
topluluktur. Milyonlarca, milyarlarca kişiyi mi yenecekler. Müslüman cemaatini mi yenecekler? Siz
Müslüman değilsiniz diyecekler. Çünkü siz yoldan şaştınız. Onlara böyle söylemek için kim salahiyet
verdi?
Alimler niye söylemiyorlar? Niye cevap vermiyorlar? Onları niye evlerine geri sokmuyorlar? Onların
kıymeti yoktur. Hak onlarla beraber değildir. Hak büyük çoğunlukla beraberdir. Ve biz diyoruz ki "Hakk
üstündür." Peygamber sözü. Ve onun üstüne hiçbir şey olamaz. Onlar büyük çoğunluğun üzerinde
olamazlar. Onlar küçük bir topluluktur. Onlar Rabbi'ne asi oldular. Üzerlerine, Gökyüzünden kırbaç
inecek ve kırbaçlanacaklar. Onları terbiye edecek ta ki, onlardan bir kişi kalmayana kadar; ben
Selefi'yim, ben İhvancı'yım. Ben Vahabi'yim diyen bir kişi kalmayacaktır. Katiyen.
Peygamber sözü (sav): "Hak üstündür." İmkanı yoktur ki bunlar, bu ufak topluluğun üstün olmasının
imkanı yoktur. Onların büyük çoğunluktan üstün olmalarının imkanı yoktur. Onların bize tabi olmaları
lazımdır. Çünkü biz büyük çoğunluğuz. Şii, İhvancı, Selefi, Vahabi hepsi az bir topluluktur. Biz onlardan
değiliz. Ve Hak üzere olduğumuz için, kalplerimiz mutmaindir. Biz Hak üzereyiz. Çünkü imkanı yoktur ki
Ümmet batıl üzere toplanmaz, ictima olmaz. Ve büyük çoğunluğun imkanı yoktur ki, itham olsun onlar
delalete düşüp, İslam'ı bıraktılar diye itham olunamazlar.
Esef ederim. Alimlere esef ederim. Bütün fitneler onlardan çıkar ve onlara döner. Allah bizi affeylesin.
Tövbe Ya Rabbi. Ey insanlar Rabbiniz'e tövbe edin. Bıraktınız. Büyük çoğunluğun yolunu bıraktınız. Onlar
www.saltanat.org
Page 3
ki Peygamber (sav)'in adımlarını takip edenlerdir. Batılı müdafa etmeyin. Allah Subhanehu ve Teala
diyor ki: "Hak geldi, Batıl yok oldu." Hak sabitti. Batıl yok olmaya mahkumdur. Bitti. Yoksa Mısır ahalisi
istiyor ki. Bütün İslam memleketleri ısrar ederse, Batıl üzere ısrar ederlerse Allah onları
alacaktır.Kökünden yok edecektir. Sadece muminler kalacaktır.Müslümanlar, mumin
Müslümanlar,muhlisler kalacaktır. Onlar ki Hak onlarla beraberdir. Onlar diyebilirler ki olunuz. Olunuz.
Rabbani olunuz. Rabbani'yim deyiniz. Bu caizdir.
Selefi deme, Vahabi deme. Şii deme. Allah diyor ki: Sizin demeniz lazım ki biz Rabbani'yiz deyin. Allah
Rabbani olunuz diyor. Allah isim koydu. İslam dinini hakkıyla, haddiyle muhafaza eden, onlar Rabbani
olurlar. Rabbaniler olurlar. Allah onları Rabbani olmak için davet ediyor. Selefi değil, Vahabi değil.
İhvancı değil veya Şii değil. Hayır. Rabbani olunuz. Biz Rabbani'yiz. Elhamdulillah. Biz Selefiler'in yolunda
veya İhvancılar'ın, veya Vahhabiler'in veya Şialar'ın yolunda değiliz. Veya biz Rabbani olmak için gayret
ediyoruz.
Bunun manası, bizim alimlerimiz bilir. Rabbani'nin ne demek olduğunu. Hak üzere olmak manasındadır.
Ve geriye kalanların hepsi batıl üzeredir. Subhan Allah. Ya Rabbi bize Melik gönder ki Sen'in yolunda
savaşalım, cihad edelim. Ve o tayfaları kovalım. Tiran tayfalarını kovalım. Ve muhakkak olacaktır. Allah'ın
izne ile. Ve Allah'tan bize lütfetmesini ve affetmesini, yardımını isteriz. Ve Ehli İman ve İslam'ın
güçlenmesi için Rabbaniler'in yardımını isteriz. Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Estağfirullah. Düşününüz. Ey
Müslümanlar. Bu konuştuklarımız, Kur'an-ı Azimuşşan'dan alınmıştır. Peygamberimiz'in kelamından
olan bu sözlerimizi düşünün.
Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Estağfirullah. Allah'a tövbe ediniz. Rabbiniz'e tövbe ediniz. Ey
insanlar yoksa. Nasıl ki geçmiş kavimler helak oldu? Kavimlerin, geçmiş Peygamberler'in kavimleri helak
oldu. Diğerlerini alacak.Bizim kavmimizden yeryüzünde sadece Rabbaniler kalacak. Ya Rabbi Sen'den
isteğimiz, dileğimiz bizi Rabbaniler'den eylemeniz. Vahhabiler'den değil, Şiiler'den değil. Ne de İhvancı,
ne de Selefiler'den etme bizi.
Ya Rabbi bizi onlardan, Rabbler'ine gayret edenlerden eyle. Rabbani yolunda olmak için gayret
edenlerden eyle bizi. Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Estağfirullah. Fatiha. Bu sözleri Allah bize
ilham etti. Peygamberi'nin (sav) yüzü suyu hürmeti için. Onun ve bu zamanda bulunan Rabbaniler'in
hürmeti için.
Video Link: http://saltanat.org/Blog/tabid/271/PostID/507/-Ikhwan-Salafi-Wahabi-and-Shiat-IhvanSelefi-Vahabi-ve-iiler-ar.aspx
www.saltanat.org
Page 4
Download