iSLAMCillK İslamcılık hareketi, Türkiye Cumhuriyeti'nin başlangıç yıllarında da hukuk alanında varlığını belirli ölçüde hissettirmiş­ tir. Bunda, ilmiyenin ve İslamcı düşünce mensuplarının ı. Büyük Millet Meclisi'nde kuwetle temsil edilmelerinin rolü vardır. 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiyye Kanunu'nun 7. maddesinde Büyük Millet Meclisi'nin görevleri arasında " ahkam-ı şer­ 'iyyenin tenfizi" de sayılmıştır. Yine kanun ve yönetmelikterin yapımında "muamelat-ı nasa erfak ve ihtiyacat-ı zamana evfak" fıkhl ve hukuki hükümterin esas alınacağı belirtilmiştir . Nitekim 1923'te kurulan Mecelle Vacibat ve Mecelle Ahval-ı Şahsiyye komisyonları islam hukukunu da dikkate alan bir anlayış çerçevesinde çalışmıştır. 1923 ve 1924 yıllarında aile hukukunda bu anlayışı yansıtan iki tasarı hazırlanmıştır. Ancak gerek Lozan'da ortaya çıkan şartların gerekse Cumhuriyet'in kurucuianna hakim olan düşünce­ nin etkisiyle bu tasarılar ve bunlarda hakim olan eklektik görüşler uygulanamamış ve 1926'da İsviçre Medeni Kanunu'nun kabulüyle hukuk alanında islamcı ­ lar'ın etkinliği sona ermiştir. BiBLiYOGRAFYA : Said Halim Paşa. Buhranlanmtz, İstanbul, ts ., tür.yer.; İhsan Sungu, "Tanzimat ve Yeni Osm a nlılar " , Ta nzimat /, İstanbul 1940, s. 777857; Ahmet Harndi Tanpınar. XIX. A s ır Türk Edebiya tı Tarihi, İstanbul 1956, s . 204 -223; Fın­ dıkoğlu Ziyaeddin Fa h ri, Hukuk Sosyolojisi, İ stanbul 1958, s. 237 -2 52; Şerif Mardin. Th e Genesis of Young Ottoman Th ought, Princeton 1962; a.mlf .. Türkiy e'de Din ve Siyaset, İstan­ bul 1995, tür.yer.; a.mlf .. Türkiye 'de Toplum ve Siyaset, İ stanbul 1995, s. 263-312; R. Davison, R eform in th e Ottom anEmpire : 1856 -1876, Princeton 1963; Bemard Lewis. Modern Türkiy e'nin Doğuşu (tre. Meti n K ırati ı ), Ankara 1970, s . 149-237 ; R. L. Chambers. "The Ottoman Ulema and the Tanzimat". Scholars Saints and Su{is (ed . N . R. Keddi). Berkeley 1972, s. 33 46 ; Niyazi Berkes. Türkiye 'd e Çağdaş laşma,İs­ tanbul 1978, s . 381-522 ; M. Akif Aydın. islam Osmanlı Aile Hukuku, İ stanbul 1981 , s. 166180; a .mlf .. " Batılılaş ma " , DiA, V, 162-167; B. Caporal, Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasında Türk Kadını (tre. Erca n Eyü boğlu ), Ankara 1982, s . 51-157 ; İsmail Kara . Türkiy e'd e is lamcılık Düşünces i, İ stanbul 1986-94, 1-111 ; a.mlf., "Mü~ sav at yahut Müslümanlara Eşitsizlik". Osmanlı Devletinde Din ve Vicdan Hürriyet! (haz. Azm i Özcan). İstanbul 2000 , s. 307-347; İsmail Doğan. Tanzimatın iki Ucu: M ün if Paşa ve Ali Suavi, İs­ tanbul 1991 , s. 27.7-287; Ahmet Cihan. ModernLeşme Döneminde Osmanlı Uleması : 1770-1876 (doktora tezi, 1994). İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 139-271 ; Hüseyin Çelik. Ali Suavi ve Dön emi, İstanbul 1994, tür.yer.; Ziya Gökalp. "İcti­ miil U s ı11-i F ıkıh" , isl am Mecmuas ı, sy. 3 (i stanbul 1329). s . 84-87; a.mlf.. "Hüsün ve Kubuh ", a.e., sy. 8 ( 1330). s. 228-230 ; M. Şemsed­ din [Günaltay]. "islilmda Kadının Mevki-i ictimillsi", a.e., sy. 5 ( ı 330) . s . 143-145; Mansüri- 70 "Cev ilzın Ahkam-ı Şer ' iyyeden OlDair", a.e., sy. 10 ( 1330). s. 295-303 ; sy. 14 ( 1330 ), s. 429-4 32 ; sy. 24 ( 133 0). s . 582 588; sy. 25 ( 1330) . s. 599-604 ; a .mlf .. "Taaddüd-i Zevcilt islamiyette Men Olunabilir", a.e., sy. 8 ( 1330 ). s. 233-23 8; a .mlf .. "Şe riat ve Kanun" , Darülfünün Hukuk Fakültesi Mecmuası, sy. 6, İstanbul 1332, s . 533 -535; sy. 8 (I 333 ). s. 604-605; İzmirli İsmail Hakkı . "Örfün N azar-ı Ş e rlattaki Mevkii", SR, 12/ 293 (I 330 ). s. 132; a .mlf .. "Amel-i Ehl- i Medlne", a.e:!, 12/2 94 ( 1330), s. 137; a.mlf., "İctimal Usı11-i Fıkıh ihtiyacı Var mı? ", a.e., 12/298 ( 13 30 ), s. 211-216 ; Ahmet Ham di [Aksekili]. "İslamiyet ve Thaddüd-i Zevcat", a.e., 12/ 298 (1 330). s. 221 ; Abdülkadir Şener, "İ ctima i Us ul- i Fıkh Ta rtı ş mala rı " , zade Said, madığına AÜ ilahiyat Fakültesi islam ilimleri Enstitüsü Dergisi, V, Ankara 1982, s. 231-247 ; D. Kushner, "The Place of the U! e ma in the Ottoman Empire during the Age of Reform ( 1839- 19 18)", Turcica, XIX, Paris 1987, s. 51-74 ; U. Heyd. " ILI. Selim ve II. Mahmud Dönemlerinde Batılılaşma ve Osmanlı Ul e ma s ı" , Dergah,sy. 80, İstanbul 1996, s. 18-20; sy. 81 (1 996 ), s. 15-16; sy. 82 (1996). s. 17-19; sy. 83 (I 997 ). s. 17-19; Süleyman Hayri Bolay. "Akseki, Ahmet Hamdi". DiA , II , 294 ; Mübahat S. Kütükoğlu. "Avrupa Tü ccarı" , a. ~.• IV, 159-160; Ali Birinci -'JUba Çavdar. "Halim Sabit Ş ibay " . a .e., XV, 336-337. Iii M. AKİF AYDIN Ed eb iyatta. Edebiyatta İslamcılık geleneksel dini edebiyat veya İslami edebiyat demek değildir; XIX. yüzyıl ortalarında Osmanlı'nın Batı ile karşılaşmasında ve bu medeniyete ait birtakım siyasi, felsefi. kültürel, ilmi, teknik kavram ve bilgilerle yaşama tarzı ve ahlak değerleri karşısında takınılan . temelinde İslami endişeler taşıyan tavrın edebi eseriere yansı­ masıdır. Yeni Osmanlılar' ın İslamcılık'la ilgili ilk ifadeleri edebi eserlerinden ziyade fikir yazılarında yer alır. Bununla beraber fikir yaz ı larında diğer Yeni Osmanlılar gibi parlamentoyu ve meşrutl rejimi benimseyen ve bu rejimin kaynağında İs­ lam ' ı arayan Ziya Paşa' nın, "Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kilşaneler gördüm 1 Dolaştım mülk-i islam'ı bütün viraneler gördüm"; "Milliyyeti nisyan ederek her işi­ mizde 1 Efkar-ı Fireng'e tebaiyyet yeni çıktı"; "islam imiş devlete pa-bend-i terakki 1 Ewel yağ idi işbu rivayet yeni çık­ tı" gibi bazı mısraları akımın ilk edebi örnekleri olarak düşünülmelid i r. Renan Müdfıtaanamesi ve birçok makalesiyle bu ölçüler içinde ilk İslamcı yazarlardan olan Namık Kemal'in bu konudaki fikirleri ise şiir, tiyatro ve romaniarına yansıma­ mıştır. ll. Abdülhamid döneminde ( 1876-1909) Abdülhak Hamid. ilk şiirlerinden olan "Mazi Yolcusuna Ati Yolu"nda İslami imanın muhafaza edilerek Avrupa'nın örnek alın- masını tavsiye eder ve ş ii r, "Eyle cihan sen inkıyad " mısraıyla biter. Hamid'in tarihi tiyatroları arasında , yer yer islam birliğini ve islam ahlakının hıristiyan Avrupa'nın ahlakına üstünlüğünü telkin eden fikirle~e rastlanır. Bir kısmı Il. Meş­ rutiyet'ten sonra yayımianmış Tarık, Tezer, Abdullahussagir, İbni Musa ve Nazile gibi eserlerde ise konunun bir başka açıdan ele alındığı görülür. Ziya Paşa ' nın Endülüs Tarihi ve Engizisyon Tarihi adlı tercümeleriyle başlayan , daha sonra aynı konu etrafındaki başka yayınlarla beraber Abdülhak Hamid'in bu tiyatrolarıyla Osmanlılar'ın o tarihe kadar pek ilgi göstermediği Endülüs müslümanlarının tam Batılılaşma süreci içinde yeniden gündeme gelmesi de bilinç altı islamcılık olarak görünmektedir. Bu çizgide olmayan MuaHim Naci'nin yine Endülüs tarihini işle­ yen Musa bin Ebi'l-Gazan yahud Hamiyyet adlı manzum eserinde, Avrupa ve İslam medeniyetlerini kendi dönemiyle ilgili meseleleri de ele alarak mukayese etmesi dikkati çeker: "Bize lazım muhassenat-ı Fireng 1Yoksa lazım mı kefş ü came-i teng". halkına Batı karşısında İslam medeniyetini pek çok kitap ve yazısında savunan Ahmed Midhat Efendi, bazı romanlarıyla bu dönem islamcılıkmisyonunu en çok yüklenen yazardır. Özellikle İki Hud'akar, Acaib-i A lem, Demir Bey, Paris'te Bir Türk, Gönüllü, Arnavutlar- Solyotlar adlı romanlarında islam ve medeniyet. İslam ve ilim, İslam ahlaki gibi meseleler üzerinde durur. Bunların bazılarında islam ahlakının üstünlüğüne hayran olarak ihtida eden hıristiyan kahramanlar da bulunmaktadır. ll. Meşrutiyet ' le beraber ortaya çıkan serbest zeminde fikir akımları siyasi ve ideolojik karakteri daha belirgin bir hüviyet kazanırken İslamcılık, İslamlaşma, ittihad-ı İslam gibi kavramlar da sıkça telaffuz edilmeye başlanır. Daha çok fikri ve siyasi yazılarla savunulan islamcılığı bu dönemde edebiyatta Mehmed Akif temsil eder. Safahat'ın ikinci kitabı olan Süleymaniye Kürsüsü'nden itibaren Mehmed Akif'in şiiri İslamcılık anlayışını en geniş biçimde ifade eden edebi bir metindir. Yeryüzünü imar edip düzene kavuş­ turmak üzere yaratılan insanoğluna bu temel görevini hatırlatan şair, Batı'nın ulaştığı ilim ve tekniği elde etmenin islam irfanının bir gereği olduğunu vurgular. Ayrıca Batı'nın sakat medeniyet anlayışı. müslümanlara yapılan zulüm, bunun karşısında bütün İslam dünyasının bir- ISLAMIC CULTURE leşmesi gerektiği üzerinde ısrarla durur. Bunu yaparken Akifin en önemli özelliği otokritik davranış tarzıdır. Bu bakımdan Saiahat, İslam dünyasının bir müslüman şair tarafından yapılmış en ağır tenkitlerini ihtiva eder. Akifin, "Doğrudan doğ­ ruya Kur'an'dan alıp itharnı 1 Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı" mısraları onun İslamcılık anlayışının özetidir. Cumhuriyet'ten sonra ideolojik islamcılığın faaliyet zemini olmadığı gibi edebi eserlerde dini temalar çok düşük seviyede kalmıştır. ll. Dünya Savaşı'nı takip eden yıllarda başlayan nisbi demokrasi hareketleriyle birlikte dini yayınlarda da artma 'görülür. Bu dönemde Necip Fazı! Kısakürek. spiritüalist bir dünya görüşüy­ le ilk tohumunu attığı Ağaç dergisinden sonra 1943'ten itibaren Büyük Doğu'­ daki fikri ve edebi yazıları ve yayınlarıyla yeni bir islamcılık görüşünün 1960'1ı yılla­ ra kadar hemen tek temsilcisi durumundadır. 1939'da yayımladığı Bir Adam Ya ratmak başlıklı eserinin teması İslami olmaktan çok o yılların şartlarına uygun olarak sadece genel anlamda dini. spiritüalist ve metafizik karakterdedir. İ dealoeya Örgüsü'nde bütün sosyal kurumlarıyla ve ayrıntılarıyla açıkladığı islami dünya nizarnı hakkındaki fikirlerini tam bir tezli roman olan Aynadaki Yalan'da tekrar eder. Çile'nin "Dava ve Cemiyet" adlı bölümündeki şiirlerde ve "Noktalamalar"ın bazı örneklerinde İslami temalar daha belirtidir. Başta Çöle İnen Nur, Halkadan Pırıltılar ve Esselôm olmak üzere dini konudaki diğer yayınları ise geleneksel siyer, na't, menakıb ve silsilenameleri sanatkarane bir üslupla yeniden kaleme aldığı eserleridir. 1960'tan sonra önce Diriliş, ardından o kadro içinden doğarak Edebiyat, Mavera ve Yönelişler gibi dergiler etrafın­ daki edebi gelişme. bazı yazar ve araştır­ macılar tarafından "yeni İslamcı akım" olarak adiandınimıştır (Kabaklı, IV. 592). Bu akımın Necip Fazı! ve Büyük Doğu çevresinde yetişmiş temsilcileri, kendi islami çizgilerini kalıplaşmış ideolojik çağ­ rışımlar yapan islamcılık gibi bir kavram yerine "diriliş. yerli edebiyat. metafizik duyuş. yönelişler" gibi yaratıcı bir sanat ve fikir ufkuna işaret eden kavramlarla adlandırmayı tercih etmişlerdir. Modernizmin hayatın dışına ittiği mesahip çıkan. dini algının sanattaki yaratıcılığa her zaman kaynak olabileceğini belirterek bunun dünya edebiyatında örneklerini araştıran. Türk toplumunun modern çağ öncesinden gelen tafiziğe kültürünün modern sanatların dili içinde ifade edilmesini kendine mesele edinen bu yeni akımın mensupları. sözü geçen meselelerin doğmasına sebep olmaları yanında şiir ve hikaye başta olmak üzere hemen bütün edebiyat türlerinde cevap oluşturan modelleri ortaya koymuşlar. yeni Türk edebiyatı ile çağdaş Batı edebiyatı arasındaki mesafeyi büyük oranda kapatmışlardır. Bu edebiyatçılar . bir yandan da İslam kültür ve medeniyet coğraf­ yasındaki ülkelerin edebiyatlarını izlemeye, onlarla kopuk olan bağları bir nisbette yeniden kurmaya çalışmışlardır. Hedefleri Batı, İslam. hatta geleneksel Türk edebiyatının taklidi olmayıp orüinal, aktif ve yaratıcı bir sanat arayışı dır. Bu bakımdan esasen kasaba kültürü içinde doğup büyük şehirlere gelen bu yazarların eserlerinde daha çok tasawufi mirası kucaklayan bir Anadolu duyarlılığı dikkati çeker. Şairliği diğer edebi türleri n önünde yer alan Sezai Karakoç, klasik İslam kültürüne yönelik vurguları ve çağdaş dünyaya bakışıyla geniş bir vadi oluşturmuştur. 1950 sonrasında değişen estetik algının belirleyicilerinden biri olmuş. etkisi geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Cahit Zarifoğlu gibi yazar ve şair ler, tasawufun ve klasik İslam kültürü ögelerinin ilham ettiği bir duyarlılıkla ve modern tekniklerle bağım­ sız şiir dünyaları oluşturmuşlardır. 1960 sonrası edebiyatında yeni İslamcı akımı tamamlamak üzere Nurettin Topçu'nun Anadotucu ve bir ara İslam sosyalizmi çevresinde gelişen Hareket ve onun kendi içinde dönüşümü olan Dergah dergileri etrafındaki çalışmaları da anmak gerekir. Ayrıca İslamcı görüşü hayatın çeşitli alanlarına yaymaya, geniş halk kitlelerine ulaştırmaya çalışan bir popüler edebiyattan da söz edilebilir. Yaratıcı bir edebiyat için olmasa da edebiyat sosyolojisi açısın­ dan önem taşıyan bu çizginin daha çok roman ve şiir türünde örneklerine rastlanır. BİBLİYOGRAFYA : Orhan Okay, Batı Medeniyeti Karşısında Ah· med Midhat Efendi, Ankara 1975, s. 245-279; Rasim Özdenören, Ruhun Malzemeleri, İstan· bul 1986, s. 56-67; Ahmet Kabaklı, Türk Edebi· yatı, İ stanbu l 1991, IV, 592-665; Ertuğrul Düzdağ, Mehmed Ak if Hakkında Araştırma lar, İs­ tanbul 2000,11, 38-45, 116-125; Ebubekir Eroğ­ lu, "İslami Edebiyat Terimi", Yöneliş ler, 1/7, İs · tanbul 1981, s. 17 -20; a.mlf .. "Dini Duyarlık Sanatsal Yaratıcılığa Kaynaklık Edebilir" , Gösteri, sy. 203, İstanbul 1998, s. 70; i smail Safter. "Yeşil Kültürün Anatomisi", a.e., sy. 203 ( ı99 8), s. 65-66, 68· 72; Yusuf Çotuksöken, " İslamcı Edebiyattan Sözedilebilir mi?", Th ema Larousse, İstanbul 1993, VI, 106-107. Iii M . ÜRHAN ÜKAY- ALiM KAHRAMAN ISIAMIC CULTURE İslam dini, tarihi ve kültürü hakkında L Haydarabad- Dekken 'de üç ayda bir yayımlanan akademik dergi. _j Dergi, Kur'an mütercimi Muhammed Marmaduke Pickthall önderliğinde Hintli bazı müslüman ilim adamları tarafından 1927'de çıkarılmaya başlandı. Haydarabad Nizarnı Mir Osman Ali Han maddi destek sağladı. Pickthall'ın editörlüğün­ deki ilk sayı Islami c Culture. The Hyderabad Quarterly Review başlığını taşı­ maktaydı. Dergi , 1940 yılından itibaren An English Quarterly adıyla yayın hayatına devam etti. Amacı. siyaset ve mezhep tartışmaianna girmeden sadece ilmi ve entelektüel olmaya özen göstererek İslam araştırmalarının standardını yükseltmek, başka ülkelerdeki şarkiyat­ çılara ve diğer ilim adamlarına rehberlik yapmaktı. Dergide modern dünyadaki gelişmelere de yer verilmesi düşünülmek­ le birlikte genelde geçmişi araştırma ve onun günümüze ışık tutacak yanlarını ortaya koyma ilkesi benimsenmişti. Derginin yayın kurulu üyelerinden Seyyid Emir Ali ve Pickthall ilk iki sayıda, şar­ kiyatçıların araştırmalarındaki İslam aleyhtarı tavırlarına karşı müslümanların tepkilerini dile getirdiler; İslam tarihinin ilk dönemlerindeki inanç gücünden ve toplum sisteminden örnekler vererek islam'ın diğer dinlerden farklılığını ortaya koydular (Syed Ameer Ali, "The Modernity of Islam" , /C, ll I. s. ı -5; Marmaduke Pickthall, "Islamic Culture " , a.g.e., lll, s. 151 -163; l/2, s. 259-3 18).1. cildin ilkdört sayısında yer alan kırk civarındaki makale müslüman ve gayri müslim islam araş­ tırmacılarının takdirini kazandı ve dünyanın çeşitli bölgelerinde çıkan dergilerde Islamic Culture'ın ilmi düzeyinden övgüyle söz edildi ("Introductory Remarks", a.g.e., 11/ 1, s. 1). İlkcildin yazar kadrosu çok zengindir; Seyyid Emir Ali, Seyyid Süleyman Nedvi. Abdullah Yusuf Ali, Asaf Ali Asgar Feyzi, Said Halim Paşa. Hudabahş, Hidayet Hüseyin ve Muhammed M. Pickthall gibi müslümanlar ve Josef Horovitz. Freitz Krenkow. Reynold Allayne Nicholson ve David Samuel Margoliouth gibi gayri müslimler bunlardan bazılarıdır. Derginin ilk sayılarından itibaren kitap tanıtım la rı na da yer verilmiş, bunun yanın­ da Hindistan'da ve dünyanın diğer bölgelerinde çıkan ilmi dergilerdeki önemli makalelerin bir listesi okuyuculara sunulmuştur. 71