biçim ve görünüş - Ulusal Tez Merkezi

advertisement
EÜ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
EGE ÜNĠVERSĠTESĠ
DOKTORA TEZĠ
DEĞĠġĠK BĠTĠM ĠġLEMLERĠ MADDELERĠNĠ
KOMBĠNE EDEREK MULTĠFONKSĠYONEL
PAMUKLU DOKUMA KUMAġLARIN ELDE
EDĠLMESĠ
ġule SOYKAN
Tez DanıĢmanı : Prof.Dr.Necdet SEVENTEKĠN
Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı
SunuĢ Tarihi : 06.01.2016
Bornova-ĠZMĠR
2016
EGE ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
(DOKTORA TEZĠ)
DEĞĠġĠK BĠTĠM ĠġLEMLERĠ MADDELERĠNĠ
KOMBĠNE EDEREK MULTĠFONKSĠYONEL
PAMUKLU DOKUMA KUMAġLARIN ELDE
EDĠLMESĠ
ġule SOYKAN
Tez DanıĢmanı : Prof.Dr. Necdet SEVENTEKĠN
Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı
SunuĢ Tarihi : 06.01.2016
Bornova-ĠZMĠR
2016
ġule SOYKAN tarafından doktora tezi olarak sunulan “DeğiĢik Bitim
ĠĢlemleri Maddelerini Kombine Ederek Multifonksiyonel Pamuklu Dokuma
KumaĢların Elde Edilmesi” baĢlıklı bu çalıĢma EÜ Lisansüstü Eğitim ve Öğretim
Yönetmeliği ile EÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Eğitim ve Öğretim Yönergesi’nin
ilgili hükümleri uyarınca tarafımızdan değerlendirilerek savunmaya değer
bulunmuĢ ve 06.01.2016 tarihinde yapılan tez savunma sınavında aday
oybirliği/oyçokluğu ile baĢarılı bulunmuĢtur.
Jüri Üyeleri:
Ġmza
Jüri BaĢkanı
: Prof. Dr. Necdet SEVENTEKĠN
Raportör Üye
: Prof. Dr. Esen ÖZDOĞAN
Üye
: Prof. Dr. Özlenen ERDEM ĠġMAL
Üye
: Prof. Dr. Nevin Çiğdem GÜRSOY
Üye
: Doç. Dr. Tülay GÜLÜMSER
EGE ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
ETĠK KURALLARA UYGUNLUK BEYANI
EÜ Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca
Doktora Tezi olarak sunduğum “DeğiĢik Bitim ĠĢlemleri Maddelerini Kombine
Ederek Multifonksiyonel Pamuklu Dokuma KumaĢların Elde Edilmesi” baĢlıklı
bu tezin kendi çalıĢmam olduğunu, sunduğum tüm sonuç, doküman, bilgi ve
belgeleri bizzat ve bu tez çalıĢması kapsamında elde ettiğimi, bu tez çalıĢmasıyla
elde edilmeyen bütün bilgi ve yorumlara atıf yaptığımı ve bunları kaynaklar
listesinde usulüne uygun olarak verdiğimi, tez çalıĢması ve yazımı sırasında patent
ve telif haklarını ihlal edici bir davranıĢımın olmadığını, bu tezin herhangi bir
bölümünü bu üniversite veya diğer bir üniversitede baĢka bir tez çalıĢması içinde
sunmadığımı, bu tezin planlanmasından yazımına kadar bütün safhalarda bilimsel
etik kurallarına uygun olarak davrandığımı ve aksinin ortaya çıkması durumunda
her türlü yasal sonucu kabul edeceğimi beyan ederim.
06 / 01 / 2016
Ġmzası
ġule SOYKAN
vii
ÖZET
DEĞĠġĠK BĠTĠM ĠġLEMLERĠ MADDELERĠNĠ
KOMBĠNE EDEREK MULTĠFONKSĠYONEL
PAMUKLU DOKUMA KUMAġLARIN ELDE EDĠLMESĠ
SOYKAN, ġule
Doktora Tezi, Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı
Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. Necdet SEVENTEKĠN
Ocak 2016, 82 sayfa
Günümüz tekstil ve hazır giyim sektöründe artan rekabetin yanı sıra, kar
paylarının gittikçe düĢmesi sonucunda, üreticiler katma değeri yüksek fonksiyonel
ürünleri düĢük üretim maliyetleri ile gerçekleĢtirmek zorunda kalmaktadırlar.
Terbiye iĢlemlerinin en önemli aĢaması, en son iĢlem olan bitim iĢlemleridir.
KumaĢlara farklı tutum özellikleri kazandırma, su-yağ iticilik ve buruĢmazlık
sağlama, kirin kolay uzaklaĢtırılması vb. gibi birçok fonksiyonel özellikler bitim
iĢlemleriyle kazandırılabilmektedir. Bunun yanında giysi konforunun da olumsuz
yönde etkilenmemesi gerekmektedir.
KumaĢlara kullanılacağı yere ve istenen özelliklere bağlı olarak uygulanan
kimyasal iĢlemler, ürünlerin özelliklerini geliĢtirmekte, daha fonksiyonlu ve
konforlu giysilerin üretilmesine olanak sağlamaktadır. Bu konuda her geçen gün
artan talepler ve rekabet, üreticilerin daha fazla çaba göstermelerini ve araĢtırma
geliĢtirme yapmalarını zorunlu kılmaktadır. Multifonksiyonel kumaĢların nasıl
üretilebileceği sorusu son yıllarda önemli bir araĢtırma alanı haline dönüĢmüĢtür.
Artan bilgi birikimi ve kimya alanındaki geliĢmeler daha fonksiyonel ürünlerin
üretilebilmesine olanak sağlamaktadır.
Bitim iĢlemleri olarak buruĢmazlık ve yumuĢak tutum müĢteriler tarafından
istenilen özelliklerin baĢında gelmekte ve çok ilgi görmektedir. Ayrıca
antibakteriyel tekstiller ve uygulamalar gün geçtikçe daha çok önem
kazanmaktadır. Tekstildeki uygulamalar genellikle kumaĢa sadece tek bir
viii
fonksiyonun kazandırılması Ģeklinde gerçekleĢmektedir. Birden fazla özellik
istenildiğinde, iĢlemler birkaç aĢamada yapılmakta ve çok maliyetli olmaktadır.
Bu tez çalıĢmasında tüketicilerin beklentileri karĢılayacak tutum ve kullanım
konfor özelliklerine sahip hem buruĢmaz hem antibakteriyel multifonksiyonel
pamuklu kumaĢ elde edilmesi amaçlanmıĢtır. Proje kapsamında birden fazla
fonksiyon bir adımda kazandırılarak enerji, zaman ve su tasarrufu ile birlikte
üretim maliyetlerinin de düĢürülmesi hedeflenmektedir. YumuĢatıcı olarak doğal
bir ürün olan ipek protein uygulaması ilk defa denenmiĢtir.
Proje kapsamında elde edilecek multifonksiyonel kumaĢların aynı zamanda
iyi bir tutum ve yıkama dayanımına sahip olması da amaçlanmıĢtır.
Anahtar sözcükler:
YumuĢaklık, Kolay Kullanım
BuruĢmazlık,
Multifonksiyon,
Antibakteriyel,
ix
ABSTRACT
PRODUCTION OF MULTIFUNCTIONAL WOVEN COTTON
FABRICS BY COMBINING DIFFERENT FINISHING SUBTANCES
SOYKAN, ġULE
PhD in Textile Eng.
Supervisor: Prof. Dr. Necdet SEVENTEKĠN
January 2016, 82 pages
The producers have to make functional products of high added value with
low production costs because of increasing competition and decreasing profit
shares in today’s textile and apparel sector.
The most important step of chemical treatments is the last one, finishing
step. Many functional properties such as different handles, water-oil repellency,
wrinkle resistance, stain repellency can be given to the fabrics by finishing
processes. Besides these properties, wearing comforts mustn’t be negatively
affected.
Chemical treatments that are suitable for the end-use and demanded
properties are applied to the fabrics; they develop the product characteristics and
enable to produce more functional and comfortable clothes. In this field, the
demands and competitions increase day by day and they force the producers to
struggle more and make research and development works. How to produce
multifunctional fabrics has been an important research field in recent years. For
this purpose, increasing knowledge and improvements in chemistry enable to
produce more functional materials.
Wrinkle-resistantance and soft touch are most requested features by
customers. Antimicrobial textiles and applications also become more and more
important day by day. Customers are very interested in such kind of products.
Textile applications are generally made to give single function to the fabric.
When more than one functionalities are needed, treatments are performed in more
than one step and their costs are very high.
x
In this thesis, both durable press and antibacterial multifunctional cotton
fabrics are aimed to be produced. Multifunctional cotton fabrics also meet
expectations of consumers in terms of soft touch and easy care. In the scope of
this project, more than one function will be given to the cotton fabric in only one
single step by energy, time and water savings and thus production costs will be
reduced. In this study, the silk protein which is a natural product will be firstly
used as softner in textile applications.
The multifunctional fabrics having these properties should also have good
handle, softness and washing resistance.
Keywords: Durable press, Multifunction, Antimicrobial, Soft Touch, Easy
care
xi
TEġEKKÜR
Bu çalıĢmanın yürütülmesi sırasında desteğini esirgemeyen danıĢmanım
Prof. Dr. Necdet SEVENTEKĠN’e, tezin biçimlenmesinde değerli katkılarını
aldığım Prof. Dr. Esen ÖZDOĞAN’a, çalıĢmam boyunca desteklerini gördüğüm
tez izleme komitesi üyelerine, hocalarıma, E.Ü Tekstil ve Konfeksiyon AraĢtırma
Uygulama Merkezi çalıĢanlarına teĢekkür ederim.
Tez çalıĢmasının yürütüldüğü SöktaĢ Dokuma A.ġ, Ar-Ge Müdürü Orhun
EK, Terbiye Müdürü Zehra KOCATÜRK, Terbiye ġefi Okan AYVACIK, Ar-Ge
Uzmanı Ahmet DAVUL ve iĢletmenin tüm çalıĢanlarına proseslerin ve testlerin
yürütülmesi açısından verdikleri destekten ötürü teĢekkürü borç bilirim.
ÇalıĢmalarım sırasında manevi destek sağlayan Hugo Boss yöneticilerim
ve çalıĢma arkadaĢlarıma ve motivasyon desteği için sevgili aileme
teĢekkürlerimi sunarım.
xii
xiii
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa
ÖZET ............................................................................................................... …vii
ABSTRACT ..........................................................................................................ix
TEġEKKÜR .........................................................................................................xi
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ .............................................................................................xix
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ .........................................................................................xx
1.GĠRĠġ ...................................................................................................................1
2. KUMAġLARA UYGULANAN FONKSĠYONEL APRELER .........................2
2.1 YumuĢak Tutum Apresi....................................................................................2
2.1.1 YumuĢatıcıların etki mekanizması ................................................................ 2
2.1.2 YumuĢaklık veren bitim iĢlemi maddeleri ve özellikleri ............................... 4
2.1.3 Pamuklu ürünler için kullanılan yumuĢatıcı maddeler ..................................4
2.2 Ġpek Proteini....................................................................................................15
2.2.1 Fibroin .........................................................................................................15
2.2.2 Serisin ..........................................................................................................16
2.2.3 Product Sp....................................................................................................17
2.3 Antibakteriyel Bitim ĠĢlemi ............................................................................18
xiv
ĠÇĠNDEKĠLER (devam)
Sayfa
2.3.1 Tekstil ürünlerinde kullanılan antimikrobiyal etken maddeler ve etki
mekanizmaları ...................................................................................................... 20
2.4 Kolay Kullanım (BuruĢmazlık) Bitim ĠĢlemi................................................. 27
2.4.1 BuruĢmazlık bitim iĢleminin prensibi ......................................................... 27
2.4.2 BuruĢmazlık bitim maddesi özellikleri ....................................................... 29
3. ÖNCEKĠ ÇALIġMALAR................................................................................ 32
4. MATERYAL VE METOT .............................................................................. 37
4.1 Laboratuvar Uygulamaları ............................................................................. 37
4.1.1 Materyal ...................................................................................................... 37
4.1.2 Kullanılan kimyasallar ................................................................................ 37
4.2 Yöntem ........................................................................................................... 41
4.2.1 YumuĢatma iĢlemi....................................................................................... 41
4.2.2 Antibakteriyel bitim iĢlemi ......................................................................... 42
4.3 Değerlendirmede Kullanılan Testler .............................................................. 43
4.3.1 Hidrofilite ölçümü ....................................................................................... 43
4.3.2 Yıkama iĢlemi ............................................................................................. 43
xv
ĠÇĠNDEKĠLER (devam)
Sayfa
4.3.3 Antimikrobiyal aktivite tayini .....................................................................44
4.3.4 Beyazlık indeksi (Wı) ölçümü .....................................................................45
4.3.5 Kopma mukavemeti ve kopma uzaması testi ..............................................45
4.3.6 Yırtılma mukavemeti ölçümü ......................................................................45
4.3.7 DikiĢ açılımı testi .........................................................................................45
4.3.8 Sertlik ölçülmesi ..........................................................................................46
4.3.9 Sürtünme testi .............................................................................................. 46
4.3.10 BuruĢmazlık açısı.......................................................................................46
4.3.11 Ütülenebilirlik testi (Dp)............................................................................47
4.3.12 YumuĢaklığın subjektif olarak değerlendirilmesi......................................48
4.3.13 Test sonuçlarının istatistiksel değerlendirilmesi ........................................48
5. BULGULAR.....................................................................................................49
5.1 YumuĢatıcılar Ġle Laboratuvarda Yapılan ÇalıĢmalar ....................................49
5.1.1 YumuĢatıcıların beyazlık üzerine etkileri ....................................................49
5.1.2 YumuĢatıcıların hidrofiliteye etkileri ..........................................................50
5.1.3 YumuĢatıcıların dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi ............................ 51
5.1.4 YumuĢatıcıların shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi ............................. 52
xvi
ĠÇĠNDEKĠLER (devam)
Sayfa
5.1.5 YumuĢatıcıların kinetik sürtünme katsayısı ................................................ 53
5.1.6 YumuĢaklığın subjektif değerlendirmesi .................................................... 54
5.2 Kolay Bakım (Easy Care) Bitim ĠĢlemi Ġçin Yapılan ÇalıĢmalar ................. 55
5.2.1 Kolay bakım bitim iĢleminin kopma mukavemeti üzerine etkisi ............... 55
5.2.2 Kolay bakım bitim iĢleminin yırtılma mukavemeti üzerine etkisi .............. 56
5.2.3 BuruĢmazlık bitim iĢleminin dikiĢ kayması üzerine etkisi ......................... 56
5.2.4 Kolay bakım bitim iĢleminin ütülenebilirlik (Dp) üzerine etkisi ................ 57
5.2.5 Kolay bakım bitim iĢleminin buruĢmazlık üzerine etkisi ........................... 58
5.3 Antibakteriyel Bitim ĠĢlemi Ġçin Yapılan Denemeler .................................... 58
5.3.1 Antibakteriyel bitim iĢleminin kopma mukavemeti üzerine etkisi ............. 59
5.3.2 Antibakteriyel bitim iĢleminin yırtılma mukavemeti üzerine etkisi ........... 59
5.3.4 Antibakteriyel test sonuçları ....................................................................... 61
5.4 Laboratuvar Kombinasyon ÇalıĢmaları ......................................................... 62
5.4.1 BuruĢmazlık açısı sonuçları ........................................................................ 63
5.4.2 Ütülenebilirlik (Dp) sonuçları ..................................................................... 64
5.4.3 Hidrofilite sonuçları .................................................................................... 65
5.4.4 Shirley sertlik ölçümü sonuçları ................................................................. 65
xvii
ĠÇĠNDEKĠLER (devam)
Sayfa
5.4.5 Antibakteriyel test sonuçları ........................................................................66
5.5 ĠĢletme Ölçeğinde Yapılan Denemeler ........................................................... 67
5.5.1 BuruĢmazlık açısı.........................................................................................68
5.5.2 Ütülenebilirlik (Dp) sonuçları......................................................................68
5.5.3 Hidrofilite sonuçları .....................................................................................69
5.5.4 Shirley sertlik ölçümü sonuçları ..................................................................70
5.5.5 Beyazlık ölçüm sonuçları ............................................................................71
5.5.6 Antibakteriyel test sonuçları ........................................................................72
6. SONUÇ .............................................................................................................74
KAYNAKLAR DĠZĠNĠ…………………………………………………………77
ÖZGEÇMĠġ ...................................................................................................... 82
xviii
xix
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ
ġekil
Sayfa
2.1 YumuĢatıcıların lif yüzeyine yerleĢiminin Ģematik gösterimi (a) Lif yüzeyinde
katyonik yumuĢatıcının, (b) anyonik yumuĢatıcının yerleĢimi (c) non-iyonik
yumuĢatıcının hidrofobik, (d) hidofilik yüzeylerdeki yerleĢimi .............................. 5
2.2 Klorosilanın su ile kondenzasyonu sonucu polisiloksan oluĢumu ................... 9
2.3 Aminofonksiyonel polisiloksan ...................................................................... 11
2.4. Karboksi polisiloksan .................................................................................... 11
2.5 Hidroksi polisiloksan ....................................................................................... 12
2.6 Epoksi polisiloksan .......................................................................................... 12
2.7 Silikonun mamul yüzeyine yerleĢimi ............................................................. 13
2.8. Mikro emülsiyon ............................................................................................ 14
2.9 Makro emülsiyon ............................................................................................. 14
2.10 Fibroin aminoistleri ...................................................................................... 15
2.11 Serisinin deri nemlendirme etkisi ................................................................. 17
2.12 Product SP’nin topuk bölgesinde deri nemlendirme görüntüsü ................... 17
2.13 Product SP’nin nem alabilirliği değerlendirme skalası ................................ 18
2.13 Kitinden Kitosan Üretimi (RaafatandSahl, 2009) ........................................ 26
4.1 Hidrofilite ölçümünde kullanılan düzenek ..................................................... 43
5.1 YumuĢatıcıların beyazlık üzerine etkisi.......................................................... 50
5.2 YumuĢatıcıların hidrofilite üzerine etkisi ....................................................... 51
5.3 YumuĢatıcıların dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi ............................... 52
5.4 YumuĢatıcıların shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi ............................... 52
5.5. Kinetik Sürtünme Katsayısı sonuçları ............................................................ 53
5.6. YumuĢaklığın Subjektif değerlendirmesi ....................................................... 54
xx
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ
Çizelge
Sayfa
2.2 YumuĢatıcıların bazı karakteristik özellikleri ....................................................6
2.2 Fibroin elementler ve oranları .........................................................................16
2.3 Product SP’nin 8 saat sonra nemlendirme etkisi .............................................18
2.4 Patojenik ve patojen olmayan bazı mikroorganizmalar ...................................19
2.4 Bakteriocidal özellik gösteren ticari ve ticari olmayan antimikrobiyal etken
maddeler .................................................................................................................22
4.1 Denemelerde kullanılan kumaĢın özellikleri....................................................37
4.2 Denemelerde kullanılan kimyasallar ...............................................................38
5.1 YumuĢatıcıların beyazlık üzerine etkisi ...........................................................49
5.2 YumuĢatıcıların hidrofilite üzerine etkisi .......................................................50
5.3 YumuĢatıcıların dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi ................................51
5.4 YumuĢatıcıların shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi ..................................52
5.5 Kinetik Sürtünme Katsayısı sonuçları..............................................................53
5.6 YumuĢaklığın Subjektif değerlendirmesi.........................................................54
5.7 Kolay bakım için kullanılan kimyasallar .........................................................55
5.8 Kopma mukavemeti sonuçları .........................................................................55
5.9 Yırtılma mukavemeti sonuçları ........................................................................56
5.10 DikiĢ açılımı sonuçları ...................................................................................57
5.11 Ütülenebilirlik sonuçları ................................................................................57
5.12 BuruĢmazlık açısı sonuçları ...........................................................................58
5.13 Antibakteriyel etki için kullanılan kimyasallar ..............................................58
5.14 Kopma mukavemeti sonuçları .......................................................................59
5.15 Yırtılma mukavemeti sonuçları ......................................................................60
xxi
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ (devamı)
Çizelge
Sayfa
5.16 DikiĢ açılımı sonuçları .................................................................................. 60
5.17 S.aureus bakterisine karĢı % azalma ............................................................. 61
5.18 K.pneumoniae bakterisine karĢı % azalma .................................................... 61
5.19 Kombinasyon çalıĢmalarında kullanılan kimyasalların konsantrasyonları ... 62
5.20 Laboratuvar kombinasyon çalıĢmaları deney tasarım tablosu ...................... 63
5.22 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin ütülenebilirlik sonuçları .............. 64
5.23 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin hidrofilite sonuçları ..................... 65
5.24 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin sertlik sonuçları ........................... 66
5.25 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin antibakteriyel test sonuçları......... 66
5.26 ĠĢletme ölçeğinde yapılan denemelerde kullanılan kimyasallar ve miktarları
............................................................................................................................... 67
5.27 ĠĢletme denemelerini buruĢmazlık açıları ...................................................... 68
5.28 ĠĢletme denemelerinin ütülenebilirlik sonuçları ............................................ 69
5.29 ĠĢletme denemelerinin hidrofilite sonuçları ................................................... 69
5.30 ĠĢletme denemelerinin 5 yıkama sonrası sertlik sonuçları ............................. 70
5.31 ĠĢletme denemelerinin 10 yıkama sonrası sertlik sonuçları ........................... 70
5.32 ĠĢletme denemelerinin 15 yıkama sonrası sertlik sonuçları ........................... 71
5.33 ĠĢletme denemelerinin 20 yıkama sonrası sertlik sonuçları ........................... 71
5.34 ĠĢletme denemelerinin beyazlık derecesi ölçüm sonuçları ............................ 72
5.35 ĠĢletme denemelerinin antibakteriyel test sonuçları ...................................... 72
5.36 ĠĢletme denemelerinin yıkama sonrası antibakteriyel test sonuçları ............. 73
6.1 19 numaralı iĢletme denemesi apre reçetesi .................................................... 74
6.2 Apre reçetelerinin maliyetleri .........................................................................75
1
1.GĠRĠġ
DeğiĢen ve geliĢen dünyamızda insanların beklentileri ve kalite anlayıĢları,
diğer bütün alanlarda olduğu gibi tekstil sektöründe de artmaktadır. Tekstil terbiye
üretiminde de ekoloji, ekonomi ve kalite kriterleri bu beklentilerin baĢında
gelmektedir.
Vizyon 2023 Tekstil Panelinde de belirtildiği gibi, tekstil sektörünün orta
vadede özgün tasarım, kalite, verimlilik, pazarlama ve dağıtım yeteneklerinin
geliĢtirilmesi, üst sınıf modaya yönelik ürünlerin ve teknik tekstillerin üretimine;
uzun vadede ise akıllı ve çok iĢlevli tekstil ürünlerinin araĢtırılmasına,
geliĢtirilmesine ve üretimine önem vermesi gerektiği öngörülmektedir.
Türkiye’nin de bilgi yoğunluğu ve katma değeri yüksek, çok fonksiyonlu
tekstiller alanında teknolojik yetenek geliĢtirmesi, tekstil sektörümüzün
rekabetçiliği açısından önem taĢımaktadır.
Tekstilde fonksiyonellik uygulamaları genellikle kumaĢa sadece tek bir
fonksiyonun kazandırılması Ģeklinde gerçekleĢmektedir. Birden fazla özellik
istenildiğinde, iĢlemler birkaç aĢamada yapılmakta ve çok maliyetli olmaktadır.
Tez çalıĢmasında fonsiyonel etki için yumuĢatıcılar, antibakteriyel ve
buruĢmazlık kimyasalları birlikte kullanılacaktır. Fonksiyonellik hem aynı
banyoda, yani tek basamakta, hem de farklı adımlarda gerçekleĢtirilecek ve
kıyaslanacaktır. DeğiĢik yapıdaki yumuĢatıcıların gömleklik kumaĢlardaki tuĢe ve
kolay kullanıma etkileri araĢtırılacaktır. Bunun yanında daha önce hiç
denenmemiĢ doğal bir ürün olan ipek proteininin yumuĢaklık ve kolay kullanıma
etkileri detaylı olarak incelenecektir. Tek proseste birden fazla fonksiyonel etkinin
sağlanabilmesi, katma değeri daha yüksek, uygulama alanı daha geniĢ multi
fonksiyonel ürünlerin elde edilmesi projenin Ar-Ge niteliğini oluĢturmaktadır.
2
2. KUMAġLARA UYGULANAN FONKSĠYONEL APRELER
2.1 YumuĢak Tutum Apresi
YumuĢatma iĢlemi, kumaĢ tutumunu etkileyen en belirleyici fonksiyonel
bitim iĢlemi olarak, tekstil ve hazır giyim mamullerine uygulanan en önemli bitim
iĢlemlerinden biridir. Genellikle, her tekstil ürünü, bitim iĢlemi sırasında
yumuĢatma iĢleminden geçirilmektedir. Tekstil terbiyesinde yardımcı madde
kullanımının %65’i bitim iĢlemlerinde gerçekleĢirken, bunun da yaklaĢık %30’a
karĢılık gelen büyük bir bölümünü yumuĢatıcılar oluĢturmaktadır. YumuĢatıcı
maddeleri bu denli önemli kılan husus, kumaĢta dökümlü, yumuĢak, asil bir
tutum, müĢteri için öncelikli satın alma kriteri ve ürünün pazar gücünü belirleyen
asıl unsurlar olmasıdır.
Ön terbiye iĢlemleri sonucu, lifin yapısında bulunan mum, yağ vb.
maddelerin uzaklaĢtırılması nedeniyle kaybedilen doğal yumuĢak tutumun daha
sonra tekrar kazandırılması iĢlemine “yumuĢatma” denilmektedir. Bitkisel ve
hayvansal lifler, yapısında bulunan doğal yumuĢatıcı maddeler nedeniyle; rejenere
ve sentetik lifler ise avivaj maddeleri içerdiklerinden yumuĢaktır. Fakat bu
maddeler hidrofiliteyi etkileyerek, boyamayı ve baskıyı zorlaĢtıracaklarından
yıkama ve ön terbiye iĢlemleri sırasında uzaklaĢtırıldıkları için mamul sert tutum
kazanmaktadır. Bu nedenle yumuĢaklık veren kimyasal bitim iĢlemi, tekstil
mamullerine piyasaya sunulmadan önce alıcı isteği uyandırmak ve kullanım
rahatlığı vermek amacı ile son iĢlem olarak yapılmaktadır. Etkili bir yumuĢaklık,
yumuĢatıcı maddelerin bitim iĢlemi flottesinde kullanılması ile sağlanmaktadır.
YumuĢatıcılar sayesinde kumaĢın verdiği dolgunluk hissi artmakta, dikim,
sanfor, Ģardon kolaylığı ve antistatiklik gibi özellikler de kumaĢa
kazandırılabilmektedir (Özgüney ve Özkaya, 2008). Bunların yanı sıra, kullanılan
yumuĢatıcının cins ve miktarına bağlı olarak hidrofilitede azalma, renk değiĢimi,
haslıklarda düĢüĢler ve sararma gibi olumsuzluklar da ortaya çıkabilmektedir
(Yurdakul vd., 2003).
2.1.1 YumuĢatıcıların etki mekanizması
YumuĢatıcılar, asıl yumuĢatma etkisini lif yüzeyinde göstermekte, bunun
yanında küçük yumuĢatıcı molekülleri life nüfuz ederek camlaĢma noktasını
3
düĢürme yoluyla, polimerde bir iç yumuĢaklığı da temin edebilmektedir.
YumuĢatıcı moleküllerinin büyük kısmı, hidrofobik (suyu sevmeyen) bir kuyruk
yapısına ve hidrofilik (suyu seven) bir baĢ kısmına sahiptir ve yüzey aktif
maddelerdir. YumuĢatıcıların lif yüzeyine yerleĢme durumları, yumuĢatıcının
iyonik karakterine ve lifin bağıl hidrofobitesine göre değiĢmektedir. Katyonik
yumuĢatıcılar, pozitif yüklü uç grupları kısmen negatif yüklü life (negatifzeta
potansiyelinden dolayı) doğru yönelerek lif yüzeyinde yerleĢmektedir. Bu sayede
katyonik yumuĢatıcıların karakteristik özelliği olan, harika yumuĢaklık ve yağımsı
tutum özellikleri veren, hidrofobik karbon zincirlerinden oluĢan bir yüzey
yaratılmıĢ olmaktadır. Anyonik yumuĢatıcılar ise negatif yüklü uç grupları, negatif
yüklü lif yüzeyinden dıĢa doğru olacak Ģekilde yerleĢmektedir. Bu durum
katyonik yumuĢatıcılara göre daha yüksek hidrofilite, fakat daha düĢük
yumuĢaklık etkisi elde edilmesine neden olmaktadır.
Non-iyonik yumuĢatıcıların lif yüzeyindeki yerleĢimi yüzeyin karakterine
göre değiĢmektedir. Non-iyonik yumuĢatıcılar, hidrofilik yüzeylerde
yumuĢatıcının hidrofilik kısmı, hidrofobik yüzeylerde ise hidrofobik kısmı life
doğru olacak Ģekilde yüzeye yerleĢmektedir. Katyonik yumuĢatıcıların yüksüz
sentetik lifler tarafından alınması da aynı Ģekilde olmaktadır. Bu ürünler çok etkili
kayganlaĢtırıcı olup, sararmaya yol açmadıklarından genelde beyaz ürünlerde
tercih edilmektedir.
YumuĢatıcıların çoğunun sudaki çözünürlükleri düĢüktür. Bu nedenle
genellikle %20-30 katı madde içeriğindeki suda yağ emülsiyonları halinde
satılmaktadır. Bu emülsiyonların içeriğinde, %15-25 oranında asıl etkili madde
(yumuĢatıcı madde) ve bunun yanında non-iyonik emülgatör ve/veya dispergir
maddeler ile özel katkı maddeleri (yağ asidi esterleri, mumları, parafinler vb.)
bulunmaktadır(Özgüney ve Özkaya, 2008).
Yağ asitlerinin poliaminlerle kondenzasyonu sonucu, kullanılan aminin
cinsi ve yağ asidi miktarına göre non-iyonik veya katyonik, uygun yağ asidi amin
kondenzatlarının sodyum klorasetatla dönüĢümüyle amfoter, genelde yağ
bileĢiklerinin sülfatlanması veya fosfatlanması ile de anyonik yumuĢatıcılar elde
edilmektedir (Çoban, 1999).
Diğer yandan silikon kimyasının tekstil terbiyesine girmesi ile fonksiyonel
silikon bileĢikleri de yumuĢatıcı olarak kullanılmaya baĢlanmıĢ ve hatta en önemli
4
ürün grubunu oluĢturmuĢlardır. Günümüzde tekstil endüstrisinde kullanılan
yumuĢatıcıların yaklaĢık 1/3’ü silikon esaslıdır (Yurdakul vd., 2003).
2.1.2 YumuĢaklık veren bitim iĢlemi maddeleri ve özellikleri
YumuĢatıcılar tekstil materyaline yumuĢaklık, düzgünlük, dolgunluk ve
esneklik kazandırmak için kullanılan kimyasal maddelerdir. Dökümlü ve yumuĢak
bir mamul tutumu, tekstil mamullerinin satıĢında en belirleyici ölçüttür.
YumuĢatıcılardan beklenen özellikler;
• Kolay kullanımı ve stabil olarak seyreltilebilir özelliklere sahip olması,
• Kimyasal maddelerle iyi uyuĢma ve kombine edilebilme yeteneğine sahip
olması,
• Sıcaklığa karĢı dayanıklı olması, su buharı ile uçucu özelliği olmaması,
• Belli tipleri için sararma etkisi yapmaması,
• Boya haslıklarını düĢürücü veya renk tonu değiĢimine neden olmayan
özelliklere sahip olması,
• Çevre kirliliği açısından biyolojik olarak kolay parçalanabilir olmasıdır
(Tarakçıoğlu, 1979).
2.1.3 Pamuklu ürünler için kullanılan yumuĢatıcı maddeler
YumuĢatıcı maddeler, ĢiĢirici ve kayganlaĢtırıcı etki göstererek kumaĢın
belirli bir yumuĢaklık ve dökümlülüğe sahip olmasını sağlamaktadırlar. En basit
olarak yumuĢatıcı yardımcı maddeler; emülsiye edilmiĢ yağlardır. Ancak,
günümüzde çok geliĢtirilmiĢ sentetik yumuĢatıcı maddeler vardır. Bu ürünlerin
temel maddeleri; sülfatlanmıĢ yağ alkolleri, amonyum türevleri, polioksietilen
türevleri, silioksanlar ve benzeri bileĢiklerdir. YumuĢatıcılar, kimyasal yapı
itibarıyla yüzey aktif maddeler olup, genel olarak doğal ve sentetik yağ türevleri
olarak da bilinmektedir.
YumuĢatıcıların etkisi ya liflerin ĢiĢirilmesine ya da kayganlaĢtırılmasına
dayanmaktadır. Piyasada bulunan maddeler, genellikle hem ĢiĢirici, hem de
kayganlığı artırıcı Ģekilde etki göstermektedir. Sıvı ve katı yağlar, mumlar, parafin
ve sabun gibi bileĢikler ucuz bitim iĢlemleri sırasında kullanılmaktadır. Asıl
önemli grubu sentetik esaslı yumuĢatıcılar ve silikonlar oluĢturmaktadır. Sentetik
5
yumuĢatıcılar; anyonik, katyonik, noniyonik, amfoterik karakterli olmak üzere
değiĢik özelliklerde üretilmektedir.
Sentetik yumuĢatıcılar;
a)
Anyonik
b)
Katyonik, pseudo katyonik
c)
Non – iyonik
d)
Amfoterik olmak üzere değiĢik karakterlerde üretilmektedir.
Bunların bir kısmı yıkamaya dayanıklıdır.
ġekil 2.1. YumuĢatıcıların lif yüzeyine yerleĢiminin Ģematik gösterimi (a) Lif yüzeyinde
katyonik yumuĢatıcının, (b) anyonik yumuĢatıcının yerleĢimi (c) non-iyonik yumuĢatıcının
hidrofobik, (d) hidofilik yüzeylerdeki yerleĢimi
Etki derecesine göre yumuĢatıcı maddeler aĢağıdaki gibi sıralanmaktadırlar:
a)
Silikon elastomerler (en yüksek etki),
b)
Normal silikonlar,
c)
Katyonik yumuĢatıcılar,
d)
e)
f)
g)
Pseudokatyonikler,
Non – iyonik, amfoterik, anyonik yumuĢatıcılar,
Stearin parafin emülsiyonları,
Polietilen emülsiyonları.
YumuĢatıcı maddelerin genelde uzun zincirli yapıları vardır (C 19 - 22).
Karbon zincirinin uzaması, yumuĢaklığın artıĢıyla doğru orantılıdır. Ancak
kumaĢın hidrofob olmasına yol açmaktadır. Bu yüzden; havlu, iç çamaĢırı, vb.
6
ürünlerin üretiminde yumuĢatıcıların kullanımında dikkat edilmelidir (Şahin,
2011).
Çizelge 2.2 YumuĢatıcıların bazı karakteristik özellikleri
- özellik yok. + özellik var
2.1.3.1 Anyonik yumuĢatıcılar
Hayvansal ve bitkisel yağlarda bulunan ester bileĢikleri olan trigliseridlerin
hidrolizi sonucu elde edilen yağ asitleri, anyonik, katyonik ve non-iyonik yüzey
aktif maddelerin eldesinde yararlanılan baĢlangıç maddeleridir. Anyonik
yumuĢatıcılar genelde yağ asidi kondenzasyon bileĢiklerinin sülfatlanması veya
fosfatlanması ile elde edilmektedir (Tarakçıoğlu, 1979). Tutum etkilerinin zayıf ve
substantivitelerinin düĢük olması nedeniyle, yumuĢatma etkisi elde edilmesi
amacıyla kullanımları gittikçe azalmaktadır. Daha ziyade Ģardonlama ve sanfor
iĢlemlerinde, makine elemanlarının kumaĢ için yıpratıcı mekanik zararlarını
azaltmak amacıyla, proses yardımcısı olarak kullanılmaktadır. Hidrofiliteyi
muhafaza ettikleri için anyonik yumuĢatıcıların tek kullanımlık medikal tekstiller
ve banyo havluları gibi alanlarda da kullanımları mevcuttur. Ön terbiye ve
boyamada anyonik optik beyazlatıcılar ve diğer anyonik ürünler ile kombine
edilebilmektedir. Boyama proseslerinde kırık önleyici etkileri nedeniyle diğer
anyonik maddeler ile kombine çalıĢmalarda yine kayganlaĢtırıcı ve antistatik
etkileri nedeniyle Ģardonlamada ve haĢıl
kullanılmaktadır(Özgüney ve Özkaya, 2008).
yardımcı
maddeleri
olarak
2.1.3.2 Katyonik yumuĢatıcılar
Katyonik yumuĢatıcılar, silikon yumuĢatıcıların dıĢında en iyi yumuĢatma
etkisine ve yıkama dayanımına sahiptir (Özgüney ve Özkaya, 2008). Hemen her
türlü life karĢı afiniteleri olduğu için çoğunlukla çektirme yöntemine göre
7
uygulanmaktadır(Çoban, 1999). Katyonik yumuĢatıcılar, yüzeyi negatif yüklü olan
pamuklu kumaĢta çok iyi etki göstermektedir. Katyonik yumuĢatıcı-anyonik
pamuk yüzeyi arasındaki çekim, sadece kumaĢ yaĢ durumdayken gerçekleĢmekte,
kurutma sonrasında hidrofobik grup kumaĢ yüzeyinden dıĢa doğru yönelerek
(oryante olarak) yumuĢaklık etkisi sağlamaktadır. Az miktarda kullanımları ile
yağlı bir tutum hissi vermeyen iyi bir yumuĢaklık eldesi mümkün olmaktadır
(Yurdakul vd., 2003). Katyonik yumuĢatıcılar kumaĢa hidrofob karakter
kazandırmakta, sıcak iĢlemler sırasında veya zamanla kumaĢta sararma veya renk
değiĢimine neden olabilmekte, bazı direkt ve reaktif boyarmaddelerde ıĢık
haslıkları üzerine olumsuz etkide bulunabilmektedir. Tüm boyalı mamullerde
katyonik yumuĢatıcıların kullanımı oldukça yaygındır.
Katyonik yumuĢatıcıların piyasada yaygın olarak kullanılan tipleri:
Kuaterner amonyum tuzları, aminoamid tuzları, imidazolin tuzları, amino ester
tuzları olarak sayılabilmektedir.
2.1.3.3 Noniyonik yumuĢatıcılar
Yağasitleri, yağalkolleri, yağ aminleri ile alkilfenollerin etilenoksid ile
kondenzasyonu sonucu elde edilen etoksile ürünler ve polietilenlerden
oluĢmaktadır. Non-iyonik yumuĢatıcıların hidrofilik grubu herhangi bir elektrik
yüküne sahip olmadığından etkili substantiflikleri yoktur. Bu nedenle genellikle
emdirme yöntemine göre aplike edilmektedir. Bunlar, katyonik tiplerin aksine her
türlü malzeme ile kombine edilebilir. Çok etkili kayganlaĢtırıcıdır. Ayrıca sıcaklık
dayanımları da yüksektir ve 150°C’deki ısıl iĢlemlerde dahi sararma
yaratmamaktadır. Bu nedenle optik ağartılmıĢ, yüksek beyazlık derecesine sahip
kumaĢların bitim iĢlemlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Sağladıkları tutum
etkisi ise katyonik yumuĢatıcılara nazaran çok daha zayıf olup, yumuĢatıcı etkileri
orta düzeydedir(Özgüney ve Özkaya, 2008).
2.1.3.4 Silikonlu yumuĢatıcılar
Silikon yumuĢatıcılar birçok tekstil prosesinde kullanılmakta ve tekstil
mamullerine sadece yumuĢaklık, parlaklık ve kayganlık değil, elastikiyet, dikiĢ
kolaylığı ve dolgunluk da kazandırmaktadır. Yüksek derece kayganlık ve
yumuĢaklık veren silikonlu yumuĢatıcılar yaygın olarak kullanılmaktadır ve
fiyatları yüksek olmasına rağmen uygulanmaları kolaydır. Silikon yumuĢatıcıların
kullanımında uygulama Ģartlarına dikkat edilmezse silikon lekeleri
8
oluĢabilmektedir. Silikon yumuĢatıcılar, katyonik yumuĢatıcılar ile kombine
edilerek uygulandığında emdirme yöntemi ile iyi sonuçlar elde edilmektedir.
Tekstil sektöründe silikonların çok büyük bir kısmı yumuĢatıcı olarak
kullanılmaktadır. Silikon yağının yumuĢatma etkisi, hem yüzeyi hem de lifin iç
kısmını etkileyen lubrikasyon davranıĢıyla sağlanmaktadır.
Silikonlar yaklaĢık 30 yıldır farklı tekstil uygulamalarında yaygın olarak
kullanılmaktadırlar (Yurdakul vd., 2003). Diğerlerinin aksine silikonlarla çok sayıda
yıkamaya dayanıklı yüzey modifikasyonları elde edilebilmektedir. BaĢlangıçta
sentetik liflerin yüzey özelliklerini artırmada kullanılan silikonlar, günümüzde
modifiye edilerek fonksiyonaliteleri artırılmıĢtır. Bu sayede pamuklu ve diğer
selülozik liflerden ve bunların karıĢımlarından mamul kumaĢların terbiyesinde de
yaygın Ģekilde kullanılmaktadır.
Silikon yumuĢatıcılar tekstil mamullerine iyi bir iç ve yüzey yumuĢaklığı,
parlaklık ve kayganlık yanında elastikiyet, dikiĢ kolaylığı, dolgunluk, yırtılma
dayanımlarında artıĢ da sağlamakta; değiĢik tiplerinin kullanımıyla kumaĢ kuru,
yaĢ, kaygan bir tutum ve hidrofobik/hidrofilik özellik kazanabilmektedir.
Silikon
yumuĢatıcıların
temeli
Polidi-metilsiloksan’a
(PDMS)
dayanmaktadır. PDMS’lerin uzun zincirinin her iki ucuna reaktif olmayan uç
gruplar yerleĢtirilerek düĢük viskoziteli makine yağlarından yüksek viskoziteli
mineral yağlara kadar farklı viskozite değerlerine sahip akıcı ürünler elde
edilebilmektedir. Bu akıcı ürünler daha sonra %30 civarında katı madde içerecek
Ģekilde emülsiye edilmekte, sütümsü beyazlıkta bir görünüm elde edilmektedir.
Bunlar zamanla renk değiĢimine veya solmaya neden olmamakta, kumaĢa
esnekliğin yanı sıra zengin ve ipeğimsi bir tutum kazandırmaktadır (Özgüney ve
Özkaya, 2008).
Genel anlamda silikon yapısındaki, silisyum ve oksijen bağlarının
değiĢtirilmesinin esas alındığı sentetik polimerlerdir.
Si-O-Si bağlarını içeren organosilikon polimerleri, doğrudan polisiloksan
bileĢikleri olarak tanımlanmaktadır. GeliĢtirilen ilk polimer tekstillerde,
katyonikler, parafin-vaks emülsiyonları ve polietilen emülsiyonlarının yerine su
itici madde ve yumuĢatıcı madde olarak kullanılan metilpolisiloksanlardır. Daha
sonraları silikonların son kullanım özelliklerini iyileĢtirmek için yeni polimerler
9
geliĢtirilmiĢtir. Bu yeni polimerler daha fazla yumuĢaklık, dayanıklılık ve sararma
meydana getirmeyecek Ģekilde etki göstermektedir.
Tekstilde yumuĢatıcı olarak kullanılan silikonla,r silisyum metalinden
türetilmektedir. Silisyum metali, klorosilanların oluĢturduğu katalizatör varlığında
metilklorür ile iĢlem görmektedir. Klorosilanlar aĢağıda verilen maddelerin bir
karıĢımıdır:
1.Dimetil Di Klorosilan
2.Metil tri Klorosilan
3.Trimetil Klorosilan
% 60 –70
% 20 – 30
% 6.0 – 7.0
4.Metil Hidrojen Di Klorosilan
5.Stabil olmayan Klorosilan
% 2.0 – 3.0
% 0.5
Bu karıĢım su ile kondenzasyonda bir monomer oluĢturmaktadır. OluĢan
polisiloksanlar(silikonlar) lineer, dallanmıĢ, çiklik ve elastomerik yapılarda
olabilen, farklı tiplerde silikonlardır.
ġekil 2.2 Klorosilanın su ile kondenzasyonu sonucu polisiloksan oluĢumu
2.1.3.5 Fonksiyonel Olarak Modifiye EdilmiĢ Silikonlar
Silikonlar
baĢlangıçta
sadece
dimetil
polisiloksanlar
olarak
oluĢturulmaktaydı, ancak sonraları silikon zincir yapısına organik grubun (R)
katılmasıyla çeĢitli özellikleri iyileĢtirilmiĢtir. Yaygın kullanılan modifiye edilmiĢ
silikonlar (Toprakkaya, 2002):
10
Amino Modifikasyonu
Bunlar genellikle yarı(semi)-mikroemülsiyon veya mikro-emülsiyon
formundadır. Amino gruplarının da emülsiyonlaĢtırmaya destek vermeleri
nedeniyle aminofonksiyonel silikon yumuĢatıcıların emülsiyon dayanımları gayet
iyi olmaktadır. Mikro-emülsiyonların ve yarı-mikroemülsiyonların parçacıkları
(parçacık büyüklüğü sırasıyla 0-50 nm ve 50-120 nm ) oldukça küçük olduğundan
bunların görünümü sütümsü değil, saydam veya yarısaydam olmaktadır.
Mikroemülsiyon tipleri, yüzeyde oluĢturdukları ağ yapısı bozulmaksızın liften life
ve lif yüzeyi boyunca hareket edip mükemmel bir yayılım göstermektedir. Bu
sayede çok iyi bir yüzey ve iç yumuĢaklığı, yüzey kayganlığı ve bunlara ek olarak
buruĢmazlık etkisi elde edilebilmektedir. Katyonik amino grupları taĢıdıkları için
anyonik yüzeyler tarafından rahatlıkla alınmaktadır. Bu katyonik gruplar lif
yüzeyine doğru mükemmel oryantasyonla yönlenirken, polar olmayan gruplar lif
yüzeyinden dıĢa doğru yerleĢim göstermektedir. Bu nedenle aminosilikonlar,
tekstil yumuĢatıcıları arasında en iyi yumuĢatma etkisine sahip olanlarıdır.
Aminofonksiyonel silikon yumuĢatıcıların en büyük dezavantajı ise sararma
dayanımlarının düĢüklüğüdür. Bu durum, amino gruplarının atmosferik oksijene
karĢı savunmasız olup, oksidasyona uğramasından kaynaklanmaktadır.
Gokulnathan S. ve Thomas P.T.’ye göre, oksijen, ıĢık (fotooksidasyon) veya
sıcaklık (termooksidasyon) etkisiyle amino (NH2) gruplarında oksidasyona neden
olup nitro (-NO2) gruplarının oluĢmasına, nitro grupları ise görünür bölgenin kısa
dalga boylarında ıĢık adsorpsiyonu gerçekleĢtiren güçlü kahverengi ve sarı
kromoforlardan olan azo gruplarının oluĢumuna neden olmaktadır.
Aminofonksiyonel silikon yumuĢatıcıların kullanım yerine göre bir diğer
dezavantajı da kumaĢa hidrofob bir karakter kazandırmasıdır.
Aminosilikon yumuĢatıcıların sararma eğilimleri ve hidrofobik etkilerinin
yarattığı sakıncaları gidermek için, modifiye edilmiĢ tipleri geliĢtirilmiĢtir.
Aminosilikonlardan yola çıkılarak, amino gruplarının polihidroksifonksiyonel
amido gruplarıyla değiĢtirilmesi yoluyla, aminosilikonlar ile hidrofil
yumuĢatıcıların etkilerinin aynı molekül üzerinde birleĢtirildiği amidoaminopolisiloksanlar elde edilmektedir. Modifiye amidopolisiloksanlarla elde edilen
buruĢmazlık ve yumuĢaklık etkisi aminofonksiyonellere yakın olmaktadır. Amino
gruplarının amido gruplarına çevrilmesiyle bu grupların oksidasyona karĢı
hassasiyetleri azaltıldığından sararma dayanımları daha iyi olmaktadır. Optimum
etkiler için gerekli azot içeriği aminofonksiyonel tiplere göre daha düĢük (%0.40.5) olduğundan hidrofilik etkileri çok daha yüksektir (Özgüney ve Özkaya, 2008).
11
Amidoaminopolifonksiyonel silikon yumuĢatıcılara benzer Ģekilde,
aminosilikonların amino gruplarının modifiye edilip oksidasyona karĢı korumaya
alınması yoluyla sararma dayanımı yüksek modifiye silikon yumuĢatıcılar elde
edilebilmektedir. Modifiye edilmiĢ amino silikonlar en yoğun kullanılan
silikonlardır. Bu tip silikonlar kumaĢa çok iyi bir yumuĢaklık verirler ve bağlanma
özelliği iyidir. Ancak bunlar depolama sırasında sararma meydana
getirmektedirler.
ġekil 2.3 Aminofonksiyonel polisiloksan
Karboksi Modifikasyonu
Bu tip silikonlar, life bağlanma ve hacimlilikle birlikte ipeksi bir tutum
vermektedir. Emülsiyonun kendisi negatif yüklü olup, pozitif yüklü yüzeye
uygulanmaktadır. Emülsiyon sararma özelliği göstermez. Bu tip silikonlar
poliamid ve poliester liflerine uygulanabilmektedir.
ġekil 2.4. Karboksi polisiloksan
Hidroksi Modifikasyonu
Modifiye edilmiĢ hidroksi silikonlar life elastomerik özellik
kazandırmaktadır. Bu emülsiyonlar, yüzey üzerine çapraz bağlanmayla yüksek
12
molekül ağırlığına sahip silikon mikro polimeri oluĢturmalarına rağmen, kumaĢ
yüzeyine bağlanmazlar (Toprakkaya, 2002).
ġekil 2.5 Hidroksi polisiloksan
Epoksi Modifikasyonu
Bu tip silikon emülsiyonu, kumaĢa dayanıklı ve yumuĢak bir apre etkisi
vermektedir, depolama sırasında sararma yapmaz. Modifiye edilmiĢ epoksi
emülsiyonları kumaĢa doğru güçlü bir çekime sahiptir kalıcı apreyi sağlayan
bağlar oluĢturmaktadır (Toprakkaya, 2002).
ġekil 2.6 Epoksi polisiloksan
Reaktif silikon yumuĢatıcılar (örneğin epoksi fonksiyoneller) ile lif arasında
ise çapraz bağlanmanın yanı sıra reaktif grup üzerinden reaksiyon da mümkün
olduğundan, yıkama dayanımları daha iyi olmaktadır. Ayrıca buruĢmazlık
özelliğini geliĢtirmek amacıyla da kullanılabilmektedirler(Özgüney ve Özkaya,
2008).
Akrilik Modifikasyonu
Modifiye edilmiĢ akrilik silikonlar düz bir yüzey ve dayanıklı apre etkileri
sağlamaktadırlar. Bu tip silikonlar kumaĢ yüzeyi üzerinde bir film oluĢtururlar ve
kumaĢa iyi dökümlülük özellikleri kazandırmaktadırlar (Toprakkaya, 2002).
13
Hidrofil yapıda silikon yumuĢatıcılar
Aminosilikonların aksine kumaĢın hidrofilitesini olumsuz etkilemeyen
silikon yumuĢatıcılardır. Suda çözünmeyen veya suda disperse olmayan aminosiloksanlara karĢılık, hidrofil organo-siloksanlar, suda çözülebilen veya disperse
olabilen kimyasallardır. Dolayısıyla klasik bir yağ/su emülsiyonuna ihtiyaç
bulunmamakta; banyo pH değeri sınırlaması olmadığından kesme kuvvetlerine
karĢı mukavemetleri sınırsız olmaktadır. Bu nedenle fularda, overflowda ya da jet
makinelerinde kullanım olanağı bulunmaktadır. Poli-glikolpolisiloksan
kopolimerleri ve/veya kuaterner silikon esaslı olabilen bu yumuĢatıcılarla,
aminosilikonlarla elde edilen buruĢmazlık, yumuĢak tutum ve kalıcı etkileri elde
etmek mümkün olmamaktadır (Özgüney ve Özkaya, 2008).
Bunların yanı sıra bir de yapı içerisine çeĢitli ıslatıcılar karıĢtırılarak hidrofil
hale getirilmiĢ amino siloksan emülsiyonları vardır. Bu bileĢenlerin hepsinde
hidrofil gruplar vardır ve yapılabilecek değiĢiklik molekülün zincir uzunluğunda
olmaktadır Hidrofil yapıda silikon yumuĢatıcılar bu bileĢenlerden birinin veya
birkaç tanesinin birleĢtirilmesiyle istenilen amaca uygun Ģekilde üretilebilmektedir
(Toprakkaya, 2002).
2.1.3.6 Silikon fonksiyonu
Silikon emülsiyonu lif üzerine hareket eder ve yüzeye dağılmaktadır.
Emülsiyon damlalara ayrılır ve lifin yüzeyi üzerinde ince bir silikon filmi Ģeklinde
kalmaktadır. Bu film lifler arasındaki sürtünmeyi azaltır ve hareketliliği arttırır ki
bu hareketlilik izleyen aĢamada kumaĢın yumuĢaklığının artmasını sağlamaktadır.
ġekil 2.7 Silikonun mamul yüzeyine yerleĢimi
Silikon emülsiyonları, partikül boyutuna da bağlı olarak life farklı Ģekillerde
14
etki etmektedir. 50 nm’den küçük partikül boyutuna sahip emülsiyonlar mikro
emülsiyon olarak adlandırılır, bunlar lif içerisine nüfuz ederek kumaĢa
yumuĢaklık kazandırmaktadırlar. Mikro emulsiyon lif içerisine nüfuz eder ve
sadece yüzeyde değil iç kısımlarda da yumuĢaklık sağlamaktadır.
ġekil 2.8. Mikro emülsiyon
120 nm’den büyük partikül boyutuna sahip emülsiyonlar makro
emülsiyonlardır, bunlar lif yüzeyini kaplayarak, içe iĢlemeyen yüzeysel bir
yumuĢaklık sağlamaktadır. Bunun yanısıra kumaĢın dökümlülük ve dikilebilirlik
özellikleri de iyileĢmektedir. Makro emulsiyon lifin yüzeyini kaplar ve yüzeysel
bir yumuĢaklık kazandırmaktadır (Toprakkaya, 2002).
ġekil 2.9 Makro emülsiyon
2.1.3.7 Özel yumuĢatıcılar
Bu grup altında amfoter, pseudo-katyonik ve çok fonksiyonlu yumuĢatıcılar
sayılabilmektedir.
15
Amfoter yumuĢatıcılar
Bu tip yumuĢatıcılar hem anyonik, hem de katyonik elektriksel yüke sahip
olabilmektedir. Molekülün efektif polaritesi tamamen ortamın pH değerine bağlı
olmaktadır. Bu yumuĢatıcılar, düĢük pH değerlerinde katyonik karakter
göstermektedir. Fiyatlarının yüksek olması nedeniyle geniĢ bir uygulama alanı
bulamamıĢtır. Daha ziyade optik ağartılmıĢ ürünlerin bitim iĢlemlerinde
kullanılmaktadır.
Pseudo-katyonik yumuĢatıcılar
Pseudo-katyonik yumuĢatıcılar non-iyonik ve katyonik yumuĢatıcılar
arasında sınıflandırılabilmektedir. Katyonik tiplere yakın yumuĢaklık etkisine
sahip olmalarının yanında, sararma dayanımları daha iyidir. Bu sayede beyaz
ürünlerde de kullanılabilmektedir (Özgüney ve Özkaya, 2008).
2.2 Ġpek Proteini
Ġpek dokusu incelendiğinde, ipek proteinlerinin ince katmanlarından oluĢan
bir yapısı olduğu görülmektedir. Fibroin esas ipek lifi olup % 72-81 oranında
bulunmaktadır. Serisin ise bunları saran ve yapıĢtıran kısım olup % 19-28 arasında
bulunmaktadır.
2.2.1 Fibroin
Bu proteinler güçlü nemlendiricilerdir ve cildi mükemmel Ģekilde
beslemektedir. Ġpeğin en önemli bakım maddesidir. Fibroin bir çeĢit protein
olduğundan C,H, 0 ve N içermektedir. Bu elementlerin oluĢturduğu aminoasitler
ise 18 çeĢittir.
ġekil 2.10 Fibroin aminoistleri
16
Fibroinde bulunan elementlerin % oranları Çizelge 2.2’de gösterilmiĢtir.
Çizelge 2.2 Fibroin elementler ve oranları
En çok
En az
Karbon
38,00
49,10
Hidrojen
6,44
6,51
Azot
17,35
18,89
Oksijen
26,00
27,90
Maddeler
2.2.2 Serisin
Serisin, yüksek molekül ağırlıklı, suda çözünen ipekten izole edilmiĢ bir
glikoproteindir (R. Duraner, 2012). Serisin soğuk suda çözünmez, ancak kolayca
hidrolize olmaktadır. Serisin proteini kendine ait özellikleri nedeniyle yararlıdır.
Örnek olarak UV dayanımı, antibakteriyel, antioksidant, nemi kolayca alması
verilebilir. Ġpek lifinin en büyük bileĢenlerinden biri olan serisin ipek üretimi
sırasında ipeğe parlaklık kazandırmak için uzaklaĢtırılmaktadır. UzaklaĢtırılan
serisin atık materyaldir. Günümüzde Seri-atık ürünler ve Seri-yan ürünler değerli
ek ürünler olarak kullanılmaktadır (Mondal et al., 2007).
Serisin biyopolimeri, keratine karĢı güçlü bir afiniteye sahiptir. Bu sebeple
deri yüzeyinde nemlendirici & yarı kapatıcı, koruyucu ve kırıĢıklık önleyici bir
film tabakası oluĢturarak etkili, yumuĢak ve ipeksi bir his uyandırmaktadır.
Serisinin film tabaka oluĢturma ve nemlendirici özellikleri kendisini çok değerli
bir deri nemlendirici haline getirmektedir. Serisinin deri nemlendirici etkisinin
belirlenmesi amacıyla yapılan bir çalıĢmada altı gönüllü kiĢinin ön kol iç yüzünde
geçici ısı aktarımı (TTT) ölçümü yapılmıĢtır. Sonuçlar ġekil 2.10’da verilmiĢtir.
Bu son derece geliĢmiĢ teknik, derinin üst katmanı (epiderm) içinde su alımının
(hidrasyon) derecesini ölçmeye olanak tanımaktadır.
17
ġekil 2.11 Serisinin deri nemlendirme etkisi
2.2.3 Product SP
Serisin protein esaslı aminoasit molekülleri içermekte olup, ticari bir
üründür. Tüm liflere uygun dokuma, örgü ve denim kumaĢlara ipeksi tuĢe
kazandırmaktadır. Noniyoniktir, apre+kurutma prosesi ile ipeksi ve doğal tuĢeler
elde edilebilmektedir.
2.2.3.1 Product SP’nin deri nemlendirme etkisi
Product SP’nin deri nemlendirme etkisini belirlemek için yapılan bir
çalıĢmada, 8*6 cm boyutlarındaki apreli kumaĢ, topuk bölgesine bir bant ile
yapıĢtırılmıĢtır. Diğer topuk bölgesi ise iĢlemsiz kumaĢ ile kaplanmıĢtır. BaĢlangıç
ve 8 saat sonraki durum mikroskop altında görüntülenmiĢtir (ġekil 2.11).
ġekil 2.12 Product SP’nin topuk bölgesinde deri nemlendirme görüntüsü
18
Deri nem alma indeksini belirlemek için deri yüzeyinin durumu 8 adımlı
skalaya uygun olarak değerlendirilmiĢtir. 8 en kötü, 1 en iyi değerdir. Çizelge
2.3’de test sonuçları verilmiĢtir(R. Duraner, 2012).
Çizelge 2.3 Product SP’nin 8 saat sonra nemlendirme etkisi
Product SP ile iĢlem görmüĢ topuk bölgesinin iyi nemlendiği gözlenmiĢtir.
ġekil 2.13 Product SP’nin nem alabilirliği değerlendirme skalası
2.3 Antibakteriyel Bitim ĠĢlemi
Mikroorganizmaların tekstil materyali üzerinde geliĢerek üreyebildikleri
uzun yıllardan beri bilinmektedir. Bakteri, mantar, küf gibi en önemli
19
mikroorganizmalar, insan vücuduyla temas halinde bulunan bütün tekstil
mamullerinde, sıcaklık ve nemin varlığında etkili ve hızlı bir biçimde çoğalmaları
için ideal koĢulları bulmaktadırlar(Devrent ve Yılmaz, 2004).
Bakteriler patojenik ve patojen olmayanlar olmak üzere iki kısımda
incelenmektedir. Çizelge 2.4’de patojenik ve patojen olmayan bazı
mikroorganizmalar görülmektedir (Seventekin vd., 2001).
Çizelge 2.4 Patojenik ve patojen olmayan bazı mikroorganizmalar
Mikroorganizma
Patojenlik
Etkileri
Bacillus subtilis
Genel olarak
patojen değildir
Escheria coli
DüĢük patojen
Gıdaların bozulması, bazen
konjuktivit
Gıdaların bozulması, bazen idrar
yolu enfeksiyonu
Klebsiella
pnuemoniae
Pseudomonas
aeuroginosa
Protcus vulgaris
Staphylococcus
epidermis
Staphylococcus
aureus
Patojen
Zatüre, idrar torbası enfeksiyonu
DüĢük patojen
ÇeĢitli enfeksiyonlar
DüĢük patojen
Ġltihaplanmalar
DüĢük patojen
Cerrahi yara enfeksiyonları
Patojen
Toksik Ģok, cerahat toplama, apse,
fibrin pıhtılaĢması, endocarditis
Tekstil materyalleri üzerinde mikroorganizmaların geliĢmesi ve çoğalması
hem tekstil materyalinin kendisi, hem de giyen kiĢi için istenmeyen etkilere yol
açmaktadır. Mikroorganizmaların tekstil ürünlerinde kontrolsüz çoğalması, sağlık
sorunlarına, koku oluĢumuna ve kumaĢta deformasyona neden olmaktadır. Tekstil
ürünleri üzerinde mikroorganizmaların üremesi sadece tekstil ürününe değil, aynı
zaman da kullanıcıya ve çevreye de olumsuz etkiler ile sonuçlanmaktadır Aynı
zamanda mikroorganizmaların taĢınmasını ve geliĢmesini sağlayarak
enfeksiyonların yayılmasına yol açmaktadır (Can ve Körlü, 2011).
Özellikle hastanelerde ve okullarda, insanların sağlığı ve rahatı için çevreyi
mikroorganizmaların neden olabileceği tehlikelere karĢı kontrol altına almanın
gereksinimi ortaya çıkmıĢtır. Bundan baĢka bütün giysiler ve ev tekstilleri,
örneğin çoraplar, spor giysileri, çalıĢma elbiseleri, yatak takımları, yer kaplamaları
gibi ürünler normal günlük kullanımda hijyenik problemlerle karĢı karĢıyadır. Bu
nedenlerden dolayı, antimikrobiyal uygulamalara gerek duyulmuĢtur. Pamuk gibi
20
doğal lifler, mikrobik üremelere sentetiklerden daha fazla maruz kalmaktadır,
çünkü doğal lifin hidrofilik gözenekli yapısı, suyu, oksijeni ve besin maddelerini
tutarak bakteriyel büyüme için mükemmel bir ortam sağlamaktadır (Devrent ve
Yılmaz, 2004).
Antimikrobiyal maddeler, bakteri ve/veya mantar geliĢimini engellemekte
ve/veya sınırlandırmaktadırlar. Antimikrobiyal maddelerin birçoğu hem bakteri,
hem de mantarlara karĢı güçlü aktivite göstermektedirler. Ancak bütün
mikroorganizmalara karĢı aynı derecede etkin maddelerin sayısı oldukça azdır.
Bakterilerin üremesini ve geliĢmesini engelleyen maddelere antibakteriyel
maddeler denilmektedir. Bakterilere zarar veren maddelere baktericidal
(bakteriyosid), sadece çoğalmalarını engelleyen maddelere ise bakteriyostatik adı
verilmektedir. Mantar üremesini ve geliĢmesini önleyen antimikrobiyal maddelere
fungisid, mantar üremesini sınırlandıran maddelere ise fungistatik maddeler adı
verilmektedir.
Antimikrobiyal tekstil ürünleri; antimikrobiyal maddenin lif çekimi
esnasında eklenerek lif polimer yapısı içerisine hapsedilmesi veya bitim iĢleriyle
tekstil mamulüne aktarılması ile elde edilmektedir. Lif çekim teknolojisinde
antimikrobiyal madde, polimer ya da lif çekim çözeltisi içine düzeden
geçirilmeden önce ilave edilmektedir. Bitim iĢlemleri ile antimikrobiyal etki
sağlanması için uygulanan en yaygın yöntemler püskürtme, emdirme ve
kaplamadır (Süpüren vd., 2006).
Tüketicilerin hijyene ve aktif yaĢam biçimine olan bakıĢı, antimikrobiyal
tekstiller için hızla yükselen bir piyasa oluĢturmuĢtur. Batı Avrupa’da
antimikrobiyal tekstil üretimi 2001-2005 yılları arasında her yıl % 15’lik bir artıĢ
göstermiĢtir. Bu durum antimikrobiyal tekstillerin tüm tekstil ürünleri arasında
hem miktar hem de pay olarak önemli bir yerinin olduğunu göstermektedir (Can
ve Körlü, 2011).
2.3.1 Tekstil ürünlerinde
maddeler ve etki mekanizmaları
kullanılan
antimikrobiyal
etken
Antibakteriyel maddeler, bakterileri öldüren (bakterisidler) veya
çoğalmalarını, geliĢmelerini veya aktivitelerini engelleyen (bakteriostat) kimyasal
maddelerdir. Bu fonksiyonları tamamıyla yerine getiren en önemli bileĢikler
aĢağıda verilmiĢtir:
21
- Fenol ve türevleri,
- Alkoller,
- Metaller,
- Oksidasyon maddeleri,
- Halojenler,
- Biquanidinler,
- Isothiazolonlar,
- Amonyum bileĢikleri,
- Kitin ve Kitosan,
- Zeolitler (Balcı, 2006)
Mikro organizmalar genel olarak polisakkarid içerikli dıĢ duvar, hemen
altında bulunan bir zar katmanı ve en iç kısımda organeller ile enzim ve nükleik
asit bulunan hücresel yapılı canlılardır. Hücre içindeki enzimler hücre yaĢamı için
gerekli olan kimyasal reaksiyonların gerçekleĢmesinden, nükleik asitler ise
genetik bilginin depolanmasından sorumlu bileĢenlerdir. Hücrenin yaĢamını
sürdürebilmesi için hücre bileĢenlerinin birbiri ile uyumlu ve eksiksiz olarak
fonksiyonların sürdürmeleri gereklidir. Bu canlıların yaĢamlarının sona
erdirilmesi için “bakteriostatik” ajanlar veya çoğalmalarının durdurulması için
“bakteriocidal” ajanların kullanılmaktadır. Tekstil ürünlerinde kullanılmakta olan
ticari antimikrobiyal etken kimyasalların çoğu (triklosan, gümüĢ,
polyhekzametilen biguanid-PHMB, kuarter amonyum bileĢenleri) bakteriocidal
özelliktedir. Bakteriocidal özellik gösteren ticari ve ticari olmayan antimikrobiyal
etken maddeler Çizelge 2.4’de verilmiĢtir.
22
Çizelge 2.4 Bakteriocidal özellik gösteren ticari ve ticari olmayan
antimikrobiyal etken maddeler (Palamutcu vd., 2009)
Antimikrobiyal
maddelerin
mikro
organizmaları
öldürmek
veya
çoğalmalarını engelleme mekanizmaları çeĢitlidir. Bu mekanizmalar,
-mikro organizmaların hücre duvarlarına zarar vermek,
-hücre duvarı sentezine engel olmak
-hücre duvarının kalıcı olarak tahrip edilmesi
-protein ve nükleik asit sentezlerinin engellenmesi
-enzim hareketlerinin engellenmesi yöntemleri ile çalıĢmaktadır (Palamutcu
vd., 2009).
Tekstillere uygulanan antimikrobiyal iĢlemler ile uzun süre tekstil ürününü
koruması ve korunmasını sağlaması amaçlanmaktadır. Antimikrobiyal iĢlemlerin
kullanılmasının dört ana amacı vardır:
- Mikrobiyal lif bozulmasının bir sonucu olarak performans özelliklerindeki
kaybı önlemek
- Bakteri oluĢum tekrarını önemli ölçüde sınırlandırmak
23
- Terin mikrobiyal bozunmasının bir sonucu olarak koku oluĢumunu
azaltmak
- Patojenlerin taĢınması ve yayılmasını önlemek
Bu amaçla kimyasal yöntemler ve fiziksel yöntemler ile tekstil ürününe
antimikrobiyal özellik kazandırılabilmektedir. Antimikrobiyal maddelerin hepsi,
aynı mekanizma ile etki göstermez. Bu nedenle doğru seçim yapabilmek için,
kullanılan antimikrobiyal maddeler arasındaki farklılıkların anlaĢılması önemlidir.
Antimikrobiyal uygulamalar;
· Kimyasal yapılarına
· ÇalıĢma mekanizmalarına ve Ģartlarına
· Kalıcılıklarına
· Etkinliklerine
· Toksiklik ve güvenliklerine
· Maliyetlerine göre birbirleriyle farklılık göstermektedirler (Toprakkaya vd,
2003).
Antimikrobiyal apreler baĢlıca yüzey ile bağ yapabilenler ve
yapamayanlarolmak üzere iki kategoride değerlendirilebilmektedir (Balcı, 2006).
Yüzey ile bağ yapamayan antimikrobiyal apreler:
Bu tür antimikrobiyal apreler tekstil materyali üzerine kimyasal olarak
bağlanamazlar. Sızma tipi antimikrobiyal maddeler, uygulandıkları yüzeyden
uzaklaĢarak ve mikroorganizma içine girerek zehirlemekte ve yaĢamsal iĢlemleri
bozmakta veya öldürücü mutasyonlar yapmaktadırlar. Mikroorganizmaların içine
girerek ve bir zehir gibi metabolizmalarına etki ederek ölmelerine neden
olmaktadırlar. Cilt ile temasa geçebilir ve potansiyel olarak normal cilt
bakterilerini etkileyebilir; cilt bariyerini aĢar ve/veya cilt tahriĢlerine neden
olabilmektedirler. Koruyucu etkileri, bir kere tüketildikten veya yıkandıktan sonra
ortadan kalkmaktadır.
Yüzey ile bağ yapabilen antimikrobiyal apreler:
Bağlanma tipi antimikrobiyal maddeler, moleküler olarak tekstil
malzemelerine bağlanmaktadır. Bu ürünler substratın yüzeyini antimikrobiyal
24
olarak aktif hale getirmekte ve mikroorganizma ile direkt temas durumunda hücre
duvarını bozmaktadır. Mikroorganizmaların hassas hücre zarını delerek
ölmelerine neden olmaktadırlar. Bu olay hücrenin yaĢam proseslerini devam
ettirmesini önlemektedir. Uygulamadan sonra yüzeye tutundukları yani
migrasyona uğramadıklarından dolayı, tekstil yüzeyi üzerindeki aktif madde
miktarı zamanla azalmamaktadır. Kimyasal bağ yaptıklarından dolayı,
yıkamalardan sonra dahi etkilerini korumaktadırlar. Bağ yapan antimikrobiyaller
gösterdikleri özel etki mekanizmaları sayesinde geniĢ bir spektruma sahiptir (Balcı,
2006).
2.3.1.1 Metal bileĢikler
Antimikrobiyal madde olarak en çok kullanılan metal bileĢiklerinde, metal
iyonlarının mikroorganizmalara karĢı gösterdikleri etkinlik sıralaması Ag > Hg >
Cu > Cd > Cr > Pb > Co > Au > Zn >Fe > Mn > Mo > Sn Ģeklindedir. (Wells et al.,
1995) Bakterileri gideren en etkili metal iyonu olması, vücuda karĢı zararlı
etkilerinin bulunmaması, çoğu malzemeye göre nispeten daha ucuz olması ve
kolay üretim iĢlemi olması nedenleriyle gümüĢ metali diğer metallere göre daha
sık kullanılmaktadır (Zhao et al., 1998).
GümüĢ; antibakteriyel, antifungal ve antiviral özellikleri ile geniĢ
spektrumlu bir antimikrobiyal madde olarak yüzyıllardır pek çok alanda güvenle
kullanılmaktadır. GümüĢ; metalik gümüĢ, gümüĢ nitrat ve gümüĢ sülfadiazin
formlarında uzun yıllardır yanıkların, yaraların ve çok sayıda bakteriyel
enfeksiyonların tedavisinde kullanılmaktadır. GümüĢün antibakteriyel madde
olarak çok önemli avantajları bulunmaktadır. Bu avantajlar; gümüĢün çok geniĢ
spektrumlu bir antibiyotik olması, gümüĢe bakteri direncinin neredeyse hiç
bulunmaması ve düĢük konsantrasyonlarda toksik olmamasıdır. GümüĢün
mikroorganizmaları öldürme mekanizması halen çok net açıklanamamaktadır.
Metalik gümüĢün, gümüĢ iyonlarının ve gümüĢ nano partiküllerin bakteri
hücresinde meydana getirdiği morfolojik ve yapısal değiĢiklikler incelenerek
mekanizma daha net anlaĢılmaya çalıĢılmaktadır. Yapılan çalıĢmalar ıĢığında
gümüĢün bakteri hücre duvarına ve hücre zarına bağlandığı, tiyol grupları ile
etkileĢerek solunum enzimlerini inhibe ettiği ve böylece mikroorganizmanın
ölümüne yol açtığı bilinmektedir. Nano gümüĢ partiküllerinin antimikrobiyal etki
mekanizması hakkında pek çok çalıĢma yapılmaktadır ancak toksisitesi hakkında
yeterli çalıĢma bulunmamaktadır. In vitro koĢullarda yapılan sınırlı sayıda çalıĢma
nano gümüĢ partiküllerinin konvansiyonel gümüĢe ve diğer ağır metallerin nano
25
formlarına oranla çok daha toksik olduklarını göstermektedir In vitro çalıĢmalar
nano gümüĢ partiküllerinin memelilerde beyin, karaciğer ve üreme hücrelerinde
hasarlar meydana getirdiğini ortaya koymaktadır. FDA 1999 yılında, mikro ya da
nano partiküller içeren koloidal gümüĢ çözeltilerinin kullanımının nörolojik
problemlere, baĢ ağrısına, cilt irritasyonuna, halsizliğe, mide rahatsızlıklarına ve
böbrek rahatsızlıklarına yol açabileceği konusunda uyarmıĢtır. Ayrıca gümüĢ nano
partikülerinin ırmak, göl ve yer altı sularına karıĢarak besin zincirine ulaĢması ile
hem doğanın hem de ekosistemi oluĢturan tüm canlıların bundan etkileneceği
rapor edilmektedir.
Son yıllarda gümüĢ nano partiküllerinin yara örtülerinde, medikal aletlerin
kaplanmasında, doku iskelelerinde, su arıtım sistemlerinde, kiĢisel bakım
ürünlerinde ve tekstil ürünlerinde kullanımı hızla artmaktadır. Antibiyotiğe
dirençli bakterilerin neden olduğu enfekte yaraların tedavisinde gümüĢ içerikli
yara örtüleri yaygın olarak kullanılmaktadır. GümüĢ içerikli yara örtülerinde
gümüĢ konsantrasyonu ve dağılımı, gümüĢ salınım mekanizması gibi özellikler
tedavide önem arz etmektedir. GümüĢ nano partiküllerinin artan yüzey alanı ve
çözeltide daha iyi çözünebilme gibi özellikleri nedeniyle konvansiyonel gümüĢ
iyonlarına oranla daha avantajlı oldukları söylenmekle beraber, nano gümüĢ
partiküllerinin toksisitesi ve güvenilirliği hakkında pek çok soru iĢareti
bulunmaktadır (Can ve Körlü, 2011).
2.1.1.2 Kitosan
Kitosan antibakteriyel ajan olarak kullanılan maddeler arasında en baĢarılı
sonuç elde edilenlerden biridir. Kitin ve türevleri, onları geniĢ kullanım için çekici
kılan bakteriye karĢı, mantar ve virüslere karĢı etkili özelliklere sahiptir.
AraĢtırmalar kitin ve kitosanın toksik ya da alerjik olmadığını ve doğal olarak
dengelenebilir olduğunu göstermiĢtir. Kitin, yüksek moleküler ağırlıkta bir Nasetil-D-glokosamin (N-asetil-2- amino-Deoksi-D-glukopiranoz) doğrusal
polimeridir. Çözünürlüğü ve düĢük kimyasal reaktifliği, selülozu andıran yüksek
çözünmezliğe sahip bir malzemedir. C- 2 konumundaki hidroksilinin yerine
asetamido grubu geçirilmiĢ selüloz olarak tanımlanabilir. Selüloz gibi, doğal
olarak yapısal bir polisakkarit gibi davranmaktadır. En çok, kabuklu canlılarda,
böceklerde ve mantarlarda bulunmaktadır. Kitin, yengeç ve karides kabuğundan
çıkarılan doğal bir maddedir. Kitosan, kitin’in N-deasetile türevidir, (ġekil 2.12.)
ne var ki N-deasetilasyon iĢlemi neredeyse hiç tamamlanmaz.
26
ġekil 2.13 Kitinden Kitosan Üretimi (RaafatandSahl, 2009)
Kitosan, doğal atık malzemeden (kabuklu canlıların kabukları) elde edilen
çok özel bir üründür ve selüloza çapraz bağlama ile eklendiğinde antimikrobiyal
ve nem kontrol özelliği kazandırmaktadır. Kitin, yara iyileĢtirme sürecine
hızlandırıcı etki vermektedir.
Kitosan çeĢitli bakteri ve mantarlara karĢı antimikrobiyal aktivitesi özellikle
kitosanın polikatyonik yapısından kaynaklanmakta ve gıda, ziraat, tıp, eczacılık ve
tekstil gibi hijyenin önemli olduğu birçok sektörde geniĢ çapta antimikrobiyal
madde olarak kullanılabilmektedir (Demir vd., 2008).
Kitosanın antimikrobiyal etkinliğine iliĢkin çeĢitli mekanizmalar ileri
sürülmektedir. Bunlardan ilki; asidik ortamda NH2 gruplarının –NH3+ gruplarına
dönüĢmesiyle, bakterilerin hücre zarının bileĢiminde bulunan negatif yüklü
fosforil ve fosfolipidlerle elektrostatik etkileĢimi ile ilgilidir. Bu Ģekilde, hücre
zarı zarar görmekte ve bakterilerin beslenmesi için gerekli olan besinler hücre
dıĢına sızmakta, hücre ölümü gerçekleĢmektedir. Diğer bir mekanizma Ģu
Ģekildedir:
Hücre yüzeyi üzerinde bulunan kitosan (özellikle yüksek molekül ağırlığına
sahip) burada bir polimer tabakası oluĢturmakta ve hücre için gerekli besinlerin
içeri girmesini önlemektedir. Üçüncü mekanizma, düĢük molekül ağırlığındaki
27
kitosanla ilgilidir: Kitosan hücre içerisine kadar ilerleyebilmekte burada DNA’ya
bağlanmakta, RNA ve protein sentezini engellemekte ve böyle hücrenin yaĢam
prosesini sona erdirmektedir. Son mekanizma ise kitosanın polikatyonik yapısı
nedeniyle hücrede bulunan elektronegatif yüklü maddeleri adsorplaması,
çöktürmesi ve hücrenin fizyolojik aktivitelerini deforme ederek hücre ölümüne
sebep olmasıdır. Diğer yandan, hücre membranını stabilize eden toprak alkali
metallerin de kitosan ile etkileĢimi sonucu bakteriden uzaklaĢtırılması da hücre
ölümünü kolaylaĢtırmaktadır (Demir vd., 2008).
Kitosanın, toksik özellikte olmaması, çevreye zarar vermeden biyolojik
olarak parçalanabilir özellikte olması ve vücut içerisinde, tamamen zararsız
ürünlere (amino sekeri) parçalanmasından ötürü herhangi bir yan etkisi de
bulunmamaktadır (Demir ve Seventekin, 2009).
2.4 Kolay Kullanım (BuruĢmazlık) Bitim ĠĢlemi
Kolay bakım iĢlemleri, selüloz içeren liflere, kolay yıkanma, yıkama ve
kullanma sırasında buruĢmaya karĢı dayanıklılık, hiç ütü istememe veya en az
seyivede ütülenme ihtiyacı, vs. gibi özellikleri kazandırmak amacıyla
uygulanmaktadır. Bu özellikler, selüloz liflerinin poliamid ve poliester gibi
sentetik liflerle rekabet etmesini sağlayabilmek için gerekmektedir. Bu apre
gömlek, bluz, pantolon, iĢ giysileri, astarlık kumaĢlar, takım, resmi kıyafet ve
palto kumaĢlarını kapsamaktadır.
Bu bitim iĢlemlerinin çok sık kullanılan diğer adları: reçine apresi, yıka ve
giy bitim iĢlemi, no-iron (ütülemeye gerek yok), buruĢmazlık bitim iĢlemi (yüksek
terbiyesi), vs.’dir (TTD, 2002).
2.4.1 BuruĢmazlık bitim iĢleminin prensibi
Su ve bir çok kimyasal kristallerin içerisine nufuz edememekte, ancak amorf
bölgedeki kristallerin yüzeyinde seluloz makromolekilleriyle reaksiyona
girebilmektedir. Kristalitler, fibriller lif eksenine oldukça paralel bir Ģekilde
bulunduklarından bunların arasındaki boĢluklara giren su molekülleri, liflerin
dolayaısıyla ipliklerinkesitlerinin ĢiĢmesine yol açmaktadır. Ġpliklerin kesitlerinin
ĢiĢmesi ise kumaĢların çekmesi büzülmesi sonucunu doğurmaktadır.
28
KumaĢların buruĢma nedenine gelince; kumaĢı oluĢturan tekstil liflerinin
içerisindeki lif elementleri yani kristalinler, makro fibriller ve mikro fibriller bir
denge halinde bulunmaktadır. DıĢarıdan herhangi bir kuvvet etki ettğinde lif
elementleri bu kuvvetin etkisiyle birbirine kayarak yeni bir denge meydana
getirirler. Etki eden kuvvet kalktığında, yeni meydana gelmiĢ denge tamamen eski
hale dönmediğinden de lifler dolayısıyla mamul buruĢmuĢ olur.
Demek ki su moleküllerinin kristalitler arasına girmesi zorlaĢtırılırsa, iflerin
ĢiĢmesi ve dolayısıyla kumaĢlarını çekmesi; lif elementlerinin birbirine göre
kayması zorlaĢtırılırsa, kumaĢların buruĢması engellenmiĢ olacaktır. Bu her iki
isteğin çözümü ise aynıdır ve iki olanak vardır.
a- Lif elementleri arasındaki boĢluklar, yani amorf bölgeler herhangi bir
maddeyle doldurulursa, buralara su girmesi zorlaĢacağı gibi bir kuvvet etkisi
altında lif elementlerinin birbirine göre kaymasıda zorlaĢmıĢ olur. Reçine
meydana getiren buruĢmazlık sağlayıcı ürünlerin etki prensibi buna uymaktadır.
b- Mamulü, seluloz makro molekülleriyle reaksiyona girebilen
bifonksiyonel bileĢiklerle muamele edilirse, lif elementlerini hareketliliği
kısıtlanmıĢ olur, yani ne araya su girince birbirlerinden uzaklaĢabilirler, ne de bir
kuvvet etki edince birbirlerine göre kayabililer.
Selülozik liflerin nem ile ĢiĢmesi kendi kendine çapraz bağlanan üre veya
melamin ürünlerinin uygulanmasıyla ile ve selüloz molekülleri ile çapraz
bağlanan ürünleri ile azaltılabilmektedir. Böyle bir çapraz bağlanma bitim iĢlemi
olmadan da selüloz lifleri suda ağırlıklarının %10’undan daha fazla nem
alabilirler. Lifler ĢiĢerken kumaĢ buruĢur ve ĢiĢmeye sebep olunan iç
gerilimlerden kurtulmak için çekmektedir. ġiĢmiĢ formdaki liflerin selüloz
moleküllerindeki yeni düzenleme, komĢu selüloz molekülleri arasında ve
çoğunlukla amorf lif bölgelerinde yeni oluĢturulan hidrojen bağları ile fikse
edilmektedir. Dolayısıyla kurutmadan sonra ĢiĢmeyen sentetik liflerden yapılan
kumaĢlardan farklı olarak, selüloz kumaĢlarının düzgünsüz ve buruĢmuĢ görünüĢü
kalmaktadır. ġiĢmeyen veya buruĢmaz selülozik kumaĢlar üretmek için ticari
olarak iki farklı kimyasal yaklaĢım kullanılmıĢtır. Orijinal yaklaĢım suyun life
kolaylıkla nüfuz etmesini önlemek için liflerin gözeneklerine polimerize olan bir
bitim iĢlem maddesinin uygulanmasıdır. Daha yeni bir yaklaĢım ise selüloz
liflerinin ĢiĢmesini önleyen, komĢu selüloz moleküllerinin hidroksil grupları ile
multifonksiyonel çapraz bağlayıcı maddenin reaksiyonudur.
29
BuruĢmazlık iĢleminde kumaĢ, emdirmeden sonra enine açık Ģekilde bir
ramözde kurutulmakta ve son olarak kondanse edilmektedir. En yaygın
kondenzasyon metodu, kumaĢın kuru bir vaziyette bir kondenzasyon makinesinde
veya kurutmadan hemen sonra ramözde kondanse edildiği kuru buruĢmazlık
iĢlemidir.
2.4.2 BuruĢmazlık bitim maddesi özellikleri
Kolay bakım bitim iĢlemi maddeleri, pamuğun ve viskozun selüloz
molekülleri arasında çapraz bağlar (köprü bağları) oluĢturmakta ve böylece liflerin
ĢiĢme ve esneme yeteneklerini azaltmaktadırlar (kumaĢ, çapraz bağların
oluĢturulduğu andaki kırıĢıksız durumuna geri dönme eğilimindedir).
Kimyasal açıdan üç ana grup bulunmaktadır:
- Üre ve formaldehit esaslı çapraz bağ oluĢturucu maddeler
- Melamin ve formaldehit esaslı çapraz bağ oluĢturucu maddeler
- Üre, formaldehit bazlı heteroçiklik maddeler ile diaminler ve özellikle
glioksal gibi çeĢitli diğer çapraz bağ oluĢturucu maddeler.
2.4.2.1 Üre-formaldehit ürünlerinin özellikleri
Bir metilasyon reaksiyonunda, bir amid (-N-H) grubu ile HCHO grubu
tepkimeye girerek N-metilol grubu (-NCH2OH ) oluĢturmaktadır. OluĢan ürün
buruĢma dayanımını iyileĢtirmektedir. 2 mol HCHO’nun 1 mol üre ile tepkimesi
sonucu dimetilolüre oluĢmaktadır ve dimetilolüre, çapraz bağlayıcı olarak
kullanılmaktadır.
Üre/formaldehit
sıralanmaktadır:
reçine
maddesinin
önemli
özellikleri
aĢağıda
- Raf ömrü kısadır. Hazırlandıktan sonra birkaç gün içinde kullanılmalıdır.
Katalizatör içeren banyoların birkaç saat içinde kullanılması gerekmektedir.
- Ortama yüksek oranda formaldehit yayılmaktadır.
30
- Kolay
uygulanabilmektedirler
ve
iyi
buruĢma
toparlanması
kazandırmaktadırlar. Ancak pamuklu kumaĢlarda genellikle sert ve pürüzlü bir
tutum oluĢmaktadır.
- KumaĢların yıkama dayanıklılığı azalmaktadır. Yıkandıkça buruĢma
toparlanması kaybolmaktadır. Bunun nedeni oluĢan çapraz bağların kolayca
hidrolize olabilmesidir.
- Direkt ve reaktif boyalı kumaĢların ıĢık haslığını olumsuz yönde
etkilemektedirler.
- Hipoklorit ağartma maddesiyle tepkimeye girmektedirler, ısı ile ayrıĢarak
HCl açığa çıkaran bir ürün oluĢturmaktadırlar. Asit degradasyonu(bozunma) ile
kumaĢ mukavemeti azalmaktadır.
- ĠĢlem görmüĢ kumaĢtan ortama formaldehit çıkıĢı olmaktadır.
2.4.2.2 Melamin/formaldehit ürünlerinin özellikleri
Melamin, 6 mol formaldehit ile reaksiyona girebilmektedir. Ticari olarak en
çok trimetilo ve hegzametilol melamin kullanılmaktadır. Depolanma sırasında
hidroksimetil (N-metilol) gruplarının polimerize olması söz konusudur ve
formaldehit açığa çıkmaktadır. Bu nedenle kimyasallar metillenerek metoksimetil
deriĢikleri halinde depolanmaktadırlar.
Melamin/formaldehit reçinesinin önemli özellikleri Ģunlardır:
- Tri-bileĢikleri, hegza-bileĢiklerinden daha sert bir tutum kazandırmaktadır.
Bu nedenle poliakrilnitril, poliamid, polyester gibi pamuk dıĢındaki kumaĢlara
uygulanmaktadır.
-Yıkama dayanımı U/F’ den daha iyidir.
-Hipoklorit gibi ağartma maddeleri, kumaĢta sararmaya neden olmaktadır,
ancak reaksiyon sonucu oluĢan ürün HCl oluĢturmaz ve kumaĢ
zayıflamamaktadır.
2.4.2.3 Reaktan
Aminoplastlardan farklı olarak, reaktan N-metilol bileĢikleri kendi
kendilerine yoğunlaĢarak üç boyutlu polimerler oluĢturmamaktadırlar. Selülozda
kullanıldıklarında komĢu polimer molekülleri arasında çapraz bağlar
31
oluĢmaktadır. En önemli reaktanlar etilen üre, 4,5 dihidroksi etilen üre ve
hidroksietil karbamat türevleridir.
DMDHEU esaslı ürünlerin özellikleri
DüĢükten çok düĢük dereceye kadar reaktivite (etermodifiye edildiğinde),
yıkamaya mükemmel dayanım, düĢük klor tutma, ortadan çok düĢük formaldehit
serbest bırakma gibi özellikleri nedeniyle reaktant-tipi olan (az miktarda reçine
meydana getiren ürünler) N,N’-dimetilol-4,5-dihidroksietilen üre (DMDHEU) ve
modifikasyonları pazardaki buruĢmazlık ve kolay-bakım bitim ürünlerinin
%90’ının kimyasal esasını oluĢturmaktadır.
DMDHEU’ nun önemli özellikleri Ģunlardır:
- Raf ömrü ve katalizatörlü banyoların kullanım süreleri oldukça
uzundur.
- Çapraz bağlanma reaksiyonlarından önce kumaĢ sıcaklığı 130ºC
üzerinde olmalıdır. Bu özelliklerinden dolayı en çok kullanılan
kimyasallardır.
- Yıkama dayanımı ve ağartma dayanımı kabul edilebilir
derecededir.
- Direkt ve reaktif boyalı mamüllerin ıĢık haslıklarını olumsuz
yönde etkilemektedir
32
3. ÖNCEKĠ ÇALIġMALAR
Bitim iĢlemlerinin önemli bir parçasını fonksiyonel bitim iĢlemleri
oluĢturmaktadır. Fonksiyonel bitim iĢlemleri ile esas olarak ürüne yeni kullanım
özellikleri kazandırılmaktadır. Antibakteriyellik, buruĢmazlık, su geçirmezlik, vb.
birçok uygulama bu amaca yöneliktir. Bu bölümde söz konusu çalıĢmaların tez ile
ilgili olanları kısaca özetlenmiĢtir.
Khalil-Abad ve Yazdanshena, süperhidrofobik ve antibakteriyel pamuklu
kumaĢlar için kolay ve efektif bir metod sunmuĢlardır. Antibakteriyel etki
sağlamak için pamuklu kumaĢlar üzerinde gümüĢ partiküller, sulu potasyum
hidroksit ve gümüĢ nitrat ile iĢlem sonucu kumaĢ üzerinde oluĢturulmuĢtur. Bu
iĢlemi askorbik asit ile polimerik bir sterik stabilizatör varlığında indirgeme iĢlemi
izlemiĢtir. Oktiltrietoksilan ile yapılacak bir modifikasyon hidrofob yüzeyler
eldesini sağlamıĢtır (Roshan Paul, 2014).
.
Nazari ve arkadaĢları, nano TiO2 ve BTCA ile iĢlem görmüĢ katyonik
pamuğun antibakteriyellik, buruĢmazlık ve kendi kendini temizleme özelliklerini
incelemiĢler, özellikle kendi kendini temizleme fonksiyonunun geliĢtiğini ifade
etmiĢlerdir (Nazari et al., 2012).
Huang ve arkadaĢları, düĢük molekül ağırlıklı kitosan ve DMDHEU ile
yapılan iĢlemlerde, kumaĢlara hem antibakteriyel aktivite hem de kopma
dayanımında düĢme olmadan buruĢmazlık özelliği kazandırmıĢlardır (Huang et al.,
2008).
Çerkez ve arkadaĢları antibakteriyel ve buruĢmaz multifonksiyonel pamuklu
kumaĢ eldesi üzerine yaptıkları çalıĢmada N-2-amino-2-metil propanol ve BTCA
kullanarak yıkamaya dayanıklı multifonksiyonel ürün elde ettiklerini ifade
etmiĢlerdir (Çerkez et al.., 2012).
Weiyi Tang ve arkadaĢları, pamuklu kumaĢlarda yüksek derecede su iticilik
ve yağ iticilik özellikleri elde etmek için yaptıkları çalıĢmada, farklı yüzey
enerjili, florlanmıĢ çok dallı polimerler hazırlayıp uygulayarak çok iyi sonuçlar
aldıklarını ifade etmiĢlerdir (Tang et al., 2010).
Rachel Davis ve arkadaĢlarının pamuk/poliester kumaĢlarda hem kalıcı su
iticilik hem de antibakteriyel özelliği sağlamak üzere yapmıĢ oldukları bu
33
çalıĢmada, atmosferik plazma cihazı kullanılmıĢtır. Plazma cihazı kullanarak
yapılan aĢı polimerizasyonu sonucu kazanılan özelliklerin karakterizasyonu ve
yıkamaya dayanıklılıkları tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır ( Davis et al., 2011).
Akbar Khoddami ve arkadaĢlarının yapmıĢ olduğu bir baĢka çalıĢmada,
poliester ve polilaktikasit esaslı kumaĢlara florokarbonlarla yapılan bitim
iĢlemleri, emdirme-kurutma-fiksaj yöntemi ve plazma yöntemleri kullanılarak
kıyaslanmıĢtır. Su iticilik özelliği, her iki kumaĢ için, yıkama öncesi ve yıkama
sonrası değerlendirilmiĢtir. Plazma yöntemi ile elde edilen etkinliğin
konvansiyonel emdirme-kurutma-fiksaj yöntemlerine göre daha olumlu sonuçlar
verdiği görülmüĢtür. Sonradan verilen yumuĢatıcı iĢlemi ile tutumun arttığı ve
elastik özelliğin geliĢtirildiği ifade edilmiĢtir. Tek banyoda verilen yumuĢatıcı ve
florokarbon maddelerinin birbirinin etkisini olumsuz yönde etkilemediği, patlama
mukavemetine olumlu yönde katkıda bulunduğu çalıĢma sonuçlarından
görülmektedir (Khoddami et al., 2010).
Florokarbon içeren yüzey aktif yeni nesil boyarmaddelerin eldesi ve bu
boyarmaddelerin ipek liflerinin boyanması üzerine etkilerinin incelendiği
Kongliang Xie ve arkadaĢlarının yapmıĢ olduğu bir baĢka çalıĢmada, florokarbon
grupları içeren yeni boya, kullanılan florokarbon grubuna bağlı olarak yüzey
aktivitesine katkıda bulunmuĢtur. Boyama sonuçları boya alımının ve ıĢık
haslığının çok iyi olduğunu göstermiĢtir ( Xie et al., 2007).
M. G. McCord ve arkadaĢları farklı iĢlem süreleri, basınç ve güç seviyeleri
altında tetraflormetan (CF4) ve hekzaflorpropan (C3F6) gazları ile plazma iĢlemi
gören pamuklu kumaĢlar hidrofobluk, su iticiliğin ölçülmesiyle analiz edilmiĢtir.
Kullanılan gazlar hidrofobluğu arttırmıĢtır (McCord et al., 2003).
Jen-Taut Yeh ve arkadaĢlarının yaptığı bir çalıĢmada, florokarbon polimeri
ve hibrit bileĢikleri hazırlanmıĢtır. Florokarbon polimeri hibrit oluĢturabilmek için
SiO2 ile hidrojen bağları yapmıĢtır. Termogravimetrik analiz sonuçları ve üretilen
4 maddenin termal stabilitesine göre sıraları Ģöyledir; florokarbon kopolimer/
SiO2 hibritleri> florokarbon polimer/ SiO2 hibriti> florokarbon kopolimer>
florokarbon polimeri. Buna ek olarak, inorganik SiO2’nin kullanılmasına bağlı
olarak, gözenek sayısının ve hibritlerin özgül yüzey alanının arttığı sonucu
bulunmuĢtur (Yeh et al., 2007).
Jen-Taut Yeh ve arkadaĢlarının yaptığı ayrı bir çalıĢmada, florokarbon
34
kopolimerleri ve onun hibritleri ile pamuklu kumaĢlar üzerinde su ve yağ iticilik
bitim iĢlemi için izlenecek farklı yollar araĢtırılmıĢtır. Florokarbon kopolimeri ile
iĢlem gören kumaĢların su ve yağ iticilik bakımından daha yüksek temas açısına
sahip olduğu ve florokarbon/ TEOS banyosunda aynı anda iĢlem görenlerin daha
iyi özelliklere sahip olduğu, fakat daha az yumuĢak tutumu olduğu görülmüĢtür.
Bu iĢlemin kumaĢın temas açısı ve beyazlığa etkisi az iken, mukavemeti önemli
ölçüde etkilemektedir. 10 defa yıkandığında, yaklaĢık % 3 oranında temas açısının
azaldığı bulunmuĢtur. KumaĢ önce TEOS ile iĢlem gördükten sonra florokarbon
polimeri ile iĢlem gördüğünde en iyi fiziksel özelliklere sahip olduğu gözlenmiĢtir
(Yeh et al., 2007).
Cem GüneĢoğlu ve arkadaĢlarının yaptığı bir çalıĢmada, bitim iĢlemlerinde
yaygın olarak kullanılan florokarbon ve dimetiloldihidroksietilen üre maddelerinin
parçacık büyüklüğünün renk üzerindeki etkisi enstrümental analizler ile
incelenmiĢtir. Birbirine yakın partikül büyüklüğüne sahip kimyasalların etkisinin
renk verimliliği ve beklenen etki bakımından daha iyi sonuçlar verdiği ve renk
değiĢimini minimize ettiği belirlenmiĢtir (Güneşoğlu et al., 2007).
Nihat Çelik ve arkadaĢları, renk haslığı ve kolorimetrik özellikler üzerinde
su-yağ-kir itici bitim iĢlemi maddesi olan florokarbonların parçacıklarının
büyüklüğünün etkisini araĢtırmıĢlardır. Bunun için iki farklı parçacık
büyüklüğünde iki farklı bitim iĢlemi maddesi, kırmızı ve mavi renkle boyanmıĢ
düz örgü ve rib örgü yapısındaki % 100 pamuklu kumaĢlara aplike edilmiĢtir.
Daha küçük parçacık büyüklüğü sahip olan maddeler, bütün yıkamalarda (1 ve 5)
her iki boya ve kumaĢ yapısı için da az renk değiĢimi sağlamıĢtır. Ayrıca daha
küçük parçacık boyutu sürtme haslığı sonuçlarını olumlu etkilemiĢtir (Çelik et al.,
2011).
Alberto Ceria ve arkadaĢlarının yaptığı bir çalıĢmada, ticari su ve yağ itici
kimyasal maddenin uygulandığı akrilik kumaĢların yıkama dayanıklılığına
atmosferik plazmanın etkisi test edilmiĢtir. Akrilik kumaĢlar RF atmosferik
plazma ile iĢlem gördükten sonra florokarbon bitim iĢlemi emdirme-kurutmafiksaj yöntemine göre uygulanmıĢtır. Bitim iĢleminin zamanla etkisinin
azalmasının yıkama sayılarının tekrarlanma sayısının artmasına bağlı olduğu
görülmüĢtür. Plazma iĢlemi ile 50 yıkama sonrası 6.5 olan su iticilik değeri,
iĢlemsiz kumaĢta 4.5 olarak çıkmıĢtır (Ceria at al., 2010).
35
Aly, A.S. ve arkadaĢları hem buruĢmazlık hem de antibakteriyel etkinin bir
arada sağlanabilirliği üzerine yaptıkları çalıĢmada; Kitosanın antibakteriyel olarak
dayanıklı bir potansiyeli olduğunu hatta düĢük miktarda bile çapraz bağlayıcı
ajanla uygunluğu belirtilmiĢtir (Aly et al., 2010).
Pornanong Aramwit, Tippawan Siritientong ve arkadaĢları ipek proteininin
tekstil üretiminde kullanımı üzerine araĢtırma yapmıĢlardır. Fibroin ve serisin
olmak üzere iki ana proteinden oluĢan ipekte; fibroin tekstil üretiminde çok çeĢitli
biyomateryal uygulamaları için kullanılırken, serisin tekstil endüstrisinde atık
materyal olarak kabul edilmektedir. Son zamanlarda, serisinin çeĢitli biyolojik
aktiviteler gösterdiği bulunmuĢtur. Serisin, kendi baĢına bir jel oluĢturabilmekte,
baĢka polimerler ile karıĢtırıldığında ve çapraz-bağlama iĢleminden sonra film ya
da kozmetik ve ilaç sanayinde kullanılabilecek iyi özelliklere sahip bir iskele
meydana getirebilmektedir (Aramwit et al., 2012).
Amol R. Padol ve arkadaĢları, doğal bir biyopolimer olan ipek ve ipek
proteinin biyolojik, biyobozulma özellikleri ve doku tamiri için uygulamaları
hakkında bilgi vermiĢtir (Padol et al., 2012) .
Ming Kong ve arkadaĢları, kitosanın antibakteriyel etki mekanizması ile
ilgili detaylı bir araĢtırma yapmıĢtır (Kong et al., 2010).
M. N. Padamwar ve A. P. Pawar, ipek serisininin özellikleri, yara
iyileĢtirme, nemlendirme, biyoyapıĢkan, yaĢlanma geciktirici ve kırıĢma önleyici
gibi ilaç ve kozmetikte yaygın kullanılmasını incelemiĢtir (Padamwar et al., 2004).
Arunee Kongdee ve Nuchsirapak Chinthawan yapmıĢ oldukları çalıĢmada,
formaldehit açığa çıkarmayan çapraz bağlayıcıları serisin ile birlikte kullanarak
pamuğu modifiye etmiĢlerdir. Bu Ģekilde serisin ile modifiye edilmiĢ pamuğun
medikal tekstil olarak kullanılmasının yararlı olacağını belirtmiĢlerdir (Kongdee et
al., 2007).
Teli M.D. ve arkadaĢları biyo atıklardan ekstrakte edilen kitosanı kullanarak
pamuğun multifonksiyonel apresi üzerine çalıĢmıĢlardır. DMDHEU ve diğer
kimyasallar ile birlikte kitosan kullanımı buruĢmaz, antibakteriyel ve güç tutuĢur
gibi çeĢitli performans özelliklerine sahip pamuk eldesi ile sonuçlanmıĢtır (Teli et
al., 2013).
36
R. Rajendran ve arkadaĢları doğal ipek proteininin(serisin) pamuklu
kumaĢlarda antibakteriyel apre olarak uygulanması üzerine çalıĢmıĢlar ve S.
Aureus bakterisinde % 89, E.coli bakterisinde % 81 oranında azalma meydana
geldiği tespit edilmiĢtir (Rajendran et al., 2012).
A. Demir, T. Öktem, N. Seventekin'in yapmıĢ oldukları çalıĢmada, kitosanın
tek baĢına ve farklı konsantrasyonlarda çapraz bağlayıcı ile çeĢitli fiksaj
koĢullarında antibakteriyel etkinliği ve yıkama dayanımları incelenmiĢtir. Deneme
sonuçlarından, DMDHEU ve kitosan kombinasyonunun çoklu yıkamalara karĢı,
tek baĢına kitosan kullanımına kıyasla çok daha iyi sonuçlar verdiği
görülmüĢtür (Demir et al., 2010).
Ġncelenen literatür çalıĢmalarından, artan müĢteri beklentileri, ekolojik ve
ekonomik baskılarnedeniyle multifonksiyonel bitim iĢlemleri üzerine çalıĢmaların
yoğunlaĢtığı görülmüĢtür. Ancak bu çalıĢmaların sadece laboratuvar ölçeğinde
yapıldığı, endüstriyel ölçekte uygulamalarının bulunmadığı anlaĢılmaktadır.
Bu tez projesi ile multifonksiyonel bitim iĢlemlerinin endüstriyel ölçekte,
daha az iĢlem adımıyla ve kısa sürede gerçekleĢmesi hedeflenmektedir. Bu sayede
su, enerji, süre, kimyasal madde tasarrufu sağlanırken, rekabet üstünlüğünün de
artması beklenmektedir.
37
4. MATERYAL VE METOT
4.1 Laboratuvar Uygulamaları
Deneysel uygulama iki aĢamada gerçekleĢtirilmiĢtir. Ġlk aĢamada pamuklu
saten dokuma kumaĢ üzerine değiĢik apre maddeleri tekil olarak değiĢik
konsantrasyonlarda uygulanmıĢ ve performans testleri yapılmıĢtır. Performans test
sonuçlarının değerlendirilmesinde Minitab 17 programı kullanılmıĢtır. Kimyasal
ve/veya konsantrasyon olarak 2 den fazla grup olduğu için One-Way ANOVA
testi yapılmıĢtır.
Ġkinci aĢamada en iyi performans özelliği gösteren kimyasallar kombine
edilerek etkileri incelenmiĢtir.
4.1.1 Materyal
ÇalıĢmada %100 pamuklu, yakma-haĢıl sökme-kasar-merserize iĢlemi
yapılmıĢ, apreye hazır saten kumaĢ kullanılmıĢtır. Kullanılan kumaĢın özellikleri
Çizelge 4.1’de verilmiĢtir.
Çizelge 4.1 Denemelerde kullanılan kumaĢın özellikleri
KumaĢ cinsi
% 100 Pamuk
Saten KumaĢ
Gramaj (g/m2)
Sıklık (tel/cm)
210
Çözgü Atkı
84
46
Ġplik Numarası
Çözgü
Atkı
Ne 60/1 Ne 60/1
4.1.2 Kullanılan kimyasallar
Denemelerde kullanılan kimyasallar Çizelge 4.2’de verilmiĢtir.
38
Çizelge 4.2 Denemelerde kullanılan kimyasallar
Kimyasal Maddeler
Firma
YumuĢatıcı
Rucofin SHS (Kuarternize makro-silikon)
Rudolf Duraner
Rucofin PRO(Kuarternize mikro-silikon)
Rudolf Duraner
Evosoft HSM (Makro-silikon)
Dystar
Evosoft HST (Mikro-silikon)
Dystar
Product SP (Ġpek proteini)
Antibakteriyel&BuruĢmazlık
Rudolf Duraner
Rucobac AGP (Ġnorganik tuzlar ve yüzey aktif madde karıĢımı)
Product SP (Ġpek proteini)
Rudolf Duraner
Kitosan
Rudolf Duraner
Sigma Aldirich
Stabitex ZF Plus (Formaldehitsiz imidazolin derivatları)
Pulcra Chemicals
Diğer
Romapal 1496 (Islatıcı)
Dyestar
Uvitex BFA (Optik Beyazlatıcı)
Huntsman
4.1.2.1 Rucofin SHS
Her çeĢit tekstil mamulüne yumuĢaklık ve kayganlık veren hidrofil makro
silikon emülsiyonudur. Polisiloksan bileĢiği ve özel komponentler karıĢımından
oluĢmaktadır. Non-iyoniktir, asidik ortamda katyoniktir.
Hidrofil yapıda, özgül ağırlığı 20°C’de yaklaĢık 1.0 g/cm³, pH değeri
yaklaĢık 4-6 arasında olup, soğuk suda kolayca seyreltilebilmektedir. Mamule
çektirmede ipeksi, dolgun, kaygan tuĢe kazandırmakta, dikilebilirliği
geliĢtirmektedir. Narin yıkamaya dayanıklı olup, elastikiyeti ve elastik geri
dönüĢü geliĢtirmektedir. Reçine aprelerinde kullanıma uygun olup, elektrolit
dayanıklılığı iyidir. Özellikle mikrolif kumaĢlara uygundur. Çok yumuĢak, elastik
ve hidrofil tutum özellikleri istenilen durumlarda kullanılmaktadır. Emdirme ve
çektirme yöntemine göre aplikasyon yapılabilmektedir.
39
4.1.2.2 Rucofin PRO
Her çeĢit tekstil mamulüne yumuĢaklık, kayganlık ve hacimli bir tuĢe veren
hidrofil silikon mikro emülsiyonudur. Kuaternize polisiloksan bileĢiğidir,
katyoniktir. Özellikle beyaz mamuller veya mikrolif kumaĢlar için uygundur.
Özgül ağırlığı 20°C’de yaklaĢık 1.0 g/cm³ ve pH değeri yaklaĢık 5,0-6,0
arasındadır. Soğuk suda kolayca seyreltilebilmektedir. Hidrofil yapılı tekstil
mamulünün emiciliğini korumaktadır. GeniĢ pH aralıklarında (pH 1 -12)
uygulanabilmektedir. Mamule “iç yumuĢaklık” ve kayganlık kazandırmakta,
dikilebilirliği geliĢtirmektedir. Sararmaya karĢı dayanımı yüksek olup, narin
yıkamaya dayanıklıdır. Elastikiyeti ve elastik geri dönüĢü geliĢtirmektedir. Kesme
kuvvetine(yüksek sirkülasyona) dayanıklılığı yüksektir. Elektrolit dayanıklılığı iyi
olup, reçine aprelerinde kullanıma uygundur. Birçok optik beyazlatıcı ile
kullanıma uygundur, uygunluk önceden test edilmelidir.
Rucofin PRO çok yumuĢak, hacimli ve hidrofil tutum özellikleri istenilen
durumlarda kullanılmakta olup, özellikle mikrolif kumaĢlara uygundur. . Bu ürün
yüksek stabiliteye sahiptir Emdirme ve çektirme yöntemine göre aplikasyon
yapılabilmektedir.
4.1.2.3 Evasoft HSM
Tüm doğal lifler, sentetik lifler ve karıĢımları için hidrofil silikon
yumuĢatıcıdır. Konsantre makro silikon emilsiyonu olup, noniyoniktir.
Ġyi derecede hidrofillik ile birlikte süper bir yumuĢatma, gömlek ve havlu
kumaĢlarına iyi bir tutum sağlamaktadır. Dikilebilirliği ve kırıĢıklığı
geliĢtirmektedir. Pekçok terbiye kimyasalları ile uyumludur, emdirme yöntemine
göre aplikasyon yapılabilmektedir.
4.1.2.4 Evasoft HST
Tüm doğal lifler, sentetik lifler ve karıĢımları için hidrofil mikro silikon
yumuĢatıcıdır. YumuĢak, ipeksi, pürüzsüz, esnek ve dolgun bir tutum
40
kazandırmaktadır. Tekstil materyalinin su emiciliğini arttırır, dikim kolaylığı
sağlar ve giyim konforunu yükseltir.
Pekçok terbiye kimyasalları ile uyumludur. Emdirme ve çektirme yöntemine
göre aplikasyon yapılabilmektedir.
4.1.2.5 Product SP
Ġpek protein esaslı aminoasit molekülleri içermekte olup, ticari bir üründür.
Her tip life uygulanabilen, ipek proteinince zengin, yumuĢaklık ve fonksiyonellik
sağlayan, noniyonik apre malzemesidir. Mamüle ipeksi ve doğal bir tuĢe
kazandırmaktadır. Özellikle deri ile temas eden kıyafetler için uygundur. Cildi
nemlendirmekte ve korumaktadır. Yıkamaya dayanıklıdır, sararma dayanımı
yüksektir. Diğer apre maddeleri ile birlikte kullanılması durumunda, ön
denemelerin yapılması tavsiye edilmektedir. Dokuma ve örme kumaĢlara emdirme
veya çektirme prosesinde uygulanabilmektedir.
4.1.2.6 Stabitex ZF Plus
Pamuklu, pamuklu/sentetik karıĢımlı dokuma ve triko kumaĢların
formaldehitsiz yıka-giy apresi için kullanılmaktadır. Formaldehitsiz imidazolin
türevidir. Kuru kenetleme metoduna göre kullanımı uygundur. YaĢ ve kuru
buruĢmazlık açısı çok yüksek olup, çok iyi çekmezlik sağlamaktadır. Yıkamaya
dayanıklıdır.
Genel olarak bütün yardımcı maddelerle, yüksek aprelerde kullanılan
yardımcı maddelerle uyumludur. Katalizör içerdiğinden ayrı bir katalizöre ihtiyaç
yoktur.
4.1.2.7 Ruco-Bac AGP
Özellikle deri ile temas eden mamüller olmak üzere her çeĢit liften yapılan
tekstil mamülünün yıkamaya dayanıklı hijyenik apresinde kullanılmaktadır.
Ġnorganik tuzlar ve yüzeyaktif maddeler karıĢımıdır, anyoniktir.
41
Antibakteriyel ve antifungal özelliğe sahiptir, ancak antifungal özelliği
zayıftır. Göç etme özelliği yoktur, bakteriler kumaĢ üzerine kontrol edilmektedir.
Çok yüksek yıkama ve kuru temizleme dayanımı vardır. Yüksek kurutma
sıcaklıklarına dayanıklıdır.
Optik beyazlatıcılar ve çoğu tekstil kimyasalları ile uyumludur. Ancak
özellikle katyonik ürünlerle kullanılacağı zaman apre banyosunun uyumluluğu ile
ilgili ön denemelerin yapılması tavsiye edilmektedir. Hidrofil yumuĢatıcıların
perfomansını etkilemez. Aktif maddesi FDA1 onaylıdır. Oeko-Tex listesinde
kayıtlıdır. Emdirme ve çektirme yöntemine göre uygulama yapılabilmektedir.
4.1.2.8 Kitosan
Sigma Aldrich,
orta molekül ağırlıklı kitosan kullanılmıĢtır (MMW
Kitosan) [C12H24N2O9]. Kitosan, önemli bir polimer olup, ticari uygulamalar için
uygun bir biyopolimerdir. Bu biyopolimer biyobozunur, biyouyumlu,
antimikrobiyal aktiviteye sahip olması, toksik olmaması, kimyasal ve fiziksel
özellikleri nedeniyle birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Ayrıca, uygun
teknolojik yöntemler ile çok çeĢitli fiziksel formlara dönüĢtürülebilmektedir.
Katyonik yapıdaki kitosan reaksiyona girebilen amino grubu içerdiğinden anyonik
yapıdaki iyonlar ile kolaylıkla reaksiyon gerçekleĢtirebilmektedir.
4.2 Yöntem
Kimyasallar emdirme yöntemine göre kumaĢa aplike edilmiĢtir.
Numunelerin aktiviteleri kantitatif olarak belirlendikten sonra, en yüksek
aktivitenin elde edildiği konsantrasyonlar optimum olarak seçilmiĢtir.
4.2.1 YumuĢatma ĠĢlemi
YumuĢatıcı olarak, Kuarternize makro-silikon, Kuarternize mikro-silikon,
Makro-silikon, Mikro-silikon yapıda değiĢik silikonların ve daha önce hiç
denenmemiĢ doğal bir ürün olan ipek proteininin tek baĢına tuĢe ve kolay
kullanım etkileri araĢtırılmıĢtır. YumuĢatıcılar ile 20, 30, 40, 50 ve 60 g/l olmak
1Food and Drug Administration (Gıda ve Ġlaç idaresi), ABD
42
üzere 5 farklı konsantrasyonda laboratuvar tipi Mathis marka fulard kullanılarak
emdirme yöntemine göre aplikasyon yapılmıĢtır.
Reçetelerde ayrıca 10 g/l Uvitex BFA (optik beyazlatıcı) ve 1 g/l Romapal
1496 (ıslatıcı) kullanılmıĢtır. Emdirme sonrasında normal Ģartlarda 110°C’de
Nuve Incubator EN 055 marka etüvde kurutma yapılmıĢtır.
Denemeler 3 tekrarlı yapılmıĢtır. Her bir reçete için 500 ml apre reçetesi
hazırlanmıĢtır.
4.2.2 Antibakteriyel bitim iĢlemi
Antibakteriyel etki için kitosan ve inorganik tuzlar kullanılmıĢtır. Ayrıca
ipek proteinin antibakteriyel etkisi de araĢtırılmıĢtır.
4.2.2.1 Kitosan apre
Kitosan çözeltisi, oda sıcaklığında, % 2’lik asetik asit çözeltisine % 0.5,
%1.0, %1.5 ve % 2.0 oranlarında karıĢtırılarak hazırlanmıĢtır. Pamuklu kumaĢlar,
farklı konsantrasyonlardaki kitosan çözeltilerine daldırıldıktan sonra AF %90
olacak Ģekilde laboratuvar tipi Mathis marka fulard kullanılarak emdirilmiĢtir.
Emdirilen numuneler, 800C’de 10 dakika Nuve Incubator EN 055 marka etüvde
kurutulmuĢ ve 150°C’de 5 dakika Mathis marka ramözde fikse edilmiĢtir.
Numunelerin antibakteriyel aktiviteleri kantitatif olarak belirlendikten sonra en
yüksek aktivitenin elde edildiği kitosan konsantrasyonu optimum olarak
seçilmiĢtir.
4.2.2.2 Ruco-Bac antibakteriyel apre
Rucobac kimyasalı ile 1, 3, 4 ve 5 g/l olmak üzere 4 farklı konsantrasyonda
emdirme yöntemine göre Mathis marka fulard kullanılarak aplikasyon yapılmıĢtır.
Emdirme sonrasında 100°C’de Nuve Incubator EN 055 marka etüvde kurutma
yapılmıĢtır.
43
4.2.3 Kolay bakım
BuruĢmazlık (easy care)etkisi için dimetiloldihidroksietilenüre ile birlikte
kitosan denenmiĢ ve etkileri karĢılaĢtırılmıĢtır.
4.2.3.1 BuruĢmaz apre
Stabitex ZFT; 40, 75, 100, 125 g/l olmak üzere 4 farklı konsantrasyonda
hazırlanmıĢtır. AF %65 olacak Ģekilde laboratuvar tipi Mathis marka fulard
kullanılarak emdirme yapılmıĢtır. Emdirme arkasından 110°C’de Nuve Incubator
EN 055 marka etüvde kurutma yapılmıĢ ve 160°C’de 1 dakika laboratuvar tipi
mathis marka ramözde fikse yapılmıĢtır.
Elde edilecek ürünlerin performans özelliklerini
değerlendirmek için aĢağıda belirtilen testler yapılmıĢtır.
geniĢ
açıdan
4.3 Değerlendirmede Kullanılan Testler
4.3.1 Hidrofilite ölçümü
Hidrofillite TS 866’ya göre ġekil 4.1’deki sistem ile belirlenmiĢtir. Bu
metot, üzerine damlatılan su damlalarının tekstil malzemesi tarafından emilme
süresinin ölçülmesine dayanmaktadır.
ġekil 4.1 Hidrofilite ölçümünde kullanılan düzenek
44
4.3.2 Yıkama iĢlemi
Yapılan iĢlemlerin yıkama dayanımını değerlendirmek için numuneler
AATCC Atlas Linitest Plus cihazında ISO 105-C01:1989 E standardına göre 5
g/l’lik sabun çözeltisiyle 60oC’de 30 dakika süre ile iĢlem görmüĢtür.Daha sonra
10 dakika boyunca soğuk saf su ile durulama yapılmıĢ ve etüvde 60oC’yi
geçmeyecek Ģekilde kurutulmuĢtur.
4.3.3 Antibakteriyel aktivite tayini
KumaĢların antibakteriyel aktiviteleri, kantitatif olarak AATCC 100-2007
yöntemine göre test edilmiĢtir.
AATCC 100-2007’ye göre antibakteriyel aktivite tayini yönteminde, kumaĢ
numunelerinden yaklaĢık 5 cm çapında diskler kesilerek steril edilmektedir. Geri
kazanımı hesaplayabilmek için iĢlem görmemiĢ bir tekstil örneği ya da 0. temas
süresi uygulanan örnek kullanılmaktadır. Seçilen test mikroorganizmaları Nutrient
Broth veya Nutrient Agar ortamında 37±2°C'de 24 saat inkübe edilmektedir. 24
saatlik kültürden fizyolojik tuzlu su ile 1-2x105 CFU olacak Ģekilde bakteri
süspansiyonu hazırlanmakta ve homojen bir Ģekilde karıĢması sağlanmaktadır.
Ardından bakteri süspansiyonundan 1 ml alınarak tekstil örnekleri üzerine
aktarılmakta ve örnekler 37°C'de 24 saat inkübe edilmektedir. Örneklerden biri
inokülasyonun hemen ardından, diğerleri ise inkubasyon sonrası, içerisinde 100
ml steril nötralize edici ajan (Lesitin, Tween 80) içeren ĢiĢe içerisine
aktarılmaktadır. 1 dakika kuvvetli bir Ģekilde çalkalanarak homojen bir Ģekilde
karıĢtırılarak seri çözeltiler hazırlanmaktadır. Hazırlanan dilüsyonlardan l'er ml
alınarak petri kaplarına aktarılmakta ve üzerine 15 ml kadar Tryptic Soy Agar
ilave edilmektedir. Besiyeri ortamı katılaĢtıktan sonra inkübatöre kaldırılarak,
37°C'de 24 saat inkübe edilmektedir. Ġnkübasyonun ardından petrilerde üreyen
koloniler sayılmakta ve sayım sonuçları aĢağıdaki formüle yerleĢtirilerek %
azalma hesaplanmaktadır.
R = % azalma: 100 (B - A)/B
A = Temas süresi (18-24 saat) sonunda üreyen bakteri sayısı
B = 0. temas süresi sonunda üreyen bakteri sayısı (AATCC 100-2007) (Orhan,
2007; Varesano et al., 2011).
45
4.3.4 Beyazlık indeksi (WI) ölçümü
ĠĢlem gören ve görmeyen kumaĢların beyazlık indeksleri (CIELAB)
HunterLab ColorQuest II spektrofotometre kullanılarak (HunterLab, USA)
standard D65 ıĢık kaynağında ölçülmüĢtür.
4.3.5 Kopma mukavemeti ve kopma uzaması testi
ĠĢlem görmüĢ ve görmemiĢ numunelerin kopma mukavemeti ve kopma
uzaması ölçümleri, TS EN ISO 13934-1 (M&S P11) Ģerit yöntemine göre
yapılmıĢtır. Numune koptuktan sonra kgf cinsinden kopma mukavemeti ve mm
cinsinden kopma uzaması değerleri belirlenmiĢtir.
4.3.6 Yırtılma mukavemeti ölçümü
ĠĢlem görmüĢ ve görmemiĢ numunelerin yırtılma mukavemeti ölçümleri,
ISO 13937-1 Sarkaç yöntemine göre Elmendorf cihazında yapılmıĢtır.
Atkı ve çözgü yönünde 5 deneme yapılmıĢ ve bu değerlerin ortalaması
ortalama yırtılma mukavemeti olarak Newton (N) cinsinden verilmiĢtir.
4.3.7 DikiĢ açılımı testi
DikiĢ Açılımı Testi M & S P 12’e göre yapılmaktadır. Atkı üzerinden çözgü
kayması, kumaĢın atkı yönündeki hareketi (çözgü iplikleri sabit durumdaki atkı
iplikleri üzerinden hareket etmektedir) olarak belirtilmektedir. Çözgü üzerinden
atkı kayması için ise bu durum tam tersidir. DikiĢ açılımı testi, kumaĢta ipliklerin
en kolay hareket ettiği yönde yapılmalıdır.
Atkı üzerindeki çözgü kayması için: Çözgü yönünde: 350mm- Atkı
yönünde: 400mm, çözgü üzerindeki atkı kayması için: Atkı yönünde: 350mm Çözgü yönünde: 400mm numune hazırlanmaktadır.
Numune kat çizgisinden kumaĢın yüzü iç tarafta kalacak Ģekilde
katlanmaktadır. DikiĢ makinası 2 cm'de 11 dikiĢ yapacak Ģekilde ayarlanmaktadır.
DikiĢ mesafesi, kat yerinden 20 mm uzaklıkta olmalıdır. Dikilen numuneden 75
mm geniĢliğinde 4 adet numune kesilmektedir. Numuneler, 2 uçları birleĢtirilerek
46
ikiye katlanmakta ve kat yerinden kesilmektedir. Böylece biri dikiĢli biri dikiĢsiz
ikiĢer adet numune elde edilmektedir. Bu numuneler çiftli olarak kondüsyon
odasında en az 4 saat bekletildikten sonra, sabit olan çenelerin karĢılarına 25
mm'lik çeneler takılarak değiĢtirilmektedir. Çenelerin arasındaki mesafe 7,5 cm'ye
ayarlanmaktadır. Load cell 20 kg olmalıdır. Numunelerden önce dikiĢsiz olanı
çenelerin ortasına gelecek Ģekilde yerleĢtirilerektest edilir, sonra dikiĢli olanı test
edilmektedir.
4.3.8 Sertlik ölçülmesi
Numunelerin sertlik ölçümleri, Shirley sertlik ölçüm cihazında TS 1409’a
göre yapılmıĢtır. Atkı ve çözgü için ayrı ayrı eğilme uzunluğu ortalaması (L) ve
kumaĢ gramajı (W) tespit edilerek eğilme rijitliği hesaplanmaktadır.
G = 0,1 x W x L3 (mg.cm)
KumaĢın
genel
hesaplanabilmektedir.
eğilme
dayanımı
ise
aĢağıdaki
formülle
G0 = (Ga x Gc)1/2
Eğilme uzunluğu ve genel eğilme dayanımı arttıkça, kumaĢ sertleĢmektedir
(Bozdoğan, 2009).
4.3.9 Sürtünme testi
Kinetik sürtünme katsayısı Frictorq cihazı ile ölçülmüĢtür. Her numune için
5 ölçüm yapılıp, ortalaması alınmıĢtır.
4.3.10 BuruĢmazlık açısı
BuruĢmazlık açısı M & S P 22’e göre test edilmiĢtir. ġablon kullanarak,
herbiri 50 mm x 25 mm olacak Ģekilde, 6 tane çözgü, 6 tane atkı yönünde numune
alınmıĢtır. Numunelerin önyüzünün köĢesinden çözgü yönleri iĢaretlenmiĢtir.
Numuneler deforme olmamıĢ, kırıĢık olmayan yerden alınmıĢ ve kumaĢ test
yapılmadan önce ütülenmemiĢtir.
30 mm x 30 mm boyutlarında tela kesilmektedir. Test numuneleri en az 16
saat kondüsyonlanmaktadır. KırıĢık açılım aparatı 50 mm x 25 mm numuneyi
47
alabilecek Ģekilde ve görevli için uygun bir yükseklikte ayarlanmalıdır.
Numunelerin 3 tanesi yüz yüze, 3 tanesi sırt sırta olacak Ģekilde test edilmektedir.
Cımbız kullanılarak yere paralel olacak Ģekilde 2 kg.lık ağırlığın altına
yerleĢtirilmektedir. Bu sırada kat izinin ağırlık altına konulmadan önce
oluĢmamasına dikkat edilmelidir. 60 sn. ağırlık altında bırakılmaktadır. Çok hızlı
ve yumuĢak hareketlerle cımbız yardımıyla numune alınmalı ve açılımını
ölçeceğimiz mandala en fazla 5 sn içinde taĢınıp yerleĢtirilmelidir. Numunenin
serbest kalan kenarı dik poziyona getirilir ve 60 sn. Boyunca skala çevrilerek
serbest kenar yere dik hale getirilir. 60 sn sonunda açı ölçülmektedir.
Sonuçlar 4 kategoridir:
a) Çözgü yönünde yüz yüze
b) Çözgü yönünden sırt sırta
c) Atkı yönünde yüz yüze
d) Atkı yönünde sırt sırta
Her bir kategoride 3 sonucun ortalamaları alınmaktadır.
4.3.11 Ütülenebilirlik testi (DP)
DP ölçümü M&S P91’e göre yapılmıĢtır. Kenarlardan en az 50 mm içerden
olmak üzere ütülenebilirlik Ģablonu ile en az 3 numune kesilmekte ve kenarlarına
overlok yapılmaktadır. Test numuneleri MSW programında 50C°’de yıkanmakta
ve 90 dakika tamburlu kurutucuda kurutulmaktadır. Kenarlarındaki overloklar
kesildikten sonra kumaĢlar döner ütüde ütüleme yapılmaktadır. Ütüleme ĠĢlemi,
numuneler kurutucudan çıkarıldıktan hemen sonra yapılmalıdır. % 100 Pamuklu
veya Keten / Pamuk karıĢımlı kumaĢlar için cihaz 3 nokta'ya getirilir. Sıcaklık 185
± 5 C° olmalıdır. Bağımsız bir ısıölçer (thermocouple) ile kontrol edilmelidir.
Ütülemeye baĢlamadan önce silindir 1 dakika süre ile ısıtıcı plakası kapalı olacak
Ģekilde ısıtılmalıdır. Hız 2,25 ± 0,25 m/dak olmalıdır. Ütüleme için kumaĢ önce
eninden, sonra boydan verilmektedir. Easy to iron kumaĢlar ütüleme yapıldıktan
sonra, temiz ve kuru bir yüzeyde 4 saat kondisyonlanmalıdır Birbirinden bağımsız
en az iki kiĢi test sonuçlarını değerlendirmelidir. Panel karanlık bir odada
bulunmalıdır.
48
Derecelendirme 2 m mesafeden A.A.T.C.C. D.P. standard kartları ile
numuneleri karĢılaĢtırarak yapılmaktadır. 1.5, 2.5, 3.25, 3.75, 4.5 gibi ara değerler
de verilebilmektedir. Numunenin DP değerlerinin ortalaması alınarak, en yakın
0,1’lik değere yuvarlanmaktadır.
4.3.12 YumuĢaklığın Subjektif Olarak Değerlendirilmesi
YumuĢatıcılar ile iĢlem gören kumaĢlar 14 kiĢilik grup tarafından
yumuĢaklık açısından değerlendirilmiĢtir.
Değerlendirme aĢağıdaki skalaya göre yapılmıĢtır.
1: Çok Sert
2: Çok Az YumuĢak
3: Orta
4: YumuĢak
5: Çok YumuĢak
4.3.13 Test sonuçlarının istatistiksel değerlendirilmesi
Test sonuçlarının değerlendirilmesinde Minitab 17 programı kullanılmıĢtır.
Kimyasal ve/veya konsantrasyon olarak 2 den fazla grup olduğu için One-Way
ANOVA testi yapılmıĢtır. Ġkiden fazla grubun ortalamaları arasında anlamlı bir
farklılık olup olmadığını test eden F testinin (One-Way ANOVA) hipotezi
aĢağıdaki gibidir.
H0 : µ1 = µ2 = µ3 = …………… = µN
fark yoktur.
Yani ortalamalar arasında
HA :Ortalamalardan en az ikisi arasında anlamlı fark vardır.
Test sonucunda çıkan p değeri 0,05’den küçük ise H0 reddedilir yani
ortalamalar arasında en az birinin farklı olduğu söylenebilir.
Test sonucunda çıkan p değeri 0,05’den büyük ise H0 kabul edilir yani
ortalamalar arasında fark yoktur.
p değeri 0,05’den küçük yani ortalamalar arasında fark varsa artıklar
(residual), normal dağılım göstermeli ve standart sapması az olmalıdır. Bu Ģekilde
sonuçların güvenilirliği onaylanmıĢ olmaktadır.
49
5. BULGULAR
Deneysel uygulama iki aĢamada gerçekleĢtirilmiĢtir. Ġlk aĢamada saten
dokuma kumaĢ üzerine değiĢik apre maddeleri tekil olarak değiĢik
konsantrasyonlarda
uygulanmıĢtır.
Performans
test
sonuçlarının
değerlendirilmesinde Minitab 17 programı kullanılmıĢtır. Kimyasal ve/veya
konsantrasyon olarak 2 den fazla grup olduğu için One-Way ANOVA testi
yapılmıĢtır.
5.1 YumuĢatıcılar Ġle Laboratuvarda Yapılan ÇalıĢmalar
YumuĢatıcı olarak, Kuarternize makro-silikon, Kuarternize mikro-silikon,
Makro-silikon, Mikro-silikon yapıda değiĢik silikonların ve daha önce hiç
denenmemiĢ doğal bir ürün olan ipek proteininin tek baĢına tuĢe ve kolay
kullanım etkileri araĢtırılmıĢtır.
YumuĢatıcı ile 20, 30, 40, 50 ve 60 g/l olmak üzere 5 farklı konsantrasyonda
emdirme yöntemine göre aplikasyon yapılmıĢtır. Reçetelerde ayrıca 10 g/l Uvitex
BFA (optik beyazlatıcı) ve 1 g/l Romapal 1496 (ıslatıcı) kullanılmıĢtır. AĢağıda
verilen performans testleri yapılmıĢtır.
5.1.1 YumuĢatıcıların Beyazlık Üzerine Etkileri
Çizelge 5.1 ve ġekil 5.1’den görüldüğü gibi konsantrasyon ve yapılarına
bağlı olarak yumuĢatıcıların beyazlık dereceleri üzerine olumsuz bir etkisi
gözlenmemiĢtir.
Çizelge 5.1 YumuĢatıcıların beyazlık üzerine etkisi
BEYAZLIK (°Be)
Kimyasallar
Rucofin
silikon)
Rucofin
silikon)
SHS
(Kuarternize-makro
PRO
(Kuarternize-mikro
Evosoft HSM (Makro silikon)
Evosoft HST (Mikro silikon)
Product SP (Ġpek protein)
20 g/L
30 g/L
40 g/L
50 g/L
60 g/L
141
144
145
145
145,5
145
144
145
141
146
145
145
148
148
146
146
147
148
147,3
147,6
147,5
147
147
145
145
50
ġekil 5.1 YumuĢatıcıların beyazlık üzerine etkisi
5.1.2 YumuĢatıcıların Hidrofiliteye Etkileri
Ġstatistiksel değerlendirme sonucu göre yumuĢatıcıların konsantrasyonları
arasında bir farklılık görülmemiĢtir. Kimyasallar arasında Rucofin Pro’nun en iyi
hidrofilite sonucu verdiği gözlenmiĢtir.
Çizelge 5.2 YumuĢatıcıların hidrofilite üzerine etkisi
HĠDROFĠLĠTE ( sn )
Kimyasallar
Ham
20
g/L
30
g/L
40
g/L
50
g/L
60
g/L
Rucofin SHS (Kuarternize-makro silikon)
6,3
6,2
5,3
5,9
7
8,5
Rucofin PRO (Kuarternize-mikro silikon)
6,3
5,2
5,08
6,9
6
5,46
Evosoft HSM (Makro silikon)
6,3
6,4
6,5
8
7
8
Evosoft HST (Mikro silikon)
6,3
5,9
9
9,8
8,4
8,9
Product SP (Ġpek protein)
6,3
9,9
9,5
8,4
9,5
8,5
51
ġekil 5.2 YumuĢatıcıların hidrofilite üzerine etkisi
5.1.3 YumuĢatıcıların Dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi
KumaĢların eğilme dayanımı arttığında, materyalin sertliği de artmaktadır.
Ġstatiksel değerlendirme sonucu P değeri 0.05 den küçük olduğu için
kimyasallar arasında fark bulunduğu, en iyi dairesel eğilme dayanım değerini
Product SP’nin verdiği belirlenmiĢtir. Product SP kimyasalının konsantrasyonları
arasında bir fark yoktur.
Rucofin SHS, Rucofin PRO ve Evasoft HSM kimyasallarının
konsantrasyonları arasında bir fark bulunmamıĢtır. Sadece Evasoft HST
kimyasalının konsantrasyonları arasında bir fark vardır. 60 g/L’lik konsantrasyon
en iyi dairesel eğilme dayanımına sahiptir.
Çizelge 5.3 YumuĢatıcıların dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi
Kimyasallar
Ham
20 g/L
30 g/L
40 g/L 50 g/L 60 g/L
Rucofin SHS (Quartinize-makro silikon)
1,87
0,82
0,75
0,83
0,90
0,88
Rucofin PRO (Quartinize-mikro silikon)
1,87
0,90
0,83
0,93
0,85
0,82
Evosoft HSM (Makro silikon)
1,87
1,00
0,87
1,05
0,87
0,87
Evosoft HST (Mikro silikon)
1,87
1,00
0,87
0,80
0,85
0,78
Product SP (Ġpek protein)
1,87
0,78
0,88
0,85
0,72
0,83
52
ġekil 5.3 YumuĢatıcıların dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi
5.1.4 YumuĢatıcıların Shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi
Çizelge 5.4 YumuĢatıcıların Shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi
Kimyasallar
Ham
20 g/L 30 g/L 40 g/L
50 g/L
60 g/L
Rucofin SHS (Quartinize-makro silikon) 41,04
19,31
17,48
14,45
15,97
17,78
Rucofin PRO (Quartinize-mikro silikon)
41,04
19,52
19,07
22,03
18,55
19,30
Evosoft HSM (Makro silikon)
41,04
18,37
18,14
16,83
18,27
14,85
Evosoft HST (Mikro silikon)
41,04
21,96
19,37
17,25
15,98
16,69
Product SP (Ġpek protein)
41,04
15,06
15,86
16,50
18,10
18,78
ġekil 5.4 YumuĢatıcıların shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi
53
P değeri 0.05 den küçük olduğu için kimyasallar arasında fark bulunduğu,
en düĢük sertlik derecesine sahip kimyasalın Product SP olduğu belirlenmiĢtir.
Rucofin PRO, Evasoft HSM ve Product SP kimyasallarının
konsantrasyonları arasında bir fark yoktur. Rucofin SHS kimyasalının
konsantrasyonları arasında fark vardır. 40 g/L konsantrasyon en düĢük sertlik
derecesine sahiptir. Evasoft HST kimyasalının konsantrasyonları arasında fark
vardır. 50 g/L konsantrasyon en düĢük sertlik derecesine sahiptir.
5.1.5 YumuĢatıcıların Kinetik Sürtünme Katsayısı
Çizelge 5.5 Kinetik Sürtünme Katsayısı sonuçları
Kimyasallar
Ham
20 g/L
30 g/L
40 g/L
50 g/L
60 g/L
Rucofin SHS (Quartinize-makro silikon)
0,249
0,258
0,242
0,245
0,240
0,235
Rucofin PRO (Quartinize-mikro silikon)
0,249
0,243
0,246
0,232
0,249
0,238
Evosoft HSM (Makro silikon)
0,249
0,239
0,245
0,243
0,238
0,236
Evosoft HST (Mikro silikon)
0,249
0,232
0,230
0,226
0,223
0,217
Product SP (Ġpek protein)
0,249
0,217
0,224
0,224
0,222
0,241
ġekil 5.5. Kinetik Sürtünme Katsayısı sonuçları
Kinetik sürtünme katsayısı arttıkça sertlik artmakta, azaldıkça ise daha
yumuĢak ve pürüzsüz bir tutum kazandırmaktadır.
54
P değeri 0.05 den küçük olduğu için kimyasallar arasında fark olduğu, en iyi
sürtünme katsayısına sahip kimyasalın Product SP olduğu belirlenmiĢtir. Product
SP kimyasalının konsantrasyonları arasında fark vardır. 40 gr/lt lik konsantrasyon
en iyi sürtünme katsayısına sahiptir.
Rucofin SHS kimyasalının konsantrasyonları arasında fark vardır. 60
gr/lt’lik konsantrasyon en iyi sürtünme katsayısına sahiptir.
Rucofin PRO kimyasalının konsantrasyonları arasında fark vardır. 40 gr/lt
lik konsantrasyon en iyi sürtünme katsayısına sahiptir.
Evasoft HST kimyasalının konsantrasyonları arasından bir fark vardır. 60
gr/lt lik konsantrasyon en iyi sürtünme katsayısına sahiptir.
Evasoft HSM kimyasalının konsantrasyonları arasından bir fark yoktur.
5.1.6 YumuĢaklığın subjektif değerlendirmesi
Çizelge 5.6 YumuĢaklığın Subjektif değerlendirmesi
Kimyasallar
Ham
20 g/L
30 g/L
40 g/L
50 g/L
60 g/L
Rucofin SHS (Quartinize-makro silikon) 2,000
3,000
3,143
3,357
3,786
3,857
Rucofin PRO (Quartinize-mikro silikon)
2,000
2,786
3,071
3,143
2,929
3,214
Evosoft HSM (Makro silikon)
2,000
3,071
3,214
3,214
3,500
3,357
Evosoft HST (Mikro silikon)
2,000
3,143
3,214
3,643
3,786
3,929
Product SP (Ġpek protein)
2,000
3,071
3,000
3,357
3,357
3,500
ġekil 5.6. YumuĢaklığın Subjektif değerlendirmesi
55
P değeri 0.05 den büyük olduğu için kimyasallar arasında tutum açısından
bir fark yoktur. Ancak konsantrasyonlar arasında fark olduğu, Çizelge 4.6 ve ġekil
4.6’daki sonuçlardan konsantrasyon arttıkça tutumun daha iyi olduğu
görülmektedir.
(Easy care) Bitim ĠĢlemi Ġçin Yapılan
5.2 Kolay Bakım
ÇalıĢmalar
Kolay bakım için laboratuvar denemelerinde Çizelge 5.7’de görülen
kimyasallar, belirtilen miktarlarda kullanılmıĢtır.
Çizelge 5.7 Kolay bakım için kullanılan kimyasallar
Kimyasallar
Stabitex ZFT
Product SP
Kitosan
1
40
20
0,5
Konsantrasyon (g/l)
2
3
75
30
1
100
40
1,5
4
125
50
2
5.2.1 Kolay Bakım Bitim ĠĢleminin Kopma Mukavemeti Üzerine
Etkisi
Çizelge 5.8’de kolay bakım için kullanılan kimyasalların kopma
mukavemetine etkileri gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.8 Kopma mukavemeti sonuçları
56
Product SP’nin kopma mukavemet değerinin diğerlerine göre daha düĢük
çıktığı gözlenmiĢtir. Ancak tüm sonuçlar standartlar içerisinde kalmaktadır.
5.2.2 Kolay Bakım Bitim ĠĢleminin Yırtılma Mukavemeti Üzerine
Etkisi
Çizelge 5.9’de kolay bakım için kullanılan kimyasalların yırtılma
mukavemetine etkileri gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.9 Yırtılma mukavemeti sonuçları
Product SP’nin yırtılma mukavemet değerinin diğerlerine göre yüksek
çıktığı gözlenmiĢtir.
5.2.3 BuruĢmazlık Bitim ĠĢleminin DikiĢ Kayması Üzerine Etkisi
Çizelge 5.10’da kolay bakım için kullanılan kimyasalların dikiĢ kaymasına
etkileri gösterilmiĢtir.
57
Çizelge 5.10 DikiĢ açılımı sonuçları
Atkı dikiĢ mukavemetinde kimyasallar arasında bir fark yoktur, ancak çözgü
dikiĢ mukavemetinde Product SP’nin dayanımı diğerlerine göre düĢüktür.
5.2.4 Kolay Bakım Bitim ĠĢleminin Ütülenebilirlik (DP) Üzerine
Etkisi
Çizelge 5.11’de kolay bakım için kullanılan kimyasalların ütülenebilirlik
üzerine etkileri gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.11 Ütülenebilirlik sonuçları
Kimyasallar arasında istatistiksel olarak bir farklılık gözlenmemiĢtir.
58
5.2.5 Kolay Bakım Bitim ĠĢleminin BuruĢmazlık Üzerine Etkisi
Çizelge 5.12’de kolay bakım için kullanılan kimyasalların buruĢmazlık
sonuçlarını gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.12 BuruĢmazlık açısı sonuçları
Kitosan’ın buruĢmazlık açısı diğerlerine göre düĢük bulunmuĢtur.
5.3 Antibakteriyel Bitim ĠĢlemi Ġçin Yapılan Denemeler
Antibakteriyel etki için laboratuvar denemelerinde Çizelge 5.13’de
gösterilen kimyasallar belirtilen konsantrasyonlarda kullanılmıĢtır.
Çizelge 5.13 Antibakteriyel etki için kullanılan kimyasallar
Konsantrasyon (g/L)
Kimyasallar
1
2
3
4
Rucobac AGP
1
3
4
5
Product SP
Kitosan
20
20
40
50
0,5
1
1,5
2
59
5.3.1 Antibakteriyel Bitim ĠĢleminin Kopma Mukavemeti Üzerine
Etkisi
Çizelge 5.14’de antibakteriyel etki için kullanılan kimyasalların kopma
mukavemeti üzerine etkileri gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.14 Kopma mukavemeti sonuçları
Product SP’nin kopma mukavemet değerinin, diğerlerine göre daha düĢük
çıktığı gözlenmiĢtir.
5.3.2 Antibakteriyel Bitim ĠĢleminin Yırtılma Mukavemeti
Üzerine Etkisi
Çizelge 5.15’de antibakteriyel etki için kullanılan kimyasalların yırtılma
mukavemeti üzerine etkileri gösterilmiĢtir.
60
Çizelge 5.15 Yırtılma mukavemeti sonuçları
Product SP’nin yırtılma mukavemet değerinin diğerlerine göre yüksek
çıktığı gözlenmiĢtir.
5.3.3 Antibakteriyel Bitim ĠĢleminin DikiĢ Kayması Üzerine Etkisi
Çizelge 5.16’da antibakteriyel etki için kullanılan kimyasalların dikiĢ
açılımı üzerine etkileri gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.16 DikiĢ açılımı sonuçları
61
Atkı dikiĢ mukavemetinde kimyasallar arasında bir fark yoktur, ancak çözgü
dikiĢ mukavemetinde Product SP’nin dayanımı diğerlerine göre düĢüktür.
5.3.4 Antibakteriyel test sonuçları
Denemelerde antibakteriyel madde olarak kitosan, Product SP (Ġpek
proteini) ve Rucobac AGP farklı konstrasyonlarda kullanılmıĢtır. AATCC 1002007 standardına göre ve gram pozitif S.aureus bakterisi ve gram negatif
K.pneumoniae bakterilerine karĢı antibakteriyel aktivite tayini sonuçları Çizelge
5.17 ve 5.18’de verilmiĢtir.
Çizelge 5.17 S.aureus bakterisine karĢı % azalma
Çizelge 5.18 K.pneumoniae bakterisine karĢı % azalma
62
Rucobac AGP kimyasalının düĢük konsantrasyonlarda bile her iki bakteri
türüne etkili olduğu görülmüĢtür.
Product SP’nin özellikle K.pneumoniae bakterisine karĢı oldukça etkili
olduğu, S.aureus bakterisi karĢısında da az etkili olduğu görülmektedir.
Kitosan’ın yüksek konsantrasyonlarda her iki bakteri türüne karĢı etkili
olduğu gözlenmiĢtir.
5.4 Laboratuvar Kombinasyon ÇalıĢmaları
Deneysel uygulamaların ilk aĢamasında, tek baĢına yumuĢak tutum eldesi
için piyasadaki değiĢik silikon kimyasalları ve daha önce denenmemiĢ doğal bir
ürün olan ipek proteini (Product SP) denenmiĢtir. YumuĢak tutum kazandırma
bitim iĢlemlerine bakıldığında Product SP’nin diğerlerine göre daha iyi tutum
özelliğine sahip olduğu görülmüĢtür.
Antibakteriyel etki için kitosan, inorganik tuzlar ve yüzey aktif madde
karıĢımından meydana gelen antibakteriyel madde (Rucobac AGP) ile birlikte
ipek proteini (Product SP) denenmiĢtir. Ġpek proteininin antibakteriyel etkisi
olduğu gözlenmiĢtir.
BuruĢmazlık (kolay kullanım) için dimetiloldihidroksietilenüre (Stabitex ZF
Plus) yanı sıra kitosan da denenmiĢtir. BuruĢmazlık bitim iĢlemi incelendiğinde,
kimyasallar arasında belirgin bir farklılık gözlenmiĢtir. Bu nedenle kimyasalların
kombinasyon olarak etkilerinin incelenmesi gerekmektedir. Laboratuvarda yapılan
çalıĢmalara göre kimyasallar Çizelge 5.19’da belirlenen konsantrasyonlarda
kullanılmıĢtır.
Çizelge 5.19 Kombinasyon çalıĢmalarında kullanılan
konsantrasyonları
Kimyasal
Konsantrasyon (g/lt) Konsantrasyon (g/lt)
Product SP
20
40
Rucofin SHS
20
40
Stabitex ZFT
75
Kitosan
0,5
1,5
Rucobac AGP
1
kimyasalların
63
Laboratuvar kombinasyon çalıĢmaları için yapılan deney tasarımı Çizelge
5.20’de gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.20 Laboratuvar kombinasyon çalıĢmaları deney tasarım tablosu
Örgü tipi
Yöntem
No
1
2
3
Emdirme+Kurutma
4
5
6
7
8
Saten
9
10
Emdirme+Kurtuma+Fikse
11
12
14 (6 f)
15 (5 f)
16
Kimyasal
Product SP
Rucobac AGP
Product SP
Rucobac AGP
Evosoft HSM
Rucobac AGP
Evosoft HSM
Rucobac AGP
Product SP
Chitosan
Product SP
Chitosan
Product SP
Stabitex ZFT
Product SP
Chitosan
Product SP
Chitosan
Stabitex ZFT
Evosoft HSM
Chitosan
Stabitex ZFT
Product SP
Rucobac AGP
Stabitex ZFT
Evosoft HSM
Rucobac AGP
Stabitex ZFT
Product SP
Chitosan
Product SP
Chitosan
Product SP
Chitosan
Stabitex ZFT
Miktar
20 gr/lt
1 gr/lt
40 gr/lt
1 gr/lt
20 gr/lt
1 gr/lt
40 gr/lt
1 gr/lt
20 gr/lt
0.5 gr/lt
40 gr/lt
1.5 gr/lt
20 gr/lt
75 gr/lt
20 gr/lt
1.5 gr/lt
20 gr/lt
0.5 gr/lt
75 gr/lt
40 gr/lt
0.5 gr/lt
75 gr/lt
20 gr/lt
1 gr/lt
75 gr/lt
40 gr/lt
1 gr/lt
75 gr/lt
40 gr/lt
1,5 gr/lt
20 gr/lt
0,5 gr/lt
40 gr/lt
1,5 gr/lt
75 gr/lt
Laboratuvar uygulamaları yapıldıktan sonra değerlendirme için, hidrofilite,
beyazlık, ütülenebilirlik (DP), buruĢmazlık açısı, Shirley sertlik ölçümü ve
antibakteriyel testleri yapılmıĢtır.
5.4.1 BuruĢmazlık açısı sonuçları
Kombinasyon laboratuvar denemelerinin buruĢmazlık açısı sonuçları
Çizelge 5.21’de gösterilmiĢtir.
64
Çizelge 5.21 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin buruĢmazlık açısı
sonuçları
MüĢteri açısından istenilen buruĢmazlık açısı değeri 200 derecedir. Ġstenilen
buruĢmazlık açısının emdirme+kurutma+fikse adımlarıyla Stabitex ZFT kullanımı
ile sağlandığı gözlenmiĢtir.
5.4.2 Ütülenebilirlik (DP) sonuçları
Kombinasyon laboratuvar denemelerinin ütülenebilirlik sonuçları Çizelge
5.22’de gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.22 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin ütülenebilirlik
sonuçları
MüĢteri açısından “easy care” ve “top easy care” olarak istenen 2 farklı DP
değeri bulunmaktadır. Easy care için DP değerinin 2,5 olması beklenmektedir.
Top easy care için de DP değerininnin 3 olması beklenmektedir.
65
Ġstenilen “top easy care” DP değerinin emdirme+kurutma+fikse adımlarıyla
sağlandığı gözlenmiĢtir. Ġstenilen “easy care” DP değerinin emdirme+kurutma
adımıyla Product SP’nin kullanılması ile sağlandığı gözlenmiĢtir.
5.4.3 Hidrofilite sonuçları
Kombinasyon laboratuvar denemelerinin hidrofilite sonuçları Çizelge
5.23’de gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.23 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin hidrofilite sonuçları
Kitosan içeren çözeltilerde çökme gözlendiği için hidrofilite değerleri kötü
çıkmıĢtır. Diğer sonuçlar toleranslar dahilindedir.
5.4.4 Shirley sertlik ölçümü sonuçları
Kombinasyon laboratuvar denemelerinin shirley sertlik sonuçları Çizelge
5.24’de gösterilmiĢtir.
66
Çizelge 5.24 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin sertlik sonuçları
Eğilme uzunluğu ve genel eğilme dayanımı arttıkça, kumaĢ sertleĢmektedir.
Product SP 40g/lt kullanıldığında sertliğin daha az olduğu gözlenmiĢtir.
5.4.5 Antibakteriyel test sonuçları
Kombinasyon laboratuvar denemelerinin antibakteriyel test sonuçları
Çizelge 5.25’de gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.25 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin antibakteriyel test
sonuçları
ĠĢlem gören pamuklu kumaĢların S. aureus (Sa) ve K. pneumonia (Kp)’e
karĢı antibakteriyel aktiviteleri incelendiğinde, her iki mikroorganizma için farklı
sonuçlar elde edildiği belirlenmiĢtir. Rucobac AGP içeren kombinasyonların
antibakteriyel etkinliği diğerlerine göre daha iyidir. Product SP (1 ve 2 nolu
deneme) ve Evasoft HSM (3 ve 4 nolu deneme) kıyaslandığında Produc SP’nin
antibakteriyel özelliği arttırdığı gözlenmiĢtir.
67
5.5 ĠĢletme Ölçeğinde Yapılan Denemeler
Laboratuvar kombinasyon denemelerinde en iyi çıkan laboratuvar
denemelerinin iĢletme koĢullarında uygulanmasına karar verilmiĢtir. Çizelge
5.26’da iĢletme ölçeğinde yapılan denemelerde kullanılan kimyasallar ve
miktarları görülmektedir.
Çizelge 5.26 ĠĢletme ölçeğinde yapılan denemelerde kullanılan kimyasallar
ve miktarları
Örgü
tipi
Yöntem
No
2
Emdirme+Kurutma
17
11
12
13
Saten
Emdirme+Kurutma+Fikse
10
16
18
19
Ġki adımda
Kimyasallar
Miktar
Product SP
40 gr/lt
Rucobac AGP
Product SP
Rucobac AGP
Product SP
Rucobac AGP
1 gr/lt
40 gr/lt
4 gr/lt
20 gr/lt
1 gr/lt
Stabitex ZFT
75 gr/lt
Evosoft HSM
40 gr/lt
Rucobac AGP
1 gr/lt
Stabitex ZFT
75 gr/lt
Product SP
Rucobac AGP
40 gr/lt
1 gr/lt
Stabitex ZFT
75 gr/lt
Evasoft HSM
40 gr/lt
Chitosan
0,5 gr/lt
Stabitex ZFT
75 gr/lt
Product SP
40 gr/lt
Chitosan
1,5 gr/lt
Stabitex ZFT
75 gr/lt
Product SP
40 gr/lt
Rucobac AGP
4 gr/lt
Product SP
40 gr/lt
Rucobac AGP
4 gr/lt
Stabitex ZFT
1. AĢamaFirmanın Stabitex ZFT
uyguladığı
+
reçete
2. AĢamaRucobac AGP
75 gr/lt
75 gr/lt
4 gr/lt
68
5.5.1 BuruĢmazlık açısı
ĠĢletme denemelerinin buruĢmazlık açısı sonuçları Çizelge 5.27’de
gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.27 ĠĢletme denemelerini buruĢmazlık açıları
Ġstenilen buruĢmazlık açısı değerine (200) emdirme+kurutma+fikse
adımlarıyla ulaĢılmıĢtır.
Product SP’nin emdirme+kurutma adımlarıyla buruĢmazlık açısını 195
dereceye çıkarttığı (deneme 2), iĢlem adımlarına fiksenin eklenmesiyle (deneme
18) kolay bakım kimyasalı olmaksızın buruĢmazlık açısının 206 dereceye
yükseldiği görülmüĢtür.
5.5.2 Ütülenebilirlik (DP) sonuçları
ĠĢletme
gösterilmiĢtir.
denemelerinin
ütülenebilirlik
sonuçları
Çizelge
5.28’de
69
Çizelge 5.28 ĠĢletme denemelerinin ütülenebilirlik sonuçları
Ġstenilen “top easy care” DP değerinin emdirme+kurutma+fikse adımlarıyla
sağlandığı gözlenmiĢtir. Ġstenilen “easy care” DP değerinin emdirme+kurutma
adımıyla Product SP’nin kullanılması ile sağlandığı gözlenmiĢtir.
Product SP’nin emdirme+kurutma adımlarıyla 2,5 DP değerine ulaĢıldığı
(deneme 17 ve 2), iĢlem adımlarına fiksenin eklenmesiyle (deneme 18) kolay
bakım kimyasalı olmaksızın DP’nin 3’e yükseldiği görülmüĢtür.
5.5.3 Hidrofilite sonuçları
ĠĢletme denemelerinin hidrofilite sonuçları Çizelge 5.29’da gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.29 ĠĢletme denemelerinin hidrofilite sonuçları
70
Tüm hidrofilite sonuçları toleranslar içindedir.
5.5.4 Shirley sertlik ölçümü sonuçları
ĠĢletme denemelerinin 5, 10, 15 ve 20 yıkama sonrası shirley sertlik
sonuçları Çizelge 5.30-5.33 arasında gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.30 ĠĢletme denemelerinin 5 yıkama sonrası sertlik sonuçları
Çizelge 5.31 ĠĢletme denemelerinin 10 yıkama sonrası sertlik sonuçları
71
Çizelge 5.32 ĠĢletme denemelerinin 15 yıkama sonrası sertlik sonuçları
Çizelge 5.33 ĠĢletme denemelerinin 20 yıkama sonrası sertlik sonuçları
Shirley Sertlik değeri yükseldikçe yumuĢaklık düĢmekte, sertlik
artmaktadır. ĠĢletme denemelerinde 5,10,15 ve 20 yıkama sonucu
değerlendirildiğinde yıkama sayısı arttıkça yumuĢaklığın azaldığı gözlenmektedir.
Shirley sertlik değeri açısından en iyi değeri Product SP’nin 40 gr/lt kullanıldığı
19 numaralı reçete vermiĢtir.
5.5.5 Beyazlık ölçüm sonuçları
ĠĢletme denemelerinin beyazlık ölçüm sonuçları Çizelge 5.34’de
gösterilmiĢtir.
72
Çizelge 5.34 ĠĢletme denemelerinin beyazlık derecesi ölçüm sonuçları
Kitosan içeren 10 ve 16 denemelerinde çökme olmaması için optik
beyazlatıcı kullanılmamıĢtır. Bu nedenle beyazlık dereceleri düĢük bulunmuĢtur.
5.5.6 Antibakteriyel test sonuçları
ĠĢletme denemelerinin antibakteriyel test sonuçları Çizelge 5.35’de
gösterilmiĢtir.
Çizelge 5.35 ĠĢletme denemelerinin antibakteriyel test sonuçları
20 yıkama sonrasında antibakteriyel test sonuçları Çizelge 5.36’da
gösterilmiĢtir.
73
Çizelge 5.36 ĠĢletme denemelerinin yıkama sonrası antibakteriyel test
sonuçları
Yıkamaya dayanıklı antimikrobiyal etki deneme 19 ile sağlanmıĢtır.
74
6. SONUÇ
Günümüz tekstil ve hazır giyim sektöründe artan rekabetin yanı sıra, kar
paylarının gittikçe düĢmesi sonucunda üreticiler katma değeri yüksek fonksiyonel
ürünleri düĢük üretim maliyetleri ile gerçekleĢtirmek ve bu konuda araĢtırma,
geliĢtirme yapmak zorundadırlar.
Terbiye iĢlemlerinin en önemli aĢaması, kumaĢa farklı tuĢeler kazandırma,
buruĢmazlık sağlama, antibakteriyellik vb. gibi istenilen birçok fonksiyonel
özelliklerin kazandırıldığı, en son iĢlem olan bitim iĢlemleridir. Bunun yanında
giysi konforunun da olumsuz yönde etkilenmemesi gerekmektedir.
Bu tez çalıĢmasında tüketicilerin beklentileri karĢılayacak tuĢe ve kullanım
konfor özelliklerine sahip hem buruĢmaz, hem antibakteriyel multifonksiyonel
pamuklu kumaĢların tek adımda elde edilmesi ve bu sayede enerji ve su tasarrufu
ile birlikte üretim maliyetlerinin de düĢürülmesi hedeflenmiĢtir. Proje kapsamında
elde edilen multifonksiyonel kumaĢların aynı zamanda iyi bir tuĢeye ve yıkama
dayanımına sahip olması da amaçlanmıĢtır.
Tez çalıĢmasında iĢletme ölçeğinde yapılan denemeler sonucunda Çizelge
6.1’de detayı verilen apre reçetesinin yumuĢaklık, antibakteriyel özellik ve kolay
bakım özellikleri açısından istenilen etkiyi sağladığı gözlenmiĢtir.
Çizelge 6.1 19 numaralı iĢletme denemesi apre reçetesi
Kullanılan kimyasallar tek adımda emdirme yöntemine göre aplike
edilmiĢ, kurutma yapıldıktan sonra fikse yapılmıĢtır. Bu reçetenin buruĢmazlık,
ütülenebilirlik ve yumuĢaklık sonuçları açısından firmada mevcutta uygulanan 2
adımda emdirme yöntemine göre daha iyi performans özelliklerine sahip olduğu
görülmüĢtür. Ayrıca sağlanan etkinin en az 20 yıkamaya dayanıklı olduğu da
belirlenmiĢtir.
ĠĢletme ölçeğinde gerçekleĢtirilen 19 numaralı reçetenin maliyeti 0,18
euro/mt.’dir. Firmanın mevcut durumda uyguladığı apre reçetesinin maliyeti ise
0,39 euro/mt.’dir. Tezde performans açısından en iyi sonuçları veren reçete (no
19) ile firmadaki mevcut uygulanan reçete maliyet açısından kıyaslandığında,
75
%50 oranında tasarruf sağlandığı tespit edilmiĢtir. Çizelge 6.2’de apre
reçetelerinin maliyetleri detaylı olarak gösterilmiĢtir.
Çizelge 6.2 Apre reçetelerinin maliyetleri
Kimyasal
Maliyeti
(euro/mt)
Apre
ĠĢçilik
Maliyeti
(euro/mt)
Enerji
Maliyeti
(euro/mt)
Toplam
Maliyeti
(euro/mt)
BuruĢmaz Apre
(Stabitex ZFT)
0,06
0,02
0,06
0,14
Antibakteriyel
(Ruco-bac AGP)
0,08
0,01
0,03
0,12
Meander Apre
(Product SP)
0,09
0,01
0,03
0,13
Reçete 19
0,14
0,01
0,03
0,18
Reçete 13
0,10
0,01
0,03
0,14
ETĠ+Silpure+
Meander
(euro/mt)
0,39
ĠĢlem süresinde azalma incelendiğinde de en az %50 oranında iĢlem
süresinde azalma olduğu tespit edilmiĢtir. Firmanın mevcut durumda bu apreleri
ard arda uyguladığında toplamda iĢlem süresi 80 dakikadır.
1000 mt lik bir dispo için :
Eti apre + fikse = 40 dakika
Antibakteriyel apre = 20 dakika
Ġpek protein apre = 20 dakika olarak gerçekleĢmektedir.
Tez çalıĢması sonrası tek adımda emdirme ve fikse ile multifonksiyonellik
kazandırıldığı için süre 40 dakikaya düĢmektedir.
Mevcut durumda firma bu apreleri ard arda alamadığı için , aslında gerçek
kazanılan sürenin çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Ġstatiksel değerlendirme sonucu P değeri 0.05 den küçük olduğu için mevcut
durum ve yeni durum arasında maliyet ve süre açısından fark bulunduğu, yeni
76
yöntemin süre ve maliyet açısından mevcut yönteme göre avantajlı olduğu tespit
edilmiĢtir.
Bu tez çalıĢmasında ayrıca doğal ve yeni bir ürün olan ipek proteininin
yumuĢatma, buruĢmazlık ve antibakteriyel etkileri incelenmiĢ ve Product SP’nin
yumuĢatma dıĢında buruĢmazlık açısını ve DP değerini de önemli ölçüde
yükselttiği gözlenmiĢ ve bundan sonraki iĢletme üretimlerinde kullanıma
baĢlanmıĢtır.
Proje kapsamında elde edilen ürün ile proje ortağı firma iç ve dıĢ pazarda
büyük ilgi gören fonksiyonel tekstiller alanında farklı bir kullanım olanağı
oluĢturmuĢtur ve proje ortağı firma günlük giysiler alanında birçok beklentiyi
maliyet avantajıyla rahatlıkla karĢılayabilecektir. Firma bu çalıĢma sonucunda
farklı aĢamalarda verilen kimyasalların sorunsuz bir Ģekilde kombine olarak
kullanılabileceğini ve bundan ekonomik yönden avantaj elde edilebileceğini
görmüĢtür. Bundan sonrasında farklı kimyasallarla tek aĢamada süre, maliyet
avantajı sağlayarak kombine kullanılması çalıĢmaları firmanın rekabetçi gücünü
arttıracaktır.
Firmada daha önce denenmemiĢ bitim kimyasalları ve kombinasyonlarının
kullanılmıĢ ve bu amaçla üretim prosesleri geliĢtirilerek firmanın beklentileri
karĢılanmıĢtır. Klasik yöntemlerden farklı olarak tek basamakta multifonksiyonel
kumaĢ elde edilmesi gerçekleĢtirilmiĢ, sektörde enerji, su, kimyasal tasarrufu
sağlayarak sanayide önemli bir sorunun giderilmesine ve çevrenin korunumuna
yönelik katkı sağlanmıĢtır.
Günümüz Ģartlarında maliyet yanında hız’da müĢteri açısından çok önemli
hale gelmiĢtir. Proje çıktısı yeni yöntem ile üretim terminlerinin kısalacağı ve
müĢteri memnuniyetinin artırılacağı düĢünülmektedir.
77
KAYNAKLAR DĠZĠNĠ
Alberto, Ceria, Peter, J. Hauser, 2010, Atmospheric plasma treatment to
improve durability of a water and oil repellent finishing for acrylic fabrics, ,
Surface & Coatings Technology 204, 2010,1535–1541pp.
Aly, A.S., Mostafa, A.B.E., Ramadan, M.A., 2010, Hebeish A., Innovative Dual
Antimicrobial & Anticrease Finishing of Cotton Fabric, Polymer Plastic and
Engineering, 46:7, 2010, 703-707p.
Amol R. Padol, K. Jayakumar, K. Mohan, Manochaya S., 2012, Natural
biomaterial silk and silk proteins: Applications in tissue repair, International
Journal of Materials and Biomaterials Applications 2012; 2(4): 19-24pp.
Aramwit P., Siritientong T., Srichana T., 2012, Potential applications of silk
sericin, a natural protein from textile industry by-products, Waste
Management & Research, 30(3), 2012, 217–224p.
Arunee Kongdee and Nuchsirapak Chinthawan, 2007, Modification of Cotton
Fibers with Sericin Using Non-Formaldehyde Released Crosslinking
Agents, RJTA, Vol. 11, No. 3, 2007, 18-25p.
Balcı H., 2006, Akıllı (Fonksiyonel) Tekstiller, SeçilmiĢ KumaĢlarda Anti
Bakteriyel Apre Ve Performans Özellikleri, Çukurova Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü Adana, Yüksek Lisans Tezi.
Can C., Körlü A., 2011, Antibakteriyel Tekstil Üretiminde Sıkça Kullanılan
GümüĢün Etki Mekanizması ve Toksisitesi, Teknolojik AraĢtırmalar: TTED
2011 (3) 54-59.
Çavdar A., 2009, Tekstil Sektöründe Kullanılacak GümüĢ Ġçerikli Nano Boyutlu
Antibakteriyel Malzemelerin GeliĢtirilmesi, Yüksek Lisans Tezi, Anadolu
Üniversitesi, Nisan-2009.
Çelik N., Ġçoğlu H. Ġ., Erdal P., 2011, Effect of the particle size of fluorocarbon
based finishing agents on fastness and color properties of 100% cotton
knitted fabrics, , The Journal of The Textile Institute Vol. 102, No. 6, June
2011, 483–490pp.
Çerkez, I., Koçer, H., Worley, S.D., Broughton, R.M., Huang, T.S., 2012,
Multifunctinal cotton fabric: Antimicrobial and durable press, Journal of
Applied Polymer Science, Volume 124, Issue 5, June 2012, 4230-4238pp.
78
KAYNAKLAR DĠZĠNĠ (devam)
Çoban, S., 1999, Bitim ĠĢlemlerinde YumuĢak Tutum ve YumuĢatıcı Maddeler,
Tekstil ve Konfeksiyon, 3/1999, s167-173.
Davis, R., El-Shafei, A., Hauser, P., 2011, Use of atmospheric pressure plasma
to confer durable water repellent functionality and antimicrobial
functionality on cotton/polyester blend, Surface & Coatings Technology
Volume 205, Issue 20, July 2011, 4791–4797pp.
Demir A., Öktem T., Seventekin N., 2008, Kitosanın Tekstil Sanayiinde
Antimikrobiyal Madde Olarak Kullanımının AraĢtırılması, Tekstil ve
Konfeksiyon 2/2008, s 94-102.
Demir A., Öktem T., Seventekin N., 2010, Kitosanın Tekstil Sanayiinde
Antimikrobiyal madde olarak kullanımının araĢtırılması, Tekstil ve
Konfeksiyon Dergisi, Nisan - Haziran 2008,Sayı: 2.Khalil-Abadi, M.,
Yazdanshenas, M., 2010, Superhydrophobic antibacterial cotton textiles,
Journal of Colloid and Interface Science 351, 293–298pp.
Demir A., Seventekin N., 2009, Kitin, Kitosan ve Genel Kullanım Alanları,
Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi, Cilt: 3, No: 2, s92-103.
Devrent N., Yılmaz N.D., 2004. Tekstil Endüstrisinde Kullanılan Antimikrobiyal
Lifler, Nonwoven Technical Textiles Technology Dergisi, 4.sayı, s48-55.
Gao Y. and Cranston R., 2008, Recent Advances in Antimicrobial Treatments of
Textiles, Textile Research Journal; 78; 60pp.
GüneĢoğlu C., Kut D.,, Orhan M., 2007, Effect of the Particle Size of Finishing
Chemicals on the Color Assessment of Treated Cotton Fabrics, , Journal of
Applied Polymer Science, Vol. 104, 2007, 2587–2594p.
Huang, K., Wu, W., Chen, J., Lian, H., 2008, Application of low-molecularweight chitosan in durable press finishing, Carbohydrate Polymers, Volume
73, Issue 2, 19 July 2008, 254–260pp.
Jen-Taut, Yeh, Chin-Lai, Chen, Kuo-Shien, Huang, 2007, Preparation and
Application of Fluorocarbon Polymer/ SiO2 Hybrid Materials, Part 1:
Preparation and Properties of Hybrid Materials, , Journal of Applied
Polymer Science, Vol. 103, 2007,1140–1145p.
79
KAYNAKLAR DĠZĠNĠ (devam)
Jen-Taut, Yeh, Chin-Lai, Chen, Kuo-Shien, Huang, 2007, Preparation and
Application of Fluorocarbon Polymer/SiO2 Hybrid Materials, Part 2: Water
and Oil Repellent Processing for Cotton Fabrics by Sol–Gel Method,
Journal of Applied Polymer Science, Vol. 103, 2007, 3019–3024pp.
Khoddami, A, Avinc, O., 2010, Novel durable hydrophobic surface coating of
poly(lactic acid) fabric by pulsed plasma polymerization, Shadpour
Mallakpour Progress in Organic Coatings, 67, (2010), 311–316p.
M. G. McCord, Y. J. Hwang, Y. Qiu, L. K. Hughes, M. A. Bourham , 2003,
Surface Analysis of Cotton Fabrics Fluorinated in Radio-Frequency Plasma,
Journal of Applied Polymer Science, Vol. 88, 2003,2038–2047pp.
M. N. Padamwar ve A P Pawar, 2004, Silk sericin and its applications: A
review, Journal of Scientific& Industrial Research, Vol.63, April 2004, 323329pp.
M.Mondal, K.Trivedy and S.Nirmal Kumar, 2007, The silk proteins, serisin
and fibroin in silkworn, Bombyx mori Linn., -a review, Caspian Journal of
Environmental Sciences, Vol.5, No.2, 63-76pp.
Ming Kong, Xi Guang Chen, Ke Xing, Hyun Jin Park, 2010, Antimicrobial ,
properties of chitosan and mode of action: A state of the art review,
International Journal of Food Microbiology 144 (2010) 51–63p.
Nazari A., Montazer M., Moghadam, M., 2012, Introducing covalent and ionic
cross-linking into cotton through polycarboxylic acids and nano TiO2,
Journal of The Textile Institute, Volume 103, Issue 9, 985-996pp.
Özgüney A. T., Özkaya Kadir, 2008, Pamuklu KumaĢlarda Parça Baskının Isıl
ĠĢlem KoĢullarında Meydana Gelen Renk DeğiĢimine YumuĢatıcı
Maddelerin Etkisi, Tekstil ve Konfeksiyon 2/2008, s121-129.
Palamutcu S., Keskin R., Devrent N., Sengül M., Hasçelik B., 2009,
Fonksiyonel Tekstiller II : Antimikrobiyal Tekstiller , Tekstil Teknolojileri
Elektronik Dergisi, Cilt: 3, No: 3, 2009 (95-108).
80
KAYNAKLAR DĠZĠNĠ (devam)
R. Rajendran, C. Balakumar, R. Sivakumar, T. Amruta and N. Devaki, 2012,
Extraction and application of natural silk protein silk from Bombyx mori as
antimicrobial finish for cotton fabrics, The Journal of the Textile Institute,
Vol. 103, No. 4, April 2012, 458-462pp.
Roshan Paul, Elsevier, Functional Finishes for Textiles: Improving Comfort,
Performance and Protection, Oct 20, 2014, 265-266pp,
Rudolf Duraner, 2012, Ġpek Proteini, Ağustos 2012.
Seventekin N., Öktem T., Tekeoğlu ġ., 2001, Tekstilde Antimikrobiyal Madde
Kullanımı, Tekstil ve Konfeksiyon, sayı: 4, s217-224.
Süpüren G., Çay A., Kanat E., Tarakçıoğlu I., 2006, Antimikrobiyal Lifler,
Tekstil ve Konfeksiyon 2/2006, sayfa80-89.
ġahin O., 2011, Fonksiyonel Bitim ĠĢlemleri, Pamukkale Üniversitesi, Denizli,
Lisans Tezi.
Tang, W., Huang, Y., Meng, W., Qing, F., 2010, Synthesis of fluorinated
hyperbranched polymers capable as highly hydrophobic and oleophobic
coating materials, European Polymer Journal, Volume 46, Issue 3, March
2010, 506-518p.
Tarakçıoğlu I., 1979, Tekstil Terbiyesi ve Makineleri, Cilt.1, Ege Üniversitesi
Matbaası, Ġzmir.
Teli MD, Sheikh J, Bhavsar P, 2013, Multifunctional finishing of cotton using
chitosan extracted from bio-waste, Int J Biol Macromol 2013 Mar; 54:12530p.
Toprakkaya D., Orhan M., Gunesoğlu C., 2003, Tekstillerde Hijyen
Uygulamaları, 3. Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon Kongresi, s.304-313, 2-3
Ekim, 2003, OMÜ, Samsun, Türkiye.
Toprakkaya D., Tekstil Terbiye ĠĢlemlerinde Kullanılan YumuĢatıcı Maddeler,
2002, I.Ulusal Tekstil Yardımcı Kimyasalları Kongresi, Bursa, Aralık.
Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği., Tekstil Sanayii için En Uygun
Teknikler (BAT) Referans Dokümanı, 2002, (Kasım 2002).
Wells, T. N. C., Scully, P., Paraviçini, G., Poudfoot, A. E. I., Payton, M. A.,
1995, “Mechanism f Irreversibl eInactivation Of Phosphomannose
Isomerase By Silver Ions and Flamazine”, Biochemistry, 34, p7896–7903.
81
KAYNAKLAR DĠZĠNĠ (devam)
White W., Monticello C.,, R., A., Krueger, J., W., Vandendaele, P., 2005. A
Comparison of Antimicrobials for the Textile Industry. AEGIS, 4A8 Rev.
04/2005.
Xie, K., Liu, Y., Li, X., 2007, Synthesis and properties of the novel surface-active
dyes containing fluorocarbon groups Part 1. Synthesis and surface
properties of the novel surface-active dyes on silk fabric, Materials
Chemistry and Physics 105 (2007), 199–203p.
Yurdakul, A., Öktem, T., Kumbasar, P., Atav, R., Korkmaz, A., Arabacı, A.,
2003, Boyama ĠĢleminden Sonra Kullanılan Tekstil Kimyasallarının ve
Diğer Terbiye ĠĢlemlerinin Haslık Özellikleri Üzerine Etkileri, Proje No:
Tubitak TAM 2002-02, Kasım 2003.
Zhao, G. ve Stevens, S. E., 1998, “Multiple Parameters for the Comprehensive
Evaluation of the Susceptible of Escherichia coli to the Silver Ion,”
Biometals, 11(1): p27-32.
82
ÖZGEÇMĠġ
ġule SOYKAN, 1975 yılında Ġzmir’de doğmuĢtur. Lise öğrenimini Ġzmir
Kız Lisesi’nde tamamlamıĢtır. 1997 yılında Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği
Lisans öğrenimini ve 2000 yılında, Tekstil Mühendisliği Anabilimdalı’nda
yüksek lisansını tamamlamıĢtır. 1997-2003 yılları arasında Ege Üniversitesi
Tekstil Mühendisliği Bölümünde araĢtırma görevlisi olarak baĢladığı iĢ hayatını
Ģu an Hugo Boss firmasında laboratuvar grup lideri olarak sürdürmektedir.
Download