``Çünkü hakikî bir Müslüman hiçbir zaman Yahudi

advertisement
Sorularlarisale.com
''Çünkü hakikî bir Müslüman hiçbir zaman Yahudi ve
Nasranî olamıyor. Olsa olsa dinsiz olup tam anarşist
olur.'' ifadesi ve buna benzer ifadeler Risalelerde
geçiyor. Halbuki Ümmü Habibe'nin eski kocası
Ubeydullah b. Cahş'ın Habeşistana Hicretten sonra
Hristiyan olduğu rivayet ediliyor. Bu durumu
açıklayabilir misiniz?
Ubeydullah bin Cahş’in sahabeden olmadığı ve imanının da göstermelik olduğu çok
net bir şekilde anlaşılıyor. Çünkü sahabenin cennetlik olduğu ayet ve hadislerle
sabittir. Bu durumda hakiki anlamda sahabe olan birisinin sonradan din değiştirmesi
ya da mürtet olması, ayetin değişmesi ve hatalı olmasını icap eder ki, bu da
imkansız bir durumdur. Allah’ın ilminde bir değişme olmaz, o bütün hadiseleri en net
ve en son hâli ile ifade eder.
Ubeydullah bin Cahş, Müslüman görünen bir münafık idi. Müslümanım dediği için
Hristiyan olunca mürtet oldu deniyor. Çünkü İslam dünyevi hükümlerinin tatbikini
zahire göre belirler, kalbin içindekini ancak Allah bilir.
Ubeydullah bin Cahş zaten Müslüman değildi. Salebe gibiydi yani, Salebe’nin de
münafıklığı zekat emri gelince ortaya çıkmıştı. Resulullah Efendimiz (asm) mi'racdan
gelince bazı kimseler, bu olayı yalanladı. Onların mürtet olduğu zannedildi. Aslında
onlar da inanmamıştı, böyle bir olay sebebiyle münafıklıkları meydana çıktı.
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, ashab-ı kiramın hepsinin cennetlik olduğu, hakiki
imana kavuştukları ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerle bildiriliyor. Bu bakımdan
mürtet olan birisinin sahabe olması mümkün değildir.
Ashabın faziletini bildiren ayet-i kerimelerden bir kaçı şu şekildedir:
“(İslâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar
ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı
olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır." (Tövbe, 9/100)
“Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder,
kötülükten men eder ve Allah'a iman edersiniz…” (Âl-i İmrân, 3/110)
“(İman ve amelde) öne geçenler ise (âhirette de) öne geçenlerdir.
İşte onlar Allah nezdinde yakınlığa erdirilmiş kimselerdir.” (Vâkıa,
56/10-11)
page 1 / 2
Mevzu ile alakalı hadis-i şeriflerden bazıları da şöyledir:
Efendimiz (s.a.v.)’e insanların en hayırlıları kimlerdir diye
sorulduğunda:
“Benim içinde bulunduğum asrın insanları (ashâbım)dır. Sonra
ikinci, sonra üçüncü asrın insanlarıdır.” buyurmuştur.(1)
“Ashâbıma dil uzatmayın. Sizden biriniz Uhud dağı kadar altın
tasadduk etseniz, yine de onlardan birinin bir müd harcamasına
sevapça ulaşamazsınız.”(2)
Bu iki kaynakta gelen bu ve benzeri naslar, ayrıma yer vermeden bütün sahabeyi
över ve ta’dil eder (adaletli sayar).
Günümüzde de kimlik ve isimde Müslüman görünüp ama içi boş insanlar var. Ve bu
tip insanlar İslam ile diğer dinleri muhakeme ve mukayese edemeyecek kadar da
cahiller. Çünkü bunların imanı âdeta yok denecek kadar az.
Dipnotlar:
(1) bk. Buhârî, Fedâilu’s-Sahâbe, 1.
(2) bk. Buhârî, Fedâilu’s-Sahâbe, 4.
page 2 / 2
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download