INSAMER BR/ ARAKAN RAPORU 170923 N.indd

advertisement
Tarihî Süreç, Iç Dinamikler ve
Uluslararası Aktörler
[email protected]
www.insamer.com
ARAKAN
RAPORU
Eylül 2017
Araştırma 48
Güneydoğu Asya
Emrin Çebi
Araştırma 48
Güneydoğu Asya
Eylül 2017
Arakan Raporu
Tarihî Süreç, İç Dinamikler ve
Uluslararası Aktörler
©İNSAMER 2017
Bu yayının bütün hakları İNSAMER İnsani ve
Sosyal Araştırmalar Merkezi’ne aittir. İNSAMER’in
izni olmaksızın yayının metni herhangi bir formda
yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve
dağıtımı yapılamaz. Kaynak gösterilerek alıntı
yapılabilir.
Hazırlayan: Emrin Çebi
Genel Yayın Yönetmeni: Dr. Ahmet Emin Dağ
Editör: Ümmühan Özkan
Web Editörü: Mervenur Lüleci Karadere
Kapak Fotoğrafı: Safa Kutlu
Referans için:
Çebi, Emrin, “Arakan Raporu: Tarihî Süreç, İç
Dinamikler ve Uluslararası Aktörler”, İNSAMER,
Araştırma 48, Eylül 2017.
Bu yazının içeriği ile ilgili bütün sorumluluk
müellifine aittir.
Nuhun Gemisi
Sayfa Tasarım: Fatih Hacıoğlu
Baskı: Pelikan Basım
Maltepe Mh. Gümüşsuyu Cd.
Odin İş Merkezi No. 1/28 Topkapı-İSTANBUL
İNSAMER, İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Araştırma Merkezi’dir.
Karagümrük Mh. Kaleboyu Cd.
Muhtar Muhittin Sk.No:6 PK.34091
Fatih / İstanbul - TÜRKİYE
Giriş 01
Problemin Tarihsel Geçmişi 02
Sömürge dönemi 02
İÇİNDEKİLER
2. Dünya Savaşı ve 05
Myanmar’ın bağımsızlık
süreci
Rohingya kelimesinin 06
kullanımı ve Rohingyaların
kökeniyle ilgili tartışmalar
ve vatandaşlık problemi
Rohingya Direnişi, Siyasi 10
Yapıları ve Direniş Grupları
Ekim 2016 Saldırıları, 19
Annan Raporu ve Ağustos
2017 Olayları
İnsani Durum ve Rohingya 23
Mültecilerine Genel Bakış
İç Dinamikler ve 26
Uluslararası Aktörler
Sonuç ve Tespitler 38
Sonnotlar 41
www.insamer.com
[email protected]
Fotoğraf: Safa Kutlu, 13 Eylül 2017, Cox’s Bazar, Bangladeş
EYLÜL 2017
Giriş
01
Myanmar’da farklı etnik gruplarla
ve ona karşı birleşme çabalarıyla
hükümet arasında neredeyse ba-
sosyal kopuşun tabandan gerçek-
ğımsızlık günlerinden itibaren ciddi
leştirilmesi birincil hedef gibi görü-
anlaşmazlıklar yaşanmasına rağ-
nürken ülkede, diğer etnik gruplar-
men neden sadece Rohingyaların
la Myanmar devleti arasındaki ça-
ülkeden gönderilmesine varan ra-
tışma ve anlaşmazlıkların devam
dikal talepler söz konusu? Ülkede
ettiği ve bunların Myanmar’ı ciddi
farklı etnik yapılara mensup olan
boyutlarda meşgul ettiği gerçeği
veya etnik olarak Burmalı olan baş-
de ortada duruyor.
ka Müslüman topluluklar da varken
Rohingya sorunu neden bir din savaşı olarak sunuluyor?
Rohingyaların yaşadığı bölgelere
yapılan son operasyonlar, 2012’de
başlayan ve devam eden bir sürecin
Bu soruların cevapları tarihî, sos-
telafisi mümkün olmayan karanlık
yal ve siyasi olarak çok boyutlu ve
bir noktaya doğru ilerlediğini göste-
sorunlu bir geçmişi yansıtıyor. Ro-
riyor. Bu tarihten itibaren Rohingya-
hingyaların yaşadığı bölgeye son dö-
ların maruz kaldığı dışlanma, hem
nemde düzenlenen askerî operas-
siyasi hem de sosyal olarak kendi-
yonların “temizlik” (clearence) adıy-
ni çok sert ve kanlı bir biçimde his-
la anılması, Müslüman Rohingya nü-
settiriyor. Özellikle de mevcut hü-
fusun ülkeden gönderilmesi üzerine
kümetin yönetime geldiği 2015 se-
kurgulanmış ve yürürlüğe konulmuş
çimleri öncesi ve bugün yaşananlar,
bir etnik temizlik sürecini ima edi-
dünyanın görmezden gelemeyece-
yor. Son yıllarda problemin günde-
ği bir trajediyi ortaya koyarken Ara-
me geliş tarzı, Myanmar’ın bu du-
kan’da insanlar hayatlarını, toprak-
rumu bir din savaşı haline dönüş-
larını, geleceklerini kaybetmeye de-
türüp ülkedeki diğer etnik yapıların
vam ediyor.
ortak özelliği olan Budizm’i Rohing-
Nisan 2017’de yayımlandığımız
ya Müslümanlarını dışlamada mer-
“Myanmar’ın Rohingya Çıkmazı-A-
keze alan bir anlayışı yansıtıyor. Din
rakan’da Tarihî Süreç, İç Dinamik-
üzerinden ortak düşman yaratma
ler ve Uluslararası Aktörler” adlı
ni, meydana gelen son olayları ve
de meydana gelen gelişmeler üzeri-
bölgedeki insani durumla ilgili son
ne güncellenmiş versiyonu olan bu
gelişmeleri incelemektedir.
rapor, yaşanan insani sorunun çö-
Raporda ayrıca, Rohingyaların ya-
zümüne yönelik yıllardır hiçbir geliş-
şadığı insani trajediyle ilgili ulusla-
menin kaydedilmediği bölgede olan
rarası toplumun çözüm sürecinin
biteni anlayabilmek amacıyla önce-
neresinde olduğunu daha iyi res-
likle sürece dair tarihî arka planın
metmek için Myanmar’daki iç den-
bir özetini, Rohingyaları siyasi dire-
gelere, bölgesel denkleme ve ulus-
nişe iten süreçlerle birlikte Rohingya
lararası camianın tutumuna da yer
siyasi direniş ve silahlı hareketleri-
verilmiştir.
PROBLEMİN
TARİHSEL GEÇMİŞİ
SÖMÜRGE DÖNEMI
Bu dönem, bölgeye sömürge yıl-
Arakan,2 Myanmar’ın3 batısında,
larında yerleştirildikleri iddiasıyla
Bengal Körfezi’ne kıyısı olan bir eya-
Myanmar’ın Rohingyaları dışlama-
lettir. Sittwe, eski adıyla Akyab, bu
sı açısından önem taşımaktadır. İn-
eyaletin başşehridir.4
giliz sömürge döneminde bugünkü
Bölgedeki nüfusun çoğunluğunu
Myanmar topraklarına Güney As-
Rakhine olarak bilinen Arakanlı Bu-
ya’dan önemli ölçüde işçi göçü ol-
dist Magh etnik grubu oluştururken,
muş ve bu göç hareketi sömürge
Threvada Budist inancına mensup
yönetimince organize edilmiştir. O
olan diğer etnik azınlıkların en ka-
dönem Burma olarak anılan top-
labalığı Mro Khamilerdir.5 Arakan’da
raklar, İngiliz idaresindeki Hindis-
yaşayan Müslümanlar ise farklı et-
tan’ın bir eyaleti haline getirildi-
nik ve dil toplulukları olarak dört böl-
ğinden bölgeye olan göçler bir iç
göç gibi değerlendirilmiştir. Ancak
gede yoğunlaşmıştır:
bugün, Myanmar devleti o dönem-
Ƹ Bangladeş’in Chittagong böl-
de yaşanan göçleri yasa dışı göçler
gesiyle sınır olan, Maingdaw ve
olarak değerlendirmekte ve bölge-
Buthidaung bölgelerinde yaşa-
de 12. yüzyıldan itibaren yerleştiği
yan ve Myanmar tarafından ıs-
bilinen ve özellikle Bangladeş’le sı-
rarla “Bengali” olarak anılan Ro-
nır bölgelerinde yaşayan Rohingya-
hingyalar. Bu topluluk, Arakan
ları, İngiliz dönemindeki göçlerle ge-
Krallığı döneminden itibaren
len bir topluluk olarak değerlendirip
bölgenin bir unsuru olarak bu
vatandaşlığa kabul etmemektedir.
topraklarda yaşamıştır.
1
Myanmar
devleti sömürge
döneminde
yaşanan göçleri
yasa dışı
göçler olarak
değerlendirmekte
ve bölgede 12.
yüzyıldan itibaren
yerleştiği bilinen
ve özellikle
Bangladeş’le
sınır bölgelerinde
yaşayan
Rohingyaları,
İngiliz
dönemindeki
göçlerle gelen bir
topluluk olarak
değerlendirip
vatandaşlığa
kabul
etmemektedir.
Araştırma 48
çalışmanın Ağustos 2017 ile bölge-
Güneydoğu Asya
1989 yılına kadar “Arakan” olarak bilinen ancak bu tarihten sonra Myanmar
yönetimi tarafından “Rakhine” olarak değiştirilen eyaletin eski adı, saldırıların
hedefi olan Müslüman Rohingya halkı ile özdeşleştirilmiştir.
02
ğer etnik gruplardan kadınlarla
evliliklerinden gelen Müslüman
nesillerdir.
Arakan’da Müslümanların yoğunlaştığı bölgeler
turuncu ile gösterilmiştir.
Ƹ 1430-1784 yılları arasında Mrauk-U (Mrohaung) Krallığı döneminde buraya yerleşmiş ve hâlihazırda Mrauk-U ve Kyauktaw bölgelerinde yaşayan Müslüman topluluk.
Ƹ Kamein/Kaman6 olarak bilinen
Ramree Adası’na yerleşmiş Arap
ve Fars tüccarların torunları olan
topluluk.
EYLÜL 2017
Ƹ Arakan’ın 1784’te Burma Krallığı
tarafından işgali ile Myedu bölgesinden Sandoway bölgesine gelen
Müslümanlar.7
Bunlar dışında Myanmar genelindeki Müslüman topluluklar şu dört grup
altında değerlendirilmektedir:
Ƹ Chulias, Kaka ve Pathan olarak
bilinen ve İngiliz sömürge döneminde daha çok ticari işler ve idari görevlerde bulunmak üzere bölgeye getirilen Hintli Müslümanlar
uzunca bir süre sömürge yönetiminin başkenti Yangon’da (eski
adıyla Rangoon) yaşamıştır. Bu
grup kent nüfusunun neredeyse
yarısını oluşturmuştur. Urduca konuşan Hintli Müslümanlar Barelvi, Diyobendi ve Tebliğ Cemaati’ne
müntesipti. 1962 askerî darbesi
sonrası General Ne Win döneminde, ulusallaşma politikası sürecinde, 300.000 Hintli, Burma’dan sınır dışı edilmiştir.
Ƹ Pathee yahut Zerbadee olarak bilinen grup, Fars ve Hint Müslümanların Burmalı ya da bölgedeki di03
Ƹ Panthay yahut Hui Müslümanları ise 13. yüzyılda Çin’in Yunnan
bölgesinden buraya göçmüş Çin
kökenli Müslümanlar olup daha
çok ticaretle iştigal etmektedirler. 1949 yılından sonra Komünist
Çin yönetiminin baskılardan dolayı
bölgeye göçen bu insanlar, Mandalay’ın kuzeyine yerleştirilmiştir.
Bu topraklarda Müslümanlar ülke
tarihi ve siyasetinde önemli mevkilerde bulunmuştur. 1857’deki Hint kalkışması sonrası İngiliz sömürge yönetimi
tarafından Yangon’a sürgün edilen son
Babür Sultanı Bahadır Şah’ın türbesi
de bu topraklardadır. 1898 doğumlu
U Razak, Tamil kökenli önemli bir siyasi olarak Burma bağımsızlık sürecinde Burma Müslümanlarının ve Budistlerin birliği için mücadele vermiştir.
Günümüzdeki Mandalay Üniversitesi
onun tarafından Mandalay Koleji olarak kurulmuştur. General Aung San’ın
bağımsızlık öncesi geçici hükümeti döneminde Eğitim ve Millî Planlama Bakanı olarak görev yapan U Razak, 19
Temmuz 1948’de Aung San’a yönelik
düzenlenen suikast sırasında hayatını
kaybeden altı kişiden biridir.8
Rohingyalar, 1429-1785 yılları arasında Arakan ve günümüzdeki Bangladeş’in Chittagong eyaletini kapsayan
topraklarda Mrauk-U Krallığı himayesinde yaşamıştır. 1400’lerde Burma
Krallığı tarafından işgal edilen Mrauk-U, Bengal’den yardım istemiş ve
işgalcileri Müslümanların desteğiyle geri püskürtmüştür. Böylece bölgenin Müslüman Bengal ile ilişkileri
de gelişmeye başlamıştır. 1430’dan
1531’e kadar Bengal Sultanlığı’nın himayesindeki Mrauk-U, Budist krallar
tarafından yönetilirken, özellikle askerî görevler ve mahkemelerde Müslümanlar etkin rol almıştır. Bölge tarihine yönelik bazı kaynaklarda, Arakan’ın Budist kralları, askerî liderleri
ve mahkeme hâkimleri dahi Müslü-
Güneydoğu Asya
rolünde olan bu bölgedeki Rohingya
Müslümanları da sonrasında Burma
Krallığı’na akınlar düzenlemiştir. Burma Krallığı Rohingyaları yakalamak
için girdiği Chittagong’da İngilizlerle
karşı karşıya gelmiştir. 1811’de Rohingyalar milisleri organize ederek
Kuzey Arakan’ın büyük bölümünü ele
geçirmiştir. İlerleme kaydeden Rohingyalar, Burma’ya karşı İngilizlerden
yardım talep etmiş fakat bu talepleri olumsuz karşılanmıştır. Takip eden
süreçte Burma ordusu Rohingya milislerini Bengal’e geri püskürtmüştür.
Bu dönemde Bengal’e sığınan birçok
Rohingya bir daha geri dönmeyerek
Cox’s Bazar’da yerleşmiştir.12
İngilizler, sömürge toprağı olan
Chittagong’a sürekli akınlar düzenleyen Burmalılara 5 Mart 1824’te savaş açmış ve bu savaş tarihe ilk İngiliz-Burma Savaşı olarak geçmiştir. Bu süreçte İngilizlerle topraklarını korumak isteyen Rohingyalar arasında bir ittifak yapılmıştır. Savaşlar
sonucu Burma ordusu İngilizler karşısında yenilgiye uğramış ve Arakan
bölgesi yapılan anlaşma sonucu İngiliz sömürge topraklarına bırakılmak
zorunda kalmıştır.13
İngiltere Burma’yı 1824 başlarından itibaren düzenlediği üç istila ile
kolonileştirmiştir. Bu süreçte Arakan’ın
Burma idaresi zamanında boşaltılan
sınır köylerine Chittagong’dan Müslümanlar da yerleştirilmiştir. İngilizler bu Müslüman köylere dinî ve kültürel özgürlükler tanırken yönetimde de kısmî bir otonomi vermiştir.14
Araştırma 48
manlara ait unvanlar almıştır.9 Müslümanların diğer krallıkların ordularında ve mahkemelerinde görev almaları Güneydoğu Asya genelindeki bütün krallık ve yönetimlerde o günlerde geçerli bir uygulama olagelmiştir.
Arakan’ın kuzeyinde bulunan Mrauk-U,
daha sonrasında Arakan Krallığı olarak ilan edilen yapıya dâhil edilerek
krallığın başşehri olmuştur. Bu krallık, Arakan’ın güneyindeki Irrawaddy
deltası ve Burma merkezindeki Burma krallıklarından, batıdaki Bengal ve
Babür’den ayrı bir yapı arz etmiştir.
Müslüman tüccarların bölgeye gelişi 8. yüzyıla dayandırılmaktadır. Buranın önemli bir ticaret merkezi haline gelmesi krallığın merkezinin Waithali’ye doğru kaymasına sebep olmuş,
bu ise Müslüman tüccarların bölgede kıyı kesimi boyunca yerleşmesinde etkili olmuştur. 12 ve 13. yüzyıllara doğru Arakan’a gelen Müslüman
tüccar sayısı artmış, Müslümanlaşan
Bengal’den de bu bölgeye göçler çoğalmıştır. Bu açıdan bakıldığında modern Bangladeş sınırları içerisinde kalan Chittagong, 1784’teki Burma işgaline kadar bağımsız bir krallık olan Arakan’ın coğrafi bir uzantısı olarak -günümüz modern ulus devlet sınırlarıyla
bölünmeden önce- geçişlerin ve etkileşimin yoğun olduğu bir bölge olmuştur.
Arakan Krallığı 1784-1824 arasında Burma Krallığı tarafından işgal
edilmiş ve bu dönemde bölgede büyük
kıyımlar gerçekleştirilmiştir. Bu baskılardan kaçan kuzeydeki Müslümanlar Chittagong’un10 güneyindeki Cox’s
Bazar’a11 sığınmıştır. İngilizlerin kont-
Kaynak: http://www.tarihbilimi.gen.tr/makale/asyanin-kurtulusu-guney-asyadaki-gelismeler/
04
2. DÜNYA SAVAŞI VE MYANMAR’IN
BAĞIMSIZLIK SÜRECI
1937’ye kadar İngiliz Hindistan’ının
azınlık bölgeleri de bu yeni ülkenin
bir parçası olarak sömürge yöneti-
sınırları içerisinde kalmıştır.17
mi altındaki Burma Krallığı bu tarihle
General Aung San liderliğindeki
birlikte yarı özerk bir yönetime doğru
bağımsızlık sürecinde, federal bir
evrilmeye başlamıştır. Ancak krallık
yapılanma hedeflenirken etnik ola-
dâhilinde birbirinden farklı çok sa-
rak farklı topluluklara otonomi ve-
yıda etnik grup vardır. Bu grupların
rilmesini konu alan Panglong Kon-
her biri, kendi bağımsızlıkları için dış
feransı 1947’de gerçekleştirilmiş-
güçlerle ittifak arayışında olmuştur.
tir. “İnsan hakları, ulusal ve kültürel
Bu durum bugünlere kadar devam
haklar, kültürel otonomi özgürlüğü,
eden
bölün-
parlamentoda temsil hakkı” ile ilgili
me ve bu yol-
maddeler bu konferansta kabul edi-
da ortaya çıkan
silahlı mücadelelerin kaynağı
olmuştur.15
Sömürge döneminde İngilizlerin desteğini alan Rohingyaların İngilizlerle bir diğer
yakınlaşması ise 2. Dünya Savaşı’na
Fotoğraf: Erhan Idiz, 23 Eylul 201 7 Cox’s Bazar, Bangladeş
giden süreçte
olmuştur. Buna
EYLÜL 2017
sebep de İngi-
05
Burma Krallığı
dâhilinde
bulunan
birbirinden farklı
çok sayıda etnik
grup, kendi
bağımsızlıkları
için dış güçlerle
ittifak arayışında
olmuştur. Bu
durum bugünlere
kadar devam
eden bölünme ve
bu yolda ortaya
çıkan silahlı
mücadelelerin
kaynağını teşkil
etmiştir.
lizlerin Rohingyalara Burma’ya karşı savaşmaları karşılığında otonomi
hakkı verme sözüdür. Fakat İngilizler bu sözlerinde durmayarak bütün
bölgeyi Burma’ya bırakmıştır.
len anayasa taslağında yer almıştır. Fakat Aung San’ın 19 Temmuz
1947’de, kabinedeki altı arkadaşıyla
birlikte uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesinden sonra Panglong Konferansı kararları günümüze kadar uygulamaya geçememiştir.
Bağımsızlığın ilanından sonra,
1948 yılında hazırlanan yeni Burma Anayasası, ülkedeki etnik azınlıklar ve Burma yönetimi arasında
sürekli bir anlaşmazlık konusu olagelmiştir. Zira çok etnikli bir yapıya
sahip olan Burma’da, 135 etnik grup,
resmî olarak tanınmış olan sekiz büyük grup altında kategorize edilmiştir. 1982’de çıkarılan Vatandaşlık Kanunu’nda Rohingyalar anayasada tanımlanan üç çeşit vatandaşlık kategorisinden hiçbirinde değerlendiril-
2. Dünya Savaşı sürecinde Myan-
meyip anayasada dördüncü bir ka-
mar’ın çoğunluğunu oluşturan Ba-
tegori olan “foreigner” yani “yaban-
mar yani Burma etnik grubuna men-
cılar” kategorisinden hiçbirinde de-
sup pek çok kişi, İngiliz sömürgesin-
ğerlendirilmiştir. Kuzey Arakan’da-
den kurtulmak için Japonya yanında
ki Müslümanlar için dönüm noktası
savaşmıştır. Fakat azınlık olan diğer
olan bu kanun ile Rohingyalar artık
etnik gruplar, Bamarlara ve Japon-
“vatansız” bir halk haline getirilmiş-
lara karşı müttefik kuvvetleri des-
tir.18 Bu süreçte farklı etnik azınlık-
teklemiştir.16 Sonrasında İngilizler-
ların yaşadığı bölgelerde, hükümet
le ittifak eden Burma, savaşın bit-
güçleri ve yerel direniş grupları ara-
mesiyle İngiltere’den bağımsızlığı-
sındaki çatışmalardan etkilenen pek
nı kazanmış ve böylece bütün etnik
çok kişi yerinden olmuştur.19
la daha da yoğunlaştığı görülmektedir.
yüklediği bir problemin kurbanı olan
Bu ise, yeni ulus devletler içerisinde ka-
Rohingyalar, yıllardır birçok insanın
lan bu toplulukların, bulundukları ülke-
hayatına mal olan bir çıkmazın orta-
lerde azınlık statüsüne düşmelerinden
sında yaşam mücadelesi vermekte-
sonra, bir kimlik inşası oluşturma ihti-
dir. Myanmar’ın 1948 ve Bangladeş’in
yacıyla doğru orantılıdır. Sınırların be-
1971 olan bağımsızlık tarihleri hatır-
lirlenmesiyle Doğu Pakistan (Bangla-
landığında, bu iki devletin doğuşundan
deş) tarafında kalan Budist Rakhine-
çok daha önce buralarda yaşamakta
ler de kendilerini “Marma” olarak ad-
olan Rohingyaların nereye ait olduğu
landırmıştır. Bu isim, eski bir aşiret li-
tartışmaları iyice alevlenmiş ve bu tar-
deri olan Maung Shwe Prue tarafın-
tışmalar “Rohingya” ifadesinin kullanı-
dan 1940’ların sonlarına doğru kendi
mının olup olmadığına yahut bu kulla-
topluluğunu ayrı bir millet olarak Batı
nımın ne zaman ortaya çıktığına kadar
Bengal’de belirginleştirmek üzere kul-
ilerlemiş ve bugün artık tamamen için-
lanılmıştır. Marmalar o dönem Pakistan
den çıkılmaz bir hale gelmiştir.
sınırları içerisinde kalmalarından dola-
Burada bir halkın yüzyıllardır yaşı-
yı önce bu ülkenin vatandaşlığını, son-
yor olduğu gerçeği göz ardı edilip Ro-
rasında ise Bangladeş vatandaşlığını
hingya kelimesinin kullanımının ta-
hiçbir sıkıntı çekmeden almış ve asla
rihsel ispatındaki zayıflıklar sebebiyle
Rohingyaların maruz kaldığı acı süre-
içeride ve diasporada yaşayan yakla-
ci tecrübe etmemişlerdir.23
şık 3 milyonluk bir topluluk yok sayıl-
Yazılı kaynakları referans alan mo-
mıştır. Bu durum, içinde yaşadığımız
dern dönem tarihçiliğinin bir uygula-
çağın ve ulus devlet düzeninin handi-
ması olarak Rohingya ifadesinin yazılı
kaplarının en çarpıcı ve en acı örnek-
kaynaklarda daha eski tarihlerde bu-
lerinden biridir.
lunmayışı sebebiyle böyle bir halkın
Rohingya kelimesinin kullanımı ile il-
olmadığı sonucu çıkarılması, yine mo-
gili tartışmalar halen devam ederken
dern dönemin belli kesimler için üretti-
kimi kaynaklar bu ifadenin 1936’da
ği açmazlardandır. Rohingya ifadesi ve
kurulan ve Rohingyaların ilk siyasi olu-
bu halkın kökenine dair daha çok Ba-
şumu olduğu belirtilen The Rohingya
tılı seyyah ve antropologların bölgey-
Jam’iyyat al Ulama (Rohingya Âlimler
le ilgili notlarına dayanan tartışmalar,
Cemiyeti) adında geçmesi sebebiyle
bütün taraflarca manipüle edilmek-
kelimenin kullanımını bu tarihe dayan-
tedir. Rohingyalara dair genel kabul-
dırmaktadır.
Başka bir kaynakta ise
lerden biri, Rohingyaların Muğal, Af-
20
kelimenin Guardian Daily’de 20 Ağus-
gan, Patahan ve Bengali göçmen as-
tos 1951’de dönemin Buthidaung mil-
kerlerle Arap ve Fars tüccarların son-
letvekili Abdul Gaffar tarafından kale-
raki nesilleri olduğudur. Bu görüş Ro-
me alınan The Sudeten Muslims baş-
hingya siyasi oluşumlarının da kabul
lıklı yazıda geçtiği ifade edilmektedir.
ettiği bir görüş olup Müslüman sey-
21
22
Tarihî kaynaklarda Rohingya ifade-
Rohingya
kelimesinin
kullanımının
tarihsel ispatındaki
zayıflıklar
sebebiyle içeride
ve diasporada
yaşayan yaklaşık
3 milyonluk bir
topluluk yok
sayılmıştır. Bu
durum, içinde
yaşadığımız
çağın ve ulus
devlet düzeninin
handikaplarının
en çarpıcı ve en
acı örneklerinden
biridir.
Araştırma 48
Myanmar ve Bangladeş’in birbirine
Güneydoğu Asya
ROHINGYA KELIMESININ
KULLANIMI VE ROHINGYALARIN
KÖKENIYLE ILGILI TARTIŞMALAR
VE VATANDAŞLIK PROBLEMI
yahların bölgeye dair notlarında ge-
sinin kullanımının Pakistan ve Myan-
çen tarifler ve yorumlar arasında da
mar’ın bağımsızlıklarını kazanmalarıy-
bulunmaktadır.24
06
Malay anlatılarında ve Arap tarihçilere ait eserlerde de Roang, Rohang,
ma’ya yerleşenlerin bölgeye sonradan
Roshang şeklinde adlandırmaların ol-
ulaşan torunları olarak ifade edilmek-
duğu ve bölgenin Jazirat al-Rahma
tedir. Bu tarihlendirme çerçevesinde
yahut Rahmi olarak isimlendirildiği de
Kachin, Kayah, Karen, Chin, Burman,
25
ifade edilmektedir.
Mon, Rakhine ve Shan ana etnikleri,
Diğer bir görüş ise, bu halkın Bang-
doğal vatandaş olarak kabul edilmiş-
ladeş’in Chittagong bölgesindeki halk-
tir.30 Bu vatandaşlık tanımlamalarının
la aynı kökenden geldiği yönündedir.
ise genel olarak İngiliz sömürge döne-
Bu görüş Rohingyaları ülkeden gön-
minde buraya yerleşen Hint asıllı top-
derme planı çerçevesinde Myanmar
lulukları/insanları hedef aldığı belirtil-
tarafından ısrarla savunulmaktadır.
mektedir.31 Bu süreç, bağımsızlık son-
Zira Arakan bölgesinin İngiliz sömür-
rası vatandaşlık kazanan Rohingyala-
gesinde olduğu dönemlerde buraya
rın bu statülerinin ellerinden alınma-
Bengal’den ve Hindistan’dan iş gücü
sıyla sonuçlanmıştır.32
EYLÜL 2017
26
07
daşlığın kapsamı ise 1823 öncesi Bur-
ihtiyacını karşılamak amacıyla göç
1983 nüfus sayımına göre Arakan
eden yahut ettirilen topluluklar üze-
eyaletindeki Müslüman nüfusun oranı
rinden yürütülen tartışmalar sonucu,
%24,3 iken bu nüfus sayımında Ro-
Rohingyalar yüzyıllar sonra Myanmar
hingyalar Bengaliler olarak adlandı-
tarafından yasa dışı göçmenler ola-
rılmıştır.33 1989 yılında Adaptation of
rak kabul edilmiştir.27
Expressions Law (Law 15/89) çerçeve-
Rohingyaların Myanmar vatandaş-
sinde Arakan adı buradaki en kabalık
lığı problemi 1970’lerle birlikte, Gene-
etnik grup olan Budist Rakhinelere it-
ral Ne Win askerî rejimi ile başlamış-
hafen Rakhine olarak değiştirilmiştir.34
tır. 1974 Burma Sosyalist Cumhuriye-
1982 Anayasası’nda “135 etnik grup”
ti Anayasası’nın ilanı ve 1974 Acil Göç
kullanımı ya da bu grupların isimleri
Eylemi (Emergency Immigration Act),
zikredilmezken,35 ülkede 135 etnik gru-
vatandaşlığı etnik şartlara bağlayarak
bun varlığının dillendirilmesi 1990’lar-
1947 yasası uyarınca oluşturulan ve
la başlamıştır. 1994’te yazılan Ethnic
Rohingyaların da sahip olduğu Ulusal
Groups in Burma: Development, De-
Kayıt Sertifikası’nı (National Regist-
mocracy and Human Rights (Burma
ration Certificate) geçersiz kılmıştır.28
Etnik Grupları, Kalkınma, Demokrasi
Rohingyaların durumunu daha da
ve İnsan Hakları) başlıklı yazıda Ka-
olumsuz etkileyen 1982 Anayasası
nun ve Düzenin Yeniden Tesisi Devlet
ile Burma’da tam vatandaşlık (full ci-
Komisyonu’nun (State Law and Or-
tizenship), vatandaşlık adayı/yedek va-
der Restoration Council/SLORC), 135
tandaşlık (associate citizenship), sonra-
ulusal etnikten bahsederken bunların
dan vatandaşlık (naturalized citizens-
isimlerini vermediği ifade edilmektedir.
hip) şeklinde üç farklı vatandaşlık tanı-
Yine yüksek rütbeli bir ordu mensubu-
mı yapılmıştır. Bu anayasa ile ikinci ve
nun 7 Ağustos 1991’de yazdığı yazıda,
üçüncü tip vatandaşlık iptal edilebilir
“ülkede 135 etniğin varlığı olgusunun
bir statüde tanımlanmış, iptal edilme
Myanmar’ın ‘büyük ırk düşüncesi’ üze-
şartları da yine aynı anayasada belir-
rine kurulacak anayasa hazırlıklarının
tilmiştir.29 Bu üç statünün hiçbirine gir-
önünde büyük bir engel” olduğu belir-
meyen Rohingyalar, anayasada foreig-
tilmektedir. Devletin “büyük ırk düşün-
ner kapsamında tanımlanan statüdedir.
cesi” üzerine kurulması halinde, ülkede-
Tam ya da doğal vatandaşlık, Burma
ki etnik temelli silahlı çatışmalara son
topraklarına 1823’ten önce yerleşmiş
verilmesinin mümkün olmayacağı ifa-
olanları kapsarken, yedek/aday vatan-
de edilmektedir. 1991’de cunta lideri
General Saw Maung da “135 ulusal et-
rı sınır dışı ederken Arakan’daki Rakhi-
nik” ifadesini bir konuşmasında zikret-
nelerin desteğini din farklılığına başvu-
miştir. Bu durum, büyük etnik grupların
rarak almaya çalışmakta ve bu politi-
etkisini zayıflatabilmek için “böl-yönet”
kasıyla hem Rohingyaları hem de Rak-
stratejisi çerçevesinde mevcut grupla-
hineleri sonuçları çok acı olan olayla-
rın daha küçük alt gruplara bölünme-
ra maruz bırakmaktadır; geçmişten iti-
si stratejisi olarak yorumlanmaktadır.
baren yaşanan travmaları halkın ha-
2014’teki nüfus sayımında, 135 etni-
fızasında canlı tutarak Arakan eyale-
ğin resmî ve tam bir listesinin yayın-
tinin bölüneceği korkusunu zihinlerde
lanması da bu yorumu desteklemiştir.
sürekli harlamaktadır. Oysaki bu yak-
Bu listenin amacının, federal bir sistem
laşım, gelecek günlerin Myanmar’ının
çerçevesinde ülkeyi birleştirmek yeri-
bütünlüğü için oldukça tehlikeli bir sü-
ne, etnik eyaletler içerisinde bölünme-
rece dönüşebilir.
Sonuç olarak 1948’de kurulan bir fe-
Listeye göre Shan eyaletinde 33, Kac-
deral birlik olarak dikkate alındığında,
hin eyaletinde 12, Kayah eyaletinde 9,
Myanmar yönetiminin daha bu devletin
Kayin Eyaletinde 11, Chin eyaletinde
kurulmasından çok önce bölgeye gelip
53, Mon eyaletinde 1, Rakhine eyale-
yerleşmiş olan bu insanları yasa dışı
tinde 7 farklı etnik grup ve 9 Bamar
göçmenler olarak tanımlaması kabul
topluluk bulunmaktadır.
edilemez bir hukuksuzluktur. Zira ne-
Bununla birlikte Myanmar yönetimi-
redeyse benzer uygulamalarla İngi-
nin 21 Şubat 1992 tarihinde yayım-
liz sömürgesinde bulunan toprakların
ladığı basın bildirisinde, ülkede tanı-
çoğunda iş gücü ihtiyacını karşılama
nan 135 etnik gruptan ayrı olarak Ro-
amacıyla yerinden edilen yahut gö-
hingyaların 1824’ten itibaren Bangla-
nüllü göç eden çok sayıdaki Çinli nü-
deş’ten gelerek ülkeye yerleşen yasa
fus, başta Malezya, Endonezya ve Sin-
dışı göçmenler olduğu tekrar ilan edil-
gapur olmak üzere pek çok farklı ül-
miştir.
kede; çok sayıda Malay ve Hint nüfus
37
30 Mart 2014’te Birleşmiş Milletler
da Güney Afrika’da artık bulundukları
(BM) Nüfus Fonu ve uluslararası do-
toprakların insanları olarak yaşamla-
nörler tarafından finanse edilen son
rına devam etmektedir. Myanmar yö-
nüfus sayımında da Rohingyalar yasa
netiminin mantığıyla hareket edildiğin-
dışı Bengali oldukları gerekçesiyle sa-
de, İngiliz sömürge döneminde yerin-
yılmamıştır.
den edilen/göç eden milyonlarca in-
38
Rohingyaların “vatansız” statülerini
sanın yüzyıllar önceki anavatanlarına
tamamlayan son gelişme ise, 2015’te
geri gönderilmesi gerekmektedir. Bu,
dönemin devlet başkanı Thein Sein’in
uygulanması mantık dışı ve imkânsız
Rohingyaların Beyaz Kart (The White
olan durum Rohingyalar için de geçer-
Card Identity) olarak adlandırılan kimlik
lidir. Fakat bu halkın akıl almaz sahip-
kartlarını geçersiz kılan ve onları yasa
sizliği, bağlı bulundukları devlete on-
dışı Bengaliler olarak tanımlayan kara-
ları yok etme imkânını verebilmektedir.
rı çıkarması olmuştur. Bu kararda etki-
Bütün bunların yanı sıra Rohingyala-
li olan unsurun, 2012-2013’te yaşa-
rın yasa dışı oldukları söyleminin Myan-
nan şiddet olayları ve 969 Burma Bu-
mar tarafından konjonktürel amaçlar-
dist Hareketi’nin baskıları olduğu ifa-
la kullanıldığını ortaya koyan uygula-
de edilmektedir.
malar da mevcuttur. Bu duruma en
39
Bugün de Rohingyaların yasa dışı
somut iki örnek, BM Mülteciler Yük-
Bengali olduğu söylemini devam et-
sek Komiserliği (BMMYK) ve uluslara-
tiren Myanmar yönetimi, Rohingyala-
rası toplumun baskılarıyla Rohingya-
Güneydoğu Asya
36
Araştırma 48
ler yaratmak olduğu ifade edilmektedir.
08
rin sonuncusu Ocak 2017’de gerçekleşmiştir. Aung San Suu Kyi, iki ülkenin bu konu sebebiyle gerilen ilişkilerini düzeltmek üzere 2017’de, Ocak ayının ilk haftası Dakka’ya bir heyet göndermiştir. Myanmar Dış İlişkiler Genel
Direktörü iki ülkenin bir an önce “kimlik tespiti ve doğrulama” (identification
and verification process) amaçlı bir süreci başlatması gerektiğini ifade ederken Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina, Myanmar’ın Bangladeş’teki Myanmar yurttaşlarını geri alması çağrısında
bulunmuştur. Myanmar’dan gelen Rohingyaların kökenlerine dair yapılacak
değerlendirmelerden sonra, bu kişilerin Myanmar’dan oldukları tespit edilirse derhal geri gönderilecekleri açıklanların 1978 ve 1992’de vatandaşlığa
kabul edilmeleri uygulamasıdır. Myanmar’ın duruma göre değişen siyaseti koca bir halkı felakete sürüklerken
bu yaşananların önüne geçilememe-
Myanmar yönetimi,
Arakan’daki
Rakhinelerin
desteğini din
farklılığına
başvurarak almaya
çalışmakta ve bu
politikasıyla hem
Rohingyaları hem
de Rakhineleri
sonuçları çok acı
olan olaylara maruz
bırakmaktadır.
si ve bu halkın yasa dışı olma sorununun çözülememesi, uluslararası toplumun, BMMYK’nın ve diasporadaki Rohingya kuruluş veya oluşumlarının ilgili politik süreçleri takipsizliklerinin bir
sonucudur.40
Bangladeş Rohingyalara yönelik her
olaydan etkilenen ilk ülke olması dolayısıyla dönem dönem Rohingyaların ülkeye girmelerine engel olmaktadır. Bunun belli başlı sebepleri olarak
Rohingyaların Myanmar’a dönüşlerinin muğlaklığı, yasa dışı silahlı gruplara katılmaları ihtimali ve buna dair
oluşan güvenlik kaygısı, uluslararası
toplumun ve kurumların Rohingyaların
EYLÜL 2017
Myanmar’a dönüşleri konusunda yeter-
09
mıştır. Ancak Myanmar’ın Bengali olarak kabul ettiği bu insanları geri kabulüne dair hâlihazırda herhangi olumlu
bir gelişme yaşanmamıştır.
Son yıllarda Pakistan’da artan terör
saldırıları yaklaşık 30 yıldır bu ülkede
yaşayan Afgan mültecileri hedef haline getirmiş ve Pakistan yönetimi bu
mültecileri geri gönderme kararı almıştır. Ancak bu süreç bütün taraflar
için ciddi problemlere yol açmıştır. İşte
bütün bu problemler düşünüldüğünde, benzer sorunların yıllardır Bangladeş’te ikamet eden Rohingyalar arasında da yaşanacağını tahmin etmek
hiç de zor değildir. Geri iadeler, Myanmar tarafında gündem bile edilmezken, etnik ve dinî içerikli şiddetin sık
sık meydana geldiği ülkede, Rohingyaların siyasi hiçbir güvencelerinin olmaması, Bangladeş tarafından Myanmar’a dönmeye zorlanmaları sonucu
ortaya çıkan/çıkacak sorunları ve bu
siz ve ilgisiz kalması gösterilmektedir.
durumun muhtemel olumsuz sonuç-
Hasılı bu iki ülkenin Rohingya halkının
larını düşündürmektedir. Zira Bangla-
nereye ait olduğuna dair işlevsiz sü-
deş’in sık sık gündeme getirdiği ve ba-
reçleri ve dışlayıcı tutumları yine ziya-
zen de uygulamalarıyla geri dönmeye
desiyle Rohingyaları etkilemektedir.41
zorladığı nüfusla ilgili ne bu iki ülke-
Rohingyaların kökeniyle ve aslın-
nin ne de konuyu toplantı seviyesinde
da nereye ait oldukları ile ilgili Myan-
gündeme getirmekten öteye gitmeyen
mar ve Bangladeş arasında 1980’ler-
uluslararası toplumun çözüm için cid-
den bu yana devam eden görüşmele-
di bir girişimi bulunmaktadır.
ROHİNGYA DİRENİŞİ,
Rohingya direnişi ve siyasi hareket-
lesi, 1954 ve 1962 askerî darbeleri
lerinin oluşum, gelişme, başarı ya-
ve Myanmar ordusunun ağır operas-
hut başarısızlıkları ve hâlihazırdaki
yonlarının yaşandığı süreçte bir hay-
durumlarına dair inceleme ve araş-
li gerilemiştir. Ayrıca direniş grup-
tırmaların sayısı oldukça azdır ve ne
larının halktan destek görmemele-
yazık ki mevcut olanlarda da büyük
ri ve Myanmar’ın bağımsızlığından
bir bilgi karmaşası bulunmaktadır.
Bangladeş bağımsızlık savaşının ya-
Bu önemli sürecin bir bütünlük içe-
şandığı yıllara kadar Pakistan’a il-
risinde değerlendirilmemiş olması,
hak taleplerinin bu ülke tarafından
diğer azınlık hareketlerine kıyas-
kabul edilmemesi de süreci olduk-
la bu kadar göz ardı edilmesi, ön-
ça zayıflatmıştır.
celikle diasporadaki Rohingyaların,
Bu yıllarda yaklaşık 2.000-2.700
sonrasında da bütün Müslümanla-
civarında Rohingya, aktif silahlı mü-
rın omuzlarında ağır bir yük ve so-
cadele içinde bulunmuştur. Etkileri
rumluluktur.
1960’a kadar devam bu mücadele-
Geçmişe dair bu ilgisizlik ve hafıza
deki temel hedef ise, Müslümanla-
kaybında, Rohingya direnişinin Açe,
rın kontrolünde ayrı bir eyalet ku-
Moro, Patani ve başka diğer bölgeler-
rulması olmuştur.
deki süreçler gibi belirginleşememe-
Myanmar’ın 1920’ler ve 1930’lar-
sinde, karizmatik bir liderin olmayışı
la başlayan bağımsızlık sürecinde,
etkili olmuştur. Rohingya oluşumları-
Kuzey Arakan’daki Müslümanlar dik-
nın modern dönemde ve günümüzde
katlerini Hindistan’da Müslümanlar-
bir bütün halinde hareket edememe-
dan müteşekkil bir devlet oluşumu
leri, problemlerini uluslararası arena-
fikrini somutlaştıran All India Mus-
da dile getirecek bütüncül bir yapı-
lim League (Tüm Hindistan Müslü-
ya sahip olmamaları ve gruplar arası
manlar Birliği) üzerinde yoğunlaş-
anlaşmazlık ve bölünmeler, muhte-
tırmıştır.42 1926 ve 1938’de İngi-
melen bu lider yokluğunun bir sonu-
liz Hindistan’ına karşı Yangon gibi
cudur. Bununla birlikte bu bölünme-
önemli şehirlerde patlak veren is-
lerin belirgin bir düşünce ve metot
yanlar, henüz Arakan’a sıçramamış-
farklılığı sonucu olup olmadığı mev-
tır.43 Kuzey Arakan’daki Rohingyala-
zusu da incelenmeye muhtaç bir ko-
rın Hindistan’daki gelişmelere odak-
nudur. Bu konudaki çatlaklar ve boş-
lanmaları yanında, M.A. Rashid ve U
luklar, Rohingyaların temsil proble-
Razak gibi Burma asıllı bazı Müslü-
mini anlamak ve ileriye dönük ola-
manlar da Burma’nın bağımsızlığın-
rak gidermek için tespit edilmelidir.
da aktif rol almıştır.44
1931’de sömürge yönetimi tara-
rı ile ilgili malumatlara bakıldığında
fından oluşturulan Simon Komisyo-
belli dönemlerde ve daha çok Myan-
nu, Burmalıların anayasal reform-
mar yönetimlerinin tavırlarına göre
lar ve Hindistan’dan ayrılma ile ilgili
değişen metotlarla hareket ettikle-
görüşlerini almak üzere kurulmuştur.
ri gözlemlenmektedir. 1947-1962
Bu komisyon, Muslim League temsil-
arasında yer yer siyasi yapılar al-
cisi Müslümanların idari görevlerde
tında yer yer de gerilla savaşı ola-
ve hükümette adil bir düzenlemey-
rak devam eden Rohingya mücade-
le görev almaları gerektiğini belir-
Araştırma 48
Rohingya direniş süreci ve grupla-
Güneydoğu Asya
SIYASI YAPILARI VE DIRENIŞ GRUPLARI
10
EYLÜL 2017
11
terek özellikle Arakan eyaletinde diğerleriyle eşit haklara
sahip olmalarının garanti altına alınmasının zaruretini vurgulamıştır. Fakat bilhassa Maungdaw ve Buthidaung bölgelerindeki Müslümanların İngiliz eğitim sistemindeki okullara çocuklarını göndermemeleri ve sadece tarımsal faaliyetlerle uğraşmaları, yeni süreçte devlet kadrolarında görevlendirilecek yetişmiş insan
sorununu ortaya çıkarmıştır.45
1932’de Moulana Abdus SuKaynak: https://undercoverinfo.wordpress.
com/2015/05/16/mass-grave-of-rohingya
bhan
Mazaheri liderliğinde kumyanmar-people-discovered/
rulan ilk siyasi yapı ise JamiaHaritadaki koyu yeşil alanlar
tul Ulama of North Arakan (KuRohingyaların yoğun olduğu bölgelerdir.
zey Arakan Âlimler Cemiyeti)
olmuştur.46 1936’da kurulan The Rohingya Jam’iyyat al Ulama ise Arakan’da adında “Rohingya” kelimesi geçen ilk Müslüman dernek/parti
olarak dikkat çekmektedir.47 Bu parRohingya direnişi ve
tinin kuruluş süreci yahut aktiviteleri
siyasi hareketlerinin
ile ilgili yeterli bilgiye ve aynı yıllaroluşum, gelişme,
da kurulan Jamiatul Ulama of North
başarı yahut
Arakan ile aynı oluşum olup olmabaşarısızlıkları
dığına dair net bir veriye ise ulaşıve hâlihazırdaki
lamamıştır.
durumlarına
1937’de kurulan Jamiatul Khuddair inceleme ve
damul Islam ise Jamiatul Ulama of
araştırmaların
North Arakan’ın öğrenci teşkilatlansayısı oldukça
ması olarak faaliyet göstermiştir.48
azdır. Bu önemli
1942 yılında İngiliz sömürge yösürecin bir
netiminin Arakan’dan çekilmesiyle
bütünlük içerisinde
birlikte, bölgenin güneyinde yaşadeğerlendirilmemiş
yan Müslümanlara karşı İngiliz söolması, diğer azınlık
mürge dönemi yönetimlerinin yahareketlerine
rattığı
ve Japonya işgali sırasında
kıyasla bu
da devam eden problemli süreçlekadar göz ardı
rin hafızalarda canlanması, bölgeedilmesi, öncelikle
deki Rohingya ve Rakhineler arasındiasporadaki
daki çatışmaları başlatmıştır. Bu döRohingyaların,
süreçte üst düzey ulemalar, kanaat
önderleri ve siyasi kadroların birçoğu öldürülmüş; Rohingyaların direnişini devam ettirecek kadrolar bağlamında büyük bir boşluk oluşmuştur.50 Burma’nın şiddet içerikli baskınlarına karşı direnmek amacıyla kurulan “barış komiteleri” 10 Haziran
1942’de Kuzey Arakan İslam Cumhuriyeti’nin kurulduğunu açıklamıştır. 31 Aralık 1945 tarihinde de İngilizler ilk olarak Naf ve Mayu nehirleri arasında kalan bölgeyi Müslüman bölgesi olarak ilan etmiştir.51
1946’da Jamiatul Ulama of North
Arakan, Muslim League liderleri ile
kendilerinin yaşadığı Buthidaung ve
Maungdaw bölgelerinin o zamanlar
Doğu Pakistan olarak anılan Bangladeş tarafına ilhakı konusunda görüşmek üzere Karaçi’ye bir heyet
göndermiştir. Fakat o dönem halen
bölgede hâkim olan İngiliz sömürge
yönetimi bu teklifi kabul etmemiştir.
1947’de Aung San ve arkadaşlarının Delhi’ye gideceğini ve Muhammed Ali Cinnah ile görüşeceğini haber alan cemiyet üyelerinden altısı,
bölgeye giderek Aung San ve arkadaşları ile görüşmüştür.52 Heyet görüşmede, 1942 yılında yaşanan çatışmalar sırasında Rangpur ve Dinajpur’a sığınan Müslüman mültecilerin durumlarının iyileştirilmesi, Burma’da dinî özgürlüklerin garanti altına alınması, 2. Dünya Savaşı sebebiyle durdurulan hac ibadetine yeniden izin verilmesi, azınlıkların rızası alınmadan Burma anayasasında
herhangi bir değişiklik yapılmaması, parlamentoda kendi bölgelerinden Müslüman temsilcilerin olması ve azınlıkların da devlet kadrolarında görev alabilmesi gibi husus-
nemde özellikle Arakan’ın güneyinden birçok Müslüman kuzeye kaçmıştır. Bu yıllarda meydana gelen
olaylarda 22.000’e yakın Rohingya’nın Chittagong’a göç etmek zorunda kaldığı belirtilmektedir.49 Bu
ları içeren bir metni iletmiştir.53 Bu
dönemde Hindistan-Pakistan ayrışması henüz vuku bulmamışken Aung
San ile görüşen Muahmmed Ali Cinnah da yeni Burma’da bu halkın güvencede olacağı sözünü almıştır.54
sonrasında
da bütün
Müslümanların
omuzlarında
ağır bir yük ve
sorumluluktur.
Bu süreçte gerilla savaşları meto-
ki diğer etnik unsurlarla federal bir
duna başvuran başka hareketler de
devlet yapılanması çerçevesinde dü-
ortaya çıkmıştır. Kendilerini savun-
zenlenen Panglong Konferansı’na o
ma amacıyla Kasım 1947’de başla-
dönemde Kuzey Arakan Müslüman-
yan gerilla savaşları Nisan 1948’de
ları olarak anılan Rohingya temsil-
Jafar Kawal57 liderliğinde Mujahideen
cileri davet edilmemiştir. Bu toplan-
adı altında düzenli isyan hareketle-
tıda Burma Muslim Congress/BMC
rine dönüşmüştür. Bunun öncesin-
başkanı U Razak, bütün Müslüman-
de Mart 1946’da Zaffar Kawal, Mus-
ların temsilcisi olarak dikkate alın-
lim Liberation Organization/MLO’ı
mıştır. Rohingyaların bu noktada iti-
kurmuştur. Maungdaw’ın kuzeyinde-
raz ettiği husus ise, toplantıya katı-
ki bir köyde Mayıs 1948’de yapılan
lan Arakanlı Budist temsilcinin Ara-
toplantı sonrasında yapının adı Mu-
kan’da Müslümanlar da dâhil bütün
jahid Party olarak değiştirilmiştir. Zaf-
vatandaşları temsil etmesi konusu-
far Kawal bu yapının komutanı ilan
dur. Buna rağmen Jamiatul Ulama of
edilirken Sittwe polis gücünde onbaşı
North Arakan konferansa iki üyesini
olarak görevli olan Abdul Husein de
göndermiş fakat ya yanlış anlaşma
yardımcısı olmuştur. 1942’deki olay-
ya da bilgilendirmedeki hata sonucu
lar ve ardından meydana gelen bü-
üyeler konferansa yetişememiştir.
yük göçün etkisiyle kurulan bu ha-
55
7 Mart 1947’de Jamiatul Ulama of
reketin şekillenişinde Rohingyaları
North Arakan, Avukat Maulna Sana
koruma güdüsü yanında Pakistan’ın
Ullah liderliğinde İngiliz parlamen-
bağımsızlık sürecinin de etkisi oldu-
to üyesi Ross William ile görüşmüş
ğu belirtilmektedir.60
ve Naf ve Mayu nehirleri arasındaki
İngilizler, Müslümanların kendile-
alana kıyasla daha büyük bir alanı
riyle ittifakları karşılığında Arakan’ın
kapsayan Kaladan ve Naf nehirleri
kuzeyinde Müslümanların yaşadığı
arasındaki bölgenin Rohingya Müs-
bölgelere otonomi verecekleri sö-
lümanlarının yönetimi altında olma-
zünü tutmamıştır. Burma’nın Ocak
sını talep etmiştir.56
1948’de bağımsızlığını kazanmasıyla
Araştırma 48
12 Şubat 1947’de, Myanmar’da-
Güneydoğu Asya
Fotoğraf: Ali İmran Durman 22 Eylül 2017, Cox’s Bazar Bangladeş
12
da devlet ve Rohingyalar arasındaki
Bunun yanında Burma’da 1950’ler-
gerginlik iyice artmıştır.
de parlamenter süreçle birlikte Ro-
61
EYLÜL 2017
Burma Birliği’nin oluşumu sırasın-
13
hingyaların tanınmaları ve bu ortam-
da, eyaletlerin birliğe katılması sü-
da oluşan gençlik hareketleri ile di-
recinde, Arakan eyaletinin birliğin bir
ğer bazı oluşumları sebebiyle Muja-
parçası olması kararına itiraz eden
hideen’e itibar artmıştır.
Rohingya Jamiyat al Ulama ve The
16 Haziran 1951’de All Arakan
Rohingya Youth and Student’s Asso-
Muslim Conference (Tüm Arakan
ciation (Rohingya Gençlik ve Öğrenci
Müslüman Birliği Konferansı) Alet-
Derneği) gibi önde gelen Müslüman
hangyaw köyünde gerçekleştirilmiştir.
kuruluşların birçoğu, doğrudan Rak-
Bu toplantı sonunda The Charter of
hine etnik kökenli memurlar tarafın-
the Constitutional Demands of the
dan yönetilmek yerine Rangoon’daki
Arakani Muslims (Arakan Müslüman-
merkezî hükümet tarafından yöne-
larının Anayasal Talepleri Sözleşme-
tilmek isteğiyle kendi bölgeleri için
si) başlıklı bir bildiri yayımlanmıştır.
otonomi talebinde bulunmuşlardır.
Arakan Müslümanları ile Magh yani
Mujahideen ya da farklı kaynak-
Rakhinelerin eşit haklara sahip ol-
larda geçtiği şekliyle Mujahid Party,
ması gerektiğini ifade eden bu bildi-
9 Haziran 1948’de Burma Birliği’ne
ride Arakan’ın kuzeyine Karen, Kac-
Urdu dilinde hazırlanmış bir dizi ta-
hin ve Shan eyaletlerine verildiği gibi
lepler içeren bir mektup göndermiş-
özerklik verilmesi ve bölgenin ken-
tir. Bu talepler özetle; Kaladan ve Naf
di askerî ve polis gücü olması talep
nehirleri arasının Müslümanlara ait
edilmiştir.64
özerk bir bölge olması, Arakan’daki
1954’te Jamiatul Ulama of North
Müslümanların Burma vatandaşı ola-
Arakan ve Jamiat-ul Khuddamul Islam,
rak kabul edilmesi, partinin yasal si-
Moulana Abdul Quddus isimli üyenin
yasi bir parti olarak dikkate alınma-
liderliğinde bir yenilenme ve yeniden
sı, olağanüstü güvenlik yasası çer-
yapılanmayla Rohingya Jamiat-ul Ula-
çevesinde gözaltına alınan Müslü-
ma ismini almış, 1956’da bütün diğer
manların serbest bırakılması, Mra-
yapıları da bir araya getirerek United
uk-U yani Kyauktaw ve Myohaung
Rohingya Organization adıyla faaliyet
bölgelerinden göç etmek zorunda
göstermeye başlamıştır. Bu süreçte,
kalan Müslümanların devlet deste-
radyolarda Rohingya dilinde yayınlar
ğiyle topraklarına geri dönmesi, Mu-
başlamış ve bölge, Arakan eyalet yö-
jahid Party üyelerine genel af uygu-
netiminden ayrı bir yönetime tabi tu-
lanması şeklindeydi. Kendilerini “Ara-
tulmuştur.65 Buthidaung ve Maungdaw
kan Müslümanları”, millî dillerini de
bölgelerinde gerçekleşen serbest se-
“Urduca” olarak belirtmiş olmaları,
çimlerde dört Müslüman aday parla-
daha Hindistan-Pakistan ayrışması
mentoya girmeye hak kazanmıştır. An-
gerçekleşmeden önce bile Hindistan
cak bu dönemde Mujahideen gru-
Müslümanları ile birlikte olma eği-
bunun isyanları da devam etmiş ve
limlerini göstermektedir. Bu talep-
Aung San’ın öldürülmesi sonrası gö-
lerin karşılanmaması üzerine par-
reve gelen U Nu, Arakan ve Mon’a
ti silahlı mücadeleye başlamıştır.
eyalet olma sözü vermiştir.66 Se-
62
1950’lerin başlarında silahlı kalkış-
çim kampanyası boyunca diğer et-
malarda bulunan, farklı kaynaklarda
nik grupların bulunduğu bölgelere
da Mujahideen Fighters adıyla anı-
olduğu gibi Arakan’a da eyalet sözü
lan bu hareket, kısa sürede kuzeyin
vermesinden dolayı bu durum, döne-
büyük bir kısmını ele geçirmiştir.
min Burma devlet başkanını bir hay-
63
li zora sokmuştur. Ancak Müslüman vekiller bu karara itiraz etmiş ve Rohingya eyaletinin kurulması talebinde bulunmuşlardır.67 Artan itirazlar sonunda, Mayıs 1961’de, Mayu Sınır İdaresi
kurulmuştur. Mayu; Maungdaw,
Buthidaung ve Rathedaung’un
batısını içine alan ve Rohingyaların yoğunlaştığı bir bölgedir. Bu
idareyle Müslümanların yaşadığı
bölgelerin Arakan eyaleti sınırları
dışında tutularak doğrudan Yangon’daki merkezî yönetime bağlanması planlanmıştır.68 Mayu Sınır İdaresi’nin oluşumu, aslında
Rohingyalara 1948’de tanınmış
olan self-determinasyonun pra-
Hukuku Yasası’na kadar bölgede ika-
ra bu plan feshedilmiştir. Darbe yö-
metlerine devam etmiştir.73
netiminin bölgede artan baskıları
1962 askerî darbesi ve 1964’teki
ve 1964’te Mayu Sınır İdaresi’nin
gelişmelere paralel, yeni direniş grup-
de feshiyle bölge, Arakan eyaletine
ları ortaya çıkmaya başlamıştır. Bun-
ilhak edilmiştir.70
ların en önemlisi Rohingya Indepen-
1962 darbesiyle yönetime gelen
dent Force/RIF’tir (Rohingya Özgürlük
Ne Win’in ilk icraatı Burmese Way
Gücü). Cafar Habib ya da yerel dilde
to Socialism (Burma Tipi Sosyalizm)
bilindiği şekliyle Aka Muhammad Ja-
çerçevesinde 1964’te özel girişim-
far tarafından kurulan RIF, 1969 yı-
lerin millileştirilmesi olmuştur.71 As-
lında Rohingya Independent Army/
lında 1950, 1951, 1956, 1960 yıl-
RIA (Rohingya Özgürlük Ordusu) ile
ları Myanmar’da parlamenter siste-
birleşmiş ve bu yapının liderliğini de
min uygulanmasında önemli dönüm
yine Cafar Habib üstlenmiştir.74
noktaları olsa da “Burmalaştırma” si-
Bazı kaynaklarda Rohingya Na-
yaseti ülkedeki farklı etnik unsurla-
tional Liberation/RNL (Rohingya
rı bu dönemlerde yeniden harekete
Ulusal Kurtuluşu) bazılarında ise
geçirmiş ve sonunda yoğun bir kar-
Rohingya Liberation Party/RLP (Ro-
gaşanın hâkim olduğu ülkede, ülke
hingya Özgürlük Partisi) olarak ge-
bütünlüğünü korumada yegâne un-
çen parti ise Mujahideen’in lideri
sur olan Myanmar ordusu Tatmadaw,
Zaffar Kawal tarafından 15 Tem-
tekrar öne çıkmıştır.72
muz 1972’de kurulmuştur. Muham-
Bu süreçte Çin, Hint ve Pakistanlı
yatırımcılar ülkeden ayrılmıştır. Veri-
med Jafar Habib partinin genel sekreteri olarak tayin edilmiştir.75
len rakamlara göre 100.000 Hindis-
1973’te The Union Revolutionary
tanlı ve 12.000 Pakistanlı, bu yıllar-
Council/URC (Burma Birliği Devrim-
da ülkeyi terk etmiştir. Bu dönemde
ci Konseyi) yeni bir anayasa için ka-
kimlik kartına sahip Kuzey Arakan’da-
muoyuna başvurmuştur. Mayu sınır
ki Müslümanlar ise 1982’de çıkan ve
bölgesindeki Müslümanlar da ana-
1987’de yürürlüğe giren Vatandaşlık
yasa komisyonuna kendi tekliflerini
1950, 1951,
1956, 1960 yılları
Myanmar’da
parlamenter sistemin
uygulanmasında
önemli dönüm
noktaları olsa da
“Burmalaştırma”
siyaseti ülkedeki
farklı etnik unsurları
bu dönemlerde
yeniden harekete
geçirmiş ve sonunda
yoğun bir kargaşanın
hâkim olduğu ülkede,
ülke bütünlüğünü
korumada yegâne
unsur olan Myanmar
ordusu Tatmadaw,
tekrar öne çıkmıştır.
Araştırma 48
1962’deki askerî darbeden son-
Güneydoğu Asya
Fotoğraf: Erhan Idiz 25 Eylul 2017, Cox’s Bazar, Bangladeş
tiğe geçmesi olmuştur.69 Fakat
14
ordusu 1977 ve 1978 yılları arasında bu gruba karşı Nagamin ya
da uluslararası literatürde bilindiği
şekliyle King Dragon adını verdiği
çok büyük bir operasyon başlatmıştır.81 Bazı çevreler bu operasyonun
Bangladeş Bağımsızlık Savaşı’ndan dolayı bölgeye dönen Rohingyaları geri göndermek için yapıldığına dair iddialar da ileri sürmüştür. Operasyonlar sırasında yapılan
toplu tutuklamalar, işkence ve benzeri uygulamalar sonucu 200.000
ila 250.000 kişi Bangladeş’e sığınmak zorunda kalmıştır.82
1970’lerde, küresel düzeyde İslami direniş hareketlerinin canlan-
Fotoğraf: Safa Kutlu 13 Eylül 2017, Cox’s Bazar, Bangladeş
masına paralel olarak Rohingyalar
EYLÜL 2017
sunmuştur. Bu teklifte Müslümanlar yine ayrı bir otonom eyalet ya-
kat Burma ordusunun ağır karşılı-
hut en azından bir idari bölge ta-
ğı ve Rohingyaların kendi araların-
lebinde bulunmuştur. Ancak bu ta-
daki bölünmeler sebebiyle burada
lepleri yine reddedilmiş ve 1974
diğer azınlık bölgelerindeki gibi bir
Anayasası çerçevesinde gerçekle-
direniş geliştirilememiştir.
şen seçimlerde Mayu bölgesinde-
1988 yılında Burma genelinde
ki Müslümanlar, kongreye gönder-
alevlenen demokrasi ayaklanma-
mek üzere kendi temsilcilerini seç-
ları Rohingyaları da harekete ge-
me hakkından da men edilmiştir.76
çirmiştir. Bu dönemde ortaya çıkan
1974’te, bu sürecin devamı ola-
en önemli yapı ise 1982’de kurulan
rak RLP’nin üye sayısı 200’den
Rohingya Solidarity Organisation/
2.500’e çıkmıştır. Buthidaung or-
RSO’dur (Rohingya Dayanışma Ör-
manlarında konuşlanan üyeler,
gütü).83 RSO, RPF’deki bölünmeler-
1974’te Myanmar ordusunun bas-
den sonra ortaya çıkan en önem-
kınlarıyla Bangladeş’e kaçmak zo-
li gruptur. RSO içinde 1986’da ya-
runda kalmıştır.
şanan başka bir bölünmenin ardın-
77
1974 yılında Cafar Habib’in baş-
dan 1987 yılında Arakan Rohing-
kanlığında faaliyet yürüten RIA,
ya Islamic Front/ARIF (Arakan Ro-
aynı ismin liderliğinde adını Ro-
hingya İslami Cephesi) kurulmuş-
hingya Patriotic Front/RPF (Rohing-
tur.84 Bu grup RPF’nin başkan yar-
ya Vatanperver Cephesi) olarak de-
dımcısı Nurul İslam’ın önderlik et-
ğiştirmiş
tiği savaşçılar tarafından kurul-
78
ve önceki direniş süre-
cinin bir devamı olarak kurulmuş-
muştur.85 RSO, 2000’lerin başına
tur.79 Cafar Habib, yaklaşık 70 sa-
kadar güvenlik güçlerine yönelik
vaşçısı olan RPF’nin başına geçmiş,
ufak çaplı saldırılar gerçekleştir-
genç bir avukat olan Nurul İslam ise
miş ancak bu tarihten sonra faa-
başkan yardımcısı olarak tayin edil-
liyetlerini sonlandırmıştır.86
miştir. Tıp doktoru olan Muhammed
15
arasında da hareketlilik artmış, fa-
ARIF ise RSO’dan ayrılanlar da
Yunus da bu oluşumun genel sek-
dâhil olmak üzere diğer grupların
reterliğine getirilmiştir.80 Myanmar
toplandığı merkezî bir oluşumdur.
Bu süreçte silahlı mücadele tekrar
28 Ekim 1998’de ARIF ve RSO’da
gündeme gelmiş fakat bu hareket-
kalan çok az sayıdaki üyenin bir ara-
lilik askerî bir etki yaratamamıştır.
ya gelmesiyle Londra merkezli Ara-
ARIF, Bangladeş’teki kamplarda-
kan Rohingya National Organization/
ki mültecilerin iadesine (repatria-
ARNO (Arakan Rohingya Ulusal Örgü-
tion), Cemaat-i İslami’nin de des-
tü) kurulmuştur.91 ARNO’nun askerî
teğiyle engel olmaya çalışmıştır.87
kanadı ise Rohingya National Army/
Burma’da demokrasi taleplerinin
RNA (Rohingya Millî Ordusu) adıy-
zirve yaptığı 1988 ortamıyla birlik-
la faaliyet göstermeye başlamıştır.
te askerî cuntanın siyasi partilerin
Fakat bu yapı zayıf bir ittifak olarak
kayıt olmasına izin vermesi üzeri-
kalmıştır.92 11 Eylül 2001’den son-
ne Rohingyalar da partilerinin ta-
ra Müslüman siyasi ya da silahlı ya-
nınmasını istemiş, fakat onların bu
pıların küresel boyutta hedef haline
talepleri kabul görmemiştir. Böyle-
gelmesiyle belli başlı Rohingya mü-
ce taktik değiştirerek National De-
cadele grupları da ılımlı siyasi söy-
mocratic Party for Human Rights/
lemlerle kendilerini ifade etmeye, di-
NDPHR (Ulusal İnsan Hakları De-
ğer radikal gruplardan uzak durma-
mokratik Partisi) adında bir parti
ya çalışmıştır.93
kurulmuş ve 1990 yılındaki seçim-
Örneğin bu önemli yapılardan
lere bu parti ile katılım sağlanmış-
ARNO, terörist gruplarla irtibatı oldu-
tır. NDPHR bu seçimlerden dört ve-
ğu iddialarına karşı 23 Ekim 2001’de
kil çıkarırken, seçimlere Arakan’dan
yaptığı açıklamada, masum insanla-
katılan Arakan League for Democ-
rın evlerine, ırzlarına yönelik tacize
racy/ALD (Arakan Demokrasi Birli-
karşı kendilerini savunmalarının te-
Fakat
rörizmden ayrı düşünülmesi gerekti-
1990 seçimlerinde oyların %80’nini
ğini ifade ederek hiçbir terörist orga-
alan National League for Democra-
nizasyonla bağlantısı olmadığını ilan
cy/NLD (Demokrasi İçin Ulusal Bir-
etmiştir.94 Özellikle 11 Eylül olayla-
lik Partisi) cuntanın müdahalesiyle
rı sonrasında ortaya atılan bu iddi-
göreve gelememiştir. Bu dönemde
alar, Myanmar tarafından diğer bü-
Myanmar genelinde yükselen tan-
tün bölgelerde olduğu gibi “terörizmle
siyon, Arakan ve burada yaşayan
savaş” adı altında belli başlı oluşum-
Rohingyaların siyasi girişimlerini
lara saldırı olarak yorumlanmıştır.95
çıkardığı vekillikler seçim komisyo-
ARNO, 2008’de Nurul İslam tarafından yeniden yapılandırılmıştır.96 Hâ-
nunca iptal edilmiş ve bu iki par-
lihazırda İngiltere Dışişleri Bakanlığı,
ti 1991’de kapatılmıştır. Parti üye-
Burma Parlamento Komitesi ve Av-
lerinin bazıları yeraltına inmiş, ba-
rupa Birliği ile çalışmakta olan kuru-
zıları ise sürgüne gönderilmiştir.
mun Amnesty International, Burma
89
Bütün bu süreçler sonucunda
Güneydoğu Asya
de etkilemiştir. NDPHR ve ALD’nin
Campaign U.K. (İngiltere Burma Se-
1990’larla daha çok Bangladeş-
ferberliği) ve diğer insan hakları ör-
Myanmar sınırında aktif olan bir-
gütleriyle de ortak faaliyetleri bu-
takım silahlı yapılanmalara gidil-
lunmaktadır. Burma Democracy Mo-
miş fakat bu sürecin mülteci prob-
vement (Burma Demokrasi Hareke-
lemini çözmede bir etkisi olama-
ti) ile de ortak etkinlikleri olan ARNO,
mıştır. Bu yapılar genel olarak RSO,
farklı etnik forumlarla da aktif ilişki
ARIF, RPF ve Ittihad-ul Mujahideen
içerisindedir. Grubun 2008’de yaptığı
of Arakan/IMA (Arakan Mücahitleri
dördüncü kongresinde Rohingya ve
Birliği) olarak sıralanabilir.90
Rakhinelerin Arakan’ın yerel insanları
Araştırma 48
ği) ise 11 vekil çıkarmıştır.
88
16
BELLİ BAŞLI ROHİNGYA
OLUŞUMLARI
Fotoğraf: Safa Kutlu, 13 Eylül 2017, Cox’s Bazar Bangladeş
olduğu ve bundan dolayı günümüzde de bu şekilde değerlendirilmeleri
gerektiği belirtilerek buradaki insanların yüzyıllardır birlikte yaşadıkları
ifade edilmiştir. ARNO, Myanmar’ın
demokratik hareketlere karşı geliştirdiği dışlama siyasetini kınarken
kendilerinin barışçıl mücadelelerle
davalarına sahip çıktıklarını, Burma
dışındaki herhangi bir mücadelenin
parçası olmadıklarını ve Arakan içerisinden bir topluluk olarak bu eyaletin yeniden inşasına kendilerini adadıklarını ifade etmektedir.97
Bu kurumlarda genel olarak başkan ya da başkan yardımcılığı yapmış olan Nurul İslam 1973’te Yangon Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. Hâlihazırda
Londra’da yaşayan Nurul İslam, ARNO’nun genel başkanlığı görevini devam ettirmektedir. Kendisi bölgede
bulunduğu dönemlerde Arakan eyaletindeki bir Rakhine milliyetçi partisi olan The National United Party of
Arakan (Arakan Millî Birleşik Partisi)
gibi diğer siyasi oluşumlarla da irEYLÜL 2017
tibatlı olarak çalışmıştır. New South
Wales Üniversitesi’nde Diplomasi
Akademisi’ni bitiren Nurul İslam, East
London Üniversitesi’nde de insan
hakları konusunda yüksek lisansını
tamamlamıştır.
Kurucu üyeleri arasında ARNO’nun da bulunduğu Arakan Ro17
Ƹ Arakan Institute
for Peace and
Development (AIPAD)
Ƹ Arakan Rohingya
National Organisation
(ARNO)
Ƹ Arakan Rohingya
Refugee Committee,
Malaysia
Ƹ Arakan Rohingya
Union (İİT tarafından
kurdurulmuştur.)
Ƹ Arakan Rohingya Youth
Association (ARYA)
Ƹ Bradford Rohingya
Community in UK
Ƹ Burmese Rohingya
Association of North
America (BRANA)
Ƹ Burmese Rohingya
Association in United
Arab Emirates
(BRA-UAE)
Ƹ Burmese Rohingya
Community in
Australia (BRCA)
Ƹ British Rohingya
Community in UK
Ƹ Burmese Rohingya
Association in
Japan (BRJA)
Ƹ Burmese Advocacy
Network in Japan
Ƹ Burmese Rohingya
Association in
QueenslandAustralia (BRAQA)
Ƹ Burmese Rohingya
Association in
Thailand (BRAT)
Ƹ Burmese Rohingya
Association Japan
Ƹ Burmese Rohingya
Community Australia
ve Euro-Burma Office’in girişimiyle
kurulmuş bir yapıdır. İİT liderliğinde Suudi Arabistan’da 30-31 Mayıs
2011’de yapılan anlaşma çerçevesinde ARU’nun kuruluş amacı Rohingyaların yaşadığı problemlere siyasi çözümler bulmak olarak belirlenmiştir.
Üzerinde ittifak edilen Arakan eyaletinin bölünmezliği, barış içinde bir
arada yaşama, demokrasi ve insan
hakları ve federalizm prensipleri bu
anlaşma ile formülize edilmiştir. Ayrıca 25 kuruluşun katılımıyla gerçekleşecek ARU’nun düzenleyeceği bir
kongrenin tesisine karar verilmiştir. Bu kongre bütün Rohingya kuruluşlarının temsilcilerini sürece dâhil
etmeyi hedeflemiştir. Bangladeş’ten
Abul Faiz Jilani, Ko Ko Lin (Muhammad Kalim), Dr. Muhammed Yunus,
Suudi Arabistan’dan İmam Ahmad
ve Salim Ullah, İngiltere’den Nurul
İslam, Amerika’dan Reza Uddin ve
kurumun genel sekreteri Prof. Wakar Uddin, Norveç’ten Sayed Hussein, Japonya’dan Zaw Min Htut, Türkiye’den Muhammed Eyüp Han ARU
kurucu konsey üyeleri arasındadır.98
2010 yılında kurulan Burmese Rohingya Association of North America/BRANA (Kuzey Amerika Burma
Rohingyaları Birliği) ABD Senatosu,
ABD Temsilciler Meclisi ve ABD Dışişleri Bakanlığı ile dünya çapında Rohingya mültecilerinin, Myanmar’daki
Rohingyaların ve Rohingyalardan Kanada dâhil Kuzey Amerika’da ikamet
edenlerin kanuni ve diğer süreçleri
ile ilgili kolaylaştırıcı yöntemler geliştirmek, siyasi haklarla ilgili mevzuat ve politikalar oluşturmak üzere kurulmuş bir yapıdır. Başkanlığını Pensilvanya Üniversitesi’nde öğ-
Ƹ Burmese Rohingya
Community in Denmark
Ƹ Burmese Rohingya
Organisation UK
Ƹ Burmese Rohingya
Organisation UK
(BROUK)100
Ƹ Canadian Burmese
Rohingya Organisation
Ƹ Myanmar Ethnic
Rohingya Human
Rights Organisation in
Malaysia (MERHROM)
Ƹ Rohingya American
Society
Ƹ Rohingya Arakanese
Refugee Committee
Ƹ Rohingya Community
in Finland
Ƹ Rohingya Community
in Germany
Ƹ Rohingya Community
in Italy
Ƹ Rohingya Community
in Netherlands
Ƹ Rohingya Community
in Sweden
Ƹ Rohingya Community
in Switzerland
Ƹ Rohingya Human
Rights Council, Norway
Ƹ Rohingya Müslümanları
Dayanışma
Derneği-Türkiye
Ƹ Rohingya Organisation
Norway
Ƹ Rohingya Society
Malaysia
Ƹ The European Rohingya
Council (ERC)101
Ƹ The United Rohingya
National League
(U.R.N.L), Myitkyina
Ƹ Union of Rohingya
Communities in Europe,
Denmark-Norway
Araştırma 48
Birliği), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)
Güneydoğu Asya
hingya Union/ARU (Arakan Rohingya
retim üyesi olan Prof. Wakar Uddin
yapmaktadır.99
18
EKİM 2016 SALDIRILARI
ANNAN RAPORU VE AĞUSTOS 2017
OLAYLARI
EYLÜL 2017
Myanmar ve Bangladeş arasında sıkışan “vatansız” Rohingyaların okyanusta, insan kaçakçıları ve organ tacirleri gibi şer odaklarının elinde kaybolan hayatları, onların uluslararası
terör örgütlerinin eline düşme ihtimalleri oluşana kadar kimsenin dikkatini çekmemiştir.
Yaşadıkları her türlü zulüm ve haksızlık üzerine bazı Rohingyaların rotalarını Afganistan’a çevirdiği ve burada Afganistan Taliban’ına katıldıkları yönünde bilgiler bulunmaktadır.
Bu bilgilerin de 11 Eylül’de ABD’nin
19
bölgeye girmesiyle ortaya çıktığı ifade edilmektedir. Öte yandan Rohingyaların bu kadar mesafeyi kimliksiz
aşabilmiş olmaları konusu, güzergâhtaki ülkelerle ilgili soru işaretlerine sebep olmaktadır. Rohingyaların
bu mesafeyi ve aradaki ülkeleri nasıl aştıkları; Hindistan, Pakistan gibi
ülkelerden nasıl geçebildikleri bilinmemektedir. Ayrıca Ortadoğu üzerinden bölgeye gelen küresel insan kaçakçıları ve onların buralarda sahip
olduğu ağlara dair de pek çok soru
işareti bulunmaktadır.102 Bu “vatansızlık” durumunun bir sonucu olarak
başta Hindistan, Bangladeş, Pakistan,
Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan, Afganistan ve ABD olmak üzere çeşitli ülkelere dağılan Rohingyaların Taliban yahut farklı merkezlere ulaşmalarını kolaylaştıran iletişim ağını
nasıl kurdukları da merak konusudur.
2012’de MAZLUMDER tarafından
İstanbul’da gerçekleştirilen “Arafta
Bir Toplum Arakan” sempozyumunda
da Çin, Avrupa ülkeleri, Güney Kore
ve başka diğer kaynaklardan silah
edinen bu “vatansız” Rohingyaların
sadece ulusal boyutta değil küresel
boyutta da bir problem yaratmalarının mümkün olduğu uyarılarında bulunulmuştur. Aslında bu türden belirtiler çok önceden görülmesine ve
birçok bölge uzmanının, akademisyenin uyarılarına rağmen bu konuda kayda değer bir adım atılmamış,
Ekim 2016 ve Ağustos 2017’deki
olaylar bu öngörülerin bir tezahürü
olarak patlak vermiştir. Bununla birlikte Myanmar tarafında probleme
dair çözümle ilgili en önemli adım, 5
Eylül 2016’da Myanmar Devlet Danışmanı Aung San Suu Ky’nin girişimi ve ısrarlarıyla Kofi Annan Vakfı
ve Devlet Danışmanlık Ofisi ile ortak bir komisyon kurulması olmuştur.
Tüm Arakan’daki problemleri; şiddete,
yerinden edilmelere ve az gelişmişliğe yol açan faktörleri tespit ederek
bu çerçevede insani durum, yaşam
koşulları, sağlık hizmetlerine erişim,
eğitim, çalışma hakkı, vatandaşlık,
hareket özgürlüğü konuları ile ilgili problemlere çözüm önerileri sunmakla görevlendirilen bu komisyonun
ulusal bir oluşum olduğu, üyelerinin
büyük çoğunluğunun Myanmar siyasilerinden oluştuğu da ilan edilmiştir. Raporda devlet danışmanı Aung
San Su Kyi’nin talebi doğrultusunda
“Bengali” ve “Rohingya” ifadeleri kullanılmamış, bunun yerine “Rakhine
Müslümanları” ya da “Müslümanlar”
ifadeleri tercih edilmiştir.104
Bu komisyonun çalışmalarına Arakan eyaletindeki bazı birimler tarafından şiddetle karşı çıkılmış, Arakan
Ulusal Parlamentosu’nda komisyon
çalışmalarının engellenmesine dair
teşebbüsler olmuş ve bu teşebbüslere Arakan National Party/ANP, The
Union Solidarity and Development
Party/USDP ve ordu da katkıda bulunmuştur. Bütün bu engelleme girişimleri komisyonun çalışmalarını
olumsuz etkilemiştir. Rapor, komisyonun Myanmar hükümetinin iç ve
uluslararası aktörler tarafından farklı
yönlere çekiştirilmesiyle oluşan kutuplaşmaların, problemlerin kökenlerinin iyi tetkik edilmesi ve etkin çözüm bulma misyonunu zora soktuğunu ifade etmektedir.105
Komisyonun bütün bu olumsuzluklara rağmen göreve başlamasından kısa bir süre sonra, 9 Ekim 2016
günü, -iddialara göre- sabah saatlerinde birkaç yüz Rohingya, ellerinde bıçak, sapan ve 30 civarında tüfekle Maungdaw ve Rathedaung’daki üç sınır karakoluna saldırı düzenlemiştir. Myanmar yönetimi saldırıyı gerçekleştirenlerin kimliğine dair
hiçbir bilgilendirmede bulunmamış,
sadece saldırganların sayısını 400
olarak açıklamıştır. Saldırıda dokuz
polis ölürken saldırıyı düzenledikleri iddia edilen gruptaki sekiz kişi öldürülmüş, iki kişi ise ellerindeki mühimmatla yakalanmıştır.106 Saldırıları
Rohingyaların düzenlendiğine dair iddia ise, bir grup Rohingya’nın sosyal
medyada saldırı planları ve hedefleri ile ilgili açıklamalar yaptığı görüntülerin yayılmasıyla pekişmiştir. Bu
görüntülerde “Dünya çapındaki bütün Rohingyaların cihat için hazırlık
yapmaları ve kendilerine katılmaları”
çağrısında bulunulmaktadır.107 Nitekim bir süre sonra saldırıları, kendilerini Hareke el-Yakin, Aq Mul Mujahedeen ya da İngilizce adıyla Freedom of Faith Movement olarak tanımlayan bir grup üstlenmiştir.
Saldırılar ardından Rohingyaların
yaşadığı bölgede derhal başlatılan
kerî komisyonun bulguları ile Annan
raporu bulguları çelişirken Annan heyetine karşı oldukça negatif olan Arakan kamuoyunda da bu durum karışıklık ve güvensizlik yaratmıştır.108
16 Mart 2017’de yayımlanan ara rapor üzerine tamamlanan Annan komisyonun hazırladığı son rapor, 23 Ağustos 2017’de Myanmar otoritelerine
Kofi Annan tarafından teslim edilmiştir.
Rapor acil çözüm eylemlerinin süreklilik arz eden bir içerikle bölgede şiddeti engelleyecek, toplumlar arası uzlaşıyı tesis edip yayacak, ülkede baskı altında olan Rohingya toplumuna
umut verecek şekilde başlatılmasını
tavsiye etmektedir.
Kamuoyunda büyük yankı yaratan raporun tesliminden iki gün son-
ra, 25 Ağustos 2017’de, Ekim 2016
saldırılarına benzer polis merkezlerine yönelik saldırılar gerçekleşmiştir. Saldırılar adını Arakan Rohingya
Salvation Army/ARSA (Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu) olarak değiştiren Hareke el-Yakin tarafından gerçekleştirilirken, grubun lideri Ataullah önceki saldırıdakine benzer bir
şekilde sosyal medya hesaplarından
açıklamalar yapmıştır.109 ARSA, 28
operasyonlar üzerine, Annan heyeti çalışmalarını ertelememiş, bu süreçte -Kasım 2016’da- ordu tarafından da bir araştırma komisyonu kurulmuştur. Annan raporuna göre as-
Ağustos 2017’de yaptığı açıklamada Rohingyaların içerisinde bulunduğu durumu sağlık, eğitim, vatandaşlık konularında özetleyerek uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunmuş-
Araştırma 48
Güneydoğu Asya
Fotoğraf: Ali İmran Durman 22 Eylül 2017, Cox’s Bazar Bangladeş
20
tur. Myanmar ordusunun masum ço-
san hakları örgütlerinin ve yardım
cuk ve kadınları hedef almayı bıra-
kuruluşlarının bölgeye gelebilmesi
kıp ARSA ile yüzleşmesi gerektiğini;
için yaptığını belirtmektedir. Metin-
Rakhinlere yaptıkları çağrıda ise ken-
de ayrıca, kendilerinin DAEŞ, el-Kai-
dilerinin Myanmar ordusuyla müca-
de ya da Laşkar Taybe ile bir irtibat-
dele ettiklerini, Rakhineleri hedef al-
larının olmadığını yineleyerek bölge-
madıklarını, ordunun Rakhineleri Ro-
ye terör unsurlarının sızmasına en-
hingyalara karşı kışkırttığını, kimse-
gel olma ve terörizmle mücadele-
nin bu oyuna gelmemesi gerektiğini
de güvenlik birimleriyle çalışmaya
ifade etmektedir.110 Kendilerinin ıs-
hazır olduklarını da duyurmuştur.112
rarla küresel cihat örgütleriyle bağ-
Grubun lideri olarak öne çıkan Ata-
lantıları olmadığını, “cihadi” bir yapı-
ullah, 17 Ekim 2016’da “Arakan va-
lanmadan ziyade Rohingya kimliği-
tandaşları, Myanmar vatandaşla-
nin tanınması için savaştıklarını be-
rı ve dünya vatandaşları” diye baş-
lirtmektedirler.
layan açıklamasında, Rohingyala-
Grup liderinin yardımcısıyla yapılan
rın dünyanın en çok zulme uğrayan
röportajda ARSA’nın Myanmar’daki
halkı olarak son 60 yıldır soykırıma
diğer gruplar gibi etnik-milliyetçi bir
maruz kaldığını, dünyanın kendileri-
düşünceye sahip olduğu belirtilirken,
ni yok saymayı seçtiğini ve Arakan
grubun küresel cihat örgütleriyle bağ-
toprağının çocukları olarak bundan
lantılı gösterilme çabalarının Myan-
böyle kendi kaderlerini kendilerinin
mar yönetiminin bir tuzağı olduğu
tayin etmeyi tercih ettiklerini ifade
ifade edilmektedir. Ekim 2016’da üç
etmiştir. Bu açıklamada da kendileri-
polis merkezine düzenlenen saldırılar
ni bütün terör unsurlarından bağım-
sonrası, Myanmarlı yetkililer neredey-
sız bir yapı olarak tanımlayan Ata-
se benzer türde bir cephaneyle 25 po-
ullah, Rohingyalar ve askerî saldırı-
lis merkezine daha saldırıldığını açık-
ların kurbanları olan bütün masum-
lamıştır. Ancak bu saldırılarla ilgili id-
lar için, tüm Arakan için, adalet ve
dialar akıllarda bazı soru işaretlerine
yasal hakların verilmesinden baş-
sebep olmaktadır. Zira bu kaos ve ça-
ka bir isteklerinin olmadığını söy-
tışma durumu hem Budist Rakhinlere
lemiştir. Ataullah konuşmasının de-
hem de hükümet yetkililerine bölge-
vamında; “İnsanlarımız baskıcıların
deki planları açısından avantaj sağ-
zulmünden kaçarken Bengal Körfe-
larken Rohingyalar sadece canların-
zi’nde, Tayland ormanlarında, insan
dan ve yurtlarından olmaktadır. Aynı
kaçakçılarının elinde trajik şekilde
röportajda Annan raporunun açıklan-
ölmek yerine, artık özgürce yaşa-
ması arifesinde Myanmar ordusunun
mayı tercih etti. Bizler annelerimizi,
bölgede operasyonlara başladığı ve
kız kardeşlerimizi, yaşlılarımızı, ço-
mevcut durumda kendilerini savun-
cuklarımızı ve kendimizi bu zulüm-
maktan başka çarelerinin kalmadığı
den kurtarmak için yemin ettik. Bu
bilgisi de verilmektedir.
taleplerimiz, çağdaş dünyanın yar-
111
EYLÜL 2017
ARSA, 14 Eylül 2017’de örgütün
21
tweeter hesabından İngilizce yayım-
dımıyla gerçekleşmedikçe durmayacağız.” demiştir.113
ladığı bir demeçte Arakan’daki ope-
Kimi kaynakların verdiği bilgiye
rasyonlardan dolayı oluşan insani
göre, 2012’deki şiddet olaylarının
kriz sonucu yaklaşık 400.000 Rohin-
korkunç boyutlara ulaşması, ARSA
gya’nın yerinden olduğunu, bu yüz-
grubunun kurulmasına sebep olmuş-
den kendilerinin 10 Eylül itibarıyla
tur. Bu gruba ve üyelerine nasıl ulaş-
operasyonları durduğunu, bunu in-
tıkları ayrı bir soru işareti olarak kalan
leriyle yaptıkları röportajlarda, Pakis-
nu çerçevesinde hedeflenen 471 köy-
tan ve Afganistan’da bulunmuş bazı
den 176’sının tamamen temizlendi-
Rohingyaların, yaşanan şiddet olay-
ği, 34’ünün ise kısmen boşaltıldığı
larından sonra Arakan’ın kuzeyindeki
ilan edilmiştir. 24 Eylül 2017 itiba-
köylerde halka eğitim verdikleri ifa-
rıyla 436.000 civarında Rohingya’nın
de edilmektedir. Videolarda öne çı-
Bangladeş sınırını geçmeye çalıştığı,
kan ve örgütün lideri olduğu belirti-
yaklaşık 4.000 kişinin bu operasyon-
len Ataullah ise Pakistan Karaçi do-
larda hayatını kaybetmiş olabilece-
ğumlu, Suudi Arabistan’a göç etmiş
ği bölgenin yerel kaynaklarından ge-
bir Rohingya’dır. Ataullah’ın Arakan’da
len bilgilerdir.
2012’de patlak veren şiddet olayla-
Arakan’daki halklar arası tansiyonu-
rından sonra ikamet ettiği Suudi Ara-
nun maalesef Myanmar ordusu tara-
bistan’da ortadan kaybolduğu belirtil-
fından yükseltilmesi ve Rohingyala-
mektedir. Hakkında kesin bilgiler ol-
rın sistematik olarak ayrımcılığa ma-
mamakla birlikte, Ataullah’ın Pakis-
ruz kalması, “vatansız”lıklarının gide-
tan’a gidip burada eğitim aldığı yö-
rek kronikleştirildiği gibi haklı yorum-
nünde tahminler bulunmaktadır.
lara sebep olmaktadır. Böylesi bir or-
114
ARSA grubunun silah kullanımın-
tamda hâlihazırda belli şüpheleri ba-
dan gerilla taktiklerine kadar çok ge-
rındıran ve diğer Rohingya siyasi olu-
niş bir eylem kabiliyeti olduğu ve Su-
şumları veya geçmişteki direniş grup-
udi Arabistan’daki 20 Rohingya’nın
larıyla herhangi bir irtibatı bulunma-
bu grubun lider kadrosunda bulun-
yan ARSA, birkaç noktayı kendisi için
duğu da iddialar arasındadır.
odak haline getirmektedir. Örgüt, ama-
Röportajlarda karargâhının Mek-
cını çaresiz Rohingya halkının sesini
ke’de olduğu ifade edilen ARSA’nın,
duyurmak olarak açıklamakla birlik-
sivil Budist halka yönelik bir saldırıda
te, son dönemde başvurduğu yöntem,
bulunmadığı, amacının Myanmar’da-
yüzbinlerce insanın yerinden olması-
ki Rohingyaların maruz kaldığı zul-
na, binlercesinin ölümüne ve daha bir-
me son vermek ve vatandaşlık hak-
çok tarifi mümkün olmayan acıya se-
larının verilmesini sağlamak olduğu
bep olmuştur. Zira, Myanmar ordusu-
dile getirilmektedir. Grup üyelerinin
nun böyle bir eyleme en şiddetli şe-
ısrarla kendilerinin küresel örgütler-
kilde karşılık vereceği herkes tarafın-
le irtibatlandırılmalarına itiraz etme-
dan kesinlikle biliniyorken, birdenbire
leri yanında bölge uzmanları, yerin-
ortaya çıkan bu grubun asıl amacı cid-
den etmelerin ve masum halka yö-
di bir soru işareti olarak zihinleri meş-
nelik şiddet ve işkencelerin devam
gul etmektedir.
etmesi halinde, şimdiye kadar radi-
Ayrıca örgütün kurucu üyesinin Pa-
kalize olmamış Rohingyalar arasın-
kistan’la kurulan irtibatı da başta Hin-
dan küresel şiddet örgütlerine katılı-
distan olmak üzere bölgede Pakis-
mın artabileceği yahut kimi örgütle-
tan’la anlaşmazlığı bulunan diğer ül-
rin bu alanı kendi emelleri için kulla-
keler tarafından da merkezileştiril-
nabileceği yönünde değerlendirme-
mekte ve Pakistan hedef haline geti-
lerde bulunmaktadır.
rilmektedir. Örgütün ilkeleri, beslendi-
115
Myanmar yönetimi 27 Ağustos’ta
Uzmanlar, yerinden
etmelerin ve
masum halka
yönelik şiddet ve
işkencelerin devam
etmesi halinde,
şimdiye kadar
radikalize olmamış
Rohingyalar
arasından
küresel şiddet
örgütlerine katılımın
artabileceği yahut
kimi örgütlerin bu
alanı kendi emelleri
için kullanabileceği
yönünde
değerlendirmelerde
bulunmaktadır.
Güneydoğu Asya
gede başlatılan “temizlik” operasyo-
Araştırma 48
bazı uluslararası yapıların, grup üye-
ği kaynaklar ve oluşum sürecine dair
ARSA’yı “Bengali terör örgütü” ola-
hiçbir somut veri bulunmazken, belli
rak ilan etmiştir. Akabinde 15 Eylül
odaklara birden fazla hedefi bir taşla
2017’de Myanmar hükümet sözcüsü
vurma kullanışlılığı sağlaması ise, dik-
tarafından yapılan açıklamada, böl-
kate alınması gereken bir durumdur.
22
EYLÜL 2017
Olayların patlak verdiği Ekim
2016’da -eş zamanlı olarak Türkiye’de
de- bölgede “cihat” edildiğine ve “Rohingya kardeşlerimiz”in desteklenmesi
gerektiğine dair özellikle sosyal medyada -olayın boyutları resmedilmedenbir furya başlatılmıştır. Kısa sürede ortadan kaybolan bu söylem ve haberlerle bir kamuoyu yaratılmaya çalışılmış fakat devamı gelmeyen bu hareketlenmenin Arakan tarafında yansıması binlerce insanın ölümü ve yerinden edilmesi şeklinde olmuştur.
23 Ağustos 2017’de teslim edilen
Annan raporu çerçevesinde Sittwe,
Mrauk U, Myebon, Kyawktaw, Thandwe, Kyawkpyuh, Ramree, Maungdaw,
Buthidaung, Yangon, Naypyitaw, Bangkok, Dhaka, Cox’s Bazar ve Cenevre’de
2016 yılından itibaren 155 istişare toplantısı yapılmış, bu toplantılarda yaklaşık 1.100 temsilci ile görüşülmüştür.
Son raporun giriş kısmında Myanmar
devleti tarafından ve devletin bütün
kademeleriyle birlikte güçlü bir inanç
ve kararlılıkla eyleme geçilmedikten
sonra, bölgede şiddetin tekrar doğacağı ve bu şiddet eylemleri sonucu
Arakan’ı git gide sarsan kronik fakirliğin derinleşerek radikalleşmeyi arttıracağı uyarısı yapılmıştır.
Raporda sıklıkla komisyon kararlarının Myanmar’da tartışmalar yaratacağının farkında olunduğu, ancak komisyonun bu tavsiyeleri ortaya koymada kararlı olduğu, zira bunların dürüst
ve yapıcı tavsiyeler olduğu kuvvetle
vurgulanmaktadır. Bu tavsiye kararlarının samimiyetinin Myanmar otoritelerince kavranması ve uygulamaya konması durumunda, tavsiyelerin
uzun süreli barış, kalkınma ve hukukun
23
egemenliğine saygı duyulan bir ortamın temellerini oluşturacağı da belirtilmektedir.116
Raporda devlet organlarının politikaları yanında tavsiye edilen entegrasyon sürecinin halka da yansıtılması,
halkın bu sürece ikna edilmesi ve uygulamaların toplumda bir karşılığının
oluşturulması vurgulanarak, ancak bu
durumda tüm Arakan halklarının devlet politikalarına güvenlerinin artacağı
belirtilmektedir.117
Raporda devlet organlarının politikaları yanında tavsiye edilen entegrasyon sürecinin halka da yansıtılması,
halkın buna ikna edilmesi, toplumda
bir karşılığının yaratılması, ancak bu
durumda tüm Arakan’ın devlet politikalarına güvenlerinin artacağı vurgulanmaktadır. Rapor ayrıca Arakan eyaletinin oldukça karmaşık ve uzun zamana yayılmış problemlerinin giderek
daha da kronikleşeceğine ve bölgenin
tüm unsurlarının gitgide radikal gruplara malzeme olacağına yönelik endişeleri de sıklıkla vurgulamaktadır. Arakan’da Myanmar geneline göre ekonomik durumun oldukça zayıf olması, Rohingyalar kadar olmasa da Rakhinelerin de devlet tarafından dışlanması, toplumdaki kutuplaşmaların şiddetini derinleştirmektedir. Özellikle Rohingyaların yoğun yaşadığı Kuzey Arakan’daki saldırıları gerçekleştirenlerin
bölgedeki belli başlı Müslüman liderleri hükümetle iş birliği yaptıkları gerekçesiyle öldürmeleri ve Budist Rakhine bir grup olan Arakan Army (Arakan Ordusu) eylemleri, bölgedeki şiddetin hangi boyutlara ulaşabileceğine
örnek gösterilmektedir.118
İNSANİ DURUM VE
ROHINGYA MÜLTECILERINE GENEL BAKIŞ
Ekim 2016’da meydana gelen olay-
miş Rohingyaların sığındığı bölge ve
larda 80.000 Rohingya’nın Bangla-
kampların insani yardım girişine ka-
deş’e kaçtığı belirtilmektedir. Bu sal-
panmasına, bu kamplarda hâlihazır-
dırılar, önceki olaylarda yerinden edil-
da kalan 80.000 civarındaki mağdu-
ra yapılan gıda yardımlarının durdurulmasına ve bölgeyle temasın tamamen kopmasına sebep olmuştur.119
9 Ekim 2016 ve 16 Şubat 2017
arasında süren operasyonlar sonucunda en az 1.000 Rohingya’nın öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Myanmar Genelkurmay Başkanı, 27 Mart
tarihinde Myanmar Silahlı Kuvvetler
Günü’nde yaptığı konuşmada Rohingyaların “vatandaş” olma durumunun
kabul edilemeyeceğini ve tüm dünyaya onların Myanmar’a ait olmadıklarını çoktan ilan ettiklerini söylemişKaynak: Reuters
nu’nun 24 Mart tarihinde Myanmar
Bangladeş’e göç ettirilerek burada
güvenlik güçlerinin Rohingyalara yö-
yerleşmek durumunda kalırken 2012
nelik ihlallerini araştırmak üzere böl-
ile bu göçlere yenileri eklenmiştir.
geye bir bilirkişi heyeti gönderme kararı almış olmasıdır.
1970’lerle birlikte ciddi boyutlara
ulaşan ihlaller sonucu 1992’ye kadar
Bangladeş tarafına kaçan 80.000
üç büyük göç yaşayan Rohingyaların
civarındaki mülteci ise Bangladeş’i
bu ızdırabı 1800’lü yıllarda başlamış,
farklı stratejiler belirlemeye yönelt-
1940’lı yıllarda, 1978’de ve 1991-
miş, meselenin boyutları Rohing-
1992 yıllarında kargaşa ve baskılar-
ya mültecilerini yerleşimin olma-
dan dolayı yüzbinlerce Rohingya yer
dığı Thengar Char Adası’na trans-
değiştirmek zorunda kalmıştır.120
fer etme planına kadar ilerlemiştir.
1977’de RPF üyelerini yakalamak
Ağustos 2017 saldırıları sonrası Ara-
amaçlı başlatıldığı açıklanan King Dra-
kan’dan Bangladeş’e yine çok büyük
gon operasyonun aslında Burma göç
rakamlara ulaşan mülteci akını olma-
idaresi ve askerî otoritelerince nüfus
sı üzerine tekrar gündeme gelen bu
sayımı öncesinde vatandaşlık kayıt-
ada, Muson yağmurlarının oldukça
larını düzenleme ve yabancı unsurla-
yoğun olduğu ve yılın belli ayların-
rı temizleme hedefiyle yapıldığı iddia
da sürekli sellerin yaşandığı bir yer-
edilmektedir. Bu iddia, operasyon sü-
dir. Şimdilik Rohingyaların bu adaya
recince Arakan’ın kuzey bölgelerinden
gönderilmesi ile ilgili karar bir netlik
200.000-250.000 arasında Rohing-
kazanmamıştır.
ya’nın Bangladeş’e sığınmış olmasıy-
25 Ağustos 2017 olaylarından son-
la güçlenmektedir. Bu büyük göç akı-
ra başlayan operasyonlar, Ekim 2016
nı üzerine Bangladeş uluslararası ca-
sonrasında yaşanan ölüm, kayıp ve
miaya yardım çağrısında bulunmuş-
mülteci akınından çok daha büyük
tur. Sınır bölgesinde BM yardımlarıy-
bir trajediye yol açmaktadır.
la 13 kamp kurulmuş fakat durumun
İngiliz sömürge dönemindeki göç-
kronikleşmesi üzerine BM ve Bangla-
lerle bölgeye gelen bir topluluk olduk-
deş hükümetinin çağrıları ile Myan-
ları iddia edildiğinden vatandaşlığa
mar, mültecilerin geri dönüşüne izin
kabul edilmeyen binlerce Rohingya,
vermek durumunda kalmıştır. Ancak
aslında tam tersine bir hareketle 18.
operasyonların yol açtığı ağır trav-
yüzyıldan itibaren dört ana süreçte
ma yüzünden ilk anda çok az sayı-
Güneydoğu Asya
me ise, BM İnsan Hakları Komisyo-
Araştırma 48
tir. Bu açıklamaya neden olan geliş-
24
da Rohingya geri dön-
ması yönünde bir karar almıştır. Aynı
müştür. Bunun üzeri-
yıl BMMYK Buthidaung, Rathedaung
ne Bangladeş geri dö-
ve Maungdaw’daki geri dönüş mev-
nüşleri hızlandırmak
kilerine dönüşlerin güvenliğini sağla-
için kamplara yardım
mak için Myanmar’dan giriş izni al-
girişini kısıtlamış, bu
mıştır. BMMYK bundan sonra Rohing-
uygulamadan sonra
yaların kitleler halinde haftalık olarak
geri dönenlerin sayı-
Myanmar’a dönüşleri ile ilgili progra-
sı artmıştır.
Kaynak: Al Jazeera, 19 Eylül verileri
EYLÜL 2017
Uluslararası
gruplar veya
kurumların,
Rakhine ve
Rohingya etnik
gruplarının ve
Myanmar’ın
genelinin
problemlerine
odaklanmak yerine
kendi öncelik
verdikleri konulara
yönelmeleri,
buradaki sorunu
daha da çıkmaza
sokmaktadır.
25
mın onaylanması dolayısıyla bireysel
Öte yandan bu sü-
görüşme sistemini bırakmıştır. Ancak
reçten önce, 1970’ler-
ne var ki BMMYK üyelerinin mülteci-
de, Bangladeş hükü-
lerle birlikte seyahat etmesine izin ve-
meti o güne kadar
rilmemiş ve Rohingyalara vatandaşlık
kendi sınırlarını geçen
verileceği sözü de tutulmamıştır. Fa-
mültecileri bir an önce
kat buna rağmen 230.000 civarında
geri göndermek için Yangon’daki Sta-
mülteci Arakan’a geri dönmüştür.122
te Law and Order Restoration Coun-
Zira 1991 ve 1994 yılları arasında
cil/SLORC (Kanun ve Düzenin Yeniden
2.000’den fazla Rohingya, Bangla-
Tesisi Devlet Komisyonu) ile uzlaşma
deş’teki kampların sağlıksız koşulları
yolları arayışı içerisinde olmuştur.
ve gıda yetersizliği sebebiyle hayatı-
121
Yine 1991 ve 1992’de Myanmar
nı kaybetmiştir.123
ordusunun bölgeye yönelik ağır bas-
28 Mayıs 2012’de Budist Rakhine
kı ve operasyonları sonucu 250.000
bir kadının üç Rohingya tarafından te-
Rohingya Bangladeş’e kaçmıştır. Bu
cavüze uğradığı haberinin yayılması
göçlerden sonra Rohingyalar Bangla-
ile adli bir vaka olan olay, Rohingya
deş’te 19 kampa yerleştirilmiştir. Bir
karşıtı gösterilere dönüşmüştür. Bu
yandan Rohingyaların bölgeye göçü
süreçte meydana gelen saldırılardan
devam ederken bir yandan da Bangla-
Arakan’da Rohingya dışındaki Müs-
deş geri gönderme konusundaki ısra-
lümanlar olan Kameinler de etkilen-
rını sürdürmüş ve Eylül 1992’de baş-
miş, bu olaylar sonucu Müslümanlar
layan “geri gönderme” süreci, ulusla-
ve Budist Rakhineler olmak üzere top-
rarası gözlemcilerin katılımıyla yürü-
lam 140.000 kişi yerinden olmuştur.
tülmeye çalışılmış, ancak zorla gön-
2013 yılında ise Rohingyaları he-
dermelere olan tepkiler sebebiyle sü-
def alan “dini ve ırkı koruma” progra-
reç çıkmaza girmiştir. BMMYK da zorla
mı ile ilgili geniş çaplı lobi faaliyetle-
gönderme sırasında yaşanan hukuk-
ri düzenlenmiş,124 bu çerçevede yü-
suzluklar sebebiyle süreçten çekildi-
rütülen kampanyalar sonucunda Ro-
ğini açıklamıştır. Bangladeş hüküme-
hingyalarla ilgili çok sayıda olumsuz
ti ile anlaşarak resmî bir mutabakat
uygulama yürürlüğe konmuştur. Kötü
imzalayan BMMYK, Mayıs 1993’te
çalışma koşulları, köyler ya da ilçeler
mültecilerle geri dönmek isteyip is-
arası yolculuk etmelerinin sınırlan-
temediklerine dair görüşmelere baş-
ması, devlet hizmetlerinden fayda-
lamıştır. Rohingyaların sadece %30
lanamama ve sınırlı çalışma imkân-
kadarı geri dönmek istediğini belir-
ları gibi uygulamaların yanı sıra ye-
tirken Bangladeş bütün Rohingyala-
rel otoritelerin izni olmaksızın evlen-
rın 1994 sonuna kadar geri dönmesi
meleri dahi mümkün olmayan Rohin-
gerektiği konusunda ısrar etmiş, BM-
gyalar, bu ağır ve gayriinsani koşul-
MYK ile imzaladığı mutabakat anlaş-
larda hayatta kalma mücadelesi ver-
masının Temmuz 1994’te sonlandırıl-
mektedir. Myanmar hükümeti 30 Mart
önce, Rohingya kullanımını yasak-
tir. Öte yandan kaçakçıların güzergâ-
lamış ve nüfus sayımında Rohing-
hını ortaya çıkaran bu olay sonrasın-
yaları ülkede yasa dışı ikamet eden
da özellikle Malezya’ya doğru uzanan
Bengaliler olarak tanımlamıştır. Ay-
kaçakçılık rotaları kapatılmış, böyle-
rıca milliyetçi Budistler de Rohing-
ce bilhassa genç erkek Rohingyaların
yaların Bengali olduklarını, onların
daha iyi bir gelecek için Arakan’dan
Myanmar’a değil Bangladeş’e ait ol-
Muson yağmurları öncesi kaçışları da
duğunu söyleyerek kamuoyunu yön-
engellenmiştir.126
lendirmektedir. Aung San Suu Kyi,
Aslında 2015’teki bot hadise ilk
Rohingyaları “Rakhine eyaletinde-
değildir; 2008 Aralık ayı, 2009 ve
ki Müslüman topluluk” olarak isim-
2012’nin Şubat aylarında da okya-
lendirirken, Myanmar hükümeti de
nusa açılan ve Endonezya Açe’ye sı-
Avrupa Birliği, BM ve ABD’den aynı
ğınan Rohingyalar olduğu bilinmekte-
ifadenin kullanılmasını istemiştir.
dir. Bunların 2015’teki kadar ses ge-
Bununla birlikte 2015 seçimleri yak-
tirmemesi, Rohingya mevzusuna ma-
laşırken Rakhine’deki Kamein/Kaman
nipulatif yaklaşıldığı iddialarını da ay-
dışındaki Müslüman topluluğun kim-
rıca sorgulatmaktadır.127
lik kartı alması engellenmiş, böylece
Rohingya mültecilerinin en yoğun
bütün hakları ellerinden alınan Ro-
yaşadığı ülke olması açısından sade-
hingyaların siyaset ve toplumsal ha-
ce Bangladeş’teki koşullar özetlendi-
yata katılıma dair bütün ümitleri bi-
ğinde bile, çoğunlukla mülteci kayıt-
tirilmiştir. Oysaki Rohingyalar bir ön-
ları dahi olmayan bu insanların hikâ-
ceki seçimde kimlikleri olmasa dahi
yelerinin ve akıbetlerinin hiçbir meka-
oy kullanabilmiştir. Öte yandan ge-
nizma tarafından tam olarak bilinme-
tirilen yasaklamalardan sonra Ulus-
diği görülmektedir. Bangladeş’teki net
lararası Kriz Grubu yaptığı açıklama-
sayıları bilinmeyen Rohingya mülte-
da gidişatın ülkede organize bir şid-
cilerinden sadece 32.894’ü kayıt al-
det ortamı doğurabileceği uyarısında
tındadır. Ülkede Nayapara, Jaliapara,
bulunmuştur.
125
Nationgpara, Kutaplaong, Mitha Panir
Mayıs 2015’te Tayland Sahil Gü-
Chora gibi BM kamplarındaki koşullar
venlik birimlerinin Andaman Denizi
ise son derece kötüdür. Sivil toplum
açıklarında mahsur kalan mültecile-
kurumlarının kamplara yardımı Bang-
ri bulmasıyla Rohingya krizi bir anda
ladeş’in geri gönderme politikaları çer-
dünya gündemine oturmuştur. İnsan
çevesinde zaman zaman engellen-
kaçakçıları tarafından denizin orta-
mekte, can güvenliği sebebiyle sınır-
sında bırakılan çoğunluğu Rohingya
lara dayanan mülteciler acımasızca
olan mültecilerin hali, meselenin in-
geri gönderilmektedir. Ayrıca bazı çı-
sani boyutlarını gözler önüne sermiştir.
kar odaklarının bu kamplar üzerinden
Fakat deniz ortasındaki bu gayriinsa-
kendilerine fayda sağladıkları da ma-
ni bekleyiş, çevre ülkelerin bu insanla-
alesef herkesin malumu olan ancak
rı mülteci olarak kabul etmemelerin-
göz yumulan acı bir gerçektir.
IÇ DINAMIKLER VE ULUSLARARASI
AKTÖRLER
Myanmar, siyasi yapısı ve oldukça girift dengeleri ve hiyerarşisi ile hem
azınlıkların hem de çoğunluk Burma-
İngiliz
sömürgesinden
bağımsızlığın
kazanılması
sürecinde, bu geniş
ve büyük çeşitliliği
barındıran
toprakları kontrol
altında tutabilmek
için gücü
merkezileştirmeye
çalışan Burma
kralları, azınlıkları
marjinalleştirmiştir.
Bu ise etnik
azınlıkların merkezî
Burma otoritesine
karşı İngilizler
tarafından
baskılama
aracı olarak
kullanılmasını
kolaylaştırmıştır.
Güneydoğu Asya
den dolayı uzun süre devam etmiş-
Araştırma 48
2014’teki nüfus sayımından bir gün
lının oldukça sıkıntılı süreçler yaşadığı
yaklaşık 70 yıl boyunca birçok krize
sahne olmuştur. Bu kompleks siya26
EYLÜL 2017
Kaynak: http://www.maungzarni.net/2016/12/bertil-lintner-makes-facts-up-about.html
27
si yapıya hâkim ve en önemli unsur
ise Myanmar ordusu Tatmadaw’dır.
Ülke siyasetini neredeyse tamamen
elinde tutan Tatmadaw dışında, parlamento ve ondan ayrı olarak yönetimdeki parti de Myanmar’daki diğer
iki önemli unsurdur.128
Myanmar sınırları içerisinde yaşayan Rohingyaların bölgeyle olan tarihî
bağları ve Myanmar’ın bağımsızlığından itibaren edinmiş oldukları hukuki
hakları, özellikle 1980’ler sonrasında
böyle bir halk olmadığına kadar giden
söylemlerle keyfî olarak ihlal edilmiştir. Bölgede yaşanan soruna çözüm arama niyetinden uzak pek çok
tartışmanın gölgesinde kalan hukuki
haklar mevzuu tartışma konusu bile
olamamaktadır. Rohingyalara yönelik
dışlama, somut bir gerçek olarak dururken, burada yapılan en büyük hatalardan biri, süreçten bütün Myanmar’ı ve tarihini sorumlu tutmaktır.
Bu durum hem halk nezdinde hem
de Myanmar yönetiminde bir refleks
olarak savunma pozisyonu alınmasına ve Rohingyalara olan düşmanlığın
artmasına sebep olmaktadır.
Bu topraklarla ilgili, henüz ne Burma Krallığı ne de İngiliz sömürgesi
altına girmeden önce, buradaki halkların bir arada yaşadıklarına ve birbirleriyle oldukça üst düzey bir etkileşimde bulunduklarına dair tarihî kayıtlar mevcuttur. 1430-1645
arası Arakanlı Budist kralların Müslüman unvanlarla anılması, dönemin
paralarında İslam dinine ait lafızların
kullanılması bir yana, bazı dönemlerde krallığın Müslüman yöneticilerce idare edildiğine dair tarihî kanıtlar
da bulunmaktadır. 1942 yılında İngiliz sömürge yönetiminin bu bölgeyi “Ulusal Müslüman Bölgesi” olarak
ilan etmesi, 1946 yılında Aung San’ın
Rohingyalara haklarını vermeyi taahhüt etmesi ve Myanmar’ın bağımsızlığı için buradan destek istemesi, 27
Ocak 1947 tarihli Aung San-Attlee
ve 17 Ekim 1947 tarihli U Nu-Attlee
anlaşmaları çerçevesinde Rohingyaların Myanmar Birliği’nin vatandaşları olduklarının kabul edilmesi, yine
1947 Anayasası’nın 11. bölümündeki II ve III. maddelerde bu halkın ülkedeki yerli ırklardan biri olduğunun
kabul edilmesi, mesele gündeme getirilirken göz ardı edilen önemli tarihî gerçeklerdir. 1954 yılında devlet başkanı U Nu döneminde Myanmar parlamentosu Rohingya’yı etnik unsurlardan biri olarak tanırken,
U Nu 25 Eylül 1954’te devlet radyosunda yaptığı bir konuşmada şu ifadelere yer vermiştir: “Maungdaw ve
Buthidaung bölgelerinde yaşayanlar
bizim millî kardeşlerimizdir. Onlara
Rohingya denir. Kachin, Kayah, Karen, Mon, Rakin ve Shan kadar ulus
hüviyetine sahiptirler. Myanmar’daki
etnik ırklardan biridirler.” Myanmar’ın
ilk devlet başkanlarından Sao Shwe
Thaik de, “Arakan Müslümanları elbette ki Myanmar’ın yerli halklarındandır. Eğer onlar yerli bir ırk değilse
bize de yerli bir ırk denilemez.” demiştir. Bu süreçte Rohingyalar seçme
ve seçilme haklarını da kullanabilmiş,
bu çerçevede 1946’dan 2008 referandumuna, 2012 seçimlerine kadar
parlamento seçimleri ve farklı seviyelerdeki idari birimler için oy kullanabilmişlerdir.129
Bu tür birbirinin tam zıddı uygulamaların nasıl bir arada vuku buldu-
Güneydoğu Asya
sel Müslüman gücü” ile tehdit altında olduğuna dair söylemleri, ülkede azınlık olan bütün Müslümanları
ve daha varlıkları bile kabul edilmeyen Rohingyaları tehlikeye atmaktadır. Uluslararası camianın çözüm bulamadığı sorunla ilgili Aung San Suu
Kyi’nin bu yaklaşımı ciddi bir hayal
kırıklığı yaratmış, kendisi Rohingyaların yaşadığı bölgelere dair ne bir
iyileştirme ne de bir ziyaret programı gerçekleştirmiştir. Ortaya koyduğu tavır ve söylemlerden cesaret
alanlar ise, nefret içerikli eylemleri olan diğer etnik ve dinî gruplardır.130 Bu ortamda ülkenin önde gelen Müslüman avukatlarından U Ko
Ni, 29 Ocak 2017’de Myanmar’ın
başkenti Yangon’da, Myanmar hükümet yetkilileri ve bazı bakanların
da bulunduğu ekiple Arakan’daki son
gelişmeler hakkında görüşmeler için
bulundukları Endonezya dönüşünde,
havaalanında uğradığı silahlı saldırı
sonucu hayatını kaybetmiştir. Büyük
yankı uyandıran bu suikast sırasında
saldırganı durdurmak için müdahale
eden Budist Burmalı bir taksi şoförü
de hayatını kaybetmiştir. Aung San
Suu Kyi’nin NLD üyesi olup partinin
hukuk danışmanlığını yürüten Burma asıllı U Ko Ni, hem partinin yasal süreçlerini takip etmesi açısından parti için hem de Myanmar’daki
Müslümanların haklarını takip etmesi açısından Müslümanlar için oldukça önemli bir isimdi. U Ko Ni, farklı
kimlik ve dinlere müsamaha gösterilmesi ve Myanmar’ın bu farklılıkları
bir uyum içerisinde sürdürmesi gerektiğini güçlü bir şekilde dillendirmekteydi. Eski devlet başkanı Thein Sein hükümetinin “Irk ve Din Yasaları” adı altında hazırlanan ve ülkedeki Müslümanları büyük ölçüde
mağdur eden uygulamalarını sert
bir şekilde eleştirmişti. 2008’de büyük oranda ordunun müdahale ettiği anayasa değişikliklerine yönelik de eleştirilerini dile getiren U Ko
Araştırma 48
ğu ve tarihî süreç içerisindeki keyfî
yaklaşımların dayandırıldığı temellerin ciddi bir şekilde araştırılması gerekmektedir. Uluslararası kurumlar
belli periyotlarla tekrarlanan insani krizlere dikkatleri çekerek -ya da
içerideki birtakım yapılanmalar bu
ciddi krizleri kullanıp dikkatleri dağıtarak- Myanmar’a uyarılarda bulunmanın ötesine gidememektedir. Bu
uyarılar da Myanmar tarafından bir
müdahale aracı olarak algılanmakta
ve halka da bu algı aktarılmaktadır.
Myanmar’daki soruna tarihî arka
plan göz ardı edilerek hatta görmezden gelinerek yaklaşılması sonucu,
bölgede uluslararası gruplar, kampanyalar ve medya söylemlerinin sebep olduğu yeni bir karmaşa yaşanmaktadır. Sorunun yerel ve uluslararası aktörleri arasındaki ittifakların
hızlı değişimi, yeni kronik problemler ortaya çıkarmaktadır. Myanmar’da
2012’de Aung San Suu Kyi’nin siyasi
tutukluluğunun sona ermesi ve meclisin seçilmiş bir üyesi haline gelmesi
akabinde, Arakan’ın kuzeyinde patlak veren olaylar bütün dikkati buraya yöneltmiştir. Bölgedeki şiddet
olaylarının Myanmar’ın diğer yerlerine yayılmasıyla da sorun Myanmar
genelinde Müslüman karşıtı bir ortam oluşmasına yol açmıştır.
Bu ortamda, Nobel Barış Ödülü
sahibi Aung San Suu Kyi’nin insan
hakları ve demokratik taleplere dair
öncesindeki duruşuyla partisinin görevde olduğu süreçte bütün dünyanın tepkisini üzerine toplayan uygulamalara karşı herhangi bir yorumda bulunmayışı ve Rohingya karşıtlığı üzerinden ordu ve kamuoyu desteği kazanma konusundaki pragmatik tavırları dikkat çekmektedir. Fanatik milliyetçilik ve İslamofobinin
yükselişte olduğu son yıllarda benzer fobik söylemlere konuşmalarında
yer vermesi ise, kimilerince bu konjonktürün bir sonucu olarak değerlendirilmektedir. Myanmar’ın “küre-
28
EYLÜL 2017
29
Ni, ordunun müdahalesiyle düzenlenen anayasayı “sahte federal anayasa” olarak tanımlamıştı. Bir taraftan
Aung San Suu Kyi üzerindeki baskıyı
da gösteren bu suikast ile problemin
din eksenine taşınması, Rohingyalar
dışında ülkedeki diğer Müslümanların da hedef haline geldiğini gösteren en dramatik örnektir.
Ağustos olayları sonrası uluslararası kamuoyunun kınamalarının hedefine iyice yerleşen Aung San Suu
Kyi, 19 Eylül 2017 sabahı Naypyitaw’da yabancı diplomatların, bölgedeki BM çalışanlarının, Myanmar
bakanlıklarından temsilcilerin, yerel ve uluslararası gazetecilerin katıldığı bir basın toplantısı yapmıştır.
25 Ağustos tarihindeki saldırılardan
sonra ilk kez konuyla ilgili açıklamada bulunan Suu Kyi’nin İngilizce olarak yaptığı konuşma dev ekranlarla kamuoyuna da eş zamanlı ulaştırılmış ve bu yolla bir nevi insanların desteğine yönelik bir çağrıda da
bulunulmuştur. Bu konuşmada Rakhine’deki (Arakan) olaylar ve Bangladeş’e kaçan insanlarla ilgili endişelerini ifade eden Suu Kyi, burada
vuku bulan hak ihlallerini kınadığını
belirtmiş; barışın, istikrarın ve hukukun üstünlüğünün bölgede yeniden
tesisinde kararlı olduklarını söylemiştir. Uluslararası kamuoyundan
son krizleri araştırma ve bölgeden
kaçanların neden kaçtığını, bölgede
kalan %50’inin neden kaldığını anlamada kendilerine yardımcı olmaları çağrısında bulunmuştur. Ülkedeki
insanların acılarına artık bir son vermek istediklerini ve insan haklarını
ihlal edenlerin cezalandırılmasında
hiçbir ırk, dil, din ayrımı yapmayacaklarını belirtmiştir. Bangladeş’teki mültecilerin geri dönüşleri ile ilgili olarak da Bangladeş ve Myanmar
arasındaki 1993 anlaşması hükümlerince hareket edeceklerini, bu çerçevede Myanmarlı oldukları belirlenen mültecilerin ülkeye geri dönebi-
leceklerini ifade etmiştir. Myanmar’ın
demokratikleşme sürecinde daha yolun çok başında olduğunu, yıllardır
devam eden problemlerin bir anda
çözüme ulaştırılmasının beklenemeyeceğini de söyleyen Suu Kyi’nin konuşmasının en ilginç ve İslam ülkeleri açısından en çarpıcı bölümü ise
Müslüman ülkelerin zaten kaybedecek bir şeyleri olmayan Arakan eyaletindeki Müslümanları Myanmar’ın
çok tartışmalı olan “kimlik tespiti ve
doğrulama” (national verification) sürecine ikna etmeleri çağrısı olmuştur.131 Rohingyalar, 2014’te verilmesi gündeme gelen bu kimlik kartlarına etnik ve din bilgilerinin yazılmamasının kimliklerini yok saymak anlamına geldiği için itiraz etmektedir.
Ancak Suu Kyi’nin bu yapıcı sözleri yanında bazı çelişki ifadeleri de
dikkat çekicidir. Rohingya kelimesini
ısrarla kullanmayan Suu Kyi, bölgeden ayrılmadığını söylediği %50’lik
Müslüman kesimin hangi etniklere mensup olduğunu belirtmemiştir.
Zira bölgedeki sorun Rohingyaların
köylerinin basılması ve boşaltılması meselesidir. Yine Suu Kyi, bölgede
temizlik operasyonu olmadığını ifade ederken, bu konuşmadan sadece
birkaç gün önce kendi hükümet sözcüleri bölgede 471 köyün 176’sının
temizlendiğini açıklamıştır.
Bütün bu olumsuzluklara karşın ülkede olumlu sayılabilecek bazı küçük
adımlar da atılmıştır. Örneğin Ekim
2016 olaylarından sonra 10 Mart
2017’de Sangha Maha Nayaka Devlet Komitesi132 tarafından özellikle
Müslüman karşıtı söylemleri ve vaazlarıyla meşhur Wirathu’nun bir yıl boyunca ülke çapında herhangi bir yerde vaaz vermesi yasaklanmıştır. Wirathu ve ona tabi olan Budist rahiplerin konuşmalarının ve nefret içerikli
söylemlerinin ülkede sağlanmaya çalışılan düzeni sarstığı, bu durumun da
toplumsal bir çatışma ortamı oluşturmasından endişe edildiği gerekçesiy-
Uluslararası
gruplar veya
kurumların, bu
etnik grupların
ve Myanmar’ın
genelinin
problemlerine
odaklanmak
yerine kendi
öncelik verdikleri
konulara
yönelmeleri,
buradaki sorunu
daha da çıkmaza
sokmaktadır.
Fotoğraf: Ali İmran Durman 22 Eylül 2017,
Cox’s Bazar Bangladeş
Güneydoğu Asya
isminden ziyade “Rohingya” isminin
kullanımına, ileride meydana gelmesi muhtemel bir özerkliğe kapı açma
ihtimali dolayısıyla karşı oldukları belirtilmektedir.135 Örneğin Şubat
2017’de Rakhine’de 53 Rohingya’ya
resmî kimlik kartı verilmesi, Sittwe
ve Maungdaw’da büyük tepki almış
ve protesto edilmiştir.136
Myanmar, Rakhine, Rohingya arasındaki bu bölünme ve düşmanlık,
etnik gruplar arasındaki ayrımcılıktan beslenirken uluslararası kamuoyunun meseleye bakışı ve olayları
yansıtma şekli de dış bir tehdit olarak algılanıp sorunu sosyal boyutta
daha da kızıştırmaktadır.
Uluslararası gruplar veya kurumların, bu etnik grupların ve Myanmar’ın genelinin problemlerine odaklanmak yerine kendi öncelik verdikleri konulara yönelmeleri, buradaki
sorunu daha da çıkmaza sokmaktadır. Bu durumun getirdiği kutuplaşma sebebiyle normalde adli bir vaka
olan Budist bir kadının bir Rohingya
tarafından tecavüz ve katli ile başlayan olaylar, bütün Arakan’ı kasıp
kavurmuştur. 2013’le birlikte Myanmar’ın belli bölgelerinde Müslüman
karşıtı olaylar meydana gelmiş, 969
Hareketi137 ile Burma Budist Sangha
(Burma Budist Din Adamları Komitesi) içerisindeki kişiler ve önde gelen bazı Budist rahipler, olayları alev-
Araştırma 48
le bu kararın alındığı belirtilmiştir.133
Yine Myanmar Now isimli gazetenin
yazarlarından Ko Swe Win, Wirathu’nun Budizm’in lekelenmesine sebep olan kanunsuz eylemlerinin durdurulması için Myanmar yönetiminin
bir an önce çözüm üretmesi çağrısında bulunmuştur. Sangha Maha Nayaka Devlet Komitesi, Myanmar Ulusal
İnsan Hakları Komisyonu ve Myanmar Din İşleri Bakanlığı’na dilekçeler göndererek 2008 Anayasası’nın
dinî ve etnik nefreti uyandıracak eylemleri engelleyen 364. Maddesi’nin
ve yine benzer içerikli 29. Madde’nin
ihlal edildiğini belirtmiştir.134
Halkın gergin ve tansiyonun yüksek olduğu Myanmar’da tüm ülkenin hedef haline getirilmesi sorunun çözümüne katkı sağlamayacaktır. Bu yönde tırmandırılan algının dışına çıkılıp bölge insanının, kuruluşlarının ve resmî makamların yapıcı
yaklaşım ve icraatlarda bulunmaları,
yaşanan hak ihlallerine muhalif içeriden seslerin öne çıkarılması, sorunun ancak bir uzlaşı sağlandığı takdirde çözüleceği gerçeğine ve sürekli
manipüle edilen bu acıların bitmesine olumlu katkı sağlayacaktır.
Arakan’da meydana gelen şiddet
olaylarında Rohingyaların Müslüman
oluşu önemli bir faktörken bazı değerlendirmelerde Rohingya karşıtı
şiddetin sadece etnik ve dinî bir ırkçılık olmadığına da dikkat çekilmektedir. Burada en önemli etkenin Arakan’ın çoğunluk etnisitesi olan Budist Rakhinelerin diğer azınlık grupları gibi, çoğunluktaki Burmalar tarafından ayrımcılığa maruz bırakılmaları olduğu savunulmaktadır. Burmaların Rakhinelere olumsuz yaklaşımının yarattığı güvensiz ortam,
Rakhine-Rohingya şiddetini de beslemektedir.
Problemin özellikle İslam ülkelerinde daha çok din karşıtlığı üzerinden yansıyan görüntüsüne karşın,
Arakan’daki Rakhinelerin “Müslüman”
30
EYLÜL 2017
31
ASEAN, İİT, Çin
ve Hindistan gibi
bölgesel güçler, ABD
gibi uluslararası
aktörler ve yabancı
yatırımcıların
mevcut Myanmar
siyaseti üzerinde
etkileri olduğu
ifade edilirken,
bütün bu unsurların
hedeflerinin ve
önceliklerinin
farklı olması, bazı
krizleri yahut
anlaşmazlıkları çok
daha başka noktalara
çekebilmekte
ve tehlikeli
kutuplaşmalara
sebep olabilmektedir.
Arakan eyaletindeki
şiddet olayları
ve Myanmar’daki
barış süreci devam
ederken olayların
merkezindeki
aktörler, bu aktörlerle
irtibat gibi daha
hayati konular göz
ardı edilmektedir.
lendiren eylemlerde yer almıştır. Yine
bu istikrarsızlıktan birtakım çıkarları olan siyasiler de bu dönemde gerilimi tırmandırmaktan kaçınmamıştır. Hatta bu süreçte öne çıkarılan ve
sadece Budist rahiplerin kışkırtması
gibi görünen durum, güçlü siyasi aktörler tarafından manipüle edilmiş ve
olaylardaki rolleri gölgelenmiştir.138
2015 seçimlerinden önce meydana gelen olaylar ve Müslüman karşıtı şiddet, aslında Myanmar açısından hayati olan anayasal reform sürecine olan ilgiyi de dağıtmıştır. Bu
anayasal reform sürecinin önemli
maddeleri arasında yer alan nefret
konuşmalarının yasalarla engellenmesi, azınlık haklarının korunması
ve vatandaşlık haklarının revizyonu
konuları, ülkede, mevcut topluluklar
arası şiddeti azaltabilecek bir dönemi başlatabilecekken, bu reformlarla yetkileri yahut müdahale alanları
zayıflayacak olan odaklar, çatışma
ve gerginliğin tırmanmasına bir şekilde destek olmuştur.
Bütün bunların yanında, Budist rahiplerin Rohingyaların Batılı ülkeler
ve diğer Müslümanlarla bağlantılı oldukları yönündeki söylemleri pompalaması ve siyasilerin de buna destek
olmasıyla dış güçlerin maşası olarak
algılanan Rohingyalara karşı oluşan
güvensizlik iyice artmış ve bu durum
sıkı güvenlik tedbirleri uygulanmasına yol açmıştır. İşte bu sebeplerden
ötürü, çözüm bulma amacıyla Myanmar’daki soruna müdahil olanların
ülkede Rohingya karşıtlığı ile Müslüman karşıtlığının farklı kökenleri olduğunu bilmesi gerekmektedir;
çünkü bu iki problemin çözümü için
farklı stratejilere ihtiyaç vardır. Bunun yanında, siyasi hesaplarla tırmandırılan iç çatışmaların ülke için
sonunda üstesinden gelinemeyecek
boyutlara ulaşma ihtimali de ne yazık ki göz ardı edilmektedir. Elbette
Myanmar’da meydana gelen bu acı
olaylara yönelik tepkiler hiç de hak-
sız değildir; ancak sorunun çözümü
için hem Arakan eyaletinde son yıllarda vuku bulan olaylara odaklanmak hem de tarihî bir geçmişi olan
gerilim konularının sömürge döneminden kalma köklerini incelenmek
gerekmektedir.139 Zira İngiliz sömürgesinden bağımsızlığın kazanılması sürecinde, bu geniş ve büyük çeşitliliği barındıran toprakları kontrol
altında tutabilmek için gücü merkezileştirmeye çalışan Burma kralları, azınlıkları marjinalleştirmiştir. Bu
ise etnik azınlıkların merkezî Burma
otoritesine karşı İngilizler tarafından
baskılama aracı olarak kullanılmasını kolaylaştırmıştır. Myanmar’ın azınlıklara ve dış aktörlere karşı olumsuz
bakışı, orduya büyük önem ve ayrıcalıklar yüklenmesine sebep olmuştur. Ülkedeki askerî darbeleri gerekçelendirip besleyen bu süreç dikkate
alınmaksızın Myanmar’a yönelik yapılan çağrılar, içerideki halkı birbirine
karşı daha da kışkırtmıştır.
Uluslararası güç dengelerinin değişimi, uzun yıllar kendini dışarıya kapatmış olan ancak 2012’den sonra
kısmi bir açılım yaşayan Myanmar’ı
ve iç dengelerini büyük ölçüde etkilemektedir. Son dönemlerde yaşanan bu açılımın sebebini ise, dış güçlerin ülkeye yönelik ekonomik planlarının uygulamaya geçirilmesi şeklinde yorumlayan görüşler de mevcuttur. Özellikle Çin ve ABD arasındaki rekabetin yansımaları yanı sıra
bölgedeki diğer uluslararası aktörelerin de ülke siyasetine ve gündemine önemli etkileri olmaktadır.
Son olayların ardından eylülün ikinci haftası New York’ta yapılan BM
Genel Kurulu toplantısında bölgede
Myanmar ordusunun yaptığı operasyonlar, ABD, İngiltere, Avustralya ve Fransa tarafından kınanırken
Çin Myanmar’ın olaylar karşısındaki
tavrını savunmuştur.
Çin sınırında yer alan etnik gruplar ve bunların silahlı oluşumların-
Güneydoğu Asya
rafından “zücaciye dükkânındaki fil”
örneğiyle tasvir edilmektedir.
ABD ile özellikle Obama döneminde Ortadoğu ve Avrupa’dan Doğu
ve Güney Asya’ya doğru olan eksen
kayması çerçevesinde gelişen ilişkiler, daha çok Çin’in ekonomik büyümesini dengeleme üzerine şekillenmiştir. Orduya önemli derecede yetki veren 2008 Anayasası gölgesinde
bölgede seçimlere gitmek istemeyen ve buna direnen Aung San Suu
Kyi, 2011 yılında dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton’un baskılarıyla seçime girmiş, böylece bu
durum, şimdi bütün eleştirilerin hedefi olan Suu Kyi’nin 2008 Anayasası’nı meşrulaştıran bir pozisyona
düşmesine neden olmuştur.141 Obama’nın 2012’de ikinci kez başkanlığa seçilmesinin hemen ardından
ilk ziyaretlerini yaptığı Asya ülkeleri
arasında Myanmar da bulunmaktadır. Bu ziyaretten sonra ülkeye yeni
bir elçi atanması, diplomatik ilişkilerin yeniden yapılandırılması, bölgeye yönelik insani yardımın arttırılması, etnik silahlı gruplar ve Myanmar hükümeti arasındaki barış görüşmelerine müdahil olunması gibi
süreçler gerçekleşmiştir. Hâlihazırda
bölgede artan ABD-Çin rekabetinin
gerilimiyle karşı karşıya olan Myanmar’daki güç merkezleri, bu rekabeti
kendi çıkarları doğrultusunda kullanırken, ülkedeki etnik silahlı gruplar
da Myanmar yönetimine karşı aynı
yola başvurabilmektedir.142
Çin’in ödül ve ceza eksenli yaklaşımına benzer bir siyasetle anılan
ve aşırı sağcı bir Hindu milliyetçiliğinin yükselişte olduğu Hindistan
da Myanmar açısından bölgedeki
bir diğer önemli aktördür. Hindistan’da özellikle Müslüman kesime
yönelik son dönemlerde artan dışlayıcı söylemler, endişe verici birtakım İslamofobik gelişmeler ve Keşmir’de oldukça ciddi boyutlara ulaşan gerginlik, Myanmar’ın Rohing-
Araştırma 48
dan dolayı Çin ve Myanmar genellikle yakın ilişki içerisinde olmak zorunda kalmıştır. Son yıllarda ekonomik yatırımların artmasıyla bu ilişki
daha da gelişmiştir. Çin ile Myanmar
arasında hidroelektrik barajlar ve altyapı projeleri, doğal gaz boru hatları, madenlerin işletilmesi gibi önemli
iş birlikleri söz konusudur. Fakat sınır boyunca meydana gelen çatışmalar Çin’i de etkilediğinden bazı projeler durma noktasına gelmiştir. Ancak bütün sorunlara rağmen Myanmar Çin’i halen stratejik partner olarak görmekte ve ABD ile gelişmekte olan ilişkileri dengelemede Çin’e
dayanabilmektedir. Myanmar’ın Çin
ile inişli çıkışlı bir seyir izleyen ilişkileri, ABD-Myanmar yakınlaşmasına
da zemin sağlamaktadır.
Bölge uzmanları Çin’in Myanmar’daki iç çatışmaları ödül ve ceza
prensibiyle kullanabilen tek yabancı
güç olduğunu ve 2011’den bu yana
ülkeye akın eden Batılı barış aktivistlerini de saf dışı bırakabildiğini
belirtmektedir.140 Diğer azınlıklarla
son barış sürecinin gündem olduğu
bu dönemde Çin, yine aracı olarak
sürece müdahil olmuştur. Bu müdahalenin amacı ise, bölgeyle olan ticaretini ve enerji yolları ile ilgili projelerini koruma isteğidir. Zira bu projelerin önemli güzergâhlarından biri
Arakan eyaletidir. Burayla ilgili, petrol tankerlerinin yanaşabileceği derin su limanı kurulması, böylece petrolün çok daha kestirme bir güzergâh üzerinden Çin’e ulaştırılması gibi
projeler bulunmaktadır.
Myanmar’ın siyasi tarihinde etkisi olan ülkelerin başında gelen Çin
ile paylaşılan uzun sınır, Myanmar
içerisinde etnik Çin nüfusun bulunması, ülkede yaşanan sivil ve siyasi
çatışmalar, Çin ile ikili ilişkilerde temel gündem maddelerinin konusunu oluşturmaktadır. Fakat Çin’in ülkeye olan ödül ve ceza eksenindeki müdahaleleri bazı analizciler ta-
32
EYLÜL 2017
33
yalara yönelik politikalarında daha
cesur davranmasına sebep olmaktadır. Ayrıca geçmişte Myanmar’ın
askerî cunta yönetimine eleştirilerde bulunan Hindistan, bugün konuya pragmatik bir şekilde yaklaşarak
Myanmar’a silah satan ülkelerin başında gelmektedir. Hindistan, ilgisini bir yandan Myanmar’ın petrol ve
doğal gaz rezervlerine yoğunlaştırırken bir yandan da ülkedeki ticari
varlığını arttırmaktadır; ayrıca Çin’in
bölgede artan nüfusunun tedirginliğiyle de Myanmar’da yaşananlara
dair herhangi bir çıkışta bulunmamaktadır. Hindistan şimdilik konunun
Myanmar’ın iç işleri olduğu kabulüyle hareket ederken 8 Eylül 2017’de
Endonezya’nın Nusa Dua bölgesinde düzenlenen uluslararası konferanstan çıkan Arakan’daki şiddeti kınayan deklarasyona imza atmayacağını belirtmiş ve aynı gün Myanmar’da bulunan Narendare Modi de
Myanmar’a desteğini dile getirmiştir. Bu tutumun altındaki en önemli
sebeplerden biri ise Keşmir’de kendi benzer uygulamalarına ses çıkarılmasına kapı aralamak istemeyişidir. Bununla birlikte Rohingyaların İngiliz sömürge döneminden kalan bir
hafızayla Hintli nesiller olarak dışlanması karşısında sessiz kalması
ise ülkedeki bazı muhalifler tarafından eleştirilmektedir. Pakistan yahut
Bangladeş’teki Müslüman olmayan
Hint azınlıklarla ilgili problemlerde
sesini yükselten Hindistan’ın kendisiyle kan bağı kurularak dışlanan
bu insanları din farklılığından dolayı
görmezden gelmesi, çoğulcu ve demokratik söylemlerinin samimiyetini sorgulatmaktadır.143
Pakistan da bu meselenin tarihî sürecinde önemli bir aktör olarak yer
alırken pratikte buradaki Rohingyaların durumuyla ilgili siyasi boyutta en
sessiz ülkelerden biridir. Rohingyaları
bu aşamaya getiren süreçte, kendilerini güvenceye almak için başvurdukları ilk merci olan ve Hint alt kıtasının
Müslümanlarını bir araya toplamaya
yönelik bir düşüncenin ürünü olarak
Pakistan’la kurdukları bağ, bugün Pakistan siyaseti tarafından unutulmuştur. Halkın desteği ve duyarlılığına rağmen ne yazık ki Güney Asya’nın bu en
kalabalık Müslüman ülkesinin siyasileri, Keşmir’e gösterdikleri ilgiyi Rohingya konusuna göstermemektedir. Bangladeş Bağımsızlık Savaşı’nda Pakistan’ı destekleyen Chittagong halkı ise,
o dönem verdiği bu desteğinin bedelini Bangladeş tarafından dışlanmakla
ödemiştir.144 Bununla birlikte Şeyh Hasina, New York’ta yapılan BM Genel Kurulu’na katılmasının ardından 18 Eylül
2017 tarihinde verdiği bir röportajda
zengin bir ülke olmayan Bangladeş’in
160 milyonluk nüfusu doyurabildiğine
göre 500.000-700.000 insanı da doyurabileceğini söylemiştir. Hasina’nın
bu sözleri, yaşanan sorunla ilgili Bangladeş’in tavır değişikliğini yansıtırken
bu değişikliğe neyin sebep olduğu ise
şimdilik bilinmemektedir.
ülkede uluslararası sivil toplum kuruluşları üzerinden birçok ülkenin de varlığı hızlı bir şekilde artmıştır. Avustralya, Finlandiya, Japonya, Norveç, İsviçre
ve İngiltere özellikle Myanmar’ın belli başlı etnik gruplarla devam ettirdiği
barış sürecine odaklanırken bu ülkelerden Japonya, Norveç, İsviçre ve Avustralya bu sürece ayrıca büyük oranda
mali destek sağlamaktadır. Bununla
birlikte sürece yönelik bağış akını, içeride bu bağışların nerelerde harcanacağına ya da nerelere aktarılacağına
dair sorulara da sebep olmaktadır. Bağışçı ülkelerin, geniş bir çerçevesi olan
reformlarla ilgili oluşturduğu baskı ise,
herhangi belli bir konuya odaklanmayı engellemektedir.
Ortadoğu petrollerinin ülkeye ulaşmasıyla birçok iş imkânının oluşacağı
Myanmar’da ayrıca karada ve denizde petrol arama çalışmaları da gündemdedir. Hasılı bugün Myanmar’ın
yer altı kaynaklarının keşfi ve işle-
Güneydoğu Asya
Myanmar’ın dışa açılmasıyla birlikte
Araştırma 48
Fotoğraf: Erhan Idiz,
25 Eylul 2017
Cox’s Bazar, Bangladeş
tilmesiyle ilgili ABD, Avrupa ülkeleri ve Çin gibi birçok dış aktör bölgede pay kapmak istemektedir. Sayılan bu sebeplerden ötürü de buradaki olayların ne topluluklar ne de
dinler arası bir çatışmadan kaynaklandığı, aslında her zamanki gibi esasen devletler arası çıkar kaynaklı çatışmalar olduğu belirtilmektedir.145
Myanmar yönetimi ve toplumunun
Batı kökenli kurumları tehdit olarak
algıladığı bu süreçte, bölgesel bir
örgüt olan Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nin (ASEAN) Ekim 2016 saldırıları sonrası devreye girmesi ise
-henüz sahaya yansıyan olumlu sonuçları olmamakla birlikte- önceki
girişimlere nazaran önemli bir gelişme olarak değerlendirilmiştir. Dönem başkanlığını Malezya’nın yaptığı ASEAN’da 2015 yılında “insan
odaklı ASEAN” ilkesi benimsenmiş,
ancak bu karara rağmen hâlihazırda ASEAN içerisinde mülteci krizlerine yönelik bir strateji geliştirilmemiştir.146 ASEAN ülkelerinin önemli çoğunluğu BM Mülteciler Sözleşmesi’nin imzacı ülkelerinden değildir. Ancak 2015 yılında denizde yaşanan mülteci krizi sonrası başta
Malezya ve Endonezya olmak üzere ASEAN ülkelerinde durumla ilgili kısmi de olsa bir hareketlilik gözlenmiştir. Bununla birlikte bölge ülkelerinin yoğunlukla insan kaçakçılığının geçiş güzergâhı üzerinde olmaları, bu ülkelerin mülteci krizine
etkin bir tepki vermemesinin de gerekçesini oluşturmaktadır.147
Kasım 2016’da BM’nin Myanmar’a
yönelik etnik temizlik suçlaması sonrası, Endonezya’nın ASEAN elçisi bu
yorumun gerçeği tam olarak yansıtmadığını ve Myanmar hükümetinin
karşılaştığı problemleri BM’nin göz
ardı ettiğini ifade etmiştir. Bu vesileyle de Endonezya’nın ASEAN ülkelerini konuyla ilgili herhangi bir toplantı için çağırma planının olmadığı belirtilmiş, üstelik ASEAN Hükü-
34
metler Arası İnsan Hakları Komisyonu’nun Endonezya temsilcisi de BM
raporunun sorgulanması gerektiğini söylemiştir. ASEAN’ın insan hakları bağlamında ülkelerin iç siyasetine karışmama ilkesi uyarınca, insan
hakkı ihlalleri yeterli karşılık görmezken, başta BM gibi Batı kökenli kurumların ülkelere yönelik yorumları,
bölgenin sömürge geçmişinden dolayı Anglo Sakson yaklaşımlar olarak değerlendirilmektedir.148
Bu süreç ve açıklamalar ardından
Rohingyalarla ilgili durumun kritik boyutlara ulaşması üzerine ASEAN, tarihinde ilk defa “diğer ASEAN ülkelerinin iç işlerine karışmama” prensibi
dışında bir yönelimle hareket ederek
Rohingyaların yaşadığı insani trajedi
EYLÜL 2017
Fotoğraf: Ali İmran Durman 22 Eylül 2017, Cox’s Bazar Bangladeş
35
karşısında duyduğu endişeyi dile getirmiştir. Akabinde, 19 Aralık 2016’da
Aung San Suu Kyi’nin davetiyle ASEAN
Dışişleri Bakanları Yangon’da konuyla ilgili resmî olmayan bir toplantı düzenlemiş, bu toplantı kararı da ASEAN
üst düzey yetkililerinin Bali’deki resmî
olmayan toplantısında alınmıştır.149
Toplantıda Myanmar hükümeti insani yardım hususunda ASEAN üyelerini bilgilendireceğini ve bu konudaki
çalışmalara yardımcı olacağını belirtmiştir. Arakan’daki son durumla ilgili
bilgi verilen toplantı sonrası, Tayland
Dışişleri Bakanı tüm tarafların görüşmelerden memnuniyet duyduğunu ifade etmiştir. Endonezya Dışişleri Bakanı ise Myanmar’ın ASEAN’a gelişmeleri
düzenli olarak ileteceğini ve kendilerinin de bölgeye yardım ulaştırmak için
imkân tanınması talebinde bulunduklarını söylemiştir. Suu Kyi de bu karmaşık problemin çözülmesi için hükümetlerinin kararlı olduğunu fakat bu
konuda zamana ihtiyaç duyulduğunu
belirtmiştir.150
Bu noktada, ASEAN’ın sıkı sıkıya
bağlı olduğu, üye ülkelerin iç işlerine karışmama prensibini göz ardı
etmesinin sadece uluslararası tepkiler sebebiyle mi yahut başka bir nüfuzun etkisiyle mi olduğu konusu ise
ayrı bir soru işaretidir. Benzer olaylar geçmişte de yaşanmış olmasına
rağmen ASEAN’ın ilk defa bu boyutta bir tepki vermesi, akıllara birtakım
sorular getirmektedir. Myanmar’ın iç
işlerine, özellikle azınlıklar üzerinden
Batılı ülkelerin müdahalesi yanı sıra,
yaşanan insani sorunla ilgili bölge ülkelerinden de böyle bir tepki gelmesi,
beklenmedik bir durum olarak değerlendirilmiş ancak Ağustos 2017 olayları sonrası tekrarlanan ve hiçbir müdahalede bulunulmayan insani kriz,
ASEAN’ın bu konudaki işlevsizliğini
bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Arakan’daki şiddet olaylarından en
fazla etkilenen ülke şüphesiz Bangladeş’tir. ASEAN üyesi olmayan Bangladeş, 2014 yılında yaşanan benzer
trajediler sonrasında, bu konuya yönelik ilk kez resmî bir strateji oluşturacağını açıklamıştır. Ancak Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin 1951
Tarihli Sözleşme’ye ya da 1967 Protokolü’ne imzacı taraflardan olmayan
ve en fazla sayıda Rohingya mülteciyi
Güneydoğu Asya
Ekim 2016 saldırıları ardından kayıtlı 56.000 Rohingya mültecinin bulunduğu Malezya ise 2015’teki tavrından daha olumlu bir yaklaşım sergilemiştir. Zira 2015’teki bot hadisesinden sonra Malezya, Rohingyaların ülkeye girmeleri halinde derhal geri gönderilecekleri ilan etmişti.
Malezyalı yetkililer botların batması
durumunda mültecilerin kurtarılacağını, ancak mültecileri ülkeye kabul
etmek istemediklerini açıklamıştı. O
dönemde benzer bir tepki de o güne
kadar sığınmacıların kurtarılmasına
dair yoğun çaba sarf eden Endonezya’dan gelmişti.
Fakat Arakan’da yaşanan Ekim
2016 olayları akabinde Malezya parlamentosu, Myanmar hükümetine, etnik temizlik boyutuna varan süreçle
ilgili gerekli bütün önlemleri alması
yönünde çağrıda bulunmuştur. 4 Aralık 2016’da da Kuala Lumpur’da oldukça büyük çaplı protesto gösterileri düzenlenmiştir. Bu protestolara hükümet partisi UMNO ile ana muhalefet patisi de katılmış, Malezya başbakanı tepkilerin Myanmar’ın iç işlerine
karışmak olarak algılanmaması gerektiğini, Arakan’da Rohingyalara karşı yürütülen operasyonların hem evrensel insan haklarının hem de ASEAN sözleşmesindeki insan hakları kararlarının ihlali olduğunu belirtmiştir.
Ayrıca, bu şiddet sürecinin durdurulmaması halinde Myanmar’ın ASEAN
üyeliğinin sorgulanması gerektiği de
gösteriler esnasında dile getirilen taleplerden olmuştur.157
Bununla birlikte Malezya ordu komutanının Myanmar’ı ziyareti esnasında, Rohingyaların bu şekilde dışlanmasının Myanmar dâhil bütün bölge ülkelerini tehdit eden bir hal alabileceği ifade edilerek DAEŞ gibi küresel terör örgütlerine gönderme yapılıp uyarıda bulunulmuştur.153 Malezya, Ağustos 2017 saldırıları üzerine
olabilecek mülteci akınının geri döndürülmeyeceğini ilan etmek dışında
farklı bir tavır sergilememiştir.
Araştırma 48
barındıran Bangladeş, 2015’teki bot
hadisesi üzerine 2014’teki kararının
aksine bir açıklama yaparak bu durumun kendi sorunu olmadığını ve bu
problemi Myanmar’ın çözmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bangladeş, Ekim
2016 olaylarından sonra topraklarına
sığınan yaklaşık 80.000 Rohingya’yı
-ki hâlihazırda devam eden operasyonlardan sonra 24 Eylül 2017 itibarıyla bu sayı 436.000’i bulmuştur- yerleştirmek üzere ıssız bir adaya gönderme kararı almış, ancak yılın büyük
bir bölümünde sellerin meydana geldiği ve bu yüzden de yaşam için uygun olmayan bir yer olan bu ada fikrini şimdilik uygulamaya koymamıştır.
Endonezya’da da konunun Müslümanların maruz kaldığı baskılar
çerçevesinde ele alınması ve Rohingyalara yönelik saldırıların devam etmesi, kamuoyunda ciddi bir
tepkiye sebep olmuştur. Bu durum,
Endonezya’yı ASEAN’ı sorunla ilgili bir toplantı girişiminde bulunmak için harekete geçmek zorunda bırakmıştır. Endonezya’nın bu
girişimi üzerine 2-3 Aralık’ta Endonezya’yı ziyaret edecek olan Aung
San Su Kyi’nin ziyareti, ülkedeki iç
meseleler gerekçe gösterilerek iptal edilmiştir. Sonrasında, 6 Aralık
2016’da, Endonezya Dışişleri Bakanı önce Bangladeş Cox’s Bazar’daki mülteci kamplarını ziyaret etmiş,
akabinde de Myanmar Dışişleri Bakanı Aung San Suu Kyi’nin davetlisi
olarak Myanmar’a gitmiştir. Endonezya, bu konuyla ilgili olarak Bangladeş’i ilk ziyaret eden Asya ülkesi
olmuş ve bu görüşmelerde Rohingyalara yapılacak insani yardımlar
konusunda Endonezya’nın hazır olduğu belirtilmiştir.151 Ağustos 2017
olaylarından sonra da Myanmar’ı ziyaret eden Endonezya Dışişleri Bakanı, Cox Bazaar’daki kamplara bir
kere daha gitmiştir. Bu diplomatik görüşmelerden ise şimdiye kadar askerî operasyonları ve göçleri
durduracak bir sonuç alınamamıştır.
36
EYLÜL 2017
37
İİT ise Malezya’nın çağrısı üzerine Ekim 2016 saldırıları ve sonraki
süreç dolayısıyla 19 Ocak 2017’de
Kuala Lumpur’da üyelerinden Malezya, Endonezya, Afganistan, Pakistan,
Azerbaycan, Filistin, İran ve Maldivler
ile bakanlar düzeyinde bir araya gelmiştir. Toplantının sonuç bildirgesinde problemin insani yardımlarla aşılamayacak kronik bir boyuta geldiği,
bölge ülkelerini toptan etkilediği/etkileyeceği hususu vurgulanmış, sürekli dışlanan ve baskı gören bu insanlara çıkış yolu bırakılmaması halinde bu durumun küresel terör gruplarına kaynak teşkil etme ihtimaline işaret edilmiştir.154 Fakat İİT’nin
bu toplantı sonrası etkili çalışmalara başlayıp başlamadığı ile ilgili somut yahut kamuoyuna yansımış bir
girişim bulunmamaktadır. İİT ayrıca, Ağustos 2017 saldırıları sonrasında da sürece hiçbir müdahalede
veya herhangi bir diplomatik girişimde bulunmamıştır.158
Hasılı ASEAN, İİT, Çin ve Hindistan gibi bölgesel güçlerle ABD gibi
uluslararası aktörler ve yabancı yatırımcıların mevcut Myanmar siyaseti üzerinde etkileri olduğu ifade edilirken, bütün bu unsurların hedeflerinin ve önceliklerinin farklı olması,
bazı krizleri yahut anlaşmazlıkları
çok daha başka noktalara çekebilmekte ve tehlikeli kutuplaşmalara
sebep olabilmektedir. Arakan eyaletindeki şiddet olayları ve Myanmar’daki barış süreci devam ederken olayların merkezindeki aktörler,
bu aktörlerle irtibat gibi daha hayati
konular göz ardı edilmektedir.
Arakanlı Müslümanlar yahut Rohingyalar, Türkiye’de de yıllardır
gündem olmuş ve kamuoyu bu uzak
coğrafyadaki insanların dertleriyle
her zaman ilgilenmiştir. Türkiye’nin
bu konudaki hassasiyeti 2012’de
meydana gelen olaylar sonrasında, dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Emine Erdoğan’ın bölgeyi ziyaretleri ile dün-
ya kamuoyunda yankı bulmuş ve
Türkiye’nin konuya ilgisi diasporada yaşayan binlerce Rohingya için
bir umut olmuştur.
Bu ziyaret esnasında dönemin
Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein
ile de görüşen Davutoğlu, Myanmar’ın
imajının Arakan problemiyle sarsılmaması gerektiğinin altını çizerek İİT ülkelerinin Myanmar ile ilgili herhangi
olumsuz bir kanaate sahip olmalarının insani yardımların bölgeye ulaştırılmasıyla engellenebileceğini belirtmiştir. Arakan’ın bir bütün olarak bu
durumdan etkilendiğinden bahseden
Thein Sein ise, insani yardımların Müslümanlar kadar Budistlere de yapılması talebinde bulunmuştur. Görüşmede,
Arakan’da yaşanan olayların din yahut
ırkla bir ilgisinin olmadığı fakat olayın
bölgedeki gruplar arası nefreti tetiklediği ifade edilmiştir. Davutoğlu, dinler
arası çatışmayı arttıracak propaganda
ve söylemlerden kaçınılmasını ve bağımsız kurumların bölgeye gelip bizzat yerinde incelemeler yapması gerektiğini vurgulamış ve Myanmar devlet başkanını Türkiye’ye davet etmiştir. Bu ziyaretten bir hafta sonra Suudi Arabistan’da gerçekleşen İİT toplantısında konuyla ilgili gözlemlerini aktaran Davutoğlu, teşkilatın bölgeyi ziyaretini de teşvik etmiştir. Bu ziyaret
sonrası Türkiye Myanmar’a 50 milyon
dolar bağışta bulunmuştur.
Ağustos 2017 saldırıları sonrası ise
konu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ulusal ve uluslararası arenada ivedilikle gündeme getirilmiş, Emine Erdoğan ve Türk Dışişleri
Bakanlığı yetkilileri tarafından 7 Eylül
2017’de Bangladeş’teki mülteci kamplarına bir ziyaret gerçekleştirilmiştir.
1997’den itibaren Bangladeş mülteci kamplarında yardım faaliyetlerini
yürüten İHH İnsani Yardım Vakfı, bölgede yeni mültecilere yönelik yardım
çalışmalarını Ağustos 2017 olaylarının ilk gününden itibaren sürdürmektedir. TİKA, Diyanet Vakfı ve diğer belli başlı Türk yardım kuruluşlarının bölgeye yönelik çalışmaları da hâlihazırda devam etmektedir.
SONUÇ VE TESPİTLER
Myanmar’da hükümet güçleri ve
Budist çetelerin saldırılarına maruz kalan Rohingya Müslümanlarının yaşadığı sorunların çözümü için
tüm tarafların üzerine düşen bazı
sorumluluklar vardır. Ancak öncelikli olarak bu sorunların doğru bir
şekilde tespiti ve yapılabileceklerin
açık olarak ortaya konması gerekmektedir. Bu gerçekten hareketle
sürece dair öne çıkan noktalar ve
tarafların öncelikli olarak dikkate
alabileceği bazı hususlar aşağıda
belirtilmiştir.
kulak verilmemesinin bedelini ise
her zaman olduğu gibi yine masum insanlar ödemektedir.
Ƹ Sorunun çözümü konusunda hükümetin atacağı ilk adım, Rohingyalara vatandaşlık haklarını ver-
mağduriyetini giderecek olan yine
Myanmar hükümetidir.
Ƹ Sivil yöneticilerin soruna çözüm
bulamaması halinde, şiddet mağduru insanların istenmeyen yöntemlere kayması daha da kolaylaşmaktadır.
Ƹ Rohingyalar, hiçbir sınır tanımayan şiddet grupları, insan kaçakçıları ve organ mafyalarının birinci
adresi haline gelmektedir.
Ƹ Ekim 2016’da ve son dönemde
yaşanan olaylar bu öngörüleri maalesef doğrulamıştır. Bu uyarılara
mektir.
Ƹ Rohingyaların yaşadıkları bölgelere düzenlenen askerî operasyonlarda insanların vahşice katledilmesi ve yüzbinlerce sivilin ülkeden gönderilmesi, etnik temizliktir ve BM Güvenlik Konseyi’nin de
kabul ettiği üzere bütün bu uygulamalar suçtur.
Ƹ Myanmar hükümeti, askerî yöntemler ve tek taraflı dayatmalar yerine sorunun tarafı olan
tüm aktörlerle görüşmeye açık
olmalıdır.
ROHINGYA OLUŞUM VE SIYASI
YAPILANMALARI
Ƹ Rohingya oluşumlarının bir bütün halinde hareket edememeleri,
problemlerini uluslararası arenada dile getirecek bütüncül bir yapıya sahip olmamaları ve gruplar
arası anlaşmazlıklar, halkın temsil
probleminin başlıca sebebidir. Rohingyaların temsil problemini çözmek üzere acil adımlar atılmalıdır.
Ƹ Şiddet olaylarının bedelini masum
halk ödemektedir. Bu nedenle Rohingyalar adına yapıldığı söylenen eylemlerin bizzat Rohingya
STK’ları tarafından tespit edilerek bu saldırganların gerçek hedeflerinin açığa çıkarılması ve bu
konuda Myanmar yönetimiyle irtibata geçilip şaibeli bilgilerin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Ƹ Rohingya siyasi oluşumlarının diasporada bulundukları ülkelerden
Myanmar’a yaptırım çağrısında
bulunmak yerine Myanmar devleti ile görüşme taleplerinde bulunmaları, sorunun çözümü adına
daha yapıcı sonuçlar getirecektir.
Araştırma 48
Ƹ “Vatansız” bir topluluk olmaya zorlanan bu insanlar için çözümün
adresi, ne umutsuzca sürüklendikleri denizler ne de Bangladeş
hükümetidir. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan Rohingyaların
Güneydoğu Asya
MYANMAR HÜKÜMETI
38
STK’LAR VE AKADEMISYENLER
EYLÜL 2017
ƸƸ Arakanlı sivillerin insani sorunlarının çözümü için öncelikle sivil kuruluşlar siyasilere yol gösterecek çalışmalar başlatmalıdır.
ƸƸ Myanmar’da toplum, yaşanan çatışmalar üzerinden gitgide birbirine daha çok düşmanlaşırken bu
süreçte mağdur olanlar, hayatlarını kaybedenler yine masum
ve suçsuz insanlardır. Gerek yerel gerekse uluslararası STK’lar,
halkları birbirine yakınlaştıracak
inisiyatifler geliştirmelidir.
ƸƸ Birçok insani krizde etkili çözüm
süreçleri başlatılmadığı için sadece günü kurtarmakla sınırlı kalınmakta ve kökleri çok derinlerde
yatan problemlere uzun vadeli
kalıcı çözümler bulanamamaktadır. Akademisyenler ve STK’lar
bu döngüyü aşacak girişimlerde
bulunmalıdır.
ƸƸ Uluslararası kamuoyunun sorunun çözümüne dair artan ilgisizliğini tersine çevirmek için sadece Arakan konusu ile ilgili uluslararası STK’ların ortaklığında inisiyatifler geliştirilmelidir.
ƸƸ Günümüz itibarıyla uluslararası kurumların raporları, gözlem
ve incelemeleri, kurulan araştırma komisyonlarının değerlendirmeleri halen tam bir karşılık bulamamış ve ne yazık ki sorunun
çözümü noktasında bir ilerleme
kaydedilememiştir. Bu nedenle
artık sonuç alıcı girişimlere yoğunlaşılması teşvik edilmelidir.
ƸƸ Myanmar’da diğer etnik gruplarla devam eden barış süreçlerine
palı bir toplum yapısı olan ülke
için zorunlu bir adımdır.
ƸƸ Arakan tarafında yerlerinden edilen, iç göçe zorlanan ve Arakan
içerisinde sıkışmış Rohingyaların
köylerine, yaşadıkları yerlere dönebilmeleri konusu “kamplara sıkışmış insanlara yardım” telaşıyla gölgelenmektedir. Burada da
tıpkı İsrail’in Filistinlileri kamplara sürmesi ve uluslararası toplumun kampları beslemesiyle İsrail’e zaman kazandırması bağlamında bir durum söz konusudur.
Bu konu çerçevesinde ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin (Internally Displaced Persons/IDPs)
asıl topraklarına yahut buralardaki durum iyileşene kadar geçici yerleşim bölgelerine yerleşerek
sosyal hayata katılımları sağlanmalıdır. Bu konuda gerektiğinde
ulusal ve uluslararası STK’lardan
da yardım alınabilmelidir.
ÇEVRE ÜLKELER
ƸƸ Rohingyalar genel olarak başta
Bangladeş olmak üzere Endonezya, Malezya, Tayland, Pakistan,
Hindistan, Körfez ülkeleri, Suudi
39
müdahil olmak isteyen Batı dünyası, soruna çıkarcı ve daha da
parçalayıcı bir anlayışla yaklaşmaktadır. Bu nedenle Batılı siyasi
girişimler yerine bölgesel STK’lar
sorunun çözümü konusunda öne
çıkmalıdır.
ƸƸ Bölgedeki sorunun tam anlamıyla anlaşılması için hamasi yaklaşımlar yerine, sivil girişimlerin
öncülüğünde sonuç alıcı rapor ve
eylemler üretilmelidir.
ƸƸ Myanmar’da yaşayan farklı dinî
ve etnik yapıların birbirlerini tanıma ve anlamasına yönelik destekleyici çalışmalar yapılması, ka-
Arabistan ve Batı ülkelerinde yaşamaktadır. Bu gruplar arasında
en dezavantajlı topluluk ise Bangladeş sınırlarında ölüme terk edi-
len mültecilerdir. Bangladeş’te-
Bangladeş ve Myanmar ile birlik-
ki Rohingya mültecilerinin duru-
te çözüm için yapıcı bir ilişki ge-
munun iyileştirilmesine yönelik
liştirmesi önem arz etmektedir.
yardımların artırılması elzemdir.
Ƹ Myanmar’ın da üyesi olduğu böl-
Ƹ Yardım çalışmalarında çocukların
gesel bir kuruluş olan ASEAN’ın,
ve gençlerin eğitimleri başta ol-
mevzuyu ele alırken yoğun bir Ro-
mak üzere sürdürülebilir yardım-
hingya nüfusu barındıran ve Ara-
lar öncelenmelidir.
kan’da meydana gelen her olay-
Ƹ Arakan eyaleti genelinde sağlık,
dan büyük ölçüde etkilenen Bang-
eğitim ve birlikte yaşama konu-
ladeş’i sürece dâhil etmesi gerek-
ları bağlamında projeler geliştiri-
mektedir.
lerek Myanmar yönetimine sunul-
Ƹ Bangladeş’in bu süreçte yalnız
ması ve bu çerçevede bölgedeki
kalmasından dolayı mültecileri
sosyal kalkınmaya destek çalış-
geri göndermesine yahut kapıla-
maları başlatılması gerekmektedir.
rı kapatmasına meydan verme-
Ƹ Diğer ülkeler, sorunu Myanmar’ın
mek için ASEAN üyelerinin Bang-
millî bütünlüğü ve sınırları içe-
ladeş’e yardımcı olması önem arz
risinde yaşayan her insanın eşit
etmektedir.
haklara sahip olduğu bir gelecek
Ƹ İİT, gerek Myanmar hükümeti ile
inşa edilmesi ilkesiyle ele almalıdır.
gerekse Bangladeş ile Arakanlıla-
Ƹ Uluslararası ve bölgesel aktörle-
rın insani durumuna yönelik ortak
rin sorunun iki önemli tarafı olan
çalışmalar yürütmelidir.
TÜRKIYE VE TÜRKIYELI STK’LAR
Ƹ Myanmar, hem Türkiye’ye coğ-
Ƹ Türkiye’nin hem Myanmar’ın
rafi olarak uzak olması hem de
bütünlüğüne hem de burada
coğrafyamızdaki savaş ve kriz-
yaşayan Müslümanların gele-
ler sebebiyle hakkında fazla bil-
ceğine dair ortaya koyacağı ya-
gi sahibi olamadığımız bir böl-
pıcı yaklaşımlar sorunun çözü-
gedir. Bu sebeple sorunla ilgili
mü için önemlidir. Önümüzde-
etmektedir.
Ƹ Sosyal medya aracılığı ile yayılan bilgilerin doğruluğu güvenilir
kaynaklar tarafından teyit edilmelidir. Bu kaynakların başında
1997 yılından bu yana bölgede çalışmalar yürüten İHH İnsani Yardım Vakfı gelmektedir.
Ƹ Türkiye’nin insani yardımların
ki süreçte ülke yönetimini muhatap alan ziyaretler ve bütüncüllüğü dikkate alan yaklaşımlarıyla Türkiye’nin Myanmar ile
olan ilişkilerini arttırması, Rohingyalara yönelik yardımla-
Güneydoğu Asya
nalları oluşturulması önem arz
rı Myanmar yönetimiyle koordineli şekilde ihtiyaç sahiplerine iletmesi, çözüme katkı sağlayacaktır.
yanı sıra sorunun çözümü ko-
Ƹ Türkiye, gerek hükümet olarak
nusunda siyasi destek vermesi,
gerekse STK’lar olarak duygu-
sürecin olumlu bir çizgiye taşın-
sal tepkiler yerine Myanmar hü-
masında çok daha büyük önem
kümetini barışa yaklaştıracak
arz etmektedir.
bir anlayışla hareket etmelidir.
Araştırma 48
öncelikle doğru bilgilenme ka-
40
SONNOTLAR
Human Rights Watch. “II. Historical Background”, https://www.hrw.org/reports/2000/burma/
1
burm005-01.htm (17 Şubat 2017).
2
Haziran 1989’da adı Rakhine olarak değiştirilen bu bölge, bu çalışmada Türkiye’de yaygın
bilinen adı ile Arakan olarak zikredilecektir.
3
1948’de İngiliz sömürgesinden bağımsızlığını ilan eden ülke, “Burma Birliği” ismini almıştır. Burma, ülkenin çoğunluğunu oluşturan “Bamar” ırkına izafe bir isimdir. Bu isim 1989’da
“Myanmar Birliği Cumhuriyeti” olarak değiştirilmiştir. 1989’da askerî hükümetin değiştirmiş
olması dolayısıyla ülkedeki askerî rejim karşıtları bu ismi kullanmamaktadır. Bu değişikliğe
dair farklı yorumlar bulunmakla birlikte, bu ismin İngiliz sömürge döneminin adlandırması olması dolayısıyla tepki olarak değiştirildiği de ifade edilmektedir. Bununla birlikte isimle ilgili 1989’da kurulan komisyon, “Burma” isminin Burma/Barma etnik nüfusu dışındakileri dışladığını, “Myanmar” kullanımının daha kapsayıcı olduğunu belirterek bu ismi İngilizce
söylenişiyle zikretmekten ziyade konuşma diline ait kullanımın yazı dilindeki “Myanmar” ile
değiştirilmesine karar vermiştir. Myanmar kullanımı BM, Fransa, Japonya gibi ülkeler tarafından benimsenirken ABD ve İngiltere Myanmar ismini kabul etmeyerek halen Burma/Birmanya ismini kullanmaktadır. Bu çalışmada ise kronolojik sürece paralel olarak tarihî isimlendirme, anlaşma yahut daha çok 1989 öncesi belli adlandırmalarda “Burma” kullanımı
tercih edilmiş, 1989 sonrası sürece yönelik açıklamalarda ise ülkenin adı “Myanmar” olarak zikredilmiştir.
4
Sittwe’de 2012’de vuku bulan olaylara kadar Rohingyalar Aung Mingala bölgesinde yaşamıştır. Ayrıca Sittwe, Budist rahiplerin siyasi alanda güçlü ve etkin olduğu bir merkezdir. Böl-
EYLÜL 2017
gede İngiliz sömürgesine karşı ilk kalkışmayı başlatan U Ottama isimli rahip de Sittwelidir.
2007’de Saffron Devrimi olarak bilinen ordu karşıtı gösterilere önemli ölçüde katkıda bulunan All Burma Monks’ Alliance (Tüm Burma Rahipler Birliği) de bu bölgede bulunmaktadır.
Daha fazla bilgi için bk. https://en.wikipedia.org/wiki/Sittwe, https://en.wikipedia.org/wiki/Saffron_Revolution, https://en.wikipedia.org/wiki/U_Ottama
5
https://en.wikipedia.org/wiki/Sittwe (10 Şubat 2017).
6
Kamein ya da Kaman olarak bilinen bu grup Hint-Aryan bir etnik topluluk olup çoğunluğu
Müslüman’dır. Genel olarak Arakan’da ikamet etmektedirler. Kaman Farsça asıllı bir kelime
olup yay manasına gelmektedir. Burma devleti tarafından tanınan bir etnik grup olan Ka-
41
manlar, Burma vatandaşlıklarını gösteren kimlik kartlarına sahiptir. Ancak Arakan’da Rohingyalara yönelik saldırılardan Müslüman olmaları dolayısıyla onlar da etkilenmektedir.
7
Aye Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myanmar)”, SOAS Bulletin of Burma Research, Vol. 3, No. 2, Sonbahar 2005, https://www.soas.
ac.uk/sbbr/editions/file64388.pdf (13 Mart 2017) s. 397.
8
Imtiyaz Yusuf, “Tracing the Exclusion of the Rohingya Research Notes”, 7 Eylül 2017, https://www.academia.edu/34521361/Tracing_the_Exclusion_of_the_Rohingya_in_Myanmar_
Research_Notes (8 Eylül 2017).
9
Yusuf, “Tracing the Exclusion of the Rohingya Research Notes”.
10
Mehmet Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, Araf’ta Bir Toplum, Arakan
Sempozyumu, İstanbul, http://istanbul.mazlumder.org/webimage/arafta-bir-toplum-arakan-kitabi.pdf (13 Mart 2017), s. 69.
11
Önceki adı Palongkee olan Cox’s Bazar, ismini Doğu Hindistan Şirketi’nde görevli İngiliz bir
memur olan Hiram Cox’tan almıştır. Kaptan Cox, Palongkee’de Arakan mültecileri ile yerel
Rakhineler arasındaki yüzyıllık çatışmayı ele almak için özel olarak görevlendirilmiştir. Ölümünden sonra anısına Cox’s Bazar (“Cox’s Market”) adlı bir pazar kurulmuş ve sonrasında
bu isim, yerleşim yerinin adı haline gelmiştir.
12
Human Rights Watch. “II. Historical Background”.
13
Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, ss. 69-71.
14
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
15
https://en.wikipedia.org/wiki/Politics_of_Myanmar (10 Şubat 2017).
16
https://en.wikipedia.org/wiki/Politics_of_Myanmar (10 Şubat 2017).
17
https://en.wikipedia.org/wiki/Politics_of_Myanmar (10 Şubat 2017).
18
Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, ss. 73-75.
19
Human Rights Watch, Ocak 2017, “Country Summary: Burma”, https://www.hrw.org/sites/de-
20
Kristina Kironska, Migration in East and Southeast Asia,The Rohingya Oxymoron: Stateless
mar)”, s. 403.
fault/files/burma_1.pdf (12 Şubat 2017).
People Leaving Their Home Country, Ed. Samuel C Y.Ku. Kristina Kironska, National Sun Yatsen University Taiwan, World Scientific, 2017, s. 222.
21
Bahsedilen yazıya ulaşılamamış olmakla birlikte “Sudeten”den kastın 1938 yılında Çek devleti topraklarında bulunan Sudeten bölgesindeki Almanların durumuyla Rohingyaların durumuna dair bir benzetme yahut bu bölge sorunundan dolayı Çek devletinin başına gelenlere
dair Burma yönetimine bir gönderme olduğu tahmin edilmektedir. Çoğunluğu Almanca konuşan Sudeten bölgesine yönelik Çek devletinin belli birtakım talepleri yerine getirmemesi, 1938’de Çek devletinin parçalanmasıyla sonuçlanmıştır. Yine bu tahmine Hindistan ve
Pakistan’ın ayrışma sürecindeki tartışmalarda Muhammed Ali Cinnah’ın “haklarından vaz
geçmeyen Sudeten Almanlarının korumasız olmayıp baskılara direndikleri gibi Müslümanlar da kimliklerinden vazgeçmeyecekler” ifadeleri destek olmaktadır. İfadeler Road to Pakistan: The Life and Times of Mohammad Ali Jinnah adlı kitapta yer almaktadır.
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myanmar)”, s. 403.
23
Bertil Linter, Book Review; “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other”,
4 Eylül 2017, https://www.irrawaddy.com/culture/books/myanmars-enemy-within-buddhist-violence-making-muslim.html (6 Eylül 2017).
24
İmtiaz Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, Araf’ta Bir Toplum,
25
Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 69.
26
Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, ss. 17-18.
27
Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, s. 19.
28
Yusuf, “Tracing the Exclusion of the Rohingya Research Notes”.
29
http://www.ibiblio.org/obl/docs/Citizenship%20Law.htm
30
Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other” .
31
Donald M. Seekins, “Historical Dictionary of Burma (Myanmar)”, https://books.google.com.tr/
Güneydoğu Asya
22
Araştırma 48
Arakan Sempozyumu, s. 17.
books?id=Nmc2DgAAQBAJ&pg=PA153&lpg=PA153&dq=1185+B.E.++1823+A.D&source=bl&ots=2VDCh9aB1_&sig=Z4ZltGI0eXvtvvAzLEpkj64eTu8&hl=tr&sa=X&ved=0ahUKEwithoD066bWAhUCRhQKHV5zAAIQ6AEINzAC#v=onepage&q=1185%20B.E.%20%201823%20A.
D&f=false
42
32
Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other” .
33
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
34
Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other” .
35
Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other” .
36
Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other” .
37
Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, s. 19.
38
Amine Tuna, “Myanmar Nüfus Sayımında Rohingyalar ‘Yok’ Sayıldı”, 30 Nisan 2014, http://in-
39
Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other ”.
mar)”, s. 414.
samer.com/tr/myanmar-nufus-sayiminda rohingyalar-yok-sayildi_83.html (15 Şubat 2017).
40
Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, s. 19.
41
Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, s. 20.
42
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
43
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
44
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
45
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
46
Aman Ullah, mar)”, s. 404.
mar)”, s. 404.
mar)”, s. 404.
mar)”, s. 404.
“The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”, 15 Eylül 2016,
http://www.rvisiontv.com/emergence-jamiatul-ulama-activities/ (14 Mart 2017).
47
Kristina Kironska, Migration in East and Southeast Asia, The Rohingya Oxymoron: Stateless
People Leaving Their Home Country, s. 222.
Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”.
48
Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 71.
49
Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”.
50
Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”.
51
Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”.
52
Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”.
53
Yusuf, “Tracing the Exclusion of the Rohingya Research Notes”.
54
Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”.
55
Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”.
56
Farklı kaynaklarda Mohammad Jafar ya da Jafar Hussain olarak da geçmektedir.
57
Kironska, Migration in East and Southeast Asia, The Rohingya Oxymoron: Stateless People
58
Leaving Their Home Country, s. 222.
Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 71-72.
59
60
Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 71-72.
61
Human Rights Watch, Country Summary, Burma.
62
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
63
International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”, 15 Aralık
mar)” s. 411.
2016, https://www.crisisgroup.org/asia/south-east-asia/myanmar/283-myanmar-new-muslim-insurgency-rakhine-state (14 Şubat 2017).
64
Berdal Aral, “Self-Determinasyon Hakkı Ekseninde Burma’daki Rohingya Azınlığı”, Araf’ta
Bir Toplum, Arakan Sempozyumu, Kasım 2013, İstanbul, http://istanbul.mazlumder.org/webimage/arafta-bir-toplum-arakan-kitabi.pdf (13 Mart 2017), s. 31.
65
Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”.
66
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
67
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
EYLÜL 2017
mar)”, s. 413.
mar)”, s. 413.
The Voice of Rohingyas, https://thevoiceofrohingyas.wordpress.com/2012/09/19/mayu-fron-
68
tier-administration/ (17 Şubat 2017).
69
Aral, “Self-Determinasyon Hakkı Ekseninde Burma’daki Rohingya Azınlığı”.
70
The Voice of Rohingyas.
71
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
72
Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 72.
mar)”, s. 413.
43
73
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
74
Jacques P. Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”, 18
mar)”, s. 413.
Ekim 2012, http://www.burmalibrary.org/docs21/Jacques-P-Leider-2012-The_Muslims_in_
Rakhine_and_the_political_project_of_the_Rohingyas-en.pdf (8 Mart 2017).
75
https://en.wikipedia.org/wiki/Rohingya_Liberation_Party
76
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
77
https://en.wikipedia.org/wiki/Rohingya_Liberation_Party
78
Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”.
mar)”, s. 413.
79
International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”.
80
https://en.wikipedia.org/wiki/Rohingya_Patriotic_Front (20 Şubat 2017).
81
https://en.wikipedia.org/wiki/Rohingya_insurgency_in_Western_Myanmar (10 Şubat 2017).
82
https://history/?q=https%253A%252F%252Fen.wikipedia.org%252Fwiki%252FOperation_
83
Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”.
84
International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”.
85
https://en.wikipedia.org/wiki/Arakan_Rohingya_Islamic_Front (20 Şubat 2017).
86
International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”.
87
International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”.
88
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
King_Dragon (10 Şubat 2017).
mar)”, s. 414.
89
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
90
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan-
91
Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”.
92
International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”.
93
Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”.
94
Press Release: “Concerning implication Rohingya groups to have connection with terrorist
mar)”, s. 414.
mar)”, s. 414.
organisation”, 6 Ekim 2006, http://www.rohingya.org/portal/index.php/arno/arno-press-release/44-press-releaseconcerning-implicating-rohingya-groups-to-have-connection-with-terrorist-organisation.html
95
a.g.e.
96
Arakan Rohingya National Organisation (ARNO) Arakan Burma, http://www.rohingya.org/~ro-
97
a.g.e.
98
Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”.
hingya/portal/index.php/who-we-are.html (8 Mart 2017).
99
BRANA Press Reliese, file:///C:/Users/user/Downloads/BRANA+Press+Release+1.pdf (8 Mart
100
Burmese Rohingya Organisation UK, http://brouk.org.uk/?cat=5
101
Danimarka’da kurulan ve başkanlığını Dr. Anita Schug ve Dr. Hla Kyaw’nın yaptığı bu kuru-
102
Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, s. 17-18.
103
14 Ekim 2012’de MAZLUMDER tarafından organize edilen panelde konuşan İmtiaz Ahmed
luşun Riyad ve Chittagong’da şubeleri bulunmaktadır.
bu soruna yönelik öngörülerini ve kaygılarını ifade etmiştir, bk. Araf’ta Bir Toplum Arakan, s.
21.
104
Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, Ağustos 2017, “Towards a Peace-
105
Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, “Towards a Peaceful, Fair and Pros-
106
International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”.
107
Söz konusu görüntülerden bazılarına şu linklerden ulaşılabilir; H. Edrogan, YouTube Chan-
Güneydoğu Asya
2017).
perous Future for the People of Rakhine”, s. 16.
nel, https://www.youtube.com/watch?v=Oa8RdJv4gxc, https://www.youtube.com/watch?v=M-
Araştırma 48
ful, Fair and Prosperous Future for the People of Rakhine”, s. 16.
0mc-0jdMIg
108
Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, “Towards a Peaceful, Fair and Pros-
109
https://twitter.com/ARSA_Official
110
http://faithmovementarakan.blogspot.com.tr/2017/08/arsa-commander-addresses-interna-
perous Future for the People of Rakhine”, s. 17.
tional.html?m=1
44
http://www.atimes.com/article/birth-ethnic-insurgency-myanmar/ (15 Eylül 2017)
111
https://twitter.com/ARSA_Official/status/908218055125172224
112
A. Times, 17 Ekim 2016, Faith Movement Arakan Press Statement, video: https://www.you-
113
tube.com/watch?v=zNrVlHPcEIk (10 Şubat 2017).
P. Millar, “Sizing up the shadowy leader of the Rakhine State”, http://sea-globe.com: http://
114
sea-globe.com/rakhine-state-insurgency-ata-ullah/ (14 Şubat 2017).
International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”.
115
116
Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, “Towards a Peaceful, Fair and Pros-
117
Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, “Towards a Peaceful, Fair and Pros-
118
Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, “Towards a Peaceful, Fair and Pros-
119
Al-Jazeera, 19 Ekim 2016, http://www.aljazeera.com/news/2016/10/food-aid-80000-rohin-
perous Future for the People of Rakhine”.
perous Future for the People of Rakhine”.
perous Future for the People of Rakhine”, s. 15.
gya-blocked-myanmar-161019135600701.html (13 Şubat 2017).
Human Rights Watch. “II. Historical Background”.
120
Human Rights Watch. “II. Historical Background”.
121
Human Rights Watch. “II. Historical Background”.
122
Aral, “Self-Determinasyon Hakkı Ekseninde Burma’daki Rohingya Azınlığı”, s. 35.
123
“Burma’nın Bengaller Yoluyla İslamlaştırılması” başlığındaki rapor bu kampanyalara örnek
124
olarak verilebilir. http://www.burmalibrary.org/docs21/Khin-Maung-Saw-NM-2011-09 Islamanisation_of_Burma_through_Chittagonian_Bengalis-en.pdf
International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”.
125
International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”.
126
Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 76.
127
128
S. L Clarke, “Working inside the triangles”, http://www.centrepeaceconflictstudies.org/wp-content/uploads/Myanmar-publication.pdf (17 Şubat 2017).
Nurul İslam, “Rohingya Sorunu ve Çözümü”, Araf’ta Bir Toplum, Arakan Sempozyumu, Ka-
129
sım 2013, İstanbul, http://istanbul.mazlumder.org/webimage/arafta-bir-toplum-arakan-kitabi.pdf (13 Mart 2017), s. 53-54.
130
http://www.burmapartnership.org/2013/10/joint-statement-on-aung-san-suu-kyis-outrageous-remarks-on-muslims/ (8 Mart 2017).
https://www.irrawaddy.com/news/burma/state-counselor-condemns-rights-violations-vio-
131
lence-rakhine.html
Sangha Maha Nayaka Devlet Komitesi, devlet tarafından 1980’de kurulmuş, Myanmar’da
132
Budist din adamı “Sangha”yı denetleyen üst düzey bir Budist keşişler komitesidir.
“Wirathu silenced by Myanmar’s top Buddhist body”, 12 Mart 2017, http://www.aljazeera.
133
com/news/2017/03/wirathu-silenced-myanmar-top-buddhist-body-170311141258664.
html
The Irrawady, “Myanmar Now Journalist Demands Authorities Take Action Against U Wirat-
134
hu”, 29 Mart 2017, https://www.irrawaddy.com/news/burma/myanmar-now-journalist-demands-authorities-take-action-against-u-wirathu.html (31 Mart 2017).
International Crisis Group, 22 Ekim 2014, “Myanmar: The Politics of Rakhine State”, https://
135
www.crisisgroup.org/asia/south-east-asia/myanmar/myanmar-politics-rakhine-state (17
Şubat 2017).
136
Radio Free Asia, “Myanmar’s Decision to Give Some Muslims Official IDs Stirs Protest” http://
www.rfa.org/english/news/myanmar/myanmars-decision-to-give-02272017143837.html?searchterm:utf8:ustring=rohingya (27 Şubat 2017).
969 Hareketi kendini Budist ülkelerde bu kültürü ve geleneklerini korumak üzere kurul-
137
EYLÜL 2017
muş bir hareket olarak tanımlamaktadır. Buda’nın öğretilerini canlı tutma ve yaşatma yanında bir diğer önemli gündemlerini de Budist ülkelerin dinî yapısını bozan yabancı yıkıcı unsurların yayılmasını engellemek olarak açıklamaktadırlar. Ayrıntılı bilgi için bk. http://
969movement.org/what-is-969-movement/. Buda’nın erdemlerini simgeleyen rakamlarla kendini ifade eden bu hareketin faaliyet ve eylemleri özellikle Müslüman karşıtı gösterilere bürünmüş ve Sri Lanka gibi Burma dışındaki Budist çoğunluklu ülkelere de sıçramıştır. İslamofobik ve Müslüman karşıtı eylemler ve söylemleriyle tanımlanan 969 Hareketi, Arakan’daki Bengaliler tarafından “tehdit altında olan” Rakhineleri korumak amacıyla faaliyet yürüttüğünü belirtmektedir.
45
138
Joseph Schatz, “In Myanmar, attacking the Rohingya is good politics”, http://america.aljazeera.com/articles/2015/5/29/in-myanmar-attacking-the-rohingya-is-good-politics.html (8
Mart 2017).
139
Clarke, “Working inside the triangles”.
140
Clarke, “Working inside the triangles”.
141
Peter Popham, 8 Eylül 2017, As Aung San Suu Kyi’s biographer, I have to say that the only
good thing she can do now is resign http://www.independent.co.uk/voices/aung-san-suu-kyi-burma-myanmar-rohingya-muslims-a7936566.html
142
Clarke, “Working inside the triangles”.
143
P. Gopal, “Regional actors should take a stand against Myanmar”, http://www.aljazeera.com/
indepth/opinion/2017/02/regional-actors-stand-myanmar-170213140632476.html (15 Şubat 2017).
144
Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myanmar)”, s. 403.
145
J. Webb, “Solving the Rohingya Crisis”, http://thediplomat.com/2015/05/solving-the-rohing-
146
Mehmet Özay, “Güneydoğu Asya Çalışmaları (Southeast Asian Studies)”, http://guneydogu-
ya-crisis/ (17 Şubat 2017).
asyacalismalari.blogspot.com.tr/search/label/Arakanl%C4%B1%20M%C3%BCsl%C3%BCmanlar (27 Şubat 2017).
147
Webb, “Solving the Rohingya Crisis”.
148
Endonezya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Evi Fitriani, bu Anlgo Sakson tavra başka ülkelerin de aynı tepkiyi vermemesinin problemi kronikleştirdiği görüşünde.
Fitriani, bölgesel bir yapı olan ASEAN’a daha çok iş düştüğünü de ifade etmekte. Daha fazla bilgi için bk. http://www.thejakartapost.com/news/2016/11/26/no-asean-meeting-to-discuss-rohingya.html
149
S. Yogendran, “Turning to ASEAN: Response to the Rakhine Crisis”, http://reliefweb.int/report/
150
http://www.reuters.com/article/us-myanmar-rohingya-asean-malaysia-idUSKBN1480E1 (17
151
Özay, “Güneydoğu Asya Çalışmaları”.
152
Özay, “Güneydoğu Asya Çalışmaları”.
153
Özay, “Güneydoğu Asya Çalışmaları”.
154
Özay, “Güneydoğu Asya Çalışmaları”.
155
A. A. Ahsan, “The Rohingya crisis and the role of the OIC”, http://www.aljazeera.com/indep-
156
Clarke, “Working inside the triangles”.
157
Clarke, “Working inside the triangles”.
158
S. Y. Naing, “Turkey Foreign Minister Tours Arakan State”, 10 Ağustos 2012, https://www.ir-
myanmar/turning-asean-response-rakhine-crisis (21 Şubat 2017).
Şubat 2017).
th/opinion/2017/02/rohingya-crisis-role-oic-170217102801957.html (24 Şubat 2017).
Araştırma 48
Güneydoğu Asya
rawaddy.com/news/burma/turkey-foreign-minister-tours-arakan-state.html (21 Şubat 2017).
46
Karagümrük Mh. Kaleboyu Cd. Muhtar Muhittin Sk.No:6 PK.34091 Fatih / İstanbul - TÜRKİYE
www.insamer.com
[email protected]
Bu çalışma Nisan 2017’de
yayımlanan “Myanmar’ın
Rohingya Çıkmazı: Arakan’da
Tarihî Süreç, İç Dinamikler ve
Uluslararası Aktörler” adlı
raporun Ağustos 2017’den bu
yana bölgede meydana gelen
gelişmeler üzerine güncellenmiş
versiyonudur. Çalışmanın adı
1989 yılında Rakhine olarak
değiştirilen eyaletin adı olan
“Arakan”ın kullanım kolaylığı ve
yaygınlığı sebebiyle “Arakan
Raporu” olarak değiştirilmiştir.
Rapor, yaşanan insani
sorunun çözümüne yönelik
yıllardır hiçbir gelişmenin
kaydedilmediği Arakan’da olan
biteni anlayabilmek amacıyla
öncelikle sürece dair tarihî arka
planın bir özetini, Rohingyaları
siyasi direnişe iten süreçlerle
birlikte Rohingya siyasi direniş
ve silahlı hareketlerini, yaşanan
son olayları ve bölgedeki insani
durumla ilgili son gelişmeleri
içermektedir. Raporda ayrıca,
Rohingyaların yaşadığı insani
trajediyle ilgili uluslararası
toplumun çözüm sürecinin
neresinde olduğunu daha iyi
resmetmek için Myanmar’daki
iç dengelere, bölgesel denkleme
ve uluslararası camianın
tutumuna da yer verilmektedir.
www.insamer.com
[email protected]
Download