YAZI ÇAĞRISI 15 Eylül 2014

advertisement
Sayı 14
YAZI ÇAĞRISI
Sayı: 14
Ekim 2014
GÖÇ
Son Yazı Gönderme Tarihi:
15 Eylül 2014
Sayı Editörü:
Dr. Fuat Güllüpınar
Ekim 2014
YAZI ÇAĞRISI
Sayı 14 • Ekim 2014
GÖÇ
Son Yazı Gönderme Tarihi: 15 Eylül 2014
Göç tartışmaları; entegrasyon, asimilasyon, bütünleşme, ayrımcılık, dışlama
gibi zorlu kavramların etrafında dönmeye devam ediyor. Göç sosyolojisi
disiplini, çok-kültürlülük, melez kimlikler ve yeni vatandaşlık hakları
(küresel, ekolojik, vb.) tartışmalarını da kapsamına alarak çok boyutlu hale
geliyor. Örneğin, günümüzde göçmenlerin ulus-ötesi bağları, göçmen
girişimciler, etnik marketler, göçmen gençlerin eğitim ve kimlik sorunları,
göçmenlerin sosyal uyumu ve geleceği gibi konular göç çalışmalarında yeni
çalışma alanları olarak karşımıza çıkıyor.
Birleşmiş Milletler’in verilerine göre bugün 215 milyon insan (dünya
nüfusunun % 3’ü) doğduğu ülkede yaşamıyor. Ayrıca, deprem, savaş,
kıtlık, açlık gibi nedenlerle ülkelerini terk edip başka ülkelere sığınan
mültecileri de düşündüğümüzde bu sayı gittikçe artmaktadır. Bu durumun
hacimli bir siyasal, kültürel, sosyal ve ekonomik dönüşüm yarattığını
tahmin etmek zor değil. Üçüncü dünyadan zengin ülkelere gerçekleşen
yoğun emek (yüksek ve düşük vasıflı) göçü, zengin ülkelerde siyasal ve
kültürel açıdan defacto bir çeşitlilik (çok-kültürlülük) üretmeye devam
ediyor. Ancak, bu durum beraberinde zorluklar ve çelişkiler üretmektedir.
Çünkü zengin kuzey devletleri iktidarlarını, bu göçten kaynaklanan
kültürel zenginliği azaltmak ve göçmenleri “asimile” etmek yoluyla, ulusal
birlik veya “hayali cemaat” anlayışı içinde sürdürme eğilimindeler. Bu
koşullar, göç alan zengin devletlerde sürekli bir paradoks üreten ulusdevletin ikili karakterini üretmektedir: ulus devlet, bir yandan ekonomik
ihtiyaçlar açısından çok-kültürlü bir toplum olmak ve diğer yandan ulusal
egemenlik açısından bu çok-kültürlülüğü törpülemek arasında gidip
gelmektedir. Başka bir deyişle, küreselleşen ekonomilere sahip zengin ulusdevletlerin göçmenler konusunda karşılaştığı en büyük güçlüğün, bir
taraftan göçmenlere kapılarını açıp çok-kültürlü bir yapıya sahip olmak,
ancak öte taraftan tek bir ulusun kültürünü yaymak için bu çok
kültürlülüğü engellemek olduğu söylenebilir.
Stephen Castles’in “göçler çağı” olarak tanımladığı 21. yüzyılda, iletişim
ve ulaşım teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte küreselleşme ve uluslararası
göç sürecinde yaşanan yoğunlaşma ve karmaşıklaşma, göç olgusunun
analizini oldukça çok boyutlu bir hale getirmiştir. Nicos Papastergiadis’in
“türbülans”a benzettiği uluslararası göçün defacto olarak yarattığı
çokkültürlülük ve melezleşme, beraberinde toplumlardaki farklılıkların
nasıl yönetileceği meselesini gündeme getirmiştir.
Ulus-üstü aktörlerden biri olan Avrupa Birliği göç ve göçmen politikaları
oluşturma ve yönetme konusunda merkezi önemini korumaya devam
ediyor. Bu kapsamda uluslararası göç dinamikleri, Avrupa Birliği’nin
eğitim, emek piyasası ve sosyal bütünleşme programlarının çerçevesini
etkilemeye ve belirlemeye aday görünüyor. Öte yandan, Avrupa Birliği’nin
göçmenlere yönelik ekonomik, kültürel politikaları da uluslararası
göçmenlerin geleceğini etkilemeye devam ediyor.
İç göçler ya da uluslararası göçler, şüphesiz yalnızca göçmenlerin
hayatını değiştirmiyor. Özellikle uluslararası göç olgusu tüm dünyada
siyasal sistemleri, ulus-devlet yapısını, vatandaşlık ilişkilerini, kent
yaşamının örgütlenmesini de dönüşüme ve değişmeye zorluyor. Göç
sonucunda yapısal faktörlerin yanında kültür, aile ve kuşak sorunları, etnik
gruplar ve ulus-aşırı sosyal ilişki ağlarının da göç araştırmalarına dahil
edilmesi söz konusu.
Ülkemizde yaşanan iç göçün farklı boyutları olduğunu biliyoruz. 1950’li
yıllarda kırdan kente yapılan göçler kentlerin toplumsal, kültürel ve
ekonomik dünyasını oldukça değiştirdi. Bu göçlere yönelik uzun vadeli
planlamaların yokluğu; kentlerde verimli arazilerin rant ilişkilerine
açılmasına, enformel sektörün genişlemesine, kent yoksullarının artmasına,
göçmenlere yönelik sosyal dışlanma ve ayrımcılığın pekişmesine zemin
hazırladı. Ayrıca, 1950’lerde yoğunlaşan bu göç dalgasının yerini,
1980’lerden itibaren doğu ve güney doğuda Kürt meselesinden dolayı
yaşanan yeni bir “zorunlu göç” dalgasına bıraktığını biliyoruz. Bu
kapsamda, Türkiye’de yaşanan iç göç ve zorunlu göçlerin kentlerde
yarattığı travmalar, dışlanma, alt-üst oluşlar; kayıt-dışı istihdam, kentsel
dönüşüm ve enformel (mafyatik) ilişkiler, kültürel dönüşüm ve rant
ekonomisi olguları üzerinde yeniden düşünmeyi zorunlu kılıyor.
Bu arada, mevsimlik (geçici) tarım işçiliği Türkiye’nin göç alanında en
önemli sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Mevsimlik tarım işçiliği
alanındaki sorunlar analiz edilmeyi ve bu konuda çözüm politikaları
önerilmeyi bekliyor.
Türkiye’nin kuzeye gitmek isteyen göçmenler açısından geçiş bölgesi
olma karakterini göz önüne aldığımızda, ülkemizde göç endüstrisinin
yarattığı insanlık dramları, mülteciler problemi, yapısal önlemlerin
yetersizliği analiz edilmeyi bekliyor.
Hem iç göçler hem de uluslararası göçlerin yakın gelecekte
yavaşlayacağına dair bir işaret görünmüyor. İdeal Kent dergisinin bu
sayısında, iç göçlerin ve uluslararası göçlerin yarattığı sorunların kültürel,
ekonomik, siyasal ve sosyolojik sonuçlarını anlamak için çok boyutlu
analizler içeren yazılarınızı bekliyoruz.
Katkı sağlamak isteyen araştırmacılara fikir vermek üzere, dosya
konumuzla uyumlu bazı konu başlıkları aşağıda sunulmuştur:

















Göç ve Metodolojik Sorunlar
Ulus-aşırı Göç T eorileri ve Güncel Gelişmeler
Göç ve Demografi
Ulus-aşırı İlişki Ağları ve Göçmen Dernekleri
Diyasporaların Kültürel ve Politik Tezahürleri
Göçmenler ve Entegrasyon Politikaları
Göçmenler ve Medyadaki Temsilleri
Göçmenler, İnsan Hakları ve Vatandaşlık Hakları
Ulus-aşırı Göçlerin Ekonomik, Siyasal ve Kültürel Yansımaları
Göç ve Etnisite
Göç ve Enformel Sektör
Göçmenler ve Emek Piyasası İlişkileri
En Alttakiler: Mülteciler, Sığınmacılar ve Kaçak Göçmenler
Göç Endüstrisi ve Mafyatik İlişkiler
Etnik Azınlıklar ve Çok-kültürlülük Politikaları
Yeni Sağ, Irkçılık, Ayrımcılık ve Göçmen Politikaları
Avrupa Birliği Göçmen Politikaları
 Avrupa’da Göçmenlerin Eğitim ve Emek Piyasasında Yaşadıkları
Sorunlar
 Göçmenler, Sosyal Dışlanma ve Ayrımcılık Sorunları
 Türkiye’de Göçün Ekonomik Boyutları
 Türkiye’nin Mülteciler Sorunu ve Yapısal Sorunlar
 Türkiye’de Zorunlu Göç ve Siyasal, Kültürel ve Ekonomik Sonuçları
 Türkiye’de İç Göçler ve Siyasal, Kültürel ve Ekonomik Dönüşümler
 Türkiye’de Göçmenler ve Kentsel İlişkiler
 Türkiye’de Mevsimlik Tarım İşçileri ve Sorunları
 Türkiye’de Kaçak Göçmenler ve Mülteciler
Bu çerçevede araştırmacıların hazırlayacakları çalışmalarını, en
geç 15 Eylül 2014 tarihine kadar [email protected]
ve [email protected] adreslerine göndermelerini bekliyoruz.
Katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyoruz.
Sayı Editörü:
Yrd. Doç. Dr. Fuat Güllüpınar
Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü
İletişim: [email protected]
YAZARLARA NOTLAR
Yayın İlkeleri
idealkent, disiplinlerarası bir yaklaşımla kenti merkez alarak hazırlanan çalışmaların yer aldığı hakemli
bir dergidir. Dergi; Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere, yılda dört kez yayımlanır.
idealkent’in yayım dili Türkçe’dir. Bununla birlikte, yaygın kullanıma sahip dillerde yazılmış makaleler
de kabul edilir. Bu makaleler orijinal biçimleriyle ya da Türkçe’ye çevrilerek kullanılır.
Dergide yayımlanan yazıların daha önce hiçbir yayın organında yayımlanmamış, ilk defa idealkent’te
yayımlanıyor olması gerekmektedir. Daha önce bilimsel bir toplantıda sunulmuş olan bildiriler, bu
durumun belirtilmesi şartıyla kabul edilebilir.
İlk yayımlandığı tarihten itibaren asgarî 25 yıl geçmiş olan; önem ve etki bakımından klasik metin olarak
değerlendirilebilecek yazı ve çeviriler, daha önce yayımlanmamış olmaları kuralının istisnasını oluşturur.
Bu tür metinlere daha önce yayımlanıp yayımlanmamış olmalarına bakılmaksızın idealkent’te yer
verilebilir. Buna ilaveten, dergide, kitap eleştirileri de yayımlanabilmektedir.
idealkent’te yayımlanan yazıların fikrî sorumluluğu yazarlarına aittir. Yayım için kabul edilen
metinlerin, fizikî ve elektronik ortamda, tam metin olarak yayımlanmak da dâhil olmak üzere, tüm
yayım hakları idealkent’e aittir. Kullanılan çizim, fotoğraf ve görsel malzemelerin hakları da idealkent’e
ve anlaşmalı olarak da çizer ve fotoğrafçılarına aittir.
Yazıların Değerlendirilmesi
Yazılar, bilgisayar ortamında ve dizgi programlarında kullanılabilecek şekilde e-postayla ya da cd
içerisinde teslim edilmelidir.
Dergiye yayımlanmak üzere yollanan makaleler, “kör hakem” yöntemiyle değerlendirilmektedir.
Editörler tarafından incelenen ve değerlendirilmesi uygun bulunan çalışmalar, iki ayrı hakeme
gönderilmektedir. İki hakemin görüş ayrılığı durumunda, üçüncü bir hakemin görüşüne
başvurulmaktadır. Hakemlerden gelen raporlar doğrultusunda, makalenin yayımlanmasına, yazardan
hakem raporuna göre düzeltme istenmesine ya da yazının reddedilmesine karar verilmekte ve karar
yazara iletilmektedir. Basımı uygun bulunan yazıların, yayımlanıp yayımlanmayacağına ya da derginin
hangi sayısında yayımlanacağına editörler karar verir. Yazar, süreç konusunda e-posta yoluyla
bilgilendirilmektedir.
idealkent’e ulaşan yazılar için yanıt verme süresi otuz gündür. Bu süre içinde yanıtlanmayan yazılar
ulaşmamış demektir. Yazılarla ilgili olumlu ya da olumsuz görüş yazara mutlaka bildirilir.
Yazım Kuralları
idealkent’e gönderilen yazılar için bir sayfa sınırlaması yoktur. Ancak, yazıların 2500-6000 arası kelime
sayısında olması tercih edilmektedir. Gerekli kısaltma ve uzatmalar yazarla iletişim içinde yapılabilir.
Yazılarla birlikte, toplamda 1700 karakteri (boşluklu) geçmeyen; Türkçe ve yabancı dilde özetle, 5-10
kelime arası Türkçe ve yabancı dilde anahtar kelimeler, yabancı dilde başlık ve ilaveten Türkçe kısa
özgeçmiş de iletilmelidir. Ayrıca, yazarla irtibat kurabilmek için gerekli telefon numarası, adres ve eposta bilgileri de gönderilmelidir.
idealkent’teki makalelerin imlâ ve noktalamasında yazarın tercihleri geçerlidir. Ancak sehven yapıldığı
anlaşılan yazım ve noktalama hataları düzeltilir.
Yayımlanması talebiyle idealkent’e ulaştırılan yazılarda, metin içindeki alıntı ve göndermeler, ayraç
içinde (yazar soyadı, kaynağın basım yılı: sayfa numarası sırasıyla), APA (American Psychological
Association)’nın en son gönderme ve kaynak gösterme kılavuzuna uygun olarak yapılmalıdır. Metin
dışında yapılan açıklamalarda, sonnot yerine, o sayfanın altında yer alacak olan dipnot kullanılmalıdır.
idealkent’te yayımlanan makalelerin yazarlarına, yazılarının bulunduğu sayıdan iki adet verilir.
idealkent’e yazı göndermek için, [email protected] ve [email protected] e-posta
adreslerini veya A. Öveçler Mah. 1312. Sok. 5/1 Öveçler,Çankaya / ANKARA adresini kullanabilirsiniz.
idealkent’in gelecek sayılarında işlenecek dosya konuları internet sitesinden öğrenilebilir
www.idealkentdergisi.com
Download