DIYANET IŞLERI BAŞKANLI(;I DERGISI DİNİ, A:E:ILAKİ, EDEBİ, Mayıs 7. Cilt 1İ ç İ N D E K MESLEKI AYLIK DERGi - Haziran 1968 İ L E RI 72-73. Sayfa MEVLİD ~mtLt 90 IVL Şevki ÖZIVIEN KURAN-I KERİlVl:'İN NOZOLüNüN 1400. SENE-İ DEVRİYESİ MÜNASEBETİYLE • 91 LO.tfi DOG-AN TEFSİR ( Bakara Süresi: 164- 1 71) 94 Dr. 1\L Esad KILIÇER İS~l'DA İMAN ESASLARININ TEl\iELİ ALLAH'A İMANDIR • • • • • • • 99 Dr. Ali ·Arslan AYDIN iSLAM'DA GlJZEL AIILAK'IN DEaERi • 105 Osman KESKİOG-LU İS~I'IN StrR' ATLE YAYILIŞ SEBEPLERİ • 108 Doç. Dr. İsmail CERRAHOG-LU HUTBE: KUR'AN-I KERİM DİKKAT NAZARLARI1\iiZI KAlNATA VE TABİAT OLAYLARINA ÇEK1\iEKTEDİR • • • • • • • • • • • • • • • lll Mabınnt ÖZTÜRK DİN GöREVLİLERİ FEDERASYONU'NUN YILLIK GENEL KONGRESİ YAPILDl. • • • • • • 113 Ahmet YÜZENDAGVİYANA M0ZELER1NDE TORK ESERLERİ. 120 Hakkı MAVİŞ ANKARA t:MAM-HATİP OKULU MEZUNLARI CE' JUİYETİNİN GENEL KURUL TOPLANTISI YAPILDl HUTBE: İSLAM'DA AöAÇ D!KME VE ORMANI KORUMA • • • • • • • • • MEHDİ IIAKKiNDA . • • • • . • • • . . .. Ahmet SERDAROG-LU KUR'AN-I KERiM KURSLARININ YETiŞKİN I:UMSELERE DE TEŞMİLİ .LAZlMDlR • • • · • • • • Mehmet YÜCE BESLENME EG-iTİMİ: BESLENIVm YETERSİZLİK­ LERİ VE BOZUKLUKLARI • • • • • • • • • • KAYSERt YüKSEK iSLAM ENSTİTtJSü TALEBE CEMİYETİ'NİN BAŞARISI • • • . • • . • • • BU YIL HACCA GiTME REKORU YİNE TÜRKİYE'. . DE • . . ... .. . . . . . .. .. 123 124 127 129 130 133 133 Sayı Osman KESKİOGLU İslam Dini ahlak dinidir. Akıl ve -nakil bunda ittifak üzeredir. Bu dinin Peygamberi Hz. Muhammed aleyhi's-selam'ın, en üstün ahlak üzere olduğu, Kur'an-ı Kerim'in şahadeliyle sabittir. Allahu Teala, Sevgili Resfı.lüne hitaben; "Sen, hi~ şüphe yok ki, en üstün ahlak üzereslıı.." buyurmuştur. 1 Bir şftirimiz de sevgili Peygamberimiz'e karşı duygularını şöyle di~~~: ' . Bir yaratmış zatını illernde Hallalnn Senin, örnek olmaz mı elliana yüksek ahlalnn Senin, Sözle tasvirin ne mümkin? Anlatmaktan acizim... Kur'an diliyle öğülen o Peygamber, risaletinin yani Peygamber olarak gönderilmesinin maksat ve gayesini bize şöyle açıklıyor: ''Ben, ancak güzel ahiitin tamamlamak i~in gönderildim.". Diğer bazı hadis-i şerillerinde de şöyle buyururlar: ''İslam, güzel ahlaktır. AlıliUnnızı güzelleştiriniz, güzel ahlaklı olunuz. ", "Güzel ahlaka sarılınız. Zira insanların ahlak~ güzel olanlarının dini güzel olur.", ''Mü'mlıılerin iman yönünden en olgunu, aiıJ.akı en güzel olamdır." Bu m.anada der: ahHikın değerini belirten hadis-i şerifler pek çoktur. Bir ş3.ir şöyle Alılak iledir nizam-ı alem Ahlak iledir ke:m.M-i adem. Yani dünyanın düzeni ahiakla yürür, insamn olgunluğu da ahiakla olur. Herkesin bildiği bir gerçektir ki, milletler, ahlaklaı;. ile yaşarlar. Öyle ise, aziz kardeşlerim, ahlaklı olmamn yolunu- arayalım. iyi ve kötü huyları, fezail ve rezall diye iki bölüm bir sfırette göstermişlerdir. Fezall dediğimiz iyi huylar, insanın süsüdür. Rezrol dE?neıi kötü huylar ise kara bir lekesidir. Onun igin her müslüman ahlaki faziletleri edinip kötü huylardan sakınmalıdır. Ahlak kitapları altında etraflı Müslüman, -halim-selim, şefkatli, merhametli, vakarlı olmalı. Her hareketiyle örnek sayılmalı. Büyüklere saygı, küçükler:e sevgi göstermeli. Herkese şefkatle muamele etmeli. Yoksulları gözetmeli, düşkünleri korumalı. Yeryüzünde rahmet meleği gibi olmalı. Kur'an-ı Kerlm mü'minleri böyle vasfeder. 105 Müsiüman, adaiet ve istikainetten, doğruluktan ayrılmaz. Sözü özü olur. Eliyle, diliyle kimseye zarar vermez. Küçük büyük ayırmadan , hiç kimseye acı söz söylemez. Kötü gözle bakmaz. Kalb kırm,ak.tan sakı­ mr. İnsamn kalbini kırmak en kötü şeydir. İslam ahlakında ve edebiyatın­ da kalbin yeri büyüktür. Bir zat şöyle demiş: Kalb-i mü'min ki ar§-I Rabman'dır Onu yıkmak ziyade tnğyandır. doğru Müslüman, özü, sözü doğru olduğu gibi i§lerinde de doğruluktan, dürüstlükten asla ayrılmıyacaktır. Doğruluk, imandan ayrılmaz. Ayet-i kerimede; Rabbimiz Allah deyip doğruluktan ayrılmayanlar Cennet'le müjdelemniştir. Genab-ı Hak, ResUl-i Ekrem'ine,. ''Emrolunduğon üzere dosdoğru ol." buyuruyor. Burada bir hususu belirtmek isterim. Hile, yalan, dalavere, sahtegibi şeylerin İslam'da hiç yeri yoktur. Alışveri§te hile yapanların kötü akıbetini Kur:'an-ı Kerim birkaç yerde haber vermektedir. Eksik tartanlara, aldatanlara Cehennem azabı vardır. Alışveri§te hile yapan, hırsızdan ve eşkıyadan daha kötüdür. Eşkıya dağ başında soyuyor, bu ise terazi başında alçakça çalıyor. Aym zamanda emanete hıyanet ediyor. Müşteri onun .ticari namusuna güvemniş, o ise onu aldatıyor. Esefle söyleyelim ki; ticaret ahiakım bozan kişilere rastlıyoruz. Her· şeye hile katanlar, bozuk mal satanlar çıkıyor. Bunlar tüccarın ve milletin şerefini lekeliyor. Peygamberimiz; "Aldatan bizden değildir."· diyerek bu gibileri İslam camiasından atmaktadır. Bu yolda hareket ne kötü bir şeydir. Birkaç kuruş vuracağım, diye dinini, şerefini berbat ediyor, mensup olduğu milletin i'tibarrm sarsıyor. Hiç kimsenin buna hakkı yok. ~ötü halleriyle, bozuk mallarıyla müslümanları başk3ıannın nazannda küçük düşü­ rep.ler ağır vebal altındadırlar. Bunu böyle bilmeli. karlık... Yalan, yalan yere yemin, yalancı şahltliği.. Bunların da İslam ahlaasla yeri yoktur. Haset, iftira, müzevirlik, koğuculuk, insanlan çeki§tirmek, zem ve gıybet etmek bunlar hep kötü huylardandır. kında \ ) Müslümanlığa yakışmayan bir hareket de, kendi menfaatini başkası­ nın zararında aramaktır. Yüze gülüp arkadan kuyu kazan bazı tipler . vardır, i§te bı,uılar hep o menfaatçı gruptandır. Allah hepimizi böylelerinin şerrinden korusun. Yüce d]njmjzin ahlaka ne kadar önem verdiğini açıkça gösterm,ek için -size bir misal vereceğim: Bir gün Peygal:nberimize bir kadım öğmüşler, sofudur, geceleri namaz kılar, gündüzleri oruçla geçirir. Lakin bir kusuru var, kötü dilli, komş:uJ.anm incitiyor, demişler. 106 Büyük Feygamberimiz;in o kadın hakkında vı_3rdiği hükme bakın da ibret alın: "O kadında hayır yoktur, o Cehennem ehlindendir." buyurmuşlar. Üzülerek söyleyelim ki, müslümanların bir kısmı, gaflet ve ceha.Iet yüzünden, dinin rUhunu kavrıyamıyor. Şekle saplamyor, özü i.hn:ı,al ediyor. Halbuki, ahlak özdür, insanın kemali, ahlak iledir, Hz. Peygamber güzel ahlaki tamamlamak için gelmiştir. Öyle ise, müslüman kötü huyların esiri olamaz. Düşkün ahlaklı olamaz. Müslümanlık izzet ve şeref dinidir. Biz, müslüman kardeşlerimizi şerefli, itibarlı, muhterem görmek isteriz. Bu da güzel ahlak sahibi olmak!~ olur. Kötü huyların içine düşen­ ler zillette kalırlar. Müslümanların böyle zillet içinde, düşkün ve perişan . bir halde kalm,alarına gönlümüz asla razı olamaz. Atalarımız böyle değildi. Bir şairimiz bu acıklı manzara karşısında şöyle dert yamyor: Müslürna.nlık nerde, bizden g~ıniş insanlık bile! Alem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nafile! ~ hakiki müslüman gördümse hep makberdedir, Müslümanlık, bilmem ama, galiba göklerdedir! Şairi böyle acı acı söyleten müslümanların. bugünkü durumudur, ahlakça sukut ha.Iidir. Bu halden silkinip kurtulmalıyız. Fert ve cemiyet olarak ahlakça yükselm,eliyiz. Yanlış davramşlarla İslam'ın mübarek ve temiz adına gölge düşürmeğe hiç hakkımız yok. Müslümanların içinde bulundukları ha.Ie bakarak, Müslümanlık hakkında hüküm verecekler. Bunu bilelim, hareketlerimizi ona göre ayarlayalım. Durumumuzu ıslah edelim. Yoksa vebal altında kalırız. · Müslümamn özü, sözü, işi doğru olmalı. Her haliyle herkese saygı ve sevgi telkin etmeli, çevresinde parmakla gösterilen, melek gibi bir kişi olmalı. · Sevgili Peygamberimiz'in ile sözlerimize son verelim: güzel ahlaka dair birkaç · hadis-i şerifi ''İçinizde en çok sevdilderim ve kıyamet günü bana en yakın olanı­ en güzel olanlarınızdır." "Mahşerde ınizana güzel ahlaktan daha ağır basan bir §eY konmaz. Gerçekten güzel ahlak sahibi, onun sayesinde, oruç ve namaz saiııöinin derecesine eri§ir." . "Doğru olan bir müslüman, güzel ahlakı ve cömertliği sayesinde daima nMile oruç ve namazla meşgul olan kimsenin derecesini\ bulur." "Ne mutlu, güzel ahlaklı olana. Ne bedbahttır o insan ki, kötü ahlaklıdır. Tedbir gibi akıl, güzel ahlak_ gibi şeref ve meziyet olamaz." nız, ahlakı 107