Yıl: 4, Sayı: 11, Haziran 2017, s. 417-424 Abdullah KARATAġ1 Hasan Hüseyin TÜRKMEN2 SÜRDÜRÜLEBĠLĠR BĠR ÇEVRE ĠÇĠN TURĠZMDE ÇEVRE EĞĠTĠMĠNĠN GEREKLĠLĠĞĠ Özet Tüm canlıların ortak yaĢam alanı olarak çevre, günümüzde insan kaynaklı baskı ve müdahaleler sonucunda tükenme noktasına gelmektedir. Her geçen gün yok olan ormanlar, kuruyan dereler, kirlenen doğa ve çölleĢen topraklar bu durumu en çarpıcı Ģekilde gözler önüne sermektedir. Daha fazla kazanç ve birikim uğruna ortaya çıkan bu çevresel yıkımın gelecek nesilleri de tehdit eden boyutlara ulaĢmasında, bilinçsizce yapılan turizm faaliyetlerinin önemli bir payı bulunmaktadır. Özellikle turizm bölgelerinde plansız ve kontrolsüz bir Ģekilde imara açılan yeĢil alanlar ve deniz kıyıları, doğayı kirleten iĢletme ve tesisler turizm bölgesinde doğal çevre ile birlikte tarihsel çevre için de büyük bir tehdit oluĢturmaktadır. Ancak çevre kalitesinin turizmde çok önemli bir unsur olduğunun unutulmaması gerekmektedir. Caydırıcı cezalar ve sıkı yasalar her ne kadar etkili olsalar da insanların çevreye karĢı bakıĢ açıları değiĢtirilmedikçe pek de istenen sonuçlara ulaĢılamamaktadır. Ġnsanların bilinçlendirilmeleri, turizmde çevrenin sürdürülebilirliğine önemli katkılar sağlayabilecektir. Bu konuda yapılan çabalara çevre eğitimi rehberlik edebilecektir. Sürdürülebilir bir çevre için turizmde çevre eğitiminin gerekliliğinin vurgulanacağı bu çalıĢma, konu ile ilgili farklı örnekler çerçevesinde ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Çevre, çevre sorunları, turizm, çevre eğitimi, sürdürülebilirlik. 1 Yrd. Doç. Dr., Ömer Halisdemir Üniversitesi Niğde Sosyal Bilimler MYO, Yönetim ve Organizasyon Bölümü, Yerel Yönetimler Programı, [email protected] 2 Yrd. Doç. Dr., Ömer Halisdemir Üniversitesi Niğde Sosyal Bilimler MYO, Yönetim ve Organizasyon Bölümü, ĠĢletme Yönetimi Programı, [email protected] Sürdürülebilir Bir Çevre İçin Turizmde Çevre Eğitiminin Gerekliliği IMPORTANCE OF ENVIRONMENTAL EDUCATION IN TOURISM FOR ENVIRONMENTAL SUSTAINABILITY Abstract The environment as a common living area of all the living beings has come to the point of exhaustion today as a result of human pressures and interventions. Disappearing forests day by day, drying rivers, polluted nature and desertification of soils reveals this situation most dramatically. Improper tourism activities for the sake of more profits are also responsible for the emerging of this environmental destruction that threatens the future generations. Especially unplanned and uncontrolled construction activities in the green areas and near the sea coasts, polluting enterprises and facilities are major threats to both historical and natural environment. However, environmental quality is of great importance for the tourism activities. Deterrent penalties and strict laws are also effective but unless changing people’s viewpoints against the environment, the desired results can not be achieved. Giving environmental awareness to the people will be able to make an important contribution to environmental sustainability in tourism. Environmental education will be able guide the efforts made in this regard. This study which emphasizes the necessity of environmental education in tourism activities for a sustainable environment, will be discussed in the framework of different examples on the subject. Key Words: Environment, environmental issues, tourism, environmental education, sustainability. 1. GĠRĠġ Turizm etkinlikleri çevrenin sunduğu imkan ve kaynaklarla yapılmaktadır. Dağlar, kaplıcalar, denizler, ormanlar, göller, tarihsel alanlar ile turizm bir sektör olarak hizmet vermekte, devletler ekonomilerini iyileĢtirmektedirler. Kısacası, çevre turizmi direk etkilemektedir. Ancak turizm de çevreyi etkilemektedir. Pek çok bakir alan turizm adı altında imara açılırken, çevre bu durumdan oldukça zarar görmektedir. Otel, pansiyon ve benzeri iĢletmelerin çevreye bıraktıkları atıklar, bilinçsiz insanların çevreyi kirletmeleri, turizm bölgelerindeki dönemsel nüfus artıĢları canlıların doğal yaĢam alanlarını yok etmekte ve doğanın taĢıma kapasitesini zorlamaktadır. Tüm bu olumsuz tablo karĢısında yapılabilecek faaliyetlerin baĢında eğitim gelmektedir. Çünkü eğitimle insanların bakıĢ açılarının istendik yönde değiĢtirilebilmesi mümkündür. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluĢları ve üniversiteler de dahil olmak üzere tüm seviyedeki eğitim kurumlarının desteği ile yapılacak, geniĢ katılımlı, bilgilendirici sempozyumlar, seminerler, sunumlar, konferans ve panellerin yanı sıra film gösterimleri, afiĢler ve atölyeler ile halkın çevre bilinci artırılabilecek, çevre eğitimiyle kalıcı çözümler üretilebilecektir. Ancak böyle önlemler ve çabalar doğrultusunda çevrenin sağlıklı bir Ģekilde sürdürülebilirliği desteklenebilecektir. Bu durumda çevre ile var olabilen tüm turizm faaliyetlerinde de daha iyi sonuçlar alınabilecek, ülkenin ekonomik yönden kalkınmasına önemli katkılar sağlanabilecektir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 11, Haziran 2017, s. 417-424 418 Abdullah Karataş _ Hasan Hüseyin Türkmen 2. Kavram Olarak Çevre ve Sürdürülebilirlik Tüm canlılar, yaĢamlarını bağlı bulundukları çevre içinde sürdürmektedirler. Bu nedenle, canlılığın sürdürülebilirliğinde çevre en temel öğedir. Hiçbir canlı çevresinden bağımsız olarak düĢünülemez. Canlılar için hayati derecede önemli olan çevre kısaca insanların ve diğer canlıların yaĢamları boyunca iliĢkilerini sürdürdükleri ve karĢılıklı olarak etkileĢim içinde bulundukları fiziksel, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamı olarak tanımlanabilir (TC Çevre Kanunu). Canlılar için vazgeçilemez olan çevre, niteliğine göre fiziksel ve sosyal olmak üzere ikiye ayrılabilir. Ġnsanın içinde yaĢadığı, varlığını, özelliğini ve niteliğini fiziksel olarak algıladığı ortam olan fiziksel çevre, oluĢumu bakımından doğal ve yapay olmak üzere iki kısımda incelenebilir. Doğal çevre, insanın oluĢumuna katkıda bulunmadığı, hazır bulduğu bir çevredir ve bileĢenleri canlı ve cansız olmak üzere iki grupta toplanmaktadır. Ġnsan, bitki ve hayvanlar doğal çevrenin canlı öğelerini, canlıların yaĢamlarını sürdürmeleri için gerekli olan hava, su, toprak, yer kabuğunu oluĢturan katmanlar ve yer altı kaynakları ise cansız öğelerini oluĢturmaktadır. Yapay çevre, insanın bilgi ve kültür birikimine dayanarak, doğal çevresinde bulmuĢ olduğu yer altı ve yerüstü zenginliklerini kullanarak kendisinin yarattığı çevreyi anlatmaktadır. Temel özelliği, insan elinden çıkmıĢ olması olarak belirtilebilir. Fiziksel çevre içinde bulunan insanların ekonomik, toplumsal ve siyasal dizgeleri çerçevesinde yarattıkları iliĢkilerin tümü sosyal çevreyi oluĢturmaktadır (KeleĢ vd., 2009: 53-54). Sürdürülebilirlik, temelde ekoloji ve ekolojik sistemlerin fonksiyonlarını, süreçlerini ve üretkenliğini gelecekte de devam ettirebilme yeteneği olarak algılanmaktadır. Sürdürülebilirlik ancak doğanın sunduğu kaynakların kendiliğinden yenilenebilmelerine olanak tanıyacak hızda kullanılmasıyla sağlanabilir. Sürdürülebilirlik, ekonomi açısından değerlendirildiğinde kalkınma kavramıyla birlikte ele alınmaktadır. Bu nedenle sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir kalkınma çoğu zaman eĢ anlamlı olarak kullanılmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma ise, bugünün insan ihtiyaçlarını gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karĢılama yeteneklerini feda etmeden karĢılanabilmesi olarak tanımlanabilir (Yavuz, 2010: 64-65). Sürdürülebilirlik çevre açısından büyük önem taĢımaktadır. Ancak tüm insanlığın ortak bir değeri olarak çevre, insan kaynaklı baskı ve etkiler sonucunda tehdit altında bulunmaktadır. Günümüzde çevre sorunları ülke sınırlarını aĢarak baĢka coğrafyaları da etkilemekte, çevresel tehditler küresel boyutlara ulaĢabilmektedir. Çevre sorunlarının önlenemeyen boyutlara tırmanıĢında ne yazık ki bilinçsizce yapılan turizm faaliyetlerinin de etkileri bulunmaktadır. 3. Turizmin Çevre Sorunları Ġle ĠliĢkisi ve Sürdürülebilir Turizm Rekabetçi, hızla geliĢen ve uzman bir ticari sektör olan turizmin ülkelerin geliĢmelerinde önemli katkıları bulunmaktadır (Ashley vd., 2007: 6). Ekonomiye olan katkısı diğer sektörlere oranla daha fazla olan turizm gelirleri, doğrudan ve dolaylı olarak diğer sektörleri ve tüm ekonomiyi etkilemektedir (Sezgin, 1995: 77). AIEST-Uluslararası Bilimsel Turizm Uzmanları Birliği’nin 1954 yılında yapmıĢ olduğu tanıma göre turizm; yabancıların seyahat ve devamlı, asli kazanç elde etme faaliyeti için yerleĢmeye dönüĢmemek Ģartıyla konaklamalarından doğan iliĢkilerin ve olayların bütünüdür (Toskay, 1978: 25). Tüm dünyada uzun süre turizm sektörü sadece gelir getirici bir faaliyet olarak görülmüĢtür. Ancak sosyal, kültürel ve çevresel etkileri uzun dönemde ortaya çıkmaya baĢladıkça turizmin çevreye etkileri gibi konular da dikkate alınmaya baĢlamıĢtır (Özkök, 2013). SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:11, Haziran 2017, s. 417-424 419 Sürdürülebilir Bir Çevre İçin Turizmde Çevre Eğitiminin Gerekliliği Turizm etkinliklerinin büyük bir kısmı doğanın arz ettiklerinin sergilenmesi ve sunulması ile gerçekleĢmektedir. Bununla birlikte meydana gelen turizm faaliyetleri fiziksel çevrenin üzerinde çeĢitli Ģekillerde etkilere sahiptir. Bunlar doğal çevrenin tahribatı biçiminde olumsuz yönde olabildiği gibi, geri kazanım veya korumaya yönelik önlemlerin alınması gibi olumlu biçimlerde de olabilmektedir. Bu karĢılıklı etkileĢim turizm ve fiziksel çevre iliĢkisini de ortaya koymaktadır (MaviĢ vd., 2008: 125). Belirli bir yöreye ya da ülkeye yönelik turizm talebinin oluĢması ve bu talebin sürdürülmesi sırasında fiziksel (tarihi ve doğal) çevre önemli bir etken olmaktadır. Ayrıca, turistlerin gidecekleri yerin seçiminde ve kalıĢ sürelerinin saptanmasında da fiziksel çevre önemli bir belirleyicidir. Daha açık anlatımla turizm ve fiziksel çevre, birbirinden ayrılmaz bir iliĢki içerisindedir. Turizm, tümüyle fiziksel çevrede oluĢmakta ve fiziksel çevrenin çekim öğeleri turizm talebi üzerinde bir etkiye sahip bulunmaktadır (Kozak, 2012: 114). Bu durumda, temiz ve sağlıklı bir çevrenin, turizm hareketinde itici güç konumunda olduğu söylenebilecektir. Turizm faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için gerekli tamamlayıcı faktörlerin baĢında doğal ve yapay çevre gelmektedir. Turizmin geliĢtirilmesi pahasına doğal ve yapay çevrede meydana gelen tahribat, uzun vadede yine turizm faaliyetlerini sekteye uğratmaktadır. Doğal zenginliklerin turizm adına aĢın ve dengesiz kullanımı, ekolojik dengeyi bozabilmekte ve arzu edilmeyen çevresel kirlenmenin doğmasına neden olabilmektedir. Kısacası, turizmin geliĢmesiyle birlikte, bitki örtüsünde, su kalitesi, hava kalitesi doğal hayat ve arazi kullanımı üzerinde olumsuz etkiler görülebilmektedir. Bu olumsuz etkiler Ģöyle sıralanabilir: Kamping ve piknik faaliyetlerinde ateĢ kullanımındaki dikkatsizlik ve orman yangınları, yapılaĢma için ağaç kesimi, turistik bölgelerde rekreasyonel ve turistik faaliyetler neticesi toprağın giderek sıkıĢması ve erozyona neden olması, bitki örtüsünün değiĢimi, farklılaĢması ve tahribatı, katı ve sıvı atıklar (çöp, atık su vb.), aĢırı su kullanımı, aĢın ve dengesiz yapılaĢma, av turizmi adı altında zamansız veya kaçak avlanma, yapılaĢmanın belli bölgede yoğunlaĢması, yaz aylarında nüfus yoğunluğunun artıĢı ile arabaların artması ve aĢın trafik yoğunluğunun neden olduğu hava kirliliği, yöresel mimari özelliğin korunamaması, yaz aylarında fazla enerji kullanımı, özellikle kıyılarda yaĢayan veya üreyen canlıların nesillerinin tükenmesine ya da türlerinin değiĢimine ve göç etmelerine neden olan yapılaĢma faaliyetleriyle doğal hayatın tahribatı, tarihi sit alanlarının ve peyzajın bozulması, gürültü kirliliği, yapılaĢma için ağaç kesimi, çöp dökme yoluyla doğal bitki örtüsünün kirlenmesi (Issı, 1989: 120-125). Görüldüğü üzere, en önemli turizm kaynaklarından birisi olan çevre, turizmin birçok zararlı etkilerine maruz kalabilmektedir (Demir, 2002: 93). Turizm faaliyetleri çerçevesinde, doğal değerlerin aĢırı kullanımıyla birlikte havanın, suyun ve toprağın dengesi bozulmakta bitki ve hayvan toplulukları yok olma tehlikesiyle karĢı karĢıya kalmıĢtır. Bu durumun Türkiye’deki örneği olarak Akdeniz ve Ege bölgelerindeki kıyı alanlarının yoğun kullanımı, betonlaĢması, tarım ve orman alanlarının kaybedilmesi gösterilebilir (Dinçer, 2010: 1). Özellikle turizm yapıları kuruluĢ yeri bakımından değerlendirildiğinde, doğal güzelliklerin hemen yanı baĢında doğal yapı dikkate alınmadan kurulduğundan, hem görsel kirlilik hem de doğal çevre üzerinde tahrip edici etkiye sahiptir (Özkök, 2013). Turizm faaliyetleri yapılırken çevreye zarar verilmemesi, çevrenin korunması esas olmalıdır. Aksi halde çevre değerlerini hiçe sayarak yapılacak bir turizm, sonuçta yok olmaya ve baĢarısız olmaya mahkum olacaktır. Çünkü turizmin yapılabilirliği çevrenin sürdürülebilirliği ile direk iliĢkilidir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 11, Haziran 2017, s. 417-424 420 Abdullah Karataş _ Hasan Hüseyin Türkmen 4. Sürdürülebilir Bir Çevre Ġçin Turizmde Çevre Eğitiminin Gerekliliği Çevre kapsam olarak çok geniĢ bir kavram olduğu için çevre eğitiminin de kapsamlı bir alan olduğu söylenebilir. Çevre eğitimi sadece biyoloji, ekoloji ya da dıĢ çevre ile ilgili etkinlikleri ifade etmemektedir (Gülay ve Önder, 2011: 71). Çevre eğitimi ile bireylere neyi değil, nasıl düĢünmeleri gerektiği öğretilerek onları belirli bir davranıĢ modeline yönlendirmek yerine sivil hayata katılma, bilinçli kararlar alabilme, bilgiye ulaĢıp onu çözümleyebilme kapasitesinin kazandırılması hedeflenmektedir. Çevre bilincinin eyleme dönüĢtürülmesi çevre eğitimi ile ulaĢılmak istenen nihai amaç olarak belirtilebilir (Athman ve Monroe, 2001: 41). Çevre eğitimi, doğal veya insanlar tarafından inĢa edilen çevreler hakkında duyarlı ve bilgili bir vatandaĢlık anlayıĢını geliĢtirmeyi hedefleyen disiplinler arası bir çalıĢma alanıdır (Uzunoğlu, 1996: 8). Çevre eğitimi, mevcut ve olabilecek çevre sorunlarının çözümü için bireysel veya ortak hareket noktasında insanlara bilgi, değer, beceri ve deneyim kazandırarak çevre bilincini geliĢtiren bir eğitim süreci olarak tanımlanabilir (Indabawa ve Mpofu, 2006: 148). Çevre eğitimi, çevre sorunlarının özellikle sosyo-politik ve ekonomik nedenlerini odak alan bir eğitim anlayıĢı olup, bireyin çevresini etkileyen bütün değiĢkenleri sorgulaması ve sistemik Ģekilde kavramasını ve çevre sorunlarının çözümünün, sosyo-ekonomik ve politik sorunların çözümünden geçtiği bilincine ulaĢmasını esas almaktadır. Çevre eğitimi dünyanın karĢı karĢıya bulunduğu sorunlardan haberdar olan, bu sorunların nasıl çözülebileceğini bilen ve buna gönüllü olan vatandaĢ yetiĢtirmeyi amaçlamaktadır. Çevre eğitiminin esaslarını bilgilendirme, haberdar oluĢ ve ilgilenme oluĢturmaktadır (Geray 1997: 324-334). Genel olarak çevre eğitiminin hedefleri Ģöyle sıralanabilir (Kınacı vd., 2011: 42): Kentsel ve kırsal kesimdeki ekonomik, sosyal, politik ve ekolojik olaylar arasında iliĢki olduğu bilincini ve duyarlılığını geliĢtirmek. Çevreyi korumak ve iyileĢtirmek için bireylerin gerekli bilgiyi, değer yargılarını, tutum, sorumluluk ve becerileri kazanmaları yolunda olanak sağlamak. Bireylerde ve bütün olarak toplumda, çevreye dönük yeni davranıĢ biçimi oluĢturmak. Çevre eğitiminin amaçları ise aĢağıdaki Ģekilde ifade edilebilir (UNESCO, 1977: 26): Bilinç: Birey ve toplumların tüm çevre ve çevre sorunları hakkında bilinç ve duyarlılık kazanmasını sağlamak, Bilgi: Birey ve toplumların çevre ve çevre sorunları hakkında temel bilgi ve deneyim kazanmalarını sağlamak, Tutum: Birey ve toplumların çevre için belli değer yargılarını ve duyarlılığını, çevreyi koruma ve iyileĢtirme yönünde etkin katılım isteğini kazanmalarını sağlamak, Beceri: Birey ve toplumların çevresel sorunları tanımlayabilme ve çözebilme becerisi kazanmalarını sağlamak, Katılım: Birey ve toplumların her seviyedeki çevre sorunlarının çözümüne aktif olarak katılmalarını sağlamak. Çevre eğitiminin amaç ve hedeflerine bakıldığında, daha sürdürülebilir bir çevre için ne kadar önemli olduğu ortaya çıkacaktır. Sağlıklı bir çevre için insanların çevre eğitimiyle bilinçlendirilmeleri, dünyanın pek çok yerinde baĢarıyla uygulanmaktadır. Amerika BirleĢik Devletleri Çevre Koruma Ajansı ve Cornell Üniversitesi ortaklığında halkın çevre bilincini artırmaya yönelik olarak sürekli çevre eğitimi kursları düzenlemekte, dönemsel olarak ücretsiz yapılan bu kurslar haftada altı saat ve dört hafta sürmektedir. Müzeler, hayvanat bahçeleri, yerel SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:11, Haziran 2017, s. 417-424 421 Sürdürülebilir Bir Çevre İçin Turizmde Çevre Eğitiminin Gerekliliği yönetimler, okullar ve üniversitelerde çalıĢan eğitimci ve yöneticilerin eğitimi ve daha sağlıklı ve yaĢanabilir bir çevre Ģartlarını desteklemek amacıyla alanında uzman kiĢilerce yapılan bu faaliyetler, kentsel sürdürülebilirliğin sağlanmasında büyük bir rol üstlenmektedir (EECapacity, 2016). Nepal Cumhuriyeti’nin baĢkenti Kathmandu’da yapılan Kathmandu Çevre Eğitimi Projesi’nin amacı ise turizmin çevreyle iliĢkili olumsuz etkilerini azaltarak Nepal ve halkının gelecekteki ekolojik ve kültürel zenginliğini sağlamaktır (KEEP, 2014). Yunanistan’ın baĢkenti Selanik’te yürütülen bir proje ile de halkın çevre eğitimi ile çevre bilinci artırılarak bölgedeki zengin biyoçeĢitliliğin korunması, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımının sağlanması ve böylelikle ekoturizmin desteklenmesi hedeflenmiĢtir (ENRD, 2015). Türkiye için ise Mavi Bayrak Proje etkinlikleri bu konuda örnek olarak verilebilir. Uluslararası turizm pazarında büyük öneme sahip ve merkezi Danimarka’nın baĢkenti Kopenhag olan Mavi Bayrak Projesi, Türkiye’de Turizm Bakanlığı öncülüğünde 1993 yılında faaliyetlerine baĢlamıĢtır. Proje faaliyetleri, 44 ülkede faaliyet gösteren Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’nın Türkiye kolu olan Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından yürütülmektedir. Belli kriterlere sahip plaj ve marinalara Mavi Bayrak ödülü verilmektedir. Kriterler; yüzme amacıyla kullanılan suyun niteliği, çevresel eğitim ve bilgilendirme çalıĢmaları, düzen ve emniyet, çevre yönetimi gibi dört ana baĢlık altında ele alınmaktadır. Çevre eğitim etkinlikleri, Mavi Bayrak kriterlerinde çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü ödülle birlikte yakalanan standardın korunması ancak bilinçli ve sorumlu bir çevre duyarlılığı ile sağlanabilmektedir. Çevre eğitim etkinlikleri kriterine göre; ödüllü plaj ve marinaların bulundukları yörede, tesis içinde ve ziyaretçilerle birlikte plajlar için en az beĢ, marinalar içinse en az üç adet çevresel bilinçlendirme faaliyeti yapılması gerekmektedir. 2015 yılındaki verilere göre; Türkiye’de Mavi Bayrak’lı plaj sayısı 436, marina sayısı ise 22’dir. (Mavi Bayrak Türkiye Resmi Web Sitesi, 2014). Uluslararası boyutta yapılan çevre eğitimi etkinliklerine bakıldığında, bu etkinliklerin daha sağlıklı ve güvenli yarınlar adına ne kadar büyük önem taĢıdığı ortaya çıkmaktadır. Turizm faaliyetlerinin doğal ya da yapay çevre unsurları ile yapılabileceği düĢünüldüğünde ise, bu etkinliklerin değer ve ehemmiyeti bir kat daha da artmaktadır. 5. SONUÇ Geride bıraktığımız yüzyıl, bilim ve teknolojide büyük buluĢların ve atılımların yapıldığı, insanlık tarihinde birçok küresel değiĢimin yaĢandığı, kentleĢme, sanayileĢme, bilgi ve kalkınma yüzyılı olarak tarih kitaplarında yerini almıĢtır. Fakat bu yüzyılda belki de en dikkat çeken olgulardan biri de insan ile doğa arasındaki mücadelenin, ekoloji ile ekonomi arasındaki güç mücadelesine dönüĢmesi ve tüm bunların sonucunda insanın kendi türünü yok edecek aĢamaya gelmesi ile bu yüzyıla çevre sorunlarının damgasını vurmuĢ olmasıdır. Bu bağlamda, küresel çevre sorunlarının çözümünde politik, ekonomik ve teknolojik çözüm arayıĢlarının baĢarıya ulaĢması ve insan ile doğa arasındaki özlenen uyumun yeniden sağlanmasının eğitilmiĢ bireylerden geçtiğinin unutulmaması gerekmektedir (Atasoy ve Ertürk, 2008: 105-106). ĠletiĢim araçlarının yardımıyla hızlı bir biçimde uygulanacak eğitici programlar öncelikle çocuklara verildiğinde, birkaç kuĢak sonra meyvelerini toplamak mümkün olabilecektir. YetiĢkinlerin eğitimi ile de, doğa bilinci yaygınlaĢtırıldığında sorunlara bakıĢ açıları denetime alınabilecek ve uygun politikalar üretilebilecektir. Geleceğimizin güvencesi, insan türünün devamı ancak böyle önlemlerle, bilinç kazandırarak sağlanabilecektir (Alpagut, 1997: 118-119). Canlılığın sürdürülebilirliğinde, sürdürülebilir bir çevrenin en önemli koĢul olduğu gerçeği göz ardı edilmeden, çevre eğitimi etkinliklerinin sadece okul öğrencilerine yönelik değil, tüm yaĢ gruplarına açık olması, farklı gruplara (yöreyi ziyarete gelenler, yerel SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 11, Haziran 2017, s. 417-424 422 Abdullah Karataş _ Hasan Hüseyin Türkmen halk, turizm çalıĢanları, balıkçılar ve yerel olarak faaliyet gösteren sanayi kuruluĢları vb.) hitap edebilecek Ģekilde düzenlenmesi gerekmektedir (Kından, 2006: 117- 118). Çevre eğitimi etkinlikleri; örgün, yaygın ve hizmetiçi eğitim kapsamında ele alınarak toplumun tüm kesimlerini kapsamalıdır. Örgün eğitimde, üniversiteler ve tüm seviyedeki okulların ders programları gerek teorik gerekse uygulamalı çevre eğitimi dersleriyle daha fazla zenginleĢtirilerek öğrencilerin çevre bilinçlerine önemli katkılar yapılabilir. Kentsel ve kırsal alanlarda yerel yönetimlerin de desteği ile halka çevre eğitimi kursları, seminerler, sunum ve konferanslar verilerek halkın çevreye yönelik davranıĢ ve bakıĢ açısı değiĢtirilebilir, çevre dostu davranıĢlar kazandırılabilir. Hizmetiçi çevre eğitimi faaliyetleriyle, kamu personeli ve yöneticilerin çevre konusunda bilinç ve bilgi seviyeleri geliĢtirilebilir. Eğiticilerin eğitimi ile de gelecek kuĢakların daha sağlıklı ve güvenilir bir çevrede yaĢama Ģansları artırılabilir. Çevrenin sürdürülebilirliği ancak böyle önlemler doğrultusunda sağlanabilecek, sürdürülebilir bir çevrede ise tüm turizm faaliyetleri daha kaliteli bir Ģekilde topluma sunulabilecektir. KAYNAKLAR ALPAGUT, B. (1997). Doğal çevre ve insanın evrimi. R. KeleĢ (Ed.), Ġnsan Çevre Toplum içinde (s.113-119). Ankara: Ġmge Yayıncılık. ASHLEY, C., DE BRINE, P., LEHR, A., WILDE, H. (2007). The Role of the tourism sector in expanding economic opportunity. http://www.hks.harvard.edu/m-rcbg/CSRI/ publications/ report_23_EO%20Tourism%20Final.pdf adresinden 28 ġubat 2016 tarihinde alınmıĢtır. ATASOY, E., ERTÜRK, H. (2008). Ġlköğretim öğrencilerinin çevresel tutum ve çevre bilgisi üzerine bir alan araĢtırması, Erzincan Eğitim Fakültesi Dergisi, 10 (1): 105-122. ATHMAN, J. A., MONROE, M. C. (2001). Elements of effective environmental education programs. In A. Fedler (Ed.), Defining Best Practices in Boating, Fishing, and Stewardship Education (pp. 37-48). Washington DC: Recreational Boating and Fishing Foundation. DEMĠR, C. (2002). Turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin olumsuz çevresel etkileri: Türkiye’deki milli parklara yönelik bir uygulama. Dokuz Eylül Üniversitesi ĠĠBF Dergisi, 17(23): 93-117. DĠNÇER ġEN, S. (2010). Turizmin çevresel etkileri ve bir çözüm olarak ekoturizm. Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Mersin. EECAPACĠTY RESMĠ WEB SĠTESĠ. (2016). Urban environmental education. http://www.eecapacity.net/ activities/online-courses/urban-environmental-education-0 adresinden 03 Mart 2016 tarihinde alınmıĢtır. ENRD-The European Network For Rural Development. (2015). Eco-tourism and environmental education in Thessaloniki. https://enrd.ec.europa.eu/en/policy-in-action/rdp_view/ecotourism-and-environmental-education-thessaloniki adresinden 25 ġubat 2016 tarihinde alınmıĢtır. GERAY, C. (1997). Çevre için eğitim. R. KeleĢ (Ed.). Ġnsan Çevre Toplum içinde (s.323-342). Ankara: Ġmge Yayıncılık. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:11, Haziran 2017, s. 417-424 423 Sürdürülebilir Bir Çevre İçin Turizmde Çevre Eğitiminin Gerekliliği GÜLAY, H., ÖNDER, A. (2011). Sürdürülebilir GeliĢim Ġçin Okulöncesi Dönemde Çevre Eğitimi. Ankara: Nobel. KEEP- Kathmandu Environmental Education Project (2014). https://www.tourismconcern.org.uk/ keep/ adresinden 25 ġubat 2016 tarihinde alınmıĢtır. KELEġ, R., HAMAMCI, C., ÇOBAN, A. (2009). Çevre Politikası. Ankara: Ġmge Yayıncılık. KINACI, B., PEHLĠVAN, N. A., SEYHAN, G. ( 2011). Turizm ve Çevre. Ankara: Pegem. KINDAN, A. (2006). Bir eko-etiket olarak Mavi Bayrak’ın Türkiye kıyı turizminde bir pazarlama unsuru olabilirliğinin araĢtırılması. Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. MAVĠ BAYRAK TÜRKĠYE RESMĠ WEB SĠTESĠ. (2014). http://www.mavibayrak.org.tr/tr/ adresinden 02 Mart 2016 tarihinde alınmıĢtır. MAVĠġ, F., AHĠġAPOĞLU, H.S., KOZAK, N. (2008). Genel Turizm Bilgisi, EskiĢehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları. ISSI, Y. (1989). Türkiye turizminin yapay ve doğal çevre üzerindeki etkileri. Ġstanbul Üniversitesi Ġktisat Fakültesi Mecmuası , 47 (1-4): 115-131. INDABAWA, S., MPOFU, S.(2006). The Social Context of Adult Learning in Africa. UK: Pearson. KOZAK, N. (2012). Turizm Bilgisi. EskiĢehir: Açıköğretim Fakültesi Yayını No: 1443 ÖZKÖK, F. (2013). Turizm ve sürdürülebilirlik. http://www.ekoyapidergisi.org/269-turizm-vesurdurulebilirlik.html adresinden 05 Mart 2016 tarihinde alınmıĢtır. SEZGĠN, O. M. (1995). Genel Turizm. Ankara: Tutibay Ltd. ġti. T.C. ÇEVRE KANUNU. KANUN NUMARASI: 2872. Resmi Gazetede Yayımlanma Tarihi: 11.08.1983, Sayı:18132, Yayımlandığı Düstur Tertip: 5, Cilt:22, Sayfa:499. TOSKAY, T. (1978). Turizm, Turizm Olayına Genel YaklaĢım. Ġstanbul: Ġstanbul Üniversitesi Yayınları. UNESCO, (1977). Intergovernmental conference on environmental education (final report). Tbilisi (USSR). http://unesdoc.unesco.org/images/0003/000327/032763eo.pdf adresinden 02 Mart 2016 tarihinde alınmıĢtır. UZUNOĞLU, S. (1996). Çevre eğitiminin amaçları, uğraĢı alanları ve sorunları. Ekoloji Çevre Dergisi, Sayı: 21: 7-12. YAVUZ, V. A. (2010). Sürdürülebilirlik kavramı ve iĢletmeler açısından sürdürülebilir üretim stratejileri. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7 (14): 63-86. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 11, Haziran 2017, s. 417-424 424