Ayşenur Deniz Çayırtepe GEÇMİŞE UZANAN KÖKLER

advertisement
Ayşenur Deniz Çayırtepe
GEÇMİŞE UZANAN KÖKLER: AĞIR BOŞLUK
İnsanoğlu, yaratıldığı andan ömrünün sonuna dek bir aidiyet hissiyle (ait olma isteği) yaşar. Bu his
insanın kökleriyle arasında olan tek bağdır. "Hangi soydan geliyorum, hangi topraklarla ilişkim var?"
gibi sorular her ne kadar farkında olmasak da bu hissin bilinçaltımızdaki yansımalarıdır. Kendi
içimizde yaptığımız bu küçük sorgu geçmişimizi öğrenmek için attığımız küçük bir adım olabilir.
Geçmişimizi bilmek ise geleceğimizi şekillendirmek için gereksinim duyduğumuz en önemli
şeylerden biridir.
Kimi zaman ne kadar plan yapmış olursak olalım, hayat bizi ummadığımız yerlere sürükleyebilir.
Örneğin, eskiden yurt dışına giden insanlardan büyük bir çoğunluğu, oradakilerin dillerini ve
kültürlerini bilmediği için alışma süreci onlar için çok zor olmuştur. Ancak hayat şartları onları bir
şekilde bilmedikleri yerlere yerleşmek ve oralarda kalmak zorunda bırakmıştır. Bazıları başarılı olup
gittikleri yeri yurt olarak benimsemişken diğerleri uyum sağlayamayıp hayatın zorlukları arasında
yitip gitmişlerdir. Yeni nesiller orada doğup büyüdükleri için benimsedikleri kültür ve dil tamamen
oralara aittir. Yine de bu, onları tek kültürlü olmaktan kurtarmak için yeterli değildir. Kendi özlerini
unutmak belki de atalarının yaşadığı zorluklardan daha tehlikeli ve aşılması güç bir engeldir.
Memleketlerine döndüklerinde hatta kısa bir ziyarete gittiklerinde bile ana dillerini doğru düzgün
konuşamıyor, kültüre tamamen yabancı kalıyorlar. Bu demektir ki kökleri bu topraklarda olsa da
yaşadıkları ülkeler onların vatanı haline gelmiştir. Oysa realitede orada yabancı burada Almancı
konumundadırlar. Her anlamda arada kalıyor oldukları gibi özellikle yeni nesil kültürel bir travma
yaşamaktadır. Bu konuda dikkat çekmek istediğim diğer bir nokta da ailelerin çocuklarını nasıl
yetiştirdikleridir. Onları yaşadıkları yerin kültürüne adapte edip orada kabul görmüş değerlere göre
yetiştirme çabasında iken kökenlerinden koparmamak da üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir
husustur. Kökü olmayan, kökü kurumuş bir bitki nasıl toprağa tutunamaz ve ölürse kökü olmayan bir
insan, bir devlet de tarihten silinmeye mahkumdur.
"Atalarımız tarih tekerrürden ibarettir" demiştir. Aslında bu sözden anlaşılacağı gibi bizler
hatalarımızdan ders alıp önümüze bakmayı bilmiyoruz. Bu nedenle uzun soluklu planlar, programlar
yapamıyor her şeyi günlük yaşayıp ani ve sağlıksız kararlar veriyoruz. Zira, bireysel ve toplumsal
anlamda bunların doğurduğu olumsuzlukları da defalarca tecrübe ediyoruz. Oysa yaptığımız
eylemlerden sonra hatalarımızı değerlendirip bir daha karşılaşacağımız benzer bir durumda, bu
doğrultuda bir tavır takınıp tedbirler almalıyız. Aceleciliğimiz, tez canlılığımız bizleri bu coğrafyada
yanlış davranışlara yönlendirmekte. Ancak, başka toplumlarda yok denecek kadar az bulunun
misafirperverlik, insani ve vicdani değerler de bizlere atalarımızdan kalan ve süregelen geleneksel bir
mirastır. Atalarımızdan almış olduğumuz bu mirası gelecek nesillere aktarmak belki de bugünün
dünyasında insanlık için en kutsal değerdir. Toplumumuza kendi değerlerimizi hakir görüp Batılı
toplumlara özenerek daha çağdaş bir toplum olacağımız anlayışı yerleşmiştir. Oysa bizim, Batı'nın
değerlerine değil bilimsel birikimlerini alıp işlemeye ihtiyacımız vardır. Bizler Orta Asya'dan bu
topraklara gelip 3 kıtada imparatorluklar kurup hüküm sürmüş, engin hoşgörüsüyle ve adaletiyle çağ
kapatıp çağ açmış, bitti denilirken küllerinden doğmuş bir milletin evlatlarıyız. Dolayısıyla ne
olduğumuzun, kimlerin soyundan geldiğimizin bilincinde olursak tarihi olumlu yönde tekerrür
ettirmemek için hiçbir sebep yoktur.
Handan Acar Yıldız'ın Ağır Boşluk kitabındaki "Bir ağaçtım ben uda dönüşmeden önce."(s.7) sözü
bizler için akıllardan çıkarılmaması gereken bir cümledir. Geçmişimizi unutmadan ancak
olumsuzluklara saplantılı kalmadan ondan bir ders çıkarmalı en önemlisi sahip olduğumuz yaşamı o
çerçevede değerlendirip elimizdekiyle yetinmeyi bilmeliyiz.
KAYNAKÇA
YILDIZ, Handan Acar. Ağır Boşluk. Hece Yayınları. Ankara, 2014
Download