İktidarsızlık

advertisement
İktidarsızlık
Erkeğin cinsel isteğinin olmasına karşın penis damarlarında kan toplanamaması,
sertleşmemesi (ereksiyon olmaması) veya cinsel birleşmeyi sağlayacak yeterli
sertliği koruyamamasıdır.
Her erkeğin her zaman ve bütün koşullarda yeterli ereksiyonu sağlaması
beklenemez. Ruhsal gerginlikler, yorgunluk, ilişkideki problemler zaman zaman
ereksiyonun başarısız olmasına sebep olabilir. Ancak ereksiyon problemi ısrarcı
olursa ve cinsel birleşmeyi sık sık engellerse bir doktordan yardım alma gerekliliği
var demektir.
Doktorlar empotans terimini dikkatle kullanırlar. Orgazma ulaşmada veya
orgazmın en yüksek derecede gerçekleşmesinde problem olması, erken boşalma
veya cinsel istekte azalmayı, yaşın artmasıyla birlikte eski düzeyde ve sürede
ereksiyon olmamasını içermez.
Bazı araştırmalara göre empotans 40-70 yaş arası erkeklerin % 70 'ini etkiler.
Amerika' da yaklaşık 30 milyon erkek ve eşleri bu hastalıktan etkilenmektedir.
Nedenler:
Birkaç yıl öncesine kadar impotans'ın en büyük nedeninin psikolojik ve yaşam
tarzı ile ilgili olduğu düşünülürdü. Ruhsal sıkıntılar ve depresyonun ereksiyon
probleminin önde gelen sebebi olduğu düşünülürdü. Aşırı sigara ve alkol
kullanımı, bazı ilaçlar yan etki olarak ereksiyon bozukluklarına sebep olabildiği gibi
son zamanlarda yapılan araştırmalarla sinirler, arterler veya toplardamarları
etkileyen herhangi bir hastalığın ereksiyon bozukluğuna sebep olabileceğini
göstermiştir.
Penisin içinde idrar yoluna paralel iki adet süngersi silindir vardır. Erkek cinsel
açıdan uyarıldığında sinir sistemi penisi canlanması için uyarır. Penise gelen kan
damarları bu süngersi silindirleri kanla doldurmak için gevşerler.Bu da ereksiyonu
sağlar.
Eğer herhangi bir sebeple bu aşamalardan birisi engellenirse ereksiyon bozukluğu
1/4
İktidarsızlık
oluşur.Bu sebepler şunlar olabilir.
Fiziksel Hastalıklar ve Bozukluklar: Akciğer, karaciğer, kalp, böbrek, sinir, arter
veya venlerin kronik hastalıkları impotansa sebep olabilir. Özellikle şeker hastalığı
gibi endokrin hastalıklar bir sebeptir. Arteryoskleroz veya damar sertliği penise
yeterli kanın girmesine engel olabilir. Bazı erkeklerde testesteron hormonundaki
azalma empotansa neden olabilir.
Ameliyat veya travma:Leğen kemiği veya omurgalardaki yaralanmalar bazen
empotans sebebi olabilir. Prostat, mesane veya rektum kanseri sebebi ile yapılan
ameliyatlarda empotansa sebep olabilirler.
İlaç Tedavileri: Antidepresanlar, antihistamimikler, hipertansiyon ilaçları veya
prostat kanseri tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar ereksiyon bozukluğuna sebep
olabilir.
Madde kullanımı: Alkol, esrar veya diğer uyuşturucu maddelerin kullanımı
ereksiyon bozukluğuna sebep olabilir. Aşırı sigara içilmeside penise giden
arterlere zarar verebilir.
Stres, anksiyete veya depresyon:Psikolojik bozukluklar ereksiyon bozukluğunun
sebeplerinin % 10-15 ini oluşturur.
Tedavi:
Beslenme, egzersiz ve kişisel alışkanlıklar: Sigara ve alkol alımı
sınırlandırılmalı, ilaç alışkanlıklarından kurtulunmalıdır.Yüksek
kolesterol seviyeleri arterlerde daralmalara ve kan akımının azalmasına
sebep olabileceğinden beslenme alışkanlıkları değiştirilmelidir. Düşük
kolesterol içeren besinlerle beslenmeli ve kolesterol düzeylerinizi takip
etmelisiniz. Egzersiz empotans için risk faktör olabilecek kalp-damar
hastalıklarının önlenebilmesi için çok önemlidir. Bazı araştırmacılar
standart oturağı olan bisikletlere uzun süreli binenlerde empotans
riskinin artacağını söylemektedirler. Sebep olarak genital bölgedeki kan
damarları ve sinirlere yapılan basıyı göstermektedirler. Bunu
engellemek için son zamanlarda yarrış bisikletleri için bu basıyı en aza
indirgeyecek özel oturaklar tasarlanmaktadır.
2/4
İktidarsızlık
İlaç Tedavileri: son zamanlarda oldukça iddialı olarak piyasaya çıkan
birtakım ilaçlar ereksiyon konusunda yardımcı olabilmektedir. Ancak
kişilere normal ereksiyon yeteneğini kazandırmadıkları akıldan
çıkarılmamalıdır. 2 yıl önce piyasaya çıkan ve tüm dünyada sansasyon
yaratan Sildenafil etken maddeli ilaçların penis içindeki kan dolaşımını
arttırdığı ve ilişkiden yarım- birbuçuk saat önce alındığında ereksiyonu
sağladığı iddia edilmektedir. Hastaların % 80 inde etkili olduğu iddia
edilmektedir. Ancak bazı yan etkileri vardır. Hastaların % 10 unda
ilişkiden saatler sonra dahi devam eden yüz kızarması, %17 sinde
başağrısı şikayetleri bildirilmiştir.Mide yanmaları ve görme bozukluğu da
rapor edilmiştir. Ender vakalarda 3 saat kadar süren ereksiyon
oluşmuştur. Bu ilaçları anginası veya kalp-damar rahatsızlıkları olan
kişiler kullanmamalıdır.Bu ilaçlar nitrogliserin ile birlikte alınmamalıdır.
İlgili uzmanın muayenesinden sonra ancak reçete ile alınabilirler.
İntauretral Tedavi: İdrar yaptıktan sonra bir aplikatörle idrar yoluna
konulan küçük fitillerdir.Fitil uygulandıktan sonra kolay çözünebilmesi
için penis hafifçe ovalanır. Penis içindeki kan dolaşımını arttırarak etki
eder.Başarı oranının % 40 lara yakın olduğu rapor edilmiştir. En sık
görülen yan etkileri penis, testisler, idrar yolunda ağrı duyulmasıdır(
kullananların yaklaşık yarısında görülür) Nadiren idrar yolunda kanama,
tansiyon düşmeleri, sersemlik ve bayılma görülebilir. İlişkide bulunulan
eşin vajeninde yanma hissi yaratabilir. İlişkide bulunulan eş hamile ise
kesinlikle kullanılmamalıdır.Prostoglandin allerjisi olanlar, lösemi ve
orak hücreli anemi hastaları kullanmamalıdır.
Enjeksiyon Tedavisi: Süngersi tabaka yanından penise enjekte edilen
bir takım ilaçlarla 15 dakika içinde yarım saat sürecek bir ereksiyon
sağlanabilir. Enjeksiyon küçük iğnelerle yapılır. Enjeksiyon yerinde ağrı,
çürüme, tansiyon yükselmesi, başağrısı, sersemlik gibi yan etkileri
vardır.
3/4
İktidarsızlık
Pompa Tedavisi: 1900 yıllarında keşfedilmiş basit bir pompa
ile penis içindeki kan akışı arttırılarak ereksiyon sağlanır.
Pompa kullananların % 80 i sonucun tatmin edici olduğunu
söylemektedirler.
Penil Protezler: Oldukça pahalıya malolan bu yöntemde
penise yerleştirilen protez ile ereksiyon sağlanmaktadır. Çeşitli
tipleri mevcuttur. Bazılarında penis sürekli ereksiyonda kalır.
Bazılarında ise ilişkiden sonra yumuşama sağlanabilir. Cerrahi
bir işlem gerektirir. Uygulanan hastaların % 80 i olumlu sonuç
almıştır.
4/4
Download