TARİH VE TARİHİN ÇAĞLARA AYRILMASI 1

advertisement
TARİH VE TARİHİN ÇAĞLARA AYRILMASI
Tarih ve Özellikleri
Geçmişte yaşamış olan toplulukları belgelere
dayanarak, yer ve zaman göstererek, sebep-sonuç
ilişkisi içerisinde izleyen ve objektif olarak açıklayan
bir bilimdir.
Tarihin Özellikleri :
1- Geçmiş olayları inceler.
2- Belgelere dayanmalı ve objektif olunmalıdır.
3- Yer ve zaman belirtilmelidir.
4- Sebep sonuç ilişkisi olmalıdır.
5- İnsanlar tarafından meydana getirilirler.
6-Tarihi olaylar tekrarlanamaz. Deney ve gözlem
yapılamaz.
7- Olayın meydana geldiği devrin şartları ve değer
yargıları iyi bilinmelidir.
8- Araştırma mümkün olduğu kadar olayın geçtiği
yerde yapılmalıdır.
Coğrafya : Yer bilimi
Arkeoloji : Kazı bilimi
Etnoğrafya : Öz kültür bilimi
Paleografya : Yazı bilimi
Nümizmatik (Meskukat) : Para bilimi
Sosyoloji : Toplum bilimi
Kronoloji : Takvim bilimi
Filoloji : Dil bilimi
Heraldik : Arma bilimi
Sigilografya : Mühür bilimi
Antropoloji : Irk Bilimi
1
Tarihe Yardımcı Bilimler ve Tarihte Zaman
▪ Tüm insanlığı etkileyip önemli bir olay ile başlayıp yine önemli bir olayla biten,
siyasi, sosyal, ekonomik yönden benzerlikler gösteren dönemlere ise çağ denmiştir.
▪ Olayların oluş sırasını belirleyen çizelgelere takvim denmiştir. Güneş yılı ve ay
yılı olmak üzere iki çeşit takvim vardır.
Tarihte Zaman
▪ Tarih biliminde olayların oluş sırasını
belirleme ihtiyacı belli zaman dilimlerinin
oluşturulmasında etkili olmuştur.
▪ Tarihin yüzer yıllık bölümlere
ayrılmasıyla yapılan bölümlenmeye yüzyıl
denmiştir.
Türklerin Kullandığı Takvim Çeşitleri :
1-12 Hayvanlı Takvim : Güneş yılı esaslıdır. Her yıla bir hayvan ismi verilir. 12
aydan oluşur.
2- Hicri Takvim : Ay yılı esaslıdır. İlk kez Hz. Ömer zamanın da kullanılmaya
başlanmıştır. Hicret başlangıçlıdır.
3- Celali Takvim : Büyük Selçuklu Devleti’nde Melikşah zamanında ayrıca
Harzemşahlar ve Babürler tarafından da kullanılmıştır. Güneş yılı esaslıdır. İran
kökenlidir.
4- Rumi (Mali) Takvim : Güneş yılı esaslı bir takvimdir. Osmanlılarda IV. Mehmet
zamanında kullanılmaya başlanmıştır. Sadece ekonomik alanda kullanılmıştır. Hicret
başlangıçlıdır.
5- Miladi Takvim : 1 Ocak 1926’dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Mısırlılar
ve Romalılar geliştirmiştir. Hz. İsa’nın doğumu (Milad-0) başlangıç kabul edilmiştir.
TARİHİN ÇAĞLARA AYRILMASI
Tarih Öncesi Devirler
Taş Devri
Üç devre ayrılır:
a-Kabataş : Araç gereç yapımı yoktur. İnsanlar
toplayıcılıkla geçinmektedir. En ilkel ve en uzun
dönemdir.
b-Yontmataş : Ağaç-gereç yapımı başlamıştır.
Avcılık başlamış, insanlar mağaralara çekilmişlerdir. Mağara duvarlarındaki resimlere ilk
defa rastlanmıştır. Devrin sonlarına doğru ateş
bulunmuştur.
c- Cilalıtaş : Topraktan araç-gereç yapımı
başlamış seramik sanatının temeli atılmıştır
Üreticilikle birlikte yerleşik hayat başlamıştır. Hayvanlar evcilleştirilmiştir. Bitki
liflerinden elbiseler yapılmış. Ticaretin temelleri
atılmıştır.
Not: Cilalıtaş ile Bakır Dönemi arasındaki geçiş
dönemine Kalkolitik Dönem denir.
Tarihi Çağlar
Maden Devri
İlkçağ
Ortaçağ
Yeniçağ
Üç devre ayrılır :
(MÖ 3000 – MS 375)
( MS 375 - 1453)
(1453 – 1789 )
a-Bakır Dönemi : İnsanlığın ilk kullandığı maden Bakırdır. Bakırın kullanılması ile maden devri başlamıştır.
Başlangıç:
Yazının bulunması
Başlangıç:
Kavimler Göçü
b-Tunç Dönemi : İnsanlar bakır ve kalayı karıştırıp
tunç elde etmişlerdir. Devlet düşüncesi ortaya çıktı ve
ilk site devletleri, arkasından büyük devletler kuruldu.
Bitiş :
Kavimler Göçü
Çağlar içerisinde en
uzun olanıdır.
Bitiş :
İstanbul’un Fethi
Başlangıç:
İstanbul’un
Fethi
c-Demir Dönemi : Devrin sonlarına doğru yazı bulunmuştur.
Bitiş :
Fransız İhtilali
Yakınçağ
( 1789 - ? )
Başlangıç:
Fransız İhtilali
Bitiş :
Günümüzde
hala devam
ediyor.
Tarih Öncesi Devirlerin Özellikleri :
Tarihi Çağları Özellikleri
1- Tarih öncesi dönemlerin devirlere ayrılmasında,
kullanılan araç ve gereçlere dikkat edilir.
2- Tarih öncesi dönemlere Karanlık Dönemlerde denir.
3- Devirler tüm toplumlarda aynı anda yaşanmamıştır.
4- Her toplum bütün devirleri sırasıyla yaşamamıştır.
5- İnsanların ihtiyaçları icatları ortaya çıkarmıştır.
1- Yazının bulunuşundan günümüze kadar geçen süreyi kapsar.
2- Tarih, öğrenmeyi ve araştırmayı kolaylaştırmak içindir çağlara ayrılmıştır.
3- Önemli toplumsal olaylar çağ başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
4- Bütün devirler tüm toplumlarda aynı anda yaşanmamıştır.
İLK ÇAĞDA ANADOLU UYGARLIKLARI
HİTİTLER (ETİLER)
►M.Ö. 2000 yılında Kızılırmak çevresine yerleştiler.
►İlk Çağ’da Anadolu’da kurulan devletler krallıkla yönetilmekteydi. Kralların
geniş yetkileri vardı.Hititlerde kral başrahip olarak ayinleri yönetir, başyargıç
olarak adaleti uygular, başkomutan olarak orduyu komuta ederdi.
►Hititlerde Tavananna denilen kraliçe’de yönetimde söz sahibi idi. Kral
olmadığı zaman ayinleri yönetirdi. Başkentleri Hattuşaş’dır.
►Hititlerde asillerden oluşan Pankuş Meclisi vardı. Önemli konular bu
mecliste görüşülürdü. Kral meclise karşı sorumluydu.
►Hititliler, Suriye için Mısırlılarla 16 yıl savaş yaptılar. Bu savaşlar sonunda
tarihte ilk yazılı antlaşma olan Kadeş Antlaşması imzalandı (M.Ö. 1280).
Hititliler bu antlaşma ile Kuzey Suriye’ye egemen oldular.
►Hititliler Anadolu medeniyetinin temelini oluşturur.
►Anadolu’da demir çağını başlatmışlardır.
►M.Ö. 1800 yıllarında Hititler, Asurlu tüccarlardan öğrendikleri Çivi Yazısını
kullanarak, Anadolu da Tarih Çağlarını başlatmışlardır. Anadolu’da ki ilk
yazılı belgeler Asurlu tüccarlar tarafından Kayseri Kültepe’ye getirilen
tabletlerdir. Hititliler Hiyeroglif (resim) yazısını da kullanmışlardır.
► Hititlerin geçim kaynağı tarım ve hayvancılık idi.
►Halk soysal sınıflara ayrılmıştı. Kral, ailesi ve soylular en geniş yetkilere
sahipti. Kölelerin hakları ise yok denecek kadar azdı. Yalnız Hititlerde
kölelere bedelini ödeyerek özgürlüklerini elde etmelerine izin verilmiştir.
►Hitit kralları öldükten sonra Tanrıya hesap vereceklerine inandıkları için
yaptıkları işleri Anal adı verilen yıllıklara yazdırmışlardır. Böylece ilk tarih
yazıcılığı başlamıştır.
►Çok tanrılı din vardır. Bu dönemde Anadolu’ya “Bin Tanrı İli” denidi.
►Frigler, Hitit Devleti’ne son verdiler.
LİDYALILAR
►Bugün ki Küçük Menderes ile Gediz nehri arasındaki bölgeye İlk Çağ’da
Lidya denmekteydi. M.Ö. 7. yy’da Frigler yıkılınca bağımsız hale geldiler.
►Lidyalıların başkentleri Sard şehriydi.
►Lidyalılar, başkentleri Sard’dan başlayarak Mezopotamya’da Ninova
şehrine kadar uzanan Kral Yolunu yaptılar. Bu yolun güvenliğini sağlayarak
tüccarların güvenliğini korudular. Ticaret, Lidyalıların kısa sürede
zenginleşmesini sağlamıştır.
►Lidyalılar Fenike Alfabesini kullanmışlardır.
►Lidyalılar tarihte ilk kez altın para kullanmaya başladılar (M.Ö. 700). Bu
durum ticarette takas usulünün kalkmasına ticaretin kolaylaşmasına yol açtı.
►Paralı askerleri vardır. Orduya önem vermemeleri çabuk yıkılmalarında
etkendir. Lidya Devleti, Pers saldırıları sonunda yıkıldı (M.Ö.546).
FRİGLER
►Hitit Devleti’ni yıkıp Orta ve Batı Anadolu’ya egemen
oldular.
►Ankara yakındaki Gordion başkentleridir.
►Frigler tarıma büyük önem verirlerdi. Toprak tanrısı Kibele
en büyük tanrı olarak kabul edilirdi. Öküz öldürmenin ve
saban kırmanın cezası çok ağırdı.
►Dokumacılık başta Frigler olmak üzere tüm Anadolu
uygarlıklarında gelişmişti.
►Frigler, Fenike alfabesini kullanmışlardır
►Frig Krallarına Midas ünvanı verilirdi.
►Frig Devleti, Kimmerlerin saldırıları sonunda yıkıldı.
URARTULAR
►M.Ö. 9. yy’da Van ve çevresinde kurulmuşlardır.
►Başkentleri Tuşpa (Van) dır.
►Tarım ve Hayvancılık gelişmiştir. Sulama kanalları
yapmışlardır. İlk barajları yaptılar.
►Madencilk gelişmiştir.
►Uratular öldükten sonra yaşamın devam ettiğine
inanırlardı. Bu nedenle mezarlarını ev şeklinde yaparlar,
ölünün yanına yiyecek, içecek ve çeşitli eşyalar koyarlardı.
►Urartular resim ve çivi yazısını kullanmışlardır.
►Urartular Medler tarafından yıkılmışlardır.
İYONYALILAR
►İlk çağda Foça ve Milet arasında kalan bölgeye İyonya
denmekteydi. İyonyalılar M.Ö 11. yüzyılda Ege üzerinden
buralara gelip yerleşmiş denizci bir toplumdu.
►İyonya’da her şehir bir devlet durumundaydı. Bu nedenle
aralarında siyasi birlik yoktu. (Efes, Milet, Foça, İzmir )
İyonyalılarda hür olanların yönetime katılma hakkı vardı.
►Denizcilik ve deniz ticaretine önem veren İyonyalılar bu
sayede oldukça zenginleştiler.
►Akdeniz, Karadeniz ve Ege kıyılarında koloniler kurdular.
► İyonyalılar Fenike Alfabesini kullanmışlardır
►İyonyalılar Yunan tanrılarına da taparlardı. Tanrılar yarı
insan şeklinde düşünülüyordu.
►Bilim, sanat ve edebiyata büyük önem vermişlerdir.
ÇEVRE UYGARLIKLARIN ANADOLU’YA
ETKİSİ
■
Anadolu’daki
uygarlıklar,
Mezopotamya,
Mısır,
Yunanistan’daki uygarlıklardan etkilenmişlerdir.
■ İlk Çağda Fırat ve Dicle nehirlerinin arasındaki kalan bölgeye
Mezopotamya denmekteydi.
■ Mezopotamya da uygarlığın temeli Sümerlere dayanmaktadır
İlk yazı, ilk yazılı hukuk kuralları, ilk takvim, ilk matematik
bilgileri Sümerlere aittir. Daha sonra bölgeye hakim olan
Akadlar, Asurlular ve Babilliler Sümer uygarlığını daha da
geliştirmişlerdir. Göç, istila, ticaret yoluyla çevre ülkelerde
yaymışlardır. Bu durumdan en çok Anadolu uygarlıkları
etkilenmişlerdir.
■ Yazı Asurlu tüccarlar tarafından Anadolu’ya getirilmiştir.
Anadolu da ki bilimsel çalışmaların, hukuk kurallarının ve
edebiyat ürünlerinin kaynağını büyük ölçüde Mezopotamya
oluşturur.
■ Anadolu’da kullanılan hiyeroglif yazısıyla tıp ve ezacılık
alanında ki gelişmelerin kaynağı ise Mısır uygarlığıdır.
■ Yunanlılar daha çok batı Anadolu’da kurulmuş olan
İyonyalılar, Frigler ve Lidyalılar üzerinde etkili olmuştur. Bu
uygarlıkların kullandıkları yazılar din ve inançları üzerinde
yunan uygarlığının etkisi oldukça fazladır.
■ Anadolu da iki yüzyıl kadar hakim olan Perslerin Anadolu
uygarlıkları üzerinde fazla bir etkisi olmamıştır. Çünkü Persler
kültürel alanda Anadolu uygarlıklarından daha geridir.
■ MÖ 4. yüzyılda İskender Persleri yenerek Anadolu, Mısır,
Mezopotamya, İran ve Hindistan’ı ele geçirmiştir. İskender’in bu
faaliyetleri ilk çağın en önemli uygarlık merkezlerinin
birleşmesine doğu batı uygarlıklarının birbirlerini etkilemelerine
yol açmış, bu durum uygarlık alanındaki ilerlemeleri
hızlandırmıştır.
■ Batı Anadolu da kurulmuş olan Bergama Krallığı, dünyada ilk
sağlık evini kurmuşlar, parşömen kağıdını icat etmişler ve çok
sayıda mimari eser yapmışlardır.
■ M.Ö. 753 yılında İtalya’da kurulmuş olan Roma imparatorluğu
Anadolu’ya egemen oldular. Romalılar Anadolu’ya yollar,
köprüler, su kemerleri, hamamlar, tapınaklar, tiyatrolar
yaptırmışlardır. Bu eserlerden bir kısmı günümüze kadar
gelmiştir. Bunlardan en önemlileri, Ankara’daki Ogüst Mabedi
ve Roma Hamamı, İstanbul’daki Çemberlitaş ve Bozdoğan
Sukemeri, Antalya’daki Aspendos Tiyatrosudur. Bizanslılar
döneminde Anadolu’daki kültürel faaliyetler devam etmiştir.
ORTA ASYA TÜRK TARİHİ
GÖÇLER
İlk Türk Göçleri
▪Türklerin ilk yurdu Orta Asya dır.
▪Orta Asya doğuda Kingan dağları,
batıda Hazar denizi, kuzeyde Altay
dağları ve Baykal gölü, güneyde
Hindikuş dağları arasında yer alır.
▪Türklerin bir kısmı anayurtlarını
terk ederek göç etmişlerdir.
Göçlerin nedenleri:
►İklimin elverişsiz olması
►Nüfusun hızla artması ve Türk
boyları arasındaki mücadeleler
►Hayvanlardaki salgın hastalıklar
►Yeni topraklar elde etme arzusu
►Otlakların yetersiz hale gelmesi
►Komşu devletlerin baskısı
Göçlerin sonuçları:
►Türkler, gittikleri yerlere hayvan
evcilleştirmeyi, madenciliği öğretti.
►Orta Asya, Türk Kültürü dünyanın çeşitli yerlerine yayılmıştır.
►Orta Asya da nüfus azalmıştır.
►Türkler gittikleri yerlerdeki nüfusu artırmışlardır.
►Yeni Türk devletleri kurulmuştur
►Kalabalık nüfuslarla ve farklı
dinler ile karşılaşan bazı Türk
boyları benliklerini kaybetmişlerdir.
ASYA HUN DEVLETİ (M.Ö. 220 M.S. 216)
▪ Tarihte bilinen ilk Türk devletidir.
▪ Bilinen ilk hükümdarı Teoman dır.
▪ Çin, Hun akınlarından korunmak için Çin
Seddini yapmıştır(M.Ö. 214)
▪ Teoman dan sonra yerine Mete geçti.
▪ Mete zamanı devletin en parlak zamanıdır.
▪ Mete orduda onlu sistemi kurmuştur.
▪ Tarihte ilk kez Türkleri bir bayrak altında
toplamıştır.
▪ M.S. 48 de Kuzey ve Güney Hunları olmak
üzere ikiye ayrılmışlardır.
▪ Güney Hunları Çinlilerin denetimine girdiler.
▪ Kuzey Hunlarının bir kısmı batıya çekilerek
kavimler göçüne neden oldular.
GÖKTÜRK DEVLETİ (552-659)
▪ Türk adıyla kurulmuş ilk Türk devletidir
▪ Bumin Kağan, Avarlara karşı isyan
ederek merkezi Ötüğen olan devleti
kurmuştur.
▪ Devletin batı kısımlarını, İstemi Yabgu
yönetmiştir.
▪ İstemi Kağan, Akhun devletine son verdi
ve İpek yolunu ele geçirdi.
▪ Bumin Kağan dan sonra yerine Mukan
Kağan geçmiştir.
▪ En güçlü hükümdarı Mukan Kağan dır.
▪ Devlet Doğu ve Batı Göktürkleri diye ikiye
ayrıldı. Bu kollar daha sonra Çin’in
egemenliğini kabul etmişlerdir.
Kavimler Göçü (375)
II.GÖKTÜRK DEVLETİ (Kutluk Devleti)
Kuzey Hunları batıya göç ederken, önlerine
çıkan Barbar kavimleri (Süevler, Ostrogotlar,
vizizgotlar,Frenkler, Saksonlar) batıya doğru
sürmüşlerdir. Bu olaya kavimler göçü denir.
Kavimler Göçünün Sonuçları:
▪ Roma İmparatorluğu doğu ve batı diye ikiye
ayrıldı (395)
▪ Batı Roma İmparatorluğu yıkıldı. (476)
▪ Avrupa da feodalite rejimi ortaya çıktı.
▪ İlk Çağ bitti. Orta çağ başladı.
▪ Avrupa da, Avrupa Hun Devleti kurulmuştur.
▪ Skolastik düşünce yayılmıştır. (Skolastik
düşünce belli bir fikre belli bir inanışa körü
körüne bağlı olmaktır.)
▪ Avrupa 100 yıl karışıklık içinde kalmıştır.
▪ Avrupa’nın bugün ki milletleri meydana geldi
▪ Barbar kavimler arasında Hristiyanlık yayıldı
▪ Kutluk, Çin hakimiyetinden kurtularak
Ötüğen de devleti kurmuştur. Kutluk’a
derleyip toparlayan manasında “İlteriş”
ünvanı verilmiştir.
▪ İlterişten sonra yerine Kapkan Kağan
geçti.
▪ Bilge Kağan, devleti kardeşi Kültiğin ve
Vezir Tonyukuk’un yardımıyla yönetti.
Devletin en parlak zamanı bu devirde
yaşandı.
▪ Tonyukuk, Kültiğin, Bilğe Kağan adlarına
Orhun Yazıtları dikilmiştir.
▪ Basmil, Karluk, ve Uygurlar birleşerek II.
Göktürk Devletine son verdiler.
AVRUPA HUN DEVLETİ (375-469)
▪ Avrupa da kurulan ilk Türk devletidir. Devleti
Balamir , Orta Macaristan da kurmuştur.
▪ En güçlü hükümdarı Attila dır.
▪ Attila, Doğu Roma’yı vergiye bağladı.
▪ Attila, Batı Roma üzerine iki sefer yaptı.
▪ Attila dan sonra yerine geçenler bütünlüğü
koruyamadılar ve devlet yıkıldı.
▪ Avrupa da kalan Hunlar buradaki kavimlerle
kaynaşarak Türklüklerini kaybettiler.
UYGURLAR (745-840)
▪ II. Göktürk Devletine son veren, Kutluk
Kül Bilğe Kağan tarafından kurulmuştur.
▪ İlk yerleşim yerleri Karabalasagun dur.
▪ Uygurlar yerleşik hayata geçen ilk Türk
topluluğudur. Bu nedenle tarım, sanat ve
ticarette ilerlemişlerdir. Su kanalları
yapmışlar. Kasaba ve kentler kurmuşlardır.
▪ Siyasi tarihlerinin en önemli olayı Talas
savaşıdır(751). Bu savaşta Türkler
Çinlilere karşı Arapları desteklemişlerdir.
▪ Uygurlar matbaayı ve kağıdı kullanan ilk
Türk devletidir.
▪ Mani dini Uygurların içinde yayıldı. Bu
dinin, hayvansal gıda yemeyi ve savaşmayı
yasaklayıcı özellikleri, Uygurların milli
benliklerini yitirmelerine yol açtı.
▪ Kırgızlar tarafından yıkılmışlardır.
DİĞER TÜRK DEVLETLERİ
KIRGIZLAR
▪Uygurları yıkarak merkezi Ötüğen olan
devleti kurdular.
▪Manas destanı ünlüdür.
AVARLAR (562-805)
▪ Orta Asya da kurdukları devlet
Göktürkler tarafından yıkılınca, batıya
göç edip Orta Avrupa’da devlet kurdular.
▪Türk tarihinde ilk kez İstanbul’u
kuşatmışlardır.
▪ Benliklerini yitirip Hıristiyanlaştılar.
▪ Franklar tarafından yıkılmışlardır.
TÜRĞİŞLER
▪ Isık gölü civarın da yaşadılar. Türk tarihinde ilk kez parayı kullandılar.
▪ Yerleşik hayat sürdüler.
▪ İslamiyet’in Orta Asya da yayılmasını
önlediler.
HAZARLAR
▪ Karadeniz, Hazar denizi arasında yaşadılar ve Museviliği benimsediler.
▪ İslamiyet’in Kafkaslarda yayılmasını
önlediler.
▪ Rus Prensliği tarafından ortadan
kaldırıldı.
BULGARLAR
▪ Orta Asya dan göç eden Bulgarlar
Kafkasya da bir devlet kurdular.
▪ Hıristiyanlaşarak yada Slavlaşarak
Türklüklerini kaybettiler.
KUMANLAR (Kıpçaklar)
▪ Balkaş-İrtiş dolaylarında yaşadılar.
▪ Bizans ile anlaşıp Peçenekleri yendiler
▪ Moğollar tarafın dan yıkılan Kumanlar
daha sonra Türklüklerini kaybettiler .
OĞUZLAR (Uzlar)
▪ Batıya gelerek Balkanlara yerleştiler.
▪ Bir kısmı Bizans hizmetine girmişlerdir.
Bizans ordusundaki Uzlar, Malazgirt savaşında Selçuklu saflarına geçmişlerdir.
PEÇENEKLER
▪ Volga ve Tuna arasına yerleştiler.
▪ Ruslarla 150 yıl mücadele ettiler.
▪ Bizans ile ittifak yapan Kumanlar tarafından yıkıldılar.
3
KÜLTÜR VE MEDENİYET
Devlet Yönetimi
▪ Devletin başında Hakan, Kağan, Han ünvanlarını
taşıyan hükümdarlar vardı. Yabgu, Han dan sonra
gelen en büyük makamdır.
▪Türk hükümdarlarına yönetme hakkının Tanrı
tarafından verildiğine inanılıyordu. Bu inanışa Kut
denilmekteydi.
▪ Devlet işleri Kurultay denilen mecliste görüşülür
karara bağlanırdı.
▪ Ülke hanedan üyelerinin ortak malı sayılırdı.
(Osmanlıya kadar) Bu gelenek Türk devletlerinin kısa
sürede yıkılmasına neden olmuştur.
Sosyal ve Ekonomik Yaşam
▪ Türkler göçebe bir hayat yaşarlardı.
▪ Geçim kaynakları hayvancılıktır.
▪ İlk yerleşik hayata geçen Türkler, Uygurlar dır.
Yerleşik hayata geçişle beraber ticaret, tarım, mimari
ve sanatta gelişmeler meydana geldi.
▪ Türkler pantolon, çizme, iç çamaşır giymişler ve
bunları Avrupalılara öğretmişlerdir.
Dil, Edebiyat ve Yazı
▪ Eski Türklerde dil Türkçe idi. Asya Hunlarının Oğuz
Kağan, Göktürklerin Ergenekon, Uygurların Türeyiş ve
Göç, Kırgızların Manas destanları vardı.
▪ Kıpçak - Oğuz Türklerinin mücadelelerini konu alan
Dede Korkut Hikayeleri de Türklerin önemli bir
edebiyat ürünüdür.
▪ Türkler, Göktürk, Uygur, Arap, Latin alfabelerini
kullanmışlardır. Orhun abideleri ilk yazılı eserlerdir.
Bu yazıtlar Türk adının ilk geçtiği metinlerdir.
Din , Hukuk, Bilim ve Sanat
▪ Göktanrı inancı çok yaygındı.Din adamlarına Kam
ve Şaman, dini törenlerine Yuğ denirdi. Türkler ölüyle
beraber eşyalarını da gömerler, mezarlarının başına
da Balbal adı verilen taşları dikerlerdi. Mezarlarına
Kurgan denilirdi. Maniheizm, Budizm, Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık dinleri Türkler arasında yayıldı
▪ Yazılı hukuk gelişmemiş, buna karşılık yazısız
hukuk (töre) gelişmiştir.
▪ Türklerin Astronomi alanında geniş bilgi birikimi
vardı. Bir yılı 365 gün ve 5 saatten biraz fazla olarak
bulmaları, On İki Hayvanlı Türk Takvimi bunun
kanıtıdır.
▪ Demircilik, maden işlemeciliği, süs eşyaları,
dokumacılık san atları gelişmiştir.
İSLAM TARİHİ
İslamiyet’ten Önceki Durum
Hz. Muhammed Dönemi Savaş ve Seferleri
▪ İslamiyet’ten önce Ortadoğu da Bizans ve
Sasani İmparatorluğu olmak üzere iki devlet
vardı.
▪Arap yarımadası, Yukarı Arabistan, Hicaz ve
Yemen (Güney Arabistan ) olmak üzere üç
Bölgeye ayrılırdı. Mekke, Medine, Hayber ve
Taif Hicaz bölgesinin önemli şehirlerindendi.
▪ Arapların kutsal saydığı Kabe Mekke’deydi.
▪ Halk Bedevi ve Şehirli diye ikiye ayrılırdı.
▪ Arapların taptığı putlar Kabe de bulunuyordu.
▪ Kölelik gelişmişti.
▪ Ayrı ayrı kabileler halinde yaşarlardı. Kabileler
arasında kan davaları yaygındı. Kadınlara önem
verilmezdi. Kız çocukları diri diri gömülürlerdi.
▪ Şiir ve Edebiyat gelişmişti.
Hz. Muhammed’in katıldığı savaşlara “Gazve” katılmadığı savaşlara
da “Seriye” denir.
İslamiyet’in Doğuşu
▪ Annesi Amine, babası Abdullah dır.
Hz.Muhammed Mekke de 571 yılında doğdu.
Doğmadan önce babasını kaybeden Hz.
Muhammed, altı yaşına kadar süt annesi
Halime’nin yanında kaldı. Altı yaşında iken
annesini kaybetmiştir. Annesinden sonra dedesi
Abdülmüttalib’in yanında kalmıştır. Dedesi de
ölünce amcası Ebu Talip’in himayesine girdi.
Ticaretle uğraşan amcasının yanında, ticaret
yapmaya başladı.
▪ Doğruluğu ve dürüstlüğü ile ün kazandı.
“Muhammed-ül Emin” ismiyle anılmaya başladı
▪ 25 yaşında iken Hz. Hatice ile evlendi.
▪ İlk vahiy 40 yaşın da iken, Nur dağının Hıra
mağarasında Cebrail tarafından getirildi(610).
Bu olay Hz. Muhammed’in Peygamberliğinin ve
İslam dininin başlangıcı oldu. Hz. Muhammed ilk
önce yakınlarını İslam’a davet etmeye başladı.
▪ İlk Müslüman olanlar Hz. Hatice, Hz.
Ebubekir, Hz. Ali ve Hz. Zeyd’dir.
▪ İslamiyet’in insanları eşit kabul edip köleliğe
karşı çıkması, putlara karşı çıkması üzerine
Mekkeli müşrikler, Müslümanlara baskı yapmaya
başladılar. Hz. Muhammed, Müslümanlara
eziyet edilmesi üzerine bir kısmının
Habeşistan’a hicretine izin verdi.
▪Akabe biatlarını gerçekleştiren Medineli
Müslümanlar, Hz. Muhammed’i Medine’ye davet
etmişlerdir.
▪Akabe Biatlarından sonra bir kısım
Müslümanlar da Mekke’den Medine’ye hicret
etti(622).
Hicretin Önemi
▪Medine’de İlk İslam Devleti kurulmuş, Hz.
Muhammed bu devletin başkanı olmuştur.
▪ Hicri takvimin başlangıcı oldu.
▪ Muhacir ve Ensar kardeş ilan edildi.
▪İslamiyet’in yayılışı hızlandı.
Dört Halife Devri (632-661)
Hz. Ebubekir Dönemi (632-634) :
kalan mallarının yağmalanması üzerine savaş başladı.
Sonuçları:
▪Müslümanlıların Mekkelilere karşı kazandığı ilk zaferdir.
▪Esir alınan Mekkeliler on müslümana okuma yazma öğretmesi
karşılığında serbest bırakıldı.
▪Şam ticaret yollarının egemenliği, kısmen Müslümanların eline geçti.
Uhut savaşına neden oldu.
▪ Yalancı Peygamberlerle, dinden dönenlerle,
zekat vermeyenlerle mücadele edildi.
▪ Halifeye, devlet memurlarına maaş bağlandı.
▪ Kuran-ı Kerim kitap haline getirildi.
▪İlk kez Arap yarımadası dışında fetihlere
başlandı. Suriye ve Irak üzerine bir ordu
gönderildi. Bizans ile Yermük Savaşını yaparak
Bizans’ı yendi(634). Bu sefer Suriye’nin fethine
ortam hazırladı.
2-Uhut Savaşı (625): Mekkelilerin Bedir savaşının intikamını almak
Hz. Ömer Dönemi (634-644):
1-Bedir Savaşı (624) Hicretten sonra Müslümanların Mekke de
istemesinden dolayı savaş yapılmıştır. Hz. Muhammed’in emirlerine
uymayan okçular yenilgiye yol açtı. Böylelikle peygambere itaatin
önemi ortaya çıktı. Savaş sonunda Yahudilerin bir kısmı Medine’nin
dışına çıkarıldılar.
3-Hendek Savaşı (627): Mekkelileri Müslümanları yok etmek
istemelerinden dolayı savaş çıkıyor. Müslümanlar Selman-ı Farisi’nin
önerisi ile çevrelerine hendek kazarak savunma savaşı yapıyorlar.
Savaş sonunda müşrikler yenilmişler ve böylece Müslümanları yok
edemiyeceklerini anlamışlardır. Bu savaş Mekkelilerin Müslümanlar
üzerine son seferidir. Bu savaştan sonra, Müslümanlar taarruza
geçmiştir. Ayrıca savaştan sonra ilk İslam Hastahanesi kurulmuştur.
4-Hudeybiye Anlaşması (628): Hz. Muhammed hac vazifesini
yapmak için Mekke’ye doğru hareket eder. Müşrikler peygamberimizi
Mekke’ye almayarak Hudeybiye antlaşmasını imzaladılar. Bu
anlaşmanın önemi şudur :
▪Bu
anlaşma ile Mekkeliler ilk kez Müslümanları hukuken
tanıdılar. Müslümanların aleyhine gözükse de sonra Müslümanların
lehine sonuçlanmıştır.
5-Hayber’in Fethi (629): Medine den gönderilen Yahudilerin
olumsuz faaliyetleri üzerine Hayber alınmıştır. Böylece Şam ticaret
yolunun güvenliği sağlandı. Ayrıca Hayber Müslümanların ilk fethidir.
İlk kez haraç alınmıştır.
6- Mute Savaşı(629): Bizansa karşı yapılan ilk savaştır.
7-Mekke’nin Fethi (630): Hz.
Muhammed
Mekkelilerin
Hudeybiye Anlaşmasını bozması üzerine Mekke’yi fethetti. Böylece
Mekke Müslümanların eline geçti. Kabe putlardan temizlendi.
Mekke’nin
fethi
Arap
Yarımadasında
olacak fetihleri
kolaylaştırmıştır.
8-Huneyn Savaşı (630): Mekke’den kaçan putperestlerin Taif
Yahudileri ile birleşip Mekke’yi geri almak istemeleri sonucunda
yapıldı. Savaşı sonunda Taif kuşatılmış ise de alınamamıştır. Ancak
bir yıl sonra kendiliğinden teslim olmuştur.
9-Tebük Seferi(631): Bizans İmparatorunun Arabistan üzerine
sefere çıktığı haberinin alınması üzerine bu sefer düzenlendi. Fakat
asılsız olduğunu öğrenerek geri dönmüştür.Bu sefer Peygamberimizin son seferidir.
10-Veda Haccı ve Hutbesi (632) : Hz. Muhammed son kez
Mekke’ye giderek onlara bir hutbe okumuştur. Arkasından Medine’ye
dönen hz. Muhammed hayatını kaybetmiştir. Böylece dört halife
dönemi başlamıştır.
▪Ecnadin
Savaşıyla
Suriye’nin
Fethi
tamamlandı. İran ile Kadisiye ve Nihavend
Savaşları yapılarak İran alınmıştır. Dört halife
dönemi içerisinde en çok fetihlerin yapıldığı
dönemdir.
▪Topraklar yönetim birimlerine ayrıldı.
▪İlk kez divan kuruldu ve Kadılık sistemi
oluşturuldu.
▪İlk düzenli ordu kuruldu. “Ordugah” şehirleri
kuruldu. İkta sistemi kuruldu.
▪Devlet Hazinesi (Beytül Mal) oluşturuldu.
▪Hicri Takvim ilk kez kullanılmaya başlandı.
▪Hz. Ömer İranlı bir köle tarafından şehit edildi.
Hz. Osman Devri (644-656):
▪Libya, Tunus fethedildi. Türkler ile savaşlar
başladı. Kıbrıs vergiye bağlandı. İlk İslam
Donan- ması Suriye valisi Muaviye tarafından
kuruldu Bizans donanması ile ilk savaş
yapılmıştır.
▪İlk kez Kuran-ı Kerim çoğaltılmıştır.
▪Hz. Osman’ın memurlukları kendi soyundan
olan Emevilere vermesi üzerine, İslam dinideki
ilk karışıklıklar ortaya çıkmıştır.
▪Hz. Osman şehit edilmiştir.
Hz. Ali Dönemi(656-661) :
Cemel Vakası (Deve Olayı) : Hz. Talha,
Zübeyir, Ayşe, Muaviye, Hz. Osman’ın
katillerinin bulunmasında gevşek davranan Hz.
Ali’nin halifeliğini tanımadılar. İki grup arasındaki
mücadeleyi Hz. Ali kazandı. Mücadeleyi
kazanan Hz. Ali Küfe’yi başkent yaptı.
Sıffın Savaşı ve Hakem Olayı : Hz. Muaviye,
Hz. Osman’ın katillerini yakalama bahanesi ile
harekete geçmiş bu olay Sıffın Savaşına neden
olmuştur. Hz. Ali galip gelecekken mızrakların
ucuna Kuran-ı Kerim yapraklarının takılması
savaşın durmasına ve Hakem olayına neden
olmuştur. Hakem olayından sonra Müslümanlar,
Hz. Ali taraftarları, Hz. Muaviye taraftarları ve
Hariciler olmak üzere üçe ayrılmıştır.
▪Hariciler 661’de Hz.Ali’yi şehit etmişlerdir. Bu
dönemde iç karışıklıklar çok olduğu için yapılan
fetihler durmuştur. Böylece dört halife dönemi
bitmiş Emeviler dönemi başlamıştır.
4
Emeviler Dönemi(661-750)
▪Hz.Ali’nin ölümü ile Muaviye’nin halifeliği
kesinleşmiştir.
▪Hz. Muaviye ölmeden önce oğlu
Yezid’i halife ilan etmiştir. Böylece
halifelik babadan oğla geçen bir saltanat
haline dönüşmüştür.
▪Yezid kendisinin halifeliğini tanımayan
Hz.Muhammed’in torunu Hz.Hüseyin’i
Kerbela’da öldürdü. Böylece Hz.Osman
zamanında başlayan ilk karışıklık, Hz. Ali
zamanında ilk ayrılıklara, Yezid döneminde kesin ayrılıklara döndü.
▪Halife Abdülmelik döneminde, ilk İslam
parası bastırılmış ve Arapça resmi dil
olarak ilan edilmiştir.
▪ Tarık bin Ziyad tarafından Kadiks
Savaşıyla İspanya fethedilmiştir(711).
Müslümanların Avrupa da ilerleyişi
Puvatya Savaşında Franklara yenilmeleri
ile durmuştur(732).
▪Emeviler Arap milliyetçiliği yapmaları,
halifelerin saraya kapanmaları, peygamber
soyuna iyi davranmamaları yüzünden
yıkılmışlardır.
Abbasiler Devri (750-1258)
▪İlk Abbasi halifesi Ebul Abbas Abdullah
tır. Bu dönemde Çinliler ile Talas Savaşı
yapıldı(751). Bu savaşta Türkler Arapları
tutmuşlardır. Bu savaştan sonra Türkler
Müslüman olmaya başladılar.
▪Abbasiler, Emevilerin izlemiş olduğu
Arap milliyetçilik politikasını terk ederek
başka milletlere de devlet kademesinde
yer vermeye başladılar. Özellikle Türklerle
ilişkiler kurdular.
▪Abbasilerin en parlak dönemi, Harun
Reşit zamanıdır. Bu dönemde başkent
Bağdat, Ortadoğu’nun en önemli kültür
merkezi haline geldi.
▪Harun Reşit’in oğullarından Me’mun ve
Mu’tasım zamanlarında Türkler ile olan
ilişkiler gelişti. Memun zamanında Türkler
devlet
kademesinde
yer
almaya
başlamışlardır.
▪Me’mun, Bağdat’ı koruma amacı ile Türklerden oluşan Semerra şehrini kurmuştur.
▪Bizans sınırına yakın yerlerde Avasım
şehirleri kurularak Türkler buralara
yerleştirildi.
▪Moğolların saldırıları sonucunda yıkıldılar
Endülüs Emevi Devleti:
▪ İspanyada kurulmuştur. Başkenti
Kurtuba en önemli ilim merkezidir. Bilim ve
kültür alanındaki gelişmelere çok önem
vermişlerdir.
İslam Kültür ve Uygarlığı
Devlet Yönetimi
▪Medine de kurulan İslam devletinin
başkanı Hz. Muhammed idi.
▪Hz.Muhammed den sonra“Halifelik”
makamı ortaya çıktı. Dört halife devrinde halifeler seçimle iş başına geldiklerinden, bir nevi cumhuriyet vardı.
▪Hz. Ömer zamanında ülke illere
ayrılarak, illere valiler ve kadılar
atandı.Hz. Ömer Divan Teşkilatının
temellerini attı.
▪Merkez önce Medine, Hz. Ali
döneminde Kufe, Emeviler döneminde
Şam, Abbasiler döneminde Bağdat
olmuştur.
▪Emeviler döneminde halifelik babadan oğula geçerek saltanat halini aldı.
▪Emeviler, muhafız ve posta teşkilatı
kurdular.
▪Abbasiler döneminde vezirlik teşkilatı
kuruldu.
Sosyal ve Ekonomik Hayat
▪Hz. Ömer ilk defa devlet hazinesini
kurdu(Beytül Mal). Hazinenin başlıca
gelir kaynakları: Öşür, Haraç, Cizye
vergileri, Zekat ve Sadaka, Ganimet,
Hayvan sayısına göre alınan
vergilerdir.
▪İnsanların en önemli geçim kaynağı
tarım, hayvancılık ve ticaretti.
Din ve İnanış
▪İslam dininin temeli Kuran-ı Kerim’dir.
▪Hz. Ebubekir Kuran-ı Kerim’i kitap
haline getirmiştir.
▪Hz.
Osman Kuran-ı Kerim’i
çoğaltmıştır.
Yazı, Dil-Edebiyat, Bilim-Sanat
▪ Emevi halifesi Abdülmelik Arapçayı
resmi dil ilan etti. Arapça zamanla
gelişerek bilim ve kültür dili haline
geldi. Mimari en çok Emeviler
döneminde gelişti.
▪Cabir İbn-i Hayyam, modern
kimyanın kurucusu oldu. İbn-i Sina’nın
Kanun adlı tıp kitabı yüzyıllarca
Avrupa da ders kitabı olarak okutuldu.
▪ Eğitimde en önemli gelişme Abbasiler döneminde oldu. Halife Me’mun’un
Bağdat’ta açtırdığı Beyt’ül ikme ilk
yüksek öğretim kurumu oldu. Endülüs
Emevileri’nde Kurtuba Medresesi
Hıristiyan
öğrencilerinde
eğitim
gördüğü bir yerdi.
İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ
TÜRKLERİN İSLAMİYET’E GİRİŞi
KARAHANLILAR (840-1212)
▪Hz.Ömer’in Sasani Devletini yıkmasıyla
beraber Türkler ile Araplar komşu oldu.
▪Hz.Osman zamanında Türkler ile
Araplar ilk mücadelelerini etmişlerdir.
▪Emevilerin Arap milliyetçiliği politikası
izlemeleri, İslamiyet’in Müslümanlar
arasında yayılmasını önlemiştir.
▪Abbasilerin Türklere değer vermesi ile
Arap ve Türkler arasındaki ilişkiler daha
da gelişmeye başladı.
▪Talas savaşında (751) Türkler, Çinlilere
karşı Arapları desteklemişlerdir.
▪Karahanlı Devleti, Karluk, Yağma ve Çiğil
adlı Türk boylarından meydana gelmekteydi.
▪Bilge Kül Kadir Han tarafından Batı
Türkistan da kurulmuştur.
▪Satuk Buğra Han zamanın da İslamiyet’i
kabul ettiler. Karahanlılar ilk Türk Müslüman
devletidir.
▪Karahanlılar, Gazneliler ile birleşerek
Samanoğullarına son verdiler. Gazneliler ile
de mücadele etmişlerse de yenilmişlerdir.
▪ İlk ticari amaçlı kervansaraylar Karahanlılar
tarafından yapılmıştır.
▪ Resmi dil olarak Türkçe’yi kullanmışlardır.
▪Türk İslam Tarihine ait ilk edebi eserler, bu
dönemde ortaya çıkmıştır.
Talas Savaşının Önemi:
▪Orta Asya Çin egemenliğine girmekten
kurtuldu.
▪İslamiyet Türkler arasında yayılmaya
başladı.
▪Bu olay Türk İslam Tarihinin başlangıcı
oldu.
▪Müslümanlığı kabul eden ilk Türk boyu
Karluklardır. Bunu Yağma ve Çiğil
Türkleri takip etmiştir.
▪Talas savaşı kağıt, matbaa, barut ve
pusula gibi teknik buluşların dünyaya
yayılmasında etkili oldu.
Türklerin İslamiyet’e Girmelerinin
Nedenleri:
▪Eski Türk dini ile Müslümanlık arasındaki benzerlik,
▪Türk toplumu yapısının İslamiyet ile
bağdaşması,
▪İslam Medeniyetinden Türklerin etkilenmesi,
▪Çin ve Müslümanların arasında kalan
Türklerin, tarihi düşmanlarına karşılık
Müslümanları tercih etmeleri,
▪ Türklerin Müslüman tüccarlar ile ticaret
yapması,
▪ Abbasiler’in ırkçı bir politika takip
etmemesi,
Türklerin İslamiyet’e Hizmetleri:
▪İslamiyet’in yayılmasında etkili oldular.
▪Haçlı seferlerine başarıyla karşı
koydular.
▪Halifeliği dış tehlikelere karşı korudular
▪İslam ülkelerinde bilimin gelişmesini
sağladılar.
Eser
Yazarı
-Kutadgu Bilig -------------Yusuf Has Hacip
-Divan-ı Hikmet -----------Ahmet Yesevi
-Divan-ı Lügat-i Türk -----Kaşgarlı Mahmut
-Atabet-ül Hakayık --------Edip Ahmet Yükneki
▪Devletin en parlak zamanı, Yusuf Kadir Han
zamanıdır.
▪Yusuf Kadir Han’ın ölümünden sonra devlet
Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrıldı.
▪Doğu Karahanlılara Karahitaylar, Batı
Karahanlılara ise Harzemşahlar son vermiştir.
GAZNELİLER (963-1187)
▪ Samanoğullarının Horasan Valisi Alp Tekin,
bu devletin zayıflamasından yararlanarak
Afkanistan’da ki Gazne şehrine egemen
olarak devletini kurmuştur.En parlak dönemi
Gazneli Mahmut zamanıdır.
▪Gazneli Mahmut, Hindistan’a 17 sefer yaptı.
Bu seferlerde büyük başarı kazandı ve
Hindistan da İslamiyet yayılmaya başladı.
▪Gazneli Mahmut, Karahanlılar ile birleşerek
Samanoğulları’na son verdi.
▪Gazneli Mahmut Abbasi Halifesini, Şii
Büveyhioğullarının baskısından kurtardığı için
halife, Mahmut’a “Sultan” ünvanını verdi.
Böylece Gazneli Mahmut, Sultan ünvanını
kullanan ilk Türk hükümdarı olmuştur.
▪Sultan Mesut dönemin de, Tuğrul ve Çağrı
Bey
komutasındaki
Selçuklular
ile
Dandanakan Savaşı yapıldı(1040).Gazneliler
bu savaştaki yenilgiden sonra, bir daha
toparlanamayarak yıkılışa geçtiler.
▪Gazneliler, Gurlular tarafından yıkıldı.
BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ (1040-1157)
A-Kuruluş Devri
▪Selçuklular, Oğuzların Üçok kolunun, Kınık Boyu’na
mensuptur.
▪Selçukların atası kabul edilen Dukak, Oğuz Yabğu
Devletinde Subaşıydı. Dukak’ın ölümünden sonra yerine
Selçuk Bey geçti.
▪Selçuk Bey, Oğuz Yabğusu ile arası açılınca, kendine bağlı
kuvvetlerle Cent şehrine yerleşti. Burada İslam dinini kabul etti.
▪Selçuk Bey’den sonra yerine oğlu Arslan Yabğu ğeçti.
Gazneli Mahmut, Arslan Yabğu’yu yakalatarak hapsettirdi.
▪Arslan Yabğu’nun ölümünden sonra Selçukluların başına
Selçuk Bey’in torunları olan Tuğrul ve Çağrı Bey geçti.
▪Tuğrul ve Çağrı Bey Gazneliler ile Dandanakan Savaşını
yaptılar(1040).
Dandanakan Savaşı’nın Sonuçları:
1-Gazneliler yıkılış dönemine girerken Selçuklularda yükselme
dönemi başladı.
2-Devletin merkezi Nişabur dan Rey’e taşındı.
3-Tuğrul Bey sultan ilan edildi ve Selçuklu Devleti resmen
kuruldu.
▪Bu dönemde Selçuklular Bizans ile Pasinler Savaşını yaptı
(1048). Bu savaş Selçukluların Bizans ile yaptığı ilk savaş ve
ilk zaferdir.
B- Yükselme Devri
▪Tuğrul Bey’in ölümünden sonra yerine Alp Arslan geçti.
▪ Alp Arslan Kars, Gürcistan ve Ani Kalesini ele geçirdi.
▪ Bizans ordusu Türk akınlarını durdurmak ve Türkleri Anadolu
dan atmak için Türkler ile Malazgirt Savaşını yaptı(1071).
Malazgirt Savaşının Önemi :
1-Anadolunun kapıları Türklere açıldı.
2-Türkiye tarihi bu savaşla başladı.
3-Bizans vergiye bağlandı .
▪ Alp Arslan dan sonra oğlu Melikşah hükümdar oldu.
▪ Melikşah zamanı Selçuklular’ın en parlak dönemidir.
▪Vezir Nizam’ül Mülk, Nizamiye Medreselerini ve İkta
sistemini kurarak devletin yükselmesinde önemli rol oynadı.
C- Yıkılma Devri
▪Melikşah’ın ölümünden sonra taht kavgaları başladı. Bu
durum merkezi otoritenin zayıflamasına neden oldu.
▪Sultan Sancar’ın, Karahitaylılar ile yaptığı Katvan Savaşını
(1141) kaybetmesi devletin zayıflamasına zemin hazırladı.
▪Sultan Sancar’ın Oğuz isyanını bastıramaması ve ölmesi
üzerine Büyük Selçuklu Devleti yıkıldı.
▪Devletin yıkılmasında: Haçlı seferleri, Türkmenlerin devlete
küstürülmeside etkili olmuştur.
▪Büyük Selçuklu Devletinin zayıflamasından sonra bu aileye
mensup kişiler; Anadolu Selçukluları, Suriye Selçukluları,
Kirman Selçukluları, Irak Selçuklularını kurdular.
5
KÜLTÜR VE UYGARLIK
1-Devlet Yönetimi
▪Ülke hanedan üyelerinin ortak malı idi. Bu durum devletlerin kısa
sürede yıkılmasına neden olmuştur.
▪Devletin başında Sultan,Han,Hakan ünvanlı bir hükümdar bulunurdu.
▪Sultandan sonra en yetkili kişi Vezirdi. Sultanın eşi “Hatun” da
yönetimde söz sahibi idi.
▪Sultandan sonra yerine oğlu hükümdar olurdu. Para bastırmak, hutbe
okutmak hükümdarlık simgelerindendi.
▪Devlet işleri Divan adı verilen bir kurulda görüşülürdü.Divana Vezir
başkanlık ederdi.
▪Ülke yönetim bakımından eyaletlere ayrılmıştı. Eyaletleri yöneten
Şehzadelerin yaşları küçük ise yanlarına Atabeyler gönderilirdi. Atabey,
şehzadenin askerlik, yönetim ve eğitim bakımından yetişmesini sağlardı.
▪Mahkeme, adalet ve hukuk işlerine Kadılar bakardı.
2-Ordu
▪Onlu sisteme göre ordularını teşkilatlandıran Karahanlılar da orduyu
Subaşı denilen ordu komutanı idare ederdi. Savaşlarda en çok kullanılan
taktik “Turan Taktiği” idi.
▪Gazne ordusu farklı milletlerden oluşuyordu. Bu durum Gaznelilerin kısa
sürede yıkılmasına neden olmuştur.
▪Selçuklu ordusu ise daha teşkilatlı idi. Büyük Selçuklular ordularını üçe
bölmüşlerdi:
-Gulam Askerleri (Hassa Ordusu): Genellikle savaş sonunda esir edilen
gençlerden oluşuyordu.Hükümdarın yanında bulunan ve maaş alan
askerlerdi.
-İkta Askerleri: Selçukluların askeri teşkilatta yaptığı en önemli yeniliktir.
Komutan veya askerlere hizmet karşılığı verilen topraklara “İkta” denirdi.
İkta sahipleri bu toprakların karşılığında asker beslerlerdi. Bu askerlere
“İkta Askerleri” denirdi. Bu uygulama ile devlet hazineden para
harcamadan güçlü bir orduya sahip olmuş, üretimde süreklilik,
topraklarda güvenlik sağlanmıştır.
-Yardımcı Kuvvetler:Selçukluların egemenliğini tanımış devletlerin savaş
sırasında gönderdiği kuvvetlerden oluşmaktaydı.
3-Sosyal ve Kültürel Yaşam
▪Halk göçebeler, köylüler ve şehirliler olmak üzere üçe ayrılırdı.
Göçebeler hayvancılıkla, köylüler tarım ve hayvancılık ile, şehirliler ise
ticaret ve sanatla uğraşırlardı.
▪Türk toplumunda ayrıcalıklı sınıflar yoktu. Toplumda sıkı bir yardımlaşma
duygusu hakim idi. Yardımsever insanlar bir araya gelerek vakıflar
kuruyorlardı.
4-Dil Edebiyat ve Bilim
▪Türk İslam devletlerinde genel olarak resmi dil Farsça, bilim dili ise
Arapça idi. Yalnız Karahanlılarda Türkçe hem resmi dil hem de bilim dili
olmuştur.
▪Kaşgarlı Mahmut, Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin
üstünlüklerini göstermek amacıyla “Divan-ı Lügat it Türk” ü yazmıştır.
▪Büyük Selçuklu veziri Nizam’ül Mülk , Alp Arslan’ın emri ile “Nizamiye
Medreselerini” kurmuştur.
TÜRKİYE TARİHİ
TÜRKLERİN ANADOLUYA AKINLARI
▪Anadolu’ya ilk akınları Hunlar arkasından Sabarlar
(Sabirler) yapmıştır. Selçuklu Türklerinin Anadolu’ya ilk
akınlarını Çağrı Bey yapmıştır. Çağrı Bey akınlarında
Anadolu’nun Türkler için elverişli bir yurt olduğunu
anlamış ve akınlara devam etmiştir
▪ Anadolu’ya Selçuklu akınlarını durdurmak isteyen
Bizans, Selçuklular ile Pasinler Savaşını yapmıştır
(1048). Bu savaş Selçukluların Bizans’a karşı
kazandığı ilk savaş ve ilk zaferdir. Bu galibiyet
Anadolu’ya akınları hızlandırmıştır.
▪Tuğrul Bey den sonra yerine geçen Alp Arslan da
Anadolu akınlarına devam etmiştir.Bunun üzerine
Bizans İmparatoru Romen Diyojen, Türkleri Anadolu
dan atmak için Alp Arslan ile Malazgirt Savaşını yaptı
(1071).
Malazgirt Savaşının Önemi:
1. Türkiye tarihinin başlangıcı olmuştur.
2. Anadolu’nun kapıları Türklere açılmıştır.
3. Bizans vergiye bağlanmıştır.
4.Alp Arslan’ın emri ile Anadolu da yeni fetih
hareketleri başlamış ve ilk beylikler kurulmuştur.
ANADOLUDA KURULAN İLK TÜRK BEYLİKLERİ
1-Saltuklular
▪Ebul Kasım tarafından Erzurum ve civarında kuruldu.
Ermeni ve Gürcüler ile savaştılar.
▪İzzeddin Saltuk beylin en güçlü hükümdarı olduğu için
beyliğe onun adı verildi.
▪Rükneddin Süleyman Şah tarafından Anadolu
Selçuklu Devletine bağlandı.
2-Mengücekler
▪Mengücek Gazi tarafından Erzincan ve çevresinde
kurulmuştur.
▪Ermeni ve Gürcüler ile savaşmışlar, Trabzon Rum
İmparatorluğun güneye inmesini önlemişler.
▪Alaaddin Keykubat beyliği Anadolu Selçuklu Devletine
katmıştır.
3-Danişmentliler
▪Danişment Gazi tarafından Amasya, Sivas, Tokat,
Çorum, Yozgat ve Malatya civarında kurulmuştur.
▪II. Kılıç Arslan tarafından Anadolu Selçuklu Devletine
katılmıştır.
4-Artuklular
▪Mardin ve civarında kurulmuştur. Haclılar ile
mücadele ettiler.
▪Karakoyunlular tarafından ortadan kaldırılmıştır.
5-Çaka Beyliği
▪Çaka Bey tarafından İzmir de kurulmuştur.
▪Türk tarihinde denizcilik faaliyetlerini başlatan ilk
beyliktir.
▪I. Kılıç Arslan bu beyliğe son vermiştir.
Not: Anadolu da kurulan bu beylikler Anadolu’nun
Türkleşmesi ve İslamlaşmasında önemli rol oynadı.
ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ
a-Kuruluş Dönemi
▪Kutalmışoğlu Süleymanşah, İznik’i fethedip devletini
kurdu (1075). Süleymanşah Antalya, Çukurova’yı
fethetti ve Halep’i kuşattı. Suriye Selçuklu Sultanı
Tutuş ile yaptığı mücadeleyi kaybederek öldü. Anadolu
Selçuklu Devleti bir süre hükümdarsız kaldı.
▪I. Kılıç Arslan, I. Haçlı Seferi ile mücadele etti.
Haçlıların İznik’i işgali üzerine devletin merkezi
İznik’ten Konya’ya taşıdı.Emir Çavlı ile yaptığı savaşı
kaybetti ve Habur ırmağında boğularak öldü.
▪Sultan Mesut, II. Haçlı Seferi ile mücadele etti.
▪II. Kılıç Arslan zamanında Bizans ile Miryakefalon
Savaşını yaptı (1176).
Miryakefalon Savaşının Sonuçları :
1-Bizans yenilgiye uğratıldı.
2-Anadolu’nun Türk yurdu olacağı ve böyle kalacağı
kesinleşti
3-Avrupalı tarihçiler Anadolu’dan Türkiye diye
bahsetmeye başladılar
4-Bizans, Türkleri Anadolu’dan atma ümidini kaybetti.
b-Yükseliş Dönemi
▪I. Gıyaseddin Keyhüsrev, Samsun ve Antalya
limanlarını fethetti. Venediklilerle ticaret anlaşması
imzalandı.
▪I.İzzeddin Keykavus, Sinop’u feth ederek burada bir
ticaret filosu kurdu.
▪I. Alaaddin Keykubat dönemi, Anadolu Selçuklu
Devletinin en parlak zamanı olmuştur.
Alaaddin Keykubat’ın faaliyetleri:
1-Moğol tehlikesine karşı önlemler aldı.
2-Mengüceklileri ortadan kaldırarak, Anadolu daki
Türkmen birliğini sağladı.
3-Yassı Çemen Savaşı ile Harzemşahları yendi.
4-Suğdak limanını alarak Karadeniz deki ticaret
güvenliğini sağlamıştır.
5-Kandelor’u feth ederek buraya Alaiye (Alanya) adını
verdi. Kervansaraylar inşa ettirdi. Anadolu da zarara
uğrayan tüccarların zararını ödeyeceğini açıkladı.
c-Dağılma Dönemi
▪II.Gıyaseddin Keyhüsrev kötü yönetimi sonucu ülkede
birlik bozuldu. Baba İshak İsyanı çıktı.
▪Türkmenleri küstürdü.
▪II.Gıyaseddin Keyhüsrev, Moğollar ile yapılan
Kösedağ Savaşını
kaybetti (1243). Bu savaş
sonucunda, Anadolu Moğolların egemenliğine girmeye
başladı ve Anadolu Beylikleri yeniden kuruldu.
▪Moğol egemenliğine son vermesi için Memlük Sultanı
Baybars, Anadolu’ya çağrıldı. Baybars, Ayn-ı Celut
Savaşı ile Moğolları mağlup etti (1260). Fakat Moğol
egemenliğine son verilemedi ve Anadolu Selçuklu
Devleti yıkıldı.
6
HAÇLI SEFERLERİ (1096-1270)
İKİNCİ BEYLİKLER DÖNEMİ
KÜLTÜR ve MEDENİYET
Hristiyanların
Papa
öncülüğünde
birleşerek, İslam dünyası üzerine yaptığı
seferlere “Haçlı Seferleri” denir.
a- Nedenleri:
▪Hristiyanların kutsal sayılan Kudüs,
Antakya ve İznik’i geri almak istemesi
▪Papanın sefere katılanlara cennet
vadetmesi
▪İslamiyet’in batıya yayılmasına engel
olmak
▪Türklere karşı, Bizans’ın Papadan yardım
istemesi
▪Şövalyelerin ve asillerin macera arayışı
▪Kralların
topraklarını
genişletmek
istemesi
▪Avrupa’nın fakirliği karşısında İslam
dünyasının zenginliği
▪Şövalyelerin ve asillerin zenginliklerini
artırma düşüncesi
▪Fakir Hristiyan halkın bu seferlerle zengin
olma düşüncesi
Bu nedenlerden dolayı Avrupalılar
Müslümanlar üzerine sekiz sefer
yapmıştır. Bunlardan ilk dördü önemlidir.
I. Haçlı Seferi : I. Kılıç Arslan haçlılara
karşı koymuş ise de İznik’i kaybederek
Konya’ya çekildi. Anadolu’yu geçen
haçlılar Urfa, Antep, Antakya ve Kudüs’ü
ele geçirdiler.
II. Haçlı Seferi: Musul Atabeyi İmameddin
Zengi’nin Urfa’yı Haçlılardan geri alması
üzerine yapıldı.
III. Haçlı Seferi: Eyyubi Sultanı
Selahaddin Eyyübi’nin Hıttin Savaşıyla
(1187) Kudüs’ü geri alınması sonucu
yapılmış ise de haçlılar yenilmiştir.
IV. Haçlı Seferi: Kudüs’ü geri almak
isteyen haçlılar, hedef değiştirerek
Bizans’ı işgal ederek burada Latin
İmparatorluğunu kurdu.
Sonuçları:
▪Kilise ve din adamlarına olan güven ilk
defa azaldı ve ilk defa güç kaybetmeye
başladı.
▪Seferlerde pek çok derebeyin ölmesi
üzerine derebeylik ilk kez güç kaybetmeye
başlarken, merkezi krallıklar ilk kez
güçlenmeye başladı.
▪Anadolu da Türk ilerleyişi bir süre durdu.
▪Akdeniz limanlarının önemini arttı.
▪Barut, pusula, kağıt, matbaa gibi teknik
buluşlar Avrupa’ya taşındı
▪Avrupa’daki
hayat
standartları
yükseldi.Burjuva sınıfı güçlendi.
Karamanğulları
▪Konya, Karaman civarında kurulmuştur.
Beylikler içerisinde en güçlü olanıdır.
▪Karamanoğlu Mehmet Bey ilk kez
Türkçe’yi resmi dil ilan etti.
▪Karamanoğulları kendilerini Selçuklunun
mirasçısı gibi gördüğü için Osmanlı Devleti
ile en çok mücadele eden beylik olmuştur.
Germiyanoğulları
▪Kütahya,
Tavşanlı
civarında
Germiyanoğlu Yakup Bey tarafından
kurulmuştur.
▪Yakup
Bey’in
vasiyeti
üzerine
savaşmaksızın II. Murat döneminde
Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Karesioğulları
▪Karesi Bey tarafından Balıkesir ve
Çanakkale civarında kurulmuştur.
▪Orhan Bey döneminde Osmanlıya katıldı.
Osmanlıya katılan ilk beyliktir. Beyliğin
donanması
Osmanlı
donanmasının
temelini oluşturur.
Candaroğulları
▪Batı Karadeniz de kurulmuştur.
▪Venedik ve Cenevizler ile mücadele etti.
Hamitoğulları
▪Dündar Bey tarafından Isparta, Burdur
civarında kuruldu.
▪I. Murat beyliğin bir kısım topraklarını
satın aldı
Aydınoğulları
▪Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından Aydın
ve İzmir civarında kuruldu.
Menteşeoğulları
▪Menteşe Bey tarafından Muğla ve
Fethiye civarında kuruldu.
Saruhanoğulları
▪Saruhan Bey tarafından Manisa ve
Akhisar çevresinde kurulmuştur.
Dulkadiroğulları
▪Karaca Bey tarafından Maraş, Elbistan
civarında kurulmuştur
▪Yavuz Sultan Selim tarafından 1515
Turnadağ Savaşıyla Osmanlıya bağlandı.
Osmanlıya bağlanan son beyliktir. Beyliğin
Osmanlıya bağlanması ile Anadolu Türk
birliği sağlanmıştır.
Osmanoğulları:
Osman Bey tarafından Söğüt ve
Domaniç’te kuruldu.
a-Devlet Yönetimi
▪Anadolu Selçuklu Devleti, Büyük Selçuklu
Devletini örnek almıştır. Anadolu Selçuklu
Devletinde hükümdarlar “Sultan” ünvanını
kullanmışlardır.
▪Hükümdarların çocukları (şehzadeler) “Melik”
ünvanı ile Atabey’lerin gözetiminde eyaletlere vali
olarak atanırdı.
▪Devlet meseleleri “Divan-ı Saltanat” da
görüşülürdü. Sultandan sonra en yetkili devlet
adamına “Vezir” denirdi.
▪Devletin başkenti önce İznik iken sonra Konya
olmuştur.
▪İllerde emniyet ve güvenlik işlerine “Subaşılar”,
adalet işlerine “Kadılar” bakardı.
b-Toprak Yönetimi
▪Anadolu Selçukluları’nda topraklar devlet malı
olarak kabul edilir ve “Miri Arazi” olarak
adlandırılırdı. Miri arazi, dörde ayrılırdı.
1-Has Arazi: Gelirleri en yüksek olan, Sultan ve
ailesine verilen topraklardır.
2-Ikta Arazi: Hizmet karşılığı verilen topraklardır.
3-Mülk Arazi: Görevlerinde başarı gösteren devlet
adamına verilirdi. Sahibi ister satabilir isterse miras
bırakabilirdi.
4-Vakıf Arazi: Gelirleri sosyal kurumların giderleri
için ayrılan topraklardır. Bu tür arazilerden devlet,
vergi almazdı.
c-Ordu
▪Anadolu Selçuklularında ordu başlıca iki kısma
ayrılıyordu.
1-Kapıkulu (Hassa) Askerleri: Sultana bağlı aylık
alan askerlerdi. Genellikle esir gençlerden oluşurdu
ve savaşta sultanın yanında yer alırlardı
2-İkta Askerleri: İkta sahiplerinin yetiştirdiği Türk
askerlerden oluşurdu.
d-Yazı, Dil, Edebiyat
▪Anadolu Selçuklu devletinde bilim dili Arapça,
edebiyat ve devletin resmi dili Farsça idi.
▪Mevlana Celaleddin-i Rumi eserlerini Farsça,
Yunus Emre Türkçe yazmıştır.
▪Karamanoğlu Mehmet Bey, Türkçe’yi ilk kez resmi
dil ilan etmiştir.
e-Sosyal ve Ekonomik Yaşam:
▪Halk köylü, göçebe ve şehirli diye üçe ayrılırdı.
▪Alaaddin Keykubat ticareti canlandırmak için
zarara uğrayan tüccarın zararını ödeyeceğini
açıklamıştır.
▪ Belirli meslek gruplarından esnaflar bir araya
gelerek Lonca Teşkilatlarını oluştururlardı.lonca
teşkilatlarının bir çatı altında toplanmasıyla Ahi
Teşkilatları oluşurdu.
MOĞOLLAR VE DİĞER TÜRK DEVLETLERİ
7 7
TOLUNOĞULLARI (868-905)
MEMLÜKLÜLER (1250-1517)
AKKOYUNLULAR (1370-1502)
KÜLTÜR VE MEDENİYET
▪Ahmet bin Tolun tarafından Mısır’da kurulmuştur.
▪İdarecileri Türk, halkı Arap olan Türk İslam devletiydi.
Mısır’da kurulan ilk Türk devletidir.
▪Bu devleti Abbasiler yıktı.
▪Kölemen emiri Aybey, Eyyubilere son vererek Memlük
Devleti’ni kurdu.
▪Memlük Sultanı Baybars, Anadolu’yu işgal ederek
Suriye’ye giren Moğolları, Ayn-ı Calut Savaşı (1260) ile
ilk defa mağlup etmeyi başarmıştır. Bu yenilgi ile
Moğolların ilerleyişi durdu. Baybars Haçlılarla da
mücadele etti.
▪Baharat yoluna hakim olan Memlükler kısa sürede
zenginleştiler.
▪Moğollardan kaçan Abbasi halifesini koruyarak,
halifeliği devam ettirdiler.
▪Memlükler, Hicaz su yolları meselesinden dolayı, fatih
döneminde Osmanlı Devleti ile ilk kez karşı karşıya
geldiler. Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim,
Mercidabık ve Ridaniye Savaşlarını yaparak
Memlüklere son vermiştir.
▪Kara Yülük Osman Bey tarafından kurulmuştur.
▪En güçlü zamanlarını Uzun Hasan zamanında
yaşadılar.
▪Uzun Hasan Osmanlı Devleti Padişahı Fatih ile
Otlukbeli Savaşı’nı yaparak yenilmiştir (1473).
▪Otlukbeli savaşından sonra zayıflayan Akkoyunlu
Devleti, Şah İsmail tarafından yıkıldı.
1-Devlet Yönetimi
AKŞİTLER (İHŞİTLER) (935-969)
▪Muhammed bin Toğuç tarafından Mısır’da kuruldu.
Mısır’da kurulan ikinci Türk devletidir.
▪Hicaz bölgesine hakim olan ilk Türk devletidir.
▪Yöneticisi Türk halkı Kıpti olduğu için kısa sürede
yıkılmışlardır.
▪Bu devleti Fatimiler yıktı.
MOĞOLLAR (1196 -1227)
▪Temuçin (Cengiz Han), Moğolistan’da devletini
kurmuştur. Devletin başkenti, Karakurum’dur.
▪Cengiz Han, Çin’e saldırı yaparak Pekin’i aldı.
▪Moğolları bir bayrak altında toplamıştır.
▪Cengiz Han, Harzemşahlar ve Karahitaylar ile
savaşarak onları ortadan kaldırmıştır.
▪Cengiz Han, ülkeyi dört oğlu arasında paylaştırdı.
Cengiz Han’ın ölümünden sonra yerine Ögedey Kağan
geçti. Oğulları devlet birliğini sağlayamadılar ve devlet
Altın Orda, İlhanlılar, Çağatay ve Kubilay Hanlığı
olmak üzere dörde ayrıldı.
Not: 1- Moğolların batı seferleri sırasında bir çok
Türkmen Moğolların önünden kaçarak Anadolu’ya girdi.
Bu durum Anadolu’nun Türkleşmesini hızlandırmıştır.
2- Moğolların yönetiminde Türkler önemli rol oynadığı
için bu devlete Türk- Moğol Devleti de denir.
ALTIN ORDA DEVLETİ (1227-1502)
▪Batu Han (Cengiz Han’ın torunu) tarafından,
Karadeniz’in kuzey doğusunda kurulmuştur. Başkenti
Saray şehridir.
▪Berke Han zamanında İslamiyet’i kabul ettiler.
▪İlhanlılar ile mücadele etti.
▪Özbek Han zamanında devlet en güçlü zamanını
yaşadığı gibi ülke tamamen Müslüman olmuştur.
▪Rusya’nın güneye inmesini önlemişlerdir.
▪Timur, Altın Orda üzerine sefer yaparak başa Kutluk’u
geçirmiştir. Bu olaydan sonra devlet; Kazan, Kırım,
Nogay, Buhara, Hive, Kasım hanlıkları kurulmuştur.
EYYUBİLER (1174-1250)
▪Haçlı saldırıları karşısında zor durumda kalan
Fatımiler, Nureddin Mahmut Zengi’den yardım
istediler. Zengi, Şirkuh komutasında bir ordu
göndererek Mısır’a hakim oldu. Şirkuh ölünce, bu
orduda bulunan Selahattin Eyyubi, Fatimi
egemenliğine son vererek Mısır’da yönetimi ele aldı.
Zengi ölünce de Mısır’da bağımsız bir devlet kurdu.
▪Haçlılar ile Hıttin Savaşını (1187) yaparak, Kudüs,
Suriye, Filistin, Musul’u ele geçirdi. Haçlıları orta
doğudan temizledi.
▪Selahattin, sağlığında ülkeyi ailesi arasında paylaştırdı.
Selahattin’in ölümünden sonra devlet küçüklü büyüklü
devletlere ayrıldı. Bunlardan en büyüğü Mısırda kurulan
Eyyubi Devleti dir.
▪Kölemenlerin komutanı Aybey, Eyyubi devletini yıktı.
Not: Eyyubiler ordularını Oğuz ve Kıpçak Türk’lerinden
meydana getirir ve bunlara Memlük (Kölemen) adını
verirlerdi.
TİMURLULAR (1370-1507)
▪Timur (Timurlenk - Aksak Timur), Orta Asya, İran, Hindistan, Azerbeycan (Çağatay Devletinin topraklarında)
devletini kurmuştur. Başkenti Semerkant’tır.
▪Timur, Altın Orda Devleti’ni yıkmıştır. Bu durum
Rusların güçlenmesine yol açtığından Türk dünyası için
zararlı oldu.
▪Timur, Osmanlı Devleti Sultanı, Yıldırım Bayezit ile
Ankara Savaşını yaptı ve Osmanlı Devleti’ni ağır bir
yenilgiye uğratarak, Yıldırım’ı esir aldı (1402).
▪Timur dan sonra Şahruh ve Uluğ Bey geçti. Uluğ Bey
matematikçi ve Astronomdu.
▪Özbekler, Timur Devleti’ni yıktılar.
KARAKOYUNLULAR (1380-1460)
▪Bayram Hoca, Erzurum, Erciş ve Musul dolaylarını
alarak devletini kurdu.
▪Karakoyunlular, Azerbeycan’ı Türkleştirdiler, Artuklulara son verdiler ve devlet teşkilatında İlhanlıları
kendilerine örnek aldılar
▪En tanınmış hükümdarı Kara Yusuf’tur.
▪Timur ile mücadele eden Karakoyunlular, Osmanlılara
sığınarak Ankara Savaşına neden oldular.
▪Akkoyunlular tarafından yıkıldı.
BABÜRLÜLER (1526-1858)
▪Timur hanedanından Babür Şah, Kuzey Hindistan,
Afganistan’da devletini kurdu. Başkenti Agra’dır.
▪Babür Şah “Babürname” isimli eseri yazmıştır.
▪Babür Devleti, medeniyet adına en parlak zamanını
Şah Cihan zamanında yaşamıştır. Şah Cihan,
kaybettiği karısı Mümtaz Mahal adına Taç Mahal adlı
mimari yapıyı yaptırmıştır.
▪İngilizler bu bölgeye hakim olarak, Babür Devleti’ne
son verdiler.
▪Moğollar Türkler ile yaşadıkları için Türk kültür ve
medeniyetinden etkilenmişlerdir.
▪Moğollarda hükümdarlık babadan oğla geçer ve Cengiz
Han’ın koyduğu yasalara göre yönetilirdi. (Cengiz
Yasaları)
▪Moğollar da hükümdarın başkanlık yaptığı bir
“Kurultay” isimli bir meclis vardı. Kurultay’da devlet işleri
görüşülür ve devletin başına geçecek kişinin hanlığı
onaylanırdı.
▪Timur Han soyundan olmadığı için Han yerine Emir
ünvanını kullanmıştır. Timur ordu teşkilatında da fillerden
yararlanmıştır. Babür Devleti’nin başındaki olan
Hükümdarlar, Padişah ünvanını kullanmışlardır.
▪Memlüklerde hükümdarlık saltanat şeklinde değildi.
Güçlü olan her komutan sultan olabilme hakkına sahipti.
2-Din ve İnanış
▪Moğollarda birden çok din ve inanış anlayışı vardı.
Totemizm, Şamanizm, Budizm ve Hristiyanlık bunlardan
birkaçıydı. Şamanizm de din adamlarına Şaman yada
Kam denirdi. Bunlar dini törenleri yönetirdi.
▪Berke Han zamanında, Altın Orda Devleti İslamiyet’i
kabul etti.
3-Yazı Dil ve Edebiyat
▪O dönemden kalma en ünlü eser Reşidüddin tarafından
yazılan “Moğolların Gizli Tarihi” isimli eserdir. Bu
eserde Moğolların yaşam biçimleri ile ilgili bilgiler
verilmiştir.
▪Altın Orda Devleti ve Çağatay hanlığı zamanında Türkçe
daha da gelişmiştir. Doğu Türkçe’sine “Çağatayca”
edebiyata da “Çağatay Edebiyatı” denilmiştir.
▪Çağatay edebiyatının en önde gelen ismi Ali Şir
Nevai’dir. Ali Şir Nevai, Türk dilinin Farsça’dan üstün
olduğunu göstermek için “Muhakemetü’l Lügateyn” (iki
dilin karşılaştırılması) adlı eserini yazdı.
▪Babür, “Babürname” adlı eseri yazmıştır
4-Sosyal ve Ekonomik Yaşam, Bilim-Sanat
▪Moğollar göçebe bir hayat yaşarlardı.
▪Moğollarda sosyal yapı; Han ve ailesi, Noyanlar,
askerler, halk ve köleler diye sınıflanırdı.
▪Timur Devleti hükümdarı Ulug Bey, astronomi ve
matematikle uğraşmış, rasathane yaptırmıştır.
▪ Şah Cihan, Taç Mahal’i yaptırmıştır.
Anadolu’da Durum
▪Kösedağ Savaşı ile Anadolu Selçuklu
Devleti’nin Moğol hakimiyetine girmesiyle
Anadolu’da siyasi birlik bozulmuş ve pek çok
beylik kurulmuştu.
▪Bu beylikler Anadolu Selçuklu Devleti’nin
yerini almak için birbiri ile mücadele etmeye
başladılar.
▪Osmanlılar beylikler ile mücadele etmek
yerine Bizans ve Balkan Devletleri ile
mücadele ettiler.
Bizans ve Balkanlarda Durum
▪Sırpların ve Bulgarların saldırıları Bizans’ı
büyük ölçüde yıpratmıştır.
▪Bizans karışıklık içerisinde idi.
▪Komutanlar imparator olmak için çeşitli
entirikalar çeviriyorlardı.
▪Bu dönemde Balkanlar karışıklık içinde idi.
▪Balkan Devletleri arasındaki mezhep
farklılıkları karışıklıkların temel sebebini
oluşturmaktaydı.
Osmanlı Beyliği’nin Büyüme Nedenleri
1-Anadolu, Bizans ve Balkanların durumu
2-Osmanlının kurulduğu coğrafi konum
3-Beylikler arası mücadelelere girmemeleri
4-Ahilerin, şeyhlerin desteğini almaları
5-Takip ettikleri siyaset (İskan, tahrir vb.)
6-Cihat politikası gütmeleri
Osmanlıların Anadolu’ya Yerleşmesi
▪Osmanlı
Beyliği,
Oğuzların
Kayı
boyundandır. Kayılar Malazgirt Savaşından
sonra Anadolu’ya geldiler.
▪I. Alaaddin Keykubat, Kayıları Ankara
yakınlarındaki
Karacadağ
yöresine
yerleştirdiler. Daha sonra Kayılar, Ertuğrul
Gazi komutasında Bizans’tan Söğüt ve
Domaniç’i alarak burayı yurt edindiler.
Böylece bir uç beyliği haline geldiler.
(Düşman devletlerinin sınırlarındaki Selçuklu
topraklarına uç beyliği denmekteydi.)
▪Ertuğrul Gazi’nin ölümünden sonra uç beyliği
görevi oğlu Osman Bey’e geçti.
OSMANLI DEVLETİNİN KURULUŞ DÖNEMİ (1299-1453)
OSMAN BEY DÖNEMİ
I. MURAT DÖNEMİ (Hüdavendigar)
YILDIRIM BAYEZİT DÖNEMİ
▪İlk olarak Karacahisar’ı arkasından ▪Orhan Bey’in ölümü ile Ahiler’in eline geçen ▪Saruhan, Aydın, Menteşe ve Germiyan
Bilecik, Yarhisar, İnegöl, Köprühisar ve Ankara’yı geri aldı.
Beyliklerini topraklarına kattı.
Yenişehir’i aldı.
▪Hamitoğulları Beyliğinden Akşehir ve ▪Osmanlı tarihinde ilk kez İstanbul’u
▪Osmanlı ilerleyişini durdurmak isteyen Beyşehir satın aldı.
kuşatmıştır. Kuşatmayı kolaylaştırmak için
Bizans ile Koyunhisar Savaşı’nı yaptı ▪Germiyan Beyinin kızı ile oğlu Yıldırım’ı Anadolu Hisarını (Güzelce Hisarı) yaptırdı.
(1302). Bu savaş Osmanlı ile Bizans evlendirerek Kütahya-Tavşanlı gibi yerleri Karamanoğulları saldırıları, Niğbolu Savaşı
arasındaki ilk savaştır.
çeyiz olarak aldı.
ve Timur tehlikesi yüzünden kuşatmalara ara
Not 1: İlk para Osman Bey döneminde ▪Karamanoğulları’na ilk kez sefer yaptı.
verdi.
basılmıştır. Osmanlı Beyliği bu dönemde bir ▪Rumeli’de Rum ve Bulgar kuvvetlerini ▪Bizans’ın
kışkırtmaları
ve
Türkleri
devlet haline gelmiştir.
Sazlıdere Savaşında yenerek Edirne’yi ele Balkanlardan atmak için Fransa, İngiltere,
2. Osman Bey’in, Şeyh Edebali’nin kızını geçirdi (1363).
İtalya, Almanya’nın da katıldığı büyük bir
alması din adamları ve halkın Osmanlıya ▪Türklerin Edirne’yi almaları üzerine Sırplar, Haçlı Ordusu Osmanlı Devleti ile Niğbolu
olan desteğini artırmıştır.
Bulgarlar, Macarlar, Eflaklılar birleşerek, Savaşını yaptı (1396).
Osmanlılar ile Sırpsındığı Savaşını yaptılar Niğbolu Savaşının Sonuçları
ORHAN BEY DÖNEMİ
(1364). Bu savaş Osmanlı Devleti’nin -Bulgar Krallığı ortadan kaldırıldı.
▪Bursa’yı alarak başkent yapmıştır.
▪Orhan Bey’in İznik’i kuşatması Bizans ile Haçlılar ile yaptığı ilk savaş ve ilk zaferdir. -Haçlıların gücü kırıldı.
Palekenon (Maltepe) Savaşı’na neden Bu zafer sonucunda Bulgar Krallığı -İstanbul kuşatmalarına tekrar başlandı.
-Halife yıldırım’a “Sultan-ı İklimi Rum”
olmuştur. Orhan Bey bu zafer ile İznik ve Osmanlı’ya vergi vermeyi kabul etti.
İzmit’i
almıştır.
Böylece
Bizans’ın ▪Osmanlının Balkanlarda ilerlemeye devam (Anadolu Sultanı) ünvanını verdi.
Anadolu’daki tüm toprakları Osmanlılara etmesi üzerine, Balkan Devletleri yeniden ▪Karamanoğullarına son vererek Anadolu
birleşerek Osmanlı ile Çirmen Savaşını Türk Birliğini sağlamıştır.
geçmiştir.
▪Orhan Bey, Karesi Beyliği’ne son verdi. yaptı (1371). Bu savaşı da Osmanlı kazandı. ▪Timur ile Ankara savaşını yaptı(1402)
Böylece Anadolu’da Türk birliği kurma ▪Osmanlının Ploşnik’te yenildi (İlk yenildi). Ankara Savaşının Nedenleri
çalışmaları ilk kez bu dönemde başlamış Bu yenilgiden cesaret alan Haçlılar Osmanlı 1-Timur’un Sivas’ı yağmalaması
oldu. Karesi donanması Osmanlılara ile I. Kosava Savaşını yaptı (1389). Osmanlı 2-İki hükümdarın da cihan hükümdarı olmak
geçmiştir. Bu donanma ile de Osmanlılar devleti bu savaşı kazandı. I. Murat savaş istemesi
meydanında gezerken bir Sırp askeri 3-İki hükümdar arası sert mektuplaşma
Rumeli’ye geçmiştir.
4-Karakoyunlu Kara Yusuf’un Yıldırım’a
▪Orhan Bey, Bizans tahtını ele geçirmek tarafından şehit edildi.
sığınması
isteyen Kantakuzen’e, oğlu Süleyman Paşa
5-Beyliklerin Timur’u kışkırtması
komutasında ordu göndererek,
onun Not :
Ankara Savaşının Sonuçları
imparator olmasını sağladı. Buna karşılık
1. İlk kez Yeniçeri Ocağı kuruldu.
1-İhanete uğrayan Osmanlı mağlup oldu
Bizans’tan Çimpe Kalesini aldı. Çimpe
2.İlk kez Tımar Sistemi uygulanmaya
2-Esir düşen Bayezit buna dayanamayarak
Kalesi Osmanlıların Rumeli’de aldığı ilk
başlandı.
ölmüştür.
topraktır.
3. Topçu Ocağı kuruldu.
3-Anadolu birliği dağılmış beylikler yeniden
▪Süleyman
Paşa
Rumeli’de
fetih
4.Rumeli Beylerbeyliği kuruldu ve
kuruldu.
hareketlerine devam ederek Marmara
yönetime Lala şahin Paşa getirildi.
4-Kardeşler araları taht kavgaları başladı.
kıyılarını ele geçirdi.
5.Osmanlılar ilk kez topu, I. Kosava
(Fetret Devri)
Süleyman Paşa Ankara’yı aldı.
Savaşında düşmanı korkutmak için
5-İstanbul’un alınması geçikti.
kullandılar.
Not :
6.Osmanlı devleti tam teşkilatlı hale
1. Yaya ve müsellem adında ilk düzenli ve gelmiştir.
FETRET DEVRİ (1402-1413)
sürekli ordu kuruldu.
7. Vezir-i azamlık, kazaskerlik ve defterdarlık ▪Süleyman, İsa, Musa ve Mehmet kardeşler
2. Fethedilen yerlere Kadı ve subaşılar kuruldu.
arasında süren 11 yıllık mücadele dönemine
atandı.
fetret devri denir.
3. İznik’te ilk Osmanlı Medresesi açıldı.
▪Mücadeleyi Çelebi Mehmet kazanarak
4. Osmanlı’da ilk divan teşkilatı bu
devleti yeniden kurmuştur.
dönemde kuruldu.
▪Bu dönemde Avrupa dan saldırı
5. Osmanlı’da ilk kez vezirlik teşkilatı bu
olmamasının sebebi Yüzyıl savaşları dır.
dönemde kurulmuş ve Alaaddin paşa ilk
▪Balkanlarda adil bir yönetim izlendiği için
Osmanlı veziri olmuştur.
Balkanlarda da isyan çıkmamıştır.
8
ÇELEBİ MEHMET DÖNEMİ
▪Fetret devrinden sonra devleti tekrar
topladı için
I. Mehmet, Osmanlı
Devleti’nin ikinci kurucusu sayılır.
▪Anadolu Türk birliğini yeniden kurmaya
çalıştı.
▪Venedikliler ile ilk deniz savaşı
yapılmış ve bu savaş kaybedilmiştir.
▪Timur’un
Semerkant’a
götürdüğü
Şehzade Mustafa, Timur’un ölümünden
sonra Anadolu’ya dönerek isyan etmiş ise
de kaybetmiş ve Bizans’a sığınmıştır.
▪Dini nitelikli bir isyan olan Şeyh
Bedrettin İsyanı çıkmış. Bu isyan
bastırılmıştır.
II. MURAT DÖNEMİ
▪Bizans’ın kışkırttığı Şehzade Mustafa
İsyanı bastırdı ve onu öldürdü. (Düzmece
Mustafa Olayı)
▪Aydınoğulları
ve
Menteşeoğulları
beyliklerine tekrar son verildi.
▪Karamanoğulları ve Candaroğulları ile
mücadele edilmiştir.
▪Germiyanoğulları toprağı II. Yakup
Bey’in vasiyeti üzerine Osmanlılara
katıldı.
▪II. Murat Haçlılar ile Edirne Segedin
Antlaşmasını imzaladı (1444). Bu
anlaşma Osmanlının batılı devletler ile
imzaladığı ilk anlaşmadır.
▪Bu anlaşmadan sonra II.Murat tahtı oğlu
II. Mehmet’e bıraktı. Bu durumdan
yararlanmak isteyen Haçlıların harekete
geçmesi üzerine II. Murat tekrar tahta
geçmiştir. Yapılan Varna Savaşında
haçlılar büyük bozguna uğratıldı. (1444)
▪Bizans’ın ve Papanın kışkırtması
üzerine, Türkleri Balkanlardan atmak
isteyen Haçlılar Osmanlılar ile II. Kosova
Savaşını yaptı (1448).
II. Kosova Savaşının Önemi
1-Haçlıların son taarruzu Osmanlının son
savunması (II. Viyana’ya kadar)
2-Balkanların Türk yurdu olduğu ve
Türklerin Balkanlardan atılamıyacağı
anlaşıldı.
3-Bizans’ın Avrupa’dan yardım alma
umudu sona erdi.
OSMANLI DEVLETİNDE YÜKSELME DÖNEMİ 1
II. MEHMET DÖNEMİ (FATİH)
Osmanlı Devletinde İstanbul’un fethi ile başlayıp (1453), 2- ANADOLUDAKİ FETİHLER
sokulu Mehmet Paşa’nın vefatı ile son bulan döneme ☻Cenevizlilerden Amasra alındı (1459).
Yükselme Dönemi denir. Bu dönem Osmanlının en parlak ☻Candaroğullarından Sinop alındı (1460).
zamanıdır.
☻Trabzon Rum İmparatorluğuna son verildi.
Yükselme Devri Padişahları:
☻Karamanoğullarından Konya ve Karaman alındı.
1- II. Mehmet (1451-1481)
☻Akkoyunlu Devleti Sultanı Uzun Hasan ile Otlukbeli
2- II. Bayezit (1481-1512)
Savaşı yapıldı (1473). Savaşı Osmanlı Devleti kazanmış
3- I. Selim (1512-1520) (Yavuz)
ve Akkoyunlu Devleti yıkılma dönemine girmiştir. Ayrıca
4- I. Süleyman (1520-1556) (Kanuni)
Osmanlı Devleti doğu sınırlarını güvence altına almıştır.
5- II. Selim (1556-1574)
6- III. Murat (1574-1595)
3- BALKANLARDAKİ FETİHLER
Sırbistan (1459), Mora (1460), Eflak (1462), Bosna–
1-İSTANBUL’UN FETHİ (1453)
Hersek (1463-65), Boğdan (1476) ve Arnavutluk alınarak
A- Nedenleri:
Balkanlar’ın fethi tamamlanmıştır.
☼ İstanbul’un jeopolitik önemi
Not: Bosna-Hersek halkı, Osmanlıya bağlandıktan kısa
☼ Bizans’ın Avrupa Devletlerini Osmanlıya karşı
bir süre sonra İslamiyet’i kabul etti.
kışkırtması
☼ Bizans’ın şehzadeleri ve Anadolu Beyliklerini
4- DENİZLERDEKİ FAALİYETLER
Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtması
a-Eğe adalarının fethi: Limni, Eğriboz, Taşoz,
☼ Bizans’ın Osmanlı toprak bütünlüğünü bozması
Semadirek, İmroz, Midilli adaları alındı.
☼ Hz. Muhammed’in hadisi şerifi
b-Yunan adalarının fethi: Kefalonya, Ayamavra, Zanta
B- Fetih İçin Osmanlının Yaptığı Hazırlıklar
adaları alındı.
♣ Rumelihisarı (Boğazkesen) yaptırıldı.
c-Kırım’ın fethi: Gedik Ahmet Paşa komutasındaki
♣ Surları yıkabilecek toplar döktürüldü.
donanma Kırım’ı Cenevizlilerden almıştır (1477). Böylece:
♣ 400 parçalık donanma oluşturuldu
* Karadeniz bir Türk gölü haline geldi.
♣ Karamanoğulları üzerine bir ordu gönderilerek
* Karadeniz ticaret yolu tamamen Osmanlı
gelebilecek tehlike önlendi.
egemenliğine girdi.
♣ Avrupa dan gelecek yardımları önlemek için Balkanlara * Cenevizlilerin Karadeniz deki varlığına son verildi
kuvvet gönderildi.
d-Rodos kuşatılmış ama alınamamıştır.
♣ İstanbul civarındaki Silivri ve Vize kaleleri alındı.
e-İtalya’nın Otranto kalesi fethedilmiş ise de Fatih’in
Yoğun kuşatma neticesinde 29 Mayıs 1453’te salı günü, ölmesinden sonra gerekli yardım yapılamadığı için tekrar
İstanbul fethedildi.
kaybedilmiştir. (1480)
C- Fethin Türk Tarihi Açısından Sonuçları
☺ Osmanlının yükselme dönemi başladı.
5- OSMANLI - VENEDİK SAVAŞLARI
☺ İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti oldu
Fatih Venedikliler ile 16 yıl savaş yapmış ve sonuçta
☺ Boğazlar ve boğaz ticareti Osmanlıya geçti.
Venedikliler ile İmtiyazlar Anlaşmasını imzalamıştır
☺ II. Mehmet’e Fatih ünvanı verildi.
(1479). Bu anlaşma ile Venedikliler Osmanlı sularında
☺ Osmanlı Devleti imparatorluk haline geldi.
serbestçe ticaret yapabilecek, Venedikliler Osmanlılara
☺ Osmanlının Anadolu – Rumeli toprak bütünlüğü
vergi vereceklerdi.
sağlandı.
Not: Bu anlaşma ile ilk ticari ayrıcalıklar ticareti
D- Fethin Dünya Tarihi Açısından Sonuçları
geliştirmek ve Hristiyan birliğini parçalamak için, Fatih
♥ Orta Çağ kapandı, Yeni Çağ başladı.
tarafından Venediklilere verilmiştir.
♥ Bizans İmparatorluğu yıkıldı.
♥ Avrupa’ya giden bilim adamları Rönesans’ın
6-DİĞER GELİŞMELER
başlamasına neden oldu.
● Kanunname-i Osman ( Fatih Kanunnamesi )
♥ Topun güçlü surları yıktığını gören Avrupalı krallar,
çıkarıldı. Topkapı sarayı yapıldı.
feodaliteyi yıktılar.
● Devletin geleceği için kardeş katline izin
♥ İpek yolu Osmanlıların eline geçti. Avrupalılar yeni
verilmiştir.
yollar aramaya başladı buda Coğrafi Keşiflere
● Divana padişah yerine sadrazam başkanlık
neden oldu.
yapmaya başladı.
♥ Ortodoks Patrikhanesi, Osmanlının koruyuculuğu
● Sahn-ı Seman medreseleri kuruldu.
altında varlığını devam ettirdi. Fatih bununla,
● İlk altın para bastırılmıştır.
Hristiyan birliğini parçalamayı, İslam dininin hoş
● Hicaz su yolları probleminden dolayı Osmanlıgörüsünü anlatmayı, Balkanlardaki fetihlerde
Memlük ilişkileri ilk kez bu dönemde bozuldu.
Ortodoksların desteğini kazanmayı amaçladı.
II. BAYEZİD DÖNEMİ
Fatih’in ölümü üzerine Amasya Valisi olan oğlu Bayezid
İstanbul’a gelerek tahta geçti.
Bayezid’in zayıf karakterli olması, bu dönemde ortaya çıkan Cem
Sultan Olayı ve taht kavgaları bu dönemin sönük geçmesine neden
olmuştur.
1-Cem Sultan Olayı
Cem Sultan II. Bayezid’e karşı Memlükler’in de kışkırtması ile
birkaç kez taht mücadelesine girişmiş ise de mağlup olarak Rodos
şovalyelerine sığınmış ve onlar tarafından papaya götürülmüştür.
Böylece sorun uluslar arası bir sorun haline gelmiştir.
Cem Sultan Olayının Osmanlıya Etkileri :
a- Batıdaki seferler duraklamış
b- Endülüs Emevilerine gerekli yardım götürülememiş
c- Safevi tehlikesi önlenememiş
d- II. Bayezid döneminin sönük geçmesine neden olmuş
e- Papa ve Avrupa tarafından baskı unsuru olarak
kullanılmıştır.
2-Karamanoğullarının Yıkılması (1483)
Karamanoğulları II. Bayezid tarafından kesin olarak yıkılıştır.
3-Boğdan Fethinin Tamamlanması:
Kili ve Akkerman alınarak Boğdan’ın fethi tamamlanmıştır.
Böylece Kırım ile kara bağlantısı sağlanmış ve Lehistan ile ilk
ilişkiler başlamıştır.
4-Osmanlı-Memlük İlişkileri
Fatih zamanında bozulan ilişkiler bu dönemde savaş haline
dönüşmüştür.
Nedenleri:
a-Memlüklerin Cem Sultan’ı kışkırtmaları ve korumaları
b-Karamanoğullarını desteklemeleri
c-Fatih döneminden beri devam eden Hicaz u yolları sorunu
d-Dulkadiroğulları Beyliği’nin Memlüklere karşı Osmanlıdan yardım
istemesi
Bu savaşlar sırasında her iki tarafta bir sonuç elde edememiştir.
5-Osmanlı-Venedik Savaşları:
Venediklilerden Modon, Koron, İnebahtı kaleleri ve Navarin
limanı alınmıştır.
Otranto seferinden sonra, elimizden çıkan Ayamavra ve
Kefalonya kaleleri geri alınmıştır.
6-Osmanlı İran İlişkileri
Şah İsmail, Akkoyunlu Devletini yıkarak yerine Safevi Devletini
kurdu.Şah İsmail Anadolu’yu ele geçirmek amacı ile Anadolu da Şii
propagandası yaparak, Şahkulu İsyanının çıkmasına neden oldu.
Şahkulu yakalanarak idam edildi.
II. Bayezid’in Şii faaliyetlerine karşı pasif davranması üzerine
Trabzon Valisi Selim babasına karşı isyan etmiş ise de başarısız
olmuştur. Daha sonra yeniçeri ve ordunun desteği ile başa
geçmiştir.
9
YAVUZ SULTAN SELİM DÖNEMİ
Babası ve kardeşlerine karşı mücadele eden Yavuz bu
mücadeleyi kazanarak tahta geçmiştir.
1-Osmanlı İran İlişkileri
Kardeşleri ile yaptığı mücadeleyi kazanan Yavuz, büyük tehlike
olarak gördüğü şah İsmail’in üzerine yürümüştür.
Nedenleri:
☺ Yavuz’un padişahlığını Şah İsmail’in tebrik etmemesi
☺ Şah İsmail’in Anadolu da ayaklanmalar çıkartması
Bu nedenlerden dolayı Yavuz, Şah İsmail ile Çaldıran Savaşını
yaptı (1514).
Sonuçları:
☻Doğuda en büyük tehlike olan, Safevi Devleti tehlikesi uzunca
bir süre etkisiz hale getirildi.
☻Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri Osmanlı topraklarına
katıldı.
☻Savaş dönüşü birçok sanatçı, bilgin ve şair İstanbul’a getirildi.
☻Savaş dönüşünde Dulkadiroğulları Beyliği ile yapılan Turnadağ
Savaşı (1515) ile Dulkadiroğulları Beyliği Osmanlı Devletine katıldı.
Not: Dulkadiroğulları Beyliğinin alınması ile Anadolu Türk birliği
kesin olarak sağlanmıştır.
2-Osmanlı – Memlük İlişkileri
Nedenleri:
◘ Şah İsmail ve Memlüklerin Osmanlıya karşı ittifak
kurması
◘ Dulkadiroğulların Osmanlıya katılmasına Memlüklerin
itirazı
◘ Fatih döneminde başlayan iki devlet arasındaki
anlaşmazlıklar
◘ Yavuz’un Müslümanları bir bayrak altında toplayarak
İslam birliğini gerçekleştirmek istemesi
◘ Yavuz’un baharat yolunu eline geçirmek istemesi
Yavuz Sultan Selim, Kansu Gavri ile Mercidabık Savaşını
yaparak (1516) Suriye, Filistin bölgesini ele geçirdi. Savaş
sırasında Kansu Gavri öldü.
Yavuz, Memlük hükümdarı Tomanbay ile Ridaniye Savaşını
yaparak Memlükleri yıkmıştır (1517).
Sonuçları:
♠ Memlük Devleti ortadan kaldırılmıştır.
♠ Mısır Osmanlı devletine katıldı.
♠ Savaşılmadan Hicaz Osmanlı devletine katılmıştır.
♠ Baharat yolu Osmanlının eline geçmiştir.
♠ Mukaddes emanetler İstanbul’a getirildi.
♠ Halifelik Osmanlı Devletine geçti.
♠ Osmanlı hazinesi ağzına kadar dolmuştur.
♠ Venedikliler Kıbrıs adası için Memlüklere ödedikleri
vergiyi Osmanlı Devletine ödemeye başladılar.
Not: Yavuz Sultan Selim döneminde bütün mücadeleler doğulu
devletler ile yapılmış, batılı devletler ile herhangi bir mücadele
olmamıştır. Bu dönem batılı devletler ile mücadelenin olmadığı tek
dönemdir.
OSMANLI DEVLETİNDE YÜKSELME DÖNEMİ 2
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMİ (1520-1566)
Yavuz’un ölümü üzerine, Yavuz’un tek oğlu olan d- Zigetvar Seferi (1566)
Kanuni, taht mücadelesi yapmadan tahta geçti. 46 yıllık
Avusturya’nın
vergisini
ödememesi
saltanatı boyunca, doğuya ve batıya 13 sefer düzenledi.
üzerine, Kanuni 13. ve son seferine çıktı.
Zigetvar Kalesi kuşatıldı. Kanuni’nin
1-BATIDAKİ GELİŞMELER
vefatından bir gün sonra alındı.
A- Osmanlı-Macar İlişkileri
a- Belgrat’ın Fethi (1521):
Macarların Osmanlıya karşı saldırgan tavır almaları
üzerine Kanuni sefere çıkarak Belgrat’ı aldı.
Osmanlı Devleti, Belgrat kalesini Avrupa seferlerinde
üs olarak kullandı.
b- Mohaç Meydan Muharebesi (1526):
Belgrat fethinden sonra Osmanlı-Macar ilişkileri iyice
bozuldu. Bu arada Alman Kralı Şarlken’e esir düşen
Fransız Kralı Fransuva, Kanuni den yardım istedi. Bunun
üzerine Kanuni, Macaristan üzerine yürüdü. Mohaç
ovasında yapılan savaşta, Osmanlı ordusu tarihinin en
kısa zaferini aldı.
Sonuçları:
* Budin dahil Macaristan alınmıştır.
* Fransa Kralı esaretten kurtulmuştur.
* Osmanlının Orta Avrupa’daki egemenliği
güçlendi.
* Osmanlı – Avusturya komşu olmuş böylece
Osmanlı-Avusturya ilişkileri başlamıştır.
B- Osmanlı-Avusturya İlişkileri
a- I.Viyana Kuşatması (1529):
Macar topraklarında hak iddia eden Avusturya kralı
Ferdinand’ın Budin’e saldırması üzerine, Kanuni, Budin’e
girdi. Ancak Ferdinand Kanuni’nin karşısına çıkmaya
cesaret edemedi. Avusturya sorununu çözmek isteyen
Kanuni, Viyana Kalesini kuşattı. Ancak Viyana’nın güçlü
bir kale olması, kış mevsiminin gelmesi, ağır topların
götürülmemesi yüzünden Viyana alınamadı.
b- Alman Seferi (1532):
Ferdinand, Alman İmparatoru Şarlken’e güvenerek
Budin’i tekrar kuşattı. Bu olay üzerine Kanuni, Şarlken’i
savaşa çağırarak Alman seferine çıktı. Ancak Şarlken,
kanuni’ye karşı koyamadı. Avusturya’nın isteği üzerine
İstanbul Anlaşması yapıldı.
c- İstanbul Antlaşması (1533):
Bu anlaşmaya göre:
* Avusturya Kralı, Osmanlı sadrazamına eşit
sayılacak
* Ferdinand, Yanoş’un Macar krallığını tanıyacak
* Avusturya Osmanlıya vergi ödeyecekti.
Bu antlaşma ile Avusturya Osmanlı Devletinin
üstünlüğünü kabul etmiş oldu.
C- Osmanlı-Fransız İlişkileri
Kanuni’nin Fransız Kralı Fransuva’yı
kurtarması üzerine Osmanlı-Fransız ilişkileri
başladı. Kanuni, Avrupa Hristiyan birliğini
parçalamak, Akdeniz ticaretini yeniden
canlandırmak ve Fransız limanlarından
yararlanmak için Fransızlara kapitülasyonları
verdi (1535).
1740’ta kapitülasyonlar sürekli hale getirildi.
Başlangıçta Osmanlı için faydalı olan
kapitülasyonlar daha sonraları Osmanlı
ekonomisinin bozulmasına neden oldu.
2-DOĞUDAKİ GELİŞMELER
Yavuz döneminde İran ile yapılan savaşlar
bu dönemde de devam etmiştir.
Nedenleri:
-Osmanlının batı seferlerini fırsat bilen İran’ın
sık sık arkadan saldırması
-İran’ın Avusturya ile ittifak kurmaya
çalışması.
Kanuni İran üzerine üç sefer düzenlemiştir.
Zor durumda kalan Şah Tahmasb, Kanuni ile
Amasya Anlaşmasını imzaladı. (1555)
Amasya Anlaşmasının Sonuçları:
* Doğu Anadolu, Irak, Tebriz ve Bağdat
Osmanlıya bırakıldı.
* Osmanlı Devleti ile İran arasındaki ilk
anlaşmadır.
* Osmanlı - İran arasındaki mücadelelere
uzunca bir süre ara verilmiştir.
3-DENİZLERDEKİ GELİŞMELER
a- Rodos Adasının Fethi (1522)
Kanuni, Rodos ta ki şövalyelerin Osmanlı
ticaret gemilerine zarar vermeleri ve Rodos
un önemli bir konumda bulunmasından dolayı
bu adayı fethetmiştir.
b-Cezayir’in Osmanlı Yönetimine Girmesi
(1533)
Kanuni, Cezayir Beyi olan Hızır Reis’i
İstanbul’a çağırarak ona Kaptan-ı Deryalık
teklif etti. Kendisine de Hayrettin adını verdi.
Böylece Cezayir Osmanlıya katılmış ve
Beylerbeyiliği’ne de Hayrettin Paşa getirildi.
c- Preveze Deniz Savaşı (1538)
Nedenleri:
* Osmanlıların Ege Denizi’ni egemenlik
altına almaları
* Osmanlıların Korfu adasını kuşatması
Andrea Doria komutasındaki Haçlı
donanması ile Barboros arasında yapılan
Preveze Deniz Savaşında, Haçlılar ağır bir
yenilgiye uğradı. Bu savaş sonucunda
Akdeniz bir Türk gölü haline geldi.
d- Trablusgarp’ın Fethi (1551)
Turgut Reis tarafından alınmıştır. Turgut
Reis Trablusgarp Beylerbeyiliği’ne getirildi.
e- Cerbe Deniz Savaşı (1559)
Turgut Reis’in Cerbe Adasını kuşatması
üzerine, Haçlılar Turgut Reis ile Cerbe
savaşını yaptılar. Bu savaşta Haçlılar bir kez
daha yenilmişlerdir. Bu galibiyet ile Batı
Akdeniz deki Türk üstünlüğü tartışılmaz hale
geldi.
f- Hint Deniz Seferleri (1538-1553)
Nedenleri:
* Portekizlilerin, Müslüman tüccarların
ticaretini engellemesi
* Portekizlerin Basra Körfezi ve
Kızıldeniz de hakim olma çabaları
* Hindistan’daki Gücerat hükümdarının
Kanuni’den yardım istemesi
* Kanuni’nin
Baharat
Yolu’nun
güvenliğini sağlamak istemesi
Kanuni’nin isteği ile Hindistan’a dört sefer
yapıldı. Seferler genellikle Osmanlının
başarısızlığı ile sonuçlandı. Bu seferleri
Hadım Süleyman Paşa, Piri Reis, Murat Reis
ve Seydi Ali Reis yaptılar.
Başarısızlığın Nedenleri:
1-Seferlere gereken önemin verilmemesi
2-Osmanlı gemilerinin okyanuslara dayanıklı
olmaması
3-Hindistan’daki
Müslüman
devletlerin
Osmanlılara gereken yardımı yapmamaları
Sonuçları:
●Yemen, Sudan sahilleri ve Habeşistan’ın bir
kısmı Osmanlıya katıldı.
●Arap Yarımadası tamamen Osmanlı
denetimine girdi.
●Kızıldeniz ve Basra Körfezi Osmanlı
denetimine girdi.
●Portekiz’in
Hindistan
faaliyetleri
engellenemedi.
10
SOKULLU MEHMET PAŞA DÖNEMİ (1566-1579)
Devşirme olan Sokullu Mehmet Paşa, Kanuni’nin son 5- Fas Sultanlığının Osmanlı
zamanlarında sadrazam olmuştur. Kanuni’den sonra tahta Himayesine Alınması
geçen II. Selim ve III. Murat zamanlarında devlet işlerini
Fas’ta taç kavgaları başlamıştı. Bir
yürüten asıl kişi Sokullu Mehmet Paşa olduğundan bu kısım Faslılar Portekiz kralından, bir
döneme Sokullu Mehmet Paşa Dönemi denir.
kısmı da Osmanlı Padişahından yardım
1- Sakız Adasının Alınması (1568):
istediler. Sokullu, Cezayir Beylerbeyi
Cenevizlerin elinde bulunan ada Sokullu döneminde, Ramazan Paşa’yı Fas üzerine
Kaptan-ı Derya Piyale Paşa tarafından alınmıştır. Böylece gönderdi. Portekizliler ile yapılan VadiEge Denizindeki Türk hakimiyeti pekişmiştir.
üs Sebil Savaşı’yla Portekizlilere çok
ağır bir darbe vurularak Fas Osmanlı
2- Kıbrıs Adası’nın Fethi (1571)
himayesine alındı. (1577)
Kıbrıs Adası Venediklilerin elinde bulunuyordu.
Venedikliler Mısır’ın fethinden sonra bu ada için Osmanlıya 6- Sokullu’nun Kanal Projeleri
vergi ödemeye başladılar.
a- Don -Volga Kanal Projesi’nin
Nedenleri:
Amaçları:
☺ Kıbrıs’ın jeopolitik olarak önemli bir konumda
- Orta Asya Türkleri ile ilişki kurmak
bulunması
- Rusya’nın güneye inmesini ve
☺ Kıbrıs’taki korsanların Osmanlı ticaret gemilerine
büyümesini önlemek
zarar vermesi
- Donanmayı
Hazar
denizine
☺ Venediklerin Kıbrıs için ödedikleri vergiyi kesmeleri
geçirerek İran’ı doğudan sıkıştırmak
II. Selim adanın fethini istemesine rağmen Sokullu, buna - İpek yolunun canlanmasını sağlamak
karşı çıktı. Adanın alınması halinde Osmanlılara karşı büyük
Don ve Volga nehirlerinin birbirlerine
bir haçlı seferinin düzenleneceğini ileri sürmüştür. Vezir Lala yaklaştığı yerde 10 km lik kanal
Mustafa Paşa komutasındaki donanma Kıbrıs Adasını açılması için çalışmalar başladı (1569).
fethetmiştir (1571).
Ancak Rusya’nın saldırıları, Kırım
Sonuçları:
hanının projeye destek vermemesi
- Doğu Akdeniz tamamen Osmanlı egemenliği altına
yüzünden proje yarım kalmıştır.
girdi. Böylece Mısır yolunun güvenliği sağlandı.
- Türk aileleri Kıbrıs’a yerleştirildi.
b- Süveyş Kanalı Projesinin
- İnebahtı Deniz Savaşına neden olmuştur.
Amaçları
● Akdeniz ticaretini canlandırmak
3- İnebahtı Deniz Savaşı (1571):
● Portekiz’in Hint Okyanusundaki
Nedenleri:
faaliyetlerini önlemek
♦ Avrupalıların Kıbrıs Adasını geri almak istemeleri
● Güney Asya’daki Müslümanlar
♦ Papa’nın kışkırtmaları
üzerinde Avrupalı devletlerin baskısını
Oluşturulan haçlı donanması, Osmanlı donanmasını kaldırmak
İnebahtı körfezinde yaktı. Yalnızca Uluç Ali Reis bir kısım
İlk kez Yavuz döneminde, gündeme
gemileri alarak İstanbul’a dönebildi.
gelen Akdeniz ile Kızıl Deniz’in
Sonuçları:
birleştirilmesi
projesi
yeniden
● Uluç Ali Reis’in adı, Kılıç Ali Reis olarak
düşünülmüş
ama
değiştirilmiş ve Kaptan-ı Deryalığa getirilmiştir.
gerçekleştirilememiştir.
● Osmanlı Devletinin aldığı ilk büyük deniz
yenilgisidir.
7-Sokullu’nun Ölümü (1579)
● Bu yenilgi,Türklerin yenilmezliği inancını yıkmıştır.
Sokullu, III. Murat döneminde eski
● Osmanlı Devleti kısa sürede daha güçlü bir donanma
itibarını kaybetti ve öldürüldü.
hazırlayarak denizlere tekrar açıldı.
Not: Sokullu’nun ölümü ile Osmanlı
Devletin de Yükselme Dönemi sona
4- Tunus’un Fethi (1574):
ermiş
ve
Duraklama
Dönemi
Yeni oluşturulan donanma ilk iş olarak İspanyolların başlamıştır.
elindeki Tunus seferine çıktı. Tunus kolayca alınarak
Beylerbeyilik haline getirilmiştir.
Not: Tunus’un fethi hem İspanyol-Osmanlı savaşlarını, hem
de İspanyolların Kuzey Afrika da ki işgal politikalarını sona
erdirmiştir.
YENİ BULUŞLAR VE SONUÇLARI
COĞRAFİ KEŞİFLER VE SONUÇLARI
1-Barutun ve Top
Barut ilk olarak Çinliler tarafından
eğlencelerde
havai
fişek
olarak
kullanılmıştır. Sonra Türkler ve Araplar
tarafından kullanılan barut, Haçlı Seferleri
sırasında Müslümanlardan öğrenilerek
Avrupa’ya taşındı. Fatih’in yaptırdığı
topların gücünü gören Avrupalı krallar,
topları derebeylerine karşı kullandılar.
Böylece feodalite rejimi (Derebeylik)
ortadan kaldırılmış, mutlak krallıklar
güçlenmiştir.
2-Kağıt ve Matbaa
Çinliler ve Türkler ipek ve pamuktan
kağıt yapıyorlardı. Avrupa da ipek ve
pamuk az olduğu için kağıt yapımı
pahalıya patlıyordu. Avrupalıların paçavra
ve selülozdan kağıt yapmaları üzerine,
kağıt ucuzlamıştır.
Matbaaya benzeyen aletleri ilk olarak
Çinliler ve Uygur Türkleri kullanmıştır.
Ancak modern matbaanın ilk mucidi
Alman Jan Gutenberg’dir.
Avrupa’da ucuz kağıt yapılması ve
matbaanın bulunması şu yeniliklere neden
olmuştur:
a-Kitaplar ucuzladı halk kitap okuma
imkanı elde etti.
b-Avrupa’da okuma yazma oranı yükseldi.
c-Bilim ve kültür yayıldı.
d-İnsanların kültür seviyelerinin artması
hayata bakış açılarını olumlu yönde
değiştirdi.
e-Rönesans, Reform’un başlamasına
neden oldu.
3-Pusula
İlk olarak Çinliler tarafından kullanılan
pusula
Haçlı
Seferleri
sırasında
Müslümanlardan alınarak Avrupa’ya
götürülmüştür.
Kriskof
Kolomb’un,
pusulanın sapma açısını düzeltmesi ile
okyanuslarda seyahat daha güvenli hale
geldi. Bunun sonucunda Avrupalı
denizcilerin korkmadan denizlere açılması
üzerine, Coğrafi Keşifler olmuştur.
XV. yüzyıl sonlarında Avrupalıların
bilinmeyen ülkeleri bulmak için yaptıkları
gezilere “Coğrafi Keşifler” adı verilir.
A- Nedenleri
☺ İpek ve baharat yollarının Müslümanların
elinde bulunması
☺ Coğrafya bilgisinin ilerlemesi
☺ Pusulanın kullanılması
☺ Okyanusa dayanıklı gemilerin yapılması
☺ Cesur gemicilerin yetişmesi
B- Yapılan Keşifler
a-Ümit Burnu’nun Keşfi (1487)
Portekizli Bartelmi Diyaz tarafından bulundu.
b-Hint Deniz Yollarının Keşfi (1498)
Portekizli denizci Vasko dö Gama Ümit
Burnu’nu geçerek Hindistan’a ulaştı ve Hint
Deniz Yolu’nu keşfetti.
c-Amerika’nın Keşfi (1506)
Kristof Kolomb, Amerika’nın Bahama adalarına
ulaşmış ise de burayı Hindistan da ki adalar
zannetti (1492). İtalyan denizci Ameriko
Vespuçi, buranın yeni bir kıta olduğunu
dünyaya ilan etti. Bu kıtaya Amerika adı verildi.
d-Dünya’nın Dolaşılması (1522)
Portekizli denizciler Macellan ve Del Kano,
dünya turuna çıktılar. Macellan’ın ölmesi
üzerine Del Kano Dünya turunu tamamlayarak
Dünya’nın yuvarlak olduğunu kanıtladı.
C- Sonuçları
☼Avrupa’nın ekonomik seviyesi yükseldi bu
durum Rönesans’ın başlamasına neden oldu.
☼Avrupalılar keşfedilen yerlerde sömürge
imparatorlukları kurdular.
☼Yeni ticaret yolları bulunduğu için Doğu
ticaret yolları ve Akdeniz limanları önemini
kaybetti.
☼Ticaretle uğraşan burjuvalar zenginleştiler.
☼Hristiyanlık dini yayıldı.
☼Dünyanın yuvarlak olduğu anlaşıldı.
☼Din adamlarına olan güven azaldı.
☼Yeni bitki ve hayvan türleri Avrupa’ya taşındı.
☼Amerika’nın eski medeniyet merkezi olduğu
anlaşıldı.
☼Sömürgecilik başlamıştır (İspanyol ve
Portekizliler ilk sömürgeleri kurdular)
AVRUPA’DA YENİLİKLER
RÖNESANS
11
REFORM
AYDINLANMA ÇAĞI
XV. ve XVI. Yüzyıllarda Avrupa’da edebiyat,
sanat ve bilim alanındaki gelişmelere
“Rönesans” denir.
XVI. yüzyılda Hristiyanlığın Katolik
mezhebinde yapılan bazı düzenlemeler ve
değişikliklerdir.
Avrupa’da 18. yüzyılda ortaya çıkmış,
bilim ve düşünce alanında meydana
gelen bir atılım dönemidir.
A-Nedenleri
☺ Kağıt ve matbaanın kullanılması ile düşünce
iletişim ve haberleşmenin kolaylaşması
☺ Coğrafi keşiflerden sonra Avrupa’da zengin
ve sanattan zevk alan bir sınıfın ortaya çıkması
☺ Sanatçıları koruyan kişilerin ortaya çıkması
(Mesen)
☺ İstanbul’un fethinden sonra bir çok bilim
adamının İtalya’ya giderek orada çalışmalarda
bulunması
A-Nedenleri
☺ Katolik kilisesinin bozulması
☺ Hümanistlerin kiliseyi ve din adamlarını
eleştirmeleri
☺ Endülüjans sorunu (papazların halktan
günahlarından kurtulması için para
alması)
☺ Kağıt ve matbaanın etkisi
☺ İncil’in değişik dillere çevrilmesi
☺ Rönesans ile doğan özgür düşünce
ortamının etkisi
☺ Halkın yokluk çekerken din adamlarının
lüks içinde yaşaması
Sonuçları
☼Newton fizik ve matematik alanında
çalışmalar yaptı.
☼Kopernik Dünya’nın Güneş etrafında
dolaştığını ispatlamıştır.
☼Galile Dünya’nın yuvarlak olduğunu
ispatladı.
☼Dekart geometriyi geliştirmiştir.
☼Mozart, Bah gibi ünlü besteciler
yetişmiştir.
☼Jan Jak Russo baskıcı düşüncelere
karşı çıkarak demokrasinin doğmasında
katkıda bulunmuştur.
☼Pek çok düşünce sistemi değişmiş
yerini akılcı düşünce almıştır.
☼Aydınlanma Çağı’ndaki bilimsel ve
teknolojik gelişmeler Sanayi İnkılabının
temellerini oluşturmuştur.
Rönesans ilk olarak İtalya’da edebiyat
alanında başlamış, Mikelanjelo, Leonardo da
Vinci gibi büyük sanatçılar yetişmiştir.
Rönesansın İtalya’da başlamasında, İtalya’nın
coğrafi önemi, ekonomik durumunun iyi olması
ve İtalya’nın tarihsel önemi etkili olmuştur.
İngiltere’de Shakesper, İspanya’da Servantes,
Almanya’da Röklen, Erasmus eserler vermiştir.
B-Sonuçları
☼Küçük kan dolaşımı bulundu.
☼Çağdaş Avrupa’nın temelleri atıldı.
☼Reform ve sanayi inkılabına zemin hazırladı.
☼Rönesans mimarisi adı verilen yeni bir
mimari tarz ortaya çıkmıştır.
☼Skolastik düşünce etkisini iyice azalttı.
Deney ve gözleme dayalı pozitif düşüncenin
ortaya çıkmasına zemin hazırladı.
☼Bilim ve teknikteki gelişmeler hızlandı.
Not 1- Bu döneme kadar bilim, sanat ve
medeniyet alanlarında İslam ülkeleri öncülük
yaparken Rönesans hareketi ile Avrupa ülkeleri
ön plana çıkmıştır.
2- Eski Roma, Yunan ve Latin edebiyatının
incelenmesi sonucu, bu edebiyat kolu ile
uğraşan gruba “hümanist”, bu edebi akıma da
“hümanizma” adı verilmiştir.
Martin Luther, Katolik kilisesinin
yanlışlıklarını 95 maddelik eleştiri metni
yayınlayarak ortaya koydu. Böylece ilk
olarak Reform Almanya’da başlamıştır.
Papa X. Leon tarafından aforoz edildi.
Alman İmparatoru V. Karl ile Protestanlar
arasında 25 yıl süren mezhep savaşları
yapıldı. 1555 Ogsburg Anlaşması ile
Protestan kilisesi Alman İmparatoru
tarafından tanındı. Fransa kralının
yayınladığı Nant Fermanı ile Kalvenizm,
Fransa’da resmen tanınmıştır (1598).
B-Sonuçları
☼Kilise otoritesi zayıfladı
☼Papaya duyulan güven azaldı
☼Katolik kilisesi kendini yenilemek
zorunda kaldı
☼Skolastik düşünce tamamen yıkıldı.
☼Din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı.
☼Almanya’da Protestanlık, Fransa’da
Kalvenizm, İngiltere’de Anglikanizm
mezhepleri ortaya çıktı.
☼İlk kez laik eğitim kurumları açılmaya
başlandı.
☼Mezhep kavgaları başlamıştır.
☼Engizisyon mahkemeleri kuruldu.
SANAYİ İNKILABI
18. yüzyılın sonlarında ilk olarak
İngiltere’de başlayıp, tüm dünyaya
yayılan teknolojik gelişmelere “Sanayi
İnkılabı” denir.
Sonuçları
☼İnsan gücünün yerini makine gücü
almış,
küçük imalathaneler yerlerini
büyük fabrikalara bıraktı
☼Üretim arttı ve işçi sınıfı ortaya çıktı.
☼Hammadde ve Pazar arayışı başlamış
buda
sömürgeciliği
daha
da
hızlandırmıştır.
☼Pazar ve hammadde arayışı, devletler
arası rekabete, bu rekabet bloklaşmaya,
neticede I. ve II. Dünya savaşlarına
neden olmuştur.
☼Sanayileşmeye paralel olarak yeni
düşünce
akımları
ortaya
çıktı.
(Kapitalizm, sosyalizm, Liberalizm)
☼Yeni kanalların açılması (Panama ve
Süveyş Kanalı) ticareti canlandırdı.
☼Köylerden şehirlere nüfus akını
başladı.
OSMANLI - İRAN İLİŞKİLERİ
Fatih, Akkoyunlular ile Otlukbeli Savaşı’nı yaparak
Akkoyunluları yenmişti. Bu yenilgiden sonra zayıflayan Akkoyunlu
topraklarında Safevi Devleti kuruldu. Yavuz Sultan Selim Çaldıran
Savaşı ile Safevi Devletine büyük bir darbe vurdu. Kanuni de
Safeviler üzerine üç sefer düzenleyerek Amasya Antlaşması’nı
imzaladı ve iki devlet arasında barış dönemi başladı. 1577 yılında
tekrar başlayan savaşlar,
Kasr-ı Şirin Antlaşması’nın
imzalanmasına kadar devam etti.
1) III. Murat Dönemi Osmanlı- İran İlişkisi
İran’daki karışıklardan yararlanmak isteyen III. Murat, Sokullu
Mehmet Paşa’nın karşı çıkmasına rağmen Lala Mustafa Paşa’yı
İran üzerine gönderdi. Mustafa Paşa, Tebriz, Gürcistan,
Azerbeycan’ı aldı. Zor durumda kalan İran ile İstanbul (Ferhat
Paşa) Antlaşması imzalandı (1590).
İstanbul Antlaşması’nın Önemi :
● Azerbeycan, Gürcistan, Dağıstan Osmanlı Devleti’nde
kaldı. Böylece Osmanlı sınırı doğuda Hazar Denizi’ne
kadar genişledi.
● Osmanlı Devleti, doğuda en geniş sınırlara ulaştı.
2) 1603 - 1611 Osmanlı - İran Savaşları
İran Şahı Şah Abbas, Ferhat Paşa Antlaşması ile kaybettiği
yerleri geri almak için Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. Şah
Abbas kaybettiği yerleri geri aldı. Celali isyanları ile uğraşan
Osmanlı Devleti, İran ile Nasuh Paşa Antlaşmasını imzaladı
(1611). Bu antlaşma ile İran, Osmanlıya her yıl 200 deve yükü
ipek verecekti.
Nasuh Paşa Antlaşmasının Önemi :
● Osmanlı Devleti Ferhat Paşa Antlaşması ile aldığı yerleri
geri kaybetmiştir.
3) 1617- 1618 Osmanlı - İran Savaşları
İran’ın vaat ettiği ipeği vermemesi üzerine savaş tekrar başladı.
İran’ın isteği ile Serav Antlaşması imzalandı (1618). Bu
antlaşmaya göre İran, Osmanlıya her yıl 100 deve yükü ipek
ödemeyi kabul etti.
4) 1622-1639 Osmanlı – İran Savaşları
Bu savaşlar İran’ın Bağdat’ı işgal etmesi üzerine başladı. İran,
Irak’ı ele geçirip Mardin’e kadar ilerledi. IV. Murat İran üzerine iki
sefer düzenledi. Bunlardan ilki olan Revan Seferi ile Doğu
Anadolu, Bağdat Seferi ile Irak geri alınmıştır. Bu arada Şah
Abbas’ın ölmesi üzerine, İranlılar barış istediler. İki devlet
arasında Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalandı.
Kasr-ı Şirin Antlaşması (1639)
Maddeleri:
● Azerbeycan ve Revan İran’a bırakıldı.
● Bağdat Osmanlı Devleti’nde kaldı.
● Zağros Dağları iki ülke arasında sınır kabul edildi.
Önemi:
● Bu antlaşma ile bugünkü Türkiye – İran sınırı büyük
ölçüde çizilmiştir.
17. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ
OSMANLI - AVUSTURYA İLİŞKİLERİ
OSMANLI – LEHİSTAN İLİŞKİLERİ
Kanuni döneminde yapılan Mohaç Meydan Savaşı 1) II. Osman Dönemindeki İlişkiler
sonucunda Osmanlı – Avusturya sınır komşusu olmuş ve
Lehistan’ın Osmanlı Devleti’ne bağlı Boğdan’ın iç işlerine
böylece iki ülke arasında ilişkiler başlamıştı.
karışması üzerine sefere çıkan II. Osman Hotin Kalesi’ni kuşattı.
Ancak yeniçerilerin disiplinsizliği yüzünden alınamadı ve
1) 1593-1606 Osmanlı –Avusturya Savaşları
Avusturya ile Hotin Antlaşması imzalandı .
Nedenleri:
Hotin Antlaşması (1621)
● Avusturya’nın, Osmanlı Devleti’ne vermesi gereken vergiyi, Maddeleri:
ödememesi,
● İki taraf birbirinin topraklarına saldırmayacak
● Avusturya’nın Erdel, Eflak ve Boğdan’ı Osmanlıya karşı
● Lehistan, Osmanlı’ya bağlı Kırım Hanlığı’na vergi vermeye
kışkırtması
devam edecek
III. Murat zamanında başlayan savaşlar III. Mehmet Not: II. Osman Hotin Seferi’nden sonra Yeniçeri Ocağı’nı
döneminde de devam etti. III. Mehmet ordunun başında kaldırma fikrini ilk kez ortaya atmıştır. II. Osman bu fikri duyan
sefere çıktı. Avusturya ile yapılan Haçova Meydan Savaşı ile yeniçeriler tarafından öldürülmüştür.
Avusturya ordusu bozguna uğratıldı (1596). Osmanlı ordusu
Eğri, Kanije, Estergon’u ele geçirdi.
2) IV. Mehmet Dönemindeki İlişkiler
Avusturyalılar Kanije’yi geri almak için harekete geçtiler.
Lehlilerin Osmanlı’ya bağlı Ukrayna Kazaklarına saldırmaları
Kale, Tiryaki Hasan Paşa tarafından savunuldu. Hasan Paşa üzerine savaşlar tekrar başladı. IV. Mehmet ve Fazıl Ahmet
Avusturya’yı bozguna uğrattı.
Paşa ordunun başında sefere çıkarak Leh ordusunu yenmiştir.
Avusturya’ya yardım eden eflak Boğdan beyleri tekrar Bunun üzerine Lehliler ile Bucaş Antlaşması imzalandı.
itaat altına alındı.
Bucaş Antlaşması (1672)
I. Ahmet döneminde İran tehlikesi ve Celali isyanları Maddeleri:
devleti güç durumda bıraktı. Bunun üzerine Avusturya ile ● Podolya Osmanlı’ya bırakılacak
Zitvatoruk Antlaşması imzalandı .
● Lehistan Osmanlı’ya vergi verecek
Zitvatoruk Antlaşması (1606)
● Lehistan Ukrayna dan çekilecek
Maddeleri:
Önemi:
● Eğri, Estergon, Kanije kaleleri Osmanlı da kalacak
● Bu antlaşma, Osmanlı Devletinin topraklarına toprak
● Avusturya artık Osmanlıya vergi ödemeyecek
kattığı son antlaşmadır.
● Avusturya Kralı, protokol bakımından Osmanlı
● Osmanlı Devleti batıda en geniş sınırlara ulaştı.
padişahına eşit sayılacak
Önemi:
● Bu antlaşma ile Osmanlı Devletinin İstanbul
Antlaşması ile Avusturya üzerinde kurduğu
üstünlüğü sona erdi.
OSMANLI – VENEDİK İLİŞKİLERİ
Osmanlı-Venedik ilişkileri 17. yüzyılda Girit adası yüzünden
2) 1662-1664 Osmanlı – Avusturya Savaşları
bozuldu.
Avusturya’nın Osmanlı’ya isyan eden Erdel Beyine yardım Nedenleri:
etmesi üzerine Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, Avusturya’ya ● Girit teki korsanların Osmanlı gemilerine saldırması
savaş açtı. Fazıl Ahmet Paşa, Uyvar Kalesini alarak ● Girit’in önemli bir konumda bulunması
Avusturya ile Vasvar Antlaşması’nı imzaladı
Osmanlı Devleti Venedik’e savaş açarak adayı kuşattı (1645).
Vasvar Antlaşması (1664)
Girit’in Hanya Kalesi ele geçirildi. Arkasından Kandiye kuşatıldı.
Maddeleri:
Kalenin kuşatılması uzun süre devam etti. Nihayet Fazıl Ahmet
● Uyvar Osmanlı’ya bırakılacak
Paşa, Kandiye Kalesi’ni de ele geçirdi. Böylece Girit’in fethi
● Avusturya Erdel’in iç işlerine karışmıyacak
tamamlanmış oldu (1669). Böylece Doğu Akdeniz ve Çanakkale
● Avusturya, Osmanlı’ya savaş tazminatı ödeyecek
Boğazının güvenliği sağlandı.
Önemi:
Not 1: Girit adası kuşatması, Osmanlı Devleti’nin en uzun süreli
● Avusturya’dan toprak kazanılan son anlaşmadır. Son
deniz kuşatmasıdır.
kez savaş tazminatı alınmıştır.
Not 2: Girit fethinin uzaması Osmanlı donanmasının ne kadar
gerilediğini gösterdi.
12
II. VİYANA KUŞATMASI (1683-1699)
Katolik Avusturya Kralı I. Leopold, Protestan Macarları
mezhep değiştirmeye zorluyordu. Macarlar Tököli İmre
önderliğinde isyan ederek Osmanlı Devleti’nden yardım
istediler.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, padişah IV. Mehmet’i ikna
ederek Avusturya meselesini halletmek için Avusturya
üzerine sefere çıktı ve Viyana’yı kuşattı (1683).
Viyana kuşatmasının uzun sürmesi üzerine Papa’nın
desteği ile Avusturya, Almanya ve Lehistan’dan oluşan bir
ordu oluşturuldu. Bu ordu, Tuna nehrini tutmakla görevli
Kırım Hanı’nın ihaneti üzerine, Osmanlı ordusunu arkadan
vurdu. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Alamandağı Meydan
Savaşı’nı kaybederek Belgrad’a çekildi. Merzifonlu,
padişahın emri ile burada idam edildi.
Kutsal İttifak’ın Kurulması
Bu durumdan yararlanmak isteyen Papa’nın gayretleriyle
Avusturya, Lehistan, Venedik, Rusya ve Malta kuvvetlerinden
oluşan “Kutsal İttifak” kuruldu. Bu ittifak karşısında Osmanlı
ordusu başarısız oldu.
Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa’nın padişahı ikna
etmesi sonucu, Osmanlı Devleti Karlofça Antlaşmasını
imzaladı.
Karlofça Antlaşması (1699)
Maddeleri:
● Temeşvar ve Belgrad hariç tüm Macaristan ve Erdel
Avusturya’ya bırakılacak
● Podolya, Ukrayna Lehistan’a bırakılacak
● Mora, Dalmaçya kıyıları Venedik’e bırakılacak
● Antlaşma 25 yıl geçerli olacak
Rusya ile de Karlofça Antlaşmasını tamamlayıcı İstanbul
Antlaşması imzalandı.
İstanbul Antlaşması (1700)
Maddeleri:
● Azak kalesi Rusya’ya bırakılacak
● Rusya, İstanbul’da daimi elçi bulundurabilecek
● Rus Hristiyanları kutsal yerleri serbestçe ziyaret
edebilecek.
Sonuçları:
● Türklerin Avrupa karşısında Malazgirt Savaşı ile
başlayan ilerleyişi durmuş, Sakarya Meydan
Savaşı’na kadar süren geri çekilme süreci başladı.
● Osmanlı Devleti ilk defa toprak kaybetti.
● Rusya, Azak kalesini alarak Karadeniz’e inme fırsatı
buldu.
● Osmanlı Devletinde duraklama dönemi sona erdi,
gerileme dönemi başladı.
● Osmanlıların Orta Avrupa egemenliği sona erdi.
Not: Rusya ile yapılan ilk resmi antlaşma Bahçesaray
Antlaşmasıdır (1681).
1- Merkez (İstanbul) İsyanları
Bu isyanlar genellikle kapıkulu ve yeniçeriler tarafından çıkarılmıştır.
İstanbul’da çıkan bu isyanlara bazen halk ve ulema da katılmıştır.
Nedenleri:
● Cülus bahşişlerinin ödenmemesi
● Yeniçerilere üç ayda bir ödenen ulufenin geciktirilmesi ve ayarı düşük
akçe ile ödenmesi.
● Kapıkulu teşkilatının bozulması
● Kapıkullarının menfaatlerine ters düşen padişah ve devlet adamlarını
görevlerinde uzaklaştırmak istemeleri
Sonuçları:
○ Bu isyanlar devlet merkezinde huzur ve güvenin bozulmasına yol
açmıştır.
○ Devlet adamları devlet otoritesinin sağlanabilmesi için sert önlemler
almışlardır.
○ Askeri isyanlar sonucunda ilk defa bir Osmanlı padişahı öldürülmüştür.
Bu durum yeniçerilerin devlet içindeki gücünü artırmış, padişahların
yönetimdeki etkinliğini azaltmıştır.
II. Osman (Genç Osman)
17. yüzyılda ıslahat yolunda ilk ciddi
adımı Genç Osman atmıştır. Genç
Osman’ın ıslahatları şunlardır:
1- Şeyhülislam’ın fetva vermek
dışındaki yetkilerini elinden aldı.
Böylece ilmiye sınıfının devlet
işlerine karışmasını önlemiştir.
2- Maliyeye önem verdi. Din
adamlarına ve askerlere fazladan
verilen paraları kesti.
3- Genç Osman, saray dışı evlilik
yaparak sarayı halka açmaya
çalışmıştır. Genç Osman bu yönü ile
sosyal alanda ıslahat yapan ilk
padişahtır.
4- İlk kez Yeniçeri Ocağını
kaldırmayı düşünmüştür. Bunu
haber alan yeniçeriler Genç Osman’ı
öldürmüşlerdir.
IV. Murat
1- İçki, tütün, gece sokağa çıkma
yasağı getirmiştir.
2- Koçi Bey’e duraklamanın nedenleri
ve çareleri ile ilgili Koçi Bey
Risalesi’ni hazırlattı.
3- Kuvvet ve şiddet yoluyla devlet
otoritesini yeniden sağlamıştır.
4- Yeniçeri ve sipahi zorbalarını
ortadan
kaldırdı.
Bu
durum
İstanbul’da asayiş ve güvenliğin
yeniden kurulmasını sağladı.
5- İran üzerine iki sefer düzenledi. Bu
seferler sırasında Anadolu’daki
Celaliler ortadan kaldırılmış, emniyet
ve güvenlik sağlanmıştır.
6- Tımarlar eskiden olduğu gibi
savaşlarda yararlılık gösterenlere
verilmiştir.
17. YÜZYILDAKİ İÇ İSYANLAR
2- Celali İsyanları
Yavuz döneminde Anadolu’da Bozoklu Celal isimli birisi isyan etti. Bu isyan Yavuz tarafından
bastırıldı. Bundan sonrada Anadolu’da çıkan isyanlara Celali İsyanları denmiştir.
Nedenleri:
● Tımar sisteminin bozulması,
● Halktan alınan vergilerin artırılması,
● Ekonomik durumun bozulması
● Merkezi otoritenin zayıflaması ve devlet adamlarının yetersizliği
● Haçova Meydan Savaşı’ndan kaçan askerlerin Anadolu’ya gitmesi
Sonuçları:
○ Anadolu’da huzur ve güven bozuldu. Köyden kente göçler oldu.
○ Anadolu’da can ve mal güvenliği kalmadı. Halkın devlete güveni azaldı.
○ Anadolu’da ekonomik hayat durgunlaşmış, üretim azalmıştır. Vergiler toplanamadığı için devletin
gelirleri azalmıştır.
○ Osmanlı Devleti, Avusturya ve İran ile yaptığı savaşlarda zor duruma düştü.
Not: Celali isyanlarının dini bir yönü olmadığı gibi isyancılar devlet düzenini değiştirmeyi de
amaçlamamışlardır.
17. YÜZYILDAKİ ISLAHAT (YENİLİK) HAREKETLERİ
Islahatçı Sadrazamlar
a-Kuyucu Murat Paşa
c- Köprülü Mehmet Paşa
I. Ahmet devrinde sadrazam
Valide Turhan Sultan’ın teklifi üzerine,
olmuştur. Celali isyanlarına karşı Köprülü Mehmet Paşa bazı şartlar
sert tedbirler aldı. Bunun için bir karşılığında sadrazam olmayı kabul
çok isyancıyı idam ettirdi.
etmiştir. Böylece şart koşarak sadrazam
b-Tarhuncu Ahmet Paşa
olan ilk kişi olmuştur. Faaliyetleri:
IV.
Mehmet
zamanında 1- İlk iş olarak ilmiye sınıfı ile uğraştı.
sadrazam oldu. Tarhuncu Ahmet Ulemaya nasihatlarda bulundu.
Paşa’nın ıslahatları şunlardır:
2- Devletten haksız yere alınan
1- Hazineye borcu olan kişilerden paraları kesti.
bu borçları tahsil etti.
3- Erdel’deki isyanı bastırdı.
2Bütçe
açığının
saray 4- Savaştan
kaçan yeniçerileri
masraflarının çokluğundan ve cezalandırdı.
lüzumsuz
harcamalardan 5- Devletin gelir ve giderlerini
kaynaklandığını görerek bunları dengeleyerek maliyeyi düzenledi.
azaltmaya çalıştı.
6- Devlet kadrolarına işin ehli olan
3- Osmanlıda ilk defa resmi devlet kişileri atadı.
bütçesini hazırladı.
7-Çanakkale Boğazındaki Venedik
4- Divan üyeleri ve bazı ablukasını kaldırdı.
yöneticilerden hazineye para 8-Venedikliler tarafından işgal edilen
aktardı.
İmroz, Limni’yi geri aldı.
Çıkarı elden giden kimselerin
faaliyetleri sonucunda, Tarhuncu
Ahmet Paşa idam edilmiştir.
13
3- Eyalet İsyanları
XVII. yüzyılda devlet otoritesinin zayıflaması bazı
eyaletlerde isyanların çıkmasına neden oldu. Bu
isyanlar bazen eyaletlerin başındaki yöneticiler, bazen
de bu yöneticilerin tutumu üzerine reaya tarafından
çıkarıldı.
Ayrıca Yemen, Bağdat, Kırım, Eflak, Erdel, Boğdan
eyaletlerinde çıkan isyanlar da devleti uzun süre
uğraştırmıştır.
d- Köprülü Fazıl Ahmet Paşa
Babası Köprülü Mehmet Paşa’dan
sonra sadrazam oldu.
1- Maliyeye önem vererek bütçe
açığını kapattı.
2- Orduyu disiplin altına aldı.
3- Venediklilerden Girit adasını aldı.
4- Avusturya’dan Uyvar kalesini alıp,
Vasvar Antlaşmasını imzaladı.
5- IV. Mehmet ile Lehistan seferine
çıkarak Bucaş Antlaşmasını imzaladı.
17. yüzyılda köprülüler ailesinden
sadrazamlık makamına getirilen diğer
devlet adamları şunlardır:
e- Merzifonlu Kara Mustafa Pş.
II.
Viyana
kuşatmasındaki
başarısızlığı yüzünden idam edildi.
f- Köprülü Fazıl Mustafa Paşa
ğ- Amcazade Hüseyin Paşa
Kutsal İttifak savaşlarına son
vererek Karlofça ve İstanbul
Antlaşmalarını imzaladı.
Islahatların Özellikleri
1- Bu dönem ıslahatları
gelişme aşaması bulamamış
düşünce
aşamasında
kalmıştır.
2- Kuvvet ve şiddet yolu ile
ülkede asayişin sağlanması
yoluna gidilmiştir.
3- Islahatlarda Avrupa örnek
alınmamıştır.
4- Yeniçeri, ulema ve halkın
tepkisi ile karşılaşmıştır.
5- Yönetim, hukuk ve teknik
alanlarda
ıslahat
yapılmamıştır.
6- Duraklamaya çözüm
olmadı.
7Islahatların
ağırlık
noktasını ordu ve ekonomi
oluşturur.
8- Islahatların öncülüğünü
padişah ve devlet adamları
yapmış
ve
ıslahatlar
şahıslara bağlı kalmıştır.
Osmanlı-Rus Savaşı ve
Prut Antlaşması (1711)
Nedenleri:
1-Kuzeyde Batlık Denizi’ne açılmak
isteyen Rus Çarı I. Petro, İsveç Kralı XII.
Şarl’ı Poltova Savaşı’nda yendi. Rusya
kaçan İsveç kralını yakalama bahanesi ile
Osmanlı topraklarına girdi.
2-Petro’nun Osmanlıya bağlı Eflak ve
Boğdan beylerini Osmanlıya karşı
kışkırtması
3-İsveç Kralı Şarl’ın Osmanlı padişahını
Rusya’ya karşı kışkırtması
4-Osmanlı Devleti’nin İstanbul Antlaşması
ile Rusya’ya kaptırdığı yerleri geri almak
istemesi
Bu nedenler ile Osmanlı Devleti
Rusya’ya savaş açtı (1711). Sadrazam
Baltacı Mehmet Paşa, Rus ordusunu Prut
nehrinde kıstırdı. Zor durumda kalan
Petro barış istemek zorunda kaldı.
Yeniçeri askerlerine güvenemeyen Baltacı
Mehmet Paşa, Rus ordusunu yok etmek
yerine,
onlar ile Prut Antlaşması’nı
imzaladı (1711).
Prut Antlaşmasının Maddeleri :
1-İstanbul Antlaşması ile Rusya’ya
bırakılan Azak kalesi ve çevresi Osmanlı
Devleti’ne geri iade edilecek,
2-Rusya, İstanbul’da daimi bir elçi
bulunduramayacak,
3-Rusya,
Lehistan’ın
iç
işlerine
karışmayacak
4-İsveç
kralı
serbestçe
ülkesine
dönebilecek,
Prut Antlaşmasının Önemi:
●Osmanlı Devleti İstanbul Antlaşması ile
Rusya’ya kaptırdığı yerleri geri aldı.
●Prut Antlaşmasındaki başarı, Karlofça
Antlaşması ile kaybedilen yerlerin geri
alınabileceği umudunu artırmıştır.
Osmanlı-Venedik-Avusturya Savaşları
Pasorofça Antlaşması (1715-1718)
Nedenleri:
1-Osmanlı
Devleti’nin
Karlofça
Antlaşması ile Venedik’e kaptırdığı
yerleri, geri almak istemesi,
2-Venediklerin baskısı altında ezilen
Mora halkının Osmanlıdan yardım
istemesi,
3-Venediklilerin
Osmanlı
ticaret
gemilerine saldırmaları,
Osmanlı Devleti Venedik’e savaş
ilan etti. Sadrazam Silahtar Ali Paşa kısa
sürede Mora’yı Venediklilerden geri aldı.
Osmanlı Devleti’nin bu başarısından
korkan Avusturya, Osmanlı Devleti’ne
savaş ilan etti. Osmanlı Devleti,
yeniçerilerin disiplinsizliği yüzünden
Avusturya karşısında başarılı olamadı.
Avusturya Belgrat’ı ele geçirerek
Sırbistan üzerine yürüdü.
Yeni
sadrazam Damat İbrahim Paşa,
Avusturya ve Venedik ile Pasarofça
Antlaşması imzalandı (1718).
Pasarofça Antlaşmasının Maddeleri:
1-Eflak’ın batısı, Belgrat, Sırbistan’ın
kuzeyi Avusturya’ya bırakılacak
2-Mora
Yarımadası,
Osmanlılara
bırakılacak
3-Arnavutluk, Hersek ve Dalmaçya
kıyıları Venedik’e bırakılacak,
Pasarofça Antlaşmasının Önemi :
● Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti’nde
Lale Devri başladı.
●İlk kez Çelebi Mehmet zamanında
başlayan Osmanlı-Venedik Savaşları
kesin olarak sona erdi.
●Karlofça Anlaşmasında kaybedilen
Mora geri alındı. Ancak Belgrat
Avusturya’ya bırakıldı. Yeni toprakların
kaybedilmesi üzerine Osmanlı Devleti
dış politikasını değiştirmiş savunmaya
yönelik bir politika izlemeye başlamıştır.
18. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ
Osmanlı-Rusya-Avusturya Savaşları ve
Belgrat Antlaşması (1736-1739)
Nedenleri:
1-Rusya’nın Lehistan’ın iç işlerine
karışması
2-Pasarofça Antlaşmasından sonra Rusya
ile Avusturya arasında gizli bir ittifak
kurulması
3-Rusların
Kırım’a
girmeleri
ve
Bahçesaray’ı yakıp yıkmaları,
4-Osmanlı-İran Savaşlarında Kırım Hanının
Osmanlıya göndereceği yardımın Rusya
tarafından engellenmesi
Bu nedenler ile savaş başladı. Osmanlı
Devleti, Rusya ve Avusturya’ya karşı
başarılar
kazandı.
Fransa’nın
da
arabuluculuk etmesi sonucunda Avusturya
ve Rusya ile ayrı ayrı Belgrat Antlaşması
imzalandı (1739).
Belgrat Antlaşmasının Maddeleri:
1-Ruslar savaşta aldıkları yerleri geri
verecek
2-Azak kalesi Ruslarda kalacak ancak
Ruslar bu kaleyi yıkacak
3-Rusya, Karadeniz ve Azak Denizinde
savaş
gemisi
ve
tersane
bulunduramayacak
4-Avusturya, Pasarofça Antlaşması ile
aldığı yerleri geri verecek (Banat hariç)
Belgrat Antlaşmasının Önemi :
●Osmanlı Devleti’nin 18. yüzyılda
imzaladığı son kazançlı antlaşmadır.
● Karadeniz’in Türk gölü olduğu son kez
kabul edilmiştir.
●Fransızları arabuluculuğundan dolayı
Fransızlara verilen kapitülasyonlar sürekli
hale getirildi (1740).
● Bu başarıda Humbaracı Ahmet Paşa’nın
askeri alandaki ıslahatları etkili olmuştur.
● Osmanlı Devleti, Pasarofça Antlaşması
ile Avusturya’ya kaptırdığı yerleri (Banat
hariç) geri aldı.
Osmanlı-Rus Savaşı ve Küçük Kaynarca
Antlaşması (1768-1774)
Nedenleri:
1-Rus Çariçesi II. Katerina’nın Kırım’ı, Kafkasları
ele geçirmek istemesi,
2-Rus Çariçesi Katerina’nın Lehistan’daki
taht mücadelelerine karışması üzerine, Lehlilerin
Osmanlıdan yardım istemesi,
Baltık Denizi ve İngilizlerin de yardımı ile
Cebelitarık’tan Akdeniz’e gelen Rus donanması
Çeşme önlerinde Osmanlı donanmasını
yakmıştır (Çeşme Bozgunu 1770). Kartal
Meydan Muharebesinde 180 bin kişilik Osmanlı
Ordusu, 30 bin kişilik Rus Ordusu karşısında
ağır bir yenilgi aldı. Bu olayları duyan III. Mustafa
kederinden ölmüştür. Tahta geçen I. Abdülhamit
barış istemiş, Küçük Kaynarca Antlaşması
imzalanmıştır (1774).
Küçük Kaynarcanın Maddeleri:
1-Kırım bağımsız olacak
2-Rusya,
Karadeniz’de
donanma
bulundurabilecek ve Rus ticaret gemileri
boğazlardan serbestçe geçebilecek,
3- Ruslara da kapitülasyonlar verilecek,
4-Osmanlı Devleti, Rusya’ya savaş tazminatı
verilecek
5-Rusya, Osmanlı Devletindeki Ortodoksların
haklarını koruyacak
Küçük Kaynarca Antlaşmasının Önemi :
●Osmanlı Devleti’nin 18. yüzyılda imzaladığı en
ağır antlaşmadır.
●Ortodoksları himaye hakkını elde eden Rusya,
Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışma fırsatı
bulmuştur.
● İlk defa halkı Müslüman olan bir ülke Osmanlı
Devleti’nden ayrılmıştır. (Kırım)
● Osmanlı Devleti ilk defa savaş tazminatı ödedi
● Karadeniz Türk gölü olmaktan çıkmıştır.
●Ruslar ilk kez kapitülasyonlardan yararlanmaya
başladı.
● Balkanlar ve Boğazlar Rus tehdidine açık hale
gelmiştir.
14
Osmanlı-Rusya-Avusturya Savaşları
Ziştovi-Yaş Antlaşmaları (1787-1792)
Nedenleri:
1-Gizli antlaşma yapan Rusya ve
Avusturya’nın, Osmanlı topraklarını kendi
aralarında paylaşması
2-Rus Çariçesi II. Katerina bağımsız olan
Rusya’ya girerek burayı işgal ettiğini duyurdu.
Bu nedenler ile I. Abdülhamit Rusya’ya
savaş ilan etti. Avusturya Rusya’nın yanında
savaşa girdi. Fransa’da ihtilal çıkması üzerine
Avusturya, Osmanlı Devleti ile Ziştovi
Antlaşmasını imzalayarak savaştan çekildi
(1791). Bu antlaşma ile Avusturya aldığı
yerleri geri vermiştir.
Ziştovi Antlaşmasının Önemi:
●Kanuni Devri’nde başlayan OsmanlıAvusturya Savaşları kesin olarak sona
ermiştir.
Ziştovi Antlaşmasından sonra yalnız kalan
Rusya, Osmanlı Devleti ile Yaş Antlaşmasını
imzalamıştır (1792).
Yaş Antlaşmasının Maddeleri:
1-Osmanlı Devleti Kırım’ın Rusya’ya ait
olduğunu kabul edecek,
2-Dinyester Irmağı iki ülke arasında sınır
olacak
Yaş Antlaşmasının Önemi:
●Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti’nin Yıkılış
Dönemi başladı.
●Osmanlı Devleti, Kırım’ın Rusya’ya ait
olduğunu resmen kabul etti.
Osmanlı-İran Savaşları
İran’daki karışıklardan yararlanmak isteyen
Rusya İran’a saldırınca, Osmanlı Devleti de
İran’a girdi. Fransa’nın araya girmesi sonucu,
Rusya ile İstanbul Antlaşması (1724)
imzalandı. Buna göre, İran’ın kuzeyi
Rusya’ya,
batısı
Osmanlı
Devleti’ne
bırakılmıştır. Bu durumu kabul etmeyen İran
Osmanlıya savaş açtı. Sonuçta Kerden (II.
Kasr-ı Şirin Antlaşması) imzalandı (1746).
Buna göre I. Kasr-ı Şirin Antlaşması esas
alınmış ve Zağros Dağları sınır kabul edildi.
Böylece günümüze kadar süren dostluk
dönemi başlamıştır.
Lale Devri Islahatları
(1718-1730)
I. Mahmut’un Islahatları
1718
Pasarofça
Antlaşması ile başlayıp,
1730 Patrona Halil İsyanı
ile sona eren devire Lale
Devri
denir.
Devrin
Padişahı
III.
Ahmet,
sadrazamı ise Nevşehirli
Damat İbrahim Paşa’dır.
Lale Devri Islahatları:
●Avrupa’ya ilk kez geçici
elçiler gönderildi.
●Sait Efendi ve İbrahim
Müteferrika ilk kez Türk
matbaasını kurdu (1727).
●Yalova’da
bir
kağıt
fabrikası kuruldu.
●Tulumbacılar Bölüğü adı
ile ilk kez bir itfaiye bölüğü
kuruldu.
●İstanbul’da bir kumaş
fabrikası ve çini atölyesi
kuruldu.
●İlk kez çiçek aşısı
uygulandı.
●İstanbul’un
çeşitli
yerlerinde
pek
çok
kütüphane açıldı.
●Pek çok doğu klasiği
Türkçe’ye çevrildi.
III. Ahmet’ten sonra
tahta geçen I. Mahmut ilk
iş
olarak
İstanbul’un
asayişini yeniden sağladı.
Patrona
Halil
ve
arkadaşları
yakalanarak
idam edildi.
Islahatları:
● Aslen
bir
Fransız
olan Humbaracı
Ahmet
Paşa, Topçu
ve
Humbaracı
ocaklarını
modern
usullere
göre
yeniden
bir
düzene
soktu.
Not 1: Lale Devri Osmanlı
Devleti’nde,
batının
üstünlüğünün
kabul
edildiği ve batının örnek
alınarak
ıslahatlar
yapıldığı ilk dönemdir.
Not 2: Lale Devri, bu
dönemde devam eden
Osmanlı-İran
Savaşları
hariç genelde barışçı bir
politikanın
benimsendiği
devir olmuştur.
● Humbaracı
Ahmet
Paşa orduda bölük, alay,
tabur sistemini kurdu.
● Avrupai
tarzda
subay yetiştirmek amacı
ile “Kara Mühendishanesi”
kuruldu.
● Maliyeyi
amacı
ile
yapıldı.
düzeltmek
çalışmalar
18. YÜZYIL ISLAHATLARI
III. Mustafa’nın Islahatları
I. Abdülhamit’in
Islahatları
●Fransız Baron dö Tott
topçu
ve
istihkam
askerlerini düzenlemeye
çalıştı. Hafif ve hızlı toplar
döküldü.
● “Sürat topçuları Ocağı”
kuruldu.
●Haliç’te
“Hendeshane”
adıyla
denizcilik
ve
topçuluk öğretimi yapılan
yeni bir okul açıldı.
●Deniz subayı yetiştirmek
amacıyla
“Deniz
Mühendishanesi” kuruldu.
●Maliye
alanında
da
çalışmalar
yapıldı.
III.
Mustafa devri 18. yüzyılda
maliyenin en iyi durumda
olduğu
devirdir.
Bu
dönemde
maliye
açık
vermemiştir.
III. Selim’in Islahatları
●Sürat
Topçuları
Ocağını geliştirdi.
● Avrupai tarzda “Nizam-ı Cedit
Ocağı” adı ile bir ordu kurdu.
●Karadeniz ve Eğe
kıyılarında
yeni
tersaneler kuruldu.
●III.
Selim
Nizam-ı
Cedit
Ocağı’nın ihtiyacını karşılamak
için “İrad-ı Cedit” adıyla ayrı bir
hazine kurdurdu.
●Ordunun
subay
ihtiyacını karşılamak
için “İstihkam Okulu”
açıldı.
●Askerlikle ilgili batı
dillerindeki
eserler
Türkçe’ye çevrildi.
●Mali
alanda
da
çalışmalar
yapıldı.
Temelde iç borçlanma
esasına
dayana
“Esham
Sistemi”
kuruldu.
●Kara ve Deniz Mühendishanesi
geliştirlerek,
Mühendishane-i
Berr-i
Hümayun
ve
Mühendishane-i Bahr-ı Hümayun
adı verildi.
●Batıdaki bilim, teknik ve siyasi
alandaki
gelişmeleri
takip
edebilmek
amacıyla
LondraParis-Viyana-Berlin
gibi
merkezlerde
daimi
elçilikler
kuruldu.
●Fransızca okullarda ilk kez
yabancı dil olarak okutulmaya
başlandı.
●Yerli malı kullanımı için çaba
harcandı.
●İlk devlet matbaası kuruldu.
1806-1812
Osmanlı
Rus
Savaşı’nın devam ettiği bir sırada,
Nizam-ı
Cedit
Ordusunun
İstanbul’da olmamasını fırsat
bilen bazı yeniçeriler, ıslahatların
önemini
kavrayamayan
halk
kitlesini de yanlarına alarak
Kabakçı Mustafa önderliğinde
ayaklandılar. İsyancılar Nizam-ı
Cedit kışlalarına basarak ocağı
dağıttılar. III. Selim’i tahttan
indirerek yerine IV. Mustafa’yı
padişah ilan ettiler.
15
18. Yüzyıl
Islahatlarının Genel
Özellikleri
●17.yüzyıl
ıslahatlarından
farklı
olarak Avrupa örnek
alınmıştır.
● 18. yüzyıl ıslahatları
17. yüzyıl ıslahatlarına
göre daha köklüdür.
●Askeri
alanda
ağırlıklıdır.
●Islahatlar,
yapan
kişilerin
döneminde
geçerli olmuş bir devlet
politikası
haline
gelememiştir.
●
Islahatlar,
yeniçerilerin, halkın ve
ulemanın
tepkisiyle
karşılaşmıştır.
●Yönetim ve hukuk
alanında
ıslahat
yapılmamıştır.
●
17.
yüzyıl
ıslahatlarına göre daha
başarılıdır ama devletin
çöküşü önlenememiştir.
●Devlet
adamları
tarafından yapılmıştır.
Fransız İhtilali ve Sonuçları
Nedenleri:
1-Krallık rejiminin baskısı ve yönetimdeki
bozukluk
2-Halkın; soylular, rahipler, burjuvalar ve
köylüler olmak üzere sınıflara ayrılması
3-Fransız aydınlarından Monteskiyö, J.J.
Russo, Volteir gibi filozofların etkisi
4-Amerika’da bağımsızlık mücadelesinin
sonunda insan haklarıyla ilgili bir bildiri
yayınlanası
5-İngiltere’de Manga Carta ile başlayan
demokratikleşme sürecinin sonunda pek çok
hak ve özgürlüklerin elde edilmesi
6-İngiltere ile yapılan Yedi Yıl Savaşlarının
maliyeyi olumsuz yönde etkilemesi
7-Sarayda aşırı israf ve lüksün hüküm
sürmesi
8-Giderleri karşılamak için halka ağır
vergilerin konulması
1789’da Etajenaro Meclisi’nde halk,
meclisin kontrolünü ele geçirdi. Kral meclisi
basmak isteyince halk ayaklanmış. Bastil
Hapishanesi’ni basarak siyasi suçluları
serbest bırakmışlardır.
Sonuçları:
1-Eşitlik, hürriyet, adalet, egemenlik,
demokrasi gibi kavramlar ortaya çıktı.
2-Yeni Çağ sona erdi, Yakın Çağ başladı.
3-Mutlak Monarşi yerine egemenliğin
halktan geldiği ilkesi kabul edildi.
4-İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
yayınlandı.
5-Avrupa devletleri Fransız İhtilali ile yayılan
fikirlerin ülkelerine de sıçramaması için
Fransa ile mücadele ettiler. (İhtilal Savaşları)
6-Milliyetçilik fikrinin yayılması sonucu çok
uluslu imparatorluklar parçalandı.
Fransız İhtilali’nin Osmanlı Devletine
Etkileri
İhtilal sonucunda yapılan milliyetçilik
akımının etkisi ile Balkanlar’da önce Sırplar
daha sonra Rumlar olmak üzere bir çok
millet ayaklanma başlattı. Bunun sonucunda
bütün Balkan ülkeleri Osmanlıdan koptu.
Fransız İhtilalinin Osmanlı Devleti’ne
olumlu etkileri de olmuştur. En büyük etkisi
demokratikleşme
ve
anayasacılık
hareketlerinin
Osmanlı
toplumunda
yayılmaya başlamasıdır. Yargı güvencesi,
eşitlik, vatandaşlık hakları gibi demokrasinin
temel ilkeleri önce Osmanlı aydınları daha
sonra ise toplum arasında yayılmaya
başladı.
Osmanlıda fermanların ilanında ve
meşrutiyetin kabulünde etkili olmuştur.
Sırp ve Yunan İsyanları
A- Sırp İsyanı
Nedenleri:
1-Gerileme ve dağılma döneminde
Avrupa’ya yapılan seferlerde Sırp
topraklarının savaş alanı haline dönmesi
2-Osmanlı Devleti’nin merkezi idaresinin
zayıflaması
3-Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik ve
bağımsızlık ilkelerinin etkisi,
4-Avusturya ve Rusya’nın Balkanları
kontrol altına almak için buradaki
azınlıkları Osmanlı’ya karşı kışkırtması
5-Sırbistan’da görev yapan yeniçerilerin
halka kötü davranması,
Bunların sonucunda 1804’te Kara Yorgi
öncülüğünde ilk isyan çıkmıştır.
Sonuçları:
1-Sırplar Edirne Antlaşması ile iç işlerinde
serbest, dış işlerinde Osmanlıya bağımlı
oldular (1829).
2-Berlin Antlaşması ile Sırbistan tam
bağımsızlığını kazandı (1878).
Not: Osmanlı Devleti’nde milliyetçilik
akımlarından etkilenerek bağımsızlık için
ilk isyan eden ilk toplum Sırplardır.
B-Yunan İsyanı
Nedenleri:
1-Milliyetçilik akımının etkisi
2-Etnik-i Eterya Cemiyeti’nin kurulması
(1814)
3-Rusya, Fransa ve İngiltere’nin Rumları
kışkırtması
4-Osmanlı Devleti’nin zayıflamış olması
Rusya’nın desteğini alan Etnik’i Eterya,
Eflak ve Boğdan da isyanı başlattı (1820).
Osmanlı Devleti Mısır Valisi Mehmet Ali
Paşa’nın yardımı ile isyanı bastırdı.
Fransa, İngiltere, Rusya birleşerek
Yunanistan’a bağımsızlık verilmesini
istediler. II. Mahmut’un bunu kabul
etmemesi üzerine üç devletin donanması,
Navarin Limanı’nda Osmanlı donanmasını
yaktılar (Navarin Baskını 1827). Rusya’nın
da doğu ve batıda ilerlemesi üzerine zor
durumda kalan Osmanlı Devleti Edirne
Antlaşması’nı imzaladı (1829).
Edirne Antlaşmasının Maddeleri:
1-Osmanlı
Devleti,
Yunanistan’ın
bağımsızlığını tanıyacak
2-Sırbistan iç işlerinde bağımsız, dış
işlerinde Osmanlıya bağlı olacak
Not:Rumlar Osmanlı Devletinden ayrılarak
bağımsız olan ilk millet olmuştur.
19. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ
Mısır ve Boğazlar Sorunu
II. Mahmut, Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Paşa’ya Mora
isyanını bastırsa Mora ve Girit valiliklerini vaat etmişti. Ancak
Yunanistan’ın Edirne Antlaşması ile bağımsız olması üzerine,
Mora valiliği Mehmet Ali Paşa’ya verilememiştir. Bunun
üzerine Mehmet Ali Paşa, II. Mahmut’tan Mora valiliğine
karşılık Suriye valiliğini istemiştir. II. Mahmut’un bunu kabul
etmemesi üzerine Mehmet Ali Paşa isyan etmiştir.
Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa komutasındaki
Mısır Ordusu, Suriye’yi ele geçirmiş ve Kütahya’ya kadar
ilerlemiştir.
Zor durumda kalan II. Mahmut, Rusya’dan yardım istemek
zorunda kalmıştır. Rus ordu ve donanması İstanbul önlerine
gelince, bu durumdan İngiltere ve Fransa rahatsız olmuştur.
Bunun üzerine İngiltere ve Fransa harekete geçerek, II.
Mahmut ile Mehmet Ali Paşa arasında Kütahya
Antlaşması’nın imzalanmasını sağlamışlardır.
Kütahya Antlaşması (1833)
Bu antlaşmayla, Mehmet Ali Paşa’ya Suriye ve Girit valiliği,
oğlu İbrahim Paşa’ya da Adana valiliği, ek olarak verilmiştir.
Antlaşmaya rağmen Mehmet Ali Paşa’ya güvenemeyen II.
Mahmut, Rusya’nın desteğini sağlamak için Rusya ile
Hünkar İskelesi Antlaşması’nı yaptı (1833).
Hünkar İskelesi Antlaşması’nın Maddeleri:
1-Osmanlı Devleti bir saldırıya uğrarsa Rusya, asker yardımı
yapacak fakat masraflarını Osmanlı karşılayacak
2-Rusya saldırıya uğrarsa Osmanlılar, Boğazlar’ı kapatacak
3-Antlaşma 8 yıl yürürlükte kalacak
Not: Böylece ilk kez boğazlar sorunu ortaya çıkmıştır.
Rusya’nın desteğini alan II. Mahmut, Mehmet Ali Paşa’ya
haddini bildirmek için Mehmet Paşa’ya savaş açtı. Yapılan
Nizip Savaşı’nı (1839), Osmanlı ordusu kaybetti. Bu arada II.
Mahmut ölmüş yerine oğlu Abdülmecit tahta geçmiştir.
Hünkar iskelesi Antlaşması’na göre Rusya’nın yardım
etmesinden çekinen İngiltere, Mısır sorununu uluslar arası bir
konferansa çekti. Fransa hariç Avrupa’nın büyük devletlerinin
katıldığı, Londra Protokolü imzalandı (1840).
Londra Protokolü Maddeleri:
1-Suriye, Adana, Girit, Cidde, Osmanlı’ya geri verilecek
2-Mısır Osmanlıya yıllık vergi verecek
3-Mısır hukuken Osmanlı Devleti’nin olacak, yönetimi
Mehmet Ali Paşa’ya verilecek
Not: Böylece Mısır Sorunu halledilmiş oldu.
Mısır Sorununu halleden Avrupalı Devletler tekrar bir
araya gelerek Londra Boğazlar Sözleşmesi’ni (Londra
antlaşması 1841) imzaladılar.
Londra Boğazlar Sözleşmesinin Önemi:
1-Boğazlar uluslar arası bir statü kazandı
2-Boğazlar sorunu çözüldü.
3-Boğazların savaş gemilerine kapatılması ile Rusya’nın
Akdeniz’e inmesi önlendi.
Not: Mısır Sorunu başlangıçta bir iç sorun iken sonraları dış
sorun haline dönüştü.
Not: Osmanlı Devleti’nin kendi valisi ile bile başa
çıkamayacak güçte olduğu ortaya çıktı.
Kırım Savaşı (1853-1856)
Nedenleri:
1-Rusların, İstanbul ve Boğazlara yerleşmek ve
Balkanlarda kendisine bağlı devletler kurmak
istemesi
2-Rusların, kutsal yerlerde Ortodokslar lehine
bazı haklar elde etmek istemesi
3-Rusya’nın isteklerini Osmanlı Devleti’ne kabul
ettirebilmek için Prens Menkiçof’u olağanüstü
yetkiler ile İstanbul’a göndermesi
Rus ordularının Osmanlı topraklarına girmesi
ile savaş başladı. Rus donanması, Sinop
Limanına baskın yaparak Osmanlı donanmasını
Yaktı (Sinop Baskını 1853).
Rusya’nın Boğazlar ve Akdeniz üzerinde
oluşturduğu tehdit, İngiltere ve Fransa’yı
harekete geçirdi. İki devlet Osmanlının yanında
savaşa katıldılar.
İtalyan birliğini kurmak için Fransa’nın
desteğine ihtiyaç duyan Piyomento (Sardunya),
Fransa’nın yanında savaşa girdi.
Bu ittifak karşısında, Rusya zor durumda
kalarak Paris Antlaşması’nı imzalamıştır.
Paris Antlaşmasının Maddeleri:
1-Osmanlı Devleti bir Avrupa Devleti sayılacak,
toprak bütünlüğü Avrupalı devletlerin garantisi
altında olacak ve Avrupa devletleri hukukundan
yararlanacak
2-Karadeniz tarafsız hale getirilecek sadece
ticaret gemilerine açık tutulacak
3-Rusya ve Osmanlı Devleti Karadeniz’de savaş
gemisi ve tersane bulunduramayacaktır.
4-Rusya, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine
karışmayacak, alınan topraklar taraflara geri
verilecek
Paris Antlaşmasının Önemi:
●Osmanlı Devleti, Avrupa Devleti sayıldı.
●Osmanlı Devleti’nin dağılma döneminde
imzaladığı en karlı anlaşma oldu.
●Osmanlı toprak bütünlüğünün Avrupalı
devletlerinin garantisi altında bulunması,
Osmanlı Devleti’nin kendi topraklarını koruyamayacak kadar güçsüz olduğunu gösterdi.
●Osmanlı Devleti bu savaştan galip çıkmasına
rağmen
“Karadeniz’de
donanma
bulunduramayacak” maddesi ile yenik devlet
durumuna düşmüştür.
●Bu antlaşma ile İngiltere ve Fransa Akdeniz’de
güvenliklerini sağlamışlardır.
●Rusya’nın Osmanlı Devleti üzerindeki emelleri
bir süre engellenmiştir.
Not: Kırım savaşı sırasında Osmanlı padişahı
Abdülmecit, ilk kez İngiltere’den borç para
almıştır.
Not: Osmanlı Devleti, yabancıların Paris
Antlaşmasında, iç işlerimize karışmasını
engellemek için Islahat Fermanı’nı ilan etti.
16
1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi)
Nedenleri:
1-Almanya ve İtalya’nın siyasi birliğini kurmasıyla
Avrupa’da meydana gelen gelişmelerden Rusya’nın
faydalanmak istemesi
2-Rusya’nın Kırım Savaşı’yla kaybettiği hakları elde
etmek istemesi
3-Karadeniz kıyılarını silahlandırmak istemesi
4-Rusya’nın Balkan devletlerini kışkırtması. Bunun
üzerine Hersek, Sırbistan, Karadağ ve
Bulgaristan’da isyanlar çıktı.
Yeni bir Osmanlı-Rus Savaşını istemeyen
Avrupalı devletler İstanbul’da bir konferans
topladılar (İstanbul Konferansı 1878). Bu
konferansta Sırbistan ve Karadağ’dan Osmanlı
askerlerinin çekilmesini, Bosna Hersek ve
Bulgaristan’a da özerklik verilmesini istediler.
Osmanlı bu istekleri iç işlerine müdahale sayarak
reddetti.
Bunun üzerine Rusya Osmanlı Devleti’ne savaş
ilan etti. Ruslar Kafkaslarda Gazi Ahmet Muhtar
Paşa’yı, Balkanlar’da ise Gazi Osman Paşa’yı
yenerek, Osmanlı Devleti ile
Ayestefanos
(Yeşilköy) Antlaşmasını imzaladı.
Ayestefanos Antlaşması (1878)
Bu Antlaşma ile Ruslar tarihi emellerine ulaşma
yolunda önemli bir adım atmıştır. Rusya’nın
büyümesini istemeyen İngiltere ve Avusturya
yanlarına Almanya’yı da alarak savaşa itiraz
etmiştir. Rusya bu devletler ile savaşı göze
alamadığından Berlin Antlaşmasını hazırlamak
zorunda kalmıştır (1878).
Berlin Antlaşmasının Maddeleri:
1-Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız olacak
2-Batum, Kars, Ardahan ve Artvin Rusya’da, Doğu
Beyazıt ve Eleşkirt Osmanlıda kalacak
3-Bulgaristan üçe ayrılacak
4-Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş tazminatı
ödeyecek
5-Yunanistan’a Teselya Bölgesi verilecek
6-Ermeni ve Rum azınlıklara ayrıcalıklar verilecek
7-Bosna-Hersek Osmanlıya ait olacak fakat
yönetimi Avusturya’ya bırakılacak
Berlin Antlaşmasının Önemi:
●19. yüzyılda imzalanan en ağır antlaşmadır.
●Ermeni meselesi ilk defa Berlin Antlaşması ile
gündeme gelmiştir.
●Bulgaristan’ın parçalanması ile Rusların Akdeniz’e
inmesi önlenmiştir.
●Osmanlı Devleti’nin Berlin antlaşmasındaki en
önemli karı Doğu Beyazıt’ın geri alınmasıdır. Buna
karşılık Kıbrıs İngilizlere üs olarak verildi.
Not: Ayestefanos Antlaşması, Avrupalı devletlerin
müdahalesi ile uygulanamamıştır. Bu nedenle ölü
doğmuş bir antlaşmadır. Bu yönü ile Sevr
Antlaşması’na benzer.
II. Mahmut Devrindeki Yenilikler
Bu dönemde askeri, yönetim, mali, kültürel ve
eğitim alanında ıslahatlar yapılmıştır.
A-Askeri Alandaki Islahatlar
1. Sekban-ı Cedit ve Eşkinci ocaklarını kurdu.
2. 1826 yılında Yeniçeri Ocağını kaldırdı (Vakay-ı
Hayriye).
Yerine
Asakir-i
Mansure-i
Muhammediye ordusunu kurdu.
Not:Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla padişahın
otoritesi yeniden sağlanmıştır. Ayrıca yapılacak
olan ıslahatların önündeki en büyük engel
kaldırılmıştır.
B-Yönetim Alanındaki İnkılaplar
1. II.Mahmut ayanlar ile Sened-i İttifak’ı imzaladı.
Bu antlaşmaya göre ayanlar devlet otoritesini
tanıyacak ve ıslahatları benimseyecek buna
karşılık ayanlar bulundukları yerde vergi toplama
yetkisine sahip olacaklardı. Sened-i İttifak,
padişahın yetkilerini sınırlayan ilk belgedir.
Ayrıca devlet ayanların varlığını bu belgeyle
resmen tanımıştır.
2. Divan teşkilatı kaldırılarak nazırlıklar (bakanlıklar) kuruldu.
3. Dirlik sistemi kaldırıldı. Bunun yerine devlet
memurlarına maaş bağlandı.
4. Posta, polis ve karantina teşkilatı kuruldu.
5. Müsadere usulü kaldırılarak özel mülkiyet ve
miras hakkı tanındı.
6. Askeri amaçlı ilk nüfus sayımı yapıldı.
7. Memurlara fes ve pantolon giyme zorunluluğu
getirildi.
8. Memurlar iç işleri ve dış işleri olmak üzere
ikiye ayrıldı.
C- Eğitim ve Kültür Alanındaki İnkılaplar
1. İstanbul’da ilköğretim’in zorunlu olması kabul
edildi. Fakat uygulanamadı.
2. Yüksek okullara öğrenci yetiştirmek amacı ile
rüştiye okulları açıldı.
3. Enderun Mektebi kaldırılarak yerine devlet
memurluğu için Mekteb-i Maarif-i Adliye okulu
kuruldu.
4. Orduya subay yetiştirmek için Harp Okulu
açıldı.
5. İlk resmi gazete olan Takvim-i Vakayi çıkarıldı.
6. İlk kez Avrupa’ya öğrenciler gönderildi.
7. Mekteb-i Tıbbıye ve Mızıkay-ı Hümayun gibi
yüksek okullar açıldı.
8. II.Mahmut resmini yaptırarak devlet dairelerine
astırdı.
9. Yabancı müzik serbest bırakıldı.
D) Ekonomik Alandaki Islahatları
1. İngilizler ile Balta Limanı Antlaşması imzalandı
2. Yerli malı kullanımı teşvik edildi.
19. YÜZYILDAKİ YENİLİK HAREKETLERİ
Tanzimat Fermanı
Islahat Fermanı
Tanzimat Fermanı Padişah Abdülmecit
Kırım Savaşı sırasında İngiltere ve
zamanında, Hariciye Nazırı (Dışişleri Bakanı) Fransa, Osmanlı Devleti’ne yapmış
Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlandı.
oldukları
yardım
karşılığında
Hıristiyanlara bazı haklar verilmesini
Nedenleri:
istemişlerdi. Bunun üzerine Osmanlı
1. Avrupalı devletlerin iç işlerimize karışması- padişahı
Abdülmecit,
Paris
na engel olmak
Antlaşması’na Hıristiyanları koruyucu
2. Avrupalı devletlere yakınlık sağlamak
bir madde konulmasını engellemek için
3. Mısır meselesinin halledilmesinde Avrupalı Islahat Fermanını ilan etmiştir.
devletlerinin yardımını sağlamak
Mustafa Reşit Paşa hazırladığı programı 3 Islahat Fermanı’nın Maddeleri:
Kasım 1839 tarihinde Gülhane Parkı’nda 1- Herkes dil, din ve mezhep özgürlüğühalk huzurunda okudu. Bunun için bu ne sahip olacak,
fermana “Gülhane Hattı Hümayunu” da 2-Karma mahkemeler oluşturulacak
denir.
herkes kendi dinine göre yemin
edebilecek
Tanzimat Fermanı’nın Maddeleri:
3-Azınlıklar il meclisine üye olabilecek
1. Müslüman, Hıristiyan ve Musevi bütün 4-Azınlıklara, hakaret ifade eden
halkın, can, mal ve namus güvenliği sözcükler kullanılmayacak
5-Azınlıklarda devlet memuru olabilecek
sağlanacaktır.
2. Vergiler herkesin gelirine göre toplanacakve istedikleri okula girebilecekler
6-Müslüman olmayanlardan alınan
tır.
3. Askere alma ve terhis işlemleri belli cizye vergisi kaldırılacak
kurallara bağlanacaktır.
4. Herkes kanun önünde eşit olacak, her Islahat Fermanı’nın Önemi:
gücün üstünde kanun gücünün olduğu kabul ●Bu ferman Tanzimat Fermanı’nın
edilecek
genişletilmiş şeklidir.
5. Hiç kimse yargılanmadan haksız yere ●Avrupalı devletlerin baskısı sonucunda
idam edilmeyecektir.
ilan edilmiştir.
6. Herkes mal ve mülk sahibi olabilecek, ●Bu ferman ile azınlıklar, Müslüman
isterse satabilecek veya miras bırakabilecek.
halktan daha ayrıcalıklı hale geldiler.
●Avrupalı devletler Islahat Fermanı’nın
Tanzimat Fermanı’nın Önemi:
ilan edilmesine rağmen azınlık haklarını
● Osmanlı Devleti’nde ilk kez kanun gücünün bahane ederek Osmanlı Devleti’nin iç
üstünlüğü kabul edilmiştir.
işlerine karışmaya devam ettiler.
● Padişah ilk kez kendi gücünün de üstünde
kanun gücü olduğunu kabul etti.
● Ömür boyu olan askerlik 5 yıla indirildi.
Önce sadece Müslümanların yaptığı askerlik
tüm halka yaygınlaştırıldı.
● Tanzimat Fermanı ile Osmanlı Devleti’nde
Müslümanlar ve gayrimüslimler kanun
önünde eşitlendi.
● Osmanlı tarihinde batılı hukuk kurallarına
geçişin ilk aşamasını oluşturur.
● Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesinde
Avrupalı devletlerinin baskısı olmamıştır.
Not:Osmanlı tarihinde Tanzimat Fermanı ile
başlayıp (1839), I.Meşrutiyet Dönemi’ne
(1876) kadar geçen döneme “Tanzimat
Dönemi” denir.
I. Meşrutiyet
Mithat Paşa, Namık Kemal, Ziya
Paşa gibi bazı aydınlar devletin
içine düştüğü kötü durumdan
kurtulması için, Meşrutiyet’in ilan
edilmesi gerektiğini savunuyorlardı
Bu aydınların bulunduğu bu gruba
Genç Osmanlılar ( Yeni Osmanlılar) veya Jön Türkler deniyordu.
Jön Türkler, meşrutiyeti ilan
etme yanlısı olmayan padişah
Abdülaziz’i tahttan indirerek yerine
V. Murat’ı çıkardılar. Jön Türkler,
sağlığı bozuk olan V.Murat üç ay
sonra tahttan indirerek, meşrutiyeti
ilan
edeceğine
söz
veren
II.Abdülhamit’i tahta geçirdiler.
II. Abdülhamit, sözünü yerine
getirmek için Mithat Paşa’yı
sadrazamlığa getirerek meşrutiyeti
ilan etti (23 Aralık 1876).
Meşrutiyet’in İlanının Önemi:
●Meşrutiyet’in ilanı ile ilk kez halk,
padişahın yanında yönetime ortak
olmuştur.
●Halk ilk defa seçme-seçilme ve
temsil hakkını kullanmıştır.
●Osmanlı Devleti’nde Mutlakiyet
olan yönetim şekli sona ermiş,
Meşrutiyet yönetimi başlamıştır.
●Osmanlı tarihinin aynı zamanda
Türk tarihinin ilk anayasası olan,
Kanun-ı Esasi ilan edilmiştir.
●Meclis-i Mebusan ve Meclis’i
Ayan olmak üzere iki meclis açıldı.
Meclis-i Mebusan’ın üyelerini halk,
Meclis-i Ayan’ın üyelerini padişah
seçti.
II. Abdülhamit, 1877-78 Osmanlı
Rus Savaşını (93 Harbi) bahane
ederek meclisi kapattı. Böylece
meşrutiyet sona erdi. Tekrar
mutlakiyet başladı.
Mutlakiyet: Hükümdarın kayıtsız
şartsız yönetimi elinde
bulundurması.
Meşrutiyet: Monarşi ile yönetilen
devletlerde hükümdarın başkanlığı
altındaki
parlamento
(meclis)
yönetimi.
17
II. Meşrutiyet
I.
Meşrutiyet’in
kapatılması
üzerine harekete geçen Jön
Türkler,
İttihat
ve
Terakki
Örgütü’nü kurdular (1889). Örgüt,
II. Abdülhamit’e meşrutiyeti tekrar
ilan etmesi için baskı yaptı.
Padişah
meşrutiyeti
ilan
etmeyince, İttihat ve Terakki
Örgütü’ne bağlı bulunan Niyazi
Bey ve Enver Bey birlikleriyle
Balkanlarda
ayaklandı.
Ayaklanmanın
büyümesini
istemeyen II.Abdülhamit, ikinci kez
meşrutiyeti ilan etmiştir (1908).
Böylece
II.Meşrutiyet
dönemi
başlamıştır.
31 Mart Olayı (13 Nisan 1909)
Meşrutiyet karşıtları İstanbul’da
bir isyan çıkarttılar. Bu isyana “31
Mart
Olayı”
denir.İsyanı
Selanik’ten yola çıkan, kurmay
başkanlığını Mustafa Kemal’in
yaptığı
Hareket
Ordusu
bastırmıştır.
Sonuçları:
●1876 Anayasası tekrar yürürlüğe
girdi.
●Anayasa değişikliği ile padişahın
meclisi kapatması zorlaştırılmıştır.
●İttihat
ve
Terakki
bu
ayaklanmadan
II.Abdülhamit’i
sorumlu tutarak onu tahttan
indirmiş, yerine V. Mehmet Reşat
padişah yapılmıştır.
●Karışıklıklardan
yararlanmak
isteyen Avrupalı devletler bazı
yerleri işgal etti.
-Yunanistan, Girit’i işgal etti
(1908)
-Avusturya-Macaristan,
BosnaHersek’i
işgal etti.
-Bulgaristan, bağımsızlığını ilan
etti.
●Bu dönemde ülkeyi İttihat ve
Terakki
Cemiyeti
yönetti.
İttihatçılar yönetimde Türkçülük
fikrine önem verdiler.
●Basına
uygulanan
sansür
kaldırıldı.
Not: “31 Mart Olayı” Osmanlı
tarihinde rejime yönelik ilk isyan
hareketidir.
OSMANLI KÜLTÜR VE UYGARLIĞI 1
DEVLET YÖNETİMİ
Osmanlılar, kuruluş döneminde devlet
teşkilatını oluştururken, Türk-İslam devletlerini
ve Anadolu Selçuklularını örnek aldılar. Ancak
ülke sınırlarının genişlemesine paralel olarak
devlet teşkilatlarını genişlettiler. Osmanlı
Devleti’nin uzun süre varlığını devam
ettirebilmesinin en önemli nedeni iyi bir devlet
yönetimine sahip olmasıdır.
Osmanlılardan
önce
kurulan
Türk
devletlerinde “ ülke toprakları hanedanın ortak
malıdır” anlayışı vardı. Bu anlayış Osmanlılarda
değişmiş, “ülke toprakları devletin malıdır”
anlayışı hakim olmuştur. Bu da merkezi
otoriteyi daha da güçlendirmiştir.
Osmanlılara sırasıyla Söğüt, Bilecik,
Yenişehir, İznik, Bursa, Edirne, İstanbul
şehirleri başkentlik yapmıştır.
Padişah
‫٭‬Devletin başında Osman Bey’in soyundan
gelen bir padişah bulunurdu.
‫٭‬Tahta çıkan padişahlar, tören ile kılıç
kuşanırlardı. Bu törene Cülus Töreni denirdi.
Tahta çıkan padişah kendi adına para bastırır
ve hutbe okuturdu. Bunlar hükümdarlık
alameti sayılırdı. Padişahın koyduğu kurallar
kapsamındaki hükümlere “ferman” denirdi.
‫٭‬Padişahlar, Bey, Gazi, Han, Hakan, Sultan,
Hünkar, Halife gibi sıfatlar kullanmışlardır.
‫٭‬Padişahlar geniş yetkilere sahipti. Fakat onlar
yetkilerini kanun ve törelere uygun olarak
kullanırlardı.
Padişahın çocuklarına Şehzade denirdi.
Şehzadeler küçük yaşlarda “Lala” denilen
eğitmenlerin yanında sancaklara yönetici olarak
gönderilirlerdi. Sancaklarda devlet yönetimi,
askerlik, ilmi yönden yetiştirilirlerdi.
‫٭‬Padişahlık babadan oğla geçerdi. Fatih, taht
kavgalarını önlemek için, kardeş katlini yasal
hale getirdi. Kardeşlerin öldürülmesini
engellemek için I.Ahmet döneminden sonra
sancağa çıkma yasaklandı, ailenin en
büyüğünün ve sağlıklısının tahta çıkması usulü
getirildi (Kafes Usulü veya Ekber ve Erşed
Sistemi)
Divan-ı Hümayun
Divan Orhan Bey zamanında kurulmuştur. Divan toplantıları
Topkapı Sarayı’nda Kubbe Altı denilen yerde toplanırdı. Divanda
devlet işleri görüşülerek karara bağlanırdı. Ayrıca Divan’da şikayet ve
davalarda karara bağlanırdı. Ancak son söz yine padişaha aitti.
Bugünkü manada Bakanlar Kurulu’na benzerdi.
Fatih dönemine kadar Divan her gün toplanırken, Fatih’ten itibaren
haftada dört gün ve sadrazam başkanlığında toplanmaya
başlanmıştır.
Divan’da alınan kararlar Arz Odası’nda padişaha bildirilirdi. II.
Mahmut tarafından kaldırılarak yerine Nazırlıklar (Bakanlıklar)
kuruldu.
Divan’ın Üyeleri ve Görevleri
1-Padişah: Başlangıçta divan’a başkanlık ederek Divan’ı yönetirdi.
Ancak padişahlar Fatih’ten itibaren Divan’a katılmayı bırakmışlar
2-Sadrazam (Vezir-i Azam): Bugünkü anlamda Başbakan
konumundadır. Padişahtan sonra en yetkili kişi ve en üst dereceli
devlet memurudur. Padişah sefere çıkmadığı zamanlarda Serdar-ı
Ekrem ünvanıyla onun yerine sefere katılırdı. Padişahın mührü
sadrazamda bulunurdu.
3-Vezirler: Bugünkü anlamda Devlet Bakanları konumunda idiler.
Sadrazamın yardımcıları olup, onun verdiği işleri yaparlardı.
4-Defterdarlar: Bugünkü anlamda Maliye Bakanı’dır. Maliye işlerine
bakarlar, gelir ve giderleri hesaplayarak yıllık bütçeyi hazırlarlardı.
Anadolu ve Rumeli Defterdarı olmak üzere ikiye ayrılırlar.
5-Kazaskerler: Bugünkü anlamda Milli Eğitim ve Adalet Bakanları
konumunda idiler. Anadolu ve Rumeli Defterdarı olmak üzere ikiye
ayrılırlardı. Bölgelerindeki kadıların ve müderrislerin atama, terfi ve
görevden alma işlerine bakarlardı. Divan’da hukuki konulara
bakarlar, ayrıca normal kadıların verdiği kararlara itiraz edenlerin
davalarını tekrar incelerdi.
6-Nişancı: Kanunları çok iyi bilir, gerektiğinde Divan’da açıklamalarda
bulunurdu. Ayrıca ülke içi ve dışı yazışmaları düzenlemek,
toprakların dirliklere dağıtımını yapmak, has-zeamet ve tımar
defterlerini tutmak, padişah fermanlarına tuğra çekmek yine
nişancının görevidir.
7-Şeyhülislam: Bugünkü anlamda Diyanet İşleri Başkanı’dır. Kanuni
zamanında Divan üyesi olmuştur. Divan’da verilen kararların dine
uygun olup olmadığını onaylardı. Şeyhülislam’ın verdiği karara
“fetva” denirdi.
8-Kaptan-ı Derya (Kaptan Paşa): Deniz kuvvetleri komutanıdır.
Yükselme döneminden itibaren Divan üyesi olmuştur.
18
ORDU
Osmanlı ordusu Kara Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri olmak
üzere iki ana bölüme ayrılırdı.
A-Kara Kuvvetleri
Osman Bey devrinde düzenli bir ordu yoktu. İlk düzenli
ordusu, Orhan Bey zamanında Yayalar (piyadeler) ve
Müsellemler (atlılar) adıyla kurulmuştur.
I.Murat Kapıkulu Ocaklarını kurdu.
b- Kapıkulu Süvarileri
●Sipah-Silahtar:
Savaşta hükümdarın
sağında ve solunda bulunarak hükümdarı
korurlardı.
●Ulufeciler: Savaşta saltanat sancaklarını
korurlardı.
●Garipler: Savaşta ordunun ağırlıklarını ve
hazineyi korurlardı.
Osmanlı Kara Ordusu
Kapıkulu Askerleri Yardımcı Kuvvetler Eyalet Askerleri
-Tımarlı Sipahiler
-Akıncılar
Piyadeler
Süvariler
-Azaplar
-Acemi Oğlanlar -Sipah
-Yörükler
-Yeniçeriler
-Silahtar
-Sakalar
-Cebeciler
-Sağ Ulufeciler
-Deliler
-Topçular
-Sol Ulufeciler
-Top Arabacıları -Sağ Garipler
-Humbaracılar
-Sol Garipler
-Lağımcılar
1-Kapıkulu Askerleri:
Başlangıçta savaş esirleri arasından seçilenlerden oluşurdu
(Pençik Sistemi). Ancak I. Mehmet zamanında hazırlanan
“Devşirme Kanunu” ile Hıristiyan halk arasından seçilen
gençlerden oluşturulmaya başlanmıştır.
Kapıkulu askerleri padişaha bağlı olup üç ayda bir “ulufe”
denen maaşı alırlardı. Bu askerler özel olarak yetiştirilirlerdi.
Kapıkulu Askerleri Piyade (yaya) ve Süvari (atlı) olmak
üzere ikiye ayrılırlardı.
a-Kapıkulu Piyadeleri
●Acemi Oğlanlar Ocağı: Devşirme kanununa göre toplanan
Hıristiyan çocukları bu ocakta eğitilir ve kabiliyetlerine göre
diğer ocaklara gönderilirdi.
●Yeniçeri Ocağı: Ocaklar içerisinde en önemlisi idi.
Yeniçerilerin komutanı Yeniçeri Ağası idi. Yeniçeriler savaşta
padişahın otağının yanında bulunurlardı. Barış zamanında
İstanbul’da şehrin güvenliğini sağlarlardı. Ayrıca yangın
söndürme gibi işlere de bakarlardı.
●Topçu Ocağı: Top döken, topçulukla ilgili malzemeleri
hazırlayan ve savaşlarda topları kullanan sınıftır.
●Top Arabacıları Ocağı: Sefer sırasında topları savaş
bölgesine götüren sınıftır.
●Humbaracı Ocağı: Havan topları (Humbara) ve el bombası
yapımı ile uğraşılardı. Komutanlarına Humbaracıbaşı denirdi.
●Cebeci Ocağı: Ordunun silahlarını hazırlayan ve savaş
alanına taşıyan sınıftır. Komutanlarına Cebecibaşı denirdi.
●Lağımcı Ocağı: Kuşatma sırasında tüneller kazarak kale
duvarlarını çökertmekle görevli olan sınıftır
2-Yardımcı Kuvvetler
Yardımcı kuvvetlerin en önemli kısmına
bağlı beylik ve eyaletlerden gönderilen
askerler oluştururdu.
3-Eyalet Askerleri
●Tımarlı Sipahiler: Merkeze bağlı
eyaletlerde dirlik sahiplerinin besledikleri atlı
askerlerdir. Bu sınıf tamamen Türklerden
oluşup, Osmanlı ordusunun asıl gücünü
oluştururdu. Tımarlı sipahiler barış
zamanında
bulundukları
sancakların
güvenliklerini sağlar, savaş zamanında ise
bağlı
bulundukları
sancakbeyi
ve
beylerbeyinin emrinde savaşa katılırlardı.
●Akıncılar: Sınırda otururlardı. Sınırları
korumak, düşman topraklarına akınlar
düzenler ve düşman hakkında bilgi toplar.
●Azaplar: Ordunun ön saflarında bulunur
ve ilk hücumu karşılarlardı.
●Yörükler:Yol ve köprü yapımından
sorumludur
●Sakalar: Su dağıtımından sorumludur.
●Deliler: Sınır ve sınıra yakın yerlerde
otururlardı.
Düşmana
korkusuzca
saldırmaları nedeni ile, deli olarak
adlandırılmışlardır.
B- Donanma
● Osmanlı Devleti’nde ilk donanma
faaliyetleri Orhan Bey zamanında Karesi
Beyliği’nin alınması ile başlamıştır.
● İlk Osmanlı tersanesi, Yıldırım Bayezid
zamanında Gelibolu’da kurulmuştur.
●Osmanlı donanması, Kanuni zamanında
altın çağını yaşamıştır.
●Donanmanın başkomutanına “Kaptan-ı
Derya” veya Kaptan Paşa denirdi.
Donanmanın diğer komutanlarına “Reis”
askerlerine ise “Levent” denirdi.
OSMANLI KÜLTÜR VE UYGARLIĞI 2
TOPRAK YÖNETİMİ
Osmanlı Devleti’nde topraklar; Miri topraklar,
Mülk topraklar ve Vakıf topraklar olmak
üzere başlıca üç bölüme ayrılırdı.
A-Miri Topraklar:
Fetih yolu ile devlet mülkiyetine geçen
arazilerdir. Fethedilen topraklar Nişancı
tarafından devlet malı olarak kaydedilirdi. Bu
topraklar ekilmek şartı ile yine eski
sahiplerine bırakılırdı. Bu araziler devlete ait
olduğu için devredilemez, satılamaz idi. Miri
toprakların başlıcaları şunlardır:
1-Dirlik Arazi:Devlet, bu toprakları vergi
gelirine göre kısımlara ayırır ve hizmet
karşılığı olarak devlet memurlarına verirdi.
Dirlik sahipleri aldıkları bu toprak karşılığı
devlete asker (Tımarlı Sipahi) yetiştirirlerdi.
Dirlik arazi gelirlerinin büyüklüğüne göre
üçe ayrılırdı:
● Has:Yıllık geliri 100 bin akçe ve üzerindeki
topraklardır. Hanedan mensuplarına, Divan
üyelerine, beylerbeylerine verilirdi.
● Zeamet:Yıllık geliri 20-100 bin arasında
olan topraklardır. Kadı, subaşı gibi orta
dereceli memurlara verilirdi.
● Tımar:Yıllık geliri 3-20 bin akçe arasında
olan topraklardır. Genellikle savaşlarda
yararlılık gösterenlere verilirdi.
2-Mukataa Arazi:Gelirleri doğrudan doğruya
hazineye aktarılan arazilerdir.
3-Ocaklık Arazi:Gelirleri kale muhafızlarına
ve tersane giderlerine ayrılan sınır
boylarındaki arazilerdir.
4-Yurtluk Arazi:Gelirleri, sınırları korumak
amacıyla Türkmen boylarına verilen sınır
arazileridir.
5-Paşmaklık Arazi: Gelirleri padişah
kızlarına ve ailelerine bırakılan topraklardı.
B- Mülk Topraklar
Padişah tarafından üstün hizmetler
karşılığında kişilere özel olarak verilen
arazilerdir. Bu arazi sahipleri toprağı
istedikleri gibi kullanabilirlerdi. Satabilir,
devredebilir veya miras bırakabilirdi.
C-Vakıf Topraklar
Gelirleri cami, medrese, hastane, aşevi gibi
işlere harcanan topraklardır. Bu tür
topraklardan devlet vergi almazdı.
MALİYE
Osmanlı Devleti’nde maliyenin başında
Defterdar bulunuyordu. Devlet hazinesine
Hazine-i Amire denirdi.
Osmanlı Devleti’nde ilk para Osman Bey
tarafından bastırılmıştır. Para birimi Akçe
idi. Fatih zamanında ise ilk altın para
bastırılmıştır. İlk kağıt parayı ise
Abdülmecit bastırmıştır. Kağıt paraya da
Kaime denmiştir.
Osmanlı Hazinesinin Gelir Kaynakları :
1-Halktan alınan vergiler. Bunların başında
Müslüman olanlardan alınan öşür vergisi
ile gayri Müslim halktan alınan haraç ve
cizye vergileri vardı.
2-Gümrük, maden, orman ve tuzla gelirleri
3-Savaşlardan elde edilen ganimetlerin
beşte biri,
4-Bağlı beylik ve yabancı devletlerden
alınan vergiler
Osmanlı Hazinesinin Başlıca Giderleri :
1-Devlet memurlarına ödenen maaş
2-Savaş masrafları ve ordu giderleri
3-Askerlere ödenen ulufe ve cülus giderleri
4-Bayındırlık ve imar harcamaları
Osmanlı Maliyesinin Bozulma Nedenleri:
1-Coğrafi Keşifler sonucunda ticaret
yollarının el değiştirerek Avrupalıların eline
geçmesi
2-Uzun süren savaşların, devleti
ekonomik yönden zarara uğratması
3-Celali İsyanları sonucunda çiftçilerin
topraklarını terk ederek şehirlere göç
etmeleri,
4-Sanayi İnkılabı ve Kapitülasyonlar da
Osmanlı maliyesini olumsuz etkilemiştir.
Osmanlı Devleti, ilk kez borç parayı
Kırım Savaşı sırasında İngiltere’den
almıştır. Zamanla alınan paraları Osmanlı
hazinesinin ödeyememesi üzerine, Avrupalı
Devletler alacaklarını almak için, Duyun-ı
Umumiye’yi
(Genel Borçlar İdaresi)
kurdular (1881).
EĞİTİM- ÖĞRETİM VE BİLİM SANAT
A-Eğitim ve Öğretim
Osmanlı eğitim ve öğretiminin temelini
medreseler oluşturuyordu. İlk medrese Orhan
Bey zamanında İznik’te açıldı (1331).
Müderris olarak ta Davud-u Kayseri
getirilmiştir. Osmanlı Devleti’nde eğitim ve
öğretim başlıca üç grupta ele alınıyordu:
1-Sıbyan(çocuk) Mektepleri:Günümüzdeki
ilkokulların karşılığıdır. Çocuklara ilk okuma
ve yazma bilgileri burada verilirdi.
2-Medreseler:Orta, lise ve yüksek öğrenimin
verildiği kurumlardır. Burada ders veren
hocalara “Müderris” denirdi. Zamanla
medreselere kütüphane, hamam, öğrenci
yurtları da eklenerek geliştirilmiş ve “Külliye”
adını almıştır. Medreselerde dini ve pozitif
ilimler okutuluyordu.
3-Enderun Mektebi: Saray mektebidir.
Topkapı sarayında bulunurdu. Buraya üstün
yetenekli olanlar alınırdı. Burada öğrenim
görenler yüksek devlet memuriyetlerinde
görev alırlardı.
B-Bilim
●Osmanlı Devletinde edebiyat Divan
edebiyatı ve Halk edebiyatı olmak üzere ikiye
ayrılırdı. Divan edebiyatı saray ve çevresinde
oluşturulan edebiyattır. Baki, Fuzuli, Nef’i bu
edebiyatın temsilcilerindendir. Halk edebiyatı
halkın oluşturduğu edebiyattır.
●Padişah tarafından görevlendirilen resmi
tarihçilere “Vakanüvist” veya “Şahnameci”
denirdi. Hoca Saadettin Efendi ilk resmi
tarihçidir.
●Piri Reis’in yazdığı Kitab-ı Bahriye
(Denizcilik Kitabı), Seydi Ali Reis’in yazdığı
Mir’at-ül Memalik (Ülkelerin Aynası), Katip
Çelebi tarafından yazılan Cihannüma (Dünya
Coğrafyası), Evliya Çelebi tarafından yazılan
Seyahatname eserleri Osmanlı Devleti’nde
yazılmış olan önemli coğrafya kitaplarıdır.
C-Sanat
●En çok gelişen sanat dalı mimari idi. En
ünlü mimarı Mimar Sinan’dı.
●Osmanlı Devleti’nde resim ve heykelcilik
gelişmemiştir. Resim yerine özellikle
minyatür, heykel yerinede oymacılık sanatı
gelişmiştir. Ayrıca çinicilik önemli bir gelişme
göstermiştir.
HUKUK SİSTEMİ
Osmanlıda ayrım yapılmaksızın herkes kanun önünde eşit
sayılmıştır. Osmanlı Devleti’nde
Şer’i ve Örfi olmak üzere iki tür
hukuk uygulanırdı:
a-Şer’i Hukuk: Kaynağını İslam
dan alan şeriat kurullarıydı
b-Örfi Hukuk: Kaynağını Türk
gelenek ve göreneklerinden
alan hukuktur. Özellikle Fatih
geçmişte
yayınlanan
tüm
kanunları bir araya getirerek
“Kanunname-i Ali Osman” ilk
örfi Osmanlı kanunnamesini
hazırlamıştır. Sultan Süleyman
da birçok konuda kanunnameler
hazırlatmıştır. Bu yüzden kendisine “Kanuni” ünvanı verilmiştir.
Osmanlı Devleti’nde normal
davalara Kadı’lar, yüksek
devlet görevlileri arasındaki
davalara ise Kazasker bakardı.
Yargı tam anlamı ile bağımsızdı.
Kadıların verdiği kararlardan
memnun kalmayanların davalarına Kazaskerler tarafından
Divan’da bakılırdı.
Müslüman olmayanların davaları kendi kurallarına göre
çözümlenirdi.
19 9
TAŞRA YÖNETİMİ
Ülke sınırları geniş olduğu için yönetimi
kolaylaştırmak için ülke eyaletlere bölünmüştür.
Osmanlı Devleti’nde eyaletler üçe ayrılırdı:
1-Merkeze Bağlı Eyaletler:
Tımar sisteminin uygulandığı eyaletlerdir. Bu
eyaletler başlangıçta Anadolu ve Rumeli olmak
üzere ikiye ayrılırken, kanuni zamanında sayıları
30’u aşmıştır.Merkeze bağlı eyaletlerde idari
teşkilatlanma şu şekilde gösterilebilir:
PADİŞAH
Rumeli Beylerbeyliği
İdari Birim
Eyalet
Sancak
Kaza
Köy
Anadolu Beylerbeyliği
Yönetici
Eyalet
Beylerbeyi
Sancak
Beyi
Katı
Köy
Kethüdası
Asayiş
Adalet
Subaşı
Kadı
Subaşı
Kadı
Subaşı
Kadı
Yiğitbaşı
Kadı Naibi
2-Özel Yönetimi Olan Eyaletler:
Merkezden uzak olan bu yüzden de üzerinde
Tımar Sistemi uygulanamayan eyaletlerdir. Bunlar;
Mısır, Bağdat, Basra, Yemen, Trablusgarp, Tunus
ve Cezayir dir.
Bu eyaletler merkezden gönderilen Beylerbeyileri
tarafından yönetilirlerdi. Buraların vergileri iltizam
yolu ile mültezimler tarafından toplanırdı.
3-Bağlı (İmtiyazlı) Eyaletler:
İç işlerinde bağımsız, dış işlerinde Osmanlı
Devleti’ne bağlı eyaletlerdir. Bu beylikler her yıl
devlete vergi öderler ve gerektiği zamanlarda da
asker gönderirlerdi. Kırım, Eflak, Boğdan bu
eyaletlerdendir.
Download