Uzeyir Taha ĐŞCAN YÜKSEK LĐSANS TEZĐ BĐYOLOJĐ

advertisement
T.C
SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ
FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ
ĐSKĐLĐP (ÇORUM) YÖRESĐNDEKĐ SÜT SIĞIRLARINDA BOVINE
HERPESVĐRUS TĐP 1 (BHV)’ ĐN PREVALANSI
Uzeyir Taha ĐŞCAN
YÜKSEK LĐSANS TEZĐ
BĐYOLOJĐ ANABĐLĐM DALI
Konya, 2010
ii
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
ĐSKĐLĐP (ÇORUM) YÖRESĐNDEKĐ SÜT SIĞIRLARINDA BOVINE
HERPESVIRUS TĐP 1 (BHV-1)’ĐN PREVALANSI
Uzeyir Taha ĐŞCAN
Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Biyoloji Anabilim Dalı
Danışman : Yrd. Doç. Dr. Rüstem DUMAN
2010, 42 Sayfa
Jüri : Yrd. Doç. Dr. Rüstem DUMAN
Doç. Dr. Orhan YAPICI
Doç. Dr. Hasan Hüseyin DOĞAN
Bu çalışmada, Türkiye’nin Orta Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Çorum iline bağlı
Đskilip ilçesindeki solunum sistemi semptomu gösteren süt sığırlarında Infectious Bovine
Rhinotracheitis (IBR)’e neden olan Bovine Herpesvirus Tip 1 (BHV-1)’in prevalansı
araştırıldı. Bu amaçla, küçük aile işletmelerinde bulunan, aşılanmamış, 1 yaş ve üzeri 5200
hayvan tarandı ve solunum sistemi hastalık semptomu gösteren, vücut ısısı normalin üstünde
olan 250 hayvandan nazal svap ve kan örnekleri alındı. Toplam 250 adet nazal svap örneği
ve aynı sığırlardan alınan kan örnekleri, ticari olarak temin edilen Enzyme Linked
Immunosorbent Assay (ELISA) kitleriyle, sırasıyla, BHV-1’e karşı antijen ve antikorların
varlığı yönünden test edildi.
Örneklenen sığırlarda BHV-1 antijenlerinin prevalansı, %0.8 (2/250) olarak tespit
edildi. Araştırmanın serolojik kısmında, örneklenen aynı hayvanlarda BHV-1 spesifik
antikorların seroprevalansı %21.2 (53/250) olarak tespit edildi.
Sonuç olarak Đskilip
yöresinde bulunan aile işletmelerindeki sığırlarda BHV-1 enfeksiyonunun varlığı/yaygınlığı
belirlendi ve enfeksiyonun kontrolü amacıyla ciddi önlemlerin alınması gerektiği kanaatine
varıldı.
Anahtar Kelimeler: prevalans, süt sığırları, bovine herpesvirus tip 1, antijen, antikor,
ELISA.
iii
ABSTRACT
Master Thesis
PREVALENCE OF BOVINE HERPESVĐRUS-1 IN DAIRY CATTLE
IN ĐSKĐLĐP (ÇORUM) REGION
Uzeyir Taha ĐŞCAN
Selçuk University
Institute of Natural and Applied Sciences
Department of Biology
Supervisor : Assist. Prof. Dr. Rüstem DUMAN
2010, 42 Page
Jury : Assist. Prof. Dr. Rüstem DUMAN
Assoc. Prof. Dr. Orhan YAPICI
Assoc. Prof. Dr. Hasan Hüseyin DOĞAN
In this study, it has been researched that prevalence of BHV-1 which causes
IBR in dairy cattle with respiratory system disorders in Iskilip ( Çorum in the black
sea region of Turkey).
Swap and blood samples collected from 250 cattle with high body
temperature, has respratory system disorders and unvaccinated. For this purpose
5200 cattle older than one year from dairy farms possesses of public were
investigated before samples collected. Commerces ELISA kits were used for
detecting BHV-1 antijens and antibodies against to BHV-1.
While BHV-1 antijen prevalance was detecting as 0.8 % (2/150), it was
detected BHV-1 seroprevalence as 21.2 % (53/250). In conclucion, BHV-1 infection
was determined in Iskilip region and it was thought that needs some prevention
programmes of BHV-1 infectious.
Key Words: prevalence, dairy cattle, bovine herpesvirus type 1, antigen, antibody, ELISA.
iv
ÖNSÖZ
Bana bu konuda çalışma olanağı veren Danışman Hocam Sayın Yrd. Doç. Dr.
Rüstem DUMAN’a, çalışmamın tüm aşamalarında yardım ve desteklerini gördüğüm
aynı zamanda Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı’nın
tüm olanaklarından faydalanmamı sağlayan Sayın Hocam Prof. Dr. Sibel
YAVRU’ya, çalışmam süresince bana yardımcı olan Selçuk Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı’ndaki Araştırma Görevlisi ve Doktora Tezi yapan
arkadaşlarıma, bu araştırmayı proje olarak kabul eden ve maddi açıdan destekleyen
Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü’ne ve tez
çalışmam boyunca benden sabrını ve desteğini esirgemeyen aileme teşekkürü bir
borç bilirim.
v
ĐÇĐNDEKĐLER
ÖZET........................................................................................................................... iii
ABSTRACT................................................................................................................ iv
ÖNSÖZ ........................................................................................................................ v
ĐÇĐNDEKĐLER .......................................................................................................... vi
SĐMGELER............................................................................................................... viii
1. GĐRĐŞ ...................................................................................................................... 1
2. KAYNAK ARAŞTIRMASI ................................................................................... 4
2.1. Etiyoloji ....................................................................................................... 4
2.2. Epidemiyoloji .............................................................................................. 5
2.3. Patogenez ve Patoloji ................................................................................... 6
2.4. Klinik Belirtiler ........................................................................................... 6
2.5. Teşhis .......................................................................................................... 8
2.5.1. Direkt teşhis........................................................................................ 8
2.5.2. Đndirekt teşhis ..................................................................................... 9
2.6. Đmmunite .................................................................................................... 10
2.7. Korunma ve Kontrol .................................................................................. 11
2.8. Dünya’da ve Türkiye’de Sığırlarda BHV-1 Enfeksiyonu.......................... 12
3. MATERYAL VE METOT .................................................................................... 17
3.1. Materyal ..................................................................................................... 17
3.1.1. Sığırlar.............................................................................................. 17
3.1.2. Nazal svap örnekleri......................................................................... 18
3.1.3. Serolojik araştırmada kullanılan serum örnekleri ............................ 18
3.2. Metot .......................................................................................................... 18
3.2.1. BHV-1 antijenlerinin tespiti için ELISA.......................................... 18
3.2.1.1. Kit bileşenleri ..................................................................... 19
3.2.1.2. Testin prensibi.................................................................... 20
3.2.1.3. Prosedür ............................................................................. 21
3.2.1.4. Sonuçların değerlendirilmesi ............................................. 22
vi
3.2.2. BHV-1’e özgü antikorların tespiti için ELISA ................................ 22
3.2.2.1. Kit bileşenleri ..................................................................... 22
3.2.2.2. Testin prensibi.................................................................... 23
3.2.2.3. Prosedür ............................................................................. 24
3.2.2.4. Testin geçerlilik kriterleri................................................... 27
3.2.2.5. Sonuçların değerlendirilmesi ............................................. 27
4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA .................................................... 28
5. SONUÇ VE ÖNERĐLER ....................................................................................... 33
6. KAYNAKLAR ...................................................................................................... 34
vii
SĐMGELER
Kısaltmalar
BAV
: Bovine Adenovirus- Sığır Adenovirus.
BHV-1
: Bovine Herpes Virus Tip 1.
BRSV
: Bovine Respiratory Syncytial Virus.
BT
: Bluetongue – Mavidil
BVDV
: Bovine Viral Diarrhea Virus.
DNA
: Deoksiribonükleik asit.
EBL
: Enzootic Bovine Leucosis
ELISA
: Enzyme Linked Immunosorbent Assay.
FAT
: Floresan Antikor Testi.
IBR
: Infectious Bovine Rhinotracheitis.
IBR/IPV
: Infectious Bovine Rhinotracheitis/ Infectious Pustular Vulvovaginitis.
IPB
: Infectious Pustular Balanoposthitis
IPV
: Infectious Pustular Vulvovaginitis.
mNT
: Mikronötralizasyon Testi.
nm
: Nanometre.
OIE
: Office International Des Épizooties
PCR
: Polimerase Chain Reaction – Polimeraz Zincir Reaksiyonu.
PHT
: Pasif Hemaglütinasyon Test
PIV-3
: Parainfluenza Virus-3.
RSV
: Respiratory Syncytial Virus
SN
: Serum Nötralizasyon.
SNT
: Serum Nötralizasyon Testi.
VN
: Virus Nötralizasyon
VNT
: Virus Nötralizasyon Testi
viii
1. GĐRĐŞ
BHV-1 enfeksiyonu ya da Infectious Bovine Rhinotracheitis (IBR), evcil ve
yabani sığırların akut, bulaşıcı, ateşli bir viral hastalığıdır. Hastalık ilk olarak 1950’li
yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’ nde teşhis edilmiş (Merchant ve Packer 1971)
ve o zamandan bu yana da dünyanın pek çok ülkesinde tespit edilmiştir. IBR,
solunum güçlüğü, depresyon, burun akıntısı ve kondisyon kaybının eşliğinde üst
solunum yolunun şiddetli inflamasyonu ile karakterize edilen, ekonomik önemi olan
bir hastalıktır. BHV-1, akut gastroenteritis, konjunktivititis, ensefalitis, abort ve
mastitise de neden olabilmektedir (Kahrs ve Smith 1965, Fenner ve ark. 1993).
Virus, genital sistemi de enfekte edebilmekte ve dişilerde pustular vulvovaginitise,
erkeklerde balanopostitise neden olabilmektedir. Morbidite son derece yüksek iken
(% 80’ den fazla), mortalite düşüktür (% 10), fakat Bovine Viral Diarrhea (BVD) ile
Pasteurella sp. gibi koenfeksiyon veya sekonder enfeksiyonlar meydana geldiğinde
ölüm oranı yüksektir (Leary ve Splitter 1992).
BHV-1 solunum sistemi enfeksiyonlarının teşhisi, nazal sekresyonlardan veya
ölüm sonrası toplanan akciğer veya trakea dokularından virusun izolasyonunu
gerektirmektedir (Kahrs 1977). BHV-1 bir sürüde enfeksiyon çıkmasına katkıda
bulunduğu zaman, semptomların teşhis edilmesiyle, numunelerin laboratuarda
toplanması ve nakledilmesiyle ve virus izolasyonunun yapılmasıyla ilişkili süre, 5–
15 güne ulaşabilmektedir. BHV-1 salgınları esnasında tedaviyi ve önleyici kontrol
önlemlerini başlatma ihtiyacı ilk başlarda hissedilir, oysa ki teşhis ekseriya bu kritik
zamandan sonra yapılmaktadır. Bu nedenle BHV-1 enfeksiyonunun: (i) pnömoni
gelişimine iştirak eden şartların hızlı kanıtlanması; (ii) bir salgın esnasında uygun
önleyici önlemleri alma ihtiyacı; (iii) sığırların bir arada tutulma işlemleri esnasında
yaygın BHV-1 ortaya çıkması göz önünde bulundurularak daha çabuk teşhisinin
yapılması
lüzumuna
dikkat
çekilmektedir
(Collins
ve
ark.
1985).
Viral
enfeksiyonların direkt teşhisine yönelik birçok hızlı yöntem geliştirilmiştir. Bunlar,
mukozal kazıntılardan elde edilen hücrelerin (Corey ve ark. 1982, Edwards ve ark.
1983, Schmidt ve ark. 1983) veya viral izolasyon amacıyla inokule edilmiş olan doku
kültürlerinin (Miller ve Howell 1983, Nerurkar ve ark. 1983) floresan antikor veya
1
immunoperoksidaz boyama yöntemi ile incelenmesini ve lezyonlar veya vücut
sıvılarından toplanan materyallerde uygulanan enzyme-linked immunosorbent assay
(ELISA)’i (Beards ve Bryden 1981, Edwards ve ark. 1983, Herrmann ve ark. 1979,
Morgan ve Smith 1984, Vestergaard ve Jensen 1981, Yolken 1982) içine almaktadır.
ELISA’nın numunelerin virusun en yüksek oranda saçıldığı hastalık seyrinin
başlangıcında toplanması şartıyla, az zaman ve ekipman gerektirdiği, sonuçların
birkaç saatte elde edildiği ve bazı durumlarda testin sensitivitesinin virus
izolasyonununkine yaklaştığı için, özellikle hızlı teşhiste faydalı olduğu bildirilmiştir
(Land ve ark. 1984, Vestergaard ve Jensen 1981). BHV-1’e özgü antikorların tespit
edilmesinde
virus
nötralizasyon
testi
(VNT)
ve
ELISA
yaygın
olarak
kullanılmaktadır. Bu testlerin her birinin BHV-1 enfeksiyonunun teşhisinde bir rolü
vardır. Bir testin ya da başka bir testin seçimi, büyük ölçüde test amacına bağlıdır.
VNT ekseriya semen ve embriyo vericilerinin belgelendirilmesi için mevzuata
yönelik amaçlar yönünden istenmektedir. Đndirekt ELISA, sonuç elde etmede daha
kısa zamana ihtiyaç göstermesi ve çok sayıda örneğin taranmasında uygunluğu
yüzünden
son
yıllarda
VNT’ne
göre
daha
çok
kullanılmaktadır
(http://www.scahls.org.au/data/assets/pdf_file/0003/1280874/ibr.-pdf).
Karadeniz Bölgesi’nin Orta Karadeniz bölümü ile Anadolu’yu bağlayan geçit
bölgede kurulmuş bir ilimiz olan Çorum, 39°51’ ve 41°20’ kuzey enlemleri ile
34°04’ ve 35°28’ doğu boylamları arasında yer almaktadır. Çorum’un birisi merkez
olmak üzere 14 ilçesi vardır. Bunlar; Çorum (merkez), Bayat, Dodurga, Đskilip,
Osmancık, Kargı, Sungurlu, Ortaköy, Oğuzlar, Uğurludağ, Laçin, Mecitözü, Alaca
ve Boğazkale’dir. Araştırmanın yapıldığı Đskilip ilçesi, Çorum’a 55 km uzaklıkta
olup, Çorum-Kastamonu arasında uzanmaktadır. Yüzölçümü 1.187 km2, deniz
seviyesinden yüksekliği 720 m’dir. Đskilip ilçesinin ekonomisi tarım ve ticarete
dayanmaktadır. Đklim olarak ılıman karasal iklime sahiptir. Genel olarak yazları sıcak
ve kurak, kışları bol yağışlıdır. Đskilip’in ekonomik yapısında, hayvancılık önemli bir
yer işgal eder. Tarımla uğraşan her ailede hayvancılık da yapılır. Đlçede büyükbaş
hayvan
sayısı
23.061,
küçükbaş
hayvan
sayısı
7.419’dur
(http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0skilip,_%C3%87orum).
Bu çalışma, Đskilip yöresindeki küçük aile işletmelerinde bulunan klinik olarak
üst solunum yolu hastalık semptomlarına (beden ısısı normalden yüksek, burun ve
2
gözyaşı akıntısı, durgunluk tablosu, vs.) sahip olduğu belirlenen, 250 adet hasta
sığırdan alınan nazal swab ve kan serumu örneklerinde BHV-1 varlığının ticari
olarak temin edilen ELISA kitleri ile virolojik ve serolojik olarak ortaya konularak
bölgede BHV-1’in prevalansının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.
3
2. KAYNAK ARAŞTIRMASI
2.1. Etiyoloji
Virusun saha şartlarında varlığını devam ettirmesinde ortamdaki nemin büyük
önemi vardır, Elazhary ve Derbyshire’ın (1979) bildirdiğine göre optimal şartlar %
90 nem ve düşük ısıdır. Virus pH 6 ile 9 arasında stabil kalır. Bu aralık bulaşmanın
gelişiminde çok önemlidir, çünkü solunum sistemi mukozasının pH’sı 7’nin biraz
altında, erkek genital kanalında 8’in üstünde ve dişi genital kanalında biraz daha
değişkendir (Griffin ve ark. 1958).
IBR çevre şartlarında kışın 30 gün, binalar içinde 6–13 gün, bahar aylarında dış
ortamda 5–9 gün, 37°C’de 10 gün, −20°C’de bir yıl kadar, −65°C’de çok uzun süre
enfeksiyözitesini koruyabilmektedir (Hahnefeld ve ark. 1963, Straub 1970).
Virus 63°C’nin üstünde dakikalar içinde inaktive olur. IBR zarflı bir virus
olduğundan eter ve kloroform gibi yağ eriticiler ve deterjanlarla muamele edildiğinde
enfeksiyözitesini kaybeder. Etken % 0.5 NaOH, % 0.01 HgCl2, % 1 CaCl2 ve % 1
fenol solüsyonlarında saniyeler içinde inaktive olur (Straub ve ark. 1990).
Restriksiyon enzim analiziyle BHV-1’in iki alt tipi tanımlanmıştır. BHV-1 alt
tip 1 infectious bovine rhinotracheitis (IBR) olarak isimlendirilen solunum
hastalığına sebep olan suşları temsil ederken, alt tip 2 genital hastalıklara, örneğin,
infectious pustular vulvovaginitis (IPV) ve infectious balanoposthitis (IBP)’e sebep
olan şuşları içermektedir (Engels ve ark. 1981, Radostits ve ark. 2000).
Metzler ve ark. (1985), ayrıca alttip 2’yi 2a ve 2b şeklinde klasifiye etmek için
DNA restriksiyon enzim analizini kullanmışlardır.
BHV-1 virionları zarflı ve yaklaşık 150 nm çapında olup, ikozahedral simetriye
sahiptirler. Kapsid 150 hekzamer ve 12 pentamerden oluşan 162 kapsomerden
meydana gelir. Kapsid, tegument adı verilen globuler bir materyal ile çevrilmiştir ve
bu yapı üzerinde birçok küçük glikoprotein peplomer olan lipoprotein zar
bulunmaktadır. Genom tek linear molekül halinde çift iplikçikli DNA’dan
oluşmuştur (Straub ve ark. 1990).
4
Alttipler 1 ve 2a aborte fetüslerden izole edilmiştir, oysa ki daha az
virulent olan alttip 2b’nin abort ile ilişkili olduğu bildirilmemiştir (Edwards ve ark.
1991, Miller ve ark. 1991).
Klasik serolojik testlere göre BHV-1’in sadece bir antijenik serotipi vardır.
BHV-1 ile enfeksiyonun yabani ruminantlarda ve domuzlarda da ortaya çıktığı
bildirilmiştir (Varady ve ark. 1994, Radostits ve ark. 2000).
Bovine herpesvirus tip 1 (BHV-1) Herpesviridae familyası, Alphaherpesvirinae
subfamilyasının bir üyesi olup, sığırların önemli bir patojenidir (Ackermann ve
Engels 2006).
2.2. Epidemiyoloji
Enfeksiyon, solunum ve genital yollar vasıtasıyla meydana gelir. Virus daha
çok direkt ve indirekt temas (fomitler) ve aerosol damlacıklar gibi horizontal
bulaşma aracılığıyla ya da çiftleşme vasıtasıyla enfekte boğalardan ve suni veya
doğal tohumlama aracılığıyla enfekte semenlerle sürü içerisinde ve arasında
yayılmaktadır. Diğer herpesviruslarda olduğu gibi BHV-1 ile enfeksiyon, ömür boyu
latent enfeksiyona yol açmaktadır. Bu, klinik bulguların yokluğunda ve saptanabilir
serum antikorunun yokluğunda meydana gelebilmektedir. Kortikosteroid tedavi
enfeksiyonun nüksetmesine ve virus salınımına sebep olabilmektedir. Doğal çıkarım
stresi takiben meydana gelebilmektedir, ancak latens ve aktivasyon mekanizması
henüz yeterince aydınlatılamamıştır. BHV-1 izolat alt tiple ilişkisiz bir biçimde
virulans bakımından farklıdırlar. Kapalı bir sürüye ya da yurtdışından ithal edilen
hayvanların içerisine yeni hayvanlar konulduğu zaman, antikor taşıyan bu hayvanlar
kabul edilmemelidirler, çünkü bu hayvanlar latent enfeksiyona sahiptirler.
Seronegatif hayvanlar antikor yönünden tekrar tekrar kontrol edilmeli, tercihen
kortikosteroid ile işleme tabi tutulmalı ve damızlık hayvanın girişine izin vermeden
önce virus çıkarımı yönünden örneklenmelidir (http://www.scahls.org.au/data/assets/
pdf file/0003/1280874/ibr.-pdf).
5
2.3. Patogenez ve Patoloji
BHV-1 replikasyonu üst solunum sisteminin ve genital mukozanın mukozal
epitelyal yüzeylerinde gerçekleşir ve virus nazal ve genital sekresyonlarla saçılır.
Semen, ejakülasyon esnasında kontamine olabilmektedir. Lokal sinir hücresi uçları
enfekte olur ve virus ömür boyu latent enfeksiyonun tesis edildiği trigeminal ve
sakral ganglionlara nakledilir. Hayvanlar bir kez enfekte oldu mu, ömür boyu virus
taşıyıcısı olurlar. Latent enfeksiyon, klinik belirtilerle birlikte veya klinik belirtiler
olmaksızın, peryodik olarak tekrar aktif hale geçebilir; virus giriş yerine geri taşınır
ve potansiyel bulaşmayla başka hayvanlara yayılır. Seropozitif hayvanların hepsi
değilse bile büyük bir kısmı latent olarak enfektedirler ve virus saçılımı, stres veya
kortikosteroid işlemi takiben tekrar aktif hale geçebilmektedir. Viremi oluşmakla
birlikte nadiren tespit edilir. Komplike olmayan BHV-1 enfeksiyonu ile ilişkili
makroskopik değişiklikler genellikle üst solunum sisteminin (larinks ve trakea dahil)
ve
cinsel
organların
epitelyumunun
yüzeysel
ülserasyonu
ve
püstülar
formasyonundan oluşmaktadır. Bazı olgularda larinks ve trakea epitelyumunun
şiddetli nekrotik ülserasyonu olabilmektedir. Pnömoni oluştuğunda, değişiklikler
patognomik değildirler ve virus ile sekonder bakteriyel enfeksiyonların etkilerinin
kombinasyonundan ileri gelmektedirler. Komplike olmayan solunumla ilgili
olgularda meydana gelen histolojik değişiklikler, akut kataral inflamasyonla olan
değişikliklerdir. Larinks ve epiglot mukozasında nekrotik odaklarla birlikte
epitelyum yıkımı vardır. Bronkopnömonik lezyonlar, bakteriyel komplikasyondan
kaynaklanabilmektedir. Đntranükleer inklüzyonlar, enfeksiyonun ilk safhaları
esnasında solunum sistemi epitel hücrelerinde bulunabilmektedir (http://www.scahls.
org.au/data/assets/pdf_file/0003/1280874/ibr.-pdf).
2.4. Klinik Belirtiler
BHV-1 enfeksiyonu aşağıdaki şekillerde solunum ya da üreme sistemlerini
etkileyen akut, bulaşıcı bir hastalığa neden olur:
Solunum yolu enfeksiyonu: Hastalığın solunum formu en çok intansif
koşullarda (örneğin, besi üniteleri) yetiştirilen sığırlarda gözlenmekte ve çoğu kez
6
sığırlarda
otlatma
koşullarında
fark
edilmemektedir.
Sığırların
BHV-1
enfeksiyonunun klinik belirtileri ve patolojik değişiklikleri karakteristik değildir ve
kolaylıkla
diğer
birçok
patojenlerce
meydana
getirilen
hastalıklarla
karıştırılabilmektedir. Bu yüzden laboratuvar teyidi gereklidir. Đnkübasyon periyodu
2-7 gün arasında değişmektedir. Eğer vakalar komplike değilse, hastalık sadece hafif
seröz burun akıntısı ve vücut sıcaklığında 1-2 gün süresince az bir artışla birlikte çok
hafif olabilmektedir. Pek çok vaka fark edilmez. Daha ağır vakalarda, birkaç gün
süreyle devam edebilen, 40-42°C’a ulaşan yüksek ateş vardır. Hastalıktan etkilenen
hayvanlar artan solunum hızı ile birlikte depresedirler ve süt üretiminde azalma
görülür. Başlangıçtaki seröz burun akıntısı ekseriya birkaç gün içerisinde
mukopurulent bir özellik kazanır. Burun deliklerinin mukozaları kızarır ve yüzeysel
erozyonlar bulunabilir. Bazı hayvanlarda aşırı salivasyon görülür. Seyrek olan oral
lezyonlar, oral mukozanın yüzeysel erozyonlarından ibarettir. Bazı hayvanlarda tek
taraflı veya çift taraflı konjonktivit gelişir ve daha sonra mukopurulent olabilen
berrak bir oküler akıntıları vardır. Besi ünitelerinde veya intansif yetiştirilen
sığırlarda sekonder bakteriyel enfeksiyonlarla komplike olan şiddetli necroze
laryngotracheitis ve pnömoni olabilmektedir. Bu enfeksiyonlara genellikle besi
ünitesine konulan hayvanların ilk 3-4 haftası dahilinde rastlanır. Bazen besi ünitesine
alındıktan daha sonraki zamanlarda BHV-1 enfeksiyonu yüzünden
pnömoni
içeren
salgınlar
şiddetli
olabilmektedir
(http://www.scahls.org.au/data/assets/pdf_file/0003/1280874/ibr.-pdf).
Genital enfeksiyon: BHV-1 ile genital enfeksiyon her iki cinsiyette de meydana
gelir ve bu herpesvirus enfeksiyonunun otlaktaki sığırlarda daha sık rastlanan bir
belirtisidir. Enfeksiyon vulva ve vajinanın mukozasında veya penis ve prepüste
veziküllerin,
püstüllerin
sonuçlanabilmektedir
ve
(Snowdon
erozyonların
1964,
ya
Studdert
da
ülserlerin
1989).
gelişimiyle
Infectious
pustular
vulvovaginitis (IPV) olarak bilinen ağrılı durum, çiftleşmenin birkaç günü dahilinde
gözlenebilmektedir. Sık işeme ve kuyruğun yukarı kalkması ilk klinik belirtilerdir.
Vulvanın ve vajinanın posterior üçte birinde hiperemi veya ödem olabilmektedir.
Püstüller şeklinde (0.5–3 mm çapında) küçük kırmızı‒beyaz ülserler meydana gelir.
Özellikle sekonder bakteriyel enfeksiyonla komplike vakalarda, koyu sarı veya beyaz
mukopurulent eksudat olabilmektedir (Snowdon 1964, Studdert 1989). Boğalardaki
7
hastalık infectious pustular balanoposthitis (IPB) olarak bilinmektedir. 2–3 günlük
bir inkübasyon peryodundan sonra, penis ve prepüsün mukozal yüzeylerinde
püstüller ortaya çıkar (Bitsch 1973). Bu püstüller mukopurulent bir akıntı ile birlikte
ülserlere dönüşebilir ve boğanın görev yapmasını önleyebilirler. Enfekte boğaların
bir kısmı da semenlerinde virus taşıyabilirler. O halde, Enfekte semen doğal veya
suni
tohumlama
yoluyla
duyarlı
dişileri
enfekte
edebilir
(http://www.scahls.org.au/data/ -assets/pdf_file/0003/1280874/ibr.-pdf).
Konjonktivit: BHV-1 enfeksiyonunun ‘epidemik konjunktivit’i
andıran
konjunktival formu oldukça seyrek görülür. Ara sıra korneaya yayılabilmekte ve
panoftalmit olabilmektedir (http://www.scahls.org.au/data/assets/pdf_file/0003/1280874/ibr.-pdf).
2.5. Teşhis
BHV-1 enfeksiyonu genellikle virusa karşı konakçı yanıtının saptanmasıyla
(örneğin, serumdaki antikorlar) ya da etkenin direkt tespiti ile teşhis edilmektedir
(http://www.scahls.org.ua/data/assets/pdf_file/0003/1280874/ibr.-pdf).
2.5.1. Direkt teşhis
BHV-1 solunum sistemi enfeksiyonlarının direkt teşhisi, nazal sekresyonlardan
veya ölüm sonrası toplanan akciğer veya trakea dokularından virusun izolasyonunu
gerektirmektedir (Kahrs 1977).
ELISA az zaman ve ekipman gerektirdiği, sonuçlar birkaç saatte elde edildiği
ve bazı durumlarda testin sensitivitesi virus izolasyonununkine yaklaştığı için,
özellikle hızlı teşhiste faydalı olmuştur (Vestergaard ve Jensen 1981, Land ve ark.
1984).
Viral enfeksiyonların hızlı tanısı amacıyla birçok yöntem geliştirilmiştir.
Bunlar; mukozal kazıntılardan elde edilen hücrelerin (Corey ve ark. 1982, Edwards
ve ark. 1983, Schmidt ve ark. 1983) veya viral izolasyon amacıyla inokule edilmiş
olan doku kültürlerinin (Miller ve Howell 1983, Nerurkar ve ark. 1983) floresan
8
antikor veya immunoperoksidaz boyama yöntemi ile incelenmesini ve lezyonlar veya
vücut sıvılarından toplanan materyallerde uygulanan enzyme-linked immunosorbent
assay (ELISA)’i (Herrmann ve ark. 1979, Beards ve Bryden 1981, Vestergaard ve
Jensen 1981, Yolken 1982, Edwards ve ark. 1983, Morgan ve Smith 1984) içine
almaktadır.
BHV-1 bir sürüde enfeksiyonun çıkmasına katkıda bulunduğu zaman,
semptomların teşhis edilmesiyle, numunelerin laboratuvarda toplanması ve
nakledilmesiyle ve virus izolasyonunun yapılmasıyla ilişkili süre 5 – 15 güne
ulaşabilmektedir. Tedaviyi ve önleyici kontrol önlemlerini başlatma ihtiyacı, BHV-1
salgınları esnasında ilk başlarda hissedilir, oysa ki teşhis ekseriya bu kritik zamandan
sonra yapılmaktadır. Bu nedenle BHV-1 enfeksiyonunun daha çabuk teşhisi lüzumu:
(i) pnömoni gelişimine iştirak eden şartların hızlı kanıtlanması; (ii) bir salgın
esnasında uygun önleyici önlemleri alma ihtiyacı; (iii) sığırların bir arada tutulma
işlemleri esnasında yaygın BHV-1 ortaya çıkması nezdinde dikte edilmektedir
(Collins ve ark. 1985).
Numunelerin virusun en yüksek oranda saçıldığı hastalık seyrinin başlangıcında
toplanması karşılığında, ELISA prosedürleri son derece faydalıdır (Collins ve ark.
1985).
2.5.2. Đndirekt teşhis
Sağılmayan gruplardan elde edilen bireysel veya birleştirilmiş serumlara ait
veriler, sürünün durumunu daha kesin olarak göstermektedir. Buna ilaveten, bazı
ELISA’lar aşılanmış bir populasyondaki enfekte sığırları tespit etmek için marker
aşılar ile birlikte kullanılabilmektedir (van Oirschot ve ark. 1997, Wellenberg ve ark.
1998).
Uygun bir eşik değeri ile birlikte kullanılan tank sütündeki testlerin, bir
sürüdeki BHV-1’in varlığını ölçtüğü bildirilmiştir (Pritchard 2001).
BHV-1’e karşı spesifik antikorlar ilk kez enfeksiyondan 7–10 gün sonra
saptanabilmektedir. Akut faz sonrası ve latent dönem esnasında, BHV-1 ile enfekte
sığırlar esas olarak BHV-1’e karşı spesifik antikorların varlığıyla tespit edilirler.
Serumda BHV-1’e karşı antikorların saptanmasında genellikle virus nötralizasyon
9
testleri ve değişik ELISA’lar kullanılmakta ve ELISA testlerinin giderek virus
nötralizasyon (VN) testlerinin yerini aldığı görünmektedir. BHV-1 ELISA testlerinin
çeşitli tipleri ticari olarak mevcut olup, onların çoğu sütte antikorları saptamak için
de uygundur (Kampa 2006).
2.6. Đmmunite
Antikor taşımayan veya düşük titrede taşıyan anneleri emen yavrular ile
kolostrum alamamış yavrularda hastalık şiddetli ve sistemik seyretmektedir (Rosner
1968, Kahrs ve ark. 1977).
Doğumdan sonraki ilk 12 saatte bağışık annelerden kolostrum alabilen
yavrularda yeterli seviyede antikor bulunur. Anneden alınan antikor seviyesine bağlı
olarak maternal antikorlar yavruyu 3–4 aya kadar koruyabilir (Straub 1969).
Kan ve sütte tespit edilebilir antikor eş zamanlı olarak şekillenmektedir (Afshar
ve Bannister 1970).
Enfekte hayvanlarda deride aşırı duyarlılık geliştiği (Darcel ve Dorward 1972),
seratonin
ve
depomin
nedeniyle
akciğerlerde
alerjik
bozukluklar
olduğu
gösterilmiştir (Eyre 1978).
Selüler immunitede immun savunma sistemi olarak etkindir. T lenfositlerinin
de önemli bir rolü olduğu Rouse ve Babiuk (1974) tarafından bildirilmiştir.
Akut IBR enfeksiyonu sonrası kanda farklı sınıflardan immun globulin
sentezleri şekillenir. Bunlar 2. hafta sonunda maksimum titreye ulaşan IgA ve IgM
ile 2–4 hafta sonra maksimum titreye ulaşan IgG’dir (Matthaeus ve Straub 1978).
Enfeksiyondan etkilenen hayvanların bronko-alveolar yıkama sıvılarında
lenfosit hücreleri belirlenmiştir (Bouffard ve ark. 1982).
IBR ile meydana gelen ilk enfeksiyonda primer immun yanıt sonucu IgG1
şekillenir ancak enfeksiyona yeniden maruz kalma durumlarında IgG2 antikorları
sentezlenir (Guy ve Potgieter 1985). Her ne kadar antikorlar kanda uzun süre
kalmasına rağmen antikor titresi enfeksiyonun bulaştığı bölgeye göre değişiklik
gösterir, solunum yoluyla gelişen enfeksiyonlarda olusan titrenin genital sistem
yoluyla meydana gelen enfeksiyondan daha yüksek şekillendiği bildirilmiştir (Straub
ve ark. 1982). Ancak oluşan antikorlar uzun süre yüksek titrede kalmazlar, antikor
10
titresinin azalması ile birlikte latent olan virus reaktive olup tekrar saçılmaya başlar.
Antikor seviyesi yüksek olsa bile steroid uygulamalarını takiben virus yeniden
reaktive edilebilir (Huck ve ark. 1973).
2.7. Korunma ve Kontrol
Aşılama yapılmaksızın ‘test-ve-öldürme’ Danimarka, Finlandiya, Avusturya,
Đsveç ve Đsviçre gibi ülkelerde son derece başarılı bir biçimde kullanılmıştır
(Ackermann ve ark. 1989, Ackermann ve ark. 1990, Nylin ve ark. 1998, Kofer ve
ark. 1999, Vonk Noordegraaf ve ark. 2000, Paisley ve ark. 2001).
Teste tabi tutma ve aşılama ile kontrol, örneğin; Almanya, Belçika, Macaristan,
Đtalya’ nın bir ilinde ve Hollanda’ da uygulanmıştır (Tanyi ve Varga 1992, Nardelli
ve ark. 1999, Limbourg ve ark. 2002, Trapp ve ark. 2003, Vonk Noordegraaf ve ark.
2004). Bununla birlikte, aşılama kapsamına alınan tek bir ülke bile, BHV-1’i eradike
etmeyi başaramamıştır (Ackermann ve Engels 2006).
Aşılama ile BHV-1’in neden olduğu klinik hastalığın şiddeti azaltılabilmesine
rağmen, latent enfeksiyonlar önlenemez (Kaashoek ve ark. 1994).
Konvansiyonel aşıların başka bir dezavantajı, rutin serolojik diyagnostik
testlerle karıştırılmalarıdır. Marker aşılar bu problemi ortadan kaldırırlar, fakat
seroloji uygun diyagnostik araçlara dayandırılmalıdır (Kaashoek ve ark. 1994,
Babiuk ve ark. 1996, van Oirschot ve ark. 1997, de Wit ve ark. 1998, Wellenberg ve
ark. 1998).
Sistematik projeler yönünden biyogüvenlik, BHV-1’in başarılı eradikasyonu
için
en
önemli
faktördür.
BHV-1’in
biyogüvenliği
hijyenik
önlemlere
dayanmaktadır. Hastalıktan ari bir sürüye sokulan sığırlar için ideal olarak 4 haftalık
bir karantina süresi uygulanır. Karantinadan sonra sadece seronegatif hayvanların
sürüye girmesine izin verilebilir. Hayvan bir defa enfekte oldu mu, ömür boyu BHV1’in potansiyel yayıcısı olarak kabul edilir ve bu yüzden sürüden ayrılıp öldürülebilir
ya da uzaklaştırılabilir. BHV-1’den ari sürülere veya Suni Tohumlama (AI)
istasyonlarına virusun girme riskini en aza indirmek için, latent taşıyıcılar olan
hayvanların teşhisi ve uzaklaştırılması, kontrol programları ve uluslararası ticaret
faaliyetlerinde önemlidir (Kramps ve ark. 1996).
11
BHV-1, OIE’nin B listesi hastalık kapsamına girmektedir ve bu yüzden
uluslararası kanunlar ve kontrol açısından bir hedef teşkil etmektedir. Virus,
ulusal/bölgesel/sürü düzeyinde ya ‘test-ve-öldürme’ ya da aşılama projeleriyle
birlikte veya aşılama projeleri olmadan ‘test-ve-ayırma’ aracılığıyla sistematik olarak
kontrol edilir (Kampa 2006).
Pek çok ülkede BVDV ve BHV-1 enfeksiyonlarını yok etmek için sistematik
önlem, hiçbir surette sürü ya da bölge seviyesinde ele alınmamıştır; profilaksi,
multivalan BVDV ve BHV-1 aşılarının kullanımıyla ‘sürü kararı’ na dayanmaktadır.
Ayrıca bazı ülkelerde bu enfeksiyonları önlemeye çalışmak için geçmişte hiçbir
surette önlem alınmamıştır (Kampa 2006).
2.8. Dünya’da ve Türkiye’de Sığırlarda BHV-1 Enfeksiyonu
Türkiye’de IBR-IPV enfeksiyonunun epidemiyolojisine yönelik ilk çalışma
Erhan ve ark. (1971) tarafından Đnanlı Çiftliği ve Karacabey Harası’nda
gerçekleştirilmiştir. Araştırıcılar 100 sığıra ait kan örneğinde, serum nötralizasyon
testi (SNT)’ni kullanarak yaptıkları çalışmada BHV-1 spesifik nötralizan antikor
oranını %28 olarak tespit etmişlerdir.
Gürtürk ve ark. (1974), Doğu ve Orta Anadolu Bölgeleri’nden alınan 928 adet
sığır kan serumunda BHV-1’e karşı %56.1 oranında nötralizan antikor varlığı
saptamışlardır.
Burgu ve Akça’nın (1982) yaptığı bir çalışmada Gelemen Devlet Üretme
Çiftliği’ne ait 61 adet kan serumunda %55.73 oranında BHV-1 spesifik nötralizan
antikoru tespit edilmiştir.
Burgu ve Akça (1987), 18 ay yaştaki bir sığıra ait burun akıntısı materyalinden
Türkiye’de ilk BHV-1 izolasyonunu gerçekleştirmişlerdir.
Đsviçre’de 1978-1988 arasında yapılan 10 yıllık bir eradikasyon programıyla
IBR hastalığı ülkeden eradike edilmiş ve bu kapsamda BHV-1 antikor pozitif olan
toplam 51.911 hayvan kesime gönderilmiştir. Bugün Đsviçre, Danimarka ve
Finlandiya gibi ülkelerde hastalık tamamen eradike edilmiş durumdadır (Ackermann
ve ark. 1990).
12
Ghram ve Minocha (1990) Tunus’da ELISA ve SNT’ni kullanarak yaptıkları
araştırmalarında, sığırlarda BHV-1 pozitifliğini %25.9 olarak tespit etmişlerdir.
Bilge (1996), mastitisli ineklere ait 96 adet süt örneğinden birinde BHV-1
izolasyonunu gerçekleştirmiş ve sütün enfeksiyonun epidemiyolojisinde önemli
olabileceğine dikkat çekmiştir.
Renukaradhya ve ark. (1996) Hindistan’da sığır ve mandalar üzerinde
gerçekleştirdikleri çalışmada, BHV-1 seroprevalansını %50.9 bulmuşlardır.
Bitgel (1997), Trakya bölgesinde solunum sistemi enfeksiyonu belirtisi
gösteren sığırlarda yaptığı çalışmada, topladığı kan (lökosit), burun akıntısı, göz
akıntısı ve akciğer örneklerinin %4.2’sinde BHV-1 antijeni tespit etmiştir.
Macaristan’da Tekes ve ark. (1999), küçük ve büyük sığır sürülerinden
topladıkları süt ve kan serumlarında ELISA tekniğini kullanarak BHV-1
enfeksiyonunun pozitifliğini araştırmışlar ve büyük sürülerde %64.1, küçük
sürülerde ise %13.5-15.7 oranlarında seropozitiflik tespit etmişlerdir.
Biuk-Rudan ve ark. (1999), %60.8 oranında infertilite problemi bulunan 4
farklı çiftlikten topladıkları süt sığırlarına ait serumlarda IBR pozitifliğini %85.8
olarak bildirmişlerdir.
Boelaert
ve
ark.
(2000)
Belçika’da
yaptıkları
çalışmada,
BHV-1
seroprevalansını %33-67 oranları arasında tespit etmişlerdir.
Çabalar ve Can-Şahna (2000), Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde
bulunan 12 özel ve 5 kamu işletmesine ait süt sığırlarından topladıkları 471 kan
serumunu BHV-1, Parainfluenza Virus-3 (PIV-3) ve Respiratory Syncytial Virus
(RSV) spesifik antikorlar yönünden SNT ile kontrol etmişlerdir. Araştırıcılar, BHV1’e karşı işletme bazında ve işletmeler genelinde sırasıyla %94.1 (17 işletmeden
16’sında) ve %52.4 olmak üzere seropozitiflik oranları saptamışlardır.
Solis-Calderon ve ark. (2003), 35 sürüden topladıkları 564 sığıra ait kan
serumu örneğinde, SNT’ni kullanarak yaptıkları çalışmada %54.4 oranında IBR
seropozitifliği tespit etmişlerdir. Sürü düzeyinde pozitifliği ise %97.14 olarak
bildirmişlerdir.
Mweene ve ark. (2003), Zambia’nın Southern Eyaleti’nde pazara sevkedilen
sığırlarda IBR’ye neden olan BHV-1’in prevalansını belirlemek için yaptıkları
araştırmalarında, toplam 116 nazal sekresyon örneğini direkt floresan antikor testi
13
(FAT) ile, aynı sığırlardan aldıkları kan örneklerini ise ticari olarak temin ettikleri
ELISA kitiyle incelemişlerdir. Araştırıcılar, sığırlarda BHV-1 antijenlerinin
prevalansını %23.28 (27/116), BHV-1 antikorlarının ortalama prevalansı ise %48.28
(56/116) olarak tespit etmişlerdir.
Elhassan ve ark. (2005), Sudan’ın değişik bölgelerindeki solunum ve genital
sistem semptomları gösteren sığırlardan topladıkları 81 adet nazal ve vajinal swab
örneğini BHV-1’in varlığını ortaya koymak amacıyla doku kültüründe izolasyon
yöntemini kullanarak
gösteren 5
test etmişlerdir. Araştırıcılar tipik hastalık semptomları
sığırdan virusu izole etmişler; aynı zamanda SNT, ELISA ve Pasif
Hemaglütinasyon Test (PHT)’lerini kullanarak hastalığın varlığını doğrulayan
nötralizan antikorları da tespit etmişlerdir.
Yıldırım ve Burgu (2005), Kuzeydoğu Anadolu bölgesindeki sığırlarda mavidil
(BT), IBR, PIV-3, Enzootic Bovine Leucosis (EBL) virus enfeksiyonlarının
seroprevalanslarını araştırmak amacıyla 8 ildeki özel sektöre ait organize
yetiştiricilik yapılan ve aile işletmelerinde bulunan sığırlardan aldıkları toplam 506
kan serumu örneğini mikronötralizasyon testine tabi tutarak, IBR virusuna karşı %
59.48 oranında bir seropozitiflik belirlemişlerdir.
Yavru ve ark. (2005), Konya Et ve Balık Kurumu Mezbahası’ndaki farklı yaş,
cinsiyet ve ırktaki sığırlardan aldıkları toplam 254 kan serumu örneğini
mikronötralizasyon testi (mNT) ile BAV- 1, 2 ve 3, IBR/IPV, PIV-3, BRSV ve
BVDV nötralizasyon antikorları yönünden kontrol ederek, 145 (% 57.08) hayvanda
IBR/IPV virusuna karşı nötralizan antikor varlığı tespit etmişlerdir.
Bulut ve ark. (2006), süt sığırcılığı işletmelerinde BHV-1 ve Bovine Viral
Diarrhoea Virus (BVDV) enfeksiyonlarının durumlarını belirlemek amacıyla
yaptıkları araştırmalarında, 2000–2006 yılları arasında Konya ve çevresinde bulunan
35 farklı işletmedeki toplam 6418 sığırdan rastgele örnekleme metodu ile 1288 adet
kan numunesi toplayarak, kan örneklerini BHV–1 ve BVDV’una karşı antikor
varlığı, BVDV’una karşı ise ayrıca antijen varlığı yönünden ELISA ile
incelemişlerdir. Đnceledikleri kan serumlarından 204 (%15.8)’ünü BHV-1’e, 693
(%53.8)’ünü de BVDV’una karşı oluşan antikorlar yönünden seropozitif olarak
belirlemişlerdir.
14
Okur-Gümüşova ve ark. (2007), Türkiye’ nin Samsun ilindeki aşılanmamış, 1-3
yaş arasındaki 188 sığırdan aldıkları kan serumu örneklerini, SNT’ ni kullanarak,
sığırlarda solunum sistemi hastalıklarına neden olan 5 virusa (BHV-1, BVDV, PIV3, BAV-1 ve BAV-3) karşı antikorlar yönünden test ederek, BHV-1’ e karşı % 61.17
oranında bir seropozitiflik tespit etmişlerdir.
Yeşilbağ ve Güngör (2007), Marmara bölgesinde bulunan 7 ildeki 39 sığırcılık
işletmesinden topladıkları toplam 584 kan serumu örneğini BHV-1, BVDV, BRSV,
PIV-3, BAV-1 ve BAV-3’ e spesifik nötralizan antikorlar yönünden inceleyerek,
BHV-1’ in seroprevalansını % 17.1 olarak saptamışlardır. Ayrıca, BHV-1, BVDV ve
BRSV’nin seroprevalansının büyük kapasiteli süt sığırı işletmelerinde küçük
kapasiteli işletmelere oranla son derece yüksek olduğunu tespit ederek, sürü
kapasitesinin solunum yolu virusları açısından çok önemli bir risk faktörü olduğunu
bildirmişlerdir.
Duman ve ark. (2007), BHV-1 enfeksiyonlarının varlığını SNT ile ortaya
koymak için Türkiye’nin orta (Konya) ve güney (Denizli) bölgelerinden üç yaş ve
üzeri, sağlıklı, BHV-1’e karşı aşılanmamış 3001 besi sığırından kan serum örnekleri
almışlardır. Test sonucunda, BHV-1 enfeksiyonunun seroprevalansını, Đç Anadolu’da
%35.08 ve Güney Anadolu’ da %38.75 olarak tespit ederek, sonuçları Türkiye’ nin
orta ve güneyindeki sığır populasyonlarında BHV-1 enfeksiyonunun prevalansında
bir azalma olduğu şeklinde yorumlamışlardır.
Đspanya’nın Galicia bölgesindeki sığırlarda BHV-1’e karşı serum antikorlarının
prevalansının belirlendiği iki sörvey çalışmasının sonuçlarının bildirildiği bir
araştırmada;
birinci
sörvey
çalışması
2000
yılında
bölgenin
tüm
sığır
populasyonunda, ikincisi 2004 yılında aynı bölgede ADSG (Sağlık Koruma Ekipleri)
tarafından sevk ve idare edilen bir grup çiftlikteki sürülerde yapılmıştır. Bölgedeki
tüm süt ve besi sürülerindeki 1 yaşın üzerindeki hayvanlardan alınan kan serum
örneklerinin indirekt ELISA ile test edildiği 2000 yılında yapılan ilk sörvey
çalışmasında; ortalama bireysel hayvan ve sürü prevalansı, sırasıyla, %38.4 (%37.3%39.5 arasında değişen; %43.2 süt sığırları, %26.8 besi sığırları) ve %50.4 (%46.4%54.4 arasında değişen; %58.3 süt sığırları, %48.1 besi sığırları) olarak tespit
edilmiştir. 2004 yılında gerçekleştirilen ikinci sörvey çalışmasında ADGS
çiftliklerinin sürü ve hayvan nezdinde ortalama prevalansı, sırasıyla, %47.2 (%44.9-
15
%49.5; %51.5 süt sığırları, %45.2 besi sığırları, %42.3 karışık) ve %35.7 (%35.3%36.1; %37.8 süt sığırları, %33.1 besi sığırları, %25.5 karışık) olarak tespit
edilmiştir (Eiras ve ark. 2009).
Gencay ve ark. (2009), Kayseri iline bağlı çeşitli ilçelerdeki halk elinde
bulunan sığırlardan topladıkları 552 adet kan serumu örneğini BHV-1’e spesifik
nötralizan antikorlar yönünden inceleyerek, BHV-1’ in seroprevalansını % 51.63
olarak saptamışlardır.
16
3.MATERYAL VE METOT
3.1. Materyal
3.1.1. Sığırlar
Araştırmada, Çorum iline bağlı Đskilip ilçesindeki küçük aile işletmelerinde
bulunan, aşılanmamış, 1 yaş ve üzeri 5200 hayvanın solunum sistemi hastalık
semptomları
yönünden
taranmasıyla
toplam
250
süt
sığırı
Örneklemelerin yapıldığı yerleşim alanı Şekil 3.1’de görülmektedir.
Şekil 3.1. Örneklemenin yapıldığı Đskilip (Çorum) haritası
17
örneklendi.
3.1.2. Nazal svap örnekleri
Nazal svap örnekleri, solunum sistemi semptomları gösteren 250 adet sığırdan
alındı. Burun sıvılarının alınmasında Bio-X Diagnostics (Belçika)’den ticari olarak
temin edilen toplama kitleri kullanıldı. Hayvanın burun deliğine uygun boyda bir
tampon seçilerek burun deliğinin içerisinde 5 dakika süresince tutuldu. Islanmayla
şişen tampon hayvanın burun deliğinden çıkarılarak, konik tabanlı, kenarlı bir
polipropilen tüpün (Greiner 201250 tüp, 24x90 mm) içine konuldu. Bu tüp, tıpası
kapatılmadan, 50 ml’lik konik tabanlı kenarsız bir polipropilen tüpün (Greiner
227261 tüp, 30x115 mm) içerisine yerleştirildi. Bu ikinci tüpün ağzı kapatıldı ve tüp
içindeki tüp mümkün olduğunca çabuk laboratuvara getirildi. Tüp laboratuvara
getirilir getirilmez, 1500 rpm’de 20 dakika süreyle santrifüj edildi. Đç tüp
uzaklaştırılarak, dış tüpün dibindeki sıvı başka bir tüpün içerisine alındı. Bu sıvı,
ELISA ile test edilmeden önce dilüsyon buffer’ıyla yarı yarıya sulandırıldı.
3.1.3. Serolojik araştırmada kullanılan serum örnekleri
Steril şartlarda kaolinli polistren tüpler içine alınan kan örnekleri serumun
ayrılması için 2000 rpm’de 10 dk süreyle santrifüj edildi. Elde edilen serumlar daha
sonra 30 dk süre ile 56°C’lık su banyosunda inaktive edildi ve testte kullanılıncaya
kadar 1 ml’lik kısımlar halinde −20°C’ta derin dondurucuda saklandı.
3.2. Metot
3.2.1. BHV-1 antijenlerinin tespiti için ELISA
Nazal svap örneklerindeki BHV-1 antijenlerinin tespit edilmesi amacıyla, BioX Diagnostics (Belçika) firmasından ticari olarak temin edilen ELISA kiti [Bio-X
Pulmotest BHV-1 (BIO K 189)] kullanıldı.
18
3.2.1.1. Kit bileşenleri
•
Mikropleytler: 96 gözlü 2 adet mikrotitrasyon pleyti. B, D, F, H gözleri nonspesifik antikorlar tarafından hassaslaştırılırken (kontrol antikoru), A, C, E, G
gözleri anti-BHV-1 spesifik antikorlar tarafından hassaslaştırılmıştır.
•
Yıkama solüsyonu: 1 adet 100 ml’lik şişede 20x konsantre yıkama solüsyonu.
Bu solüsyon soğukken kendiliğinden kristalleşmektedir. Eğer solüsyonun
sadece bir bölümü kullanılacaksa, kristallerin tümü çözününceye kadar şişe
oda ısısında bekletilir. Solüsyon iyice karıştırılıp, gereken miktar alınır.
Solüsyon 1:20 oranında distile yada demineralize su ile sulandırılır.
Sulandırılmış solüsyon 4ºC’ta saklanır.
•
Lizis Tamponu (Lysis Buffer): 1 adet 50 ml’lik şişede 5x konsantre buffer.
Solüsyon 1:5 oranında distile ya da demineralize su ile sulandırılır.
Sulandırılmış solüsyon 4ºC’ta saklanır.
•
Sulandırma Tamponu (Dilution Buffer): 1 adet 50 ml’lik şişede 5x konsantre
buffer. Bu konsantre solüsyon 1:5 oranında distile ya da demineralize su ile
sulandırılır. Sulandırılmış solüsyon 4ºC’ta saklanır.
•
Konjugat: 1 adet 0.5 ml’lik şişede, 50 kat yoğunlaştırılmış anti− BHV–
1−biotin konjugat.
•
Avidin: 1 Adet 0.5 ml’lik şişede, 50 kat yoğunlaştırılmış anti−avidin peroxidaz
konjugat.
•
Kontrol antijeni: Kontrol antijeni içeren 2 şişe. Bu antijen 0.5 ml distile ya da
demineralize su ile yeniden hazırlanır. Yeniden hazırlanan ayıraç −20ºC’ta
saklanabilmektedir. Tekrarlanan dondurma ve çözme işlemlerine mani olmak
için yeniden hazırlanan antijen iki porsiyona bölünür. Eğer bu önlemler
alınırsa, ayıraç birkaç ay süreyle saklanabilmektedir.
•
Kromojen solüsyonu: 1 adet 2 ml’lik kromojen tetrametilbenzidin içeren
damlalıklı şişe. 4ºC’ta saklanır.
•
Substrat solüsyonu: 1 adet 30 ml’lik şişede Hidrojen peroksit substrat
solüsyonu. Bu ayıraç 4ºC’ta saklanır.
19
•
Durdurma solüsyonu: 1 adet 15 ml’lik 1 M fosforik asit durdurma solüsyonu
içeren şişe.
3.2.1.2. Testin prensibi
Test, BHV-1 için spesifik antikorlar tarafından sensitize edilmiş 96 gözlü
mikrotitrasyon pleytleri içerir. Bu antikorlar, örneklerde (homojenize edilmiş akciğer
dokusu, bronkotrakeal sıvı, nazal eksudat veya kültür vasatı) bulunan ilgili
patojenlerin spesifik tutunmasına olanak sağlar. A, C, E, G gözleri bu antikorlar ile
hassaslaştırılmıştır ve B, D, F, G gözleri spesifik olmayan antikorlar içerir. Bu
kontrol gözleri, yalancı pozitifleri elimine etmek amacıyla spesifik immunolojik
reaksiyonlar ile non-spesifik bağlanmalar arasında ayırıma imkan vermektedir.
Örnekler lizis solüsyonu ile sulandırılır ve mikropleytte 1 saat oda ısısında
inkübe edilir. Bu ilk inkübasyon aşamasından sonra, pleyt yıkanır ve peroksidazla
işaretlenmiş bir anti-BHV-1 spesifik monoklonal antikor olan konjugatla 1 saat
süreyle inkübe edilir. Bu ikinci inkübasyondan sonra pleyt tekrar yıkanır ve enzim
substratı (hidrojen peroksit) ile kromojen (tetrametilbenzidin) ilave edilir. Bu
kromojen, diğer peroksidaz kromojenlerine göre daha duyarlı olma ve kanserojen
olmama avantajına sahiptir.
Eğer örneklerde BHV-1 varsa, konjugat ilgili mikropleyt gözlerine bağlanarak
kalır ve enzim, renksiz kromojenin pigmentli bir bileşik haline dönüşmesini kataliz
eder. Enzimatik reaksiyon asidifikasyonla durdurulabilmekte ve sonuçta oluşan 450
nm’deki optik dansite fotometreyle kaydedilebilmektedir. Mikropleytin negatif
kontrol gözleri için kaydedilen veriler, mikropleytin karşılık gelen pozitif kontrol
gözleri verilerinden çıkartılır. Kontrol antijeni, test sonuçlarının geçerliliğini
denetlemek için kit ile birlikte sağlanır. Bu kontrol antijeni, liyofilize BHV-1
kültüründen oluşmaktadır.
20
3.2.1.3. Prosedür
1) Testin bütün bileşenleri kullanmadan en az 30 dakika önce oda ısısına
getirilmelidir.
2) Mikropleyt kabından çıkartılır.
3) Örnekler aşağıdaki gibi göz başına 100 µl oranında dağıtılır: A1-B1 gözlerine
Örnek 1, C1-D1 gözlerine Örnek 2, vs. Aynı şekilde kontrol antijeni de
konulur (örneğin: G1-H1).
4) Pleyt oda ısısında 1 saat kadar inkübe edilir.
5) ‘Kit bileşenleri’ kısmında bildirildiği gibi hazırlanan yıkama solüsyonu ile
pleyt yıkanır. Bundan sonra, mikropleytteki bileşenler yavaşça vurularak
boşaltılır. Mikropleyt temiz bir kurutma kağıdına ters çevrilerek içindeki tüm
sıvı boşalana kadar yavaşça vurulur. Bu işlem 2 kere daha yapılır. Bu 3 yıkama
işlemi tamamlandıktan sonra diğer basamağa geçilir.
6) Konjugat sulandırma buffer’ı ile 1:50 oranında sulandırılır (örneğin; 1 pleyt
için 250 µl konjugat, 12.25 ml sulandırma buffer’ı ile sulandırılır).
Sulandırılmış konjugattan her göze 100 µl konulur. Oda ısısında 1 saat
inkübasyona bırakılır.
7) Pleyt 5. basamakta anlatıldığı gibi yıkanır.
8) Avidine peroksidaz konjugat 1:50 oranında sulandırma buffer’ı içerisinde
sulandırılır (örneğin; 1 pleyt için 250 µl konjugat, 12.25 ml sulandırma buffer’ı
içerisinde sulandırılır).
9) Sulandırılmış solüsyon her göze 100 µl konulur.
10) Oda ısısında 1 saat inkübe edilir.
11) Pleyt 5. basamakta anlatıldığı gibi yıkanır.
12) 12 damla (500 µl) kromojen 9,5 ml substrat solüsyonuna ilave edilerek
indikatör karışım hazırlanır. Hazırlanan karışımdan her göze 100 µl konulur.
Bu solüsyon renksiz olmalıdır. Eğer mavi bir renk görülür ise solüsyon
peroxidaz ile kontamine olmuş demektir. Eğer kontaminasyon gerçekleşmiş ise
bu solüsyon atılmalıdır ve temiz malzemeler ile tekrar hazırlanmalıdır.
13) Oda ısısında inkübe edilmelidir ve 10 dakika ışıktan uzak tutulmalıdır.
14) Her göze 50 µl stop solüsyonu konulmalıdır.
21
15) Mikropleyt spektrofotometre ile 450 nm’de okunur. Sonuçlar stop solüsyonu
ilave ettikten hemen sonra okunmalıdır.
3.2.1.4. Sonuçların değerlendirilmesi
• Antijen için pozitiflik sınırı 0,150 olmalı.
• 0,150’den büyük ya da eşit olursa pozitif.
• 0,150’den küçük olursa negatif.
3.2.2. BHV-1’e özgü antikorların tespiti için ELISA
Kan serumu örneklerinde BHV-1 spesifik antikorların tespit edilmesi amacıyla,
ticari ELISA test kiti (ELISA IBR Serum and Milk Screening, Version: P03140/04,
Institut Pourquier, France) prosedürüne uygun olarak kullanıldı.
3.2.2.1. Kit bileşenleri
• Mikropleytler: Tüm gözleri BHV-1 viral antijeni ile kaplanmış olan 5 adet 96
gözlü mikropleyt.
• Yıkama Solüsyonu: 1 adet 100 ml’lik şişede 20x konsantre yıkama
solüsyonu. Solüsyonda + 5°C (± 3°C)’ta kristaller oluşabilir, fakat bunlar + 21°C (±
5°C)’ta süratle ortadan kalkar. Solüsyonun hafifçe çalkalanması, kristallerin
çözünmesini hızlandırır.
• Dilüsyon Buffer 2: 1 adet 120 ml’lik şişede, örneklerin sulandırılmasında
kullanılan, açık yeşil renkli, + 5°C (± 3°C)’ta saklanması gereken buffer.
• Dilüsyon Buffer 1: 1 adet 120 ml’lik şişede, konjugatın sulandırılmasında
kullanılan, açık mavi renkli, + 5°C (± 3°C)’ta saklanması gereken buffer.
22
• Pozitif ve Negatif Kontroller: 1 ml’lik şişeler halinde 1’er adet pozitif ve
negatif kontroller. Kontroller + 5°C (± 3°C)’ta saklanmalıdır.
• Anti-bovine IgG-Peroksidaz Konjugat: 1 adet 1.5 ml’lik şişede, + 5°C (±
3°C)’ta saklanması gereken konjugat. Sulandırılmış konjugat solüsyonu saklanamaz.
• Revelation (Açığa Çıkarma) Solüsyon 3 (TMB): 1 adet 120 ml’lik şişede
kullanıma hazır solüsyon. + 5°C (± 3°C)’ta hafifçe mavimtrak olabilen bu solüsyon,
+ 21°C (± 5°C)’ta renksizleşmektedir. Bu yüzden, ihtiyaç duyulduğunda hemen
kullanıma hazır olması için, +21°C’ta 1 haftaya kadar damlalıkta bırakılabilmektedir
(şişenin hava sızdırmaz bir biçimde kapatılması şartıyla).
• Durdurma Solüsyonu (H2SO4 0,5M solüsyon): 1 adet 120 ml’lik şişede + 5°C
(± 3°C)’ta saklanması gereken stop solüsyon. Đhtiyaç duyulduğunda hemen
kullanıma hazır olması için, şişenin hava sızdırmaz bir biçimde kapatılması şartıyla,
+ 21°C (± 5°C)’de 1 aya kadar saklanabilmektedir.
3.2.2.2. Testin prensibi
Testin prensibi şunlardır:
1) Mikropleytlerin tüm gözleri BHV-1 viral antijeni ile kaplanmıştır.
2) Test edilecek örnekler gözlerde sulandırılır ve inkübe edilirler. Serumda
bulunan herhangi bir BHV-1’e spesifik antikor, BHV-1− antikor immun kompleksini
oluşturacak ve gözlerde bağlı kalacaktır.
3) Yıkama işleminden sonra, enzimle birleştirilmiş anti-bovine antikor
immunoglobulin inkübe etmek için ilave edilir. Bu konjugat immun komplekse
bağlanacaktır.
4) Başka bir yıkama işleminden sonra, gözlere enzim substratı (TMB) eklenir.
Eğer gözlerde konjugat tespit edilirse; enzim, mavi bir bileşik halindeki substratı
yapışma sonrası sarıya dönüştürecektir. Rengin yoğunluğu, test edilen örnekteki
mevcut antikor oranlarının bir ölçüsüdür.
Pozitivite sınırı, her mikropleyte eklenilmek zorunda olan kit ile birlikte
verilmiş olan kontrol serumu ("pozitif kontrol") kullanarak belirlenir.
23
3.2.2.3. Prosedür
1) Örneklerin Yerleştirilmesi:
Örnekler ve kontroller aşağıdaki metot kullanılarak 1/20 oranında sulandırılır
(açıklamalar 2 ve 3 ile şekil 3.1’e bakınız):
• Dağıtılır:
- göz başına 190 µl "dilüsyon buffer 2"
- A1’e 10 µl sulandırılmamış negatif kontrol
- B1 ve C1’e 10 µl sulandırılmamış pozitif kontrol
- sadece tek gözün içine test edilecek serumdan 10 µl
• Pleytler hafifçe çalkalanarak gözlerin içerikleri homojenize edilir (açıklamalar 1’e
bakınız).
• Pleytlerin üzeri kapatılır (kapak, alüminyum folye ya da yapıştırıcı bant ile) ve
37°C (± 3°C)’de 1 saat (± 5 dk) süreyle inkübe edilir.
Bu metot, testin 12 saatten az süre içerisinde uygulanmasına imkan vermektedir.
Şekil 3.1. Örneklerin Dağıtımı
Açıklamalar:
1.
Laboratuvarlarımızda,
özgün
bir
biçimde
komplement
fikzasyon
testi
mikrometoduna yönelik olarak mikropleyt shaker kullanılmaktadır.
2. 96 gözün ayrı ayrı doldurulması bazen uzun bir süreçtir. Serumların inkübasyon
süresini standardize etmek için, kontroller ve serum örnekleri 96 gözlü, U şekilli
tabanlı pleytlerde hazırlanmaktadır. Bu yüzden onları çok kanallı bir pipet kullanarak
24
süratle aktarmak (kolondan kolona) mümkündür. Bununla birlikte kontrollerde
olduğu gibi aynı şekilde örneklerin sulandırmalarını yapmak gereklidir.
3. A1, B1 ve C1’deki kontrollerin pozisyonu önemli değildir. Onlar pleytteki
herhangi bir yere dağıtılabilirler.
2) Yıkama:
a) Bir şişe "konsantre (20x) yıkama solüsyonu" 1900 ml distile su ile sulandırılır. Bu
solüsyon bundan sonra "Yıkama solüsyonu" olarak isimlendirilir. Bu sulandırma,
100 ml’lik şişenin tamamının kullanılması şartıyla, daha önce +5°C (±3°C)’de ortaya
çıkan kristallerin eliminasyonundan önce yapılabilmektedir.
b) Pleytin içeriği hafifçe tıklayarak ya da en iyisi elle veya otomatik yöntemle
boşaltılır.
c) Pleytin tüm gözlerine yıkama solüsyonu doldurulur; daha sonra yıkama solüsyonu
tekrar boşaltılır.
d) c) aşaması iki kez tekrarlanır (toplam 3 yıkama).
Açıklama:
Aynı anda birkaç pleyt işleme tabi tutulduğunda, testin geçerliliğini modifiye
etmeksizin pleytleri 1 saat süresince "Yıkama solüsyonu" ile dolu bırakmak
mümkündür (tüm basamakları senkronize etmek için).
3) Konjugatın Konulması:
a) Konjugat, "Dilüsyon buffer 1" ile 1/100 oranında sulandırılır.
b) Sulandırılan konjugattan göz başına 100 µl dağıtılır.
c) Pleytin üzeri kapatılıp (kapak, alüminyum folye veya yapıştırıcı bant ile), 37°C
(±3°C)’ta 30 dakika süreyle inkübe edilir.
4) Yıkama:
a) Hafifçe tıklayarak ya da başka bir otomatik olmayan veya otomatik metotla
pleytin içeriği boşaltılır.
25
b) Pleytin bütün gözleri Yıkama solüsyonu ile doldurulur; daha sonra yıkama
solüsyonları tekrar boşaltılır.
c) b basamağı iki kez tekrarlanır (toplam 3 yıkama).
Açıklama:
1. En son yıkamaya özen gösterilmesi, iyi test sonucu alınmasında çok önemlidir.
2. Eğer yıkama işlemi elle yapılırsa, son yıkamadan sonra gözleri tamamen
boşaltmak için mikropleytin bir emici altlık üzerinde tıklatılması mümkündür.
5) Açığa Çıkarma (Revelation):
a) Kullanıma hazır "Açığa Çıkarma (Revelation) Solüsyonu"ndan göz başına 100 µl
dağıtılır.
b) Pleytler +21° (± 5°C)’ta 20 dakika süreyle inkübasyona bırakılır (ışıktan uzak).
c) Göz başına 100’er µl "Durdurma Solüsyonu" eklenir.
d) Renkli solüsyon homojenize oluncaya kadar pleyt hafifçe çalkalanır. Pleytin alt
kısmı iyice kurulanır.
Açıklama:
1. Yukarıda ana hatlarıyla belirtilen 20 dakikalık açığa çıkarma/revelation periyodu,
laboratuvarlarımızda uygulandığında, "Sonuçların Değerlendirilmesi" bölümünde
verilen O.D. değerlerini vermektedir. Bununla birlikte açığa çıkan renk oranları,
değişik faktörler (yıkamaların kalitesi, kullanılan suyun kalitesi, pipetlemenin
duyarlılığı, reaksiyon sıcaklığı) tarafından hafifçe modifiye edilebilmektedir.
Çalışma koşullarıyla ilgili olarak, açığa çıkarma basamağı beklenilenden daha
yüksek veya daha düşük OD değerleri verebilmektedir. Bu yüzden kullanıcı,
reaksiyonu 20 dakika ± 10 dakikada durdurabilir.
2. Okuma işlemi, pleytlerin karanlıkta saklanması koşuluyla, reaksiyonun
durdurulmasından 1 saat sonrasına kadar yapılabilmektedir.
6) Okuma:
Optik dansiteler 450 nm (OD.450)’de okunur. Fotometre ilk önce havada
sıfırlanmalıdır.
26
3.2.2.4. Testin geçerlilik kriterleri
Eğer, pozitif kontrolün 0.350 minimal ortalama OD.450 değeri varsa ve pozitif
kontrolün ortalama OD.450 değeri ile negatif kontrolün OD.450 değeri arasındaki
oran 3,5’a eşit veya daha büyükse, sonuçlar güvenilir olarak kabul edilebilir.
3.2.2.5. Sonuçların değerlendirilmesi
Her örnek için S/P yüzde oranı hesaplanır:
% S/P = (örneğin OD.450 değeri – negatif kontrolün OD.450 değeri) / (pozitif
kontrolün ortalama OD.450 değeri – negatif kontrolün OD.450 değeri) x100
• % S/P ≤ %45 olan herhangi bir örneğin, BHV-1 ile temasta bulunmamış bir
hayvandan alındığı kabul edilir.
• S/P yüzde oranı %45 ile %55 arasında olan herhangi bir örnek, şüpheli olarak
kabul edilir (açıklama 1’e bakınız).
• % S/P ≥ %55 olan herhangi bir örneğin, BHV-1 ile temasta bulunmuş olan bir
hayvandan alındığı kabul edilir.
Açıklama:
1. Kontrol gözü kapsayan bir Elisa Testi ile veya rekabet prensibini kullanan bir
ELISA ile şüpheli bulunan serumların doğrulanması tavsiye edilir.
2. Canlı veya inaktif aşıların kullanılması, belirgin bir serolojik reaksiyona neden
olmaktadır.
3. Kolostrum antikorları sığırlarda 6 ay yaşa kadar saptanabilir.
27
4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA
Araştırmada, 250 adet aşılanmamış sığırdan alınan nazal svap ve kan serumu
numunelerine uygulanan ELISA yöntemi sonucunda; örneklenen sığırlarda BHV-1
antijenlerinin prevalansı yöre genelinde %0.8 (2/250) olarak tespit edilirken,
örneklenen aynı hayvanlarda BHV-1 spesifik antikorların seroprevalansı %21.2
(53/250) olarak tespit edildi (Tablo 4.1).
Tablo 4.1. ELISA Antijen ve Antikor Sonuçları
Örnekleme Yapılan Örneklenen BHV-1 /Antijen BHV-1/ Antikor
Yerleşim Alanı
Hayvan Sayısı +
%
+
%
Đskilip
250
2
0.8
53
21.2
Sığırlarda Infectious Bovine Rhinotracheitis (IBR) olarak bilinen hastalığa
neden olan BHV-1, Đsviçre, Danimarka ve Finlandiya gibi hastalığın tamamen
eradike edildiği birkaç ülke dışında (Ackermann ve ark. 1990), dünyanın her
tarafında görülmektedir. Ghram ve Minocha (1990) Tunus’da ELISA ve SNT’ni
kullanarak yaptıkları araştırmalarında, sığırlarda BHV-1 pozitifliğini %25.9 olarak
tespit etmişlerdir. Renukaradhya ve ark. (1996) Hindistan’da sığır ve mandalar
üzerinde gerçekleştirdikleri çalışmada, BHV-1 seroprevalansını %50.9 bulmuşlardır.
Macaristan’da Tekes ve ark. (1999), küçük ve büyük sığır sürülerinden topladıkları
süt ve kan serumlarında ELISA tekniğini kullanarak BHV-1 enfeksiyonunun
pozitifliğini araştırmışlar ve büyük sürülerde %64.1, küçük sürülerde ise %13.5-15.7
oranlarında seropozitiflik tespit etmişlerdir. Biuk-Rudan ve ark. (1999), Hırvatistan
Cumhuriyeti’ndeki %60.8 oranında infertilite problemi bulunan 4 farklı çiftlikten
topladıkları süt sığırlarına ait serumlarda IBR pozitifliğini %85.8 olarak
bildirmişlerdir. Solis-Calderon ve ark. (2003), Meksika’da 35 sürüden topladıkları
564 adet besi sığırına ait kan serumu örneğinde SNT’ni kullanarak yaptıkları
çalışmada, %54.4 oranında IBR seropozitifliği tespit etmişlerdir. Mweene ve ark.
28
(2003), Zambia’nın Southern Eyaleti’nde pazara sevkedilen sığırlarda IBR’ye neden
olan BHV-1’in prevalansını belirlemek için yaptıkları araştırmalarında, toplam 116
nazal sekresyon örneğini direkt floresan antikor testi (FAT) ile, aynı sığırlardan
aldıkları kan örneklerini ise
ticari olarak temin ettikleri ELISA kitiyle
incelemişlerdir. Araştırıcılar, sığırlarda BHV-1 antijenlerinin prevalansını %23.28
(27/116), BHV-1 antikorlarının ortalama prevalansı ise %48.28 (56/116) olarak tespit
etmişlerdir. Đspanya’nın Galicia bölgesindeki sığırlarda BHV-1’e karşı serum
antikorlarının prevalansının belirlendiği iki sörvey çalışmasının sonuçlarının
bildirildiği bir araştırmada (Eiras ve ark. 2009) birinci sörvey çalışması 2000 yılında
bölgenin tüm sığır populasyonunda, ikincisi 2004 yılında aynı bölgede ADSG
(Sağlık Koruma Ekipleri) tarafından sevk ve idare edilen bir grup çiftlikteki
sürülerde yapılmıştır. Bölgedeki tüm süt ve besi sürülerindeki 1 yaşın üzerindeki
hayvanlardan alınan kan serum örneklerinin indirekt ELISA ile test edildiği 2000
yılında yapılan ilk sörvey çalışmasında; ortalama bireysel hayvan ve sürü prevalansı,
sırasıyla, %38.4 (%37.3-%39.5 arasında değişen; %43.2 süt sığırları, %26.8 besi
sığırları) ve %50.4 (%46.4-%54.4 arasında değişen; %58.3 süt sığırları, %48.1 besi
sığırları) olarak tespit edilmiştir. 2004 yılında gerçekleştirilen ikinci sörvey
çalışmasında ADGS çiftliklerinin sürü ve hayvan nezdinde ortalama prevalansı,
sırasıyla, %47.2 (%44.9-%49.5; %51.5 süt sığırları, %45.2 besi sığırları, %42.3
karışık) ve %35.7 (%35.3-%36.1; %37.8 süt sığırları, %33.1 besi sığırları, %25.5
karışık) olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak, dünyanın değişik ülkelerindeki süt ve
besi sığırlarında %0-%85.8 arasında değişen seroprevalans oranları bildirilmiştir.
IBR Türkiye’de ilk kez 1987 yılında Burgu ve Akça (1987) tarafından 18 ay
yaştaki bir sığırın burun akıntısı materyalinden izole edilmiş ve o günden bu yana da
ülkenin değişik yerlerinde BHV-1 enfeksiyonlarının varlığı genellikle SNT
kullanılarak serolojik yöntemlerle ortaya konulmuştur. Bu araştırmalar sonucunda
ülke genelinde %15.8-%61.17 arasında değişen seropozitivite oranları belirlenmiştir.
Erhan ve ark. (1971) Đnanlı Çiftliği ve Karacabey Harası’ndaki 100 sığıra ait kan
örneğinde SNT’ni kullanarak yaptıkları çalışmada, BHV-1 spesifik nötralizan antikor
oranını %28 olarak tespit etmişlerdir. Gürtürk ve ark. (1974), Doğu ve Orta Anadolu
Bölgeleri’nden alınan 928 adet sığır kan serumunda BHV-1’e karşı %56.1 oranında
nötralizan antikor varlığı saptamışlardır. Burgu ve Akça’nın (1982) yaptığı bir
29
çalışmada, Gelemen Devlet Üretme Çiftliği’ne ait 61 adet sığır kan serumunda
%55.73 oranında BHV-1 spesifik nötralizan antikoru tespit edilmiştir. Çabalar ve
Can-Şahna (2000), Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan 12 özel ve 5
kamu işletmesine ait süt sığırlarından topladıkları 471 kan serumunu BHV-1,
Parainfluenza Virus-3 (PIV-3) ve Respiratory Syncytial Virus (RSV) spesifik
antikorlar yönünden SNT ile kontrol etmişlerdir. Araştırıcılar, BHV-1’e karşı işletme
bazında ve işletmeler genelinde sırasıyla %94.1 (17 işletmeden 16’sında) ve %52.4
olmak üzere seropozitiflik oranları saptamışlardır. Yıldırım ve Burgu (2005),
Kuzeydoğu Anadolu bölgesindeki sığırlarda mavidil (BT), IBR, PIV-3, Enzootic
Bovine Leucosis (EBL) virus enfeksiyonlarının seroprevalanslarını araştırmak
amacıyla 8 ildeki özel sektöre ait organize yetiştiricilik yapılan ve aile işletmelerinde
bulunan sığırlardan aldıkları toplam 506 kan serumu örneğini mikronötralizasyon
testine tabi tutarak, IBR virusuna karşı %59.48 oranında bir seropozitiflik
belirlemişlerdir. Yavru ve ark. (2005), Konya Et ve Balık Kurumu Mezbahası’ndaki
farklı yaş, cinsiyet ve ırktaki sığırlardan aldıkları toplam 254 kan serumu örneğini
(mNT) ile BAV- 1, 2 ve 3, IBR/IPV, PIV-3, BRSV ve BVDV nötralizasyon
antikorları yönünden kontrol ederek, 145 (% 57.08) hayvanda IBR/IPV virusuna
karşı nötralizan antikor varlığı tespit etmişlerdir. Bulut ve ark. (2006), süt sığırcılığı
işletmelerinde BHV-1 ve Bovine Viral Diarrhoea Virus (BVDV) enfeksiyonlarının
durumlarını belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmalarında, 2000–2006 yılları
arasında Konya ve çevresinde bulunan 35 farklı işletmedeki toplam 6418 sığırdan
rastgele örnekleme metodu ile 1288 adet kan numunesi toplayarak, kan örneklerini
BHV–1 ve BVDV’una karşı antikor varlığı, BVDV’una karşı ise ayrıca antijen
varlığı yönünden ELISA ile incelemişlerdir. Đnceledikleri kan serumlarından 204
(%15.8)’ünü BHV-1’e, 693 (%53.8)’ünü de BVDV’una karşı oluşan antikorlar
yönünden seropozitif olarak belirlemişlerdir. Okur-Gümüşova ve ark. (2007),
Türkiye’ nin Samsun ilindeki aşılanmamış, 1-3 yaş arasındaki 188 sığırdan aldıkları
kan serumu örneklerini, SNT’ ni kullanarak, sığırlarda solunum sistemi hastalıklarına
neden olan 5 virusa (BHV-1, BVDV, PIV-3, BAV-1 ve BAV-3) karşı antikorlar
yönünden test ederek, BHV-1’ e karşı % 61.17 oranında bir seropozitiflik tespit
etmişlerdir. Yeşilbağ ve Güngör (2007), Marmara bölgesinde bulunan 7 ildeki 39
sığırcılık işletmesinden topladıkları toplam 584 kan serumu örneğini BHV-1, BVDV,
30
BRSV, PIV-3, BAV-1 ve BAV-3’ e spesifik nötralizan antikorlar yönünden
inceleyerek, BHV-1’ in seroprevalansını % 17.1 olarak saptamışlardır. Ayrıca, BHV1, BVDV ve BRSV’nin seroprevalansının büyük kapasiteli süt sığırı işletmelerinde
küçük kapasiteli işletmelere oranla son derece yüksek olduğunu tespit ederek, sürü
kapasitesinin solunum yolu virusları açısından çok önemli bir risk faktörü olduğunu
bildirmişlerdir. Duman ve ark. (2007), BHV-1 enfeksiyonlarının varlığını SNT ile
ortaya koymak için Türkiye’nin orta (Konya) ve güney (Denizli) bölgelerinden üç
yaş ve üzeri, sağlıklı, BHV-1’e karşı aşılanmamış 3001 besi sığırından kan serum
örnekleri almışlardır. Test sonucunda, BHV-1 enfeksiyonunun seroprevalansını, Đç
Anadolu’da %35.08 ve Güney Anadolu’ da %38.75 olarak tespit ederek, sonuçları
Türkiye’ nin orta ve güneyindeki sığır populasyonlarında BHV-1 enfeksiyonunun
prevalansında bir azalma olduğu şeklinde yorumlamışlardır. Gencay ve ark. (2009),
Kayseri iline bağlı çeşitli ilçelerdeki halk elinde bulunan sığırlardan topladıkları 552
adet kan serumu örneğini BHV-1’e spesifik nötralizan antikorlar yönünden
inceleyerek, BHV-1’ in seroprevalansını % 51.63 olarak saptamışlardır. Bu
çalışmada ise, örneklenen sığırların %21.2’si BHV-1 enfeksiyonu yönünden
seropozitif bulunmuştur (Tablo 4.1).
Bu çalışmada elde edilen BHV-1 antikorlarının prevalansına dair sonuçlar
(%21.2); Ghram ve Minocha’nın (1990) Tunus’da %25.9, Tekes ve ark.’nın (1999)
Macaristan’daki küçük sığır sürülerinde %13.5-15.7, Erhan ve ark.’nın (1971) Đnanlı
Çiftliği ve Karacabey Harası’ndaki
sığırlarda %28.0, Bulut ve ark.’nın (2006)
Konya ve çevresindeki sığırlarda %15.8, Yeşilbağ ve Güngör’ün (2007) Marmara
Bölgesi’ndeki 7 ilde bulunan sığırlarda %17.1 olarak tespit ettikleri prevalans
oranlarıyla uyumlu, ancak ülkemizin ve dünyanın diğer yerlerinde yapılan serolojik
çalışmalarla ortaya konulan prevalans oranlarından da düşüktür. Ancak farklı
yerleşim alanlarında, farklı bakım ve beslenme koşullarında bulunan sürülerde
etkene maruz kalma oranlarının değişiklik göstermesi doğaldır (Ackermann ve
Engels 2006). Bu çalışmada sığırlar 5-6 hayvanın bir arada bulunduğu küçük aile
işletmelerinden örneklenmiştir. Az sayıda hayvanın yetiştirildiği aile tipi işletmelerde
belirlenen enfeksiyon oranlarının, çok sayıda hayvanın intensif olarak yetiştirildiği
organize işletmelerdeki enfeksiyon oranlarından daha düşük olduğu, bunun
nedeninin de küçük aile işletmelerinde hayvan sayısının azlığına bağlı olarak
31
hayvanlar arasındaki bulaşma olasılığının daha az olmasına bağlı olabileceği
bildirilmiştir (Tekes ve ark. 1999, Yeşilbağ ve Güngör 2007, Woodbine ve ark.
2009). Öte yandan, bu araştırmada örneklemeler yaz mevsiminde yapılmıştır. BHV-1
enfeksiyonu prevalansının genellikle yaz mevsiminde diğer mevsimlere göre daha
düşük olduğu bildirilmektedir (Woodbine ve ark. 2009).
Bu çalışmada BHV-1’e karşı %21.2 oranında bir seropozitiflik belirlenmesine
rağmen; aynı hayvanlardan alınan 250 adet nazal svap örneğinin ticari olarak temin
edilen antijen-ELISA ile incelenmesi sonucunda, daha düşük antijen prevalansı
[%0.8 (2/250)] tespit edilmiştir (Tablo 4.1). Ayrıca, antijen pozitif bulunan bu iki
hayvanın kan serumu örneğinde BHV-1’e özgü antikor varlığı tespit edilememiştir.
Bu durum bize bu iki hayvanın akut enfekte olduklarını gösternektedir.
BHV-1 enfeksiyonundan sonra virus ganglionlarda latent hale geçer ve hayvan
yaşamı süresince seropozitif kalır, virus stresle reaktive olabilir ve böyle hayvanların
virusu çevreye aralıklarla saçması muhtemeldir (OIE 2008b). Bu fenomen, viral
antijenlerin ELISA ile tespit edilmesinde pozitif örneklerin düşük oranda
saptanmasına yol açmış olabilir. Nitekim, Mweene ve ark. (2003), Zambia’nın
Southern Eyaleti’nde pazara sevkedilen sığırlarda IBR’ye neden olan BHV-1’in
prevalansını belirlemek için, toplam 116 nazal sekresyon örneğini direkt floresan
antikor testi (FAT) ile, aynı sığırlardan aldıkları kan örneklerini ise ticari olarak
temin ettikleri ELISA kitiyle inceledikleri araştırmalarında, BHV-1 antikorlarının
ortalama prevalansını %48.28 (56/116) olarak tespit ederlerken,
BHV-1
antijenlerinin prevalansını %23.28 (27/116) olarak tespit etmişlerdir. Öte yandan,
örneklenen hayvanlarda antikor prevalans oranına göre daha düşük antijen prevalans
oranı elde edilmesinin nedeni, antijen-ELISA’nın sensitivite ve spesifitenin virusun
direkt teşhisinde kullanılan diğer yöntemlerden (virus izolasyonu ve PCR gibi) daha
az olmasına bağlı olabilir. Mahmoud ve Ahmet (2009).
32
5. SONUÇ VE ÖNERĐLER
Bu sınırlı çalışma, sığırların önemli ekonomik kayıplara yol açan bir patojeni
olan BHV-1’in Đskilip yöresindeki sütçü sığırlarda prevalansının belirlenerek, uygun
hastalık kontrol önlemlerinin programlanması ve uygulanmasına yardımcı olmak
amacıyla yapılmıştır. Çalışmada her ne kadar Türkiye’nin farklı bölgelerinde
belirlenen seroprevalans oranlarından daha düşük bir değer tespit edilsede, antijenik
ve serolojik kanıtlar bölgede BHV-1 enfeksiyonunun mevcut olduğunu ortaya
koymuştur. Çalışmada, sığırların nazal sekresyonlarındaki BHV-1 antijeninin
prevalansı %0.8 (2/250) olarak tespit edilirken, serumlardaki BHV-1 antikorlarının
ortalama prevalansı %21.2 (53/250) bulunmuştur. Sığırların BHV-1’in latent
taşıyıcıları olduğunun tespit edilmesi, BHV-1’den ari bir sürüye virus bulaşma
riskinin asgariye indirilmesi için, kontrol programları açısından önemlidir. Latent
taşıyıcıların tespiti, önemli biçimde BHV-1’e özgü antikorların düşük seviyelerini
tespit edebilen yüksek derecede duyarlı serolojik testlerin kullanılmasına bağlıdır
(Kramps ve ark. 1996). Bu yüzden yapılan bu araştırmada BHV-1’e özgü
antikorlarının tespit edilmesinde diğer testlere göre daha duyarlı olduğu bildirilen
(Mahmoud ve Ahmet 2009) ticari ELISA kiti kullanılmıştır. Ancak, araştırmanın
virolojik kısmında, az zaman ve ekipman gerektirdiği, sonuçların birkaç saatte elde
edilebildiği ve bazı durumlarda sensitivitesi virus izolasyonunkine yaklaştığı için
özellikle hızlı teşhiste faydalı olduğu bildirilen (Land ve ark. 1984, Vestergaard ve
Jensen 1981) ticari ELISA kiti kullanılmıştır.
33
6. KAYNAKLAR
Ackermann, M. & Engels, M. 2006. Pro & contra IBR-eradication. Veterinary
Microbiology 113: 293-302.
Ackermann, M., Muller, H.K., Bruckner, L. & Kihm, U. 1990. Eradication of
infectious bovine rhinotracheitis in Switzerland: review and prospects.
Veterinary Microbiology 23: 365-370.
Ackermann, M., Muller, H.K., Bruckner, L., Riggenbach, C. & Kihm, U. 1989. The
control of infectious bovine rhinotracheitis (IBR) in Switzerland from 1978 to
1988. Schweizer Archiv fur Tierheilkunde 131: 397-407.
Afshar, A., Bannister, G.L. 1970. Viral infections of the bovine mammary gland.
Veterinary Bulletin 40(9): 681–686.
Babiuk, L.A., Van Drunen Littel-van den Hurk, S. & Tikoo, S.K. 1996. Immunology
of bovine herpesvirus 1 infection. Veterinary Microbiology 53: 31-42.
Beards, G.M., & Bryden, A.S. 1981. Evaluation of a new enzyme-linked
immunosorbent assay test for rotavirus antigen in faeces. Journal of Clinical
Pathology 34: 1388-1391.
Bilge S. 1996. Kan ve süt serumlarında IBR- IPV antikorlarının nötralizasyon testi
ile saptanması ve süt örneklerinden virus izolasyonu. Doktora Tezi,. Sağlık
Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Bitgel, A. 1997. Trakya bölgesindeki solunum sistemi enfeksiyonu belirtisi gösteren
sığırlarda immunofloresan test ile Infectious Bovine Rhinotracheitis (IBR),
Respiratory Syncytial Virus (RSV) & Parainfluenza Tip-3 (PI-39 antijenlerinin
tespiti. Pendik Veteriner Mikrobiyoloji Dergisi 28(2): 127-140.
Bitsch, V. 1973. Infectious bovine rhinotracheitis virus infection in bulls, with
special reference to preputial infection. Applied Microbiology 26: 337-343.
Biuk-Rudan, N., Cvetnic, S., Madic, J., Rudan, D. 1999. Prevalence of antibodies to
IBR & BVD viruses in dairy cows with reproductive disorders. Theriogenology
51: 875-881.
34
Boelaert, F., Biront, P., Soumare, B., Dispas, M., Vanopdenbosch, E., Vermeersch,
J.P., Raskin, A., Dufey, J., Berkvens, D., Kerkhofs, P. 2000. Prevalence of
bovine herpesvirus-1 in the Belgian cattle population. Preventive Veterinary
Medicine 45(3-4): 285-295.
Bouffard, A., Derbyshire, J.B., & Wilkie, B.N. 1982. Effect of lymphocytes &
broncho-alveolar washing cells on the replication of bovine herpesvirus type 1
in tracheal organ cultures. Veterinary Microbiology 7: 214–251.
Bulut, O., Yavru, S., Yapıcı O., Kale, M., Avcı, O., Hasırcıoğlu, S. 2006. Sütçü
sığırların bovine herpesvirus 1 (BHV–1) ve bovine viral diarrhoea virus
(BVDV) enfeksiyonları yönünden elisa ile araştırılması. Hayvancılık Araştırma
Dergisi 16(2): 18–24.
Burgu, Đ. ve Akça, Y. 1982. Gelemen Devlet Üretme Çiftliği sığırlarında bazı viral
enfeksiyonlara karşı serolojik araştırmalar. Ankara Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Dergisi 29(3-4): 506-512.
Burgu, Đ., Akça, Y. 1987. First isolation of IBR Virus in Turkey. Tropical Animal
Health and Production 19: 56.
Collins, J.K., Butcher, A.C., Teramoto, Y.A. & Winston, S. 1985. Rapid detection of
bovine herpesvirus type 1 antigens in nasal swab specimens with an antigen
capture enzyme-linked immunosorbent assay. Journal of Clinical Microbiology
21(3): 375-380.
Corey, L., Dragavon, J. & Benjamin, D. 1982. Immunoperoxidase Staining in the
Clinical Virology Laboratory. Rapid Methods and Automation in Microbiology.
Tilton R.C. (ed.), pp. 246-253, American Society for Microbiology,
Washington, District of Columbia, USA.
Çabalar, M., Can-Şahna, K. 2000. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde süt
sığırlarında Parainfvenza Virus-3, Bovine Herpes Virus-1 ve Respiratory
Syncytial
Virus
enfeksiyonlarının
seroepidemiyolojisi.
Yüzüncü
Yıl
Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi 11: 101-105.
Darcel, C. le Q. & Dorward, W.J. 1972. Skin reactivity and infectious bovine
rhinotracheitis. The Canadian Veterinary Journal 13: 100–101.
35
de Wit, J.J., Hage, J.J., Brinkhof, J. & Westenbrink, F. 1998. A comparative study of
serological tests for use in the bovine herpesvirus 1 eradication programme in
The Netherlands. Veterinary Microbiology 61: 153-163.
Duman, R., Yavru, S., Bulut, O., Kale, M. 2007. A serological survey of bovine
herpesvirus-1 infection in beef herds in Turkey. The Indian Veterinary Journal
84(10): 1026-1028.
Edwards, S., Chasey, D. & White, H. 1983. Experimental infectious bovine
rhinotracheitis comparison of four antigen detection methods. Research in
Veterinary Science 34: 42-45.
Edwards, S., Newman, R.H. & White, H. 1991. The virulence of British isolates of
bovid herpesvirus 1 in relationship to viral genotype. British Veterinary Journal
147: 216-31.
Eiras, C., Dièguez, F.J., Sanjuán, M.L., Yus, E. & Arnaiz, I. 2009. Prevalence of
serum antibodies to bovine herpesvirus-1 in cattle in Galicia (NW Spain).
Spanish Journal of Agricultural Research 7(4): 800-806.
Elazhary, M.A., Derbyshire, J.B. 1979. Effect of temperature, relative humidity &
medium on the aerosol stability of infectious bovine rhinotracheitis virus.
Canadian Journal of Comparative Medicine 43(2): 158–167.
Elhassan, A.M., Fadol, M.A. & Karrar, A.E. 2005. Isolation of Bovine Herpes Virus1 in Sudan. Journal of Animal Veterinary Advances 4(11): 930-932.
Engels, M., Steck, F. & Wyler, R. 1981. Comparison of the genomes of infectious
bovine rhinotracheitis and infectious pustular vulvovaginitis virus strains by
restriction endonuclease analysis. Archives of Virology 67: 169-74.
Erhan, M., Onar, B., Csontos, L. & Hopkins, I.G. 1971. Koyun, sığır ve atların bazı
virusi ve bedsonya hastalıkları üzerine serolojik çalışmalar. Pendik Veteriner
Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Dergisi 4: 51–58.
Eyre, P. 1978. Allergic pathophysiology of bovine lung. Respiratory Disease in
Cattle. Martin W.B. (ed), Vol. 3, pp. 129-137, Current Topics in Veterinary
Medicine and Animal Science. The Hague, The Netherlands.
Gencay, A., Bilge Dağalp, S., Can Şahna, K., Pınar, D., Başaran, Z. 2009. Kayseri
bölgesindeki sığırlarda bovine herpesvirus tip 1 (BHV-1) enfeksiyonunun
36
seroprevalansı. Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Veteriner Dergisi 23(1): 4752.
Ghram, A., Minocha, H.C. 1990. Neutralizing antibodies of BHV-1 and bovine PI-3
viruses in cattle in Tunisia. Archives de l'Institut Pasteur de Tunis 67(1-2): 2531.
Griffin, T.P., Howells, W.V., Crandell, R.A., Maurer, F.D. 1958. Stability of the
virus of infectious bovine rhinotracheitis. American Journal of Veterinary
Research 19: 990–992.
Guy, J.S., Potgieter, L.N.D. 1985. Bovine herpesvirus–1 infection of cattle. Kinetics
of antibody formation after intranasal exposure and abortion induced by the
virus. American Journal of Veterinary Research 46: 893–898.
Gürtürk, S., Finci, E., Burgu, Đ. 1974. Yurdumuz sığırlarında Enfeksiyöz
Rhinotracheitis (IBR) üzerinde araştırmalar. Ankara Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Dergisi 21(1-2): 34-46.
Hahnefeld, E., Hantschel, H., Hahnefeld, H. 1963. Die Stabilitat des virus des
Blaschenausschlages des rindes (Exanthema coitale vesiculosum bovis) bei
verschiedenen Temperaturen und Wasserstoffionenkonzentrationen sowie bei
Einwirkung organischer Losungsmittel und Natriumdesoxycholat. Archiv fur
Experimentelle Veterinarmedizin 17: 433–488.
Herrmann, J.E., Hendry, R.M., & Collins, M.F. 1979. Factors involved in enzymelinked immunoassay of viruses and evaluation of the method for identification
of enteroviruses. Journal of Clinical Microbiology 10: 210-217.
URL: http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87orum_(il)
URL: http://www.scahls.org.au/data/assets/pdf_file/0003/1280874/ibr.-pdf
Huck, R.A., Millar, P.C., Woods, D.G. 1973. Experimental infection of maiden
heifers by the vagina with infectious bovine rhinotracheitis/infectious pustular
vulvo-vaginitis virus. Journal of Comparative Pathology 83: 271–279.
Kaashoek, M.J., Moerman, A., Madić, J., Rijsewijk, F.A., Quak, J., Gielkens, A.L. &
van Oirschot, J.T. 1994. A conventionally attenuated glycoprotein E-negative
strain of bovine herpesvirus type 1 is an efficacious and safe vaccine. Vaccine
12: 439-444.
37
Kahrs, R.F, Johnson, M.E., Bender, G.M. 1977. Studies on the detection of infectious
bovine rhinotracheitis (IBR) virus in bovine semen. Proceedings of the
American Association of Veterinary Laboratory Diagnosticians 20: 187–208.
Kahrs, R.F. 1977. Infectious bovine rhinotracheitis: a review and update. Journal of
the American Veterinary Medical Association 171: 1055-1064.
Kahrs, R.F. &
Smith, R.S. 1965. Infectious bovine rhinotracheitis, infectious
pustular vulvovaginitis and abortion in a New York dairy herd. Journal of the
American Veterinary Medical Association 146: 217-220.
Kampa J. 2006. Epidemiology of Bovine Viral Diarrhoea Virus & Bovine
Herpesvirus type 1 Infections in Dairy Cattle Herds: Evidence of self-clearance
and detection of infection with a new atypical pestivirus. Doctoral Thesis,
Swedish University of Agricultural Sciences, Uppsala, Sweden.
Kofer, J., Wagner, P. & Deutz, A. 1999. BHV-1 infections in Styria (Austria) caused
by intra-community trade. Deutsche Tierarztliche Wochenschrift 106: 231-233.
Kramps, J.A., Perrin, B., Edwards, S. & van Oirschot, J.T. 1996. A European
interlaboratory trial to evaluate the reliability of serological diagnosis of bovine
herpesvirus 1 infections. Veterinary Microbiology 53: 153-161.
Land, S.-A., Skurrie, I.J., & Gilbert, G.L. 1984. Rapid diagnosis of herpes simplex
virus infections by enzyme-linked immunosorbent assay. Journal of Clinical
Microbiology 19: 865-869.
Leary, T.P. & Splitter, A. 1992. Infectious Bovine Rhinotracheitis. Veterinary
Diagnostic Virology. Castro A.E. & Heuschelle W.P. (eds.), pp. 103-106,
Mosby-Year Book. Inc., USA.
Limbourg, B., Kerkhofs, P., Massard, C., Michelet, S., Saegerman, C. & Thiry, E.
2002. Avantages et inconvénients d’un plan de lutte contre la rhinotrachéite
infectieuse bovine en Belgique. Annales de Médecine Vétérinaire 147: 57-69.
Mahmoud, M.A. & Ahmed, S.A. 2009. Prevalence of Bovine Herpesvirus-1 in Sheep
and Goats in Egypt. Global Veterinaria 3(6): 472-479.
Matthaeus, W. & Straub, O.C. 1978. Die neutralisierenden Serumantikorper
normaler und leukotischer Rinder nach der Infektion mit IBR-IPV-Virus.
Zentralbl. Bakteriol. Hyg. I. Orig. A, 240, 152–164.
38
Merchant, I.A. & Packer, R.A. 1971. Herpesviruses. Veterinary Bacteriology and
Virology. Merchant I.A. & Packer R.A. (eds.), 7th ed., Chapter 45, pp. 625,
The Iowa State University Press (Ames), Iowa, USA.
Metzler, A.E., Matile, H., Gassmann, U., Engels, M. & Wyler, R. 1985. European
isolates of bovine herpesvirus 1: a comparison of restriction endonuclease sites,
polypeptides, & reactivity with monoclonal antibodies. Archives of Virology
85: 57-69.
Miller, J.M., Whetstone, C.A. & Van der Maaten, M.J. 1991. Abortifacient property
of bovine herpesvirus type 1 isolates that represent three subtypes determined
by restriction endonuclease analysis of viral DNA. American Journal of
Veterinary Research 52: 458-461.
Miller, M.J., & Howell, C.L. 1983. Rapid detection and identification of herpes
simplex virus in cell culture by a direct immunoperoxidase staining procedure.
Journal of Clinical Microbiology 18: 550-553.
Morgan, M.A., & Smith, T.F. 1984. Evaluation of an enzyme-linked immunosorbent
assay for the detection of herpes simplex virus antigen. Journal of Clinical
Microbiology 19: 730-732.
Mweene, A.S., Fukushi, H., Pandey, G.S., Syakalima, M., Simuunza, M., Malamo,
M., Nambota, A., Samui, K.L., Tsubota, T., Nakazato, Y., Onuma, M. &
Yasuda, J. 2003. The prevalence of bovine herpesvirus-1 in traditional cattle in
Southern Province. Scientific and Technical Review of the Office International
des Epizooties 22(3): 873-877.
Nardelli, S., Marangon, S., Dalla Pozza, M., Ponzoni, A., Viel, L. & Brichese, M.
1999. Bovine herpesvirus 1 (BHV1) seroprevalence in the breeding cattle
population of the Veneto region: prospects for the implementation of a control
programme. Zentralbl Veterinarmed B 46: 735-740.
Nerurkar, L.S., Jacob, A.J., Madden, D.L. & Sever, J.L. 1983. Detection of genital
herpes simplex infections by a tissue culture-fluorescent-antibody technique
with biotin-avidin. Journal of Clinical Microbiology 17: 149-154.
Noordegraaf, A.V., Jalvingh, A.W., De Jong, M.C., Franken, P. & Dijkhuizen, A.A.
2000. Evaluating control strategies for outbreaks in BHV1-free areas using
stochastic and spatial simulation. Preventive Veterinary Medicine 44: 21-42.
39
Nylin, B., Madsen, K.G. & Ronsholt, L. 1998. Reintroduction of bovine herpes virus
type 1 into Danish cattle herds during the period 1991-1995: a review of the
investigations in the infected herds. Acta Veterinaria Scandinavica 39: 401-413.
OIE. 2008. Manual of Diagnostic Tests & Vaccines for Terrestrial Animals. pp. 752767, OIE, Paris, France.
Okur-Gümüşova, S., Yazıcı, Z., Albayrak, H., Cakiroglu, D. 2007. Seroprevalence of
Bovine Respiratory Diseases. Acta Veterinaria (Beograd) 57(1): 11-16.
Paisley, L.G., Tharaldsen, J. & Jarp, J. 2001. A retrospective analysis of the
infectious bovine rhinotracheitis (bovine herpes virus-1) surveillance program
in Norway using Monte Carlo simulation models. Preventive Veterinary
Medicine 50: 109-125.
Pritchard, G. 2001. Milk antibodies testing in cattle. Farm Practice 23: 542-549.
Radostits, O.M., Gay, C.C., Blood, D.C. & Hinchcliff, K.W. 2000. Veterinary
Medicine: A Textbook of the Diseases of Cattle, Sheep, Pigs, Goats and Horses,
9th ed., W.B. Saunders Company Ltd., Philadelphia, USA.
Renukaradhya, G.J., Rajasekhar, M., Raghavan, R. 1996. Prevalence of infectious
bovine rhinotracheitis in southern India. Revue Scientifique et Technique 15(3):
1021-1028.
Rola, J., Larska, M. & Polak, M.P. 2005. Detection of bovine herpesvirus 1 from an
outbreak of infectious bovine rhinotracheitis. Bulletin of the Veterinary Institute
in Pulawy 49: 267-271.
Rosner, S.F. 1968. IBR: Clinical Review, Immunity and Control. Journal of the
American Veterinary Medical Association 153(12): 1631–1638.
Rouse, B.T., Babiuk, L.A. 1974. Host responses to infectious bovine rhinotracheitis
virus. III. Isolation and immunologic activities of bovine T lymphocytes.
Journal of Immunology 113 (5): 1391–1398.
Schmidt, N.J., Dennis, J., Devlin, V., Gallo, D. and Mills, J. 1983. Comparison of
direct immunofluorescence and direct immunoperoxidase procedures for
detection of herpes simplex virus antigen in lesion specimens. Journal of
Clinical Microbiology 18: 445-448.
Snowdon, W.A. 1964. Infectious Bovine rhinotracheitis and infectious pustular
vulvovaginitis in Australian cattle. Australian Veterinary Journal 40: 277-288.
40
Solis-Calderon, J.J., Segura-Correa, V.M., Segura-Correa, J.C., Alvarado-Islas, A.
2003. Seroprevalence of and risk factors for infectious bovine rhinotracheitis in
beef cattle herds of Yucatan, Mexico. Preventive Veterinary Medicine 57(4):
199-208.
Straub, O.C. 1969. Die ubertragung viraler antikorper durch das kolostrum.
Tierarztliche Umschau 24: 571–573.
Straub, O.C. 1970. Allergische Sofort und Spatreaktionen bei IBR-IPV immunen
Rindern. Zentralblatt für Bakteriologie I. Orig. 214: 483–494.
Straub, O.C., Bengeldorff, H.J., Wizigmann, G. 1990. Untersuchung zum nachweis
des bovinen herpesvirus type 1 (BHV1) mittels intrakutanest. II. Mitteilung:
Experimentelle Untersuchungen. Journal of Veterinary Medicine B 37: 35–46
Straub, O.C., Wettke, K., Weiland, F. 1982. Seuchenhaftes Aufreten von IBR IPV
Virus Aborten. Tierarztliche Umschau 37: 613–617.
Studdert, M.J. 1989. A brief review of studies of bovine and equine herpesviruses.
Australian Veterinary Journal 66: 401-402.
Tanyi, J. & Varga, J. 1992. Guidelines for the eradication of infectious bovine
rhinotracheitis in Hungary. Acta Veterinaria Hungarica 40: 165-169.
Tekes, L., Markos, B., Kecskemeti, S., Mehesfalvi, J., Mate, Z., Kudron, E. 1999.
Prevalence of bovine herpesvirus-1 (BHV-1) infection in Hungarian cattle
herds. Acta Veterinaria Hungarica 47(3): 303-309.
Trapp, S., Konig, P. & Beer, M. 2003. [Conventional and marked BHV-1 vaccines in
Germany: a brief review]. Berliner und Munchener Tierarztliche Wochenschrift
116: 208-215.
Van Oirschot, J.T., Kaashoek, M.J., Maris-Veldhuis, M.A., Weerdmeester, K. &
Rijsewijk, F.A. 1997. An enzyme-linked immunosorbent assay to detect
antibodies against glycoprotein gE of bovine herpesvirus 1 allows
differentiation between infected and vaccinated cattle. Journal of Virological
Methods 67: 23-34.
Varady, E., Tuboly, T. & Derbyshire, J.B. 1994. Restriction endonuclease analysis of
a porcine isolate of bovine herpesvirus type 1. Canadian Journal of Veterinary
Research 58: 65- 66.
41
Vestergaard, B.V., & Jensen, O. 1981. Diagnosis and Typing of Herpes Simplex
Virus in Clinical Specimens by the Enzyme-Linked Immunosorbent Assay
(ELISA). The Human Herpes Viruses: An Interdisciplinary Perspective.
Nahmias A.J., Dowdle W.R., and Schinazi R.F. (eds.), pp. 391-394,
Elsevier/North-Holland Publishing Co., New York, USA.
Vonk Noordegraaf, A., Labrovic, A., Frankena, K., Pfeiffer, D.U. & Nielen, M.
2004. Simulated hazards of loosing infection-free status in a Dutch BHV1
model. Preventive Veterinary Medicine 62: 51-58.
Wellenberg, G.J., Verstraten, E.R., Mars, M.H. & Van Oirschot, J.T. 1998. Detection
of bovine herpesvirus 1 glycoprotein E antibodies in individual milk samples by
enzymelinked immunosorbent assays. Journal of Clinical Microbiology 36:
409-413.
Woodbine, K.A., Medley, G.F., Moore, S.J., Ramirez-Villaescusa, A.M., Mason, S.
& Green, L.E. 2009. A four year longitudinal sero-epidemiological study of
bovine herpesvirus type-1 (BHV-1) in adult cattle in 107 unvaccinated herds in
south west England. BMC Veterinary Research 5: 5-17.
Yavru, S., Şimşek, A., Yapkıç, O., Kale, M. 2005. Serological evaluation of viral
infections in bovine respiratoy tract. Acta Veterinaria (Beograd) 55(2-3): 219226.
Yeşilbağ, K & Güngör, B. 2007. Seroprevalence of bovine respiratory viruses in
North- Western Turkey. Tropical Animal Health and Production 40(1): 55-60.
Yıldırım Y. , Burgu Đ. 2005. Kuzeydoğu Anadolu bölgesindeki sığırlarda mavidil
(BT), IBR, PI-3, EBL ve BVD enfeksiyonlarının seroprevalansı. Ankara
Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi 52: 113-117.
Yolken, R.H. 1982. Enzyme immunoassays for the detection of infectious antigens in
body fluids: current limitations and future prospects. Reviews of Infectious
Diseases 4: 35-68.
42
Download