Akif ve Kuran Meali

advertisement
Akif ve Kuran Meali
Akif, Kuran’ın Türkçeye çevrilemeyeceği masalına güzelce
inanmış ve Al-Azhar’ın izinden yürüyüp meal için çalışmıştır.
Bu çalışmasını da ibadette kullanılacak diye vermez.________
Cumhuriyet Gazetesi’nin Tartışma köşesin­
de bu konuyla ilgili iki yazı yayımlandı. Bu
yazıların ilkinde Akif’in, Kuran çevirisini ya­
yımlayıp ortadan kaldırmasına neden olarak
A kifin Kuran’ı us ve bilimle bağdaşır görme­
mesi gösterildi. Bu yargıya katılmanın olana­
ğı yoktur. İkinci ve öncekine yanıt niteliği ta­
şıyan yazıda ise Akif’in çeviriyi Kuran’a olan
sevgi ve saygısından yayımlamadığı savunul­
muştur. Bu yorum sadece duygu sömürüsü­
dür ve akılla, mantıkla bağdaşmamaktadır.
Bu konuyu incelerken herkesin gözden ka­
çırdığı bir nokta var. Akif hiçbir zaman Kuran’ı çevirmeyi benirrjsememiştir. Ancak Kuran’ı meal olarak ve ElmalI’nın tefsiriyle bir
arada basılması koşuluyla çeviriyi kabul etmiş­
tir (1). Bu yüzden başlığımızda çeviri değil,
“meal” sözcüğünü kullandık. “Meal” demek,
bir yapıtın bir dilden bir dile anlam bakımın­
dan çevirisi demektir. Çeviri ise bir yapıtı bir
dilden başka dile tam olarak çevirmektir. Pe­
ki, Akif bunu niçin kabul etmiştir? Bunu an­
lamak için gözümüzü Mısır’a ve Mısır’daki AlAzhar Üniversitesi’nin fetvasına çevirmek yeterlidir. Al-Azhar’ın tüm üyeleri Kuran’ın
Arapçadan başka dillere çevrilemeyeceği gö­
rüşünü benimsemişlerdir. Bu fetvayı (2) verir­
ken düşündükleri elbette ki Arap dilinin İs­
lam ülkeleri üzerindeki baskısının yok olma­
masıdır. Ancak Kuran’ın anlam bakımından
(mealen) başka dillere aktarılabilineceğini be­
nimserler. İşte Akif’in çeviriyi reddetmesinin
ana nedeni bu fetvadır! Bu meal işinjn nasıl
geliştiğini kısaca görelim:
*TX 5/3TÎK 3
le Farsçaya, Türkçeye, Hintçeye ve hatta İbraniceye çevrilebileceğini, bunun şer’en olabile­
ceğini Abu Hanife ve onun kurduğu İlahiyat
Okulu’nun üyeleri savunmuşlardır.
İşte aklını kullanmayıp, ondan bundan akıl
danışmanın sonuçları! Akif, Kuran’ın Türk­
çeye çevrilemeyeceği masalına güzelce inanmış
ve Al-Azhar’m izinden yürüyüp meal için ça­
lışmıştır. "Bu çalışmasını da ibadette kullanı­
lacak diye vermez. Niçin? Çünkü verirse Tanrı’nın ve Peygamberi’nin yüzüne bakamazmış.
Desenize Tanrı bile Arap ulusçuluğunu savu­
nuyor! İşte çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin
milli (!) şairinin ilerici ve akılcı düşünceleri!
Son olarak bir betikten alıntı yapalım. Kimbilir belki bu yazarımız da “milli” olur. Yal­
nız, belki kimi makamların gözüne çarpar ve
bir şeyler yaparlar. İşte tümce: “Bu bir dene­
me idi, başarılmış olsaydı, namazlarda da
Türkçe tercümeler okunacaktı. Bu devrimin
müteşebbisleri, din düşmanları ve masonlar­
dı!’ (5)
İnsanın böyleleri varken Raşid Rıza’ya kız­
ması doğru mudur?
1) M.Ertuğrul Düzdağ, M .A k if Ersoy, Kül­
tür Bak. Yayım, s. 99. Ayrıca Vehbi Vakkasoğlu, İslam Şairi M A k i f Cihan Yayım, s. 89-94.
2) Al-Azhar tarafından yayımlanan Mecelle
adlı Dergi’nin Şubat 1959 sayısında Şeyh So­
lut'un yazısı.
3) M uhammed Raşid Rida, Tercumata’IKuran, Kahire 1921-1922.
4) Anne Fermentle, The Loyal Eneıny, London 1938, s. 414.
5) Vehbi Vakkasoğlu, İslam Şairi Mehmet
A kif, Cihan Yayınları, S. 91.
Atatürk ibadetin Türkçe yapılması ve Türk­
ün anlayacağı biçime sokulması konularını
çok düşünmüştür. Bu girişimini Ulusal Sava­
şımın ilk yıllarında yapmıştır- Bu iş için de
Arapçayı çok iyi bildiğine inandığı Akif’ten
Kuran’ı Türkçeye çevirmesini istemiştir. Bu
teklife Akif hemen yanıt vermemiş ve fetva al­
mak üzere Al-Azhar’ın yolunu tutmuştur. Akıl
danıştığı kişi de Türk düşmanı Raşid Rıza’dır. Kimdir bu kişi? 1. Dünya Savaşı yılların­
da Arap ulusçuluk akımının en önde gelen ku­
ramcısı ve militanıdır. İngiltere’nin yardımıy­
la Arap ülkelerinin Türk’e karşı ayaklanıp ba­
ğımsızlığa kavuşmaları savuncasını (tezini)
destekleyenlerin başında gelen birisi. Aynı za­
manda yazdığı betikle de Türk devrimlerine
düşmanlığını kanıtlayan zat! (3) bu betiğinde
iki önemli düşünce üzerinde durmuştur: a)
Türklerin kesinlikle Arapça öğrenmesi gere­
ği. b) Kuran’ın Türkçeye çevrilemeyeceği. Bu
nedenle Türk resmi makamlarının Kuran’ı
Türkçeye çevirme yolundaki çalışmalarının ve
eğilimlerinin İslam’a aykırı bir davranış oldu­
ğu. Ve ekler: Türkler Müslüman olmak isti­
yorsa Arapçayı resmen kabul etmelilerdir!
Kuran’ı Türkçeye çevirmenin kâfirlik oldu­
ğunu kanıtlamak için Abu Hanife ve daha
sonraki bütün Hanefi okulu üyelerinin bunu
benimsediklerini söyler. Bu savunulan görüş­
ler tümüyle yalandır. Bu ikiyüzlü yalancı 3-4
yıl sonra Kuran’ın İngilizceye çevirisi için yar­
dımcı olmuş, Kuran’ın çevrilebileceğine Abu
Hanife’nin izin verdiğini söylemiştir (4). As­
lında Kuran’m Arapçadan başka dile özellik- ÖZGÜR UĞUR
KEMALİZMİN DRAMI
V e d a t N e d im T ö r
2. bası 2000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu-lstanbul
ANILAR VE SÖYLEŞİLER
A h m e t R a s im
4000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Taha Toros Arşivi
Download