tc inönü üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı

advertisement
T.C.
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
MUHASEBE FİNANSMAN BİLİM DALI
TÜRKİYE MUHASEBE-FİNANSAL RAPORLAMA STANDARTLARI’NA
GÖRE FİNANSAL ARAÇLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
Gamze Ayça KAYA
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Yusuf Cahit ÇUKACI
DOKTORA TEZİ
MALATYA–2013
TÜRKİYE MUHASEBE-FİNANSAL RAPORLAMA STANDARTLARI’NA
GÖRE FİNANSAL ARAÇLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
Gamze Ayça KAYA
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME
ANABİLİM DALI MUHASEBE-FİNANSMAN BİLİM DALI
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Yusuf Cahit ÇUKACI
DOKTORA TEZİ
MALATYA–2013
I
İnönü Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
Tez Onay Belgesi
Enstitümüz Doktora Öğrencisi Gamze Ayça KAYA tarafından Yrd. Doç. Dr.
Yusuf Cahit ÇUKACI danışmanlığında hazırlanan “Türkiye Muhasebe-Finansal
Raporlama Standartları’na Göre Finansal Araçların Muhasebeleştirilmesi” başlıklı bu
çalışma, Jürimiz tarafından İşletme Anabilim Dalı, Muhasebe-Finansman Bilim
Dalında Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.
Öğretim Üyesi Adı Soyadı
Tez Savunma Tarihi
İmzası
:………………………………...
1. Jüri Üyesi
:……………………………………...
………………………..
2.Jüri Üyesi
: …………………………..................
……………………….
3.Jüri Üyesi
: ……………………………………...
……………………….
4.Jüri Üyesi
: ……………………………………...
……………………….
5.Jüri Üyesi(Tez Danışmanı): Yrd. Doç. Dr. Yusuf Cahit ÇUKACI: ………………
Yukarıdaki imzaların adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu onaylarım.
Enstitü Müdürü
II
ÖZET VE ANAHTAR SÖZCÜKLER
(Türkiye Muhasebe-Finansal Raporlama Standartları’na Göre Finansal
Araçların Muhasebeleştirilmesi)
İşletme bilançolarında büyük tutarlarda yer alması nedeniyle finansal araçlar
son dönemde büyük önem kazanmıştır. Finansal araçların büyük tutarlarda olması
işletmelerin bu araçları nasıl muhasebeleştireceği konusunu gündeme getirmiştir.
Finansal araçların muhasebeleştirilmesi işletmeler ve diğer karar vericiler
(yatırımcılar, kreditörler, devlet vb.) açısından büyük önem taşımaktadır.
Çalışmada Türkiye Muhasebe-Finansal Raporlama Standartları’na göre
finansal araçlar muhasebeleştirilmektedir. Finansal varlıklar ayrıntılı olarak
açıklanmakta ve finansal borçlar üzerinde durulmamaktadır. Ayrıca Türkiye’de
finansal araçlarla ilgili yasal düzenlemelerdeki farklılıklar ve VUK ve TMS
uygulamalarının finansal tablolara etkisi açıklanmaktadır.
Türkiye Muhasebe-Finansal Raporlama Standartları (TMS/TFRS)’nda, finansal
araçlarla ilgili TMS/IAS 32 Finansal Araçlar: Sunum, TMS/IAS 39 Finansal Araçlar:
Muhasebeleştirme ve Ölçme, TFRS/IFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar ve
TFRS/IFRS 9 Finansal Araçlar standartları bulunmaktadır.
Türkiye Muhasebe Standardı 32; finansal araçların finansal varlık, finansal
borç ve özkaynak araçları olarak sınıflandırılması ve finansal varlık ve borçların
netleştirilmesine ilişkin ilkeleri belirlemektedir. Ayrıca Türkiye Muhasebe Standardı
39
finansal
varlık
ve
borçların
muhasebeleştirilmesine
yönelik
ilkeleri
belirlemektedir. TMS 32 ve TMS 39 dünyada karmaşık ve anlaşılması güç muhasebe
standartları olarak görülmektedir.
Anahtar
Kelimeler:
Finansal
Araçlar,
Muhasebeleştirilmesi, TMS 32, TMS 39, TFRS 7, TFRS 9.
Finansal
Araçların
III
ABSTRACT AND KEYWORDS
(Accounting of Financial Instruments According to Turkish AccountingFinancial Reporting Standards)
Financial instruments have gained recently great importance because have
located at great amounts in the balance sheets of businesses. Being at the great
amounts of financial instruments has brought to the agenda that business’s these
instruments to how matter will account. Accounting of financial instruments have a
place in a great importance in terms of businesses and other decision makers
(investors, creditors, government etc.).
In the study financial instruments have been accounted according to Turkish
Accounting-Financial Reporting Standards. Financial assets have explained as
detailed and haven’t mentioned on the financial liabilities. Besides differences
related with financial instruments in legal regulations and Tax Procedure Law and
Turkish Accounting Standards applications’ effect to financial statements have
explained in Turkey.
In Turkish Accounting-Financial Reporting Standards (TAS/TFRS) have found
related to financial instruments standards such as TAS/IAS 32: Financial
Instruments: Presentation, TAS/IAS 39 Financial Instruments: Accounting and
Measurement, TFRS/IFRS 7 Financial Instruments: Disclosures and TFRS/IFRS 9
Financial Instruments.
Turkish Accounting Standard 32 has determined principles related to
classification of financial instruments as financial assets, financial liabilities and
equity instruments and offsetting of financial assets and liabilities. Also Turkish
Accounting Standard 39 has determined principles related to accounting of financial
assets and liabilities. TAS 32 and TAS 39 have seen as complex and difficult to
understand accounting standards around the world.
Key Words: Financial Instruments, Accounting of Financial Instruments, TAS
32, TAS 39, TFRS 7, TFRS 9.
IV
İÇİNDEKİLER
Onay Sayfası………………………………………………………………........
I
Özet ve Anahtar Sözcükler……………………………………………………..
II
Abstract and Keywords……………………………………………………........ III
İçindekiler…………………………………………………………………........ IV
Tablolar Listesi……………………………………………………………........ VII
Şekiller Listesi…………………………………………………………………. VIII
Kısaltmalar Listesi……………………………………………………………... IX
GİRİŞ…………………………………………………………………………...
1
BİRİNCİ BÖLÜM
FİNANSAL ARAÇLAR
1.1 Finansal Araç Kavramı ve Türleri …………………………………………
1.1.1 Finansal Varlık………………………………………………………
1.1.2 Finansal Borç………………………………………………………...
1.1.3 Özkaynağa Dayalı Finansal Araç……………………………………
1.1.4 Türev Finansal Araç…………………………………………………
1.2 Finansal Araçların Özellikleri………………………………………………
1.3 Finansal Piyasada İşlem Gören Finansal Araçlar…………………………..
1.3.1 Para Piyasası Araçları………………………………………………..
1.3.1.1 Vadeli Mevduat……………………………………………...
1.3.1.2 Mevduat Sertifikası………………………………………….
1.3.1.3 Hazine Bonosu………………………………………………
1.3.1.4 Finansman Bonosu…………………………………………..
1.3.1.5 Repo (Geri Satın Alma Anlaşması)………………………….
1.3.1.6 Kambiyo Senetleri……………………………………...........
1.3.2 Sermaye Piyasası Araçları…………………………………………...
1.3.2.1 Hisse Senetleri……………………………………………….
1.3.2.1.1 Nama ve Hamiline Yazılı Hisse Senetleri………..
1.3.2.1.2 Adi ve İmtiyazlı Hisse Senetleri………………….
1.3.2.1.3 Bedelli ve Bedelsiz Hisse Senetleri………………
1.3.2.1.4 Primli ve Primsiz Hisse Senetleri………………...
1.3.2.1.5 İntifa (Yararlanma) Hisse Senetleri………………
1.3.2.1.6 Oydan Yoksun Hisse Senetleri…………………...
1.3.2.2 Tahviller……………………………………………………..
1.3.2.2.1 Devlet Tahvilleri ve Özel Sektör Tahvilleri……...
1.3.2.2.2 Başabaş, Primli ve İskontolu Tahviller…………..
1.3.2.2.3 İkramiyeli Tahviller……………………………....
1.3.2.2.4 Nama ve Hamiline Yazılı Tahviller……………...
1.3.2.2.5 Teminatlı ve Teminatsız Tahviller…………….....
1.3.2.2.6 Sabit ve Değişken Faizli Tahviller…………….....
1.3.2.2.7 İndeksli Tahviller………………………………...
1.3.2.2.8 Rüçhan Haklı Tahviller…………………………..
1.3.2.2.9 Kâra İştirakli Tahviller………………………….....
1.3.2.2.10 Hisse Senetlerine Çevrilebilir Tahviller…….........
1.3.2.3 Kâr Zarar Ortaklığı Belgeleri………………………………..
4
6
6
7
8
10
12
12
13
13
13
13
14
14
14
14
15
15
15
16
16
16
17
17
17
17
18
18
18
18
19
19
19
19
V
1.3.2.4 Gelir Ortaklığı Senetleri……………………………………..
1.3.2.5 Banka Bonoları ve Banka Garantili Bonolar………………..
1.3.2.6 Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler…………………………..
1.3.2.7 Varantlar (Hisse Senedi Satın Alma Hakkı Veren Tahvil)….
İKİNCİ BÖLÜM
FİNANSAL ARAÇLARLA İLGİLİ MEVCUT DÜZENLEMELER
2.1 Kanunlar……………………………………………………………………
2.1.1 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu……………………………………….
2.1.2 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu……………………………………
2.2 Muhasebe Standartları……………………………………………………...
2.2.1 Muhasebe ve Muhasebe Standartlarının Tanımı…………………….
2.2.2 Muhasebe Standartlarının Önemi……………....................................
2.2.3 Muhasebe Standartlarının Oluşturulması Süreci…………………….
2.2.3.1 Muhasebe Standartlarının Yasama Yoluyla Belirlenmesi…….
2.2.3.2 Muhasebe Standartlarının Özel Sektör Düzenleyici
Kuruluşlarınca Belirlenmesi…………………………………..
2.2.3.3 Kamu Sektörünün Muhasebe Standartları Düzenleme
Yetkisini Bir Kuruluşa Devretmesi…………………………...
2.2.4 Uluslararası Muhasebe Standartları ve Uluslararası Muhasebe
Standartlarının Oluşumu……………………………………………..
2.2.4.1 Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC) ve
Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB)………...
2.2.4.2 Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB)……………
2.2.5 Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (IFRS)……………...
2.2.6 Muhasebe Standartlarının Harmonizasyonu (Uyumlaştırılması)……
2.2.7 Türkiye’de Muhasebe Standartlarının Gelişimi……………………..
2.2.8 Finansal Araçlarla İlgili Muhasebe Standartları……………………..
2.2.8.1 TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum Standardı………………..
2.2.8.2 TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme
Standardı…………………………………………………….
2.2.8.3 TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar Standardı…………..
2.2.8.4 TFRS 9 Finansal Araçlar Standardı…………………………
2.3 Türkiye’de Finansal Araçlarla İlgili Yasal Düzenlemelerdeki Farklılıklar...
2.4 Türkiye’de Finansal Araçların İşletme Bilançolarındaki Yeri………..........
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
FİNANSAL ARAÇLARIN TMS VE TFRS’YE GÖRE DEĞERLEMESİ
VE SINIFLANDIRILMASI
3.1 TMS ve TFRS’ye Göre Finansal Araçlarda Değerleme……………………
3.1.1 TMS ve TFRS’de Yer Alan Değerleme Esasları (Yöntemleri)……...
3.1.2 TMS ve TFRS’de Finansal Araçlarla İlgili Değerleme Ölçüleri…….
3.1.2.1 Maliyet Değeri………………………………………………
3.1.2.2 Etkin Faiz Yöntemi, Etkin Faiz Oranı ve İtfa Edilmiş
Maliyet………………………………………………………
3.1.2.3 Gerçeğe Uygun Değer……………………………………….
3.2 TMS ve TFRS’ye Göre Finansal Araçların Sınıflandırılması……………...
3.2.1 TMS 39’a Göre Finansal Araçların Sınıflandırılması…………….....
3.2.1.1 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kâr ve Zarara Yansıtılan
20
20
20
20
21
21
21
24
24
24
26
26
27
27
28
29
32
34
36
37
41
42
45
47
49
54
56
81
81
82
82
83
85
87
87
VI
Finansal Varlıklar……………………………………………
3.2.1.2 Vadeye Kadar Elde Tutulacak Varlıklar…………………….
3.2.1.3 Kredi ve Alacaklar…………………………………………..
3.2.1.4 Satılmaya Hazır Finansal Varlıklar………………………….
3.2.2 TFRS 9’a Göre Finansal Araçların Sınıflandırılması………………..
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
FİNANSAL ARAÇLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
4.1 Finansal Araçlarda İlk Değerleme ve Muhasebeleştirme Yöntemleri……...
4.2 Finansal Araçlarda Dönem Sonunda Yapılan Muhasebeleştirme
İşlemleri…………………………………………………………………….
4.2.1 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kâr ve Zarara Yansıtılan Finansal
Varlıklar………………………………………………………………
4.2.2 Vadeye Kadar Elde Tutulacak Varlıklar……………………………...
4.2.3 Kredi ve Alacaklar……………………………………………………
4.2.4 Satılmaya Hazır Finansal Varlıklar…………………………………..
4.3 Finansal Araçlarda Dönem Sonunda Değerleme ve Değer Düşüklüğü…….
4.3.1 Finansal Araçlarda Dönem Sonunda Değerleme…………………….
4.3.2 Finansal Araçlarda Değer Düşüklüğü………………………………..
4.4 Finansal Riskten Korunma ve Muhasebesi…………………………………
4.4.1 Gerçeğe Uygun Değer Riskinden Korunma…………………………
4.4.2 Nakit Akış Riskinden Korunma……………………………………..
4.4.3 Net Yatırım Riskinden Korunma…………………………………….
4.5 VUK ve TMS Uygulamalarının Finansal Tablolarda Finansal Araçların
Raporlanmalarına Etkileri ………………………………………………….
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME…………………………………………..
KAYNAKÇA…………………………………………………………………..
88
89
89
90
91
93
97
97
98
100
101
103
103
104
111
113
115
117
117
126
131
VII
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1: Genel Türev Sözleşmeleri ve Sözleşmelere Konu Olan Değişkenler..
Tablo 2: Uluslararası Muhasebe Standartları/Türkiye Muhasebe Standartları...
Tablo 3: Muhasebe Standartlarına Göre Finansal Araçlar……………………..
Tablo 4: TMS 39’a Göre Finansal Varlıkların Sınıflandırılması, Değerleme
Ölçüleri ve Değerleme Farkları………………………………………
Tablo 5: TMS 39’a Göre Finansal Yükümlülüklerin Sınıflandırılması,
Değerleme Ölçüleri ve Değerleme Farkları………………………….
Tablo 6: TFRS 9’a Göre Finansal Varlıkların Sınıflandırılması, Değerleme
Ölçüleri ve Değerleme Farkları………………………………………
Tablo 7: TFRS 9’a Göre Finansal Yükümlülüklerin Sınıflandırılması,
Değerleme Ölçüleri ve Değerleme Farkları………………………….
Tablo 8: Değer Düşüklüğü Zararlarının Ölçümü………………………………
Tablo 9: Finansal Riskten Korunma Muhasebesinin Özeti……………………
Tablo 10: Ertelenmiş Vergi Varlığı ve Yükümlülüğünün Ortaya Çıkmasına
Neden Olan Geçici Farklar…………………………………………...
9
40
51
90
90
92
92
108
113
118
VIII
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1: IASC’nin Standart Geliştirme Süreci………………………………….
Şekil 2: IASB’nin Standart Geliştirme Süreci………………………………….
Şekil 3: FASB’nin Standart Geliştirme Süreci…………………………………
30
32
34
IX
KISALTMALAR LİSTESİ
AB (EU)
ABD
A.g.e.
AICPA
APB
ASC
A.Ş.
BDDK
BM
FASB
FAS
FRS
GUD
IAS
IASB
IASC
IFAC
IFRIC
IMF
IOSCO
KİT
Md.
MSUGT
OECD
s.
SEC
SFAS
SIC
SPK
: Avrupa Birliği
: Amerika Birleşik Devletleri
: Adı Geçen Eser
: Amerikan Sertifikalı Muhasebeciler Enstitüsü
(The American Institute of Certified Public Accountants)
: Muhasebe Prosedürleri Kurulu
(Accounting Principles Board)
: Muhasebe Standartları Komitesi
(Accounting Standards Committee)
: Anonim Şirket
: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu
: Birleşmiş Milletler
: Amerikan Finansal Muhasebe Standartları Kurulu
(Financial Accounting Standards Board)
: Amerikan Finansal Muhasebe Standartları
(Financial Accounting Standards)
: Finansal Raporlama Standardı
(Financial Reporting Standard)
: Gerçeğe Uygun Değer
: Uluslararası Muhasebe Standardı
: Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu
(International Accounting Standards Board)
: Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi
(International Accounting Standards Committee)
: Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu
(International Federation of Accountants)
: Uluslararası Finansal Raporlama Yorumları Komitesi
(International Financial Reporting Interpretations Committee)
: Uluslararası Para Fonu
(International Monetary Fund)
: Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Örgütü
(International Organization of Securities Commisions)
: Kamu İktisadi Teşebbüsleri
: Madde
: Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği
: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü
(Organization for Economic Cooperation and Development)
: Sayfa Numarası
: Menkul Kıymet ve Borsa Komisyonu
(Securities and Exchange Commission)
: Finansal Muhasebe Standardı Tebliğleri
(Statement of Financial Accounting Standard)
: Yorumları İnceleme Komitesi
(Standing Interpretations Committee)
: Sermaye Piyasası Kurulu
X
TFRS
TL
TMS
TMSK
TMUD
TMUDESK
TSE
TTK
TÜRMOB
UFRS(IFRS)
UMS (IAS)
US GAAP
Vb
Vd.
: Türkiye Finansal Raporlama Standartları
: Türk Lirası
: Türkiye Muhasebe Standartları
: Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu
: Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği
: Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu
(Accounting and Auditing Standards Board of Turkey)
: Türk Standartları Enstitüsü
: Türk Ticaret Kanunu
:Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali
Müşavirler Odaları Birliği
(Union of Chambers of Certified Public Accountants and Sworn
Financial Advisors of Turkey)
: Uluslararası Finansal Raporlama Standardı
(International Financial Reporting Standard)
: Uluslararası Muhasebe Standardı
(International Accounting Standard)
: ABD Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri
(Generally Accepted Accounting Principles)
: Ve Benzeri
: Ve Diğerleri
1
GİRİŞ
Muhasebe standartları; işletmelerin ve finansal piyasaların küreselleşmesi,
muhasebe işlemlerinde tekdüzenin sağlanması, uluslararası alanda yapılan işlemlerin
ve uluslararası işletme sayısının artması nedeniyle uygulamada kolaylık sağlanması
açısından büyük önem taşımaktadır. Ülkelerin muhasebe uygulamalarının birbirinden
farklı olması karmaşıklığa yol açmaktadır. Uluslararası piyasalarda faaliyet gösteren
işletmelerin finansal tablolarının karşılaştırılabilir olması gerekmektedir. Bu da tek
bir muhasebe standart seti ile mümkün olmaktadır. Uluslararası Muhasebe
Standartları Kurulu tarafından oluşturulan Uluslararası Finansal Raporlama
Standartları tüm dünyadaki işletmelerin uygulayacağı tek bir finansal raporlamayı
geliştirmektedir.
13.01.2011 Tarih ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Md. 88’e göre “gerçek
ve tüzel kişiler gerek ticari defterlerini tutarken, gerek bireysel ve konsolide finansal
tablolarını düzenlerken, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu
tarafından yayımlanan Türkiye Muhasebe Standartlarına ve kavramsal çerçevede yer
alan muhasebe ilkelerine ve bunların yorumlarına aynen uymak ve bunları
uygulamak zorundadır” ifadesi nedeniyle Türkiye Muhasebe-Finansal Raporlama
Standartları büyük bir önem kazanmıştır.
Muhasebe standartlarında iki önemli muhasebe standart seti bulunmaktadır.
Bunlardan birisi Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayımlanan
Uluslararası Finansal Raporlama Standartları UFRS (International Financial
Reporting Standards-IFRS)’dir. Diğeri ise ABD’de Finansal Muhasebe Standartları
Kurulu (FASB) tarafından oluşturulan ABD Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri
(United States Generally Accepted Accounting Principles-US GAAP )’dir.
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK), Uluslararası Muhasebe
Standartları Kurulu (International Accounting Standart Board-IASB) tarafından
oluşturulan Uluslararası Muhasebe Standartları ve Uluslararası Finansal Raporlama
Standartları’nı Türkçeye çevirerek TMS ve TFRS olarak yayımlamıştır.
2
Kamu gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’na ilişkin 660
Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; 2 Kasım 2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanmıştır. Uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Muhasebe ve
Denetim Standartlarını oluşturma ve yayımlama hakkı bu kuruma verilmiştir.
TMSK’nın Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturma yetkisi alınmıştır.
Türkiye Muhasebe-Finansal Raporlama Standartları (TMS/TFRS)’nda, finansal
araçlarla ilgili TMS/IAS 32 Finansal Araçlar: Sunum, TMS/IAS 39 Finansal Araçlar:
Muhasebeleştirme ve Ölçme, TFRS/IFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar ve
TFRS/IFRS 9 Finansal Araçlar standartları bulunmaktadır. Finansal borçlar, tez
konusu
dışında
bırakılmakta
ve
tezin
asıl
konusunu
finansal
varlıklar
oluşturmaktadır.
Finansal araçların muhasebeleştirilmesinde; alım satım amaçlı finansal
varlıklardaki değerleme farkları kâr ve zararda yani gelir tablosunda, uzun vadeli
finansal
varlıklardaki
değerleme
farkları
ise
özkaynaklarda
muhasebeleştirilmektedir.*
Türev ürünler ve türev ürünlerden kaynaklanan değerleme farklarının nasıl
muhasebeleştirileceği, finansal araçların değerinin nasıl ölçüleceği, finansal araçların
itfa edilmiş maliyet, gerçeğe uygun değer ve maliyet değerinden hangisine göre
değerlenmesi gerektiği, finansal araçtan kaynaklanan gelirin kâr veya zararda mı
yoksa özkaynaklarda mı raporlanması gerektiği gibi sorulara cevap aranmaktadır.
Finansal araçların muhasebeleştirilmesinde problemlerin olmasının sebebi;
Tekdüzen Hesap Planı’nın TMS/TFRS ile uyumlu olmaması ve Finansal Araçlarla
ilgili Standartların karmaşık ve anlaşılması güç olmasıdır.
*
Örten, Kaval ve Karapınar’ın 2010 yılına ait Türkiye Muhasebe-Finansal Raporlama Standartları
adlı kitabında sayfa 524’de bu konuya değinilmektedir.
3
“Türkiye
Muhasebe-Finansal
Raporlama
Standartlarına
Göre
Finansal
Araçların Muhasebeleştirilmesi” adlı doktora tez çalışması dört bölümden
oluşmaktadır.
Doktora Tezinin ilk bölümünde; finansal araç kavramı ve türleri, özellikleri ve
finansal piyasada yer alan araçlar incelenmektedir. Finansal piyasalarda, para
piyasasında ve sermaye piyasasında işlem gören finansal araçlar bulunmaktadır. Para
piyasası ve sermaye piyasası araçları bu bölümde açıklanmaktadır.
İkinci bölümde; finansal araçlarla ilgili kanunlar, muhasebe standartlarının
oluşturulması süreci ve gelişimi açıklanmakta, finansal araçlarla ilgili muhasebe
standartları, Türkiye’de finansal araçlarla ilgili mevcut ve yasal düzenlemeler
arasındaki farklılıklar ve Türkiye’de finansal araçların işletme bilançolarındaki yeri
incelenmektedir.
Üçüncü bölümde; TMS ve TFRS’lerde yer alan değerleme esasları
(yöntemleri), finansal araçlarla ilgili değerleme ölçüleri ve TMS 39 ve TFRS 9’a
göre finansal araçların sınıflandırılması açıklanmaktadır.
Dördüncü bölümde; finansal araçlarda ilk değerleme ve muhasebeleştirme
yöntemleri, dönem sonunda yapılan muhasebeleştirme işlemleri, dönem sonunda
değerleme ve değer düşüklüğü, finansal riskten korunma ve muhasebesi ve VUK ve
TMS uygulamalarının finansal tablolarda finansal araçların raporlanmalarına etkileri
açıklanmaktadır.
4
BİRİNCİ BÖLÜM
FİNANSAL ARAÇLAR
1.1 Finansal Araç Kavramı ve Türleri
Finansal araçlar, bir işletmenin finansal varlığı ile diğer bir işletmenin finansal
borcunda ya da özkaynağa dayalı finansal aracında artışa neden olan herhangi bir
sözleşme olarak tanımlanmaktadır (Özerhan ve Yanık, 2012: 164). Finansal piyasada
birbirinden farklı özelliklere sahip çok sayıda finansal araç vardır (Şakar, 1997: 5).
Finansal araçlar, temel finansal araçlar ve türev finansal araçlar olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır. Temel finansal araçlar; nakit, ticari alacaklar, ticari borçlar, hisse
senetleri ve tahvillerdir. Türev finansal araçlar; forward, future, opsiyon, swap ve
diğer türev finansal araçlardır (Örten ve Örten, 2001: 3).
Nakit, sözleşmeden kaynaklanan finansal varlıklar, senetli ve senetsiz ticari
alacaklar, senetli ve senetsiz ticari borçlar, hisse senetleri gibi özkaynak araçları,
hazine bonosu, devlet tahvili, banka bonosu vb. borçlanma belgeleri finansal araçtır.
Finansal kiralamalar bir sözleşme çerçevesinde kiraya veren için finansal varlık,
kiracı için finansal borç oluşturduğundan finansal araçtır ve türev ürünlerle ilgili
olumlu ve olumsuz farklar da finansal araç olarak kabul edilir. Altın, petrol gibi
finansal olmayan varlıklarda bir sözleşme varsa bunlar da finansal araç sayılır ve
altın alım sözleşmeleri de bir sözleşme içerdiklerinden finansal araç olarak kabul
edilir.
Finansal araçlar, uzun vadeli ve düşük riskle fon elde etmek ve yatırımcıların
ellerindeki fon fazlalıklarını değerlendirmelerine imkân sağlamak amacıyla ortaya
çıkmıştır. Hisse senedi ve tahvillerin tarihçesi aşağıdaki gibi açıklanmaktadır.
Hisse senedi, en basit ifadeyle, mülkiyet anlamına gelir. Bu yüzden hisse
senetleri bir ticari işletmenin mülkiyetinin bir kısmını temsil eden katılım paylarıdır.
Hisseler yoluyla mülkiyet fikri, orta çağ zamanlarına kadar dayanır. Rönesans
devrinde tüccar grupları ticari seferlerini finanse etmek için bir araya geldiklerinde
5
ve ilk bankerler kredilerin geri ödenmesini sağlamak için işletmenin mülkiyetinin bir
kısmını almalarıyla bu uygulama yaygınlaştı. Ancak bu ilk ortaklı şirketler,
genellikle sınırlı amaçlarla kurulan tek bir gemi yolculuğunun finansmanı gibi geçici
girişimlerdi ve söz konusu amaç gerçekleştiğinde feshediliyorlardı. Hollandalı
tüccarlar tarafından 1602 yılında kurulan ve şirketin 200 yıl sonraki iflasına kadar
Amsterdam’da ticareti yapılan devredilebilir hisse senedi sertifikaları ihraç eden
Hollanda Doğu Hindistan Şirketi ilk ortaklı şirket olarak değerlendirilebilir. 17.
Yüzyılın sonuna kadar Londra’daki kahve tüccarları, anonim şirketlerin hisselerinin
ticaretiyle geçimlerini sağlıyorlardı. Fakat sanayi devrimi, kanallar ve fabrikalar inşa
etmek için büyük miktarlara varan sermaye artırımını gerekli kıldı. Böylece bu kanal
ve fabrikaların hisseleri yaygın bir şekilde ticarete konu olmaya başladı (Levinson,
2007: 187–188).
Tahviller, orta çağlarda zenginlerin savaşları finanse etmek için verdikleri
ödünç paraların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Hükümetlerin mali gereksinimleri
arttıkça, zenginler kendilerinden talep edilen büyük miktarda borçları karşılamakta
güçlük çekmeye başladılar. Tahvil çıkartılması sayesinde hükümetler yalnızca bir
grup zengine mecbur kalmayacak ve pek çok kişiden borç alma olanağına
kavuşacaktı. Ayrıca borçlandıkları kişilere, borçlunun karşılığını vermeyeceğini
düşünmeleri halinde tahvili başkalarına satabilme hakkı gibi kolaylıklar da
sağlayarak, risk oranını düşürüyorlardı. Bilinen en eski tahvil Venedik Bankası
tarafından 1157 yılında, İstanbul’daki bir savaşı finanse etmek amacıyla çıkarılmıştır
(Levinson, 2007: 87).
Farklı sınıflandırmalar yapılmakla beraber UMS’ye göre finansal araçlar;
finansal varlık, finansal borç, özkaynağa dayalı finansal araç ve türev finansal araç
olarak sınıflandırılmaktadır. Bu finansal araç türleri aşağıda açıklanmaktadır.
6
1.1.1 Finansal Varlık
Finansal varlık kavramı sadece nakit değil aynı zamanda kolaylıkla ve
doğrudan doğruya nakde dönüştürülebilir varlıklar olarak tanımlanır. Bu varlıklar;
nakit, kısa dönem yatırımlar (ayrıca pazarlanabilir menkul kıymetler) ve alacakları
içerir. Bilançoda bu finansal varlıklar, gerçeğe uygun değerlerinde gösterilir. Nakit
için gerçeğe uygun değer nominal değerini, pazarlanabilir menkul kıymetler için
gerçeğe uygun değer piyasa değerini ve alacaklar için net gerçekleştirilebilir değeri
ifade eder (Williams ve Diğerleri, 2003: 264–297). Nakit, finansal araçların en basit
şeklidir. Kısa vadeli ve istenildiğinde paraya dönüştürülebilen yatırımlar, nakit
benzeri olarak düşünülür ve bilanço içinde nakit ile beraber yer alabilir (Sangiuolo ve
Seidman, 2008: 1.02).
Nakit, sözleşmeden doğan nakit ve finansal varlık elde etme hakları, senetsiz
alacaklar, finansal kiralama alacakları, alacak senetleri, kredi alacakları, borçlanma
araçlarına ve özkaynak araçlarına yapılan yatırımlar finansal varlık olarak kabul
edilir.
1.1.2 Finansal Borç
Finansal borçlar; başka bir işletmeye nakit ya da başka bir finansal varlık
verilmesi
için
işletmenin
aleyhine
olan
koşullarda
sözleşmeden
doğan
yükümlülüklerdir.
Senetsiz borçlar (satıcılara borçlar, ortaklara, iştiraklere, bağlı ortaklıklara
borçlar gibi), finansal kiralama borçları, borç senetleri, kredi borçları ve çıkarılmış
tahviller, kâr zarara katılma belgeleri, gelir ortaklığı senetleri, hisse senedine
çevrilebilir tahviller, varlığa dayalı menkul kıymetler ve finansman bonoları gibi
sözleşmeden doğan yükümlülük getiren borçlanma belgeleri finansal borçtur.
Borçlanma araçları uygulamada çok sayıda olmasına rağmen en çok tercih
edileni hisse senedine çevrilebilir tahvillerdir. Hisse senedine çevrilebilir tahviller,
7
borç ve özkaynak unsurunu bir arada taşıyan bileşik bir finansal araç çeşidi olan ve
yatırımcılar tarafından çok tercih edilen borçlanma araçlarıdır.
Hisse senedine çevrilebilir tahvil, hem finansman seçeneği hem de yatırımcılar
için son on yılda oldukça popüler olmuştur. Sabit bir kupon, sabit vadeli borç
unsuruyla ve özkaynak unsuru gibi önceden belirlenmiş bir fiyatta adi hisse senedine
dönüştürmeye izin veren bileşik bir finansal araç çeşididir. Genel olarak
bakıldığında, hisse senedine çevrilebilir tahviller aynı risk profiliyle düz tahvillerle
karşılaştırıldığında daha düşük bir finansman maliyetine sahiptir. Hisse senedine
çevrilebilir tahviller; hedeflenen gelirin yüksek olması ve sermaye artışına katılma
seçeneği ön planda olmak üzere birçok nedenden yatırımcılar tarafından çok
araştırılmış ve tercih edilmiştir (Catty, 2010: 255).
1.1.3 Özkaynağa Dayalı Finansal Araç
Özkaynağa dayalı finansal araçlar; işletmenin tüm borçları çıkarıldıktan sonra
varlıklarında bir payı ya da hakkı gösteren sözleşmelerdir. Adi hisse senetleri,
imtiyazlı hisse senetleri, oydan yoksun hisse senetleri, varantlar, yazılı alım
opsiyonları ve bazı satım opsiyonu bulunan finansal araçlar özkaynak araçları olarak
sayılır. Örneğin; adi ve imtiyazlı hisse senetleri sahiplerine oy hakkı, kâra katılma
hakkı ve tasfiyeden pay alma hakkını sağladıklarından, varantlar ise belirli fiyat
üzerinden belirli sayıda hisse senedi satın alma hakkını içerdiklerinden özkaynak
aracı olarak kabul edilir.
Satım opsiyonu bulunan finansal araçlar, genellikle sözleşmeye dayalı bir
yükümlülük içerdiklerinden finansal borç olarak kabul edilir. Satım opsiyonu
bulunan finansal araçlar ve açık uçlu yatırım fonları; işletmenin tasfiyesi halinde
işletmenin net varlıklarından bir oransal pay veya hak elde edebilmesi ve geri satın
alma yükümlülüğünü sağlaması durumunda özkaynak aracı olarak sınıflandırılır
(Ankarath ve Diğerleri, 2010: 184).
8
Satım opsiyonu bulunan özkaynağa dayalı finansal araçlar, finansal araç
hamiline nakit veya başka bir finansal varlık karşılığında opsiyonu veren tarafa söz
konusu finansal aracı geri satma hakkını vermektedir.
1.1.4 Türev Finansal Araç
Türev finansal araçlar, işletmeler arası sözleşme ile bir finansal aracın bir veya
daha fazla finansal riskini nakletme amacıyla şartlı ya da şartsız değişim hakkı
tanıyan sözleşmelerdir (Demir, 2009: 57). Türev araçlar; sözleşmeyi yapan
taraflardan birine (avantajlı koşullarda) finansal varlıkları değiştirmek için
sözleşmeden doğan bir hak, diğer tarafa (avantajlı olmayan koşullarda) ise
sözleşmeden doğan bir yükümlülük getirir (Ataman, 2007: 328). Türev ürünlerin;
 Belirli bir faiz oranında, finansal araç fiyatında, mal bedelinde, döviz
kurunda, fiyat veya oran endeksinde, kredi derecesi veya kredi endeksinde ya
da başka bir değişkende meydana gelen bir değişiklik karşısında değerinin
değişmesi,
 Net bir başlangıç yatırımını gerektirmemesi,
 Gelecekteki bir tarihte ödenecek olması gibi özelliklere sahip olması
gerekmektedir.
Başlıca türev finansal araçlar; seçimlik sözleşmeler (opsiyon), vadeli işlem
sözleşmeleri
(forward),
gelecek
sözleşmeleri
(futures)
ve
takas
(swap)
sözleşmeleridir (Baydoğan, 2009: 93).
Opsiyon, bir finansal varlığın gelecekte belirlenen bir tarihte veya belirli bir
zaman süresi içinde, prim karşılığında, önceden belirlenmiş bir fiyattan satma veya
satın alma hakkını veren bir sözleşmedir (Akgüç, 2010: 732).
Forward, alıcı ile satıcı arasında imzalanan ve fiyatı bugünden belirlenen bir
varlığın gelecekte belirlenen bir tarihte teslimini içeren bir anlaşmadır (Chambers,
2009: 42).
9
Futures, standart miktar ve kalitede bir varlığı önceden belirlenmiş bir fiyattan
gelecekte belirli bir tarihte teslim etme ya da almaya ilişkin yasal bir işlem içeren
standart sözleşmelerdir (Aydeniz, 2008: 132).
Swap, iki taraf arasında, önceden belirlenen bir sistem içerisinde, belirli bir
finansal varlıktan kaynaklanan gelecekteki nakit akışlarının değiştirilmesi konusunda
yapılan bir sözleşmedir (Ceylan ve Korkmaz, 2010: 386). Opsiyon ve futures
sözleşmeleri organize borsalarda, forward ve swap sözleşmeleri ise organize
olmayan borsalarda işlem görmektedir.
Genel türev sözleşmeleri ve sözleşmelere konu olan değişkenler aşağıdaki
gibidir.
Tablo 1: Genel Türev Sözleşmeleri ve Sözleşmelere Konu Olan Değişkenler
Sözleşmenin Türü
Faiz oranı swapı
Döviz swapı (yabancı döviz swapı)
Emtia swapı
Hisse senedi swapı
Kredi swapı
Toplam getiri swapı
Satın alınan ya da yazılı hazine bonosu opsiyon
(Alım ya da satım)
Satın alınan ya da yazılı döviz opsiyon (Alım ya
da satım)
Satın alınan ya da yazılı emtia opsiyon (Alım ya
da satım)
Satın alınan ya da yazılı hisse senedi opsiyon
(Alım ya da satım)
Devlet borcuna bağlı faiz oranı futures (hazine
futures)
Döviz futures
Emtia futures
Devlet borcuna bağlı faiz oranı forward (hazine
forward)
Döviz forward
Emtia forward
Hisse senedi forward
Sözleşmelere Konu Olan Değişkenler
Faiz oranları
Döviz oranları
Emtia fiyatları
Hisse senedi fiyatları
Kredi oranı, kredi indeksi ya da kredi fiyatı
Referans varlık ve faiz oranlarının toplam
gerçeğe uygun değeri
Faiz oranları
Döviz oranları
Emtia fiyatları
Hisse senedi fiyatları
Faiz oranları
Döviz oranları
Emtia fiyatları
Faiz oranları
Döviz oranları
Emtia fiyatları
Hisse senedi fiyatları
Kaynak: International Accounting Standards Board (IASB) (2010), p.1329-1330.
10
1.2 Finansal Araçların Özellikleri
Finansal araçların; adı, vadesi, taşıdığı hak, teminatı, kupon ödeme aralığı,
pazarlanabilme yeteneği, faiz ödeme şekli, vergilendirilmesi ve faiz hesaplama
yöntemi gibi özellikleri bulunmaktadır.
Finansal araçları birbirinden ayıran başlıca özellikler şöyle açıklanabilir
(http://www.kenancelik.com/documents/mcob.pdf,
Mustafa
Çıkrıkçı,
Finansal
Kurumlar ve Piyasalar, Beşinci Bölüm, Erişim Tarihi: 26.03.2011; GVK Md. 94;
KVK Md. 15):
1-Finansal aracın adı: Finansal araçları ihraç eden kişi veya kurumun kimliği,
vadesi, içerdiği hak ve teminat, kupon ödeme dönemi, pazarlanabilir nitelikte olup
olmadığı gibi çeşitli kriterlere göre farklı adlar altında sınıflandırılmaktadır.
2-Finansal aracın vadesi: Finansal aracın içerdiği vade, satın alınan finansal
aracın bugünden başlayarak ihraçcısı tarafından geri ödenecek olduğu tarihe kadar
beklenmesi gereken süredir. Bono, tahvil, mevduat cüzdanı gibi alacağı temsil eden
finansal araçların geri ödenme tarihleri üzerlerinde yazılıdır. Hisse senedi, yatırım
fonu katılma belgesi, kâr ve zarar ortaklığı belgesi gibi belgelerin üzerlerinde geri
ödenme tarihleri yazılı değildir. Bu tür senetlerde vade, alım-satım tarihleri arasında
geçen süre olarak dikkate alınmaktadır.
3-Finansal aracın taşıdığı hak: Finansal araçlar türüne göre yatırımcısına
sahiplik (ortaklık), alacaklılık, belli bir şeyi kullanım (intifa) ve bir şeyden
yararlanma hakkını verir. Hisse senedini elinde bulunduran şirketin ortağıdır. Bono,
tahvil gibi araçlar alacaklılık hakkını verirler. Alacaklılık hakkının karşılığı ise
genellikle önceden belirlenmiş bir oranda faiz geliri almadır. İntifa senetleri ortaklık
ve alacaklılık hakkını vermemekle birlikte, şirketin yönetimine katılma veya kârdan
pay alma gibi hakları içerebilirler. Gelir ortaklığı senetleri ve kâr ve zarara katılma
belgeleri gibi finansal araçlar da ortaklık hakkını vermeyip üzerlerinde yazılı
konulardaki faaliyetlerin sonuçlarından yararlanma hakkını vermektedir.
11
4-Finansal aracın teminatı: Finansal araçlara bağlı bulunan teminat, araçların
kalite göstergesidir. Alacaklılık hakkı veren finansal araçlarda teminat, aracı ihraç
eden firmanın varlıkları ve gelirleridir. Alacaklı, firma varlıkları üzerinde birinci
derecede hak sahibidir. Kısa süreli alacaklılar açısından firmanın likidite gücü, uzun
süreli alacaklılar için firmanın gelir yaratma kapasitesi önem taşır. Örneğin; tahvil
sahipleri için birincil risk firmanın iflası, ikincil risk ise tahvil faiz kuponlarının
ödenmemesidir. Hisse senedi sahiplerinin birincil riski şirketin iflas etmesi, ikincil
riski ise; şirketin gelir yaratma kapasitesinin düşmesine bağlı olarak elde edilecek
temettü miktarının azalmasıdır. İflas durumunda hisse senedini elinde bulunduranlar
şirket varlıkları üzerinde alacaklılardan sonra, ikinci derecede hakka sahiplerdir.
5-Finansal araçlarda kupon ödeme aralığı: Bono ve tahvil gibi faize dayalı
finansal araçlarda, faiz ödemesi aracın türüne göre vade sonunda veya vade süresi
içerisinde belirli aralıklarla ödenmektedir. Örneğin, bonolarda faiz dönem sonunda
ödenirken, tahvillerde ara dönemlerde faiz ödemesi yapılabilir. Tahvillerde faiz
ödemeleri, vade boyunca standart dönemler olarak belirlenmektedir. Anapara geri
ödemeleri ise genellikle vade sonunda yapılmaktadır. Faiz ödemelerinde dönemler
yıllık, üç aylık veya altı aylık dönemler biçiminde belirlenebilmektedir.
6-Finansal araçların ikinci piyasada pazarlanabilme yeteneği: Bir finansal
aracın pazarlanabilme yeteneği, geri ödeme tarihinden önce ikinci piyasada (borsada)
oluşabilecek alış-satış maliyetleri arasındaki marja bağlıdır. Düşük pazarlama
maliyeti, finansal aracın pazarlanabilme yeteneğinin yüksek olduğu anlamına
gelmektedir. Pazarlanabilme yeteneği iyi olan finansal araçlar likidite düzeyi yüksek
araçlar olarak kabul edilmektedir.
7-Finansal araçların faiz ödeme şekli: Finansal araçların faiz ödemeleri;
vadesi gelen faizlerin çeşitli ödeme araçları ile ödenmesi veya bonolarda bono
bedelinin vadeye göre iskontosu biçiminde yapılmaktadır. Bonolar vadesine göre
hesaplanan faizler düşülerek yani, iskontolu satılır. İkincil veya üçüncül piyasalarda
faiz düşüldükten sonra kalan bedel iskonto edilmiş değerdir. Tahvillerde faiz
12
ödemesi; tahvilin nominal değeri üzerinden hesaplanan kuponun ayrı olarak tahsil
edilmesi biçiminde yapılmaktadır.
8-Finansal araçların vergilendirilmesi: Tahviller ile bonoların faizleri
üzerinden kesilen stopaj ve işlem giderleri finansal yatırımcısını değil ihraç eden
şirketi ilgilendirmektedir. Vergi kesintisi, 193 Sayılı GVK Md. 94 ve 5520 Sayılı
KVK Md. 15’de düzenlenmektedir. 193 Sayılı GVK Md. 94/7’ye göre tahvillerin
faizleri % 10 stopaj vergisine tabidir. Hazine bonoları ile devlet tahvillerinin
faizlerinden gelir vergisi kesintisi yapılmaz. Ancak, diğer şirketlerin bono ve
tahvillerinin faiz ödemeleri ile hisse senetlerinin temettü ödemeleri gelir vergisine
tabi olmaktadır.
9-Finansal araçlarda faiz hesaplama yöntemi: Çoğu kez finansal aracın türü
ve vadesine göre finansal araçların faizi, farklı biçimlerde hesaplanmaktadır.
Örneğin, tahviller ve banka mevduatının faiz hesaplamalarında bir yıl, üç yüz altmış
beş gün, bonolar ile banka kredilerinin faiz hesaplamalarında ise bir yıl, üç yüz
altmış gün olarak alınmaktadır. Kısa vadeli işlemlerde iskonto günlük, uzun
vadelilerde ise yıllık olarak ele alınmaktadır.
1.3 Finansal Piyasada İşlem Gören Finansal Araçlar
Finansal piyasalar; para, sermaye, altın, döviz, swap, opsiyon, forward ve
futures piyasalarından oluşmaktadır. Ancak para ve sermaye piyasaları, finansal
piyasaların önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Para piyasası ve sermaye piyasası
araçları aşağıda açıklanmaktadır.
1.3.1 Para Piyasası Araçları
Para piyasalarında kısa vadeli likidite fazlası olanlarla, kısa vadeli likidite açığı
olanlar karşı karşıya gelir (Uzunoğlu, 2003: 28). Para piyasalarında yapılan
yatırımlar kısa vadeli olduğundan getiri ve risk düşüktür. Para piyasası araçlarından
en önemlileri aşağıda açıklanmaktadır.
13
1.3.1.1 Vadeli Mevduat
Vadeli mevduatlar, tasarruf sahipleri tarafından bankalarda açılan hesaplardır.
Bankalara yatırılan para, hesaplarda, vade sonuna kadar tutulmakta ve vade sonunda
anapara ve faiz ödemesi yapılmaktadır (Korkmaz ve Ceylan, 2010: 14). Vadeli
mevduatlar başkasına devredilememektedir ve bu araçlarda vade en fazla bir yıldır.
1.3.1.2 Mevduat Sertifikası
Bankalar tarafından çıkarılan mevduat sertifikaları, yatırılan paranın miktarını
ve vadesini göstermek üzere tasarruf sahiplerine verilen ve devredilebilir özellikte
olan belgelerdir. Mevduat sertifikaları aslında tahvil veya borç senedi özelliğini taşır.
1.3.1.3 Hazine Bonosu
Hazine bonosu, hükümetin bütçe kanunlarına dayanarak kısa vadeli fon
ihtiyacını gidermek ve kamu açıklarını finanse etmek için ihraç etmiş olduğu menkul
kıymetlerdir (Aksoy ve Tanrıöven, 2007: 418). Türkiye’de hazine bonosuna yatırım
en çok bankalar tarafından yapılmaktadır ve hazine bonoları çok kullanılan bir para
piyasası aracıdır.
1.3.1.4 Finansman Bonosu
Finansman bonosu, daha çok büyük ve kredi riski düşük olan firmaların kısa
süreli finansal gereksinimlerini karşılamak için, aracı kurumlara veya doğrudan
yatırımcılara sunmak amacıyla ihraç ettikleri ve iskonto edilerek satılan bir finansal
araç olarak tanımlanabilir (Canbaş ve Doğukanlı, 2007: 83).
14
1.3.1.5 Repo (Geri Satın Alma Anlaşması)
Repo, menkul kıymetlerin geri satın alma taahhüdü ile satılmasıdır. Ters repo
ise menkul kıymetlerin geri satma taahhüdü ile satın alınmasıdır. Genellikle hazine
bonosu, devlet tahvili ve varlığa dayalı menkul kıymet karşılığı repo yapılmaktadır.
1.3.1.6 Kambiyo Senetleri
Kambiyo senetleri; işletmelerin, üçüncü kişilerden alacaklarını temsil eden kısa
vadeli araçlardır. Kambiyo senetleri; poliçe, bono ve çeklerdir.
1.3.2 Sermaye Piyasası Araçları
Sermaye piyasası araçlarının fiyatları, para piyasası araçlarına göre çok daha
değişkendir ve daha fazla risk içerirler. Bu araçların vadesi uzun olduğu için
likiditeleri de düşüktür (Günal, 2007: 28). İstanbul Borsası’nda halka açık şirketlerin
hisse senetleri ve devlet ve özel sektör tahvil ve bonoları işlem görmekte ve bu
araçların fiyatları günlük hatta anlık olarak değişmektedir. Bu nedenle bu araçlarda
risk ve getiri yüksektir. Sermaye piyasası araçları aşağıda açıklanmaktadır.
1.3.2.1 Hisse Senetleri
Hisse senetleri; şirketlerdeki hissedarlığı belgelendirmek amacıyla çıkarılan,
şirket sermayesinin birbirine eşit paylarından bir parçasını temsil eden ve kanuni
şekil şartlarına uygun olarak düzenlenen kıymetli evrak hükmünde belgelerdir (Afşar
ve Afşar, 2010: 84). Hisse senetleri; anonim şirketler, sermayesi paylara bölünmüş
komandit şirketler ve özel kanunla kurulan kurumlar tarafından ihraç edilebilir
(Babuşcu ve Hazar, 2007: 19). Hisse senedi tahvil gibi borç senedi değil, bir ortaklık
ve mülkiyet senedidir (Karslı, 2004: 423). Hisse senetleri, özkaynağa dayalı finansal
araçlardır ve bu varlıklara yapılan yatırımlar finansal varlık olarak kabul
edilmektedir.
15
1.3.2.1.1 Nama ve Hamiline Yazılı Hisse Senetleri
Üzerinde sahibinin adı yazılı olan hisse senetlerine nama yazılı hisse senetleri,
üzerinde herhangi bir bilgi olmayan hisse senetlerine ise hamiline yazılı hisse
senetleri denir.
1.3.2.1.2 Adi ve İmtiyazlı Hisse Senetleri
Adi hisse senetleri, sahiplerine genel kurulda eşit oy hakkı ile kâr dağıtımı ve
tasfiyede eşit pay alma hakkı tanırlar. Adi hisse senetleri, daha önce belirtilen haklara
ek olarak sahiplerine; yöneticileri seçme, şirket aktiflerinin satışı ve diğer
işletmelerle birleşmelerde söz hakkı sağlarlar (Başoğlu ve Diğerleri, 2009: 255).
İmtiyazlı hisse senetleri, tahviller ile adi hisse senetlerine benzeyen finansal
araçlardır. Tahvile benzeyen yönü sabit bir getiri sağlaması, adi hisse senedine
benzeyen yönü ise ortaklık hakkını sağlamasıdır. Ayrıca imtiyazlı hisse senetleri,
özkaynak aracı olarak kabul edilmektedir.
1.3.2.1.3 Bedelli ve Bedelsiz Hisse Senetleri
Yeni taahhüt veya ödeme yolu ile çıkarılan, hisse senetlerine bedelli hisse
senetleri denir. Bedelli hisse senetleri ya kuruluş aşamasında çıkarılırlar ya da
sermaye artırımlarında, rüçhan hakkı kullanımıyla eski ortaklar tarafından veya halka
arz yoluyla üçüncü kişiler tarafından satın alınırlar. Yedek akçe, dağıtılmamış kâr,
yeniden değerleme değer artış fonu, gayrimenkul satış kazançları veya iştiraklerdeki
değer artışlarının sermayeye eklenmesi yolu ile çıkarılan hisse senetlerine bedelsiz
hisse senetleri denir (Karan, 2004: 309). Bedelsiz hisse senetlerinde işletmeye
dışarıdan nakit girişi olmamakta, bedelli hisse senetlerinde ise işletmeye dışarıdan
nakit girişi söz konusu olmaktadır.
16
1.3.2.1.4 Primli ve Primsiz Hisse Senetleri
Nominal değerlerinden yüksek bir bedelle ihraç edilen hisse senetleri primli
hisse senedi, nominal değeri ile ihraç edilen hisse senetleri ise primsiz hisse senedi
olarak adlandırılmaktadır. Primli hisse senedi ihraç edebilmek için ana sözleşmede
bir hüküm yer almalı ya da buna ilişkin bir genel kurul kararı olmalıdır.
1.3.2.1.5 İntifa (Yararlanma) Hisse Senetleri
İntifa hisse senetleri; kurucu intifa hisse senetleri, intifa hisse senetleri ve
katılma intifa hisse senetleri olmak üzere üç çeşittir. Kurucu intifa hisse senetleri;
belli bir sermaye payını temsil etmeyen, şirket yönetimine katılma hakkı vermeyen,
sadece kuruluş hizmeti karşılığında kurucular adına yazılı olarak ihraç edilen ve
şirket kârından pay alma hakkı sağlayan hisse senetleridir. İntifa hisse senetleri;
şirket genel kurulunun kararıyla bazı kimselere çeşitli hizmetler ve alacak karşılığı
olarak kuruluştan sonra verilen ve sermaye payını temsil etmeyen hisse senetleridir.
Katılma intifa hisse senedi, yatırımcısına, ortaklığın kârından pay alma olanağı
veren, ancak, ortaklık hakkı sağlamayan, bu nedenle de, oy hakkı bulunmayan bir
finansal varlık türüdür (Sarıkamış, 1998: 64). Katılma intifa hisse senetleri ile intifa
hisse senetleri arasındaki fark; katılma intifa hisse senedinin intifa hisse senedinin
aksine nakit karşılığı satılmasıdır. Her ikisinde de yönetime katılma ve oy hakkı
yoktur (Gücenme, 1994: 30).
1.3.2.1.6 Oydan Yoksun Hisse Senetleri
Oydan yoksun hisse senetleri; nama yazılı olarak çıkarılan, ortaklıkların
sermaye artırımı ile ihraç edebilecekleri, oy hakkı hariç, sahibine kâr payından ve
istendiğinde tasfiye bakiyesinden imtiyazlı olarak yararlanma hakkını ve diğer
ortaklık haklarını sağlayan hisse senetleridir (Kocaman, 2004: 82).
17
1.3.2.2 Tahviller
Tahvil, sahibine gelecekte belirli tarihlerde faiz ve anapara ödemelerinde
bulunacağı taahhüt edilen orta ve uzun vadeli bir menkul değer türüdür (Apak ve
Demirel, 2009: 90). Tahvil, alacak hakkını tanımlayan bir menkul kıymettir ve bu
hak tahvilin anonim şirketler tarafından düzenlenmesi ile değil, tahvil sahibinin
bedeli ödeyip tahvili teslim almasıyla oluşur. Tahvil sahibinin yaptığı yatırımının
karşılığında ihraçcı belli bir oranda faizi ve anaparayı yatırımcıya geri ödeyeceğini
taahhüt eder (Konuralp, 2005: 33). Gelecekteki nakit ödemelerini yapmayı kabul
eden işletme ihraçcı olarak adlandırılır, finansal aracın sahibi ise yatırımcı olarak
kabul edilir (Fabozzi, 2008: 3). Tahvil türleri aşağıda açıklanmaktadır.
1.3.2.2.1 Devlet Tahvilleri ve Özel Sektör Tahvilleri
Maliye Bakanlığı, Hazine, belediyeler ve kamu kurumları gibi devlet
tarafından ihraç edilen ve bir yıldan uzun vadeli tahvillere devlet tahvilleri denir.
Anonim şirketlerin uzun vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılamak üzere ihraç
ettikleri tahvillere ise özel sektör tahvilleri denir. Vergiden muaf olması, devlet
ihalelerinde teminat olarak kabul edilmesi ve istenildiği zaman işlemiş faiziyle
birlikte paraya çevrilebilmesi devlet tahvillerini özel sektör tahvillerinden ayıran
farklılıklardır.
1.3.2.2.2 Başabaş, Primli ve İskontolu Tahviller
Bir tahvil; nominal değerle ihraç edilirse başabaş tahvil, nominal değerinden
daha yüksek bir fiyatla ihraç edilirse primli tahvil, nominal değerinden daha düşük
bir fiyatla ihraç edilirse iskontolu tahvil niteliğini taşımaktadır.
1.3.2.2.3 İkramiyeli Tahviller
Tahvillerin satışını teşvik etmek için faiz ve erken satış priminden başka para
ikramiyeleri de verilebilir. Ancak Türkiye’de tahvil sahiplerine nakdi ikramiyeli
18
çekilişler de dâhil, her ne isim altında olursa olsun, faiz dışında bir menfaat
sağlanamaz (Parasız, 2000: 240). Bu nedenle bu tür tahviller, Türkiye’de
bulunmamaktadır.
1.3.2.2.4 Nama ve Hamiline Yazılı Tahviller
Tahviller, nama ve hamiline yazılı olarak ihraç edilebilirler. Üzerinde satın alan
kişinin adının yazılı olduğu tahviller, nama yazılı tahvil olarak adlandırılır. Satın alan
kişinin adı veya ünvanı yazılmadan ihraç edilen tahviller ise hamiline yazılı tahviller
olarak adlandırılmaktadır.
1.3.2.2.5 Teminatlı ve Teminatsız Tahviller
Tahvillerin satışını sağlamak için bazı şirketler, şirketin varlıklarını ya da temin
ettikleri gayrimenkulları (taşınmazları) ipotek ederek tahvillerinin gerektirdiği
ödemelere teminat verirler. Maddi varlık, ipotek ya da kefalet biçiminde herhangi bir
teminatı veya garantisi olmayan tahviller ise teminatsız tahvil ya da garantisiz tahvil
olarak bilinmektedir (Sarıaslan ve Erol, 2008: 124). Teminatsız tahviller, teminatlı
tahvillere oranla daha riskli tahvillerdir (Okka, 2009: 270).
1.3.2.2.6 Sabit ve Değişken Faizli Tahviller
Vadesi boyunca değişmeyen sabit faiz sağlayan tahvile sabit faizli tahvil,
enflasyon ve faiz riskini engellemek için faizinin piyasa faiz oranlarına bağlı olarak
ödenmesini gerektiren tahvile ise değişken faizli tahvil denir.
1.3.2.2.7 İndeksli Tahviller
Enflasyon ortamında tahvil sahiplerinin korunması için anapara ve faizin,
belirlenmiş bir değişkene bağlanmasıdır. İndeksleme metodu enflasyonun olumsuz
etkilerini ortadan kaldırmaktadır (Civan, 2010: 112). Değişken faizli tahvillerde
19
enflasyona karşı sadece faiz oranı korunurken, döviz ve altına indeksli tahvillerde
enflasyona karşı anapara ve faiz korunmaktadır.
1.3.2.2.8 Rüçhan Haklı Tahviller
Bazı durumlarda tahvil satışını kolaylaştırmak için, tahvillerin tamamına ya da
bir kısmına ilk sermaye artırımında rüçhan hakkı tanınabilir buna rüçhan haklı
tahviller denilmektedir.
1.3.2.2.9 Kâra İştirakli Tahviller
Sahibine, tahvil faizinin yanı sıra şirket kârından pay alma hakkı da sağlayan
tahvillere kâra iştirakli tahviller adı verilir (Bolak, 2001: 144).
1.3.2.2.10 Hisse Senetlerine Çevrilebilir Tahviller
Hisse senetlerine çevrilebilir tahviller; sahibine tahvillerini belli bir süre içinde
ve belli bir fiyat üzerinden hisse senetleriyle değiştirme hakkını veren, vadeleri bir
yıldan fazla olan finansal araçlardır.
1.3.2.3 Kâr Zarar Ortaklığı Belgeleri
Kâr zarar ortaklığı belgesi, ortakların kâra ve zarara ortak olacak şekilde
finansman ihtiyacını karşılamak amacı ile yurt içi ve yurt dışında satılmak üzere
ihraç ettikleri menkul kıymetlerdir (Hacıoğlu ve Dinçer, 2009: 62). Kâr zarar
ortaklığı belgelerinin çıkarılmasındaki amaç, menkul kıymetler piyasasında değişime
konu olan araçları çoğaltmak ve çeşitlendirmektir. Bu belgeler kâr ve zarara katılma
ve ortaklık hakkı vermekle beraber, hisse senedi sayılmazlar. Çünkü kâr zarar
ortaklığı belgeleri sahiplerinin şirket yönetiminde oy hakkı yoktur. Bu belgeler vadeli
olup vade sonunda anapara ve kâr payı geri ödenmektedir (Civan, 2010: 101). Kâr
zarar ortaklığı belgeleri; katılma intifa hisse senetleri ve oydan yoksun hisse senetleri
gibi hisse senetleri benzeri finansal araçlar olarak kabul edilmektedir.
20
1.3.2.4 Gelir Ortaklığı Senetleri
Gelir ortaklığı senetleri; köprü, baraj, elektrik santrali, kara yolu, demir yolu,
deniz ve hava limanları ile benzerlerinden, kamu kurum ve kuruluşlarına ait
olanlarının gelirlerine, gerçek ve tüzel kişilerin ortak olması için, çıkarılan senetlerdir
(Uludağ ve Arıcan, 2001: 150). Gelir ortaklığı senetleri, değişken faizli tahvil
özelliğini taşımaktadır.
1.3.2.5 Banka Bonoları ve Banka Garantili Bonolar
Banka bonoları ve banka garantili bonolar; mevduat toplamayan yatırım ve
kalkınma bankaları ve anonim şirketlerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak
amacıyla ihraç ettikleri borçlanma araçlarıdır.
1.3.2.6 Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler
İşletmelerin varlıklarını, alacak senetlerini teminat göstererek ya da devrederek
ihraç ettikleri menkul kıymetlere varlığa dayalı menkul kıymetler denilmektedir.
Yeni bir menkul kıymet türü olup, Türkiye’de ilk olarak 1992 yılında düzenlenmiştir.
Varlığa dayalı menkul kıymetler, günümüzde de kullanılma alanı olan ve tercih
edilen bir finansal araç türüdür.
1.3.2.7 Varantlar (Hisse Senedi Satın Alma Hakkı Veren Tahvil)
Önceden saptanmış belirli fiyat üzerinden, belirli sayıda hisse senedi satın alma
hakkına varant denir. Varant’da bir seçme hakkı (opsiyon) söz konusudur. Bu hakkın
sahibi, ister seçim hakkını kullanarak önceden saptanmış belirli fiyattan belirli sayıda
hisse senedi satın alacak ya da bu hakkını kullanmayacaktır (Kocaman, 2004: 97).
Satın alma hakkının süresi, belirli bir tarihle sınırlı olabileceği gibi, süre sınırsız da
olabilir (Başoğlu ve Diğerleri, 2009: 284).
21
İKİNCİ BÖLÜM
FİNANSAL ARAÇLARLA İLGİLİ MEVCUT DÜZENLEMELER
2.1 Kanunlar
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, muhasebe
uygulamalarını yönlendirmektedir. 213 Sayılı VUK ve 6102 Sayılı TTK’daki
muhasebe standartlarına ve finansal araçlarla ilgili değerleme ölçülerine ilişkin
düzenlemeler aşağıdaki gibi açıklanmaktadır.
2.1.1 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu; belge düzenleme, kaydetme, defter tutma ve
değerleme
gibi
muhasebe
uygulamalarını
yönlendirmektedir.
Vergi
Usul
Kanunu’nda finansal araçlarla ilgili değerleme ölçüsü, borsa rayicidir.
VUK m. 263’e göre borsa rayici; “gerek menkul kıymetler ve kambiyo
borsasına, gerekse ticaret borsalarına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden
evvelki son muamele gününde borsadaki muamelelerinin ortalama değerlerini” ifade
etmektedir.
2.1.2 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, 13.01.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu
TTK’da muhasebe standartları ve muhasebe uygulamalarına ilişkin düzenlemeler
bulunmaktadır. Bu düzenlemeler aşağıda açıklanmaktadır.
TTK Md. 72’ye göre; “Türkiye Muhasebe Standartları saklı kalmak kaydıyla,
finansal tabloların, ticari işletmenin tüm varlıklarını, borçlarını, peşin ödenen giderler
ile peşin tahsil edilen gelirleri, teknik terimle dönem ayırıcı hesapları, bütün gelir ve
giderleri doğru şekilde değerlendirilmiş olarak göstermesi zorunludur. Aktif kalemler
22
pasif kalemlerle, giderler gelirlerle, taşınmazlara ilişkin haklar, bunlarla ilgili
yüklerle mahsup edilemez”.
TTK Md. 73’e göre; “Türkiye Muhasebe Standartlarında aksi öngörülmemişse
bilançoda, duran ve dönen varlıklar, özkaynaklar, borçlar ve dönem ayırıcı hesaplar
ayrı kalemler olarak gösterilir ve yeterli ayrıntıya inilerek şemalandırılır”.
TTK Md. 75’e göre; “gerçekleşmesi şüpheli yükümlülük ve askıdaki
işlemlerden doğabilecek muhtemel kayıplar için Türkiye Muhasebe Standartlarında
öngörülen kurallara göre karşılık ayrılır”.
TTK Md. 78’e göre, Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülen ilkeler de
dikkate alınmak üzere şu değerleme ilkeleri geçerlidir:
 Bir önceki dönemin kapanış bilançosundaki değerler ile faaliyet döneminin
açılış bilançosundaki değerler birbirinin aynı olmalıdır,
 Fiilî veya hukuki duruma aykırı olmadıkça, değerlemelerde işletme
faaliyetinin sürekliliğinden hareket edilir,
 Bilanço kapanış gününde, varlıklar ve borçlar teker teker değerlendirilir,
 Değerleme ihtiyatla yapılmalıdır; özellikle de bilanço gününe kadar doğmuş
bulunan bütün muhtemel riskler ve zararlar, bunlar bilanço günü ile yılsonu
finansal tablolarının düzenlenme tarihi arasında öğrenilmiş olsalar bile, dikkate
alınır; kazançlar bilanço günü itibarıyla gerçekleşmişlerse hesaba katılır.
Değerlemeye ilişkin olumlu ve olumsuz farkların dönem sonuçlarıyla
ilişkilendirilmesinde Türkiye Muhasebe Standartlarındaki esaslara uyulur.
 Faaliyet yılının gider ve gelirleri, ödeme ve tahsilât tarihlerine bakılmaksızın
yılsonu finansal tablolarına alınırlar,
 Önceki yılsonu finansal tablolarında uygulanmış bulunan yöntemler korunur.
TTK Md. 79’a göre; “duran ve dönen varlıklar Türkiye Muhasebe Standartları
uyarınca bu standartlarda gösterilen ölçülere göre değerlenir. Borçlar ve diğer
kalemler için de aynı standartlar uygulanır”.
23
TTK Md. 88’e göre, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumu’nun yetkisi aşağıdaki gibidir:
 Gerçek ve tüzel kişiler gerek ticari defterlerini tutarken, gerek bireysel ve
konsolide finansal tablolarını düzenlerken, Kamu Gözetim Kurumu tarafından
yayımlanan Türkiye Muhasebe Standartlarına ve kavramsal çerçevede yer alan
muhasebe ilkelerine ve bunların yorumlarına aynen uymak ve bunları
uygulamak zorundadır,
 Bu düzenlemeler, uygulamada birliği sağlamak ve finansal tablolara
milletlerarası pazarlarda
geçerlilik
kazandırmak amacıyla,
uluslararası
standartlara uyumlu olacak şekilde, yalnız Kamu Gözetimi, Muhasebe ve
Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenir ve yayımlanır,
 Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, değişik işletme
büyüklükleri, sektörler ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar için özel ve istisnai
standartlar koymaya ve farklı düzenlemeler yapmaya yetkilidir,
 Kanunlarla, belirli alanları düzenlemek ve denetlemek üzere kurulmuş
bulunan kurum ve kurullar, Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olmak
şartıyla, kendi alanları için geçerli olacak standartlar ile ilgili olarak ayrıntıya
ilişkin sınırlı düzenlemeleri yapabilirler,
 Türkiye Muhasebe Standartlarında hüküm bulunmayan hâllerde, ilgili
oldukları alan dikkate alınarak, dördüncü fıkrada belirtilen ayrıntıya ilişkin
düzenleme, ilgili düzenlemede de hüküm bulunmadığı takdirde milletlerarası
uygulamada genel kabul gören muhasebe ilkeleri uygulanır.
TTK Md. 515’e göre; “anonim şirketlerin finansal tabloları, Türkiye Muhasebe
Standartlarına göre şirketin malvarlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını
ve faaliyet sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin
niteliğine uygun bir şekilde, şeffaf ve güvenilir olarak, gerçeği dürüst, aynen ve
aslına sadık surette yansıtacak şekilde çıkarılır”.
TTK Md. 528’e göre; “bankalar ile diğer kredi kurumlarının, finansal kiralama
ve faktoring gibi finansal şirketlerin, sigorta ve reasürans şirketlerinin, Sermaye
24
Piyasası Kanunu kapsamındaki tüm kurumların finansal tabloları ile konsolide
finansal tablolarına ilişkin olarak Türkiye Muhasebe Standartlarında ve Kamu
Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca belirlenmiş hükümler
uygulanır”.
2.2 Muhasebe Standartları
Muhasebe standartlarının oluşturulması süreci, gelişimi, harmonizasyonu ve
finansal araçlarla ilgili muhasebe standartları aşağıda açıklanmaktadır.
2.2.1 Muhasebe ve Muhasebe Standartlarının Tanımı
Muhasebe; işletmenin parasal (mali) nitelikteki işlemlerinin saptanması,
ölçülmesi, kaydedilmesi, sınıflandırılması, özetlenerek raporlanması ve analize tabi
tutularak yorumlanması süreci olarak ifade edilebilir (Gökçen, 2009: 4).
Muhasebe; işletmenin varlık ve kaynaklarındaki artış ve azalışların ve mali
nitelikteki bilgilerin tespit edilerek kaydedilmesi ve çeşitli finansal tablolarla
raporlanarak bu mali nitelikteki bilgilerin ilgili kişilere sunulmasıdır.
Muhasebe standartları finansal tabloların, kullanıcılarının ihtiyaç duyduğu
işletme sonuçlarını; doğru, ihtiyaca uygun, karşılaştırılabilir, tutarlı, güvenilir ve
anlaşılabilir olarak yansıtabilmesi için uyulması gereken ilke ve kurallar bütünüdür
(Bekçi ve Özdemir, 2006: 144). Muhasebe standartlarını; muhasebe uygulamaları ve
finansal raporlamada tekdüzeni gerçekleştirmek için uyulması gerekli olan ilkeler
biçiminde tanımlamak da mümkündür.
2.2.2 Muhasebe Standartlarının Önemi
İşletmelerin finansal tablolarının kavramsal çerçevede yer alan anlaşılabilirlik,
ihtiyaca uygunluk, güvenilirlik ve karşılaştırılabilirlik ilkelerine sahip olması
gerekmektedir. Tüm dünyada uygulanabilecek küresel bir muhasebe standart setinin
25
olması, işletmeler açısından önemlidir. Ülkeler arasındaki finansal raporlama
farklılıklarını azaltacak ve karmaşıklığa yol açmayacak tek bir küresel standart setini
oluşturma düşüncesi, muhasebe çevresinde büyük ilgi görmektedir. Ayrıca IFRS
(Uluslararası Finansal Raporlama Standartları) ve SFAS (Finansal Muhasebe
Standardı Tebliğleri) arasındaki farklılıkları azaltmak için IASB (Uluslararası
Muhasebe Standartları Kurulu) ve FASB (Amerikan Finansal Muhasebe Standartları
Kurulu) arasında önümüzdeki on yıl içinde tek bir standart setinin oluşturulmasına
yönelik çalışmaların yapılması da muhasebe standartlarının büyük önem taşıdığını
göstermektedir.
Muhasebe standartlarının uygulamaya konulmasının işletmeler açısından
önemi aşağıda özetlenmektedir (Ataman Akgül ve Akay, 2004: 5):
 İşletmelerin finansal performanslarını farklı dönemler itibari ile aynı bazda
karşılaştırma yapmalarına ve bu karşılaştırmanın sonuçlarına bağlı olarak
işletme için hayati önem taşıyan konularda isabetli kararlar almalarına
yardımcı olur,
 İşletmelerin finansal performansının doğru analizi ile ileriye yönelik gerçekçi
planların oluşturulması, isabetli hedef ve amaçların belirlenmesine yardımcı
olur,
 İşletme yönetimine dönemler itibari ile analiz kolaylığı sağlamanın yanında
aynı sektördeki diğer firmaların finansal performanslarına dayanarak yapılan
karşılaştırmaların da sağlıklı bir biçimde yorumlanmasına yardımcı olur,
 İşletmelerin denetimlerinin kolaylaştırılmasına yardımcı olur.
İşletmelerin muhasebe işlemlerinde tekdüzenin sağlanması, ülkelerin finansal
raporlama farklılıklarının azaltılması ve uluslararası alanda birlik oluşturulması
açısından muhasebe standartları büyük önem taşır. Muhasebe standartlarının
özümsenerek doğru bir biçimde uygulanması muhasebe uygulamalarında tek bir
finansal raporlamanın oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.
26
Muhasebe standartlarına duyulan ihtiyaç aşağıdaki başlıklarda ele alınabilir
(Elitaş ve Elitaş, 2010: 1):
 Muhasebe uygulamalarındaki farklılıkları ortadan kaldırmak,
 Muhasebe ilkelerinde tekdüzeni gerçekleştirmek,
 Mali tabloların açık, uygun, anlaşılabilir, tarafsız ve karşılaştırılabilir olmasını
sağlamak,
 İşletmeyle ilgili kişi ve kurumların yanlış değerlendirmelerine ve karar
vermelerine engel olmak,
 Uluslararası alanda finansal bilgi üretimi ve sunulması sırasında ortak bir dil
oluşturmaktır.
2.2.3 Muhasebe Standartlarının Oluşturulması Süreci
Türkiye’de muhasebe standartları ile birçok kuruluş ilgilendiğinden muhasebe
standartlarını hangi kuruluşun oluşturacağı konusunda bir karmaşıklık meydana
gelmiştir.
Muhasebe standartları oluşturulması sürecinde; muhasebe standartlarının
yasama yoluyla belirlenmesi, muhasebe standartlarının özel sektör düzenleyici
kuruluşlarınca belirlenmesi ve kamu sektörünün muhasebe standartları düzenleme
yetkisini bir kuruluşa devretmesi olmak üzere üç görüş bulunur.
2.2.3.1 Muhasebe Standartlarının Yasama Yoluyla Belirlenmesi
Muhasebe standartlarının kanunlar, yönetmelikler ile devlet tarafından
belirlenmesidir.
Yasama,
muhasebe
standartlarına
uyulmaması
durumunda
uygulanacak cezaları belirler ve çeşitli yaptırımlar getirir. Muhasebe standartlarının
yasama
yoluyla
belirlenmesinde,
ülkenin
uygulamalarını etkilemesi söz konusu olmaktadır.
politik
durumunun
muhasebe
27
2.2.3.2 Muhasebe Standartlarının Özel Sektör Düzenleyici Kuruluşlarınca
Belirlenmesi
Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu, Amerika’da 1973 yılına kadar
muhasebe standartlarının belirlenmesinde etkin rolü olan Muhasebe Prensipleri
Kurulu (Accounting Principles Board-APB) bu tip kuruluşlara örnek olarak
gösterilebilir (Ataman Akgül ve Akay, 2004: 6-7). Muhasebe standartlarının özel
sektör düzenleyici kuruluşları tarafından belirlenmesinde, bu kuruluşların standartları
uygulamak için yaptırım güçlerinin olmaması sorun oluşturmaktadır.
2.2.3.3 Kamu Sektörünün Muhasebe Standartları Düzenleme Yetkisini Bir
Kuruluşa Devretmesi
Bu
yöntemde,
muhasebe
standartlarını
oluşturma
görevi
hükümetin
desteklediği bir kuruluşa devredilmektedir. Muhasebe standartlarının uygulanması
açısından bu kuruluşların yaptırım gücü bulunmaktadır. ABD’de Menkul Kıymetler
ve Borsa Komisyonu (Securities Exchange Commission-SEC) ve Finansal Muhasebe
Standartları Kurulu (Financial Accounting Standards Board-FASB) bu kuruluşlara
örnek olarak verilebilir.
Bu yöntemin avantajı, bu şekilde yapılandırılacak olan kuruluşlar muhasebe
düzenlemelerini
yasama
organlarından
daha
hızlı
ve
etkin
olarak
gerçekleştirebileceklerdir. Bu yönteme getirilen eleştiri, yapı olarak özel sektör
düzenleyici kuruluşları yöntemine kıyasla daha güçlü bir otoriteye sahip olması
nedeniyle yapılacak düzenlemelerde keyfi davranılması ihtimalini arttırması ve bu
kuruluşların, politik baskılara ve bağımsızlıklarını sınırlandıran üst kuruluşların
baskılarına açık olmaları ve bu baskılardan kolayca etkilenebilmeleridir (Gökçen ve
Diğerleri, 2006: 3).
Uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartlarını
oluşturma ve yayımlama hakkı verilen Kamu gözetimi Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumuna ilişkin 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 2 Kasım
28
2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Ayrıca bu kurum,
bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşlarının kuruluş şartlarını ve çalışma
esaslarını belirleme yetkisine sahiptir.
2.2.4 Uluslararası Muhasebe Standartları ve Uluslararası Muhasebe
Standartlarının Oluşumu
Uluslararası Muhasebe Standartları, 1973 yılından 2000 yılına kadar
Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC) tarafından yayınlanmıştır.
IASC’nin ismi, 2001 yılında Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu olarak
değiştirilmiştir. Bu kapsamda IAS isminden IFRS’ye geçilmiştir. Eski standartların
başka bir standart tarafından kaldırılana kadar IAS olarak kalması ve çıkarılacak yeni
standartların IFRS adıyla yayınlanması kararı alınmıştır (Korkmaz ve Diğerleri,
2007: 97).
Uluslararası Muhasebe Standartları, işletmelerin finansal tablolarına dayanarak
yatırım yapmaya karar veren yatırımcıların ve diğer işletme ilgililerinin (işletme
sahipleri, ortaklar, yöneticiler, işletme çalışanları, kredi verenler, devlet ve kamu
kesimi) çıkarlarını ulusal ve uluslararası alanda korumakta ve doğru yatırım
yapabilmeleri için bilgi üretmeyi amaçlamaktadır.
Avrupa Birliği tarafından IAS/IFRS’nin zorunlu benimsenmesi ve IASB’nin
IAS ile US GAAP (ABD Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri)’a yaklaşması,
dünyanın birçok yerinde IAS’nin daha sonra da IFRS’nin kabul edilmesine katkı
sağlamıştır (Ding ve Diğerleri, 2007: 2).
Uluslararası sermaye hareketlerinin oluşabilmesi için, işletmelerin tüm
dünyada veya menkul kıymetlerini satışa sunmak istedikleri ülke borsalarında geçerli
olacak
finansal
tablolar
düzenlemeleri
gerekmektedir.
İşletmelerin
bunu
gerçekleştirebilmesi için, finansal tablolarını tüm dünyada anlaşılabilir kılacak,
uluslararası kabul görmüş muhasebe standartlarına göre düzenlemeleri zorunludur
(Yalkın ve Diğerleri, 2006: 293).
29
Uluslararası Muhasebe Standartlarının oluşumunda; IASC, IASB ve FASB
olmak üzere üç kuruluştan söz edilir. Bu kuruluşlara ilişkin açıklamalar aşağıdaki
gibidir.
2.2.4.1
Uluslararası
Muhasebe
Standartları
Komitesi
(IASC)
ve
Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB)
IASC; 29 Haziran 1973 tarihinde Avustralya, Kanada, Fransa, Almanya,
Japonya, Meksika, Hollanda, İngiltere, İrlanda ve Amerika Birleşik Devletleri
muhasebe örgütlerinin anlaşması sonucu kurulmuştur. Merkezi Londra’da bulunan
ve bağımsız bir organizasyon niteliğindeki komiteye yüzden fazla ülke üyedir (İbiş
ve Özkan, 2006: 28). IASC, 2001 yılında IASB adıyla yeniden oluşturulmuştur.
IASB’nin kurulması öncesinde, uluslararası muhasebe standartları IASC
tarafından yayımlanmıştır. Bu kuruluş, 1973’den 2001’e kadar faaliyetlerini
sürdürmüştür. IASC’nin eksiklikleri şunlardır: Tam zamanlı iş yüküne sahip fakat
sadece yarım zamanlı bir kurul olması; daha fazla üye ülke ve organizasyonlara
ihtiyaç duyulması; kaynakların eksikliği, özellikle bütçenin yetersiz olması ve ulusal
standart kurucularla zayıf ilişkilerin kurulmasıdır (Hines, 2007: 8–9).
IASB ve Avrupa Birliği (EU), uluslararası düzeyde standart oluşturma sürecine
katılan iki önemli kuruluş olarak öne çıkmaktadır (Uysal, 2006: 90). IASC’nin
çalışmaları; IOSCO (Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Örgütü), Dünya
Bankası, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği tarafından desteklenmiştir.
Şekil 1’de görüldüğü gibi IASC’nin muhasebe standardı geliştirme sürecinde
şu aşamalar izlenmekteydi: Kurul Standart Geliştirme Komitesi’ni oluşturur daha
sonra sözkonusu standart ile ilgili muhasebe konularını inceler ve bu Komite Kurul’a
bir “Görüş Özeti” sunar. Komite “Görüş Özeti” ile ilgili değerlendirmeleri yaptıktan
sonra “İlkeler Rapor Taslağı”nı hazırlar ve incelemeler sonucunda “İlkeler Nihai
Rapor Taslağı”nı oluşturur. Komite onaya sunulmak üzere “Son Taslak” ve daha
sonra “Uluslararası Muhasebe Standart Taslağı” yayımlanır.
30
Standart Geliştirme Komitesi’nin Kurulması
KomiteKomite Kurul’a “Görüş Özeti”
Komitenin Kurul’a “Görüş Özeti”ni Sunması
sunar.
“İlkeler Rapor Taslağı”nın Hazırlanması
“İlkeler Nihai Rapor Taslağı”nın Oluşturulması
“Son Taslak”ın Yayımlanması
“Uluslararası Muhasebe Standartları Taslağı ”nın Yayımlanması
Şekil 1: IASC’nin Standart Geliştirme Süreci
Kaynak: Elitaş ve Elitaş (2010), s.18.
IASB, 2001 yılında kurulmuştur. Bu kuruluş, IFRS’leri yayımlamaktadır ve
yayımlanan bu standartlar Avrupa Birliği’ne üye ülkeler dâhil olmak üzere dünyada
birçok ülke tarafından kabul görmüş ve uygulanmaktadır.
IASB Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi Vakfı tarafından işletilen
ve idare edilen özel bir standart belirleme kuruludur. Esas amacı kamu yararı için,
anlaşılabilir ve uygulanabilir, yüksek kaliteli tek bir set olan evrensel muhasebe
standartlarını geliştirmektir (Fülbier ve Diğerleri, 2009: 457; Barth ve Diğerleri,
2008: 468).
31
IASB’nin görevleri aşağıdaki gibi özetlenebilir (Dalkılıç, 2008: 33–34):
 Kaliteli, şeffaf ve anlaşılır uluslararası muhasebe standartları geliştirmek,
 Ulusal muhasebe standartlarını ve uluslararası muhasebe standartlarını
birbirine yaklaştırmak,
 Taslakları çıkartmak ve geliştirmek,
 Standart Yorumlama Komitesi (IFRIC) tarafından oluşturulan yorumları
onaylamak,
 Oluşturulmakta olan bir standartla ilgili ulusal standartları ve uygulamaları
gözden geçirmek,
 Büyük projelerde görüş almak üzere uzmanlardan oluşan komiteler kurmak,
 Büyük projelere, önceliği olan işlere ve gündeme ilişkin Standart Danışma
Konseyi (SAC)’ne danışmak,
 Her bir proje için koşul olmamakla beraber, standartlar oluşturulmadan önce,
standardın her çevrede uygulanabilir ve işleyebilir olduğundan emin olmak için
hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan pazarlarda alan analizi
yapmaktır.
IASB’de muhasebe standardı oluşturulurken bazı aşamalar izlenmektedir. Bu
aşamalar sonucunda söz konusu standart yürürlüğe girmekte ve ülkelerde
uygulanmaya başlamaktadır.
Şekil 2’de görüldüğü gibi IASB’nin muhasebe standardı geliştirme sürecinde
şu aşamalar izlenir: IASB bir konuyu gündemine almak için Standart Danışma
Konseyi (SAC)’ne danışır. Gündeme alınan konu için IASB; kapsamlı özet, Kurul
görüşleri ve çeşitli sorular içeren bir tartışma metnini yayımlar. Ulusal standart
kurucular, IASB personeli, SAC ve kamuoyunun görüşleri incelenerek taslak metin
yayımlanır. Taslağa ilişkin görüşler alınarak standart onaylanır ve yürürlüğe girer.
32
9–15 Ay
Tartışma
metni
Görüşler
9–15 Ay
Taslak
(Exposure
Draft)
Görüşler
6–18 Ay
Standart
Yürürlük
Araştırma
Ulusal
Standart
Kurucular
Diğer
-IASB Personeli
-Standart
Danışma
(SAC)
-Kamuoyu
Konseyi
Şekil 2: IASB’nin Standart Geliştirme Süreci
Kaynak: Elitaş ve Elitaş (2010), s.22.
IASB tarafından yayınlanan uluslararası finansal raporlama standartları 2005
yılından itibaren AB (Avrupa Birliği)’de yedi bin şirket tarafından uygulanmakta,
uluslararası finansal raporlama standartlarını uygulayan ülke sayısı ise yüze
ulaşmaktadır (Sayar, 2008: 29–30). IASB’nin yayımladığı standartlar, finansal
krizleri engellemek ve uluslararası finansal piyasalarda rekabet avantajını sağlamak
amacıyla dünyada birçok ülke ve şirket tarafından uygulanmaktadır.
2.2.4.2 Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB)
US GAAP’ı oluşturan FASB 1972 yılında kurulmuştur. FASB, "Statements of
Financial Accounting Standards (SFAS)" olarak adlandırılan muhasebe standartları
ve yorumlarını yayımlamaktadır.
ABD'de, muhasebe standartlarının oluşturulmasında kamu ve özel sektör
düzenlemelerinin karışımı esasına dayalı bir sistem geçerlidir. Muhasebe
33
standartlarına ilişkin ana düzenleme 1929 finansal krizinden sonra krize tepki olarak
çıkarılan "1933 Menkul Kıymetler Yasası" ve "1934 Menkul Kıymetler Borsası
Yasası"nda yer almaktadır. SEC (Securities and Exchange Commission-Menkul
Kıymet ve Borsa Komisyonu) 1933 Menkul Kıymetler Yasası’nı uygulamak
amacıyla kurulmuş olup, 1934 Menkul Kıymetler Borsası Yasası SEC'e her iki yasa
ile öngörülen finansal raporlamaya ilişkin düzenlemeleri belirleme yetkisini
vermiştir. SEC muhasebe standartları belirlemedeki rolünü denetim ve gözetim
fonksiyonuyla sınırlandırmış, muhasebe ve bağımsız denetim için kuralların
belirlenmesinde özel sektör düzenleyici kuruluşlarının etkili olmasına izin vermiştir.
Bu kuruluşlardan en önemlisi Amerikan Yetki Belgeli Kamu Muhasebecileri
Enstitüsü (American Institute of Certified Public Accountants-AICPA)'dür
(Başpınar, 2004: 42–43).
ABD'de
muhasebe
düzenlemelerde
etkili
olan
standartları
düzenleyici
oluşturulmasına
kuruluşlar
ilişkin
açısından
gelişmeler
üç
döneme
ayrılmaktadır. Bunlar AlCPA'nın etkin rol aldığı "1939–1959 AICPA Muhasebe
Prosedürleri Komitesi (The AlCPA's Committee on Accounting Procedure - CAP) ve
1959–1973 Muhasebe Prensipleri Kurulu (APB)" dönemleri ile 1973 yılında kurulan
ve halen ABD'de muhasebe standartları oluşturulması fonksiyonunu yerine getiren
"FASB" dönemleridir (Başpınar, 2004: 43).
FASB standartları oluştururken muhasebecilerin ve tüm kamuoyunun
görüşlerini dikkate alır. FASB, kamuoyunun ve tüm ilgili grupların görüşlerini
bildirmelerini her aşamada sağlar ve bu görüşleri değerlendirir.
Şekil 3’de görüldüğü gibi FASB’nin muhasebe standardı geliştirme sürecinde
şu aşamalar izlenir: Konu gündeme alınır ve bu konu ile ilgili ön çalışma grubu ve
sonrasında çalışma grubu oluşturularak tartışma metni hazırlanır. Tartışma metinine
ilişkin görüşleri almak için basın toplantısı ile kamuya duyurulur, öneriler
değerlendirilerek toplantılar yapılır. Son aşamada ise, son taslak hazırlanarak nihai
metin yayımlanır.
34
Ön Çalışma Grubunun Oluşturulması
Çalışma Grubunun Oluşturulması
Tartışma Metninin Hazırlanması
Basın Toplantısı İle Kamuya
Duyurulması
Önerilerin
Değerlendirilmesi
FASB Toplantılarının Yapılması
Son Taslağın Hazırlanması
Nihai Metnin Hazırlanarak Yayımlanması
Şekil 3: FASB’nin Standart Geliştirme Süreci
Kaynak: Elitaş ve Elitaş (2010), s.20.
2.2.5 Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (IFRS)
Uluslararası Finansal Raporlama Standartları, IASB tarafından yayımlanmıştır.
IASB amacını “kamu yararı için anlaşılabilir ve yüksek kaliteli uluslararası finansal
raporlama standartlarını geliştirmek” olarak tanımlamaktadır (Millman, 2008: 3).
Finansal raporlama standartları yatırımcılar ve kreditörlere sağlanabilen bilginin türü
ve miktarını belirler, böylece onlar kararlarını kamuoyuna bildirebilirler (Robinson
ve Diğerleri, 2009: 80). IASC tarafından yayımlanan Uluslararası Muhasebe
Standartları, şimdiki adı Uluslararası Finansal Raporlama Standartları olan IASB
35
tarafından yayımlanan IFRS’ler, dünya genelinde kabul görmektedir (Mirza ve
Diğerleri, 2008: 1).
IFRS’nin benimsenmesi, muhasebe tarihindeki finansal muhasebe ve
raporlama değişimlerinin en önemlilerinden biridir (Alali ve Cao, 2010: 79).
2005’den beri Avrupa Birliği ülkelerindeki borsalarda işlem gören tüm şirketler
IFRS’yi uygulamaktadır (Navarro-García ve Bastida, 2010: 110). AB üye ülkelerinde
IFRS’nin zorunlu olarak benimsenmesi, finansal raporlamanın kalitesi, şeffaflık ve
karşılaştırılabilirliğin sağlanması ihtiyacı sonucu ortaya çıkmıştır (Daske ve
Gebhardt, 2006: 461).
Dünyada birçok kuruluş, IFRS’ye destek vermektedir. Avrupa Birliği başta
olmak üzere uluslararası menkul kıymetler komisyonları örgütü (International
Organization of Securities Commisions-IOSCO) ve basel komitesi de IFRS’yi
destekleyen kuruluşlar arasındadır.
IASB tarafından yayımlanan IFRS’ler ve FASB tarafından yayımlanan US
GAAP olmak üzere iki muhasebe standart seti bulunmaktadır. IASB standartları ilke
bazlı iken, FASB standartları kural bazlıdır. İlke bazlı standartlar, standardın
konusunu ve amacını ilkelerle açıklamaya çalışmaktadır ve bu standartlar
kullanıcıların yorumuna açıktır. Kural bazlı standartlar, daha fazla ayrıntı ve kurallar
içermekte ve bu standartlar yorumlama gerektirmemektedir. İlke bazlı standartlar
özün önceliği kavramını, kural bazlı standartlar ise karşılaştırılabilirlilik ve tutarlılık
kavramını esas almaktadır.
KOBİ’lerde uyumluluk eksikliği sebebiyle, IASB Temmuz 2009’da küçük ve
orta büyüklükteki işletmeler için yeni bir IFRS hazırlamış ve 9 Temmuz 2009’da bu
işletmeler için IFRS’yi yayımlamıştır (Veronica ve Ionel, 2010: 323). IASB’nin
yayımladığı IFRS’ler, daha çok büyük ve halka açık işletmelerin uygulayabileceği
standartlardır. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) de uluslararası
alanda karşılaştırılabilir olması ve muhasebe uygulamalarında tekdüzenin sağlanması
36
açısından KOBİ’ler için IASB tarafından yayımlanan IFRS’lerin uygulanması
gerekir.
2.2.6 Muhasebe Standartlarının Harmonizasyonu (Uyumlaştırılması)
1960 öncesi, muhasebe standartlarının uluslararası harmonizasyonu için çok az
çaba vardı. Çokuluslu şirketlerin II. Dünya Savaşı’ndan sonra on yıl içinde
yaygınlaşması nedeniyle muhasebe standartlarında tekdüzelik istenmeye başlandı
(Baker ve Wallage, 2000: 176–177). Uluslararası işletmeler, evrensel sermaye
piyasalarının gelişmesiyle; işletmeler, toplum ve hükümetler uluslararası muhasebe
standartlarının harmonizasyonuna büyük bir ilgi göstermişlerdir (Gibson, 2009: 63).
Harmonizasyon, finansal tabloların daha karşılaştırılabilir olması ile ülkeler
arasındaki
finansal
raporlama
farklılıklarının
azaltılması
süreci
olarak
tanımlanmaktadır (Saudagaran, 2009: 34).
Finansal piyasalarda şeffaflık eksikliği nedeniyle ortaya çıkan finansal krizler,
likit eksikliği ve borsa çöküşlerine neden olmaktadır. Şeffaf olmayan borsalarda bilgi
asimetri problemi şiddetlenmektedir. Finansal piyasalarda şeffaflık bir bütün olarak
toplum için çok önemli bir sorundur. Şeffaflık, bireysel yatırımcıların yanı sıra
kurumsal yatırımcılar için de faydalıdır. Bu sebeple, uluslararası olarak tanınan
finansal raporlama standartlarının tanımlanması ve uygulanması standartları
oluşturan otoriteler tarafından önemli olarak düşünülür. Harmonizasyon, piyasa
likiditesini artırmak ve sermaye maliyetinde bir azalma için uluslararası sermaye
akışını kolaylaştırmaktadır (Devalle ve Diğerleri, 2010: 85–86).
Finansal piyasaların küreselleşmesi, uluslararası işlemler ve uluslararası
işletme sayısının artmasıyla uluslararası muhasebe standartlarının uyumlaştırılması
ülkeler arasında kabul görmeye başlamıştır. Ülkelerdeki finansal raporlama
farklılıklarının azaltılması ve ülkelerin muhasebe uygulamalarında tekdüzenin
sağlanması açısından muhasebede uyumlaştırmanın önemli olduğu düşünülmektedir.
37
Muhasebe
standartlarının uyumlaştırılması konusunda dünyada
birçok
organizasyon faaliyet halindedir. Bunlar Birleşmiş Milletler, Ekonomik İşbirliği ve
Kalkınma Örgütü, Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi ve Avrupa
Birliği’dir. Ayrıca Uluslararası Menkul Kıymet Komisyon Örgütü ve Uluslararası
Para Fonu da bu organizasyonlar arasında sayılabilir (Ataman Akgül ve Akay, 2004:
27). IASC’nin faaliyetleri muhasebe standartlarının uluslararası harmonizasyonu için
önemli bir adım olmuştur (Baker ve Wallage, 2000: 177).
Uluslararası
Finansal
Raporlama
Standartları
(IFRS)
ve
muhasebe
harmonizasyonu üzerindeki tartışmalarda iki temel düşünce vardır. IFRS ve
harmonizasyonu savunanlar tek bir evrensel muhasebe standartları setinin bilgi
asimetrisini azaltmasına, daha düşük sermaye maliyeti ve sınır ötesi sermaye akışının
artmasına yardımcı olduğunu iddia ederler. IFRS ve harmonizasyona karşı çıkanlar
ise yerel iş çevresinin özellikleri ve kurumsal çerçevelerin muhasebe standartlarının
şekil ve içeriğini belirlediğini tartışırlar (Chen ve Diğerleri, 2010: 221).
2.2.7 Türkiye’de Muhasebe Standartlarının Gelişimi
Türkiye’de
muhasebe
standartlarının
gelişimi
devlet
öncülüğünde
gerçekleşmiş, ekonomik ve siyasi ilişkilerimizin yoğun olduğu ülkeler örnek
alınmıştır (Sayar, 2002: 77). Günümüzde IASB tarafından yayımlanan uluslararası
finansal raporlama standartlarının etkisinde kalınmıştır.
Türkiye Muhasebe Standartları ile birçok kuruluşun ilgilenmesi nedeniyle
Türkiye Muhasebe Standartları ve yorumlarını yayımlama, düzeltme ve kavramsal
çerçeveleri hazırlama vb. konularında tek otorite olmak üzere Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulu (TMSK) 1999 yılında kurulmuş ve 2002 yılında da faaliyete
geçmiştir.
Kurul’un kuruluş gerekçesi, denetlenmiş finansal tabloların sunumunda;
finansal tabloların ihtiyaca uygun, şeffaf, güvenilir, tutarlı, karşılaştırılabilir ve
38
anlaşılabilir nitelikte olmaları için uygulanacak ulusal muhasebe standartlarını
saptamak ve yayımlamaktır (Bostancı, 2002: 7).
TMSK, Türkiye Muhasebe Standartlarını 16.05.2005 tarihinden itibaren
yayımlamaya başlamıştır. 2 Kasım 2011 Tarih ve 28103 Sayılı 660 Sayılı KHK ile
SPK, BDDK ve TMSK yetkilerini devrederek Kamu Gözetimi, Muhasebe ve
Denetim Standartları Kurumu kurulmuştur.
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun 2 Kasım
2011 Tarih ve 28103 Sayılı 660 Sayılı KHK, Md. 9’a göre görevleri aşağıdaki gibi
özetlenebilir:
 Finansal tabloların; ihtiyaca uygunluğunu, şeffaflığını, güvenilirliğini,
anlaşılabilirliğini, karşılaştırılabilirliğini ve tutarlılığını sağlamak amacıyla,
uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturmak
ve yayımlamak,
 Türkiye
Muhasebe
Standartlarının
uygulamasına
yönelik
ikincil
düzenlemeleri yapmak ve gerekli kararları almak,
 Uluslararası standartlarla uyumlu ulusal denetim standartlarını oluşturmak ve
yayımlamak,
 Bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşlarının kuruluş şartlarını ve
çalışma esaslarını belirlemek,
 Bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşlarının faaliyetleri ile
denetim çalışmalarının, Kurumca yayımlanan standart ve düzenlemelere
uyumunu gözetlemek ve denetlemek,
 İnceleme ve denetimler sonucunda aykırılıkları saptanan bağımsız denetçiler
ve bağımsız denetim kuruluşlarının faaliyet izinlerini askıya almak veya iptal
etmek,
 Bağımsız denetim yapacak meslek mensuplarına yönelik sınav, yetkilendirme
ve tescil yapmak, disiplin ve soruşturma işlemlerini yürütmek,
 Yabancı ülkelerin Kurulun görev alanıyla ilgili konularda yetkili birimleriyle
işbirliği yapmak,
39
 Denetimin bağımsızlığının ve tarafsızlığının sağlanmasına, denetime olan
güven ile denetimin kalitesinin artırılmasına yönelik düzenlemeler yapmak ve
gerekli tedbirleri almak,
 Görev alanıyla ilgili uluslararası uygulama ve gelişmeleri izlemek,
 Muhasebe
uygulanması
standartları
ile
ve
görev
denetim
alanıyla
standartlarının
ilgili
konularda
benimsenmesi
kamu
ve
bilincinin
yerleştirilmesine yönelik olarak toplantı, konferans ve benzeri etkinlikler ile
gerekli yayınlarda bulunmak.
Bahsedilen kurumların Uluslararası Muhasebe Standartlarına uygun olarak
yapmış oldukları çalışmalar sonucunda ortaya çıkan ve halen yürürlükte bulunan
Türkiye Muhasebe Standartları aşağıda gösterilmektedir (Akdoğan, 2007, s.103;
http://www.tmsk.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=145, Erişim
Tarihi: 02.12.2010; http://www.iasplus.com/standard/effect.htm, Erişim Tarihi:
02.12.2010):
40
Tablo 2: Uluslararası Muhasebe Standartları/Türkiye Muhasebe Standartları
Uluslararası Muhasebe Standartları
IAS 1 Presentation of Financial Statements (Finansal
Tabloların Sunumu)
IAS 2 Inventories (Stoklar)
IAS 7 Statement of Cash Flows (Nakit Akış Tablosu)
IAS 8 Accounting Policies, Changes in Accounting
Estimates and Errors (Muhasebe Politikaları, Muhasebe
Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar)
IAS 10 Events after the Reporting Period (Raporlama
Döneminden Sonraki Olaylar)
IAS 11 Construction Contracts (İnşaat Sözleşmeleri)
IAS 12 Income Taxes (Gelir Vergileri)
IAS 14 Segment Reporting (Bölümlere Göre
Raporlama)
IAS 16 Property, Plant and Equipment (Maddi Duran
Varlıklar)
IAS 17 Leases (Kiralamalar)
IAS 18 Revenue (Hâsılat)
IAS 19 Employee Benefits (Çalışanlara Sağlanan
Faydalar)
IAS 20 Accounting for Government Grants and
Disclosure of Government Assistance (Devlet
Teşviklerinin
Muhasebeleştirilmesi
ve
Devlet
Yardımlarının Açıklanması)
IAS 21 The Effects of Changes in Foreign Exchange
Rates (Yabancı Kur Oranlarındaki Değişimin Etkileri)
IAS 23 Borrowing Costs (Borçlanma Maliyetleri)
IAS 24 Related Party Disclosures (İlişkili Taraf
Açıklamaları)
IAS 26 Accounting and Reporting by Retirement
Benefit
Plans
(Emeklilik
Fayda
Planlarında
Muhasebeleştirme ve Raporlama)
IAS 27 Consolidated and Separate Financial Statements
(Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar)
IAS 28 Investments in Associates (İştiraklerdeki
Yatırımlar)
IAS 29 Financial Reporting in Hyperinflationary
Economies (Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal
Raporlama)
IAS 31 Interests in Joint Ventures (İş Ortaklıklarındaki
Paylar)
Türkiye Muhasebe Standartları (TMS)
TMS 1 Finansal Tabloların Sunumu
IAS 32 Financial Instruments: Presentation (Finansal
Araçlar: Sunum)
IAS 33 Earnings per Share (Hisse Başına Kazanç)
IAS 34 Interim Financial Reporting (Ara Finansal
Raporlama)
IAS 36 Impairment of Assets (Varlıkların Değer
Düşüklüğü)
IAS 37 Provisions, Contingent Liabilities and
Contingent Assets (Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve
Koşullu Varlıklar)
IAS 38 Intangible Assets (Maddi Olmayan Duran
Varlıklar)
TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum
TMS 2 Stoklar
TMS 7 Nakit Akış Tablosu
TMS 8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe
Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar
TMS 10 Raporlama Döneminden
(Bilanço Tarihinden) Sonraki Olaylar
TMS 11 İnşaat Sözleşmeleri
TMS 12 Gelir Vergileri
TMS 14 Bölümlere Göre Raporlama
TMS 16 Maddi Duran Varlıklar
TMS 17 Kiralama İşlemleri
TMS 18 Hâsılat
TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar
TMS
20
Devlet
Teşviklerinin
Muhasebeleştirilmesi
ve
Devlet
Yardımlarının Açıklanması
TMS 21 Kur Değişiminin Etkileri
TMS 23 Borçlanma Maliyetleri
TMS 24 İlişkili Taraf Açıklamaları
TMS 26 Emeklilik Fayda Planlarında
Muhasebeleştirme ve Raporlama
TMS 27 Konsolide ve Bireysel Finansal
Tablolar
TMS 28 İştiraklerdeki Yatırımlar
TMS
29
Yüksek
Enflasyonlu
Ekonomilerde Finansal Raporlama
TMS 31 İş Ortaklıklarındaki Paylar
TMS 33 Hisse Başına Kazanç
TMS 34 Ara Dönem Finansal Raporlama
TMS 36 Varlıklarda Değer Düşüklüğü
TMS 37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve
Koşullu Varlıklar
TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar
41
IAS 39 Financial Instruments: Recognition and
Measurement (Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve
Ölçme)
IAS 40 Investment Property (Yatırım Amaçlı
Gayrimenkul)
IAS 41 Agriculture (Tarım)
IFRS 1 First - time Adoption of International Financial
Reporting Standards (Uluslararası Finansal Raporlama
Standartlarının İlk Benimsenmesi)
IFRS 2 Share - based Payment (Hisse Bazlı Ödemeler)
IFRS 3 Business Combinations (İşletme Birleşmeleri)
IFRS 4 Insurance Contracts (Sigorta Sözleşmeleri)
IFRS 5 Non - current Assets Held for Sale and
Discontinued Operations (Satış Amaçlı Elde Tutulan
Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler)
TMS
39
Finansal
Muhasebeleştirme ve Ölçme
Araçlar:
IFRS 6 Exploration for and Evaluation of Mineral
Assets (Maden Kaynaklarının Araştırılması ve
Değerlendirilmesi)
IFRS 7 Financial Instruments: Disclosures (Finansal
Araçlar: Açıklamalar)
IFRS 8 Operating Segments (Faaliyet Bölümleri)
IFRS 9 Financial Instruments-Classification and
Measurement (Finansal Araçlar-Sınıflandırma ve
Ölçüm)
TFRS
6
Maden
Kaynaklarının
Araştırılması ve Değerlendirilmesi
TMS 40 Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller
TMS 41 Tarımsal Faaliyetler
TFRS 1 Türkiye Finansal Raporlama
Standartlarının İlk Uygulaması
TFRS 2 Hisse Bazlı Ödemeler
TFRS 3 İşletme Birleşmeleri
TFRS 4 Sigorta Sözleşmeleri
TFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran
Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler
TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar
TFRS 8 Faaliyet Bölümleri
TFRS 9 Finansal Araçlar
2.2.8 Finansal Araçlarla İlgili Muhasebe Standartları
Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama standartlarında finansal araçlarla
ilgili dört standart bulunmaktadır. Bunlar; TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum
Standardı, TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme Standardı, TFRS 7
Finansal Araçlar: Açıklamalar Standardı ve TFRS 9 Finansal Araçlar Standardı’dır.
IASB’nin farklı standartlar yayımlamasının nedeni; finansal araçların daha iyi
anlaşılmasını sağlamak ve finansal araçlara ilişkin muhasebeleştirme, ölçme ve
sınıflama eksikliklerini gidermektir. IASB, muhasebe ile ilgili gruplar ve
kamuoyunun
eleştirileri
doğrultusunda
finansal
araçların
sunumuna,
muhasebeleştirilmesi ve ölçülmesine ilişkin açıklamaların daha anlaşılabilir olması
için finansal araçlarla ilgili standartları yayımlamaya devam etmektedir.
TMS 32, finansal araçların finansal varlık, finansal borç ve özkaynağa dayalı
finansal araç olarak sınıflandırılması gerektiğini belirtmektedir. Aynı zamanda borç
özkaynak ayrımı, bileşik finansal araçların sınıflandırılması, işletmenin hisse
senetlerini geri satın alması, faizler, temettüler, kayıp ve kazançların raporlanması ve
42
finansal varlık ve borçların netleştirilmesini yani mahsup edilmesini çeşitli
hükümlerle açıklamaktadır.
TMS 39, finansal varlık ve borçların muhasebeleştirilmesine yönelik ilkeleri
belirlemektedir. Ayrıca finansal varlık ve borçların başlangıçtaki ve sonraki
ölçümleri, finansal varlık ve borçların bilanço dışı bırakılması, finansal varlıklardaki
değer düşüklüğü ve finansal riskten korunma ve muhasebesi çeşitli hükümlerle
açıklanmaktadır. TMS 39’a ilişkin açıklamalarda finansal varlıklar kapsamlı olarak
açıklanmakta ve finansal borçlar üzerinde durulmamaktadır.
TFRS 7, finansal araçlara ilişkin finansal tablo dipnotlarında ne tür bilgilerin
açıklanacağını belirlemektedir. TFRS 9 ise işletmelerin finansal varlık ve
yükümlülüklerine ilişkin raporlama ilkelerini belirlemektedir.
2.2.8.1 TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum Standardı
TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum Standardı’nda finansal araçların, finansal
varlık, finansal borç ve özkaynağa dayalı finansal araç olarak sınıflandırılması ve
finansal varlık ve borçların netleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. TMS/UMS 32
çeşitli hükümlerle finansal araçların hangisinin finansal varlık, hangisinin finansal
borç ve hangisinin özkaynağa dayalı finansal araç olduğunu belirlemektedir.
Uluslararası finansal piyasaların dinamik yapısı, türevlerin ve değişik finansal
araç çeşitlerinin yaygın olarak kullanılmasına neden olmuştur (Kirk, 2005: 329).
UMS 32 finansal araçların bilançoda sunumunu belirlemekte olup, UMS 32’de
açıklanan konular aşağıdaki gibidir (Greuning, 2006: 261):
 Özkaynaktan yükümlülüklerin ayırt edilmesi,
 Bileşik araçların sınıflanması,
 Faizlerin, kâr paylarının, kazanç ve kayıpların raporlanması,
 Finansal varlık ve yükümlülüklerin netleştirilmesidir.
43
UMS 32’nin yayımlanmasının nedeni, son yıllarda karmaşık finansal araçların
kullanımındaki artış
nedeniyle,
kullanıcıların
finansal tablolarının
finansal
durumlarını veya kazançlarını yansıtmamasıdır (Schneider ve Diğerleri, 1997: 98).
UMS 32’nin amacı; finansal tablo kullanıcılarına bir işletmenin finansal
durumu, performansı ve nakit akışları için finansal araçların öneminin anlaşılmasını
sağlamaktır (Bonham ve Diğerleri, 2008: s.1138). Bu standardın amacı; finansal
araçların borç veya özkaynak olarak sunulmaları ile finansal varlık ve borçların
netleştirilmelerine yani mahsup edilmelerine ilişkin ilkeleri belirlemektir (TMS 32,
m.2).
Bu standardın tüm işletmeler tarafından, aşağıdakiler hariç her türlü finansal
araca uygulanacağı belirtilir (TMS 32, m.4):
 "TMS 27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar", "TMS 28 İştiraklerdeki
Yatırımlar" ve "TMS 31 İş Ortaklıklarındaki Paylar" standartları kapsamında
muhasebeleştirilen bağlı ortaklık, iştirak veya iş ortaklıklarındaki yatırımlar bu
standardın kapsamı dışındadır. Ancak bazı durumlarda, TMS 27, TMS 28 ve
TMS 31 bağlı ortaklık, iştirak ve iş ortaklıklarındaki payların TMS 39’a göre
muhasebeleştirilmesine
izin
vermektedir.
Bu
durumlarda
işletme
bu
standarttaki hükümleri uygular.
 "TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar" standardının uygulandığı emeklilik
fayda planları kapsamındaki işveren hak ve yükümlülükleri,
 "TFRS 4 Sigorta Sözleşmeleri" standardında tanımlanan sigorta sözleşmeleri,
 İsteğe bağlı katılım özelliği içerdikleri için TFRS 4 kapsamındaki finansal
araçlar ve
 TFRS 2 Hisse Bazlı Ödemeler kapsamındaki finansal araçlar, sözleşmeler ve
yükümlülükler bu standardın kapsamı dışındadır.
Eğer işletmenin ihraç ettiği türev ürün olmayan menkul kıymetler hem öz
kaynak unsuru, hem borçlanma unsurunu birlikte taşıyorlar ise bunlara bileşik araçlar
ismi verilir. Adi hisse senedine çevrilebilme özelliğine sahip bir bono ya da tahvil,
44
bileşik finansal araçtır. Finansal borç ve özkaynağa dayalı finansal araç
unsurlarından oluşur. İşletmelerin, bu borç ve özkaynak unsurlarını bilançolarında
ayrı olarak göstermeleri gerekir. Bileşik finansal araçlar; ihraçcı açısından borç ve
özkaynak unsurunu bir arada içeren finansal araçlardır, yatırımcılar açısından ise
içerisinde saklı türev ürünler bulunan finansal varlıklardır. Özkaynak bileşeni;
ihraçcı açısından özkaynak unsuru iken yatırımcı açısından saklı türevdir.
Sözleşme içeriklerine göre birçok finansal araç bulunur. Bileşik finansal aracın
diğer finansal araçlardan farkı; hem özkaynak hem de borç unsurunu bir arada
taşımasıdır. Bileşik finansal araçların, özkaynak ve borç olarak ayrımı yapıldığında,
borç unsurunun toplam gerçeğe uygun değerden düşülmesinden sonra kalan tutarının
özkaynak unsuruna devredilmesi gerekir.
İşletmenin, özkaynağına dayalı finansal araçlarını geri satın alması durumunda,
bu araçlar (işletmenin geri satın alınan kendi hisseleri) özkaynaktan düşülür.
İşletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlarını geri alması, satması, ihraç etmesi
veya iptal etmesi kâr veya zarar durumunu etkilemez. İşletmelerin geri satın aldıkları
kendi hisseleri, özkaynakta muhasebeleştirilmelidir.
Bir finansal varlık ve borcun mahsup edilerek (netleştirilerek) net tutarın
bilançoda gösterilebilmesi için; netleştirme konusunda yasal bir hakkının bulunması
ve net esasa göre ödemede bulunma ya da varlığı elde etme ve borcu ödeme
işlemlerini eş zamanlı olarak gerçekleştirme niyetinin olması gerekir. Mahsup işlemi
ile finansal varlık ve borçların bilanço dışı bırakılması işlemleri birbirinden farklıdır.
Mahsup işlemi, kazanç ya da kaybın muhasebeleştirilmesine neden olmaz. Fakat
finansal
aracın
bilanço
dışı
bırakılması,
muhasebeleştirilmesine neden olabilir.
bir
kazanç
ya
da
kaybın
45
2.2.8.2 TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme Standardı
Dünya genelinde finansal araçların muhasebeleştirilmesinde problemler vardır.
Ayrıca, TMS/UMS 32 ve TMS/UMS 39 şirketler tarafından zor uygulama
gerektiren, karmaşık muhasebe standartları olarak görülür (Lopes ve Rodrigues,
2008: 273). Avrupa Birliği’nin Uluslararası Muhasebe Standardı UMS 39’un
tümünün benimsenmesine karşı çıkması gerçeği dikkat çekicidir. Nitekim Fransa
eski Cumhurbaşkanı UMS 39’un tümünün benimsenmesinin “finansal istikrar için
kötü sonuçlar” getireceğini belirtmiştir. IASB standartları geliştirmeye çalışmak ve
bu durumu düzeltmek için finansal araçları açıklamaya devam etmektedir (Chatham
ve Diğerleri, 2010: 97).
Avrupa Birliği 2004 yılından itibaren UMS 39’u bazı küçük istisnalar saklı
olmak üzere yürürlüğe sokmuş ve değişiklikleri büyük ölçüde mevzuatına
yansıtmıştır. ABD’de finansal araçların muhasebeleştirilmesi temel olarak SFAS
133, SFAS 140, SFAS 150, SFAS 155, SFAS 156, SFAS 157, SFAS 159’da ele
alınmaktadır (Ateş, 2010: 1–3). Finansal Muhasebe Standartları Kurulu, Haziran
1998’de 133 Nolu FASB raporunu, Türev Araçlar ve Finansal Riskten Korunma
Faaliyetleri için Muhasebeleştirmeyi yayımlamıştır (Green, 2007: 13). FASB’nin
yayımladığı SFAS 133, tüm varlıklar için uygulanır ve varlık ya da yükümlülük
olarak bilinen tüm türev araçların gerçeğe uygun değerleri ayrı ayrı bilançoda
gösterilmektedir (Delaney ve Diğerleri, 2002: 159). UMS 39’daki kılavuz, birçok
alanda Amerika GAAP (ABD Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri)’a
benzemektedir. Ancak GAAP, uluslararası muhasebe standartlarından farklı olarak
kuralların uygulanmasıyla ilgili daha geniş ayrıntı içermektedir (Choi, 2003: 24).
Finansal araçlarla ilgili teknik muhasebe konuları, faiz oranı swapları,
opsiyonlar ve finansal riskten korunma ile ilgili uygulamalar karmaşıktır. Kavramsal
bir bakış açısıyla temel zorluklar şunlardır (Dewing ve Russell, 2008: 248):
 Zaman içinde herhangi bir noktada bir finansal aracın değeri nasıl ölçülür,
 Her dönem finansal araçtan kaynaklanan gelir nasıl muhasebeleştirilir,
46
 Bir finansal aracın finansal risk profili nasıl açıklanır ya da muhasebeleştirilir.
UMS 39, bir işletme bilançosunda bir finansal varlık ya da bir finansal
yükümlülüğün ne zaman muhasebeleştirileceğini belirler (Bonham ve Diğerleri,
2008: 1236). UMS 39’da bazı finansal varlıklar ve finansal yükümlülükler maliyet
değeri ile ölçülürken diğerleri gerçeğe uygun değer ile ölçülür ayrıca UMS 39 bazı
alanlar için, itfa edilmiş maliyet ve gerçeğe uygun değerin kullanımıyla karma ölçüm
modelini de benimsemektedir (Bradbury, 2003: 389; Gregoriou ve Gaber, 2006: 49).
IASB tarafından yayımlanan tüm standartlar içinde UMS 39, finansal araçlar için
gerçeğe uygun değer ölçümünün benimsenmesini gerektirdiğinden ve uygulamada
gerçeğe uygun değerin belirlenmesi ile ilgili sorunlar olduğundan en çok tartışmaya
sebep olmuştur (Morais ve Fialho, 2008: 225).
UMS 39’un amacı, finansal varlık ve yükümlülüklerin muhasebeleştirilmesi ve
ölçülmesi için gereken ilkeleri tespit etmektir (Kirk, 2005: 340). Bu standart tüm
işletmeler tarafından, aşağıda belirtilenler dışında tüm finansal araçlara uygulanır
(TMS 39, m.2):
 “TMS 27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar”, “TMS 28 İştiraklerdeki
Yatırımlar” ve “TMS 31 İş Ortaklıklarındaki Paylar” standartlarının
hükümlerine göre muhasebeleştirilen bağlı ortaklıklar, iştirakler ve iş
ortaklıklarındaki paylar.
 “TMS
17 Kiralama İşlemleri” standardının uygulandığı kiralama
işlemlerindeki hak ve yükümlülükler.
 “TMS
19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar” standardının uygulandığı
çalışanlara sağlanan fayda planlarındaki işveren hak ve yükümlülükleri.
 İşletme tarafından ihraç edilen ve TMS 32’de yer verilen öz kaynağa dayalı
finansal araç tanımına giren finansal araçlar (opsiyonlar ve hisse alım hakkı
veren finansal araçlar dâhil).
 “TFRS 4 Sigorta Sözleşmeleri” standardında tanımlanan bir sözleşmeden
kaynaklanan hak ve yükümlülükler.
47
 Gelecekteki bir tarihte işletme birleşmesine yol açacak olan forward
sözleşmeleri.
 TMS 39 Md. 4’de yer alan kredi taahhütleri dışında kalan kredi taahhütleri.
 “TFRS 2 Hisse Bazlı Ödemeler” standardının uygulandığı hisse bazlı ödeme
işlemleri ile ilgili finansal araçlar, sözleşme ve yükümlülükler.
 “TMS 37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar” standardı
uyarınca karşılık olarak muhasebeleştirilen hak ve yükümlülükler.
2.2.8.3 TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar Standardı
TFRS 7 Md. 1’e göre bu standardın amacı; finansal araçlar nedeniyle maruz
kalınan risklerin niteliği ve düzeyi ile işletmenin sözü edilen riskleri yönetme
şeklinin açıklanmasını sağlamaktır.
TFRS 7; finansal durum ve kapsamlı gelir tablosuna ilişkin açıklamaları,
finansal araçlardan kaynaklanan riskleri ve bu risklerin türlerini içermektedir.
Finansal durum tablosu dipnotlarında; finansal varlık ve finansal borç sınıfları,
teminat, kredi zararlarına ilişkin karşılıklar, çoklu saklı türev ürün içeren bileşik
finansal araçlar ve temerrüt ve ihlâllere ilişkin bilgiler kamuya açıklanmaktadır.
Kapsamlı gelir tablosu dipnotlarında; gelir, gider, kazanç ve kayıplar, muhasebe
politikaları, finansal riskten korunma muhasebesi, gerçeğe uygun değer, finansal
araçlardan kaynaklanan riskler yani kredi riski, likidite riski ve piyasa riskine ilişkin
niteliksel ve sayısal açıklamalar ve finansal varlıkların devredilmesine ilişkin bilgiler
yer almaktadır. Finansal araçlardan kaynaklanan riskler ve bu risklerin türleri aşağıda
açıklanmaktadır.
TFRS 7’de kredi riski; bir tarafın yükümlülüğünü yerine getirmede başarısız
olması nedeniyle diğer tarafın finansal aracında finansal kayba neden olması olarak
tanımlanmaktadır.
48
Likidite, varlıklar için paraya dönüşebilme yeteneği şeklinde tanımlanmaktadır.
Bir varlığın paraya dönüşebilme yeteneği, paraya çevirmede geçecek süre ile para
olarak bulabileceği değerin fonksiyonudur. Bir varlığın istenildiğinde paraya
çevrilememesi ya da önemli değer kaybı ile paraya çevrilmesi sonucu likidite riski
ortaya çıkmaktadır (Parlakkaya, 2005: 19). TFRS 7’de likidite riski; bir işletmenin
finansal yükümlülük ile ilgili sorumluluklarını karşılamakta zorlanması olarak
tanımlanmaktadır.
TFRS 7’de piyasa riski; piyasa fiyatlarında meydana gelen değişimler
nedeniyle bir finansal aracın gerçeğe uygun değerinde veya gelecekteki nakit
akışlarında dalgalanma olması riski olarak tanımlanmaktadır. Piyasa riski, üç riskin
birleşiminden oluşmaktadır (TFRS 7, EK A):
 Yabancı para riski; döviz kurlarında meydana gelen değişimler nedeniyle bir
finansal aracın gerçeğe uygun değerinde veya gelecekteki nakit akışlarında
dalgalanma olması riskidir.
 Faiz oranı riski; faiz oranlarında meydana gelen değişimler nedeniyle bir
finansal aracın gerçeğe uygun değerinde veya gelecekteki nakit akışlarında
dalgalanma olması riskidir.
 Diğer fiyat riski; meydana gelen değişimin finansal araçları etkileyen
faktörler tarafından kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılmaksızın, piyasa
fiyatlarında meydana gelen değişimler nedeniyle bir finansal aracın gerçeğe
uygun değerinde veya gelecekteki nakit akışlarında dalgalanma olması riskidir.
Kredi riski, likidite riski ve piyasa riski finansal araçlar olmadığında da ortaya
çıkabilir ancak burada bahsedilen finansal araçlar nedeniyle ortaya çıkan risklere
ilişkin finansal tablo dipnotlarında açıklama yapılması gerektiğidir.
49
2.2.8.4 TFRS 9 Finansal Araçlar Standardı
TFRS 9’un amacı; finansal tablo kullanıcılarına işletmenin finansal
varlıklarının tutarını, zamanını ve gelecekteki nakit akışlarının belirsizliğini
değerlendirmelerinde, finansal varlıklara ilişkin ihtiyaca uygun ve faydalı bilgiyi
sunacak finansal raporlama ilkelerini belirlemektir. TFRS 9’un yayımlanmasının
sebebi, finansal araçların muhasebeleştirilmesinin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktır.
TMS 39 ve TFRS 9 arasındaki farklılıklar şunlardır (Özerhan ve Yanık, 2012:
213):
 TMS 39 dörtlü bir sınıflandırma, TFRS 9 ise ikili bir sınıflandırma
yapmaktadır.
 TMS 39’a göre itfa edilmiş maliyetle değerlenen ve gerçeğe uygun değerle
değerlenerek değerleme farkı özkaynaklarda muhasebeleştirilen finansal
varlıklar
(satılmaya
hazır
finansal
varlıklar)
için
değer
düşüklüğü
hesaplanmakta ve bazı finansal varlıkların değer düşüklüğü zararlarının iptali
yasaklanmaktadır. TFRS 9’da ise sadece itfa edilmiş maliyetle değerlenen
finansal varlıklar için değer düşüklüğü hesaplanmakta ve tüm değer düşüklüğü
zararları iptal edilebilmektedir.
 TMS 39’da gerçeğe uygun değer farkı özkaynakta muhasebeleştirilen finansal
varlıklar için sunum seçeneği bulunmamaktadır. TMS 39 bu tür varlıkları satışa
hazır finansal varlık olarak sınıflandırmakta ve değerleme farklarını
özkaynaklarda muhasebeleştirmek zorundadır. TFRS 9 ise bu varlıkları ister
kâr ve zararda isterse özkaynakta muhasebeleştirebilmektedir. Yani TFRS 9 bu
varlıklar için bir sunum seçeneği getirmektedir. Özkaynakta muhasebeleştirilen
finansal varlığın satışı durumunda TMS 39 ile TFRS 9 arasında bir farklılık
ortaya çıkmaktadır. TMS 39 finansal varlığın satışı durumunda özkaynakda
biriken tutarları kâr ve zarara (gelir tablosu) aktarmaktadır. TFRS 9’da ise bu
varlıkların satışı durumunda kâr ve zarara aktarılması mümkün olmamakta ve
bu tutarlar yine özkaynaklarda muhasebeleştirilmektedir.
50
 TMS 39’da borsada işlem görmeyen ve gerçeğe uygun değeri güvenilebilir
bir biçimde tespit edilemeyen finansal varlıkların maliyet bedeli ile
ölçülmesine izin vermekte ancak TFRS 9 tüm özkaynağa dayalı varlıkların
gerçeğe uygun değer ile ölçüleceğini belirtmektedir.
Muhasebe standartlarına göre finansal araçların sınıflandırılması, ilk ve sonraki
dönemlerde muhasebeleştirilmesi, işlem maliyetleri, değerleme farkları ve değer
düşüklüğü aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
51
Tablo 3: Muhasebe Standartlarına Göre Finansal Araçlar
Sınıflandırma
İlk
Sonraki
İşlem
Değerleme
Değer
Muhasebeleştirme
Muhasebeleştirme
Dönemlerde
Maliyetleri
Farkları
Düşüklüğü
Gerçeğe Uygun Değer
Gider
Kâr
Hesaplanmaz
Yazılır
Zararda
Gider
Kâr
Yazılır
Zararda
Gider
Kâr
Yazılır
Zararda
Etkin Faiz Yöntemine
Gerçeğe
Kâr
Hesaplanır
Göre
Uygun
Zararda
Bu Tutar Kâr
Para Piyasası
Araçları
Vadeli
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Mevduat
Kâr ve Zarara
Değer
Uygun
Yansıtılan
Finansal
Varlık
Mevduat
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Sertifikası
Kâr ve Zarara
Değer
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Hesaplanmaz
Yansıtılan F.
Borç
Alım Satım
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Amacıyla
Kâr ve Zarara
Değer
Edinilen
Yansıtılan
Hazine Bonosu
Finansal Borç
Vadeye Kadar
Vadeye
Elde Tutmak
Kadar
Amacıyla
Tutulacak
Edinilen
Varlıklar
Gerçeğe
Elde
Uygun
Uygun
Değer
Gerçeğe Uygun Değer
İtfa
Edilmiş
Maliyet
Hesaplanmaz
Değere
Zararda
Dâhil Edilir
Gösterilir
ve
Hazine Bonosu
Alım Satım
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Amacıyla
Kâr ve Zarara
Değer
Edinilen
Yansıtılan
Finansman
Finansal Borç
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Gider
Kâr
Yazılır
Zararda
Hesaplanmaz
Gerçeğe
Özkaynakla
Değer
Uygun
rda
Düşüklüğü
Bonosu
Satılmak Üzere
Satılmaya
Gerçeğe
Edinilen
Hazır
Değer
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Finansman
Finansal
Değere
Tutarı
Bonosu
Varlık
Dâhil Edilir
Zararda
Kâr
Kaydedilir
ve
Varlığın
Değerinde
Meydana Gelen
Artış
Özkaynakda
Gösterilir
Repo
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Kâr ve Zarara
Değer
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Gider
Kâr
Yazılır
Zararda
Gider
Kâr
Yazılır
Zararda
Hesaplanmaz
Yansıtılan
Finansal Borç
Kambiyo
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Senetleri
Kâr ve Zarara
Değer
Yansıtılan
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Hesaplanmaz
52
Finansal
Varlık
Sermaye
Piyasası
Araçları
Alım Satım
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Amacıyla
Kâr ve Zarara
Değer
Edinilen Hisse
Yansıtılan
Senetleri
Finansal
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Gider
Kâr
Hesaplanmaz
Yazılır
Zararda
Gerçeğe
Özkaynakla
Değer
Uygun
rda
Düşüklüğü
Varlık
Uzun Vadeli
Satılmaya
Gerçeğe
Amaçla
Hazır
Değer
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Edinilen Hisse
Finansal
Değere
Tutarı
Senetleri
Varlık
Dâhil Edilir
Zararda
Kâr
Kaydedilir
ve
Varlığın
Değerinde
Meydana Gelen
Artış
Özkaynakda
Gösterilir
Alım Satım
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Amacıyla
Kâr ve Zarara
Değer
Edinilen
Yansıtılan
Tahviller
Finansal Borç
Vadeye Kadar
Vadeye
Elde Tutmak
Kadar
Amacıyla
Tutulacak
Edinilen
Varlıklar
Gerçeğe
Elde
Uygun
Uygun
Değer
Gerçeğe Uygun Değer
Gider
Kâr
Yazılır
Zararda
Etkin Faiz Yöntemine
Gerçeğe
Kâr
Hesaplanır
Göre
Uygun
Zararda
Bu Tutar Kâr
İtfa
Edilmiş
Maliyet
Hesaplanmaz
Değere
Zararda
Dâhil Edilir
Gösterilir
ve
Tahviller
Alım Satım
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Amacıyla
Kâr ve Zarara
Değer
Edinilen Kâr
Yansıtılan
Zarar Ortaklığı
Finansal Borç
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Gider
Kâr
Yazılır
Zararda
Hesaplanmaz
Etkin Faiz Yöntemine
Gerçeğe
Kâr
Hesaplanır
Göre
Uygun
Zararda
Bu Tutar Kâr
Belgeleri
Vadeye Kadar
Vadeye
Gerçeğe
Elde Tutmak
Kadar
Amacıyla
Tutulacak
Edinilen Kâr
Varlıklar
Elde
Uygun
Değer
İtfa
Edilmiş
Maliyet
Değere
Zararda
Dâhil Edilir
Gösterilir
ve
Zarar Ortaklığı
Belgeleri
Alım Satım
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Amacıyla
Kâr ve Zarara
Değer
Edinilen Gelir
Yansıtılan
Ortaklığı
Finansal Borç
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Gider
Kâr
Yazılır
Zararda
Gerçeğe
Kâr
Hesaplanmaz
Senetleri
Vadeye Kadar
Vadeye
Gerçeğe
Uygun
Etkin Faiz Yöntemine
Hesaplanır
ve
53
Elde Tutmak
Kadar
Amacıyla
Tutulacak
Elde
Edinilen Gelir
Varlıklar
Değer
Göre
İtfa
Edilmiş
Maliyet
Uygun
Zararda
Bu Tutar Kâr
Değere
Zararda
Dâhil Edilir
Gösterilir
Ortaklığı
Senetleri
Alım Satım
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Amacıyla
Kâr ve Zarara
Değer
Edinilen Banka
Yansıtılan
Bonoları ve
Finansal Borç
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Gider
Kâr
Hesaplanmaz
Yazılır
Zararda
Etkin Faiz Yöntemine
Gerçeğe
Kâr
Hesaplanır
Göre
Uygun
Zararda
Bu Tutar Kâr
Banka Garantili
Bonolar
Vadeye Kadar
Vadeye
Elde Tutmak
Kadar
Gerçeğe
Amacıyla
Tutulacak
Edinilen Banka
Varlıklar
Elde
Uygun
Değer
İtfa
Edilmiş
Maliyet
Değere
Zararda
Dâhil Edilir
Gösterilir
ve
Bonoları ve
Banka Garantili
Bonolar
Alım Satım
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Amacıyla
Kâr ve Zarara
Değer
Edinilen
Yansıtılan
Varlığa Dayalı
Finansal Borç
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Gider
Kâr
Hesaplanmaz
Yazılır
Zararda
Etkin Faiz Yöntemine
Gerçeğe
Kâr
Hesaplanır
Göre
Uygun
Zararda
Bu Tutar Kâr
Menkul
Kıymetler
Vadeye Kadar
Vadeye
Gerçeğe
Elde Tutmak
Kadar
Amacıyla
Tutulacak
Edinilen
Varlıklar
Elde
Uygun
Değer
İtfa
Edilmiş
Maliyet
Değere
Zararda
Dâhil Edilir
Gösterilir
ve
Varlığa Dayalı
Menkul
Kıymetler
Alım Satım
G.U.D.Farkı
Gerçeğe
Amacıyla
Kâr ve Zarara
Değer
Edinilen
Yansıtılan
Varantlar
Finansal
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Gider
Kâr
Hesaplanmaz
Yazılır
Zararda
Gerçeğe
Özkaynakla
Değer
Uygun
rda
Düşüklüğü
Varlıklar
Satılmak Üzere
Satılmaya
Gerçeğe
Edinilen
Hazır
Değer
Uygun
Gerçeğe Uygun Değer
Varantlar
Finansal
Değere
Tutarı
Varlık
Dâhil Edilir
Zararda
Kaydedilir
Kâr
ve
Varlığın
Değerinde
Meydana Gelen
Artış
Özkaynakda
Gösterilir
54
2.3
Türkiye’de Finansal Araçlarla
İlgili
Yasal Düzenlemelerdeki
Farklılıklar
Vergi Usul Kanunu’nda finansal araçlarla ilgili değerleme ölçüsü, borsa
rayicidir. Türkiye Muhasebe Standartları’nda ise değerleme ölçüleri; maliyet değeri,
itfa edilmiş maliyet ve gerçeğe uygun değerdir. Finansal araçlarla ilgili değerleme
ölçülerinde VUK ve TMS arasında farklılıklar bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak;
vergiye tabi kâr (mali kâr) üzerinden hesaplanan vergi tutarı ile muhasebe kârı (ticari
kâr) üzerinden hesaplanan vergi tutarı arasındaki geçici farklar, ertelenmiş vergiyi
oluşturmaktadır. Ertelenmiş vergi, ticaret kanunu ve vergi kanunları arasındaki
farklılıktan ortaya çıkmaktadır.
TTK Md. 88, Türkiye Muhasebe Standartlarının zorunlu olarak uygulanacağını
belirtmektedir. Ancak VUK, Türkiye Muhasebe Standartlarının belirlediği değerleme
ölçülerini kabul etmemektedir. VUK Md. 279 hisse senetleri için alış bedelini,
Türkiye Muhasebe Standartları ise gerçeğe uygun değeri kabul etmektedir. TMS ve
VUK arasındaki değerleme farklılıkları nedeniyle ertelenmiş vergi varlığı veya
ertelenmiş vergi yükümlülüğü ortaya çıkmaktadır. Ertelenmiş vergi varlığı, gelecek
dönemlerde geri alınacak vergi tutarıdır. Ertelenmiş vergi yükümlülüğü ise gelecek
dönemlerde ödenecek vergi tutarıdır. Bir varlık ya da yükümlülüğün bilançodaki
değeri (muhasebe ya da defter değeri) ile vergi değeri arasındaki farkların yani geçici
farkların ertelenmiş vergi etkileri hesaplanmakta ve böylece bilançoda ticari kâr
gerçek tutarıyla gösterilmektedir.
Satılmaya hazır finansal varlıklardaki vergi değeri ve defterlerde kayıtlı net
değeri yani muhasebe değeri arasındaki farkın vergi etkisi, özkaynaklarda
gösterilmektedir. Değerleme farkları kâr ve zararda muhasebeleştirilen finansal
varlıklarda vergi değeri ve muhasebe değeri arasındaki farkın vergi etkisi, kâr ve
zararda muhasebeleştirilmektedir.
Tekdüzen Muhasebe Sistemi’nde ihtiyatlılık ilkesi gereğince gerçekleşmemiş
gelir ve kârlar dikkate alınmamakta ve muhtemel gider ve zararlar için karşılık
55
ayrılmaktadır.
Ancak
TMS
1-Finansal
Tabloların
Sunuluşu
Standardı’nda
gerçekleşmemiş gelir ve giderlerin de dikkate alınması gerektiği belirtilmektedir.
Ayrıca TTK Madde 78’de, “değerleme ihtiyatla yapılmalıdır; özellikle de bilanço
gününe kadar doğmuş bulunan bütün muhtemel riskler ve zararlar, bunlar bilanço
günü ile yılsonu finansal tablolarının düzenlenme tarihi arasında öğrenilmiş olsalar
bile, dikkate alınır; kazançlar bilanço günü itibarıyla gerçekleşmişlerse hesaba
katılır” biçiminde bir düzenleme getirmektedir.
TMS 1’de kapsamlı gelir tablosuna ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Bu
tablo; dönem kâr ve zarar bölümü ve diğer kapsamlı gelir bölümünden oluşmaktadır.
Dönem kâr ve zarar bölümü, işletmenin klasik anlamda gelir tablosudur. Diğer
kapsamlı gelir bölümü ise, gerçekleşmemiş gelir ve giderlerin kaydedildiği bölümü
oluşturmaktadır. VUK’un öngördüğü Tekdüzen Muhasebe Sistemi’nde ise sadece
klasik anlamda gelir tablosu bulunmaktadır.
TMS 32’de işletmelerin kendi özkaynağa dayalı finansal araçlarını ya da hisse
senetlerini
geri
satın
alması
durumunda
bu
araçların
özkaynaklarda
muhasebeleştirilmesi gerektiği açıklanmaktadır.
VUK’da herhangi bir düzenleme ya da yasaklama olmamasına rağmen TTK
Md. 379’da, “bir şirket kendi paylarını, esas veya çıkarılmış sermayesinin onda birini
aşan veya bir işlem sonunda aşacak olan miktarda, iktisap ve rehin olarak kabul
edemez” ifadesi nedeniyle bir işletmenin esas sermayesinin % 10’unu aşan miktarda
kendi hisse senetlerini geri satın alması mümkün olmamaktadır.
TMS 32’de finansal varlık ve borçların netleştirilebilmesi için, netleştirme
konusunda yasal bir hakkın bulunması ve varlığı elde etme ve borcu ödeme
işlemlerini eşzamanlı gerçekleştirme niyetinin olması gerekmektedir. TTK Md.
72’de “Türkiye Muhasebe Standartları düzenlemeleri saklı kalmak kaydıyla aktif
kalemler pasif kalemlerle, giderler gelirlerle, taşınmazlara ilişkin haklar, bunlarla
ilgili yüklerle mahsup edilemez” biçiminde bir düzenleme yer almaktadır. TTK,
56
Türkiye Muhasebe Standartları’nın izin verdiği durumlar dışında finansal varlıkların
ve finansal yükümlülüklerin mahsup edilmesini yasaklamaktadır.
TTK Md. 88’e göre, “gerçek ve tüzel kişiler gerek ticari defterlerini tutarken,
gerek bireysel ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken, Kamu Gözetimi
Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan Türkiye
Muhasebe Standartlarına ve kavramsal çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine ve
bunların yorumlarına aynen uymak ve bunları uygulamak zorundadır”. Türkiye
Muhasebe Standartları’nın gerektirdiği muhasebe uygulamaları, Mevcut Tekdüzen
Hesap Planı ile uyumlu değildir. Türkiye Muhasebe Standartları’nın uygulanabilmesi
için, Mevcut Tekdüzen Hesap Planı’nın Türkiye Muhasebe Standartları’na uyumlu
bir duruma getirilmesi ya da yeni bir Tekdüzen Hesap Planı’nın hazırlanması
gerekmektedir.
2.4 Türkiye’de Finansal Araçların İşletme Bilançolarındaki Yeri
İşletme bilançolarında finansal varlık ve yükümlülük tutarlarının yüksek olması
nedeniyle finansal araçlar yatırımcılar ve diğer karar vericiler açısından büyük ilgi
görmektedir. Bu nedenle Türkiye’de bu araçlarla ilgili yasal düzenlemelerdeki
farklılıklar incelenmekte ve finansal araçlarla ilgili bilançolarda yer alan bilgiler
analiz edilmektedir. İstanbul Borsası’nda; aracı kurumlar, ticaret, leasing/factoring,
imalat, girişim sermayesi, madencilik, sosyal hizmetler, tarım ve orman, teknoloji,
idari ve destek hizmetleri ve inşaat sektörleri bulunmaktadır. İstanbul Borsası’nda
sektörlere
göre
yükümlülüklerinin
hazırlanan
toplam
düzeltilmiş
aktif
ve
bilançolardaki
toplam
borç
finansal
içerisindeki
varlık
ve
yüzdeleri
hesaplanmaktadır. Bu şirketlerin sektörlere göre hazırlanan düzeltilmiş bilançolarına
ilişkin veriler aşağıdaki gibidir.*
*
Düzeltilmiş bilançolara ilişkin veriler, http://www.finnet.gen.tr, Erişim Tarihi: 24.05.2013’den elde
edilmiştir.
57
Aracı Kurumlar Sektörü
DÖNEN VARLIKLAR
Hazır Değerler
Finansal Yatırımlar
Menkul Kıymetler
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar
Finans Sektörü Faal.
Alacaklar
DURAN VARLIKLAR
Ertelenen Vergi
Varlıkları
TOPLAM AKTİFLER
KISA VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Finans Sektörü
Faaliyetlerinden Borçlar
Ticari Borçlar
UZUN VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Ertelenen Vergi
Yükümlülüğü
ÖZ SERMAYE
(AZINLIK PAYI
DÂHİL)
TOPLAM PASİFLER
2004/12
227.056.044
8.268.127
204.205.672
2005/12
352.302.443
57.130.946
217.748.706
2006/12
522.703.863
171.507.113
206.017.936
2007/12
26.932.167
7.608.158
1.423.674
1.352.053
2008/12
41.871.642
11.826.844
12.756.101
-
2009/12
51.728.997
-
12.976.308
69.733.888
128.237.027
16.059.528
8.235.421
-
19.482.061
16.091.367
19.439.715
9.619.428
5.728.198
13.128.469
17.733.062
246.538.105
113.625
368.393.810
412.281
542.143.578
39.731
36.551.595
221.436
55.000.111
69.462.059
34.497.382
3.469
104.072.453
24.067.744
261.245.608
14.758.730
20.094.061
13.228.480
26.648.151
4.293.100
47.216.080
-
29.572.211
37.644.277
49.165.893
4.885.647
2.053.202
7.735.641
-
846.150
-
737.287
-
738.862
-
344.610
-
4.567.718
3.978.789
3.400.894
-
213.153
-
-
27.846
32.019
-
246.538.105
368.393.810
542.143.578
16.112.924
36.551.595
23.784.242
55.000.111
18.845.085
69.462.059
58
Aracı Kurumlar Sektöründe Finansal Varlık ve Yükümlülüklerin
Oran Analizi (%)
Hazır Değerler/Dönen
Varlıklar
Finansal
Yatırımlar/Dönen
Varlıklar
Menkul
Kıymetler/Dönen Varlık
Menkul
Kıymetler/Toplam Aktif
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Finans
Sektörü
Faal.Alacaklar/Dönen
Varlıklar
DönenVarlıklar/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Finans
Sektörü
Faal.Borçlar/Toplam
Borç
Kısa Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Borç
Toplamı/Toplam Borç
Uzun Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Uzun Vadeli Borç
Toplamı/Toplam Borç
2004/12
2005/12
2006/12
2007/12
2008/12
2009/12
3,64
16,22
32,81
28,25
28,25
-
-
-
-
5,28
30,46
-
89,93
61,80
39,41
5,02
-
-
82,83
59,11
38
3,7
-
-
5,71
19,79
24,53
59,62
19,66
-
-
-
-
-
13,68
-
92,10
95,63
96,41
73,68
76,13
74,47
0,01
22,96
5,63
64,72
13,75
-
-
-
-
-
-
6,57
85,72
35,91
18,76
23,90
24,78
-
97,61
99,30
99,72
98,31
85,37
93,28
-
-
-
-
12,75
-
2,39
0,70
0,28
1,69
14,63
6,72
Aracı kurumlar sektöründe; işletmelerin finansal yatırımlarının dönen varlıklar
içindeki payı 2007’de % 5,28 ve 2008’de % 30,46’dır. İşletmelerin sahip oldukları
menkul kıymetlerin dönen varlıklar içindeki payı; 2004’de % 89,93, 2005’de %
61,80, 2006’da % 39,41 ve 2007’de % 5,02’dir. Bu durum işletmelerin finansal
yatırımlar ve menkul kıymetlerle ilgili yapmış olduğu edinimlerin oransal büyüklüğü
açısından önemlidir. Ancak sektörün aracı kurumlar olması bu durumun normal
olduğu sonucunu da çıkarmaktadır.
59
Ticaret Sektörü
DÖNEN
VARLIKLAR
Hazır Değerler
Finansal
Yatırımlar
Menkul
Kıymetler
Kısa Vadeli
Ticari Alacaklar
Ertelenen Vergi
Varlıkları
DURAN
VARLIKLAR
Ertelenen Vergi
Varlıkları
TOPLAM
AKTİFLER
KISA VADELİ
YÜK.
Finansal Borçlar
Finansal
Kiralama
İşlemlerinden
Borçlar
Ticari Borçlar
Alınan Krediler
Ertelenen Vergi
Yükümlülüğü
UZUN
VADELİ YÜK.
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
Ertelenen Vergi
Yükümlülüğü
ÖZ SERMAYE
(AZINLIK
PAYI DÂHİL)
TOPLAM
PASİFLER
2007/12
2.108.571.11
6
358.624.677
2008/12
2.445.524.007
2009/12
2.235.978.249
2010/12
2.625.800.730
2011/12
2.116.183.728
2012/12
1.703.077.126
541.600.272
448.874.653
519.173.968
431.500.939
185.570.956
-
3.436.812
84.383.747
6.034.840
1.383.396
-
1.185.977
-
711.700
1.126.197
-
-
595.764.892
655.293.921
573.466.490
880.351.497
684.827.664
601.971.177
1.917.275
2.571.596.06
1
3.095.833.540
3.164.746.981
23.092.046
3.809.048.642
3.706.548.952
3.714.580.825
38.282.712
4.680.167.17
7
2.342.450.57
9
92.412.332
50.582.409
5.541.357.547
68.520.981
5.400.725.230
91.160.583
6.434.849.372
92.792.443
5.822.732.680
80.594.028
5.417.657.951
2.116.455.480
2.268.934.623
2.822.576.894
1.914.113.690
1.827.769.667
178.861.887
237.232.858
405.265.707
172.590.734
301.606.733
713.148
1.158.977.44
9
-
1.660.275.538
1.565.228.734
565.705
1.851.079.386
688.166
1.425.975.344
675.477
1.232.903.287
4.732.543
13.515.722
17.696.553
-
-
154.928
-
-
-
-
-
261.362.259
186.945.652
487.739
967.342.686
167.119.469
14.330.811
963.809.802
187.564.255
6.214.513
997.651.089
242.859.429
7.336.015
922.210.415
174.771.803
5.764.094
1.014.929.509
128.386.951
9.915.602
14.881.762
23.629.882
16.156.227
33.766.378
35.604.274
31.654.796
749.154.883
2.457.559.380,
92
5.541.357.546,
92
2.167.980.804
2.614.621.390
2.986.408.575
2.574.958.775
5.400.725.229
6.434.849.373
5.822.732.680
5.417.657.951
4.680.167.17
7
60
Ticaret Sektöründe Finansal Varlık ve Yükümlülüklerin
Oran Analizi (%)
Hazır Değerler/Dönen
Varlıklar
Finansal Yatırımlar/Dönen
Varlıklar
Menkul Kıymetler/Dönen
Varlık
Menkul Kıymetler/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen Varlıklar
Dönen Varlıklar/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Finansal
Kiralama İşlemlerinden
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Alınan
Krediler/Toplam Borç
Kısa Vadeli Borç
Toplamı/Toplam Borç
Uzun Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Uzun Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Uzun Vadeli Borç
Toplamı/Toplam Borç
2007/12
2008/12
2009/12
2010/12
2011/12
2012/12
17,01
22,15
20,08
19,77
20,39
10,90
-
0,14
3,77
0,22
0,06
-
0,05
-
0,03
0,04
-
-
0,03
-
0,01
0,02
-
-
28,25
26,79
25,64
33,52
32,36
35,34
45,05
44,13
41,40
40,81
36,34
31,44
3,55
5,80
7,34
10,61
6,09
10,61
0,02
-
-
0,01
0,02
0,02
44,51
53,83
48,41
48,45
50,27
43,37
-
0,15
0,41
0,46
-
-
89,96
68,63
70,19
73,89
67,49
64,30
7,18
5,42
5,80
6,36
6,16
4,52
0,02
0,46
0,19
0,19
0,20
0,34
10,04
31,37
29,81
26,11
32,51
35,70
Ticaret sektöründe; işletmelerin finansal yatırımlarının dönen varlıklar içindeki
payı 2009’da % 3,77’dir. Menkul kıymetlere göre finansal yatırımların dönen
varlıklar içindeki payı daha fazladır. Ticaret sektöründe işletmelerin; kısa vadeli
ticari alacak ve borç paylarının yüksek olduğu, kısa vadeli finansal borç paylarının
uzun vadeli finansal borç paylarına göre daha fazla gerçekleştiği ve kısa vadeli
olarak borçlandıkları görülmektedir. Kısa vadeli ticari alacak ve borç paylarının
yüksek olması, sektörün ticaret sektörü olması dolayısıyla normal olarak
karşılanmaktadır.
61
Leasing/Factoring Sektörü
DÖNEN
VARLIKLAR
Hazır Değerler
Menkul
Kıymetler
Faktoring
Alacakları (net)
Kısa Vadeli
Ticari Alacaklar
Finansal
Kiralama
Alacakları
Finans Sektörü
Faal. Alacaklar
Türev
Enstrümanlar
Ertelenen Vergi
Varlıkları
Satılmaya Hazır
Finansal
Varlıklar
Alım Satım
Amaçlı Menkul
Kıymetler
DURAN
VARLIKLAR
Ertelenen Vergi
Varlıkları
TOPLAM
AKTİFLER
KISA VADELİ
YÜK.
Finansal Borçlar
Türev Araçlar
Faktoring
Borçları
Ticari Borçlar
Alınan Krediler
UZUN
VADELİ YÜK.
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
ÖZ SERMAYE
(AZINLIK
PAYI DÂHİL)
TOPLAM
PASİFLER
2007/12
1.644.120.
120
247.013.71
7
2008/12
2.363.201.68
5
300.644.134
2009/12
2.867.545.390
2010/12
3.533.664.000
2011/12
3.005.525.000
2012/12
3.529.124.000
635.958.060
885.952.000
497.993.000
491.260.000
30.691.255
-
-
-
-
-
525.568.27
7
653.095.591
58.559.912
850.740.071
9.358.386
1.427.298.000
98.650.000
1.247.324.000
93.437.000
1.827.710.000
82.182.000
642.243.37
2
1.311.244.83
5
338.794.696
1.068.532.000
1.122.799.000
1.098.365.000
-
-
895.460.000
-
-
7.436.000
-
506.878
1.401.296
381.000
84.000
277.000
-
-
-
38.100.000
29.169.000
18.035.000
-
5.072.616
5.072.616
5.615.000
4.903.000
139.000
1.012.640.
709
34.077.719
39.759.563
13.693.815
117.705.371
9.008.000
35.155.000
9.073.000
27.606.000
1.984.000
57.334.000
91.213
2.656.760.
829
1.320.617.
940
882.921.20
5
-
1.175.335
2.402.961.24
8
2.014.636.74
0
792.204
37.020.437
2.985.250.761
3.568.819.000
3.033.131.000
8.203.000
3.586.458.000
2.396.085.248
2.989.559.000
2.374.590.000
2.850.586.000
-
-
-
11.000
2.138.306
1.370.093
1.108.000
1.312.000
383.000
195.885.39
5
-
1.349.195
-
316.139
880.782
1.644.000
110.746.000
3.036.000
24.364.000
2.897.000
42.482.000
1.950.595.51
1
-
2.307.981.223
2.860.942.000
2.331.913.000
2.774.353.000
376.000
-
-
82.000
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
388.324.508
588.789.513
579.260.000
658.541.000
735.790.000
2.402.961.24
8
2.985.250.761
3.568.819.000
3.033.131.000
3.586.458.000
821.737.02
9
820.850.15
3
256.530
480.059.72
5
2.656.760.
829
62
Leasing/Factoring Sektöründe Finansal Varlık ve Yükümlülüklerin
Oran Analizi (%)
Hazır Değerler/Dönen
Varlıklar
Menkul Kıymetler/Dönen
Varlıklar
Menkul Kıymetler/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli Factoring
Alacakları (net)/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen Varlıklar
Kısa Vadeli Finansal
Kiralama Alacakları/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Finans Sektörü
Faal.Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Türev
Araçlar/Toplam Aktif
Kısa Vadeli Satılmaya Hazır
Finansal Varlıklar/Dönen
Varlıklar
Alım Satım Amaçlı Menkul
Kıymetler/Dönen Varlıklar
Dönen Varlıklar/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Türev
Araçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Factoring
Borçları/Kısa Vadeli Borç
Toplamı
Kısa Vadeli Factoring
Borçları/Toplam Borç
Kısa Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Alınan
Krediler/Toplam Borç
Kısa Vadeli Borç
Toplamı/Toplam Borç
Uzun Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Uzun Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Uzun Vadeli Borç
Toplamı/Toplam Borç
2007/12
2008/12
2009/12
2010/12
2011/12
2012/12
15,02
12,72
22,18
25,07
16,57
13,92
1,86
-
-
-
-
-
1,15
-
-
-
-
-
-
27,63
29,66
40,39
41,50
51,78
3,19
2,47
0,32
2,79
3,10
2,32
39,06
55,48
11,81
30,23
37,35
31,12
-
-
31,22
-
-
0,21
-
0,02
0,04
0,01
0,002
0,007
-
0,21
0,17
0,15
0,16
0,003
-
1,44
0,47
0,25
0,30
0,05
61,88
98,35
96,06
99,01
99,09
98,40
41,21
0,04
-
-
-
-
-
0,10
0,05
0,03
0,05
0,01
-
0,06
0,01
0,05
0,12
0,10
-
0,06
0,01
0,05
0,12
0,10
9,14
-
0,03
3,70
1,02
1,49
-
96,82
96,30
95,69
98,20
97,32
61,64
100
99,98
100
100
100
38,32
-
-
-
-
-
0,01
-
-
-
-
-
38,36
-
0,02
-
-
-
63
Leasing/Factoring sektöründe; işletmelerin menkul kıymetlerinin toplam aktif
içindeki payı 2007 yılında % 1,15’dir. İşletmelerin kısa vadeli factoring alacaklarının
dönen varlıklar içindeki payı; 2008 yılında % 27,63, 2009 yılında % 29,66, 2010
yılında % 40,39, 2011 yılında % 41,50 ve 2012 yılında % 51,78’dir. İşletmelerin kısa
vadeli finansal kiralama alacaklarının dönen varlıklar içindeki payı; 2007 yılında %
39,06, 2008 yılında % 55,48, 2009 yılında % 11,81, 2010 yılında % 30,23, 2011
yılında % 37,35 ve 2012 yılında % 31,12’dir. İşletmelerin kısa vadeli factoring
alacaklarının ve finansal kiralama alacaklarının dönen varlıklar içindeki payının
yüksek olması, sektörün leasing/factoring olması nedeniyle bu durumun normal
olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca leasing/factoring sektöründe,
işletmelerin kısa vadeli alınan kredilerle fon ihtiyaçlarını temin ettikleri
görülmektedir.
64
İmalat Sektörü
DÖNEN
VARLIKLAR
Hazır Değerler
Finansal
Yatırımlar
Menkul
Kıymetler
Kısa Vadeli
Ticari Alacaklar
Finansal
Kiralama
Alacakları
Finans Sektörü
Faal. Alacaklar
Türev
Enstrümanlar
Ertelenen Vergi
Varlıkları
DURAN
VARLIKLAR
Ertelenen Vergi
Varlıkları
TOPLAM
AKTİFLER
KISA VADELİ
YÜK.
Finansal Borçlar
Türev Araçlar
Finansal
Kiralama
İşlemlerinden
Borçlar
Ticari Borçlar
Alınan Krediler
Ertelenen Vergi
Yükümlülüğü
UZUN
VADELİ YÜK.
Finansal Borçlar
Finansal
Kiralama
İşlemlerinden
Borçlar
Ticari Borçlar
Türev Finansal
Araçlardan
Borçlar
Ertelenen Vergi
Yükümlülüğü
2007/12
8.608.978.49
4,05
1.332.846.18
9,75
2008/12
8.947.221.771,
94
1.173.902.196,
73
2009/12
9.465.586.258,
58
1.594.724.359,
13
2010/12
9.445.776.354,
16
1.712.754.053,
18
2011/12
14.260.978.257,
3
2.124.911.436,0
1
2012/12
14.326.871.744,
88
1.604.383.971,7
9
1.176.000
69.712.059,1
0
2.684.381.13
1,26
40.689.658,99
-
45.191.046
-
21.747.931,44
-
99.669.399,83
-
88.710.560,05
-
3.708.607.591,
20
4.274.084.614,
36
4.522.169.071,
06
6.318.424.853,4
9
6.707.786.129,2
3
69.023
-
-
-
-
-
-
-
-
606.040
-
-
-
-
-
-
21.579.907
15.513
2.286.227
7.223.567.03
2,95
53.077.494,0
6
15.832.545.5
27
4.834.601.54
6,45
879.351.600,
72
-
7.172.845.260,
28
96.349.850,14
7.151.090.001,
07
139.922.666
5.268.198.637,
76
127.505.188
7.605.180.633,1
2
163.335.840,48
9.720.116.093,1
1
245.675.426
16.120.067.03
2,22
5.951.011.994,
30
2.622.134.272,
63
-
16.616.676.25
9,65
5.511.269.656,
10
1.743.990.018
-
14.713.974.99
1,92
5.608.452.336,
22
1.797.204.402,
98
-
21.866.158.890,
42
8.765.692.287,4
9
2.779.328.986,1
5
-
24.046.987.837,
99
8.961.217.505,4
1
3.272.288.306,2
1
11.797.497
13.622.062,9
3
2.111.683.18
9,95
-
2.055.289.091,
06
-
2.502.701.088,
44
76.618.343
302.157
2.498.996.009,
52
-
4.342.499.812,2
7
-
4.112.126.247,1
4
-
2.478.778
1.380.236.65
3,87
791.544.516,
18
1.480.500.529,
07
912.531.954,2
7
3.006.195
1.669.488.013,
28
1.094.142.656,
92
2.269.434
1.360.193.105,
19
844.817.073,3
8
5.968.377
2.126.037.907,0
2
1.378.517.353
2.734.144.496,6
9
1.922.910.905
10.085.021,9
6
13.257.082
11.346.058,14
18.264.842
1.690.489,46
6.712.819
14.594.450
227.389.964,4
192.031.868
176.885.752,4
4
424.850
217.788.278,56
1.683.905
171.795.590,90
197.106.701,
20
65
ÖZ SERMAYE
(AZINLIK
PAYI DÂHİL)
TOPLAM
PASİFLER
2.432.144.90
3,20
15.832.545.5
20,69
8.688.554.508,
82
16.120.067.03
2,19
9.435.918.586,
27
16.616.676.25
5,65
7.745.329.549,
51
14.713.974.99
0,92
10.974.428.695,
9
21.866.158.890,
42
12.351.625.834,
89
24.046.987.836,
99
66
İmalat Sektöründe Finansal Varlık ve Yükümlülüklerin
Oran Analizi (%)
Hazır
Değerler/Dönen
Varlıklar
Finansal
Yatırımlar/Dönen
Varlıklar
Menkul
Kıymetler/Dönen
Varlıklar
Menkul
Kıymetler/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Türev
Araçlar/Toplam
Aktif
Dönen
Varlıklar/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli
Finansal
Borçlar/Toplam
Borç
Kısa Vadeli Türev
Araçlar/Toplam
Borç
Kısa Vadeli
Finansal Kiralama
İşlemlerinden
Borçlar/Toplam
Borç
Kısa Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam
Borç
Kısa Vadeli
Alınan
Krediler/Toplam
Borç
Kısa Vadeli
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli
Finansal
Borçlar/Toplam
Borç
Uzun Vadeli
Finansal Kiralama
İşlemlerinden
Borçlar/Toplam
Borç
2007/12
2008/12
2009/12
2010/12
2011/12
2012/12
15,48
13,12
16,85
18,13
14,90
11,20
0,01
0,45
0,23
0,69
0,01
0,01
0,80
-
-
-
-
-
0,44
-
-
-
-
-
0,31
0,41
0,45
0,48
0,44
0,47
-
-
-
-
0,09
-
54,37
55,50
56,96
64,20
65,22
59,58
14,15
35,28
24,29
25,79
25,52
27,98
-
-
-
-
-
0,10
0,08
-
-
-
-
-
33,97
27,65
34,85
35,86
39,86
35,16
-
-
1,06
-
-
-
77,79
80,08
76,75
80,48
80,48
76,62
12,74
12,28
15,24
12,12
12,66
16,44
0,16
-
-
-
-
-
67
Uzun Vadeli
Ticari
Borçlar/Toplam
Borç
Uzun Vadeli
Borç/Toplam Borç
0,21
0,15
0,25
0,12
0,06
0,12
22,21
19,92
23,25
19,52
19,52
23,38
İmalat sektöründe işletmelerin kısa vadeli finansal borçlarının toplam borç
içindeki payı; 2007 yılında % 14,15, 2008 yılında 35,28, 2009 yılında % 24,29, 2010
yılında % 25,79, 2011 yılında % 25,52 ve 2012 yılında % 27,98’dir. İşletmelerin kısa
vadeli ticari borçlarının toplam borç içindeki payı; 2007 yılında % 33,97, 2008
yılında % 27,65, 2009 yılında 34,85, 2010 yılında % 35,86, 2011 yılında % 39,86 ve
2012 yılında % 35,16’dır. İşletmelerin uzun vadeli finansal borçlarının toplam borç
içindeki payı; 2007 yılında % 12,74, 2008 yılında % 12,28, 2009 yılında % 15,24,
2010 yılında % 12,12, 2011 yılında % 12,66 ve 2012 yılında % 16,44’dür.
Bilançodan elde edilen veriler; imalat sektöründe işletmelerin uzun vadeli
borçlanmaktansa kısa vadeli borçlanmayı tercih ettiklerini, kısa vadeli ticari
alacaklar, finansal yatırımlar ve menkul kıymetler yüzdelerinin düşük seviyede
gerçekleştiğini göstermektedir.
68
Girişim Sermayesi Sektörü
DÖNEN VARLIKLAR
Hazır Değerler
Finansal Yatırımlar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar
DURAN VARLIKLAR
TOPLAM AKTİFLER
KISA VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Ticari Borçlar
UZUN VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
ÖZ SERMAYE
(AZINLIK PAYI
DÂHİL)
TOPLAM PASİFLER
2008/12
56.784.429,14
14.119.491,72
41.942.903,98
2009/12
74.564.995
15.783.051
58.547.829
2010/12
73.421.280
22.284.200
50.348.576
2011/12
45.955.219
10.898.334
31.438.976
2012/12
47.072.414
30.339.576
16.729.051
574.358,44
22.743,91
56.807.173,05
1.003.533,82
15.186
74.580.181
540.180
2.215
73.423.495
4.310.684
1.774.990
59.618
46.014.837
1.471.630
16.322
47.088.736
171.230
762.022,71
233.818
3.795.381
1.205.683
3.347
88.985
108.294
116.318
117.837
13.683
55.714.654,47
56.807.173,29
73.931.707
74.580.181
68.996.493
73.423.495
44.425.370
46.014.837
46.903.823
47.088.736
Girişim Sermayesi Sektöründe Finansal Varlık ve Yükümlülüklerin
Oran Analizi (%)
Hazır Değerler/Dönen
Varlıklar
Finansal
Yatırımlar/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Dönen Varlıklar/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli
Borç/Toplam Borç
2008/12
2009/12
2010/12
2011/12
2012/12
24,87
21,17
30,35
23,72
64,45
73,86
78,51
68,57
68,41
35,53
1,01
-
-
3,86
-
99,96
99,98
100
99,87
99,97
69,74
36,05
85,73
75,85
1,81
91,86
83,30
97,37
92,59
92,60
8,14
16,70
2,63
7,41
7,40
Girişim sermayesi sektöründe işletmelerin finansal yatırımlarının dönen
varlıklar içindeki payı; 2008 yılında % 73,86, 2009 yılında 78,51, 2010 yılında %
68,57, 2011 yılında % 68,41 ve 2012 yılında % 35,53’dür. Girişim sermayesi
sektöründe işletmelerin, finansal yatırımlara büyük oranlarda yatırım yaptıklarını ve
kısa vadeli olarak borçlandıklarını söylemek mümkündür.
69
Madencilik Sektörü
DÖNEN VARLIKLAR
Hazır Değerler
Finansal Yatırımlar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar
DURAN VARLIKLAR
Ertelenen Vergi Varlıkları
TOPLAM AKTİFLER
KISA VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
UZUN VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Ertelenen Vergi
Yükümlülüğü
ÖZ SERMAYE
(AZINLIK PAYI
DÂHİL)
TOPLAM PASİFLER
2008/12
288.940.462
12.029.297
627.066
2009/12
376.043.741
32.801.063
878.419
2010/12
284.010.323
25.286.710
2.168.937
2011/12
301.081.310
53.379.339
-
2012/12
1.325.046.389
1.132.138.647
1.361.206
11.149.221
265.415.802
2.528.440
554.356.264
53.453.619
333.879.402
4.456.377
709.923.143
16.761.819
96.998.870
152.319
381.009.193
12.347.588
186.425.972
284.602
487.507.282
17.065.490
748.633.462
891
2.073.679.851
100.029.903
29.726.489
27.193.330
89.937.590
9.188.057
27.529.639
30.092.696
11.188.038
34.275.697
1.088.279
21.458.973
119.198.557
7.437.110
55.588.855
63.123.622
38.153.717
52.851.173
28.955.769
4.261.426
-
6.395.591
1.444.261
102.342.189
139.372
-
571.589
-
-
13.068.603
391.202.739
554.356.264
567.134.380
709.923.143
346.655.071
381.009.193
446.835.994
487.507.282
1.852.139.105
2.073.679.851
70
Madencilik Sektöründe Finansal Varlık ve Yükümlülüklerin
Oran Analizi (%)
Hazır Değerler/Dönen
Varlıklar
Finansal
Yatırımlar/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Dönen Varlıklar/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Uzun Vadeli
Borç/Toplam Borç
2008/12
2009/12
2010/12
2011/12
2012/12
4,16
8,72
8,90
17,73
85,44
0,21
0,23
0,76
-
0,10
3,85
14,21
5,9
4,10
1,28
52,12
52,97
74,54
61,76
63,90
18,22
6,43
-
2,68
3,36
16,66
19,27
32,56
52,76
25,09
61,31
62,99
87,60
84,27
53,80
23,39
20,28
-
3,55
0,06
38,69
37,01
12,40
15,73
46,20
Madencilik sektöründe işletmelerin kısa vadeli finansal borçlarının toplam borç
içindeki payı; 2008 yılında % 18,22, 2009 yılında % 6,43, 2011 yılında % 2,68 ve
2012 yılında % 3,36’dır. İşletmelerin uzun vadeli finansal borçlarının toplam borç
içindeki payı; 2008 yılında % 23,39, 2009 yılında % 20,28, 2011 yılında % 3,55 ve
2012 yılında % 0,06’dır. Bu durum, madencilik sektöründe işletmelerin uzun vadeli
finansal borçlarının kısa vadeli finansal borçlarına göre daha fazla olduğunu ve fon
ihtiyaçlarını uzun vadeli borçlanmaktansa kısa vadeli borçlanarak karşıladıklarını
göstermektedir.
71
Sosyal Hizmet Sektörü
DÖNEN VARLIKLAR
Hazır Değerler
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar
DURAN VARLIKLAR
TOPLAM AKTİFLER
KISA VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
UZUN VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
ÖZ SERMAYE
(AZINLIK PAYI
DÂHİL)
TOPLAM PASİFLER
2008/12
322.678.251
4.635.384
2009/12
513.529.585
3.078.767
2010/12
344.231.794
848.821
2011/12
246.692.365
597.792
2012/12
143.442.763
19.910.086
7.322.185
79.766.485
402.444.736
7.185.632
84.005.700
597.535.285
9.179.327
459.557.597
803.789.391
8.799.777
98.231.329
344.923.694
12.181.026
462.340.370
605.783.133
23.452.787
2.465.589
166.154
75.414.732
30.159.567
768.661
122.450.691
40.319.171
494.021
76.568.841
27.849.598
13.668.362
286.604.245
134.314.189
48.505.081
29.253.756
2.465.288
-
48.645.032
11.629.976
-
107.567.612
69.546.339
-
39.853.320
9.868.266
5.765.995
136.289.195
109.986.591
4.442.463
349.738.193
402.444.736
473.475.522
597.535.286
573.771.086
803.789.389
228.501.533
344.923.694
182.889.693
605.783.133
72
Sosyal Hizmet Sektöründe Finansal Varlık ve Yükümlülüklerin
Oran Analizi (%)
Hazır Değerler/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Dönen Varlıklar/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Uzun Vadeli
Borç/Toplam Borç
2008/12
2009/12
2010/12
2011/12
2012/12
1,44
0,60
0,25
0,24
13,88
2,26
1,39
2,66
3,56
8,49
80,18
85,94
42,83
71,52
23,68
4,68
24,31
17,53
23,92
31,76
0,31
0,61
0,21
11,74
11,46
44,50
60,79
53,24
65,77
67,77
4,68
9,37
30,24
8,48
26,01
55,50
39,21
46,76
34,23
32,23
Sosyal hizmet sektöründe işletmelerin kısa vadeli finansal borçlarının toplam
borç içindeki payı; 2008 yılında % 4,68, 2009 yılında % 24,31, 2010 yılında %
17,53, 2011 yılında % 23,92 ve 2012 yılında % 31,76’dır. İşletmelerin uzun vadeli
finansal borçlarının toplam borç içindeki payı; 2008 yılında % 4,68, 2009 yılında %
9,37, 2010 yılında % 30,24, 2011 yılında % 8,48 ve 2012 yılında % 26,01’dir.
Verilere bakıldığında sosyal hizmet sektöründe işletmelerin; finansal yatırımlarının
ve menkul kıymetlerinin hiç bulunmadığı, kısa vadeli finansal borçlarının uzun
vadeli finansal borçlara göre daha fazla olduğu ve kısa vadeli olarak borçlanmayı
tercih ettikleri görülmektedir.
73
Tarım ve Orman Sektörü
DÖNEN VARLIKLAR
Hazır Değerler
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar
DURAN VARLIKLAR
TOPLAM AKTİFLER
KISA VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
UZUN VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Ertelenen Vergi
Yükümlülüğü
ÖZ SERMAYE
(AZINLIK PAYI
DÂHİL)
TOPLAM PASİFLER
2008/12
1.349.954
800
2009/12
2.327.786
16.183
2010/12
7.374.710
497.901
2011/12
14.484.746
5.017.557
2012/12
5.993.941
1.702.357
180.118
8.122.499
9.472.453
330.652
9.664.577
11.992.363
1.098.512
13.191.619
20.566.329
1.838.331
30.628.150
45.112.896
631.050
16.039.717
22.033.658
4.078.354
867.903
807.375
4.467.771
1.106.381
957.407
5.412.179
942.136
3.576.911
9.809.686
2.820.893
6.650.415
2.589.760
873.980
1.528.868
152.185
106.560
1.110.465
841.512
3.652.406
2.793.138
3.055.789
1.987.645
2.127.938
1.440.668
45.625
268.953
859.268
1.065.286
687.270
5.241.914
9.472.453
6.414.127
11.992.363
11.501.743
20.566.328
32.247.421
45112896
17.315.960
22.033.658
Tarım ve Orman Sektöründe Finansal Varlık ve Yükümlülüklerin
Oran Analizi (%)
Hazır Değerler/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Dönen Varlıklar/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Uzun Vadeli
Borç/Toplam Borç
2008/12
2009/12
2010/12
2011/12
2012/12
0,05
0,69
6,75
34,64
28,40
13,34
14,20
14,89
12,69
10,52
14,25
19,41
35,85
32,10
27,20
20,51
19,83
10,39
21,92
18,52
19,08
17,16
39,46
51,69
32,40
96,40
80,09
59,70
76,24
54,89
2,51
15,08
30,81
15,44
30,53
3,59
19,90
40,29
23,75
45,10
Yukarıdaki tabloya dayanarak tarım ve orman sektöründe işletmelerin, uzun
vadeli finansal borçlarının kısa vadeli finansal borçlarına göre daha fazla olduğunu
ve kısa vadeli olarak borçlandıklarını söylemek mümkündür.
74
Teknoloji Sektörü
DÖNEN VARLIKLAR
Hazır Değerler
Finansal Yatırımlar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar
Ertelenen Vergi Varlıkları
DURAN VARLIKLAR
TOPLAM AKTİFLER
KISA VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Finansal Kiralama
İşlemlerinden Borçlar
Ticari Borçlar
UZUN VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Finansal Kiralama
İşlemlerinden Borçlar
Ticari Borçlar
Ertelenen Vergi
Yükümlülüğü
ÖZ SERMAYE
(AZINLIK PAYI
DÂHİL)
TOPLAM PASİFLER
2007/12
642.922.57
1
131.976.78
1
245.260.42
4
29.362
129.934.51
3
772.857.08
4
422.219.39
0
73.920.148
2008/12
573.910.34
2
171.595.11
6
239.562.75
1
198.003.85
5
771.914.19
7
294.364.74
9
65.366.907
2009/12
740.059.040
2010/12
598.848.12
9
115.599.76
7
28.746
286.201.06
4
189.754.80
2
788.602.93
1
313.375.42
5
48.132.542
2011/12
378.386.79
6
107.584.17
6
2.866.745
169.227.02
0
75.294.979
433.359
169.016.97
0
28.750.220
140.420.82
4
48.378.087
205.208.327
25.815.723
186.420.77
6
16.090.797
102.192.91
1
17.219.189
-
3.619.418
4.019.860
3.147.590
10.180.143
3.435.905
17.191
-
-
-
-
-
3.618.295
237.347.79
3
15.235.378
429.171.36
1
8.312.557
491.819.134
1.700.108
459.136.70
9
279.900
259.399.74
6
62.319
230.817.
194
772.857.08
4
771.914.19
7
910.190.308
788.602.93
1
453.681.77
5
363.831.
870
152.344.749
287.161.237
170.131.268
910.190.308
392.555.451
57.804.768
453.681.77
5
177.062.84
0
50.986.841
2012/12
282.866.
214
81.088.1
84
103.670.
491
80.965.6
56
363.831.
870
109.308.
172
55.531.4
38
35.987.5
79
23.706.5
04
15.316.9
87
75
Teknoloji Sektöründe Finansal Varlık ve Yükümlülüklerin
Oran Analizi (%)
Hazır
Değerler/Dönen
Varlıklar
Finansal
Yatırımlar/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Dönen
Varlıklar/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli
Finansal
Borçlar/Toplam
Borç
Kısa Vadeli
Finansal Kiralama
İşlemlerinden
Borçlar/Toplam
Borç
Kısa Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam
Borç
Kısa Vadeli
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli
Finansal
Borçlar/Toplam
Borç
Uzun Vadeli
Finansal Kiralama
İşlemlerinden
Borçlar/Toplam
Borç
Uzun Vadeli
Ticari
Borçlar/Toplam
Borç
Uzun Vadeli
Borç/Toplam Borç
2007/12
2008/12
2009/12
2010/12
2011/12
2012/12
20,52
29,89
20,58
19,30
28,43
28,66
-
-
-
0,004
0,75
-
38,14
41,74
38,80
47,79
44,72
36,65
83,18
74,34
81,30
75,93
83,40
77,74
16,39
19,07
13,81
14,60
26,24
41,74
0,09
-
-
-
-
-
37,47
40,96
49,04
56,58
52,60
27,05
93,62
85,88
93,82
95,11
91,13
82,17
-
1,05
0,96
0,95
5,23
11,51
0,76
-
-
-
-
-
0,003
-
-
-
-
-
6,37
14,11
6,17
4,88
8,86
17,82
Teknoloji sektöründe işletmelerin kısa vadeli ticari alacaklarının dönen
varlıklar içindeki payı; 2007 yılında % 38,14, 2008 yılında % 41,74, 2009 yılında %
38,80, 2010 yılında % 47,79, 2011 yılında % 44,72 ve 2012 yılında % 36,65’dir.
İşletmelerin kısa vadeli ticari borçlarının toplam borç içindeki payı; 2007 yılında %
37,47, 2008 yılında % 40,96, 2009 yılında % 49,04, 2010 yılında % 56,58, 2011
76
yılında % 52,60 ve 2012 yılında % 27,05’dir. Genel olarak değerlendirilirse,
teknoloji sektöründe işletmelerin kısa vadeli ticari alacak ve borç paylarının yüksek
olduğu ve kısa vadeli finansal borçlarının uzun vadeli finansal borçlara göre daha
fazla olduğu görülmektedir.
İdari ve Destek Hizmetleri Sektörü
DÖNEN VARLIKLAR
Hazır Değerler
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar
DURAN VARLIKLAR
TOPLAM AKTİFLER
KISA VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
UZUN VADELİ
YÜKÜMLÜLÜKLER
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
Ertelenen Vergi
Yükümlülüğü
ÖZ SERMAYE
(AZINLIK PAYI
DÂHİL)
TOPLAM PASİFLER
2009/12
11.148.173
207.082
2010/12
8.052.454
187.810
2011/12
6.758.663
182.545
2012/12
10.092.745
62.638
7.730.252
33.620.782
44.768.955
2.004.869
30.709.271
38.761.725
1.326.090
28.088.839
34.847.502
1.983.735
38.874.460
48.967.205
17.826.777
8.684.463
7.301.496
17.056.788
8.762.137
7.092.015
13.576.604
5.560.069
6.447.529
12.130.357
5.360.961
4.861.401
6.570.216
5.398.508
242.137
2.973.759
1.953.184
397.451
306.595
230.588
-
263.898
125.578
-
884.334
546.736
29.935
102.123
20.371.962
44.768.955
18.731.178
38.761.725
20.964.303
34.847.502
36.572.950
48.967.205
77
İdari ve Destek Hizmetleri Sektöründe
Finansal Varlık ve Yükümlülüklerin
Oran Analizi (%)
Hazır Değerler/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Dönen Varlıklar/Toplam
Aktif
Kısa Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Uzun Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Uzun Vadeli
Borç/Toplam Borç
2009/12
2010/12
2011/12
2012/12
1,85
2,33
2,70
0,62
69,34
24,89
19,62
19,65
24,90
20,77
19,39
20,61
35,59
43,74
40,04
43,25
29,92
35,40
46,44
39,22
73,06
85,15
97,79
97,87
22,12
9,75
1,66
1,01
0,99
1,98
-
-
26,93
14,84
2,20
2,12
Yukarıdaki tabloya dayanarak idari ve destek hizmetleri sektöründe
işletmelerin; kısa vadeli ticari alacak ve borç paylarının yüksek olduğunu ve kısa
vadeli finansal borç paylarının uzun vadeli finansal borç paylarına göre daha fazla
gerçekleştiğini söylemek mümkündür.
78
İnşaat Sektörü
DÖNEN
VARLIKLAR
Hazır Değerler
Finansal
Yatırımlar
Kısa Vadeli
Ticari Alacaklar
DURAN
VARLIKLAR
Ertelenen Vergi
Varlıkları
TOPLAM
AKTİFLER
KISA VADELİ
YÜK.
Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
UZUN
VADELİ YÜK.
Finansal Borçlar
Ertelenen Vergi
Yükümlülüğü
ÖZ SERMAYE
(AZINLIK
PAYI DÂHİL)
TOPLAM
PASİFLER
2007/12
2008/12
2009/12
2010/12
2011/12
2012/12
8.078.403
12.175
148.183.628
17.503.782
3.388.049
950.461
2.988.730
336.338
5.152.714
244.607
15.487.688
2.548.732
-
4.944.551
-
-
-
-
5.723.164
30.023.442
1.409.325
809.898
1.815.914
1.363.580
3.440.956
128.475.139
3.805.081
5.947.579
8.023.897
9.513.385
2.022.617
10.593.259
84.362
189.817
565.641
2.501.125
11.519.359
276.658.767
7.193.130
8.936.309
13.176.611
25.001.073
3.749.743
569.599
347.552
129.338.818
50.772.741
49.667.986
3.375.173
2.718.248
1.615.174
179.668
1.082.047
4.991.554
1.519.260
2.830.055
2.627.676
144.725
1.776.952
58.533
-
75.303.119
42.605.598
290.063
166.200
151.026
-
727.225
-
2.887.722
14.758
-
14.837.788
-
-
649.933
2.713.290
7.711.083
72.016.830
3.527.894
7.170.109
7.457.832
19.485.675
11.519.359
276.658.767
7.193.130
8.936.309
13.176.611
25.001.073
79
İnşaat Sektöründe Finansal Varlık ve Yükümlülüklerin
Oran Analizi (%)
2007/12
2008/12
2009/12
2010/12
2011/12
2012/12
0,15
11,81
28,05
11,25
4,74
16,45
-
3,33
-
-
-
-
70,84
20,26
41,59
27,09
35,24
8,80
70,12
53,56
47,10
33,44
39,10
61,94
14,95
24,81
-
10,17
26,56
2,62
9,12
24,27
74,16
61,26
49,48
32,21
98,46
63,20
92,08
91,44
87,28
47,64
-
20,81
4,53
-
-
0,26
1,53
36,79
7,91
8,55
12,71
52,35
Hazır Değerler/Dönen
Varlıklar
Finansal
Yatırımlar/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Dönen
Varlıklar/Toplam Aktif
Kısa Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli Ticari
Borçlar/Toplam Borç
Kısa Vadeli
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli Finansal
Borçlar/Toplam Borç
Uzun Vadeli
Borç/Toplam Borç
Yukarıdaki tablo genel olarak değerlendirildiğinde; inşaat sektöründe
işletmelerin finansal yatırımlarının dönen varlıklar içindeki payının 2008 yılında %
3,33 olduğu, kısa vadeli ticari alacak ve borç paylarının önemli oranlarda
gerçekleştiği, kısa vadeli finansal borçlarının uzun vadeli finansal borçlara göre daha
fazla olduğu ve kısa vadeli olarak borçlandıkları görülmektedir.
80
Tüm sektörler itibariyle yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında,
işletmelerin finansal varlıklarının ve finansal yükümlülüklerinin bilançolardaki
büyüklüğü bakımından önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. Bu bakımdan finansal
bilgi kullanıcılarının karar verme sürecinde bu varlık ve yükümlülüklerle ilgili
bilgilere sahip olarak karar vermeleri gerektiğinden, bu varlık ve yükümlülüklerin ilk
kaydının, ölçülmesinin ve dönemsonu değerleme işlemlerinin ayrıca yapılması
gerekmektedir.
Sektörlere göre işletmelerin bilançolarına dayanarak yapılan analiz sonucunda,
işletmelerin genellikle kısa vadeli olarak borçlandıkları görülmektedir. Bunun
nedeni; işletmelerin kriz dönemlerinde ya da ekonominin istikrarlı olmadığı
dönemlerde faiz ödemelerini yerine getirmede zorlanmaları, borç veren kurumların
sözleşme hükümlerinin zor şartlar getirmesi ve işletmelerin başka yatırımlar
yapmasını engellemesidir.
Yapılan inceleme sonucunda sektörlere göre işletmelerin bilançolarında en
fazla gerçekleşen finansal varlıklar ve finansal yükümlülükler: Hazır değerler,
finansal yatırımlar, menkul kıymetler, kısa vadeli factoring alacakları, kısa vadeli
ticari alacaklar, kısa vadeli finansal kiralama alacakları, kısa vadeli finans sektörü
faaliyetlerinden alacaklar, kısa vadeli finansal borçlar, kısa vadeli finans sektörü
faaliyetlerinden borçlar, kısa vadeli ticari borçlar, kısa vadeli alınan krediler, uzun
vadeli finansal borçlar ve uzun vadeli ticari borçlardır.
81
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
FİNANSAL ARAÇLARIN TMS VE TFRS’YE GÖRE DEĞERLEMESİ VE
SINIFLANDIRILMASI
3.1 TMS ve TFRS’ye Göre Finansal Araçlarda Değerleme
Değerleme, miktar olarak tespit edilen varlık ve borçların değerlerinin para
cinsinden belirlenmesidir. Mali tabloların işletmenin gerçek durumunu yansıtan
bilgiler sunabilmesi ve kârın doğru bir biçimde hesaplanabilmesi için finansal
araçlarda
değerleme
yapılmaktadır.
Finansal
araçların
gerçek
değerleriyle
bilançolarda gösterilebilmesi amacıyla değerleme ölçüleri kullanılmaktadır. Varlık
ve yükümlülüklerin değerlemesinde kullanılan değerleme ölçülerine göre, işletmenin
finansal durumu ve kârı da değiştiğinden finansal varlıkların değerlemesinde
kullanılacak değerleme ölçüleri önemlidir. Değerleme ölçülerinin kullanılmasıyla;
yatırımcılar ve diğer karar vericilerin işletme faaliyetleri hakkında doğru finansal
bilgi sahibi olması sağlanmakta ve bu finansal tablolara dayanarak yanlış karar
vermeleri engellenmiş olmaktadır.
3.1.1 TMS ve TFRS’de Yer Alan Değerleme Esasları (Yöntemleri)
Türkiye muhasebe ve finansal raporlama standartlarında yer alan değerleme
esasları ya da yöntemleri aşağıdaki gibi açıklanmaktadır (Tokay ve Deran, 2008: 25–
27; Ataman, 2007: 330):
 Tarihi Maliyet (Satın Alma veya İnşa Maliyeti): Varlıklar, elde edildikleri
tarihte, edinimleri için ödenen nakit veya nakit benzerlerinin tutarlarıyla veya
onlara karşılık verilen varlıkların piyasa değerleriyle ölçümlenir (değerlenir).
Bu noktada tarihi maliyet, genelde gerçeğe uygun değeri temsil eder. Borçlar,
borcun kapatılması için gereken nakit veya nakit benzerlerinin tutarı ile
gösterilir.
 Cari Maliyet (Yerine Koyma veya Yeniden Maliyeti, Giriş Değeri):
Varlıkların değeri, aynı varlığın veya bu varlıklara eşdeğer olan bir varlığın
alınması için hâlihazırda gereken nakit veya nakit benzerlerinin tutarını temsil
82
eder. Buradaki maliyet aslında yerine koyma maliyetini ifade etmektedir.
Borçlar, yükümlülüğün kapatılması için gereken nakit ve nakit benzerlerinin
iskonto edilmemiş tutarları ile gösterilir.
 Gerçekleşebilir Değer (Ödeme Değeri, Çıkış Değeri, Cari Satış Değeri):
Varlıkların değeri işletmenin normal faaliyet koşullarında, bir varlığın elden
çıkarılması halinde ele geçecek olan nakit ve nakit benzerlerinin tutarını temsil
eder. Bu haliyle, bu tutar gerçeğe uygun değeri temsil etmektedir. Borçlar ise
işletmenin normal faaliyet koşullarında kapatılmaları için ödenmesi gereken
nakit
ve
nakit
benzeri
değerlerin
iskonto
edilmemiş
tutarları
ile
gösterilmektedir. Net gerçekleşebilir değer, işin normal akışı içinde tahmini
satış fiyatından, tahmini tamamlama maliyeti ve satışı gerçekleştirmek için
gerekli tahmini satış maliyeti toplamının indirilmesiyle elde edilen tutarı ifade
etmektedir.
 Bugünkü Değer (Net bugünkü Değer, Kullanım Değeri, Cari Ekonomik
Değeri):
Varlıklar,
işletmenin
normal
faaliyet
koşullarında,
ileride
yaratacakları net nakit girişlerinin bugünkü iskonto edilmiş değerleri ile borçlar
ise, işletmenin normal faaliyet koşullarında, kapatılmaları için ileride ödenmesi
gereken net nakit çıkışlarının bugünkü iskonto edilmiş değerleri ile gösterilir.
Piyasa fiyatının olmadığı veya güvenilir bulunmadığı durumlarda bu tutar,
gerçeğe uygun değeri temsil etmektedir.
3.1.2 TMS ve TFRS’de Finansal Araçlarla İlgili Değerleme Ölçüleri
Türkiye Muhasebe Finansal Raporlama Standartları’nda finansal araçlarla ilgili
değerleme ölçüleri aşağıda açıklanmaktadır. TFRS’de birçok değerleme esası
olmasına rağmen finansal araçların değerlemesinde aşağıda sayılan değerleme
ölçüleri kullanılmaktadır.
3.1.2.1 Maliyet Değeri
Maliyet değeri; işletmenin edindiği finansal varlıkların ve yükümlülüğe girdiği
finansal borçların tutarıdır (Demir, 2008: 69). Maliyet değeri kavramı TMS 39’da
83
açıkça tanımlanmamakla birlikte, finansal varlığın aktif piyasa fiyatı yoksa ve
gerçeğe uygun değer hesaplanamıyorsa maliyet değeri ile değerleme yapılabileceği
açıklanmaktadır.
Ancak TFRS
9,
finansal
varlıkların
maliyet
değeri ile
değerlenmesine izin vermemektedir. TFRS 9’da tüm varlıklar sonraki dönemlerde ya
gerçeğe uygun değer ya da itfa edilmiş maliyet ile değerlenmektedir. Maliyet değeri
kavramı, tarihi maliyet olarak da adlandırılmaktadır.
3.1.2.2 Etkin Faiz Yöntemi, Etkin Faiz Oranı ve İtfa Edilmiş Maliyet
TMS 39’da etkin faiz yöntemi, etkin faiz oranı ve itfa edilmiş maliyet
aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır.
Etkin faiz yöntemi; finansal varlık veya borcun itfa edilmiş maliyetlerinin
hesaplanması ve ilgili faiz gelir veya giderlerinin ilişkili olduğu döneme dağıtılması
yöntemidir. Bir yatırımın etkin faiz yöntemi kullanılarak bulunan değerine itfa
edilmiş maliyet, iskonto edilmiş değer veya bugünkü değer denir. Etkin faiz yöntemi,
paranın zaman değerini (bugünkü değer) ve bileşik faizi temel alır. Etkin faiz
yöntemi aslında bugünkü değer yöntemi ile aynıdır aralarında ifade farklılığı
bulunur.
Etkin faiz oranı; finansal aracın beklenen ömrü boyunca gelecekteki tahmini
nakit ödeme ve tahsilatlarını ilgili finansal varlık veya borcun net defter değerine
indirgeyen orandır.
TMS 39’a göre bugünkü değer formülü aşağıdaki gibidir (Sağlam ve Diğerleri,
2009: 1000; Özerhan ve Yanık, 2012: 183):
Bugünkü Değer = Gelecek Değeri x [1/(1+i)n] (n: Süre, i: İskonto Oranı veya
Etkin Faiz Oranı)
Bugünkü Değer = Gelecek Değeri/(1+İskonto Oranı)(Vadeye Kalan Gün/365) veya
Bugünkü Değer = Gelecek Değeri/(1+İskonto Oranı)(İşlemiş Aylık Faiz/12)
84
Etkin faiz oranı yani iç verim oranı, nakit girişlerinin bugünkü değer toplamını
nakit çıkışlarının bugünkü değer toplamına eşitleyen, net bugünkü değeri sıfıra
eşitleyen ve kârlılık endeksini 1’e eşitleyen orandır. Etkin faiz oranı ve itfa edilmiş
maliyet aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır.
Örneğin; nominal değeri 9.000 TL olan 5 yıl vadeli
bir bononun ihraç
edildiğini varsayalım. Bononun faizi; ilk yıl % 5, ikinci yıl % 7, üçüncü yıl % 9,
dördüncü yıl % 10, beşinci yıl % 12’dir.*
Etkin faiz oranı (EFO), finansal aracın beklenen yaşamı boyunca iskontolanan
gelecekteki nakit ödemeleri ve tahsilâtları tahmin edilerek hesaplanır. Gelecekteki
nakit akışları ve etkin faiz oranı aşağıdaki gibi hesaplanır.
1. Yıl: 9.000 TL x % 5 = 450 TL
2. Yıl: 9.000 TL x % 7 = 630 TL
3. Yıl: 9.000 TL x % 9 = 810 TL
4. Yıl: 9.000 TL x %10 = 900 TL
5. Yıl: 9.000 TL x %12 = 1.080 TL + 9.000 TL = 10.080 TL
450
630
810
900
(1.080+9.000)
9.000 =
+
+
+
+
(1+EFO)1 (1+EFO)2 (1+EFO)3 (1+EFO)4
(1+EFO)5
Bu denklem çözülünce etkin faiz oranı % 8,33 bulunmaktadır.* Yükümlülüğün
itfa edilmiş maliyeti aşağıdaki gibi hesaplanır:
*
Bu örnek, Ramirez (2007), s.6’dan uyarlanmıştır.
Excel’de fx fonksiyonunda finansal kategorisinde İç Verim Oranı (Değerler; Tahmin) formülüyle
hesaplanmıştır.
*
85
Yıllar
Yılın Başındaki
İtfa Edilmiş
Maliyet (a)
Faiz
(b)=(a)x%8,33
Nakit Akışları
(c)
1
2
3
4
5
9.000
9.300
9.444
9.421
9.306
750
774
787
785
775
450(9.000x%5)
630(9.000x%7)
810(9.000x%9)
900(9.000x%10)
9.000+1.080(9.000x%12)
Yılın Sonundaki
İtfa Edilmiş
Maliyet
(d)=(a)+(b)-(c)
9.300
9.444
9.421
9.306
−
3.1.2.3 Gerçeğe Uygun Değer
Gerçeğe uygun değer; karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar
arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya
çıkması gereken tutardır.
Gerçeğe uygun değer işlem maliyetleri için herhangi bir indirim olmaksızın,
ümit edilen brüt mübadele değeridir (Alexander ve Nobes, 2004: 356). Gerçeğe
uygun değer; bir varlık ya da yükümlülüğün satılabilecek fiyatı ya da bir varlık için
başka birisinin ödeyeceği değer olarak da tanımlanmaktadır (Needles ve Diğerleri,
2011: 448; King, 2008: 22).
Gerçeğe uygun değer ölçüm tarihindeki piyasa katılımcıları arasında bir ticari
faaliyet içinde bir varlığın satılması ya da bir finansal yükümlülüğün transfer
edilmesi ile alınabilecek fiyatıdır ve böylece fiyatı belirlenen finansal araçların
riskleri ve nakit akışları şimdiki değerlerini yansıtır (Ryan, 2007: 4). Gerçeğe uygun
değer görüşü, piyasaların nispeten kusursuz ve tam olduğunu böyle bir ortamda
finansal raporların şimdiki piyasa fiyatlarından çıkarılan gerçeğe uygun değerleri
raporlayarak pasif yatırımcı ve kreditörlerin ihtiyaçlarını karşılayabildiğini varsayar
(Whittington, 2008: 139). Üzerinde anlaşılan fiyatın gerçeğe uygun değer olarak
kabul edilebilmesi, tam rekabet koşullarının bulunduğu piyasalarda mümkün olabilir.
Aksak rekabetin olduğu piyasalarda ise gerçeğe uygun değerin tek ve sınırlı bir
anlamı bulunmaz (Tokay ve Deran, 2009: 156).
86
Gerçeğe uygun değerin bulunmasında şu unsurlar dikkate alınmalıdır (TMS 39,
m.48A):
 Aktif bir piyasada kayıtlı bir fiyatın varlığı,
 Finansal aracın aktif bir piyasasının bulunmaması durumunda, işletme
gerçeğe uygun değeri bir değerleme yöntemi kullanarak belirler. Değerleme
yönteminin kullanılmasının amacı, finansal aracın fiyatının ne olacağının tespit
edilmesidir. Söz konusu değerleme yöntemleri aşağıdakileri içermektedir:
 Son dönemlerde gerçekleştirilen piyasa işlemlerinin kullanılması,
 Büyük ölçüde aynı (benzer) olan başka bir finansal araca ilişkin gerçeğe
uygun değerin referans olarak alınması,
 İskonto edilmiş nakit akış analizlerinin kullanılması,
 Opsiyon fiyatlama modelleri.
Gerçeğe uygun değere dayalı muhasebe uygulamaları, bir işletmenin finansal
durumunun resmini tarihsel maliyet muhasebesinden daha doğru sağlayabilir (Zack,
2009: 10). Gerçeğe uygun değer muhasebesinin uygulanmasında gerçeğe uygun
değerin belirlenmesi için üç ölçüt kullanılmaktadır (Özkan ve Terzi, 2009: 29–30):
 Gerçeğe uygun değer olarak giriş değerinin kullanılması: Bu yöntemde
varlıklar, yerine koyma maliyeti ile yeniden değerlemeye tabi tutulur ve varlık
cari maliyetleri üzerinden kaydedilerek gelir tablosu gerçekleşmemiş kazanç ve
kayıplar dikkate alınarak düzenlenir.
 Gerçeğe uygun değer olarak çıkış değerinin kullanılması: Varlık ve
yükümlülükler, her dönem cari satış fiyatları üzerinden değerlenir ve
gerçekleşmemiş kazanç ve kayıplar, kapsamlı gelirin bir parçası olarak
raporlanır.
 Gerçeğe uygun değer olarak karma yöntemin kullanılması: Bu yöntem,
farklı zamanlarda aynı varlık ve yükümlülükler için, tarihi maliyet ile birlikte
alternatif olarak uygulanır. Muhasebeleştirme öncelikli olarak maliyet değeri
üzerinden yapılır; fakat gerçeğe uygun değer belirli durumların varlığı halinde
uygulanır.
Örneğin,
muhasebeleştirilmesine
varlıkların
karşın
değer
maliyet
düşüklük
değeri
testine
tabi
üzerinden
tutulması,
87
şerefiyenin hesaplanması ve dağıtımı gibi. Yani gerçeğe uygun değer, tarihi
maliyet muhasebesi verilerinden hareketle belirlenmektedir.
Gerçeğe uygun değer kavramına getirilen eleştiriler aşağıdaki gibidir (Demir
ve Bahadır, 2007: 70; Tokay ve Diğerleri, 2005: 15):
 Gerçeğe uygun değere dayalı değerlemedeki dalgalanmalar, çoğu zaman
şirketin finansal durumundaki değişimleri yansıtmamaktadır.
 Gerçeğe
uygun
değer,
çoğu
zaman
şirketin
gerçek
işlemlerine
dayanmamaktadır.
 Varlıkların gerçeğe uygun değerlerinin belirlenmesi, genellikle yüksek
maliyetli bir süreçtir.
 TFRS/UFRS’de yer alan alternatif gerçeğe uygun değer bileşenleri (net
gerçekleşebilir değer, geri kazanılabilir değer ve kullanım değeri), genellikle
birbirinden farklı sonuçlar vermektedir.
 Gerçeğe uygun değerin belirlenmesinde hangi piyasada oluşan fiyatın
kullanılacağı konusu, standartlarda açık bir şekilde belirtilmemektedir.
3.2 TMS ve TFRS’ye Göre Finansal Araçların Sınıflandırılması
TMS 39 ve TFRS 9’a göre finansal varlıkların sınıflandırılması aşağıda
açıklanmaktadır.
3.2.1 TMS 39’a Göre Finansal Araçların Sınıflandırılması
03.11.2006 tarih ve 26335 sayılı Resmi Gazetede 41 sıra no ile yayımlanan
TMS 39 Md. 9’da finansal varlıklar ve yükümlülükler tanımlanmaktadır. Finansal
varlıklar, dört sınıfa ayrılmaktadır. Bunlar; gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara
yansıtılan finansal varlıklar, vadeye kadar elde tutulacak varlıklar, kredi ve alacaklar
ve satılmaya hazır finansal varlıklardır. Finansal borçlar ise gerçeğe uygun değer
farkı kâr ve zarara yansıtılan finansal yükümlülükler ve itfa edilmiş maliyetle ölçülen
finansal yükümlülükler olmak üzere iki sınıfa ayrılmaktadır.
88
28.10.2011 tarih ve 28098 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 217 sıra no’lu
tebliğ ile güncellenmiş olan TMS 39 Md. 9’da finansal araçlar; alım satım amaçlı
elde tutulan finansal varlık veya borç, gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara
yansıtılan finansal borç olmak üzere iki sınıfa ayrılır. Bu düzenlemeye göre finansal
araçlar iki çeşide indirilmiş olmakla beraber, 01.01.2015 tarihine kadar bu araçlar
dört grup olarak ayrıma tabi tutulacaktır.
Bir finansal varlık ya da borç aşağıdaki durumlarda, alım satım amaçlı elde
tutulan olarak sınıflandırılır:
 Varlık ya da borç, yakın bir tarihte satılmak veya geri satın alınmak amacıyla
edinilmişse,
 İlk muhasebeleştirme sırasında, son zamanlarda ve kısa dönemde kâr elde
edeceği yönünde delil bulunan belirli finansal araçlardan oluşan portföyün bir
parçasıysa,
 Bir türev ürünü olması durumunda alım satım amaçlı elde tutulan varlık ya da
borç olarak sınıflandırılır.
Gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara yansıtılan finansal varlıklar, vadeye
kadar elde tutulacak varlıklar, kredi ve alacaklar ve satılmaya hazır finansal varlıklar
aşağıda açıklanmaktadır.
3.2.1.1 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kâr ve Zarara Yansıtılan Finansal
Varlıklar
Gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara yansıtılan finansal varlıklar; vadeleri
bir yıldan daha kısa süreli olan ve alım satım amaçlı varlıklardır. Bu varlıklar,
gerçeğe uygun değerle değerlenirler ve gerçeğe uygun değer farkları kâr veya zararda
muhasebeleştirilir.
Alım satım amaçlı menkul kıymetler kapsamında; tahvil, senet, bono, para
piyasası kâğıtları gibi borçlanma senetleri ve pazarlanabilme özelliğine sahip hisse
89
senetleri ve diğer menkul kıymetler ve türev finansal varlıklar yer alır (Akdoğan,
2001: 62).
3.2.1.2 Vadeye Kadar Elde Tutulacak Varlıklar
Vadeye kadar elde tutulacak varlıklar; işletmenin vadeye kadar elde tutma
niyet ve imkânının bulunduğu sabit veya belirlenebilir nitelikte ödemeler içeren ve
sabit bir vadesi bulunan türev ürün olmayan finansal varlıklardır. Vadeye kadar elde
tutulacak varlıklar; tahvil, bono ve varlığa dayalı menkul kıymet gibi finansal
varlıklardır. Özkaynağa dayalı finansal araçlar (hisse senetleri) belli bir vade
taşımadıklarından bu grupta yer almazlar. Bu varlıklar, itfa edilmiş maliyetle
değerlenirler ve değerleme farkları kâr veya zararda muhasebeleştirilir.
3.2.1.3 Kredi ve Alacaklar
Kredi ve alacaklar; sabit veya belirlenebilir nitelikte ödemelere sahip olan ve
aktif bir piyasada işlem görmeyen türev ürün olmayan finansal varlıklardır. Kredi ve
alacaklarda ödeme vadelerinin önceden belirlenmesi şartı bulunmaz bu nedenle
vadeye kadar elde tutulacak varlıklardan ayrılırlar. Kredi ve alacaklar, itfa edilmiş
maliyet ile değerlenirler ve değerleme farkları kâr veya zararda muhasebeleştirilir.
Ticari alacaklar, bankaların kullandırdığı krediler, banka mevduatı, alınan
çekler, iştiraklerden ve bağlı kuruluşlardan alacaklar kredi ve alacaklar sınıfı
içindedir. Ancak bunlardan aktif bir pazarda alım satım konusu olmayanları kredi ve
alacaklar sınıfına girerler. Aktif bir pazarı bulunan varlıklar, kredi ve alacaklar
sınıfına alınamaz “Satılmaya Hazır Varlıklar” veya “Alım Satım Amaçlı Finansal
Varlıklar” arasında sınıflandırılabilirler (Örten ve Diğerleri, 2010: 480).
90
3.2.1.4 Satılmaya Hazır Finansal Varlıklar
Satılmaya hazır finansal varlıklar; kredi ve alacaklar, vadeye kadar elde
tutulacak varlıklar ve gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara yansıtılan finansal
varlıklar dışında kalan türev olmayan ve hisse senedine veya borsaya kayıtlı
borçlanma senedine dayalı finansal varlıklardır (Mısırlıoğlu, 2008: 71). Satılmaya
hazır finansal varlıklar, alım satım amaçlı değildir ve finansal sıkıntı durumunda her
an elden çıkarılabilen menkul kıymetlerdir. Satılmaya hazır finansal varlıklar,
gerçeğe uygun değerle değerlenirler ve değerleme farkları özkaynaklar içerisinde
muhasebeleştirilir.
TMS 39’a göre finansal varlıkların sınıflandırılması, değerleme ölçüleri ve
değerleme farkları aşağıda özetlenmektedir:
Tablo 4: TMS 39’a Göre Finansal Varlıkların Sınıflandırılması, Değerleme
Ölçüleri ve Değerleme Farkları
Sınıflandırma
Gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara
yansıtılan finansal varlıklar
Vadeye kadar elde tutulacak varlıklar
Kredi ve alacaklar
Satılmaya hazır finansal varlıklar
Değerleme Ölçüleri
Değerleme Farkları
Gerçeğe uygun değer
İtfa edilmiş maliyet
İtfa edilmiş maliyet
Gerçeğe uygun değer
Kâr ve zararda
Kâr ve zararda
Kâr ve zararda
Özkaynakta
TMS 39’a göre finansal yükümlülüklerin sınıflandırılması, değerleme ölçüleri
ve değerleme farkları aşağıda özetlenmektedir:
Tablo 5: TMS 39’a Göre Finansal Yükümlülüklerin Sınıflandırılması,
Değerleme Ölçüleri ve Değerleme Farkları
Sınıflandırma
Gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara
yansıtılan finansal yükümlülükler
İtfa edilmiş maliyetle ölçülen finansal
yükümlülükler
Değerleme Ölçüleri
Değerleme Farkları
Gerçeğe uygun değer
Kâr ve zararda
İtfa edilmiş maliyet
Kâr ve zararda
91
3.2.2 TFRS 9’a Göre Finansal Araçların Sınıflandırılması
TFRS 9’a göre finansal varlıklar ve yükümlülükler; gerçeğe uygun değer farkı
kâr veya zarara yansıtılan ve itfa edilmiş maliyetle ölçülen finansal varlıklar ve
yükümlülükler olmak üzere iki sınıfa ayrılmaktadır.
TFRS 9 Md. 4.1.5’e göre, bir finansal varlık ilk muhasebeleştirme sırasında
geri dönülemeyecek şekilde yani sonraki dönemlerde de sınıflandırma değişikliği
yapmadan “gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan” olarak
sınıflandırılabilir.
TFRS 9 Md. 4.2.2’ye göre, bir finansal yükümlülük ilk muhasebeleştirme
sırasında “gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan” olarak
sınıflandırılabilir. TFRS 9 Md. 4.1.1’de sonraki dönemlerde finansal varlıklar; itfa
edilmiş maliyetle değerlenen ve gerçeğe uygun değerle değerlenen finansal varlıklar
olmak üzere iki sınıfa ayrılır.
TFRS 9’a göre finansal varlıkların sınıflandırılması, değerleme ölçüleri ve
değerleme farkları aşağıda özetlenmektedir:
92
Tablo 6: TFRS 9’a Göre Finansal Varlıkların Sınıflandırılması, Değerleme
Ölçüleri ve Değerleme Farkları
Sınıflandırma
Gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara
yansıtılan finansal varlıklar ya da alım satım
amaçlı elde tutulan finansal varlıklar
İtfa edilmiş maliyetle ölçülen finansal varlıklar
Değerleme Ölçüleri
Değerleme Farkları
Gerçeğe uygun değer
Kâr ve zararda
İtfa edilmiş maliyet
Kâr ve zararda
TFRS 9’a göre finansal yükümlülüklerin sınıflandırılması, değerleme ölçüleri
ve değerleme farkları aşağıda özetlenmektedir:
Tablo 7: TFRS 9’a Göre Finansal Yükümlülüklerin Sınıflandırılması,
Değerleme Ölçüleri ve Değerleme Farkları
Sınıflandırma
Gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara
yansıtılan finansal yükümlülükler ya da alım
satım amaçlı elde tutulan finansal yükümlülükler
İtfa edilmiş maliyetle ölçülen finansal
yükümlülükler
Değerleme Ölçüleri
Değerleme Farkları
Gerçeğe uygun değer
Kâr ve zararda
İtfa edilmiş maliyet
Kâr ve zararda
93
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
FİNANSAL ARAÇLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
4.1 Finansal Araçlarda İlk Değerleme ve Muhasebeleştirme Yöntemleri
TMS 39’da ilk kayda almada tüm varlık ve yükümlülükler gerçeğe uygun
değerle değerlenir. Ayrıca TMS 39 Md. 43’e göre; gerçeğe uygun değer farkı kâr ve
zarara
yansıtılanlar
dışındaki
finansal
varlık
ve
yükümlülüklerin
ilk
muhasebeleştirilmesi sırasında ilgili finansal varlığın edinilmesi ve finansal
yükümlülüğün yüklenilmesi ile doğrudan ilişkilendirilen işlem maliyetleri, gerçeğe
uygun değere ilave edilir. Gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara yansıtılan finansal
varlık ve yükümlülüklerin ilk muhasebeleştirilmesinde işlem maliyetleri, doğrudan
gider kaydedilir. Vadeye kadar elde tutulacak varlıklar, kredi ve alacaklar ve
satılmaya hazır finansal varlıkların ilk muhasebeleştirilmesinde ise işlem maliyetleri,
gerçeğe uygun değere ilave edilir.
TFRS 9’a göre finansal varlıklar ve yükümlülükler, ilk muhasebeleştirmede
gerçeğe uygun değer üzerinden ölçülürler. TFRS 9 Md. 5.1.1, gerçeğe uygun değer
farkı kâr ve zarara yansıtılanlar dışındaki finansal varlık ve yükümlülüklerin ilk
muhasebeleştirilmesinde; işlem maliyetlerinin gerçeğe uygun değere ilave edilmesi
ya da gerçeğe uygun değerden düşülmesi gibi iki seçenek sunmaktadır.
Gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara yansıtılan finansal varlıklar, vadeye
kadar elde tutulacak varlıklar, kredi ve alacaklar ve satılmaya hazır finansal varlıklar
ilk muhasebeleştirmede gerçeğe uygun değer üzerinden değerlenir. Finansal
varlıkların edinimi için ödenen tutar, gerçeğe uygun değeri temsil etmektedir. Bu
nedenle
ilk
muhasebeleştirmede
bulunmamaktadır.
Vadeye
kadar
finansal
elde
varlık
tutulan
sınıflarında
finansal
bir
farklılık
varlıkların
ilk
muhasebeleştirilmesinde TMS 18 Hâsılat Standardı’na göre bir menkul kıymetin
faizi, edinim öncesi ve sonrası olarak ayrılır ve sadece edinim sonrasına ait olan
kısmı hâsılat olarak kaydedilir.
94
Örneğin; A İşletmesi 01.01.2012 tarihinde ihraç edilen nominal bedeli 40.000
TL olan devlet tahvillerini 01.03.2012 tarihinde vadeye kadar elde tutmak amacıyla
satın almıştır. Tahvilin vadesi 12 ay yani 365 gün ve faiz oranı % 15’dir.
Faiz = 40.000 x % 15 = 6.000 TL
BD = 46.000 / (1 + 0,15)300/365
BD = 46.000 / (1,15)0,82
BD = 46.000 / 1,121430 = 41.019 TL
Devlet tahviline ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi yapılmalıdır.
01.03.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Vadeye Kadar Elde Tutulacak
Finansal Yatırımlar Hesabı
41.019
102 BANKALAR HESABI
Alışın Kaydedilmesi
41.019
/
31.12.2012 tarihinde devlet tahvilinin faizi (46.000 – 41.019 = 4.981 TL), “642
FAİZ GELİRİ HESABI”na kaydedilmelidir. Böylece, devlet tahvilinin faizinin
sadece edinim sonrasına ait olan 10 aylık kısmı kaydedilmiş olmaktadır.
Finansal varlıkların normal yoldan alımı ve satımı durumunda bu varlıklar,
teslim tarihi ya da işlem tarihi muhasebesi kullanılarak muhasebeleştirilirler. Teslim
tarihi (erteleme yöntemi) yönteminde muhasebe kayıtları, sözleşmeye konu olan mal
ve hizmetlerin teslim tarihine kadar ertelenir. İşlem tarihi yönteminde ise muhasebe
kayıtları,
sözleşme tarihinde yapılır. İşletmeler,
finansal varlık gruplarını
muhasebeleştirirken bu yöntemlerden birini seçmeli ve seçtiği yöntemi muhasebe
politikası olarak değiştirmeden uygulaması gereklidir.
Farklı değerlerme ölçüsü ile değerlenen finansal araçların farklı yöntemlerle
muhasebeleştirilmesi nedeniyle teslim tarihi ve işlem tarihi yöntemi gibi bir ayrıma
95
gidilmektedir. Finansal aracın gerçeğe uygun değerinin bulunmaması ve maliyet
bedeli
ile
değerlemeye
tabi
tutulması durumunda
teslim tarihi yöntemi
kullanılmaktadır. İşlem tarihi yöntemi ise gerçeğe uygun değerle değerlenen finansal
araçlar için kullanılmaktadır.
Örneğin; A İşletmesi, adedi 8 TL’den 1.000 adet hisse senedini alım satım
amaçlı olarak satın almıştır. 31.12.2012 tarihinde hisse senetlerinin gerçeğe uygun
değeri 12 TL’dir. Sözleşmenin imzalandığı tarih 27.12.2012, hisse senetlerinin teslim
tarihi 03.01.2013’dür.
Hisse senetlerinin satın alınmasında işlem tarihinin esas alınması durumunda
aşağıdaki kayıtlar yapılmalıdır.
27.12.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Alım Satım Amaçlı Elde Tutulan
Finansal Yatırımlar Hesabı
8.000
102 BANKALAR HESABI
Hisse Senedinin Alış Kaydı
8.000
/
Dönem sonu değerlemesinde aşağıdaki kayıt yapılmalıdır.
31.12.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Alım Satım Amaçlı Elde Tutulan
Finansal Yatırımlar Hesabı
679 DİĞER OLAĞAN GELİR VE
KARLAR HESABI
Dönem Sonu Değerleme Kaydı
4.000
4.000
/
Finansal varlığın kayda alınmasında teslim tarihinin esas alınması durumunda
aşağıdaki kayıtlar yapılmalıdır.
96
03.01.2013
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Alım Satım Amaçlı Elde Tutulan
Finansal Yatırımlar Hesabı
8.000
102 BANKALAR HESABI
Hisse Senedinin Alınması
8.000
/
İşlem tarihi ile teslim tarihi arasında gerçeğe uygun değerde meydana gelen
değişimin kayda alınması durumunda aşağıdaki kayıt yapılmalıdır.
03.01.2013
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Alım Satım Amaçlı Elde Tutulan
Finansal Yatırımlar Hesabı
679 DİĞER OLAĞAN GELİR VE
KARLAR HESABI
4.000
4.000
Gerçeğe Uygun Değer Artışının Kaydedilmesi
/
Teslim tarihi ve işlem tarihi yöntemi arasındaki en belirgin fark, ortaya çıkan
4.000 TL’nin 2012 yılı gelir tablosu yerine 2013 yılında düzenlenecek olan gelir
tablosunda yer almasıdır. Ayrıca yapılan sözleşmenin bağlayıcı olmasına rağmen
henüz menkul kıymetlerin teslim alınmaması nedeniyle ilgili kişilere işletmenin
finansal durumuyla ilgili bilgi vermek amacıyla düzenlenen finansal durum
tablosunda bu bilginin yer alması bilgilendirme açısından işlem tarihi esas alınarak
muhasebeleştirme yönteminin bir sakıncası olarak ortaya çıkmaktadır. Aynı durum
kapsamlı gelir tablosunda yer alacak 4.000 TL için de geçerlidir.
97
4.2 Finansal Araçlarda Dönem Sonunda Yapılan Muhasebeleştirme
İşlemleri
Gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara yansıtılan finansal varlıklar, vadeye
kadar elde tutulacak varlıklar, kredi ve alacaklar ve satılmaya hazır finansal varlıklar
dönem sonunda aşağıdaki gibi muhasebeleştirilmektedir.
4.2.1 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kâr ve Zarara Yansıtılan Finansal
Varlıklar
Gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara yansıtılan finansal varlıklar, ilk
muhasebeleştirmede
ve
dönem
sonunda
gerçeğe
uygun
değerle
muhasebeleştirilmektedir.
Örneğin; 23.10.2012 tarihinde A İşletmesi, borsada işlem gören adedi 10
TL’den 5.000 adet hisse senedini satın almış ve 200 TL komisyon ödemiştir. Satın
alınan hisse senetleri, 30.10.2012 tarihinde teslim alınmıştır. Ayrıca işletme, finansal
araçlarını muhasebeleştirirken işlem tarihi yöntemini kullanmaktadır.
23.10.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Gerçeğe Uygun Değer Farkı K/Z Yansıtılan
Finansal Yatırımlar Hesabı
653 KOMİSYON GİDERLERİ HESABI
102 BANKALAR HESABI
50.000
200
50.200
10 x 5.000 = 50.000
Alış Kaydı
/
31.12.2012 tarihinde gerçeğe uygun değeri, 12 TL ya da 9 TL olması
durumunda aşağıdaki kayıtlar yapılmalıdır.
98
31.12.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Gerçeğe Uygun Değer Farkı K/Z Yansıtılan
Finansal Yatırımlar Hesabı
10.000
679 DİĞER OLAĞAN GELİR VE
KARLAR HESABI
10.000
2 x 5.000 = 10.000
Gerçeğe Uygun Değer Artışının Kaydedilmesi
/
31.12.2012
689 DİĞER OLAĞAN GİDER VE ZARARLAR HESABI
5.000
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR
HESABI
Gerçeğe Uygun Değer Farkı K/Z
Yansıtılan Finansal Yatırımlar
Hesabı
5.000
1 x 5.000 = 5.000
Gerçeğe Uygun Değer Azalışının Kaydedilmesi
/
4.2.2 Vadeye Kadar Elde Tutulacak Varlıklar
Vadeye kadar elde tutulacak varlıklar ilk muhasebeleştirmede gerçeğe uygun
değerle, dönem sonunda itfa edilmiş maliyetle muhasebeleştirilmektedir.
Örneğin; işletme 01.12.2012 tarihinde vadeye kadar elde tutmak amacıyla
5.000 TL’ye devlet tahvili satın almıştır. Devlet tahvilinin nominal bedeli 5.300 TL
olup, vadesi 6 aydır. İşletme vadeye kadar elde tutmak amacıyla aldığı tahvili elden
çıkarmamış olup 31.12.2012 tarihinde bu tahvil işletmenin varlıkları arasında yer
almaktadır. İşletme bu tahvilin anapara ve faizini 31.05.2013 tarihinde tahsil etmiştir.
İç verim oranı ve bugünkü değerin 31.12.2012 tarihi itibariyle hesaplanması
aşağıdaki gibidir.
99
BD = GD / (1+i)6/12
5.300 = 5.000 x (1+i)0,5
i = 0,14
BD = 5.300 / (1 + 0,14)5/12 = 5023,22 TL
Faiz = 5023,22 - 5.000 = 23,22 TL
01.12.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Vadeye Kadar Elde Tutulacak
Finansal Yatırımlar Hesabı
5.000
102 BANKALAR HESABI
Alışın Kaydedilmesi
5.000
/
Devlet tahvilinin faiz geliri aşağıdaki gibi kaydedilmelidir.
31.12.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Vadeye Kadar Elde Tutulacak
Finansal Yatırımlar Hesabı
23,22
642 FAİZ GELİRİ HESABI
Faizin Kaydedilmesi
/
Vade sonunda anapara ve faizin tahsili aşağıdaki gibi kaydedilmelidir.
23,22
100
31.05.2013
102 BANKALAR HESABI
5.300
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Vadeye Kadar Elde Tutulacak
Finansal Yatırımlar Hesabı
Alış Bedeli 5.000
Faiz Geliri 23.22
642 FAİZ GELİRİ HESABI
Vade Sonunda Anapara ve Faizin
Kaydedilmesi
5023,22
276,78
/
31.12.2012 tarihinde devlet tahvilinin net bugünkü değerinin 4.800 TL olması
durumunda, muhasebe kaydı aşağıdaki gibi yapılmalıdır.
31.12.2012
654 KARŞILIK GİDERLERİ HESABI
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI HESABI
223,22
223,22
5023,22 – 4.800 = 223,22
Değer Düşüklüğü İçin Karşılık Ayrılması
/
4.2.3 Kredi ve Alacaklar
Kredi ve alacaklar ilk muhasebeleştirmede gerçeğe uygun değerle, dönem
sonunda itfa edilmiş maliyetle muhasebeleştirilmektedir.
Örneğin; işletme 01.11.2012 tarihinde nominal değeri 1.500 olan ticari malını 3
ay vadeli olarak 2000 TL’ye satmıştır. KDV ihmal edilmiştir. Alacak 01.02.2013
tarihinde tahsil edilmiştir.
BD = GD / (1+i)3/12
2000 = 1.500 x (1+i)0,25
i = 2,3
101
BD = 2000 / (1 + 2,3)2/12 = 1652,34 TL
Faiz = 1652,34 – 1.500 = 152,34 TL
01.11.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Kredi ve Alacaklar Hesabı
2.000
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HESABI
12X ERTELENMİŞ FİNANSMAN
KAZANCI HESABI
Ticari Mal Satışının Kaydedilmesi
1.500
500
/
31.12.2012 ve 01.02.2013 tarihlerinde muhasebeleştirme işlemleri, aşağıdaki
gibi kaydedilmelidir.
31.12.2012
12X ERTELENMİŞ FİNANSMAN KAZANCI HESABI
152,34
642 FAİZ GELİRİ HESABI
Faiz Gelirinin Kaydedilmesi
152,34
/
01.02.2013
102 BANKALAR HESABI
2.000
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Kredi ve Alacaklar Hesabı
642 FAİZ GELİRİ HESABI
Tahsil İşleminin Kaydedilmesi
1652,34
347,66
/
4.2.4 Satılmaya Hazır Finansal Varlıklar
Satılmaya hazır finansal varlıklar, ilk muhasebeleştirmede ve dönem sonunda
gerçeğe uygun değerle muhasebeleştirilmektedir.
102
Örneğin; işletme borsada işlem gören bir anonim şirketin hisselerinden 5000
adedini 1,4 TL’den 01.12.2012 tarihinde satın almıştır. 31.12.2012 tarihinde hisse
senetlerinin gerçeğe uygun değeri 1,6 TL’dir.
01.12.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Satılmaya Hazır Finansal
Yatırımlar Hesabı
Alış Kaydı
7.000
102 BANKALAR HESABI
/
7.000
31.12.2012 tarihinde hisse senetlerinin gerçeğe uygun değeri 1,6 TL olması
durumunda aşağıdaki kayıt yapılmalıdır.
31.12.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Satılmaya Hazır Finansal
Yatırımlar Hesabı
1.000
5XX DİĞER KAPSAMLI GELİR
FİNANSAL VARLIK DEĞER
FARKLARI DEĞİŞİMİ HESABI
1.000
Gerçeğe Uygun Değer Artışının Kaydedilmesi
/
31.12.2012 tarihinde hisse senetlerinin gerçeğe uygun değeri 1,2 TL olması
durumunda aşağıdaki kayıt yapılmalıdır.
31.12.2012
5XX DİĞER KAPSAMLI GELİR FİNANSAL
VARLIK DEĞER FARKLARI DEĞİŞİMİ HESABI
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Satılmaya Hazır Finansal
Yatırımlar Hesabı
Gerçeğe Uygun Değer Azalışının Kaydedilmesi
/
1.000
1.000
103
4.3 Finansal Araçlarda Dönem Sonunda Değerleme ve Değer Düşüklüğü
Finansal araçlarda dönem sonunda değerleme ve değer düşüklüğü aşağıda
açıklanmaktadır.
4.3.1 Finansal Araçlarda Dönem Sonunda Değerleme
Dönem sonunda; gerçeğe uygun değer farkı kâr ve zarara yansıtılan finansal
varlıklar ve yükümlülükler ve satışa hazır finansal varlıklar belli bir vadeye sahip
olmadıklarından gerçeğe uygun değerle değerlemeye tabi tutulmaktadır. Finansal
varlıkların gerçeğe uygun değerle değerlenmesinin nedeni,
bu varlıkların
bilançolarda gerçek değerleri ile gösterilmesini sağlamaktır. Vadeye kadar elde
tutulacak varlıklar ve kredi ve alacaklar belli bir vade içerdiklerinden ve bu finansal
varlıkların şimdiki değerlerinin belirlenebilmesi için etkin faiz yöntemi kullanılarak
hesaplanan itfa edilmiş maliyetle değerlenirler. Gerçeğe uygun değer olarak
adlandırılan değerleme ölçüsü, finansal varlıkların aktif piyasadaki kotasyon
fiyatlarıdır. İtfa edilmiş maliyet olarak adlandırılan değerleme ölçüsünde ise belli bir
vadeye göre ve belli bir iskonto oranı üzerinden hesaplanan faiz söz konusu
olmaktadır.
TFRS 9’da finansal varlıklar, bu varlıkların yönetimi için işletmenin kullandığı
yönetim modeli (finansal varlık yönetim modeli) ve varlıkların sözleşmeye bağlı
nakit akış özellikleri dikkate alınarak sonraki dönemlerde itfa edilmiş maliyet ya da
gerçeğe uygun değer üzerinden ölçülür.
TFRS 9 Md. 4.1.2’ye göre bir finansal varlık;
 Varlığın, sözleşmeye bağlı nakit akışlarının tahsilini amaçlayan bir yönetim
modeli kapsamında elde tutulması,
 Finansal varlığın sözleşme hükümlerinin, belirli tarihlerde sadece anapara ve
anapara bakiyesine ilişkin faiz ödemelerinin yapılmasına yönelik nakit
akışlarına yol açması gibi koşulları sağlaması durumunda itfa edilmiş maliyet
ile ölçülür.
104
TFRS 9’da itfa edilmiş maliyet üzerinden ölçülen finansal varlıklardaki faizler,
reeskont giderleri ve vade farkları gibi değerleme farkları kâr zarar hesaplarına
aktarılır. Gerçeğe uygun değerleri üzerinden ölçülen finansal varlıklardaki değerleme
farkları ise yine kâr zararda muhasebeleştirilir. Özkaynağa dayalı finansal araçlarda
oluşan ve alım satım amaçlı olmayan finansal varlıklardaki değerleme farklarını,
işletme isterse özkaynaklarda muhasebeleştirebilir.
4.3.2 Finansal Araçlarda Değer Düşüklüğü
Finansal varlıklarda değer düşüklüğünün hesaplanması, ihtiyatlılık ilkesi
gerekçesiyle yapılır. Bir finansal varlık veya varlık grubunun değer düşüklüğüne
uğradığına ilişkin tarafsız bir gösterge varsa, varlık değer düşüklüğüne uğrar ve bu
değer düşüklüğü zararları hesaplanır. Değer düşüklüğüne ilişkin tarafsız bir
göstergenin bulunması durumunda, bu değer düşüklüğü kâr ve zarar (gelir
tablosu)’da muhasebeleştirilir.
Finansal varlıklarda değer düşüklüğünü ortaya koyan göstergeler şunlardır
(Ankarath ve Diğerleri, 2010: 248):
 İhraçcının önemli finansal sıkıntıya girmesi,
 Anapara ve faiz ödemelerini yerine getirmemesiyle ihraçcı tarafından
sözleşmenin ihlal edilmesi,
 Borç verenin ihraçcıya (alacaklı borçluya) normal iş durumları altında
verilmeyen bir imtiyaz vermesi,
 İhraçcının (borçlunun) iflas etme ihtimalinin yüksek olması,
 Finansal varlıklar için aktif piyasanın yok olması ya da
 Borçlunun taahhütlerini yerine getirmemesidir.
Yukarıda belirtilenler, değer düşüklüğüne ilişkin gözlemlenebilir nesnel
kanıtlar (tarafsız göstergeler)’dır. Değer düşüklükleri tek bir olay ile ilgili
olmayabilir. TMS 39’a göre, değer düşüklüğü olan finansal varlık ya da finansal
105
varlık grubu için nesnel kanıtlar araştırılır ve finansal varlıklar değer düşüklüğü
testine tabi tutulur.
Bir finansal varlık ya da finansal varlık grubunun değerinin düştüğüne dair
nesnel kanıtların var olup olmadığı her raporlama dönemi sonunda değerlendirilir.
Alım satım amaçlı ve gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal
varlıklar gerçeğe uygun değerle değerlenir ve değer düşüklükleri hemen kâr veya
zarara aktarılır bu nedenle bu sınıflandırmaya giren finansal varlıklar için ayrıca bir
hesaplama yapılmaz. Yani gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan
finansal varlıklar ve alım satım amaçlı finansal varlıklar, değer düşüklüğüne tabi
tutulmazlar.
Vadeye kadar elde tutulacak varlıklar ve kredi ve alacaklar itfa edilmiş
maliyetle değerlenirler. Bu varlıklarda değer düşüklüğünün oluştuğuna dair tarafsız
göstergenin bulunması durumunda bu değer düşüklükleri doğrudan kâr ve zarara
aktarılır. Vadeye kadar elde tutulacak varlıklar ve kredi ve alacaklarda değer
düşüklüğü birbirine benzer şekilde muhasebeleştirilmektedir.
Örneğin; işletme 01.12.2012 tarihinde, vadeye kadar elde tutmak ve faiz
gelirinden faydalanmak amacıyla bir özel sektör kuruluşunun ihraç ettiği bonoyu
satın almıştır. Bononun nominal bedeli 1.000 TL olup, vadesi 6 aydır. Alış bedeli
700 TL’dir. 31.12.2012 tarihinde yapılan değerlemede, bononun vadesinde değer
düşüklüğüne uğradığı ve 1.000 TL’nin tahsil edilemeyeceği tespit edilmektedir.
Nakit akışlarının net bugünkü değeri 500 TL olarak tahmin edilmektedir. İç verim
oranı % 10’dur.
BD = 1000 / (1+0,10)5/12 = 1000 / 1,03985 = 961,677 TL
Faiz = 961,677 - 700 = 261,677 TL
106
01.12.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Vadeye Kadar Elde Tutulacak
Finansal Yatırımlar Hesabı
700
102 BANKALAR HESABI
Alışın Kaydedilmesi
700
/
31.12.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Vadeye Kadar Elde Tutulacak
Finansal Yatırımlar Hesabı
261,677
642 FAİZ GELİRİ HESABI
Faizin Kaydedilmesi
261,677
/
31.12.2012
654 KARŞILIK GİDERLERİ HESABI
461,677
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI HESABI
461,677
961,677 – 500 = 461,677
Değer Düşüklüğü İçin Karşılık Ayrılması
/
Satılmaya
hazır
finansal
varlıklarda
değer
düşüklüğü
özkaynaklarda
muhasebeleştirilir ancak değer düşüklüğüne ilişkin tarafsız göstergelerin olması
durumunda yani değer düşüklüğünün sürekli olduğu anlaşılırsa, özkaynaklarda
muhasebeleştirilen değer düşüklükleri özkaynaklardan çıkarılarak kâr ve zarar içinde
yeniden sınıflandırılır. Sonraki dönemlerde özkaynağa dayalı satılmaya hazır finansal
varlığın gerçeğe uygun değerinde artış olursa önceki dönemde kâr ve zararda
muhasebeleştirilen değer düşüklükleri kâr ve zararda iptal edilemez varlığın
değerinde meydana gelen artış özkaynaklarda muhasebeleştirilir.
Örneğin; işletme, satılmaya hazır finansal varlık olarak sınıflandırdığı borsada
işlem gören nominal değeri 4 TL olan hisse senetlerinin 100.000 adedini 20.12.2012
107
tarihinde 4,5 TL’den satın almıştır. 31.12.2012 tarihinde hisse senetlerinin gerçeğe
uygun değeri 4,3 TL’ye düşmüştür.
20.12.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Satılmaya Hazır Finansal
Yatırımlar Hesabı
450.000
102 BANKALAR HESABI
450.000
4,5 x 100.000 = 450.000
Alışın Kaydedilmesi
/
31.12.2012
5XX DİĞER KAPSAMLI GELİR FİNANSAL
VARLIK DEĞER FARKLARI DEĞİŞİMİ HESABI
20.000
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Satılmaya Hazır Finansal
Yatırımlar Hesabı
20.000
0,2 x 100.000 = 20.000
Gerçeğe Uygun Değer Azalışının Kaydedilmesi
/
Satılmaya hazır finansal varlıkta meydana gelen değer azalışı başlangıçta
özkaynakta muhasebeleştirilir. Ancak değer düşüklüğüne ilişkin tarafsız göstergenin
olması durumunda, yani değer azalışının sürekli hale gelmesi durumunda, bu değer
düşüklüğü kâr ve zarara aktarılır.
31.12.2012
654 KARŞILIK GİDERLERİ HESABI
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI HESABI
20.000
20.000
Değer Düşüklüğünün Kaydedilmesi
/
TFRS 9’da gerçeğe uygun değerle değerlenen varlıklar için değer düşüklüğü
hesaplanmaz. İtfa edilmiş maliyetle değerlenen varlıklar değer düşüklüğüne tabi olur.
108
İtfa edilmiş maliyet, gerçeğe uygun değer ve maliyet değeri ile değerlenen finansal
varlıkların değer düşüklüğü zararlarının ölçümü aşağıdaki tablodaki gibidir.
Tablo 8: Değer Düşüklüğü Zararlarının Ölçümü
Finansal Varlıklar
İtfa edilmiş maliyet (kredi ve alacaklar; vadeye
kadar elde tutulan varlıklar; finansal borçlar)
Gerçeğe uygun değer (alım-satım amaçlı
varlıklar, borçlar ve türevler; satışa hazır
varlıklar)
Maliyet (gerçeğe uygun değeri güvenilir olarak
ölçülemeyen)
Değer Düşüklüğü Zararlarının Ölçümü
Finansal araçların esas iskonto oranı kullanılarak
iskonto edilen tahmini gelecek nakit akışlarının
bugünkü değeri ve defter değeri arasındaki
farklılık
Kazanç
ya
da
kayıpta
önceden
muhasebeleştirilen herhangi değer düşüklüğü
kaybından daha az gerçeğe uygun değer ve elde
etme maliyeti (net herhangi anapara geri ödemesi
ve itfa) arasındaki farklılık
Benzer finansal varlıklar için bugünkü piyasa
geri dönüş oranında tahmin edilerek iskonto
edilen gelecek nakit akışlarının bugünkü değeri
ve finansal varlıkların defter değeri arasındaki
farklılık
Kaynak: Epstein, Barry J., Eva K. Jermakowicz (2010), p.417.
Örneğin; Ay Anonim Şirketi’nin 01.11.2012 tarihinde yatırım amaçlı aşağıdaki
özkaynak araçlarını elde ettiğini farz edelim:*
Menkul kıymet açıklaması
1.000 hisse X adi hisse senedi
2.000 hisse Y imtiyazlı hisse
senedi
1.000 hisse Z adi hisse senedi
Elde etme maliyeti
30.000 TL
110.000 TL
Yılsonunda gerçeğe uygun değeri
34.000 TL
100.000 TL
55.000 TL
60.000 TL
Y imtiyazlı hisse senetleri, uzun vadeli yatırım amaçlı olarak satın alınmıştır.
Ay Anonim Şirketi’nin X ve Z adi hisse senet yatırımlarını alım satım amaçlı olarak
satın aldığını farz edelim. Bu kapsamda, satın alışlar aşağıdaki gibi kaydedilmelidir:
*
Bu örnek, Epstein ve Jermakowicz (2010) s.412-422’den uyarlanmıştır.
109
01.11.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Alım Satım Amaçlı Elde Tutulan
Finansal Yatırımlar Hesabı
X Adi Hisse Senedi
Z Adi Hisse Senedi
85.000
102 BANKALAR HESABI
85.000
30.000 + 55.000 = 85.000
Satın Alışların Kaydedilmesi
/
01.11.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Satılmaya Hazır Finansal
Yatırımlar Hesabı
Y İmtiyazlı Hisse Senedi
110.000
102 BANKALAR HESABI
110.000
Satın Alışların Kaydedilmesi
/
İşletmeler, 31 Aralık 2012’de aşağıdaki kayıtları yapmalıdır:
31.12.2012
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Alım Satım Amaçlı Elde Tutulan
Finansal Yatırımlar Hesabı
X Adi Hisse Senedi
Z Adi Hisse Senedi
679 DİĞER OLAĞAN GELİR VE
KARLAR HESABI
34.000 – 30.000 = 4.000
60.000 – 55.000 = 5.000
4.000 + 5.000 = 9.000
Gerçeğe Uygun Değer Artışının Kaydedilmesi
/
9.000
9.000
110
31.12.2012
5XX DİĞER KAPSAMLI GELİR FİNANSAL
VARLIK DEĞER FARKLARI DEĞİŞİMİ HESABI
10.000
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Satılmaya Hazır Finansal
Yatırımlar Hesabı
Y İmtiyazlı Hisse Senedi
10.000
110.000 – 100.000 = 10.000
Gerçeğe Uygun Değer Azalışının Kaydedilmesi
/
Böylece alım satım amaçlı finansal varlıkların değerindeki değişim kazanç ya
da kayıpta muhasebeleşir, oysa satışa hazır finansal varlıkların değerindeki değişim
özkaynakta biriktirilir. 10.000 TL değer düşüklüğünün sürekli hale gelmesi
durumunda, aşağıdaki kayıt yapılmalıdır:
31.12.2012
654 KARŞILIK GİDERLERİ HESABI
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI HESABI
10.000
10.000
Değer Düşüklüğü İçin Karşılık Ayrılması
/
1 Nisan 2013’de Y imtiyazlı hisse senedindeki azalmanın geçici bir azalma
olduğu, aslında Y imtiyazlı hisse senedinin değerinin 102.500 TL’ye çıktığı bilgisi
yönetime gelmiştir. 2.500 TL’lik artışın kazanç ya da kayıptan ziyade özkaynaklara
yansıtılması gerekir.
111
01.04.2013
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Satılmaya Hazır Finansal
Yatırımlar Hesabı
Y İmtiyazlı Hisse Senedi
2.500
5XX DİĞER KAPSAMLI GELİR
FİNANSAL VARLIK DEĞER
FARKLARI DEĞİŞİMİ HESABI
2.500
102.500 – 100.000 = 2.500
Artışın Kaydedilmesi
/
4.4 Finansal Riskten Korunma ve Muhasebesi
Finansal riskten korunma, belli bir riske karşı koruyucu önlem alma anlamına
gelmektedir. Finansal riskten korunmanın amacı bir işletmenin varlıkları, borçları
veya gelecek taahhütleri üzerinde fiyat değişmelerinin etkisinden dolayı maruz
kalabildiği zararların riskini minimize etmek veya denkleştirmektir (Parlakkaya,
2005: 168).
Finansal riskten korunma aracı, finansal aracın gerçeğe uygun değerindeki ve
nakit akışlarındaki değişiklikleri dengelemesi beklenen türev araç ya da türev
olmayan finansal varlık veya borçlardır. Bir finansal aracın finansal riskten korunma
aracı olarak belirlenebilmesi için, finansal aracın gerçeğe uygun değerinin ya da
nakit akışlarının, finansal riskten korunmaya konu olan varlığın gerçeğe uygun
değerindeki ve nakit akışlarındaki değişimi karşılaması gerekmektedir.
Finansal riskten korunma konusu varlıklar; muhasebeleştirilmiş bir varlık,
muhasebeleştirilmemiş bir kesin taahhüt, gerçekleşme olasılığı yüksek tahmini işlem
veya yurtdışı bir işletmedeki net yatırım olabilir.
İşletmeler; döviz kurları, faiz oranları, emtia fiyatları ve hisse senedi fiyatları
dalgalanmalarına maruz kalır. Finansal riskten korunma, riskleri önlemek ya da
azaltmak için kullanılır. Bu anlamda, bir işletme finansal araçları var olanı
112
düzeltmede ya da gelecekteki riskleri önceden tahmin etmede kullanabilir
(Hernández, 2004: 175–176).
Finansal riskten korunma amacıyla edinilen ya da satın alınan türev araçların
değerlenmesi ve muhasebeleştirilmesi işlemi, finansal riskten korunma muhasebesi
olarak adlandırılmaktadır. İşletmeler, finansal risklerden korunmak ve bu riskler
nedeniyle uğrayacakları zararları önlemek amacıyla türev finansal sözleşmeleri
yaparak ve bunu resmi bir belgeye dayandırarak finansal riskten korunma işlemi
içine girmektedir. Finansal riskten korunma muhasebesi; finansal riskten korunma
amacıyla türev araçların satın alınması ile yapılmaktadır. Finansal riskten korunma
muhasebesinde türev finansal araçlar, spekülasyon amaçlı yani alım satım amaçlı
edinilen türev finansal araçlardan farklıdır. Çünkü finansal riskten korunma
muhasebesinde edinilen bu türev araçlar, belli bir riske karşı önlem amacıyla
edinilmektedir.
Finansal riskten korunma muhasebesinin uygulanabilmesi için bunun bir
belgeye dayandırılması gerekmektedir. Finansal riskten korunma ilişkisinin
belgelendirilmesi, tablo şeklinde hazırlanmasıyla olmaktadır. Hazırlanan bu tabloda;
risk yönetim amacı ve stratejisi, finansal riskten korunma türü, korunulan finansal
risk, finansal riskten korunma aracı, finansal riskten korunma konusu varlık ve
etkinlik testlerinin değerlendirilmesine ilişkin bilgiler yer almalıdır.
Türev finansal araçlar, hemen hemen tüm şirketler tarafından kullanılan
araçlardır. Bunların kullanımı değişir fakat genellikle şirketlerin büyük çoğunluğu
finansal riske karşı korumasız olmamak için türev finansal araçları kullanır. Örneğin;
işletmeler hammaddelerin gelecekteki fiyatı, döviz ve faiz oranlarından korunmak
için türevleri kullanır (Antill ve Lee, 2005: 145). Finansal riskten korunma
muhasebesinin özeti aşağıdaki tabloda verilmektedir.
113
Tablo 9: Finansal Riskten Korunma Muhasebesinin Özeti
İşlem Türü
Şirket taahhüdünün
finansal riskten
korunması
Önceden tahmin edilen
işlemin finansal riskten
korunması
Ek bir yatırımın
finansal riskten
korunması
Finansal Riskten
Korunmanın Türü
Gerçeğe uygun değer
riskinden korunma
Muhasebeleştirme Yöntemi
Nakit akış riskinden
korunma
Diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştir. Önceden
tahmin edilen işlem tarihinde gerçekte kazanç ya
da kaybı etkileyen özkaynaktan kazanç ya da
kayba yeniden sınıflandır.
Diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştir. Yatırımın
satışı üzerinde özkaynaktan kazanç ya da kayba
yeniden sınıflandır.
Net yatırım riskinden
korunma
Devamlı olarak kazanç ya da kayıpta
muhasebeleştir.
Kaynak: Epstein, Barry J., Eva K. Jermakowicz (2010), p.218.
Finansal riskten korunma yöntemleri olan gerçeğe uygun değer riskinden
korunma, nakit akış riskinden korunma ve net yatırım riskinden korunma aşağıda
açıklanmaktadır.
4.4.1 Gerçeğe Uygun Değer Riskinden Korunma
Gerçeğe uygun değer riskinden korunma; muhasebeleştirilmiş bir varlık veya
borcun ya da muhasebeleştirilmemiş bir kesin taahhüdün gerçeğe uygun değerinde
meydana gelen belirli bir riskle ilişkilendirilebilen ve kâr veya zararı etkileyebilecek
nitelikteki değişikliklere karşı gerçekleştirilen bir finansal riskten korunma işlemidir.
Muhasebeleştirilen bir varlık ya da yükümlülüğün gerçeğe uygun değerindeki
değişimlerin finansal riskten korunması ya da sabit bir fiyatta bir varlığı satın almak
ya da satmak için önceden muhasebeleştirilmemiş şirket taahhüdü raporlanan kazanç
ya da kayıpları etkileyebilir (Kirk, 2009: 425–426). Gerçeğe uygun değer riskinden
korunmada
gerçeğe
uygun
değer
değişimleri,
kâr
veya
zararda
muhasebeleştirilmektedir.
Örneğin; A İşletmesi, 200.000 TL nominal değeri ve % 3 faiz ödemesine sahip
bir tahvili satın almış ve satılmaya hazır finansal varlık olarak kaydetmiştir. A
İşletmesi, faiz oranlarının artıp tahvilin değerinin düşmesi ihtimaline karşı faiz oranı
114
swap sözleşmesi yapmıştır. Ayrıca A İşletmesi, tahvilin finansal riskten korunması
olarak faiz oranı swapını belgelerle ispat etmektedir. Piyasa faiz oranının artması
nedeniyle tahvilin gerçeğe uygun değerinde 5.000 TL’lik bir azalma olması
durumunda, A İşletmesi aşağıdaki kaydı yapmalıdır:*
/
689 DİĞER OLAĞAN GİDER VE ZARARLAR HESABI
5.000
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Satılmaya Hazır Finansal
Yatırımlar Hesabı
5.000
Tahvilin Değer Azalmasının Kaydedilmesi
/
Faiz oranındaki artışla swap sözleşmesinde 5.000 TL değer artışı olmuştur. A
İşletmesi, swap sözleşmesindeki 5.000 TL değer artışını da kaydetmelidir.
/
1XX FİNANSAL YATIRIMLAR HESABI
Satılmaya Hazır Finansal
Yatırımlar Hesabı
5.000
679 DİĞER OLAĞAN GELİR VE
KARLAR HESABI
5.000
Artan Değerin Kaydedilmesi
/
Örnekte; tahvilin 5.000 TL gerçeğe uygun değer azalışının, swapın 5.000 TL
değer artışına oranlanmasıyla finansal riskten korunma % 100 etkindir.
TMS 39’a göre bir riskten korunma işleminin etkin olabilmesi için finansal
riskten korunma işleminin fiili sonuçları % 80 ile % 125 arasında olması
gerekmektedir. Örneğin, fiili sonuçların finansal riskten korunma aracındaki yani
türev finansal araçtaki azalışın 120 TL, nakit aracındaki artışın ise 100 TL olduğunu
*
Bu örnek, Bragg (2010) s.329’dan uyarlanmıştır.
115
göstermesi durumunda, dengeleme (netleştirme) oranı; 120/100 yani % 120 olarak ya
da 100/120 yani % 83 olarak ölçülebilir.
4.4.2 Nakit Akış Riskinden Korunma
Nakit akış riskinden korunma; muhasebeleştirilmiş bir varlık veya borca ya da
gerçekleşme ihtimali yüksek tahmini bir işleme ilişkin belirli bir riskle
ilişkilendirilebilen ve net kâr veya zararı etkileyebilen nitelikteki nakit akışı
değişikliklerinden korunmak için gerçekleştirilen bir finansal riskten korunma
işlemidir.
Nakit akış riskinden korunma, işletmelerin nakit akışlarıyla ilgili gelecekteki
işlemleri tahmin ederek ve finansal riskten korunma amacıyla türev araçları satın
alarak yapılmaktadır. Finansal riskten korunma aracından kaynaklanan kazanç ve
kayıpların etkin olan kısmı, özkaynaklar içerisinde muhasebeleştirilir. Etkin olmayan
kısmı ise kâr veya zararda muhasebeleştirilir.
Nakit akış riskinden korunmayı sağlamak için, finansal riskten korunma aracı
ve bir varlık, yükümlülük ya da önceden tahmin edilen işlemler arasındaki ilişki
belgelenmelidir. Belgeleme ayrıca finansal riskten korunma stratejisinin, risk
yönetimi amaçlarının ve işlemlerin etkilerinin nasıl ölçülebildiğini tanımlamalıdır.
Ayrıca, finansal riskten korunma ilişkisinin çok etkili olması beklenmeli ve en
azından, bir şirketin hazırlanan yıllık veya ara dönem mali tablolarını zamanında
değerlendirmelidir (Epstein ve Jermakowicz, 2008: 43).
Örneğin; A İşletmesi, 50.000 Dolar’a 90 gün içinde ve 30 Eylül 2012’de teslim
edilmesi şartıyla yurtdışından bir makine sipariş etmiştir. A İşletmesinin fonksiyonel
para birimi TL’dir. Halen, A İşletmesi makine için 90.000 TL ödemeyi
düşünmektedir. Ancak, önümüzdeki 90 gün içinde Dolar, TL’ye karşı güçlenirse, A
İşletmesi makineyi satın almak için daha fazla TL ödemek zorunda olacaktır. Bu
döviz oranı riskinden korunmak için, A İşletmesi bir forward sözleşmesi yapmıştır. A
İşletmesi, Dolar döviz oranındaki artışların finansal riskinden korunma olarak
116
forward sözleşmesini göstermektedir. Bir ay sonra, Dolar’ın TL karşısındaki değeri
artmış ve 50.000 Dolar forward sözleşmesinin değerinde 6.000 TL bir artış olmuş ve
bu tutar tahsil edilmiştir. A İşletmesi, değer değişimini aşağıdaki gibi kaydetmelidir:*
30.09.2012
100 KASA HESABI
6.000
5XX DİĞER KAPSAMLI GELİR
FİNANSAL VARLIK DEĞER
FARKLARI DEĞİŞİMİ HESABI
6.000
Değer Artışının Özkaynağa Kaydedilmesi
/
A İşletmesi, makine için 96.000 TL’yi ödemeli ve aşağıdaki kayıtla makinenin
değerini azaltmalıdır:
30.09.2012
5XX DİĞER KAPSAMLI GELİR FİNANSAL
VARLIK DEĞER FARKLARI DEĞİŞİMİ HESABI
253 TESİS, MAKİNE VE CİHAZLAR HS.
6.000
6.000
Makinenin Değer Azalmasının Kaydedilmesi
/
Örnekte; forward sözleşmesinin değerindeki 6.000 TL artış ve makinenin
gerçeğe uygun değerindeki 6.000 TL azalışın birbirine oranlanmasıyla finansal
riskten korunma %100 etkindir.
*
Bu örnek, Bragg (2010) s.331’den uyarlanmıştır.
117
4.4.3 Net Yatırım Riskinden Korunma
Net yatırım riskinden korunma, işletmenin yurtdışındaki varlıklarının kur farkı
riskinden korunma işlemidir. İşletmelerin yabancı ülkelerdeki bağlı ortaklık, iştirak
ve iş ortaklığı gibi yatırımlarını döviz kuru riskinden korumak için türev araçları
satın almaları ile yapılmaktadır. Net yatırım riskinden korunmada kur farkları (etkin
olan kısım) özkaynaklarda muhasebeleştirilmektedir. Net yatırım riskinden korunma,
nakit akış riskinden korunmaya benzer şekilde muhasebeleştirilir. Finansal riskten
korunma aracından kaynaklanan kazanç veya kaybın etkin olan kısmı özkaynaklar
içerisinde
muhasebeleştirilmektedir.
Finansal
riskten
korunma
aracından
kaynaklanan kazanç veya kaybın etkin olmayan kısmı ise kâr veya zararda
muhasebeleştirilir.
4.5 VUK ve TMS Uygulamalarının Finansal Tablolarda Finansal
Araçların Raporlanmalarına Etkileri
TMS, ertelenmiş vergi uygulamasını getirmektedir. Ertelenmiş verginin
finansal tablolara eklenmemesi, dönem net kârını etkilemektedir. Ertelenmiş vergi
varlığı ve yükümlülüğünün ortaya çıkmasına neden olan geçici farklar aşağıdaki
gibidir.
118
Tablo 10: Ertelenmiş Vergi Varlığı ve Yükümlülüğünün Ortaya Çıkmasına
Neden Olan Geçici Farklar
Durum
Farkın Niteliği
Sonuç
Vergi Değeri > Muhasebe Değeri
İndirilebilir Geçici Fark
Ertelenmiş Vergi Varlığı
Vergi Değeri < Muhasebe Değeri
Vergilendirilebilir Geçici Fark
Ertelenmiş Vergi
Aktiflerde
Yükümlülüğü
Pasiflerde
Vergi Değeri > Muhasebe Değeri
Vergilendirilebilir Geçici Fark
Ertelenmiş Vergi
Yükümlülüğü
Vergi Değeri < Muhasebe Değeri
İndirilebilir Geçici Fark
Ertelenmiş Vergi Varlığı
Kaynak: Örten ve Diğerleri (2010), s. 158.
Ertelenmiş vergi varlığı ve yükümlülüğünün finansal tablolara etkisi aşağıdaki
tablolarda gösterilmektedir. *
2007 Yılı Aracı Kurumlar Sektörü (%)
Dönen
Varlıklar/Toplam
Aktif
Uzun Vadeli Borç
Toplamı/Toplam
Borç
Dönem
Kârı/Satış
Gelirleri
Dönem Kârı/Toplam
Aktif
Dönem
Kârı/Özkaynaklar
Özkaynaklar/Toplam
Pasif
Özkaynaklar/Toplam
Borç
*
Ert. V.
Uygulandığında
Ert. V. Uygulanmadığında
Değişim
73,68
73,76
0,08
1,69
1,55
0,14
0,13
0,13
-
3,83
3,82
0,01
8,69
8,67
0,02
44,08
44,11
0,03
78,83
78,94
0,11
Yereli, Kayalı ve Yeğinboy (2012), s. 21’den uyarlanmıştır.
119
2008 Yılı Aracı Kurumlar Sektörü* (%)
Dönen
Varlıklar/Toplam
Aktif
Uzun
Vadeli
Finansal
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli Borç
Toplamı/Toplam
Borç
Dönem
Kârı/Satış
Gelirleri
Dönem Kârı/Toplam
Aktif
Dönem
Kârı/Özkaynaklar
Özkaynaklar/Toplam
Pasif
Özkaynaklar/Toplam
Borç
Ert. V.
Uygulandığında
Ert. V. Uygulanmadığında
Değişim
76,13
76,43
0,3
12,75
12,75
-
14,63
14,54
0,09
-0,39
-0,37
-0,02
-4,57
-4,33
-0,24
-10,91
-10,30
-0,61
41,92
42,50
0,58
73,86
73,94
0,08
2011 Yılı Ticaret Sektörü (%)
Dönen
Varlıklar/Toplam
Aktif
Uzun
Vadeli
Finansal
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli Ticari
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli Borç
Toplamı/Toplam
Borç
Dönem
Kârı/Satış
Gelirleri
Dönem Kârı/Toplam
Aktif
Dönem
Kârı/Özkaynaklar
Özkaynaklar/Toplam
Pasif
Özkaynaklar/Toplam
Borç
*
Ert. V.
Uygulandığında
Ert. V. Uygulanmadığında
Değişim
36,34
36,93
0,59
6,16
6,24
0,08
0,20
0,20
-
32,51
31,65
0,86
0,20
0,10
0,10
0,29
0,15
0,14
0,57
0,30
0,27
51,28
51,60
0,32
105,29
106,63
1,34
2008 yılı aracı kurumlar sektöründe dönem sonunda zarar elde edildiğinden negatif değerle
gösterilmektedir.
120
2012 Yılı Ticaret Sektörü (%)
Dönen
Varlıklar/Toplam
Aktif
Uzun
Vadeli
Finansal
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli Ticari
Borç/Toplam Borç
Uzun Vadeli Borç
Toplamı/Toplam
Borç
Dönem
Kârı/Satış
Gelirleri
Dönem Kârı/Toplam
Aktif
Dönem
Kârı/Özkaynaklar
Özkaynaklar/Toplam
Pasif
Özkaynaklar/Toplam
Borç
Ert. V.
Uygulandığında
Ert. V. Uygulanmadığında
Değişim
31,44
31,91
0,47
4,52
4,56
0,04
0,34
0,35
0,01
35,70
34,97
0,73
-3,66
-3,53
-0,13
-5,74
-5,62
-0,12
-12,08
-11,66
-0,42
47,52
47,80
0,28
90,58
91,60
1,02
121
2011 Yılı Leasing/Factoring Sektörü (%)
Hazır
Değerler/Dönen
Varlıklar
Kısa
Vadeli
Factoring Alacakları
(net)/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Finansal
Kiralama
Alacakları/Dönen
Varlıklar
Kısa
Vadeli
Satılmaya
Hazır
Finansal
Varlıklar/Dönen
Varlıklar
Alım Satım Amaçlı
Menkul
Kıymetler/Dönen
Varlıklar
Dönen
Varlıklar/Toplam
Aktif
Dönem Kârı/Toplam
Aktif
Dönem
Kârı/Özkaynaklar
Özkaynaklar/Toplam
Pasif
Özkaynaklar/Toplam
Borç
Ert. V.
Uygulandığında
Ert. V. Uygulanmadığında
Değişim
16,57
16,73
0,16
41,50
41,90
0,4
3,10
3,13
0,03
37,35
37,72
0,37
0,16
0,16
-
0,30
0,30
-
99,09
98,12
0,97
2,62
2,35
0,27
12,08
10,72
1,36
21,71
21,71
-
27,73
27,73
-
122
2012 Yılı Leasing/Factoring Sektörü (%)
Hazır
Değerler/Dönen
Varlıklar
Kısa
Vadeli
Factoring Alacakları
(net)/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Ticari
Alacaklar/Dönen
Varlıklar
Kısa Vadeli Finansal
Kiralama
Alacakları/Dönen
Varlıklar
Kısa
Vadeli
Satılmaya
Hazır
Finansal
Varlıklar/Dönen
Varlıklar
Alım Satım Amaçlı
Menkul
Kıymetler/Dönen
Varlıklar
Dönen
Varlıklar/Toplam
Aktif
Dönem Kârı/Toplam
Aktif
Dönem
Kârı/Özkaynaklar
Özkaynaklar/Toplam
Pasif
Özkaynaklar/Toplam
Borç
Ert. V.
Uygulandığında
Ert. V. Uygulanmadığında
Değişim
13,92
13,99
0,07
51,78
52,05
0,27
2,32
2,34
0,02
31,12
31,28
0,16
0,003
0,003
-
0,05
0,05
-
98,40
98,12
0,28
2,14
2,08
0,06
10,47
10,07
0,4
20,51
20,51
-
25,81
25,81
-
123
Örneğin; A İşletmesinin 2012 yılına ait TMS ve VUK’a göre düzenlenen
bilançosu aşağıdaki gibidir. Kurumlar vergisi oranı % 20’dir.
Ertelenmiş vergi varlığı ve yükümlülüğü bu örnekte bilanço verilerinden
hesaplanmaktadır. Ancak ertelenmiş vergi varlığı ve yükümlülüğü, gelir tablosu
verilerinden de hesaplanabilmektedir.
İlk olarak, bilanço verilerinden hareketle; menkul kıymet değer düşüklüğü
karşılıkları, alacak senetleri reeskontları, stok değer düşüklüğü karşılıkları, birikmiş
amortismanlar, kıdem tazminatı karşılıkları ve borç senetleri reeskontlarındaki
indirilebilir geçici farklar (ertelenen vergi varlıkları) ve vergilendirilebilir geçici
farklar (ertelenen vergi yükümlülükleri) belirlenmektedir.
Daha sonra; ertelenmiş vergi varlığı, ertelenmiş vergi yükümlülüğü, ertelenmiş
vergi geliri ve son olarak da, kurumlar vergisi ve dönem net kârı hesaplanmaktadır.
124
31.12.2012 Tarihli Bilanço
TMS
VUK
Dönen Varlıklar
105.697
107.322
22.100
Geçici Farklar
VARLIKLAR
Hazır Değerler
22.100
Menkul Kıymetler
61.000
G.U.D. Farkı Kâr veya Zarara Yans.
50.000
Vadeye Kadar Elde Tutulacak Fin. Var.
5.000
Satılmaya Hazır Finansal Varlık
6.000
M. Kıymet Değ. Düşüklüğü Karşl.
(523,22)
-
Net Menkul Kıymetler
60.477
61.000
Ticari Alacaklar
2.000
2.000
Alacak Senetleri Reeskontu
(152)
(50)
Net Ticari Alacaklar
1.848
1.950
22.272
Stoklar
22.272
Stok Değ. Düşüklüğü Karşılığı
(1.000)
-
Net Stoklar
21.272
22.272
Duran Varlıklar
70.300
81.300
Maddi Duran Varlıklar
82.300
82.300
Birikmiş Amortismanlar
(12.000)
(1.000)
-
523 İ.G.F.
102 İ.G.F.
1.000 İ.G.F.
Net Maddi Duran Varlıklar
70.300
81.300
Toplam Varlıklar
175.997
188.622
11.000 İ.G.F.
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar
83.997
88.997
Ticari Borçlar
81.700
81.700
Borç Senetleri Reeskontu
(15.000)
(10.000)
Net Ticari Borçlar
66.700
71.700
5.000 V.G.F.
Ödenecek Vergi ve Diğer Yasal
17.297
17.297
-
Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar
1.500
-
Kıdem Tazminatı Karşılıkları
1.500
-
Özkaynaklar
90.500
99.625
Ödenmiş Sermaye
20.000
20.000
Dönem Net Kârı
70.500
79.625
Toplam Borçlar
175.997
188.622
KAYNAKLAR
Yükümlülükler
V.G.F.; Vergilendirilebilir Geçici Fark
İ.G.F.; İndirilebilir Geçici Fark
1.500 İ.G.F.
-
125
Menkul Kıymetler
Menkul Kıymetler
Hisse Senedi
Devlet Tahvili
Hisse Senedi
Sınıflandırma
G.U.D. Farkı Kâr veya
Zarara Yansıtılan
Finansal Varlık
Vadeye Kadar Elde
Tutulacak Finansal
Varlıklar
Satılmaya Hazır
Finansal Varlık
Tutar
50.000 TL
Değerleme Ölçüsü
Gerçeğe Uygun Değer
5.000 TL
Etkin Faiz Yöntemi ile
Hesaplanan İtfa
Edilmiş Maliyet
Gerçeğe Uygun DeğerDeğerleme Farkları
Özkaynaklara
Kaydedilir
6.000 TL
Ertelenmiş vergi varlığı ve yükümlülüğüne ilişkin hesaplamalar aşağıdaki gibi
yapılmalıdır.
Ertelenmiş Vergi Varlığı (İndirilebilir Geçici Fark) = 523 + 102 + 1.000 +
11.000 + 1.500 = 14.125 x % 20 = 2.825 TL
Ertelenmiş Vergi Yükümlülüğü (Vergilendirilebilir Geçici Fark) = 5.000 x %
20 = 1.000 TL
Ertelenmiş Vergi Geliri = 2.825 - 1.000 = 1.825 TL
Kurumlar Vergisi ve Dönem Net Kârın Hesaplanması
Muhasebe Kârı
70.500
(-) Vergilendirilebilir Geçici Fark
(5.000)
(+) İndirilebilir Geçici Fark
523 + 102 + 1.000 + 11.000 + 1.500 = 14.125
Vergi Matrahı
79.625
Kurumlar Vergisi (79.625 x % 20)
15.925
Dönem Net Kârın Hesaplanması
Dönem Vergi Karşılığı
15.925
Ertelenmiş Vergi Geliri
(1.825)
Toplam Vergi Karşılığı
14.100
Muhasebe Kârı
70.500
(-) Toplam Vergi Karşılıkları
(14.100)
Dönem Net Kârı
56.400
126
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Finansal piyasaların küreselleşmesi, uluslararası işletme sayısı ve uluslararası
işlemlerin artması, finansal tabloların uluslararası alandaki tüm ilgili kişiler
tarafından rahatlıkla anlaşılabilecek tek tip bir finansal raporlamanın oluşumunu
gerekli kılmıştır. Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından
oluşturulan Uluslararası Finansal Raporlama Standartları, tüm dünyadaki işletmelerin
uygulayabileceği, ülkelerin muhasebe uygulamalarında bir birlik oluşturmak için
çeşitli muhasebe standartları yayımlamaktadır. Ayrıca bu yayımlanan standartlar,
Avrupa Birliği’ne üye ülkeler de dâhil olmak üzere dünyada birçok ülke tarafından
finansal krizleri engellemek ve finansal tabloların karşılaştırılabilir olmasını
sağlamak amacıyla uygulanmaktadır.
Küreselleşen piyasalarda işlem gören işletmelerin finansal tablolarının
anlaşılabilir, ihtiyaca ve gerçeğe uygun, güvenilir ve karşılaştırılabilir olmasını
sağlamak için muhasebe standartlarını uygulamak gerekmektedir. Yani IFRS,
işletmelerin finansal tablolarının işletmenin gerçek durumunu yansıtan bilgiler
sunmasını istemektedir.
Küresel piyasalarda faaliyet gösteren işletmelerin finansal araçlara büyük
tutarlarda yatırım yapması ve bu araçların muhasebeleştirilmesinin oldukça karmaşık
olması ve özellikle türev ürünlerin muhasebeleştirilmesine yönelik bir kavramsal
çerçevenin eksik olması nedeniyle akademisyenler tarafından finansal araçların
muhasebeleştirilmesi büyük ilgi görmüştür. Dünya genelinde finansal araç
tutarlarının büyük miktarlara ulaşması, finansal araçların önem kazandığını
göstermektedir.
Ülkemizde de 13.01.2011 tarih ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’yla Kamu
gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’na uluslararası standartlarla
uyumlu düzenlemeler yapması için yetki verilmiştir. Bu kurum; uluslararası finansal
raporlama standartlarını Türkçe’ye çevirmekte ve bu standartların Türkiye’de
uygulanabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmaktadır.
127
TMS 32, finansal araçların sunumuna ilişkin düzenlemeleri içermekte olup
finansal araçların; finansal varlık, finansal yükümlülük ve özkaynağa dayalı finansal
araç olarak sınıflandırılmasını öngörmektedir. Ayrıca TMS 32’de finansal
yükümlülüklerin, özkaynağa dayalı finansal araçtan ayırt edilmesi büyük önem
taşımaktadır.
TMS 32’ye göre bir yatırımın finansal araç olabilmesi için; sözleşmenin
taraflarından biri için finansal varlık, aynı sözleşmenin diğer taraf için finansal
yükümlülük ya da özkaynağa dayalı finansal araç olması gerekmektedir. TMS 32; bir
finansal aracın hangisinin finansal varlık, finansal borç ya da özkaynağa dayalı
finansal araç olduğunu hükümlerle belirlemektedir.
TMS 32’ye göre işletmeler, finansal varlık ve borçlarını birbirinden mahsup
etme yani netleştirme hakkına sahiptir. Netleştirme işleminin yapılabilmesi için yasal
bir hakkın bulunması ve varlığın elde edilmesi ve borcun ödenmesi durumunun
eşzamanlı olarak yapılması gerekmektedir.
TMS 39; finansal araçların ilk ve sonraki ölçümlerine, bilanço dışı
bırakılmasına, değer düşüklüğüne ve finansal riskten korunma ve muhasebesine
ilişkin düzenlemeler içermektedir.
TMS 39’da tüm finansal varlıklar, ilk muhasebeleştirmede gerçeğe uygun
değerle ölçülmektedir. Dönem sonunda; gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara
yansıtılan finansal varlıklar ve satılmaya hazır finansal varlıklar gerçeğe uygun
değerle, vadeye kadar elde tutulacak varlıklar ve kredi ve alacaklar itfa edilmiş
maliyetle ölçülmektedir.
Finansal varlıkların gerçeğe uygun değeri, aktif piyasada kayıtlı bir fiyatla
belirlenmektedir. İtfa edilmiş maliyet ise bir finansal varlığın gelecekteki tutarlarını
bir iskonto oranı ile bugünkü değerine indirgemektedir. İtfa edilmiş maliyet olarak
adlandırılan değerleme ölçüsünde, belli bir vade üzerinden faiz geliri hesaplanması
durumu söz konusudur. Finansal varlıkların gerçeğe uygun değer ve itfa edilmiş
128
maliyet değerleriyle kaydedilerek varlıkların bilançoda şimdiki değerleri ile
gösterilmesi sağlanmaktadır. Böylece finansal araçların gerçek değerleriyle
muhasebeleştirilmesi ile finansal tabloların şeffaflığı ve karşılaştırılabilirliği
sağlanmakta ve işletmelerin finansal tablolarına dayanarak yatırım yapmaya karar
veren yatırımcıların ve diğer karar vericilerin doğru karar vermelerine yardımcı
olunmaktadır.
Finansal raporlamaya ilişkin düzenlemelerin ilki olan TFRS 7, finansal araçlar
nedeniyle maruz kalınan risklerin niteliği ve düzeyi ile işletmenin sözü edilen riskleri
yönetme şeklini açıklamaktadır. TFRS 7, işletmelerin finansal araçlar nedeniyle
maruz kalabileceği riskleri; kredi riski, likidite riski ve piyasa riski olarak
belirlemektedir. TFRS 7’ye göre, finansal araçlarla ilgili bilgilerin finansal tablo
dipnotlarında kamuoyuna açıklanması gerekmektedir.
TFRS 9, finansal varlıklar ve finansal yükümlülüklere ilişkin raporlama
ilkelerini belirlemektedir. TFRS 9’da finansal varlıklar ve finansal yükümlülükler, ilk
muhasebeleştirmede gerçeğe uygun değerle ölçülmektedir. Dönem sonunda; gerçeğe
uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlıklar ve finansal
yükümlülükler gerçeğe uygun değerle, itfa edilmiş maliyetle değerlenen finansal
varlıklar ve finansal yükümlülükler itfa edilmiş maliyetle ölçülmektedir.
Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere 100’e yakın ülke tarafından
uygulanmakta olan UMS ve UFRS’nin çevirisi olan TMS ve TFRS, ülkemizde
yürürlükte bulunan VUK’la bazı noktalarda uygulama farklılıklarına sahiptir:
 Vergi Usul Kanunu’ndaki finansal araçlarla ilgili değerleme ölçüleri ile
Türkiye Muhasebe Standartları’ndaki değerleme ölçüleri birbirinden farklıdır.
Ertelenmiş vergi varlığı ve ertelenmiş vergi yükümlülüğü, TMS ve VUK
arasındaki değerleme farklılıkları nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Hisse senetleri
için VUK alış bedelini, TMS ise gerçeğe uygun değeri kabul etmektedir.
 Tekdüzen Muhasebe Sistemi’nde ihtiyatlılık ilkesi gereğince gerçekleşmemiş
gelir ve kârlar dikkate alınmamakta ve muhtemel gider ve zararlar için karşılık
ayrılmaktadır. Ancak TMS 1-Finansal Tabloların Sunuluşu Standardı’nda
129
gerçekleşmemiş
gelir
ve
giderlerin
de
dikkate
alınması
gerektiği
belirtilmektedir. Ortaya çıkan gerçekleşmemiş gelir ve giderlerin ya da
değerleme farklarının özkaynak hesaplarında muhasebeleştirilmesi durumunda
kapsamlı
gelir
tablosundaki
ilgili
bölüm
kullanılmaktadır.
VUK’nun
öngördüğü Tekdüzen Muhasebe Sistemi, bu gibi durumların raporlanmasını
gerekli görmemektedir.
 VUK’da herhangi bir düzenleme ya da yasaklama olmamasına rağmen TTK
Md. 379’a göre, bir işletmenin esas sermayesinin % 10’unu aşan miktarda
kendi hisse senetlerini geri satın alması mümkün olmamaktadır. Ayrıca TTK,
Türkiye Muhasebe Standartları’nın izin verdiği durumlar dışında finansal
varlıkların ve finansal yükümlülüklerin mahsup edilmesini yasaklamaktadır.
 Türkiye Muhasebe Standartları’nın gerektirdiği muhasebe uygulamaları,
Mevcut Tekdüzen Hesap Planı ile uyumlu değildir. Türkiye Muhasebe
Standartları’nın uygulanabilmesi için, Mevcut Tekdüzen Hesap Planı’nın
Türkiye Muhasebe Standartları’na uyumlu bir duruma getirilmesi ya da yeni
bir Tekdüzen Hesap Planı’nın hazırlanması gerekmektedir.
İşletmeler finansal varlıklarını TMS ve TFRS’ye göre muhasebeleştirirken,
daha sonradan değiştirmemek ve dipnotlarda belirtmek koşuluyla yani muhasebe
politikası olarak teslim ya da işlem tarihi yöntemlerinden birini seçmek
durumundadır.
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından
25.04.2013 tarihli toplantıda, 6102 Sayılı TTK’nın 88. Maddesi ile 660 Sayılı
KHK’nın 9. Maddesine dayanılarak hazırlanan ve 20.05.2013 tarihli ve 28652 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan Finansal Tablo Örnekleri ve Kullanım Rehberi ile
TFRS Model Hesap Planı, çalışmada kullanılmaktadır.
Kabul edilebilmesi tarafsız göstergelere bağlı olan finansal varlıklarda değer
düşüklükleri, tek bir olay ile ilgili olmayabilir. TMS 39, değer düşüklüğü olan
finansal varlık ya da finansal varlık grubu için nesnel kanıtları araştırır ve finansal
varlıkları değer düşüklüğü testine tabi tutar. Değer düşüklüğünün varlığına ilişkin
130
nesnel bir kanıt bulunursa, işletme değer düşüklüğü kaybını kâr veya zararda
muhasebeleştirir. Değer düşüklüğü zarar tutarının azalması, borçlunun kredi
derecesinde iyileşme olması vb nedenlerle daha önce muhasebeleştirilen değer
düşüklüğü zararı bir karşılık hesabı aracılığıyla iptal edilir. Gerçeğe uygun değer
farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlıklarda değer düşüklükleri için ayrıca bir
hesaplama yapmaya gerek yoktur ve bu varlıklar değer düşüklüğüne tabi tutulmazlar.
Vadeye kadar elde tutulacak varlıklar, kredi ve alacaklar ve satılmaya hazır finansal
varlıklar değer düşüklüğüne tabi tutulmakta ve değer düşüklükleri hesaplanmaktadır.
TMS 39’da finansal riskten korunma (gerçeğe uygun değer riskinden korunma,
nakit akış riskinden korunma ve net yatırım riskinden korunma) kavramı ve
muhasebeleştirilmesine ilişkin açıklamalar ve hükümler bulunmasına rağmen
Tekdüzen Hesap Planı’nda finansal riskten korunma ve türev ürünlere ilişkin
işlemlerin
muhasebeleştirilmesi
için
yeterli
düzeyde
hesabın
bulunmadığı
görülmektedir.
VUK ve TMS uygulamaları finansal tabloları etkilemektedir. TMS/TFRS,
ertelenmiş vergi uygulamasını getirmektedir. Ayrıca ertelenmiş verginin finansal
tablolara eklenmemesi, dönem net kârını da etkilemektedir. Ertelenmiş vergi varlığı
ve yükümlülüğüne ilişkin geçici farklar, muhasebe kârını arttıran ya da azaltan bir
etkiye sahiptir. Geçici farklar, gelecek dönemlerde vergi etkisi oluşturduğundan
ertlenmiş vergi varlık ve alacaklarının hesaplanarak mali tablolara yansıtılması
gerekmektedir.
Finansal araçlarla ilgili standartlar, gerçeğe uygun değer ve itfa edilmiş maliyet
olarak adlandırılan değerleme ölçülerini esas almaktadır. Finansal araç gruplarından
bazıları gerçeğe uygun değerle, bazıları da itfa edilmiş maliyetle değerlemeye tabi
tutularak muhasebeleştirilmektedir. Finansal araçların muhasebeleştirilmesinde
değerleme farkları, uzun vadeli amaçla edinilen özkaynağa dayalı finansal araçlar
dışında, kâr ve zararda raporlanmaktadır. Alım satım amacıyla elde tutulmayan
özkaynağa dayalı finansal araçlara yapılan yatırımlardaki değerleme farkları,
özkaynaklarda yani kapsamlı gelir tablosu bölümünde muhasebeleştirilmektedir.
131
KAYNAKÇA
Kitaplar
AFŞAR, Muharrem, Aslı AFŞAR (2010), Finansal Ekonomi, SPK Lisanslama
Sınavlarına Uyumlu, Birinci Baskı, Ankara: Detay Yayıncılık.
AKGÜÇ, Öztin (2010), Finansal Yönetim, 8. Baskı (7. Baskıdan Tıpkı Basım),
İstanbul: Avcıol Basım Yayın.
AKSOY, Ahmet, Cihan TANRIÖVEN (2007), Sermaye Piyasası Yatırım Araçları ve
Analizi, Üçüncü Baskı, Ankara: Gazi Kitabevi.
ALEXANDER, David, Christopher NOBES (2004), Financial Accounting An
International Introduction, Second Edition, England: Financial Times Prentice
Hall.
ANKARATH, Nandakumar, Kalpesh J. MEHTA, T. P. GHOSH, Yass A.
ALKAFAJI (2010), Understanding IFRS Fundamentals International Financial
Reporting Standards, Hoboken, New Jersey, USA: John Wiley & Sons, Inc.
ANTILL, Nick, Kenneth LEE (2005), Company Valuation under IFRS, Company
Valuation Under IFRS Interpreting and Forecasting Accounts Using
International Financial Reporting Standards, Great Britain: Harriman House
Publishing.
APAK, Sudi, Engin DEMİREL (2009), Finansal Yönetim Cilt 1 Sermaye Piyasaları,
İstanbul: Papatya Yayıncılık Eğitim.
ATAMAN, Ümit (2007), Genel Muhasebe, Cilt:1, 7. Baskı, İstanbul: Türkmen
Kitabevi.
ATAMAN AKGÜL, Başak, Hüseyin AKAY (2004), Uluslararası Muhasebe
Standartları ve Türkiye’de Uygulama Etkinliğine İlişkin Bir Araştırma, İkinci
Baskı, İstanbul: Türkmen Kitabevi.
ATEŞ, Gökçe (2010), Finansal Araçların Muhasebeleştirilmesi, Ankara: Adalet
Yayınevi.
BABUŞCU, Şenol, Adalet HAZAR (2007), Menkul Kıymetler ve Diğer Sermaye
Piyasası Araçları, SPK İleri Düzey Lisanslama Sınavlarına Hazırlık, SPK
Lisanslama Serisi: 14, Ankara: Akademi Consulting & Training.
132
BAŞOĞLU, Ufuk, Ali CEYLAN, İlker PARASIZ (2009), Finans Teorileri, Kurum
ve Araçlar, Yenilenmiş 2. Baskı, Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtım.
BAYDOĞAN, Lütfi (2009), Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Finansal
Araçlar ve Karşılıklar, İstanbul: Türkmen Kitabevi.
BOLAK, Mehmet (2001), Sermaye Piyasası Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi,
Dördüncü Baskı, İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım.
BONHAM, Mike, Matthew CURTIS, Mike DAVIES, Pieter DEKKER, Tim
DENTON, Richard MOORE, Hedy RICHARDS, Gregory WILKINSONRIDDLE, Matt WILLIAMS, Alllister WILSON (2008), International GAAP
2008-Generally Accepted Accounting Practice Under International Financial
Reporting Standards, Hoboken, New Jersey, USA: John Wiley & Sons, Inc.
BRAGG, Steven M. (2010), The Vest Pocket Guide to IFRS, Hoboken, New Jersey,
USA: John Wiley & Sons, Inc.
CANBAŞ, Serpil, Hatice DOĞUKANLI (2007), Finansal Pazarlar, Finansal
Kurumlar ve Sermaye Pazarı Analizleri, 4. Baskı, İstanbul: Karahan Kitabevi.
CATTY, James P. (Edited by) (2010), Guide to Fair Value under IFRS, Hoboken,
New Jersey, USA: John Wiley & Sons, Inc.
CEYLAN, Ali, Turhan KORKMAZ (2010), Finansal Teknikler, 7. Baskı, Bursa:
Ekin Yayınevi.
CHAMBERS, Nurgül (2009), Türev Piyasalar, Üçüncü Basım, İstanbul: Beta Basım
Yayım.
CHOI, Frederick D. S. (2003), International Finance And Accounting Handbook,
Third Edition, USA: John Wiley & Sons, Inc.
CİVAN, Mehmet (2010), Sermaye Piyasası Analizleri ve Portföy Yönetimi, Bursa:
Ekin Basım Yayın Dağıtım.
DELANEY, Patrick R., Barry J. EPSTEIN, Ralph NACH, Susan WEISS BUDAK
(2002), Wiley GAAP 2002 Interpretation and Application of Generally
Accepted Accounting Principles, USA: John Wiley & Sons, Inc.
DEMİR, Volkan (2009), TFRS/UFRS Kapsamında Finansal Araçlar, Ankara: Nobel
Yayın Dağıtım.
133
ELİTAŞ, Cemal, Bilge Leyli ELİTAŞ (2010), TMS-TFRS Türkiye Muhasebe
Standartları Türkiye Finansal Raporlama Standartları Üzerine Yorumlar ve
Örnek Uygulamalar, Ankara: Gazi Kitabevi.
EPSTEIN, Barry J., Eva K. JERMAKOWICZ (2008), IFRS Policies and Procedures,
Hoboken, New Jersey, USA: John Wiley & Sons, Inc.
EPSTEIN, Barry J., Eva K. JERMAKOWICZ (2010), Interpretation and Application
of International Financial Reporting Standards, Hoboken, New Jersey, USA:
John Wiley & Sons, Inc.
FABOZZI, Frank J. (Editor) (2008), Handbook of Finance, Volume I, Hoboken,
New Jersey, USA: John Wiley & Sons, Inc.
GIBSON, Charles (2009), Financial Reporting & Analysis Using Financial
Accounting Information, Eleventh Edition, USA: South-Western Cengage
Learning.
GÖKÇEN, Gürbüz (2009), Genel Muhasebe İlkeler ve Tekdüzen Hesap Planı
Uygulamaları, İstanbul: Beta Basım Yayım.
GÖKÇEN, Gürbüz, Başak ATAMAN AKGÜL, Cemal ÇAKICI (2006), Türkiye
Muhasebe Standartları Uygulamaları (Uluslararası Muhasebe Standartları İle
Uyumlu), İstanbul: Beta Basım Yayım.
GREEN, James F. (2007), 2008 CCH Accounting for Derivatives and Hedging,
Chicago, USA: CCH.
GREGORIOU, Gereg N., Mohamed GABER (Edited by) (2006), International
Accounting Standards, Regulations and Financial Reporting, USA: Elsevier
Ltd.
GREUNING, Hennie Van (2006), International Financial Reporting Standards: A
Practical Guide, Fourth Edition, Washington, USA: The World Bank.
GÜCENME, Ümit (1994), Türkiye’de Sermaye Piyasasındaki Son Gelişmeler,
Ankara: Türkiye Bankalar Birliği Yayın No: 181.
GÜNAL, Mehmet (2007), Para Banka ve Finansal Sistem, 2. Baskı, Ankara: Yeni
Dönem Yayınları.
HACIOĞLU, Ümit, Hasan DİNÇER (2009), Finansa Giriş Teori ve Uygulama,
İstanbul: Beta Basım Yayın No 2109, İşletme-Ekonomi Dizisi 318.
134
INTERNATIONAL ACCOUNTING STANDARDS BOARD (IASB) (2010),
International Financial Reporting Standards, Part B, United Kingdom:
International Accounting Standards Committee Foundation (IASCF).
KARAN, Mehmet Baha (2004), Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi, Ankara: Gazi
Kitabevi.
KARSLI, Muharrem (2004), Sermaye Piyasası Borsa Menkul Kıymetler, 5. Baskı,
İstanbul: Alfa Basım Yayım.
KING, Alfred M. (2008), Executive’s Guide to Fair Value, Profiting from the New
Valuation Rules, Hoboken, New Jersey, USA: John Wiley & Sons, Inc.
KIRK, Robert J. (2005), International Financial Reporting Standards In Depth,
Volume 1: Theory And Practice, Great Britain: CIMA Publishing.
KIRK, Robert (2009), IFRS: A Quick Reference Guide, Great Britain: CIMA
Publishing.
KOCAMAN, Ç. Berna (2004), Finansal Piyasalar, Kurumlar, Teknikler ve Araçlar,
Ankara: Siyasal Kitabevi.
KONURALP, Gürel (2005), Sermaye Piyasaları Analizler, Kuramlar ve Portföy
Yönetimi, 2. Baskı, İstanbul: Alfa Yayınları.
KORKMAZ, Turhan, Ali CEYLAN (2010), Sermaye Piyasası ve Menkul Değer
Analizi, 5. Baskı, Bursa: Ekin Yayınevi.
LEVINSON, Marc (Şubat 2007), Finansal Piyasalar Kılavuzu, Ankara: Liberte
Yayınları 134.
MILLMAN, Gregory J. (2008), IFRS and Privately-Held Companies, USA:
Financial Executives Research Foundation.
MIRZA, Abbas Ali, Magnus ORRELL, Graham J. HOLT (2008), IFRS Practical
Implementation Guide and Workbook, Second Edition, Hoboken, New Jersey,
USA: John Wiley & Sons, Inc.
NEEDLES, Belverd E., Marian POWERS, Susan V. CROSSON (2011), Principles
of Accounting, Eleventh Edition, USA: Cengage Learning.
OKKA, Osman (2009), Analitik Finansal Yönetim Teori ve Problemler, Finans
Serisi A5, Ankara: Nobel Yayın No 839.
ÖRTEN, Remzi, İpek ÖRTEN (2001), Türev Finansal Araçlar ve Muhasebe
Uygulamaları, Ankara: Gazi Kitabevi.
135
ÖRTEN, Remzi, Hasan KAVAL, Aydın KARAPINAR (Haziran 2010), Türkiye
Muhasebe-Finansal Raporlama Standartları, 4. Baskı, Ankara: Gazi Kitabevi.
ÖZERHAN, Yıldız, Serap YANIK (2012), IFRS/IAS İle Uyumlu TMS/TFRS
Açıklamalı ve Örnek Uygulamalı Türkiye Muhasebe Standartları Türkiye
Finansal Raporlama Standartları, 2. Baskı, TÜRMOB Yayınları–427.
PARASIZ, İlker (2000), Para Banka ve Finansal Piyasalar, 7. Baskı, Bursa: Ezgi
Kitabevi Yayınları.
PARLAKKAYA, Raif (2005), Finansal Türev Ürünler İle Mali Risk Yönetimi ve
Muhasebe Uygulamaları, Geliştirilmiş İkinci Baskı, Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım.
RAMİREZ, Juan (2007), Accounting for Derivatives, Advanced Hedging Under
IFRS, England: John Wiley & Sons Ltd.
ROBINSON, Thomas R., Hennie Van GREUNING, Elaine HENRY, Michael A.
BROIHAHN (2009), International Financial Statement Analysis, Hoboken,
New Jersey, USA: John Wiley & Sons, Inc.
RYAN, Stephen G. (2007), Financial Instruments and Institutions, Accounting and
Disclosure Rules, Second Edition, Hoboken, New Jersey, USA: John Wiley &
Sons, Inc.
SAĞLAM, Necdet, Salim ŞENGEL, Bünyamin ÖZTÜRK (Editörler) (2009), UFRSUMS Uyumlu Türkiye Muhasebe Standartları Yorum-Açıklama-Örnekler,
Güncelleştirilmiş Genişletilmiş Üçüncü Baskı, Ankara: Maliye ve Hukuk
Yayınları.
SANGIUOLO, Rosemarie, Leslie F. SEIDMAN (2008), 2009 Financial Instruments
A Comprehensive Guide to Accounting and Reporting, Chicago, USA: CCH.
SARIASLAN, Halil, Cengiz EROL (2008), Finansal Yönetim Kavramlar, Kurumlar
ve İlkeler, Ankara: Siyasal Kitabevi.
SARIKAMIŞ, Cevat (1998), Sermaye Pazarları, 3. Baskı, İstanbul: Alfa Basım
Yayım Dağıtım.
SAUDAGARAN, Shahrokh M. (2009), International Accounting A User
Perspective, Third Edition, Chicago, USA: CCH.
136
SAYAR, Zafer (2008), Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Çağdaş Finansal
Raporlama Dünyası: KOBİ Muhasebe Standartları, TESMER Yayın No: 79,
Ankara.
ŞAKAR, S. Ünal (1997), Sermaye Piyasası, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi
Yayınları No: 1010, İİBF Yayınları No: 109.
ULUDAĞ, İlhan, Erişah ARICAN (2001), Finansal Hizmetler Ekonomisi (PiyasalarKurumlar-Araçlar), 2. Baskı, İstanbul: Beta Basım Yayın Dağıtım.
UZUNOĞLU, Sadi (2003), Para ve Döviz Piyasaları, 2. Basım, İstanbul: Literatür
Yayıncılık.
WILLIAMS, Jan R., Susan F. HAKA, Mark S. BETTNER, Robert F. MEIGS
(2003), Financial Accounting, Eleventh Edition, USA: McGraw-Hill Irwin.
ZACK, Gerard M. (2009), Fair Value Accounting Fraud New Global Risks &
Detection Techniques, Hoboken, New Jersey, USA: John Wiley & Sons, Inc.
Makaleler
AKDOĞAN, Nalân (3/2001), “IAS 39 Nolu Standart Hükümlerine Göre Menkul
Kıymetler ve Finansal Duran Varlık İşlemlerinde Uygulanacak Muhasebe
Politikaları”, Gazi Üniversitesi İİBF Dergisi, s.61–78.
AKDOĞAN, Nalân (Mart-Nisan 2007), “Türkiye Muhasebe/Finansal Raporlama
Standartlarının Uygulanma Süreci: Sorunlar, Çözüm Önerileri”, Mali Çözüm
Dergisi, Sayı: 80, s.101–117.
ALALI, Fatima, Lei CAO (2010), “International Financial Repoting StandardsCredible And Reliable? An Overview”, Advances in Accounting, Incorporating
Advances in International Accounting 26, s. 79–86.
AYDENİZ, Emine Şule (Ekim 2008), “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nda (VOB)
Dövize Dayalı Gelecek (Futures) İşlemlerinde Baz Riski ve Riskten Korunma
(Hedging) İşlemine Etkisi: Şubat 2005-Ağustos 2007”, MUFAD Muhasebe ve
Finansman Dergisi, Sayı: 40, s.131–141.
BAKER, C. Richard, Philip WALLAGE (2000), “The Future of Financial Reporting
in Europe: Its Role in Corporate Governance”, The International Journal of
Accounting, Vol. 35, No. 2, s. 173–187.
137
BARTH, Mary E ., Wayne R. LANDSMAN, Mark H. LANG (June 2008),
“International Accounting Standards And Accounting Quality”, Journal of
Accounting Research Vol. 46 No. 3, Printed in U.S.A., s.467–498.
BAŞPINAR, Ahmet (Mayıs-Ağustos 2004), “Türkiye’de ve Dünyada Muhasebe
Standartlarının Oluşumuna Genel Bir Bakış”, Maliye Dergisi, Sayı: 146, s. 42–
57.
BEKÇİ İsmail, Ozan ÖZDEMİR (2006), “Muhasebe Standartlarının Oluşum Süreci
ve Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına Yönelik Muhasebe Meslek
Mensuplarının Bakış Açıları Üzerine Bir Araştırma”, Süleyman Demirel
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C. 11, S. 2, s.143–164.
BOSTANCI, Serpil (Nisan-Mayıs-Haziran 2002), “Küreselleşen Muhasebede
Standartlaşma ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu”, Mali Çözüm
Dergisi, Sayı:59, s.71–81.
BRADBURY, Michael E. (2003), “Implications for the Conceptual Framework
Arising From Accounting for Financial Instruments”, ABACUS, Vol. 39, No.
3, s.388–397.
CHATHAM, Michael D. , Robert K. LARSON, Axel VIETZE (2010), “Issues
Affecting The Development of An International Accounting Standard on
Financial Instruments”, Advances in Accounting, Incorporating Advances in
International Accounting, 26, s.97–107.
CHEN, Huifa, Qingliang TANG, Yihong JIANG, Zhijun LIN (2010), “The Role of
International Financial Reporting Standards in Accounting Quality: Evidence
from The European Union”, Journal of International Financial Management
and Accounting 21: 3, s.220–278.
DASKE Holger, Günther GEBHARDT (2006), “International Financial Reporting
Standards And Experts’ Perceptions of Disclosure Quality”, Abacus, Vol. 42,
Nos 3/4, s. 461–498.
DEMİR, Volkan (02–06 Mart 2008), “TMS Kapsamında Finansal Araçlar ve Vergi
Uygulamaları İle Karşılaştırılması”, VI. Muhasebe Uygulamaları ve Vergi
Mevzuatı Sempozyumu, Antalya: Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası (ASMMMO), s.65–89.
138
DEMİR, Volkan, Oğuzhan BAHADIR (Eylül 2007), “UFRS (TFRS)’deki
Değerleme Ölçüleri Kapsamında Şirket Değerlemesinde Defter Değeri
Yaklaşımı”, Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Yıl: 7, Sayı: 23, s.65–79.
DEVALLE, Alain, Enrico ONALI, Riccardo MAGARINI (2010), “Assessing The
Value Relevance of Accounting Data After The Introduction of IFRS in
Europe”, Journal of International Financial Management and Accounting 21: 2,
s.85–119.
DEWING, Ian, Peter O. RUSSELL (2008), “Financial Integration in The EU: The
First Phase of EU Endorsement of International Accounting Standards”, JCMS,
Volume 46, Number 2, s. 243–264.
DING, Yuan, Ole-Kristian HOPE, Thomas JEANJEAN, Herve STOLOWY (2007),
“Differences
Between
Domestic
Accounting
Standards
And
IAS:
Measurement, Determinants And Implications”, Journal of Accounting And
Public Policy, 26, s. 1–38.
FÜLBIER, Rolf Uwe, Joerg-Markus HITZ, Thorsten SELLHORN (2009),
“Relevance of Academic Research And Researchers’ Role in The IASB’s
Financial Reporting Standard Setting”, Abacus-A Journal of Accounting,
Finance And Business Studies, Vol. 45, No. 4, s. 455–492.
HERNANDEZ, Francisco Gabriel Hernández (2004), “Another Step Towards Full
Fair Value Accounting for Financial Instruments”, Accounting Forum 28,
s.167–179.
HINES, Todd M. (2007), “International Financial Reporting Standards: A Guide to
Sources for International Accounting Standards”, Journal of Business &
Finance Librarianship, Vol. 12 (3), s.3–26.
İBİŞ, Cemal, Serdar ÖZKAN (Ocak-Şubat-Mart 2006), “Uluslararası Finansal
Raporlama Standartları (UFRS)’na Genel Bakış”, Mali Çözüm Dergisi,
Sayı:74, s.25–74.
KORKMAZ, Turhan, Halime TEMEL, Elif BİRKAN (Ekim 2007), “Uluslararası
Muhasebe Standartları ve Kobi’lere Etkileri”, MUFAD Muhasebe ve
Finansman Dergisi, Sayı: 36, s.96–105.
LOPES, Patricia Teixeira, Lucia Lima RODRIGUES (2008), “Accounting for
Financial Instruments: A Comparison of European Companies’ Practices With
139
IAS 32 And IAS 39”, Research in Accounting Regulation, Volume 20, s. 273–
275.
MISIRLIOĞLU, İsmail Ufuk (Mart-Nisan 2008), “Türkiye Muhasebe Standartlarına
Göre Finansal Araçların Muhasebeleştirilmesi”, Mali Çözüm Dergisi, Sayı:86,
s.65–81.
MORAIS, Ana Isabel, Ana FIALHO (2008), “Do Harmonised Accounting Standards
Lead to Harmonised Accounting Practices? An Empirical Study of IAS 39
Measurement Requirements in Some European Union Countries”, Australian
Accounting Review, No. 46, Vol. 18, Issue 3, s.224–236.
NAVARRO-GARCIA, Juan Carlos, Francisco BASTİDA (2010), “An Empirical
Insight on Spanish Listed Companies’ Perceptions of International Financial
Reporting Standards”, Journal of International Accounting, Auditing and
Taxation 19, s. 110–120.
ÖZKAN, Mehmet, Serkan TERZİ (Mart-Nisan 2009), “Gerçeğe Uygun Değer
Ölçümünün Uluslararası Muhasebe Standartları ve Amerikan Muhasebe
Standartları (SFAS) Açısından İncelenmesi, Mali Çözüm Dergisi, Sayı: 92,
s.23–50.
SAYAR, Zafer (Ekim 2002), “Oluşturulmakta Olan Türkiye Muhasebe Standartları
Kurulu’nun Işığı Altında Türkiye’de Muhasebe Standartlarının Mevcut
Durumu ve Kamuyu Aydınlatma”, Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Yıl:
2, Sayı: 7, s.73–80.
SCHNEIDER, Douglas K., Mark G. MCCARTHY, J. Larry HAGLER (1997),
“Earnings Impact of Applying International Accounting Standard 32 to
Convertible Debt: Some Evidence for US Firms”, Journal of International
Accounting, Auditing & Taxation, 6 (1), s.97–109.
TOKAY, S. Hüseyin, Ali DERAN, Rafet AKTAŞ (2005), “Uluslararası Muhasebe
ve Finansal Raporlama Standartlarında Gerçeğe Uygun Değer Yaklaşımı ve
Muhasebe Uygulamalarına Etkisi”, XXIV. Türkiye Muhasebe Eğitimi
Sempozyumu, Muğla Üniversitesi, s.3–31.
TOKAY, Semih Hüseyin, Ali DERAN (Kasım-Aralık 2008), “Türkiye Muhasebe ve
Finansal Raporlama Standartları’nda Değerleme Ölçüleri”, Mali Çözüm
Dergisi, Sayı: 90, s.15–47.
140
TOKAY, Semih Hüseyin, Ali DERAN (Mart 2009), “Türkiye Muhasebe ve Finansal
Raporlama Standartları’nda Gerçeğe Uygun Değer Ölçüsünün Kullanımı”,
MÖDAV Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi, Cilt:11, Sayı: 1, s.149–188.
UYSAL, Özgür Özmen (Ocak 2006), “Uluslararası Muhasebe Standartlarının
Oluşum Süreci: IASC ve Önde Gelen Ulusal ve Uluslararası Örgütler”,
Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Yıl:5, Sayı:17, s.87–107.
VERONICA, Grosu, Bostan IONEL (July 2010), “IAS/IFRS Standards for Smes and
The Impact on The Romanian Accounting System”, International Journal of
Academic Research, Vol.2, No.4, s.323–328.
WHITTINGTON, Geofffrey (2008), “Fair Value and the IASB/FASB Conceptual
Framework Project: An Alternative View”, ABACUS, Vol. 44, No. 2, s.139–
168.
YALKIN, Yüksel Koç, Volkan DEMİR, Defne DEMİR (Kasım 2006), “Uluslararası
Finansal
Raporlama
Standartları
ve
Türkiye’de
Finansal
Raporlama
Standartlarının Gelişimi”, Mali Çözüm Dergisi, Sayı: 76, Özel Sayı, s.291–
307.
YERELİ, Ayşe, Nilgün KAYALI, Yasemin YEĞİNBOY (Nisan 2012), “TMS 12
Gelir
Vergileri
Standardına
Göre,
Ertelenmiş
Vergi
Varlığı
İle
Yükümlülüklerinin Muhasebeleştirilmesi ve Mali Tablolar Üzerindeki Etkisi”,
İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Dayanışma Dergisi, Sayı:
114, s. 16-25.
Diğer Yayınlar
DALKILIÇ, Ali Fatih (2008), “Ulusal ve Uluslararası Finansal Raporlama
Standartlarında Mesleki Yargının Rolü”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İzmir.
TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum Standardı, 28.10.2011 Tarih ve 28098 Sayılı
Resmi Gazete’de Yayımlanan 217 Sıra No’lu Tebliğ.
TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme Standardı, 28.10.2011 Tarih
ve 28098 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan 217 Sıra No’lu Tebliğ.
TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar Standardı, 13.05.2009 Tarih ve 27227 Sayılı
Resmi Gazete’de Yayımlanan 149 Sıra No’lu Tebliğ.
141
TFRS 9 Finansal Araçlar Standardı, 28.10.2011 Tarih ve 28098 Sayılı Resmi
Gazete’de Yayımlanan 217 Sıra No’lu Tebliğ.
2 Kasım 2011 Tarih ve 28103 Sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında 660 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararname.
http://www.tmsk.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=145, Erişim
Tarihi: 02.12.2010.
http://www.iasplus.com/standard/effect.htm, Erişim Tarihi: 02.12.2010.
http://www.kenancelik.com/documents/mcob.pdf,
Mustafa
Çıkrıkçı,
Kurumlar ve Piyasalar, Beşinci Bölüm, Erişim Tarihi: 26.03.2011.
http://www.finnet.gen.tr, Erişim Tarihi: 24.05.2013.
04.01.1961 Tarih, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu.
13.01.2011 Tarih, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu.
31.12.1960 Tarih, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu.
13.06.2006 Tarih, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu.
Finansal
Download