PowerPoint Sunusu - video.eba.gov.tr

advertisement
ENDOKRİN SİSTEMİ
Dr. Kürşat KARTAL
Hormonlar, belirli hücre tiplerinden salınan ve uzaktaki
diğer hücrelerin aktivitelerini etkileyen kimyasal
sinyallerdir (Life).
1. Organik yapılıdırlar.
2. İç salgı bezlerinden üretirler.
3. Kanda çok az miktarda bulunmalarına karşın
etkileri yüksektir.
4. Etkilerini gösterebilmeleri için kanda belirli
bir düzeye gelmeleri gerekir.
5. Bazı hormonlar bütün vücut hücrelerinde
bazıları ise belirli bir organda etkilidirler.
Dr. Kürşat KARTAL
Hormonların özellikler
Endokrin iletişim
Parakrin ve otokrin iletişim
Dr. Kürşat KARTAL
Hücreler arası
iletişim
Uyarıların iletiminin sınıflandırılması;
• Salgıyı yapan hücre
• Hedefe ulaşmak için izlediği yol (Campbell)
Sinaptik ve nöroendokrin iletişim
Endokrin iletişim
Dr. Kürşat KARTAL
Hücreler arası
iletişim
Endokrin hücrelerin hücre dışı sıvılara salgıladığı
hormonlar, hedef hücrelerine kan dolaşımı (ya da
hemolenf ) ile ulaşırlar. (Campbell)
Salgılanan moleküller kan dolaşımına difüze
olurlar.
Vücudun herhangi bir yerindeki
hücrelerin yanıtlarını tetiklerler.
hedef
Parakrin ve otokrin iletişim
Parakrin iletişimde hedef hücreler salgı
yapan hücrenin yanında yer alır.
Otokrin iletişimde hedef hücre salgıyı
yapan hücrenin kendisidir.
Dr. Kürşat KARTAL
Hücreler arası
iletişim
Hedef hücrelerine sadece difüzyon yoluyla
ulaşan ve kısa mesafelerde etkili olan
moleküllere lokal düzenleyiciler denir. (Campbell)
Parakrin ve otokrin iletişim
Salgılanan moleküller, bölgesel olarak difüze olur.
Kendilerini salgılayan hücrelerin yanıtlarını
tetiklerler.
Dr. Kürşat KARTAL
Hücreler arası
iletişim
Salgılanan moleküller, bölgesel olarak difüze olur.
Komşu hücrelerin yanıtlarını tetiklerler. (Campbell)
Sinaptik ve nöroendokrin iletişim
Dr. Kürşat KARTAL
Hücreler arası
iletişim
Sinapslarda nöronlar, hedef hücredeki reseptörlere
bağlanmak üzere çok kısa mesafeye difüze olan
nötotransmitter adı verilen molekülleri salgılarlar.
Nöroendokrin iletişimde, nörolojik salgı hücreleri
olarak adlandırılan özelleşmiş hücreler, sinir hücre
uçlarından difüze olan molekülleri kan dolaşımına
salgılarlar. (Campbell)
Kan dolaşımıyla hedef hücrelere taşınan bu
moleküller, nörohormon olarak adlandırılırlar.
(Campbell)
Bazı nörotransmitterler kan içerisine difüze
olurlar ve bu nedenle nörohormon olarak
isimlendirilirler. (Life)
Sinaptik ve nöroendokrin iletişim
Hedef dokuların (nöronlar, kaslar ya da bezler)
hücrelerinde yanıtı tetiklerler. (Campbell)
Dr. Kürşat KARTAL
Hücreler arası
iletişim
Nörotransmitterler sinapslar arasında difüze olur.
Sinaptik ve nöroendokrin iletişim
Vücudun herhangi bir yerindeki hedef hücrelerin
yanıtlarını tetikler. (Campbell)
Dr. Kürşat KARTAL
Hücreler arası
iletişim
Sinirsel hormonlar kan dolaşımına difüze olur.
Hormonlar yapı ve çözünürlük
bakımından farklılık gösterirler
• Polipeptid hormonlar ekzositoz ile salınırlar.
Reseptörleri hücre yüzeyindedir (Life).
• Kolesterolden sentezlenen steroid hormonlar
hücreden dışarıya kolayca difüze olurlar (Life).
Reseptörleri sitoplazmada ya da çekirdekte
yer alır (Campbell).
Dr. Kürşat KARTAL
(Campbell).
(Campbell).
Bu etkileşim
ya sitoplazmik bir işlevde
ya da çekirdekteki gen
transkripsiyonunda farklılıklar
yaratacak bir dizi olayı tetikler
(Campbell).
Plazma zarında reseptör
Dr. Kürşat KARTAL
Suda çözünen bir hormon, bir
hedef hücrenin yüzeyindeki
sinyal
proteinine
bağlanır
Hormon-reseptör bileşiği, bir
transkripsiyon
faktörü
gibi
davranarak, tipik olarak gen
ifadesini değiştirir (Campbell).
Hücre çekirdeğinde reseptör
Dr. Kürşat KARTAL
Yağda çözünen bir hormon, hedef
hücrenin plazma zarını geçerek,
ya sitoplazma ya da çekirdekte
hücre
içi
bir
sinyal
reseptörüne bağlanır (Campbell).
(Life)
Dr. Kürşat KARTAL
Dr. Kürşat KARTAL
(Life)
Belirli bir dokuyu etkileyebilir.
Salgıladıkları
hormonlar
Tüm vücut üzerinde etki gösterebilir.
Başka endokrin bezler üzerine etki
gösterebilirler (Tropik hormon)
• Hipotalamusun uzantısıdır (Campbell )
• ADH ve OKSİTOSİN hipotalamusta nöronlar tarafından
üretilir(Life )
• Bu nörohormonlar aksonlar boyunca arka hipofize
taşınarak kesecikler içinde aksiyon potansiyeli oluncaya
kadar saklanır ve buradan kana salgılanır (Campbell and Life)
Dr. Kürşat KARTAL
• Gelişen beynin tabanının oluşturduğu dış cepten gelişir.
Yani sinir dokusundan gelişmiştir. (Life )
Dr. Kürşat KARTAL
(Campbell )
(Life)
Kan basıncı düştüğünde ya da kan çok tuzlu olmaya
başladığında salınımı artar (Life)
Yüksek konsantrasyonlarda çevresel kan damarlarının
büzülmesine yol açarak kan basıncını artırır (Life)
Dr. Kürşat KARTAL
Salgılanması
yüksek
olduğunda,
yüksek
konsantrasyonlu az miktarda idrar meydana getirir
Annelik güdüleri, farklı eşeylerin birbirlerine ilgi
duymaları, cinsel faaliyet gibi davranışlar (Campbell )
Dr. Kürşat KARTAL
Rahim düz kaslarının kasılmasını ve meme
bezlerinden süt salgılanmasını düzenler (Campbell and Life)
• Kanın ozmotik basıncı artar
• Hipotalamustaki reseptörler uyarılır
• Hipofiz bezinden kana ADH salgılanır
• ADH, böbrekteki nefron kanallarının suya geçirgenliğini artırır
• Böbrek nefronlarında su geri emilimi artar. Kandaki su miktarı
artar ve kanın osmotik basıncı azalır.
Dr. Kürşat KARTAL
Kandaki su oranı azaldığında;
• Ön hipofiz kendi hormonlarını sentezler ve salgılar. Hormonların
salgılanması, hipotalamustan gelen nörohormonların kontrolü
altındadır (Life).
• Hipotalamusun her bir hormonu ya salgılatıcı (releasing) ya da
engelleyici (inhibiting)hormon olup ön hipofizi etkiler (Campbell ).
Hipotalamus hormonları nörosekresyon
hücrelerince salgılanır ve hipotalamustaki
kılcal kan damar ağına girer. Bu kılcal
damarlar içeriklerini, kısa damarlar olan
portal damarlara boşaltır. Portal damarlar
ise ön hipofiz içinde ikinci kılcal damar
yatağına dallanır (Campbell ).
(Campbell )
Dr. Kürşat KARTAL
• Embriyonik ağız boşluğunun tavanının dış cep oluşturmasından
köken alır. Yani sindirim dokusundan gelişmiştir (Life).
Dr. Kürşat KARTAL
(Campbell )
Protein sentezini arttırır.
Dr. Kürşat KARTAL
Büyüme kapasitesi olan her dokuda etkilidir.
Gelişme çağında azlığında cücelik, çokluğunda
devlik meydana gelir.
Gelişme çağı sonrası çokluğunda akromegali (el,
ayak, alt çene… ) oluşur.
Foliküllerin gelişimi, Oogenezi ve
üretilmesini; spermatogenezi uyarır.
östrojen
Ovulasyonu ve folikülün
dönüşmesini sağlar.
luteuma
korpus
Korpus luetumun östrojen ve progesteron,
testislerin testosteron salgılamasını sağlar.
Dr. Kürşat KARTAL
Gonadotropinler olarak da isimlendirilir.
Fazla TSH salgılanması, Tiroit bezini aşırı uyararak
fazla hormon salgılamasını sağlar. Hücrelerinin sayısı
artar ve Tiroit bez büyür.
Dr. Kürşat KARTAL
Tiroit bezini uyarır.
Dr. Kürşat KARTAL
Böbrek üstü bezlerinin kabuk kısmını uyararak
steroit yapıdaki hormonları salgılatır.
Annelik iç güdüsünü meydana getirir.
Dr. Kürşat KARTAL
Hamilelik sırasında süt bezlerininin gelişimi, süt
üretimi ve salgılanması üzerine etkilidir.
2.TİROİT BEZİ
Troksin
üreten
hücreler
Kalsitonin
üreten
hücreler
Dr. Kürşat KARTAL
Tiroit bezi, nefes borusunun (trake) ön kısmına
sarılmıştır ve her iki yanında lob şeklinde genişlemiştir.
Tiroit bezindeki iki tip hücreden TİROKSİN ve
KALSİTONİN üretilir (Life).
2.TİROİT BEZİ
Troksin, tirozin amino asitinden oluşmuş, birbirine
çok benzeyen bir çift hormon için kullanılmaktadır.
Triiyodotironin (T3) ve Tetraiyodotironin (T4) aynı
reseptöre bağlanmaktadır (Campbell).
Suda çözünürdür ve çekirdekteki reseptörlere bağlanır
(Life)
Troksin;
• Çoğu hücrenin ve dokunun metabolik hızını
yükseltir(Life).
• Özellikle büyüme ve gelişim sırasında ciddi öneme
sahiptir; amino asit alımını ve protein sentezini
artırır(Life).
• Normal kan basıncı, kalp atışı ve kas gerginliği
düzeyini ayarlar(Campbell).
• Sindirim ve üreme faaliyetlerini düzenler(Campbell).
Dr. Kürşat KARTAL
TROKSİN
TRH= Thyrotropin-releasing
hormone
TSH= Thyroid-stimulating
hormone (Thyrotropin)
Thyroid hormone= Triiyodotironin
(T3) ve Tetraiyodotironin (T4)
Dr. Kürşat KARTAL
TROKSİN
TROKSİN
(Life)
Dr. Kürşat KARTAL
2.TİROİT BEZİ
TROKSİN
HİPOTİROİDİZM
Tiroksin yetersizliği

Düşük metabolik hız

Kilo alınması

Bitkinlik

Erişkinlerde soğuğa dayanama

Genel fiziksel
uyuşukluk
ve
zihinsel
HİPERTİROİDİZM
Tiroksinin aşırı üretilmesi





Metabolik hızları yüksek
Kilo kaybı
Yüksek vücut sıcaklığı
terleme
Sinirlilik
Yüksek kan basıncı
ve
aşırı
(Campbell and Life).
Dr. Kürşat KARTAL
Hormon akış yolu
2.TİROİT BEZİ
Hipertiroidizmin en sık görülen tipi GRAVES
hastalığıdır. Gözlerin arkasında sıvı birikmesi nedeniyle
gözlerin dışarı doğru çıkması tipik belirtidir(Campbell).
Dr. Kürşat KARTAL
TROKSİN
Hipotiroidizm fetüste ya da büyüme çağında olan
çocuklarda olursa fiziksel ve zihinsel gelişimin büyük
ölçüde gerilemesine yol açar, bu durum, KRETİNİZM
olarak bilinir(Campbell).
2.TİROİT BEZİ
Guatr, büyümüş olan Tiroit bezidir.
İleri aşamada vücutta şişlikler oluşur
ve miksodem denilen hastalık ortaya
çıkar.
Bu durum ya hipertiroidizm ya da
hipotirodizm ile birlikte gelişebilir.
Dr. Kürşat KARTAL
TROKSİN
TROKSİN







Dolaşımda TSH üretimini sonlandıracak yeterli düzeyde
Tiroksin olmadığı zaman meydana gelir.
Bu durumun en yaygın nedeni diyetteki iyodun
yetersizliğidir.
Folikül hücreleri iyot olmaksızın Tiroksin yapamaz.
Yeterli tiroksin olmazsa, TSH düzeyi yüksek kalır ve tiroit
fazla miktarlarda tiroglobulin üretmeye devam eder.
İyot hazır olmadığından Tiroglobine iyot bağlanması yetersiz
olur.
Tiroglobin folikül hücrelerinde parçalara bölündüğü zaman
işlevsel tiroksin meydana gelmez.
TSH yüksek kalır ve daha fazla tiroglobulin sentezini uyarır;
Tiroit gittikçe büyür.
Dr. Kürşat KARTAL
HİPOTİROİT GUATR
TROKSİN
HİPERTİROİT GUATR
TSH reseptörü için bir antikorun olduğu otoimmun
hasatlıktır.
 Antikor
folikül
hücreleri
üzerindeki
TSH
reseptörlerine bağlanır.
 Tiroksin kontrolsüzce üretilir ve salgılanır.
 Yüksek tiroksin düzeyi sebebiyle oluşan negatif
bildirimden dolayı kandaki TSH oldukça düşüktür.
 Fakat tiroidin maksimum düzeyde uyarılması devam
eder ve tiroit daha da büyür.
Dr. Kürşat KARTAL

2.TİROİT BEZİ
Tiroit tarafından salgılanan kalsitonin, esas olarak
kemik döngüsünü düzenlemek suretiyle kandaki
kalsiyum konsantrasyonunu düşürür (Life).
Kalsitonin;
(1) Osteoklastların aktivitesini azaltır ve böylece
kandan kalsiyumun uzaklaştırlıp osteoblastlar
tarafından kemikte depo edilmesini elverişli kılar(Life).
(2) Böbreklerden kalsiyum bırakılmasını artırır(Campbell).
Dr. Kürşat KARTAL
KALSİTONİN
3.PARATİROİT BEZ
Paratiroit bezler, tiroit bezin arka yüzeyine gömülmüş
olan 4 tane küçük yapıdır ve paratiroit hormon üretir
Dr. Kürşat KARTAL
(Life).
3.PARATİROİT BEZ
(1) Kemikteki minarelleşmiş matriksin parçalanarak
açığa kalsiyum çıkarıp kana geçmesini sağlar (Campbell). Bu
durum hem osteblastların hem de osteoklastların aktive
edilip kemik yapım-yıkım etkisini artırılmasıyla olur (Life).
(2) Ayrıca kalsiyumun geri emilimini sağlamak için
böbrekleri uyarır (Life).
(3) Bir başka mekanizma ise PTH’ ın vitamin D’ den
kalsitriol sentezlenmesini aktive etmesidir. Kalsitriol
besinlerden gelen kalsiyumun sindirim kanalından
emiliminin artmasına yol açar(Life).
Dr. Kürşat KARTAL
Parathormon (PTH);
3.PARATİROİT BEZ
D vitaminin aktifleştirilmesi
böbreklerde tamamlanır (Campbell).
karaciğerde
başlar
Vitamin D bir hormon mudur? Neden?
Dr. Kürşat KARTAL
Parathormon (PTH);
Vitamin D bir hormon mudur? Neden?
Vitamin, vücutta küçük miktarlarda gereksinim duyulan fakat
sentezlenemeyen bir maddedir; onun için vitaminler, yenen
besinlerle elde edilmelidir. Bu tanıma göre vitamin D, bir vitamin
değildir; çünkü vücut onu sentezleyebilir.
Biz, şimdi, vitamin D’ nin deri hücrelerinde sentezlendiğini
bilmekteyiz; deride kolesterol, ultraviyole ışığı tarafından vitamin
D’ ye (kalsiferol de denir) dönüştürülür.
Vitamin D, kanda dolaşır ve uzaktaki hücrelere etki eder; böylece o,
aslında bir hormondur.
Dr. Kürşat KARTAL
Evet hormondur. Çünkü;
Dr. Kürşat KARTAL
KANDAKİ KALSİYUMUN DÜZENLENMESİ
KANDAKİ KALSİYUMUN DÜZENLENMESİ
ÖNEMLİ!
• Sinir sistemi aşırı uyarılır
• Bu durum kas spazmlarına yol açar (tetani)
Kandaki kalsiyum düzeyi olması gereken aralığın üstüne
çıktığında
• Sinir sistemi baskılanır
• Kaslar ve kalp-kası dahil zayıflar
Dr. Kürşat KARTAL
Kandaki kalsiyum düzeyi olması gereken aralığın altına
düştüğünde
• Adrenal bezler böbreklerle birlikte yer alırlar.
• Her adrenal bez aslında iki farklı hücre tiplerinden oluşan
bezdir.
• Adrenal korteks (kabuk bölgesi)gerçek endokrin hücrelerinden
oluşmuştur
• Adrenal medullanın (öz bölgesi) salgı bezleri embriyonik gelişim
döneminde sinir dokusundan köken almıştır.
• Adrenal bez hipofiz bezi gibi endokrin ve nöroendokrin
bezlerin birbiriyle kaynaşmış halidir (Campbell).
ADRENAL
BEZ
ADRENAL
KORTEKS
• Glukokortikoit
(kortizol)
• Mineralokortikoit
(Aldosteron)
• Seks steroitleri
ADRENAL
MEDULLA
(Life)
• Epinefrin(Adrenalin)
• Nörepinefrin
(nöradrenalin)
Dr. Kürşat KARTAL
4.BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)
4.BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)
4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) HORMONLARI
edilmektedir.
• Adrenal korteks (kabuk bölgesi)gerçek endokrin
hücrelerinden oluşmuştur
• Adrenal korteks hormonları vücudun strese karşı
yanıtında da işlev görür(Campbell).
• Adrenal korteks
verir(Campbell).
endokrin
uyarılara
cevap
• Adrenal korteksin hücreleri kolesterolü kullanarak
kortikosteroidler denen steroid hormonların üç
sınıfını oluştururlar(Life).
Dr. Kürşat KARTAL
! Ön hipofizden salgılanan ACTH tarafından kontrol
4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI
Dr. Kürşat KARTAL
Glukokortikoit(kortizol)
4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI
• Glukokortikoitler pankreas glukagonunun yakıt
kullanımı üzerindeki etkilerini artırarak, proteinler
gibi karbonhidrat olmayan kaynaklardan glukoz
sentezlenmesini sağlarlar (Campbell)
• Kan glukoz konsantrasyonlarını etkiler(Life)
• Karbonhidrat
metabolizmasını
düzenlemede
önemlidirler; karaciğerde glikojen sentezini ve
amin asitlerden glikoz sentezini uyarırlar (Noyan)
• Bazı yönlerden yağ, protein
metabolizmalarını etkiler(Life)
ve
karbonhidrat
Dr. Kürşat KARTAL
Glukokortikoit(kortizol)
4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI
Glukokortikoit(kortizol)
etkileyerek
• Açığa çıkan amino asitler, karaciğer ve böbreklere
taşınarak orada glukoza dönüştürülür ve kana verilir
(Campbell)
• İdrarda azotlu madde miktarı artar.
• Glukozun kas proteinlerinden sentezi, karaciğerdeki
depo
glikojenin
glukoza
çevrimi
vücudun
gereksinimlerine yetmediğinde kullanılır(Campbell)
Dr. Kürşat KARTAL
• Glukokortikoitler
iskelet
kaslarını
proteinlerin yıkılmasına yol açar(Campbell)
4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI
• Glukokortikoitler fazla değerlere ulaşırsa bağışıklık
sisteminin belli bileşenlerini baskılayabilir(Campbell)
• Bu sebeple Allerji ve yangı önleyici etkileri vardır.
• Yangı giderici etkileri nedeniyle glukokortikoitler
yangısal hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır
(Campbell)
Dr. Kürşat KARTAL
Glukokortikoit(kortizol)
4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI
Mineralokortikoit(Aldosteron)
Life)
• Aldosteron sodyumun korunması ve potasyumun
atılması için böbrekleri uyarır(Life)
• Sodyumun böbreklerden geri emilimine bağlı olarak
suda emildiği için kanın hacmi ve basıncı artar
(Campbell)
Dr. Kürşat KARTAL
• Hücre dışı sıvının su ve tuz dengesini etkiler(Campbell and
4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI
Mineralokortikoit(Aldosteron)
• Çok miktarda potasyum kaybedilir.
• Sinir ve kas hücrelerinin zarlarında hiperpolorizasyon
olur.
• Kaslar uyarılamaz ve aşırı kas zayıflığı ortaya çıkar.
Dr. Kürşat KARTAL
Aldosteron fazla salgılanması durumunda;
4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI
Mineralokortikoit(Aldosteron)
Aldosteron normalin altında salgılanması durumunda;
• Potasyum derişimi normalin iki katına çıkarsa
kalbin atım gücü azalır.
• Kan basıncı düşer ve sık bayılma olur.
• Enfeksiyonlara karşı direnç azalır. Kas yorgunluğu ve
deride pigmentleşme görülür. (Addison hastalığı =
Tunç hastalığı).
Dr. Kürşat KARTAL
• Hücreler arası sıvıda potasyum birikir.
4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI
Seks steroitleri (eşey hormonları)
davranışlarda
ve
• Adrenal korteksin salgıladığı seks hormonlarının
başlıcaları "erkek" hormonları (androjenler) olup, az
oranda da "dişi" hormonları (östrojenler ve
progestinler) bulunmaktadır(Campbell)
Dr. Kürşat KARTAL
• Eşeysel
gelişimde,
seksüel
anabolizmada rol oynar(Life)
4.2.ADRENAL MEDULLA HORMONLARI
• Adrenal medullanın (öz bölgesi) salgı bezleri embriyonik
gelişim döneminde sinir dokusundan köken almıştır
• Adrenal medulla sinirsel verilere tepki verir. Beyinde
otonom (istemsiz) nöronlarla taşınan uyarılar,
salgılarını düzenler(Campbell).
• Adrenal medulla, stresli durumlara -ister aşırı keyif,
ister ölümcül tehlike olsun- cevap vermede epinefrin
ve nörepinefrin üreterek vücudu eyleme karşı
harekete geçirir (Campbell and Life)
Dr. Kürşat KARTAL
(Campbell).
4.2.ADRENAL MEDULLA HORMONLARI
Epinefrin ve Nörepinefrin
• Bu hormonların aktivitesi, ani kullanıma hazır olan
eldeki kimyasal enerji miktarını artırmaktır
• Her iki hormonda karaciğerdeki ve iskelet
kaslarındadaki glikojen yıkımını hızlandırır.
• Hem karaciğerden glikoz hem de yağ hücrelerinden
yağ asitlerinin salınmasını uyarırlar.
(Campbell)
Dr. Kürşat KARTAL
• Hedef dokuları etkileyerek basit nörohormon yolunda
işlev görürler. Aynı zamanda nörotransmitter olarak
da görev yapmaktadır.
4.2.ADRENAL MEDULLA HORMONLARI
Epinefrin ve Nörepinefrin
• Akciğerlerdeki bronşiolleri genişleterek vücuda daha
fazla oksijen taşınmasını sağlarlar.
• Kan damarlarını daraltarak ya da diğerlerini
genişleterek kan akışını da değiştirebilirler.
• Deriye, sindirim organlarına ve böbreklere giden
kanın çoğu, kalbe, beyine ve iskelet kaslarına
yönlendirilir.
(Campbell)
Dr. Kürşat KARTAL
• Kalp atım hızı ve hacmini artırırlar
4.2.ADRENAL MEDULLA HORMONLARI
• Epinefrin
metabolik
vardır.
(adrenalin)
genelde
kalp
ve
hız üzerinde daha güçlü etkisi
• Nörepinefrinin (nöradrenalin) ana işlevi, kan
basıncını düzenlemektir.
(Campbell)
Dr. Kürşat KARTAL
Epinefrin ve Nörepinefrin
Dr. Kürşat KARTAL
STRES ve BÖBREK ÜSTÜ BEZ (ADRENAL BEZ)
5.PANKREAS
• Pankreas, midenin hemen arkasında
uzanan büyük bir karma bezdir.
ve
altında
• Pankreas sindirim enzimlerini salgılayan acinar kısım
ile
hormon
üretimi
sağlayan
langerhans
adacıklarından (hücre kümeleri) oluşmuştur.
•
• Bu hücre kümelerindeki (langerhans adacıkları), beta
hücreleri insülin, alfa hücreleri glukagon hormonu
salgılar.
Dr. Kürşat KARTAL
• Pankreas hem endokrin hem de bir ekzokrin bezdir.
insülin
• Kandaki
glukoz
düzeyini,
kolaylaştırarak düşürür.
hücrelere
girişini
• Tüm vücut hücrelerine (beyin hariç) glikoz geçişini
uyarır.
• Glikozun fazlasını karaciğer ve kaslarda glikojen
şeklinde depo edilmesini sağlar.
• Protein ve yağ sentezini uyarır.
• İnsülin eksikliğinde kandaki glikoz seviyesi artar ve
şeker hastalığı oluşur.
Dr. Kürşat KARTAL
β
5.PANKREAS
α
5.PANKREAS
glukagon
• Karaciğerde glukojenin
geçmesini sağlar.
glukoza
• Yağ dokularında yağ yıkımını sağlar.
yıkılarak
kana
Dr. Kürşat KARTAL
• Kandaki glukoz düzeyini artırır.
Dr. Kürşat KARTAL
KANDAKİ GLİKOZ SEVİYESİNİN DÜZENLENMESİ
Her üç tip hormonda hem erkekte hem dişide farklı
oranlarda bulunur.
• Büyüme ve gelişmeyi düzenler.
• Üreme döngüleri ve eşeysel davranışları kontrol
ederler.
Bu üç tip steroit hormonun salgılanmasını hipofizden
çıkan FSH ve LH düzenler.
Dr. Kürşat KARTAL
Gonat adı verilen eşey bezleri, androjenler,
östrojenler ve progesteron olmak üzere üç tip steroid
yapılı hormon üretir.
Embriyo döneminde karın boşluğunda gelişir ve
doğumdan önce penisin hemen altındaki skrotum
adı verilen keselere yerleşir.
İçindeki leydig hücreleri androjenler adı verilen
hormonları salgılar. En önemli adrojen testosteron
hormonudur.
Dr. Kürşat KARTAL
TESTİSLER
TESTİSLER
Androjenler;
döneminde
• Ergenlik döneminde yüksek yoğunluğu
erkeklik özelliklerinin ortaya çıkmasını
kıllanması, ses kalınlaşması) sağlar.
fetusun
ikincil
(vücut
• İskelet kaslarında kütle artışına neden olur (hücre
sayısı artmaz).
Dr. Kürşat KARTAL
• Embriyo gelişiminin erken
erkek olmasına neden olur.
TESTİSLER
• Mayoz
bölünme
ile
sperm
oluşumunun
(spermatogenez) gerçekleşebilmesi için testislerin
normal gelişimini sağlar.
• Ergenlik döneminde salgılanması artan testosteron,
fiziksel olarak aktif davranışların ortaya çıkmasına
ve karşı cinse ilgi artışına neden olur.
Dr. Kürşat KARTAL
Androjenler;
OVARYUMLAR (Yumurtalıklar)
• Ön hipofizden çıkan FSHʼ ın ovaryumu etkilemesi ile
salgılanırlar.
• Ergenlik döneminde yüksek yoğunlukta salgılanır ve
ikincil dişilik özelliklerinin ortaya çıkmasını
(omuzların dar, kalçaların geniş olmasını ve
göğüslerin büyümesini) sağlar.
• Progesteronla birlikte ovaryumun gelişmesini sağlar.
• Yumurta kanalı, uterus (döl yatağı) ve vajinanın
büyüyüp gelişmesini sağlar.
Dr. Kürşat KARTAL
Östrojenler;
OVARYUMLAR (Yumurtalıklar)
• Ön hipofizden çıkan LHʼ ın ovaryumu etkilemesi ile
salgılanır.
• Döl
yatağını
(rahim)
embriyonun
tutunup
gelişebileceği hale getirir. Kas kasılmalarını engeller.
Dr. Kürşat KARTAL
Progesteron;
• Kalbin yukarısında göğüs boşluğunda yer alan
Timüs bezi lenf sistemine dahildir(Campbell).
• Çocukluk döneminde maksimum aktivite ile
çalışan bu bez ilerleyen yaş ile birlikte küçülür.
• Bazı lenfositler kemik iliğinden timus bezine göç
eder. Bu lenfositler gelişerek T-Lenfositlerine
dönüşürler.
• Timustan salgılanan
aktifleştirir(Life)
Timosin
T
hücrelerini
Dr. Kürşat KARTAL
• Yeni doğan bebekler de büyüktür.
• Bir amino hormon olan melatonini salgılar.
• Epifiz bezi melatonini karanlıkta salar ve ışığa
maruz kalmak melatonin salınmasını inhibe eder.
• Biyolojik saati düzenler.
Dr. Kürşat KARTAL
• Epifiz bezi beynin iki yarım küresi arasında
konumlanmıştır.
Dr. Kürşat KARTAL
Dr. Kürşat KARTAL
Download