dünyadan sektörel haberler

advertisement
DÜNYADAN SEKTÖREL HABERLER
HAZİRAN 2011
Türk Eczacıları Birliği tarafından hazırlanmıştır.
Willy Brandt Sok. no:9 06690 Çankaya Ankara
İçindekiler:
•
•
•
•
•
•
Avrupa Parlamentosu Avrupa İlaç Ajansı’nın Bağımsızlığını Sorguluyor
Danimarka’da İlaç Marketleri Eczanelere Saldırıyor
Avrupa İlaç Ajansı Deksrazoksan İçeren İlaçların Kullanımının Sınırlandırılmasını
Öneriyor
Bisfenol A İçeren Biberonlara AB Çapında Getirilen Yasak Uygulanmaya Başlıyor
ABD’de Ulusal Advers İlaç Vakaları Ağı Uygulamasına Başlandı
İngiltere’de Ekim Ayında Halka Yeni Bir İlaç Hizmeti Sunulacak
Avrupa Parlamentosu Avrupa İlaç Ajansı’nın Bağımsızlığını Sorguluyor
Avrupa Parlamentosu, AB’nin Avrupa’daki tüm ilaçların yurttaşların kullanımı açısından
güvenli ve etkili olduğunu garanti etmekten sorumlu Ajansına ilişkin soruşturmayı
sonlandırmayı reddetti. İddialara göre Ajans büyük ilaç şirketleriyle oldukça yakın ilişki
içerisinde.
Parlamentonun, denetleyici bir komisyonun Avrupa İlaç Ajansı’nın büyük oranda ilaç
endüstrisinden gelen fon kaynakları ve işe alım uygulamaları üzerine özel bir inceleme
başlatmasını istemesiyle Ajansın itibarı yerle bir olmuştu.
Bu olaylar sonucu Ajansın tarafsız bir kuruluş olduğu yönündeki inanç zedelenmişti. Ancak,
Ajans için kötü haberler silsilesine son noktayı koyan gelişme ise, Danimarka menşeli, ilaç
etkililiği üzerine sistematik değerlendirmeler yayınlayan bağımsız bir kuruluş olan Nordic
Cochrane Centre’dan doktorların Ajansın ilaç şirketlerinin elde ettiği kârları kötü etkileyeceği
korkusuyla, ilaçların tabi tutulduğu denemelerde elde edilen bulguları gizlediği yönündeki
suçlamaları oldu.
10 Mayıs 2011’de Avrupa Parlamentosu’nda yapılan oylamada parlamenterler ezici bir
çoğunlukla (4 kabul oyuna karşın 637 ret oyuyla) Avrupa İlaç Ajansına ilişkin iddia ve
incelemelerin sona erdirilmesi teklifini reddetti.
Parlamenterlerce desteklenen ve oluşturulan komisyonun hazırladığı raporda Ajans’ın
uygulamalarına ilişkin en az beş kez “kabul edilemez” ifadesi kullanılıyor ve “beşeri ilaçların
değerlendirilmesinin bağımsız uzmanlarca yapıldığına dair herhangi bir güvence yok”
deniliyor. Parlamenterlere göre personelin ve uzmanların olası çıkar çatışmalarını dikkate
almaksızın yapılan işe alımlar ve Ajansın fon kaynaklarının ilaç endüstrisinde yoğunlaşması
sonucu söz konusu sıkıntılı durum gündeme geldi.
Raporda “tıbbi ürünlerin değerlendirilmesinde yer alan uzmanların/personelin
bağımsızlığının riske girmesi olasılığının sadece ajansın itibarına zarar getirmeyeceği aynı
zamanda kamu sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri olabileceği” uyarısında bulunuldu.
Parlamenterler özellikle Mediator marka adıyla piyasada bulunan, uyku ilacı denilen
benfluoreksin “piyasadan çok geç çekilmesi” olayına dikkat çekti. Ayrıca Ajans’tan, söz
konusu ilacın tehlikeli yan etkilerinin ajansa bildirilmesinden sonra ilacın piyasadan
çekilmesine ilişkin nihai kararın neden bu bildirimden 10 yıl sonra, 2009 yılında alındığını
açıklayan tam ve kapsamlı bir rapor istediler.
Konuya ilişkin oluşturulan komisyonun, EMA’dan Mediator vakasına katılan uzmanların ve
personelin bağımsız olduklarının nasıl denetlendiğini ve bir çıkar çatışmasının söz konusu
olmadığından nasıl emin olunduğunu detaylandırmasını istemesi EMA açısından olayı daha
da çetrefilli hale getireceğe benziyor. Parlamento’da oylamanın yapıldığı günle aynı günde
British Medical Journal’da Nordic Cochrane Centre’dan Danimarkalı iki doktorun, Peter
Gøtzsche ve Anders Jørgensen’in, kaleme aldığı bir makale yayınlandı. Makalede EMA’nın
diğer bir uyku ilacı üzerinde yaptığı ve sonucunda “tehlike geçti” değerlendirmesinde
bulunduğu klinik denemeleri açıklaması için EMA’ya karşı verdikleri mücadele anlatıldı.
Sanofi Aventis’in ilacı rimonabant özellikle ciddi depresyon ve intihar düşüncesi gibi yan
etkileri nedeniyle piyasadan çekilene kadar Slimona ve Monaslim marka adlarıyla satıldı.
İkinci örnek reçeteli olarak Roche tarafından Xenical adıyla, OTC olarak ise GlaxoSmithKline
tarafından Alli adıyla üretilen ve piyasada bulunan orlistattır. Tüketici haklarını savunan bir
kuruluş olan Public Citizen, ilacın etkililiğine ilişkin sorunları ve kolon prekanseröz lezyonlarını
da içeren yan etkilerine ilişkin kaygılarını gündeme getirerek söz konusu kilo verdirici ilacın
onaylanmasını eleştirdi.
Bütün bunlara rağmen EMA üç yıl boyunca “ticari çıkarları baltalayacağı” gerekçesiyle klinik
deneme verilerini açıklamayı reddetti.
Ajansın klinik deneme veritabanı Eudract, bilginin erişilebilir hale getirileceğine dair sürekli
tekrarlanan vaatlere rağmen kamusal denetime tabi değildir. Bu nedenle parlamento
Ajans’taki çıkar çatışmalarına ilişkin özel bir inceleme yapılması için resmi bir çağrıda
bulundu.
PGEU Mayıs Raporu
………………………………………………………………………………………………………………………………………………
Danimarka’da İlaç Marketleri Eczanelere Saldırıyor
Danimarka’da azınlık partisi radikal liberal “Liberal Alliance”ın öncülüğünde hareket eden
lobiciler eczacılık piyasasına girmek için birleşiyor. Liberal Alliance’ın küçük bir parti olmasına
rağmen lobiciler hükümet üzerinde baskı oluşturmayı başardı. Ekonomi bakanlığı konuya
ilişkin araştırma ve inceleme başlattı. Mevcut düzenlemeleri “Sovyet koşulları” olarak
niteleyen liberaller eczacılık piyasasındaki sıkı düzenlemelere ilişkin şikâyetlerini birçok
alanda dile getirdiler. Piyasanın serbestleşeceğini umut eden şirketlerden ilaç marketleri
zinciri Matas, reçeteli ilaçları da satabilmek istiyor.
Bakanlığın araştırması, eczane yoğunluğu ve ilaç fiyatları konularına odaklanıyor. Bakanlığın
bildirisinde “İlaç fiyatlarını düşürecek somut piyasa serbestîsi modellerinin üzerine
çalışılmaya değer” olduğu belirtildi. Araştırma diğer ülke raporlarının incelenmesi biçiminde
olacak bu kapsamda “Çalışma İsveç, Hollanda, İngiltere, İrlanda ve Norveç’teki deneyimlere
dayanacak.” Bu ülkelerde eczane sayısının artması nedeniyle ilaca erişim durumunda
iyileşme yaşandığı söylendi. Muhafazakarların yönetimindeki ekonomi bakanlığı söz konusu
araştırmayı yürütmek üzere bir uzmanlar komitesi atamayı düşünüyor.
İlaç piyasasının serbestleştirilmesi için kampanya yürüten ilaç marketi zinciri Matas,
şubelerinin yaygınlığını vurgulayarak “yerelde 300 marketimizle eczane sayısının artmasına
önemli ölçüde katkı sunabiliriz” dedi. Matas 2001’den bu yana OTC ilaç satıyor ve reçeteli
ilaçların satış hakkını da elde ederek piyasasını büyütmek istiyor.
Matas ayrıca Ekonomi bakanlığının oluşturacağı komiteye ilişkin de tavsiyede bulundu.
Şirket, “ilaçların internet üzerinden hastaya sunulmasına yoğun bir ilgi var, hasta ilacı her
zaman bir eczacının gözetiminde almak zorunda olmayacak” şeklinde açıklamalarıyla
serbestleşmeyi destekleyen Danimarka tüketici konseyinin komiteye dahil edilmesini istedi.
Danimarka eczacıları açısından ise Matas’ın bu çabasının arkasında yatan neden gayet açık:
daha fazla kar elde etmek. Eczacılara göre azınlıklar partisi Liberal Alliance’ın hükümeti
harekete geçirecek denli bir baskı oluşturabilmesi “daha büyük bir anlaşmanın parçası”
olabilir.
Bu saldırılara karşın eczacılar, Kasım ayında yapılacak Danimarka genel seçimlerine kadar
zaman kazanmaya çalışıyor. Seçim anketlerine göre muhafazakar liberal hükümet son
süreçte sosyal demokratların öncülüğündeki koalisyonun oldukça gerisinde. Sosyal
demokratların ise eczacılık piyasasında serbestleşme gibi bir düşünceleri yok.
http://www.pharma-adhoc.com/index.php?m=1&id=480
14.06.2011
……………………………………………………………………………………………………………………………………………….
Avrupa İlaç Ajansı Deksrazoksan İçeren İlaçların Kullanımının Sınırlandırılmasını Öneriyor
Avrupa İlaç Ajansı (EMA), kanser tedavisi için halihazırda belirli bir miktarda antrasiklin
doksorubisin ve epirubisin alan ileri ya da metastatik meme kanseri hastası olan yetişkinlerde
deksrazoksan içeren ilaçların kullanımının sınırlandırılmasını tavsiye etti. Ajans’ın Beşeri
Kullanım İçin Tıbbi Ürünler Komitesi (CHMP) çocuklarda bu ilacın artık kullanılmamasını
önerdi.
Deksrazoksan halihazırda kanserli hastalarda doksorubisin ve epirubisin tedavisi sonucu
ortaya çıkan kalpte uzun erimli toksik etkileri önlemek için kullanılmaktadır. Deksrazoksan bu
maddenin akut miyeloid lösemi (AML) ve miyelodisplastik sendrom (MDS) riskini arttırdığı
biçimindeki görüşler sonrasında incelendi. Bu inceleme, ABD’de çocuklarda AML ve MSD
vakalarının rapor edildiği çalışmalara ve deksrazoksan alan yetişkin meme kanseri
hastalarında rapor edilen birkaç vakaya dayanmaktadır.
Mevcut verileri gözden geçirmesinin ardından Komite, dekrazoksanın çocuklarda ve ergenlik
dönemindeki gençlerde ciddi zarara yol açtığına ilişkin bulgular olduğu ve bu yaş gurubu için
ilacın faydalarının risklerinden daha çok olmadığı sonucuna vardı. Bu nedenle komite 18 yaş
altı hastalarda deksrazoksanın kullanımına son verilmesini tavsiye etti.
Yetişkinlerde deksrazoksan kullanımına ilişkin olarak ise komite, minimum kümülatif dozda
300 mg/m2 doksorubisin veya 540mg/m2 epirubisin alan ileri ya da metastatik meme
kanseri olan yetişkin hastalarda deksrazoksan için yalnızca faydalarının riskleri geçtiği
sonucuna vardı. Komite ayrıca deksrazoksanı doksorubisin ile birlikte alan hastalarda
deksrakzosan-doksorubisin oranının 20ye 1’den (20 parça dekrakzasona 1 parça
doksorubisin) 10’a 1’e düşürülmesi tavsiyesinde bulundu. Doktorlar deksrakzosan
kullanılmasına karar verirken, ilacın kalbe verebileceği kısa ve uzun erimli zararları, özellikle
de AML ve MDS risklerini hesaba katarak ilacın fayda-risk analizini dikkatle yapmalıdırlar.
Komite’nin bilimsel tavsiyesi karar alınması için Avrupa Komisyonu’na gönderilmiştir.
Not: Deksrazoksan Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa,
Yunanistan, Macaristan, İrlanda, İtalya, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Polonya,
Portekiz, Romanya, Slovakya, İspanya ve İngiltere’de Cardioxane, Cyrdanax, Dexrazoxane
Cyathus, Enaxozar and Procard adlarıyla ruhsatlı olarak bulunmaktadır.
http://www.ema.europa.eu/ema/index.jsp?curl=pages/news_and_events/news/2011/06
/news_detail_001288.jsp&murl=menus/news_and_events/news_and_events.jsp&mid=W
C0b01ac058004d5c1
24.06.2011
………………………………………………………………………………………………………………………………………………
Bisfenol A İçeren Biberonlara AB Çapında Getirilen Yasak Uygulanmaya Başlıyor
Bisfenol A içeren biberonlar AB çapında 1 Temmuz itibariyle raflardan indiriliyor. Söz konusu
düzenleme ürünün AB’de satışını ve AB ülkelerince ithalatını yasaklıyor. Yasak, Ocak ayında
kabul edilen 2011/8/EU sayılı AB direktifiyle getirildi. Ürünü üreten endüstri BPA içeren
biberonları gönüllü olarak piyasadan çekiyor. AB 1 Mart 2011’de Bisfenol A içeren
biberonların AB’de üretimini de yasaklamıştı.
PGEU Mayıs Raporu
………………………………………………………………………………………………………………………………………………..
ABD’de Ulusal Advers İlaç Vakaları Ağı Uygulamasına Başlandı
PDR Network ve ortakları ABD’de advers ilaç vakalarını toparlamak ve elde edilen verileri
dağıtmak üzere yeni bir internet ağı uygulamasının başlatıldığını duyurdu. RxEvent adı verilen
yeni hizmet, elektronik sağlık kaydı (EHR) platformlarına ve diğer internet üzerinden
hizmetlere entegre halde ABD’de reçete yazanların tümünün erişimine açık ve hizmete
www.rxevent.org adresinden doğrudan ulaşılabilir.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) her yıl yaklaşık yarım milyon advers ilaç vakası rapor
edilmektedir ve bu sayı giderek artmaktadır. Bu bildirimlerin yaklaşık yüzde 90’ı doktorlar ve
genelde telefon yoluyla bildirim alan ilaç üreticileri tarafından yapılmaktadır. Üreticiler bu
bildirimleri sınıflandırıp incelemeye çalışır ve uygun olduğunda FDA’ya bildirir. Yayınlanan
çalışmalar sağlık uzmanlarınca yapılan bildirimlerin onda bir kadar az bir oranda olduğunu
göstermiştir. Bu durum ise büyük oranda advers ilaç etkilerini rapor etme sürecinin zaman
alıcı ve verimsiz bir süreç olmasından kaynaklanmaktadır.
Rxevent advers ilaç vakalarının doktorlar için elverişli bir sistemle kayda geçilmesi ve FDA’ya
iletilen bilgilerin kaliteli olması için geliştirilmiştir. Bu açıdan EHR ile entegre halde çalışan söz
konusu sistem, reçeteli ilaçların izlenmesinde ve advers etkilerin kaydedilerek ilaç
güvenliğinin arttırılmasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
http://www.medicalnewstoday.com/releases/228527.php
15.06.2011
……………………………………………………………………………………………………………………………………………
İngiltere’de Halka Yeni Bir İlaç Hizmeti Sunulacak
İlaç Hizmetleri Müzakere Komitesi (PSNC) ve Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) Yöneticileri
Londra’da 11 Mayıs 2011’de gerçekleştirdikleri paydaşları bilgilendirme toplantısında yeni
ilaç hizmetinin detaylarını açıkladılar.
Yeni hizmet, ilk kez -astım veya kronik obstrüktif akciğer hastalığı, tip 2 diyabet,
antikoagülasyon ve hipertansiyon ilacı yazılan hastaları hedefleyecek. Bu hizmeti sunan
eczacıların tedavi için söz konusu ilaçların ilk kez verildiği hastaları bu uygulamaya dahil
etmesi bekleniyor. Ayrıca hastalar doktorlar tarafından da bu hizmete yönlendirilebilecek.
Hizmet, yeni başlanacak ilaçla ilgili tavsiyelerde bulunmak, hizmetle ilgili bilgilendirme
yapmak ve hastayla da görüşerek belirlenen zaman ve şekillerde telefonla ya da
konsültasyon alanında yüz yüze izleme süreçlerini içerecek. İzleme ve kontroller için hasta
uygulamaya bir kez dahil olduktan yedi ya da on dört gün sonra tedaviye uyumu
değerlendirmek amacıyla hazırlanmış görüşme formatında olacak. İlaç rejimine uyan veya
sorunları eczacı tarafından çözülebilecek hastalara daha ileri bir izleme/kontrol (tipik olarak
ilk müdahaleden 14 ve 21 gün sonra) hizmeti sunulacak. Sorunları eczacı tarafından
çözülemeyecek olan hastalar doktorlarına yönlendirilecek.
Hizmetin sonuçlarını görmek adına katılımcı eczacıların hizmet yararlanıcılarının kaydını
tutacak. PSNC ve NHS Yöneticileri Mart 2011’de söz konusu hizmet için 110 milyon sterlin
fon ayrıldığını duyurdu. Ancak ödemelere ilişkin detaylar halen tam olarak açıklanmadı.
Ancak, iki örgüt de ilk yılda (2011-12) bir uygulama ödemesi ve hedeflenen ödemeler ayrımı
olacağını belirtti. Hedef düzeyler her eczanenin reçete hacmine bağlı olarak değişecek. PSNC
ve NHS yöneticileri hizmetin 1 Ekim 2011 itibariyle tam olarak uygulamaya konması için
çalışıyorlar.
PGEU Mayıs Raporu
Download