dernek ve vakıflara ilişkin karşılaştırmalı kamu yararı raporu

advertisement
DERNEK VE VAKIFLARA L K N
KAR ILA TIRMALI KAMU YARARI
RAPORU
TÜSEV
YAYIN NO: 31
EK M 2004
TÜSEV Ekim 2004
ÖNSÖZ
Ça da yönetim sistemlerinde kamu yararını, ekonomik boyutu kadar hizmet boyutu
da önemli olan ve ekonomiyi etkileyen zararların ortadan kaldırılması ile toplumda
bireylerin sosyal adalet çerçevesinde vergiler yolu ile bedelini ödedi i hizmetlerden
e it, zamanında ve yaygın olarak yararlanması ilkesi olarak tanımlamak mümkündür.
Ancak bu ilke, hizmetin sadece avantajlı kesimlere yönlendirilmesi olmayıp, böyle bir
durum yukarıda belirtilen e itli i ve varlı ı tartı ılan sosyal adaletin yok olmasını
hızlandıracak son derece hassas bir dengedir.
Toplumsal ya amımıza baktı ımızda bu çok önemli kavramın sosyal çevremizi
ku atmı olmasını görmemize ra men kamu yararı, aslında salt bir iktisadi etkinlik,
yani bir anlık kar-zarar meselesi de de ildir. Di er taraftan hizmet alan halk olabildi i
gibi kamu yararı, bir anlamda devletin bizzat kendisini de, üretti i hizmetlerle hukuk
devleti normları çerçevesinde nemalandırmasıdır.
Bu tanımlamaları farklı bakı açıları ile daha da geni letmek mümkündür. Ancak
nitelik ve niceli ine ba lı olarak devlet ile vatanda arasında payla ılan bu önemli
hizmet, kamu yönetiminde açıklık ve effaflı ın olmaması halinde zaman zaman
mu lak ve sadece hukuksal bir tanım olarak önümüze çıkmaktadır. Bu durum ise
sosyal devlete olan talebi her zamankinden daha çok gerekli kılmaktadır.
Bu ara tırmanın amacı, demokrasinin temel ta ını olu turan örgütlü sivil toplumun;
dernek, vakıf ve di er olu umların kar amacı gütmeden sosyal devletin yükünün
hafifletilmesinde ve payla ımında alabilecekleri rollerin, AB üyesi ülkelerdeki iyi
uygulama örneklerinden yararlanılarak ABD’de yerle ik bir Sivil Toplum Hukuk
Merkezi olan ICNL (International Center For Not-for-Profit Law, www.icnl.org ) ile
birlikte hazırlanan uluslararası bir mukayese ile tanımlanması ve bu konuda
ülkemizde yapılacak çalı malara bir ı ık tutulmasıdır.
TÜSEV
2
TÜSEV Ekim 2004
DERNEK VE VAKIFLARA L K N KAR ILA TIRMALI KAMU YARARI RAPORU
I. Giri
Kamu Yararı konusunda farklı ülkelerde yürürlükte olan mevzuat, kar amacı
gütmeyen sivil toplum kurulu larının kar ılıklı yarar ve kamu yararı da dahil me ru bir
amaca yönelik olarak çe itli ekillerde kurulmalarına izin vermektedir. Birçok ülkede
devlet, bir takım özel hakların tüm Kar Amacı Gütmeyen Kurulu lara ayırım
gözetmeksizin
sa lanmasını istememekte, onun yerine genellikle Kar Amacı
Gütmeyen Kurulu un amaç ve faaliyetlerine dayalı olarak bu kurulu lara özel bazı
haklar sa lanmaktadır. Devlet genellikle kamu yararına olan bazı öncelikli faaliyetleri
te vik ederek hak sa lamaktadır. Söz konusu faaliyetleri yürüten Kar Amacı
Gütmeyen Kurulu ları tanımlamak için pek çok isim kullanılmı tır-örne in hayır
kurumları ve kamu yararına çalı an kurulu lar gibi. Zaten, bazı ülkelerde bunun
için mevzuat kapsamında açıkça belirlenmi bir statü bulunmayıp, bazı amaçlar ve
faaliyetler devlet yararı ile ili kilendirilmi tir. Bu raporda, özel statüye ba lı olarak bu
durumu ifade etmek için kamu yararı tanımı kullanılacaktır. Bu ulusal ba lamda bir
tanım olup, kamu yararına çalı an kurulu lar tanımı, söz konusu özel statüye
sahip, yasal olarak tanınmı kurulu lar anlamını ta ımaktadır.
Avrupa genelinde kamu yararına çalı an kurulu ların faaliyetlerini ayrı tutmak ve
kolayla tırmak ihtiyacı önemli bir yer tutmaktadır. Gerçekten de, gelenek hukuku
( ngiltere ve ABD’de kullanılan hukuk sistemi) sisteminin yasala tırılması 1601 yılına
dayanmakta olup, ilk defa amacı, hayır amacını belirlemek ve suistimalleri ortadan
kaldırmak olan ngiliz Hayırseverlik Kanunu olarak olu mu tur. Kamu yararı kavramı
yoksulluktan kurtulmanın ötesinde, hastaların bakımı, çırakların e itimi, köprülerin
yapımı, yolların bakımı ve kamu yararına olan tüm di er faaliyetleri de
kapsamaktadır. Medeni Hukuk metinlerinde(Kıta Avrupası Hukuku), milattan önce
be inci yüzyılda Avrupa’da kamu yararına hizmet amacı ile kurulmu vakıfların
varlı ına i aret edilmektedir. Bugün ise, Medeni Hukuk sistemine tabi pek çok ülkede,
kamu yararına faaliyet gösteren vakıflara ve derneklere vergi indirimleri
uygulanmaktadır.
Bu raporun amacı, Avrupa’da kamu yararı statüsündeki kurulu larla ilgili yasal
uygulamalar hakkında genel bilgi sunmak ve böylelikle Türkiye’de bulunan kamu
yararına çalı an kurulu lar ile bunlar arasında bir kar ıla tırma imkanı sa lamaktır.
Burada esas itibariyle;
(1) kamu yararı statüsü ile ilgili yasal düzenlemeler,
(2) kamu yararı ve belirleyici faaliyetlerin tanımı,
(3) do ru karar verme yetkisi,
(4) tasdik ve tescil yöntemleri,
(5) kamu yararına çalı an kurulu lara sa lanan devlet te vikleri ve
(6) kamu yararına çalı an kurulu ların hesap verebilme sorumlulu u
ele alınmı tır.
3
TÜSEV Ekim 2004
II. Yasal Düzenlemeler
Kamu yararına faaliyetleri düzenleyen birçok “do ru” yakla ım bulunmaktadır.
Kamu yararı ile ilgili düzenleme zaman içinde olu an bir gereksinim
oldu undan, en azından Avrupa’da, bu amaç do rultusunda çe itli
düzenlemelere yer verilmi tir. Bu bölümde, konuyla ilgili belli ba lı yasal
uygulamalar ele alınacaktır.
Kamu yararı statüsü esas itibariyle bir mali düzenleme konusudur. Kamu yararına bir
faaliyeti te vik ancak yasal çerçevede ayrıcalık sa layan vergi uygulamaları ve bazı
hallerde do rudan devlet yararı olması artıyla çe itli ekillerdeki devlet deste inden
olu maktadır. Burada bahsedilen yararların de i imi söz konusu oldu unda ise,
Kamu yararına çalı an kurulu lar, varlıklarını kamu yararına kullandıklarından emin
olunması için yasal çerçevede sıkı bir denetime tabi tutulurlar.
Kar Amacı Gütmeyen Kurulu lar, açık olarak mevzuata bazı hükümler dahil edilerek,
ayrı bir kamu yararı mevzuatı çıkartılarak veya yürürlükteki kamu yararı mevzuatı
hükümleri ile fonksiyonel açıdan aynı olan muhtelif kanun hükümleri düzenlenmek
suretiyle kamu yararı statüsü kapsamına dahil edilebilir. Almanya ve Hollanda’da
oldu u gibi, pek çok ülkede, kamu yararına faaliyetler ve Kar Amacı Gütmeyen
Kurulu lara sa lanan mali haklar, vergi mevzuatı çerçevesinde tanımlanmı tır. Bu
yakla ımın avantajı idari kolaylıktır. Kamu yararı statüsü mali mevzuat kapsamına
giren bir husus oldu una göre, vergi kanunu çerçevesinde ele alınması son derece
do aldır. Bunun dezavantajı ise, bazı yasal düzenlemelerde vergi kanununun tüzel
ki ilik statüsü ile ilgili hükümlerine(örne in, iç yönetim ve bildirim gereksinimleri ile
ilgili hükümler) atıfta bulunulmasının do ru bir yakla ım olmadı ıdır.
Di er bazı ülkelerde ise Bosna Hersek, Bulgaristan ve Romanya örneklerinde oldu u
gibi, Kar Amacı Gütmeyen Kurulu lar ile ilgili mevzuat içeri ine kamu yararı
statüsünü tanımlayan belirli hükümler dahil edilmi tir. Bu yakla ımı benimseyen
ülkelerin kar ıla tıkları en büyük engel her kurulu ekli için Dernekler Kanunu, Vakıf
Kanunu gibi ayrı bir mevzuat bulunmasıdır. Kamu yararı statüsünün her bir kanun
temelinde düzenlenmesi, çeli kili yasal uygulamaların ortaya çıkması ihtimalini
arttırmaktadır. Kamu yararına çalı an kurulu lar, organizasyon ekli ne olursa olsun,
bazı benzer gereksinmelere tabidir. Burada önemli olan, kurulu un üyelik temelli bir
statüye sahip bir kurulu olup olmaması de il, kamu yararına çalı ıyor olmasıdır.
Ayrıca, kamu yararı statüsü ile ilgili hükümlerin Kar Amacı Gütmeyen Kurulu lar için
çıkarılan kanun tasarılarına dahil edildi i durumlarda, konu ile ilgili vergi hükümlerinin
yeniden düzenlenmesinde geri kalınmaktadır. Böylece, kamu yararına faaliyet
yürüten Kar Amacı Gütmeyen Kurulu lar için herhangi bir mali destek
öngörülmedi inden, kamu yararı statüsü kapsamındaki kurulu lara te vik
uygulanamamaktadır. Örne in, Bulgaristan’da, kamu yararı kavramını tanımlayan
Kar Amacı Gütmeyen Kurulu lar ile ilgili kanunun çıkartılmasından ancak iki sene
sonra kamu yararına çalı an kurulu lara yardım için Vergi Kanununda de i iklik
yapılabilmi tir. Bosna Hersek de ise vergi reformu hala askıdadır.
Dolayısıyla ülkeler, gittikçe artan bir ekilde kamu yararı ile ilgili meseleleri ayrıntılı ve
tutarlı bir ekilde irdeleyecek özel “kamu yararı” mevzuatını benimsemektedirler.
Macaristan, kamu yararı mevzuatını 1997’de düzenlemi tir. Litvanya’da Hayırseverlik
4
TÜSEV Ekim 2004
ve Sponsor’luk Kanunu 2002’de ve son olarak Polonya’da Kamu Yararı Faaliyetleri
ve Gönüllülük Kanunu 2003 yılında çıkartılmı tır. Letonya’da ise, kamu yararı kanunu
halen Parlamento’nun onayını beklemektedir. Bu özel kanunlar genellikle kamu yararı
statüsü ile ilgili bir takım düzenlemeleri içermektedir ki buna kamu yararı statüsünün
tanımı ve bu statüyü elde etmek için öngörülen kriterler, bu statü kapsamında
sa lanan haklar ve kamu yararına çalı an kurulu ların yükümlülükleri gibi hususlar
da dahildir.
III. Kamu Yararı ve Hak Kazandırıcı Faaliyetlerin Tanımı
Bu bölümde, konuya ı ık tutması açısından, kamu yararı ve hak kazandırıcı
faaliyetlerin tanımı ile ilgili kar ıla tırmalı bilgilere yer verilecektir. Kamu
yararını tanımlayan tek bir yakla ım olmaması dolayısıyla, uluslararası alanda
iyi uygulamalarla geli en bir e ilim görülmektedir.
Öncelikle, kamu yararına hizmet amacını güden bazı özel faaliyetler üzerinde
durulmalıdır. Nitekim, kamu yararı faaliyeti, kanunda öngörülen bir veya birden fazla
amacı destekleyen veya te vik eden herhangi bir yasal faaliyet demektir. A a ıdaki
liste, Avrupa’da bir veya birden fazla ülkede organize bir ekilde yürütülen kamu
yararı faaliyetlerini içermektedir.
Amatör atletizm
Güzel Sanatlar
(a) Bedensel veya Zihinsel özürlülerin korunması ve bunlara sa lanan yardımlar
(b) Mültecilere yardım
(c) Hayır faaliyetleri
(d) Medeni haklar veya insan hakları
(e) Tüketicinin Korunması
(f) Kültür
(g) Demokrasi
(h) Ekoloji veya çevrenin korunması
(i) E itim, ö retim ve bilgilendirme
(j) Irk, etnik, din veya yasa ile belirlenen di er ayırımcı faaliyetlerin engellenmesi
(k) Amatör atletizm
(l) Yoksullu un önlenmesi
(m) Yoksullu un önlenmesi
(n) Ruhi veya fiziksel sa lık
(o) Tarihi eserlerin korunması
(p) nsani veya afet yardımı
(q) Tıbbi bakım
(r) Çocukların, gençlerin ve çaresizlerin korunması
(s) Yaralı ve savunmasız hayvanların korunması
(t) Hükümet yükünün hafifletilmesi
(u) Dini faaliyetler
(v) Bilimsel faaliyetler
(w) Sosyal dayanı ma
(x) Sosyal ve ekonomik kalkınma
(y) Sosyal Refah
(z) Kamu yararını destekleyen veya te vik eden di er her türlü faaliyet.
5
TÜSEV Ekim 2004
Hiç üphesiz, bu liste ülkeler bazında daha geni tutulabilir. Temel unsur, kamu
yararına oldu u belirlenen her faaliyetin bu kapsama dahil edilebilece idir. Bu liste,
söz konusu ülkenin ihtiyaçları, de erleri ve geleneklerine göre farklılık arzedebilir.
Örne in, Hollanda’da, kamu yararının amacı mali içtihatlar ile belirlenmi olup, buna;
hayat felsefesine dayalı dini, kültürel, bilimsel faaliyetler ile hayır i leri ve kamu
hizmetleri dahildir. Alman Vergi Kanunu ise, sa lık hizmetleri, genel refah, çevre
koruma, e itim, kültür, amatör sporlar, bilimsel faaliyetler, korunmaya muhtaç
ahıslara yardım, kilise ve dini amaçlı faaliyetleri içerir. Macaristan’da, ayrı olarak
çıkartılan kamu yararı kanununda, sa lı ın korunması, bilimsel ara tırma, e itim ve
kültür dahil 22 amaç benimsenmektedir. Aynı ekilde, Polonya kanununda 24 kamu
yararı faaliyeti tanımlanmaktadır.
Pek çok ülke, bazı faaliyetleri kamu yararı kapsamının dı ında tutmaktadır. Siyasi ve
yasamaya ili kin lobi veya kampanya faaliyetleri gibi faaliyetlere kısıtlamalar
getirilmi tir (Örne in, Macaristan’da do rudan siyasi faaliyetlerde bulunmak ve siyasi
partilere mali yardım sa lamak yasaktır). Spor ve dini amaçlı faaliyetlerde farklı
uygulamalar görülmektedir, hatta bazı ülkelerde bu amaçlar kamu yararı kapsamı
dı ında tutulmaktadır.
kinci olarak, bir çok ülkede, kamu yararına hizmet olarak nitelendirilen “di er
faaliyetleri” de içerisine alacak bir kapsayıcı kategori benimsenmi tir. Bu yöntem,
belirlenen amacın a ırı sınırlayıcı yorumlardan uzak tutulması için oldukça etkili bir
yoldur ve böylece kamu yararı kavramına de i ken sosyal artlara paralel olarak
esneklik kazandırılmaktadır. Söz konusu “kapsayıcı” kategoriden yoksun kamu yararı
tanımlamaları, kamu yararına hizmet amacıyla yapılacak faaliyetlerin kapsam
içerisine alınmasını engellemektedir. Basit bir ekilde, kanuna a a ıdakine benzer bir
hüküm konulabilir: Kamu yararını desteklemek veya te vik etmek üzere yürütülen
herhangi bir di er faaliyet. Gelenek hukuku sisteminin (örf ve adet kurallarına
dayanan hukuk sistemi) benimsendi i
ngiltere’de, “hayır” maksadının
tanımlanmasında genel e ilimler esas alınmaktadır. Zaman içerisinde ngiltere’de
mahkemeler, “hayır” amacını dört esas kategoride toplamı tır: (1) Yoksullu un
giderilmesi (2) e itim düzeyinin yükseltilmesi, (3) dinin geli tirilmesi ve (4) topluma
yararlı di er amaçlar. Bu arada, “hayır amacı” tanımlamasının mevcut sosyal artları
yansıtacak ekilde de i imi öngörülmü tür.1
1
ngiliz Hayırseverlik Kanunu’nun yenilenmesi gerekti i inancında olan ngiliz Hükümeti, hayır kurumları ile ilgili
yasal reformları desteklemektedir. Hükümet, son kabul edilen “yasal zorunluluk dı ı yakla ımın” daha fazla
esneklik sa ladı ına ve sektördeki geli meleri daha iyi kar ılayaca ına inanmaktadır. Dolayısıyla Kanun
tasarısında, yasal zorunlulu a dayalı bir “kamu yararı” tanımına yer verilmemi tir. Bununla beraber, Kanun
tasarısında “hayır amacı” bir dizi genel ba lık altında sıralanmakta olup, bunlara a a ıdaki faaliyetler dahildir;
•
Yoksullu un önlenmesi veya giderilmesi
•
E itimin geli tirilmesi
•
Dinin geli tirilmesi
•
Sa lı ın geli tirilmesi
•
Vatanda lık veya toplumsal geli im
•
Sanatsal, geleneksel veya bilimsel geli im
•
Amatör sporların te viki
•
nsan hakları, uyu mazlıkların çözümü ve uzla ma
•
Çevre koruma veya iyile tirmenin geli tirilmesi
•
Gençlere, sa lı ı bozuk ki ilere, özürlülere, mali açıdan sıkıntıda olanlara veya di er sebeplerle zarar
görenlere sa lanan yardımlar
•
Hayvan sa lı ı ile ilgili ilerlemeler ve
•
Ortaya çıkan di er hayır amaçları.
6
TÜSEV Ekim 2004
Üçüncüsü, öngörülen kriterler çerçevesinde, kurulu un ço unlukla kamu yararına
faaliyetlerde bulunmak üzere olu turulması ve çalı tırılması her ne kadar bu ekilde
tanımlanmı ise de bir zorunluluk oldu u görü ü mevcuttur. Bir kurulu , ancak
kurulu belgesinde kamu yararına faaliyetlerde bulunulaca ına dair bir sınırlama
getirildi i takdirde kamu yararına kurulmu sayılır. Di er bir ifadeyle bir kurulu ,
sadece esas amacı kamu yararına ise kamu yararına çalı tırılabilir. Burada
kullanılan “esas amaç” ibaresi, ülke bazında %50’den fazla veya hemen hemen
tamamı anlamını ta ımaktadır. Esas amaç analizinde ba arılı olunup olunmadı ını
tespit etmenin de i ik yolları vardır. Örne in, oransal olarak masrafların ve
personelin bu i için sarf etti i zamanın ölçümü veya hak sahiplerinin mevcudiyeti
gibi.
Hollanda’da, bir kurulu un kamu yararına hizmette bulunup bulunmadı ını tespit
etmek için, potansiyel hak sahiplerinin belirlenmi olması gerekti i savunulmaktadır.
E er faaliyetler belirli bir gruba hizmet için sınırlandırılmı ise, örne in aile fertleri gibi,
o zaman kurulu un kamu yararı statüsünde olması dü ünülemez. E er kurulu hem
kendi mensuplarına, hem de kamu yararına hizmet veriyor ise, kamu yararı statüsüne
dahil edilebilir. Bu takdirde, kamu yararına yürütülen faaliyetler, tüm faaliyetlerin en
az %50’sini te kil etmelidir.
ngiltere Hayırseverlik Komisyonu, bir faaliyetin hayır için yapıldı ının anla ılması için
kamu yararına daha büyük bir güçle çalı ması gerekti ini vurgulamaktadır. Bir
kurulu un hayır kurumu olarak nitelendirilebilmesi için amacının tamamıyla
hayırseverlik olması ve kamu yararına faaliyet göstermek üzere kurulmu olması
gerekir. Hayırseverlik Komisyonu üç kriter üzerinde durmaktadır;2
1) kurulu , açıkça kamuya hizmet amacını güden bir kamu yararı
kurulu u kapasitesine sahip olmalıdır,
2) yardım alacak olanlar, kamu veya toplumun yeterli bir parçası olarak
nitelendirilebilecek bir grup olu turmalı ve hak sahiplerinin çıkarlarını
sınırlayıcı herhangi bir
ahsi veya özel ili ki içerisinde
bulunulmamalıdır,
3) herhangi bir özel bireysel çıkar çok az olmalı ve kamu yararını
a mamalıdır.
Önemle vurgulanması gereken bir di er husus ise, ngiltere’de uygulanan ikinci kriter
ile ilgili olarak herhangi bir kurulu un faaliyetlerinden yararlananların üstün bir ekilde
belirli bir ırk, etnisite, din veya di er benzeri gruplara mensup olmaları gerekti i
hususunun benimsenmesidir. Yardımların sadece bir grubun mensuplarına yapılması
gibi bir ek sınırlandırma getirilmedi i sürece, bu itiraz edilecek bir nokta de ildir.
Benzer ekilde Almanya’da bir kurulu un sadece do rudan ve kendi çıkarlarını
gözetmeksizin kamu yararlı faaliyetler yürütebilmesi için kurulu un vergi ayrıcalı ı
statüsü edinmesi gerekmektedir.
2
(Debra Morris, “How Does the Common Law Assess Public Benefit in Order to Define a Charity?”, April 1999,
International Journal for Not-for-Profit Law, Volume 2, Issue 1).
7
TÜSEV Ekim 2004
Aynı ekilde, Polonya’da mevzuat, kamu yararına kurulmu bir kurumun ço unlukla
kamu yararına faaliyetlerde bulunmasını zorunlu kılmaktadır. Böyle bir kurulu , di er
hususların yanı sıra a a ıdaki ko ulları da yerine getirmelidir.3
•
•
•
•
tüzü ünün zorunlu kıldı ı faaliyetlerin, toplumun her kesimi veya özellikle
ya am zorlu u veya mali sıkıntı içinde bulunan bireylerin olu turdu u ve
toplumun di er kesimi ile ili kili grupların çıkarı do rultusunda yürütülmesi,
kurulu un yegane tüzüksel faaliyetinin kamu yararı faaliyetleri olması (ancak
üyelik esaslı kurulu larda üyelere de hizmet götürülmesine izin verilmektedir),
ekonomik faaliyetlerde bulunulmaması veya kurulu un ekonomik faaliyetlerinin
tüzüksel faaliyetlerinin yerine getirilmesi için sınırlandırılması,
elde edilen tüm gelirin kamu yararı faaliyetlere tahsis edilmi olması.
Türkiye’de, kamu yararına çalı an kurulu statüsünü elde etmek için, Kar Amacı
Gütmeyen Kurulu lar’ın ülke genelinde kamu yararına faaliyetlerde bulunması
gerekmektedir. Böyle bir art öne süren ba ka bir Avrupa ülkesi bulunmamaktadır.
Yukarıda kısaca açıklanan kanunların incelenmesi sonucunda, genellikle bu tip
kurulu ların hak sahiplerine odaklandı ı görülmektedir. Hollanda’da, gerek özel
gerek üyelere yardım konusunda hak sahipleri açısından bu tarz kısıtlamalar yoktur.
ngiltere’de, yardım almaya uygun ki ilerin halk veya toplumun yeterli bir kesimini
olu turacak nitelikte büyük bir grup te kil etmeleri öngörülmektedir. Polonya’da, kamu
yararına faaliyetlerin hedefi toplumun her kesimi veya bilhassa ya am zorlu u veya
mali sıkıntı içerisinde bulunan ahısların olu turdu u, ve toplumun di er kesimi ile
ili kili gruplardır. Ancak, Türkiye gibi büyük bir ülkede, ülke genelinde faaliyetler
yürütmek hem gerekti inden fazla bir yükümlülük getirir, hem de uygulanması
mümkün olmayan bir durumdur.
Zaten, ihtiyacın üst düzeyde oldu u toplumlarda böyle bir gereksinim, faaliyetin
yerinde ve harcanan zamana de er bir çalı ma olmasını engellemektedir. Örne in,
belirli bir ehirde veya bölgede deprem sonrası insani yardım sa lamak üzere
kurulmu olan kar amacı gütmeyen bir kurulu un veya kirlenmi bir nehri temizleme
faaliyetine katılmı olan bir çevre örgütünün kamu yararına kurulu statüsünü elde
etmesi, te viklerdeki sınırlamalar dolayısıyla engellenmektedir.
IV. Karar Makamı
Bu bölümde, kamu yararı statüsünü veren ve iptal eden karar makamı ele
alınmaktadır.
Kurulu ların kamu yararına çalı an kurulu statüsü almasını “kim yeterli görüyor, kim
karar veriyor” sorusu, kamu yararına çalı an kurulu lar ve kar amaçsız faaliyet
gösteren tüm sektör açısından kritik bir anlam ifade etmektedir. Karar makamı, kamu
yararı statüsü vermek ve bunu gerekti inde iptal etmek üzere yetkilendirilmi olup,
bazı ülkelerde aynı zamanda kamu yararına çalı an kurulu ların çalı malarının
gözetiminden ve desteklenmesinden de sorumludur. Karar makamı, kurulu lara
kamu yararı statüsü vermek suretiyle onları devlet te viki (genellikle vergi istisnası)
ve hesap verme yükümlülü ü gibi bazı gereksinmeleri öngören düzenlemelere tabi
tutar.
3
Kamu Yararına Faaliyetler ve Gönüllülük Hakkında Kanunun 20. Maddesi
8
TÜSEV Ekim 2004
Kimin kamu yararı statüsü hakkında karar verece i sorusuna do ru olarak tek bir
cevap vermek mümkün de ildir. Nitekim, ülkelerin konuya yakla ımları oldukça
farklıdır. Bazı ülkelerde, bu yetki vergi makamlarına verilmi tir. Di erlerinde ise, kamu
yararı statüsü ile ilgili tespitler yapma sorumlulu u mahkemelerin veya bir hükümet
kurulu una, örne in Adalet Bakanlı ı’na aittir. Bazı ülkelerde ise, bu konuda karar
vermek üzere ba ımsız komisyonlar te kil edilerek bu konuda karar verilmektedir.
Tüm bu yakla ımların a a ıda kısaca açıklandı ı gibi belirgin bazı avantaj ve
dezavantajları vardır.
Birçok ülkede kamu yararı statüsü ile ilgili tespitler vergi makamları tarafından
yapılmaktadır. Bu durumda, “kamu yararına” faaliyetleri belirleyen kabul edilmi yasal
bir ekil ve statü olmayıp, amaç ve faaliyetlerine göre hangi kurulu lara mali
ayrıcalıklar sa lanaca ı hususu genellikle mali makamlar tarafından tespit edilir. En
azından kamu yararı faaliyetlerinin bazı kategorileri için bu yakla ımı benimseyen
ülkeler Danimarka, Finlandiya, Almanya, Yunanistan, Hollanda, Portekiz ve sveç’tir.
Örne in, Danimarka’da, kamu yararı statüsünü veren vergi makamıdır ve bunu her
yıl gerekli özelliklere sahip kurulu ları ilan etmek suretiyle belirler. Finlandiya’da, söz
konusu statü Ulusal Vergi Kurulu tarafından be yıl süre ile verilir. Almanya’da, kamu
yararı statüsü vermeye ve bu statünün üç yıl süre ile korunmasını temin eden
gereksinimleri belirlemeye yerel vergi makamları yetkilidir. Hollanda’da, kamuya
yararlı kurulu un resmen tanınması için bir gerek yoksa da , Kar Amacı Gütmeyen
Kurulu bu yönde bir talepte bulunabilir. Bu kabulün sa lanması, özellikle büyük
ba ı ların söz konusu oldu u durumlarda, ortaya çıkabilecek uyu mazlıkları
önlemektedir. Hollanda’daki mali makamlar bu tür talepler için bazı kriterler
belirlemi lerdir. Buna göre, Kar Amacı Gütmeyen Kurulu un effaflık ve hesap
verebilirlik açısından belirli bir standardı kar ılıyor olması gerekmektedir.
Söz konusu tespiti yapmak üzere vergi makamının yetkilendirilmesi halinde, bu
konuda yetkili tek bir makam olaca ından, idari açıdan bazı kolaylıklar sa lamaktadır.
Esas mesele, vergi dairesinde kamu yararı statüsü için gerekli incelemeyi yapacak
düzeyde uzman bir kadronun bulunup bulunmadı ıdır. Ayrıca, bazı ülkelerde, vergi
makamları tespitlerinin vergi matrahını etkileyece ini vurgulayarak bu yetkiye sahip
olduklarını iddia etmektedirler. Ancak bunun bir de dikkate alınması gereken
dezavantajı vardır; vergi makamı bir taraftan vergi matrahını yükseltmek görevini
yürütürken, di er taraftan vergi istisnaları getiren kamu yararı statüsü verilecek
kurulu ları tespit etmek zorundadır.
Bulgaristan’da kamu yararı ile ilgili düzenlemeden Adalet Bakanlı ı bünyesindeki
Merkezi Tescil Dairesi, tasdik ve gözetimden sorumludur. Kamu yararına faaliyetler
yürüten ve mahkemeye kayıtlı Kar Amacı Gütmeyen Kurulu lar, gerekli belgelerle
Bakanlı a müracaat etmek zorundadırlar. Tescilin tanınmaması halinde, müracaat
eden taraf davayı 14 gün içerisinde Yüksek dare Mahkemesine götürebilir. Yetkinin
sadece bir bakanlı a verilmi olmasının en önemli avantajı, verilen kararlardaki
tutarlılıktır.4 Bakanlık içerisinde bu konuda uzman bir bölümün olu turulması
4
Bazı ülkelerde karar verme yetkisi farklı bakanlıklara bırakılmı tır. Romanya bunların dı ındadır. Burada
yakla ım, bakanlıklar tarafından kamu yararına faaliyetlerin de erlendirilmesi sırasında ihtisas sahibi olmalarını
öngörmekte ise de (örne in, sa lık faaliyetleri yürüten kar amacı gütmeyen bir kurulu un kamu yararı statüsüne
sahip olması için yaptı ı ba vurunun Sa lık Bakanlı ı tarafından incelenmesi gibi) bunun pek çok dezavantajı da
vardır. Siyasi karar verme tehlikesi her zaman mevcuttur. Çevre ile ilgili faaliyetler yürüten kar amacı gütmeyen bir
kurulu un dava avukatlı ı ile ilgili tasdik/tescil için Çevre Bakanlı ına müracaat etti ini dü ününüz. Bakanlıklar
arasında karar verme a amasındaki belirgin tutarsızlıklar olu acaktır. Ayrıca, yargılama yetkisi açısından bir
9
TÜSEV Ekim 2004
(Bulgaristan’da gördü ümüz gibi), kamu yararı statüsü ile ilgili incelemelerin daha
do ru ve etkin bir ekilde yapılmasını sa layacaktır. Di er taraftan, kamuya yararlı
faaliyetlerle ilgili yönetmelikleri çıkartma görevinin tek bir bakanlı a verilmi olması,
meseleye açıklık kazandıracak kaynakların yoksunlu u dolayısıyla konunun sınırlı
bir uzmanlık yakla ımı ile ele alınması sonucunu do uracaktır. Ancak, muhtemelen
en büyük tehlike keyfi ve siyasi temelli kararlar alınabilmesidir. Karar mercilerinin
tescil i lemlerini de yapmakla yetkili oldu u bazı ülkelerde, tescil ba vurusunu takip
eden Kar Amacı Gütmeyen Kurulu lar ciddi zorluklarla kar ıla maktadırlar.
Nitekim, bazı ülkeler, siyasi karar verme ihtimalini ortadan kaldırmak için tasdik veya
kamu yararı statüsü tanıma yetkisini mahkemelere vermi tir. Bu uygulama
Yunanistan, Macaristan ve Polonya için geçerlidir. Fransa’da Danı tay (Conceil
d’Etat), en yüksek dare Mahkemesi olup, dernek ve vakıflara kamu yararı statüsü
veren bir karar makamıdır. laveten, mahkeme esaslı tasdik yöntemi, yetkili mercilere
eri im imkanı vermektedir. Yani, Kar Amacı Gütmeyen Kurulu lar ülkenin her
tarafında mahkemelere ba vurabilmektedir. Ayrıca, mahkemeler kamu yararı statüsü
tanınması sürecini hızlandırdı ı için Yunanistan ve Macaristan örneklerinde oldu u
gibi Kar amacı gütmeyen her kurulu hem tüzel ki ilik hem de kamu yararı statüsü
almak için aynı anda müracaat edebilmektedir. Di er taraftan, mahkemelerin i
yo unlu u oldu u durumlarda, tasdik/tescil i leminin yava ladı ı görülmü tür. Ayrıca,
mahkemeler pek çok konuda i lem yapmaktadır ve dolayısıyla kamu yararı ile ilgili
uzmanlık gerektiren incelemelerde yetersiz kalabilmektedirler. Karar verme yetkisinin
da ıtıldı ı durumlarda da kararlardaki tutarlılı ın zayıfladı ı görülmü tür.
Son olarak ngiltere’de benimsenen yakla ımın en uygun sistem oldu u dü ünülebilir;
bu sistemde, i lemler Kamu Yararı Komisyonunu, veya ngiltere’de adlandırıldı ı
ekilde
Hayırseverlik
Komisyonu
(Charity
Commission)
tarafından
yürütülmektedir. Hayırseverlik Komisyonu Hükümetin bir parçası olup, siyasi
e ilimlerden uzak tutularak, Parlamento tarafından kabul edilen Kanun ile
yetkilendirilmi tir. Bu komisyon siyasi açıdan ba ımsız ve gönüllüler arasından
seçilmi be komiserden olu maktadır. Komisyonun en önemli avantajı (1) siyasi
müdahaleden uzak olması ve (2) Komisyon içersindeki ihtisas kadroları vasıtasıyla
alınan kararlardaki tutarlılıktır. En belirgin dezavantaj ise, böyle bir komisyonu
olu turmanın ve devam ettirmenin getirece i maliyet ve merkezi bir organ olması
gerekti i gerçe idir.
in ilginç yanı, Moldavya Dernekler Kanunu’nda benzeri bir sistemin benimsenmi
olmasıdır. Moldavya Komisyonu dokuz ki iden müte ekkil olup, bunlardan üçü Devlet
Ba kanı tarafından, üçü Parlamento ve di er üçü Hükümet tarafından atanmaktadır.
Her üç gruptan en az bir üyenin kamuya yararlı bir kurulu un temsilcisi olması
zorunludur. Bu temsilciler aynı zamanda devlet memuru, kamu yetkilisi, veya
Parlamento üyesi olamazlar. Kamu yararına çalı an kurulu ların temsilcilerinin
komisyona dahil edilmesindeki amaç, baskıcı veya ayırımcı kararlar alınmasını
bo luk ortaya çıkması da kaçınılmazdır. Zira müracaat eden Kar Amacı Gütmeyen Kurulu hangi bakanlı ın
ba vurusunu incelemeye yetkili oldu unu bilmemektedir. Romanya’da kanun, yeterlili i belirleyecek kriterlerin
olu turulmasını bakanlıklara bırakmı olmasına ra men, bakanlıklar bu kriterleri önceden belirlemedi i ve yapılan
tespitler farklılıklar gösterdi i için kriterlerde tutarsızlıklar ortaya çıkmı tır.
10
TÜSEV Ekim 2004
önlemek ve kamu güvenini arttırmaktır. Sivil toplum temsilcilerini seçmek suretiyle
kusursuz bir yetki mekanizması olu turmak oldukça ciddi bir u ra tır.5
“Kamu Hayırseverlik Komisyonu’nun” faaliyetlerini etkin ve ba ımsız bir ekilde
yürütebilmesi için hükümet müdahalesinden uzak tutulması gerekti i önemle
vurgulanmalıdır. ngiltere’de ve Moldavya’da oldu u üzere, komisyon üyeleri sadece
hükümet de il, sivil toplum temsilcileri de olmalıdır. Hiç üphesiz “ba ımsızlık”, ngiliz
Hayırseverlik Komisyonu’nun ana prensibi olarak benimsenmi olup, bu mevzuatta
a a ıdaki ekilde tanımlanmaktadır:
“Faaliyetlerimizi ba ımsız olarak sürdürürken kamu yararını hedeflemekteyiz.
Hayır kurumları, emsiye kurulu lar, yerel ve merkezi Hükümet kurulu ları ve
sorumluluk ta ıyan di er makamlar ile i birli i içersindeyiz. Her ne kadar söz
konusu yararlar ile ilgili görü leri saygı ile kar ılayacak isek de, kendi
kararlarımızı korkusuzca ve taraf tutmaksızın verece iz.”6
Komisyon olu umunu öngören yakla ımın tam tersine, bazı ülkelerde kamu yararı
statüsü hükümet kararnameleri yoluyla verilmektedir. Örne in Belçika’da kültürel
faaliyetlerde bulunan kurulu lar, kraliyet kararı ile kamu yararı statüsü kapsamına
alınır. Fransa’da, dernekler ve vakıflar, Danı tay’ın verece i karar sonucunda kamu
yararı statüsü elde ederler. Lüksembourg’da kamu yararı statüsü Adalet Bakanlı ı’na
yapılacak ba vurudan sonra Büyük Dukalık Kararnamesi ile verilir. Bu uygulamalar
her ülkenin kendisine özgü tarihsel, kültürel ve hukuksal deneyimlerinden çıkmı
olup, çokta özenilecek modeller de ildirler. Portekiz’de alı ılmamı bir yakla ım
benimsenerek, dernek ve vakıflara kamuya yararlı kurulu statüsünü verme yetkisi
Ba kanlık Konseyi veya Bakanlar Kurulu’na verilmi tir. Uygulamada bu i in nasıl
yürütüldü ü hala açık de ildir ve dezavantajları oldu u muhakkaktır. Yetkili makam
olarak tek bir bakanlı ı öngören sistemde oldu u gibi sadece Bakanlar Kurulunun
kararına itibar olunması, siyasi esaslı karar verilmesine yol açabilmektedir.
Kamu yararı statüsü verme yetkisi, aynı zamanda de erlendirme yapma, ve duruma
göre, verilen statüyü geri alma yetkisini de kapsar. Ancak, bir kez kamu yararı statüsü
elde edildikten sonra, denetim/bildirim gereksinmelerine dayalı olarak iptali söz
konusu oluncaya kadar, bunun devam edece ini varsaymak gerekir. Birçok ülke,
yıllık beyan yöntemini kabul etmekte ise de, bazı ülkelerde kamu yararı statüsü
belgede belirtilen sürede geçerli kılınmaktadır.7 Örne in, Belçika ve Almanya’da bu
süre yenileme öncesi üç yıl olarak belirlenmi tir ve süre bitiminde yeniden yeterlilik
de erlendirilmesi öngörülmektedir. Finlandiya’da Ulusal Vergi Kurulu, kamu yararı
statüsünü be yıl süre ile vermektedir. Olumsuz bir de erlendirme sonucunda yetkili
5
Kamu Hayırseverlik Komisyonu’nun olu turulmasını öngören, kamu yararına çalı an kurulu lar ile ilgili bir kanun
halen Litvanya Parlamentosu’nda beklemektedir. Litvanya Kamu Hayırseverlik Komisyonu, e it sayıda yetkili
görevliler ile dernek ve vakıf temsilcilerinden olu maktadır. Komisyona dernek ve vakıf temsilcilerini seçme
yöntemi kanun ile belirlenmemi olup, Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilmektedir.
6
“Hayırseverlik Komisyonu
adresinden ula ılabilir.
ve
Yönetmeli i’ne”
(http:/www.charity-commission.gov.uk/spr/regstance.asp)
7
Kurulu lar zaman zaman bildirimlerde bulunmak suretiyle öngörülen kamu yararı kriterlerine uyduklarını
göstermek zorunda olmalarına ra men Avrupa’daki uygulamalara göre, bir kurulu un proje bazında onay alması
gerekmemektedir. Zira, böyle bir yakla ım gerek Kar Amacı Gütmeyen Kurulu lara gerek yetkili makamlara idari
açıdan olu acak bir ek yükü engellemektedir.
11
TÜSEV Ekim 2004
makamlarca kamu yararı statüsünün geri alınması halinde, ba ımsız bir mahkemeye
ba vurma hakkı verilmekte ancak bununla sınırlı olmaksızın bazı koruyucu önlemler
getirilmektedir.
V. Tasdik/Tescil Yöntemleri
Bu bölümde, kamu yararı statüsü ile ilgili olarak Avrupa’da kullanılan
yöntemlerin mukayesesi yapılacak, ve özellikle Macaristan ve Polonya’da kamu
yararına çalı an kurulu lar için benimsenen yöntemler ele alınacaktır.
Hükümet tarafından hangi organ karar merci olarak seçilmi olursa olsun, burada
temel kural kamu yararı statüsü ile ilgili tasdik veya tescil i lemlerinin net, hızlı ve
do ru bir ekilde gerçekle tirilmesidir. Hiç üphesiz, belirlenen ülkedeki yasal
düzenlemelere göre uygulanacak yöntemde ve talep edilen belgelerde farklılıklar
ortaya çıkacaktır.
Ancak, kamu yararı statüsü için ba vuruda bulunan STK’lar, müracaat yazılarına (1)
kamuya yararlı faaliyetlerde bulunmak için gerekli vasıflara sahip olduklarını, (2)
hükümetin öngördü ü iç ihtiyaçlara uygunluk sa ladıklarını ve (3) faaliyetlerin
boyutuna (kamu yararı faaliyetinin kapsamı) ve faaliyetin tabi oldu u sınırlamalara
(kar amacı ve siyaset gibi) uygunluklarını gösteren belgelerini eklemek zorundadırlar.
Örne in Almanya’da bu kurulu ların vergi ayrıcalı ına ili kin çerçeve, kamuya yararlı
amacın ve yapılacak kamuya yararlı hizmetlerin belirtildi i, do rudan ve ki isel çıkar
dı ında; yöneti imin, yönetim belgelerinde belirtildi i ekilde gerçekle tirildi inin
belirtilmesi ile mümkündür.
Kamu yararı tescil i lemlerinde uygulanacak yöntemler, kamu yararı mevzuatının
mahkemeler tarafından düzenlendi i Macaristan ve Polonya gibi ülkelerde, ayrı bir
kamu yararı mevzuatı çerçevesinde ayrıntılı bir ekilde belirtilmektedir. Bunun amacı,
kurulu un sadece kamu yararına faaliyetlere odaklanmasını sa lamak ve üstlenmi
oldu u kamu yararını gözetim görevini zedeleyecek ba ka faaliyetlerde bulunmasını
engellemektir. Ayrıca, effaflık açısından da belirli standartların tutturulması esastır.
Macaristan’da 1997 yılında çıkartılan Kamu Yararı Kanunu’nda, kurulu ların
tüzüklerinde yer alması gereken bazı hükümler listelenmi tir.8 Buna göre;
•
•
kamu yararına yürütülen faaliyetlerin listesi;
kurulu un, herhangi bir risk olu turmaksızın sadece kamu yararına faaliyetler
yürütmek amacıyla yatırımda bulundu una dair bir hükmün bulunması;
• kurulu un i letme karını da ıtmayıp, bunu yasal faaliyetler için kullandı ını
belirtir bir hükmün bulunması;
• kurulu un tüm gelirinin kamuya yararlı hizmetlere tahsis edilece i,
• kurulu un direkt olarak siyasi bir faaliyetin içersinde bulunmadı ını ve
herhangi bir siyasi partiden yardım almadı ını belirten bir hükmün bulunması;
• iç yönetim, çıkar çatı ması ve bildirim gereksinmeleri ile ilgili di er hükümlerin
bulunması;
gerekmektedir.
8
(1997, CLVI Kanunu, Bölüm 4)
12
TÜSEV Ekim 2004
Aynı ekilde, Polonya’da 2003 yılında kanunla an Kamuya Yararlı Faaliyetler ve
Gönüllülük Kanunu, kamu yararına faaliyetler yürüten kurulu lar için bazı tescil
gereksinimleri getirmi tir.9 Buna göre;
•
•
•
•
•
•
kurulu un, yasal faaliyetlerini toplumun her kesimine veya bilhassa ya am
zorlu u veya mali sıkıntı içerisinde bulunan ahısların olu turdu u belirli bir
gruba yöneltmi olması;
kamuya yararlı faaliyetlerin kurulu un tek yasal faaliyeti olması;
ekonomik faaliyetlerde bulunulmaması veya zorunlu ekonomik faaliyetlerde
bulunulması;
elde edilen tüm gelirin kamu yararı faaliyetlere tahsis edilmesi;
yönetim kurulu dı ında, denetim veya gözetim faaliyetini yürütecek yasal bir
i birlikçi kuruma sahip olması;
tüzü ünde kurulu un kanunla belirlenen çıkar çatı ması ve keyfi faaliyetlerde
bulunmasını engelleyici hükümler bulunması,
gerekmektedir.
Bunlara ek olarak Avrupa’da mevzuatın, kamu yararı statüsünün tanınması
gerektirdi i durumlarda ba vuruda bulunanları korumak amacıyla bazı yöntemsel
tedbirler aldı ı görülmektedir. Buna, tescil kararı için süre verilmesi, aleyhte bir karar
alındı ında ba ımsız bir hakeme ba vurma hakkına sahip olunması dahildir.
Macaristan mahkemeleri, kamu yararı statüsü kazanmak için yapılan ba vurular ile
ilgili kararı 30 gün, ek bilgi talep edildi inde ise 45 gün içinde vermek zorundadırlar.
Aleyhte verilen bir karar için 15 gün içerisinde bir üst mahkemeye müracaat edilebilir.
Polonya mahkemeleri, yapılan ba vuruyu yasal olarak 3 ay içinde karara ba lamak
zorundadırlar. Ancak, bu i lem uygulamada yakla ık 6 hafta sürmektedir.
Bulgaristan’da, devletin tabi oldu u daha ciddi kısıtlamalar vardır. Adalet Bakanlı ı
kamu yararı ile ilgili ba vuruları ve i lemleri “en kısa sürede” sonuçlandırmak
yükümlülü ündedir. Tescil i leminin 14 gün içinde yapılmaması, tasdik i leminin
reddedildi i anlamını ta ımaktadır. Bu durumda müracaat eden kurulu un 14 gün
içerisinde Yüksek dare Mahkemesine ba vurma hakkı do maktadır.
Farklı yöntemlerle kamu yararı statüsü tanıyan ülkelerde, Kar amacı gütmeyen
kurulu lar (dernek, vakıf veya di erleri), kamu yararına çalı an kurulu sıfatıyla aynı
zamanda müracaatta bulunulabilirler.
Yunanistan, Macaristan ve Kosova’da
uygulama bu yöndedir. Bu konuda Bulgaristan bir istisna te kil etmektedir. Burada
mahkemeler sadece Kar Amacı Gütmeyen Kurulu ların tescilinden sorumludur.
Kamu yararı statüsü kazanılması için gerekli i lemler Adalet Bakanlı ı tarafından
gerçekle tirilmektedir.
Kamuya yararlı faaliyetler yürüten kurulu ların yasal olarak tanınması devletin i lerini
yürütmesi açısından büyük kolaylıklar sa lamaktadır. Söz konusu statü kabulünü
geciktirmeye yönelik tescil uygulamaları, kamuya yararlı kurulu un i ine karı maktan
ba ka bir ey de ildir. Kanunda veya kanun kapsamında çıkartılan yönetmeliklerde
mevcut olsun veya olmasın, mevzuatta kamu yararına çalı an kurulu ların tabi
olması gereken sorumluluklar belirtilmi olmalı ayrıca tescil formaliteleri yerine
9
Kamu Yararına Faaliyetler Hakkındaki Kanunun 20. Maddesi
13
TÜSEV Ekim 2004
getirilirken effaflı ın sa lanması için belirli standartların olu turulması için yöntemsel
gereksinmeler net bir ekilde belirtilmelidir.
VI. Kamu yararına çalı an kurulu lara sa lanan yardımlar
Bu bölümde, ola an devlet deste i ile ilgili kısa açıklamalarda bulunmak
suretiyle kamu yararı statüsündeki kurulu lara sa lanan devlet yardımlarının
öneminden söz edilecektir.
E er Kamu yararına çalı an kurulu ların çalı malarını kolayla tıracak ve ayakta
kalmalarını sa layacak devlet yardımı mevcut de il ise kamu yararı statüsünün
tanınması hiçbir anlam ta ıyamaz. Devlet te viki, genellikle i letme gelirine vergi
istisnaları uygulamak veya Kamuya Yararlı Kurulu a yapılan ba ı ları vergi veya
KDV indirimine tabi tutmak suretiyle gerçekle tirilir. Devlet ayrıca, kamu yararına
çalı an kurulu lara yardım ödene i tahsis edebilir veya bazı kamu sözle melerin
temininde taraflı davranabilir. Temel-ta ı (cornerstone) prensibine göre, kamu
yararına çalı an kurulu ların çalı abilmeleri ancak sa lanacak destek ve yardımlara
ba lıdır.
Devlet genellikle kamu yararına çalı an kurulu lara vergi te vikleri uygulamaktadır10.
Vergi istisnaları muhtelif ekillerde, gelirin sadece hayır maksadı için kullanılması
durumunda uygulanmaktadır. Genellikle a a ıdaki gelir kategorileri vergiden muaf
tutulmaktadır:
•
•
•
•
•
•
Hibe, ba ı ve üyelik aidatlarından elde edilen gelirler;
Ekonomik faaliyetlerden elde edilen gelirler;
Yatırım gelirleri;
Gayrimenkul vergisi;
Hediyeler ve intikal vergisi;
Katma de er vergisi.
ahıslara ve kamu yararına çalı an kurulu lara ba ı ta bulunan irketlere vergi
te viki sa lamak suretiyle kamuya yararlı faaliyetlerin desteklenmesi, özel hayır
müesseselerini te viki bakımından çok önemli bir a ama olu turmaktadır. Burada
bahsedilen vergi te viki ve vergi alaca ı, daha net bir ifadeyle vergi indirimleri olarak
ortaya çıkmaktadır. De i mez bir kural olarak ba ı yapanın te viki, ba ı alanın
kamu yararı statüsüne sahip olması veya alıcının i tirakinin yarattı ı kamu yararı
faaliyetler ile ili kilendirilmi tir.
Yukarıdakilere ek olarak devlet, kamu yararına çalı an kurulu lara ba ka ekillerde
de destek sa layabilmektedir. Örne in:
•
•
Milli Piyango dahil pek çok ba ı kayna ı, hayır müesseseleri tarafından genel
olarak ve kolaylıkla kullanılabilir ( ngiltere).
Kamu Yararına Çalı an Kurulu , Devlet Hazinesi veya yerel ba ımsız
idarelere ait “mülkün daimi olarak intifa hakkına” sahip olabilir (Polonya).
10
STK’lara ve Kamu Yararına Çalı an Kurulu lar’a ili kin vergi istisnaları için ICNL’in yapmı oldu u, Survey of
Tax Laws Affecting NGOs in Central and Eastern Europe and Survey of Tax Laws Affecting NGOs in the Newly
Independent States isimli anket çalı masına bakınız (www.icnl.org).
14
TÜSEV Ekim 2004
•
•
Kamuya Yararlı Kurulu un hizmetlerinden faydalananlar, alınan hizmetin
de eri nispetinde özel vergi istisnasından yararlanabilme imkanı verilir
(Macaristan).
Kamu yararına çalı an kurulu lar, sivil kamu hizmeti görevini yerine getirenleri
istihdam edebilirler (Macaristan).
VII .Kamu yararına çalı an kurulu ların sorumlulukları
Bu bölümde, kamu yararına çalı an kurulu ların sorumlulukları ve effaflı ı ile
ilgili olarak Avrupa’da benimsenen yakla ımlar ele alınmaktadır.
Devletten do rudan ve/veya dolaylı ödenek alan kamu yararına çalı an kurulu ların
hükümet tarafından daha dikkatli bir incelemeye tabi tutulmaları son derece do aldır.
Bu ciddi yakla ımın amacı, halkı Kar Amacı Gütmeyen Kurulu ların kötü niyetinden
ve suistimalinden korumak ayrıca kamu deste inin kamu yararına kullanıldı ından
emin olmaktır. Müspet anlamda gözetimin hedefi, kurulu un büyüklü ünü göz
önünde tutarak iyi yönetimleri desteklemek ve kurulu un ölçe ine uygun olarak
kamuya yararlı kurulu un üyelerine, hak sahiplerine, yararlanıcılara ve halka kar ı
sorumluluk ta ımasını sa lamaktır. Ancak, gözetimin derecesi kurumsal ba ımsızlı ı
kısıtlayıcı düzeyde olmamalı ve sa lanan destek ile orantılı tutulmalıdır.
Raporlama: Devlet, kamu deste inin nasıl kullanıldı ı hakkında yasal olarak bilgi
alma hakkına sahip olup, bu hak kamuya yararlı faaliyet yürüten kurulu un effaflık
ve sorumluluk prensibi ile ne derece uygunluk gösterdi ini belirler. Söz konusu
bilgiler unları kapsar; (1) mali bilgiler (örne in, yıllık mali beyannameler, kamu
kaynaklarından temin edilen ve kamu yararına kullanıldı ı beyan edilen varlıkların
kullanımı ile ilgili hesaplar) ve (2) faaliyet bilgileri (örne in, kamuya yararlı faaliyetler
hakkında rapor).
Kamu yararına çalı an kurulu lar, genellikle (vergi istisnasından yararlanıyor olsa
bile) vergi makamlarına bildirimde bulunurlar ve buna yıllık vergi iadesi beyanları
ve/veya vergi indirimi ba vuru formları (iste e ba lı verilir) ve gözetim görevini
yürüten bakanlık veya yetkili temsilcilerine ibraz edilen yıllık faaliyet raporları dahildir.
Polonya’da, Kamu yararına çalı an kurulu ların hazırladıkları yıllık faaliyet raporlarını
ve yıllık mali beyanları Sosyal Güvenlik Bakanlı ı’na sunmalarını öngören bir
uygulama vardır. Macaristan’da üçüncü bir yakla ım benimsenmi tir; Kamu Yararı
Kurulu u, kamu yararına faaliyetler hakkında bir rapor hazırlayarak, bunu ilgili
makama iletmek yükümlülü ündedir (raporun içeri i; muhasebe hesapları, kamu
yararına yürütülen faaliyetlerin özeti, ve kamu deste inin kullanımı ile ilgili bilgiler, öz
kaynak kullanımı, bütçe kapsamında temin edilen ödeneklerin ve üst yöneticilere
ödenen aylıkların miktarı). Bilgilerin effaf olarak açıklanması kamunun gözetim
sorumlulu unu yerine getirmesini sa lamaktadır.11
ngiltere’de, hesap verme sorumlulu u hayır kurumunun büyüklü üne göre
düzenlenmi tir. Küçük hayır müesseselerinde faaliyetlerin basit bir rapor haline
dökülmesi, makbuzların ve ödeme hesaplarının ibrazı yeterli görülmektedir. Ancak,
büyük hayır kurumları için daha karma ık rapor ve hesap bildirimleri talep
edilmektedir. Minimum yıllık gelir düzeyi 10,000 ngiliz Pound’u olarak belirlenmi tir.
11
Genel olarak tercih edilen duyuru metodları; gazete yayınları (Çek Cumhuriyeti), website yayınları (Macaristan)
veya i letme binasında bilgilerin kamunun eri imine açık tutulmasıdır (Macaristan).
15
TÜSEV Ekim 2004
Bu de erin altındaki kurulu lar, sicildeki kaydın do rulu unu ispat etmek üzere
sadece bazı temel bilgileri bildirmek zorunlulu undadırlar. Bu de erin üzerinde geliri
olanlar ise daha ayrıntılı açıklamaları içeren rapor ve hesapları sunmakla
yükümlüdürler.
Denetim ve Tefti ler: Bildirim yükümlülü ünün yanı sıra yetkili makamlar, devlet
denetimi ve tefti leri gibi di er denetim araçlarına da ihtiyaç duyarlar. Örne in,
Almanya’da, Kar Amacı Gütmeyen Kurulu a hazırlanmak için gerekli süreyi vererek
ve önceden tebligatta bulunmak suretiyle düzenli olarak vergi denetimi yapılabilir.
Sadece KDV kontrolleri önceden bildirimde bulunmaksızın gerçekle tirilebilir.
Bulgaristan’da, kamu yararına çalı an kurulu lar, devlet ve belediyeler tarafından
verilen ödeneklerin, veya Avrupa Birli i programları çerçevesinde sa lanan
yardımların ne ekilde kullanıldı ını tespit etmek üzere mali denetime tabi tutulurlar.
Macar kamu yararına çalı an kurulu ları, bütçeden sa lanan deste in kullanımına
ili kin olarak ayrıca Devlet Denetleme Bürosunun gözetimi altındadırlar. Polonya’da
Sosyal Güvenlik Bakanlı ı, kurulu un mal varlı ına ili kin belgelere ve di er bilgi
kaynaklarına eri im hakkına sahiptir ve bu arada yazılı ve sözlü her türlü bilgiyi
isteyebilmektedir. Böyle bir denetim, ancak Kamu Yararına Çalı an Kurulu un yetkili
temsilcileri veya di er ahitler huzurunda gerçekle tirilebilir. Denetim görevini yapan
ki iler yazılı bir rapor hazırlamak zorundadırlar. Böylelikle, kamuya yararlı kurulu un
ba kanına rapor içeri i hakkında 14 gün içinde yazılı açıklama yapma veya itirazda
bulunma imkanı sa lanmı olunmaktadır.
ngiltere’de, hükümetin Kar Amacı Gütmeyen Kurulu ları bu ekilde denetleme yetkisi
bulunmamaktadır. Ancak resmi makamların; polisin müdahale alanını olu turan terör
ve suç, mali yolsuzluklar, çocukların korunması (Sosyal Hizmetler Denetim daresi)
alanları ile ilgili geni yetkileri vardır. Fakat bunlar genel olarak tanımlanmı suçlar
olup, sivil toplum kurulu larına yönelik özel hükümler ta ımamaktadırlar. Hükümetten
ba ımsız olarak ayrıca Hayırseverlik Komisyonu’na gözetim ve denetim yetkisi
verilmi tir. Komisyon, gözetim görevini yerine getirirken bir taraftan do ru gördü ü
uygulamaları te vik etmekte (destek ve danı ma makamı olarak), di er taraftan da
denetimler yaparak suistimali engellemeye çalı maktadır.
Komisyon’un Destek Birimi; hukuki, idari, yöneti im ve mali konularda kurulu lara
tavsiyelerde bulunmak ve rehberlik vermekten sorumludur. Bu hizmetleri yerine
getirirken; hayır kurumlarına, hayır kurumlarına açık olan sergilere ve konferanslara
katılmaktadır. Komisyonun Tefti Birimi, suistimaller ile mücadeleden sorumludur.
Müdahale yetkisi; mütevelli heyetinin uzakla tırılması, banka hesaplarının
dondurulması, mütevelli heyetinin veya profesyonel yöneticilerin yerine atanacak
yetkililerin tayinini kapsamaktadır. Komisyonun, hayır kurumunu sicilden silmek gibi
bir yetkisi olmamasına ra men, hayır kurumunun kaynaklarını benzeri bir hayır
kurumuna devretmek suretiyle kurumu feshedebilmektedir. Sicil Birimi ile birlikte bu
iki bölüm, avukat ve muhasebecilerden olu an uzman ve profesyonel ki iler
tarafından desteklenmektedir.
Komisyonun en önemli fonksiyonu dengeyi sa lamaktır. Küçük hayır kurumları (yıllık
gelir düzeyi 10,000 ngiliz Pound’undan az olan) farklı bir uygulamaya tabidirler.
Komisyon “denetim” yerine, hayır kurumunun nasıl yönetildi ini incelemek üzere
önceden haber vermek suretiyle ziyaretler yapmaktadır. Komisyon, iyi uygulamaları
16
TÜSEV Ekim 2004
te vik amacıyla büyük hayır kurumlarına odaklanmı tır. Her hangi bir sebep
olmaksızın tefti yapmak Komisyonun ahlaki de erlerine ters dü mektedir.
Kamu Yararı Statüsünün Geri Alınması: Denetim yetkilileri, sadece istisnai
durumlarda kamu yararı statüsünün geri alınması konusunda yetkili kılınmı tır.
Örne in Macaristan’da mahkeme, ancak kurulu un kanuna veya kendi tüzü üne
aykırı hareket etmesi sebebiyle ve savcının talebi üzerine kamu yararı statüsünü geri
alabilmektedir. Ancak kurulu a, iptal öncesi durum bildirilerek, hatanın düzeltilmesi
için zaman verilmektedir. Polonya’da, kamu yararına çalı an kurulu un tefti
sırasında tespit edilen eksiklikleri verilen süre içerisinde giderememesi halinde,
Sosyal Güvenlik Bakanlı ı, kurulu un Devlet Mahkeme Sicilinden silinmesi için
ba vuruda bulunabilmektedir. Dikkate alınması gereken husus, her iki durumda da:
1) Hükümet ihlal konusunda kurulu a bildirimde bulunmak ve durumun telafisi için
ona zaman tanımak zorundadır ve 2) iptal kararının mahkeme tarafından verilmesi
gerekmektedir.12
VIII. Di er Konular
Bu bölümde, açıklama gerektiren farklı konulara cevap verilmektedir.
Kamuya Yararlı Kurulu lar faaliyet konularını rahatlıkla de i tirebilirler mi?
Kar amacı gütmeyen kurulu ların tüzüklerinde belirtilen amaçlarını de i tirmeleri,
tescil sürecinin yenilenmesini veya en azından yetkililerin bilgilendirilmesini
gerektirmektedir. Ancak, bir çok ülkede Kamuya Yararlı Kurulu ların faaliyet konusu
de i ikli i sırasında, neticesinde kamu yararı statüsünden çıkarak kar amaçlı veya
kar ılıklı yarara dayanan bir örgüt haline dönü mesini engelleyici uygulamalar vardır.
Kamu yararına çalı an kurulu larda faaliyet konusunun de i tirilmesine yönelik
kısıtlayıcı düzenlemeler getirilmesinin sebebi halk tarafından yapılan ba ı ların ve
devlet deste i olarak sa lanan para veya malların korunmasıdır.
Kamu yararına çalı an kurulu lar Rekabet Kanununa Tabi midir ?
Evet, Kamu yararına çalı an kurulu lar dahil, Kar Amacı Gütmeyen Kurulu ların tüm
ekonomik faaliyetleri
anti-tröst kanunlarına tabidir.
çi Sendikaları gibi bazı
kurulu lar için zorunlu ayrıcalıklar olmasına ra men, kamu yararına faaliyet yürüten
bir kurulu u kapsam dı ı tutan bir ülke oldu u bugüne kadar duyulmamı tır.
TÜSEV
15 Ekim 2004
12
Aynı ekilde Bulgaristan’da, Kamu Yararı Statüsünü geri almaya Devlet Mali Kontrol yetkililerinin tavsiyesi ve
savcının talebi ile Adalet Bakanlı ı yetkilidir. Bu iptal i lemi; Kamu Yararına Çalı an Kurulu un sicile sürekli eksik
veya yanlı bilgi vermesi, kanuna aykırı faaliyet yürütmesi, kamu borçlarını ödemekte gecikmesi veya hiç
ödememesi, 6 aylık süre içerisinde kanunun gerektirdi inden daha az sayıda üyeye sahip olması sebeplerine
dayalı olarak gerçekle tirilir. Kamu Yararı Statüsünün iptal kararı, konuyla ilgili tebligatın alınmasını takip eden 14
gün içinde temyiz edilebilir.
17
Download