PS 92 PULMONER LANGERHANS HÜCREL‹ H‹ST‹YOS‹TOZ Akç›l Murat1, Erflen Ezel1, fiimflek Fatma1, Demirkaya Ahmet1, Kaynak Kamil1, Öz Büge2 1 ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Gö¤üs Cerrahisi Anabilim Dal›, ‹stanbul 2 ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Patoloji Anabilim Dal›, ‹stanbul Pulmoner Langerhans hücreli histiositozis, CD1a yüzey antijeni tafl›yan Langerhans hücrelerinin dokular› infiltrasyonu ile tan›mlanan nadir interstisyel akci¤er hastal›¤›d›r. Daha çok genç eriflkinlerde ve sigara içenlerde görülür. Pulmoner Langerhans hücreli histiositozis, interstisyel akci¤er hastal›¤› nedeniyle aç›k akci¤er biyopsi yap›lan olgular›n %5’inden az›nda görülür. Ancak hastal›¤›n ileri formlar›nda geliflen fibrozis, spontan remisyonlar ve asemptomatik olgular nedeniyle; oldu¤undan daha az tan› ald›¤› bildirilmektedir. Olgu: 25 yafl›nda bayan hasta 3 haftad›r öksürük, nefes darl›¤› ve iki tarafl› yan a¤r›s› yak›nmalar›yla baflvurdu. Çekilen PA akci¤er grafisinde bilateral yayg›n retikülonodüler dansite saptanan hastan›n, yar›m paket/6y›l sigara anamnezi vard›. Fizik muayenesinde özellik saptanmad›. Hemogram›nda eozinofili olmay›p, FVC:3.56 (%), FEV1:3.07 (%100), FEV1/FVC: 86 (%102) olarak ölçüldü. Toraks HRCT'de; anterior mediastende 2,5 x 1,5 cm boyutlar›nda yumuflak doku kitlesi (timus kal›nt›s›?, LAM?), her iki akci¤erde özellikle her iki üst lobda, sa¤ akci¤er alt lob süperior segmentte ve daha seyrek olarak her iki alt lobda yayg›n mikronodüler parankimal lezyonlar saptand›. Hastaya tan› amac›yla VATS uyguland› ve olarak linguladan wedge rezeksiyon ile biopsi al›nd›.Patoloji sonucu erken dönem Langerhans hücreli histiositoz olarak rapor edildi. Taart›flma: Langerhans hücreli histiositozisde prognoz genellikle iyi olmakla birlikte, çok erken veya geç yaflta hastal›¤›n bafllang›c›, sistemik semptomlar›n persistans›, rekürren pnömotoraks, ekstratorasik lezyonlar, diffüz kistik lezyonlar, SFT’de bozukluk prognozu kötülefltirebilir. Tan›da VATS uygun bir seçenektir.Etkili bir tedavi seçene¤i yoktur. Asemptomatik vakalarda tedavi verilmeyebilir. Semptomatik ve nodüler lezyonlar› olan vakalarda prednison tedavisi önerilir. Hastalar kesinlikle sigaray› b›rakma yönünde teflvik edilmelidir. PS 93 MED‹AST‹NAL LENFANJ‹OMA Erflen Ezel1, fiimflek Fatma1, Akç›l Murat1, Demirhan Özkan2, Akman Canan3, Kaynak Kamil1 1 ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Gö¤üs Cerrahisi Anabilim Dal›, ‹stanbul 2 Aksaray Vatan Hastanesi, ‹stanbul 3 ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Radyoloji Anabilim Dal›, ‹stanbul Lenfanjiomalar lenfatik orijinlidir. Tüm lenfanjiomalar›n yaklasik %1'i mediastende yer al›r. Mediastinal lenfanjioma çok s›kl›kla servikal kistik higroman›n mediastene yay›l›m› fleklinde görülür.Yetiflkinlerde oldukça nadir görülür. ‹nce duvarl› kistik lezyonlard›r. ‹nce geçirgen bir membrana sahip olan kistin içinde sar›ms› renkte ve jelatinöz özellikte seröz mayi bulunur. OLGU:50 yafl›nda bayan hasta, 3 haftad›r boyun a¤r›s›, nefes darl›¤›, ellerde uyuflma flikayeti olan hastan›n PA akci¤er grafisinde mediastenin genifl saptanmas› üzerine çekilen toraks BT ve MR sonucu; “Torasik inlet seviyesinden bafllayarak kaudalde anterior prevasküler alana ve posteriorde sa¤ paraözefageal alana dek uzanan içerisinde birkaç adet septa izlenen, trakeay› posteriora ve laterale deplase eden, aortik arktan ç›kan majör vasküler yap›lar› ve brakiosefalik venleri çevreleyen, sol brakiosefalik veni anteriora deplase eden, ölçülebilen boyutlar› yaklafl›k 10x 5 cm olan T1 hipo T2 hiperintens kistik kitle, radyolojik olarak öncelikle kistik lenfanjiom düflündürmektedir” fleklinde rapor edildi. Hikayesinde 2p/30y›l sigara öyküsü d›fl›nda özellik saptanmayan hastaya BT alt›nda ince i¤ne aspirasyon biopsisi (‹‹AB) yap›lmas›na karar verildi. ‹fllemde berrak s›v› aspire edildi.Hasta ‹‹AB sonras› flikayetlerinin azald›¤›n› belirtti. ‹‹AB sonucu:”Sitomorfolojik özellikler radyolojik bulgularla de¤erlendirildi¤inde ay›r›c› tan›ya kistik lenfanjioma ya da kistik timoma al›nm›flt›r.Materyalde epitelyal komponent olmad›¤›ndan öncelikle kistik lenfanjiom olas›l›¤› ön planda düflünülmüfltür” olarak rapor edildi. Hastaya sa¤ posterolateral torakotomi yap›ld›.Anterior mediastenden posterior mediastene uzanan lenf ganglionlar›ndan orijin alana kistik lezyon görüldü. Kistin karfl› mediastene uzand›¤› görüldü.10.9. 7 ve sol 4. istasyonlarda. küçük yayg›n kistik lezyonlar›nda oldu¤u görüldü ve ç›kart›ld›. Patoloji sonucu; lenf dü¤ümlerinde sinüslerde lenf yollar›nda belirgin kistik dilatasyon, kistik lenfanjiom olarak bildirildi. Hasta postoperatif 7.gün taburcu edildi.Alt› ayl›k takibinde herhangi problem yaflanmad›. TARTIfiMA:Mediastinal lenfanjioma yetiflkinlerde oldukça nadir görülen bir patolojidir. Mediastinal lenfanjiomalar›n tedavisi cerrahi rezeksiyondur. Lezyon ço¤unlukla anterior ve visseral mediastinumu birlikte tutarak boyundan diyafragmaya kadar uzan›m gösterebilir. Bu durumdaki bir lezyonun fasiyal plan ve vital strüktürler boyunca yay›l›m göstermesi total eksizyonu imkans›z k›labilir. Böyle durumlarda parsiyel rezeksiyon yap›l›r. 61 PS 94 ‹NTRATORAS‹K PR‹M‹T‹F NÖROEKTODERMAL TÜMÖR: DÖRT OLGU Erflen Ezel1, fiimflek Fatma1, Akç›l Murat1, Demirkaya Ahmet1, Demir Adalet2, Kaynak Kamil1 1 ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Gö¤üs Cerrahisi Anabilim Dal›, ‹stanbul 2 Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi Araflt›rma ve E¤itim Hastanesi Gö¤üs Cerrahisi Anabilim Dal›, ‹stanbul Primitif nöroektodermal tümör (PNET) yumuflak dokularda veya kemikte görülen nadir bir malign tümör olup genellikle çocuklarda ve genç eriflkinlerde görülür. Erkeklerde kad›nlara göre daha s›kt›r Gö¤üs duvar›n›n yumuflak dokusundan, gö¤üs kafesinden ve nadiren akci¤er periferinden köken al›r.Biz bu çal›flmam›zda intratorasik yerleflimli 4 PNET vakam›z› sunduk. Olgular: Vakalar›m›z›n 2 tanesinde PNET primer akci¤er kaynakl› iken,bir hastada kardiak ve bir hastada da gö¤üs duvar› kaynakl› idi. Olgu 1: 28 yafl›nda bayan hasta. Sa¤ akci¤er alt lob lokalizasyonunda PNET saptanan olgu lobektomi + postoperatif kemoterapi ile tedavi edildi. 3 ay sonra sa¤ paravertebral bölge 12.vertebra lokalizasyonunda rekürren tümör saptand› ancak 6 kür KT sonras› komplet remisyon sa¤land›.Hastan›n 15 ayl›k takibinde ek patoloji izlenmedi. Olgu 2: 31 yafl›nda erkek hasta. Sa¤ atrium kaynakl› kardiak kitle saptanan olguya median sternotomi uyguland› ve frozen sectionda malign olarak rapor edilen hastan›n yap›lan eksplorasyonu sonucunda inoperabl kabul edildi. Patolojik sonucu PNET saptanan olguya KT planlanm›fl ancak hasta tedaviyi reddetmifltir. Hasta hasta 17 ay izlendi ancak sonras›nda hasta ile ba¤lant› kurulamad›. Olgu 3: 28 yafl›nda bayan hasta. Sa¤ akci¤er alt lobda lokalize mediastene uzan›m gösteren PNET saptanan olguda hemen operasyon öncesi sol brakial emboli geliflti ve yap›lan embolektomi sonras› embolusun patolojik incelemesi tümör embolisi olarak rapor edildi ve hasta Onkoloji klini¤ine yönlendirildi. KT sonras› tümörde küçülme saptand› ve 1 y›ll›k takibinde ek problem saptand›. Olgu 4: 25 yafl›nda erkek hasta. Sa¤ hemitoraksta orta zonda lateralde gö¤üs duvar›na genifl taban›yla oturan kitle olan hastaya Transtorasik ince i¤ne aspirasyon biopsisi sonras› PNET tan›s› kondu ve olguya adjuvan kemoterapi sonras› sa¤ torakotomi ile 7-8-9 kot rezeksiyonu uyguland› ve postoperatif RT protokolüne dahil edildi. Hasta 3 ayd›r takiptedir ve hastaya postoperatif KT protokolü uygulanmaktad›r. ‹nratorasik yerleflimli 4 PNET olgumuz klinik prezentasyonlar›,radyolojik bulgular› ve tedavi yöntemleriyle sunuldu. Tart›flma: PNET’inin prognozu kombine tedavi uygulansa bile oldukça kötüdür. Tedavide cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi uygulanmakta olup lokal ve sistemik tedaviye ra¤men lokal rekürrensin ve metastaz insidans›n›n yüksek olmas› prognozu kötülefltirmektedir. Postoperatif kemoterapi ve radyoterapinin lokal rekürrensi azaltt›¤› kabul edilmektedir. PS 95 PULMONER ASPERG‹LLOMADA CERRAH‹ TEDAV‹ fiimflek Fatma1, Erflen Ezel1, Akç›l Murat1, Demirkaya Ahmet1, Erturan Serdar2, Demir Adalet3, Kaynak Kamil1 1 ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Gö¤üs Cerrahisi Anabilim Dal›, ‹stanbul 2 ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Gö¤üs Hastal›klar› Anabilim Dal›, ‹stanbul 3 Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi Araflt›rma ve E¤itim Hastanesi Gö¤üs Cerrahisi Anabilim Dal›, ‹stanbul Girifl ve Amaç: Aspergilloma genellikle aspergillus sporlar›n›n, akci¤er parankimindeki çeflitli kavitelerin iç yüzeylerinde ve nekroz kal›nt›lar›nda içinde filizlenerek kolonizasyon oluflturan veya seyrek de olsa primer olarak gerileyebilen f›rsatç› bir enfeksiyondur. Plöropulmoner aspergilloman›n tedavisinde çeflitli metodlar kullan›lmas›na ra¤men cerrahi tedavi riskli kabül edilse de en etkin yöntemdir. Materyal ve Metod: Ocak 2001-May›s 2006 y›llar› aras›nda aspergilloma ve miçetoma nedeniyle cerrahi tedavi edilen 12 olgu retrospektif olarak de¤erlendirildi. Olgular›n 8’i erkek, 4’ü kad›n olup yafl ortalamas› 43.6 (25-76) idi. Olgular›n 10'unda altta yatan hastal›k tuberküloz idi. En s›k görülen semptom 9 olguda (%75 ) hemoptizi idi. Masif hemoptizi 1 olguda mevcuttu. 4 olguda TT‹AB ve 1 olguda da bronkoskopi ile tan› konuldu. Bulgular: Olgular›n 8’ine lobektomi, 1’ine segmentektomi, 1’ine lobektomi ve 2’sine "wedge" rezeksiyon uyguland›. Postoperatif komplikasyon oran› %16,6 mortalite görülmedi. Postoperatif patoloji sonucu 10 olguda aspergilloma 2 olguda da miçetoma tesbit edildi. Takipte 1 olgumuz 4.ay›nda eksitus oldu. Sonuç: Pulmoner aspergillomada tedavi cerrahidir, özellikle kavite içi olanlar ani ve masif hemoptizilere yol açt›klar›ndan hayat› tehdit ederler. Cerrahiyi tolere edebilen hastalarda, ileride olmas› muhtemel hayat› tehdit edebilecek komplikasyonlar› önlemek ve ayr›ca operasyonun morbidite ve mortalitesini minimuma indirebilmek için hastalar gecikmeden opere edilmelidir. 62 PS 96 PULMONER BLASTOM: ‹K‹ OLGU SUNUMU Akç›l Murat1, fiimflek Fatma1, Erflen Ezel1, Demirkaya Ahmet1, Kaynak Kamil1, Demir Adalet2, Ci¤ercio¤ullar› Engin3, Öz Büge3 1 ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Gö¤üs Cerrahisi Anabilim Dal›, ‹stanbul 2 Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi Araflt›rma ve E¤itim Hastanesi Gö¤üs Cerrahisi Anabilim Dal›, ‹stanbul 3 ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Patoloji Anabilim Dal›, ‹stanbul Pulmoner blastom nadir ve genellikle eriflkinlerde görülen akci¤er kanserleri s›n›flamas›nda sarkomatoid karsinom s›n›f›na dahil edilen akci¤er tümörüdür. Epitelyal komponentten, primitif mezanflimal bir stromadan oluflan bifazik görünümlü bir tümördür. Bu çal›flmada klini¤imizde saptanan iki ayr› pulmoner blastom olgusunu sunduk. Olgu 1: Nefes darl›¤›, s›rt a¤r›s›, kilo kayb› flikayetleriyle baflka bir merkeze baflvuran ve 2 ay tbc tedavisi alan 55 yafl›ndaki bayan hastada çekilen PA akci¤er grafisinde sol plevral effüzyon saptanmas› üzerine çekilen Toraks BT de sol hidropnömotoraks, alt lob bazal segmentte volüm kayb› /hava bronkogram› ile karakterize subplevral parankimal konsolidasyon, mediastinal multipl LAM, sol üst lob anterior segmentte solid nodüler lezyon ve visseral plevra da kal›nlaflma ve sa¤ akci¤er alt lob posterobazal segmentte pulmoner nodül saptanm›fl.TT‹AB sonucu mezenkimal tümör olarak rapor edilen hastaya sol mini torakotomi ile sol üst lob anterior segment wedge rezeksiyon uygulanm›fl. Patoloji sonucu bifazik pulmoner blastom bildirilen hasta sa¤ akci¤erdeki nodülün tan›s›n›n konmas› amac›yla klini¤imize yat›r›ld›. Eksploratif torakotomi yap›lan ve sa¤ alt lob superior segmentteki nodüller eksize edilen hastan›n patoloji sonucu metastaz olarak rapor edildi. Hasta postoperatif kemoterapi program›na al›nd›. Hasta 3 y›ld›r takip alt›ndad›r. Olgu 2: Öksürük, gö¤üs a¤r›s› flikayetleriyle baflvuran 78 yafl›nda erkek hastan›n PA akci¤er grafisinde sol akci¤erde opasite saptanmas› üzerine çekilen toraks BT sinde sol akci¤erde hiler bölgede 7 cm lik düzgün konturlu heterojen nodüler lezyon saptand›. Plevral s›v›dan al›nan örne¤in sitolojik incelemesi sonucu malign hücreler olarak rapor edilmesi üzerine tan› amaçl› biopsi planlanan hastaya VATS uyguland›. Operasyonda pariyetal ve visseral plevran›n normal yap›s›n› kaybetmifl oldu¤u ve gri-beyaz bir tabaka ile örtülü oldu¤u, yayg›n nodüler lezyonlar içerdi¤i görüldü. Sol akci¤er hilusundan bafllay›p diafragmaya uzanan kitle saptand›. Kitleden, pariyetal plevradaki ve diafragma üzerindeki nodüllerden biopsiler al›nd›. Biopsilerin patolojik incelemesi sonucu pulmoner blastom olarak de¤erlendirilirken gönderilen plevral s›v› örne¤inin patolojik de¤erlendirme sonucu pulmoner blastomun epitelyal komponenti ile uyumlu olarak rapor edildi. Hasta postoperatif kemoterapi program›na al›nd›. 4 ayl›k takibinde ek patoloji saptanmad›. Tart›flma: Pulmoner blastom Dünya Sa¤l›k Örgütünün 2004’de yapt›¤› akci¤er kanseri s›n›flamas›nda sarkomatoid karsinom s›n›f›na dahil edilmifl nadir görülen tümörlerdendir.Akci¤er maligniteleri içinde %0,25 -%0,5 oran›nda görülür.Bugüne kadar toplam 150 vaka bildirilmifltir. Prognozu oldukça kötüdür. 5 y›ll›k survi ortalama % 35 olarak bildirilmifltir. PS 97 ASTIMLI HASTALARDA S‹NÜS B‹LG‹SAYARLI TOMOGRAF‹DE TESP‹T ED‹LEN ANORMALL‹K SIKLI⁄I VE BUNUN ASTIM fi‹DDET‹ ‹LE ‹L‹fiK‹S‹ Yosunkaya fiebnem, Maden Emin, Özer Faruk Selçuk Üniversitesi Meram T›p Fakültesi Gö¤üs Hastal›klar› Anabilim Dal›, Konya Ast›ml› hastalarda sinüzitin s›k görüldü¤ü bilinse de altta yatan mekanizma tam olarak aç›klanamam›flt›r. ‹ki hastal›k aras›nda sebepsonuç iliflkisi olup olmad›¤›, respiratuar sistemin ayn› etkene karfl› göstermifl oldu¤u reaksiyonun de¤iflik bölgelerde ortaya ç›k›fl› olup olmad›¤› tam olarak bilinmemektedir. Bu çal›flmada sinüzit ast›m için agreve edici bir faktör ise; daha fliddetli ast›m› olan kiflilerde sinüslerde radyolojik anormallik daha s›k olmal›d›r hipotezini araflt›rmak üzere ast›ml› hastalar› ast›m a¤›rl›k derecesine göre s›n›fland›rarak sinüzit bulunma s›kl›¤›n› araflt›r›ld›. Çal›flmaya Selçuk Üniversitesi T›p Fakültesi Gö¤üs Hastal›klar› Ana Bilim Dal› Alerji Poliklini¤ine baflvuran ast›ml› hastalar al›nd›. Çal›flmaya kat›lan 93 hastan›n 74’ü kad›n, 19’u erkek idi. Ast›ml› hastalar %63 oran›nda atopikti ve hastalar›n %52 (49/93) sinde rinit semptomlar› vard›. Atopik ast›ml›larda alerjik rinit s›kl›¤› %76(45/59) idi. 93 ast›ml› hastan›n 45 (%47) inde BT ile sinüs patolojisi tespit edildi. Bu hastalar›n 33 ü (%73) atopikti. Kalan 12(%26) hastada herhangi bir cilt testi pozitifli¤i yoktu. Riniti olmayan ast›ml›larda da atopik olanlarda olmayanlara göre sinüzit daha s›kt› (s›ras›yla %50 ve %36). Ast›m ve riniti olanlarda sinüzit s›kl›¤› (%55), sadece ast›m› olanlardan (%40) daha fazla idi.. Sonuç olarak atopi ve rinit bulunmas› ast›ml›larda sinüzit oluflumunu kolaylaflt›r›c› etkenlerdi. Ancak atopi ve rinit ile iliflkisiz bir flekilde daha a¤›r ast›m› olanlarda sinüzit s›kl›¤› artm›flt› orta ve a¤›r ast›ml› hastalar›m›zda sinüzit s›kl›¤› daha fazla idi. Ayr›ca, ast›ml› hastalarda belirgin semptomlar olmasa da, radyolojik olarak sinüzit tespit edilebilece¤i görüldü. Özellikle orta ve a¤›r persistan ast›ml›larda sinüzit araflt›r›lmas› ve tedavisi ast›m kontrolüne katk›da bulunabilir. 63 PS 98 SOLUNUM YETMEZL‹⁄‹’NE YOL AÇAN VE ‹NVAZ‹F MEKAN‹K VENT‹LASYON DESTE⁄‹ GEREKT‹REN PYO-PNÖMOTORAKS OLGUSU Çeldir Jülide1, Ürkmez Sedat1, Pullukçu Hüsnü2, Aydemir fiöhret3, Samanc›lar Özgür4, Savafl Recep5, Bacako¤lu Feza1 Üniversitesi T›p Fakültesi, Gö¤üs Hastal›klar› Anabilim Dal›, ‹zmir 2 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, ‹zmir 3 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, ‹zmir 4 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Gö¤üs Cerrahisi Anabilim Dal›, ‹zmir 5 Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dal›, ‹zmir 1 Ege Onsekiz yafl›nda ek hastal›¤› bulunmayan kad›n olgu; on gün önce bafllayan atefl, kötü kokulu balgam ç›karma ve nefes darl›¤› yak›nmas› ile acil servise baflvurmufltur. Çekilen akci¤er grafisinde; sa¤da hidro-pnömotoraks, solda pnömoni ile uyumlu görünüm saptanm›flt›r. Sa¤ plevral ponksiyon ile püy aspire edilerek, tüp torakostomi ve KSAD uygulanm›flt›r. Arteryal kan gaz› analizinde; hipoksi ve dekompanze solunumsal asidoz saptanm›fl, nakledildi¤i Gö¤üs Hastal›klar› Yo¤un Bak›m ünitesinde entübe edilmifltir. ‹nvazif mekanik ventilasyon deste¤i alt›nda fiberoptik bronkoskopi (FOB) yap›lm›fl, bronko-plevral fistül gözlenmemifltir. Plevral s›v› kültüründe Streptococcus sanguis üreyen olguya, kültür-antibiyograma uygun tedavi verilmifltir. ‹zleminde olas› mekanik ventilasyona ba¤l› akci¤er hasarlanmas› nedeniyle, sol akci¤erde de pnömotoraks geliflmifltir. Onalt›nc› gün ekstübe edilen, 28. gün sol akci¤erdeki dreni çekilen ve 30. gün oksijensiz izleme al›nan olguda, sa¤ akci¤er ekspansiyonu gecikmifltir. Sonuçta üç kez tekrarlanan FOB ve aktif solunum cimnasti¤i ile cerrahi tedavi gerekmeden tama yak›n ekspansiyon sa¤lanan olgu, 50. günde taburcu edilmifltir. Solunum yetmezli¤ine yol açan ciddi akci¤er infeksiyonu için risk faktörü saptanmam›flt›r. PS 99 PR‹MER SPONTAN PNÖMOMED‹AST‹NUM Demirel Aysun, Aynac› Engin, Özgül Mehmet Akif, Özgül Güler, Uysal Mehmet Atilla Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹stanbul Spontan pnömomediastinum mediasten içinde hava bulunmas› olarak tarif edilir ve nadir görülen klinik bir durumdur. M.E.C. 17 yafl›nda erkek hasta 07.07.06 tarihinde poliklini¤imize baflvurdu.Yap›lan solunum sistemi muayenesi do¤al olarak saptand›. Çekilen PA akci¤er grafisinde solda üst zondan alt zona kadar uzanan mediastinal yüzde aort ve kalp konturunu takip eden lineer bant tarz›nda saydaml›k art›fl› saptand›. Grafide görülen bu flüpheli lezyon üzerine hastadan toraks BT istendi. BT’de mediastende yayg›n hava imaj› saptand›. Spontan Pnömomediastinum tan›s› alan hasta servise yat›r›ld›. Hastaya nazal 02 2 lt/dk., profilaktik antibiyotik tedavisi ve istirahat uyguland›. Tedavinin 3. gününde klinik ve radyolojik olarak düzelen hasta poliklinik takibine al›narak taburcu edildi. Poliklini¤imize gö¤üs a¤r›s› ve bo¤az›nda t›kan›kl›k hissi ile baflvuran bu olgu özellikle gö¤üs a¤r›lar›n›n ay›r›c› tan›s›nda spontan pnömomediastinum’un düflünülmesi gere¤ini vurgulamak amac› ile sunulmufltur. PS100 ‹SKELET KASI METASTAZIYLA BAfiVURAN KÜÇÜK HÜCREL‹ DIfiI AKC‹⁄ER KANSER‹: ‹K‹ OLGUNUN L‹TARATÜR EfiL‹⁄‹NDE SUNUMU Karagöz Bülent1, Bilgi O¤uz1, Kunter Erdo¤an2, Mahiro¤ullar› Mahir3, Çermik Hakan4, Görür Rauf5, Kandemir Gökhan1, Türken Orhan1 1GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi, Onkoloji Servisi, ‹stanbul 2GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi, Gö¤üs Hastal›klar› Servisi, ‹stanbul 3GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi, Ortopedi Servisi, ‹stanbul 4GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi, Patoloji Servisi, ‹stanbul 5GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi, Gö¤üs Cerrahisi Servisi, ‹stanbul Akci¤er kanseri genellikle karaci¤er, adrenal bezler, akci¤er, kemik, santral sinir sistemi ve böbre¤e metastaz yapmaktad›r. Akci¤er kanserinde gö¤üs duvar› kaslar›n›n invazyonu nispeten s›k görülmekte ancak zengin kanlanma özelli¤ine ve vücutta önemli bir hacim oluflturmas›na ra¤men iskelet kas›na hematojen metastaz nadir görülmektedir. Metastatik iskelet kas› kanserinin primer yumuflak doku sarkomlar›ndan ay›r›c› tan›s› zordur. Görüntüleme yöntemleri yeterli olmay›p histolojik inceleme zorunludur. Mevcut bilgiler hematojen kas metastaz›n›n ileri evre hastal›¤›n ve kötü prognozun bir iflareti oldu¤unu göstermektedir. Ortalama sa¤ kal›m 9 ay olarak bildirilmifltir. Burada iskelet kas› metastaz›na ait semptomlar nedeniyle baflvurup yap›lan ileri tetkikler sonucu akci¤er kanseri tan›s› konan (1 adenokanser ve 1 yass› hücreli kanser) iki olguyu mevcut literatür bilgilerini ve olgu sunumlar›n› da gözden geçirerek sunuyoruz. ‹lk olgu 50 yafl›nda erkek hasta olup sa¤ femoral bölgede büyük, sert ve a¤r›l› bir kitle nedeniyle yat›r›ld›. Radyolojik görüntüleme ve histopatolojik incelemeler sonucu quadriceps femoris kas›na metastaz yapm›fl rezektabl akci¤er adenokanseri tan›s› kondu. Kombine cerrahi (primer ve metastatik lezyon), radyoterapi ve kemoterapi tedavisiyle hasta 18 ayd›r hastal›ks›z olarak yaflamaktad›r. ‹kinci olgu 46 yafl›nda erkek hasta olup sol kalças›nda büyük bir flifllik ile baflvurdu. Araflt›rmalar sonucu lokal ileri primer akci¤er yass› hücreli kanseri ve adductor major kas›na metastaz› tan›s› kondu. Kemoterapi ve sonras›nda lokal radyoterapi ile metastaik lezyonun lokal kontrolu sa¤land›. Hasta tan› konmas›ndan 19 ay sonra kaybedildi. Sonuç olarak, bu tür hastalarda erken tan› ve tedavi giriflimlerinin sa¤ kal›ma önemli katk› sa¤lad›¤›n› düflünüyoruz. 64 PS 101 PR‹MER AKC‹⁄ER KANSER‹ OLGULARIMIZDA TANI GEC‹KMES‹ K›y›k Murat, Tigin Hüseyin Cem, Artan Ebru, Epöztürk Kürflat, Durmaz Ayflin, ‹ntepe Yavuz Selim, Özyurt Hayati, Ç›kr›kç›o¤lu Sadettin Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahi Merkezi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi/ ‹stanbul Amaç:Akci¤er kanseri tan›s› koydu¤umuz olgular›n yak›nmalar›n›n süresi ve hastanemize yatt›ktan sonra tan› konuluncaya kadar geçen sürenin araflt›r›lmas› amaçland›. Materyal ve Metod: 2003 Ocak-2006 Haziran aras›nda tan› konulan 173 primer akci¤er kanserli olgunun dosyalar› retrospektif olarak gözden geçirildi.Hastalar›n yak›nmalar›n›n süresi,hastaneye yat›fl tarihinden tan› konulan tarihe kadar geçen süre ve tan› konulmas›nda kullan›lan yöntemler araflt›r›ld›. Bulgular: Olgular›n 167 si (%96.5)erkek,6 s›(%3.5) kad›n idi.Olgular›n yak›nmalar›n›n süresi 29 unda(%16.7) 1 aydan daha k›sa süre,35 inde(%20.2) 1 ay,41 inde(%23.7) 2 ay,37 sinde (%21.4) 3-5 ay,31 inde(%18) 6 ayd›.Olgular›n 105 ine(%60.7) fiberoptik bronkoskopi ile,45 ine(%26) Transtorasik ‹¤ne Aspirasyonu ile,23(%13.3) olguya da di¤er tan› yöntemleri ile tan› konuldu.Olgular›n 101 ine(%58.4) 1-7 gün aras›nda,65 olguya(% 37.6) 8-20 gün aras›nda,7 olguya da 21-35 gün aras›nda tan› konuldu. Sonuç: Akci¤er kanserli olgular›m›z›n tan› konulmas› için hastanede geçen süreden ziyade olgular›n hastanemize baflvurular›ndan önce geçen sürenin daha uzun oldu¤u görüldü. PS 102 KÜÇÜK HÜCREL‹ AKC‹⁄ER KANSER‹NDE TEDAV‹: SEÇ‹LM‹fi OLGULARDA CERRAH‹ ÖNER‹LEB‹L‹R M‹? Turna Akif1, Pekçolaklar Atilla1, Melek Hüseyin2, Demir Adalet2, Büyükp›narbafl›l› Nur3, Sayar Adnan1, Dinçer ‹brahim2, Gürses Atilla1 1 Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 1.Gö¤üs Cerrahisi Klini¤i, ‹stanbul 2 Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 2.Gö¤üs Cerrahisi Klini¤i, ‹stanbul 3 Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Patoloji, ‹stanbul Girifl: Küçük hücreli akci¤er kanseri, tüm akci¤er kanseri olgular›n›n yaklafl›k %20’sini oluflturmakla birlikte, tan› genellikle ileri evrede konulabilmekte ve hastalar›n sa¤kal›m› tüm tedavilere ra¤men çok k›sa olmaktad›r. Yap›lan çal›flmalara göre, seçilmifl erken evre tümörü olan olgularda cerrahi tedavi ve ard›ndan yap›lan adjuvan tedavi önerilebilmektedir. Hastalar ve Yöntemler: Hastanemiz gö¤üs cerrahi kliniklerinde 1999 ila 2006 aras›nda opere edilen hepsi erkek 6 küçük hücreli akci¤er kanseri olan olgu retrospektif olarak irdelendi. Ortalama yafl 58.6 olarak (50 ila 82 yafl aras›) bulundu. Üç hastada hastal›k sa¤daki iken, 3 hastada da solda idi. Üç hastada sol pnömonektomi, 2 hastada sa¤ üst lobektomi ve 1 hastada ise sa¤ alt lobektomi yap›ld›. Bulgular: Hastalardan biri, ameliyattan 55 gün sonra kaybedildi (%16.6). Üç hastada major morbidite saptand›. Ameliyat sonras› cerrahi-patolojik evrelerine göre olgular; 1 olgu evre 1B, 1olgu 2A, 1 olgu 2B, 2 olgu 3A ve 1 olgu da 3B olarak saptand›. Tüm olgularda 1 y›ll›k sa¤kal›m %40 iken ortanca sa¤kal›m 8.0 ay ± 2.2 ay (%95 Güvenilirlik aral›¤›: 3.7 ila 12.3 ay ) olarak hesapland›. Küçük hücreli akci¤er kanserinin rezeksiyon sonras› sa¤kal›m› küçük olmayan hücreli akci¤er kanserli hastalara göre istatistiksel olarak anlaml› ölçüde düflük olarak saptand› (p=0.0001). Sonuç: Seçilerek rezeke edilmifl küçük hücreli akci¤er kanserine sahip hastalar›n sa¤kal›mlar› belirgin olarak düflüktür. Bu tümörlerin rezeke edilebilirli¤i için ileri çal›flmalara gerek bulunmaktad›r. PS 103 PR‹MER PULMONER TERATOM: OLGU SUNUMU VE ‘BRONKOTR‹KOZ‹S’ OLARAK YEN‹ B‹R TER‹M ÖNER‹S‹ Gürses Atilla1, Turna Akif1, Özgül Akif2, Fener Neslihan3, Erdo¤u Volkan1, Y›lmaz Veysel2 1 Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 1. Cerrahi Klini¤i, ‹stanbul 2 Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 4. Gö¤üs Hastal›klar› Klini¤i, ‹stanbul 3 Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Patoloji Bölümü, ‹stanbul Girifl: Teratomlar, mediastinal olarak s›k görülmekle birlikte, primer akci¤er teratomu son derece nadir olarak saptanmaktad›r. Olgu: Otuzalt› yafl›nda erkek hasta, hastanemize halitozis flikayeti ile baflvurdu. Yap›lan posteroanterior akci¤er grafisi ve toraks BT incelemesinde, sa¤ üst lobda lokalize, 6 cm çap›nda homojen olmayan bir kitle lezyonu saptand›. Hastaya yap›lan fiberoptik bronkoskopide sa¤ üst lobun içinden yo¤un bir flekilde demet halinde saç›n geldi¤i saptand›. Transtorasik i¤ne aspirayonu ile al›nan materyalde bir patoloji saptanmad› ancak, hasta klinik ve radyolojik bulgular ile teratom olarak de¤erlendirilerek torakotomi ile rezeksiyon planland›. ‹fllem s›ras›nda superior vena cava’ya olan yo¤un yap›fl›kl›klara karfl›n hastaya lobektomi yap›labildi. Postoperatif patolojik inceleme ile primer akci¤er teratomu tan›s› teyid edildi. Postoperatif döneminde bir problem saptanmayan hasta, 1 y›ld›r iyi ve problemsizdir. Sonuç: Akci¤erin primerin teratomu çok nadir saptanan tümörlerdendir ve rezeksiyonu genellikle anatomik akci¤er rezeksiyonu ile olabilmektedir. Bronflta yo¤un ve hastan›n saç› ile ayn› renk ve nitelikte saç görülmesine ‘bronkotrikozis’ terimi önerilebilir. 65 PS 104 Efi ZAMANLI PR‹MER AKC‹⁄ER BÖBREK VE MESANE TÜMÖRLER‹ OLAN B‹R OLGU Karalezli Ayflegül, Eylen Ayflegül, Er Mükremin, Kaya Selda, Hasano¤lu H. Canan Ankara Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Gö¤üs Hastal›klar› Klini¤i, Ankara Bir hastada 2 farkl› organda primer tümörle karfl›lafl›lmas› literatürde bildirilmiflken, 3 farkl› primer tümörün ayn› hastada, ayn› zamanda bulunmas› çok nadir görülen bir durumdur. 61 yafl›nda erkek hasta, sol yan a¤r›s› nedeniyle baflvurdu¤u Üroloji bölümünde transizyonel hücreli Mesane Kanseri + sol böbrekte adenokarsinom tan›s› konmufl. TUR-MT ve sol radikal nefroüreterektomi operasyonu yap›lm›fl ve operasyonun ard›ndan 6 hafta BCG tedavisi alm›fl. PA akci¤er grafisinde görülen lezyon nedeniyle hasta gö¤üs hastal›klar› klini¤ine yat›r›ld›. Toraks BT' sinde sa¤ akci¤er alt lob anterior segmentte lobulasyon gösteren kitle lezyon belirlendi.Yap›lan fiberoptik bronkoskopide endobronflial lezyon görülmedi. Hastaya transtorasik tru-cut biyopsi yap›ld›. Küçük hücreli akci¤er kanseri olarak rapor edildi. Yap›lan taramalar›nda Abdominal USG ve Beyin MR'da metaztaza rastlanmad›. Kemik sintigrafisinde metastazlar belirlendi. Hasta yayg›n evre küçük hücreli akci¤er kanseri nedeniyle 6 kür Etoposid + Karboplatin kemoterapisi verildi. Kemoterapi sonras›nda sakrum bölgesinde yumuflak doku kitlesi ortaya ç›kmas› üzerine buradan al›nan biyopsi sonucu renal hücreli kanser olarak rapor edildi. Sundu¤umuz bu hastadaki gibi 3 ayr› organda 3 ayr› primer malign tümörün olmas› nadir görülen bir durumdur. Herhangi bir organda malign tümörü olan hastalarda di¤er organlarda görülen tümöral oluflumlar hemen metastaz olarak de¤erlendirilmemeli, kesin tan› için ileri tetkik yap›lmal›d›r. PS 105 B‹LATERAL AKC‹⁄ER KANSER‹NDE CERRAH‹ TEDAV‹ Kul Cemil, Üçvet Ahmet, Gürsoy Soner, Tözüm Halil, Yald›z Sad›k, Ermete Sülin, Öztürk Ata, Anar Sinan, fiirzai Serdar ‹zmir Dr. Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim Araflt›rma Hastanesi 1. Gö¤üs Cerrahisi Klini¤i, ‹zmir 56 yafl›nda erkek hastan›n bilateral parankimal kitlesi mevcutdu.Uygun olmas› nedeniyle sa¤ trans torasik ince i¤ne biyopsisi ile NSCC tan›s› kondu.Hastaya yap›lan PET tetkikinde sadece her iki tarafdaki kitlelerde aktivite art›m› olmas› ve uzak taramalar›nda metastaz saptanmamas› nedeniyle ayr› seanslarda operason planland›.‹lk olarak sa¤ üst lobektomi+MLBD yap›ld›.Postop patalojisi:T1N0M0-Evre 1A olarak gelen hasta bir ay sonra ikinci operasyona gelmek üzere kontrolle eksterne edildi. Sonuç olarak günümüzde akci¤er kanserinde uygulanacak tedavide yeni teknolojilerinde katk›s›yla çok daha farkl› algoritmalar oluflacakt›r.Bizde senkron, metokron ayr›m›n›n öne ç›kt›¤› ve bunda PET destekli cerrahi tedavi seçti¤imiz vakay› ilginç olmas› nedeniyle sunuyoruz. PS 106 AKUT PER‹KARD‹YAL TAMPONAD ‹LE BAfiVURAN AKC‹⁄ER ADENOKARS‹NOM OLGUSU Öztürk Önder1, fiahin Ünal1, Y›lmaz ‹lkay1, Kapucuo¤lu Nilgün2, Bircan Ahmet1, Gök›rmak Münire1, Songür Necla1, Akkaya Ahmet1 1Süleyman Demirel Üniversitesi Gö¤üs Hastal›klar› Anabilim Dal›, Isparta 2Süleyman Demirel Üniversitesi Patoloji Anabilim Dal›, Isparta Girifl: 46 yafl›nda bayan hasta, son bir haftad›r artan nefes darl›¤› flikayeti nedeni ile acil servise baflvurdu. Olgu: Genel durumu kötü, takipneik (SS:26/dk), taflikardik (Nb:130 v/dk) TA: 90/60 mmHg, atefl:36.8° C idi. Venöz dolgunluk, cildi so¤uk, soluk ve nemli olarak saptand›. Solunum sistemi muayenesinde her iki hemitoraksta yayg›n inspiryum ve ekspiryum boyunca ronküsler mevcuttu. Her iki akci¤er alt hemitoraksta solunum sesleri al›nam›yordu. Laboratuvar sonuçlar›: beyaz küre: 12700/mm3, Hb:12.8 d/dl, Hct: %38.2, LDH:424 U/I, CRP: 74.5 mg/l, ESR:25 idi. Çekilen P-A akci¤er filminde önden sa¤ akci¤er 5. kostaya ç›kan homojen yo¤unluk art›fl› ve sol sinüs küntlü¤ü gözlendi. Kardiyotorasik indeks kalp lehine artm›fl. Kalp s›n›rlar› düzleflmiflti. Bilateral hiler dolgunluk mevcuttu. EKG: sinüzal taflikardi, yayg›n voltaj düflüklü¤ü tespit edilmesi üzerine acil EKO yap›ld›. EKO’da kalbi çepecevre saran 1.5 cm ebatlar›nda tamponad oluflturan perikardiyal s›v› görüldü. Kalp tampon and› tan›s› konulan hastaya acil perikardiotomi yap›larak tüp drenaj› uyguland›. Toplam 650cc serohemorajik görünümde perikardiyal s›v› drenaj› yap›ld›. Perikardiyal s›v› sitolojisi malign olarak de¤erlendirildi. Genel durumu düzelince klini¤imize yat›r›lan hastan›n çekilen Toraks BT’sinde; sol akci¤er üst lob bronflu çevresinden distale do¤ru uzanan atelektatik alan mevcuttu. Bu alan içinde proksimal kesimi düzeyinde yaklafl›k 3,5 cm çapl› hipodens bir alan söz konusu idi. Bu alan›n lenf nodu yada primer tümöre ait olabilece¤i belirtildi. Torasentez ile örneklenen s›v›n›n histopatolojik de¤erlendirilmesi malign olarak söylendi fakat tip tayini yap›lamad›. Hastan›n fiberoptik bronkoskopi tetkikinde, sol üst lob apikoposterior segment huni fleklinde daralm›flt›. Anterior ve lingular segmentlerden sekresyon geliyordu. Sol üst lob a¤z›ndan al›nan biyopsi materyalinin sonucu akci¤er adenokarsinomu olarak rapor edildi. Sonuç: Bir çok kanser tipinde kardiyak tutulum son bulgulardan birisi olarak görülmektedir. Perikardiyal effüzyon ve vena cava süperior sendromu olan bu olguda ilk bulgu olarak kalp tamponand› saptand›. Sonuç olarak kardiyak tamponand› olan olgularda solunum sisteminin ayr›nt›l› incelenmesinin yararl› olaca¤›n› düflünmekteyiz. 66 PS 107 KAV‹TASYON GÖSTEREN MULT‹PL PULMONER NODÜLLER: HODGK‹N HASTALI⁄I Akkaya Ahmet, Kaya fiule, Öztürk Önder, Bircan Ahmet, fiahin Ünal, Gök›rmak Münire, Songür Necla Süleyman Demirel Üniversitesi Gö¤üs Hastal›klar› Anabilim Dal›, Isparta Girifl: 17 yafl›nda bayan hasta, 2 ayd›r geceleri uykudan uyand›ran ve sabahlar› fliddetli olan öksürük flikayeti, son 15 gündür olan atefl yüksekli¤i ve bo¤az a¤r›s› flikayetleri ile klini¤imize yat›r›ld›. Olgu: Öksürük non prodükif özellikte olup vital bulgular› normal idi. Solunum sisteminin muayesinde sa¤ akci¤er alt hemitoraksda solunum sesleri azalm›flt›. Laboratuar sonuçlar›: beyaz küre:20,500/mm3, Hb:12.8, Plt:339,000, LDH:937, CRP:64, ESR:68 idi. PA akci¤er grafisinde, bilateral orta ve alt zonlarda yama tarz›nda infiltrasyonlar mevcuttu. Hastaya sefepim 1 gr (3x1) olarak baflland›. Toraks BT’de, prevasküler, paratrakeal, prekarinal, subkortikal, konglomere özellikte multipl LAP’lar mevcuttu. En büyü¤ü sa¤ akci¤er alt lob süperiordaki kaviter lezyona komflu yaklafl›k olarak 25 mm boyutunda olmak üzere, sa¤ akci¤er parankim alanlar›nda da¤›n›k yerleflimli de¤iflik çapta multipl nodüller görülmekteydi. Ay›r›c› tan›da kollagen doku hastal›klar› için otoimmun markerleri, Wegener granülomatozis için c-ANCA ile burun mukoza biyopsisi ve tümör belirteçleri incelendi. Balgamda ARB menfi idi. Fiberoptik bronkoskopiyi kabul etmeyen hasta aç›k akci¤er biyopsisi için ilgili merkeze gönderildi. Aç›k akci¤er biyopsi sonucu hastada Hodgkin Hastal›¤› saptand›. Sonuç: Hodgkin hastal›¤›n›n akci¤er tutulumu s›k görülmesine karfl›n multipl kavitasyon gösteren akci¤er lezyonlar› ile olan birlikteli¤i oldukca nadirdir. Hodgkin hastal›¤› kavite oluflturan akci¤er patolojilerinin aras›nda düflünülmesi gereken bir hastal›k oldu¤u göz önünde bulundurulmal›d›r. PS 108 AKC‹⁄ER KANSERL‹ OLGULARDA SERUM DEM‹R, DEM‹R BA⁄LAMA KAPAS‹TES‹, FERR‹T‹N DÜZEY‹ VE BAL FERR‹T‹N DÜZEY‹ TAY‹N‹N‹N AYIRICI TANIYA KATKISI Uçar Hayriye, Erbaycu Ahmet Emin, Gülpek Mehmet, Tuksavul Fevziye, Güçlü Salih Zeki Dr Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹zmir Pek çok malignite demir metabolizmas› ve demir belirteçlerinde de¤iflikliklerle seyreder. Bu çal›flmada; akci¤er kanser (AK)’li olgularda serum demir, serum demir ba¤lama kapasitesi, serum ferritin ve bronkoalvelar lavaj (BAL)’da ferritin düzeyinin bir tümör belirteçi olarak tan›sal de¤erini benign akci¤er hastal›¤›na sahip hastalar ile karfl›laflt›rarak ortaya koymak amaçlanm›flt›r. Ayr›ca serum ve BAL’da ferritin ölçümü yaparak “tümör alan›n›n içinde ve çevresinde ferritin birikimi” hipotezini araflt›rmak hedeflenmifltir. Teflhis amaçl› bronkoskopi ve BAL uygulanan hastalarda BAL ferritin, serum ferritin, serum demir ve serum demir ba¤lama kapasitesi düzeyi tayin edildi. Hastalar teflhislerine göre üç grupta s›n›fland›: AK grubu, akci¤er tüberkülozu (TB) grubu ve di¤er hastal›klar grubu. Çal›flmaya al›nan 66 (%90.4) erkek ve yedi (%9.6) kad›n toplam 73 hastan›n yafl ortalamas› 57.26±13.5 (28-81) y›l idi. Serum demir, serum demir ba¤lama kapasitesi ve serum ferritin düzeyleri üç grup aras›nda istatistiksel farkl›l›k göstermedi (s›ras›yla p=0.151, p=0.972, p=0.278). BAL ferritin düzeyi; AK grubunda (n:41) 58.19±93.6 ng/ml, akci¤er TB grubunda (n:12) 90.06±167.9 ng/ml ve di¤er hastal›klar grubunda (n:20) 84.52±123.7 ng/ml bulundu (p=0.584). BAL ferritin düzeyi santral tümörlerde (n:26) 73.56±112.6 ng/ml, periferik tümörlerde (n:15) ise 31.54±34.3 ng/ml idi (p=0.087). Serum demiri Evre-IV (49.78±26.1 μg/dl) ve Evre-III’de (34.6±25.8 μg/dl), Evre-II (98.5±28.9 μg/dl) ve Evre-I’e (74.2±31.5 μg/dl) göre daha düflük bulundu (p=0.004). Serum demir ba¤lama kapasitesi, serum ferritin ve BAL ferritin düzeyleri evrelere göre farkl›l›k göstermedi. Akci¤er kanserli hastalarda histolojik tümör tipleri aras›nda ve küçük hücreli ile küçük hücreli d›fl› AK aras›nda serum demir, serum demir ba¤lama kapasitesi, serum ferritin ve BAL ferritin düzeyleri aç›s›ndan farkl›l›k izlenmedi (p>0.05). Akci¤er kanserinin di¤er akci¤er hastal›klar›ndan ayr›m›nda serum ferritin, serum demir, serum demir ba¤lama kapasitesi ve BAL ferritin düzeyleri ay›r›c› teflhise yard›mc› olmamaktad›r. Tümörün histolojik tipi, evresi ve lokalizasyonuna göre BAL ferritin düzeyi farkl›l›k göstermemektedir. PS 109 AKC‹⁄ER KANSER‹ VE FATAL HEMOPT‹Z‹ Büyükflirin Melih, Polat Gülru, Usalan Adnan, Ürpek Gülcan, Tibet Gültekin ‹zmir Dr Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹zmir Akci¤er kanserli olgularda, hemoptizi s›k görülmekte, bazen massif, nadiren de fatal olabilmektedir.Endobronfliyal radyoterapiyi takiben geliflen massif hemoptizi olgular› literatürde s›kça bildirilmesine karfl›n, eksternal radyoterapinin olas› etkisine iliflkin massif ve fatal hemoptizi olgular› oldukça az say›dad›r. Fatal hemoptizi ile kaybedilen ve literatürde nadir olarak bildirilen olgularda, endobronfliyal radyoterapi d›fl›nda, fatal hemoptizi nedeni olarak squamöz tip, nekroz geliflimi, eksternal radyoterapinin nekroz ve akci¤er damarlar› üzerine etkisi ve enfeksiyonlar fatal hemoptizi ile iliflkili bulunmufltur.Bizim de, 3 olgumuz fatal hemoptizi ile kaybedildi. 2 olgu, küçükhücreli d›fl›, bir olgu squamöz hücreli karsinom idi. 3 olguya da, hemoptizi, VCSS ve total atelektazi gibi palyasyon gerektiren semptomlar› nedeniyle palyatif radyoterapi baflland›. 3 olgudan ikisi, radikal doz tamamland›ktan yaklafl›k 1 ay sonra, biri ise radikal doza tamamlamadan, fatal hemoptizi ile kaybedildiler. 3 olgu, baflta eksternal radyoterapi olmak üzere fatal hemoptiziye katk›da bulunan olas› faktörler aç›s›ndan literatür eflli¤inde sunuldu. 67 PS 110 MUKOEP‹DERMO‹D KARS‹NOM (22 YAfiINDA, B‹R OLGU) Bahad›r Ayfle, Ortaköylü Mediha Gönenç, Alkan Figen, Birer Sevilay, Ça¤lar Emel Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹stanbul Mukoepidermoid karsinom nadir bir tümör olup,primer akci¤er kanserlerinin %0,01-0,2'sini oluflturur.Müsin salg›layan bezlerden köken al›r.Histopatolojik bulgular›na göre low ve high grade olarak s›n›fland›r›l›r.Onkolojik davran›fllar› de¤iflkendir.Low grade tümörler için mümkünse konservatif rezeksiyon,high grade tümörler için genifl cerrahi rezeksiyon ve radyoterapi kombinasyonu önerilmektedir.22 yafl›nda,bayan hasta öksürük,balgam ç›karma,üflüme,titreme atefl yak›nmalar› ile baflvurdu.Pnömoni tan›s› ile interne edildi.Daha önce ayn› bölgeden geçirilmifl pnömoni öyküsünün olmas› nedeniyle FOB uyguland›.Sa¤ alt lobu tam olarak t›kayan kitle görüldü.Al›nan biyopsinin histopatalojik incelenmesi ile low grade mukoepidermoid karsinom tan›s› konuldu.Sa¤ alt bilobektomi uyguland›.Postoperatif komplikasyon geliflmedi.Hasta halen sa¤ ve kontrol alt›ndad›r.Nadir görülmesi nedeniyle olgumuz sunuldu PS 111 T‹P‹K KARS‹NO‹D VE KÜÇÜK HÜCREL‹ DIfiI AKC‹⁄ER KARS‹NOMU B‹RL‹KTEL‹⁄‹ Demir Emine1, Ar› Gülsüm1, Erer Onur Fevzi1, Gülerçe Güzin1, Usluer Ozan2, Akto¤u Özkan Serir1, Baflok Oktay2 1 Dr. Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Gö¤üs Hastal›klar› Klini¤i, ‹zmir 2 Dr. Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Gö¤üs Cerrahisi Klini¤i, ‹zmir 4-5 y›ld›r hemoptizi flikayeti olan 66 yafl›nda erkek hastan›n inguinal herni operasyonu nedeniyle çekilen akci¤er grafisinde sa¤ hiler bölgede s›n›rlar› düzensiz heterojen dansite art›fl› ve sa¤ alt zonda 2x3cm çapl› nodüler lezyon saptanm›fl. Toraks BT’de sa¤ üst lob bronflunu oblitere eden 4x2cm çapl› düzensiz konturlu yumuflak doku kitlesi ve distalinde sa¤ üst lob atelektazisi, sa¤ orta lobda plevraya komflu 3cm çapl› düzensiz konturlu solid kitle lezyonu izlendi. Bronkoskopide sa¤ üst lob bronflu giriflinde düzgün yüzeyli polipoid lezyon ve mukozal pililenme izlendi. Bronkoskopik biyopsi sonucu tipik karsinoid olarak de¤erlendirildi. Sa¤ orta lobdaki lezyondan BT eflli¤inde yap›lan TT‹‹AB sonucu küçük hücreli d›fl› akci¤er karsinomu olarak saptand›. Hastaya sa¤ pnömonektomi operasyonu uyguland› ve patoloji sonucu büyük hücreli karsinom ve tipik karsinoid tümör olarak rapor edildi. Olgu karsinoid tümörlerin küçük hücreli d›fl› akci¤er karsinomlar› ile birlikteli¤inin çok nadir görülmesi nedeniyle sunulmufltur. PS 112 MULT‹PL, KAV‹TASYON ‹ÇEREN PARENK‹MAL NODÜLLER, PR‹MER BRONfi KARS‹NOMUNUN METASTAZI OLAB‹L‹R Y›lmaz Ufuk, Yap›c›o¤lu Sena, Halilçolar Hüseyin, Mahleç Ceyda Dr. Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Gö¤üs Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹zmir Primer akci¤er karsinomlar›n›n kavitasyon içeren multipl metastatik nodüller fleklinde radyolojik görünüm oluflturmas› oldukça nadirdir. 54 yafl›nda kad›n olgu 4 ayd›r olan öksürük, balgam ç›karma, halsizlik ve kilo kayb› yak›nmalar›yla baflvurdu. PA akci¤er grafisinde; sa¤ hiler bölgeden üst zona uzanan paratrakeal yerleflimli homojen opasite ve bilateral, yayg›n multipl nodüller izlendi. Toraks bilgisayarl› tomografisinde (BT); sa¤ hiler bölgede, sa¤ ana bronflun distalini ve üst lob bronflunun bafllang›ç kesimini saran distalinde atelektazi oluflturan ve mediastinal plevraya invaze tümoral kitle lezyonu ile sa¤da minimal plevral effüzyon ve bilateral ço¤u kavitasyon gösteren multipl nodüler metastatik lezyonlar izlendi. Fiberoptik bronkoskopide sa¤ üst lob bronfl giriflinin tümoral infiltrasyonla t›kal› oldu¤u görüldü. Biyopsi materyalinin histopatolojik incelemesi adenokarsinom olarak rapor edildi. Akci¤er d›fl›nda olas› bir primer oda¤› araflt›rmak amac›yla yap›lan tiroid USG, tüm bat›n BT, bilateral meme USG ve mamografi ve servikal yayma incelemeleri normal bulundu. Kemik metastazlar› ve bilateral akci¤er alanlar›nda ço¤u kavitasyon içeren multipl metastatik nodüleri nedeniyle evre 4 primer akci¤er adenokarsinomu olarak de¤erlendirilen olguya palyatif radyoterapi ve kemoterapi uyguland›. Primer akci¤er adenokarsinomu ve kavitasyon içeren parankimal nodüller fleklinde metastaz yapan olgumuzu, s›k rastlanmayan bir örnek olmas› nedeniyle sunuyoruz. 68 PS 113 AT‹P‹K PULMONER KARS‹NO‹D TÜMÖR: DÖRT OLGUNUN DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹ Ar›nç Sibel1, Ertu¤rul Müyesser1, Nergiz Sema1, M›s›rl›o¤lu Aysun1, Tak›r Huriye Berk1, Selvi Ümmühan Bayram2 1 Süreyyapafla Gö¤üs ve Kalp Damar Hastal›klar› E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹stanbul 2 Çorlu Devlet Hastanesi, Çorlu Atipik karsinoid tumörler akci¤erin nadir tümörleridir. Bu yaz›da merkezimizde 2001-2005 y›llar› aras›nda tan› alan dört pulmoner atipik karsinoid tümör olgusu sunulmufltur. Olgular›n ikisi erkek ikisi kad›n olup yafl ortalamas› 41.5 y›l (27-54 y›l) idi. Bir hasta yak›nmas›z olup üç hasta çeflitli semptomlar tan›ml›yordu. Akci¤er grafisinde üç olguda soliter pulmoner nodül, bir olguda kitle görüldü. Bronkoskopik incelemede üç olguda endobronflial kitle, bir olguda normal görünüm saptand›. Lezyon iki olguda üst lobda, iki olguda alt lobda lokalize idi. Atipik karsinoid tümör tan›s› tüm olgularda torakotomi ile elde edildi. Olgular›n birinde lenf bezi metastaz› saptand›. Tedavi yöntemi üç olguda lobektomi bir olguda wedge rezeksiyondu. Bir olgu 13 ay sonra ölürken üç olgu hala yaflamaktad›r. Sonuç olarak; atipik karsinoidler akci¤erin nadir tümörleridir. Cerrahi bu tümörler için en seçkin tedavi yöntemidir. PS 114 BÜLLÖZ PEMF‹GO‹D‹N EfiL‹K ETT‹⁄‹ SKUAMÖZ HÜCREL‹ AKC‹⁄ER KARS‹NOMU OLGUSU Kundurac›o¤lu Ayperen1, Karasu Ifl›l1, Özsöz Ayfle1, Aksel Nimet1, Çakan Aydan1, Aydo¤du Zekiye2 1 ‹zmir Dr Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Gö¤üs Hastal›klar›, ‹zmir 2 ‹zmir Dr Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Patoloji, ‹zmir Histopatolojik tetkikler sonucunda yaklafl›k bir ay önce büllöz pemfigoid tan›s› konulan yetmifl yafl›ndaki erkek hasta efl zamanl› olarak bafllayan öksürük ve nefes darl›¤› flikayetleri nedeniyle klini¤imize baflvurdu. Özgeçmiflinde uzun süredir hipertansiyonu oldu¤u, iki y›l önce koroner arter hastal›¤› nedeniyle operasyon geçirdi¤i ö¤renildi. Solunum sistemi oskültasyonunda bilateral yayg›n ekspiratuar ronküsler al›nd›. Posteroanterior akci¤er grafisinde sa¤ hiler bölgede 2X2 cm çap›nda opasite art›fl› izlendi. Toraks bilgisayarl› tomografisinde sa¤ üst ön mediastende 35 mm çapl› heterojen yap›da yumuflak doku kitlesi tespit edildi. Subklaviyan arter anevrizmas› ile tümör ay›r›c› tan›s› için çekilen toraks MR’da sa¤ akci¤er üst lob apeksinde paramediastinal alanda yaklafl›k 4 cm çapl› solid kitle lezyonu izlendi. Bu lezyondan yap›lan transtorasik ince i¤ne aspirasyon biyopsisiyle az diferansiye skuamöz hücreli akci¤er karsinomu tan›s› konuldu. Uzak organ metastaz›na rastlan›lmayan olgu, henüz tedavisine bafllanmadan ani geliflen kardiyak arrest nedeniyle exitus oldu. Skuamöz hücreli akci¤er karsinomunun büllöz pemfigoid ile birlikteli¤inin nadir görülmesi nedeniyle olguyu sunmay› uygun bulduk. PS 115 TORAKS VE ‹NGÜNAL BÖLGEDE Efi ZAMANLI TANI KONULAN MAL‹GN SCHWANNOMA OLGUSU Kaya Hatice1, Okutan O¤uzhan1, Tunç Habil2, Erdik Orya2, Kartalo¤lu Zafer1, Kaya Serdar3, Kunter Erdo¤an1 1 GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi Gö¤üs Hastal›klar› Ana Bilim Dal›, ‹stanbul 2 GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi Gö¤üs Cerrahisi Ana Bilim Dal›, ‹stanbul 3 GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi Beyin Cerrahisi Ana Bilim Dal›, ‹stanbul Primer pulmoner nörojenik tümörler oldukça nadir görülürler. Posterior mediastinal yerleflimli olanlar ço¤unlukla sempatik zincir ve intercostal sinirlerden köken al›rken anterior mediastinal yerleflimli olanlar nadiren nervus vagustan köken alabilirler. Primer pulmoner malign schwannoma da nadir görülen ve genelikle kötü prognoza sahip bir nörojenik tümördür. Olgumuz, 25 yafl›nda erkek hasta Öksürük, balgam, sol yan a¤r›s› yak›nmalar› olan hastan›n fizik muayenesinde sol inguinal sert, fiske, yaklafl›k 2 cm boyutunda LAP saptand›. PA akci¤er grafisi ve toraks BT’sinde sol akci¤erde de¤iflik lokalizasyonda en büyü¤ü 8 cm çapa ulaflan plevra tabanl› kitlesel lezyonlar saptand›. Bronkoskopik incelemesinde endobronfliyal lezyon saptanmayan hastaya transtorasik tru-cut biyopsi yap›ld›. Al›na n materyalin patolojik incelemesinde tümör hücrelerinde S-100, NSE vimentin ve HMB45 ekspresyonu saptanm›fl olup malign periferik sinir k›l›f› tümörü olarak de¤erlendirildi. Gö¤üs Cerrahisi Servisince torakal ve inguinal kitle eksizyonu yap›ld›. Cerrahi sonras›nda olguya onkoloji servisinin takibinde kemoterapi ve radyoterapi baflland›. 69 PS 116 ‹LER‹ EVRE KÜÇÜK HÜCREL‹ DIfiI AKC‹⁄ER KANSER‹NDE S‹SPLAT‹N VE DOSETAKSEL KOMB‹NASYON TEDAV‹S‹N‹N ETK‹NL‹⁄‹N‹N DE⁄ERLEND‹R‹LD‹⁄‹ KL‹N‹K ÇALIfiMA Kuzer Füruzan P›nar, Halilçolar Hüseyin, Y›lmaz Ufuk, Y›ld›r›m Yasemin, Mahleç Ceyda Dr.Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹zmir Amaç: ‹leri evre küçük hücreli d›fl› akci¤er kanserinde Sisplatin-Dosetaksel tedavisinin anti-tümör etkinli¤i, yaflam sürelerine katk›s› ve toksisitelerin de¤erlendirilmesi amaçland›. Gereç ve Yöntem: Klini¤imizde patolojik olarak tan› alan, daha önce kemoterapi uygulanmam›fl, performans durumu ECOG 0-2 olan, yeterli organ fonksiyonuna sahip 34 olgu çal›flmaya al›nd›.Sisplatin 75 mg/m2, Dosetaksel 75 mg/m2 dozunda 21 gün ara ile maksimum 6 siklus uyguland›.Olgular kemoterapiye yan›t oran›, sa¤kal›m süresi ve toksisite aç›s›ndan de¤erlendirildi.Çal›flma prospektif olarak haz›rland›. Bulgular: Hastalar›n 32’si erkek,2’si kad›nd›.Yafl ortalamas› 58,yafl aral›¤› 45-75 idi.Performans skalas› 5 olguda ECOG 0, 21 olguda ECOG 1, 8 olguda ECOG 2 idi. Olgular›n 23’ü evre IIIB, 11’i evre IV idi.Histolojik olarak 16 olgu alt grubu belirlenemeyen küçük hücreli d›fl› karsinom,7 olgu adenokarsinom,11 olgu skuamoz hücreli karsinom tan›s› ald›.Hiçbir olguda tam yan›t izlenmedi.18 olguda (%52.9) k›smi yan›t,10 olguda (%29.4) stabil hastal›k, 5 olguda (%14.7) progresif hastal›k izlendi.Ortalama sa¤kal›m süresi 14.45 ay,1 y›ll›k sa¤kal›m oran› %43 bulundu. Toplam 112 siklus kemoterapi uyguland›.En s›k görülen hematolojik toksisite granülositopeni (Grade 3 granülositopeni %11.8, Grade 4 granülositopeni %5.9), nonhematolojik toksisite bulant› ve kusma idi(Grade 3 bulant› kusma %8.8, Grade 4 bulant› kusma %5.9) Sonuç: Sisplatin-Dosetaksel kombinasyonu gerek sa¤kal›m avantaj› gerek tolere edilebilir toksisite profili aç›s›ndan ileri evre küçük hücreli akci¤er kanserinin tedavisinde uygun bir seçenektir. PS 117 AKC‹⁄ER KANSERL‹ HASTALARDA MAL‹GNANS‹Y‹ BEL‹RLEMEDE RUT‹N KAN DE⁄ERLER‹N‹N TANISAL ANLAMLILI⁄I VAR MI? Çimen P›nar, Balc› Günseli, Özden Emel Pala ‹zmir Dr. Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi,Gö¤üs Hastal›klar›, Klini¤i, ‹zmir Çal›flmam›zda klinik ve radyolojik olarak akci¤er kanseri flüphelenilen olgularda, malignansiyi belirlemede rutin laboratuvar testlerinin tan›sal anlaml›l›¤› prospektif olarak de¤erlendirildi. Klinik ve radyolojik olarak akci¤er kanseri flüphelenilen 212 olguda eritrosit sedimentasyon h›z› (ESR), hemoglobin, trombosit ve lökosit say›s›, serum laktat dehidrogenaz (LDH) ve albumin seviyeleri kaydedildi. Olgular malign ve benign olmak üzere 2 gruba ayr›ld›. Akci¤er kanserli olgular evrelendirilip, histolojik tiplerine göre s›n›fland›r›ld›. Benign olgular›n %21.1’i (16/76) ve malign olgular›n %33.8’ inde (46/136) trombositoz mevcuttu (p>0.05). Primer akci¤er kanserli olgularda trombositoz prevalans› %35.2 idi. Evre 3 ve 4'te trombositoz daha s›k görülmekteydi, ancak evreler aras›nda istatistiksel bir anlam yoktu. Histolojik tipler ve trombositoz aras›nda da istatistiksel bir anlaml›l›k yoktu. Malign olgular›n %79.4'ünde (108/136) LDH istatistiksel olarak yüksek saptand› (p<0.001). ESR, hemoglobin, lökosit say›s› ve albümin seviyeleri aras›nda bir farkl›l›k yoktu. Sonuç olarak malignansiyi belirlemede LDH saptanan tek parametre olup di¤er kan laboratuvar de¤erlerinin istatistiksel anlaml›l›¤› saptanmad›. PS 118 AKC‹⁄ER KANSERL‹ OLGULARIMIZIN BRONKOSKOP‹K ÖZELL‹KLER‹ ‹LE H‹STOPATOLOJ‹K ÖZELL‹KLER‹N‹N KARfiILAfiTIRILMASI Ceylan Erkan, Gencer Mehmet, Sak Zafer Hasan Ali, Ethemo¤lu Gülflah Harran Ünversitesi T›p Fakültesi Gö¤üs Hastal›klar› Anabilim Dal›, fianl›urfa Amaç: Akci¤er kanserlerinin bronkoskopik de¤erlendirilmesinde tümörün lokalizasyonu, histolojik tipi, tümörün histopatolojik özelliklerine göre farkl›l›klar göstermektedir. Çal›flmam›zda bronkoskopik olarak tan› konan akci¤er kanserlerinin histolojik tipine göre bronfl a¤ac›nda yerleflimlerini ve tümörün özelliklerini incelemeyi amaçlad›k. Metod: Klini¤imizde Ocak 2004-2005 y›llar› aras›nda bronkoskopik biyopsi ile tan› konan 41 hasta retrospektif olarak de¤erlendirildi. Endobronfliyal lezyonlar Ikeda’n›n tan›m›na göre de¤erlendirildi. Hastalar›n 31’i erkek, 10’u kad›n olup yafl ortalamalar› 54.6±3.2 idi. Bulgular: Tümörlerin % 46,3’ü epidermoid, % 22’si adenokanser, % 19,5’i küçük hücreli karsinom, %9,8’i küçük hücreli d›fl› ve % 2,4’ü malign mezenflimal tümör olarak s›n›fland›r›ld›. Endobronflial lezyon saptanan olgular›n histopatolojik özellikleri ve endobronflial lokalizasyonlar› tablo’da gösterilmifltir. Sonuç: Sonuç olarak tümör histopatolojisi ile ba¤l›l›k gözetmeksizin tüm akci¤er kanserlerinin özellikle üst loblar› tercih etti¤i gözlendi. Ayr›ca küçük hücreli akci¤er kanserlerinde di¤er hücre tiplerine göre bronkoskopik olarak tutulumun daha s›k mukozal infiltrasyon fleklinde oldu¤u görüldü. Tablo: Endobronflial lezyon saptanan olgular›n histopatolojik özellikleri ve endobronflial lokalizasyonu. Trakea Karina Sa¤ Ana bronfl Üst lob ‹ntermedier Orta lob Alt lob Sol Ana bronfl Üst lob Alt lob Bilateral Epideomoid 1 10 1 8 1 1 8 2 3 2 1 Adeno karsinom 1 5 1 2 1 1 4 2 1 - Küçük Hücreli 4 4 1 3 3 1 Küçük hücreli d›fl› 3 1 1 1 1 1 - 70 Maling Mezenflimal 1 1 - Toplam 2 22 2 14 3 2 3 17 3 9 3 2 PS 119 PR‹MER MED‹AST‹NAL LENFOMANIN NAD‹R B‹R PREZANTASYONU Y›lmaz Ufuk1, Yap›c›o¤lu Sena1, Halilçolar Hüseyin1, Y›ld›r›m Yasemin1, Ünsal ‹pek1, Çall› Aylin3, Bozkurt Mehmet2, Mahleç Ceyda1 1 ‹zmir Dr Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Gö¤üs Hastal›klar›, ‹zmir 2 ‹zmir Dr Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Radyoloji, ‹zmir 3 ‹zmir Atatürk Devlet Hastanesi, Patoloji, ‹zmir Öksürük, yüzde fliflme ve nefes darl›¤› yak›nmas›yla baflvuran 21 yafl›ndaki erkek hastan›n Toraks bilgisayarl› tomografisinde (BT) torasik inletten inferior pulmoner ven düzeyine kadar uzanan mediastinal kitle ve bilateral plevral s›v› saptand›. Vena cava superior sendromu ve a¤›r dispnesi olmas› nedeniyle hastaya bafllang›ç tedavisi olarak oksijen, deksametazon ve bronkodilatör tedavi baflland›. Genel durumu düzelen hastaya medikal tedavi bafllang›c›ndan 6 gün sonra BT eflli¤inde biyopsi planland› ancak radyolojik kontrolde mediastinal tümörün tama yak›n kayboldu¤u gözlendi. Daha ileri tetkiki kabul etmeyen hasta taburcu edildi. 1 ay sonra klini¤imize tekrar baflvuran olgunun Toraks BT’sinde mediastinal tümörün yeniden ortaya ç›kt›¤› ve büyüdü¤ü gözlendi. BT eflli¤inde yap›lan doku biyopsisi materyali patolojik olarak de¤erlendirildi¤inde lenfoblastik lenfoma olarak rapor edildi. ‹mmunohistokimyasal incelemede; TdT, CD 3, CD-45 R0, CD-99 pozitif, CD-20, CD-43, CD-23 negatif olarak bul›ndu. Baflka bir bölgede lenfoma tutulumu gözlenmedi ve hasta hematoloji klini¤ine sevk edildi. Vena cava superior sendromu ve solunum yetmezli¤i geliflen mediastinal kitleli hastalarda kullan›lacak steroid tedavisinin tan› güçlüklerine yolaçabilece¤i ak›lda bulundurulmal›d›r. PS 120 SUPER‹OR VENA CAVA SENDROMU (SVCS) VAKALARIMIZIN RETROSPEKT‹F DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹ Çapraz Aylin, F›nd›k Serhat, Uzun O¤uz, At›c› Atilla Güven, Erkan Levent Ondokuz May›s Üniversitesi T›p Fakültesi Gö¤üs Hastal›klar› Ana Bilim Dal›, Samsun Eylül 2003-Haziran 2006 tarihleri aras›nda klini¤imizde SVCS tan›s› ile yatan 18 vaka retrospektif olarak de¤erlendirildi. SVCS’ nun etyolojisi tüm hastalarda akci¤er kanseriydi ( 10 hasta SVCS bulgular›yla baflvurmufltu, 8 hastada ise akci¤er kanseri takibi s›ras›nda SVCS geliflti). Yafl ortalamalar› 58 olan 18 erkek hastada en s›k baflvuru flikayetleri s›ras›yla; nefes darl›¤› (%100), yüzde ve boyunda flifll ik-k› zar› kl›k (%83), öksürük (%61), bafl a¤r›s› (%28),h emoptizi (%11) olarak sap tand› . Hastalar›m›z›n 14’üne (%77) bronkoskopik forseps biyopsi, 3’üne ( %17 ) bronkoskopik transbronflial i¤ne aspirasyonu, 1’ ine (% 6 ) ise transtorasik ince i¤ne aspirasyon biopsisi (TT‹‹AB) sonucu tan› kondu. Histopatolojik olarak 7 (%38) küçük hücreli akci¤er kanseri (KHAK), 11 (%62) küçük hücre d›fl› akci¤er kanseri (KHDAK) idi. Performanslar›na göre 7 hasta ECOG II, 10 hasta ECOG III, 1 hasta ECOG IV olarak s›n›fland›r›ld›. Tüm hastalara medikal tedavi uyguland›. Medikal tedaviye ek olarak 14 hastaya radyoterapi, 3 hastaya kemoterapi, 2 hastaya (1’ine primer olarak di¤erine ise radyoterapiye cevap al›namad›¤› için) stent uyguland›. Survileri bilinen 15 hastada median survi KHAK’de 146.8 gün, KHDAK’de 44.1 gün olmak üzere tüm vakalarda ortalama 76 gün olarak saptand›. Üç hasta ( 1’i KHDAK, 2’si KHAK) halen yaflamaktad›r. 71 72