C. Senatosu B : 29 6 . 2 . 1968 O : 1 bir hamle içinde olan
advertisement
C. Senatosu B : 29 6 . 2 . 1968 O : 1 bir hamle içinde olan Halk Bankasının serma­ i tecavüs etmelıtedirler. Hür piyasa, hür ticaret, yesinin Sayın Başbakanın işaret ettiği gibi bir hiçbir zaman soyguncuların âlemi ve iklimi ola­ milyara çıkarılmasındaki isabete de şahsan iş­ maz. Tamamen aksine biz diyoruz ki, hürri­ yetin her sahada hürmet görmediği bir ortanı tirak ve işaret ediyorum. açıkça istipdattır. Bu memlekette istipdadın Sayın Başkan; ticaretimizin millî ve ger­ gelişme ve gelişmesine müsamaha ve müsaade çek hedefi dış ticaret dengemizi düzeltmek sure­ etmiyecek imanımız içinde Ticaret Bakanlığı tiyle, millî iktisadi hayatımıza haklı olan hu­ bütçesinin, tüccarlarımıza ve ticaret alemimi zuru vermektir demiştim. Bu istikamette Tize ve aziz milletimize hayırlı olmasını diler caret Bakanlığının gerçekten ağır ve gerçekten ve Yüce Senatoyu hürmetle selâmlarım. (Al­ önemli bir vazife ve mesuliyeti içinde olduğu kışlar) aşikârdır. Bu hedefe varmanın belli ve bilinen BAŞKAN — Sayın özden. yolunda daima ciddî ve daima cesur bütün ted­ birler aranmalı ve mutlaka uygulanmalıdır. Bu EKREM ÖZDEN (istanbul) — Sayın Baş­ yolda ithalât mallarının yurt içinde istihsal ve kan, değerli senatör arkadaşlarım; kıymetli ar­ imalâtının büyük ehemmiyeti asla unutulmama­ kadaşımız Cavit Tevfik Okyayuz arkadaşımdan lı ve memleketimizde kısmen ucuz olan ham sonra söz alıp aynı mealde bâzı sözler söyle­ made ve iş gücü âmillerini yeteri kadar dikkat­ mek mümkün. Ama kıt bir zaman içinde an­ le kullanarak ihracatımızı artırmak gayretleri­ cak Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerinde görüş­ miz asla yavaşlanlamalıdır, ihracat kapasite­ mek icabediyor. Bunun için kendilerine hususi mizi artırmak, döviz kazanma imkânlarını tak­ olarak cevap vermeyi mahfuz tutuyorum. viye edeceğine, döviz masraflarından tasarruf Muhterem arkadaşlarım; Ticaret Bakanlı­ temin edeceğine ve böyle de asıl maksadımız ğının bütçesi müzakere edilirken şu sırada fiyat olan dış ticaret dengemizi sağlamakta müessir artışlarını ve pahalılığı nazarı dikkate alarak olacağına göre; bu mutlak ülke olarak ticari ha­ birkaç söz söylememek mümkün değildir. Sa­ reket ve münasebetlerimize hâkim, en esaslı yın Başbakan işe başladığı ilk günlerde fiyat hedefimiz olmalıdır. yükselişleri itirazı karşısında fiyat yükselişleri­ nin canlılık eseri olduğu hakkındaki kıymetli Sayın Başkan; mülkiyet rejimine dayanan ve mütalâalariyle karşı karşıya kaldık. Bundan hür bir rejim içinde serbest piyasa mekanizma sonra düşündük taşındık, ne olabilir? Cemiyeti sına istinadeden, fırsat eşitliği içinde hakların cansız hale getiren artışların canlılık eseri ol­ ve emeklerin değerlendireceği esasını müdafaa duğu hakkındaki iddialara bir türlü akıl erdi­ edip kabul eden demokratik bir nizam içinde remedik. Bunun üzerine bir soru sorduk, Baş­ müreffeh Türkiye'yi kurmak istiyen bir çalış­ bakan adına Sayın Devlet Bakanı arkadaşımız ma gayretinin, bir fikrî akımın, bir plânlı, cevap verdi, bu cevabını da tatminkâr bula­ yapıcı hamlenin önüne durarak, iktisadi yapı­ madık. Bakan, fiyat artışlarının mevsimlere mızı sosyal hayat düzenimizi tamamen yıkarak göre olduğunu ve bu artışların muvakkat bu­ düzen değiştirme iddiası içinde olanlar, memle­ lunduğunu ve mevsimler geçince normal haya­ ketin tarihini ve millî gerçeklerimizi istihkar tın avdet edeceğini beyan buyurdular. Halbuki ederek hiçe saymanın büyük suçunu işlemekte­ her mevsimde, her senede fiyat artışı kendi ha­ dirler. En masum hislerin temizliği içinde plâ­ linde olduğu gibi muhafaza edildi, hattâ gün na, 'hesaba, memleket potansiyelinin gerçekle­ rine istinadeden bir düzeni, sömürücü düzen ola • geçtikçe artışlar daha da fazlalaştı. Bu pahalı­ lık cemiyet bünyesinde bir felâket halini al­ rak isimlendirenler, hattâ daha da ileri giderek mıştır. demokratik bir ideolojinin hukukî nizamına da­ yanan bir çalışma hareketini, bir ticaret âle­ mini soyguncu düzen diye damgalayanlar ger­ çekte hürriyeti, hürriyetleri boğmak için kul­ lanma cüreti içinde, yalnız tüccarımıza, ti­ caretimize değil, bütün memlekete taarruz ve Muayyen para alan memur, dar gelirli, emek­ li vatandaş cidden çok feci bir durumdadır. Hü­ kümetin bu kuvstli fiyat artışlarına, pahalılığa karşı1. bir çare bulmamak hususundaki davranışı­ na esefle karşılasak istiyoruz, Ve bu kürsüden — 735 —
