Melamilik hakkında geniş bilgi verir misiniz

advertisement
Sorularlarisale.com
Melamilik hakkında geniş bilgi verir misiniz? Bunların
kendilerini tarikat değil, hakikat ehli görmeleri ne kadar
doğrudur ve neden kaynaklanıyor? On iki hak tarikatin
ve Risale-i Nur'un yanında, bu cemaatin yeri ve makamı
nedir? Deniliyor ki, Nakş-i Bendi tarikatinin bir
koludur... Üstad Hazretleri niçin Melamiliği Vehhabilerle
beraber zikrediyor?..
"Meselâ, hâdisât-ı zamaniye bahanesiyle Vehhâbîlik ve Melâmîliğin
bir nev'ine zemin ihzar etmek tarzında, bazı ruhsat-ı şer'iyeyi perde
yapıp eserler yazılmış. Risaletü'n-Nur, gerçi umuma teşmil suretiyle
değil, fakat herhalde hakikat-i İslâmiyenin içinde cereyan edip
gelen esas-ı velâyet ve esas-ı takvâ ve esas-ı azimet ve esâsât-ı
Sünnet-i Seniye gibi ince, fakat ehemmiyetli esasları muhafaza
etmek bir vazife-i asliyesidir. Sevk-i zaruretle, hâdisâtın fetvalarıyla
onlar terk edilmez."(1)
Vehhabilik ve Melamilik fırkaları İslam aleminde köklü ve esaslı bir şekilde
yerleşmiş ve gelişmiş olan velayet ve takva esaslarını tahrip edip inkar ediyorlar.
Vehhabiler velayetin mektebi olan tarikat ve tasavvuf geleneğini inkar ederken
Melamilik ve bir kısım laubali Mevlevilerde takva ve sünnetin esaslarını zorlayacak
bir takım tevil ve tabirlere gidiyorlar. Her iki fırka da Ehl-i sünnetin mühim esasları
olan velayet ve takva esaslarını zedeleyecek fikir ve tavırlar sergiliyorlar.
Bu zamanın ağır şartları altında, insanların ekserisi İslam’ın emir ve yasaklarını
yaşamadığı için, bazı fikri akımlar güya insanları dine çekmek adına bidatlere ve
reformist görüşlere, ruhsatları bahane ederek müsaade ediyorlar. Ve insanların
dindeki ciddiyetini bozuyorlar.
Halbuki insanları dine çekmenin yolu taviz vermek değil iman hakikatlerini ders
vermektir. Risale-i Nurların mesleği tahkiki iman dersini vererek insanların ibadet
hayatını yeniden ihya etmek ve dinde ciddiyete sevk etmek şeklindedir. Yoksa imanı
zayıf bir adama ruhsatlar ile yol göstermek çözüm değil gevşeklik ve
ciddiyetsizliktir.
“Vehhâbîlik ve Melâmîliğin bir nev'ine zemin ihzar etmek.” tabirinde Vehhabilik ve
Melamilik akımından etkilenen bir takım reformist ve ehli bidat hocalara işaret
ediliyor. Bunlar bu gibi mezheplere dayanarak Ehl-i sünnete muhalefet ediyorlar, bir
page 1 / 2
takım yanlış ve bidat fikirlerin yayılmasına zemin hazırlıyorlar. Bu akım ekseri İslam
dininin ruhsatlarını nazara vererek dinde laubaliliğe sebebiyet veriyorlar.
Melamilik milâdî VIII. yüzyılda yaşanan siyasî ve sosyal çalkantılar sonucu ortaya
çıkan akımlardan birisidir. Bir açıdan tarikat ve tasavvuf metoduna tepki olarak
ortaya çıktığı da söylenebilir. Çünkü insanlardan uzaklaşmayı, inzivayı telkin eden
tarikatlardaki uygulamaların tersine, toplum içinde yer almayı, ancak insanların hor
ve hakir göreceği şekilde yaşamamayı öngören bir sistem ortaya konulmuştur.
Melâmîlikte halka dönük yaşam tarzı vardır. Yani tarikatlarda olduğu gibi halktan
soyutlanma yoktur. Halkla iç içe olmayı esas alırlar. Halktan kopmazlar. Kendilerini
herkesten aşağı görmek ilkesini benimsemişlerdir.
Melâmîlik tarihî süreç içinde üç grup altında incelenmektedir. Bu ayırım Melâmî
pîrlerinin anlayış farklılığından kaynaklanır.
1. Dönem Melâmîleri: Haldun Kassâr’a bağlanan bu dönem Melâmîliğine
Melâmîye-i Kassâriye, ya da Hz. Ebu Bekir’e (r.a.) dayandığı görüşünden dolayı
Tarikat-ı Âliye-i Sıddîkiye denilir. Bu dönem Melâmîliği geleneksel tarikat
çizgisine yakındır. Ehl-i sünnet çizgisi içerisindedir. Nefsi gemleme, nafile ibadet,
zikir, evrad vs. gibi tarikatlarda görülen kurallar bu dönem Melâmîlerinde de
mevcuttur.
2. Dönem Melâmîleri: Bu dönem Melâmîleri ünlü mutasavvıf Ahcı Bayram-ı
Veli’nin kurucusu olduğu Bayramiye Tarikatının bir kolu olduklarından, Melâmîye-i
Bayramiye diye adlandırılırlar. Bu dönem Melâmîleri vahdet-i vücud düşüncesini
benimsemişlerdir. Aşırı Ehl-i Beyt sevgisinden dolayı Şiîliğe meyletmişlerdir.
3. Dönem Melâmîleri: Bu dönem Melâmîleri kurucuları Muhammed Nûru’lArabî’nin adından dolayı Melâmîye-i Nûriye diye bilinirler ve Nakşîliğe yakındırlar.
Bu dönem Melâmîleri riya, şöhret, hubb-u cah gibi tehlikelerden kurtulmak uğruna
halka kendilerini kötü gösterme, şeriata aykırı davranma gibi bir yöntem takip
etmişler ve halkın kendilerinden kaçtığı oranda gerçek ihlâsı ve Allah sevgisini
kazanacaklarına inanmışlardır.
Günümüzdeki bu ekolün savunucularının bir kısmı tıpkı Mevlevilik ve Bektaşilikteki
gibi haktan ve kökünden sapmıştır. Melamiliğin diğer üç dönemine sapkın demek
mümkün değildir. Ama bazı tenkide medar noktalar da vardır. Şiîliğe meyletmeleri
gibi.
(1) bk. Kastamonıu Lâhikası, (48. Mektup)
page 2 / 2
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download