Türkiye, taleplerinden hi( gerilemedi

advertisement
P v vMv
İ
u uvrû ir iVw cu tfru v ^ irtm
Ir trn
&!!tıltû i
fr ü i
5|| r a z a r te s ı
Ü ^ İ^ IM
u % tv v m irw u im irv T ^ iT î^ ^ i^ ^ rû iri
k ib r is in en yüksek
B
o
ı b
u
r
t
TİRAJLI TÜRK GAZETESİ
Dizilip Basıldığı Y e r; BOZKURT BASIMEVİ
144> Glrne Caddesi, Lefkoşa
&
GÜNLÜK
M ÜSTAKİL
SIYASI
GAZETE
Telefon: 62951
Sahibi ve Umumi Neşriyat MUdUrU: CEMAL TOGAN • Mes’ ul Vazı İşleri MUdtlrU: SADİ C TOGAN
JOHNSON VE P THflNT'lN ÖZEL TEMSiLCiLEBi İLE NATO GENEL SEKRETERİNİN TEMASLARINA BAGMEH
Türkiye, taleplerinden hi( gerilemedi
Turkiyedeki askeri hazırlıklar büyük bir süratle devam ediyor-Türk Hükümeti
■ e p
yetkilileri haklı isteklerde ısrar edileceğini belirtti
BBC RADYOSUNA GÖRE, YUNANİSTAN ADADAKİ
ASKERLERİNİ ŞARTLI OLARAK ÇEKMEYİ KABUL ETTİ
|§|f
RUM
S İS İ
A K D E N İZ’DE D EVR İYE G E ZE N
M AREŞAL
Cuntası
NATO
FEVZİ ÇAKMAK MUHRİBİ
ülkelerine
yalvardı:
TÜRKİYE’ Yİ YUMUŞATIN! ...
ATİNA
p
Yunan lortasının isteği üzerine
Türkiye vs Yunanistanda temaslar
yapmak için geziye çıkan N A T O
Genel Sekreteri M anlio
Brossiö
16.05 de ıçnkia Ankaraya varmış
. Ur. Brossio Yunanistanda Cunta’nın ileri gelenleriyle görüşmüştür.
Bu arada Johnsonun özel tem­
silcisi Cyrııs Vance’ın de Ankara
yı üçüncü defa ziyarete hazırlan
dığı bildirilmektedir. Cyrus Vance
dün sabah Yunanistan
Dışişleri
Bakam Plpınellis İle bir süre görüş
müştür. Bu görüşmeden
sonra
Kral Konstantln, Başbakan Kollias
ve Dışişleri Bskanı
Pipineilis’ in
katıldığı tKIÜ bir toplantı yapılmış
tır. Toplantı, sona
erince
Kral
Konstantln Johnson'un temsilcisi
ni kabul etmiştir.
Yunan Cunta’sı bu arada NATO
TR O D O S
BÖLGESİNDEKİ
DAĞLIK
KÖYLERE
KALDIRILMAKTA
CYRUS VANCE’LA YENİDEN GÖRÜŞMESİNİN SöZKONUSU OLMADIĞINI BELİRTEN
BAŞBAKAN DEM iREL, “ DURUM CİDDİYETİNİ M UHAFAZA ETMEKTEDİR” DEDİ
BBC, savaş halinin kalkmış olduğuna dair bir belirti bulunmadığını belirtti
..m
Yunan
AİLELERİ
ülkelerinin Atinadaki tmsilcilerine
de başvurarak Türkiyenin tutumu
nun yumuşatmasına hükümetleri
nin yardımcı olmasını istemiştir.
Yunanlstanm son birkaç gün için­
de ricadi durumuna düşmüş olma
sı politikalur'mn iflâs ettiğini bir
delil olarak kabul edilmiştir.
Gelişmeleri- izleyen Ankarada
ise kararlı bir sükûnet hüküm sür
mektedir.
ANKARA;
Kıbnsla ilgili çalışmalara dün
de aralıksız devam
edilmiştir.
Başbakan
Süleyman
Demirel,
olayları öğleye kadar evinde izle
miş, daha sonra da
Başbakanlığa
giderek bazı Bakanlar ve teknis­
yenlerle birlikte çalışmıştır. Başba
kan Süleyman Demirel, saat 16.50
de Başbakanlıktan ayrılırken gaze
teoilerin çeşitli sorularını cevap­
landırmış ve durumun ciddiyetini
koruduğunu söylemiştir. Başbakan
Demirel Yunan hükümetinin Tür
kiyenin isteklerine cevap verebil
mek için mühlet istediği yolunda
ki bir soruya
“ mühlet meselesi
mevzubahis değildir’
diye cevap
vermiştir. Birleşik Amerika Cum
hurbaşkam
Lyndon Johnson’un
özel temsilcisi Cyrus Vance'la ye­
niden görüşmesinin söz konusu
olmadığını da sözlerine
ekleyen
'İ t t i
-
-
|| ••
î
'i-, fc ij |SBŞ8BfsŞğ?i
■
i I'
' s
i
'* * ■ « -
■
■
1
i f l r
.
g it t
I
(Devamı dördüncü sayfada)
Benküş, gönderdiği mesajiialili niiikjiiasıla B
I
Türkiye’ deki heyecanı zafer
meşalesi haline getirmeli
S İ®
it
]
Dün Akşam Kıbrısa gelen U Thant’ın
özel Temsilcisi Rolz Bennett, Rum
Gazetecilerinin sorular ma kesin cevap vermedi
ROLZ B EN N ETT, “ İÇİNDE BULUN­
DUĞUMUZ A N GÖRÜŞLERİMİZİ
BELİRTECEK BiR AN DEĞİLDİR”
LE FKO ŞA
Birleşmiş M illetler Genel Sekre
teri U Thant'ın Ö zel
Temsilcisi
Rolz-Bennett, Ankara ve Atinadaki
İağınaslarını tamamlayarak dün ak
şam özel bir uçakla
Lefkoşaya
gelmiştir. Lefkoşa Hava Alanında
Rum iddaresi ilgililerince karşıla­
nan Bennett, kısa bir basın toplan
tumı müteakip, Papaz Makariosla
'görüşmek üzere doğruca Cumhur­
başkanlığı Sarayına gitmiştir.
j Özel temsilci Rolz-Bennett hava
alanında verdiğ idemeçte,
Genel
Sekreter U Thant’ın Kıbrıs mesele
tindeki son duurmla ilgili olarak
büyük üzüntü duyduğunu v e ger­
ginliğin bafifletilmesine çalı tığını
belirtmiş Türklerle Yunanlılar ara
sında Kıbrıstakı kuvvetlerinin den
gesi konusunda bir anlaşmaya varı
İıp yarılamadığı ile ilgili bir soru
yu “yorum yapamam” diyerek ce­
vapsız bırakmıştır.
Daha sonra Rum gazetecinin
Türk istilft tehlikesinin varit olup
olmadığı konusundaki bir sorusu­
na kaçamaklı bir cevap vererek
içinde bulunduğumuz an görüşle
rtmlzi belirtecek U r an değildir”
demiştir. Makarlos’a götürmekte
olduğu mesajın metninin ne oldu­
ğu hakkındaki bir başka soruya
“ Diğer hükümetlere götürdüğü mtin aynisi’ diye
cevap veren
Bennett, daha sonra Kıbrıs proble
minin çözümü için
beraberinde
herhangi b ir teklif
getirmediğini
belirtmiş, iyimser mi kötümser mi
olduğu ile ilgili son bir soruyu da
yine “ Yorum yapamam” şeklinde
cevaplandırmıştır.
Limasol Umanına dün bir
Yunan hücumbotu demirledi
semtine
ROLZ BENNETT
Majjusa Umanında bulunan gemilerin
süratle Kıbrıs’tan kaçmaları istendi
M AG USA; İsmet Kotak
ANKARA:
Tiiılk Cemaat Meclisi Başkanı
Raıuf Denk taş. bir süre önce An
kara’dan gelen arkadaşımız İz
zet Rıza Yalın aracılığı İle Kıb
n s Türklerine hitaben yayınlan
mak üzere gazetemize bir me­
saj
göndermgdr Mesajın tam
metni şudur:
“Bir dönüm
noktasındayız.
Boğaziçi ve Geçitkale’de topra­
’v - r
■
ğa düşen kardeşlerimiz, Kıbrıs
mes’etesinde Türkiye’nin tarihi
Türk Silâhlı Kuvvetlerine mensup yüzlerce tank dün İskenderun ve Mersinde gemilere bindirilmiştir. Yukarıdaki resim, Kıbrıs çıkar­
bîr karar almasına vesile olmuş
masına hazırlanan Türk Kara
Kuvvetlerinin U r ağır tankı görülmektedir..
lardır. Ruhları ş&d otsun
ÖDEVİMİZ
Bu günlerde bize düşen vazi­
fe, sarsılmaz bir imanla ve |nançla, tam bir birlik ve bera
beri ik İçinde bulunmak, dâva­
nın etrafında kümelenmek ve
bize düşen] yapmaktır.
İM AN VE İN AN Ç GEREK!
Türkiye’nin bugünkü tutumu,,
dan sanra dâvflnuı yeni bir mec
raya girdiğine ve iyiye gidece
ğine inanıyorum. Yeter ki biz,
sarsılmayan bir birlik ve bera
bertik cephesi hâlinde durma
smı bilelim; İç çekişmelerden
kurtulalım ve iman ve inancımı
zı yitlrmiyelim!
LİM ASOL; Erdal Gökhan
Diğer taraftan, Limasol Rum
de Rum tahrikler] büsbütün art etmektedir. Türk mücahitlerin
TUTUM VE
Bildiriyor:
mış, .tahammül edilmez bir hâl tahriklere aldırmaması Rumları semtinin Rum sivillerince bo­
DAVRANIŞLARIN ÖNEMİ
büsbütün çileden çıkarmış ve şaltılmasına hızla devam edil­
Tü?k miMıetei, heyecanlı gün
Bugün öğleden sonra* hava almıştır.
Rumların Türk semti etrafın­ dün akşam Üzeri Keo Fabrika- mektedir. Dün de bütün gün bir
ter yaşamaktadır. Bizim Kıb karardıktan sonra Limasol Lins’takj tutum ve davranışımız, masına bir Yunan Hücumbotu da yaptıkları askeri yığınak de sı'ndan Türk semtine ateş aç­ çok Rum ailesi Limaaöl’un Rum
kesimini terketmişlerdJr,■
bu heyecana bîr zafer meş’ale- gelmiş ve kuytu bir yere demir vam etmekte ohıp, Rum mevzi- mışlardır. Zayiat yoktur.
si hâline getirebilir.
İçmiştir. Üzerinde Yunan bayma terinden Türk mevzilerine de
Kahraman ve cefakâr kardeş ğı bulunan hücumbotun demir, vamla surette tehditler savrul­
telime sonsuz selâm ve sevgi­ lemesi ile limanda askerî bir fa makta, taşlar atılmakta, müca
ler.’!
aliyet göze çarpmış, şehir için flitlerimiz tahrik edilmektedir­
ler. Bütün bunlara rağmen mü
cahiterimiz
Rum tahriklerini
büyük bir soğukkanlılıkla takip
Bildiriyor:
Güvenilir kaynaklardan elde
ettiğim b ilgiy e göre, Ltoyd Si­
gorta Şirketi, Mağusa Limanın­
da bulunmakta olan vapur aceh
talerine müracaat ederek, li
manda dem irli bulunan gemile
İrin en geç dün gece saat se
kâze kadar Kıbrıs suların, ter
Ankara: karinelerini
tem in etmelerini
bildirm iş ve halen |blu gemile
Tam bir savaş hazırlığı için j hiçbir sigorta maddesinin kap
de bulunan Türkiye, sivil savun salmadığını kaydetmiştir.
ma tedbirleri almaya başlamış
tır.. Ankara’dan alınan haberle
H göne, Ankara, İstanbul ve Iz I öte yandan diğer bütün ilgili
mir lülem ile Ege Bölgesinde d evletler Kıbrıs kara sularında
dün akşam saat 17.00’den itlba bulunan kendi ülkelerinin tica
Rn karartma tatbikatı uygulan ret gemilerine müracaatla bölge
maya bağlamıştır.. Tatbikat sa den hiç bir gecikmeye mahal
hah gün ışıymcaya kadar devam vermeden uzaklaşmalarını iste­
«Ütecektir.
miştir.
ateş
açıldı - Tahrikler
Mısır, Yunan
Birliklerinin Adadan
Çekilmesini istedi
Türkiye Karartma
Tedbirleri Alıyor
iü # ek
YA ZIS IZ
(Uluslararası yatışmalarda çeşitli ödüller kazanmış beynelmilel Türk karikatüristi NEHAR
TUBLEK’in Kıbrıs buhranından aldığı ilhamla gazetemiz için hazırladığı bir karikatürü..)
KAHİRE
M ısır Hükümeti, Türkiye ve
Yunanistan’ın Kıbrıs Halkının
güvendiğini sağlamak ve Ortado
ğu’da barışı sağlamak üzere Kıb
rts meselesine barışçı bir çö­
züm yollu bulacaklarına inan
dağını açıklamıştır.. Haberi ve­
ren EL AHRAM gazetesi, Mı­
sır Dışişleri Bakanı Vekilinin
Türk ve Yunan Büyükelçileri
ile birer görüşme yardağını be
lirtmekte ve M ısır Hükümetinin
buhranın yatışması için Kıbrıs*
daki Yunan birliklerinin çekil
meşini şart koştuğunu bildir
mektedir,.
son
haddine
Türk liderliği,
U Thant’ ın
teklifini reddetti
KIBRIS TÜRKLERÎ, B.M. BARIŞ GÜCÜTO'N
KENDİLERİNİ RUMLARA KARŞI
KORUYAMIYACAGINA İNANMAKTA
| Kıbrıs I t r k Cemaatı liderliği
Genel Sekreter U Thant’ ın adanın
askerden arınmasını öngören tek­
lifini Türk askerinin
Kıbrıstakı
varlığının lir Rum saldırısına kar
uı tek garan.i teşkil ettiği gerekçe
tiy le reddetmiştir. Bu konuda ligi
i olarak bir demeç veren Savun­
ma
Bakanı
Osman
Örek de
U Thant’ın adanın askerden arın
maşım öngören çağrısı Türk Ce­
maatı İçin tatminkâr bir teklif
değildir. Türk Silâhlı kuvvetleri­
nin adadaki varlığı Rum vahşetine
karşı ada Türklerinin tek garantisi
nl
teşkil etmektedir! demiştir.
Örek devamla şunları söylemiştir;
“ Kİbrışlı TUrkler Blrleyml M il­
letler Barış Gücünün artık kendlle
fini Rumları, karşı koruyabileceği
nl sanmamaktadırlar.”
"Ötö yandan Rum yönetiminin
İÜ Thant’ın tekilini müsbet karşıla
dığı. ancak adadaki Yunan birlikle
rinln geri çekilmesininYünan bükü
metini İlgilendiren bir sorun oldu
ğunu bildirdiği öğrenilmiştir ,
SAYFA 2
(BOZKIIRT)
Y A N K I
Sulhun faturasını Kıbrıs Tiirkii ödemiştir!
Yığınla haber içinde değerlendirme
yapm anın güçlülüğünü herkes takdir et
inektedir. N e var ki, K ıbns'da bulun­
mak, Kıbrıs'tı Türk olarak dört yılın ce­
za ve cefasını çekmek bir takım yüksek
başların tekliflerinin a y a ğ a indiği sa­
m an nasıl rezil olduklarını görm eyi ko
l a y l a ş t ı r m a k t a d ı r . Bir kanlı
o laylar serisinden sonra esas noktalara
sapm a getirmemek gerekmektedir. N e­
reden çıkış yapılm ışsa o nokta tekrar
hatırlanm alı, bilinm elidir. Aksi takdirde
Birleşmiş M illetler, Am erika N A T O ve
K anada temsilcilerinin teklifleri ortasın
da yeniden Kıbrıs politikamız karaya
vurur, K ıbrıs’ı ve Kıbrıs Türk'ünü unut
m ak önüne geçilmez bir son olur.
Kıbrıs Türk'ü olarak bir defa daha
yazm ak, bir defa daha konuşmak gerek
tiğine inanıyoruz. Bu gün Türkiye'nin
üzerinde durması gereken sadece Yu­
nan askerinin bu adadan çekip git­
mesi değildir. Unutulmasın ki. Y un ar
askerinin bu ad ay a adım atmasından
önce bu ad ad a yüzlerce Türk öldü­
rülmüş, kaçırılmış, Türk m alı ateşe ve­
rilmişti. Bu gün Yunan askerinin çekil­
m esinde ısrar etmek geriye kalan nok­
talan ihmal etmek Kıbns konusunda y e­
ni bir çıkışı ebediyen gömmek demek
tir.
Cyrus Vance, M anlio Brossio, Rolz
Bonnet tarafından yapılan tekliflerle Ka
nada'dan gelen teklifler incelendiği va­
kit şunu görmek mümkündür. Bir takım
teklifler olayları geçiştirmek ve Türki­
y e'ye sadece bir noktada o d a Yunan
askerinin lâ f ola çekilmesi noktasında
taviz vererek durumu kurtarmayı hedef
almaktadır.
Türk halkı, Türk M ücahidi, ve Türk
bosun olarak görüşlerimiz tekdir. En iyi
niyetimizi yeni bir Türk şahlanışına ver
diğimiz anda bir takım ültra modern çc
zümlerle kafa sallayacak durumumuz
yoktur.
1 — Biz ban ş ordusunun yahut da­
h a değişik bir tipteki bir milletler or­
dusunun Kıbns Türk’ünün can ve m al
emniyetini ve Kıbns üzerindeki hakkını
koruyacağım asla kabul etmiyoruz.
Bu denenmiştir. Dış basının d a te­
yit ettiği gibi M akarios Banş ordusunu
paravana yaparak ortaya Bum lar'dan
ibaret bir Kıbns hükümeti koymuştur.
Sözde de olsa adanın önemli noktaları­
nı ele geçiren bu Rum hükümeti Banş
ordusunun koruyuculuğundadır. V e işle
nen bunca cinayete rağm en görülmek­
tedir ki, devletlerde bu ucubeyi koru­
maktadırlar.
Yeniden yetkileri artırılacak, sayı­
sı yükseltilecek bir Banş ordusunun
Türk'ün davasına hizmet etmiyeceğini
belirtir, Kıbns Türk'ü olarak bu nokta­
d a diretiriz.
2 — Kıbns'daki Türk ve Yunan a s ­
kerlerinin geri çekilmesi, tarafsız görün
mek isteyenlerin Türklük dünyasına Girit'de oynadıkları oyunun benzerini oy­
nam ak istemelerindendir. A dada, and
taşm alara dayanarak sadece 650 Türk
askeri bulunm asına m ukabil 17.000 ki­
şilik bir Yunan kuvveti gizlice sokul­
muş ad a Yunanistan tarafından işgal
edilmiştir.
Biz Yunan askerinin çıkm asiyle 650
Türk askerinin çıkmasını ayni p aralel­
de görmüyoruz. Esasen Türk askeri andlaşm alara dayanarak burada bulun­
maktadır.
Yunan ordusu bir işgal kuvvetidir.
N e var İd. bu gün Yunanistan, ister iki
saata kadar, isterse iki ay yahut iki se
neye kadar Yunan kuvvetini geri çek­
meyi kabul etmiş olsum Bu Kıbrıs
Türk'ü için yeter bir hareket kabul edil­
memektedir.
Biz bir tek noktada ısrarlıyız, Türk
askeri Kıbrıs'a girmelidir. Ankara bu
noktayı ihm al edemez. Mücahit, halk,
basın olarak bu nokta ile ilgiliyiz yok
sa sadece Yunan askerinin çekileceği­
nin kabul edilmesi asla bizi tatmin et­
mez, Türk'ün davasına hizmet etmez.
3 — San çarpışm alarda sarar gö
renlerin tazmin edilm esi belki bir pres­
tij m eselesi olur am a ölüleri diriltemez
ve yeniden şehit verilmesini önleye­
mez.
4 — Kıbns'daki Türk toplumu hiç­
bir garantiyi kabul etmemektedir. Bizim
garantilere karnımız toktur. Am erika, Bir
leşm iş M illetler, N A T O ve Kanada bizleri bu noktada aldatam azlar. Biz sade­
ce Türk ordusunun ad ay a girmesini ye
ter garanti kabul etmekteyiz. Bunun dı­
şında hiçbir milletin ordusunu garanti
olarak alam az, altına imza basam ayız.
Kıbns Türk liderliğini ikaz etmekte
yiz. A n kara'ya son defa seslenmekte­
yiz. Türk milleti a y a ğ a kalkmışken bu
m esele kesin
şekilde haledilm elidir.
Am erika N A T O çıkarlarını düşünerek f|
bir Türk — Yunan savaşının N ATO 'yu
zayıflatacağım kabul ettiği gibi bu gü>
ne kadar ölenlerin Yunan kurşunundan
gittiğini bilm elidir. Bunun açık yolu li­
m anların açılm ası Türk ordusunun ise
girmesidir. O zaman harb edilmesi g e ­
reksiz olur ve şunu iddia ederiz İd ad a­
y a Türk ordusu girdikten sonra taraf­
lar gerçekçi formüller üzerinde an laşa­
bilecekler, çıkmazı kökünden hallede­
ceklerdir.
Türlük dünyası Kıbns çıkmazını bu
aün halledebilir. A ray a uydurm a teklif
ve garantiler sokmadan sonuca aitmek
şarttır. Yunan ordusunun adadan çıkma
sı yahut çıkarılacak şekilde gösterilme
si Türk’ün davasına hizmet etmez.
Başbakan Demire! gerçeği teslim et­
miştir. Biz bunu azıcık değişikliğe uğrat
mak isteriz. Sulhun faturasını Kıbns
Türk'ü ödemiştir! Yeniden can yeniden
kan verirken tek istediğimiz davanın kö
İdinden halledilm esidir. Hükümet söz­
cüsünün dediği gibi "H azım , kuvvetli­
yiz, kararlıyız!"
Kıbns Türk'ü, bu kararlılığın bizi
mutlu yarına ulaştırmasını istemektedir.
Zira m illetlerarası garantiler sadece
can ve m al kaybım ıza değil davanın ta
mamen kaybedilm esi yönünde işlemek­
tedir. Geçitkale — Boğaziçi katliamı
göstermiştir ki, ölsek de yok edilsek
de, elimizden tutan, tutacak olan sade­
ce Mehmetçiktir. Bu konudan şaşm a
mak gerekmektedir. Türk halkı, Türk
M ücahidi, Türk basım bunu haykırmak
tadır! Biz sade Mehmetçiği istiyoruz!
İSMET KOT AK
Heryerde - Herzeman
*
ı
1
2
i
BELKDLO
u
(CUMHURIYETMen)
CENOVA'DAN LO ZAN 'A...
Lozan Avrupasından bir
portre daha: İngiliz İşçi
Partisinin ilk Başbakanı
Ram say Mc Donald'ı gö­
rüyorsunuz. 1900 yılında,
Ingilteredeki bütün sosya­
list gruplar (Bağımsız Sos­
y al Parsiti: Fabianlar ve
Sosyal Demokrat Federas­
yon) Parlâmentoda bir işçi
grupu m eydana getirdiler
Mc Donald, bu grupun ge­
nel sekreteri oldu. Bu grup,
1906 d a kurulacak İşçi Par
tisinin çekirdeğiydi. 1923
te ilk İngiliz İşçi İşçi hühümeti kurulduğu zaman.
Başbakan d a Ramsey Mc
Donald oluyordu.
İşçileri, 1924 Kasımında
iktidardan düşürüp 1931'e
kadar muhalefette bırakan
olay "Zinoviev mektubu­
dur". Serimden dört gün
önce İngiliz basınında y a ­
yınlanan bu mektuba gö­
re, Sovyet komünist lideri
Zinoviev, İngiliz Komünist
Partisini ihtilâle dâvet et­
mişti. H alk bu mektup açıklamnca, işçilere oy ver­
mekten çekindi o saman.
Geçen yıl The Sunday
Times gazetesi yaptığı
araştırma sonunda, Zino­
viev mektubunun sahte
olduğunu.
M uhafazakâr
Partili bir kimse tarafın­
dan yazılıp, basm a veril­
diğini ortaya çıkardı. Y a ­
ni bir partinin
kaderini
değiştiren, sola karşı bu
sahtekârlık, ancak 43 se­
ne sonra ortaya çıkmıştı.
İşte Lozan'ın yer aldığı
1920 1er, böyle eğlenceli
yıllardı.
Hm engway ın Lozan A vıu
pası'm veren yazılan arasın
da, o günlerin siyasî geliş­
melerine kısa bir göz atalım
bugün.
M eselâ 20 Kasım 1922 de
başlayan Lozan Konferan­
sından yedi ay önce. Cenova'd a başka birk onferans
yer alır.
Bu Cenova Konferansı da,
tıpkı Lozan gibi, yeni kuru­
lan, daha doğrusu yüzlerce
yıllık bir İmparatorluğu tas
fiye eden diğer bir devle­
tin tanınması için toplanmış­
tır. Bu devleti herhalde tah­
min ettiniz: Sovyetler Birli­
ği..
SOVYETLER
Sovyetler Birliği, Çarlık
Rusyasının üstüne 1917 ihti
lâli aracılığıyla kurulmuş­
tur. Fakat bu, tıpkı "A nadolu
thtilâli"nde olduğu gibi ge­
rek Batılılar, gerekse bir takımiç gruplar tarafından ka­
bul edilmiyecektir.
Bundan sonra, yani 1918
yılı 3 Martın'da Best - Litovsk silâh bırakışm a anlaş
masının imzalanmasını tâki
ben ve haziranda d a yeni
Sovyet anayasasının kabu­
lü arkasından, Rusya'da iç
savaş başlar.
tç savaş. Beyaz Ordular
denilen karşı ihtilâlcilerle,
Troçki.nin düzenlediği Kızıl
Ordu arasında, beş cephe­
de cereyan eder: Kafkaslar,
Ukrayna, Balhk, Kuzey Rus
y a ve Sibirya'da...
İç savaşa Batı o kadar
bel bağlar ki, 1918 yılı H a­
ziranında, İngiliz ve Fransız
askerleri Kuzey Rusya da
Murm anks'a çıkar ve Arkan
yel şehrini zaptederler. Bu­
rada kurdukları kukla hükü
metle, 1919 yılı ekimine ka­
dar Bolşevik rejimi yıkm aya
çalışacaklardır.
Ancak sonunda, Kızıl O r­
du, Beyaz Ordu'yu yenecek
ve Sovyet rejimi içeride ha­
kimiyetini sağlayacaktır.
##
GLENEAGLES
İsme dikkat buyurunuz-
Y ıllardan beri dünya piyasasına kadın ve erkek palto ve yağ­
murlukları imal eden firm anın markasıdır.
i r. İ İM 1 7
K
İ
Bu süre içinde, yeni M os­
kova rejimini tanıyan ülke­
lerin sayısı pek azdır. Meşe
lâ Ankara'daki m illî hükü­
m et
Sovyetler Birliği içindeki
son ayaklanm alar d a bastı­
rıldıktan sonra, Batılılar ar­
tık bir rejimle m asaya otur­
mak gereğini duyarlar. Tıp­
kı bizimle M udanya'da ve
daha sonra Lozan'da olduğu
g ib i
Cenova Konferansı, işte
bu hava içinde 1922 yılı 10
Nisanında Cenova şehrinde
toplanıyordu. 34 ülke temsil
çilerinin katıldığı konferans­
ta, konular Lozan'da ele a lı­
nanlara çok benzer. M eselâ,
"Sovyetlerin Çarlık devrinde
A vrupa'dan alm an borçlan
ödemeleri m eselesi" veya
Rusya'daki y a b a n a uyruk­
lardan zarar görenlerin taz­
minat alm ası" gibi..
C enova'yla Lozan'ı para­
lel lalan özellikler, o zaman
ki İngiliz Kıralı G eorge ile
Başbakanı Lloyd George arasındaki bir konuşmada, iyi
ce belirleniyor.
Lloyd George, Cenova'da
ki konferansa gideceğini <*çıklayınca, Kıral O 'nu sara­
y a çağnyor ve soruyor;
"Cenova’da Lenin ve TroçId ile de karşılaştığınızı sam
yorum ."
Lloyd George'un cevabı ib
retle okunmaya değer:
"M ajestelerinin hlzmetindeyken, her çeşit insanla
karşılaşm ak zorunda kal­
dım. D aha geçenlerde, ken
disı de aynı olan Mustafa
Kemal'in, oldukça kötü şöh­
retli bir temsilcisiyle görüş­
müştüm. Majestelerinin hlz
metindeyken bunu yapm ak
zorundaydım."
Görüyorsunuz! Batının gö­
zünde, M ustafa Kem al, Le­
nin, Troçki hep aynıdır. So­
kaktaki adam değil yalnız,
larallan ve başbakanları da
bövle düşünüyor.
Frank Owen*in vesikala­
ra dayanarak yazdığı "Tem
pestous Joumey" kitabından
aldığım Kıral - Başbakan di
yaloğu, herhalde oldukça il
gi çekicidir.
Ancak K ralın korktuğu,
Lloyd Gearge'ın başın a gel
meyecek, Cenova’y a Lenin
ve Troçki'nin verine Çiçerin
aidecektir. Yedi ay sonra,
Ankara'nın haklı arzularım
desteklemek içtin Lozan'a da
gidecek olan Çiçerin..
VE TOPLANTI
Her neyse, Lloyd G eorge'­
un başında bulunduğu 92 ki
şilik İngiliz heyeti Cenova'-
fr fr ft-fr fr fr t
y a katılıyor ve 2 m ilyar ster
linlik bir savaş tazminatı fa
turasını Çiçerin'e dayıyor­
lar. Çiçerin'in cevabı, 5 mil
yar sterlinlik bir tazminat
faturasıdır.
Müttefiklerin
Rusya'yı işgalleri sırasında
doğan zararların tazmini için kavgalar ve m ünakaşa­
lar. Bu arada 16 Nisan 1922
günü, Alm an delegasyonu­
nun başındaki
Rathenan
ile Çiçerin "R appallo anlaş
maşım,,
im zalıyorlar ve
böylece A lm anya,
Batıda
Sovyet rejimini tanıyan ilk
devlet oluyor. Bütün alacak
lannı, borçlarım siliyorlar.
Bu Lloyd George için bü­
yük bir darbedir. Neticede
Cenova’d a hiçbir şey sağla
yam ıyorlar ve 1924 yılında
Sovyetler Birliğini tanım a­
y a mecbur oluyorlar.
C enova'ya
katılm ayan
Am erika ise Sovyetler Bir­
liğini ancak 1933 de tanıya
çaktır. O d a Rooswelt'in ka
rarıyla..
Bizim Lozan'a
dayanan
Cenova konferansının hikâ­
yesi budur.
Hem m ingway'in
Lozan'­
daki Sovyet temsilcisi Çiçe­
rin'in port resmini çizen y a ­
zışma geçmeden, Lozan'da
ele alm an Osm anlı borçla­
rını özetliyellm:
Lozan'daki "M a lî ve İkti­
sadi İşler Komisyonu,, O s­
m anlI Devletinin en büyük
alacaklısı Fransa'nın dele­
gasyonu üyelerinden
Barer tarafından yönetiliyor­
du.
"Dünyanın Um um iye" ye
ni Osm anlı borçlarım öde­
me prensibini, İsmet P aşa'y a şöyle özetledi: "B u borç
larla yeni Türkiye Devleti'
nin aslında ilgisi
yoktur.
A m a Osm anlı borçlan, O s­
manlI devletinden aynlan
parçalar arasında
teksim
edilirse, yen]
Türkiye de
kendine düşen hisseyi ödl
yecektir."
Türkiye'den istenen diğer
bir tazminat da, Türk top­
raklarını işgal eden devlet­
lerin, bu işgalden
doğan
m asraflarının ödenmesiydi!
T abiî bu talebin cevabı, İs­
met P aşa tarafından gerek
Batıklara
gerekse, onların
m aşası Yunanistan'a
sert
şekilde verildi.
A m a bu cevaplar Lozan'
m ilk bölümünü kapatacak
ve Türk heyetinin Ankara’­
y a dönmesine sebep de o la
çaktır.
Y A R I N :
YENİ AV R UPA
trtrtrCrtrtrirütririrCrtrCrCıtıirtrtrCrCrfrt
t
Marie, Mary, Roma, Charles, Weston,
Marsden, York.
Bütün bu isim ler elim izdeki zengin koleksiyona dahil müflonlu, m üflonsuz
ve sair değişik tiplerdir.
t
,1
t
t
A
z
z
zzz
iz
Alman Bel • Kol: şirketinin yetkisiyle şişelendirilir.
zz
z
M ağazalarım ızı ziyaret ederseniz elem anlarım ız size her yardım ı yapm a
ya hazırdırlar.
“ Fabrikadan M üşteriye" mal temin eden mUessesemlz sayın m üşterileri­
ne lâyık olm ak emelindedir.
DERSEV ithalât acentesi
LEFK0ŞA _
TEL: 72512-
NOT: TOPTAN VE PERAKENTE SATIŞ YAPILIR.
♦ > *X ^ K MX MX * ^ X MX MX wX MX MX 'wMK'^,<,4,4 ^ * ^ ,^M
M ,O ^ X M
MM
X*,M M
flM
îM
M ,^M
M MX ^ ,X MX
OĞLAK BURCU: (21 Aralık— 20 Örek) Eşinizin s ö z ü n ü
küçümsemeyiniz. Düşüncelerinizi açıklamadan önce g ü v e n d i ­
ğ i n i z kimseye akıl danışınız.
KOVA BURCU: (21 Ocak— 20 Şubat) Hareketlerinizde re­
alist ve tarafsız olunuz. Mesuliyetlerinizin karşısında lüzum­
suz yere korku göstermeyiniz.
BALIK BURCU: (21 Şubat— 20 Mart) Çoktandır uğraştığı­
nız işin mes'ut bir neticeye ulaşmasının tam zamanı. Bu arada
manasız münakaşalardan sakınınız.
KOÇ BURCU: (21 Mart— 20 Nisan) Beklenmedik hlr takım
hadiseler muhitinizde
münasebetlerinizi sarsıyor.
Anlaş­
mazlık karşısında daima tarafsız kalınız.
BOĞA BURCU: (21 Nisan— 20 Mayıs) Etrafınızdakiier
boş yere sizi oyalıyorlar. Bu yüzden de Jzücü bir duruma
girebilirsiniz. Onun için dikkatli olun.
İKİZLER BURCU: (21 Mayıs— 20 Haziran) Bugün işten
baş al ansıyacaksınız. Fakat sıkılmayınız. Şans sizi ne iş olur
sa otsun her sahada destekliyor.
YENGEÇ BURCU: (21 Haziran—20 Temmuz) Duyduğu
nuz haberlere hemen hemen yüzde ytlz inanmayın. Şunun bi­
lin ki içlerinde söylentiden ibaret olanları var.
ASLAN BURCU : (21 Temmuz— 20 Ağustos) Hayatınızı
paylaşan insanlar çok üzgün onları teselli ediniz. Yolculuğa
çıkacaksınız bunu yapmadan çıkmayınız.
BAŞAK BURCU: (21 Ağustos—20 Eylül) Bugün işln’zin
para ciheti ile meşgul olacaksınız. Yıldızınız sizi desteklemi­
yor. Yapacağınız işlerde tedbirli olunuz.
TERAZİ BURCU: (21 Eylül— 20 Ekim) Evinizde olup bi­
tenlerle yakından ilgileniniz kİ sonradan canınız sıkılmasın.
Dalma ihtiyatlı ve tutumlu olunuz .
AKREP BURCU: (21 Ekim— 20 Kasım) Uyanıklığınız
ve
ustalığınız sayesinde başarıya ulaşacaksınız. Kendi metodu­
nuza göre çalışmakta devm ediniz .
YAY BURCU: (21 Kasım— 20 Aralık)
Karar vermeden
önce yakın dostlarınızın da fikirlerini alırsanız çok daha isa­
betli iş yapmış olur, fayda görürsünüz.
U a ZABTESI 27
K A S IM
1967(B O Z K U R T )
SAYFA 9
« « H iı t ı u ı u ıı ı ıı t iH f u f i ı iH i ıı a M i ıa ıı a u M iu ı u ı u a t ıt ıı a u a ıı a ı ı ıı ı a t ı ı ıı a i u
İBİJİlIflIlllllll» S
ŞUNDAN BUNDAN
<ııaıııuaııaM aııaııaıiaM aH aııaııaiiaııaH aH aM aiiaııaııaııauaııaııaııaııaı
Uşaktı köyümüz. Kent­
ten, kasabadan bir h a y li
niftit, Küçük, küçücük biz
deresi vardı. Gün olur h a­
lin, gün olur n eş'eli şarkı­
lar dile gelirdi p ırıl p ın l
•ularında. N e mes'ut, ne
güzel günlerdi. Bir an için
düşünüyorum,
m esul
olan, güzel olan, m azinin
kabrine göm ülen günler
mi idi, günlerim iz m i idi?
Mes'ut olan,
gü zel
olan; mazinin
kabrine
gömülen gün, günlerim iz
değildi Biz'dik. Ben'dim ,
sen'din; özetince hepimiz'dik. Günler yin e g e ­
lip geçiyor. Kim ini, kim i­
mizi ağlarken görüp g e ­
çen günler. A m a bu son.
son demesem de, içinde
bulunduğumuz
zam an
parçası günlerde gü len i­
miz, gidebilenim iz pek
yok gibi, desem ...
1
J
3
3
4
5
6
7
8
9
n JO E M JO D D
4
□
İ
e
7
s
□ □ □ □
m fia
□ m n
■ ■ □ □
n
. T
9
ı T
T
T
T
□
o
n
□
T
□ □ ■ □
iE m
B n m
□ u tıa
i r r İ T
r i
SOLDAN SAĞA:
1— Güzel sanatlann bir koudur
2— Bir imtihan şekli,
Ntğdenin
ilçesidir 3— Tibet ruhanisi, 4—
Hempa, 5— Italyamn Akdeniz sa­
hil şehirlerinden biri 6— Vilâyet,
Bir fiil zaman eki. Tersi bir bağ,
7— Nakil araçlarından sürat (Fr.)
Bir rüzgâr nevi 8— Tersi hizmet
kâr baslığı. B ! h a r f i n okunugu.
9— Zemin, Çiziş veya bir erkek
ismL
YU KARID AN AŞ A Ğ IYA
1— Ortadoğuda savağa katılan
devletlerden birinin başkenti, 2—
Ekli, 3— Arap ülkelerinden biri,
Vücudumuzdan çıkar, 4— Pes di­
yen 5— Bir harfin okunuşu Ampü
İÜ icat eden. Amerikalı bilgin. 6—
Bir harfin okunugu, 7— Büyük ça­
dır veya halkı. Bir emir. 8— Otur­
duğunuz bölmelerdendir Bir çi­
çek, 9— Bir ırk, iyilik veya bir
isim
GELECEK
Ben küçüktüm. Kentten,
kasabadan bir h a y li uzak
tâki köyümüz
küçüktü.
Ve köyümüzün
hazin,
neşeli şarkılar terennüm
ederek şırıl şırıl
akan
deresi küçüktü.
Günler
geçü. Ben büyüdüm, ko­
caman
adam
oldum .
Ama yaşça büyüdüm,
yaşça kocaman adam o l­
dum. Beynim
küçücük
kalmış. Düşünce m eka­
nizmam
gelişem em iş.
Yaşça büyümüştüm am a
"adam" olam am ışım .
Bir ninem, hacininem
vardı. Kentten, kasaba­
dan bir h ayli
uzaktaki
küçük köyümüzde doktor
yoktu. Şınl şırıl akan d e­
resi vardı am a doktoru
yoktu. Hacininem hasta
idi, hastalıklı idi. İki v e ­
ya üç a yd a bir doktor
gelirdi köyümüze. U ğrak
yaptığı ilk yer, de, bizim
evimizdi. Hacıninemhdn
batarım sorar, birkaç taplet verir, giderdi.
2
l □ □ □ D J OGBD
etm eyin, ben yin e g e le ­
ceğim , Hacıninenize ba­
kacağım , onun yaşam a­
sı için haplar
verece­
ğ im i" der v e giderdi. Hacm inem iz, doktorun her
ge lip gid işiyle canlanır,
ölüm ü unuturdu. Köyümü
ze gelen doktorun verdi­
ğ i haplar, onun yaşam a
gücünü artırırdı.
H iç unutmam. Bir gün
H acıninem iz
fenalaştı.
Titrem iye,
çırpınmaya
başladı. H apı kalm am ış­
tı. Kendisine yaşam a gü
cü veren haplarından bir
tek kalm am ıştı. Etrafında
toplandık. Fersiz gö zle­
riy le
bize
bakıyordu.
A m a hiçbirşey görm edi­
ğ i, görem ediği b e lli idi.
Titrek bir sesle; parantll.
h ırıltılı bir sesle "g a lib a
ben artık ölüyorum,, d i­
y e inledi.
YOKTU
GALİBA
Bize, "S iz hiç
BULMACA
C N a ııa ııa H iııiııa ııa ı
Perişandık. S evgili Hacm inem iz ölüyordu, ebe­
diyen aram ızdan a y rılı­
yor, gö ç ediyordu. Üze­
rin e kapandık
"G ayret
e t biraz daha yaşam aya
çalış, doktor bugünlerde
ge lecek " d iy e kulağına
fısıldadık. D uym ıya duy­
muştu. Fersiz gözlerini
b ir an için bircik bircîk
hepim izin sönük, silik
silüetlerim iz boyunca kay
dizdi. S öyliyem edi bir
tek söz. Bir acı tebessüm
le ruhu uçtu.
DÜNKÜ BULM ACAM IZIN
H ALLİ
SOLDAN SAĞA:
1— Misafir, 2— itimat, Sa, 3—
Sami, Afak 4— Vas, Oya, 5— Ata
türk, Kerime En", 6— Revani, 7—
Ne, isilik, 8— Anıt, Raka
YU KARID AN AŞA Ğ IYA
1—
M isvık, Na,
2— itaat
eden, 3— Sims.'r, 4— Ami, Tirit,
5— Fa, Kümes, 6— ita. Revir, 7—
Fok, Ala, 8— Say, Enik, 9— Saka,
Mika
ÇERKEZ Ticaretevi
SEÇECEK BAŞKA
SIK YOKTUR
Avrupa’dan ithal ettiği en yeni, sağlam ve
garantili mallarım takdim eder.
★ EI-NİS M A R K A LI 3 modelde. 23 ve 25
inçlik perdeleri ile, lüks möble dolaplı ve dolapsız, gayet net gösteren TELEVİZYONLAR.
★ FAKOR markalı, muhtelif hacimlerde em­
salsiz B U Z D OLAPLARI.
F1LELEFTHEROS gazetesi, yuka
rıdakl başlık altındaki bir yazısın­
da, şunları yazmaktadır:
“ Madem ki harb tehlikesi devam
ediyor, niyetlerimiz hakkında, hiç
bir şüphe bırakmamak için, görüş­
lerimizi tekrarlamak-lüzumunu his
sediyoruz. Biz, banş isteriz. Fakat
savaşmak mecburiyetinde bırakılır
sak, tekvücut halde ve olanca gü­
cümüzle savaşacağız. Bundan, hic
kimsenin şüphesi olmasın. Ger’
lemek bahis konusu
değildir.
Kıbrıs’ın toprak bütünlüğüne göz
dikenler, bilmelidirler ki, Kıbrıs
halkı, her türlü suikasta karşı, vata
nını savunacaktır. Zateıi, savaşmak
tan başka seçecek bir şık yoktur.
★ G A N D Y m arkalı, bütün A vru pa piyasası­
na sahip, üstün Ç A M A Ş IR M A KİN ELER İ.
★ W E IM E N markalı, Sterio Alman R AD YO ­
LARI, çeşitli dalga uzunluklarında olup, bütün
istasyonları gayet net almaktadır.
★ A L B A markalı tanınmış İngiliz PİKAPLA­
RI ve çeşitli Ses Alma makineleri.
★ Ceryanlı Çaydanlıklar.
k C H A L W Y N markalı, Ingiliz floresan lâm­
balarının her hacimde olanları, çok ucuz fiatlarda satılmaktadır.
2 Ft. — 20 Volt — £0.200
4 Ft. — 40 Volt — £0.250
5 Ft. — 80 Volt — £0.400
i
ÖDEMEDE KOLAYLIK YAPILIR.
-
İBRAHİM ÇERKEZ
Yunan askerlerinin Kıbrıs’tan çe
kümesi hususunda, ısrarla ileri sü
rülen Türk talebi, Kıbrıs Rumluğu
nun, kayıtsız şartsız
Ankara'ya
teslim olmasını talabetmekten fark
sızdır. Eğer Türkiye, banşç. bir
hâl çaresi istiyorsa, harp plânlann
dan vazgeçerek, barış yolunu aça­
bilir. Kıbns Türklerinin menfaatla
rının teminatını sağlayacak olan.
Türkiye’nin askeri bir müdahalesi
değildir. Bu, barışçı bir şekilde sağ
lanabiltr ve ada TUrkiyeyle Rum'a
rina, günlük problemleri halletmek
ve banş içinde beraberce yaşa.naık
imkânlarını verebilir.”
Girne Cad. No. 33 — LEFKOŞA
(Bozkurt Matbaası Karşısında)
Küçük köyümüze bir
kaç gün sonra
doktor
geld i, tik uğrak yeriyd i
bizim evim iz. Hasta, has
talıklı Hacıninem ize ba­
kacaktı. A m a o artık ara­
m ızda yoktu. Ölmüşlerin
yan ında idi. Doktor kız­
dı. "A h a ben
gelecek ­
tim, n iye öldü ?" d iy e kö­
pürdü.
Doktor haldi, ölen ka­
bah atli id il
m erak
Türk politikası, Yunan askerleri
nin, Kıbrıs'tan çekilmesi üzerinde
ısrar ediyor. Yunan askerlerinin
Kıbrıs'a niçin geldiğini bilmez gö
rünüyor. Yunan askerleri Kıbrıs'a,
yabancı topraklan zaptetmek için
gelmiş değillerdir. Yunan askerle
rı Türk tehlikesine karşı, Kıbns’ı
korumak için gelmişlerdir. Kötülü
ğün kaynağı da bu Türk tehlikesi
dir.
DUN GELEN TÜRK
UÇAKLARI
Rum gazeteleri, resmi bir açık
lamaya atfen, dün yine, Türk uçak
■arının Kıbrıs’a geldiğini bildirmek
tedirler. FILELEFTHEROS gaze-te
si, “ Türk uçaklarının, Kıbrıs se­
malarını ihlâl etmeği mutad bir
olay haline getirdiklerini yazmak
tadır.
SERAP GÖNÜL
BAF’T A BARİKAT
j
O
Atatürk, Sivas Kongresinden bir gece önce o sıraarda en yakın ild arkadaşı Rauf Orbay (solda), Ali
Fuat Cebesoy (sağda) İle birlikte çalışırken
(6)
Hazırlayan: ABDİ İPEKÇİ
Yeni dekore edilmiş sıcak atmosfer
★ ÖĞLEYİN DÖNER
★ HER ÇEŞİT KEBAP
★ 10 ÇEŞİT YEM EK
Hürmetle Sîzleri Bekleriz.
Hanımlar ve Beyler için DERİ KAD İFE ve
İÇİ Y U N L U E L D İV E N L E R geldi. En iyi kalite ve
ehven fiatlar.
Toptan ve perakente satış.
HÜSEYİN M. Ş0NYA
Arasta Sok. No. 60
Tel: 76193 — LEFKOŞA
SOR: Biri iddiaya göre İzmir su
■kastından sonra yapılan muhake­
meler Atatürk’ün siyast rakiplerini
EKSOZ VE DİĞER OTO AKŞAMI
|
Bir çok marka Otomobil, Kamyon ve Land
RoverTer için yeni komple eksoz ve akşamı, suspansiyon tertibatı ile Piston, Su pompası gibi
muhtelif diğer yeni maklna parçalan satışa arzedilmiştir.
|
|
S
5
î
Bu Akşamki
Nöbetçi Eczahane
Adres: 1, KUçilk Medrese Sokak,
A. KÛFI
(Makinist Bay Ahmet Cemal’a ait
Eski Mersedes Garajı)
Saat: 19 — 22.00
aran aşıktır.
L E F K O Ş A
Büyük devletler barışı kurtarma­
yı gerçekten arzu ediyorlarsa, ada
Iştın sesini dinleyerek hareket et­
meli ve gerek'rse haksız tarafı, teh
ditler savurmaktan vazgeçirmelidir
ler. Türkiye nın tehditleri karşısın
da taviz vermek, barışı kurtarmaya
cak, bilâkis harbi kaçınılmaz bir ha
le getirecektir.”
BARIŞ YOLUNA
DONUŞ
HARAVGt gazetesi, yukarıdaki
başlık altındaki başyazısında, Gü­
venlik Koıueyi’nin dünkü toplantı
sim ve U Thanl’ın yeni müracaatını
desteklemekte, G. Konseyinin var
GURULTU
dışı sonucun, barışçı yollara bir dö­
ileri sürerek,
MAH1 gazetesi, yukarıdaki baş­ nüş teşkil ettiğini
lık altındaki bir yazısında, Türki­ şunlan yatmaktadır:
ye’yi harb kundakçılığıyla suçlaya
“ Fakat y ne de, tehlikenin tama
rak ona hücum etmekte ve şunla
men geçtigrvi söyleyemeyiz. Ger
rı yazmaktadır:
ginllk hafiflemiş halkımız rahat
bir nefes almıştır. Halkımız, harb
“ TUrkler, Yunan askerlerinin Kıb tehikesi korkusunun uzaklaşmakta
ns’tan çekilmesini zorlamak için, olduğunu hissetmektedir. Güvenlik
büyük gürültü çıkarıyorlar. Fakat Konseyi’n n aldığı karar, Amerika'
Kıbrıs'taki Yunan askerleri, Kıb­ nın pânlanna bir set ve banşı ko
rıs'a saldı-gan veya ekspansivonlst rııma gayreterine en iyi yardımı
maksatlar için gelmiş değildir. Sa teşkil etmekledir.
dece, savunma maksatları için ve
gerektiği takdirde, Kıbrıs halkını,
muhtemel bir düşman taarruzuna
karşı korumak için gelmişlerdir Bu
taarruz tehlikesi ise yalnız, Türki­
ye’den gelinenedir. Türkiye, yavuz
hırsız gibi, evsahibini korkutmağa
kalkmasın.
Ote yandan U Ihant son müra­
câatında, ör emli tekliflerde bulun
maktadır. J Thant’ ın bu teklifleri
ne Kıbns, olumlu cevap vermiştir.
Kıbns Delegesi Rossides, Güven
ilk Konseyi’nde yaptığı konuşma
da, Ktbns’tiı U Thant’ın müracaa
tına saygı göstereceğini söylemiş
ve
‘‘Kıbrıslı’ ’ olmayan silâhlı kuv­
Biz, Makarios’un dediği gibi ba
vetlere”
temasla şöyle demiştir:
rış -isteriz ve onu korumak için, elimizden gelı-ni yapacağız. Fakat sa
"TUrkiorin istilâ tehditleri dola
vaşmağa mecbur bırakılırsak, o za
yısıyla, adamızda askeri kuvvetler
man elimiz.ieki bütün vasıtalarla
ve olanca gücümüzle, kendimizi sa mevcuttur. Kıbrıs’ın güvenliğinin
yunacağız. Bu husus, yanlış anlaşıl ve bütünlüğünün, Birleşmiş Millet
edilmesi
manialıdır. Bu hususta, hiçbir şüp­ ler tarafından garanti
şartıyla, askeri kuvvetlere sahip
heye mahal bırakılmamalıdır.’
olmamak b'zı bahtiyar edecektir.1’
Hitler in,
Güvenlik Konseyinin aldığı kara
rıvla, krizin barışçı bir şekilde hal
,1i yoluna dönüş yapılmıştır. Şimdi
hepimize dü^en vazife, bu dönü
şü, tam vneı değerlendirmektir. Ce
saret, sağduyu, realizm, soğukkan
lılık ve azimle, Kıbns meselesinin
şimdiki krizden tamamıyla kurtul
ması ve Bireşmiş Milletler prensip
leri çerçevesinde âdil oir hâl çare
sine ulaştuılması için, alimizden
gelen herşey- yapmaktır.” '
SESİ
yaverler, vasıtalar otomobiller tah,
sis etti.
ELDİVEN
boyun eğditmek istediği ülkelere
gönderdiği mesajları hatırlat m ıkta
dır. Sunay HltlerT taklit ederek,
büyük devle.lerin liderlerinin gözü
nü korkutmağa ve onlan, Yunanis­
tan üzerindi: daha fazla baskı kut­
lanmağa zorlamak İstiyor. Büyük
devletlerin, Kıbrıs'ın taksimini, Yu
nanlstana kabil ettiremediğini sağ
laraak istiyor. Fakat Hitler'in İkin
ci Dünya Harbi’ nin patlamasından
önce Çekoslovakya’ya yaptığını,
Türkiye, Yunanistan’a yapamaya­
caktır. MUn h'in tekerrürüne fırsat
yerllmeyec1ktlr. Hitl-er karşısında
takınılan :avizkâr tavrın,
bütün
dünyaya nc kadar pahalıya malolduğunu, L'.ğulu, Batılı bütün ül­
keler bilir. Bıınıı bilenler, harb kun
dakçısı Türkiye’nin, Kıbrıs’ı yuta­
bilmek İçin, Yunanistan’ ı harb ile
tehdit etmesine müsaade etmeme­
lidirler.
KIBRIS TÜRK MÜCAHİDİNİN
terinin düzelmesi için çok çalıştık. tasfiye halini almıştır. Doiayısıyle dan katıldılar. Asıl büyük mesele
Ben çok çalıştım.. Esasen Ati Fuat İzmir suikastı olayı bu maksatla ittihat ve Terakkiden kalan âzala
Paşaya karşı mekteptenberi ayrı istismar edilmiştir. Bu iddia doğ­ nn dtvâya karışmaları İle çıktı..
Ötekiler Arızi olarak girmişlerdi ve
bir rabıtası vardı. Atatürk’ün. Bir ru mudur (1).
sonunda beraat ettiler"
birlerinin yakın sır arkadaşıydılar.
“ Şimdi benim hatırladığım, İzmir
Hulâsa özel bir yakınlığı vardı
suikasdı olduğu zaman İhtilâf ha­
Takdir ederdi Ati Fuat Paşa’yı.
YA R IN :
lindeki arkadaşları ayrılıp bir fır­
Terakkiperver Fırkasının
Dostluk tarafını aldığınız zaman ka teşkil etmiş bulunuyorlardı..
kapatılması, Serbest
herkesle kıyamet kadar dostluk 11-' Terakkiperver Fırkası âzası İdiler
Fırka denemesi..
gilerl buluruz. İhtilâf başladığı za­ Onlar davaya Arızi olarak sonra­
mandan itibaren de hayret edersi­
niz nasıl oldu bu diye..’ ’
LORD KINROSS’A GÖRE...
(1) Lord Kinross’ un kitabında şunlar yazılıdır.
SORU: Karabekir paşa ile iliş­
“ İzmir duruşmaları bütün suikastçıları temizlemiş ve Gazinin
kileri nasıldı? Onun hakkında ne
karşısındaki Terakkiperverlerin muhalefetini de susturmuştu. Zira
düşünürdü?
bundan sonra paşalar (AM Fuat, Karabekir ve diğerleri) ve arka­
“ Genç zabitlikleri devrinde bir­ daştan gerçekten politika alanında silineceklerdi. Onbeş gün son­
birlerine uzaktan bakarlardı.. Ama ra da Anıkarada başlayan dâvflmn amacı da Gazinin geri kalan
Atatürk 3. Ordu Kumandam İken düşmanlarını, İttihat ve Terakki üyelerini ortadan kaldırmaktı.
İstanbul tarafından istifaya mec- Suçlular en başta gelenleri CavLt ve doktor Nazım olmak üzere
bur tutulduğu zaman
Karabekir elti kadardı. Buradaki suç nedeni, Mustafa Kemal'in canına kaPaşanın kendisine gösterdiği tu - sit değil, fakat rejimi devirmeye yönelmiş siyast bir teşebbüstü..
tumdan ve yakınlıktan son derece Bu, ittihatçılarla Milliyetçiler, Enverciierie Kemalciler arasında
mütehassis ve minnettar olmuştu. sürüp gitmiş ve Türk ihtilâl hareketini ikiye bölmüş olan bir düş­
Bundan hep bahsederdi. Atatürk manlığın son noktasıydı. Gazi, İttihat ve Terakkiden arta kalan­
Ordu Kumandanlığından İsifa edip ları bir bakıma kendi özel açısından, o kafasından bir türlü çık­
sivil olunca Karabekir onu Ordu mayan eski çekişmelerin kavgaların, entrikaların hatırası ile de­
sadece
Kumandam İken nasıl bir hayat ğerlendiriyor, ama bir yandan onları politika açsından,
İçinde yaşıyor idiyse o hayat İçin­ kişisel çıkarlara bağlı, köklü bir mitil programdan yoksun bir
de yaşattı. Kendisi Ordu Kumanda rejimin artıklan olarak görüyordu. Halâ bir takım para kaynakları
nı olduğu halde “ Atatürk’ün em- ile beslenen ve yeraltı siyast entrlkalan iyi bilen liderler tarafın­
rindesinlz” diye emir verdi. Ken­ dan yürütülen partiden geri kalan ne varsa, bundan dolayı kendi
disi de Atatürk’ün emrindeymiş rejiminin kaçınılmaz düşmanıydı. Gazi, ittihatçılar büsbütün orta
gibi İhtiram gösterdi. Ona hususi dan silininceye kadar tam bir güvenlik duygusuna kavuşacaktı.’’
Ben Ankaraya geldiğim zaman
Atatürk Karabekir’i çok methetti
bana. Müteşekkir olduğunu söyle­
di “ Müstesna adammış’’ dedi."
Fakat Batı dünyasının ne yapac ı
ğı ve nelere maruz kalacağı bir
yana, Yunanistan, savaşmağa mec
bur bırakıldığı takdirde savaşacak
tır Elenler, sonuna kadar sazeşa
caklardır. Savaşacaklar ve yenecek
lerdir. Ölmeğe karar veren, zaferi
mutlaka kazanır. Yunan milleti
Türklerin, vüzüııe tükürmelerine ta
hammUl edemez. Yaşamak isteyen
milletlerin buna tahammülü yok­
tur. Elenizm muzaffer olacaktır. Yu
nanistan galip gelecektir. Yunanis
tan harb istemez. Fakat, harbe*
meğe mecbur bırakıldığı takdirde,
savaşacak ve harbi kazanacaktır
Bundan,. tamamıyla emindir.”
“ Sunay-m bu mesajı,
Ali Fuat P a ş a y a karşı da özel bir yakınlığı vardı çok takdir ederdi
PİKNİK LOKANTASI
"Bu harbte Türkiye, NOTA ve
Amerikan silflhianyla savaşacak­
tır. Elenizm de, aynı silâhlarla sa
vaşacaktır. Hepsinin kayıplan ço’<
büyük olacaktı.- Harb, Batı d'i.nya
sına da çok pahalıya mal olac ıktır
PATRI3 gazetesi, yukarıdaki baş
lık altındaki diğer bir yazısında,
Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ın.
çeşitli Devle: Başkanlarına gön
derdiği ve Türkiye’nin Kıbrıs mes'
elerini kökten halletmeğe karar
verdiğini bildirdiği mesaja temas
la şunlan j azmaktadır:
(M İLLtYE T’den)
BAYRAK
şurdu."
SORU: Derler ki Atatürk bir sü­
re sonra eski arkadaşları ile barış­
mak istemiş, fakat çevresindekiler
bunu engellemiştir. Bu husus özel
‘‘Nutku yazarken Rauf beye kar tikle A li Fuat Paşanın hatıraların
şı sert davrandığı söylenebilir.
da belirtilmiştir. Bu konuda bildik
Ama o günkü şartlar içinde başka leriniz nelerdir?
türlü yapamazdı. Kendi vaziyetini
izah ederken kanaatlerini sert bir
“ Rauf bey ile ayrıldıktan sonra
şekilde söylemiştir.
Yaşasaydı Rauf bey uzun müddet buradan
belki şartlar değiştiğine göre Rauf uzak kaldı. A li Fuat Paşa burada
bey hakkında başka türlü konu­ İdi. Onunla Atatürk’ün münasebet
ELEFTHERİA gazetesi, yu kan­
daki başlık altındaki başyazısında
Türkiye’nin galip ve kârlı çıkacağı
zanmyla, ille de harb istediğini ile
rl sürmekte ve Türkiye’nin, Yuna
metanla karşı açacağı bir harbin,
Batı dünyasının. Batı dünyasına
karşı bir dünya harbi niteliğinde
olacağını ileri sürerek, şunlan yaz
maktadır:
HARAVGI gazetesinin Baf muha
birine atfen verdiği kısa bir habe­
re göre, Baf’ta TUrkler, Türk ve
Rum semtini ayıran Fellâhoğlu so
kağma, bir yol barikatı inşa etme
ğe başlamışlardır. Gazete son gün­
lerde “ Baf’ta Türk müfritlerinin, as
kert üniformayla görüldüklerini” ilâve etmektedir.
YENİ BİR HİTLER GİBİ
Atatürk, Kara be kir'i metheder,
I minnettar olduğunu söylerdi
SORU: Atatürk büyük nutkunda
Rauf beyi çok itham eder. Acaba
sonraları bu ithamlarından dolayı
Üzülmüş müdür?
NATO ITTH A K I
BİR
|
|
VAL0R-VAL0R-VAL0R
GAZYAĞI ÎLE ÇALIŞAN
SOBALARIMIZ GELMİŞTİR
(Orta dalga 1100 kls. 272 M.)
SABAH Y A Y IN I
06.54’30’’ I. Marşı, M. Marşı
06.57’50” Açılış ve program
07.00 Fatma TUrkândan türküler
07.15 HABERLER
07.25 Bir yıldız bir orkestra
07.45 Bağlama Takımından
oyun havalan
..
'
’
08.00 iki solist: Perihan Altındağ
Mualâ Mukadder
08.30 Sabah Müziği
09.00 KAPANIŞ
OGLE YA Y IN I
11.57 M. Marşı
11.59 Açılış ve program
12.00 Nusret Ersözden şarkılar
12.15 Türk Basınından Yankılar
12.20 Nesrin Sipahi okuyor
12.40 Öğle Melodileri
13.10 Bir solist C. Bolvadin
13.30 HABERLER
13.40 Reklâm lar geçidi
13.45 Bir Caz Topluluğu
14.00 KAPANIŞ
AKŞAM Y A Y IN I
15.57
15.59
16.00
16.30
17.05
M. Marşı
,
Açılış ve program
Gençler için
Her Telden
Çeşitli Müzik
17.30 Çocuk köşesi
18.00
18.30
18.45
19.10
Karma Türk Müziği
HABERLER ve YORUM
İki ses ve korodan şarkılar
Popüler Piyano Müziği
19.30
19.45
20.00
20.30
20.45
Fransız solisti: M. Loferet
N. Dadaloğludan türküler
Dede Korkut
Fle Sandens söylüyor
• .
Saz eserleri
21.00 Müzikli Bulmaca
21.30 Paris Geceleri
| 22.00 Acemaşiran Faslı
22.30 Operet Melodileri
23.00 K APANIŞ
Koku yapmaz ve tam otomatik
olarak çalışır.
30 millik gaz yağı İle 14 saattan
fazla çalışır.
Otomatiktir ve zamanımızın an
son icatlarına göre imal edilmiş­
tir.
TOPTAN VE PERAKENTE SATIŞ YERİ s
MUSTAFA A. RUS0
23 Girne Caddesi — Tel: 63289
LEFKOŞA
SAYFA 4
Denk*q$,
PAZARTESİ 17
(BOZKI)RT)
bütUn
m acerasını
Hürriyet'e
yazdı YTP Kıbrıs Konusunda
Bir Bildiri Yayınladı
Asla emin olmadığım için bir ara “ Geri dönelini" demiştim
KAPTAN:
"İŞTE L A R N A K A ' N I N
IŞIKLARI İLERİDE GÖRÜNDÜ" DEDİ
Yazan: Rauf D ENK T A Ş geri geldik, bir hafta sonra yeni­ rip Iskenderundan kendilerine pos tamız vardı. Rotamız çizilmişti ve
Şimdi ne yapacaktık? Ertesi
sabah uyandığımızda bu sualin ce
vabım vermeğe çalışıyorduk, ilk
seyahati organize eden şahsı bul
duk. O zlir diledi.
Kendisini de
başkalarının aldattığını söyledi ve
Cumartesiye kadar
beklediğimiz
takdirde blae Beyruttan süratli bir
motor getirebileceğini ve hatta
kendisinin dc bizimle beraber gele
ceğlni söyyledi. “ Öyle olsun’ de­
dik.
Önümüzde' dört beş gün vardı.
Ben, aileme, “ Kıbrtsa vasıl olduk,
Lefkoşayâ geçmek için fırsat bek­
liyoruz, çok iyiyiz, merak etmeyi
niz’ şeklin ) j bir mektup gönder­
miştim bile... Şimdi. “ Gidemedik,
den teşebbüs edeceğiz"
diyerek
karşılarına çıkmam doğru olmaya
çaktı.
"Bu, “ Ölmüş bir adamın
dirilm esi" g;bi bir şey geliyordu
bana. A yrılık anlarında
eşimin
ve çocukla."mın gözlerinde gördü­
ğüm ısıtrahı korkuyu ve endişeyi
yeniden gö.emezdi,m. Ayni tecrübe
yi onlara tattırmam, doğru olmaz
dı. Fakat
birkaç gün zarfında
benden haber bekleyecekler Lefko
şaya geçtiğ mi öğreneceklerdi.
Bu haberin gecikme sebebini
izah etmem gerekirdi kendilerine.
Yeni bir mektup yazarak Lefkoşa
ya geçişimizin ancak bir veya 2
Kasımda -Jabiİeceğini bu tarihler
den evvel haber beklememelerini
bilirdim.
Bu mektubu da gûya
yanımızdan ayrılan bir kurye geti-
Tiirkiye Taleplerinden Hiç Gerilemedi
talayacaktı. Evin durumunu bu şe
kilde ayarladıktan sonra Iskende
runda tanınmamak
için oteldin
sahile, sahilden otele gitmekten
başka bir şey yapamadık. Saklan
mak veya yanlış bir isim altında
dolaşmak, daha tehlikeli olabilir­
di En
çok da
gazetecilerden
korkuyordum. Biri beni tanır da,
“ Kıbrıs meselesi nasıl oldu?” şek
tinde bir beyanat almaya gelirse
diye ödüm kopuyordu.
Nihayet beklenen gün geldi, fa­
kat Beyruttan beklenen motor gel
medi. Böyle ikle saatte 7— 8 mil
yapan bir kayıkçı gemisi ile gitme
miz teklif edildi.
Küçük, dıştan
takma motorlu teknemiz de vinç­
lerle güverteye alınabilecekti.. “ Ol
sun” dedik ve o gece saat 12 den
hemen soma sahile yaklaşan kü­
çük bir kayıkla balıkçı gemisine
çıktık ve hareket ettik.
Küçük
motorumuz ,<lk bıraktığım ız yerde
İskenderun lan 35 kilometre kadar
uzaktayd. Sabaha kadar onu aldık
ve yolumuzu devam ettik. Balıkçı
gemisi 20 r-etre kadar büyüklükte
bir trata İdi
Yatmak için yeri
.vardı. E skiri-e nisbeten her kon
fora haiz bir tekne idi. Sürat ise
ancak 5— 5 mildi. Fakat bu kadar
ayıp kadı 1 ızında da vardı. Günle
rimiz uyumak ve konuşmakla geçi
yordu. Gemide
kim olduğumuzu
bilen sadece kaptan ile yeğeniy
di. Diğerle"! kim olduğumuzu nere
ye gitmekte olduğumuzu bilmiyor
lardır. Kaptan, hoş sohbet ak saç
lı bir adamdı. Bize denizdeki mace
ralarım anlatıyordu.
pusulaya göre hareket etmiştik.
Sadece rüzgâr doğudan estiği için
kaptan, esas rotayı biraz doğuya
yOneltmştL Işıkları görünce
de
“ Tam LârnuKanın üzerine çıktık"
diyordu. Ff.kat nerede olduğumuzu
kestirmek için vakit henüz erken
di. Birkaç saat daha yola devam
ettik. Gemiden mes’ul üç kişi Lâr
nakaya geldiğimize1 emindiler. Fa
kat Lâmakayı iyice bilen Erol;
“ Burası Lâmaka değil'
diyordu.
Bunun üzerine münakaşaya ben de
karıştım. Görünen ışıklar bir yer
de değil, birçok yerdeydi. Lâmaka
dedikleri yer eğer Lâmaka ise di­
ğer ışıklar neresiydi?
Her kafa­
dan bir ses çıkıyordu. Fakat kap
tan
ve a r k a d a ş l a r ı
gördüğümüz
ışıkların
Lârnaka
olduğunda İsrar ediyorlardı. Bun­
ların tesiri altında kalan Erol da
“ Şimdi emııı oldum..’ Burası Lâr
naka” demeğe başlamıştı. Bu de­
fa Erolu sıkıştırmağa
başladık.
Bu Lâmaka ise diğer ışıklar nere
siydi? Hepsme bir cevap veriyor
ve bunlan adlandırıyordu. Kend'si
Lâmakayı hu kadar uzaktan gör
memişti. A ir a yine de Lârnakaya
geldiğimize emindi. Lâmaka dedi
ğim iz yerin biraz açığında tek bir
ışık vardı. O ne idi. Erol bu ışığı
ilk defa görCğünü söyleyince, “ O
halde geriye dönelim!”
dedim.
Erol,- içten gelen bir sesle, “ Yap­
ma Rauf Ağabey.. Buraya kadar
geldikten sonra geri dönmek yazık
olur” dedi, vc bu söz içime işledi.
Demek ki emindi. Ve yapılan mas
rafı düşünd'im. Bir haftadan beri
bizi bekleyenler vardı. Onları dü­
şündüm. “ Lâmaka olup olmadığı
hakkında şüphemiz olduğu
için
geri döndük’ mü diyecektik bun­
lara? Kim inanacaktı “ Korktular,
gelmediler' denecekti. Dığe yan
dan da bizim tereddüdümüzü gö­
ren kaptan ‘ bizi ben çıkarayım ve
geri geleyim diyordu. Erol böyle
tikle gemide kalacak, küçük mo­
torla bizi kaptan karaya çıkaracak
ve geri dönecekti.
Kendisinden
bu kadar emindi. Erola da bu te
slr etti. Ben de Erolu geri bırak
mak istemiyordum, fakat yine de
Lârnakaya geldiğim ize kani değil
dim.
(B irin c i sayfadan d e v a m ) reteri Zeki Kuneralp’le Bakanlığın
Başbakan Dçmirel
şöyle devam ilgili teknisyenleri katılmışlardır.
etmiştir;
TÜRK TU TU M U ND A
“ Yalnız şunu söyliyeyim ki du­
D E Ğ İŞİKLİK Y O K
rum ciddiyetini muhafaza etmekte
Günlerden beri aralıksız sürdü­
dir.’
rülen diplomatik temaslardan son­
Y U N A N İS T A N CE VAP VERDİ
ra Türk hükümetinin Kıbrıs konu
Diğer taraftan, Başbakan John- sundaki kararlı tutumunda hiçbir
son’un özel temsilcisi Cyrus Vance değişiktik olmadığı bildirilmekte dün öğleden sonra Yunan Dışişleri dir. Türkiye Radyolarının Başba
Bakanı Pipinellis
ile görüşerek kanlık ve Dışişleri Bakanlığı mu
TUrkiyenin son kesin
taleplerini habir.erinin öğrendiklerine
göre,
bildirmiştir. Bu görüşmeden sonra Türk hükümeti yetkilileri haklı is­
Yunan Kralı Konstantin, Başba - teklerde ısrar edileceğini, bugüne
kan Kolias, Başbakan Yardımcısı kadar yapılan temaslarda kesinlik
ve M illi Savunma Bakam General le belirtmişlerdir.
Spantitakis
Ve Dışişleri Bakanı
Y U N A N KUVVE TLE R İ
YİN E F IR T IN A BAŞLIYO R
Pipüıellis’ i kabul ederek kendileri
HEMEN ÇEKİLM E Lİ
ikinci gün fırtınaya tutulduk..
ile bir toplantı yapmıştır. Görüşme
Am erika Birleşik Devletleri Baş Suriye sahillerine iyice yaklaşmak
sırasında Türkiyeye verilecek Yu­ kam Johnson’ un Özel Temsilcisi
zorunda kaldık.
Buraları daima
nan cevabının ele alındığı öğrenil Cyrus Vance ve Birleşmiş M illet
fırtınalı olur, epeyi geminin başını
miştir. Yunanistamn Türk cevabı­ ler Genel Sekreteri
U Thant'ın yermiş.
İKinci günün akşamına
na verdiği karşılık dün saat 13.00 Temsilcisi Rolz-Bennett'Ie yapılan
doğra Suriye sahillerinden açıla
de Amerika Birleşik
Devletleri görüşmelerde Türk hüükûmetinin
rak Kıbrısa doğru dümen kırdık.
Başkanı Lyndon Johnsonün özel tutumunda bir değişiklik yapmaya
Bütün gece ve üçüncü gün bütün
temsilcisi Cyrus Vance tarafından cağı anlaşılmıştır.. Trk hüükûmeti
gün yolumuza devam ettik. Çal­
teleksle Ankaraya iletilmiştir. An­ Kıbrıs ta bulunan fazla Yunan kuv
kantılı bir deniz
vardı,
fakat
cak Ankara hükümet
çevreleri vetlerinin hemen
çekilmesinin,
yine de rahattık. Sürat artsın di­
Yunan cevabının ne olduğu hak­ Türk cemaatinin güvenliğini sağla
ye bir ara gemiye yelken bile
kında hiçbir açıklama yapmamış yacak tedbirlerin alınmasını iste­
çekmiş'erdi - fakat bu yırtık
bir
lardır.
mekte, bunda ısrar etmektedir.. bez parçasından ibaret bir şey ol­
“ Pipinellis, Vance görüşmesinden Ancak bu şartlar yerine getirildik
duğu çin pea faydası olmamıştı.
sonra
Yunan Kralı Konstantin, ten sonra sürekli ve barışçı imkân
LA R N A K A N 1N IŞ IK L A R I
N A TO Genel Sekreteri Brossio’yu lann sonuna kadar araştırılması
Gece saa< 21.00 sularında uzak
kabul etmiştir. Daha sonra Pipine! mümkün olabilecektir.
(Devamı yarın)
tan ışıklar göründü. Bu sefer hari
lis ve Cyrus Vance'la dâ görüşen
GERİLEME Y O K
Brossio,
gazetecilerin bir sorusu
Londra BBC Radyosu dünkü bir
üzerine
“ bugün biraz ilerleme yayınında, Türk hükümetinin çalış
kaydettik” demiştir .
malarım
yansıtırken,
Türkiye,
Ote yandan Birleşmiş M illetler Yunanistandan talep ettiklerinden
Genel Sekreteri U Thant’ın Özel bir adım geri gitmiş değildir" de­
Temsilcisi Jose R olz Bennet, dün miştir. BBC bu konuda şu cümle
Yunan Dışişleri Bakanlığı Müste­ lelere de yer vermektedir; “ Türki
şarı Hristopulosla bir görüşme yap ye sadece Yunan askerlerinin ada
mıştır.
dan çekilmesi ile yetinmemekte T E M A S LA R S IK L A Ş TI
Washiıtgton:
nanistan arasındaki gerginlik­
dir. Ayni zamanda Türk cemaati­
Geçen gece Cumhurbakanı Cev­ nin güvenliğini sağlayabilecek bir
W ASH ÎN G TO N POST gazete­ ten YunanistanlIn sorumlu oldu
det Sunay’ ın Başkanlığında yapı­ çözüm yolu ve anlama istemekte si bir yorumda, Türidye ite Y u - ğunu bildirm iştir. Gazeteye gö
lan M illi Güvenlik Kurulu toplan dir.”
ne, gerginliğe yol'açan ile olay
tısından sonra öteki Başkentlerde
A T IN A D A TE M AS LA R DUN DE
lar, tedhişçi Grivas komutasın­
Kıbrıs sorunuyla ilgili
temaslar
D EVAM ETTİ
daki Yunan askerlerinin Türk
sıklaşmıştır.
Ankarada dün de çok yönlü ça
köylerine saldırm aları if'e baş­
Brüksel’den ayrıldıktan sonra iışma’ ar
devam ederken Atinada
lamıştır. W A SH lN G TO N POST,
ilk geceyi Napoli’de geçiren Bros- Özel Temsilci Cyrus Vance temas
Yunanistamn adadaki askerleri
sio, daha sonra
Atinaya gitmiş, lanna devam etmektedir.
Cyrus
ni mutlaka geri çekmesi gerek
ve cunta ileri gelenleriyle görüş­ Vance’ m Başbakan Kolias ve Dışiş
tiğini de belirtmiştir.
müştür. Brossionun Yunan Cunta­ leri Bakanı Pipinellis ile bu temas
Bu arada Beyrut’da yayınla­
sı ile hangi
konulan ele aldığı larmın
sonuçlarını
değerlendir­
nan EL H A Y ATgazetesi, Kıbrıs
ve ne gibi izlen'm îer
elde e ttiğ ll mek için bir toplantı
yapmıştır.
Lefkoşa:
buhranı ile ilgili olarak yayınla
şimdilik bilinmemektedir.
İBu haberi veren ajans ve radyoMakaırios Yönetimi
tarafın­ chğı başyazısında, Yunanistamn
I lar Özel Temsilci Vance’ın Anka- dan dün resmen açıklandığına öteden beri güttüğü Kıbrıs poli
Y U N A N İSTEĞİ
rayı tekrar ziyarete hazırlandığını göre, Türk Hava Kuvvetlerine takasımı vermekte ve özet'e şöy
BBC, Türkiye ve Vunanistanı bildirmişlerdir.
bağlı RF 84F tipi bir jet uçağı le demektedir:
birbirinden ayıran
deruı görüş
DEMİREL, BROSSİO İLE
dün 20 dakika müddetle Girne
tarki arının ortadan
Kalkmamış
GORUŞTU
“TUrkiyenin bugünkü azimli
ve Lefkoşa üzerinde
200 ile
oıaugunu
belirtmiştir.
BBC’ye
Dışişleri Bakanı Ihsan Sabri 1000 ayak irtifada
uçmuştur. tutumu, adadakj soydaşlarının
göre i k i uıke yunan asken birlikle Çağlayangil’ Ie N A T O Genel Sekre
Uçağın sasftte 350 mİ! süratle haktannı korumanın zamanı gel
ıermın Kıbnsıan çekilmesi konu­ teri Brossio saat 17.00 de Dışişleri
uçtuğu ileri sürülmektedir.
dlğini göstermektedir..”
sunca b.r an.aşmaya varmış oı -I Kökünde ilk görüşmeyi yapmışlar,
maktan uzaktırlar. Gene BBC Tur daha sonra saat 19.30 da Başba­
kıyemn değişmez
görüşü olan kan Demirel Brossioyu kabul etmiş
Kıbrıs lakı sı— ru bin yunan asken tir. Başbakanlıkta yapılan toplan­
nın çekilmesi hususunda ısrar etti tıya Dışişleri Bakanı Çağlayangil,
gutı belinmiş tir. Aynı radyo Koız- Dışişleri Genel Sekreteri Büyük­
Benneıt ve ıvıanlıo
Brossionun elçi Zeki Kuneralp, Yardımcısı IIAtmada temaslarda bulunduğunu ter Türkmen ve Kıbrıs Dairesi Ge­
bildirmekle yetinmiştir.
BBC bir nel Müdürü Adnan Bulak katılmış
başka yayınında da N A TO Genel lardır.
Sbkreteri Brossio nun, YunanıstaManlio Brossio toplantıyıı gelir­
nın isteği üzerine bu geziye başıa ken, "Sayın Çağ'ayangil’ le yaptı­
çığın ı belirtmiştir.
ğım görüşme sırasında Ankarada
ki havamn gayet dostane olduğunu
GOÇ
Daha birkaç gün öncesine kadar gördüm. Barışı korumaya devam
savaşı göze aldığım ilen süren edeceğiz.” .
Başbakan Do'nirel'le
Yunan Cuntasının içine düştüğü Brossia arasındaki görüşme saat
bu aciz durum, Ankarada bilinen 21.05 de sona ermiştir. Genel Sek
bir oyunun sonu olarak kabul edil reter görüşmenin dostane ve yarar
miştir. BBC, savaş halinin kalkmış lı geçtiğini bildirmiş, “ Şimdi fik ­
(Ekrem Bora, Hülya Koçyiğit)
olduğuna dair bir belirti bulunma riniz nedir?” sorusuna şu cevabı
d iğini belirtirken, Adayı terkeden vermiştir; “ Şimdi hiç bir şey söy
600 Amerika!inin yaraşıra, Birleş leyemem, burada fikrimi söylemek
miş M illetler Barış Gücü aileleri­ için değil, çalışmak için bulunuyo
nin de In giliz üslerine sığındıkları rwn.”
BROSSİO D A B İLM İYO R
m haber vermiş, bunların askeri
(Göksel Arsoy, Sevda N ur)
Dışişleri Bakanı
Çağlayangil
barakalara yereştirildiklerinl söy
lemiştir- Kıbrıslı Rum aileleri ise dün gece N A T O Genel Sekreteri
Lefkoşamn 80 mil
Kuzeyindeki Manlio Brossionun onuruna Dışiş
yazlık
bölgelere taşınmışlardır. leri Köşkünde bir yemek vermiş­
Ancak bu bölgede halen kar düş­ tir. Babakan Demirel de bu yemek
te hazır bulunmuştur. N A TO Genel
mektedir..
Sekreteri, Dışişleri Köşküne gelir­
BROSSİO A N K A R A D A
Yunan Cuntasının isteği üzerine ken “ Atinaya gidecekmteiniz?* so­
Türkiye ve Yunanistanda temaslar rusuna şu cevabı vermiştir; “ Şu
yapmak üzere geziye çıkan N A ­ ana kadar gidip gitmiyeceğimi bil
TO Genel Sekreteri Mantin Bros­ miyorum, gerekirse gleceğim. Ben
sio da, dün saat 16.05’ te Ankara burada güçlük çıkarmak için değil,
ya gelmiştir. Esenboğa Hava A la güçlüğü ortadan kaldırmak için bu
mnda Dışişleri Bakanlığı
Genel lunuyorum.”
A SK ER İNİ ÇEKM EYİ
Sekreteri Büyükelçi Zeki
KuneK A B U L ETTİ, FAKAT..
ralp, Protokol Genel Müdürü ve
Italyanm Ankara Büyükelçisi tara
Atina'daki m uhabirlerin BBC
fından karşılanan Brossio gazete­ Radyoeu’na baİldirdiklerine gö
cilere verdiği demeçte
iyimeer re. Yunan Hükümeti, adada bu
veya kötümser olmadığını söyle liman Yunan askerlerinin geri
miştir
çekilmesi ile ilg ili Türk talebi­
Brossio, Esenboğa’ da şunları ni kabul etmiş gibi görülmekte
(Göksel Arsoy, Hülya Koçyiğit)
söylemiştir; “ N e İyimser ne kötüm dir ancak konu halâ daha mü
serim. Sadece eimden geleni yap­ zakere safhasındadır. Ankara'­
mağa çatşacağım. Gayemiz, sulbü daki muhabirler ise, durumun
sağam ak ve Ud ülke arasındaki halâ daha son denece gergin ol
ilişkileri mümkün olduğu kadar dulunu ve askeri hazırlıkların
iyiye götürmektir.'
büyük bir süratle devam etmek
(TürkA Şoray, Ediz Hun)
M anlio Brossio saat 17.00 de te olduğunu haber yetmişlerdir.
Dışişleri Köşküne gelmiştir. Genel
Y U N A N İSTEĞİ!
Sekreter Brossio burada Dışişleri
B ir habere gorej, Yunan Hükû
Ç A R Ş A M B A D A N İT İB A R E N
Bakanı Çağlayangil tarafından kar meti, adada bulunan Yunan as
Renkli İngilizce
şılanımşttr. Dışişleri Bakam İhsan kerteri Be birlikte Türk KuvSabri Çağlayangll'le Manlio B-os- vdtlerı Atayı'nm da çekilmesini
t io arasındaki görüşmeler
saat talep etmekte ancak Türkiye Yu
17.10 da başlamıştır Bu görüşme nanistan’ın bu isteğini kesinlik
Bütün dünya basını T ü rk
m üdahalesini destek liyor
ANK AR A:
Yeni Türkiye Partisi genel
idare kurulu Genel Başkanı İr­
fan Aksu’nun başkanlığında ev.
velkj gün bir toplantı yaparak
Kıbrıs konusundaki son gelişme
leri incelemiştir. Yeni Türkiye
Partisi genel İdare kuruûunun
bu toplantısından sonra şu bildi
rj yayınlanmıştır; Genel idare
kurulumuz Türkiye için m illi
bir haysiyet davası olan Kıbrıs
meselesinde hükümetin tutumu
nu tasvib ederek bekam ızı» ye­
gâne teminatı otan ordumuza
verilecek vazifenin geçmdrteki
gibi şerefle yerine getirileceği
ne dair olan güvenimizi kamu
oyuna duyurmayı
kararlaştır
mıştır.
HÜRRİYET, TÜRK TEKLİFLERİNİN
SON ŞEKLÎNİ YAYIN LAD I ;
Tiirk Hükümeti 1980 allaşması
şartlarına dönülmesini istedi
İstanbul'un HÜRRİYET gaze
tasi verdiği bir hatberde Türki­
ye Bakanlar Kurulu’nun Johnsonfun özel ietnailci^ı Vance’a
bildirdiği Türk teklifinin
son
şeklini yayınlamaktadır. Gaze­
tenin kendi kaynaklarına daya
narak verdiği habere göre Tür­
kiye’nin kesin teklifi şöyledir
“Türkiye 1960 Lefkoşa andlaşması şartlarının derhaıl
ve
tekrar yaratılmasını kesinlikte
istemektedir. Yani adadaki o za
manki statünün aynen tatbik e-
Yüksek rütbeli bir İngiliz subayına göre
TÜRK HAVA GÜCÜ LEFKOŞA’YI
30 DAKİKA İÇİNDE MAHVEDER
Le Figoro, Türkiyenin Kıbrıs Türklerini
bugünkü feci durumdan kurtarmak
azminde olduğunu belirtti
LEFKOŞA:
Kııbns’da görevli bulunan yük
sek rütbeli bir Ingilâz subayı In
giltere’de yay m anan Sun gaze­
tesine verdiği demeçte Türk ha
va kuvvetlerinin Lefkoşa'yı 30
dakika içinde mahvedebilecek
güçte olduğunu söylemiştir A
dinin açıklanmasını istemiyen
yüksek rütbeli Ingiliz subayı
Sun gazetesinin Kıbrıs muhabi­
rine bu konuda aynen şoyffe de
metaledir:
“Türkier ezici hava üstünlük
lerini kullanırlarsa napalım bom
baları ile Lefkoşa’yı 30 dakika
içinde mahvedebilir.”
öte yandan Fransamn büyük
gazetelerinden biri olan Le Figaro Türk - Yunan buhranı hak
kında yayınladığı yorumda Tür
kiye’nin Kfhns Türklerini bu
günkü feci durumdan kurtarmak
azminde olduğunu belirtmekte
ve şöyie demektedir:
"Türk hükümeti bir hayli Te­
ri gitmek kararındadır. Seneler­
ce sabrettikten ve yerine geti­
rilmemiş muğlâk vaadierden son
na Ankara tatmin edici bir so­
nuç almaya kati kararlıdır. Ve
bu amaçla uçurumun kenarına
gelme politikasını yürütmekte­
dir, Türk kuvvetlerinin Kıbrıs’a
çıkarma yapma ihtimali henüz
mevcuttur. Hareket tehir elif miş
se de bundan vazgeçilmiş de­
ğildir. Bu arada dünya basını
da K ıbnsla ilgiR
gelişmelere
geniş şekside yer vermişlerdir.
Yunan askeri cuntasını takbih
eden büyük gazeteler Türk tezi
ni desteklemeye devam etmek
tedhrler,”
dilimesini talep etmektedir. Y u ­
nan asker ve personeli derhal
adayı terketemeye başlam alıdır.
Yunan hükümeti bu talebe oya
layıci evetie değil kesin ve fi.
iılj belgelerle cevap vermelidir.
Yunan askerinin ve personeli­
nin adayı terkedişleı^ hem Bir
leşmiş M illetler hem de Türki
ye
tarafından
ciddi şekilde
kontrol' edilecektir. Adadaki faz
la ve dışardan gelm iş bütün si
lâhlar Birleşmiş M illet)'er Kuv
yeterine tealim edltecetodr. Si­
lâhsızlanma tamamlanacak, as­
keri kuvvet dengesi 650 Türk,
950 Yunan seviyesinde olacak­
tır.
BERLİN:
Almanya’nın Sesj
radyosu
sön yayınlarında Türk hükümeti
nm Kııbrıs’da gayri meşru ola­
rak bulunan Yunan askerleri­
nin bir kaç günlük kısa bir sü­
re içinde çekilmesi fikrinde ke
sin sekilide ısrar diriğini bildiri
miştir. Romanya hükümeti de
Yunanistan'a gönderdiği bir me
salda Cunta hükümetine Kıbrıs
konusunda sükûnet ve
itidal
tavsiye etmiştir.
Atina’dan alınan haberlerden
anlaşıldığına göre, Yunanistan’.
TUNUS:
Tunug Dışişleri Bakanı Habib
Burgiba, Türk ve Yunan bUyü
kel çilerini ayrı ayrı kabul ede.
rek Kıbrıs Meselesindeki «on ge
lişmalej- hakkında bilgi atmış,
tır, Burgiba, Tunus Hükümeti,
nin K i'braüuİ son gelişmeler,
den duyduğu endişeyi be'irtmiş
ve
"Tunus Hükümeti Kıbrıs
problemine müzakereler yolu I.
le bir çözüm bulunamadığı tak.
dİrde, adanın taksim edilmesi
gerektiğine inanmaktadır,” de.
miştir.
>
Çağlayangil,
Pakistan’ın ilgisine
Teşekkür Etti
netim Kurulu dün Kıbrıs konusun
da yazılı bir açıklama yapmıştır.
Açıklamada şöyle denilmektedir;
“ Dört yıldanberi zaman zaman
zaman had safhalar
göstererek
devam eden Kıbrıs buhranı, son
vahşi saldırılardan sonra artık bek
lemeye tahammülü olmayan bir
messele haline gelmiştir. Kıbrıslı
soydaşlarımızın
katledilmelerine
gözyumulamaz..’
Açıklamada daha sonra buhra­
nın hiçbir taviz vermeden derhal
çözümlenmesi gerektiği belirtilmek
tedlr.
Yobı
için
Gaziler Görev Bekliyor
Kore Gazileri Cemiyeti Başkanı
Ömer Hüseyin Ellidokuzoglu Kore
gazilerinin Kıbrıs uğruna savaşmaküzere Edirne sınırında toplan
mak istediklerini söylemiştir. Kore
Gazileri Cemiyet Başkam, sözleri
ne devamla şöyle demiştir;
“ Kıbrıs uğranda savaşmak üze­
re Edirne sınırında toplanmış bulu
nuyoruz. Bütün Kore gazileri gö­
nüllü olarak sınırlarımızda bekli
yor.”
BÜYÜK GÖRÜŞ AYRILIKLARI YAR
Londra radyosu
dün sa|hah
Kıbrıs andtaşm azlığıyle
ilgili
bir haberinde Türkiye ile Yuna­
nistan arasında büyük görüş ay
niıklan olduğunu bildirm iştir.
Radyo bu görüş ayrılıklarının
özellikle Kıbrıs'a gayri meşru
yoKardan sokulan Yunan asker
lerinin adadan çıkarılması nok
tasında toplandığını bildirmiş­
tir. Londra radyosu diplomatik
temasların yoğun
bir şekilde
devam ettiğini ifade ederek o
zette şöyle demiştir: Ajans ha
herlerine göre, Türkiye, Yunan
askerlerinin derhal adadan geri
çekilmesini istemekı* Yunanis­
tan ise Türkiye'ye sunduğu tek
lifte 7 aylak bir mühlet talep et
inektedir.
Kıbrıs mitingleri devam ediyor
Bülent Ecevit, teşebbüslerin olumlu
sonuç vermesini temenni etti
“Dün normal toplantısını ya
pan CHP Partisi Meclisinin ttze
tinde duracağı başlıca konu,
tabtatiyle bu sırada bütün Türk
Ulusunu herşeyden çok ilgilendi
ren Kıbrıs sorunu
olacaktır,.
Fakat Genel Baş kanımız Sayın
İnönü’nün isteğine uyarak Parti
Meclisi, bu konudaki görüşme
leri durumun açıklık kazanabil­
mesi İçin bir süre ertelemiştir..”
zenlenen mitinglerde Türk ordusu
nun Kıbrısa derha müdahale et­
mesi istenmektedir. Adapazartnda
Hariciye Öğretmen Okulu öğren­
cilerinin Hürriyet meydanında yap
tıklan Kıbrıs mitinginde Makarioe’un portresi yakılmış,
Lefkoşa
68’inci, Atina da 69’uncu
TUrk
vilâyeti olarak ilân edilmiştir.
“ Ordu Kıbrısa” diye bağıran genç
ler çok sayıda pankardı şehrin bir
çok yellerine asmıştır.
Diğer taraftan dün Kocaeli’de
byttk bir Kıbrıs mitingi düzenlen
miştir. Kocaeli Öğretmenler Defne
ğlnce düzenlenen mitingde konu;
maşalar, Kıbnsta işlenen İnsanlık
dışı cinayetleri anlatarak
Rum
Yönetimini lânetlemlşlerdir. İzmit
te de ayni mealde bir miting ya­
pılmış, konuşmacılar Rum— Yunan
ortak vahşetini tefin ederek der­
hal Kıbrısa çıkarma
yapılmasını
iatemişerdir.
a
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
i
I
I
I
I
Cum huriM kl
ul Küçük dün
Milletler Teşkil
ri nin Ö zel EİÇ
nett i kabul « d ,
saat kadsu görü
me sırasında S«
man Örek, Bal
İrtibat S onu tM
ve Türk Cem al
Vekili S e m a iifl
lunmuşlardır. J
Rolz-Bennett’ı
rıstaki Ö zel T İ
fail, B irle g u ş 1
eli Komutanı G
Barış Gücü Kıd
kuk Danışffim
fakat etm ekte H
Rolz-Besİfltt
dini a n la tfflflH
Muavini v e met
............. . . . . . . . . . u « i
Yavuzalpİ
İle G o r i l
Türkiye CjJİ
I Büyükelçiliği j i
I cüment Y a v d H
I da e w e lk f| g < H
j nel Sekreter 9
I silcisl Rolz
I Milletler Ban|j|
I ziyaret ederek f
I tür.
I ıtııııııımııttitmmBH
Grivas’a Gi
] Buhranın Sı
MakariosL
Kışlık TAKSİM Sineması
TAKDİM EDER
Bugün Saat 2.30—Bu akşam Saat 8.00 de
I
g
I
I
I
I
I
I
I
I
I
ÎKÎ TÜRKÇE FÎLM BÎR ARA D A
Bayanlara 55, Baylara 110 Mil
1. H Ü L Y A
Atina’dan alı»
re, Grivas M m
buhranı ' yaratır
Başpiskobos H
Cunta Hükümeti
tan sonra buhri
ketlere giriştiği»
vas’tn elinde, m
iayyacak
belgi
bildirilmektedir.
.IHI.....MIMIt.lMtfMfl
Makarios,!
, O lacağn ^
Sanmıyorfli
2. ALTIN ÇOCUK
x
I KIBRIS
I anava
BUHRAN TAVİZ
VERİLMEDEN
ÇÖZÜLMELİ
in mali biır buhran içinde oldu
ğu anlaşılmaktadır^ Durum o
kadar bozulmuştur ki. işçilerin
aylıktan kısıtlanmış v e me­
murlara ödenecek paranın sağ
[anmasında
zorluk çekilmeye
başlanmıştır. Yunan (basını da
güdümlü bir şekilde gerçekleri
saklamaya devam etmekte halk
AD APAZAR I
bu yüzden yabancı
radyoları Türkiye Büyük M illet Meclisinin
dinleyerek içinde bulundukları Anavatan Bakanlar Kumluna sa­
vermesinden sonra
felâketi! günleri değerlendirme vaş yetkisi
TUrkiyenin çeşitli köşeerinde
dü
ye çalışmaktadır.
ANK AR A:
CHP Gene] Sekreteri Bülent
Ecevit, geçen gün yaptığı konuş
mada Kİbns konusuna da deği­
nerek, “Hükümetçe yapılan ha.
zıtlık ve teşebbüslerin olumlu
sonuçlar vermesi fcten dileği­
mizdir” demiştir. Parti Mecltei
toplantısının ertelenmesi nede
mini de açıklayan Ecevit, şunla
n söylem iştir
Gime ve Lefkoşa
Üzerinde Bir Tiirk
Uçağı Daha Uçtu
Tunus, Adanın Taksim
Edilmesini İstiyor
ANKARA:
Anavatan Dışişleri Bakanı İh.
TIP, KIBRIS KO NUSUN DA
san Sabrı Çağ'ayangil Paklatan
Y A Z IL I A Ç IK L A M A Y A P T I
Dışişleri Bakanına bir mektup
göndererek son Kâma buhranı
sırasında Pakistan’ın gösterdiği
yakın ilgi ve desteğe teşekkür
etmiştir] Cağlayangtt mektubun
da iki ülke arasındaki sarsıl
tnaz kardeşlik ve dostluk bağla
rınm ne kadar ktıvv&li olduğu
A N K A R A ; nu bir kere daha isbat ettiğini
Türkiye işçi Partisi M erkez YO bel’irtmiştir.
Londra:
Yunanistan büyiik bir
m ali b u h r a n
içinde
KAŞIM IM7
Londra BBCti
akşam v erd iğ i;!
Kıbrıs krizi |
Mal
olup, Papaz-ı Mal
bir demeçte hai
■tığım söylemişi
koşa’dakl m u M
dirdikjerine gW|
timi, B irle ş d ^ P
« askerlerimi
herlerin geri L
Genel Sekreteri
ni kabul e t o H
Kışlık ŞAHİN Sinemasında Ii
Tel: 66437
i
BUGÜN SAAT 2.30 DA
I
BUAKŞAM SAAT 8.00 DE
i
Bayanlara 55, Baylara 110 Mil
İKİ TÜRKÇE FÎLM BÎR ARADA
1. ÇAMAŞIRCI GÜZELİ
m im
2. YILDIZLARIN ALTINDA
THE VIKING QUEEN
lere Dışişleri Bakanlığı Genel Sek­ le reddetmektedir.
Ii
EFE
VIRGINIA SİGARALAR) İÇİCİNİN SİGARASIDIR
Download