BİTLİS - Define Haritası - Define İşaretleri

advertisement
BİTLİS - Define Haritası - Define İşaretleri - Ermeni Define İşaretleri - Tümülüs - Lahit - Gömü - Hazine - Tarih - Arkeoloji - Semboller - Mitoloji Bilgileri - Müze
Giriş
İçeriğe Git
Ana Sayfa
Define İşaret Kataloğu
Tarihi Paralar Kataloğu
Defineci Klavuzu
FORUM
Üyelik
İletişim
Ana Menü
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
Define İşaret Kataloğu
Tarihi Paralar Kataloğu
Defineci Klavuzu
Dedektör Dünyası
Define Haberleri
FORUM
Arama
Anadolu Medeniyetleri
Ölü Gömme Gelenekleri
Hazine Efsaneleri
Define Haritaları
Tümülüs-Mezar-Stell
Alfabeler
Sanat Tarihi Bilgisi
Arkeoloji Nedir?
Nümismatik Nedir?
Mitoloji Bilgisi
Sembolizm
Takıların Gizemli Tarihi
Sıkça Sorulan Sorular
Altın-Gümüş-Elmas
Resim Galerileri
Müze Bilgisi
Müzelerimiz
Ören Yerlerimiz
Antik Kentlerimiz
Höyüklerimiz
Tümülüs Planları
Bunları Biliyor musunuz?
İl-İl Türkiye
Makaleler
Define-Komik
Define Yazı Dizileri
Mağara Bilgisi
Dinler
Burçlar
Web Linkleri
Arkeoloji-Tarih Kitapları
Sizden Gelen Resimler
Galeriye Resim Gönder
Haber Ekleyin
Link Ekleyin
Yazı Gönder
Google Reklamları
Makale Hiyerarşisi
Makaleler ana sayfası » İllerimiz » BİTLİS
► Define İşareti
► Bitlis
► Kitap İndir
FACEBOOKTA PAYLAŞ
0
BİTLİS
BİTLİS İLİNİN GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü: 6.707 km²
Nüfus: 330.115 (1990)
İl Trafik No: 13
Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Bitlis'i, güneyden Siirt, batıdan Muş, kuzeyden Ağrı
illeri ve doğudan Van Gölü çevreler.
Bitlis, Kaleleri ve Türk İslam eserleriyle önemli bir ildir.
İLÇELER:
Adilcevaz, Ahlat, Güroymak, Hizan, Mutki ve Tatvan' dır.
Ahlat: İl merkezine 60 km. mesafede, Van Gölü kıyılarında kurulu bulunan Ahlat ilçesinin
tarihi çok eskiye dayanmaktadır. Ahlat'ta çoğu 13. yüzyıldan kalma 14 kümbet, 2 kale,
Selçuklu döneminden kalma 5 tarihi; mezarlık, Osmanlı döneminden kalma 1 tarihi
mezarlık, Yuvadamı köyünün kuzeyinde M.Ö. 2000 ile M.Ö.1200 yılları arasında kalan
döneme ait 4 ayrı mezarlık, Osmanlı döneminden kalma 2 cami, 1 hamam bulunmaktadır.
İlçedeki Emirlik Bayındır Kümbeti mutlaka gezilmeli ve görülmelidir. İlçenin en önde gelen
tarihi varlığı yaklaşık 200 dönümlük bir alanda kurulu bulunan tarihi "Selçuklu
Mezarlığı"dır. Mezarlıkta her biri anıtsal yapı özelliğine sahip Ãahideli-Ãahidesiz sanduka
mezarların dışında, Orta Asya Türk Mezar tipleri olan oda tarzı yeraltı mezarları da
görülür. Diğer önemli tarihi eserler içerisinde yer alan Kümbetler, İslami etki ile birlikte
gelişmiş olan, yer altı mezar odası üzerine küçük bir mescit eklenen dönemin bey ve
yöneticilerine ait anıtsal mezarlardır.
Ahlat aynı zamanda Van Gölü çevresinin en güzel sahillerine sahiptir. Kıyı turizmi ve su
sporları açısından gelişmeye müsait ilçe sahillerinde 4 ay yüzme imkanı vardı. Ayrıca
ilçenin kuzeyinde kalan Sütay yaylası, yayla turizminin canlanması açısından elverişlidir.
El sanatları, ürünlerinden olan "Ahlat bastonu", tüm ülkemize ün salmıştır.
Tatvan: İl Merkezine 27 km. uzaklıktadır.İlçe'de kara ve demiryolları ile ulaşım söz konusu
olduğu gibi Van Gölü üzerinden feribotla ulaşmak da mümkündür. İlçenin Van Gölü
kıyısında kurulu olduğu yer aynı zamanda doğal bir liman olma özelliğine de sahiptir.
GEZİLECEK YERLER
Ahlat
İl merkezine 60 km. mesafede, Van Gölü kıyılarında kurulu bulunan Ahlat ilçesinde çoğu
13. yüzyıldan kalma 14 kümbet, 2 kale, Selçuklu döneminden kalma 5 tarihi mezarlık,
Osmanlı döneminden kalma 1 tarihi mezarlık, Yuvadamı köyünün kuzeyinde M.Ö. 2000 ile
M.Ö.1200 yılları arasında kalan döneme ait 4 ayrı mezarlık, Osmanlı döneminden kalma 2
cami, 1 hamam bulunmaktadır.
İlçedeki Emirlik Bayındır Kümbeti mutlaka gezilmeli ve görülmelidir. İlçenin en önde gelen
tarihi varlığı yaklaşık 200 dönümlük bir alanda kurulu bulunan tarihi "Selçuklu
Mezarlığı"dır. Mezarlıkta her biri anıtsal yapı özelliğine sahip Ãahideli-Ãahidesiz sanduka
mezarların dışında, Orta Asya Türk Mezar tipleri olan oda tarzı yeraltı mezarları da
görülür. Diğer önemli tarihi eserler içerisinde yer alan Kümbetler, İslami etki ile birlikte
gelişmiş olan, yer altı mezar odası üzerine küçük bir mescit eklenen dönemin bey ve
yöneticilerine ait anıtsal mezarlardır.
Ahlat aynı zamanda Van Gölü çevresinin en güzel sahillerine sahiptir. Kıyı turizmi ve su
sporları açısından gelişmeye müsait ilçe sahillerinde 4 ay yüzme imkanı vardı. Ayrıca
ilçenin kuzeyinde kalan Sütay yaylası, yayla turizminin canlanması açısından elverişlidir.El
sanatları, ürünlerinden olan "Ahlat bastonu", tüm ülkemize ün salmıştır.
Müzeler
http://www.defineharitasi.com/articles.php?article_id=731[20.08.2013 00:09:31]
Forum & Yorum
BİTLİS - Define Haritası - Define İşaretleri - Ermeni Define İşaretleri - Tümülüs - Lahit - Gömü - Hazine - Tarih - Arkeoloji - Semboller - Mitoloji Bilgileri - Müze
Ahlat Müzesi
İlin tek müzesi Ahlat İlçemizde bulunmaktadır. Müze; yaklaşık 200 dönümlük alan
üzerinde kurulu bulunan tarihi 'Selçuklu Mezarlığı'nın bitişiğinde yer almaktadır. Müzede;
Kontrol Sizde
Urartu, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait arkeolojik ve etnografik tarihi
eserler sergilenmektedir.
Kaleler
Bitlis Kalesi: İl merkezindeki çarşının hemen dik yamacında yer alan Bitlis Kalesi M.Ö.
312 tarihinde Büyük İskender'in emri ile kumandanlarından Leys Bedlis tarafından inşa
ettirilmiştir. Kale torakla dolu olduğu için içini gezmek mümkün değildir. Ancak tepede
panoramik olağanüstü güzellikte bir manzara vardır.
Tatvan Kalesi: Kanuni Sultan Süleyman'ın vezirlerinden Zal Paşa tarafından Tatvan'ın
bugünkü Tuğ mahallesinde yaptırılmıştır.
Ahlat Sahil Kalesi: Urartular dönemine ait olan kale 1224 yılında meydana gelen şiddetli
DEFİNE İŞARETLERİ
bir yer sarsıntısı neticesinde yıkılmıştır. 1556 yılında Kanuni Süleyman tarafından yeniden
İşaret Galerisi
yaptırılmıştır.Günümüzde sadece kale mevcut olup, içindeki yapı kalıntılarına da rastlamak
mümkündür.
Adilcevaz Sahil Kalesi: Van Gölü kıyısında sarp kayalar üzerine kurulmuştur. Kulesi
bulunan kalenin içinde Süleyman Han Cami, cephane mahzeni, buğday ambarları, su
sarnıçları, mehterhane kulesi ve 70 ev bulunduğu kaynaklardan anlaşılmaktadır.
Günümüzde sadece kalıntıları mevcuttur.
Cami ve Kümbetler
DEFİNE HARİTALARI
Bitlis'de bulunan Ulu Camii, Gökmeydan Cami, Kızıl Cami, Ãerefiye Külliyesi Cami
görülmeye değer eserlerdir. İlde bulunan diğer camilerden bazıları şunlardır; Dörtsandık,
Ayne'l -Badrid, Ãeyh Hasan, Alemdar, Kureyşi, Taş, Hatuniye, İskender Paşa, Emir
Bayındır, Tuğrul Bey ve Kale Altı Cami.
Emir Bayındır Kümbeti, Küfrevi Kümbeti, Çifte Kümbet, Emir Ali Kümbeti, Usta - Ãagirt
Kümbeti, Ãeyh Babo (Üryan Baba) Türbesi başlıcalarıdır.
Medreseler
İhlasiye Medresesi, Nuhiye Medresesi, Ãerefiye Medresesi, Yusufiye Medresesi ilin önemli
medreseleridir.
DEFİNECİ KLAVUZU
Hamamlar
Çevrimiçi Kullanıcılar
· Çevrimiçi Ziyaretçiler: 6
· Çevrimiçi Üyeler: 0
· Toplam Üye Sayısı:
4,278
· En Yeni Üye: Alperen
BULUT
Bitlis merkezinde Ãerefhanlar'a ait olan Han Hamamı ile XVI. yüzyılda Hüsrev Paşa
tarafından yaptırılan Paşa Hamamı bu güne kadar varlıklarını koruyabilmişlerdir. Ayrıca
kale üzerindeki Han Sarayı Hamamı ile Zeydan mahallesindeki Saray Hamamının ancak
DİNLER
kalıntılarına rastlanabilmektedir. El Aman Kervansarayındaki hamam kalıntısı ile Ahlat ve
Adilcevaz Kaleleri içerisindeki hamam kalıntıları tarihi değer taşımaktadır.
Hanlar ve Kervansaraylar
Hatuniye (Hazo) Hanı: Aynı adla anılan köprünün yanı başında bulunan bir handır.
Abbasilerden Sultan Evhadullah Hanın kızı Hamu Hatun tarafından XI. Yüzyılda yaptırıldığı
söylenmektedir.
Papşin (Hüsrev Paşa) Hanı: Bitlis-Tatvan karayolu üzerinde bulunmaktadır. Beylerbeyi
PARA KATALOĞU
Hüsrev Paşa tarafından XVI. yüzyılda yaptırıldığı rivayet edilmektedir.
Başhan Hanı: Bitlis-Tatvan karayolu üzerindedir. XVI. yüzyılda Van Beylerbeyi Hüsrev
Paşa tarafından yaptırıldığı rivayet edilmektedir.
El-Aman Hanı: Anadolu'nun en büyük kervansaraylarından biri olan El Aman Hanı,
dükkanları, cami ve hamamı ile bir külliye teşkil etmektedir. XVI. yüzyılda Hüsrev Paşa
BURÇLAR
tarafından yaptırılmıştır.
İl sınırları içerisinde bulunan diğer han ve kervansaraylardan başlıcaları şunlardır:
Ãerefiye, Arasa, Yusufiye, Duhan ve Kokoz Zal Paşa hanlarıdır.
Kaplıcalar
Fay hattı üzerinde bulunan Bitlis merkez ve çevresinde sayısız kaplıcaya rastlanır.
Bunlardan bazıları; Güroymak (Çukur) Kaplıcası, Ilıcak (Germav) Kaplıcası, Nemrut Dağı
DEĞERLİ MADENLER
Kaplıcası, Alemdar, Köprü Altı, Çim Çölmüğü, Arap Köprüsü, Yılan Dirilten, Acı Su vb.
kaplıcaları olarak sıralanabilir.
Göller
Van Gölü: Sodalı ve tuzlu suyu olan Van Gölünün yarısı Bitlis sınırları içerisinde yer
DEFİNE KOMİK :))
almaktadır. Ahlat, Adilcevaz ve Tatvan ilçeleri Van Gölü kıyısında kuruludur. Kıyılarda pek
çok plajın yanı sıra konaklama, yeme-içme tesisleri bulunmaktadır.
Nemrut Dağı ve Krater Gölleri: İlin kuzeyinde, Tatvan İlçesinin sınırları içerisinde yer alan
ve yüksekliği 2935 m. olan Nemrut Dağı, volkanik bir dağdır. Bir doğa harikası olan
Nemrut Dağı her yıl özellikle yaz aylarında çok sayıda yabancı ve yerli turist tarafından
gezilmektedir. Nemrut Dağı krater alanı içerisinde yer alan Nemrut Gölü, büyüklük
MEZAR & TÜMÜLÜS
bakımından ülkemizin birinci , dünyanın ise ikinci en büyük krater gölü unvanına sahiptir.
Bitlis'e 27 km., Tatvan'a ise 13 km. uzaklıkta bulunan dağa Tatvan - Çekmece Köyü ve
Ahlat - Serinbayır köyü yollarından otomobille rahatlıkla çıkılabilmektedir.
Sportif Etkinlikler
Avcılık ve Olta Balıkçılığı: Kara hayvanlarının bol bulunduğu il de Tatvan-Reşadiye civarı
ile Bitlis-Sarıkonak civarı en elverişli av alanlarıdır. Balık avcılığı açısından ise; Van Gölü,
Nazik Gölü ve Aygır Gölü ön plana çıkan turistik değerlerdir.
Trekking: Dağ-doğa yürüyüşleri açısından ilde en elverişli yer olarak Nemrut Dağı ve
Süphan Dağı ilk sırada yer alırlar.
MEDENİYETLER
Kayak Merkezi: Bitlis Kent Merkezinde kayak tesisleri bulunmaktadır.
http://www.defineharitasi.com/articles.php?article_id=731[20.08.2013 00:09:31]
DEVAMLI SORULAR
BİTLİS - Define Haritası - Define İşaretleri - Ermeni Define İşaretleri - Tümülüs - Lahit - Gömü - Hazine - Tarih - Arkeoloji - Semboller - Mitoloji Bilgileri - Müze
Kuş Gözlem Alanı
Nemrut Gölü Kuş Alanı,Sodalıgöl Kuş Alanı ve Van Gölü Kuş Alanı Bitlis ili sınırları
arasında bulunmaktadır.
COÃRAFYA
Bitlis ilinin topraklarının çoğu sarp ve yüksek dağlardan oluşmuştur. Önemli dağlar olan
Nemrut ve Süphan'dır.
MİTOLOJİ BİLGİSİ
Karasal özellikler gösteren Bitlis iklimi, gerçekte doğunun sert ve karasal iklimiyle Akdeniz
iklimi arasında bir geçiş niteliği göstermektedir. İlde kışlar soğuk, yazlar ise sıcak ve
kurak geçer.
DEDEKTÖR DÜNYASI
TARİHÇE
Bitlis, ismini Mekadonya Kralı Büyük İskender'in (Alexander), şehirde bulunan kaleyi
yaptırttığı komutanlarından "Bedlis'ten" almaktadır. Geçmişi M.Ö. 2000 yılına kadar
uzanan Bitlis'te Urartu, Asur, Med, Pers, Mekadonya Krallığı, Roma ve Bizans
Dönemleri'ne ait izlere rastlanılmaktadır.
Türklerin 11. Yüzyılla birlikte başlayan Anadolu akınları sırasında önemi bir uğrak yeri
haline gelen, bu tarihlerde Alpaslan ve ordularını Ahlat'ta konuk eden Bitlis, Türklerin
Anadolu'ya açılmasında çok önemli bir rol de üstlenmiştir.1514 yılında Osmanlıların eline
geçmiştir. 1929 yılında Muş iline bağlı ilçe, 1936 yılında ise il olmuştur.
NE YENİR?
ÖLÜ DEFİNLERİ
Bitlis Büryan kebabı yörenin ünlü yemeğidir. Oğlak etinden yapılan bu yemek Haziran-
Üye Girişi
Kullanıcı Adı
Temmuz-Ağustos ayları arasında yenilebilir. Uykusundan fedakarlık yapabilenler yine bu
aylar arasında sabah saat 05:00'te "avşor" adı verilen yemekten tadabilirler.
Parola
NE ALINIR?
Bitlis hediyelik eşyalar bakımından da ziyaretçilerine oldukça zengin seçenekler sunar.
İlçelerde halen yapılmakta olan kök boyalı rengarenk kilimler, el emeği göz nuru halılar,
toprak çanak-çömlekler, Ahlat İlçemizde yapılan her biri sanat eseri olan bastonlar satın
alınabilir. Ayrıca Hizan fındığı, Adilcevaz cevizi , Mutki kara kovan balı ve küp peyniri
hediyelik gıda ürünlerimiz arasında en önde gelenleridir.
LİNKLER
Bitlis Valiliği http://www.bitlis.gov.tr
OHAL Valiliği http://www.ohal.gov.tr/
YAPMADAN DÖNME
Nemrut Dağı ve Nemrut Krater Gölü'nü görmeden,
Ahlat Kümbetleri ve Selçuklu Mezarlığı'nı görmeden,
İl merkezinde bulunan Bitlis Kalesi, İhlasiye Medresesi, Ãerefiye Camisi ve Kümbetleri
ziyaret etmeden,
Bitlis büryan kebabı ve avşor yemeden,
Kök boyalı dokuma kilimleri, Ahlat bastonu, Hizan fındığı, Adilcevaz cevizi, Mutki kara
kovan balı ve küp peyniri almadan Bitlis'ten dönmeyiniz.
BAÃKA BİR BAKIÃ AÇISI İLE BİTLİS
BİTLİS
Ãehrin bugünkü ismi Makedonya Kralı II. Filibe'nin oğlu Büyük İskender'in Bedlis
ismindeki komutanından gelmektedir. Bitlis Kalesini M.Ö. 331 yılında İskender'in emriyle
yapan bu komutan, kente kendi ismini vermiştir. O günden sonra şehrin ismi küçük bir
değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiş ve bugünkü ismini almıştır.
Bitlis'in günümüzde kullanılan isminin nereden kaynaklandığı kesinlikle bilinmemektedir.
Bitlis tarih boyunca değişik isimlerle anılmıştır. Asurlular Bit-Liz, Persler ve Yunanlılar
Bad-Lis veya Bad-Lais, Bizanslılar Bal-Lais-on, Babaleison veya Baleş, Araplar Bad-Lis,
Ermeniler Pageş veya Pagişi olarak kullanmışlardır. Asur dilinde Bit kelimesi yurt, Bet
kelimesi kale manasında kullanılmış, Bit-Liz demek Liz'in Yurdu, Bet-Lis demek ise Liz'in
Kalesi manasına gelmektir.
Gerek Ãerefname'nin Yazarı Ãeref Han, gerek Kâmus-ul Alem'in yazarı Ãemsettin Sami ve
gerekse Zinnet-Ül Kulub'un yazarı Kavzinli Hamdullah Meftuni, Rum ve Acem
tarihçilerinden Maksidi şehrin isminin Bitlis kalesini yapan, İskender'in komutanlarından
Bedlis'ten geldiğini ileri sürmektedirler. Ãemsettin Sami Bedlis kelimesi manasının "Havası
ve suyu güzel olan yerin adı" olduğunu belirtmektedir.
Tarihçilerin ifadesiyle belgeli tarih M.Ö. 2000 yıllarında Hititlerin yazıyı bulmasıyla
başlamıştır. Oysa insanlık tarihi bundan çok öncelerine dayanır. Bu dönemlere Yazılı
Olmayan Tarih denir.
Tarihçe
Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan Bitlis, Van Gölü'nün batısındadır. İsmi Makedonya Kralı
Büyük İskender'in, şehirdeki kaleyi yaptırttığı komutanlarından Bedlis'ten gelmektedir.
Tarihsel yapıların ağırlıkta olduğu bir vadi içinde kurulduğundan " Vadideki Güzel Ãehir"
diye anılır. Bitlis M.Ö.400 yıllarında Urartular'ın yerleşim alanıydı. M.Ö.11. yüzyıla kadar
Urartular'ın yurdu olmaya devam eden ve 7. Yüzyıla kadar Asurlular'ın, 6. Yüzyıla kadar
ise Medler'in yönetimi altında kalan Bitlis, daha sonra Pers Krallığının kurulması ile 2.
Darius tarafından ele geçirilmiştir. M.Ö.4. yüzyılda Makedonya Kralı Büyük İskender'in
yönetimi altına giren ve M.S.2. yüzyılda Doğu Roma İmparatoru Trayan tarafından ele
geçirilen Bitlis, 7. Yüzyıla kadar Bizans yönetiminde kaldı.
http://www.defineharitasi.com/articles.php?article_id=731[20.08.2013 00:09:31]
Giriş
Parolanızı Mı Unuttunuz?
Buraya Tıklayın
BİTLİS - Define Haritası - Define İşaretleri - Ermeni Define İşaretleri - Tümülüs - Lahit - Gömü - Hazine - Tarih - Arkeoloji - Semboller - Mitoloji Bilgileri - Müze
Türkler'in 10. Yüzyılla birlikte başlayan Anadolu akınları sırasında önemli bir uğrak yeri
haline gelen ve bu tarihlerde Alparslan ve ordularını Ahlat'ta konuk eden Bitlis, Türkler'in
Anadolu'ya açılmasında çok önemli bir rolü de üstlenmiş oldu. 13. Yüzyılda Eyyübiler ve
daha sonra Harzemşahlılar ve Moğolların saldırısına uğrayan ve 1514 yılındaki Çaldıran
Savaşıyla Osmanlı egemenliğine giren Bitlis, Osmanlı İmparatorluğu'nun idaresi altında
ilim, sanat ve kültür merkezi haline geldi. Birinci Dünya Savaşı Esnasında bir süre Çarlık
Rusya'nın işgali altında kalan Bitlis, Cumhuriyettin ilanından sonra il yapıldı.
Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere kucak açan Bitlis'te, bu dönemlere ait birçok kale,
cami, medrese, köprü ve kervansaray yapıları bulunmaktadır. Bu nedenle geçmiş
medeniyetlerin kültür ve sanat kalıntılarıyla yan yana yaşamak mümkündür. Nemrut
Yanardağı'nın patlamasıyla oluşan Van Gölü'nün, yarısından fazlası Bitlis İl sınırları
içerisindedir. Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz İlçeleri Van Gölü sahillerinin güzelliklerini, kendi
tarihi özellikleriyle bütünleştirir. Özellikle uzun yıllar Selçuklu egemenliği altında kalan
Ahlat'ta dünyaca ünlü kümbet adı verilen anıt mezarlar ve mezar taşları, Adilcevaz
İlçesi'nde ise Urartular'a ait eserler ve özellikle Kef Kalesi, ilin tarihi zenginliğinin
halkalarını oluştururlar.
EFSANE
Gerek Makdis'i gerekse Ãerefname'nin yazarı tarihçi Sultan Ãerefeddin biri Romanlılar
ülkesine diğeri de Farslar'a ait yazdıkları kitaplarda, Büyük İskender için iki boynuzlu
İskender diye söz ederler. Çünkü İskender'in alnında boynuz şeklinde iki et parçası vardı.
Başka bir açıklamada da, her 32 yıla karn deniyor. Yıldızlarda her 32 yılda bir döndükleri
için ve de Alexander (İskender) 32 yıldan fazla yaşadığı için kendisine iki karnlı adam da
denmektedir. İki Karnlı Bey ( Alexander ) bu bölgeleri zapt edip Dicle kıyısına eriştiğinde,
bu ırmağın berrak suyundan içer, suyun sağlığa yararlı olduğuna kanaat getirir. Oradan
Diyarbakır'a gelir. Sonrada Batman kıyısından giderek Kefender Kalesi'ne varır. Fakat
Bitlis'ten çıkan sudan içer içmez gözleri ışıkla dolar. Kefender'den Bitlis'e vardığında
nehrin iki yatağa ayrıldığını görür. Bunun üzerine önce Avih vadisinden akan sudan içer
suyun pek yararlı olmadığını anlar. Fakat Bitlis Kalesi'nin doğusundaki kaynaklardan
içince, hemen orada sakin bir uykuya dalar. Bu kaynağın suyundan yedi gün boyunca
içer. Kendisinde hiçbir hastalığın kalmadığını görünce hizmetçisi Bidlis'i yanına çağırır,
"benim sadık hizmetçim eğer Chasulchas olmak istiyorsan, hazinemden keselerle yeteri
kadar altın al ve hemen şuraya bir kale kur. ( Bir kese 2000 altın ) Çapakçur' dan
döndüğümde bitmiş olsun. Öyle bir kale olmalı ki alınması güç olsun. Bu kaleyi ben bile
kuşatsam, almakta zorluk çekeyim."
Bu emri alan Bidlis, tüm ünlü yapı ustalarını, fen bilimcileri, fizikçileri, mühendisleri
kalenin yapım işleriyle görevlendirir. Bidlis, kalenin yapım işi bittikten sonra kaleye taşınır.
Çapakçur'un alınışından dönen Alexander, kaleyi kuşatır. Fakat bir türlü kaleyi alamaz.
"Hey, seni dinsiz adam. Bana karşımı gelmek istiyorsun?" der. Sonrada kaleye her
taraftan saldırı emri verir. Yığınla asker gece gündüz kaleye saldırır. Fakat nafile, sonuç
değişmez. Büyük İskender, kaleye kapanmış olan Bidlis'in karşısında çaresiz düşer.
Bidlis'e şunları söyler.
"İşlediğin tüm bu suçlara rağmen seni bağışlıyorum. Çık dışarı." Alexander'in gönderdiği
elçileri Bidlis tersyüz eder. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, eski efendisinin ordusunu
mancıklarla taşa tutar. Demir oklar yağdırır Alexander'in ordusuna, ordudan çok insan
ölür. Savaş bu şekilde 40 gün sürer.
41. gün kalenin kayalıklarındaki bir mağaradan eşek arıları bir bulut gibi dışarı çıkarlar.
Her bir arı neredeyse bir serçe kadardır. Askerler ve hayvanlar, arılardan kaçmaya
başlarlar. Arılar, Alexander'in burun ve kulaklarını sokarak neredeyse öldürürler. Oda
çareyi kaçmakta görür. Bu olay Alexander'i oldukça yorar. Muş ovasına doğru geri çekilir.
İşte tam bu sırada Bidlis, kaleden ayrılarak içinde mücevher olan bir kutu , kalenin
anahtarı ve diğer armağanlarla Alexander'a gider. Hediyeleri atının ayakları altına bırakan
Bidlis yeri öper. Sonra da hediye kutusunu kendisine sunar. Alexander " Hey, sen kahır
olası adam. Neden bunca askerimi öldürdün?" Bidlis hemen yanıt verir; " Efendim,
alınması güç bir kale inşa etmemi siz buyurdunuz. Ben de emriniz üzere yaptırdım. Öyle
bir kale olmalı ki, Büyük Alexander bile almakta güçlük çeksin." Alexander, Bidlis'i kalenin
Valiliğine atar. Bu nedenle kale, Bidlis adını alır. Alexander'in emri ile yaptığı için
Fransızlar'ın tarih kitaplarında burası Alexander'in payı tahtı olarak adlandırılmıştır.
Genel Tarihi
Tarihçiler Bitlis tarihini değişik zamanlardan başlatmaktadırlar. 5000 yıllık, 7000 yıllık tarih
gibi. Gerçekte Bitlis tarihi, Neolotik Çağ dediğimiz Yenitaş dönemine kadar uzanmaktadır.
Neolitik Çağ, Yenitaş veya Cilalı Taş Devri denilen bu dönem, Ortataş Devri ile Tunç Devri
arasındaki arkeolojik dönemdir. Bu dönem M.Ö. 3000 yıllarıyla 9000 yılları arasını
kapsamaktadır. Neolitik Çağ, M.Ö. 3000 yıllarında sona ermiştir. Bu tarihi baz aldığımızda
Bitlis'in 5000 yıllık bir tarihe ve geçmişe sahip olduğunu görmekteyiz. Büyük bir ihtimalle
Bitlis'in tarihi bundan daha da eskidir. Bitlis ve yöresi M.Ö. 2000 yıllarında Hititlerin
egemenliği altına, M.Ö. 1700 yıllarında da Hurri-Mitanni hakimiyeti altına girmiş ve daha
sonra ise asi bir kavim olan Asurlular'ın hakimiyetine girmiştir. Asurlar M.Ö. 2000 yılları
ortalarında yukarı Mezopotamya'da egemenlik kurmuş, savaşçı ve vahşi bir milletti.
Geçtiği her yeri yakıp yıkma ve yağma etmekle meşhurdu. M.Ö. 1280 yılında Asur
Krallarından I. Salmanassar devrinden sonra, Van Gölü çevresindeki dağlık alanlara
Urartular yerleşti. Kendilerine merkez olarak Van Gölü'nün Kuzeyindeki Arzankun şehrini
seçmişlerdi. Van ve Bitlis yörelerine yerleşen Urartular, Asurluların bölgedeki egemenliğine
http://www.defineharitasi.com/articles.php?article_id=731[20.08.2013 00:09:31]
BİTLİS - Define Haritası - Define İşaretleri - Ermeni Define İşaretleri - Tümülüs - Lahit - Gömü - Hazine - Tarih - Arkeoloji - Semboller - Mitoloji Bilgileri - Müze
son verdiği gibi, onların yayılmacı politikalarını engellediler. Urartular'ın Güney komşusu
Asurlar yıkıldıktan sonra Ön Asya'da yeni bir güç olarak İskitler (İskit Türkleri) ortaya
çıkmıştır. Urartular'ın varlığına son veren İskitler, güneye doğru uzanmaya başlamışlardır.
Bu tarihten sonra Doğu Anadolu ve Bitlis, Medler ile Lidyalılar arasında mücadele alanı
olmuştur. Medler'in hakim gelmesiyle Bitlis, Medlerin hükümranlığı altına girmiştir. Bir süre
sonra da İran Devleti, Medler'den Persler'e geçmiştir. Artık bu tarihten sonra Bitlis'te Pers
hakimiyeti başlamıştır. M.Ö. 331 yıllarında Bitlis, Makedonya Kralı Büyük İskender'in
hakimiyetine geçmiştir. Suriye ve Mısır'ı ele geçirdikten sonra Dicle-Fırat boylarına gelen
İskender, Perslerle yaptığı savaşta Pers Ahamenid İmparatorluğu'nu kesin bir yenilgiye
uğratmış, 331 tarihinde Pers İmparatorluğu ortadan kaldırılmıştır. İskender'in Pers
hakimiyetine son vermesiyle Bitlis, Büyük İskender'in ordularının denetimine geçmiştir.
Bitlis'te İskender'den sonra kurulan Selökid Devleti'nin yıkılmasından sonra Doğu
Anadolu'ya Partlar hakim olmuştur. M.Ö. 200'de Part Hükümdarı Arsağ'la erkek kardeşi
Vağarşak, Bitlis ve Muş dolaylarını kendi egemenlikleri altına aldılar. Roma Hakimiyeti
M.Ö. 600 yıllarından beri burada devam etmekteydi. Ama sürekli Bitlis el değiştirdiğinden,
bu hakimiyet sürekli olmamıştır. M.Ö. 600 yıllarında Bitlis Romalılar tarafından istila
edilmiştir. Bu istila, Urartu döneminin zayıf olduğu zamanlara rastlamaktadır. 639-640
Halife Hazreti Ömer (R.A) zamanında, İran Fatihi Saad bin Ebu Vakkas'ın emri üzerine ElCezire fatihi İyâz bin Ganem, Anadolu'nun fethi ile görevlendirildi. Bitlis, Ahlat ve Muş
dolaylarını fethetmekle görevlendirilmiş olan İyâz bin Ganem 300 kişilik bir ordu ile Ahlat'ı
aldıktan sonra, 641 (Hicri 20) yılında Bitlis üzerine yürümüştür. Her yıl Bitlis
patrikliğinden haraç almak kaydıyla, (Ahlat patrikliğinde olduğu gibi) bir sulh antlaşması
yapılmıştır. Bu anlaşmaya göre Bitlis, İslâm Devletleri'nin himayesinde olacak, Patriklik,
Bitlis'te bulunan Gayri Müslimlerin mal ve can emniyetini korumak için bir miktar vergi
ödeyecektir. IX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Abbasi Devleti'nin zayıflaması üzerine
Bitlis 928 yılında tekrar Bizanslılar'ın eline geçmiştir. Bitlis'teki camilerin minberleri
kaldırılarak yerine, birer haç bırakılmıştır. Bunun üzerine yerli halk korkuya kapılarak
Bitlis'ten göç etmeye başlamıştır. Birkaç yıl sonra aynı olaylar bu defa Ermeniler'in tahriki
üzerine tekrar etmiştir. 9. yüzyılın sonlarına doğru Bitlis, Diyarbakır'da bulunan
Mervanoğulları'nın eline geçmiş, Mervanoğullarıyla Bizanslılar arasında bir sınır kenti
olmuştur. Selçuklular'ın Anadolu'ya gelmesiyle Mervanoğullarının hakimiyeti sona ermiş,
Bitlis ebedi bir Türk yurdu olarak Selçuklular'ın egemenliği altına girmiştir. Selçuklular, 23
Mayıs 1040 yılında Gaznelilerle yaptığı Dandanakan Meydan Savaşından zaferle çıkmış,
Başkenti Nişabur olmak üzere Horasan'da bağımsız bir devlet kurmuşlardır. Anadolu'ya
Türk akınları başlamadan önce Bizans İmparatoru II. Basilius, 1021 yılında Bitlis'i kendi
sınırları içine katmıştır. Bitlis 1047 tarihinde ilk defa olarak Selçuklu Hakimiyeti'ne
geçmişse de bu durum uzun sürmemiş, kısa bir süre sonra tekrar Mervaniler'in eline
geçmiştir. 1064 yılında Aras Nehri'ni geçen Alparslan, Anadolu topraklarına girmeye
başladı. Gürcistan ve Nahcivan'ı alarak Ani şehrinde Bizans ve Ermeni birliklerini bozguna
uğrattı. Van Gölü havzasına inen Sultan Alparslan, Van, Bitlis ve Muş çevresinde bulunan
Türkmen Beylerini de zorlamaya başlayınca bunlar Selçukluya tabi oldular. Bu bağlılığa
rağmen şehrin yönetimi Mervanoğullarına bırakılmıştır. 1070 tarihte Selçuklu tâbiiyetini
kabul eden Bitlis ve çevresi, Türk boy, oymak ve beylerinin uğrak yeri olmuştur.
1071 tarihinde yapılan Malazgirt Meydan Savaşı Selçuklular'ın mutlak zaferiyle sona
ermiştir. Bu zafer aynı zamanda şimdiki vatan topraklarının ebedi Türk yurdu olmasını
sağlamıştır. Müslüman Türk'ün Anadolu'ya giriş kapısı, Malazgirt Meydan Savaşıdır. Bitlis,
1070 yılında Mervaniler'in idaresine bırakılmıştı. Sultan Alparslan'ın vefatından sonra
yerine geçen oğlu Sultan Melikşah, kısa bir süre sonra komutanlarından, Diyarbakır Emiri
Fahr Al Davla Muhammed B. Cehir'i (Cuhay) Bitlis yöresini fethederek buradaki arazileri
Türk emir ve beylerine dağıtmıştır. Bu arazileri alanlardan birisi de, Dilmaç Oğlu Mehmet
Bey'dir. Bu kişi Bitlis'in yerli halkı olduğundan Bitlis'in idaresi yerli halka geçmiştir.
Böylece 1084 tarihinde, Bitlis tamamen Selçuklu İmparatorluğu'na katılmıştır.
1092 yılında Sultan Melikşah'ın vefatıyla Selçuklu İmparatorluğu içersinde, karışıklık ve
saltanat kavgası başlamıştır. Bundan faydalanan Suriye Emiri Tacüddevle Tutuş, Doğu
Anadolu ve Diyarbakır bölgesini kontrolü altına almıştır. Gerek bu kişinin hakimiyet
zamanında ve gerekse ondan sonra Anadolu'da Beylikler devri başlamış, Bitlis'in yönetimi
Dilmaçoğulları (Demleçoğulları) Beyliğine geçmiştir. Bitlis Ata-Beyleri olarak geçen
Dilmaçoğulları Beyliği, 1084 yılında kurulmuş, 1192 yılında sona ermiştir. Yukarıda da
değinildiği gibi 1084 yılında Bitlis Selçuklu İmparatorluğu'na bağlanmış, yönetimi Selçuklu
komutanlarından Dilmaç (Dilmaç, Dimlaç, Demleç) Oğlu Mehmet Bey'in emrine geçmiştir.
Bitlis, 1207 yılında Eyyubilerin eline, 1231 yılında da Moğollar'ın eline, 1232 tarihinde de
Anadolu Selçuklu Devletinin eline geçerek Selçuklu topraklarına bağlanmıştır.
1243 tarihindeki Kösedağ Savaşı'nda, Anadolu Selçuklu Devleti ile İlhanlılar arasındaki
savaşı İlhanlılar kazanmış, bu savaştan sonra Anadolu illerini işgale başlayan İlhanlılar,
1244 tarihinde Bitlis'i hakimiyetleri altına almıştır. Bitlis ve Ahlat'ın içinde bulunduğu bir
saha eyalet haline getirilerek, İlhanlı Valileri tarafından yönetilmiştir. Bu arada İlhanlılar,
yöredeki hakimiyetlerini sürekli kılmak için çeşitli Moğol boy ve oymaklarını Bitlis ve
çevresine yerleştirmiştir. 1365 tarihinden 1469 yılına Bitlis'te Karakoyunlu'lar hüküm
sürmüşlerdir. Karakoyunlu Türkmenleri, Baranlı oymağı beyleri olan üç kardeş ile tarih
sahnesine çıkmışlardır. En önemli hükümdarları Kara Yusuf Bey Bahadır'dır. Bu kişi Timur
öldükten sonra 1405 yıllarında Bitlis'e gelerek, Emir I. Ãemsettin'e misafir olmuş ve onu
kızıyla evlendirmiştir. Karakoyunlu Devletinde Kara Yusuf gibi önemli olan şahıslardan
http://www.defineharitasi.com/articles.php?article_id=731[20.08.2013 00:09:31]
BİTLİS - Define Haritası - Define İşaretleri - Ermeni Define İşaretleri - Tümülüs - Lahit - Gömü - Hazine - Tarih - Arkeoloji - Semboller - Mitoloji Bilgileri - Müze
birisi de Kara Yusuf Bey'in 4. Oğlu Ebü'n-Nasır Pir-Budak Bey Yusuf Bahadır. 1418 yılına
kadar 14 yıl Mardin Melikliği'nde bulunmuş, 1411 tarihinde Bitlis'te adına para
bastırmıştır. Kız alıp vermeden dolayı Ãeref Han sülalesiyle akraba olmuştur. 1467 yılında
Karakoyunlu Hükümdarı ve Yusuf Bey'in 5. Oğlu olan Cihan Ãah öldürülünce, Karakoyunlu
Hakimiyeti Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'ın eline geçmiştir. Bitlis'i egemenliği altına
alan Uzun Hasan, Budak bin Ömer Bey'i, Bitlis beyliğine getirmiştir. Gerek
Karakoyunluların ve gerekse Akkoyunlular'ın Bitlis ve çevresinde bulunan en önemli
eserleri Koç-Koyun Heykelleridir. Kara ve Akkoyunlu mezar taşları, koyun şeklindeki
heykelciklerden ibaretti. Yine bayraklarında koyun resmi bulunmaları nedeniyle bu
isimlerle anılmışlardır. Bitlis 1220 - 1670 yılları arasında 450 sene Ãerefhan sülalesi
tarafından yönetilmiştir. İran kökenli olan bu beylik, iç işlerinde serbest, dış işlerinde ise
Selçuklu ve Osmanlı Hanedanlığına bağlı idi. Ãerefhanların soyu İran'daki Kisra Krallarına
(İran'daki Sasani Kralları) ulaşır. Çünkü halk arasında bunların Nuşirevan'ın soyundan ve
torunlarından oldukları yaygındır." 450 yıllık Ãeref Han sülalesi yönetimi içerisinde Bitlis;
İlhanlılar'ın, Celayirler'in, Timurlular'ın, Karakoyunlular'ın, Akkoyunlular'ın, Safaviler'in ve
Osmanlıların egemenliği altına girmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun Bitlis üzerindeki hakimiyeti 1481 yıllarından itibaren
sıklaşmıştır. Özellikle İdris-i Bitlisi'nin Gerek II. Bayezıd'e ve gerekse Yavuz Sultan Selim'e
yaptığı iyiliklerin karşılığı olarak Bitlis'e fazla dokunulmamış, hatta diğer vilayetlerden fazla
tolerans tanınmıştır. İdris'i Bitlisi, Ãah İsmail'e karşı Mardin'den Erzurum'a kadar olan ve
içlerinde Bitlis Ãeref Han Beyliği'nin de bulunduğu 25 aşireti Osmanlı Devleti'ne bağlamış,
karşılığında Yavuz tarafından bu beyliklere ayrıcalık tanınmıştır. Her ne kadar Bitlis
Osmanlı Toprakları'na bağlanmışsa da, bağımsız bir birim (yurtluk-ocaklık) olarak
yönetilmiştir. Böylece 1514 yılında Bitlis, Osmanlı Devleti'ne bağlanmış oldu.
Rus Çarı, Deli Petro'nun vasiyeti gereği yıllardan beri sıcak denizlere ulaşma hayalleri
içinde yaşayan Çarlık Rusya Orduları Birinci Dünya Harbinin başlaması ile harekete
geçmiştir. Kısa bir süre içerisinde Doğu Anadolu'nun birçok şehrini işgal eden Rus
birlikleriyle ona öncülük eden gözü dönmüş Ermeni çapulcuları Bitlis sınırlarına
dayanmıştır. 1915 yılının Temmuz ayının bir Ramazan gecesinde, Ruslar'ın Bitlis'i işgal
etmek için Başhan Mevkiine geldiği haberi alınmıştır. Bu haberi alan bütün Bitlis halkı,
çocuklarının ellerinden tutarak göç için yollara düşmüştür. Ancak Bitlis'teki Türk Askerinin
ve Milis Kuvvetler'in dirayetli savunması sonucunda, Ruslar Bitlis'e giremeyerek geri
çekilmiştir. Ancak bu sevinç fazla sürmemiş, Ãubat 1916 sonlarında Rus askeri ve Ermeni
İntikam Tugayları tekrar Bitlis kapılarına dayanmıştır. Bitlis'i savunan kuvvetlerin toplamı
1400-2000 kişi arasındaydı. Bu birliğin 600 kişilik kısmı milis kuvvetlerden teşekkül
etmişti. Piyade Yarbay Ali Çetinkaya komutasındaki Türk birliği, silah, cephane ve asker
bakımından kendisinden çok fazla olan Rus ve Ermeni birlikleriyle savaşmak zorunda
kalmıştır. Bütün direnmelere rağmen, 3 Mart 1916 günü saat 05'de Bitlis işgal edilmiştir.
İşgalden sonra özellikle Rus birliklerinin içerisinde bulunan ve Ermenileri felakete
sürükleyenlerden birisi olan Antranik'in kurmuş olduğu "Ermeni İntikam Tugayları" şehir
merkezine dağılarak, zamanında göç edememiş kimsesiz, yaşlı ve hastaları katletmeye
başlamışlardır. Bu işgalle beraber Bitlis, ikinci büyük göç olayını yaşamıştır. Göç edemeyip
şehirde kalanlar Ermeni kurbanı olurken, göç edenler ise çetin kış şartları altında açlık,
sefalet ve çapulcuların kurbanı olmuştur. Göç eden halk, götüremediği 1000'den fazla
çocuğunu köprü altlarında, kar kümelerinin yanında ölüme terk etmiştir. Bitlis Geçitleri'nin
Ruslar'ın eline geçmesi Türk Genel Kurmayı'nı düşündürmeye yönelmiştir. Bu geçitlerin
düşman eline geçmesi; Diyarbakır, Adana, Halep, Bağdat Yolunun düşmana açılması
manasına geliyordu. Bitlis'in acil olarak geri alınmasına karar veren Türk Genel Kurmayı,
Çanakkale Savaşlarında büyük kahramanlıklar göstermiş ve o tarihlerde Edirne'de
istirahatta bulunan 2. Ordunun, öncelikle 2. Orduya bağlı 16. Kolordunun acilen Bitlis
Cephesine gönderilmesine karar vermiştir. Bu Kolordunun Komutanlığına Anafartalar
Kahramanı Mustafa Kemal'i atamıştır. Albaylıktan Generalliğe yükseltilen Mustafa Kemal,
27 Mart tarihinde ilimizi ziyaret etmiş, gerekli talimatları verdikten sonra karargahını
kurmuş olduğu Silvan'a geri dönmüştür. Temmuz ayı sonlarında taarruz için tekrar Bitlis'e
gelmiştir. 1 Ağustos 1916 tarihinde Mustafa Kemal tarafından taarruz emri verilmiş, 8
Ağustos 1916 tarihinde Bitlis sabah 05'de istiklaline kavuşmuştur.
5 ay 5 gün düşman işgalinde kalan Bitlis, savaş sonrası harabeye dönmüştür. Savaşın
ağır faturası halen günümüzde çekilmektedir. Savaşla beraber başlayan göç hareketleri,
bütün hızıyla günümüzde de sürmektedir.
Bitlis'in kurtuluşu, Türk'ün makus talihinin yenildiği gündür. Bitlis, Birinci Dünya Savaşı'yla
beraber Anadolu'da işgal edilen vilayetler içinde istiklaline kavuşan ilk şehirdir. Bu
kurtuluş, milli mücadelenin ilk kıvılcımıdır.
· Yazar Admin - Şubat 03 2009 · 0 Yorum · 3228 Okunma ·
Yorum
Henüz yorum yazılmamış.
Yorum yaz
Yorum göndermek için lütfen üye girişi yapın.
http://www.defineharitasi.com/articles.php?article_id=731[20.08.2013 00:09:31]
BİTLİS - Define Haritası - Define İşaretleri - Ermeni Define İşaretleri - Tümülüs - Lahit - Gömü - Hazine - Tarih - Arkeoloji - Semboller - Mitoloji Bilgileri - Müze
Oylama
Sadece üyeler oylayabilir.
Oy verebilmek için lütfen üye girişi yapın.
Henüz bir oylama yapılmamış.
YENİFORUM SON KONULAR
Başlık
silindir obje
NE OLDUĞU HAKKINDA BİLGİ SAHİBİ...
resimleri yorumlarmısınız
ATLI KRAL YADA ASKER, TAVUK CİV...
Ya bana yardımcı olacak kimse y...
OKUYUN
YENİ MAKİNE ALMAK İSTİYORUM YAR...
ayakta elinde testisi olan baya...
YARDIM ÇOK GÜZEL BİR ESER
İŞARET VE MAĞARA
BUNLAR İŞARETMİ
Nüzul Sebebini Biliyor Musun Ya...
Yardım ederseniz sevinirim
hac işaretleri
YAAA BANA YARDIMCI OLCAK KİMSE ...
BANA YARDIMCI OLACAK KİMSE YOKM...
ilginizi çekecek ,yorum bekliyo...
Resimler için yardım
Resimler için yorum lütfen...
hazine kapısı
arkadaşlar sadece bilgi istiyor...
TANIŞMAK
öneri ve yorumlar lütfen
Yardım edilirse seviniirm
KÖY GEZİSİ VE ÇEKTİĞİM RESİMLER...
yorumlarınızı bekliyorum
ustalar yorum
tavuk civcivler
mezar...qbi duruyoo ustaLr yard...
kayada isaret fok balıqı.. Lütf...
baLık kafası
200 yıllık ev ve kayanın uzerın...
ustalar yorumları bekliyorum......
Resimleri yorumlarmısınız lütfe...
ÇOK İLGİNÇ BİR TEKNİK
ermeni definesi yardım...
Powered by PHP-Fusion copyright © 2002 - 2013 by Nick Jones.
Released as free software without warranties under GNU Affero GPL v3.
Theme designed by Max Toball
Sayfa oluşturulma süresi: 0.28 saniye
http://www.defineharitasi.com/articles.php?article_id=731[20.08.2013 00:09:31]
Gönderen
erenzo
erenzo
erkan_1903
heri_01
yakalaco
BattalGazi4444
muaffak1
prototype
gizemli
gizemli
erenzo
halukgta
beycelitahir
erkan_1903
yakalaco
yakalaco
akuji
İndiana Jones
gizemli
leon28
kanboga
zülkayir
erenzo
KARACABEYLİ
gizemli
gizemli
hasan-hüseyin
gizemli
4.sardur
4.sardur
4.sardur
4.sardur
4.sardur
4.sardur
4.sardur
4.sardur
Ta
19.
19.
19.
19.
19.
19.
19.
18.
18.
18.
18.
18.
18.
17.
17.
17.
17.
17.
16.
16.
16.
16.
15.
15.
15.
14.
14.
14.
14.
14.
14.
14.
14.
14.
14.
14.
DefineHaritasi.com © 2008 - 2012
Gizlilik Politikası
6,671,884 Tekil Ziyaretçi
Download