Kalyoncu Kışlası

advertisement
n it e l
____________________________________________ Kasımpaşa kışlası inşa edildiği yıllarda
I
İstanbulini
Meşhur
Binaları: 4 1
Kalyoncu Kışlası
Y azan: Halûk Y. Şehsüvaroğlu
On sekizinci asrın sonlarına ka­
dar Kalyoncuların kışlaları yok­
tu. Kalyoncular Kasımpaşada, Galatada, bekâr odaları denilen yer­
lerde kalırlar ve bu yüzden sık sık
asayişi bozucu vak’alar çıkarırlar­
dı.
Kaptanıderya Cezayirli Haşan
Paşa, bahriye erlerini zapt-ü rapta
almak üzere bir kışla yapmak tasav
vurunda bulunmuş fakat bir takım
hased ve garaz sahihleri Kaptan
Paşanın böyle (hayırlı bir esıere
mazhariyetini) çekemlyerek kendi­
sine türlü güçlükler göstermişlerdi.
Nihayet Haşan Paşa 1782 yılında
(kendi malından olmak ve devlet­
ten bir akçe almamak üzere Ter­
sanede ambarlar yakınında bir gü­
zel Kalyoncu kışlası bina ve inşa)
eylemişti. (1).
O vakitler deniz daha içerlek
olduğundan kışla sahil kenarında
bulunuyordu. Binanın klâsik kışla
mimarî üslûbunda olan
plânına
göre orta kısım dört köşe bir av­
lu olarak bırakılmış ve binanın
dörder dıl’mın her biri ön ve av­
lu cephelerinden müteadid pence­
relerle aydınlatılmıştır.
Her cephesi 84,30 metre uzunlu­
ğunda olan kışla, yüz altmış odalı
ve yarıst kârgir bulunmak üzere
üç katlı olarak inşa edilmişti. De­
niz tarafile, garb tarafına rastlıyan
cephelerde birer büyük giriş kapısı
açılmış ve kapıların üstüne dör­
der mermer sütuna istinad eden çı­
kıntı köşkler yapılmıştır. Eskiden
deniz cephesindeki köşk
(Kasr-ı
hümayun), garb cephesindeki (Mi­
safir köşkü) isimlerile anılmakta
idi.
Kasr-ı hümayunun ve
Misafir
köşkünün üstleri kurşun kubbeli
ve etrafları tara saçaklıydı. Üs­
tünde altın yaldız âlemi bulunan
Kasr-ı hümayunun içi ve dışı (el­
van boya ve nakkaşkârî işlemeler­
le) süslüydü. Üç cepheye açılan
dokuz penceresinin üstünde gene
nakıslı yarım kopenkler vardı.
Misafir köşkü de daha sade olmak
üzere elvan boyalı ve altın yal­
dızlı nakışlarla tezyin olunmuştu.
Kasr-ı hümayuna, kışlanın içinden kârgir bir merdivenle çıkılmak
tadır. Dairenin iç kapı kasası da
işlemeli mermerdir. Altı, yedi mer­
divenle asıl büyük salonun kapı­
sına varılmaktadır. Bu merdiven
başı iki tarafı korkuluklarla süs­
lenmiş büyük salona, küçük bir odaya ve abdesthaneye kapıları olan bir medhaldi.
Bugün alay komutanlarının ça­
lışma odası halinde kullanılan bü­
yük salonun eskiden nakışlardan
maada oyma işleri de olan kubbesi
yıkılmış ve yerine düz bir tavan
çekilmiştir. Salon devrinin tezyi­
natından hiç bir iz taşımamakta­
dır.
(Kasr-ı hümayun) un iç avluya
bakan pencerelerinden birinde ev­
velce bir kapı bulunuyor ve bu­
radan bir köprü ile kışlanın ca­
mimdeki (Hünkâr mahfiline) ge­
çiliyordu. Halen bu köprü mevcud
değildir.
Kışlanın kapıları son defa resto­
re edilerek (2) devrinin tezyinatı
meydana çıkarılmıştır. Duvar kıs­
mı, sütunlarile, kitabe başlıkları,
söğeleri ile bu manzume 18 inci asır Türk mermer işçiliğinin ve kapı
mimarisinin güzel bir örneğini teş­
kil etmektedir Kapı söğesi siyah
somaki ve beyaz mermerden ya­
pılmış, kapı kenarlarını süsliyen iki
küçük mermer sütunun, Kasr-ı hü­
mayunu tutan dört büyük mermer
sütunun ve kitabenin başlıkları al­
tın yaldızla tezyin edilmiştir.
Kışlada devrinin güzel bir eseri
olan ve bugün de muhafaza edilen
bir de güneş saati mevcuddur. De­
niz cephesindeki duvar
üstünde
yerleştirilen bu saat 1197 tarihini
taşımaktadır. Üstünde aynen (Eesmüha clhakir csseyid Osmanül
muallim fi miihendishane fi eltersanei elamirc). ibaresi bulunmakta­
dır.
Kalyoncu kışlası ortasında bir de
cami bina olunmuştur, Eskiden ca­
miin kapısı önünde bir mekteb ve
altında başağa hücresi, çavuşlar
hücreleri ve yoldaşların orta taba­
kası vardı. Buraya bir de hapisha­
ne yapılmıştı. Kırk ton su alan bir
depo da inşa edilmiş ve buradan
dokuz abdest musluğu ile yanın­
daki bir çeşmeye muntazaman su
akıtılmıştı. 1199 tarihli çeşme üze­
rinde de bir kitabe taşı vardır.
Hadikat-ül cevami, Kalyoncu
kışlası camiinin (1787) 1199 da külliyen yıktırılarak daha geniş bir
halde yeniden inşa edildiğini kay­
detmektedir. Bu esnada bir de mah­
fil yapılmış, taş minaresinin şerefeden yukarısı çini ile tezyin olun,
muştur. Hadikada ve diğer eserler­
de camiin bugün mevcud olmıyan
(kebir çalar saatinden) bahsedil­
mektedir.
Camiin iç tezyinatını üç cepheyi
çepçevre dolaşan ve oyma olarak
yazılan (Ömer Vasfi 1203) imzasını
taşıyan sûrelerle, diğer cephedeki
1197 tarihli (Osman EI-Hılmi) im­
za teşkil etmektedir. (3). Ayrıca
minber üstündeki oymalarla hün­
kâr mahfilinin-altın yaldızlı kafes­
leri ve üst süsleri de 19 uncu asır
başlarına aid tezyinattandır.
Kasımpaşadaki Kalyoncular kış­
lası ve camii muhtelif devirlerde
çeşidli tamriler görmüş ve hu mü­
nasebetle tezyinat ve bazı taksimat
bakımından değişikliklere uğra—
Arkası Sa. 6 Sü. İ d ?
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği
Taha Toros Arşivi
—
Download