X/XVI.-XII/XVIII. YÜZYILLAR ARASI ARAP Ş RNDE KAHVE

advertisement
marife, y l. 6, say . 2, güz 2006, s. 197-209
X/XVI.-XII/XVIII. YÜZYILLAR ARASI
ARAP 7 R NDE KAHVE
Mehmet Mesut ERG N*
THE COFFEE IN ARABIC POETRY IN THE X/XVI.-XII/XVIII. CENTURY
As it is known, coffee is till at top of the ecstatic substances; so coffee became the inspiration for Arab poets and it was treated of on all sides in their poetry
(poems). In this cadre, the mentioned work is treating and analyzing coffee, its
first discoverer, the Islamic law debates related to it as allowed or prohibited, in
addition to, the description, the making ways, the species, the benefits and drinking place (known today as cafeterias) of coffee; In brief, this work treats and analyzes everything about coffee and how it was reflected in Arab poetry.
Keywords: Coffee – Arabic Literature – Poetry
1. KAHVE EDEB YATI1
Kahve içimi, Arap toplumunun farklS katmanlarSnda yaygSn bir Yekilde kullanSlan maddelerin baYSnda gelmekteydi. Bilindi2i gibi Yiir toplumun bir aynasS
konumundadSr. Do2al olarak Yairler halk katSnda makes bulan kahveyi, bütün
yönleriyle ele alarak ona Yiirlerinde büyük önem atfederek geniY yer aySrmSYlardSr.
&iirlerde kahvenin helal veya haram olmasSyla ilgili sergilenen fSkhî tartSYmalarSn
yanS sSra kahvenin tasviri, yapSlSY Yekli, çeYitleri, faydalarS ve içildi2i yerlerin (bugünkü adSyla kahvehaneler) ele alSndS2SnS görmekteyiz.
1.1. smi
Kahvenin ismi konusunda genel olarak iki yaygSn görüY bulunmaktadSr. Birincisi, ilk vatanS olarak kabul edilen Etyopya'ya ba2lS Kaffa veya Kefa yöresinde
*
Dr., Dicle Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi. [email protected].
Kahveyle ilgili Nurettin Ceviz'in, “Kahvenin slam DünyasSna GiriYi ve Arap EdebiyatSnda Ele AlSnSYS” adlS bir araYtSrmasS bulunmaktadSr. Söz konusu araYtSrmacS makalesinde daha çok kahvenin etimolojisini, kahvenin slam dünyasSna giriYi, yasaklanmasS, kahve-tarikat iliYkisi vs. konularS detaylS
bir Yekilde belli bir zaman sSnSrlamasS getirmeden ele almSYtSr. Bizim bu çalSYmamSzda ise kahvenin,
belli bir zaman diliminde Arap Yiirine nasSl yansSdS2S, benzer ve farklS Yiirlerden örnekler sunularak
açSklS2a kavuYturulmak istenmiYtir. Bkz. Nurettin Ceviz, "Kahvenin slam DünyasSna GiriYi ve Arap
EdebiyatSnda Ele AlSnSYS", Ekev Akademi Dergisi, YSl: 8, say: 18, 2004, s. 343-356.
1
198
Mehmet Mesut Ergin
yetiYen bir bitki olmasSndan dolayS bu Yekilde adlandSrSldS2S2 söylenmektedir. Bir
di2er rivayet ise, onun Arap Yiirinde ilk zamanlarda içki ve Yarap anlamSnda kullanSlan el-kahve kelimesinden geldi2ini3 iddia etmektedir. Bu konuda kesin bir
yargSya varmak zordur. Ancak bununla beraber kaynaklarda kahveden VIII/XIV.
yüzySla kadar bahsedilmemesi veya bilinmiyor olmasS nedeniyle birinci görüYün
daha do2ru oldu2unu4 söylemek mümkündür.
1.2. Ortaya Ç6k6K6
Kahveyi ilk kimin buldu2una dair çeYitli rivayetler bulunmaktadSr. Bunlardan biri, kahve hakkSnda müstakil bir eser kaleme alan Abdulkadir el-Cezîrî5'nin
rivayetidir. Bu rivayete göre, &âzelî tarikatSnSn önde gelen sufilerinden Ali b.
Ömer eY-&âzelî6, kahveyi ilk bulan ve onun yaygSnlaYmasSna sebep olan kiYidir7.
AyrSca Abdurrahman b. Muhammed el-‘Ayderûs8 da el-Cezîrî gibi kahveyi bulan
kiYinin Ali b. Ömer eY-&âzelî oldu2unu Yu sözleriyle ifade etmektedir:
"Kahve, ilk olarak hicrî VIII. asrSn sonlarSyla IX. asrSn baYlarSnda mübarek
Yemen'de ortaya çSkmSYtSr. Onu bulan da yüce menkSbeler sahibi Da‘sîn olarak
bilinen &eyh Ali b. Ömer eY-&âzelî olup, bu icadS büyük faziletleri cümlesindendir"9. kincisi, Muhammed b. Sa‘îd ez-Zubhanî10'nin kahveyi ilk buldu2una dairdir.
Bir di2er rivayette ise Ebû Bekr eY-&âzelî el-‘Ayderûsî'11nin ismi geçmektedir.
2
Muhammed Altuncî, el-0tticâhâtu' -=i‘riyye fî Bilâdi' -=âm fi'l-‘Asri'l-‘Usmânî, 1. bs., DimeYk, 1993, s.
298; Meyyâde Atuncî, e -=i‘ru'l-0ctimâ‘î fî'l-‘Ahdi'l-‘Usmânî, YaySnlanmamSY Yüksek Lisans Tezi,
Câmi‘atu Haleb, Kulliyetu'l-Âdâb ve'l-‘Ulûmi'l- nsâniyye, Haleb, 1991, s. 232; Burçak Evren, Eski
0stanbul'da Kahvehaneler, 1. bs., stanbul, 1996, s. 16.
3
Muhammed Tâhir el-Kurdî, Edebiyyâtu' -=ây ve'l-Kahve ve'd-Duhân, 2. bs., Cidde, 1967, s. 27; Muhammed Altuncî, age, s. 297; Ömer Ferrûh, Me‘âlimu'l-Edebi'l-‘Arabî fî'l-‘Asri'l-Hadîs, 1. bs., Beyrut,
1985, I, 87; bn Ma‘sûm el-Medenî, Sulvetu'l-Rarîb ve Usvetu'l-Edîb, Thk: &âkir Hâdî &ukr, 1. bs., Beyrut, 1988, s. 102; dris Bostan, "Kahve", D0A, XXIV, 202; C. Van Arendonk, "Kahve" 0A(MEB), VI,
95.
4
Meyyâde Atuncî, age, s. 232.
5
Abdulkâdir b. Muhammed el-Ensârî el-Cezîrî (880/1475-977/1570): MSsSr'lS bir araYtSrmacS olup,
kahve hakkSnda kaleme aldS2S risalesiyle ün kazanmSYtSr. Bu risalesi dSYSnda ayrSca pek çok eseri
mevcuttur. Bkz. Abdulkâdir b. Muhammed el-Ensârî el-Cezîrî, ‘Umdetu's-Safve fî Hilli'l-Kahve, Thk:
Abdullah b. Muhammed el-HabeYî, 1. bs., Abu Dabi, 1996, s. 17; Hayruddîn ez-Ziriklî, el-A‘lâm, 9.
bs., Beyrut, 1990, IV, 44; Ömer RSza Kehhâle, Mu‘cemu’l-Mu’ellifîn, 1. bs., Beyrut, 1993, II, 195.
6
&eyh Ebu'l-Hasan Ali b. Ömer bn Da‘sîn eY-&azelî(ö:827/1418): Yemen'li olup, &âzelî tarikatSnSn
önde gelen mutasavvSflarSndandSr. Bkz. Ebu'l-‘Abbâs Ahmed b. Abdullatîf eY-&ercî ez-Zebîdî,
Tabakâtu'l-Havâs Ehlu's-S dki ve'l-0hlâs, MSsSr, 1321/1903, s. 100.
7
Abdulkâdir b. Muhammed el-Ensârî el-Cezîrî, age, s. 47-48.
8
Abdurrahmân b. Muhammed es-Sekkâf el-Huseynî el-‘Ayderûs (1070/1660-1113/1701): ‘Ayderûs
ailesine mensup Yemen’li bir edip. ez-Ziriklî, age, III, 332; Ömer RSza Kehhâle, age, II, 113.
9
Abdulkâdir b. Muhammed el-Ensârî el-Cezîrî, age, s. 6-7.
10
Muhammed b. Sa‘îd b. Ahmed ez-Zubhânî(ö: 875/1470): Aden'li mutasavvSflardan olup, münzevî
bir hayat yaYamSYtSr. Bkz. &emsuddîn Muhammed b. Abdurrahmân es-Sehâvî, ed-Dav’u’l-Lâmi’, Beyrut, tsz., VII, 249.
11
Ebû Bekr eY-&âzelî el-‘Ayderûsî (851/1447-914/1508): Yemen'li mutasavvSf ve Yairlerden olup Aden'de vefat etmiYtir. Muhtelif eserleri bulunan eY-&azelî'nin bir de Yiir divanS mevcuttur. Bkz.
Abdulkâdir el-‘Ayderûsî, Tarîhu'n-Nûri's-Sâfir ‘an Ahbâri'l-Karni'l-‘Â ir, tsz, s. 81; Necmuddîn elHazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, I, 114; bnu’l-‘ mâd, =ezerâtu’z-Zeheb fî Ahbâri men Zeheb, Thk: Abdulkâdir
el-Arnaût - Muhammed el-Arnaût, 1. bs., DimeYk, 1993, X, 91; Ömer RSza Kehhâle, age, I, 439.
X/XVI.-XII/XVIII. Yüzy llar Aras Arap Ziirinde Kahve
199
Necmuddîn el-Hazzî12, kahvenin mucidi olarak kabul etti2i eY-&âzelî'nin, günün
birinde bir yolculu2u esnasSnda kahve a2acSnSn altSnda konakladS2SnS ve karnSnS
doyurmak üzere a2acSn metruk hâlde bulunan meyvelerinden yedi2ini söyler.
SonrasSnda eY-&âzelî'nin kahvenin beyni korudu2unun, uykuyu kaçSrdS2SnS ve
ibadet için de bir zindeli2e neden oldu2unun (uyarScS etkisinin) farkSna vardS2SnS
ve müritlerine de bu maddeyi kullanmalarSnS salSk verdi2ini13 ifade etmektedir.
bnu’l-Hanbelî14 de bir Yiirinde kahvenin kâYifi olarak el-Hazzî gibi Ebû Bekr eY&âzelî 'ye iYaret etmektedir15:
!"
# $ %& '
5 67 4 !.
- / 01 -2 3
(
)
!* + , -
el-‘Ayderûs onun perdesini aralad
Onu sevgili dostlar na haz rlad
Ve onu güzel anlamlarla süsledi
Onu içkiyle adland rd & nda halk n akl n ba ndan ald , ne de güzel oldu bu
yapt & .
Bu rivayetlerden yola çSkarak kahveyi ilk kimin buldu2u konusunda kesin
bir yargSya varmak zor olmakla birlikte, kahvenin IX/XV yüzySlda biliniyor olmasS ve bu asrSn ilk çeyre2inde vefat etmiY olmasS hasebiyle birinci rivayette adS
geçen &âzelî tarikatSnSn önde gelen sufilerinden Ali b. Ömer eY-&âzelî tarafSndan
bulundu2u kuvvetle muhtemeldir.
12
Necmuddîn el-Hazzî Ebu’l-Mekârim el-‘Âmirî ed-DimeYkî (977/1569–1061/1650): DimeYk’li Yair ve
ediptir. OsmanlS dönemi Arap edebiyatSna SYSk tutan el-Kevâkibu’s-Sâire ve bunun zeyli olan Lutfu’sSemer’in müellifidir. Bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-Eser fî A‘yâni’l-Karni’l-Hâdî ‘A ar, 3. bs., Beyrut,
1988, IV, 189; el-Muhibbî, Nefhatu’r-Reyhâne ve Ra hatu T lâi’l-Hâne, Thk: Muhammed Abdulfettâh
el-Hulu, 1. bs., MSsSr, 1968, I, 540; Necmuddîn el-Hazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire bi A’yâni’l-Mie’l-’A ira,
Thk: Cebraîl Suleymân Cebbûr, Dâru’l-Âfâki’l-Cedîde, 2. bs., Beyrut,, I, K; Necmuddîn el-Hazzî,
Lutfu’s-Semer ve Katfu’s-Semer, Thk. : Mahmûd eY-&eyh, DimeYk, 1981, I, 11.
13
Necmuddîn el-Hazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, I, 114; bnu’l-‘ mâd, age, X, 93.
14
Muhammed b. brahim el-Halebî bnu’l-Hanbelî (908/1502-971/1563): Halep’li tarihçi ve ediplerden
olup aralarSnda Yiir divanS da olan elliye yakSn eser bSrakmSYtSr. BunlarSn en önemlisi OsmanlS dönemine de SYSk tutan Durru’l-Habeb fî Târîhi A‘yâni Haleb adlS eseridir. Bkz. bnu’l-Hanbelî , Durru’lHabeb fî Târîhi A‘yâni Haleb, Thk. Mahmûd Hamed Fâhûrî - Yahyâ Zekeriyyâ ‘Abbâra, DimeYk,
1972, 7/M; el-Hafâcî, Rayhânetu’l-Elibba’ ve Zehratu’l-Hayati’d-Dunyâ, Thk: Muhammed Abdulfettâh
el-Hulu, 1. bs., MSsSr, 1967, I, 169; DerviY b. Muhammed Ahmed et-Tâlevî, Sânihâtu Duma’l-Kasri fî
Mutarahâti Beni’l-’Asr, Thk: Muhammed Mursî el-Hûlî, 1. bs., Beyrut, 1983, I, 206; Necmuddîn elHazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, III, 42; Muhammed RâgSb et-Tabbâh, 0’lâmu’n-Nubelâ fî Târîhi Halebi’ =ehbâ’, Haleb, 1923, VI, 62.
15
et-Tâlevî, age, I, 215.
200
Mehmet Mesut Ergin
1.3. Yay6l6K6
Kaynaklara göre kahve, VIII/XIV. asSrda önceleri HabeYistan'da kullanSlmaya baYlanmSY, IX/XV. asSrda da oradan Yemen'e gelmiY, daha sonra X/XVI.
asSrda da MSsSr'a ve di2er Arap ülkelerine girmiY, oradan da ran'a ve stanbul'a
yaySlmSYtSr16.
2. KAHVEYE DA R TARTI7MALAR
Kahvenin Arap Yiirinde pek çok tartSYmaya sahne oldu2unu görmekteyiz.
Bu tartSYmalarda kimi Yairler kahvenin, helal oldu2unu savunmuYlardSr. bnu’lHanbelî Halep'te oldu2u bir sSrada bn ‘Irâk'17a kahve hakkSnda görüY sorar18:
8
(6
P Q
6T
?@ A( + B
8 9:
# 8 CO L DM N
C D"EF
> GU 0V
;<7
R
;<" = %
>
G HI+ G J K;<76
!6 SR 6"8
Ey Mustafa (sav) ve Safa ile Merve'ye kom u iki zirveye yükselen kimse!
0çmek istedi&im her yerde bir kusuru sebebiyle haks zl &a u&rayan kahve hakk nda bana fetva ver.
E&lence, dedikodu, yalan ve ayr l kla dolu olan yolu bizi korkuttu.
bn ‘Irâk' da cevap olarak YunlarS söyler19:
16
AyrSntSlS bilgi için bkz. Muhammed Tâhir el-Kurdî, age, s. 27; Ömer Ferrûh, age, I, 87; Muhammed
Altuncî, age., s. 297; NamSk AçSkgöz, Kahvenâme, Ankara, 1999, s. XII; Talat Mümtaz Tarhan, "Türkiye’de Kahve ve Kahvehaneler", HazSrlayan Fatih TS2lS, Ehlikeyfin Kitab , stanbul, 2004, s. 3.
17
Bu YahsSn kim oldu2u hakkSnda iki rivayet bulunmaktadSr. Birincisi: Muhammed b. Ali b.
Abdurahmân b. ‘Irâk -&emsuddîn Ebû Ali- (878/1473-933/1526): DimeYk’li fakih mutasavvSf, edip ve
Yairlerden. Bkz. Necmuddîn el-Hazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, I, 59; Abdulkâdir el-‘Ayderûsî, age; s. 192;
bnu’l-‘ mâd, age, X, 273; Ömer RSza Kehhâle, age III, 519. Di2eri ise: Ali b. Muhammed b. Ali b.
Abdurahmân b. ‘Irâk –Sa‘duddîn ed-DimeYkî- (907/1501-963/1555): DimeYk’li kâri’, fakih, muhaddis, tarihçi ve mutasavvSflardan. Bkz. Necmuddîn el-Hazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, II, 197; bnu’lHanbelî , age, I, 1004; bnu’l-‘ mâd, age, X, 489; Ömer RSza Kehhâle, age II, 517.
18
Abdulkâdir el-‘Ayderûsî, age., s. 194; bnu’l-Hanbelî , age, I, 1007; Necmuddîn el-Hazzî, elKevâkibu’s-Sâire, II, 198. Bu beyitler Târîhu’n-Nûri’s-Sâfir’de Radiyyuddin lakaplS birine nisbet edilmektedir. FetvayS soran bu kiYi hakkSnda baYka da bir bilgi sunmamaktadSr. AynS beyitleri Durru’lHabeb’in yazarS bnu’l-Hanbelî , (Necmuddîn el-Hazzî de bu beyitleri bnu’l-Hanbelî’ye nisbet ediyor. II, 198) kendisine nisbet ederek kahve hakkSndaki fetvayS bizzat kendisinin 963/1555 ySlSnda
ölen Ali b. Muhammed b. Ali b. Abdurahmân b. ‘Irâk – Sa‘duddîn ed-DimeYkî-’ye sordu2unu ifade
ediyor.
19
Abdulkâdir el-‘Ayderûsî, age., s. 194; bnu’l-Hanbelî , age, I, 1008; Necmuddîn el-Hazzî, elKevâkibu’s-Sâire, II, 199. Bu beyitler Târîhu'n-Nûri's Sâfir'de 933/1526'da vefat eden Muhammed b.
Ali b. Abdurahmân b. ‘Irak'a nisbet edilmektedir. FetvayS isteyen kiYinin bizzat bnu’l-Hanbelî'nin
kendisi oldu2u (Necmuddîn el-Hazzî'yi de bu beyitleri aynS zata nisbet ediyor. II, 199) düYünüldü2ünde söz konusu beyitlerin 963/1555 tarihinde ölen Ali b. Muhammed b. Ali b. Abdurahmân b.
‘Irâk – Sa‘duddîn ed-DimeYkî-'ye ait oldu2u sonucu çSkmaktadSr. Târîhu'n-Nûri's-Sâfir'in müellifi bu
X/XVI.-XII/XVIII. Yüzy llar Aras Arap Ziirinde Kahve
;6G ? X ? - "
Y
>
]9" ^+_% `?" a+A/ J
D SR
;N
6";
+@6"
* n &8 -; "G
-;>
6G 6? +W = %
>
N G Z [/ - ! '\
G 6I+ , bc $Y R 7 C"G
0e?< A 0f<G
* b< <h ic
201
!d 0
G
=o;<,>
N 0+
<@D
7 -< g
E C_6"#
j kT N
l m+
Ey Kutup y ld z gibi yükselen ilmin öncüsü, iki f rkan n (Ehl-i sünnet ve =ia)
müftüsü!
Sizden bana saf gümü e benzeyen yald zl sözlerden olu an bir iir geldi
=iirinde insanlar n kahveyi e&lence, yalan, haram yiyecek, ark , dans ve alk la
kar t rd klar n söyledin.
Zikretti&iniz eyi gözünüzle bizzat gördükten sonra bu konuda hüküm istedin.
Cevab m ise söyledi&iniz eylerin onun haram olmas n gerektirmeyip helal oldu&u
yönündedir.
Kahvenin haram oldu2una dair görüY bildirenlerin genel kanSsS haramlS2SnSn kahvenin kendisinden kaynaklanmadS2S, kötülüklere vesile olabilece2i endiYesiyle yasaklanmasS gereken bir içecek oldu2u aksi takdirde içiminde bir sakSnca
olmadS2S yönündedir.
Necmuddîn el-Hazzî, kendisine kahvenin helal veya haram oldu2una dair
yöneltilen bir soru üzerine toplumda beliren yeni alSYkanlSklardan biri olan kahvenin helal oldu2unu ancak gSybet, ko2uculuk vb. kötü davranSYlara sebebiyet
vermesi durumunda haram olaca2SnS ifade etmektedir. Bundan dolayS kahveyi
içmek isteyen kimsenin onu evde içebilece2ini bunda da bir sakSnca olmadS2SnS
söylemektedir20:
iki zatS muhtemelen isim benzerli2inden dolayS karSYtSrmSY ve yanlSYlSkla beyitleri birinci Yahsa ait
olarak göstermiYtir.
20
Necmuddîn el-Hazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, III, 36. Bu tartSYmalarla ilgili ayrSntSlS bilgi için bkz. elKevâkibu’s-Sâire, II, 152, III, 25, 35-36; Necmuddîn el-Hazzî, Lutfu's-Semer, I, 66; Abdulkâdir el‘Ayderûsî, age., s. 194-195.
202
Mehmet Mesut Ergin
q+ G r L R& _/ $ / !*
q+ Q/ t?!
J
?8 j lY
q+ w/ x *
8
q+ 3 { _; 7 +
"> kT iE
q+ ~ • *
q+%N |
G ‚I+%N
b: Tp %
N $+
7 =
?@ A( R€@
•x
+ >\
8 j s I+ G
8+ \= u b: $ vd
x!
y ( x E( z > cY
0e > @ Z|
S
} :
‚D ƒ; „2 ƒ c
q
‚v
R ! e €‰+8
Ti
I+ G r L C<OL cY
q+_ . … +† +<?. …Q8 ‡
* e‰ Š
>
‚j ˆ
"7
ic
Ey kahve içmenin bize göre mubah olaca& n umarak gelip soran kimse
Kahve haram de&ildir ancak o, ki iye bir co kunluk da sa&lamaz
Ne var ki kahvenin içildi&i evlere (kahvehaneler) giden kimse onursuzdur
Orada b y klar yeni terleyen delikanl lar, telli çalg lar ve tavla vard r. Hepsi de
e&lenip e&lence pe indedir
Bütün bunlar Mustafa (sav)'in çizdi&i yola ve üzerinde durdu&u prensiplere ayk rdr
E&er kahveyi bir veya bin defa içmek istersen
Bu evinin içinde bir eylem olsun ki onu arzulad & ndan dolay (kahvenin) pakl & na bir halel gelmesin.
Allah' sürekli olarak zikret ve ona en güçlü bir ba& ile tutun.
bnu’l-Hanbelî, kahvenin, içki vb. içeceklerde alSYSlagelen biçimde sSrayla
içilmesi nedeniyle haram oldu2una dair fetva veren KadS Sâlih Çelebi21'nin bu
fetvasSnS aYa2Sdaki Yiiriyle ifade etmektedir22:
21
Sâlih Çelebi el-Amâsî (ö: 973/1565): Aslen Türk olup, Halep ve DimeYk'te kadSlSk ve müderrislik
görevlerinde bulunmuY bir din âlimidir. Bkz. bnu’l-Hanbelî , age, I, 700; Necmuddîn el-Hazzî, elKevâkibu’s-Sâire, II, 152; bnu’l-‘ mâd, =ezerâtu’z-Zeheb, X, 440.
22
bnu’l-Hanbelî , age, I, 701; Necmuddîn el-Hazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, II, 153. Sâlih Çelebî'nin fetvasSnS dile getiren bu Yiiri, Nurettin Ceviz, “Kahvenin slâm DünyasSna GiriYi ve Arap EdebiyatSnda Ele
AlSnSYS”, adlS makalesinde sehven el-Hazzî'ye nisbet etmekte ve onun, fetvanSn verilmesi esnasSnda
orada bulundu2unu söylemektedir. Oysa durum yazarSn belirtti2i gibi fetvanSn verilmesi esnasSnda
orada bulunan el-Hazzî de2il bnu’l-Hanbelî’dir ve Yiir de ona aittir. Bu durumu, bnu’l-Hanbelî,
bizzat kendisi eserinde ifade etmektedir. AyrSca el-Hazzî de adS geçen eserinde, fetva olaySnSn mezkur Yiirle tespitinin kendisi tarafSndan de2il, bnu’l-Hanbelî tarafSndan yapSldS2SnS, olayS " bnu’lHanbelî dedi ki:…" Yeklinde rivayet ederek Yüpheye mahal bSrakmayacak bir Yekilde ifade etmektedir. Bu durumda mezkur beyit, el-Gazzî'ye ait olmaySp bnu’l-Hanbelî'ye aittir. Bkz. Nurettin Ceviz,
agm, s. 350.
X/XVI.-XII/XVIII. Yüzy llar Aras Arap Ziirinde Kahve
v d Dg Œ
#*
•
T<
#
<T
&
+
‹_
-!
203
EI+ G6
)6
L
Kahveyle korunakl mekânlar canlan r oldu.
Ne var ki onu s rayla birbirlerine vererek içiyorlar ve bu da bat ld r.
Ali Çelebi el-HSmsî23 de bu ba2lamda OsmanlS mparatorlu2unun önde gelen YeyhülislamlarSndan Ebussuûd Efendi'nin fetvasSna24 paralel olarak kahvenin
aslSnda haram bir içecek olmadS2SnS ancak sefih kiYilerin içece2i olmasS hasebiyle
uzak durulmasS gereken bir madde oldu2unu söylemektedir25:
R
R?
+
t"• J +%"• j
Ti r Q • d
7 +
2 ‘
I+ ,
* m &.U Ž+G
;/
ΠL = i 8 $i
Kahveyle ilgili arkada lar ma diyorum ki onu b rak n z ve onun bulundu&u yerlerde de oturmay n.
Onu terk edi imin sebebi kötü olmas ndan de&il, sefih ki ilerin içece&i haline dönü mesinden dolay d r.
&iirlerde ifade edilen görüYler do2rultusunda kahveyle ilgili genel yaklaYSm,
onun içki gibi açSk bir nasla haram olmadS2S; ancak toplumda daha çok sefih ve
günahkâr kiYilerin içece2i olmasS ve kötülüklere teYvik edebilece2i endiYe ve kaygSsSyla uzak durulmasS gereken bir içecek oldu2u, aksi takdirde ev vb. uygun mekanlarda içilmesinde herhangi bir sakSnca olmadS2S yönünde tezahür etmektedir.
3. TASV R
Kahvenin siyah rengi Yairlerin gözünden kaçmamSY onu siyah renkli gözlere benzeterek tasvir etmiYlerdir. Burhanuddîn brahim b. el-Mubellit26, aYa2Sdaki
dizelerde kahvenin rengine de2inerek onun siyahlS2Sna övgüde bulunmaktadSr27:
23
Ali Çelebî el-HSmsî: Do2um ve ölüm tarihi belli olmamakla beraber Necmuddîn el-Hazzî'nin ça2daYS
oldu2u anlaYSlan Yair, Humus'lu olup, &eyh Muhammed b. Hilâl'in kardeYidir. Bkz. Necmuddîn elHazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, III, 196.
24
dris Bostan, "Kahve", D0A, XXIV, 203.
25
Necmuddîn el-Hazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, III, 196.
26
Burhanuddin brahim b. el-Mubellit (ö: 991/1583): Kahire'li edip ve Yairlerden. Bkz. el-Hafâcî, age.,
II, 122; Necmuddîn el-Hazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, III, 92; bnu’l-‘ mâd, age, X, 622.
27
el-Hafâcî, age., II, 124.
204
Mehmet Mesut Ergin
t?!
6„ 2
’\ ?L 7
x + % ‚ _p * >
) 6 X
!8+ G
x +2 = &8
J=
8 57
)
l ]!7
Her derde deva olan kahvenin siyahl & n be&enmeyen ki i
Baksana ona, t pk beyaz fincan nda kara gözü anlatm yor mu?
Ebû Bekr el‘Usfûrî28 de bir Yiirinde kahvenin siyah rengine vurguda bulunarak bunun insana büyük bir ferahlSk verdi2ini belirtmektedir29:
TE M ? .U
j ƒ %( ETM \ x+2
+
t<,‹!
i
J 0T N 6Ž+"N C€"N
t/’U
t/’“ ”‘_
tD
Q
Rengi mürekkebinki gibi olmay p t pk misk gibi siyaht r, sar kâsesiyse vers (elbiselerin renklendirilmesinde kullan lan bir tür bitki) gibidir.
Ki iye sevinç sa&lar ve barda& nda Satürn gezegeninin güne e girdi&i gibi belirir.
Ebu'l-Vefâ el-‘Urdî30 de el-‘Usfûrî gibi kahvenin misk gibi siyahlS2Sna göndermede bulunarak, ona asSl bu güzelli2i ve de2eri veren Yeyin bu renk oldu2unu,
onsuz herhangi bir de2erinin olmadS2SnS ifade etmektedir31:
=
• \ o _ R ;N
a ;> 1 ”Ž d =N
+– ‚I+
G
$ i ƒ%( x +2 j +
6‘ % ˜\ x+2 Œ …—_N6Š7
d :
Q
Beyaz eliyle misk gibi koku yayan kahveyi dolduran ceylana can m feda.
O, ne kadar ho tur! misk kokulu siyahl & yla, ayet miskin siyahl & olmasayd
de&erli olmazd ki.
Buna benzer betimlemeleri baYka Yiirlerde de görmekteyiz. Genel olarak bu
Yiirlerde kahvenin miskle irtibatlandSrSldS2S, özellikle siyah rengine vurguda bulu-
28
Ebû Bekr b. Muhammed el-‘Usfûrî (ö: 1103/1692): MuveYYahât türünde yazdS2S Yiirleriyle bilinen
DimeYk'li edip ve Yairlerden. Bkz. el-Muhibbî, Nefhatu'r-Reyhâne, I, 304; ez-Ziriklî, age, II, 70.
29
el-Muhibbî, Nefhatu'r-Reyhâne, I, 316.
30
Ebu'l-Vefâ el-‘Urdî (993/1585 – 1071/1660): AsSl adS Muhammed b. Abdulvehhâb b. brahim el-‘Urdî
el-Halebî olup, Halep'li önemli Yairlerden biridir. Bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-Eser, IV, 89; elMuhibbî, Nefhatu'r-Reyhâne, II, 483, Muhammed RâgSb et-Tabbâh, age, Haleb, 1923, VI, 289.
31
el-Muhibbî, Nefhatu'r-Reyhâne, II, 505.
X/XVI.-XII/XVIII. Yüzy llar Aras Arap Ziirinde Kahve
205
nuldu2u bunun yanS sSra siyah renk ve misk kokusu kahveyle miskin buluYtuklarS
ortak payda32 olarak görülmektedir.
3.1. Yap6l6K 7ekli
&airler, kahveye dair her türlü detaya Yiirlerinde yer vererek onun nasSl yapSldS2Sna da de2inmiYlerdir. Abdu'l-Mu‘tî b. Hasan Bâkesîr33, &eyhülislam Ebu'lFeth Mâlikî34'ye hitaben yazdS2S kasidesinde kahvenin yapSlSYSnS anlatmaktadSr35:
"6
D
D€M
?™ J
T
…
›
bx+ A<, 9T
@< EG
bx+ š%
–
x+
‹_
! Y
‹
!
EI+ 6G
7
w_6#
Ço&u amac m ister aç k olsun ister gizli sadece kahvedir.
0mam m z Yemen ahalisinin kutbu es-Sûdî36 ona tutkundur.
O, paha biçilmez bir ekilde tütsü ve ûd (güzel koku) ile pi irilir.
3.2. ÇeKitleri
&airler, kahveyi farklS kategorilere aySrmaktan da kendilerini alamamSYlardSr. &airlerin, normal, kabuklu ve acS (murre) olmak üzere üç tür kahveye de2indiklerini görüyoruz. BazS Yairler kabuklu kahveye övgüde bulunarak renginden de
bahsetmiYlerdir. el-Huseyn b. Ahmed el-Cezerî el-Halebî37 bir Yiirinde ûd ile mezcedilmiY kahveyi talep etmektedir38:
32
Meyyâde Atuncî, age, s. 240.
Abdu'l-Mu‘tî b. Hasan Bâkesîr (905/1500-989/1581): Mekke'de do2up, Ahmedabad'ta ölen zamanSnSn müfessir, muhaddis ve ediplerinden. Bkz. Abdulkâdir el-‘Ayderûsî, age, s. 364; Ömer RSza
Kehhâle, age, II, 314.
34
Muhammed b. Muhammed b. Abdusselâm et-Tûnusî el-Kâdî Ebu'l-Feth Mâlikî (901/1495975/1567): Tunus'ta do2du, Bir müddet MSsSr'da kaldSktan sonra DimeYk'e gelip buraya yerleYti.
Burada kadSlSk ve müderrislik görevlerinde bulundu. AynS zamanda Malikîlerin müftüsü olan bu
zat, Yiir ve edebiyat alanSnda da boy göstermiY önemli bir Yairdir. Bkz. Necmuddîn el-Hazzî, elKevâkibu’s-Sâire, III, 21; bnu’l-‘ mâd, =ezerâtu’z-Zeheb, X, 556; bn Ma‘sûm el-Medenî, Sulafetu'l-‘Asr
fî Mahasini' -=u‘ara bi kulli M sr, el-Mektebetu'l-Murtadâviyye, Tahran, 1906, s. 389.
35
Abdulkâdir el-‘Ayderûsî, age, 156. AyrSca bkz.: Necmuddîn el-Hazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, III, 54.
36
Ali b. Muhammed b. brahim es-Sûdî el-Hâdî el-Yemenî (Ö: 932/1525): Kahve düYkünlü2üyle bilinen, aynS zamanda Yair olup halen yazma olan bir de Yiir divanS bulunan Yemen'li meYhur mutasavvSflardan. Bkz. Abdulkâdir el-‘Ayderûsî, age, s. 155; bnu’l-‘ mâd, age, X, 262; Ömer Ferrûh, age, I,
240; Hayruddîn ez-Ziriklî, age, VI, 289.
37
el-Huseyn b. Ahmed el-Cezerî el-Halebî (997/1588–1033/1623): Halep'te do2up Hama'da vefat eden
dönemin önemli Yairlerinden biridir. Bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-Eser, II, 81; Muhammed Ra2Sb etTabbâh, age., VI, 203.
38
Feryal Haydar ‘Âkil, el-Huseyn b. Ahmed el-Cezerî el-Halebî Dirase ve Tahkîk, YaySnlanmamSY Yüksek
Lisans Tezi, Cami‘atu DimeYk, Kulliyetu'l-Âdâb, DimeYk, 1998, s. 201.
33
206
Mehmet Mesut Ergin
x+
* 6I+
, •
S
6I+
6G 39=!œ,
2
Bana kahveyi içir ve onu ûd (güzel koku) ile kar t r
bn Ma‘sûm el-Medenî40 de bir Yiirinde kabuklu kahveyi altSna benzeterek
piYirilmesi esnasSnda oluYan kabarcSklarSn kendisini süzmekte oldu2unu anlatmaktadSr41:
/+6"
oš! C6 N
‚‘>
QG ‚I+
6G
>
! = 6Y + / 8
H‘
_N €T Ei €$Ši
Rengiyle alt n and ran kabuklu kahve
Sanki her kabarc & gözüyle beni izlemekte
BazS Yairler de tüm acSlS2Sna ra2men acS kahveden büyük lezzet aldSklarSnS
ve onu tatlS suya tercih ettiklerini ifade etmiYlerdir. Bu ba2lamda Burhânuddîn
brahim b. el-Mubellit, acS kahve konusunda kendisini eleYtirenlere, zevklerin ve
renklerin tartSYSlmaz oldu2unu, herkesin kendisi için hoY olan Yeyi tercih etmesi
gerekti2ini söylemektedir42:
ET <M
43
"+E"&>
3t
—\ ( +<"N E‘ L
ƒ—%?< ! ; 7" 8 ;
”I
6G
‹_
HI 6 D
EI+ 6G › :E * Ž+,>
;_*
"* C",7
Beni k nayan diyor ki: kahve ac d r, tatl su içmeye denk hiçbir ey yoktur.
Beni ac l & yla ay plad & n ey için derim ki. Ben tercih ettim onu, sen de kendine
tatl olan seç.
39
Muhammed Tâhir el-Kurdî, age, s. 103'te bu kelime (^ €7) olarak geçmektedir.
bn Ma‘sûm el-Medenî (1052/1642-1120/1708): Medine'de do2du. Uzun ySllar Hindistan'da ikamet
edip ran'da öldü. Döneminin önde gelen Yairlerinden olup, içerisinde Yiir divanS da olmak üzere günümüze kadar ulaYan birçok eser yazmSYtSr. Bkz. bn Ma‘sûm el-Medenî, Dîvânu 0bn Ma‘sûm, Thk:
&âkir Hâdî &ukr, 1. bs., Beyrut, 1988, s. 5; Mehmet Mesut Ergin, 0bn Ma‘sûm el-Medenî =â‘iran,
DimeYk, 2004, s. 39.
41
bn Ma‘sûm el-Medenî, Dîvân, s. 644.
42
Necmuddîn el-Hazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, III, 92; bnu’l-‘ mâd, age, X, 622.
43
Burada tadmîn vardSr. Bu mSsra bnu’l-Fârid'in Yu Yiirinden tadmîn edilmiYtir.
40
¤¤¤¤ª%©*¥ ¤¤¤¤ ¥L¤¤¤¤—>§'¥« © ¥KN ¤¤¤¤5 c«K£'£ ¤¤¤¤œ¨
b 7£ ‰ƒ¤
¤¤¤ b¥ ! ¤ ¤¤ ¦=§%¤ ¤¤{I ¥LK̈©*¤ ¤¤¥(¥
bnu’l-Fârid, =erhu Dîvân 0bnu’l-Fârid, (el-Bûrînî ve en-Nablusî), Derleyen: RuYeyd b. Hâlib, Tashih:
Muhammed Abdulkerim en-Numeyrî, Beyrut, 2003, II, 154.
X/XVI.-XII/XVIII. Yüzy llar Aras Arap Ziirinde Kahve
207
3.3. Faydalar6
&airler, kahvenin faydalarSna de2inmekten de geri durmamSYlar her vesileyle onun yararlS bir içecek oldu2unu savunmuYlardSr. Abdurrahman el-‘Amûdî44
kahvenin faydalarSndan bahsederek, onu hem kalbi ferahlatan, hem kederi yok
eden bir unsur olarak görmektedir45:
T " J !6 2 P 8
2
$6 NU -3 … <:8
‘ !_
@E
:
!8+ G
2
˜\ o*U …", 1 Q8
%_8
Kahvemizin esrar n aç k bir ekilde al. Onu kullanan kimsenin geceyi uykusuz
geçirmesine yard mc olur.
Kalbe ferahl k verir, organlar rahatlatt & gibi keder üzüntü ve gönül darl & n
yok eder.
AdS bilinmeyen meçhul bir Yair, kahvenin faydalarSnS beY madde olarak sSralayarak Yöyle demektedir46:
p +7 t ž 1 . >
”$+ * 0
L =?7
A U Z+ /
‘* 2 T i J ‹ _ r Q ƒ "*
- –<" r
cY Ÿ _ Y Ÿ Q/
Her zaman kahve içmen gerek, ey dostum içiminde be fayda bulunmaktad r.
Zindelik, zay flatma, balgam n giderilmesi, gözlerin nuru ve abide de yard md r.
Zeynulâbidîn el-Bekrî es-SSddîkî el-MSsrî47, bir Yiirinde kahvenin insanSn
içinde bulundu2u sSkSntSlarS bir nebze de olsa yok etti2ini ifade ederek içilmesini
teYvik etmektedir48:
l
44
! |
N
G |@"
7
/ N J 6I+
, r
Q8 $Y
Vecîhuddîn Abdurrahmân b. Muhammed el-‘Âmûdî (ö: 967/1559): Mekke'ye yerleYen ve orada
vefat eden Yair, mutasavvSf ve fakihtir. Bkz. Abdulkâdir el-‘Ayderûsî, age, s. 264; bnu’l-‘ mâd, age,
X, 509; Ömer RSza Kehhâle, age, II, 102.
45
Abdulkâdir el-‘Ayderûsî, age, s. 266.
46
Abdulkâdir b. Muhammed el-Ensârî el-Cezîrî, age, s. 15; Muhammed Tâhir el-Kurdî, age, s. 99-100.
47
Zeynulâbidîn el-Bekrî es-SSddîkî el-MSsrî (ö:1107/1695): el-Muhibbi'nin dostu, döneminin önde
gelen ediplerinden olup aynS zamanda el-Muhibbî'ye Nefhatu'r-Reyhâne'nin telifinde yardSm etmiYtir.
Bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-Eser, II, 196; el-Muhibbî, Nefhatu'r-Reyhâne, IV, 492; el-Murâdî, Silku'dDurer fî A‘yâni'l-Karni's-Sânî ‘A ar, Thk: Ekrem Hasan el-‘Ulebî, Dâru Sâdir, Beyrut, 2001, I, 173.
48
Muhibbî, Hulâsatu’l-Eser, II, 197.
208
Mehmet Mesut Ergin
/ v! -
36 V
&/
/
% ƒ
"G
<cY -
l ]!? =G
l L
* ŽŠ %>
r+
i< T
—%–/
d6 j
? Q
‹
p†
,_> 7ˆ T
j
r
L
Kahveyi kahvehanede içti&inde zerafet onun dostlar n çepeçevre ku at r.
Suyuyla kederlerimizi y kar, ate iyle de tasam z yakar z.
Sâkî fincan yla kar lad & ndan ne gam ne de keder kal r.
Durumunu soranlara cevap olarak: O içinde ifa olan Allah ehlinin içece&idir.
Kahvenin hararetli savunucularSndan olan Yair Burhânuddîn brahim b. elMubellit de kahvenin yararS veya zararS konusunda tarafsSz kalarak onun ne zararS ne de bir faydasS oldu2unu ifade etmektedir49:
+ D
{
G
?6 !8 j š
!
o8 C
L "*
/
% "7
‚Ix
A* J ‹ _
*
6I+
Q •
Gz 6
.
Ça& m zda, insanlar n kahvenin içilmesinde sak nca görmediklerini görüyorum.
O, içenlerinin al kanl k haline getirdi&i, ne zarar ne de faydas olan bir içecektir.
4. KAHVEHANELER
Kahve önceleri sadece evlerde içilen bir içecekti. Ancak kahvenin yaygSnlaYmasSyla beraber ilk defa bu dönemde adSna kahve evleri50 (kahvehaneler) denilen her kesime hitap eden mekânlar oluYmuYtur. Bu mekânlar insanlarSn boY zamanlarSnS de2erlendirip hoYça vakit geçirmek amacSyla bir araya geldikleri yerler51
olmuYtur. Sosyal hayatSn önemli bir parçasSnS teYkil eden kahvehanelerin tabiatla
iç içe olmasSna büyük özen gösterilmiYtir. Ziyaret maksadSyla 1096/1684 ySlSnda
DimeYk'e gelen Jean Thevenot'un zikretti2i DimeYk'teki tabiatla iç içe olan "Beyne
Nehrayn Kahvesi" ve Büyük kahvehane olarak da adlandSrSlan "Sinâniyye Kahvesi"52
bu ba2lamda en güzel örnekleri teYkil etmektedir. &airler de do2al olarak tabiatSn
49
Necmuddîn el-Hazzî, el-Kevâkibu’s-Sâire, III, 92.
AyrSntSlS bilgi için bkz. el-Bûrînî , age, I, 93; &efik Cebrî, "Beytu'l-Kahve", Mecelletu Mecma‘i'l-Lu&ati'l‘Arabiyye bi Dime k, DimeYk, 1967, XLII, 373–378.
51
Na‘îm el-HSmsî, Nahve Fehmin Cedîdin Munsifin Liedebi'd-Duveli'l-Mutetabi‘a ve Tarîhihi,
Lazkiye, 1979, II, 156-157.
52
Chevalier D'arvieux, Vasfu Dime k fi'l-Karni's-Sabi‘ ‘A ar, Tercüme: Ahmed biY, 1. bs., DimeYk, 1982,
s. 76-77.
50
X/XVI.-XII/XVIII. Yüzy llar Aras Arap Ziirinde Kahve
209
güzelli2inden nasibini almSY, kenarSnda akarsularSn ve kendilerine hizmet eden
güzel bir sâkînin bulundu2u bu tip mekânlarS kendilerine mesken edinmiYler53,
zamanlarSnSn büyük bir bölümünü dostlarSyla birlikte kahve eYli2inde sohbet
ederek geçirmiYlerdir. Bunun yanS sSra bu kahve evlerinde müdavimlerine hizmet
etmek için bir de sâkî -bu sakinin güzel endamlS ve yakSYSklS olmasS gerekirdi54bulunmaktaydS.
SONUÇ
Bilindi2i gibi kahve keyif veren maddelerin baYSnda gelmektedir. Bu nedenle de kahve, Arap Yairlerine ilham kayna2S olmuY ve ona dair akla gelebilecek her
Yeyi Yiirlerine konu yapmSYlardSr. Arap Yiirini inceledi2imizde Yairlerin onu detaylandSrarak ilk kimin buldu2unu, helal- haram olmasSyla ilgili sergilenen fSkhî tartSYmalarSn yanS sSra kahvenin tasvirini, nasSl yapSldS2SnS, çeYitlerini, yararlarSnS ele
alarak incelediklerini müYahede etmekteyiz.
Kahveye dair Yiirlerin aynS zamanda döneminin sosyal yapSsSna da iYaret
eden önemli belgeler oldu2unu söylemek mümkündür.
53
54
el-Bûrînî , Terâcimu'l-A‘yân min Ebnâi'z-Zemân, Thk: Salâhuddîn el-Muneccid, DimeYk, 1959, I, 93.
el-Bûrînî , age, I, 93.
Download