HİKMET YURDU

advertisement
HİKMET YURDU
Düşünce – Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi
ISSN: 1308-6944
www.hikmetyurdu.com
DOI NUMBER: 10.17540/hikmet.2017.56
Hikmet Yurdu, Yıl: 10, C: 10, Sayı: 19, Ocak – Haziran, 2017/1, ss. 159 – 172
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ: İSLAM’IN PATRONU MU?*
Yazarlar: Daniel Pipes** - Mimi Stillman***
Çev: Yrd. Doç. Dr. Hasan Arslan
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Din Psikolojisi
Arş. Gör Gültekin Eroğlu,
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Mantık
İslam, Amerikan kamu hayatına, ilki 1979-1981 yılları arasındaki İran ile rehine
krizi döneminde ve son olarak da 11 Eylül 2001'de Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a
yönelik saldırılar olmak üzere iki defa egemen olmuştur. Her iki durumda da,
Amerikalılar, görünüşte dindar bu iki kişinin (o zamanlar Ayetullah Humeyni ve şimdi
de Usame bin Laden) Amerikalı sivillere karşı sebepsiz yere uyguladıkları şiddete
destek oldukları için öfke ve şaşkınlıkla tepki verdiler. Her defasında İslam, Amerikan
kamuoyunda en çok tartışılan konulardan biri olmuştu.
Fakat ABD Hükümeti, bu iki sürecin İslami boyutuna çok farklı bir şekilde tepki
verdi. İlkinde, tartışmadan uzak durdu ve kendisini İran'a ilişkin politika önergeleri ile
sınırladı. İslam ve inanç konularında ABD'li yetkililer hemen hemen hiç konuşmadı.
Nihayetinde bunlar din bilginleri değil; politikacı ve diplomatlardı ayrıca İslam üzerine
bir "söylem" üretecek uzmanlıkları yoktu ve bunun da farkındaydılar.
Ancak suskunluk daha da derinleşti: Anayasal olarak laik bir kurum olan ABD
hükümetinin sözcüleri, dinlerin doğruluk ya da yanlışlıklarını ifade edecek durumda
olmadıklarını biliyorlardı. Bazı durumlarda bu gelenek hala güçlü bir şekilde devam
etmektedir. "Real IRA", İrlanda Omagh'daki fuarda 28 kişiyi öldürdüğünde (1), ABD
Başkanı, Katolikliğin gerçek doğasını tekrar gözden geçirmeye kalkışmadı. Baruch
Goldstein'ın Hebron'da gerçekleştirdiği katliamla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı tarafından Yahudilik konusunda herhangi bir yorum yapılmadı. Hindu milliyetçi Bharatiya
Janata Partisi’nin Hindistan'da iktidara gelişi de, Hinduizmin yüksek düzeyde sorgulanmasına yol açmadı.
**
Daniel Pipes, Ortadoğu Forumu Direktörü
Mimi Stillman, Pensilvanya Ünversitesi Tarih Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi
***
www.hikmetyurdu.com
www.hikmetyurdu.net
www.hikmetyurdu.org
160
Amerika Birleşik Devletleri: İslam’ın Patronu mu?
Aynı şey teorik olarak İslam için de hala geçerlidir. 2000 yılında zamanın
Dışişleri Bakanı Madeleine K. Albright, Amerikan Müslümanları için düzenlediği bir
akşam yemeğinde konuklarına "Tabii ki Amerika Birleşik Devletleri'nin İslam'a karşı bir
politikası yok" (2) diye mesaj verdi. Ayrıca üst düzey bir yetkili de, "İslam, dini politika
yapım ve oluşturma süreçlerimizde bir faktör değildir" (3) dedi.
Fakat bu artık doğru değil. İslam, dinlerin en siyasi olanı ve şuanda dünyanın
bütün başkentlerinde olduğu gibi Washington’da ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. İlk
Bush yönetimi (baba Bush) Haziran 1992'de İslam tartışmalarına başladı. Clinton yönetimi ise 1993'te göreve başlarken, İslam'a karşı oldukça hassas bir politika geliştirdi. Politik formülasyon Bush (oğul Bush) yönetiminde hız kazandı. 11 Eylül'den beri Başkan ve
ekibi, son tragedyada İslam'ın rolünün ne olup olmadığını açıklamak için yoğun gayret
gösterdiler. "İslam" şimdi Amerikan devlet adamları, politikacılar ve diplomatların
dillerinden düşmüyor.
Mevcut tartışmaların yoğunluğu yeni olsa da; bu, ABD hükümetinin İslam
hakkındaki tartışmalarının esasını ifade etmiyor. Son açıklamalar, son on yıl içerisinde
ifade edilen bir politikanın tema ve tartışmalarını geliştiriyor. Bu politikanın dört temel
unsuru vardır; bunların her biri bir politik mantra (üzerine düşünülmeden söylenen söz)
haline gelmiştir: Bir medeniyet çatışması yoktur. Terörizm İslami değildir. İslam,
Amerikan idealleriyle uyumludur ve Amerikan yaşamına katkıda bulunur. Amerikalılar
İslam'ı takdir etmeyi öğrenmelidirler.
Medeniyetler Çatışması
Hükümet sözcülerinin mücadele etmesi gereken ilk ve en acil görev, Soğuk
Savaş'ın yerini "medeniyetler çatışması"nın aldığı yönündeki çelişkili durumdur. Harvard Üniversitesinden Samuel Huntington ilk olarak bu fikri 1993 yılında ileri sürdü.
Onun olası çatışmalar kataloğunda İslam ile Batı arasında bir "medeniyetler çatışması"
ortaya çıkmıştı.(4) Bu fikrin yanlışlığı birçok kez ifade edildi. Başkan Clinton, Huntington'la, Batı ile İslam arasındaki "kaçınılmaz bir çatışmaya" inanmanın "çok yanlış"
olduğunu ileri sürdü. Bu noktayı desteklemek için "ABD ve İslam arasında doğal bir
çatışma olmadığını söyleyecek konumda olan" ABD Müslümanların yetkililerine
(ilerigelenlerine)
seslendi.(5)
Albright,
"Amerika
Birleşik
Devletleri'nin"
bazı
yorumcuların iddia ettiği gibi (6) İslam’la çatışma gibi bir konumunun olmadığını belirtti.(7) Milli Güvenlik İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Samuel R. Berger de, temayı
şöyle dile getirdi: "Medeniyetler arasında bir çatışma yoktur."(8)
www.hikmetyurdu.com
www.hikmetyurdu.net
www.hikmetyurdu.org
Daniel Pipes - Mimi Stillman
Çev: Yrd. Doç. Dr. Hasan Arslan-Arş. Gör Gültekin Eroğlu
161
Konu her ne zaman gündeme geldiğinde üst rütbelilerin sözleri daha çok
geçerliydi. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ronald Neumann, "İslam ve Batı
arasında doğasında var olan bir çatışma olmadığını, herhangi bir ‘medeniyetler
çatışması’ olmadığını"(9) söyledi. Dışişleri Bakanı Jhon Beyrle’nin özel danışmanı,
"Amerikayı İslam ile çatışma içinde olan bir ulus olarak görmenin mantıksız
olacağını"(10) belirtti. Dışişleri bakanlığı verilerine göre, "İslam ve Batı çatışma içinde
değildir."(11) Hatta Savunma Bakanlığı da, genellikle bu tür konularla ilgilenmediği
halde Genel Sekreter Yardımcısı Bruce Riedel, "Pentagon, yakın bir zamanda islam ve
Batı arasında bir medeniyetler çatışması yönündeki argümanı reddetti" (12) dedi.
Sonuç olarak, devletin resmi görüşü, islamın düşman statüsüne yükseltilmesi
görüşüne karşı olmuştur. Merkezi İstihbarat Dairesi Eski Başkanı R. James Woolsey,
"Yaklaşık yarım yüzyıldır hayatımıza egemen olan 'Kızıl Tehdit'in (SSCB) yerinin şimdilerde Arap dünyasını baştan başa kasıp kavuran 'Yeşil Tehlike' (İslam) ile değişmekte
olduğu fikrini kabul etmemeliyiz"(13) dedi. Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Devlet
Sekreter Yardımcısı Edward Djerejian, ABD hükümetinin "İslam'ı Batı ile yüzleşmek ya
da dünya barışını tehdit eden bir sonraki ‘izm’ olarak görmediğini"(14) ifade etti. Milli
Güvenlik Kurulu görevlisi Martin Indyk, konuyu daha açarak: "İslam'ı bir tehdit olarak
görmüyoruz"(15) dedi. Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, 11 Eylül’den sonra
cephede tek çatlak ses olan Samuel Huntington'un sorunu yaratmadığını; sadece teşhis
koyduğunu ifade etti ve "Bu suçlular ... kültürler savaşını tutuşturmak istiyor ve biz
bunu önlemeliyiz."(16) dedi.
Terörizm İslami Değildir
ABD hükümetinin üstlendiği ikinci görev, Amerikalıların, İslam ile terörizm
arasındaki ortak bağlantıyı kesmektir. Yetkililer, dindar görünüşlü Müslümanların sürekli olarak Amerikalıları öldürmeye çalıştıkları gibi bir görüntünün yaratıldığını ancak
İslam ile bu tiplerin bir bağlarının olmadığını şiddetle ileri sürdüler. Başkan Clinton,
çoğu insanın haksız bir şekilde "terörizm ve radikalizm" ile İslam’ı özdeşleştirmeleri
konusunda yakındı.(17) O, ortadoğudan gelen terörizm ile ilgili sorunlar yaşandığı konusunu kabul etti, ancak bunun doğal olarak İslam, din ve kültür ile bağlantılı olmadıgını belirtti.(18) Başkan, Dışişleri Bakanlığı sayfasından: "Terörizm, İslam da dahil olmak
üzere herhangi büyük bir dinin ilkesi değildir"(19) dedi. Terörle mücadele koordinatörü
Philip Wilcox daha da ileri giderek; "İslamın, Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi barışı öğütlediğini ve şiddeti önermediğini"(20) ifade etti.
162
Amerika Birleşik Devletleri: İslam’ın Patronu mu?
Bazı Müslümanlar şiddet dışılığı vaaz edebilir. Ancak politikacılar ve diplomatlar, Müslüman radikallerin Lübnan, Yemen, Kenya, Filipinler, New York ve Washington
gibi farklı yerlerde Amerikalılara saldırdığı gerçeğini nasıl açıklayacaklardır? İslam’a
yapılan saldırıları da göz önünde tutalım. 1994 yılında Clinton, "din ve milliyetçilik söylemiyle örtüşen ancak inançlarının öğretilerine aykırı şekilde davranan ve vatanseverliklerini taklit eden terörizm ve aşırılık yanlısı güçleri eleştirdi"(21). Clinton, 1998'de bu
konuyu tekrar gündeme getirerek, Usame bin Ladin ve arkadaşlarını "masum insanların
öldürülmesini haklı çıkarmak için dinlerini korkunç bir şekilde bozmalarından" dolayı
suçladı. Onları "cinayeti doğruluk örtüsüne bürünen fanatikler ve katiller" olarak reddetti ve bu nedenle adına hareket ettiklerini iddia ettikleri dine inanmayın"(22) dedi.
Başkanın adamları konuyu takip ettiler. Bunlardan Ulusal Güvenlik Danışmanı
Anthony Lake, "İslami öğretileri bozan ve nüfuzlarını güç yoluyla genişletmeye çalışan
militanları" kınadı.(23) Aynı zamanda Müsteşar Yardımcısı olarak da çalışan Robert Pelletreau'ya göre Cezayir'de İslamiyet’in ilkelerini çarpıtan şiddet yanlısı İslamcı bir grup,
"İslam ilkelerinin" aleyhinde hareket ediyorlardı.(24) Merkezi İstihbaratın eski Başkanı
R. James Woolsey, bugünkü İran yönetiminin uygulamaları ve özellikle de liderlerinin
ağır bir şekilde terörle ilişkilendirilmesinden dolayı İslamın suçlanmasını "büyük bir
hata" olarak değerlendirdi. Woolsey, İran'daki durumdan İslami geleneklerden kopan
birkaç adamın sorumlu olduğunu iddia etti.(25) Dışişleri Bakanlığı terörle mücadele
koordinatörü olan Michael A. Sheehan, terörizmi "İslam'ın öğretilerinin saptırılması"
olarak nitelendirdi.(26) Beyrle, Kuran'ı inceledi ve "aşırılığın gerçekte İslami olmadığını"(27) belirtti. Wilcox, İslam adına konuştuklarını iddia eden teröristlere "inancını
kötüye kullanan kişiler" dedi.(28)
11 Eylül olayları bu meseleyi merkezi bir konuma taşıdı. İlginçtir ki hükümet
yetkilileri, dört uçağın kaçırılmasının İslam'dan kaynaklanmadığı hususunda mutabık
olurlarken; Wolfowitz'in "İslami bir davranış değil"(29) şeklinde belirttiği gibi bunun
basit bir kaçırma eylemimi olduğu, yoksa İslam'a fiilen zarar vermek için yapılmış olup
olmadığı sorusu üzerine kendi aralarında farklı yorumlar yapıyorlardı.
Başkan Bush'un Kongreye yaptığı konuşmasında ilk açıklama şunlara işaret etti:
"Teröristler, Müslüman alim ve din adamlarının büyük çoğunluğunun reddediği saçma,
aşırılık içeren İslamcı şeklini (yorumu) uyguluyor; bu uygulama ise, İslam'ın barışçıl
öğretilerini saptıran saçma bir hareket... İslam'ın öğretileri iyi ve barışseverdir; oysaki
onlar, Allah adına kötülük ederler, Allah'ın adını alçaltmaktadırlar... Teröristler kendi
inançlarına karşı ihanet içindedirler, İslamın kendisine de zarar veriyorlar."(30)
www.hikmetyurdu.com
www.hikmetyurdu.net
www.hikmetyurdu.org
Daniel Pipes - Mimi Stillman
Çev: Yrd. Doç. Dr. Hasan Arslan-Arş. Gör Gültekin Eroğlu
163
Ancak, ikinci acıklama, Başkan Bush'un Washington'daki İslam Merkezini
ziyareti sırasında Müslüman bir kitleye yaptığı konuşmada ortaya çıktı: "Masumlara
karşı yapılan bu şiddet eylemleri, İslami inancın temel ilkelerini ihlal ediyor ... Terörün
yüzü İslâmın asıl yüzü değildir. İslam böyle birşey değildir. İslam, barıştır."(31) Beyaz
Saray Basın Sekreteri Ari Fleischer, daha da ileri giderek saldırıları "İslam adına sapkınlık " olarak niteledi.(32) Dışişleri Bakanı Colin Powell, aynı noktaya birkez daha işaret
ederek; korsanları yalnızca İslam'ın dışına değil, aynı zamanda Arap dünyasının da dışına itti. "Bu, Arap ya da islamcılar tarafından yapılan bir şey (eylem) olarak görülmemelidir, bu saldırılar teröristlerin gerçekleştirdiği eylemlerdir"(33) şeklinde yorumladı.
İslam ile terörizm arasındaki bu ayrım, 11 Eylül sonrası düşman kavramı için derin bir sonuç doğurmuştur: ABD, militan İslam ya da herhangi bir Müslümanlık tipi ile
değil, "terör" ile savaşıyor. Başkan Bush, Kongre liderlerine "Bunu herhangi bir şekilde
bir din savaşı olarak görmüyoruz"(34) dedi.
Powell'a göre, "Bu, Araplar ya da
Müslümanlara ya da belirli bir dine inananlara karşı bir çatışma değildir."(35) Dışişleri
Bakanlığı sözcüsü Richard Boucher, "Terörizm yalnızca uygarlığımız için değil, aynı
zamanda onların uygarlıkları için de bir tehdittir" diye açıklama yaptı… "Bunu Araplara
ve Müslümanlara karşı bir mücadele olarak görmüyoruz"(36), Sekreter Yardımcısı Wolfowitz daha açık bir şekilde: "Düşmanımız İslam değil, terörizm."(37) dedi.
Yargı alanında da terörizmin İslâm olmadığına dair görüşler vardır. Yargıç Kevin
Duffy, 1993 Dünya Ticaret Merkezi bombacısının lideri Ramzi Yusuf'un cezalandırılmasında sanıkları kınarken: "Ramzi Yusuf’a, İslam'ı korumak için uygun değilsiniz,
Tanrınız ölümdü, sizin Tanrınız Allah değil. Yaptığınız şeyi Allah için yapmadınız,
bunu yalnızca kendi egonuzu tatmin etmek için yaptınız "(38) dedi.
John Beyrle'in sözleriyle özetlemek gerekirse: "Bazıları, Soğuk Savaş'ın bir
medeniyetler çatışmasıyla değiştirildiğine, kendi ülkem dahil bazıları ise, terörizmin bir
şekilde İslam ile ilişkili olduğuna inanıyor. Her ikisi de yanlış."(39) dedi ve tartışma kapandı.
İslam, Pozitif Bir Güç
İslâm bir düşman ya da terör kaynağı değildir. Ne var ki yetkililer bu kadarla
yetinmiyorlar. Dinin iki olumlu özelliğini Kabul ediyorlar: Bunlar, Amerikan idealleri ile
uyumluluğu ve ABD için potansiyel yararları.
Bill Clinton, ABD'li Müslümanların dininde "Bizi bölecek, terörizmi teşvik edecek, değerlerimizi tahrip edeceği" gibi hiçbir şey olmadığının farkındaydı.(40) O ve diğer
yetkililer daha sonra İslam'ın Amerikan değerlerini gerçekten tamamladığını belirttiler:
164
Amerika Birleşik Devletleri: İslam’ın Patronu mu?
"Ailenize ve topluma, inanç ve iyi işlere olan bağlılığımız Batı idealleriyle uyumludur".(41) Dışişleri Bakanlığı'ndan John Beyrle, İslam ile "Batı idealleri sayılan kişisel özgürlük ya da bireysel tercih"(42) arasında çatışma bulmadığını belirtti. Bir Devlet sözcüsü "Birçok Amerikalı ve Müslümanların, barış, adalet, ekonomik güvenlik ve iyi yönetim
gibi temel değerleri paylaştığı"(43) nı açıkladı. En renkli ve net ifade Savunma Bakan
Yardımcısı John Hamre'den geldi:
Giriş önsözünde ABD Anayasasından alıntı yaparak "Birleşik Devletler
halkı olarak, daha mükemmel bir birlik oluşturmak, adaleti tesis etmek, iç huzuru sağlamak, ortak savunma sağlamak, genel refahı teşvik etmek ve özgürlük nimetlerini kendimiz ve gelecek nesillerimiz için güvenli hale getirmek için uğraşıyoruz". Burada, iyi
bir Müslümanın uğruna savaşmayacağı türden bir kelime (durum) yok.(44)
Daha iyisi, Amerika Birleşik Devletleri'nde İslam’ın iyilik için bir güç olduğunun deklere edilmesidir. Bazı yetkililer övgü ile kendilerini ifade ederler. Djerejian,
İslam'ı "birçok alanda kültürümüzü etkilemiş ve zenginleştirmiş, tarihi uygarlıklar arasında bir uygarlaştırma gücü"(45) olarak adlandırıyordu. Aynı şekilde, halefi Pelletreau
da İslam'ı "büyük bir uygarlaşma hareketi"(46) olarak görüyordu.
Ancak, yetkililer bazen daha da özele iner hale geldiler. "Amerika'da İslam'ı
memnuniyetle karşılıyoruz" diyen Başkan Clinton, üç erdemi belirtti: "İslam'ın öz disiplini, merhameti ve aileye bağlılık öğretileri ülkemizi zenginleştiriyor."(47) Bir başka
açıklamada, bu erdemlerden ikisini tekrar etti ve üçüncüsünü değiştirerek: "Amerika,
İslam'ın temel değerleri, aileye bağlılık, aciz kişilere merhamet ve farklılıklara saygı
(özelliği) ile daha güçlü hale getirildi."(48) dedi.
Albright, İslam'a oldukça farklı bir erdem üçlüsü atfediyor, "İstişare’yi onurlandıran bir inanç, barışa önem veren ve onun temel ilkelerinden biri olan, herkesi kucaklayan doğasında eşitlik olan bir inanç."(49)
Hillary Clinton İslam'ı övgülemek için başka sebepler buldu: "Evrensel değerleri,
aileyi ve toplumu sevmesi, karşılıklı saygı, eğitim ve herkesin en derin özlemi olan barış
içinde yaşamak için ... Halkı ve Amerika'yı bir ulus olarak güçlendirecek değerler"(50)
dedi.
Savunma Bakan Yardımcısı John J. Hamre, Ramazan bayramında, önceden erdemlilikle ilgili hazırlanmış programda özellikle bir askeri grubu ziyaret ettiği sırada
yaptığı konuşmada, "Bazen, giysiler ya da araba ya da diğer maddi şeylerin en son modelini düşünmekle meşgul olan bir Amerika'da, daha geniş bir şekilde düşünen insan-
www.hikmetyurdu.com
www.hikmetyurdu.net
www.hikmetyurdu.org
Daniel Pipes - Mimi Stillman
Çev: Yrd. Doç. Dr. Hasan Arslan-Arş. Gör Gültekin Eroğlu
165
larla birlikte olmak, Tanrı ile olan ilişkilerini düşünen, iyilik yapmayı düşünen insanlarla birlikte olmak güzel. Sizin gibi harika insanlarla olmak güzel"(51) demişti.
Amerikalılar: İslam'ı Takdir Edin!
Ancak bu olumlu havayı bozan durum şu ki Amerika “sokakları” (halk) İslam'ı
resmi sözcüler gibi çoşkuyla izlemiyor ve bu tutarsızlık yetkililer için kaygı vericidir.
Yetkililer bazen bu durumu göz ardı ederler. Başkan Clinton, kendisinin ve
yetkililerin "Amerikalılar İslam'a saygı duyuyor ve onurlandırıyorlar"(52) ve "Amerika
Birleşik Devletleri İslam'a büyük saygı duyuyor"(53) ifadelerine çeşitli şekilde yer verdiklerini defalarca belirttiklerini söyledi. Daha açık nadir bir örnekte ABD'nin Pakistan
büyükelçisi William Milam, "ABD'nin İslam'a ve İslam halklarına düşman olduğuna dair
efsanenin bitmesini dilediğini"(54) ve "Amerikan halkının çoğunun" terörizm ve İslam
arasında bir bağ olmadığını anladığını ifade etti.(55)
Fakat, Amerikalıların İslam'a karşı önyargılı olduğu yönündeki itiraflar da aynı
zamana denk geliyor. Örneğin, Albright, Amerikalıların İslam hakkında "korkunç derecede cehaletinden" bahsetti.(56) Hillary Clinton da "Biz toplum olarak çoğu kez İslam'ı
ve öğretilerine uyanları yanlış tanımladık" diye yazdı.(57) Büyükelçi Seiple, modern
İslam'ın "çok kötü yorumlandığı" konusunda konuştu.(58) Uluslararası Din Özgürlüğü
Ofisi'nden Jeremy Gunn samimi bir şekilde: "İslam dininin, Amerika Birleşik
Devletleri'nde talihsiz kalıplaşmış sözlerin kurbanı olduğunu" söyledi.(59)
Resim (durum) kafa karıştırıcı. İslam için "saygı ve onur" var mı? Ya da din kötü
bir şekilde mi yorumlanmış? Çözüm: Yetkililer tarafından teminat altına alınmış
İslam’ın olumlu imajını engellemek için medyayı suçlamak. Devletin resmi kaynakları,
"Batı medyası İslam'ın bazen çarpıtılmış tasvirini" sürdürürken, Amerika Birleşik
Devletleri "bu sorunu çözmeye devam etmekdir" sözünü veriyor.(60) Tabii ki burada
"Birleşik Devletler", gerçeğin ve aydınlığın kaynağı olan ABD hükümeti anlamına gelirken; medya da problemin kaynağıdır. Öz eleştiri tam burada ortaya çıkmaktadır. Hillary
Clinton bu durumu;"Müslümanlarla ilgili haberler genellikle Dünya Ticaret Merkezi
bombalanmasından ve diğer terör eylemlerinden sorumlu olan aşırılık yanlıları gibi unsurların üzerinde yoğunlaştığı" sözleriyle ifade etti.(61) Albright, "dünyadaki insanların
dörtte birine" uygulanan basmakalıplıklardan öfkeyle bahsediyordu. Bunların "her gün
basında, kamusal tartışmalarda ve hatta kendilerini bilgili ve adil düşünen kişiler
arasında"olduğunu belirtti.(62) Kısacası, ABD’nin görüşüne karşı bir savaş var ve resmi
yetkililer karanlık bir halkı aydınlatma görevini yürütmeye devam ediyor.
166
Amerika Birleşik Devletleri: İslam’ın Patronu mu?
Clinton'un Milli Güvenlik İşleri Müdürü Samuel R. Berger, patronunun bu konuda çok sık konuştuğunu kastederek bunu şöyle izah etti: Çünkü "çoğu Amerikalı
İslam
hakkında
naiftir".
Başkan,
bir
fanatizm
ve
terörizm
yuvası
olarak
bilinen…"İslam'ın eski kalıplarını silmek için bilinçli bir çaba gösterdiğini söyledi… Bu
tür önyargıların üstesinden gelmek ve gelecekte önem verdiğimiz şeylerin ortak
sebebini oluşturmak için hepimizin dikkat edeceği şeyler: Barış, öz saygı ve işbirliğidir."(63)
ABD'li yetkililer, her gün haber izleyen ve İslamiyeti şiddet ile bağdaştıran
halktan, kendilerini bu büyük çalkantılılı durumdan uzak tutmak için sızlanmaktadırlar.
Milam'a göre, "maalesef bazı kötü bilgilendirilmiş... İslam'dan korkan Amerikalılar...
İslam'ı terörizmle karıştırıyorlar. Size çelişki ve korku olmadan, ABD hükümetinin bu
karışıklığı paylaşmadığını söyleyebilirim."(64) Dışişleri Bakanlığı'nın samimi bir açıklamasında "Durum ne olursa olsun, Başkan Clinton, diplomatlarımız ve İslam dünyasıyla
olan resmi ilişkilerimizden sorumlu diğer yetkililerimiz genel olarak İslam'a açık bir
anlayış ve derin saygı duyuyor" (65) açıklamasını yapıyor.
Bu tutum, Dışişleri Bakanlığı'nın Amerikalıları niçin İslam hakkındaki eğitim
misyonunun bir parçası olarak gördüğünü açıklıyor. Albright, "Amerikalıları İslam
hakkında daha fazla bilgi edinmeye teşvik etmeliyiz" diye yazdı.(66) Albright’ın personeli bunun başarılması için çok sayıda öneri geliştirdi. Büyükelçi Seiple, "Dışişleri Bakanlığının öğrenme, diyalog ve değişim noktası sağladığından emin olmanın önemli
olduğunu" düşünüyor.(67) Gunn, ABD hükümetinin bu konularda "anlayış, diyalog ve
iletişim geliştirmek için elinden gelen her şeyi yapması" gerektiğini söyledi.(68) Dışişleri
Bakanlığının bilgilendirme sayfası, çözümü "eğitim aracılığıyla, insandan insana değiş
tokuş yoluyla ve kitle iletişim araçlarının sorumlu bir şekilde haber yapmayı ve film
endüstrisinde doğruların canlandırmasının teşvik edilmesini" rapor ediyor.(69)
Neyse ki, resmi yetkili, başka bir partinin Amerikalıları İslam hakkında eğitmeye
yardımcı olabileceğini ima ediyor: Varlığını Bill Clinton’ın söylediği ABD'li Müslümanlar "Amerika'nın Müslümanlara burada, evlerinde ve tüm dünyada saygı duyma" gereğinin derin erdemliliğine sahiptirler.(70) Bir Müslüman izleyici kitlesine hitap eden
George W. Bush da aşağı yukarı aynı şeyi söylerek; "Başkalarını dini gelenekleriniz
hakkında eğiterek, yerel topluluklarda başkalarının yaşamlarını zenginleştiriyorsunuz
"dedi.(71) Dışişleri Bakanlığı'nın bilgi föyü daha da çekingen bakıyor: “Amerikalı Müslümanların sayı olarak artmaya devam ettiğini ve topluluğun kendi seçmen bürolarını
kazanarak ve etkili siyasi eylem komiteleri kurarak kendi iç siyasi görünürlüğünü geliş-
www.hikmetyurdu.com
www.hikmetyurdu.net
www.hikmetyurdu.org
Daniel Pipes - Mimi Stillman
Çev: Yrd. Doç. Dr. Hasan Arslan-Arş. Gör Gültekin Eroğlu
167
tirdikçe medyamızda Müslümanların daha objektif tasvirlerini görmeye başlayacağız
şüphesiz" dedi.(72)
Devam Eden Bir Gelenek
Bu yetkililerin amacı nedir? Neden İslam'ı, uygulayıcılarından bazılarının
yaptıkları şiddet eylemlerinden tamamen ayrı ve kusursuz bir inanç olarak niteliyorlar?
Neden İslam'ı Amerikan değerlerinin bir örneği olarak alıyorlar?
Bu görüşler, açıkça pratik hedeflere sahiptir: Müslümanların ABD'ye olan
düşmanlığını azaltmak için tasarlanmıştır. Akıl yürütme zinciri şöyledir:
1. Birçok Müslüman Batı'nın İslam'a saygı duymasını ve onun erdemlerini
takdir etmesini istemektedir.
2. ABD hükümeti Müslümanlar tarafından kabulünü arzulamaktadır.
3. Dolayısıyla Washington, Müslümanlara aradıkları bilgilendirmeyi sunmaktadır.
4. Minnettar Müslümanlar, ABD'ye olan düşmanlıklarını azaltmaktadır.
5. Washington, gerçekçi bir şekilde, radikal Müslümanlara karşı ABD'nin
savunmasını diğer Müslümanlardan talep etmektedir. (Buna ilaveten, bu
güzel söylemlerden bir kısmı, ABD'de yaşayan Müslüman nüfusu azaltma amacına hizmet etmektedir.)
Diplomatik bağlamda bakıldığında, ABD'nin bu resmi söyleminin kökenlerinin
1992’ye gittiği görülmektedir ki bu sıralarda Kuveyt savaşının ardından Usame bin
Ladin'in radikal grupları, Orta Doğu'da ve İslam dünyasının diğer yerlerinde yükselişe
geçmiştir.
Peki, bu işe yarayacak mı? Şu bakış açısı, iki durum arasındaki benzer cizgiyi
göstermeyi sağlar. 1798 yılında İskenderiye'ye girmesiyle Napoleon, Mısır halkına, "Dininizi imha etmeye geldiğim söylenecek, buna inanmayın! Haklarınızı geri getirmeye,
gaspçıları cezalandırmaya geldim. Memlüklerden çok daha fazla Tanrı’ya ve O’nun
Peygamberi’ne ve Kur’an’a saygı duyuyorum” demişti.(73) Hatta Generallerinden biri
olan Jacques Ménou, Müslüman oldu.
Avrupa tarihi böyle ifadelerle doludur. İngiltere, egemenliğini Hindistan'a
devrettikten sonra yetkilileri Müslümanların düşmanlıklarını kontrol altına alacak şekilde İslam'a saygı duyduklarını sıklıkla vurguladılar. Birinci Dünya Savaşı boyunca, Osmanlılarla ittifak kurmuş olan Almanlar, İslam'a Avrupa’da tek sempati duyan güç
olduklarını ilan ettiler. Özellikle tuhaf bir örnek İtalyan diktatörü Benito Mussolini'nin
1937 yılında İtalya’nın egemen olduğu Libya'ya yaptığı bir ziyarette önde gelen
168
Amerika Birleşik Devletleri: İslam’ın Patronu mu?
Müslüman liderlerine kendini "İslamın kılıcı" olarak ilan ettirdi. "Müslümanlar rahat
edebilir" diyen Mussolini, "İtalya her zaman dünyanın her yanında İslam’ın dostu ve
koruyucusu olacaktır” dedi. Onun Dışişleri bakanı Müslüman değerleri faşizmle
mükemmel şekilde uyumlu ilan etti ve, "İslam dünyasının geleneğine de uygun olarak,
devlet adamının bilgeliği savaşçının eylemine bağlıdır" dedi.(74)
Genel benzemeler mükemmel değilse de; Başkan Bush da bizzat kendisi herhangi bir kılıç kuşanmadığı veya İslam'a geçmediği halde bir camiyi ziyaret etmiş, bir Kuran'ı hediye olarak kabul etmiş ve Müslüman temsilcileri ile Beyaz Saray'da bir divan
(toplantısı) yapmıştı. Daha derin bir biçimde, ABD hedefleri, temelde düşmanca olan bir
nüfusa iyi görünmek konusunda Napoleon ve Mussolini'ninkilerle neredeyse benzerdir.
Sonuç
Müslüman düşüncelerini artırmaya yönelik daha önceki Batı çabaları kısa sürede
ortaya çıktı, Müslüman liderler Napolyonla savaştılar ve Mussolini kazanmayı umduğu
yaygın Müslüman desteğini bulamadı. Dolayısıyla, Amerikan’ın çabaları da şüphesiz
başarısızlığa uğrayacaktır. Ilımlı Müslümanların daha radikal dindaşları üzerinde herhangi bir etkisi olacağını düşünmek neredeyse akla yatkın değildir.
Pratikte olan bir yana, Amerikalı yetkililer, İslam konusundaki açıklamalarının
kendi devletlerinin temel ilkeleri ile çelişip çelişmediğini sorgulamak zorundadırlar.
Amerika Birleşik Devletleri'nin dünyaya bir mesajı varsa bu mesaj İslam değildir. Belirtilmesi gerekmese de mesaj; bireycilik, özgürlük, laiklik, hukukun üstünlüğü, demokrasi
ve özel mülkiyet olmalıdır.
Son olarak, federal yetkililer İslam hakkında endişeli olan Amerikalıları azarladıklarının etkilerini fark edemeyebilir ve dinin erdemlerine karşı rahatsız edici bir muhalefet yapabilirler. İşte bu durumda onlar, onaylanmış bir özür dileme duruşunu benimseyerek, kendilerini ülkenin İslami örgütlerinin bir parçası haline getirdiler. İslam ile
terörizm arasındaki herhangi bir bağlantıyı atmak, medya çarpıtmalarından şikayet etmek ve Amerika'nın İslam'a ihtiyacı olduğunu iddia ederek; onlar, ABD hükümetini
inanç için gizli bir misyonerlik haline getirmişlerdir.
Kimse durumu fark etmeden, federal hükümetin kaynakları Müslümanların
mesajlarını ve sonuç olarak inançlarını yaymalarına yardımcı olmak için kullanıldı.
"Teröre karşı savaş" daha büyük bir amaca sahip olmak ise, asıl yapılması gereken insanları politize olmuş İslam'ın boyunduruğundan kurtarmaktır. Bu düşünceyi uygulamaya evde başlamaktan daha iyi bir yer olamaz.
www.hikmetyurdu.com
www.hikmetyurdu.net
www.hikmetyurdu.org
Daniel Pipes - Mimi Stillman
Çev: Yrd. Doç. Dr. Hasan Arslan-Arş. Gör Gültekin Eroğlu
169
Dipnotlar
1. Aug. 16, 1998.
2. "Albright Offers Traditional Iftaar inner," United States Information Agency (USIA), Dec. 20,
2000, at
<http://pdq.state.gov/scripts/cqcgi.exe/@pdqtest1.env?CQ_SESSION_KEY=XOPAFQDKTJXD&C
Q_QUERY_HANDLE=124357&CQ_CUR_DOCUMENT=1&CQ_PDQ_DOCUMENT_VIEW=1
&CQSUBMIT=View&CQRETURN=&CQPAGE=1>.
3. Deputy Assistant Secretary Ronald E. Neumann, "No Inherent Conflict Between
Islam
and
West,"
Georgetown
University,Sept.
23,
1999,
at:
<http://usinfo.state.gov/regional/nea/gulfsec/neum0923.htm>.
4. Samuel P. Huntington, "The Clash ofCivilizations?" Foreign Affairs, Vol. 72, No.
3 (Summer 1993). The article can be read at:<http://www.cc.colorado.edu/dept/PS/Finley
/PS425/reading/Huntington1.html> .
5. Remarks to the 53d Session of the United Nations General Assembly, New York City,
Sept. 21, 1998.
6. Madeleine Albright, "Learning More about Islam," State Magazine, Sept. 2000, at
<http://usinfo.state.gov/usa/islam/s090600.htm> .
7. "Remarks before the American-Iranian Council, Washington, D.C.," Mar. 17, 2000,
At <http://secretary.state.gov/www/statements/2000/000317.html>.
8.
"Remarks
before
the
American
Muslim
Council,"
May
7,
1999,
at
<http://usinfo.state.gov/usa/islam/s050799.htm>.
9.
Neumann,
"No
Inherent
Conflict
Between
Islam
and
West,"
at
<http://usinfo.state.gov/regional/nea/gulfsec/neum0923.htm>.
10. Speech at the University of World Economy and Diplomacy, Tashkent, Feb. 8,
2000, at <http://www.usembassy.ro/USIS/Washington-File/200/00-02-08/eur215.htm>.
11. Department of State, "Fact Sheet: U.S.Government Views on Terrorism," Dec. 7,
1999, <http://usinfo.state.gov/topical/pol/terror/99120704.htm>.
12. Bruce Riedel, "The Pentagon Looks at Islam," Middle East Quarterly, Sept. 1996,
pp. 87-89, at <http://www.meforum.org/meq/sept96/riedel.shtml>.
13. R. James Woolsey, "Challenges to Peace in the Middle East," address to the
Washington
Institute
for
Near
East
Policy,
Sept.
23,
1994,
at:
<http://www.washingtoninstitute.org/pubs/woolsey.htm>. pp. 5, 7 #185
14. "The U.S., Islam and the Middle East in a Changing World," address at Meridian
House International, Washington, D.C., June 2, 1992, quoted in Fawaz Gerges, America
and Political Islam (New York: CambridgeUniversity Press, 1999), p. 80.
15. Comments at the American Enterprise Institute conference, [AU: where, pls.], Nov.
3, 1993, [AU: source, pls].
16. "Deputy Secretary Wolfowitz with the German Foreign Minister," Bureau of Public
Affairs,
U.S.
Department
of
State,
Sept.
19,
2001,
at:
<http://www.defenselink.mil/news/Sep2001/t09202001_t919wolf.html>.
17. Remarks at a Democratic National Committee dinner, U.S. Government Printing Office, at
<http://www.gpo.gov>.
18. "The President's News conference, Jakarta, Nov. 15, 1994, U.S. Government Printing Office, at
<http://www.gpo.gov>.
19. Department of State, "Fact Sheet: U.S. Government Views on Terrorism," at Dec. 7,
170
Amerika Birleşik Devletleri: İslam’ın Patronu mu?
1999. <http://usinfo.state.gov/topical/pol/terror/99120704.htm>.
20. Philip Wilcox, Jr., "Terrorism Remains a Global Issue," United States Information
Agency (USIA) Electronic Journal, Feb. 1997, at <http://usinfo.state.gov/journals/itgic/0297/ijge/gj1.htm>.
21. "Address of President Clinton to the Jordanian Parliament," Oct. 26, 1994, at
<http://usinfo.state.gov/regional/nea/peace/clint94.htm>.
22. Speech [AU: to whom, where, and source, pls.], Aug. 21, 1998.
23.
Anthony
Lake,
"From
Containment
to
Enlargement,"
at
<http://www.uiowa.edu/~c030162/Common/Handouts/Other/Lake.htm>.
24. Robert Pelletreau, "U.S. Policy toward North Africa; Statement before the
Subcommittee on Africa of the House Foreign Affairs Committee," U.S. Department of State Dispatch, Sept. 28, 1994, at
<http://dosfan.lib.uic.edu/ERC/briefing/disp atch/1994/html/Dispatchv5no40.html>.
25. R. James Woolsey, testimony before U.S. House of Representatives, Committee
on National Security, Feb. 12, 1998, at <http://www.loyola.edu/dept/politics/intel/1
9980212woolsey.html>.
26. "Statement for the Record," House International Relations Committee, July 12,
2000, at <http://usinfo.state.gov/topical/pol/terror/00071702.htm>.
27. Speech, Tashkent, Feb. 8, 2000, at <http://www.usembassy.ro/USIS/Washingto
n-File/200/00-02-08/eur215.htm>.
28. Wilcox, "Terrorism Remains a Global Issue," USIA Electronic Journal, Feb. 1997,
At <http://usinfo.state.gov/journals/itgic/0297/ijge/gj-1.htm>.
29. Deputy Secretary Wolfowitz interview with PBS "NewsHour," Sept. 14, 2001, at
<http://www.pbs.org/newshour/bb/terrorism/july-dec01/wolfowitz-9-14.html>.
30. "Freedom & Fear at War," Speech to Congress, Sept. 20, 2001, at
<http://www.nationalreview.com/document/document092101.shtml>.
31. Remarks by the president, Islamic Center of Washington, D.C., Sept. 17, 2001, at
<http://www.whitehouse.gov/news/releases/2001/09/20010917-11.html>.
32.
Press
briefing
by
Ari
Fleischer,
Sept.
17,
2001,
at
<http://www.whitehouse.gov/news/releases/2001/09/20010917-8.html>.
33.
Interview
on
NBC’s
"Dateline,"
Sept.
12,
2001,
at
<http://www.state.gov/secretary/rm/2001/index.cfm?docid=4883>.
34. "Remarks by the President at Photo Opportunity with House and Senate
Leadership," White House, Sept. 19, 2001, at <http://www.whitehouse.gov/news/releases/
2001/09/20010919-8.html>.
35. Interview on the "NewsHour with Jim Lehrer," Sept. 13, 2001, at
<http://www.state.gov/secretary/rm/2001/index.cfm?docid=4914>.
36. Daily press briefing, Sept. 18, 2001, at <http://www.state.gov/r/pa/prs/dpb/2001/ind
ex.cfm?docid=4940>.
37. "Deputy Secretary Wolfowitz with the German Foreign Minister," at
<http://www.defenselink.mil/news/Sep2001/t09202001_t919wolf.html>.
38. Quoted in Simon Reeve, The New Jackals: Ramzi Yousef, Osama bin Laden,
and the Future of Terrorism (Boston: Northeastern University Press, 1999), p. 242.
Judge Duffy accused Yusuf of merely pretending to be a pious Muslim; in reality,
he "cared little or nothing for Islam" John Keenan, the judge in the "Millennium"
bombing case, also held this sort of assumption; see Associated Press, July 5,
2001.
www.hikmetyurdu.com
www.hikmetyurdu.net
www.hikmetyurdu.org
Daniel Pipes - Mimi Stillman
Çev: Yrd. Doç. Dr. Hasan Arslan-Arş. Gör Gültekin Eroğlu
171
39. Speech, Tashkent, Feb. 8, 2000, at <http://www.usembassy.ro/USIS/Washington-File/200/0002-08/eur215.htm>.
40. Remarks at the Anchorage Museum of Art and History, Nov. 11, 1994, U.S.
Government Printing Office, at <http://www.gpo.gov>.
41. News conference with King Hassan II of Morocco, Mar. 15, 1995, U.S. Government
Printing Office, at <http://www.gpo.gov>.
42. Speech, Tashkent, Feb. 8, 2000, at <http://www.usembassy.ro/USIS/Washingto
n-File/200/00-02-08/eur215.htm>.
43. "Fact Sheet: U.S. Government Views on Terrorism," at Dec. 7, 1999.
http://usinfo.state.gov/topical/pol/terror/99120704.htm.
44. USIA, "Pentagon Iftar Dinner for Muslim Servicemen," Jan. 19, 1999, at
<http://usinfo.state.gov/regional/nea/gulfsec/pent0119.htm>.
45. "The U.S., Islam and the Middle East in a Changing World," address, Meridian
House International, Washington, D.C., June 2, 1992, quoted in Fawaz Gerges, America
and Political Islam (New York: Cambridge University Press, 1999) p. 80.
46. Robert Pelletreau, "Symposium: Resurgent Islam," The New York Times, Oct.
2, 1995
47. USIA, "President Clinton’s Ramadan Nov. 27, 2000, at
<http://pdq.state.gov/scripts/cqcgi.exe/@pdq
test1.env?CQ_SESSION_KEY=UJQGGSZ
KUIXD&CQ_QUERY_HANDLE=124188&CQ_CUR_DOCUMENT=1&CQ_PDQ_DOCUMEN
T_VIEW=1&CQSUBMIT=View&CQRETURN=&CQPAGE=1Message,"><http://pdq.state.gov.>
48. USIA, Dec. 22, 2000, at <http://pdq.state.gov>.
49. Albright, "Learning More about Islam." State Magazine, Sept. 2000.
50. Mofid Deak, "First Lady Hosts Third Annual Eid Celebration," USIA, Jan. 22,
1999, at <http://usinfo.state.gov/usa/islam/a012299.htm>.
51.
Department
of
Defense
news
briefing,
Jan.
22,
1998,
at
<http://www.defenselink.mil/news/Jan1998/t01261998_t122iftr.html>.
52. Remarks to the 53d Session of the United Nations General Assembly, New
York City, Sept. 21, 1998, [AU: source, pls.].
53. News conference with King Hassan II of Morocco, [AU: where?], Mar. 15, 1995, U.S.
Government Printing Office, at<http://www.gpo.gov>.
54. "Islam and America: Changing Perceptions," American Studies Conference,
Islamabad, Nov. 5, 1999, , USIA, at <http://pdq.state.gov/scripts/cqcgi.exe/@pdq
test1.env?CQ_SESSION_KEY=VNRDNVEKTJXD&CQ_QUERY_HANDLE=124385
&CQ_CUR_DOCUMENT=12&CQ_PDQ_DOCUMENT_VIEW=1&CQSUBMIT=Vie
w&CQRETURN=&CQPAGE=1>.
55. "The U.S. is against Terrorism, Not Islam," English Speaking Union of Lahore,
Dec. 2, 1999, at <http://usinfo.state.gov/regional/nea/gulfsec/milam209.htm>
56. "Albright Hosts Iftar Dinner with American Muslim Leaders," Dec. 21, 1999,
At http://usinfo.state.gov/regional/nea/mena/albr1222.htm East Review of International Affairs,
Vol. 6, No. 1 (March 2002) 59
57. Hillary Clinton, "Islam in America,"The Chicago Sun-Times, Feb. 25, 1996.
58. USIA, June 30, 1999, at <http://usinfo.state.gov/usa/islam/a063099.htm>
59.
USIA,
Worldnet
"Global
Exchange,"
Mar.
3,
1999,
at
<http://usinfo.state.gov/usa/islam/a030399.htm>.
60. "Fact Sheet: U.S. Government Views on Terrorism," at Dec. 7, 1999.
<http://usinfo.state.gov/topical/pol/terror/99120704.htm>.
61. Clinton, "Islam in America.", Chicago Sun-Times, 25 Feb. 1996
172
Amerika Birleşik Devletleri: İslam’ın Patronu mu?
62. "Albright Hosts Iftar Dinner with American Muslim Leaders," at
<http://usinfo.state.gov/regional/nea/mena/albr1222.htm>.
63. "Remarks before American Muslim Council," Washington, D.C., May 7, 1999,
At <http://usinfo.state.gov/usa/islam/s050799.htm>.
64. "The U.S. is against Terrorism, Not Islam," at
<http://usinfo.state.gov/regional/nea/gulfsec/milam209.htm>.
65. "Fact Sheet: U.S. Government Views on Terrorism," at
<http://usinfo.state.gov/topical/pol/terror/99120704.htm>.
66. Albright, "Learning More about Islam." State Magazine, Sept. 2000.
67.
USIA,
June
30,
1999,
at
http://pdq.state.gov/scripts/cqcgi.exe/@pdq
test1.env?CQ_SESSION_KEY=UJQGGSZ
KUIXD&CQ_QUERY_HANDLE=124188
&CQ_CUR_DOCUMENT=1&CQ_PDQ_D
OCUMENT_VIEW=1&CQSUBMIT=View
&CQRETURN=&CQPAGE=1Message," <http://pdq.state.gov>.
68.
USIA,
Worldnet
"Global
Exchange,"
Mar.
3,
1999,
at
http://usinfo.state.gov/usa/islam/a030399.htm>.
69. "Fact Sheet: U.S. Government Views on Terrorism," at Dec. 7, 1999.
<http://usinfo.state.gov/topical/pol/terror/99120704.htm>.
70. Nov. 27, 2000, U.S. Government Printing Office, at http://www.gpo.gov.
71. Eid al-Adha greetings from President Bush, Mar. 6, 2001,
<http://www.whitehouse.gov/news/releases/ 2001/03/20010307-1.html>.
72. "Fact Sheet: U.S. Government Views on Terrorism," at Dec. 7, 1999.
<http://usinfo.state.gov/topical/pol/terror/99120704.htm>.
73. Napoleon’s Proclamation to the Egyptians, July 2, 1798, in J.C Hurewitz,
The Middle East and North Africa in World Politics, vol. 1: European Expansion, 15351914 (New Haven: Yale University Press, 1975), p. 116.
74. Martin Kramer, Islam Assembled (New York: Columbia University Press, 1986), pp. 152-53.
www.hikmetyurdu.com
www.hikmetyurdu.net
www.hikmetyurdu.org
Download