Sorularlarisale.com "Hakikaten, bence, bir Müslüman neslinden gelen bir adamın akıl ve fikri İslâmiyetten tecerrüt etse bile, fıtratı ve vicdanı hiçbir vakit İslâmiyetten vazgeçemez." Bunun hikmeti nedir acaba? İslamiyet genlere mi işliyor adeta? İmanın irsiyet şeklinde babadan oğula, nesilden nesile geçmesi mümkün değildir. Lakin insanın fıtrat ve vicdanı, hakka ve İslam’a ciddi taraftar ve onunla mutmaindir. Bu bütün insanlarda aşağı yukarı aynıdır. Ama bazılarının fıtrat ve vicdanı tefessüh edip kokuştuğu için, bu manayı anlamakta zorlanır. "Rabbinin Âdem evlatlarından, misak aldığını da düşünün: Rabbin onların bellerinden zürriyetlerini almış ve onların kendileri hakkında şahitliklerini isteyerek 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim?' buyurunca onlar da 'Elbette!' diye ikrar etmişlerdi." "Kıyamet günü 'Bizim bundan haberimiz yoktu!' yahut: 'Ne yapalım, daha önce babalarımız Allah’a şirk koştular, biz de onlardan sonra gelen bir nesil idik, şimdi o bâtılı başlatanların yaptıkları sebebiyle bizi imha mı edeceksin?' gibi bahaneler ileri sürmeyesiniz diye Allah bu ikrarı aldı." (A’raf, 7/172-173) Bu ayette açıkça görülüyor ki; insan çevre ve örfünden dolayı değil, fıtratından irsiyet alıyor ve Allah bu İlahi ayarlara göre insanı sorumlu tutuyor. Yani; Allah, insanın fıtrat ve vicdanını, iman ve ibadete göre programlamıştır. İnsan bu İlahi ayar ve kalibreyi, kendi kötü iradesi ile değiştirip bozduğu için mesuldür. Çendan çevre ve örfün bazı inanç ve adetleri, insana yerleştirip kökleştirdiği doğrudur. Lakin bu fıtrat ve vicdan kadar esaslı ve kararlı değildir. page 1 / 1 Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)