I II YENİ ANAYASADAN TOPLUMSAL BEKLENTİLER BİLGE ADAMLAR STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ III YENİ ANAYASADAN TOPLUMSAL BEKLENTİLER Anket Tasarımı, Veri Analizi ve Raporlama: Dr. Salih AKYÜREK İstatistik Danışmanı: Prof. Dr. Aziz KUTLAR Hukuk Danışmanı Prof. Dr. Veysel BİLGİÇ Rapora Katkı Sağlayan Diğer Kişiler: Müstecep DİLBER – Serhat SAĞIR – Mehmet Ali YILMAZ – Erdem KAYA – Eren OKUR RAPOR NO: 36 BİLGESAM YAYINLARI Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Wise Men Center For Strategic Studies Mecidiyeköy Yolu Caddesi No:10 Celil Ağa İş Merkezi Kat:9 Daire:36 Mecidiyeköy / İstanbul / Türkiye Tel: +90 212 217 65 91 Faks: +90 212 217 65 93 Atatürk Bulvarı Havuzlu Sok. No:4/6 A. Ayrancı / Çankaya / Ankara / Türkiye Tel : +90 312 425 32 90 Faks: +90 312 425 32 90 www.bilgesam.org [email protected] Baskı: Başak Matbaacılık ve Tan. Hiz. Ltd. Şti. Anadolu Bulvarı Meka Plaza No:5/15 Gimat / Yenimahalle – ANKARA Tel: 0312 397 16 17 Fax: 0312 397 03 07 Copyright © BİLGESAM EKİM 2011 Bu yayının tüm hakları saklıdır. Yayın Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezinin izni olmadan elektronik veya mekanik yollarla çoğaltılamaz. Anket Uygulama: Marmara Sosyal Araştırmalar Tanıtım ve Danışmanlık Ltd.Şti. IV Bu çalışma, Uluslararası Sivil Toplumu Destekleme ve Geliştirme Derneğinin (STD) katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. V VI İÇİNDEKİLER Sunuş ............................................................................................................................................ IX Yönetici Özeti ............................................................................................................................... 1 Anayasa Çalışma ve Raporlarının Karşılaştırılması .......................................................... 8 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. Çalışma Metodolojisi ve Örneklem ...............................................................................20 Türkiye’de Yönetim Sistemi ve Yapı ............................................................................23 2.1. Türkiye İçin En Uygun Yönetim Sistemi (Rejimi) ..................................................................23 2.2. Devlet Yönetiminde Yapı ..................................................................................................................28 Anayasa ve Anayasa Yapım Yöntemi ............................................................................34 3.1. Temel İlkeleri Belirleyen Çerçeve Anayasaya Bakış .............................................................34 3.2. Temel İlkeler Üzerinde Uzlaşı ........................................................................................................36 3.3. Uzlaşma Komisyonuna Bakış ve Komisyonun Yapısı ...........................................................38 3.4. Yeni Anayasa Taslağının Tartışılması ve Halkoyuna Sunulması ...................................40 3.5. Yeni Anayasa İçin Uzlaşma Sağlanamazsa..............................................................................42 Evrensel Hukuk ve Anayasada Tarafsızlık .................................................................46 Yeni Anayasada Değiştirilemez Hükümlere Bakış ...................................................51 Anayasada Türklük ...........................................................................................................60 Türkçe Dışındaki Ana Dillerin Öğrenimi ve Kullanımı ...........................................65 TSK ve Sivil-Asker İlişkileri ............................................................................................70 8.1. Sivil-Asker İlişkileri ...........................................................................................................................70 8.2. General Terfi ve Atamalarında Yetki .........................................................................................77 Diyanet, Dini Simgeler ve Kamusal Alan .....................................................................81 9.1. Diyanet İşleri Başkanlığına Bakış ................................................................................................81 9.2. Zorunlu Din Dersleri ve Cem Evlerinin Statüsü ......................................................................86 9.3. Başörtüsü ve Okul ...............................................................................................................................90 9.4 Başörtüsü ve Kamusal Alan ............................................................................................................95 Cumhurbaşkanının Yetkileri ....................................................................................... 100 Kamu Görevlileri İle İlgili Kovuşturmalar ve Milletvekili Dokunulmazlığı ... 102 Referandum Uygulamaları........................................................................................... 105 Seçim Barajı ve Parti İçi Demokrasi .......................................................................... 106 13.1. Seçim Barajı İçin Beklentiler .................................................................................................... 106 13.2. Anayasada Parti İçi Demokrasiyi Mümkün Kılacak Hüküm İhtiyacı...................... 112 Yüksek Yargıya Üye Seçimi .......................................................................................... 113 Yüksek Öğretim Kuruluna (YÖK) Bakış ................................................................... 118 Bulguların Özeti ...................................................................................................................... 122 Ek- Uygulanan Anket Formu ............................................................................................... 137 VII VIII SUNUŞ “Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler” çalışması, son dönemlerde yoğunlaşan yeni anayasa hazırlama çabalarına katkı sağlamak ve toplumun talep ve beklentilerini yeni anayasa metnine yansıtmak amacını taşımaktadır. Kamu yararı güden BİLGESAM, değişik toplum kesimlerinin üzerinde anlaşacağı ve içine sindirebileceği bir anayasa metininin temel belirleyicilerini tespit ederek ve bu bilgileri kamuoyu ve yasa yapıcılarla paylaşarak sürece katkı sağlamayı hedeflemektedir. Türkiye’de demokratikleşme sürecinde yaşanan problemler ve tıkanıklıklar ülkede halen atılması gereken pek çok adım olduğunu göstermektedir. Türkiye’de siyasi iklimin daha özgür, daha demokratik yapıda olmasının kaçınılmazlığı ortadadır. İlk etapta, tüm toplum kesimlerine hitap edecek, eşitlik, adalet ve özgürlüklere yönelik demokratik ve kültürel haklar konusundaki yasal düzenlemelerin tamamlanması gerekmektedir. Türkiye’de artık, devletin temel çatısını oluşturan anayasadan başlayarak, sadece Kürtler ve Alevi vatandaşlar için değil tüm ülke vatandaşları için daha özgür, daha şeffaf, daha çağdaş bir geleceği sivil irade ile ortaya koyacak düzenlemelerin tartışıldığı yeni bir süreç yaşanmaktadır. Son genel seçimlerle birlikte yeni meclis ve siyasi partilerin beklenti ve kararlılıkları bu sürecin en önemli dinamiği olacaktır. Yeni anayasa, pek çok kişinin ifade ettiği gibi; “tüm vatandaşların farklılıklarıyla bir arada yaşama iradesini temsil eden, yenilikçi bir toplum sözleşmesi” niteliği taşımalıdır. Vatandaşların anayasa yapım sürecine farklı yöntemlerle katılması, anayasa ile arasında aidiyet bağı kurulabilmesinin temel şartıdır. Bunun yollarından birisi de alan uygulamaları ile vatandaşların görüşlerinin ortaya konulmasıdır. Bu çalışma ile vatandaşlarla anayasa arasındaki bağın kurulması açısından bir toplumsal ve kamusal hizmet yerine getirilmiş olmaktadır. Bu ve benzeri çalışmalarda ortaya konulacak bulgular ve görüşler anayasanın daha geniş bir temsile ve toplumsal uzlaşmaya ulaşmasına katkı sağlayacaktır. IX Bu çalışma anayasa hazırlık sürecine halkın taleplerini yansıtmak, uygun tartışma zemini oluşturmak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacı ile başlatılmıştır. Çalışma, farklı toplum kesimlerinin beklenti ve görüşlerini ortaya koyarak, eşitlik, adalet ve özgürlük kavramlarının anayasanın değerler sistemini oluşturmasına katkı sağlayacak verileri sunma iddiasındadır. Çalışmanın gerçekleşmesi için destek sağlayan Uluslararası Sivil Toplumu Destekleme ve Geliştirme Derneğine (STD) ve raporu hazırlayan BİLGESAM personeline teşekkür ederim. Doç. Dr. Atilla SANDIKLI BİLGESAM Başkanı X Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler YÖNETİCİ ÖZETİ Hazırlanacak “Yeni Anayasa”, farklılıklarla bir arada yaşama iradesinin sözleşmesi olma iddiasını ortaya koymak zorundadır. Farklı alt gruplarla sözleşmenin tarafı olan vatandaşların anayasa yapım sürecine katılması ve görüşlerini ortaya koyması anayasanın daha geniş bir temsile ve daha geniş bir toplumsal uzlaşmaya ulaşmasına katkı sağlayacaktır. Bu görevi yerine getirmek üzere, çalışma farklı toplum kesimlerinin beklenti ve görüşlerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmanın bu bölümünde, “Bulguların Özeti” bölümünde oluşturulan metinden hareketle, ana sonuçlar ve farklı toplum kesimlerinin temel eğilimlerini ortaya koyan, daha kısa bir “Yönetici Özeti” oluşturulmuştur. Bu bölümde, çalışmadaki her bir konu başlığı bir veya iki paragraf ile özetlenmiştir. Çalışmada yönetim sistemi/rejim yeni anayasaya hazırlık sürecine dönük sorgulanan konulardan birisidir. Bu konudaki temel bulgulardan birincisi, Parlamenter Sistemin Türkiye ve tüm alt gruplar temelinde önemli bir destek bulmasıdır. Başkanlık ve Yarı Başkanlık sistemlerine toplam destek oranı bu konuyu tartışmaya açan AKP tabanında dahi %40’lar düzeyinde kalmaktadır. Bu durum, yönetim/rejim sistemi konusunda Türkiye’de tüm toplum kesimlerinde Parlamenter Sistem üzerinde genel bir mutabakatın olduğunu göstermektedir. Devlet yönetiminde yapı sorgulandığında Türkiye genelinde üniter yapı her üç kişiden ikisi tarafından destek bulurken, Kürt-Zazalar arasında yaklaşık her üç kişiden birisi bu yapıyı desteklemektedir. Kürt ve Zazalarda çoğunluk (her beş kişiden dördü) “Üniter Yapı” veya üniter yapı içinde çözüm olan “İdari Özerklik” seçeneklerini desteklemektedir. Kürt-Zazalar arasında “Federasyon” talebinin yaklaşık her dört-beş kişiden birisi tarafından desteklenen görüş olduğunu da vurgulamak gerekmektedir. Bunun yanında, siyasi temelde özerklik talep ve bildirilerinin öne çıktığı son bir yıllık süreç göz önüne alındığında, bu konuda radikal çıkışları olan BDP’ye oy verenler içinde dahi, Siyasi Özerklik yani Federatif yapıyı destekleyenlerin oranının %40’da kalması, bu oranın Tüm KürtZazalar arasında %22 düzeyinde olması, hem Kürtleri temsil ettiklerini beyan eden partiler hem de diğer Kürt siyasi oluşumları için önemli bir mesaj niteliğindedir. Bu durum ortaya konan taleplerin toplumsal tabanlı ve gerçekçi olmadığını da göstermektedir. Sözkonusu bulgular, Kürt-Zazalarla ilgili olarak batıda yaşayan Türklerde yükselen tepkilerin ve önyargıların da sorgulanması açısından oldukça önemli görülmelidir. 1 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Kürt-Zazalar arasında öğrenim düzeyi yükseldikçe Federasyon talebinin de yükselmesi, eğitim düzeyi ile siyasi bilinçlenme arasında doğrusal bir ilişkinin varlığına işaret etmektedir. Ayrıca, Kürt-Zazalar içinde kendisini dindar ve sağ eğilimli olarak tanımlayanların Federasyon talep oranının etnik grup ortalamasının altında olması bu insanların daha devletçi bir çizgide olduğunu göstermektedir. Çalışmada anayasanın çerçevesi ve anayasa hazırlık süreci, sorgulanan ikinci ana başlık durumundadır. Yeni anayasanın temel ilkeleri belirleyen, daha kısa bir “Çerçeve Anayasa” olması görüşü Türkiye genelinde %50’nin üzerinde destek bulmaktadır. “Çerçeve Anayasa”yı destekleme oranının Kürt-Zazalarda Türkiye ortalamasının altında gerçekleşmesi; pek çok Kürt ve Zazanın, ‘açılım sürecinde tanınan haklar anayasal temelde tanınan haklar olmalıdır’ şeklinde ortaya konulan görüşlerden etkilendiğini ve daha kısa bir “Çerçeve Anayasa” konusunda tereddüde düştüğünü göstermektedir. “Anayasa için önce temel ilkeler üzerinde uzlaşı sağlanmalıdır” görüşünün, Türkiye genelinde ve tüm toplum kesimlerinde üzerinde uzlaşı sağlanan temel bir ilke olarak desteklendiği görülmektedir. Yeni anayasanın bir uzlaşma komisyonu tarafından hazırlanması görüşü ise Türkiye genelinde her üç kişiden ikisi tarafından desteklenmektedir. Bu görüşü destekleme oranının Kürt-Zaza ve Alevilerde daha yukarılara çıkması, bu grupların uzlaşı noktasında daha yüksek bir beklenti içinde olduklarını göstermektedir. Konuyla bağlantılı olarak, “Uzlaşma Komisyonuna üye seçiminde partilerin son seçimde aldığı oy oranı esas alınmalıdır” görüşünü destekleme oranı ise Türkiye genelinde %60 civarındadır. Komisyona üye seçiminde partilerin son seçimde aldığı oy oranının esas alınması görüşü şu an en büyük parti olan AKP taraftarlarınca çok büyük oranda desteklenen bir eğilim olmakla birlikte, özellikle BDP’ye oy verenlerin bu görüşü çok fazla desteklememesi beklenen bir sonuç olarak da değerlendirilebilir. “Anayasa meclisten hangi oyla geçerse geçsin halkoyuna sunulmalıdır” görüşü de Türkiye genelinde her üç kişiden ikisinin desteğini almaktadır. Bu desteğin hem Kürt-Zazalarda hem de Alevilerde çok daha yüksek oranlarda olması; nüfus olarak azınlıkta olmasına rağmen, bu grupların anayasa konusundaki toplumsal mutabakat arayışlarının daha fazla öne çıktığını göstermektedir. Yeni Anayasa konusunda uzlaşma olmasa dahi, kişilerin yeni anayasanın hazırlanması konusunda ısrarcı olduğu ve bu konuda farklı çözüm yollarına sıcak baktığı söylenebilir. Bu durum, mevcut Anayasanın değiştirilmesi yönündeki genel eğilimi de ortaya koymaktadır. Bulgular, Kürt-Zazaların Türklere, Alevilerin de Hanefi-Şafiilere göre mevcut anayasanın mutlaka değişmesi gerektiği konusunda çok daha istekli olduğunu göstermektedir. 2 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yeni anayasanın evrensel hukuk ilkelerine uygunluğu ve tarafsızlığı noktasında genel bir mutabakat olmakla birlikte; bu yöndeki talep ve beklentilerin Kürt-Zazalarda ve Alevilerde daha yüksek olması, Türkiye’de nüfus olarak azınlıkta olan bu grupların anayasal güvence arayışlarının ifadesi anlamına gelmektedir. Farklı toplumsal kesimlerin yeni anayasanın evrenselliği ve tarafsızlığı konusunda benzer ve yüksek oranda kabul gören beklentilere sahip olması, insanların devlet ve ideoloji eksenli değil, birey ve hak temelli bir anayasa arayışında olduğunu da göstermektedir. Mevcut anayasada yer alan ve bu çalışmada sorgulanan değiştirilemez hükümlerin yeni anayasada da yer alması konusunda genel bir mutabakat olmakla birlikte; Türkler arasında her üç kişiden birisinin, Kürt-Zazalar arasında ise her üç kişiden ikisinin anayasanın değiştirilemez hükümlerinin bazıları veya tamamı ile ilgili problem algıladığı görülmektedir. Türkçe, Türk Bayrağı ve Milli Marş’ın yeni anayasada da değiştirilemez hüküm olarak yer alması konusundaki destek, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında sağ eğilimli ve dindar olanlarda, sol eğilimli olanlara göre çok daha yüksektir. Ayrıca; bulgular, Cumhuriyet ve Laiklik ilkelerinin, zaman zaman dile getirilen endişelerin aksine, özellikle Türkler arasında dindarlar dahil tüm toplumsal kesimlerce genel olarak benimsendiğini de göstermektedir. Kürt-Zaza nüfus içinde değiştirilemez hükümlere bakıştaki göreceli olumsuzluğun sisteme karşı hoşnutsuzluk ve tepkiden kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Burada dikkati çeken önemli bir diğer konu da, pek çok noktada mezhepsel temelde ortaya çıkan farklılaşmanın değiştirilemez hükümlerde etnisite temelinde olmasıdır. Aynı soru içinde alternatifli olarak sorgulanan üç şıktan, “Anayasada Türklük dâhil hiçbir etnik gruba atıf olmamalıdır” ve “Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır” şeklindeki iki görüşün Kürtler ve Zazalar arasında %90’ları bulan bir oranda destek bulması, bu kesimin bu konuda yeni anayasadan beklentilerinin hayli yüksek olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu bulgular, Türkler arasındaki öğreti ve söylemlerin aksine, Kürt-Zazalar arasında Türklüğün etnik temelde bir tanım olarak algılandığını göstermesi açısından oldukça çarpıcıdır. Üç seçenekli soru içinde “Anayasada sadece Türklüğe atıf olmalıdır” görüşünün Türkler arasında yalnızca her üç kişiden birisince desteklenmiş olması, bu konuda Türklerin bakış açısının çok katı olmadığını da göstermektedir. Bu durum, yeni anayasada Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf yapılmasının önünü açabilecek bir uzlaşı noktası olarak değerlendirilebilir. Bu alternatif, Türklük kavramını yeni anayasa yapım sürecinin önündeki problem konularından birisi olmaktan çıkarabilecek çıkış kapısını sunmaktadır. Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi ve kamusal alanda kullanımı konusunda Kürt ve Zazalarda üst düzey bir talep olmakla birlikte, Türkler arasında da bu haklara bakışın olumsuz olmaması ve her iki Türkten birisinin bu hakların verilmesini desteklemesi çözüm için önemli 3 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler bir bulgu niteliğindedir. Bu durum ülkede demokrasi kültürünün ulaştığı düzeyi göstermesi bakımından dikkate değerdir. Bu noktada, Kürtçe dışındaki ana dillerde seçmeli ders, ana dilde özel okul ve bu dillerin kamusal alanda kullanımı konusunda uzlaşma noktasında çözümler üretilebilmesi mümkündür. Çalışmada sorgulanan bir diğer ana konu başlığı ise sivil-asker ilişkileridir. Sivil-asker ilişkileri ve TSK ile ilgili gündemde tartışılan değişimlere (Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması vb.) bakış; Türkler arasında orta düzeyde olumlu iken, Kürt ve Zazalarda bu oranlar çok daha üst düzey bir değişim talebine işaret etmektedir. Bu durum, Kürt-Zazaların sivil-asker ilişkilerinin mevcut yapısından daha fazla rahatsız olması veya TSK’ya tepkisi temelinde de açıklanabilir. Bu noktada, sivil asker ilişkileri alanında öngörülen değişimlere tüm toplum kesimlerince olumlu yaklaşıldığının vurgulanması da gerekmektedir. Yukarıdaki konuyla bağlantılı olarak, Türkiye genelinde insanların yaklaşık yarısı, general terfi ve atamalarına siyasi iradenin bir şekilde müdahil olması gerektiğini düşünürken, diğer yarısı bu müdahaleye farklı gerekçelerle olumsuz bakmaktadır. General terfi ve atamalarına siyasi iradenin müdahil olması konusunda Kürt-Zazaların Türklerden daha fazla istekli olduğunu da vurgulamak gerekmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı ve diğer dini tartışma konuları çalışmada sorgulanan bir diğer ana başlık durumundadır. Bu kapsamdaki analizlere bakıldığında; halkın yaklaşık yarısı Diyanet İşleri Başkanlığının yapısının aynen korunması gerektiğini düşünürken, diğer yarısındaki ağırlıklı görüş kurumun diğer inanç gruplarını da kapsaması yönündedir. “Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır” görüşüne katılım Türkiye genelinde %38 düzeyindedir. Aynı görüşe katılım oranı Türk Alevilerde %76, Kürt-Zaza Alevilerde %96 düzeyine çıkmaktadır. Bu durum, ülkede yaşayan Sünnilerin genel anlamda zorunlu din derslerine taraftar olduğunu göstermekle birlikte, Alevilerin bu uygulamanın zorunlu olmasına tepki düzeyini de ortaya koymaktadır. Bulgular, toplumun yarısına yakınının Cem Evlerinin ibadet yeri olarak kabulüne olumlu baktığını göstermektedir. Bu durum, Sünni egemen toplumda zorunlu din dersleri konusundaki muhafazakârlığa rağmen, toplumsal hoşgörü anlamında olumlu değerlendirilebilecek bir konudur. Cem Evlerinin ibadet yeri olarak kabulüne Türk Alevilerin katılım oranının %90, Kürt Zaza Alevilerin katılım oranının ise %99 gibi çok yüksek bir düzeyde olmasının da özellikle vurgulanması gerekmektedir. Çalışma bulguları, din eğitimi hususunda Hanefi-Şafiilerin daha fazla muhafazakâr eğilimler sergilediğini göstermektedir. Ancak, din dersi ve cemevleri gibi inançlar temelinde bir konunun zorunlu olması veya böyle bir konuya çoğunluğun oyları ile karar verilmesi din ve vicdan özgürlüğü kapsamında çok da kabul edilebilir bir durum değildir. 4 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Çalışma bulguları, halkın başörtüsünün okullarda tamamen yasaklanmasına büyük çoğunlukla (%82) karşı olduğunu göstermektedir. Geleneksel yapının yoğun olduğu Kürtler arasında ise bu yasak ezici bir çoğunlukla (%90) reddedilmektedir. Başörtüsünün öğrenimde kullanımına tamamen karşı çıkanlar Türkiye genelinde %18 düzeyindeyken bu oran Kürt-Zaza Alevilerde %37 ve Türk Alevilerde %58 düzeyine çıkmaktadır. Pek çok konuda, özgürlükler anlamında Sünnilerden daha demokratik tavırlar sergileyen Alevilerin, Sünnilerin günlük yaşamdaki özgürlüklerini tarihsel bir geri planın da etkisiyle, muhafazakârlığın yükselişi anlamında tehdit olarak gördüğü değerlendirilmektedir. Başörtüsünün en azından üniversitelerde serbest olması görüşü, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlarda dahi, her üç kişiden ikisinden destek bulmaktadır. Bulgular, başörtüsünün öğrenimde kullanılması konusunda Türkiye genelinde yüksek bir talep olduğunu ve özellikle üniversite düzeyinde serbest olması konusunda Türk Aleviler dışında tüm toplum kesimlerinin mutabakat içinde olduğunu göstermektedir. “Başörtüsü ve dini simgelerin tüm kamu görevlileri için serbest olması” görüşü de Türkiye genelinde %60 oranında destek görmektedir. Bu destek oranı Kürt-Zazalarda %70’dir. “Başörtüsü ve dini simgelerin bazı kamu görevlileri hariç diğerleri için serbest olması” görüşüne katılanlar da yukarıdaki oranlara ilave edildiğinde; başörtüsünün en azından belirli kısıtlamalarla kamuda serbest bırakılması görüşünü destekleyenlerin Türkiye genelinde % 78’i bulduğu görülmektedir. Bu konudaki temel ve büyük kırılma, başörtüsü konusunda olduğu gibi, Alevi ve Sünniler arasında yaşanmaktadır. Bulgular, başörtüsünün bir Sünni geleneği gibi algılandığını, Alevi Türklerin ve Alevi Kürtlerin çoğunluğunun başörtüsünün okullarda ve kamusal alanlarda kullanımına muhalefet ettiğini göstermektedir. Çalışmada bir diğer ana konu içinde yer alan seçim barajı konusundaki görüşler incelendiğinde; Türkiye genelinde insanların yaklaşık yarısı %10’luk seçim barajının korunması gerektiğini düşünürken, diğer yarısı barajın düşürülmesi veya kaldırılması yönünde görüş bildirmiştir. Bu noktada, Kürt-Zazalar arasında seçim barajının düşürülmesi veya kaldırılması görüşünü savunanların %70 düzeyinde olduğunu da vurgulamak gerekmektedir. “Seçim barajı düşürülmelidir” diyenlerin seçim barajı tercihleri incelendiğinde ise; insanların yaklaşık yarısı (%54) seçim barajının yüzde 5’e düşürülmesi gerektiğini ifade etmektedir. Kürt-Zazalar arasında bu oran %60 düzeyindedir. Bu durum, %10’luk seçim barajının sadece Kürt-Zazalar arasında değil Türkler arasında da önemli bir problem olarak algılandığını göstermektedir ve çözüm olarak %5’lik bir barajı öne çıkarmaktadır. Çalışmada, yüksek yargıya üye seçiminde kişi ve kurumların (Cumhurbaşkanı-TBMMHükümet-HSYK-Yüksek yargı organları) etkinliği ayrı sorular olarak sorgulanmıştır. Ortaya konulan bu beş farklı kişi ve kurumun öngörülen etkinliğinin %54-64 aralığında gerçekleştiği görülmüştür. Üye seçiminde en fazla etkin olması istenen grup %64 ile yüksek yargı organları 5 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler iken, göreceli olarak en az etkin olması istenen grup %54 ile hükümet olmuştur. Beş farklı kişi ve kurumun öngörülen etkinliğinin, Türkiye geneli ve etnik temelde çok fazla farklılaşmadığını söylemek gerekmektedir. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında dindar ve/veya sağ eğilimli olanlar, yüksek yargıya üye seçiminde Cumhurbaşkanını ve hükümeti, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlara göre daha fazla etkin görmek istemektedir. Bu değerlendirmede kişilerin, makamları değil o makamları şu an işgal eden kişileri ve partileri düşünerek karar verdiği söylenebilir. Bir diğer anayasal kurum olan YÖK ile ilgili görüşlere bakıldığında; İnsanların %45’i YÖK’ün kaldırılması, %33’ü yeniden yapılandırılması, %22’si ise mevcut statüsü ile korunması gerektiğini düşünmektedir. Kürt-Zazalarda YÖK’ün kaldırılması daha fazla destek bulurken, Türkler arasında kurumun yeniden yapılandırılması veya mevcut statüsü ile korunması daha fazla destek bulmaktadır. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında Alevilerin YÖK’ün kaldırılmasına Hanefi-Şafiilere göre çok daha fazla taraftar olduğu görülmektedir. Türk Alevilerde bu taraftarlık %65, KürtZaza Alevilerde ise %90 düzeyindedir. Dindar ve sağ eğilimli olduğunu söyleyenlerde YÖK’ün mevcut statüsü ile korunması veya yeniden yapılandırılması görüşü daha ağırlıklı iken, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlarda YÖK’ün kaldırılması baskın bir görüş olarak ortaya çıkmaktadır. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında öğrenim durumu yükseldikçe; “YÖK mevcut statüsü ile korunmalıdır” görüşüne destek düşerken, “YÖK kaldırılmalıdır” görüşüne destek yükselmektedir. Sonuç olarak: Türkiye’de yeni anayasa hazırlık süreci için problem olarak algılanan pek çok konuda önemli mutabakatların olduğu görülmektedir. Bunun yanında, bu çalışma bazı konularda toplumsal kırılma noktalarını göstermesi açısından çarpıcı bulgular da sunmaktadır. Çalışma bulguları, farklı toplum kesimlerinin algı ve beklentilerinin oy verdikleri siyasi partilerin söylemleri kadar katı ve keskin olmadığını da göstermektedir. Yeni anayasa ile ilgili tartışma maddelerine dönük görüşlerdeki en önemli kırılma noktası; bazı konularda Türk ve Kürt-Zaza ayrımında, bazı konularda ise Sünni-Alevi ayrımında ortaya çıkmaktadır. Oy verilen siyasi partilere, öğrenim durumuna, kişilerin dindarlık düzeylerine ve siyasi yelpazede kendilerini tanımladıkları kavramlara göre, görüşlerde yaşanan farklılaşma bazı konularda öne çıkmakla birlikte genelde ikincil düzeyde kalmaktadır. Haklar ve özgürlükler temelindeki açılımlar, sol eğilimli ve Alevi vatandaşlardan yüksek oranda destek bulurken, aynı kesimin dini konular ve başörtüsüne dönük daha çok Sünnilerin 6 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler talep ettiği özgürlükleri çok fazla desteklememesi ve bu konudaki gelişmeleri muhafazakârlığın yükselişi anlamında tehdit olarak algılaması dikkate değerdir. Yeni anayasanın evrenselliği ve tarafsızlığı yönündeki talep ve beklentilerin Kürt-Zazalarda ve Alevilerde daha yüksek olması, azınlıkta olan bu grupların anayasal güvence arayışlarının daha fazla öne çıktığını da göstermektedir. Çalışmada, tartışma konularındaki görüşlere farklı grupların katılım yüzdeleri verilmiş ve bu yüzdeler karşılaştırılmıştır. Ancak, temel haklar ve özgürlükler noktasındaki değişimlere, toplumsal destek oranları veya muhtemel referandum sonuçlarına göre karar verilmesi, hakkaniyet temelinde yanlış olacağı gibi, çoğunluğun tahakkümü anlamına da gelecektir. Yeni anayasanın temel nitelikleri ve içeriği konusunda, farklı toplum kesimleri arasında kırılmalar görülse de, insanların haklar ve özgürlükler temelinde yüksek beklentilere sahip olmaları, devlet ve ideoloji eksenli değil, birey ve hak temelli bir anayasa arayışının öne çıktığını göstermektedir. Bu çalışma ile ortaya konulan bulguların, Yeni Anayasa hazırlık sürecine ve toplumsal uzlaşıya katkı sağlaması umulmaktadır. 7 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler ANAYASA ÇALIŞMA VE RAPORLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Bu bölümde, 2007-2011 yıllarında farklı kişi ve kurumlarca yapılmış ve aşağıda ayrıntıları verilen 10 çalışmaya ait bulgular karşılaştırılmıştır. Önemli olduğu değerlendirilen 21 farklı konudaki bulgular, her bir konu bir tablo olacak şekilde hazırlanmıştır. Çalışma bulguları ve görüşler tablolarda birkaç cümle ile özetlenmiş veya orijinal metinden tırnak işareti ile doğrudan alıntılar yapılmıştır. Karşılaştırılan çalışmalar ve bulgularla ilgili herhangi bir yoruma gidilmemiş ve bu veriler “Bulguların Özeti” ve “Yönetici Özeti” bölümlerine yansıtılmamıştır. Bu bölümde karşılaştırması yapılan çalışmalar aşağıda verilmiştir: 8 Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Raporu; “Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler”, Eylül 2011, Ankara, http://www.bilgesam.org/tr/images/ stories/rapor/ RAPOR36yenianayasadantoplumsalbeklentiler.pdf Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN) Raporu Slaytları; “Yeni Anayasa Anket Raporu”, Eylül 2011, Ankara, http://www.memursen.org.tr/haberdetay. php?fide= 2402 Yeni Anayasa Platformu (YAP) Raporu; “Türkiye’nin Yeni Anayasası İçin Genel Esaslar”, Mayıs 2011, İstanbul,http://www.yenianayasaplatformu.org/arastirmalar/acgturkiye-nin-yeni-anayasasi-icin-genel-esaslar-raporu Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Raporu; “Vesayetsiz ve Tam Demokratik Bir Türkiye İçin insan Onuruna Dayanan Yeni Anayasa”, Mayıs 2011, Ankara, http://www.sde.org.tr/Files/Reports/ 76486b5fbe7d7de.pdf Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) Anayasa Komisyonu Raporu; “Türkiye’nin Yeni Anayasasına Doğru”, Nisan 2011, İstanbul, http://www.tesev.org.tr/UD_OBJS/Turkiyenin%20Yeni%20Anayasasina%20Dogru.pdf Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Raporu; “Yeni Anayasa Yuvarlak Masa Toplantıları Dizisi: Yeni Anayasanın Beş Temel Boyutu”, Mart 2011, İstanbul, http://www.tusiad.org /_rsc/shared/file/YENI-ANAYASA-YUVARLAK-MASA.pdf Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Anayasa Raporu; “Özgürlükçü, Eşitlikçi, Demokratik ve Sosyal Bir Anayasa İçin Temel İlkeler”, Haziran 2009, İstanbul, http://www.disk.org.tr/content_images/DiSKanayasa.pdf Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN) Raporu; “Yeni Anayasa Raporu”, Temmuz 2009, Ankara, http://www.memursen.org.tr/upload/ document102.pdf Ergun ÖZBUDUN başkanlığında hazırlanan “Anayasa Taslağı”, 2007, Ankara, http://www.memurlar.net/haber/87511/ Türkiye Barolar Birliği (TBB), “Anayasa Önerisi”, Kasım 2007, Ankara, http://eski.barobirlik.org.tr/yayinlar/kitaplar/2007_Anayasa%20Taslagi_TBB.pdf Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 9 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 10 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 11 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 12 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 13 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 14 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 15 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 16 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 17 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 18 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 19 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 1. ÇALIŞMA METODOLOJİSİ VE ÖRNEKLEM Proje yeni yasama döneminde hazırlanması beklenen ‘Yeni Anayasa’ metni ile ilgili toplumun talep ve eğilimlerini belirlemek amacı ile BİLGESAM tarafından başlatılmıştır. Proje kapsamında, öncelikle son yıllarda farklı kişi ve kurumlar tarafından hazırlanan anayasa taslakları ve raporları incelenerek, temel tartışma konuları ve yeni anayasadan beklentiler ortaya konulmuştur. Bu tespitler çerçevesinde anket formunu oluşturacak ana konu başlıkları ve sorular belirlenmiş, üç haftalık bir çalışma sonucunda pilot uygulama da yapılmak suretiyle 45 soruluk anket formuna son şekli verilmiştir. Hazırlanan ve Ek’te verilen anket formundaki sorular, insanların yeni anayasa konusundaki tartışmalara vakıf olma durumundaki farklılaşma nedeniyle iki gruba ayrılmış, bu ayrım temelinde 26 ve 45 soruluk iki farklı soru kâğıdı hazırlanmıştır. Birinci grupta yer alan ve iki ankette de ortak olan 26 soru herkese, ikinci grupta yer alan 19 soru ise sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına uygulanmış ve bu sorular Ek’teki anket formunda koyu renkte taranarak dipnot düşülmüştür. Sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına uygulanan sorular, Rapor içinde de, ilgili ilk tablonun altına dipnot düşülerek metin içinde belirtilmiştir. Hazırlanan anket formunu uygulamak üzere, TUİK tarafından belirlenen “Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS)” birinci düzeyde yer alan 12 bölgeden temsili olarak 16 il (Adana-Ankara-Diyarbakır-Edirne-Erzurum-Gaziantep-Şanlıurfa-Hatay-İstanbul-İzmirKayseri-Kocaeli-Trabzon-Tunceli-Van-Zonguldak) seçilmiştir. Hazırlanan anket formu, seçilen 16 ilde “Marmara Sosyal Araştırmalar Tanıtım ve Danışmanlık Ltd. Şti” tarafından cinsiyet, etnik köken ve mezhep kotaları dikkate alınarak rastgele seçilen örnekleme yüz yüze görüşme yöntemi ile Temmuz 2011 ayı içerisinde uygulanmıştır. Yapılan anketlerin gerçekliliğini kanıtlamak amacı ile tüm katılımcıların telefon ve adresleri alınarak ve bu kişilere gerekli geri dönüşler yapılarak uygulamanın gerçekliği test edilmiş, uygulama konusunda tereddüde düşülen anketler iptal edilmiş ve değerlendirmeye alınmamıştır. Anket sayıları istatistiki olarak asgari örneklem sayısının üstünde bir sayıda uygulanmıştır. Anketler, SPSS (17.0) istatistik analiz programına aktarıldıktan sonra, veri temizliği aşamasında sorular arasında mutlak tutarsızlık tespit edilen 357 anket formu veriler arasından silinmiştir. Ayrıca, aşağıda örneklemin temel özellikleri bölümünde verilen etnisite, mezhep ve oy verilen siyasi parti Türkiye profiline örneklemin uygun hale getirilmesi amacıyla belirli kotalardan 556 anket seçilerek analizlere dahil edilmemiştir. Bu aşamalar sonrası kalan ve planlanan hedefin üzerinde olan 6810 anket formunun verisi üzerinden analizler gerçekleştirilmiştir. Bu anket sayısı istatistiki anlamlılık açısından Türkiye temsil düzeyinin hayli üstünde yer almaktadır. Verileri analize tabi tutulan 6810 kişiden %32’si 47 soruluk uzun anket formunun uygulandığı kişilerden oluşmaktadır. 20 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 6810 kişiye ait anket formlarından elde edilen veriler SPSS istatistik programı marifetiyle değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Yapılan sonuç analizlerinde, elde edilen bilgiler en anlaşılır ve kısa şekilde kamuoyu ile nasıl paylaşılır düşüncesi ile değerlendirilerek rapor haline dönüştürülmüştür. Değerlendirme tablolarında 100’lük ölçek esas alınmış, analizlerde çapraz tablo ve yüzde değerleri verilmiştir. Kişilere ait yaş, gelir, cinsiyet, etnisite ve mezhep gibi 12 farklı sosyodemografik değişken anket ile toplanmış olmakla birlikte, bu değişkenlerden algı ve görüşlerde farklılaşma ve önemli kırılma yaratmayanlar analizlerinde kullanılmamıştır. Buradan hareketle, farklı toplum kesimlerinin görüşlerini karşılaştırabilmek amacıyla, soruların analiz sonuçlarında önemli farklılaşmaların gözlendiği etnisite (Türk ve Kürt-Zaza), mezhep (Hanefi-Şafii ve Alevi), oy verilen siyasi parti (AKP-CHP-MHP-BDP), öğrenim durumu ve kişilerin kendisini tanımladığı kavramlar (dindar, sağ/sol eğilimli vb.) temelinde ayrıntılı olarak tablolar ve grafikler halinde verilmiştir. Analizlerde özellikle etnisite ve mezhepsel temelde gözlenen önemli farklılaşma ve kırılmalar; çatışmaları ortaya çıkarmak veya körüklemek değil, toplumsal uzlaşı için zafiyet noktalarını göstermek amacına hizmet eden veriler niteliğindedir. Sonuçlar etnik temelde sadece Türk ve Kürt-Zaza olarak verilmekle birlikte bu iki kategori dışında kalan etnik grupların değerleri (Arap ve Ermeni gibi) Türkiye ortalamasına dahil edilmiştir. Raporun teknik bir rapor olması nedeniyle, tablo değerlerinin istatistiki okuması ve kısa yorumları ile yetinilmiş ve analizlere ait istatistiki anlamlılık değerleri verilmemiştir. Giriş, Yönetici Özeti ve Metodoloji bölümleri dışında 14 ana analiz bölümünden oluşan Raporun sonunda, bulguların geniş bir özeti yer almaktadır. Örneklemin, etnisite, mezhep ve oy verilen siyasi parti temelinde Türkiye profili ile örtüşen sıklık dağılımı tabloları aşağıda verilmiştir. Türk Kürt Zaza Arap Ermeni Diğer Toplam Kayıp Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde 5.310 1.023 147 172 11 59 6.722 88 6.810 78,0 15,0 2,2 2,5 0,2 0,9 98,7 1,3 100,0 79,0 15,2 2,2 2,6 0,2 0,9 100,0 21 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Hanefi Şafii Alevi Diğer Toplam Kayıp AKP CHP MHP BDP Diğer Toplam Kayıp 22 Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde 5.420 713 420 115 6.668 142 6.810 79,6 10,5 6,2 1,7 97,9 2,1 100,0 81,3 10,7 6,3 1,7 100,0 Sıklık Yüzde Geçerli Yüzde 3.193 1.528 823 444 301 6.289 521 6.810 46,9 22,4 12,1 6,5 4,4 92,3 7,7 100,0 50,8 24,3 13,1 7,1 4,8 100,0 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 2. TÜRKİYE’DE YÖNETİM SİSTEMİ VE YAPI 2.1 Türkiye İçin En Uygun Yönetim Sistemi (Rejimi) Türkiye için en uygun yönetim sistemi (rejimi) hangisidir? (%) Parlamenter Sistem Yarı Başkanlık Sistemi Başkanlık Sistemi Türk 70,4 6,3 23,3 Kürt-Zaza 56,9 9,9 33,2 Türkiye Ortalaması 68,7 6,9 24,4 Not: Bu soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Bu soruda, üç farklı yönetim sistemi aynı soru içinde, bir tanesi tercih edilecek şekilde şıklı olarak sorgulanmıştır. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: Türkiye genelinde parlamenter sistem %68,7 oranında destek bulmaktadır. Bu oran Türkler arasında %70,4 iken Kürt-Zazalar arasında %56,9’a gerilemektedir. Sadece üniversite mezunlarına yöneltilen bu soruda başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerine destek toplamda %31,3’de kalmaktadır. Başkanlık sistemine destek; Türkiye genelinde %24,4 iken, bu oran Türkler arasında %23,3, Kürt-Zazalar arasında ise %33,2 ile biraz daha yüksektir. Kürt-Zaza nüfusun Türklere göre yarı başkanlık ve başkanlık sistemini daha fazla tercihlerinin bilinçli olmaktan çok statükoya tepki sonucu olduğu düşünülebilir. Etnik temelde bakıldığında Türkiye’de uygulanan parlamenter rejim üzerinde genel bir mutabakatın olduğu söylenebilir. 23 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Türkiye için en uygun yönetim sistemi (rejimi) hangisidir? (%) Parlamenter Sistem Yarı Başkanlık Sistemi Başkanlık Sistemi Hanefi-Şafii 70,0 6,4 23,6 Alevi 90,5 2,4 7,1 Hanefi-Şafii 51,4 10,4 38,2 Alevi 80,6 7,5 11,9 Mezhep Türk Kürt-Zaza Yönetim sistemi tercihlerine etnik kökenle birlikte mezhepsel temelde bakıldığında: Türkiye genelinde %68,7 oranında olan parlamenter sisteme destek, Türk ve Kürt Hanefi-Şafiiler arasında %70 ve %51,4 ile Türkiye ortalamasından çok fazla farklılaşmamaktadır. Parlamenter sisteme destek oranı Sünnilerden farklı olarak, Türk Alevilerde %90,5 ve Kürt-Zaza Aleviler arasında %80,6 ile çok daha yüksek düzeye çıkmaktadır. Bu sonuçlarla bağlantılı olarak; yarı başkanlık sistemine destek oranı çok daha düşük olmakla birlikte, başkanlık sistemine destek oranı Türk Alevilerde %7,1 ve Kürt-Zaza Alevilerde %11,9 gibi çok düşük düzeylerde kalmaktadır. Bu bulgular; geçmişte travmalar yaşayan Alevi toplumu tarafından, hem Türk hem de Kürt-Zaza kökenliler arasında başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerine şüpheyle bakıldığını göstermektedir. Mezhep ve etnik unsurların birlikte ele alındığı durumda parlamenter rejime en büyük destek Türk Alevilerden, en düşük destek ise Kürt-Zaza Hanefi-Şafiilerden gelmektedir. Rejim tercihi açısından temel zıtlık Türk Alevilerle Kürt-Zaza Hanefiler arasında ortaya çıkmaktadır. 24 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Türkiye için en uygun yönetim sistemi (rejimi) hangisidir? (%) 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Parlamenter Sistem Yarı Başkanlık Sistemi Başkanlık Sistemi Türk AKP CHP 62,2 8,0 29,8 81,9 5,3 12,8 MHP 71,3 4,9 23,8 BDP 81,5 7,4 11,1 AKP 47,2 4,6 48,1 CHP 69,2 13,8 16,9 BDP 63,4 9,9 26,7 Kürt-Zaza Yönetim sistemi tercihlerine etnik kökenle birlikte 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti ayrımında bakıldığında: Türkler arasında parlamenter sisteme destek en yüksek oranda %81,9 ile CHP’ye ve %81’5 ile BDP’ye oy verenlerdedir. Bu oran, yine Türkler arasında MHP’ye oy verenler içinde %71,3 iken AKP’ye oy verenler içinde %62,2 ile en düşük düzeydedir. Kürt-Zazalar arasında ise parlamenter sisteme destek en yüksek oranda %69,2 ile CHP’ye ve %63,4 ile BDP’ye oy verenlerde iken, bu oran yine Kürt-Zazalar arasında AKP’ye oy verenler içinde %47,2 ile en düşük düzeydedir. Bu bulgular tersten okunacak olursa; başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerine toplam destek oranı bu konuyu tartışmaya açan AKP tabanında dahi %40’lar düzeyinde kalmaktadır. Kürt-Zaza nüfus içerisinde AKP’ye oy verenler arasında başkanlık sistemini savunanların (%48,1) diğer parti ve gruplardan oldukça yüksek olmasında, konunun AKP tarafından dillendirilmesinin etkisi kabul edilebilir. Ancak, AKP’nin bu söyleminin Türklerden çok KürtZaza nüfus içerisinde daha etkili olması, bu kesimin yaşadığı sorunların başkanlık sisteminde radikal biçimde çözümlenebileceği yönündeki beklenti ile açıklanabilir. 25 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Türkiye için en uygun yönetim sistemi (rejimi) hangisidir? (%) Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Parlamenter Sistem Yarı Başkanlık Sistemi Başkanlık Sistemi Türk 66,8 6,6 26,6 Kürt - Zaza 48,2 3,5 48,2 Türk 68,1 7,8 24,2 Kürt - Zaza 42,9 5,7 51,4 Türk 80,3 6,2 13,4 Kürt - Zaza 64,0 19,8 16,2 Türk 78,9 5,3 15,8 Kürt - Zaza 61,3 9,9 28,8 Marksist / Komünist / Sosyalistim Türk 91,8 3,3 4,9 Kürt - Zaza 76,7 10,0 13,3 Ulusalcıyım Türk 75,6 4,2 20,2 Yönetim sistemi tercihlerine kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları temelinde bakıldığında Türkler arasında %70 ve Kürt-Zazalar arasında %57 düzeyinde olan parlamenter sisteme destek oranı: Dindar olduğunu söyleyen Türkler arasında %66,8 ve dindar olduğunu söyleyen KürtZazalar arasında %48,2 ile Türkiye ortalamasının altında gerçekleşmiştir. Sağ eğilimli olduğunu söyleyen Türkler ve Kürt-Zazalar arasında sırasıyla %68,1 ve %42,9 ile Türkiye ortalamasının altındadır. “Sol eğilimliyim” ve “sosyal demokratım” diyen Türkler ve Kürt-Zazalar arasında Türkiye ortalamasının üzerinde (sırasıyla %80,3-64,0 ve 78,9-61,3) gerçekleşmiştir. Kendisini Marksist/Komünist ve Sosyalist olarak tanımlayan Türkler arasında %91,8 ve Kürt-Zazalar arasında %76,7 ile parlamenter sisteme destek en yüksek oranda gerçekleşmiştir. Bulgulara daha genel bakıldığında; hem Türkler hem de Kürt-Zazalar içinde kendisini sol eğilimli kavramlarla ve ulusalcı olarak tanımlayanlar arasında parlamenter sisteme inanç ve destek oranı kendisini dindar ve sağ eğilimli tanımlayanlara göre çok daha yüksektir. 26 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler En uygun rejim olarak parlamenter sistemi tercih edenlerin kendilerini tanımladıkları kavramlara göre farklılaşması aşağıda grafik olarak verilmiştir. Sonuç olarak; bu soru ile ilgili verilen cevaplara bakıldığında, Türkiye’de parlamenter rejimin, halkın tüm tanımlama biçimlerine göre (dinsel, ırksal vs.) halen en çok tercih edilen rejim olduğu anlaşılmaktadır. Bir başka ayrıntı; yarı başkanlık rejiminin neredeyse hiç tercih edilmediği, parlamenter rejimden sonra tercih edilen başkanlık rejiminin de özellikle dindar ve sağ eğilimli Kürt-Zazalar tarafından parlamenter rejime alternatif görülecek oranda tercih edildiği görülmektedir. Bu noktada, ülkede üniversite mezunları arasında dahi başkanlık ve yarı başkanlık sistemleri konusundaki bilgi düzeyinin yeterli olmadığı, dünya örneklerinin de iyi bilinmediği gerçeğini de göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bu ve müteakip tablolarda kendisini ulusalcı olarak tanımlayan Kürt-Zaza örneklem sayısı yeterli olmadığı için analizlerde verilmemiştir. 27 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 2.2 Devlet Yönetiminde Yapı Devlet yönetiminde hangi yapı esas alınmalıdır? (%) Üniter Yapı İdari Özerklik (Güçlendirilmiş Yerel Yönetim Modeli) Siyasi Özerklik (Federasyon) Türk 71,2 17,2 3,6 Kürt-Zaza 38,8 39,0 22,2 Türkiye Ortalaması 65,3 27,7 7,0 Bu soru ile devlet yönetiminde “Üniter Yapı”, “İdari Özerklik” ve “Siyasi Özerklik” olmak üzere üç farklı yapı aynı soru içinde şıklı olarak sorgulanmıştır. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: Türkiye genelinde “Üniter Yapı” %65,3 oranında destek bulmaktadır. Bu destek oranı Türkler arasında %71,2 iken Kürt-Zazalar arasında %38,8’e gerilemektedir. Güçlendirilmiş yerinden yönetim modeli olan “İdari Özerklik” ise Türkiye genelinde %27,7 oranında destek bulurken, bu oran Türkler arasında %17,2 ve Kürt-Zazalar arasında ise %39 oranında destek bulmaktadır. Siyasi özerklik olarak da tanımlanabilen “Federasyon” yapısı ise Türkiye genelinde %7 oranında destek bulurken, bu oran Kürt-Zazalar arasında %22,2 oranına yükselmektedir. Bu bulgulardan hareketle; Türkler arasında çoğunluk (her üç kişiden ikisi) “Üniter Yapı”ya taraftar iken, Kürt ve Zazalarda çoğunluk (her beş kişiden dördü) “Üniter Yapı” veya “İdari Özerklik” seçeneklerini desteklemektedir. Kürt-Zazalar arasında “Federasyon” talebinin yaklaşık her dört-beş kişiden birisi tarafından desteklenen görüş olduğunu da vurgulamak gerekmektedir. 28 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Devlet yönetiminde hangi yapı esas alınmalıdır? (%) Üniter Yapı İdari Özerklik (Güçlendirilmiş Yerel Yönetim Modeli) Siyasi Özerklik (Federasyon) Hanefi-Şafii Alevi 72,2 24,6 3,2 57,9 27,6 14,5 Hanefi-Şafii 42,0 40,4 17,6 Alevi 20,2 30,5 49,3 Mezhep Türk Kürt-Zaza Devlet yönetiminde tercih edilen yapıya dönük bulgular mezhepsel temelde analiz edildiğinde: Türkiye genelinde %65,3 oranında olan “Üniter Yapı” ya destek, Türk ve Kürt HanefiŞafiilerde etnik grup ortalamalarından çok fazla farklılaşmamaktadır. “Üniter Yapı” ya destek oranı Sünnilerden farklı olarak, Türk Alevilerde %57,9 ve KürtZaza Alevilerde %20,2 ile çok daha düşüktür. “Federasyon” yapısı Türkler arasında %3,2 ve Kürtler arasında %22,2 oranında destek bulurken, bu oran Türk Aleviler arasında %14,5 ve Kürt-Zaza Aleviler arasında %49,3 oranında destek bulmaktadır. Bu bulgular; Türk ve Kürt-Zaza kökenli Alevilerin “Üniter Yapı”ya destek oranının kendi etnik grup ortalamalarından daha düşük, “Federasyon” yapısına destek oranının ise kendi etnik grup ortalamalarından daha yüksek olduğunu göstermektedir. Kürt-Zaza Alevilerin %49,3 ile “Federasyon” talebi en yüksek çıkan etnik/mezhepsel grup olduğunun da vurgulanması gerekmektedir. Bu durum Devletin yönetim yapısı ile ilgili toplumsal gruplar arası bir çelişki veya problem kaynağı olarak da algılanabilir. 29 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Devlet yönetiminde hangi yapı esas alınmalıdır? (%) Üniter Yapı İdari Özerklik (Güçlendirilmiş Yerel Yönetim Modeli) Siyasi Özerklik (Federasyon) AKP 71,6 25,2 3,2 CHP 68,4 27,3 4,3 MHP 76,2 23,5 0,3 BDP 30,6 38,7 30,7 AKP 53,9 38,7 7,4 CHP 41,5 31,0 27,6 BDP 16,8 43,2 40,0 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Türk Kürt-Zaza Devlet yönetiminde yapı tercihlerine etnik kökenle birlikte 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti ayrımında bakıldığında: Türkler arasında “Üniter Yapı” ya desteğin en yüksek oranda %76,2 ile MHP’ye, %71,6 ile AKP’ye ve %68,4 ile CHP’ye oy verenlerde olduğu, bu oranın yine Türkler arasında BDP’ye oy verenler içinde %30,6 ile en düşük düzeye indiği görülmektedir. Kürt-Zazalar arasında ise “Üniter Yapı” ya desteğin en yüksek oranda %53,9 ile AKP’ye ve %41,5 ile CHP’ye oy verenler arasında iken, bu oran en düşük oranda %16,8 ile BDP’ye oy veren Kürt-Zazalar arasındadır. “Federasyon” yapısına destek oranı, Kürt-Zazalar arasında BDP’ye oy verenlerde %40 ve CHP’ye oy verenlerde %27,6 ile en yüksek düzeydedir. Siyasi temelde özerklik talep ve bildirilerinin öne çıktığı son bir yıllık süreç göz önüne alındığında, bu konuda radikal çıkışları olan BDP’ye oy verenler içinde dahi, Siyasi Özerklik yani Federatif yapıyı destekleyenlerin oranının %40’da kalması, bu oranın Tüm Kürt-Zazalar arasında %22 düzeyinde olması, hem Kürtleri temsil ettiklerini beyan eden partiler hem de diğer Kürt siyasi oluşumları için önemli bir mesaj niteliğindedir. Bu durum ortaya konan taleplerin toplumsal tabanlı ve gerçekçi olmadığını da göstermektedir. Sözkonusu bulgular, Kürt-Zazalarla ilgili olarak batıda yaşayan Türklerde yükselen tepkilerin ve önyargıların da sorgulanması açısından oldukça önemli görülmelidir. 30 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Devlet yönetiminde hangi yapı esas alınmalıdır? (%) Üniter Yapı İdari Özerklik (Güçlendirilmiş Yerel Yönetim Modeli) Siyasi Özerklik (Federasyon) Ortaokul mezunu veya daha düşük 69,7 26,8 3,5 Lise mezunu 71,0 24,0 5,1 Üniversite mezunu 72,1 25,2 2,7 Ortaokul mezunu veya daha düşük 48,9 34,2 16,9 Lise mezunu 34,2 45,6 20,1 Üniversite mezunu 33,6 38,2 28,2 Öğrenim durumu Türk Kürt-Zaza Devlet yönetiminde yapı tercihlerine öğrenim durumu ayrımında bakıldığında; Kürt-Zazalar arasında öğrenim düzeyi yükseldikçe Federasyon talebinin de yükseldiği görülmektedir. Bu durum eğitim düzeyi ile siyasi bilinçlenme arasında doğrusal bir ilişkinin varlığına işaret etmektedir. 31 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Devlet yönetiminde hangi yapı esas alınmalıdır? (%) Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Üniter Yapı İdari Özerklik (Güçlendirilmiş Yerel Yönetim Modeli) Siyasi Özerklik (Federasyon) Türk 73,9 22,8 3,3 Kürt - Zaza 51,0 37,8 11,2 Türk 76,9 20,6 2,5 Kürt - Zaza 54,7 35,3 10,0 Türk Kürt - Zaza 70,1 25,1 4,7 21,5 42,0 36,5 Türk Kürt - Zaza 73,0 23,3 3,7 28,1 44,2 27,8 Marksist / Komünist / Sosyalistim Türk 49,5 31,1 19,4 Kürt - Zaza 13,9 43,3 42,8 Ulusalcıyım Türk 73,4 23,9 2,7 Devlet yönetiminde yapı tercihlerine kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları temelinde bakıldığında, Türkler arasında %71 ve Kürt-Zazalar arasında %39 düzeyinde olan Üniter yapıya destek oranı: Dindar olduğunu söyleyen Türkler arasında %73,9 ve yine dindar olduğunu söyleyen Kürt-Zazalar arasında %51 ile Türkiye ortalamasının üstündedir. Sağ eğilimli olduğunu söyleyen Türkler ve Kürt-Zazalar arasında sırasıyla %76,9 ve %54,7 ile Türkiye ortalamasının üstündedir. “Sol eğilimliyim” ve “sosyal demokratım” diyen Türkler arasında Türkiye ortalamasından farklılaşmazken (%70,1 ve %73), “Sol eğilimliyim” ve “sosyal demokratım” diyen Kürt-Zazalar arasında Türkiye ortalamasının altındadır (%21,5 ve 28,1). Kendisini Marksist/Komünist ve Sosyalist olarak tanımlayan Türkler arasında %49,5 ve Kürt-Zazalar arasında %13,9 ile Üniter yapıya destek en düşük oranda gerçekleşmiştir. Bulgulara daha genel bakıldığında; Kürt-Zazalar içinde kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlar arasında; Üniter Yapıya destek oranı etnik grup ortalamasının çok altında kalırken, Federasyon talep oranı etnik grup ortalamasının çok üstünde gerçekleşmektedir. Ayrıca Kürt-Zazalar içinde kendisini dindar ve sağ eğilimli olarak tanımlayanların Federasyon talep oranı etnik grup ortalamasının altındadır ve üniter yapıya sahip çıkma oranı Kürtlerin içindeki en yüksek düzeydedir. Bu bulgular, sağ eğilimi ve/veya dindar olan Kürt-Zazaların daha devletçi bir çizgide olduğunu göstermesi açısından önemlidir. 32 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Devlet yönetiminde en uygun yapı olarak üniter yapıyı tercih edenlerin kendilerini tanımladıkları kavramlara göre farklılaşması aşağıda grafik olarak verilmiştir. Devlet Yönetiminde Üniter Yapı Esas Alınmalıdır (%) 100 80 60 76,9 73,9 51,0 73,4 73,0 70,1 54,7 49,5 40 21,5 28,1 13,9 20 0 Dindar Sağ eğilimli Sol eğilimli Türk Sosyal demokrat Marksist / Komünist / Sosyalist Ulusalcı Kürt-Zaza 33 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 3. ANAYASA VE ANAYASA YAPIM YÖNTEMİ 3.1 Temel İlkeleri Belirleyen Çerçeve Anayasaya Bakış Sadece temel ilkeleri belirleyen bir "Çerçeve Anayasa" Türkiye için daha uygundur. % Türk 58,7 Kürt-Zaza 48,2 Türkiye Ortalaması 57,2 Not: Bu soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Sadece üniversite mezunlarına yöneltilen bu soru ile mevcut anayasadan farklı olarak, yeni anayasanın temel ilkeleri belirleyen, daha kısa bir “Çerçeve Anayasa” olması görüşü sorgulanmış ve bu görüşe katılım durumu 100’lü ölçekte ifade edilmiştir. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: Türkiye genelinde “Çerçeve Anayasa” görüşünü destekleme oranı %57,2’dir. Türkler arasında daha kısa bir “Çerçeve Anayasa”yı destekleme oranı (%58,7) KürtZazalara göre (%48,2) daha yüksektir. Pek çok Kürt ve Zazanın, özellikle açılım süreci sonrası tanınan hakların anayasal temelde tanınan haklar olması gerektiği yönünde ortaya koyduğu görüşün, bu kesimi daha kısa bir “Çerçeve Anayasa” konusunda tereddüde düşürmüş olabileceği değerlendirilmektedir. 34 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Sadece temel ilkeleri belirleyen bir "Çerçeve Anayasa" Türkiye için daha uygundur. 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Türk Kürt-Zaza % AKP 60,4 CHP 57,9 MHP 59,8 BDP 41,0 AKP 48,5 CHP 55,1 BDP 44,5 Çerçeve Anayasa” konusundaki görüşlere 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti ayrımında bakıldığında: Türkler arasında “Çerçeve Anayasa” ya destek, BDP’ye oy verenler dışında farklılaşmamakla birlikte en yüksek oranda %60,4 ile AKP’ye oy verenler arasında olduğu görülmektedir. Bu oran Türkler arasında BDP’ye oy verenler içinde ise %41’dir. Kürt-Zazalar arasında ise “Çerçeve Anayasa” ya destek en yüksek oranda %55,1 ile CHP’ye oy verenler arasında iken, bu oran en düşük oranda %44,5 ile BDP’ye oy veren Kürt-Zazalar arasındadır. 35 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 3.2 Temel İlkeler Üzerinde Uzlaşı Anayasa için önce temel ilkeler üzerinde uzlaşma sağlanmalıdır. % Türk 66,4 Kürt-Zaza 70,3 Türkiye Ortalaması 67,0 Not: Bu soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Sadece üniversite mezunlarına yöneltilen bu soruda, yeni anayasa yapım sürecinde önce temel ilkeler üzerinde uzlaşı sağlanmasının gerekliliği sorgulanmış ve bu görüşe katılım durumu 100’lü ölçekte ifade edilmiştir. Bulgular etnik ve mezhepsel temelde analiz edildiğinde: Türkiye genelinde “Anayasa için önce temel ilkeler üzerinde uzlaşı sağlanmalıdır” görüşünü destekleme oranı %67’dir. Türkler arasında bu görüşü destekleme oranı (%66,4) Kürt-Zazalara göre (%70,3) daha düşüktür. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında Alevi olanların “önce temel ilkeler üzerinde uzlaşı sağlanmalı” görüşünü destekleme oranları (%80,5-%79,6) HanefiŞafiilerin oranlarından (%66,1-%68,2) çok daha yüksektir. Anayasa için önce temel ilkeler üzerinde uzlaşma sağlanmalıdır. Mezhep Türk Kürt-Zaza 36 % Hanefi-Şafii Alevi 66,1 Hanefi-Şafii 68,2 Alevi 79,6 80,5 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Anayasa için önce temel ilkeler üzerinde uzlaşma sağlanmalıdır. 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Türk Kürt-Zaza % AKP 67,2 CHP 62,5 MHP 67,5 BDP 57,6 AKP 71,9 CHP 75,0 BDP 69,5 “Anayasa için önce temel ilkeler üzerinde uzlaşı sağlanmalıdır” görüşüne katılım oranlarına 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti ayrımında bakıldığında; BDP’ye oy veren seçmenin hem Türkler hem de Kürt-Zazaların içinde en düşük katılım oranına (%57,6-%69,5) sahip olduğu görülmektedir. “Anayasa için önce temel ilkeler üzerinde uzlaşı sağlanmalıdır” sorusunda, temel ilkelerin ne olduğu açık olmadığından herkes bir prensip kararında uzlaşmaktadır. Anketlerde tüm parti taraftarlarının konuya olumlu bakmaları ve bu konuda benzer destekleme oranlarına sahip olmaları oldukça sevindiricidir. 37 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 3.3 Uzlaşma Komisyonuna Bakış ve Komisyonun Yapısı Yeni Anayasa Meclis içinden ve dışından oluşacak bir "Uzlaşma Komisyonu" tarafından hazırlanmalıdır. (%) Komisyona üye seçiminde partilerin son seçimde aldığı oy oranı esas alınmalıdır. (%) Türk 64,8 61,6 Kürt-Zaza 73,8 44,2 Türkiye Ortalaması 66,2 59,0 Not: Bu iki soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Sadece üniversite mezunlarına yöneltilen bu iki farklı soruda, yeni anayasanın bir uzlaşma komisyonu tarafından hazırlanması ve komisyona üye seçiminde partilerin aldıkları oy oranının esas alınması sorgulanmıştır. Her iki görüşe katılım oranı tablolarda 100’lü ölçekte verilmiştir. Bulgular etnik ve mezhepsel temelde analiz edildiğinde: Yeni anayasanın bir uzlaşma komisyonu tarafından hazırlanması görüşüne katılım oranı Türkiye genelinde %66,2’dir. Bu oran, Türkler arasında %64,8, Kürt-Zazalarda %73,8’dir. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında “Uzlaşma Komisyonu” görüşünü destekleme oranları Alevilerde (%70,8-%80) Hanefi-Şafiilerden (%64,7-%72,3) daha yüksektir. “Komisyona üye seçiminde partilerin son seçimde aldığı oy oranı esas alınmalıdır” görüşünü destekleme oranı Türkiye genelinde %59’dur. Bu oran, Türkler arasında %61,6 iken Kürt-Zazalarda %44,2 ile daha düşüktür. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında komisyona üye seçiminde oy oranının esas alınması görüşünü destekleme oranları Alevilerde (%47,6-%32,8) Hanefi-Şafiilerden (%61,9-%46,8) daha düşüktür. Mezhep Türk Hanefi-Şafii Alevi Kürt-Zaza 38 HanefiŞafii Alevi Yeni Anayasa Meclis içinden ve dışından oluşacak bir "Uzlaşma Komisyonu" tarafından hazırlanmalıdır. (%) Komisyona üye seçiminde partilerin son seçimde aldığı oy oranı esas alınmalıdır. (%) 64,7 61,9 70,8 47,6 72,3 46,8 80,0 32,8 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yeni Anayasa Meclis içinden ve dışından oluşacak bir "Uzlaşma Komisyonu" tarafından hazırlanmalıdır. (%) Komisyona üye seçiminde partilerin son seçimde aldığı oy oranı esas alınmalıdır. (%) 66,6 65,1 62,6 58,4 MHP 64,1 61,8 BDP 60,6 37,0 AKP 70,2 58,3 CHP 69,9 41,8 BDP 81,4 31,3 2011 Seçiminde oy verilen siyasi parti Türk AKP CHP KürtZaza Yeni anayasanın bir uzlaşma komisyonu tarafından hazırlanması görüşüne katılım oranlarına 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti ayrımında bakıldığında: Bu görüş Türklerde farklı partilere oy verenler arasında fazla farklılaşmamakla birlikte, AKP’ye oy verenler içinde katılım oranı %66,6 ile en yüksek iken BDP’ye oy veren seçmen içinde bu oran %60,6’dır. Aynı görüşü destekleme oranı BDP’ye oy veren Kürt-Zaza seçmen içinde %81,4 ile en yüksek düzeye çıkmaktadır. “Komisyona üye seçiminde partilerin son seçimde aldığı oy oranı esas alınmalıdır” görüşünü destekleme oranlarına oy verilen siyasi parti ayrımında bakıldığında ise: Bu oran AKP’ye oy veren Türkler içinde %65,1 ile en yüksek iken BDP’ye oy veren Türk seçmen içinde %37 ile en düşük düzeydedir. Aynı görüşü destekleme oranına Kürt seçmenler içinde bakıldığında, BDP’ye oy veren Kürt-Zazalar %31,3 ile en düşük katılımı göstermektedir. 39 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 3.4 Yeni Anayasa Taslağının Tartışılması ve Halkoyuna Sunulması Anayasa taslağı mecliste oylanmadan önce belirli bir süre kamuoyunda tartışılmalı ve geri bildirimler alınmalıdır. (%) Anayasa meclisten hangi oyla geçerse geçsin halkoyuna sunulmalıdır. (%) Türk 64,7 62,1 Kürt-Zaza 74,2 71,4 Türkiye Ortalaması 66,1 63,5 Not: Bu iki soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Sadece üniversite mezunlarına yöneltilen bu iki farklı soruda, yeni anayasa taslağının kamuoyunda tartışılması ve halkoyuna sunulması konusu sorgulanmıştır. Her iki görüşe katılım oranı tablolarda 100’lü ölçekte verilmiştir. Bulgular etnik ve mezhepsel temelde analiz edildiğinde: “Anayasa taslağı mecliste oylanmadan önce belirli bir süre kamuoyunda tartışılmalı ve geri bildirimler alınmalıdır” görüşüne katılım oranı Türkiye genelinde %66,1’dir. Bu oran, Türkler arasında %64,7, Kürt-Zazalarda %74,2’dir. Hem Türkler hem de KürtZazalar arasında bu görüşü destekleme oranları Alevilerde (%80,8-%81,9) HanefiŞafiilerden (%64,3-%72,5) daha yüksektir. “Anayasa meclisten hangi oyla geçerse geçsin halkoyuna sunulmalıdır” görüşünü destekleme oranı Türkiye genelinde %63,5’dir. Bu oran, Türkler arasında %62,1 iken Kürt-Zazalarda %71,4’dür. Aynı görüşü destekleme oranları Alevilerde (%73,3-%78,6) Hanefi-Şafiilerden (%61,8-%69,9) daha yüksektir. Mezhep Türk Hanefi-Şafii Alevi Kürt-Zaza 40 HanefiŞafii Alevi Anayasa taslağı mecliste oylanmadan önce belirli bir süre kamuoyunda tartışılmalı ve geri bildirimler alınmalıdır. (&) Anayasa meclisten hangi oyla geçerse geçsin halkoyuna sunulmalıdır. (&) 64,3 61,8 80,8 73,3 72,5 69,9 81,9 78,6 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Anayasa taslağı mecliste oylanmadan önce belirli bir süre kamuoyunda tartışılmalı ve geri bildirimler alınmalıdır. (%) Anayasa meclisten hangi oyla geçerse geçsin halkoyuna sunulmalıdır. (%) 65,7 63,6 CHP 61,6 59,4 MHP 61,9 61,4 BDP 66,3 72,0 AKP 68,4 67,1 CHP 77,3 73,4 BDP 80,0 75,6 2011 Seçiminde oy verilen siyasi parti Türk AKP KürtZaza “Anayasa taslağı mecliste oylanmadan önce belirli bir süre kamuoyunda tartışılmalı ve geri bildirimler alınmalıdır” görüşüne katılım oranlarına 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti ayrımında bakıldığında; Bu görüş Türklerde farklı partilere oy verenler arasında %61-66 aralığında değişmekte ve fazla farklılaşmamaktadır. Aynı görüşü destekleme oranı Kürt-Zaza seçmen içinde AKP’ye oy verenler arasında %68,4 iken bu oran CHP’ye oy verenler arasında %77,3’e ve BDP’ye oy verenler arasında %80 ile en yüksek düzeye çıkmaktadır. İkinci soruda yer alan “Anayasa meclisten hangi oyla geçerse geçsin halkoyuna sunulmalıdır” görüşünü destekleme oranlarına oy verilen siyasi parti ayrımında bakıldığında ise; Bu oran AKP-CHP ve MHP’ye oy veren Türkler içinde %59-63 aralığında iken BDP’ye oy veren Türk seçmen içinde %72 ile daha yüksek gerçekleşmiştir. Aynı görüşü destekleme oranına Kürt-Zaza seçmen içinde bakıldığında, Türk seçmende olduğu gibi BDP’ye oy verenlerde %75,6 ile en yüksek düzeye çıkmaktadır. 41 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 3.5 Yeni Anayasa İçin Uzlaşma Sağlanamazsa Yeni anayasa konusunda uzlaşma olmazsa : (%) Mevcut anayasa ile devam edilmeli veya üzerinde değişiklik yapılmalıdır. Uzlaşılan konular tek bir metin olarak ve uzlaşılamayan konular maddeler halinde referanduma götürülmelidir. Uzlaşılan konular üzerinden yeni anayasa hazırlanmalı, uzlaşılamayan konular daha sonra çözüm getirmek üzere mevcut hali ile yeni anayasaya konmalıdır. Türk 52,0 30,4 17,5 Kürt-Zaza 30,9 39,7 29,5 Türkiye Ortalaması 48,4 31,9 19,8 Not: Bu soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Sadece üniversite mezunlarına yöneltilen bu soruda kişilere yeni anayasa konusunda uzlaşma olmaması durumunda çözümü nerede gördükleri yukarıda verilen alternatifli üç şık ile sorgulanmıştır. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: “Mevcut anayasa ile devam edilmeli veya üzerinde değişiklik yapılmalıdır” görüşünün en yüksek oranda desteklenen görüş olduğu ve Türkiye genelinde %48,4’lük bir taraftar bulduğu görülmektedir. Bu görüşü destekleme oranı Türklerde (%52) KürtZazalara göre (%30,9) çok daha yüksektir. Bu durum Kürt-Zazaların uzlaşma olmasa dahi mevcut anayasa ile devam edilmesi görüşüne Türklere göre çok daha olumsuz baktığını göstermektedir. “Uzlaşılan konular tek bir metin olarak ve uzlaşılamayan konular maddeler halinde referanduma götürülmelidir” görüşü üç şıklı soruda %31,9 ile en yüksek ikinci desteği bulmuştur. Bu görüşe katılım oranı Kürt-Zazalarda (%39,7) Türklere göre (%30,4) daha yüksektir. “Uzlaşılan konular üzerinden yeni anayasa hazırlanmalı, uzlaşılamayan konular daha sonra çözüm getirmek üzere mevcut hali ile yeni anayasaya konmalıdır” görüşü üç şıklı soruda %19,8 ile en düşük desteği bulmuştur. Bu görüşe katılım oranı KürtZazalarda (%29,5) Türklere göre (%17,5) daha yüksektir. Bulgularda çıkan genel sonuç; Yeni Anayasa konusunda uzlaşma olmasa dahi, kişilerin yeni anayasanın hazırlanması konusunda ısrarcı olduğunu ve çözüm yollarına sıcak baktığını göstermektedir. Bu konudaki isteklilik ve talebin Kürt-Zazalarda daha üst düzeyde ve beklenen bir durum olduğunu söylemek de gerekmektedir. Bu durum, her halükarda mevcut Anayasanın değiştirilmesi yönündeki genel eğilimi de ortaya koymaktadır. 42 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yeni anayasa konusunda uzlaşma olmazsa (%) : Mevcut anayasa ile devam edilmeli veya üzerinde değişiklik Mezhep yapılmalıdır. Türk Kürt-Zaza Uzlaşılan konular tek bir metin olarak ve uzlaşılamayan konular maddeler halinde referanduma götürülmelidir. Uzlaşılan konular üzerinden yeni anayasa hazırlanmalı, uzlaşılamayan konular daha sonra çözüm getirmek üzere mevcut hali ile yeni anayasaya konmalıdır. Hanefi-Şafii 52,4 29,9 17,7 Alevi 33,3 54,8 11,9 Hanefi-Şafii 35,7 36,0 28,3 Alevi 10,4 55,2 34,3 Aynı sorudaki bulgular mezhepsel temelde analiz edildiğinde: “Mevcut anayasa ile devam edilmeli veya üzerinde değişiklik yapılmalıdır” görüşünün hem Türkler hem de Kürt-Zazalar içinde Aleviler arasında (%33,3-%10,4) HanefiŞafiilere göre (%52,4-%35,7) çok daha düşük oranda destek bulduğu görülmektedir. “Uzlaşılan konular tek bir metin olarak ve uzlaşılamayan konular maddeler halinde referanduma götürülmelidir” görüşünün ise hem Türkler hem de Kürt-Zazalar içinde Aleviler arasında (%54,8-%55,2) Hanefi-Şafiilere göre (%29,9-%36) çok daha yüksek oranda destek bulduğu görülmektedir. Bu bulgular; Kürt-Zazaların Türklere, Alevilerin de Hanefi-Şafiilere göre mevcut anayasanın mutlaka değişmesi gerektiği konusunda çok daha istekli olduğunu göstermektedir. 43 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yeni anayasa konusunda uzlaşma olmazsa (%) : Mevcut anayasa ile devam edilmeli veya üzerinde değişiklik yapılmalıdır. Uzlaşılan konular tek bir metin olarak ve uzlaşılamayan konular maddeler halinde referanduma götürülmelidir. Uzlaşılan konular üzerinden yeni anayasa hazırlanmalı, uzlaşılamayan konular daha sonra çözüm getirmek üzere mevcut hali ile yeni anayasaya konmalıdır. AKP CHP 55,1 29,0 15,9 47,0 31,2 21,9 MHP 56,4 27,5 16,2 BDP 25,9 33,3 40,7 AKP 43,0 33,6 23,4 CHP 27,7 49,2 23,1 BDP 26,9 41,5 31,5 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Türk Kürt-Zaza Aynı sorudaki bulgular 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi partiye göre analiz edildiğinde: 44 “Mevcut anayasa ile devam edilmeli veya üzerinde değişiklik yapılmalıdır” görüşüne destek Türk seçmen arasında en yüksek oranda AKP ve MHP’ye oy verenler içinde (%55,1-%56,4), en düşük oranda ise BDP’ye oy verenler içindedir (%25,9). Aynı görüş Kür-Zaza seçmen içinde ise AKP’ye oy verenler içinde %43 ile en yüksek oranda destek bulurken CHP ve BDP’ye oy verenler içinde %27,7 ve %26,9 ile en düşük destek oranındadır. “Uzlaşılan konular tek bir metin olarak ve uzlaşılamayan konular maddeler halinde referanduma götürülmelidir” görüşüne en büyük destek ise CHP (%49,2) ve BDP’ye (%41,5) oy veren Kürt-Zaza seçmen içinden gelmiştir. Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yeni anayasa konusunda uzlaşma olmazsa : (%) Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Marksist / Komünist / Sosyalistim Ulusalcıyım Türk Kürt Zaza Türk Kürt Zaza Türk Kürt Zaza Türk Kürt Zaza Türk Kürt Zaza Türk Mevcut anayasa ile devam edilmeli veya üzerinde değişiklik yapılmalıdır. Uzlaşılan konular tek bir metin olarak ve uzlaşılamayan konular maddeler halinde referanduma götürülmelidir. Uzlaşılan konular üzerinden yeni anayasa hazırlanmalı, uzlaşılamayan konular daha sonra çözüm getirmek üzere mevcut hali ile yeni anayasaya konmalıdır. 62,3 20,9 16,8 41,2 25,9 32,9 60,9 24,6 14,5 48,6 28,6 22,9 44,9 33,1 22,0 25,5 45,5 29,1 42,3 37,7 19,9 27,9 44,1 27,9 44,1 32,2 23,7 19,4 48,4 32,3 42,3 33,3 24,4 Bulgulara kişilerin kendilerini tanımladıkları kavramlar bağlamında bakıldığında: “Mevcut anayasa ile devam edilmeli veya üzerinde değişiklik yapılmalıdır” görüşüne destek hem Türkler hem de Kürt-Zazalar içinde kendisini sol eğilimli kavramlarla ve ulusalcı olarak tanımlayanlar arasında, dindar ve sağ eğilimli tanımlayanlara göre çok daha düşüktür. “Uzlaşılan konular tek bir metin olarak ve uzlaşılamayan konular maddeler halinde referanduma götürülmelidir” görüşüne destek oranı ise birinci görüşün tam aksine, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar içinde kendisini sol eğilimli kavramlarla ve ulusalcı olarak tanımlayanlar arasında dindar ve sağ eğilimli tanımlayanlara göre çok daha yüksektir. 45 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 4. EVRENSEL HUKUK VE ANAYASADA TARAFSIZLIK Anayasanın ruhu evrensel hukuk ilkelerine uygun olmalıdır. Devlet etnisite, din ve diğer sosyal gruplar karşısında tarafsız olmalıdır. Anayasa hiçbir ideolojiye atıfta bulunmamalıdır. (%) (%) (%) Türk 68,0 75,4 72,4 Kürt-Zaza 82,5 85,0 80,6 Türkiye Ortalaması 70,1 77,2 73,9 Not: Tablodaki birinci soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Yukarıda verilen üç farklı sorudan birincisi sadece üniversite mezunlarına, diğer ikisi örneklemin tamamına uygulanmıştır. Her üç soruda da ifade edilen görüşlere katılım oranları tabloda 100’lü ölçekte verilmiştir. Bulgular etnik ve mezhepsel temelde analiz edildiğinde: Sadece üniversite mezunlarına uygulanan, “Anayasanın ruhu evrensel hukuk ilkelerine uygun olmalıdır” görüşüne katılım oranı Türkiye genelinde %70,1’dir. Bu oran, Türkler arasında %68, Kürt-Zazalarda %82,5’dir. Hem Türkler hem de KürtZazalar arasında bu görüşü destekleme oranları Alevilerde (%79,1-%91) HanefiŞafiilerden (%67,7-%80,4) daha yüksektir. “Devlet etnisite, din ve diğer sosyal gruplar karşısında tarafsız olmalıdır” görüşünü destekleme oranı Türkiye genelinde %77,2’dir. Bu oran, Türkler arasında %75,4 iken Kürt-Zazalarda %85’dir. Aynı görüşü destekleme oranları, hem Türkler hem de KürtZazalar arasında bir önceki soruda olduğu gibi Alevilerde (%86,8-%96,3) HanefiŞafiilerden (%75-%83) daha yüksektir. “Anayasa hiçbir ideolojiye atıfta bulunmamalıdır.” görüşünü destekleme oranı Türkiye genelinde %73,9’dur. Bu oran, Türkler arasında %72,4 iken Kürt-Zazalarda %80,6’dır. Aynı görüşü destekleme oranları, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında önceki iki soruda olduğu gibi Alevilerde (%84,1-%91,2) Hanefi-Şafiilerden (%72-%78,7) daha yüksektir. Türk KürtZaza 46 Anayasanın ruhu evrensel hukuk ilkelerine uygun olmalıdır. Devlet etnisite, din ve diğer sosyal gruplar karşısında tarafsız olmalıdır. Anayasa hiçbir ideolojiye atıfta bulunmamalıdır. Mezhep Hanefi-Şafii Alevi (%) (%) (%) 67,7 75,0 72,0 79,1 86,8 84,1 Hanefi-Şafii 80,4 83,0 78,7 Alevi 91,0 96,3 91,2 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yukarıdaki tablolarda değerleri verilen üç soruya ait genel bulgular; yeni anayasanın evrensel hukuk ilkelerine uygunluğu ve tarafsızlığı noktasındaki talep ve beklentilerin Kürt-Zazalarda Türklerden ve Alevilerde Hanefi-Şafiilerden daha yüksek olduğunu göstermektedir. Türkiye’de nüfus açısından azınlık durumunda olmaları Kürtlerin-Zazaların ve Alevilerin yeni anayasanın evrenselliği ve tarafsızlığı yönündeki beklentilerini yükseltmektedir. Anayasanın ruhu evrensel hukuk ilkelerine uygun olmalıdır. Devlet etnisite, din ve diğer sosyal gruplar karşısında tarafsız olmalıdır. Anayasa hiçbir ideolojiye atıfta bulunmamalıdır. (%) (%) (%) 68,6 76,6 72,6 64,1 70,8 70,8 MHP 69,5 76,0 72,4 BDP 70,2 72,3 75,5 AKP 74,1 82,1 76,7 CHP 77,3 85,8 81,8 MHP 70,6 55,5 62,1 BDP 93,3 91,9 87,3 2011 Seçiminde oy verilen siyasi parti Türk AKP CHP KürtZaza Her üç sorudaki görüşlere 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti ayrımında bakıldığında; Her üç soruda da Türklerin yeni anayasanın evrensel hukuk ilkelerine uygunluğu ve tarafsızlığı noktasındaki talep ve beklentileri oy verilen siyasi partiye göre çok fazla farklılaşmamaktadır. Kürt-Zazalar arasında ise yeni anayasanın evrensel hukuk ilkelerine uygunluğu ve tarafsızlığı noktasındaki talep ve beklentilerin BDP’ye oy verenler arasında %90’lar düzeyine çıktığı ve BDP’ye oy verenlerin bu anlamda diğer partilere oy veren Kürtlerden farklılaştığı görülmektedir. 47 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler ruh Anayasanın ruhu evrensel hukuk ilkelerine uygun olmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Sağ eğilimliyim Dindarım Ulusalcıyım Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım 67,7 66,7 66,7 65,6 65,3 58,3 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sosyal demokratım Sol eğilimliyim Sağ eğilimliyim Dindarım 91,9 89,1 87,3 78,6 78,5 “Anayasanın ruhu evrensel hukuk ilkelerine uygun olmalıdır” sorusuna ait bulgular, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde incelendiğinde: Bu görüşe katılım oranı Türkler arasında kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre çok fazla farklılaşmamakla birlikte, katılım oranı %67,7 ile en yüksek oranda “Sağ eğilimliyim” diyenlerde iken %58,3 ile en düşük oranda “sosyal demokratım” diyenlerdedir. Aynı görüşe katılım oranı Kürt-Zazalar arasında %91,9 ile en yüksek oranda “Marksist/Komünist/Sosyalistim” diyenlerde iken %78,6 ve %78,5 ile en düşük oranda “sağ eğilimliyim” ve “dindarım” diyenlerdedir. Batıda evrensel hukuk ilkelerini ve değerleri temsil eden ülkelere karşı insanların duyduğu tepki ve beslediği güvensizliğin Türklerde bu soruya katılım oranını aşağılarda tuttuğu söylenebilir. Anket uygulama sürecinde yapılan yüz yüze görüşmelerde kişilerce ortaya konulan görüşler bu yorumu desteklemektedir. 48 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Devlet etnisite, din ve diğer sosyal gruplar karşısında tarafsız olmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Dindarım Ulusalcıyım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim Sosyal demokratım 78,3 76,1 75,6 73,2 71,4 70,7 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sosyal demokratım Sol eğilimliyim Sağ eğilimliyim Dindarım 93,7 90,9 87,9 87,2 82,5 "Devlet etnisite, din ve diğer sosyal gruplar karşısında tarafsız olmalıdır" sorusuna ait bulgular, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde incelendiğinde: Bu görüşe katılım oranı Türkler arasında kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre %70-78 aralığında değişmektedir. Katılım oranı %78,3 ile en yüksek oranda “dindarım” diyenlerde iken %70,7 ile en düşük oranda “sosyal demokratım” diyenlerdedir. Aynı görüşe katılım oranı bir önceki soruda olduğu gibi, Kürt-Zazalar arasında %93,7 ile en yüksek oranda “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenlerde iken %82,5 ile en düşük oranda “dindarım” diyenlerdedir. 49 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Anayasa hiçbir ideolojiye atıfta bulunmamalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Dindarım Ulusalcıyım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Marksist / Komünist / Sosyalistim 75,4 73,4 72,5 71,7 69,2 66,7 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sosyal demokratım Sol eğilimliyim Dindarım Sağ eğilimliyim 90,7 86,0 82,3 76,7 75,5 "Anayasa hiçbir ideolojiye atıfta bulunmamalıdır" sorusuna ait bulgular, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde incelendiğinde: Bu görüşe katılım oranı Türkler arasında %75,4 ile en yüksek oranda “dindarım” diyenlerde iken %66,7 ile en düşük oranda “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenlerdedir. Aynı görüşe katılım oranı, Kürt-Zazalar arasında %90,7 ile en yüksek oranda “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenlerde iken %76,7 - %75,5 ile en düşük oranda “dindarım” ve “sağ eğilimliyim” diyenlerdedir. Sonuç olarak bu bölümde analiz edilen her üç soruda da, farklı toplumsal kesimlerin yeni anayasanın evrenselliği ve tarafsızlığı konusunda benzer ve yüksek oranda kabul gören beklentilere sahip olmaları, insanların devlet ve ideoloji eksenli değil, birey ve hak temelli bir anayasa arayışında olduğunu göstermektedir. 50 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 5. YENİ ANAYASADA DEĞİŞTİRİLEMEZ HÜKÜMLERE BAKIŞ Aşağıdakilerden hangileri yeni anayasada değiştirilemez hüküm olarak yer almalıdır? (%) "Dili Türkçedir" Türk ifadesi Bayrağı Milli Marş Yeni Anayasada değiştirilemez hüküm olmamalıdır Cumhuriyet ilkesi Laiklik İlkesi Türk 74,0 67,9 78,7 79,9 77,3 57,9 10,5 Kürt-Zaza 39,6 33,8 35,7 39,4 37,9 28,9 41,7 Türkiye Ortalaması 67,5 61,4 70,3 71,7 69,2 52,0 16,4 Başkent Bu soruda, 1982 Anayasasında yer alan değiştirilemez hükümlerden yukarıda verilen altı tanesinin yeni anayasada da yer alması görüşü EK soru kağıdındaki ifadelerle sorgulanmış ve analiz değerleri tablolarda 100’lü ölçekte verilmiştir. Anayasanın değiştirilemez hükümlerine bakış etnik temeldeki farklılaşma ile analiz edildiğinde: Cumhuriyet İlkesinin yeni anayasada da değiştirilemez hüküm olarak yer alması konusundaki olumlu görüş oranı Türkiye geneli için %67,5 iken bu oran Türklerde %74, Kürt ve Zazalarda ise %39,6’dır. Laiklik İlkesine bakış konusundaki olumlu görüş Türkiye geneli için %61,4 iken bu oran Türklerde %67,9, Kürt ve Zazalarda ise %33,8’dir. 51 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler “Dili Türkçedir” ifadesine değiştirilemez hüküm olarak olumlu bakış, Türkiye geneli için %70,3 iken bu oran Türklerde %78,7, Kürt ve Zazalarda ise %35,7’dir. “Bayrağı ay yıldızlı al bayraktır” ifadesine değiştirilemez hüküm olarak olumlu bakış, Türkiye geneli için %71,7 iken bu oran Türklerde %79,7, Kürt ve Zazalarda ise %39,4’dür. “Milli marşı İstiklal Marşıdır” ifadesine değiştirilemez hüküm olarak olumlu bakış, Türkiye geneli için %69,2 iken bu oran Türklerde %77,3, Kürt ve Zazalarda ise %37,9’dur. “Başkenti Ankara’dır” ifadesine değiştirilemez hüküm olarak olumlu bakış, Türkiye geneli için %52 iken bu oran Türklerde %57,9, Kürt ve Zazalarda ise %58,9’dur. Soru içinde “yeni anayasada değiştirilemez hüküm olmamalıdır” görüşü de sorgulanmıştır. Bu görüşe katılım oranı ise, Türkiye geneli için %16,4 iken bu oran Türklerde %10,5, Kürt ve Zazalarda ise %41,7’dir. Bu bulgular genel olarak değerlendirildiğinde: Anayasada değiştirilemez hükümler bulunması gerektiği konusunda Türkiye genelinde %84, kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında ise %90 oranında yüksek bir mutabakat varken bu oran Kürtlerde ve Zazalarda %58 düzeyindedir. Değiştirilemez hükümlere tek tek bakıldığında ise; Başkent dışındaki değiştirilemez hükümlerin yeni anayasada da yer alması gerektiği konusunda Türkiye genelinde %61-72 aralığında bir mutabakat vardır. Bu oranlar Türklerde %68-80 bandına yükselirken Kürt ve Zazalarda %34-40 bandına düşmektedir. Yani Türkler arasında her üç kişiden ikisinin, KürtZazalar arasında ise her üç kişiden birisinin anayasanın değiştirilemez hükümleri ile ilgili bir problemi yoktur. Bu bulgular, Cumhuriyet ve Laiklik ilkelerinin, bazı kesimlerce zaman zaman dile getirilen endişelerin aksine, toplumca genel olarak benimsendiğini göstermektedir. Kürt-Zaza nüfus arasında değiştirilemez hükümlere bakıştaki göreceli olumsuzluğun sisteme genel olarak beslenen hoşnutsuzluk ve tepkiden kaynaklandığı söylenebilir. 52 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Aşağıdakilerden hangileri yeni anayasada değiştirilemez hüküm olarak yer almalıdır? (%) Cumhuriyet ilkesi Laiklik İlkesi "Dili Türkçedir " ifadesi Türk Bayrağı Milli Marş Başkent Hanefi-Şafii Alevi 73,9 67,5 79,6 80,8 78,4 58,3 10,1 76,1 73,6 65,0 65,6 65,0 60,1 18,4 Hanefi-Şafii 40,8 33,2 38,7 42,4 40,6 30,1 39,1 Alevi 32,9 37,1 18,8 21,8 22,4 22,4 58,2 Mezhep Türk KürtZaza Yeni Anayasada değiştirilemez hüküm olmamalıdır Anayasanın değiştirilemez hükümlerine bakış mezhepsel temelde analiz edildiğinde: Anayasada değiştirilemez hükümler bulunması gerektiği konusunda Türkiye genelinde %84 düzeyinde olan mutabakat; kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında Hanefi-Şafiilerde %90, Alevilerde %82 düzeyinde, Kürt ve Zazalar arasında ise HanefiŞafiilerde %61, Alevilerde %42 düzeyindedir. Değiştirilemez hükümlere tek tek bakıldığında ise; Kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında; Cumhuriyet ve Laiklik ilkeleri ile Başkent konusundaki hassasiyet ve bu ilkelerin değiştirilemez hüküm olarak yeni anayasada da yer alması gerektiği konusundaki görüşe destek, Alevilerde HanefiŞafiilerden daha yüksektir. Bunun yanında kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında, Türkçe, Türk Bayrağı ve Milli Marş konusundaki hassasiyet ve bu ilkelerin değiştirilemez hüküm olarak yeni anayasada da yer alması gerektiği konusundaki görüşe destek Hanefi-Şafiilerde Alevilere göre daha yüksektir. Kendisini Kürt ve Zaza olarak tanımlayanlar arasında değiştirilemez hükümlere bakış genelde olumsuz olmakla birlikte; Laiklik İlkesi dışındaki diğer beş değiştirilemez hükme/ilkeye destek oranı Alevilerde Hanefi-Şafiilerden çok daha düşüktür. Anayasanın değiştirilemez hükümleri konusundaki bulgulara bakıldığında temel farklılaşmanın aynı mezhepten olan Türk Alevilerle Kürt Aleviler arasında olduğu ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet ilkesine olumlu bakış Türk Alevilerde en yüksek oranda iken, aynı ilke Kürt Alevilerde en düşük orana sahiptir. Laiklik ilkesinde de beklentilerin aksine temel farklılaşma mezhepsel temelde değil etnisite temelinde gerçekleşmiştir. Burada Alevi ve Sünni Kürtler benzer algılara sahipken, diğer taraftan Alevi ve Sünni Türkler algılarda benzeşmektedir. 53 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Aşağıdakilerden hangileri yeni anayasada değiştirilemez hüküm olarak yer almalıdır? (%) 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Türk Kürt-Zaza Cumhuriyet ilkesi Laiklik İlkesi "Dili Türkçedir" ifadesi Türk Bayrağı Milli Marş Başkent Yeni Anayasada değiştirilemez hüküm olmamalıdır AKP 69,8 61,4 78,2 81,6 78,9 56,5 11,0 CHP 79,9 79,7 76,3 73,8 71,8 60,0 10,6 MHP 80,6 70,7 88,0 87,9 85,3 64,7 5,5 BDP 57,1 57,1 40,8 40,8 40,8 38,8 38,8 AKP 50,3 39,1 51,5 56,8 55,4 37,7 23,9 CHP 55,6 60,1 42,5 47,7 49,7 36,6 30,7 MHP 41,9 50,0 46,9 50,0 50,0 31,3 12,5 BDP 21,1 17,7 11,9 11,9 9,5 14,0 72,0 Anayasanın değiştirilemez hükümlerine bakış, oy verilen siyasi parti temelinde analiz edildiğinde: Kendisini Türk olarak tanımlayanlar arasında, değiştirilemez hükümlerin yeni anayasa da yer alması konusundaki en yüksek destek oranı Laiklik İlkesi hariç MHP’den gelmektedir. Laiklik İlkesinde ise CHP’den gelen destek oranı diğer partilerden daha yüksektir. Kendisini Türk olarak tanımlayanlar arasında anayasanın değiştirilemez hükümleri konusundaki en düşük destekleme oranı ise BDP’ye oy verdiğini söyleyenlerden gelmektedir. Kendisini Kürt-Zaza tanımlayanlar arasında, anayasanın değiştirilemez hükümleri konusundaki en düşük destekleme oranı BDP’ye oy verdiğini söyleyenlerdedir. KürtZazalarda BDP dışındaki partilere oy verenler içinde değiştirilemez hükümlere bakış %40-50 bandında bir destek bulurken bu oran BDP’ye oy verenlerde %10 düzeyine düşmektedir. Anayasanın değiştirilemez hükümlerine bakış, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar içinde BDP hariç partilere göre kırılma anlamında çok fazla bir farklılaşma göstermemektedir. 54 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Aşağıdakilerden hangileri yeni anayasada değiştirilemez hüküm olarak yer almalıdır? (%) Cumhuriyet ilkesi Laiklik İlkesi "Dili Türkçedir " ifadesi Türk Bayrağı Milli Marş Başkent Yeni Anayasada değiştirilemez hüküm olmamalıdır Ortaokul mezunu veya daha düşük 70,4 65,9 79,6 81,0 77,8 62,9 9,1 Lise mezunu 71,0 68,5 77,4 80,0 77,6 60,1 13,2 Üniversite mezunu 78,2 68,2 79,2 79,1 76,7 53,3 9,3 Ortaokul mezunu veya daha düşük 40,9 32,5 40,9 43,5 44,0 32,2 38,1 Lise mezunu 37,0 32,0 40,6 39,3 35,3 29,0 40,5 Üniversite mezunu 41,4 37,0 27,7 35,8 34,4 26,3 46,0 Öğrenim Durumu Türk Kürt-Zaza Anayasanın değiştirilemez hükümlerine bakış, öğrenim durumuna göre analiz edildiğinde: Kendisini Türk olarak tanımlayanlar arasında, değiştirilemez hükümlere bakış öğrenim durumuna göre farklılaşmamaktadır. Kendisini Kürt-Zaza tanımlayanlar arasında, Cumhuriyet ve Laiklik İlkesi dışındaki hükümlere bakış genel olarak öğrenim durumu yükseldikçe daha olumsuz hale gelmektedir. Laiklik ilkesine destek ise, yine düşük olmakla (%37) birlikte Üniversite mezunları arasında biraz daha yüksektir. 55 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler “Cumhuriyet İlkesi” yeni anayasada değiştirilemez hüküm olarak yer almalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Ulusalcıyım Sosyal Demokratım Sol Eğilimliyim Sağ Eğilimliyim Dindarım Marksist / Komünist / Sosyalistim 98,2 84,7 77,1 75,8 66,7 62,2 Sağ Eğilimliyim Sosyal Demokratım Dindarım Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 46,7 45,3 42,3 32,9 25,0 Anayasanın değiştirilemez hükümlerine bakış, kişilerin kendilerini dindar olarak ve siyasi kavramlarla tanımlamasına göre analiz edildiğinde, Cumhuriyet İlkesinin yeni anayasada da yer alması konusunda: Kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında en yüksek destek %98,2 ile “Ulusalcıyım” diyenler arasındayken, en düşük destek %62,2 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındadır. Kendisini Kürt-Zaza tanımlayanlar arasında ise; en yüksek destek %46,7 ile “Sağ eğilimliyim” diyenler arasındayken, en düşük destek %25 ile “Marksist/Komünist/ Sosyalistim” diyenler arasındadır. Laiklik ilkesi yeni anayasada değiştirilemez hüküm olarak yer almalıdır. Türk Ulusalcıyım Sol Eğilimliyim Sosyal Demokratım Sağ Eğilimliyim Marksist / Komünist Sosyalistim Dindarım % 92,9 78,1 78,1 65,6 / 60,5 Kürt - Zaza % Sağ Eğilimliyim Sosyal Demokratım Dindarım Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 42,1 39,3 32,5 29,4 19,0 57,4 Laiklik İlkesinin yeni anayasada da değiştirilemez hüküm olarak yer alması konusunda: Kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında en yüksek destek %92,9 ile “Ulusalcıyım” diyenler arasındayken, en düşük destek %57,4 ile “Dindarım” diyenler arasındadır. Dindarlar arasındaki bu oran göreceli olarak düşük olmakla birlikte, bu ilkenin genel kabul gördüğünü de göstermektedir. Kendisini Kürt-Zaza tanımlayanlar arasında ise; en yüksek destek %42,1 ile “Sağ eğilimliyim” diyenler arasındayken, en düşük destek %19 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındadır. 56 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler “Dili Türkçedir” ifadesi yeni anayasada değiştirilemez hüküm olarak yer almalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Ulusalcıyım Sağ Eğilimliyim Dindarım Sosyal Demokratım Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 93,5 82,1 81,6 78,9 75,7 45,4 Sağ Eğilimliyim Dindarım Sosyal Demokratım Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 52,6 47,5 29,9 20,9 7,1 Devletin resmi dilinin “Dili Türkçedir” ifadesi ile yeni anayasada da değiştirilemez hüküm olarak yer alması konusunda: Kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında en yüksek destek %93,5 ile “Ulusalcıyım” diyenler arasındayken, en düşük destek %45,4 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındadır. Kendisini Kürt-Zaza tanımlayanlar arasında ise; en yüksek destek %52,6 ile “Sağ eğilimliyim” diyenler arasındayken, en düşük destek %7,1 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındadır. “Bayrağı, beyaz ay yıldızlı al bayraktır” ifadesi yeni anayasada değiştirilemez hüküm olarak yer almalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Ulusalcıyım Sağ Eğilimliyim Dindarım Sosyal Demokratım Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 92,4 87,5 86,1 75,9 75,2 46,2 Sağ Eğilimliyim Dindarım Sosyal Demokratım Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 57,2 50,8 36,8 20,9 13,1 “Bayrağı, beyaz ay yıldızlı al bayraktır” ifadesinin yeni anayasada da değiştirilemez hüküm olarak yer alması konusunda: Kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında en yüksek destek %92,4 ile “Ulusalcıyım” diyenler arasındayken, en düşük destek %46,2 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındadır. Kendisini Kürt-Zaza tanımlayanlar arasında ise; en yüksek destek %57,2 ile “Sağ eğilimliyim” diyenler arasındayken, en düşük destek %13,1 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındadır. 57 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler "Milli marşı İstiklal Marşı'dır" ifadesi yeni anayasada değiştirilemez hüküm olarak yer almalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Ulusalcıyım Sağ Eğilimliyim Dindarım Sosyal Demokratım Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 90,9 85,7 83,3 74,4 72,3 42,0 Sağ Eğilimliyim Dindarım Sosyal Demokratım Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 57,2 48,9 36,8 19,6 13,1 "Milli marşı İstiklal Marşı'dır" ifadesinin yeni anayasada da değiştirilemez hüküm olarak yer alması konusunda: Kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında en yüksek destek %90,9 ile “Ulusalcıyım” diyenler arasındayken, en düşük destek %42 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındadır. Kendisini Kürt-Zaza tanımlayanlar arasında ise; en yüksek destek %57,2 ile “Sağ eğilimliyim” diyenler arasındayken, en düşük destek %13,1 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındadır. "Başkenti Ankara'dır" ifadesi yeni anayasada değiştirilemez hüküm olarak yer almalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Ulusalcıyım Sağ Eğilimliyim Sol Eğilimliyim Dindarım Sosyal Demokratım Marksist / Komünist / Sosyalistim 72,6 63,5 60,2 58,5 56,0 39,5 Sağ Eğilimliyim Dindarım Sosyal Demokratım Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 37,5 35,0 27,8 20,3 10,7 "Başkenti Ankara'dır" ifadesinin yeni anayasada da değiştirilemez hüküm olarak yer alması konusunda: Kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında en yüksek destek %72,6 ile “Ulusalcıyım” diyenler arasındayken, en düşük destek %39,5 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındadır. 58 Kendisini Kürt-Zaza tanımlayanlar arasında ise; en yüksek destek %37,5 ile “Sağ eğilimliyim” diyenler arasındayken, en düşük destek %10,7 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındadır. Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yeni Anayasada değiştirilemez hüküm olmamalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol Eğilimliyim Sağ Eğilimliyim Dindarım Sosyal Demokratım Ulusalcıyım 31,1 13,8 10,3 10,2 8,1 2,9 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol Eğilimliyim Sosyal Demokratım Dindarım Sağ Eğilimliyim 69,0 57,9 48,7 32,2 25,0 "Yeni Anayasada değiştirilemez hüküm olmamalıdır." görüşüne destek: Kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında en yüksek %31,1 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındayken, %2,9 ile en düşük “Ulusalcıyım” diyenler arasındadır. Kendisini Kürt-Zaza tanımlayanlar arasında ise; en yüksek %69 ile “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenler arasındayken, %25 ile en düşük “Sağ eğilimliyim” diyenler arasındadır. 59 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 6. ANAYASADA TÜRKLÜK Aşağıdaki ifadelerden hangisine katılıyorsunuz? (%) Anayasada Türklük dâhil hiçbir etnik gruba atıf olmamalıdır Sadece Türklüğe atıf olmalıdır Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır Türk 34,8 35,0 30,1 Kürt-Zaza 30,2 12,4 57,4 Türkiye Ortalaması 34,3 30,6 35,1 Bu soruda, yeni anayasada Türklük ve diğer etnik gruplara atıf durumu yukarıda verilen alternatifli üç şık ile sorgulanmıştır. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: “Sadece Türklüğe atıf olmalıdır” görüşünün Türkiye genelinde %30 gibi bir oranda kaldığı, bu görüşün Türkler arasında %35, Kürt-Zazalar arasında ise %12 oranında taraftar bulduğu görülmektedir. “Anayasada Türklük dâhil hiçbir etnik gruba atıf olmamalıdır” görüşü hem Türklerde hem Kürt-Zazalarda ve hem de Türkiye ortalamasında her üç kişiden birisinin desteklediği seçenek durumundadır. “Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır” görüşü ise Türklerde ve Türkiye genelinde yaklaşık her üç kişiden birisinin desteklediği alternatif görüş durumundayken, bu görüş Kürtler ve Zazalar arasında %57,4 ile oldukça yüksek oranda destek bulmaktadır. Bulgulara daha genel bakıldığında; yeni anayasada Türklük yanında diğer etnik gruplara da uzlaşı sağlanacak bir metin ile atıf yapılmasının, bu konuyu yeni anayasa yapım sürecinin önündeki problem konularından birisi olmaktan çıkarabileceği değerlendirilebilir. 60 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Aşağıdaki ifadelerden hangisine katılıyorsunuz? (%) Anayasada Türklük dâhil hiçbir etnik gruba atıf olmamalıdır Sadece Türklüğe atıf olmalıdır Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır Hanefi-Şafii 35,2 35,4 29,4 Alevi 25,3 21,5 53,2 Hanefi-Şafii 31,1 13,6 55,3 Alevi 24,9 5,9 69,2 Mezhep Türk Kürt-Zaza Bulgular mezhepsel temelde analiz edildiğinde: “Anayasada Türklük dâhil hiçbir etnik gruba atıf olmamalıdır” ve “Sadece Türklüğe atıf olmalıdır” çözüm seçenekleri, hem Türkler hem de Kürt-Zazalarda, Hanefi-Şafiilerde Alevilere göre daha fazla destek bulmaktadır. Bunun yanında, “Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır” seçeneği hem Türkler hem de Kürt-Zazalarda, Alevilerde Hanefi-Şafiilere göre çok daha fazla destek bulmaktadır. 61 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Aşağıdaki ifadelerden hangisine katılıyorsunuz? (%) Anayasada Türklük dâhil hiçbir etnik gruba atıf olmamalıdır Sadece Türklüğe atıf olmalıdır Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır AKP 36,8 32,1 31,1 CHP 35,3 33,9 30,8 MHP 26,3 50,5 23,2 BDP 33,3 16,7 50,0 AKP 34,8 17,1 48,0 CHP 24,3 19,1 56,6 MHP 23,3 26,7 50,0 BDP 26,2 3,7 70,1 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Türk Kürt-Zaza Bulgular oy verilen siyasi partiye göre analiz edildiğinde: “Anayasada sadece Türklüğe atıf olmalıdır” görüşüne, Türkler arasında en büyük destek %50,5 ile MHP’ye oy verenlerden gelirken en düşük destek %16,7 ile BDP’ye oy verenlerden gelmektedir. “Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır” seçeneği hem Türkler hem de Kürt-Zazalarda BDP’ye oy verdiğini söyleyenler arasında %50 ve %70 ile en yüksek orana çıkmaktadır. Türklerde MHP’ye oy verenler içerisinde “Anayasada sadece Türklüğe atıf olmalıdır” görüşünü destekleme oranının %50’ler düzeyinde kalması; MHP’lilerin bu konudaki toleransını ve aynı topraklarda yaşayan diğer etnik kökenlerin de anayasada yer almasına tamamen olumsuz bakmadıklarını göstermektedir. 62 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Aşağıdaki ifadelerden hangisine katılıyorsunuz? (%) Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Anayasada Türklük dâhil hiçbir etnik gruba atıf olmamalıdır Sadece Türklüğe atıf olmalıdır Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır Türk 36,5 34,5 29,0 Kürt - Zaza 33,5 12,4 54,1 Türk 34,8 37,6 27,6 Kürt - Zaza 30,2 16,8 53,0 Türk 36,4 33,4 30,2 Kürt - Zaza 24,7 9,1 66,2 Türk 34,8 32,9 32,4 Kürt - Zaza 37,8 4,8 57,4 Marksist / Komünist / Sosyalistim Türk 47,0 20,5 32,5 Kürt - Zaza 39,8 2,4 57,8 Ulusalcıyım Türk 13,8 42,9 43,3 Bulgular kişilerin kendilerini dindar olarak ve siyasi kavramlarla tanımlamasına göre analiz edildiğinde: “Anayasada sadece Türklüğe atıf olmalıdır” görüşü, Türkler arasında “Ulusalcıyım” diyenlerde % 42,9 ile en yüksek oranda desteği bulurken, “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenlerde %20,5 ile en düşük desteği bulmuştur. Bu görüşe katılım anlamında, diğer gruplar (dindar-sağ eğilimli-sol eğilimli ve sosyal demokrat) arasında bir farklılaşmanın olmaması da dikkat çekici diğer bir bulgu durumundadır. “Anayasada sadece Türklüğe atıf olmalıdır” görüşü, Kürtler ve Zazalar arasında “sağ eğilimliyim” diyenlerde %16,8 ile en yüksek oranda destek bulurken, “Marksist/Komünist/Sosyalistim” diyenlerde %2,4 ile en düşük desteği bulmuştur. “Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır” seçeneği hem Türkler hem de Kürt-Zazalarda kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre çok fazla farklılaşmazken, “Ulusalcıyım” diyen Türkler arasında bu görüşe desteğin %43,3 ile Türkler içinde en yüksek orana çıkması oldukça çarpıcıdır. Bu bulgu bir önceki bulgu ile birleştirildiğinde; Türkler arasında, “Ulusalcıyım” diyenlerin “Anayasada sadece Türklüğe atıf olmalıdır” ve “Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır” görüşlerini destekleme oranlarının %43 düzeyi ile aynı olduğu ve toplamda bu insanların %86’sının bu iki görüşten birini desteklediği görülmektedir. 63 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler “Anayasada sadece Türklüğe atıf olmalıdır” görüşünde olanların kendilerini tanımladıkları kavramlara göre farklılaşması aşağıda grafik olarak verilmiştir. 64 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 7. TÜRKÇE DIŞINDAKİ ANA DİLLERİN ÖĞRENİMİ VE KULLANIMI İlk ve Ortaöğretimde Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi için seçmeli dersler olmalıdır. Türkçe dışındaki ana dillerde eğitim verecek özel okullar açılabilmelidir. Kamu hizmeti alanlar için Türkçe dışındaki ana dillerde kolaylıklar sağlanmalıdır. (%) (%) (%) Türk 53,0 52,7 53,3 Kürt-Zaza 76,1 75,1 80,3 Türkiye Ortalaması 57,2 56,8 58,3 Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi ve kamusal alanda kullanımı konusunda yukarıdaki tabloda verilen üç soru kişilere yöneltilmiş ve sonuçları her soru ayrı olacak şekilde 100’lük ölçekte karşılaştırılmıştır. Bulgulara etnik temelde bakıldığında: Her üç soruda da sorgulanan haklara bakışta Türkiye ortalaması %56-58 aralığında olumludur. Haklara bakış Türkler arasında %52-53 ile aynı düzeyde olumlu iken, Kürt ve Zazalarda bu oranlar %75-80 aralığında yüksek düzeyde katılımı olan taleplere dönüşmektedir. Üç soruya verilen cevapların değerlerinin birbirine yakınlığı, gerek Türkler ve gerekse KürtlerZazalar arasında, sorgulanan haklar farklılaşsa da, sözkonusu haklara bakışın kişilerde olumlu veya olumsuz anlamda fazla değişmediğini ortaya koymaktadır. Sorular arasındaki yüksek korelasyon (r=0,522/0,623), kişilerin önemli bir oranının ana dil konusundaki sorgulanan haklara blok halinde olumlu veya blok halinde olumsuz baktığını göstermektedir. Bu bulgular, sözkonusu haklara bakışın Türkler arasında da olumsuz olmadığını göstermesi açısından önemlidir. Burada öne çıkan husus, gerek Türkiye genelinde gerekse Türkler arasında, Türkçeden başka bir dilin eğitim amaçlı veya başka bir zorunluluktan dolayı öğretilmesi veya kullanılmasına çoğunluk olarak destek verilmesidir. Bu durum ülkede demokrasi kültürünün ulaştığı düzeyi gösterme bakımından dikkate değerdir. 65 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler İlk ve Orta öğretimde Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi için seçmeli dersler olmalıdır. Türkçe dışındaki ana dillerde eğitim verecek özel okullar açılabilmelidir. Kamu hizmeti alanlar için Türkçe dışındaki ana dillerde kolaylıklar sağlanmalıdır. (%) (%) (%) Hanefi-Şafii 52,3 52,2 52,6 Alevi 74,1 67,7 74,1 Hanefi-Şafii 73,2 72,4 78,0 Alevi 92,7 90,9 93,4 Mezhep Türk Kürt-Zaza Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi ve kamusal alanda kullanımı konusundaki bulgulara mezhepsel temelde bakıldığında: Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında sorgulanan haklara Alevilerin bakışı Hanefi-Şafiilerin bakışından çok daha olumludur. Bu noktada Hanefi-Şafiilerin bu konuda daha tutucu olduğu söylenebilir. Kürt-Zazalar arasında %72-78 aralığında olumlu olan ve aynı zamanda bir talep olarak da algılanması gereken sözkonusu haklara bakış Kürt-Zaza Aleviler arasında %90-93 aralığında en yüksek orana çıkmaktadır. 2011 Seçiminde oy verilen siyasi parti Türk AKP Kürt-Zaza İlk ve Ortaöğretimde Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi için seçmeli dersler olmalıdır. (%) Türkçe dışındaki ana dillerde eğitim verecek özel okullar açılabilmelidir. (%) Kamu hizmeti alanlar için Türkçe dışındaki ana dillerde kolaylıklar sağlanmalıdır. (%) 54,0 54,1 52,7 CHP 53,5 54,7 56,3 MHP 47,0 45,4 47,6 BDP 88,0 81,5 90,8 AKP 65,3 64,0 71,7 CHP 75,2 73,3 78,8 MHP 42,2 50,0 59,4 BDP 92,4 90,4 93,1 Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi ve kamusal alanda kullanımı konusundaki bulgulara oy verilen siyasi partilere göre bakıldığında: Türkler arasında AKP ve CHP’ye oy verenlerin sözkonusu haklara bakışı %52-56 aralığında orta düzeyde olumludur ve bu iki parti arasında farklılaşmamaktadır. 66 Türkler ve Kürt-Zazalar arasında sorgulanan haklara bakışta göreceli olarak en olumsuz tavır MHP’ye oy verenlerde iken en olumlu tavır BDP’ye oy verenlerdedir. Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler İlk ve Orta öğretimde Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi için seçmeli dersler olmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Marksist / Komünist / Sosyalistim Sosyal demokratım Sol eğilimliyim Ulusalcıyım Dindarım Sağ eğilimliyim 72,2 57,6 53,7 49,9 48,8 47,4 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Dindarım Sağ eğilimliyim 93,6 87,8 84,8 67,7 59,9 “İlk ve Orta öğretimde Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi için seçmeli dersler olmalıdır.” sorusuna ait bulgular, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde incelendiğinde: Bu görüşe katılım oranı; Türkler arasında kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre %47-72 aralığında değişirken, katılım oranı %47,4 ile en düşük oranda “Sağ eğilimliyim” diyenlerde iken %72,2 ile en yüksek oranda “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenlerdedir. Aynı görüşe katılım oranı; Kürt-Zazalar arasında %60-93 aralığında değişirken, %93,6 ile en yüksek oranda “Marksist/Komünist/Sosyalistim” diyenlerde ve %59,9 ile en düşük oranda “Sağ eğilimliyim” diyenlerdedir. 67 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Türkçe dışındaki ana dillerde eğitim verecek özel okullar açılabilmelidir. Türk % Kürt - Zaza % Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Sağ eğilimliyim Dindarım Ulusalcıyım 71,1 59,4 58,7 49,1 48,6 47,4 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sosyal demokratım Sol eğilimliyim Dindarım Sağ eğilimliyim 89,9 84,6 84,5 66,6 61,9 “Türkçe dışındaki ana dillerde eğitim verecek özel okullar açılabilmelidir.” sorusuna ait bulgular, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde incelendiğinde: 68 Bu görüşe katılım oranı; Türkler arasında kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre %47-71 aralığında değişmektedir. Katılım oranı %47,4 ile en düşük oranda “Ulusalcıyım” diyenlerde iken %71,1 ile en yüksek oranda “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenlerdedir. Aynı görüşe katılım oranı; Kürt-Zazalar arasında %61-89 aralığında değişirken, haklara olumlu bakış %93,6 ile en yüksek oranda “Marksist/Komünist/Sosyalistim” diyenlerde ve %61,9 ile göreceli olarak en düşük oranda “Sağ eğilimliyim” diyenlerdedir. Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Kamu hizmeti alanlar için Türkçe dışındaki ana dillerde kolaylıklar sağlanmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Marksist / Komünist / Sosyalistim Sosyal demokratım Sol eğilimliyim Ulusalcıyım Dindarım Sağ eğilimliyim 68,2 58,4 58,2 49,7 49,6 48,0 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Sağ eğilimliyim Dindarım 96,6 85,7 83,7 76,0 73,2 “Kamu hizmeti alanlar için Türkçe dışındaki ana dillerde kolaylıklar sağlanmalıdır.” sorusuna ait bulgular, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde incelendiğinde: Bu görüşe katılım oranı; Türkler arasında kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre %48-68 aralığında değişmektedir. Katılım oranı %48 ile en düşük oranda “Sağ eğilimliyim” diyenlerde iken %68,2 ile en yüksek oranda “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenlerdedir. Aynı görüşe katılım oranı; Kürt-Zazalar arasında %73-96 aralığında değişirken, haklara olumlu bakış %96,6 ile en yüksek oranda “Marksist/Komünist/Sosyalistim” diyenlerde ve %73,2 ile göreceli olarak en düşük oranda “Sağ eğilimliyim” diyenlerdedir. Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi ve bu dillerin kamusal alanda kullanımı konusuna, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde genel olarak bakıldığında; Kürt ve Zazalarda bu haklar temelinde üst düzey bir talep olmakla birlikte, Türkler arasında da bu haklara bakış olumsuz değildir. Hem Türkler hem de Kürtler ve Zazalar arasında haklara bakışta sol eğilimli olanlar daha olumlu iken sağ eğilimliler ve kendisini dindar olarak tanımlayanlar ve Türkler içindeki ulusalcılar göreceli olarak daha olumsuzdur. 69 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 8. TSK VE SİVİL-ASKER İLİŞKİLERİ 8.1 Sivil-Asker İlişkileri Genelkurmay Başkanlığı MSB'ye bağlanmalıdır. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı İçişleri Bakanlığına bağlanmalıdır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kaldırılmalıdır. Belirli bir meblağın üzerindeki TSK harcamaları yerindelik denetimine tabi olmalıdır. (%) (%) (%) (%) Türk 56,9 58,5 53,4 64,1 Kürt-Zaza 70,5 68,4 72,0 80,5 Türkiye Ortalaması 58,9 59,9 56,1 66,5 Not: Bu dört soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Yukarıda verilen ve sadece üniversite mezunlarına uygulanan dört farklı soru ile sivil-asker ilişkileri alanındaki konular sorgulanmıştır. Her dört soruda da ifade edilen görüşlere katılım oranları analizlerde 100’lü ölçekte verilmiştir. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: 70 Dört soruda ortaya konulan görüşlere katılım oranı Türkiye ortalaması olarak %56-66 aralığında olumludur. Yani kişiler sivil-asker ilişkileri konusunda yukarıdaki dört soruda ortaya konulan adımlara orta düzeyde olumlu bakmaktadır. Sivil-asker ilişkilerinin gündemde tartışılan başlıca dört konusunu sorgulayan değişimlere bakış Türkler arasında %53-64 aralığında orta düzeyde olumlu iken, Kürt ve Zazalarda bu oranlar %68-80 çok daha üst düzey bir değişim talebine işaret etmektedir. Bu durum Kürt-Zazaların sivil-asker ilişkilerinin mevcut yapısından daha fazla rahatsız olması veya TSK’ya tepkisi temelinde de açıklanabilir. Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Genelkurmay Başkanlığı MSB'ye bağlanmalıdır. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı İçişleri Bakanlığına bağlanmalıdır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kaldırılmalıdır. Belirli bir meblağın üzerindeki TSK harcamaları yerindelik denetimine tabi olmalıdır. (%) (%) (%) (%) 60,8 61,2 56,5 65,4 CHP 54,6 58,3 50,8 60,5 MHP 54,3 54,0 53,7 65,3 BDP 53,0 45,7 71,9 71,2 AKP 64,4 65,4 64,4 75,5 CHP 57,8 50,8 61,9 73,8 MHP 61,7 54,7 62,5 60,9 BDP 80,1 78,1 83,3 90,1 2011 Seçiminde oy verilen siyasi parti Türk AKP KürtZaza Sivil-asker ilişkileri konusundaki bulgular oy verilen siyasi partiye göre analiz edildiğinde: Dört soruda ortaya konulan görüşlere katılım oranları Türkler arasında oy verilen siyasi partiye göre fazla farklılaşmamakla birlikte, AKP’ye oy verenler CHP ve MHP’ye oy verenlere göre sorgulanan değişimlere daha olumlu bakmaktadır. Bunun yanında, Türkler arasında BDP’ye oy verenlerin askeri yargı ve TSK harcamalarının yerindelik denetimi konusunda son iki soruda sorgulanan değişimlere daha olumlu baktığı da görülmektedir. Sivil-asker ilişkileri konusundaki görüşlere katılım oranları Kürtler ve Zazalar arasında da oy verilen siyasi partiye göre fazla farklılaşmamakla birlikte BDP’ye oy verenlerin TSK ile ilgili sözkonusu değişimlere bakışı çok daha olumludur. 71 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Genelkurmay Başkanlığı MSB'ye bağlanmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Marksist / Komünist / Sosyalistim Dindarım Ulusalcıyım Sol eğilimliyim Sağ eğilimliyim Sosyal demokratım 61,1 60,3 58,1 57,4 55,8 55,8 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sosyal demokratım Dindarım Sol eğilimliyim Sağ eğilimliyim 80,2 77,4 72,6 68,6 66,7 “Genelkurmay Başkanlığı MSB'ye bağlanmalıdır.” sorusuna ait bulgular, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde incelendiğinde: 72 Bu görüşe katılım oranı; Türkler arasında kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre %55-61aralığındadır ve çok fazla bir değişim de göstermemektedir. Aynı görüşe katılım oranları; Kürt-Zazalar arasında %66-80 aralığında değişirken, bu görüşe olumlu bakış %80,2 ile en yüksek oranda “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenlerde ve %66,7 ile göreceli olarak en düşük oranda “Sağ eğilimliyim” diyenlerdedir. Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı İçişleri Bakanlığına bağlanmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Dindarım Sol eğilimliyim Ulusalcıyım Marksist / Komünist / Sosyalistim Sosyal demokratım Sağ eğilimliyim 62,2 61,4 61,3 59,7 58,3 57,1 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sosyal demokratım Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim 81,0 73,8 73,2 67,4 64,7 “Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı İçişleri Bakanlığına bağlanmalıdır.” sorusuna ait bulgular, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde incelendiğinde: Bu görüşe katılım oranları Türkler arasında %57-62 aralığındadır ve kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre çok fazla bir değişim göstermemektedir. Aynı görüşe katılım oranları; Kürt-Zazalar arasında %64-81 aralığında değişirken, bu görüşe olumlu bakış %81 ile yine en yüksek oranda “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenlerde ve %64,7 ile göreceli olarak en düşük oranda “Sol eğilimliyim” diyenlerdedir. 73 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kaldırılmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Ulusalcıyım Marksist / Komünist / Sosyalistim Dindarım Sosyal demokratım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim 55,1 54,2 53,3 52,1 51,4 50,8 Sosyal demokratım Marksist / Komünist / Sosyalistim Dindarım Sol eğilimliyim Sağ eğilimliyim 80,3 75,8 74,7 72,3 67,2 “Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kaldırılmalıdır.” sorusuna ait bulgular, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde incelendiğinde: 74 Bu görüşe katılım oranları Türkler arasında %50-55 aralığındadır ve kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre çok fazla bir değişim göstermemektedir. Aynı görüşe katılım oranları; Kürt-Zazalar arasında %67-80 aralığında değişirken, bu görüşe olumlu bakış %80,3 ile en yüksek oranda “Marksist / Komünist / Sosyalistim” diyenlerde ve %67,2 ile göreceli olarak en düşük oranda “Sağ eğilimliyim” diyenlerdedir. Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Belirli bir meblağın üzerindeki TSK harcamaları yerindelik denetimine tabi olmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Marksist / Komünist / Sosyalistim Sağ eğilimliyim Dindarım Sol eğilimliyim Ulusalcıyım Sosyal demokratım 66,3 64,1 63,9 63,5 63,3 60,0 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sosyal demokratım Sol eğilimliyim Dindarım Sağ eğilimliyim 88,8 85,5 83,4 81,7 78,9 “Belirli bir meblağın üzerindeki TSK harcamaları yerindelik denetimine tabi olmalıdır.” sorusuna ait bulgular, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde incelendiğinde: Bu görüşe katılım oranları Türkler arasında %60-66 aralığındadır ve kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre çok fazla bir değişim göstermemektedir. Aynı görüşe katılım oranları; Kürt-Zazalar arasında %78-88 aralığında değişirken, bu görüşe en olumlu bakış %88,8 ile en yüksek oranda “sosyal demokratım” diyenlerde ve %78,9 ile göreceli olarak en düşük oranda “Sağ eğilimliyim” diyenlerdedir. 75 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Sivil-asker ilişkileri alanında ortaya konan ve sorgulanan dört konudaki görüşlere, kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamalarına göre genel olarak bakıldığında; Türklerde orta düzeyde olumlu olan bu değişime bakışın kişilerin kendilerini tanımladığı kavramlara göre farklılaşmadığı söylenebilir. Bunun yanında, TSK ile ilgili sözkonusu değişimlere daha olumlu bakan Kürt-Zazalar arasında da kişilerin kendilerini tanımladığı kavramlara göre çok büyük bir farklılaşma olmamakla birlikte, kendisini “sosyal demokrat” veya “Marksist / Komünist / Sosyalist” olarak tanımlayanlarda TSK ile ilgili değişim talebi artmaktadır. Sonuç olarak, TSK ile ilgili değişimlere tüm toplum kesimlerince olumlu yaklaşıldığının vurgulanması gerekmektedir. 76 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 8.2 General Terfi ve Atamalarında Yetki TSK'daki terfi ve atamalar hangi düzeyden itibaren siyasi iradenin yetkisinde olmalıdır? (%) Generallerin tamamı sivil iradenin yetkisinde olmalıdır Sadece orgeneraller sivil iradenin yetkisinde olmalıdır Generallerin tamamı TSK’nın yetkisinde olmalıdır Türk 28,0 22,3 49,6 Kürt-Zaza 43,8 17,7 38,6 Türkiye Ortalaması 31,0 21,3 47,7 Not: Bu soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Sadece üniversite mezunlarına yöneltilen bu soruda, TSK’daki terfi ve atamaların hangi düzeyden itibaren siyasi iradenin yetkisinde olması gerektiği konusu, yukarıda verilen alternatifli üç şık ile sorgulanmıştır. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: “General terfi ve atamalarının tamamı TSK’nın yetkisinde olmalıdır” görüşü Türkiye genelinde %47,7 oranında bir destek görmektedir. Bu oran Türklerde %49,6 iken KürtZazalarda %38,6’ya gerilemektedir. General terfi ve atamalarına siyasi iradenin bir şekilde müdahil olmasını sorgulayan diğer iki seçenek Türkiye genelinde %52,3 oranında destek görmektedir. Bu oran Türklerde %50,3 iken Kürt-Zazalarda %61,5’e yükselmektedir. Bulgulara daha genel bakıldığında; Türkiye genelinde insanların yaklaşık yarısı general terfi ve atamalarına siyasi iradenin bir şekilde müdahil olması gerektiğini düşünürken, diğer yarısı bu müdahaleye farklı gerekçelerle olumsuz bakmaktadır. General terfi ve atamalarına siyasi iradenin müdahil olması konusunda Kürt-Zazaların Türklerden daha istekli olduğunu da vurgulamak gerekmektedir. 77 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler TSK'daki terfi ve atamalar hangi düzeyden itibaren siyasi iradenin yetkisinde olmalıdır? (%) Generallerin tamamı olmalıdır Sadece orgeneraller sivil iradenin yetkisinde olmalıdır Generallerin tamamı TSK’nın yetkisinde olmalıdır Hanefi-Şafii Alevi 28,5 22,4 49,1 7,0 20,9 72,1 Hanefi-Şafii 49,8 20,4 29,7 Alevi 18,2 6,1 75,8 Mezhep sivil iradenin yetkisinde Türk Kürt-Zaza TSK’daki terfi ve atamalara dönük sorunun bulguları mezhep değişkenine göre analiz edildiğinde: “General terfi ve atamalarının tamamı TSK’nın yetkisinde olmalıdır” görüşü Türkler ve Türk Hanefi-Şafiiler arasında %49 düzeyinde bir destek görürken, bu oran Türk Alevilerde %72 düzeyine yükselmektedir. “General terfi ve atamalarının tamamı TSK’nın yetkisinde olmalıdır” görüşü KürtZazalar arasında da mezhebe göre büyük oranda farklılaşmaktadır. Bu görüş, KürtZaza Hanefi-Şafiiler arasında %30 düzeyinde bir destek görürken, bu oran Kürt-Zaza Alevilerde %75 düzeyine yükselmektedir. Bulgular, TSK’daki general terfi ve atamalarına siyasi iradenin müdahil olması konusunu Türk ve Kürt-Zaza Alevilerin desteklemediğini ve bu konuya şüphe ile baktığını göstermektedir. 78 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler TSK'daki terfi ve atamalar hangi düzeyden itibaren siyasi iradenin yetkisinde olmalıdır? (%) 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Türk Kürt-Zaza Generallerin tamamı sivil iradenin yetkisinde olmalıdır Sadece orgeneraller sivil iradenin yetkisinde olmalıdır Generallerin tamamı TSK’nın yetkisinde olmalıdır AKP 41,2 25,5 33,3 CHP 12,0 19,7 68,3 MHP 26,0 21,7 52,3 BDP 23,1 15,4 61,5 AKP 46,7 19,0 34,3 CHP 15,4 15,4 69,2 MHP 29,4 35,3 35,3 BDP 56,3 15,1 28,6 TSK’daki terfi ve atamalara dönük görüşler oy verilen siyasi partiye göre analiz edildiğinde: “General terfi ve atamalarının tamamı TSK’nın yetkisinde olmalıdır” seçeneği Türkler arasında %68,3 ile en yüksek oranda CHP’ye oy verenlerde ve %33,3 ile en düşük oranda AKP’ye oy verenlerde destek bulmuştur. Bu görüşe BDP’ye oy veren Türklerin destek oranının %61,5 olması ise çelişki olarak görülmekle birlikte, bu kitlenin çok büyük kısmının Marksist ve aşırı sol gruplardan oluşması bulguyu daha anlaşılabilir hale getirmektedir. Bu durum mevcut hükümete tepki temelinde bir sonuç olarak da yorumlanabilir. “General terfi ve atamalarının tamamı TSK’nın yetkisinde olmalıdır” seçeneği KürtZazalar arasında %69,2 ile en yüksek oranda yine CHP’ye oy verenlerde ve %28,6 ile en düşük oranda BDP’ye oy verenlerde destek bulmuştur. 79 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler TSK'daki terfi ve atamalar hangi düzeyden itibaren siyasi iradenin yetkisinde olmalıdır? (%) Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Generallerin tamamı sivil iradenin yetkisinde olmalıdır Sadece orgeneraller sivil iradenin yetkisinde olmalıdır Generallerin tamamı TSK’nın yetkisinde olmalıdır Türk 39,9 21,2 38,9 Kürt - Zaza 52,4 16,7 31,0 Türk 40,7 25,2 34,1 Kürt - Zaza 37,1 20,0 42,9 Türk 13,9 23,6 62,5 Kürt - Zaza 32,1 13,8 54,1 Türk 15,4 18,9 65,7 Kürt - Zaza 56,5 12,0 31,5 Marksist / Komünist / Sosyalistim Türk 10,2 15,3 74,6 Kürt - Zaza 29,0 3,2 67,7 Ulusalcıyım Türk 15,0 23,0 62,0 Bulgulara kişilerin kendilerini tanımladıkları kavramlar bağlamında bakıldığında; “General terfi ve atamalarının tamamı TSK’nın yetkisinde olmalıdır” görüşüne destek hem Türkler hem de Kürt-Zazalar içinde kendisini sol eğilimli kavramlarla ve ulusalcı olarak tanımlayanlar arasında dindar ve sağ eğilimli tanımlayanlara göre daha yüksektir. 80 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 9. DİYANET, DİNİ SİMGELER VE KAMUSAL ALAN 9.1 Diyanet İşleri Başkanlığına Bakış Diyanet İşleri Başkanlığı : (%) Mevcut statüsü ile korunmalıdır Tüm inanç gruplarını kapsamalıdır Kaldırılmalıdır Türk 55,2 36,0 8,8 Kürt-Zaza 31,7 49,4 18,9 Türkiye Ortalaması 49,5 38,6 11,9 Bu soru ile Diyanet İşleri Başkanlığının yapısı ile ilgili üç farklı alternatif aynı soru içinde şıklı olarak sorgulanmıştır. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: İnsanların %49,5’i Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut statüsü ile korunması, %38,6’sı tüm inanç gruplarını kapsaması, %11,9’u ise kaldırılması gerektiğini ifade etmektedir. Türklerde %55,2 ile Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut statüsü ile korunması görüşü daha fazla öne çıkarken, Kürt-Zazalarda %49,6 ile başkanlığın tüm inanç gruplarını kapsaması gerektiği görüşü daha fazla öne çıkmaktadır. Sonuç olarak, Diyanet İşleri Başkanlığının halkın yarısı tarafından aynen korunması arzulanmaktadır. Bu kurumda, diğer inanç gruplarına yer verilmesi görüşüne belli oranda destek varken, kaldırılması ile ilgili görüş fazla kabul görmemiştir. 81 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Diyanet İşleri Başkanlığı (%) : Mevcut statüsü ile korunmalıdır Tüm inanç gruplarını kapsamalıdır Kaldırılmalıdır Hanefi-Şafii Alevi 56,5 35,8 7,7 17,3 41,4 41,4 Hanefi-Şafii 37,0 52,9 10,0 Alevi 1,2 28,8 70,0 Mezhep Türk Kürt-Zaza Bulgular mezhepsel temelde analiz edildiğinde: Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut statüsü ile korunması görüşü Türkiye genelinde %49,5 iken bu oran Türk Alevilerde %17 ve Kürt-Zaza Alevilerde %1 düzeyine düşmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması görüşü Türkiye genelinde %11,9 oranında destek bulurken bu destek oranı Türk Alevilerde %41, Kürt-Zaza Alevilerde ise %70 düzeyine çıkmaktadır. Başka bir açıdan bakıldığında Hanefi Türklerle Alevi Kürtler arasında tam bir zıtlık görünmektedir. Özellikle Kürt-Zaza Alevilerin üçte ikisinden fazlası bu kurumun kaldırılmasını isterken, Kürt ve Türk Hanefiler bu kurumun kaldırılmaması veya yeniden yapılandırılması yönünde fikir birliği içindedir. Bu konuda hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında Alevi ve Sünniler bir birinden çok farlı düşünmektedir. 82 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Diyanet İşleri Başkanlığı (%) : 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Mevcut statüsü ile korunmalıdır Tüm inanç gruplarını kapsamalıdır Kaldırılmalıdır Türk AKP CHP 61,4 34,3 4,2 38,8 41,6 19,6 MHP 58,6 35,3 6,0 BDP 16,3 26,5 57,1 AKP 48,2 48,2 3,7 CHP 18,4 34,9 46,7 MHP 38,7 45,2 16,1 BDP 14,5 54,6 30,9 Kürt-Zaza Bulgular oy verilen siyasi partiye göre analiz edildiğinde: Türkler arasında AKP ve MHP’ye oy verenlerde Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut statüsü ile korunması görüşü daha ağırlıklı iken (%61,4-%58,6), CHP’ye oy verenlerde başkanlığın tüm inanç gruplarını kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılması (%41,6) ve BDP’ye oy verenlerde Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması görüşü daha fazla destek bulmaktadır. Kürt-Zazalar arasında ise, AKP ve MHP’ye oy verenlerde Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut statüsü ile korunması ve tüm inanç gruplarını kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılması görüşleri daha fazla öne çıkarken, BDP’ye ve CHP’ye oy verenlerde Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması görüşü daha fazla destek bulmaktadır. 83 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Diyanet İşleri Başkanlığı (%) : Mevcut statüsü ile korunmalıdır Tüm inanç gruplarını kapsamalıdır Kaldırılmalıdır Ortaokul mezunu veya daha düşük 58,6 34,9 6,5 Lise mezunu 59,6 32,6 7,7 Üniversite mezunu Ortaokul mezunu veya daha düşük 48,0 39,6 12,4 43,8 47,4 8,7 Lise mezunu 31,1 50,3 18,6 Üniversite mezunu 21,2 49,4 29,4 Öğrenim durumu Türk Kürt-Zaza Bulgular öğrenim durumuna göre analiz edildiğinde: hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında Üniversite mezunlarının Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut statüsü konusunda daha olumsuz fikirlere sahip olduğu görülmektedir. 84 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Diyanet İşleri Başkanlığı (%) : Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Mevcut statüsü ile korunmalıdır Tüm inanç gruplarını kapsamalıdır Kaldırılmalıdır Türk 66,2 29,4 4,3 Kürt - Zaza 45,7 52,4 2,0 Türk 65,4 29,6 5,0 Kürt - Zaza 54,3 41,7 4,0 Türk 35,2 41,9 22,9 Kürt - Zaza 17,1 52,8 30,1 Türk 37,3 46,4 16,3 Kürt - Zaza 15,4 56,8 27,8 Marksist / Komünist / Sosyalistim Türk 27,7 21,8 50,4 Kürt - Zaza 2,4 29,8 67,9 Ulusalcıyım Türk 51,0 40,3 8,7 Bulgular kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre analiz edildiğinde: Dindar ve sağ eğilimli olduğunu söyleyenlerde Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut statüsü ile korunması görüşü daha ağırlıklıdır. Kendisini sol eğilimli veya sosyal demokrat olarak tanımlayanlarda başkanlığın tüm inanç gruplarını kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılması görüşü, kendisini Marksist/Komünist/Sosyalist olarak tanımlayanlarda ise Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması görüşü daha fazla destek bulmaktadır. 85 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 9.2 Zorunlu Din Dersleri ve Cem Evlerinin Statüsü Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. (%) Cem Evleri ibadethane olarak kabul edilmelidir. (%) Türk 36,0 44,6 Kürt-Zaza 48,4 60,6 Türkiye Ortalaması 38,3 47,5 Bu iki farklı soruda, zorunlu din derslerinin kaldırılması ve cem evlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi konuları sorgulanmıştır. Her iki görüşe katılım oranı analizlerde 100’lü ölçekte verilmiştir. Bulgular etnik ve mezhepsel temelde analiz edildiğinde: “Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır” görüşüne katılım oranı Türkiye genelinde %38,3’tür. Bu oran, Türkler arasında %36, Kürt-Zazalarda %48,4’dür. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında bu görüşü destekleme oranları Alevilerde (%75,9%95,8) Hanefi-Şafiilerden (%34,6-%40,3) daha yüksektir. “Cem evleri ibadethane olarak kabul edilmelidir” görüşünü destekleme oranı Türkiye genelinde %47,5’dir. Bu oran, Türkler arasında %44,6 iken Kürt-Zazalarda %60,6’dır. Aynı görüşü destekleme oranları hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında Alevilerde (%89,7-%98,5) Hanefi-Şafiilerden (%43-%54) daha yüksektir. Bulgular, halkın %60’dan fazlasının zorunlu din derslerinin kaldırılmasına karşı olduğunu göstermektedir. Bu durum din eğitimi hususunda toplumun (Hanefi-Şafiilerin) daha fazla muhafazakar eğilimler sergilediğini göstermektedir. Ama aynı toplumun yarısına yakınının Cem Evlerinin ibadet yeri olarak kabulüne sıcak bakması da toplumdaki hoşgörüyü göstermesi açısından olumlu bir durumdur. Türk Kürt-Zaza 86 Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. (%) Cem Evleri ibadethane olarak kabul edilmelidir. (%) 34,6 43,0 Alevi 75,9 89,7 Hanefi-Şafii 40,3 54,0 Alevi 95,8 98,5 Mezhep Hanefi-Şafii Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. (%) Cem Evleri ibadethane olarak kabul edilmelidir. (%) AKP CHP 30,9 39,4 46,0 53,9 MHP 33,8 42,1 BDP 68,2 76,0 AKP 32,0 45,9 CHP 71,0 78,9 MHP 47,7 52,3 BDP 64,9 74,4 2011 Seçiminde oy verilen siyasi parti Türk KürtZaza İki sorunun bulgularına 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti ayrımında bakıldığında: “Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır” görüşü, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında CHP ve BDP’ye oy verdiğini söyleyenlerde AKP ve MHP’ye oy verdiğini söyleyenlere göre çok daha yüksek oranda destek bulmaktadır. “Cem evleri ibadethane olarak kabul edilmelidir” görüşü de hem Türkler hem de KürtZazalar arasında CHP ve BDP’ye oy verdiğini söyleyenlerde AKP ve MHP’ye oy verdiğini söyleyenlere göre çok daha yüksek oranda destek bulmaktadır. 87 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Ulusalcıyım Sağ eğilimliyim Dindarım 52,2 48,3 45,9 38,3 30,0 26,0 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Dindarım Sağ eğilimliyim 88,1 66,3 64,1 28,5 22,7 “Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır” görüşü, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında sol eğilimli olanlarda sağ eğilimli olanlar ve kendilerini dindar tanımlayanlardan daha fazla destek görmektedir. 88 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Cem Evleri ibadethane olarak kabul edilmelidir. Türk % Kürt - Zaza % Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Ulusalcıyım Sağ eğilimliyim Dindarım 57,1 54,9 52,2 44,6 37,2 36,8 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Sağ eğilimliyim Dindarım 93,6 77,5 72,9 45,0 41,4 “Cem evleri ibadethane olarak kabul edilmelidir” görüşü de hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında sol eğilimli olanlarda sağ eğilimli olanlar ve kendilerini dindar tanımlayanlardan daha fazla destek görmektedir. Kürt kökenli sol eğilimli tüm gruplar zorunlu din derslerine ne kadar muhalefet etmiş ise, cemevlerinin ibadet yeri olarak kabul edilmesine de o çoğunlukta taraftar olmuştur. 89 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 9.3 Başörtüsü ve Okul Başörtüsü ve dini simgeler hangi öğrenim düzeyinde serbest olmalıdır? (%) İlköğretim ve üzeri Lise ve üzeri Üniversite Tüm öğrenciler için yasak olmalıdır Türk 25,7 22,9 33,5 17,9 Kürt-Zaza 33,9 22,4 33,4 10,3 Türkiye Ortalaması 26,8 22,1 33,4 17,7 Bu soru ile başörtüsü ve dini simgelerin öğrenim sürecinde serbest olması durumu dört şıklı olarak sorgulanmıştır. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: “Başörtüsü tüm öğrenciler için yasak olmalıdır” görüşü Türkiye geneli için %17 düzeyinde destek bulurken bu destek oranı Kürtlerde %10 düzeyine gerilemektedir. Bu bulgudan hareketle, başörtüsünün en azından üniversite düzeyinde serbest olması gerektiği görüşü toplamda %82 düzeyinde destek bulmaktadır. Bulgular, halkın başörtüsünün okullarda tamamen yasaklanmasına büyük çoğunlukla karşı olduğunu göstermektedir. Geleneksel yapının yoğun olduğu Kürtler arasında ise yasak ezici bir çoğunlukla reddedilmektedir. 90 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Başörtüsü ve dini simgeler hangi öğrenim düzeyinde serbest olmalıdır? (%) İlköğretim ve üzeri Lise ve üzeri Üniversite Tüm öğrenciler için yasak olmalıdır Hanefi-Şafii 26,4 23,4 33,6 16,6 Alevi 5,6 8,0 28,4 58,0 Hanefi-Şafii 39,1 25,7 29,4 5,8 Alevi 3,6 3,6 56,2 36,7 Mezhep Türk Kürt-Zaza Başörtüsü ve dini simgelerin öğrenim sürecinde serbest olması durumu mezhepsel temelde analiz edildiğinde: “Başörtüsü tüm öğrenciler için yasak olmalıdır” görüşü Türkiye geneli için %17 düzeyinde destek bulurken bu görüşe destek oranı Türk Alevilerde %58’e, Kürt-Zaza Alevilerde %36 düzeyine çıkmaktadır. Başörtüsünün en azından lise öğrenimi düzeyinde (ilköğretim ve lise toplamı) serbest olması gerektiği görüşü, Hanefi-Şafiilerde toplamda %50 ve 65 düzeyinde destek bulurken bu oran Alevilerde %10’lar düzeyine gerilemektedir. Burada hem Kürt-Zazalar hem de Türkler arasında Alevilerin başörtüsünün okullarda kullanımı konusundaki artan muhalefetini görmekteyiz. Bulgular, Kürt-Zaza Alevilerin başörtüsüne toleransının Türk Alevilerden daha yüksek olduğunu da göstermektedir. Başörtüsü ve dini simgeler hangi öğrenim düzeyinde serbest olmalıdır? (%) 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti İlköğretim ve üzeri Lise ve üzeri Üniversite Türk Kürt-Zaza Tüm öğrenciler için yasak olmalıdır AKP 33,6 28,7 30,7 7,0 CHP 10,0 12,9 33,1 43,9 MHP 24,2 24,1 35,1 16,6 BDP 22,4 12,2 53,1 12,2 AKP 44,3 27,1 25,3 3,3 CHP 9,2 9,2 45,4 36,2 MHP 29,0 16,1 29,0 25,8 BDP 28,1 21,8 40,8 9,3 91 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Başörtüsü ve dini simgeler oy verilen siyasi partiye göre analiz edildiğinde; hem Kürt-Zazalar hem de Türkler arasında başörtüsü konusundaki serbestliğe en büyük destek AKP’ye oy verenler arasından gelirken en az destek ise CHP’ye oy verenlerden gelmektedir. Başörtüsü ve dini simgeler hangi öğrenim düzeyinde serbest olmalıdır? (%) İlköğretim ve üzeri Lise ve üzeri Üniversite Tüm öğrenciler için yasak olmalıdır Ortaokul mezunu veya daha düşük 32,3 26,4 27,2 14,1 Lise mezunu 27,4 24,0 32,6 15,9 Üniversite mezunu Ortaokul mezunu veya daha düşük 19,9 19,3 37,8 23,0 41,8 22,4 28,9 7,0 Lise mezunu 35,0 23,7 33,1 8,2 Üniversite mezunu 25,2 21,3 38,3 15,2 Öğrenim durumu Türk Kürt-Zaza Başörtüsü ve dini simgeler öğrenim durumuna göre analiz edildiğinde; 92 Başörtüsünün ilköğretim okulları ve üzerinde serbest olması görüşüne destek öğrenim düzeyi yükseldikçe düşmektedir. Başörtüsünün tüm okullarda yasak olması alternatifine mezunlarında diğer öğrenim düzeylerine göre daha yüksektir. Başörtüsünün üniversitede serbest olması görüşüne destek öğrenim düzeyi yükseldikçe artmaktadır. Özellikle eğitim düzeyi düşük Kürtler başörtüsü konusunda çok daha muhafazakar bir eğilim sergilemektedir. destek üniversite Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Başörtüsü ve dini simgeler hangi öğrenim düzeyinde serbest olmalıdır? (%) Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım İlköğretim ve üzeri Lise ve üzeri Üniversite Tüm öğrenciler için yasak olmalı Türk 43,0 31,4 23,8 1,8 Kürt - Zaza 57,5 23,7 18,4 0,3 Türk 33,2 29,1 29,1 8,6 Kürt - Zaza 39,1 37,1 20,5 3,3 Türk 12,1 14,3 31,7 42,0 Kürt - Zaza 20,1 22,3 42,7 15,0 Türk 12,0 16,1 34,0 37,9 Kürt - Zaza 24,4 18,4 42,3 15,0 Marksist / Komünist / Sosyalistim Türk 9,2 10,1 42,9 37,8 Kürt - Zaza 12,0 10,8 50,6 26,5 Ulusalcıyım Türk 19,0 18,1 34,9 28,0 Başörtüsü ve dini simgelerin okullarda serbest bırakılması kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre analiz edildiğinde; Dindar ve/veya sağ eğilimli olduğunu söyleyenlerde; başörtüsünün serbest bırakılması görüşü, serbestinin hangi düzeyden başlayacağı konusunda farklılaşma olmakla birlikte, %90’ların üzerinde çok büyük bir destek bulmaktadır. Sol eğilimli kavramlarla kendisini tanımlayanlarda ise, başörtüsün üniversitede serbest olması ve tüm okullarda yasak olması yönündeki iki farklı görüş daha ağırlıklı olarak destek bulmaktadır. Başörtüsünün okullarda serbest bırakılması yönündeki talep ve bu konudaki hassasiyet, kişilerin kendisini tanımladığı kavramlardan bağımsız olarak Kürt-Zazalarda Türklere göre daha yüksektir. Başörtüsünün en azından üniversitelerde serbest olması görüşü kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlarda dahi, Türkler arasında %60 ve üzerinde, Kürt-Zazalarda ise %75 ve üzerinde destek bulmaktadır. 93 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler “Başörtüsü ve dini simgeler tüm öğrenciler için yasak olmalıdır” görüşünde olan kişilerin kendilerini tanımladıkları kavramlara göre farklılaşması aşağıda grafik olarak verilmiştir. 94 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 9.4 Başörtüsü ve Kamusal Alan Başörtüsü ve dini simgeler hizmet esnasında : (%) Tüm kamu görevlileri için serbest olmalıdır Bazı kamu görevlileri hariç serbest olmalıdır Tüm kamu görevlileri için yasak olmalıdır Türk 59,0 18,4 22,6 Kürt-Zaza 70,1 15,4 14,5 Türkiye Ortalaması 60,1 17,6 21,2 Bu soru ile başörtüsü ve dini simgelerin hizmet esnasında serbest olması durumu üç şıklı olarak sorgulanmıştır. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: “Başörtüsü ve dini simgelerin tüm kamu görevlileri için serbest olması” görüşü Türkiye genelinde %60,1 oranında destek görmektedir. Bu destek oranı Türklerde %59, Kürt-Zazalarda %70,1’dir. “Başörtüsü ve dini simgelerin bazı kamu görevlileri hariç diğerleri için serbest olması” görüşü %17 düzeyinde, “tüm kamu görevlileri için yasak olması” görüşü %21 düzeyinde destek görmektedir. Başörtüsünün okullarda serbest bırakılması sorusunda olduğu gibi, bu soruda da toplumun çoğunluğunun başörtüsü yasağına, karşı ve tepkili olduğu görülmektedir. 95 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Başörtüsü ve dini simgeler hizmet esnasında: (%) Tüm kamu görevlileri için serbest olmalıdır Bazı kamu görevlileri hariç serbest olmalıdır Tüm kamu görevlileri için yasak olmalıdır Hanefi-Şafii 60,3 18,4 21,3 Alevi 17,3 19,8 63,0 Hanefi-Şafii 78,9 14,3 6,8 Alevi 19,4 21,8 58,8 Mezhep Türk Kürt-Zaza Başörtüsü ve dini simgelerin hizmet esnasında serbest olması konusundaki bulgular mezhepsel temelde analiz edildiğinde: “Başörtüsü ve dini simgelerin tüm kamu görevlileri için serbest olması” görüşü Türkiye genelinde %60 düzeyinde destek görürken. Bu destek oranı Türk Alevi ve Kürt-Zaza Alevilerde %17-19 düzeyine düşmektedir. “Başörtüsü ve dini simgelerin tüm kamu görevlileri için yasak olması” görüşü Türkiye genelinde %21 düzeyinde destek görürken bu oran Türk Alevi ve Kürt-Zaza Alevilerde %59-63 düzeyine çıkmaktadır. Bulgular, başörtüsünün bir Sünni geleneği gibi algılandığını, Alevi Türklerin ve Alevi Kürtlerin ekserisinin başörtüsünün okullarda ve kamusal alanlarda kullanımına muhalefet ettiğini göstermektedir. 96 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Başörtüsü ve dini simgeler hizmet esnasında: (%) Tüm kamu görevlileri için serbest olmalıdır Bazı kamu görevlileri hariç serbest olmalıdır Tüm kamu görevlileri için yasak olmalıdır AKP CHP 73,3 16,6 10,2 27,7 21,2 51,1 MHP 59,5 18,7 21,8 BDP 51,0 16,3 32,7 AKP 81,1 15,2 3,7 CHP 26,1 26,1 47,7 MHP 41,9 45,2 12,9 BDP 70,8 11,1 18,0 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Türk Kürt-Zaza Başörtüsü ve dini simgelerin hizmet esnasında serbest olması konusundaki bulgular oy verilen siyasi partilere göre analiz edildiğinde: “Başörtüsü ve dini simgelerin tüm kamu görevlileri için serbest olması” görüşü hem Türkler hem de Kürt-Zazalarda AKP’ye oy verenler arasında en yüksek desteği bulurken en az desteği CHP’ye oy verenler arasında bulmaktadır. “Başörtüsü ve dini simgelerin tüm kamu görevlileri için yasak olması” görüşü ise yukarıdaki bulguların tam tersi olarak, AKP’ye oy verenler arasında en düşük desteği bulurken en yüksek desteği (%48-51) CHP’ye oy verenler arasında bulmaktadır. Diğer üç partiden farklı olarak, CHP seçmeninin yaklaşık yarısının başörtüsünün kamusal alanda kullanımına tamamen karşı olduğu görülmektedir. 97 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Başörtüsü ve dini simgeler hizmet esnasında: (%) Tüm kamu görevlileri için serbest olmalıdır Bazı kamu görevlileri hariç serbest olmalıdır Tüm kamu görevlileri için yasak olmalıdır Ortaokul mezunu veya daha düşük 72,2 14,9 12,8 Lise mezunu 60,9 17,9 21,2 Üniversite mezunu 48,2 20,3 31,5 Ortaokul mezunu veya daha düşük 73,3 16,2 10,5 Lise mezunu 71,9 15,9 12,2 Üniversite mezunu 65,3 14,7 20,0 Öğrenim durumu Türk Kürt-Zaza Başörtüsü ve dini simgelerin hizmet esnasında serbest olması konusundaki bulgular öğrenim durumuna göre analiz edilmiştir. 98 “Başörtüsü ve dini simgeler tüm kamu görevlileri için serbest olmalı” görüşüne destek öğrenim durumu yükseldikçe düşmektedir. “Başörtüsü ve dini simgeler tüm kamu görevlileri için yasak olmalı” görüşüne destek öğrenim durumu yükseldikçe yükselmektedir. Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Başörtüsü ve dini simgeler hizmet esnasında: (%) Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Tüm kamu görevlileri için serbest olmalıdır Bazı kamu görevlileri hariç serbest olmalıdır Tüm kamu görevlileri için yasak olmalıdır Türk 80,8 14,3 4,9 Kürt - Zaza 89,6 10,1 0,3 Türk 70,3 15,2 14,6 Kürt - Zaza 73,0 21,7 5,3 Türk 26,6 24,5 48,9 Kürt - Zaza 58,7 17,5 23,8 Türk 34,1 19,6 46,3 Kürt - Zaza 67,8 12,4 19,7 Marksist / Komünist / Sosyalistim Türk 35,3 14,3 50,4 Kürt - Zaza 50,0 11,9 38,1 Ulusalcıyım Türk 44,0 18,3 37,7 Başörtüsü ve dini simgelerin hizmet esnasında serbest olması konusundaki bulgular kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre analiz edildiğinde; “Başörtüsü ve dini simgelerin tüm kamu görevlileri için serbest olması” görüşü dindar ve/veya sağ eğilimli olduğunu söyleyenlerde sol eğilimli kavramlarla kendisini tanımlayanlara göre çok daha fazla destek bulmaktadır. “Başörtüsü ve dini simgelerin tüm kamu görevlileri için yasak olması” görüşü ise yukarıdaki bulgunun tam tersi olarak, sol eğilimli kavramlarla kendisini tanımlayanlarda, sağ eğilimli ve/veya dindar olarak kendisini tanımlayanlara göre çok daha fazla destek bulmaktadır. 99 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 10. CUMHURBAŞKANININ YETKİLERİ Cumhurbaşkanının: (%) Mevcut yetkileri artırılmalıdır Mevcut yetkileri korunmalıdır Mevcut yetkileri azaltılmalıdır Türk 24,8 54,5 20,7 Kürt-Zaza 19,0 43,3 37,7 Türkiye Ortalaması 23,0 52,5 24,5 Not: Bu soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Sadece üniversite mezunlarına yöneltilen bu soru ile Cumhurbaşkanının yetkileri aynı soru içinde üç şıklı olarak sorgulanmıştır. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: İnsanların %52,5’i Cumhurbaşkanının mevcut yetkilerinin korunması gerektiğini düşünmektedir. %24,5’lik bir kesim Cumhurbaşkanının mevcut yetkilerinin azaltılması gerektiği yönünde görüş beyan ederken %23’lük bir kesim mevcut yetkilerinin artırılması gerektiğini vurgulamıştır. 100 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Cumhurbaşkanının: (%) 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Mevcut yetkileri artırılmalıdır Mevcut yetkileri korunmalıdır Mevcut yetkileri azaltılmalıdır Türk AKP 33,2 53,9 12,8 CHP 14,4 56,1 29,5 MHP 20,5 57,8 21,7 BDP 11,1 18,5 70,4 AKP 33,3 47,2 19,4 CHP 12,5 45,3 42,2 BDP 7,6 38,2 54,2 Kürt-Zaza Cumhurbaşkanının yetkileri konusundaki görüşler oy verilen siyasi partilere göre analiz edildiğinde; AKP-CHP ve MHP’ye oy verenler arasında “Cumhurbaşkanının mevcut yetkilerinin korunması” görüşü daha ağırlıklı iken BDP’ye oy verenlerde “Cumhurbaşkanının mevcut yetkilerinin azaltılması” görüşü daha fazla öne çıkmaktadır. 101 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 11. KAMU GÖREVLİLERİ İLE İLGİLİ MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞI KOVUŞTURMALAR Kamu görevlileri ile ilgili kovuşturmalar izne tabi olmalıdır. Milletvekili dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı olmalıdır. (%) (%) Türk 57,6 66,7 Kürt-Zaza 57,9 74,9 Türkiye Ortalaması 57,6 68,0 VE Not: Bu iki soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Yukarıda verilen ve sadece üniversite mezunlarına uygulanan iki farklı soru ile kamu görevlileri hakkındaki kovuşturmaların izne tabi olması ve milletvekili dokunulmazlığı sorgulanmıştır. Her iki soruda da ifade edilen görüşlere katılım oranları analizlerde 100’lü ölçekte verilmiştir. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: “Kamu görevlileri ile ilgili kovuşturmalar izne tabi olmalıdır” görüşüne katılım oranı %57,6’dır. Bu oran etnik temelde farklılaşmamaktadır. “Milletvekili dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı olmalıdır” görüşüne katılım oranı %68’dir. Bu oran Türkler arasında %66,7 iken Kürt-Zazalarda %74,9’dur. 2011 Seçiminde oy verilen siyasi parti Türk AKP CHP MHP BDP KürtAKP Zaza CHP BDP Kamu görevlileri ile ilgili kovuşturmalar izne tabi olmalıdır. (%) Milletvekili dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı olmalıdır. (%) 59,1 58,1 57,9 43,8 67,2 64,9 66,3 68,0 58,8 69,5 58,7 55,7 74,2 83,7 Kamu görevlileri hakkındaki kovuşturmaların izne tabi olması ve milletvekili dokunulmazlığı konusundaki görüşler oy verilen siyasi partilere göre analiz edildiğinde; her iki sorudaki görüşlerin hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında çok fazla farklılaşmadığı (BDP’ye oy veren Kürt-Zazalar hariç) görülmektedir. 102 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Kamu görevlileri ile ilgili kovuşturmalar izne tabi olmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Ulusalcıyım Sosyal demokratım Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 63,9 61,9 59,0 58,5 58,4 53,4 Sol eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim Dindarım Sosyal demokratım Sağ eğilimliyim 61,4 57,1 56,8 55,2 53,7 “Kamu görevlileri hakkındaki kovuşturmalar izne tabi olmalıdır” görüşünün kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre farklılaşması yukarıdaki tabloda verilmiştir. Bu görüşe katılım oranının kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre çok fazla farklılaşmadığı görülmektedir. 103 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Milletvekili dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı olmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Dindarım Sol eğilimliyim Sağ eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim Ulusalcıyım Sosyal demokratım 68,2 67,4 66,0 63,8 62,9 57,0 Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Marksist / Komünist / Sosyalistim Dindarım Sağ eğilimliyim 81,8 77,1 75,9 72,6 69,9 “Milletvekili dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı olmalıdır” görüşüne katılım oranları kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre yukarıdaki tabloda verilmiştir. 104 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 12. REFERANDUM UYGULAMALARI Referandum uygulamalarına daha sık işlerlik kazandırılmalıdır. (%) Türk 63,2 Kürt-Zaza 71,4 Türkiye Ortalaması 64,7 Bu soruda “Referandum uygulamalarına daha sık işlerlik kazandırılmalıdır” ifadesi sorgulanmıştır. Bu soruya katılım oranları analizlerde 100’lü ölçekte verilmiştir. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde; bu görüşe katılım oranı %64,7 iken bu oran Türklerde %63,2, Kürt-Zazalarda %71,4’dür. İnsanların fikirlerinin sorulması anlamına gelen referandum uygulaması, çoğunluk olarak önemsemekte ve desteklenmektedir. Bu hususta Kürtler Türklerden bir adım daha ileride, referandum uygulamasına daha istekli görünmektedirler. 2011 Seçiminde oy verilen siyasi parti Türk AKP CHP MHP BDP Kürt-Zaza AKP CHP MHP BDP Referandum uygulamalarına daha sık işlerlik kazandırılmalıdır. (%) 64,2 61,1 62,0 59,2 66,0 67,6 60,2 79,4 “Referandum uygulamalarına daha sık işlerlik kazandırılmalıdır” sorusuna katılım oranları oy verilen siyasi partiye göre yukarıda verilmiştir. Referandum uygulamasına bakış kişilerin oy verdiği partiye göre farklılaşmamaktadır. 105 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 13. SEÇİM BARAJI VE PARTİ İÇİ DEMOKRASİ 13.1 Seçim Barajı İçin Beklentiler Türkiye geneli için seçim barajı ne olmalıdır? (%) %10 olarak kalmalıdır Baraj düşürülmelidir Baraj tamamen kaldırılmalıdır Türk 55,5 36,1 8,4 Kürt-Zaza 30,5 48,3 21,2 Türkiye Ortalaması 49,6 38,8 11,6 Bu soruda, Türkiye geneli için seçim barajının ne olması gerektiği aynı soru içinde üç şıklı olarak sorgulanmış ve cevaplar 100’lü ölçekte analiz edilmiştir. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: Türkiye genelinde insanların yaklaşık yarısı %10’luk seçim barajının korunması gerektiğini düşünürken, diğer yarısı barajın düşürülmesi veya kaldırılması yönünde görüş bildirmiştir. Türkler arasında %10’luk seçim barajının korunması gerektiğini düşünenlerin oranı %55,5 iken bu oran Kürt-Zazalarda %30,5’e gerilemektedir. Bu noktada, Kürt-Zazalar arasında seçim barajının düşürülmesi veya kaldırılması görüşünü savunanların %70 düzeyinde olduğunu da vurgulamak gerekmektedir. 106 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Türkiye geneli için seçim barajı kaça düşürülmelidir? (%) % 3'e Düşürülmeli % 5'e Düşürülmeli % 7'e Düşürülmeli Türk 15,3 52,3 32,4 Kürt-Zaza 22,1 60,8 17,1 Türkiye Ortalaması 17,3 53,8 28,8 Bu analizde, “seçim barajı düşürülmelidir” diyenlerin seçim barajı tercihleri incelenmiştir. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde; Türkiye genelinde seçim barajının düşürülmesi gerektiğine inananların yaklaşık yarısı (%54) seçim barajının yüzde 5’e düşürülmesi gerektiğini ifade etmektedir. Kürt-Zazalar arasında bu oran %61 düzeyindedir. 107 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Türkiye geneli için seçim barajı ne olmalıdır? (%) %10 olarak kalmalıdır Baraj düşürülmelidir Baraj tamamen kaldırılmalıdır Hanefi-Şafii 56,5 35,7 7,7 Alevi 25,5 46,6 28,0 Hanefi-Şafii 35,4 49,3 15,3 Alevi 3,0 42,6 54,4 Mezhep Türk Kürt-Zaza “Türkiye geneli için seçim barajı ne olmalıdır” sorusuna ait bulgular mezhep temelinde analiz edildiğinde: Türk Alevilerde seçim barajının düşürülmesi veya kaldırılması yönünde görüş bildirenlerin toplam oranı %75 düzeyindeyken aynı oran Kürt-Zaza Alevilerde %97’dir. Bu anlamda hem Türkler hem de Kürt-Zazalarda Hanefi-Şafiilerle Aleviler arasında çok büyük bir kırılmanın olduğu söylenebilir. Türkiye geneli için seçim barajı kaça düşürülmelidir? (%) % 3'e Düşürülmeli % 5'e Düşürülmeli % 7'e Düşürülmeli Hanefi-Şafii 15,1 51,8 33,1 Alevi 20,0 64,0 16,0 Hanefi-Şafii 20,2 61,6 18,3 Alevi 34,7 55,6 9,7 Mezhep Türk Kürt-Zaza Bir önceki soruda “seçim barajı düşürülmelidir” diyenlerin öngördüğü seçim barajı “Seçim barajı kaça düşürülmelidir” sorusu ile farklı bir analize tabi tutulmuştur. Tüm etnik ve mezhep gruplarında insanların büyük kısmı %5’lik seçim barajını daha uygun görmektedir. 108 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Türkiye geneli için seçim barajı ne olmalıdır? (%) 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti %10 olarak kalmalıdır Baraj düşürülmelidir Türk AKP CHP 68,5 26,9 4,5 31,9 51,5 16,6 MHP 53,0 41,2 5,8 BDP 32,7 28,6 38,8 AKP 58,3 35,2 6,6 CHP 16,6 52,3 31,1 MHP 40,6 56,3 3,1 BDP 0 62,0 38,0 Kürt-Zaza Baraj tamamen kaldırılmalıdır “Türkiye geneli için seçim barajı ne olmalıdır” sorusuna ait bulgular oy verilen siyasi partiye göre analiz edildiğinde: Hem Türklerde hem de Kürt-Zazalarda seçim barajının %10 olarak kalması görüşüne en yüksek düzeyde katılım AKP ve müteakiben MHP’ye oy verenler arasındadır. Hem Türklerde hem de Kürt-Zazalarda CHP ve BDP’ye oy verenlerde seçim barajının düşürülmesi daha fazla öne çıkan ve desteklenen görüş durumundadır. Türkiye geneli için seçim barajı kaça düşürülmelidir? (%) 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti % 3'e Düşürülmeli % 5'e Düşürülmeli % 7'e Düşürülmeli Türk AKP 11,9 48,5 39,7 CHP 17,4 56,5 26,1 MHP 12,1 51,4 36,4 BDP 21,4 50,0 28,6 AKP 12,7 59,0 28,3 CHP 26,6 59,5 13,9 MHP 22,2 66,7 11,1 BDP 29,4 60,5 10,1 Kürt-Zaza “Seçim barajı kaça düşürülmelidir” sorusuna ait cevaplar analiz edildiğinde, dört büyük partiye oy veren seçmenlerin büyük kısmı %5’lik seçim barajını daha uygun görmektedir. 109 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Türkiye geneli için seçim barajı ne olmalıdır? (%) Türk Kürt-Zaza Öğrenim durumu %10 olarak kalmalıdır Baraj düşürülmelidir Baraj tamamen kaldırılmalıdır Ortaokul mezunu veya daha düşük 61,4 31,5 7,1 Lise mezunu 57,6 35,4 7,0 Üniversite mezunu 48,4 40,3 11,3 Ortaokul mezunu veya daha düşük 45,7 39,2 15,1 Lise mezunu 29,1 50,0 20,9 Üniversite mezunu 17,7 55,2 27,1 “Türkiye geneli için seçim barajı ne olmalıdır” sorusuna ait bulgular öğrenim durumuna göre analiz edildiğinde: Hem Türklerde hem de Kürt-Zazalarda öğrenim durumu yükseldikçe “seçim barajı %10 olarak kalmalı” görüşüne katılım oranı düşmektedir. Yukarıdaki bulgunun tam tersi olarak, hem Türklerde hem de Kürt-Zazalarda öğrenim durumu yükseldikçe “seçim barajı düşürülmeli” görüşüne katılım oranı da yükselmektedir. Türkiye geneli için seçim barajı kaça düşürülmelidir? (%) Türk Kürt-Zaza 110 Öğrenim durumu % 3'e Düşürülmeli % 5'e Düşürülmeli % 7'e Düşürülmeli Ortaokul mezunu veya daha düşük 16,5 55,9 27,6 Lise mezunu 15,1 56,4 28,5 Üniversite mezunu Ortaokul mezunu veya daha düşük 15,1 47,6 37,4 17,1 66,4 16,4 Lise mezunu 21,3 62,5 16,3 Üniversite mezunu 25,6 56,0 18,4 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Türkiye geneli için seçim barajı ne olmalıdır? (%) Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım %10 olarak kalmalıdır Baraj düşürülmelidir Baraj tamamen kaldırılmalıdır Türk 68,8 26,8 4,3 Kürt - Zaza 46,0 46,2 7,8 Türk 68,1 26,1 5,8 Kürt - Zaza 62,0 30,7 7,3 Türk 30,2 52,9 16,9 Kürt - Zaza 6,9 60,5 32,6 Türk 32,7 49,6 17,7 Kürt - Zaza 15,7 58,1 26,2 Marksist / Komünist / Sosyalistim Türk 22,9 39,0 38,1 Kürt - Zaza 2,4 52,4 45,1 Ulusalcıyım Türk 49,7 40,3 10,1 Bulgulara kişilerin kendilerini tanımladıkları kavramlar bağlamında bakıldığında; dindar, sağ eğilimli veya ulusalcı olanlarda “seçim barajı %10 olarak kalmalıdır” görüşü daha baskın olarak öne çıkarken, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlarda “seçim barajı düşürülmelidir” görüşü daha çok destek bulmaktadır. 111 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 13.2 Anayasada Parti İçi Demokrasiyi Mümkün Kılacak Hüküm İhtiyacı Anayasada parti içi demokrasiyi mümkün kılacak hükümler yer almalıdır. (%) Türk 66,1 Kürt-Zaza 72,9 Türkiye Ortalaması 67,3 “Anayasada parti içi demokrasiyi mümkün kılacak hükümler yer almalıdır” görüşüne katılım durumu 100’lü ölçekte ifade edilmiştir. Bulgular etnik ve mezhepsel temelde analiz edildiğinde; Türkiye genelinde bu görüşü destekleme oranı %67,3 iken bu oran Türkler arasında %66,1, Kürt-Zazalara arasında ise %72,9’dur. 2011 Seçiminde oy verilen siyasi parti Türk AKP Kürt-Zaza Anayasada parti içi demokrasiyi mümkün kılacak hükümler yer almalıdır. (%) 66,6 CHP 64,5 MHP 67,1 BDP 60,6 AKP 69,5 CHP 73,6 MHP 54,0 BDP 77,6 “Anayasada parti içi demokrasiyi mümkün kılacak hükümler yer almalıdır” görüşüne katılım durumu oy verilen siyasi partiye göre analiz edildiğinde ise; Türkler arasında önemli bir farklılaşma gözlenmezken, Kürt-Zazalar arasında bu görüşe en yüksek katılım %77 ve %73 ile BDP ve CHP’ye oy verenler arasındadır. 112 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 14. YÜKSEK YARGIYA ÜYE SEÇİMİ Cumhurbaşkanı etkili olmalıdır Meclis etkili olmalıdır Hükümet etkili olmalıdır HSYK etkili olmalıdır Yüksek Yargı Organları etkili olmalıdır Türk 57,8 59,9 55,6 61,6 67,1 Kürt-Zaza 50,4 62,2 44,8 45,0 48,9 Türkiye Ortalaması 56,5 60,3 53,8 58,8 64,0 Not: Bu beş ayrı soru sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. Yüksek yargıya üye seçimi ile ilgili soru grubunda, yukarıda verilen her bir kişi veya kurumun üye seçimindeki etkinliği 10’lu ölçekte ayrı birer soru olarak ve toplamda beş soru olarak hazırlanmış ve sadece üniversite mezunlarına yöneltilmiştir. 100’lü ölçeğe dönüştürülen bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: Yüksek yargıya üye seçiminde ortaya konulan beş farklı kişi ve kurumun öngörülen etkinliği %53-64 aralığında gerçekleşmiştir. Üye seçiminde en fazla etkin olması istenen grup %64 ile yüksek yargı organları iken, göreceli olarak en az etkin olması istenen grup %53,8 ile hükümet olmuştur. Bulgular, yüksek yargıya üye seçiminde ortaya konulan beş farklı kişi ve kurumun öngörülen etkinliğinin, Türkiye geneli ve etnik temelde çok fazla farklılaşmadığını göstermektedir. 113 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Mezhep Türk KürtZaza Cumhurbaşkanı etkili olmalıdır Meclis etkili olmalıdır Hükümet etkili olmalıdır HSYK etkili olmalıdır Yüksek Yargı Organları etkili olmalıdır 58,2 60,3 56,2 61,6 67,0 39,5 44,4 36,4 59,5 73,4 56,7 67,9 50,1 43,7 43,6 24,7 39,6 24,8 50,1 68,8 HanefiŞafii Alevi HanefiŞafii Alevi Yüksek yargıya üye seçimine ait beş farklı sorunun bulguları mezhepsel temelde analiz edildiğinde: Yüksek yargıya üye seçiminde ortaya konulan beş farklı kişi ve kurumun öngörülen etkinliği Hanefi-Şafiilerde Türkiye genelinden çok fazla farklılaşmamaktadır. Bunun yanında, hem Türk hem de Kürt-Zaza Alevilerde üye seçiminde “yüksek yargı organları” en çok etkili olması istenen, HSYK ise ikinci öncelikte etkili olması istenen kurum durumundadır. Cumhurbaşkanı etkili olmalıdır Meclis etkili olmalıdır Hükümet etkili olmalıdır HSYK etkili olmalıdır Yüksek Yargı Organları etkili olmalıdır AKP CHP 68,6 69,6 66,7 61,9 64,5 44,1 47,3 41,7 64,4 74,6 MHP 59,8 61,3 56,9 56,7 62,0 BDP 31,9 44,1 31,5 51,5 61,5 AKP 66,6 73,0 62,2 53,8 48,2 CHP 36,3 39,0 35,1 53,7 72,0 BDP 47,0 67,5 38,8 34,4 42,1 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Türk KürtZaza Yüksek yargıya üye seçimine ait beş farklı sorunun bulguları oy verilen siyasi partiye göre analiz edildiğinde: Sırasıyla AKP ve MHP “Cumhurbaşkanı”, “Meclis” ve “Hükümet” i yüksek yargıya üye seçiminde diğer partilere oy verenlere göre daha etkin görmek istemektedir. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalardan CHP’ye oy verenler, yüksek yargıya üye seçiminde “yüksek yargı organları” nı daha fazla etkin görmek istemektedir. 114 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yüksek yargıya üye seçiminde Cumhurbaşkanı etkili olmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Dindarım Sağ Eğilimliyim Ulusalcıyım Sol Eğilimliyim Sosyal Demokratım Marksist / Komünist / Sosyalistim 72,1 66,7 52,3 44,6 42,5 33,9 Dindarım Sağ Eğilimliyim Sosyal Demokratım Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 70,8 65,8 55,5 36,4 29,3 Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında dindar ve/veya sağ eğilimli olanlar, yüksek yargıya üye seçiminde Cumhurbaşkanını, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlara göre daha fazla etkin görmek istemektedir. Bu değerlendirmede kişilerin makamları değil o makamı işgal eden kişiyi ve özelliklerini düşünerek karar verdiği söylenebilir. Yüksek yargıya üye seçiminde TBMM etkili olmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Dindarım Sağ Eğilimliyim Ulusalcıyım Sol Eğilimliyim Sosyal Demokratım Marksist / Komünist / Sosyalistim 73,3 67,6 56,8 48,1 47,7 40,7 Dindarım Sosyal Demokratım Sağ Eğilimliyim Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 73,5 68,8 67,6 55,1 49,3 Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında dindar ve/veya sağ eğilimli olanlar, yüksek yargıya üye seçiminde TBMM’yi, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlara göre daha fazla etkin görmek istemektedir. 115 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yüksek yargıya üye seçiminde Hükümet etkili olmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Dindarım Sağ Eğilimliyim Ulusalcıyım Sol Eğilimliyim Sosyal Demokratım Marksist / Komünist / Sosyalistim 68,8 64,6 46,1 44,1 39,5 29,0 Sağ Eğilimliyim Dindarım Sosyal Demokratım Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim 61,3 58,5 45,2 35,2 30,3 Dindar ve/veya sağ eğilimli olanlar, yüksek yargıya üye seçiminde Hükümeti, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlara göre daha fazla etkin görmek istemektedir. Bu değerlendirmede de kişilerin mevcut iktidarı ve konjonktürü düşünerek karar verdiği söylenebilir. Yüksek yargıya üye seçiminde HSYK etkili olmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Sol Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim Ulusalcıyım Sosyal Demokratım Sağ Eğilimliyim Dindarım 67,6 66,0 63,4 63,4 61,9 57,1 Sağ Eğilimliyim Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol Eğilimliyim Dindarım Sosyal Demokratım 55,2 49,3 45,0 40,0 39,8 Türkler arasında dindar ve/veya sağ eğilimli olanlar, yüksek yargıya üye seçiminde HSYK’yı, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlara göre daha az etkin görmek istemektedir. Kürt-Zazalar arasında özellikle sağ eğilimli olan kişilerin tercihleri yorumlamak ise zor görünmektedir. 116 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yüksek yargıya üye seçiminde Yüksek Yargı Organları etkili olmalıdır. Türk % Kürt - Zaza % Marksist / Komünist / Sosyalistim Sol Eğilimliyim Sosyal Demokratım Ulusalcıyım Sağ Eğilimliyim Dindarım 78,5 75,4 73,9 72,7 64,9 60,8 Marksist / Komünist / Sosyalistim Sağ Eğilimliyim Sol Eğilimliyim Sosyal Demokratım Dindarım 67,0 54,2 53,6 44,8 35,3 Türkler arasında dindar ve/veya sağ eğilimli olanlar, yüksek yargıya üye seçiminde yüksek yargı organlarını, sol eğilimli olanlara göre daha az etkin görmek istemektedir. Aynı şeyi KürtZaza dindarlar için de söylemek mümkündür. 117 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 15. YÜKSEK ÖĞRETİM KURULUNA (YÖK) BAKIŞ Yüksek Öğretim Kurulu: (%) Mevcut statüsü ile korunmalıdır Üniversiteleri daha fazla özerkleştirecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır Kaldırılmalıdır Türk 23,9 35,0 41,1 Kürt-Zaza 17,3 23,7 59,0 Türkiye Ortalaması 22,2 32,5 45,3 Bu soru ile YÖK’ün yapısı ile ilgili üç farklı alternatif aynı soru içinde şıklı olarak sorgulanmıştır. Bulgular etnik temelde analiz edildiğinde: İnsanların %45,3’ü YÖK’ün kaldırılması, %32,5’i yeniden yapılandırılması, %22’si ise mevcut statüsü ile korunması gerektiğini düşünmektedir. Kürt-Zazalarda YÖK’ün kaldırılması daha fazla destek bulurken, Türkler arasında kurumun yeniden yapılandırılması veya mevcut statüsü ile korunması daha fazla destek bulmaktadır. 118 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yüksek Öğretim Kurulu: (%) Mevcut statüsü ile korunmalıdır Üniversiteleri daha fazla özerkleştirecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır Kaldırılmalıdır Hanefi-Şafii 24,4 35,3 40,3 Alevi 8,7 26,7 64,6 Hanefi-Şafii 19,7 26,6 53,7 Alevi 3,6 6,5 89,9 Mezhep Türk Kürt-Zaza YÖK’ün yapısına dönük soruya ait bulgular mezhepsel temelde analiz edildiğinde; hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında Alevilerin YÖK’ün kaldırılmasına Hanefi-Şafiilere göre çok daha fazla taraftar olduğu görülmektedir. Türk Alevilerde bu taraftarlık %65, Kürt-Zaza Alevilerde ise %90 düzeyindedir. Yüksek Öğretim Kurulu: (%) 2011 seçimlerinde oy verilen siyasi parti Türk Kürt-Zaza Mevcut statüsü ile korunmalıdır Üniversiteleri daha fazla özerkleştirecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır Kaldırılmalıdır AKP 27,6 38,3 34,1 CHP 18,6 27,9 53,5 MHP 22,4 38,0 39,6 BDP 16,7 10,4 72,9 AKP 29,4 29,0 41,5 CHP 10,5 15,8 73,7 MHP 16,1 38,7 45,2 BDP 6,4 17,2 76,4 Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında AKP ve MHP’ye oy verenlerin çoğunluğu, YÖK’ün yeniden yapılandırılması veya mevcut statüsü ile korunması gerektiğini düşünmekle birlikte. CHP ve BDP’ye oy verenlerin çoğunluğu YÖK’ün kaldırılmasını desteklemektedir. 119 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yüksek Öğretim Kurulu: (%) Türk Kürt-Zaza Öğrenim durumu Mevcut statüsü ile korunmalıdır Üniversiteleri daha fazla özerkleştirecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır Kaldırılmalıdır Ortaokul mezunu veya daha düşük 27,5 40,5 32,1 Lise mezunu 29,6 30,3 40,1 Üniversite mezunu Ortaokul mezunu veya daha düşük 16,9 35,3 47,8 24,2 22,7 53,1 Lise mezunu 18,0 22,0 59,9 Üniversite mezunu 10,7 25,9 63,4 Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında öğrenim durumu yükseldikçe; “YÖK mevcut statüsü ile korunmadır” görüşüne destek düşerken, “YÖK kaldırılmalıdır” görüşüne destek yükselmektedir. 120 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yüksek Öğretim Kurulu: (%) Dindarım Sağ eğilimliyim Sol eğilimliyim Sosyal demokratım Mevcut statüsü ile korunmalıdır Üniversiteleri daha fazla özerkleştirecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır Kaldırılmalıdır Türk 28,9 37,0 34,1 Kürt - Zaza 25,3 30,4 44,3 Türk 28,9 35,4 35,7 Kürt - Zaza 29,6 32,9 37,5 Türk 19,8 22,9 57,3 Kürt - Zaza 11,8 13,4 74,8 Türk 12,9 32,9 54,2 Kürt - Zaza 4,7 25,9 69,4 Marksist / Komünist / Sosyalistim Türk 5,2 17,4 77,4 Kürt - Zaza 2,4 6,0 91,7 Ulusalcıyım Türk 12,8 41,5 45,7 Bulgular kişilerin kendisini tanımladığı kavramlara göre analiz edildiğinde; dindar ve sağ eğilimli olduğunu söyleyenlerde YÖK’ün mevcut statüsü ile korunması veya yeniden yapılandırılması görüşü daha ağırlıklı iken, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlarda YÖK’ün kaldırılması daha baskın bir görüş olarak ortaya çıkmaktadır. 121 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler BULGULARIN ÖZETİ Çalışmada elde edilen bulgulardan önemli görülenler, tabloların yer aldığı ana metinden seçilerek ve özetlenerek bu bölümde rapor ana başlıkları altında verilmiştir. Türkiye İçin En Uygun Yönetim Sistemi (Rejimi) Parlamenter sistem, yarı başkanlık ve başkanlık sistemi olarak, üç farklı rejim sorgulandığında; Türkiye genelinde parlamenter sistem yaklaşık her üç kişiden ikisinin tercihi durumundadır. Parlamenter sistem Türkler arasında Kürt ve Zazalara göre daha fazla destek bulmaktadır. Kürt-Zaza nüfusun, Türklere göre yarı başkanlık ve başkanlık sistemini daha fazla tercih etmesinin statükoya tepki sonucu olduğu düşünülebilir. Parlamenter sisteme destek oranı Sünnilerden farklı olarak, Türk Alevilerde %91 ve Kürt-Zaza Aleviler arasında %81 ile çok daha yüksek düzeye çıkmaktadır. Bu bulgular; geçmişte travmalar yaşayan Alevi toplumunun başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerine şüpheyle baktığını göstermektedir. Parlamenter sisteme destek en yüksek oranda CHP ve BDP’ye oy verenler arasındayken bu oran AKP’ye oy verenler içinde en düşük (%60) düzeydedir. Bu bulgular tersten okunacak olursa; başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerine toplam destek oranı bu konuyu tartışmaya açan AKP tabanında dahi %40’lar düzeyinde kalmaktadır. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar içinde kendisini sol eğilimli kavramlarla ve ulusalcı olarak tanımlayanlar arasında parlamenter sisteme inanç ve destek oranı kendisini dindar ve sağ eğilimli tanımlayanlara göre çok daha yüksektir. Yönetim/rejim sistemi tercihleri konusunda genel bir değerlendirme yapılacak olursa; Türkiye’de tüm toplum kesimlerinde parlamenter sistem üzerinde genel bir mutabakatın olduğu söylenebilir. Bu noktada, ülkede üniversite mezunları arasında dahi başkanlık ve yarı başkanlık sistemleri konusundaki bilgi düzeyinin yeterli olmadığı, dünya örneklerinin iyi bilinmediği gerçeğini de göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Devlet Yönetiminde Yapı Devlet yönetiminde “Üniter Yapı”, “İdari Özerklik” ve “Siyasi Özerklik” olmak üzere üç farklı yapı sorgulanmıştır. Türkiye genelinde üniter yapı her üç kişiden ikisi tarafından destek bulurken, Kürt-Zazalar arasında yaklaşık her üç kişiden birisi bu yapıyı desteklemektedir. Kürt ve Zazalarda çoğunluk (her beş kişiden dördü) “Üniter Yapı” veya üniter yapı içinde çözüm olan “İdari Özerklik” seçeneklerini desteklemektedir. Kürt-Zazalar arasında “Federasyon” talebinin yaklaşık her dört-beş kişiden birisi tarafından desteklenen görüş olduğunu da vurgulamak gerekmektedir. 122 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler “Üniter Yapı”ya destek oranı Alevilerde Sünnilerden daha düşüktür. Bu oran, Kürt-Zaza Alevilerde %20,2 ile en düşük düzeydedir. Bunun yanında, Federasyon yapısı Kürt-Zaza Aleviler arasında %49,3 oranında destek bulmaktadır. Bu durum, Devletin yönetim yapısı ile ilgili toplumsal gruplar arası bir çelişki veya problem kaynağı olarak da algılanabilir. Türkler arasında “Üniter Yapı” ya desteğin en yüksek oranda %76,2 ile MHP’ye, %71,6 ile AKP’ye ve %68,4 ile CHP’ye oy verenlerde olduğu görülmektedir. Kürt-Zazalar arasında ise “Üniter Yapı” ya desteğin en yüksek oranda %53,9 ile AKP’ye ve %41,5 ile CHP’ye oy verenler arasında iken, bu oran en düşük oranda %16,8 ile BDP’ye oy veren Kürt-Zazalar arasındadır. “Federasyon” yapısına destek oranı, Kürt-Zazalar arasında BDP’ye oy verenlerde %40 ile en yüksek düzeydedir. Siyasi temelde özerklik talep ve bildirilerinin öne çıktığı son bir yıllık süreç göz önüne alındığında, bu konuda radikal çıkışları olan BDP’ye oy verenler içinde dahi, Siyasi Özerklik yani Federatif yapıyı destekleyenlerin oranının %40’da kalması ve bu oranın Tüm Kürt-Zazalar arasında %22 düzeyinde olması, hem Kürtleri temsil ettiklerini beyan eden partiler hem de diğer Kürt siyasi oluşumları için önemli bir mesaj niteliğindedir. Bu durum ortaya konan taleplerin toplumsal tabanlı ve gerçekçi olmadığını da göstermektedir. Sözkonusu bulgular, Kürt-Zazalarla ilgili olarak batıda yaşayan Türklerde yükselen tepkilerin ve önyargıların da sorgulanması açısından oldukça önemli görülmelidir. Kürt-Zazalar arasında öğrenim düzeyi yükseldikçe Federasyon talebinin de yükseldiği görülmektedir. Bu durum eğitim düzeyi ile siyasi bilinçlenme arasında doğrusal bir ilişkinin varlığına işaret etmektedir. Kürt-Zazalar içinde kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlar arasında; Üniter Yapıya destek oranı etnik grup ortalamasının çok altında kalırken, Federasyon talep oranı etnik grup ortalamasının çok üstünde gerçekleşmektedir. Ayrıca Kürt-Zazalar içinde kendisini dindar ve sağ eğilimli olarak tanımlayanların Federasyon talep oranı etnik grup ortalamasının altındadır ve üniter yapıya sahip çıkma oranı Kürtlerin içindeki en yüksek düzeydedir. Bu bulgular, sağ eğilimi ve/veya dindar olan Kürt-Zazaların daha devletçi bir çizgide olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Temel İlkeleri Belirleyen Çerçeve Anayasaya Bakış Yeni anayasanın temel ilkeleri belirleyen, daha kısa bir “Çerçeve Anayasa” olması görüşünü destekleme oranı Türkiye genelinde %57,2’dir. Türkler arasında daha kısa bir “Çerçeve Anayasa”yı destekleme oranı (%58,7) Kürt-Zazalara göre (%48,2) daha yüksektir. Pek çok Kürt ve Zazanın, özellikle açılım süreci sonrası tanınan hakların anayasal temelde tanınan haklar 123 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler olması gerektiği yönünde ortaya koyduğu görüşün, bu kesimi daha kısa bir “Çerçeve Anayasa” konusunda tereddüde düşürmüş olabileceği değerlendirilmektedir. Temel İlkeler Üzerinde Uzlaşı Türkiye genelinde “Anayasa için önce temel ilkeler üzerinde uzlaşı sağlanmalıdır” görüşünü destekleme oranı %67’dir. Türkler arasında bu görüşü destekleme oranı (%66,4) KürtZazalara göre (%70,3) çok fazla farklılaşmazken, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında Alevi olanların bu görüşü destekleme oranları (%80,5-%79,6) Hanefi-Şafiilerden (%66,1%68,2) çok daha yüksektir. Çalışmada tüm parti taraftarlarının konuya olumlu baktıkları ve bu konuda benzer destekleme oranlarına sahip oldukları görülmüştür. Uzlaşma Komisyonuna Bakış ve Komisyonun Yapısı Yeni anayasanın bir uzlaşma komisyonu tarafından hazırlanması görüşüne katılım oranı Türkiye genelinde %66,2’dir. Bu oran, Türkler arasında %64,8, Kürt-Zazalarda %73,8’dir. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında “Uzlaşma Komisyonu” görüşünü destekleme oranları Alevilerde (%70,8-%80) Hanefi-Şafiilerden (%64,7-%72,3) daha yüksektir. “Komisyona üye seçiminde partilerin son seçimde aldığı oy oranı esas alınmalıdır” görüşünü destekleme oranı Türkiye genelinde %59’dur. Bu oran, Türkler arasında %61,6 iken KürtZazalarda %44,2 ile daha düşüktür. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında komisyona üye seçiminde oy oranının esas alınması görüşünü destekleme oranları Alevilerde (%47,6%32,8) Hanefi-Şafiilerden (%61,9-%46,8) daha düşüktür. Her iki görüşü destekleme oranı farklı partilere oy verenler arasında fazla farklılaşmamakla birlikte, hem Türkler ve hem de Kürt-Zazalar arasında bu oranlar AKP’ye oy verenler içinde en yüksek, BDP’ye oy verenler içinde ise en düşük düzeydedir. Yeni Anayasa Taslağının Tartışılması ve Halkoyuna Sunulması “Anayasa taslağı mecliste oylanmadan önce belirli bir süre kamuoyunda tartışılmalı ve geri bildirimler alınmalıdır” görüşüne katılım oranı Türkiye genelinde %66,1’dir. Bu oran, Türkler arasında %64,7, Kürt-Zazalarda %74,2’dir. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında bu görüşü destekleme oranları Alevilerde (%80,8-%81,9) Hanefi-Şafiilerden (%64,3-%72,5) daha yüksektir. “Anayasa meclisten hangi oyla geçerse geçsin halkoyuna sunulmalıdır” görüşünü destekleme oranı Türkiye genelinde %63,5’dir. Bu oran, Türkler arasında %62,1 iken Kürt-Zazalarda %71,4’dür. Aynı görüşü destekleme oranları Alevilerde (%73,3-%78,6) Hanefi-Şafiilerden (%61,8-%69,9) daha yüksektir. 124 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yeni Anayasa İçin Uzlaşma Sağlanamazsa Yeni anayasa konusunda uzlaşma olmaması durumu sorgulandığında; “Mevcut anayasa ile devam edilmeli veya üzerinde değişiklik yapılmalıdır” görüşünün en yüksek oranda desteklenen görüş olduğu ve Türkiye genelinde %48,4’lük bir taraftar bulduğu görülmektedir. Bu görüşü destekleme oranı Türklerde (%52) Kürt-Zazalara göre (%30,9) çok daha yüksektir. Bu durum Kürt-Zazaların uzlaşma olmasa dahi mevcut anayasa ile devam edilmesi görüşüne Türklere göre çok daha olumsuz baktığını göstermektedir. “Uzlaşılan konular tek bir metin olarak ve uzlaşılamayan konular maddeler halinde referanduma götürülmelidir” görüşü üç şıklı soruda %31,9 ile en yüksek ikinci desteği bulmuştur. Bu görüşe katılım oranı Kürt-Zazalarda (%39,7) Türklere göre (%30,4) daha yüksektir. “Uzlaşılan konular üzerinden yeni anayasa hazırlanmalı, uzlaşılamayan konular daha sonra çözüm getirmek üzere mevcut hali ile yeni anayasaya konmalıdır” görüşü üç şıklı soruda %19,8 ile en düşük desteği bulmuştur. Bu görüşe katılım oranı Kürt-Zazalarda (%29,5) Türklere göre (%17,5) daha yüksektir. Bulgularda çıkan genel sonuç; Yeni Anayasa konusunda uzlaşma olmasa dahi, kişilerin yeni anayasanın hazırlanması konusunda ısrarcı olduğunu ve çözüm yollarına sıcak baktığını göstermektedir. Bu konudaki istekliliğin Kürt-Zazalarda daha üst düzeyde ve beklenen bir durum olduğunu ifade etmek gerekmektedir. Bu bulgular; Kürt-Zazaların Türklere, Alevilerin de Hanefi-Şafiilere göre mevcut anayasanın mutlaka değişmesi gerektiği konusunda çok daha istekli olduğunu göstermektedir. “Uzlaşılan konular tek bir metin olarak ve uzlaşılamayan konular maddeler halinde referanduma götürülmelidir” görüşüne destek oranı ise birinci görüşün tam aksine, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar içinde kendisini sol eğilimli kavramlarla ve ulusalcı olarak tanımlayanlar arasında dindar ve sağ eğilimli tanımlayanlara göre çok daha yüksektir. Evrensel Hukuk ve Anayasada Tarafsızlık Bu başlık altında üç farklı soru uygulanmış ve analiz edilmiştir. “Anayasanın ruhu evrensel hukuk ilkelerine uygun olmalıdır” görüşüne katılım oranı Türkiye genelinde %70,1’dir. Bu oran, Türkler arasında %68, Kürt-Zazalarda %82,5’dir. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında bu görüşü destekleme oranları Alevilerde (%79,1-%91) Hanefi-Şafiilerden (%67,7%80,4) daha yüksektir. 125 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler “Devlet etnisite, din ve diğer sosyal gruplar karşısında tarafsız olmalıdır” görüşünü destekleme oranı Türkiye genelinde %77,2’dir. Bu oran, Türkler arasında %75,4 iken KürtZazalarda %85’dir. Aynı görüşü destekleme oranları, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında bir önceki soruda olduğu gibi Alevilerde (%86,8-%96,3) Hanefi-Şafiilerden (%75%83) daha yüksektir. “Anayasa hiçbir ideolojiye atıfta bulunmamalıdır” görüşünü destekleme oranı ise Türkiye genelinde %73,9’dur. Bu oran, Türkler arasında %72,4 iken Kürt-Zazalarda %80,6’dır. Aynı görüşü destekleme oranları, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında önceki iki soruda olduğu gibi Alevilerde (%84,1-%91,2) Hanefi-Şafiilerden (%72-%78,7) daha yüksektir. Bu bulgular; yeni anayasanın evrensel hukuk ilkelerine uygunluğu ve tarafsızlığı noktasındaki talep ve beklentilerin Kürt-Zazalarda Türklerden ve Alevilerde Hanefi-Şafiilerden daha yüksek olduğunu göstermektedir. Türkiye’de nüfus olarak azınlık durumunda olmaları KürtlerinZazaların ve Alevilerin yeni anayasanın evrenselliği ve tarafsızlığı yönündeki beklentilerini yükseltmektedir. Yeni Anayasada Değiştirilemez Hükümlere Bakış Anayasada değiştirilemez hükümler bulunması gerektiği konusunda Türkiye genelinde %84, kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında ise %90 oranında yüksek bir mutabakat varken bu oran Kürtlerde ve Zazalarda %58 düzeyindedir. Değiştirilemez hükümlere tek tek bakıldığında ise; Başkent dışındaki değiştirilemez hükümlerin yeni anayasada da yer alması gerektiği konusunda Türkiye genelinde %61-72 aralığında bir mutabakat vardır. Bu oranlar Türklerde %68-80 bandına yükselirken Kürt ve Zazalarda %34-40 bandına düşmektedir. Yani Türkler arasında her üç kişiden ikisinin, KürtZazalar arasında ise her üç kişiden birisinin anayasanın değiştirilemez hükümleri ile ilgili bir problemi yoktur. Kendisini etnik olarak Türk tanımlayanlar arasında; Cumhuriyet ve Laiklik ilkelerinin değiştirilemez hüküm olarak yeni anayasada da yer alması gerektiği görüşüne destek, Alevilerde Hanefi-Şafiilerden daha yüksektir. Bunun yanında, Türkçe, Türk Bayrağı ve Milli Marş konusundaki hassasiyet Hanefi-Şafiilerde Alevilere göre daha yüksektir. Kendisini Kürt ve Zaza olarak tanımlayanlar arasında değiştirilemez hükümlere bakış, genelde olumsuz olmakla birlikte, Laiklik İlkesi dışındaki diğer beş değiştirilemez hükme/ilkeye destek oranı Alevilerde Hanefi-Şafiilerden çok daha düşüktür. Anayasanın değiştirilemez hükümleri konusundaki temel farklılaşmanın aynı mezhepten olan Türk Alevilerle Kürt Aleviler arasında olduğu ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet ilkesine olumlu 126 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler bakış Türk Alevilerde en yüksek oranda (%76) iken, aynı ilke Kürt Alevilerde en düşük orana (%33) sahiptir. Laiklik ilkesinde de beklentilerin aksine temel farklılaşma mezhepsel temelde değil etnisite temelinde gerçekleşmiştir. Burada Alevi ve Sünni Kürtler benzer algılara sahipken, diğer taraftan Alevi ve Sünni Türkler algılarda benzeşmektedir. Türkçe, Türk Bayrağı ve Milli Marş’ın yeni anayasada da değiştirilemez hüküm olarak yer alması konusundaki destek hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında sağ eğilimli ve dindar olanlarda, sol eğilimli olanlara göre çok daha yüksektir. Kendisini Türk olarak tanımlayanlar arasında, değiştirilemez hükümlere bakış öğrenim durumuna göre farklılaşmazken, kendisini Kürt-Zaza tanımlayanlar arasında, Cumhuriyet ve Laiklik İlkesi dışındaki hükümlere bakış genel olarak öğrenim durumu yükseldikçe daha olumsuz hale gelmektedir. Anayasada Türklük Yeni anayasada Türklük ve diğer etnik gruplara atıf durumu çalışmada alternatifli üç görüş/şık ile sorgulanmıştır. Bu görüşlerden, “Sadece Türklüğe atıf olmalıdır”, “Anayasada Türklük dâhil hiçbir etnik gruba atıf olmamalıdır” ve “Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır” görüşlerinden her birinin Türkiye genelinde %30-35’ler düzeyinde birbirine yakın değerlerde destek bulduğu görülmektedir. “Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır” görüşü ise Türklerde ve Türkiye genelinde yaklaşık her üç kişiden birisinin desteklediği alternatif görüş durumundayken, bu görüş Kürtler ve Zazalar arasında %57 ile oldukça yüksek oranda destek bulmaktadır. Burada, “Anayasada Türklük dâhil hiçbir etnik gruba atıf olmamalıdır” ve “Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır” şeklindeki iki görüşü destekleme oranının Kürtler ve Zazalar arasında %90’ları bulan bir oranda destek bulması, bu kesimin bu konuda yeni anayasadan beklentilerinin hayli yüksek olduğunu göstermektedir. “Anayasada Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır” görüşü hem Türk hem de Kürt-Zaza Alevilerde %50’lerin üzerinde ve Hanefi-Şafiilere göre çok daha yüksek oranda destek bulmaktadır. “Anayasada sadece Türklüğe atıf olmalıdır” görüşüne, Türkler arasında en büyük desteğin %50,5 ile MHP’ye oy verenlerden gelmesi, MHP’lilerin aynı topraklarda yaşayan diğer etnik kökenlerin de anayasada yer almasını kabule tamamen olumsuz bakmadıklarını göstermektedir. “Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır” seçeneğine destek BDP’ye oy verdiğini söyleyenler arasında %70’ler ile en yüksek düzeye çıkmaktadır. 127 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Türkçe Dışındaki Ana Dillerin Öğrenimi ve Kullanımı Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi ve kamusal alanda kullanımı konusunda üç farklı konuyu sorgulayan aşağıdaki üç soruya bakışın Türkiye genelinde %50-60 aralığında orta düzeyde olumlu olduğu görülmektedir. İlk ve Ortaöğretimde Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi için seçmeli dersler olmalıdır. Türkçe dışındaki ana dillerde eğitim verecek özel okullar açılabilmelidir. Kamu hizmeti alanlar için Türkçe dışındaki ana dillerde kolaylıklar sağlanmalıdır. Bu haklara bakış; Türkler arasında %50’lerin üzerinde olumlu iken, Kürt ve Zazalarda bu oranlar %75-80 aralığında yüksek düzeyde katılımı olan taleplere dönüşmektedir. Üç soruya verilen cevapların değerlerinin birbirine yakınlığı, gerek Türkler ve gerekse KürtlerZazalar arasında, sorgulanan haklar farklılaşsa da, sözkonusu haklara bakışın kişilerde olumlu veya olumsuz anlamda fazla değişmediğini ortaya koymaktadır. Sorular arasındaki yüksek korelasyon kişilerin önemli bir oranının ana dil konusundaki sorgulanan haklara blok halinde olumlu veya blok halinde olumsuz baktığını göstermektedir. Bu bulgular, sözkonusu haklara bakışın Türkler arasında da olumsuz olmadığını göstermesi açısından önemlidir. Burada öne çıkan husus, gerek Türkiye genelinde gerekse Türkler arasında, Türkçeden başka bir dilin eğitim amaçlı veya başka bir zorunluluktan dolayı öğretilmesi veya kullanılmasına çoğunluk olarak destek verilmesidir. Bu durum ülkede demokrasi kültürünün ulaştığı düzeyi göstermesi bakımında dikkate değerdir. Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi ve kamusal alanda kullanımı konusundaki haklara bakış, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında Alevilerde Hanefi-Şafiilere göre çok daha olumludur. Bu oranlar, Kürt-Zaza Aleviler arasında %90-93 aralığında en yüksek orana çıkmaktadır. Bu haklara kişilerin kendilerini dindarlık ve siyasi kavramlarla tanımlamaları çerçevesinde genel olarak bakıldığında; Hem Türkler hem de Kürtler ve Zazalar arasında haklara bakışta sol eğilimli olanlar daha olumlu iken sağ eğilimliler ve kendisini dindar olarak tanımlayanlar ve Türkler içindeki ulusalcılar göreceli olarak daha olumsuzdur. Türkler ve Kürt-Zazalar arasında sorgulanan haklara bakışta göreceli olarak en olumsuz tavır MHP’ye oy verenlerde iken en olumlu tavır BDP’ye oy verenlerdedir. 128 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler TSK ve Sivil-Asker İlişkileri Sivil-asker ilişkileri alanında sorgulanan aşağıdaki dört konuda; kişilerin görüşlere katılım ve bu konudaki girişimlere destek oranı Türkiye genelinde %55-65 aralığında orta düzeyde olumludur. Genelkurmay başkanlığı MSB'ye bağlanmalıdır. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı İçişleri Bakanlığına bağlanmalıdır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kaldırılmalıdır. Belirli bir meblağın üzerindeki TSK harcamaları yerindelik denetimine tabi olmalıdır. Sivil-asker ilişkilerinin gündemde tartışılan bu dört konusunu sorgulayan değişimlere bakış, Türkler arasında orta düzeyde olumlu iken, Kürt ve Zazalarda bu oranlar (%68-80) çok daha üst düzey bir değişim talebine işaret etmektedir. Bu durum, Kürt-Zazaların sivil-asker ilişkilerinin mevcut yapısından daha fazla rahatsız olması veya TSK’ya tepkisi temelinde de açıklanabilir. Türklerde TSK ile ilgili bu değişimlere bakış kişilerin kendilerini tanımladığı kavramlara göre farklılaşmamakla birlikte, Kürt-Zazalar arasında kendisini “sosyal demokrat” veya “Marksist/Komünist/Sosyalist” olarak tanımlayanlarda TSK ile ilgili değişim talebi artmaktadır. Türkler arasında AKP’ye oy verenler CHP ve MHP’ye oy verenlere göre sorgulanan değişimlere daha olumlu bakmaktadır. Kürtler ve Zazalar arasında ise BDP’ye oy verenlerin TSK ile ilgili sözkonusu değişimlere bakışı çok daha olumludur. Türkiye genelinde insanların yaklaşık yarısı general terfi ve atamalarına siyasi iradenin bir şekilde müdahil olması gerektiğini düşünürken, diğer yarısı bu müdahaleye farklı gerekçelerle olumsuz bakmaktadır. General terfi ve atamalarına siyasi iradenin müdahil olması konusunda Kürt-Zazaların Türklerden daha fazla istekli olduğunu da vurgulamak gerekmektedir. TSK’daki general terfi ve atamalarına siyasi iradenin müdahil olması konusu, Türk ve KürtZaza Aleviler tarafından daha az desteklenmekte ve değişime şüphe ile bakılmaktadır. Aynı konu, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar içinde kendisini sol eğilimli kavramlarla ve ulusalcı olarak tanımlayanlar arasında dindar ve sağ eğilimli tanımlayanlara göre çok daha düşük oranda destek bulmaktadır. 129 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Diyanet İşleri Başkanlığına Bakış Halkın yaklaşık yarısı tarafından Diyanet İşleri Başkanlığının yapısının aynen korunması gerektiği düşünülmektedir. Bu kurumda, diğer inanç gruplarına yer verilmesi görüşüne belli oranda destek varken, kaldırılması ile ilgili görüş fazla kabul görmemiştir. Diyanet İşleri Başkanlığının yapısına bakışta, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında Alevi ve Sünniler birbirinden çok farlı düşünmektedir. Kürt-Zaza Alevilerin üçte ikisinden fazlası bu kurumun kaldırılmasını isterken, Kürt ve Türk Hanefiler bu kurumun mevcut yapısının korunması veya kurumun yeniden yapılandırılması yönünde fikir birliği içindedir. Türkler arasında AKP ve MHP’ye oy verenlerde Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut statüsü ile korunması görüşü daha ağırlıklı iken (%61,4-%58,6), CHP’ye oy verenlerde başkanlığın tüm inanç gruplarını kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılması (%41,6) ve BDP’ye oy verenlerde Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması görüşü daha fazla destek bulmaktadır. Kürt-Zazalar arasında ise, AKP ve MHP’ye oy verenlerde Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut statüsü ile korunması ve tüm inanç gruplarını kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılması görüşleri daha fazla öne çıkarken, BDP ve CHP’ye oy verenlerde Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması görüşü daha fazla destek bulmaktadır. Dindar ve sağ eğilimli olduğunu söyleyenlerde Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut statüsü ile korunması görüşü daha ağırlıklıdır. Kendisini sol eğilimli veya sosyal demokrat olarak tanımlayanlarda başkanlığın tüm inanç gruplarını kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılması görüşü, kendisini Marksist/Komünist/Sosyalist olarak tanımlayanlarda ise Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması görüşü daha fazla destek bulmaktadır. Zorunlu Din Dersleri ve Cem Evlerinin Statüsü “Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır” görüşüne katılım Türkiye genelinde %38 düzeyindedir. Aynı görüşe katılım oranı Türk Alevilerde %76, Kürt-Zaza Alevilerde %96 düzeyine çıkmaktadır. Bulgular, toplumun yarıya yakınının Cem Evlerinin ibadet yeri olarak kabulüne olumlu baktığını göstermektedir. Bu durum, Sünni egemen toplumda zorunlu din dersleri konusundaki muhafazakârlığa rağmen, toplumsal hoşgörü anlamında olumlu değerlendirilebilecek bir konudur. Cem Evlerinin ibadet yeri olarak kabulüne Türk Alevilerin katılım oranının %90, Kürt Zaza Alevilerin katılım oranının ise %99 gibi çok yüksek bir düzeyde olmasının da özellikle vurgulanması gerekmektedir. 130 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler “Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır” ve “Cem evleri ibadethane olarak kabul edilmelidir” görüşlerinin her ikisi de, hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında CHP ve BDP’ye oy verdiğini söyleyenlerde AKP ve MHP’ye oy verdiğini söyleyenlere göre çok daha yüksek oranda destek bulmaktadır. Bu bulguyla örtüşen şekilde, her iki görüş de hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında sol eğilimli olanlarda sağ eğilimli olanlar ve kendilerini dindar tanımlayanlardan daha fazla destek görmektedir. Kürt kökenli sol eğilimli tüm gruplar, zorunlu din derslerine ne kadar muhalefet etmiş ise, cemevlerinin ibadet yeri olarak kabul edilmesine de o çoğunlukta taraftar olmuştur. Başörtüsü ve Okul Çalışmada başörtüsü ve dini simgelerin öğrenim sürecinde serbest olması durumu alternatif şıklı olarak sorgulanmıştır. Bulgular, halkın başörtüsünün okullarda tamamen yasaklanmasına büyük çoğunlukla (%82) karşı olduğunu göstermektedir. Geleneksel yapının yoğun olduğu Kürtler arasında ise yasak ezici bir çoğunlukla (%90) reddedilmektedir. Burada hem Kürt-Zazalar hem de Türkler arasında Alevilerin başörtüsünün okullarda kullanımı konusundaki artan muhalefetini görmekteyiz. Bulgular, Kürt-Zaza Alevilerin başörtüsüne toleransının Türk Alevilerden daha yüksek olduğunu da göstermektedir. Başörtüsünün öğrenimde kullanımına tamamen karşı çıkanlar Türkiye genelinde %18 düzeyindeyken bu oran Kürt-Zaza Alevilerde %37 ve Türk Alevilerde %58 düzeyine çıkmaktadır. Başörtüsü ve dini simgeler oy verilen siyasi partiye göre analiz edildiğinde; hem Kürt-Zazalar hem de Türkler arasında başörtüsü konusundaki serbestliğe en büyük destek (%94) AKP’ye oy verenler arasından gelirken göreceli en düşük destek (%58) CHP’ye oy verenlerden gelmektedir. Başörtüsünün ilköğretim okulları ve üzerinde serbest olması görüşüne destek öğrenim düzeyi yükseldikçe düşmektedir. Başörtüsünün tüm okullarda yasak olması alternatifine destek üniversite mezunlarında diğer öğrenim düzeylerine göre daha yüksektir. Bunun yanında, başörtüsünün üniversitede serbest olması görüşüne destek öğrenim düzeyi yükseldikçe artmaktadır. Dindar ve/veya sağ eğilimli kişilerde; başörtüsünün serbest bırakılması görüşü, serbestinin hangi düzeyden başlayacağı konusunda farklılaşma olmakla birlikte, %90’ların üzerinde çok büyük bir destek bulmaktadır. Başörtüsünün en azından üniversitelerde serbest olması görüşü kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlarda dahi, Türkler arasında %60 ve üzerinde, Kürt-Zazalarda ise %75 ve üzerinde destek bulmaktadır. 131 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Bulgular özetlenecek olursa, başörtüsünün öğrenimde ve özellikle üniversite düzeyinde serbest olması konusunda Türk Aleviler dışında tüm toplum kesimlerinin önemli bir mutabakat içinde olduğu görülmektedir. Başörtüsü ve Kamusal Alan “Başörtüsü ve dini simgelerin tüm kamu görevlileri için serbest olması” görüşü Türkiye genelinde %60 oranında destek görmektedir. Bu destek oranı Türklerde %59, Kürt-Zazalarda %70’dir. “Başörtüsü ve dini simgelerin bazı kamu görevlileri hariç diğerleri için serbest olması” görüşüne katılanlar da yukarıdaki oranlara ilave edildiğinde; başörtüsünün en azından belirli kısıtlamalarla kamuda serbest bırakılması görüşünü destekleyenlerin Türkiye genelinde %78’i bulduğu görülmektedir. Aynı oran Aleviler arasında ise %40’lar düzeyine düşmektedir. Yani, “Başörtüsü ve dini simgelerin tüm kamu görevlileri için yasak olması” görüşü Aleviler arasında %60 düzeyinde destek görmektedir. “Başörtüsü ve dini simgelerin tüm kamu görevlileri için yasak olması” görüşü AKP’ye oy verenler arasında en düşük (%10’un altında) desteği bulurken en yüksek desteği (%50 düzeyi) CHP’ye oy verenler arasında bulmaktadır. Bu noktada, CHP’ye oy verenlerin diğer üç partiden farklılaştığı görülmektedir. Başörtüsünün kamu görevlerinde serbest olması konusundaki görüşlerin, dindar ve/veya sağ eğilimli olduğunu söyleyenlerde sol eğilimli kavramlarla kendisini tanımlayanlara göre çok daha fazla destek bulması da yukarıdaki bulgularla örtüşmektedir. “Başörtüsü ve dini simgeler tüm kamu görevlileri için serbest olmalı” görüşüne destek öğrenim durumu yükseldikçe düşerken, “Başörtüsü ve dini simgeler tüm kamu görevlileri için yasak olmalı” görüşüne destek öğrenim durumu yükseldikçe artmaktadır. Cumhurbaşkanının Yetkileri İnsanların %53’ü Cumhurbaşkanının mevcut yetkilerinin korunması gerektiğinin düşünmektedir. %25’lik bir kesim Cumhurbaşkanının mevcut yetkilerinin azaltılması gerektiği yönünde görüş beyan ederken %23’lük bir kesim mevcut yetkilerinin artırılması gerektiğini vurgulamıştır. AKP-CHP ve MHP’ye oy verenler arasında “Cumhurbaşkanının mevcut yetkilerinin korunması” görüşü daha ağırlıklı iken BDP’ye oy verenlerde “Cumhurbaşkanının mevcut yetkilerinin azaltılması” görüşü daha fazla öne çıkmaktadır. 132 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Kamu Görevlileri İle İlgili Kovuşturmalar ve Milletvekili Dokunulmazlığı “Kamu görevlileri ile ilgili kovuşturmalar izne tabi olmalıdır” görüşüne katılım oranı %58’dİr. Bu oran etnik temelde farklılaşmamaktadır. “Milletvekili dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı olmalıdır” görüşüne katılım oranı %68’dir. Bu oran Türkler arasında %66,7 iken, bu konuda en fazla sorun yaşayan siyasiler Kürtler olmasına rağmen, çelişkili biçimde aynı oran Kürt-Zazalarda %75’dir. Her iki sorudaki görüşler hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında oy verilen siyasi partiye ve kişilerin kendisini dindarlık ve siyasi yelpazede tanımladığı kavramlara göre çok fazla farklılaşmamaktadır. Referandum Uygulamaları “Referandum uygulamalarına daha sık işlerlik kazandırılmalıdır” ifadesine katılım oranı Türkiye genelinde %65 iken bu oran Türklerde %63, Kürt-Zazalarda %71’dir. İnsanların fikirlerinin sorulması anlamına gelen referandum uygulaması çoğunluk olarak önemsenmekte ve desteklenmektedir. Kürtler nüfus olarak azınlık olmasına rağmen, Türklerden bir adım daha ileride, referandum uygulamasına daha istekli görünmektedirler. Referandum uygulamasına bakış kişilerin oy verdiği partiye göre farklılaşmamaktadır. Seçim Barajı İçin Beklentiler Türkiye genelinde insanların yaklaşık yarısı %10’luk seçim barajının korunması gerektiğini düşünürken, diğer yarısı barajın düşürülmesi veya kaldırılması yönünde görüş bildirmiştir. Türkler arasında %10’luk seçim barajının korunması gerektiğini düşünenlerin oranı %56 iken bu oran Kürt-Zazalarda %30’a gerilemektedir. Bu noktada, Kürt-Zazalar arasında seçim barajının düşürülmesi veya kaldırılması görüşünü savunanların %70 düzeyinde olduğunu da vurgulamak gerekmektedir. Türk Alevilerde seçim barajının düşürülmesi veya kaldırılması yönünde görüş bildirenlerin toplam oranı %75 düzeyindeyken aynı oran Kürt-Zaza Alevilerde %97’dir. Bu anlamda, hem Türkler hem de Kürt-Zazalarda Hanefi-Şafiilerle Aleviler arasında çok büyük bir kırılmanın olduğu söylenebilir. “Seçim barajı düşürülmelidir” diyenlerin seçim barajı tercihleri incelendiğinde; insanların yaklaşık yarısı (%54) seçim barajının yüzde 5’e düşürülmesi gerektiğini ifade etmektedir. Kürt-Zazalar arasında bu oran %61 düzeyindedir. 133 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Bulgulara kişilerin kendilerini tanımladıkları kavramlar bağlamında bakıldığında; dindar, sağ eğilimli veya ulusalcı olanlarda “seçim barajı %10 olarak kalmalıdır” görüşü daha baskın olarak öne çıkarken, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlarda “seçim barajı düşürülmelidir” görüşü daha çok destek bulmaktadır. Hem Türklerde hem de Kürt-Zazalarda öğrenim durumu yükseldikçe “seçim barajı düşürülmeli” görüşüne katılım oranı da yükselmektedir. Anayasada Parti İçi Demokrasiyi Mümkün Kılacak Hüküm İhtiyacı “Anayasada parti içi demokrasiyi mümkün kılacak hükümler yer almalıdır” görüşünü Türkiye genelinde destekleme oranı %67 iken bu oran Türkler arasında %66, Kürt-Zazalara arasında ise %73’dür. Bu görüşü destekleme oranında Türkler arasında oy verilen siyasi partiye göre önemli bir farklılaşma gözlenmezken, Kürt-Zazalar arasında bu görüşe en yüksek katılım BDP ve CHP’ye oy verenler arasındadır. Yüksek Yargıya Üye Seçimi Yüksek yargıya üye seçiminde kişi ve kurumların (Cumhurbaşkanı-TBMM-Hükümet-HSYKYüksek yargı organları) etkinliği ayrı sorular olarak üniversite mezunları arasında sorgulandığında; ortaya konulan bu beş farklı kişi ve kurumun öngörülen etkinliğinin %54-64 aralığında gerçekleştiği görülmüştür. Üye seçiminde en fazla etkin olması istenen grup %64 ile yüksek yargı organları iken, göreceli olarak en az etkin olması istenen grup %54 ile hükümet olmuştur. Beş farklı kişi ve kurumun öngörülen etkinliğinin, Türkiye geneli ve etnik temelde çok fazla farklılaşmadığını söylemek gerekmektedir. Yüksek yargıya üye seçiminde ortaya konulan beş farklı kişi ve kurumun öngörülen etkinliği Hanefi-Şafiilerde Türkiye genelinden çok fazla farklılaşmazken; hem Türk hem de Kürt-Zaza Alevilerde üye seçiminde “yüksek yargı organları” ve HSYK %70’ler düzeyinde en çok etkili olması istenen kurumlardır. Aleviler arasında Cumhurbaşkanı, TBMM ve Hükümet için öngörülen etkinlik ise %25-44 aralığındadır ve çok daha düşük düzeydedir. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında dindar ve/veya sağ eğilimli olanlar, yüksek yargıya üye seçiminde Cumhurbaşkanını ve hükümeti, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlara göre daha fazla etkin görmek istemektedir. Bu değerlendirmede kişilerin makamları değil o makamları işgal eden kişileri ve partileri düşünerek karar verdiği söylenebilir. 134 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Yüksek Öğretim Kuruluna (YÖK) Bakış İnsanların %45’i YÖK’ün kaldırılması, %33’ü yeniden yapılandırılması, %22’si ise mevcut statüsü ile korunması gerektiğini düşünmektedir. Kürt-Zazalarda YÖK’ün kaldırılması daha fazla destek bulurken, Türkler arasında kurumun yeniden yapılandırılması veya mevcut statüsü ile korunması daha fazla destek bulmaktadır. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında Alevilerin YÖK’ün kaldırılmasına Hanefi-Şafiilere göre çok daha fazla taraftar olduğu görülmektedir. Türk Alevilerde bu taraftarlık %65, KürtZaza Alevilerde ise %90 düzeyindedir. Dindar ve sağ eğilimli olduğunu söyleyenlerde YÖK’ün mevcut statüsü ile korunması veya yeniden yapılandırılması görüşü daha ağırlıklı iken, kendisini sol eğilimli kavramlarla tanımlayanlarda YÖK’ün kaldırılması çok daha baskın bir görüş olarak ortaya çıkmaktadır. Hem Türkler hem de Kürt-Zazalar arasında öğrenim durumu yükseldikçe; “YÖK mevcut statüsü ile korunmadır” görüşüne destek düşerken, “YÖK kaldırılmalıdır” görüşüne destek yükselmektedir. 135 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 136 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler EK- UYGULANAN ANKET FORMU 137 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 138 Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Bu anket formu, Türkiye’deki farklı toplum kesimlerinin yeni anayasa ile ilgili görüşlerini ortaya koymak amacıyla sivil bir düşünce kuruluşu olan Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) ve Marmara Sosyal Araştırmalar tarafından hazırlanmıştır. Anket formunun doldurulması yaklaşık 10 dakikanızı alacaktır. Araştırma ile tek tek kişilerin görüşleri değil, Türkiye genel eğilimini ortaya koymak amaçlanmaktadır. Bu sebeple cevaplarınız gizli tutulacak ve bireysel bazda hiçbir kişi ve kurum ile paylaşılmayacaktır. Çalışmaya katılım ve katkılarınız nedeniyle teşekkür ederiz. 01 İkamet edilen il: . . . . . . ... . . .İlçe: …………………. Mahalle:……………………….. 02 Yaşınız: . . . . . . . . . 03 Cinsiyetiniz: Kadın Erkek Aşağıdaki sorularda size en uygun gelen bir şıkkı işaretleyiniz (X): 04. Türkiye için En uygun hükümet/yönetim sistemi hangisidir? A Parlamenter sistem B Yarı Başkanlık Sistemi C Başkanlık sistemi 05. Devlet yönetiminde hangi yapı / sistem esas alınmalıdır: A Üniter yapı B İdari Özerklik (Güçlendirilmiş yerel yönetim modeli) C Siyasi Özerklik (Federasyon) 06. Diyanet işleri başkanlığı: A Mevcut statüsü ile korunmalıdır. B Tüm inanç gruplarını kapsamalıdır. C Kaldırılmalıdır. 07. Başörtüsü ve dini simgeler hizmet esnasında: A Tüm kamu görevlileri için serbest olmalıdır. B Bazı kamu görevlileri hariç serbest olmalıdır. C Tüm kamu görevlileri için yasak olmalıdır. 08. Başörtüsü ve dini simgeler hangi öğrenim düzeyinde serbest olmalıdır: A B C D 09. A B C İlköğretim ve üzeri Lise ve üzeri Üniversite Tüm öğrenciler için yasak olmalıdır. Cumhurbaşkanının: Mevcut yetkileri artırılmalıdır. Mevcut yetkileri korunmalıdır. Mevcut yetkileri azaltılmalıdır. NOT: Koyu renk ile taranan sorular sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına sorulmuştur. Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 10. Aşağıdaki ifadelerden hangisine katılıyorsunuz: A Anayasada Türklük dâhil hiçbir etnik gruba atıf olmamalıdır. B Sadece Türklüğe atıf olmalıdır. C Türklük yanında diğer etnik gruplara da atıf olmalıdır. 11 Türkiye geneli için seçim barajı ne olmalıdır: 0 3 5 7 10 Aşağıdaki soruları kendi fikrinize yakınlık derecesine göre 1 ile 5 arası puanlamanızı istiyoruz. Tamamen Katılıyorum Orta düzeyde Katılıyorum Hiç Katılmıyorum Anayasa yapım yöntemi 12. Sadece temel ilkeleri belirleyen bir “Çerçeve Anayasa” Türkiye için daha uygundur. Fikrim yok (1 puan hiç katılmıyorum/en az, 5 puan tamamen katılıyorum/en çok anlamındadır.) 1 2 3 4 5 13. Anayasa için önce temel ilkeler üzerinde uzlaşma sağlanmalıdır. 1 2 3 4 5 14. Meclis içinden ve dışından oluşacak bir “Uzlaşma Komisyonu” tarafından hazırlanmalıdır. 1 2 3 4 5 15. Komisyona üye seçiminde partilerin son seçimde aldığı oy oranı esas alınmalıdır. 1 2 3 4 5 16. Anayasa taslağı mecliste oylanmadan önce belirli bir süre kamuoyunda tartışılmalı ve geri bildirimler alınmalıdır. 1 2 3 4 5 17. Anayasa meclisten sunulmalıdır. oyla 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 hangi geçerse geçsin halkoyuna Temel haklar, özgürlükler ve tarafsızlık 18. Anayasanın ruhu evrensel hukuk ilkelerine uygun olmalıdır. 19. Devlet etnisite, din ve diğer sosyal gruplar karşısında tarafsız olmalıdır. 1 2 3 4 5 20. Anayasa hiçbir ideolojiye atıfta bulunmamalıdır. 1 2 3 4 5 21. Referandum uygulamalarına daha sık işlerlik kazandırılmalıdır. 1 2 3 4 5 22. Anayasada parti içi demokrasiyi mümkün kılacak hükümler yer almalıdır. 1 2 3 4 5 23. Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. 1 2 3 4 5 24. Cem Evleri ibadethane olarak kabul edilmelidir. 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 Dokunulmazlıklar 25 Kamu görevlileri ile ilgili kovuşturmalar izne tabi olmalıdır. 26 Milletvekili olmalıdır. dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı NOT: Koyu renk ile taranan sorular sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına sorulmuştur. Tamamen Katılıyorum Orta düzeyde Katılıyorum Hiç Katılmıyorum Sivil Asker İlişkileri 27 Genelkurmay başkanlığı MSB‟ye bağlanmalıdır. 28 Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı İçişleri Bakanlığına bağlanmalıdır. Fikrim yok Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 1 1 2 2 3 3 4 4 5 5 Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kaldırılmalıdır. Belirli bir meblağın üzerindeki TSK harcamaları yerindelik denetimine tabi olmalıdır. 1 1 2 2 3 3 4 4 5 5 Türkçe ve yerel diller İlk ve Ortaöğretimde Türkçe dışındaki ana dillerin öğrenimi için 31 seçmeli dersler olmalıdır. 1 2 3 4 5 32 Türkçe dışındaki ana dillerde eğitim verecek özel okullar açılabilmelidir. 1 2 3 4 5 33 Kamu hizmeti alanlar için Türkçe dışındaki ana dillerde kolaylıklar sağlanmalıdır. 1 2 3 4 5 29 30 34. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK): A B C Mevcut statüsü ile korunmalıdır. Üniversiteleri daha fazla özerkleştirecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Kaldırılmalıdır. 35. Yeni anayasa konusunda uzlaşma olmazsa: A B Mevcut anayasa ile devam edilmelidir. Mevcut anayasa üzerinde değişiklik yapılmalıdır. C Uzlaşılan konular tek bir metin olarak ve uzlaşılamayan konular maddeler halinde referanduma götürülmelidir. D Uzlaşılan konular üzerinden yeni anayasa hazırlanmalı, uzlaşılamayan konular daha sonra çözüm getirmek üzere mevcut hali ile yeni anayasaya konulmalıdır. 36. TSK’daki terfi ve atamalar hangi düzeyden itibaren siyasi iradenin yetkisinde olmalıdır. A B C D Generallerin tamamı Sadece orgeneraller Sadece kuvvet komutanları ve Genelkurmay Başkanı Tamamı TSK‟nın iradesinde olmalıdır 37. 1982 anayasasının ilk üç maddesindeki hükümlerden hangileri yeni anayasada değiştirilemez hüküm olarak yer almalıdır (Birden çok şık işaretlenebilir): A B C D E F G Cumhuriyet ilkesi Laiklik ilkesi “Dili Türkçedir” ifadesi “Bayrağı, beyaz ay yıldızlı al bayraktır” ifadesi “Milli marşı İstiklal Marşı‟dır” ifadesi “Başkenti Ankara‟dır” ifadesi Değiştirilemez hüküm olmamalıdır NOT: Koyu renk ile taranan sorular sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına sorulmuştur. Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler 38. Yüksek yargıya üye seçiminde aşağıdaki kişi ve kurumlar sizce ne kadar etkili olmalıdır. (0-10 ölçeğinde „X‟ ile işaretleyiniz) 38.1 Cumhurbaşkanı 38.2 Meclis 38.3 Hükümet 38.4 HSYK 38.5 Yüksek yargı organları (Anayasa Mah.-Danıştay-Yargıtay) Hiç Etkili Olmamalı 0 1 0 1 0 1 0 1 0 1 2 2 2 2 2 3 3 3 3 3 Orta Derecede Etkili Olmalı 4 5 6 4 5 6 4 5 6 4 5 6 4 5 6 7 7 7 7 7 8 8 8 8 8 9 9 9 9 9 Çok Etkili Olmalı 10 10 10 10 10 39. Öğrenim Durumunuz (en son bitirdiğiniz okul): A B C Okur-yazar değil Okur-yazar İlkokul A B C D E Hukuk Eğitim Bilimleri Dini Bilimler Diğer Sosyal Bilim Dalları Mühendislik / Mimarlık D E F Ortaokul Lise Yüksekokul (iki yıllık ön lisans) 40. Lisans mezuniyetiniz / bitirdiğiniz bölüm: F G H I J G H I Dört yıllık üniversite Yüksek lisans Doktora Sağlık Bilimleri Güzel Sanatlar Güvenlik Bilimleri (Asker) Güvenlik Bilimleri (Polis) Diğer 41. Aşağıdaki kavramların hangileri sizi tanımlıyor işaretleyiniz (Birden fazla işaretlenebilir): A B C D 42. Irkçı Milliyetçi Muhafazakâr Dindar E F G H Sağ eğilimli Sol eğilimli Sosyal Demokrat Marksist/Komünist / Sosyalist Mezhebiniz (Müslüman ise): Hanefi Şafii Alevi 43. Etnik Kökeniniz: Türk Kürt 44. Hanenin aylık toplam geliri: …………………….. TL 45. En son seçimde oy verdiğiniz siyasi parti: AKP CHP MHP BDP Zaza Arap I J K L Atatürkçü / Kemalist Ulusalcı Liberal Modern Diğer: …………….. Ermeni Diğer: ……….. Diğer: ……………….. Anket uygulanan kişi Adı Soyadı: …………………………. Anket uygulanan kişi Tlf. No:…………….. Anketör: ................. NOT: Koyu renk ile taranan sorular sadece yüksekokul ve üniversite mezunlarına sorulmuştur. Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler BİLGESAM YAYINLARI Kitaplar Çin Yeni Süper Güç Olabilecek mi? Güç, Enerji ve Güvenlik Boyutları (Ed.) Doç. Dr. Atilla SANDIKLI Değişen Dünyada Türkiye'nin Stratejisi Doç. Dr. Atilla SANDIKLI Türkiye'nin Bugünü ve Yarını E. Bakan-Büyükelçi İlter TÜRKMEN Türkiye Cumhuriyeti'nin Ortadoğu Politikası E. Bakan-Büyükelçi İlter TÜRKMEN Türkiye’nin Vizyonu: Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri (Ed.) Doç. Dr. Atilla SANDIKLI İleri Teknolojiler Çalıştayı ve Sergisi (İTÇ 2010) Bildiri Kitabı Prof. Dr. M. Oktay ALNIAK IV. Ulusal Hidrojen Enerjisi Kongresi ve Sergisi Bildiri Kitabı Prof. Dr. M. Oktay ALNIAK Selected Articles of Hydrogen Phenomena Prof. Dr. M. Oktay ALNIAK Özgür, Demokratik ve Güvenli Seçim Kasım ESEN, Özdemir AKBAL Terörle Mücadele Stratejisi Bilge Adamlar Kurulu Raporu Doç. Dr. Atilla SANDIKLI Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Raporlar Rapor 1: Küresel Gelişmeler ve Uluslararası Sistemin Özellikleri Prof. Dr. Ali KARAOSMANOĞLU Rapor 2: Değişen Güvenlik Anlayışları ve Türkiye’nin Güvenlik Stratejisi Doç. Dr. Atilla SANDIKLI Rapor 3: Avrupa Birliği ve Türkiye E. Büyükelçi Özdem SANBERK Rapor 4: Yakın Dönem Türk-Amerikan İlişkileri Prof. Dr. Ersin ONULDURAN Rapor 5: Türk-Rus İlişkileri Sorunlar-Fırsatlar Prof. Dr. İlter TURAN Rapor 6: Irak'ın Kuzeyindeki Gelişmelerin Türkiye'ye Etkileri E. Büyükelçi Sönmez KÖKSAL Rapor 7: Küreselleşen Dünyada Türkiye ve Demokratikleşme Prof. Dr. Fuat KEYMAN Rapor 8: Türkiye'de Bağımsızlık ve Milliyetçilik Anlayışı Doç. Dr. Ayşegül AYDINGÜN Rapor 9: Laiklik Türkiye'deki Uygulamaları Avrupa ile Kıyaslamalar Politika Önerileri Prof. Dr. Hakan YILMAZ Rapor 10: Yargının İyileştirilmesi/Düzeltilmesi Prof. Dr. Sami SELÇUK Rapor 11: Yeni Anayasa Türkiye’nin Bitmeyen Senfonisi Prof. Dr. Zühtü ARSLAN Rapor 12: Türkiye'nin 2013 Yılı Teknik Vizyonu Prof. Dr. M. Oktay ALNIAK Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Rapor 13: Türkiye-Ortadoğu İlişkileri E. Büyükelçi Güner ÖZTEK Rapor 14: Balkanlarda Siyasi İstikrar ve Geleceği Prof. Dr. Hasret ÇOMAK-Doç. Dr. İrfan Kaya ÜLGER Rapor 15: Uluslararası Politikalar Ekseninde Kafkasya Yrd. Doç. Dr. Fatih ÖZBAY Rapor 16: Afrika Vizyon Belgesi Hasan ÖZTÜRK Rapor 17: Terör ve Terörle Mücadele M. Sadi BİLGİÇ Rapor 18: Küresel Isınma ve Türkiye'ye Etkileri Doç. Dr. İrfan Kaya ÜLGER Rapor 19: Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi M. Sadi BİLGİÇ - Dr. Salih AKYÜREK - Doç. Dr. Mazhar BAĞLI Müstecep DİLBER - Onur OKYAR Rapor 20: Kürt Sorununun Çözümü İçin Demokratikleşme, Siyasi ve Sosyal Dayanışma Açılımı E. Büyükelçi Özdem SANBERK Rapor 21: Türk Dış Politikasının Bölgeselleşmesi E. Büyükelçi Özdem SANBERK Rapor 22: Alevi Açılımı, Türkiye’de Demokrasinin Derinleşmesi Doç. Dr. Bekir GÜNAY-Gökhan TÜRK Rapor 23: Cumhuriyet, Çağcıl Demokrasi ve Türkiye’nin Dönüşümü Prof. Dr. Sami SELÇUK Rapor 24: Zorunlu Askerlik ve Profesyonel Ordu Dr. Salih AKYÜREK Rapor 25: Türkiye-Ermenistan İlişkileri Bilge Adamlar Kurulu Raporu Yrd. Doç. Dr. Fatih ÖZBAY Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Rapor 26: Kürtler ve Zazalar Ne Düşünüyor? Ortak Değer ve Sembollere Bakış Dr. Salih AKYÜREK Rapor 27: Jeopolitik ve Türkiye: Riskler ve Fırsatlar Doç. Dr. Atilla SANDIKLI Rapor 28: Mısır’da Türkiye ve Türk Algısı M. Sadi BİLGİÇ-Dr. Salih AKYÜREK Rapor 29: ABD’nin Irak’tan Çekilmesi ve Türkiye’ye Etkileri Doç Dr. Cenap ÇAKMAK-Fadime Gözde ÇOLAK Rapor 30: Demokratik Açılım ve Toplumsal Algılar Bilge Adamlar Kurulu Raporu Dr. Salih AKYÜREK Rapor 31: Ortadoğu’da Devrimler ve Türkiye Doç. Dr. Cenap ÇAKMAK Mustafa YETİM Fadime Gözde ÇOLAK Rapor 32: Güvenli Seçim: Sorunlar ve Çözüm Önerileri Kasım ESEN, Özdemir AKBAL Rapor 33: Silahlı Kuvvetler ve Demokrasi Prof. Dr. Ali L. KARAOSMANOĞLU Rapor 34: Terör Önleme Birimleri Kasım ESEN, Özdemir AKBAL Rapor 35: İran, Şii Hilali ve Arap Baharı Doç. Dr. Atilla SANDIKLI, Emin SALİHİ Demokratikleşme ve Sosyal Dayanışma Açılımı Bilge Adamlar Kurulu Raporu İleri Teknolojiler Çalıştayı ve Sergisi (İTÇ 2010) Sonuç Raporu BİLGESAM Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Dergiler Bilge Strateji Dergisi Cilt 1, Sayı 1, Güz 2009 Bilge Strateji Dergisi Cilt 1, Sayı 2, Bahar 2010 Bilge Strateji Dergisi Cilt 1, Sayı 3, Güz 2010 Bilge Strateji Dergisi Cilt 2, Sayı 4, Bahar 2011 Bilge Strateji Dergisi Cilt 2, Sayı 5,Güz 2011 Söyleşiler Bilge Söyleşi-1: Türkiye - Azerbaycan İlişkileri Doç. Dr. Atilla ile Söyleşi Elif KUTSAL Bilge Söyleşi-2: Nabucco Projesi Arzu Yorkan ile Söyleşi Elif KUTSAL-Eren OKUR Bilge Söyleşi-3: Nükleer İran E. Bakan-Büyükelçi İlter TÜRKMEN ile Söyleşi Elif KUTSAL Bilge Söyleşi-4: Avrupa Birliği Dr. Can BAYDAROL ile Söyleşi Eren OKUR Bilge Söyleşi-5: Anayasa Değişikliği Doç. Dr. Atilla SANDIKLI ile Söyleşi Merve Nur SÜRMELİ Bilge Söyleşi-6: Son Dönem Türkiye-İsrail İlişkileri E. Büyükelçi Özdem SANBERK ile Söyleşi Merve Nur SÜRMELİ Bilge Söyleşi-7: BM Yaptırımları ve İran Doç. Dr. Abbas KARAAĞAÇLI ile Söyleşi Sina KISACIK Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler Bilge Söyleşi-8: Füze Savunma Sistemleri ve Türkiye Doç. Dr. Atilla SANDIKLI ile Söyleşi Eren OKUR Bilge Söyleşi-9: Gelişen ve Değişen Türk Deniz Kuvvetleri’nin Bugünü ve Yarını E. Oramiral Salim DERVİŞOĞLU ile Söyleşi Emine AKÇADAĞ Bilge Söyleşi-10: Soru ve Cevaplarla Yeni Anayasa Kasım ESEN ile Söyleşi Özdemir AKBAL Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler