6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu 57 TÜRK DENİZ TİCARET FİLOSU VE KABOTAJ TAŞIMACILIĞI Yalçın ÜNSAN Y. Doç. Dr. Mustafa İNSEL Doç. Dr. İsmail Hakkı HELVACIOĞLU Doç. Dr. İ.T.Ü. Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi İstanbul, Türkiye [email protected] [email protected] [email protected] ÖZET Bu çalışmada öncelikle genel olarak Türkiye’deki mal ticaretinin deniz ticareti ile olan ilişkisi incelenmiştir. Ayrıca bu taşımaların içeriği de detaylandırılmıştır. Daha sonra genel olarak Türk deniz taşımacılığının dünya üzerindeki yeri ve ayrıntısı incelenmiştir. Bahsedilen taşımaları yapan Türk deniz ticaret filosunun gemi tip, tonaj, adet vs. olarak değişimleri ayrıntılı olarak tahlil edilmiştir. Türkiye’de yapılan dış ticari taşımaların çok büyük bölümü denizyolu taşımacılığı ile yapılmaktadır. Ayrıca son on senelik gelişmeler incelendiğinde denizyolu taşımacılığında azalma, karayolu ve demiryolu taşımacılığında bir artış eğilimi görülmektedir. Bu tahlillerin ışığında Türk Deniz Ticaret Filosu’nun analizi yapılmıştır. “Üç tarafı denizlerle çevrili ve 8.333 km uzunluğunda sahile sahip olan ülkemizde en ucuz ve güvenli yol olan denizyolu ulaşımı olması gerektiği biçimde gelişmemiş tersine karayolu taşımacılığı gelişerek beraberinde kazalardan kaynaklanan maddi-manevi kayıplar ve çevre kirliliği gibi faktörleri getirmiştir.” Bu görüş uzun senelerden beri ortaya atılan ve ülkemizin gereği gibi denizden yararlanmadığı tespitinin sadece bir tanesi olup, buna benzer onlarca görüş bulunmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki Türkiye bir yarım ada olup körfez veya iç deniz avantajlarına Marmara Denizi dışında sahip değildir. Bu yazıda kabotaj taşımacılığının bütün parametrelerine gerçekçi fakat yüzeysel bir bakış yapılacaktır. AB uyum çalışmaları, hızlı karayolu yapımları, uçak taşımacılığındaki ucuzlamalar kabotaj taşımacılığının üzerindeki olumsuz etki yaratmaktadır. GİRİŞ Genel olarak Türkiye’deki mal ticaretinin deniz ticareti ile ilişkisi incelenmiştir. Ayrıca bu taşımaların içeriği detaylandırılmıştır. Daha sonra genel olarak Türk deniz taşımacılığının dünya üzerindeki yeri ve ayrıntısı incelenmiştir. Bahsedilen taşımaları yapan Türk deniz ticaret filosunun gemi tip, tonaj, adet vs. olarak değişimleri ayrıntılı olarak tahlil edilmiştir. Gerek sanayi ham maddesini oluşturan yükleri bir seferde büyük miktarlarda taşıma özelliği, gerekse taşıma maliyetinin demiryoluna göre 3.5, karayoluna göre 7 ve havayoluna göre 22 kat daha ucuz olması (UAPS, 2005) denizyolu taşımacılığının öneminin belirgin bir göstergesidir. Yük ve yolcu taşımacılığının hızlı, güvenli, konforlu ve ekonomik olması yanında, çevreyi en az kirletmesi, yolcu-km ve ton-km başına tükettiği enerjinin en az olması, bakım onarım kolaylığı ve yatırım maliyeti ulaştırma türlerinin tercihinde özenle dikkate alınması gereken hususlardır. 58 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu GENEL OLARAK TÜRK DENİZ TAŞIMALARI Türkiye’de yapılan dış ticaret taşımalarının % 86’lık bölümü denizyolu taşımacılığı ile yapılmaktadır. Ayrıca son on senelik gelişmeler incelendiğinde (Tablo 1.) denizyolu taşımacılığında azalma, karayolu ve demiryolu taşımacılığında bir artış eğilimi görülmektedir. Tablo 1 Yıllar itibariyle Türkiye’nin dış ticaret taşımaları (%). Yıl 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Denizyolu 91.1 84.8 85.5 88.1 88.9 88.6 87.0 87.3 87.6 87.4 86.0 Demiryolu 0.8 0.3 0.3 0.6 0.5 0.5 0.6 0.7 0.8 1.2 1.2 Karayolu 7.7 11.4 12.5 9.1 8.7 8.6 10.6 9.7 10.5 10.3 11.9 Havayolu 0.2 0.8 0.4 0.3 0.2 0.2 0.2 0.2 0.1 0.1 0.2 Diğer 0.2 2.7 1.3 2.0 1.8 2.1 1.6 2.1 1.0 1.0 0.7 Kaynak: DTO 2006 Bazı yük türlerinin taşımalarının incelemesini yapmak konunun aydınlatılması açısından faydalı olacaktır. Türk kabotaj taşımacılığı incelendiğinde katı yük olarak 5.364.379 ton, sıvı yük olarak ise 8.873.926 ton yük taşındığı görülmektedir. Haydarpaşa limanında bir önceki yıla oranla TEU bazında % 7,5 artış, Mersin limanında bir önceki yıla oranla TEU bazında % 11.9 artış, İzmir limanında bir önceki yıla oranla TEU bazında % 2.5 azalış, Derince limanında bir önceki yıla oranla TEU bazında % 63.5 azalış olmuştur. İskenderun, Samsun ve Bandırma limanlarında 2005 yılında konteyner elleçlemesi sıfır olarak görülmektedir. Türk kabotaj taşımacılığı incelendiğinde katı yük olarak 5.364.379 ton, sıvı yük olarak ise 8.873.926 ton yük taşındığı görülmektedir. Sıvı yük taşımacılığının kuru yük taşımacılığından % 65 fazla olduğu Tablo 2’den görülmektedir. Tablo 2 Kabotajda en fazla taşınan yükler. Katı yükler Yükün miktarı (ton) Sıvı yükler KÖMÜR 964.133 948.374 414.450 355.637 299.595 242.433 231.200 225.720 201.755 153.080 150.978 137.939 123.320 103.835 811.930 5.364.379 MOTORİN DÖKME ÇİMENTO CURUF RULO SAÇ DEMİR CEVHERİ MERMER İNŞAAT DEMİRİ KUM KÜTÜK DEMİR TOPRAK GÜBRE PİRİT MOZAİK BAKIR CEVHERİ DİĞER TOPLAM Kaynak : DTO 2006 FUEL OIL JET YAKITI VE BENZERİ BENZİN HAM PETROL KALYAK NAFTA MAKİNA YAĞI SÜLFİRİK ASİT LPG (SIVI. PETROL GAZI) GAZ YAĞI SANAYİ MAMÜLLERİ KİMYA SAN. MAM.(C4,ACN ,PX) ASFALT DİĞER TOPLAM Yükün miktarı (ton) 3.351.163 2.033.457 1.033.510 866.872 485.625 322.750 242.000 102.227 82.702 76.130 49.643 47.500 36.782 31.600 111.966 8.873.926 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu 59 Kabotaj taşımacılığında çalışan gemiler sadece bu taşımacılığı yaptığı takdirde büyük oranda zarar etmektedirler. Bu durumun ana sebebi taşınan yük miktarının gemileri kar ettirecek sürekliliğe, miktara ve sabit bir sürekliliğe sahip olmamasıdır. Bu sebeple bu gemilerin ithalat ve ihracat taşımalarının da incelenmesi gerekmektedir. Kabotaj taşımacılığı yapan gemilerin seyir bölgesi kuzey Karadeniz kıyılarından, kuzey doğu Afrika kıyılarına kadardır. 2005 Denizyolu dış ticaret taşımacılığında Türk bayraklı gemilerimizin bu taşımalardan aldığı pay % 23,7’dir. Türk Bayraklı gemiler 1996-2005 döneminde dış ticaret yükleri taşımalarında ortalama % 29,57 oranında pay almışlardır. 1996 daki Türk bayraklı taşıma miktarının 10 yıl içinde % 39 dan % 23 mertebesine düşmesi önemli bir değişim olup nedenlerinin ayrıca irdelenmesi gerekir. Denizyolu Türk bayraklı taşımaların gelişimi Tablo 3 de grafiği ise Şekil 1’de sunulmuştur. Tablo 3 Denizyolu Türk bayraklı taşımaların gelişimi (ton; 1996-2005). t/b % y/b % 72.834.074 t/b Taşıma miktarı 36.057.963 39,3 60,7 37.009.695 75.363.736 32.935.901 29,3 70,7 104.076.233 24.773.274 79.302.959 33.856.861 32,5 67,5 1999 110.901.420 32.923.267 77.978.153 31.792.427 28,7 71,3 2000 118.248.056 32.291.101 85.956.955 36.082.371 30,5 69,5 2001 113.414.358 40.633.756 72.780.602 35.196.754 31,0 69,0 2002 125.244.852 39.065.012 86.179.840 41.178.590 32,9 67,1 2003 140.150.438 41.476.801 98.673.637 39.745.043 24,8 75,2 2004 151.755.314 47.058.194 104.697.120 34.918.160 23,0 77,0 2005 181.584.894 54.509.720 127.075.174 43.068.271 23,7 76,3 Yıllar Toplam İhracat İthalat 1996 91.680.312 18.846.074 1997 112.373.431 1998 Kaynak: DTO 2006 TOPLAM 200.000.000 T/B TAŞIM A M İKTARI 180.000.000 Y/B TAŞIM A M İKTARI 160.000.000 140.000.000 120.000.000 100.000.000 80.000.000 60.000.000 40.000.000 20.000.000 0 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Kaynak: DTO 2006 Şekil 1 Türk ve yabancı bayraklı gemilerin taşıma payları. 200,000,000 180,000,000 160,000,000 M ik ta r(T o n ) 140,000,000 120,000,000 KA BOTA J İHRA CA T 100,000,000 İTHA LA T TRA NSİT 80,000,000 60,000,000 40,000,000 20,000,000 0 2000 2001 2002 2003 2004 Yıl Kaynak: DTO 2005 Şekil 2 Türk limanlarında yapılan yükleme – boşaltma faaliyetleri. 60 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu Tablo 4 Denizyolu ithalat ve ihracatımızın başlıca yüklere göre dağılımı. İhraç edilen ürünler Demir Çelik Ürünleri ve Borular Petrol Ürünleri Çimento Feldispat Klinker Hububat Mermer Narenciye Rulo Saç Cüruf Alçı-Alçıtaşı Diğer TOPLAM ton 9.683.183 5.987.903 4.472.097 3.759.403 2.881.780 1.052.341 947.115 894.782 823.338 491.545 452.872 23.063.361 54.509.720 İthal edilen ürünler Ham Petrol ve Ürünleri Kömür Hurda Demir/Demir Cevheri LPG/LNG Rulo Saç Kütük Demir Kimya Sanayi ürünleri Saç Tomruk Gübre Soya Fasulyesi Diğer Toplam Miktar (ton) 31.814.157 18.971.183 17.789.804 7.151.884 6.968.849 1.892.923 1.878.946 1.659.232 1.610.326 1.586.859 1.326.155 34.424.856 127.075.174 Kaynak: DTO 2006 Yukarıda belirtildiği gibi, kabotaj taşımacılığı yapan gemilerin kar edebilmeleri için, Türkiye’ye yakın kıyısı bulunan ülkelere de (Ukrayna’dan Mısır’a kadar) taşıma faaliyetlerinde bulunmaları kaçınılmazdır. Bu nedenle Türkiye’nin 2005 yılı dış ticaret taşımaları belli yük cinslerine göre miktar (ton) olarak, Tablo 4’de sunulmuştur. 54.5 milyon ton olarak gerçekleşen 2005 yılı denizyolu ihracatımızın en büyük kalemleri Demir-Çelik Ürünleri % 17,7, Petrol Ürünleri % 11,0 ve Çimento % 8,2 127.0 milyon ton olarak gerçekleşen 2005 yılı denizyolu ithalatımızın ise en büyük kalemleri Ham Petrol ve Ürünleri % 25, Kömür % 14,9 ve Hurda Demir/Demir Cevheri % 14 olarak gerçekleşmiştir. Şekil 2’den de görülebileceği üzere Kabotaj, İhracat ve transit de belirgin bir değişim gözlenmese de ithalat taşımacılığı son zamanlarda artış eğilimi göstermektedir. TÜRK TİCARET FİLOSU 1996 yılında 10.893.000 DWT olan filomuz, 2005 yılı sonunda 7.603.000 DWT’a düşmüştür. Türk D eniz Ticaret Filosunun Gelişimi DW T GRT Gem i S ay ıs ı 1600 1400 10000 1000 6000 800 600 4000 Gemi Sayısı 1200 8000 400 2000 2005 2004 2003 2002 2001 2000 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 200 1983 0 1982 DW T(*1000) veGRT(*1000) 12000 0 Yıl Kaynak: DTO 2006. Şekil 3 DWT ve GT değerlerinin yıllara göre değişimleri. Filomuzun 1980-2005 dönemine ilişkin DWT ve GT değişimleri, Şekil 3’de görülmektedir. Filomuz bu dönemde 1996 yılına kadar gelişmekte olup, 1996-2005 yıllarında ise bir gerileme eğilimindedir. 2005 Yılında tekrar toparlanma belirtileri vermektedir. Filomuzun 1980-2005 dönemine ilişkin DWT ve GT değişimleri ile ilgili trend Şekil 4’de sunulmuştur. 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu 61 Türk ticaret filosunun değişimi 12.000 0,4478 y = 2272,6x Adet veya DWT 10.000 8.000 DWT Gemi Sayısı 6.000 Power (DWT) Linear (Gemi Sayısı) 4.000 y = 38,732x + 419,89 2.000 04 02 20 00 20 98 20 96 19 94 19 92 19 90 19 88 19 86 19 84 19 82 19 19 19 80 0 Yıllar Kaynak: TÜRKTERMAP 2007 359.909 257.396 379.339 219.390 2005 2004 2003 2002 2001 2000 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 174.649 485.821 643.581 513.647 484.329 451.291 1.158.133 1.492.608 751.170 804.680 626.837 718.375 DWT 904.384 1.175.190 Şekil 4 Türk ticaret filosunun değişimi ve DWT ve adet olarak yıllara göre trend. Kaynak: GİSBİR 2006 Şekil 5 1988-2005 Yıllarında filo kayıpları. Deniz ticaret filomuz 2005 yılsonu itibariyle 1.379 adet gemisi ile 7.603.290 DWT’dur. Sayısal çoğunluğun ulusal sicilde (Sicil 1) olmasına rağmen, büyük DWT’lu gemiler uluslararası sicile (Sicil 2) kayıtlıdır. Sayısal olarak % 51’i Sicil 1’e, % 49’u Sicil 2’ye ve DWT olarak ise % 11’i Sicil 1’e, % 89’u Sicil 2’ye kayıtlıdır. 1998- 2005 Yıllarındaki filo kayıplarına bakıldığında 2000 yılına kadar bir yükseliş, 2000 yılından sonra ise bir düşüş trendi görülmektedir. Bunun sebebi; dünya ticaretindeki gelişmeye paralel olarak gemi ihtiyacının artması ve buna bağlı olarak navlun fiyatlarının da artmasıdır. Bu sebeple 62 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu normalde sökülmesi gereken gemilerin tamir edilip kullanılmaya çalışılması Şekil 5’deki durum ortaya çıkartmaktadır. Son senelerdeki filo kaybının en önemli nedenlerinden biri de Türk ticaret filosunun kara listeye alınmış olmasıdır. Son zamanlarda bu durum tersine dönse de bir çok gemi zorluklarla karşılaşmamak için bayrak değiştirme yolunu seçmişlerdir. Türklere ait yabancı bayrak taşıyan gemiler tablosunda, 0-4 ve 5-9 yaş aralığında gemi sayısında büyük oransal artış olmuştur. Oysa gemilerin sıfır yaş veya çok genç yaşlarda alındığı dikkate alınırsa ve aynı dönemde Türk Gemi Sicili Yasası ve emsal bazı ciddi tedbirlerin de hayata geçirilmiş olmaları hakikati hatırlanırsa, söz konusu gelişmenin Türk Denizciliğinin durumu ile ilgili bazı gerçekleri açıklamakta kullanılabileceği düşünülebilir. Dünya deniz ticaret filosundaki gemilerimizin yaklaşık dörtte birini oluşturan yabancı bayrak altındaki gemilerimize yakın bir tonajın da yurt dışında Türk Armatörler tarafından inşa ettirildiğini dikkate almamız gerekir. KABOTAJ TAŞIMACILIĞI ÜZERİNE TESPİTLER Avrupa Birliği’nin Tam Üyelik Yolunda Kabotaj Taşımacılığı Ülkeler yerli ekonomilerinin gelişmesi, yerli üretimlerinin desteklenmesi, ilgili sektörlerin desteklenmesi amacıyla çeşitli konularda ayrıcalık ve korumacılık uygulamaları yapmışlardır. Kabotaj hakkı da bu tür ayrıcalıklardan bir tanesidir. Günümüzde değişen ekonomik koşullar ve benimsenen eğilimler bu tür ayrıcalıkları ortadan kaldırmaktadır. Bilindiği gibi Türkiye AB’ye tam üye olduğunda kabotaj tekelini sona erdirmek durumunda kalacaktır. Bu bağlamda adaylık sürecinde yapılması gereken çalışmalar VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın sekizinci bölümü 1487. maddesinde; kabotaj konusunda gerekli yönlendirmelerin yapılması, Türkiye içinde yük ve yolcu taşımacılığında % 97 ile en çok payı alan karayolundaki yüklerden özellikle denizyolu taşımacılığına konu olan yüklerin deniz yoluna kaydırılması konusunda gerekli çalışmaların yapılması, bunun sağlanması için de kabotaj taşımacılığı yapan yük ve yolcu gemilerine liman hizmetleri ve yakıt konusunda destek verilmesi için gerekli önlemlerin alınması ve olası AB rekabetine hazırlıklı olmak için koster filosunun güçlendirilmesi olarak önerilmektedir. Ülkemiz açısından bakıldığında; AB ülkeleriyle entegrasyon için, özellikle demiryolu ve denizyolu taşımacılığı kapsamında hazırlıklar yapılarak ilgili sektörlerin desteklenmesi yönünde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Avrupa Birliği’nin ulaştırma sistemlerinde izlediği politika karayollarındaki taşımacılık oranını azaltarak diğer ulaştırma sistemlerini geliştirmeye yöneliktir. Türk kara sularındaki denizyolu yük taşımacılığı oranının Avrupa Birliği düzeyine gelmesi için Avrupa Birliği’nde 10 yıl boyunca gerçekleşen % 17’lik gelişme hızının ülkemizde de her yıl gerçekleştirilmesi gerektiği düşünülürse; günümüzde % 3’lük bir paya sahip olan denizyoluyla yapılan kabotaj yük taşımacılığı 2015 yılında %14’lük bir paya sahip olması hedeflenmelidir. Kabotaj Taşımacılığı İçin Genel Nitelikli Durum Tespiti ve Öneriler Dış ticaret taşımalarında Türk Bayraklı gemilerin gittikçe azalan taşıma payı arttırılmaya yönelik olarak Türk Armatörleri ile taşıma yapmayı teşvik edici önlemler alınabilir. 2006 yılı verilerine göre Türk şirketler tarafından işletilen deniz ticaret filosunun global filodaki payının %1 olduğu ve aynı payın korunması halinde filonun 2026 yılında 15 milyon DWT düzeyine gelebileceği söylenebilir. Ancak, projeksiyonlar çerçevesinde minimum ve maksimum sınırlar 11 milyon DWT ile 19,5 milyon DWT’tir. Bu projeksiyon sadece global 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu 63 olarak ortalama beklentiler ve bugünkü Türk filosu payına göredir. Türk deniz taşımacılık filosunun %2’lik paylara daha önceden ulaştığını da dikkate alırsak; ortalamada 30 milyon DWT; minimumda 22 milyon ve maksimumda 40 milyon DWT öngörülebilir. Türk bayraklı gemi payının tahmini ise tamamen firma tercihleri, hükümet tercihleri ve finansal önceliklere bağımlı kalmaktadır. Ticari gemi filosunun arttırılması için yeni gemi inşası teşvik edilerek geliştirilmesi gerekir. 2008 yılı itibariyle 300 kadar kosterin kısa zaman içinde hurdaya çıkması kaçınılmazdır (DTO, 2006). Dolayısıyla bir yenileme gerekecektir. Öte yandan, dökme yük filosu hem 20 yaş üzeri hem de teknolojik olarak yetersiz durumdadır. Bu filonun da yeni tip gemiler ile yenilenmesi gerekir. Tonajı daha büyük ancak belki sayısı az olabilecek gemi yapımı ve/veya alımı ile filo büyümesi söz konusu olacaktır. Türk tersanelerinin bir kısmının sahibi aynı zamanda armatördür. Bu tersane sahipleri dünyada olmayan bir mali sistemle gemi inşa etmektedir. Bu tersane sahipleri; inşa ettikleri gemiyi piyasanın talep ettiği gemi büyüklüğü ve çeşidi arasından seçip, iyi müşteri bulurlarsa satmakta, bulamazlarsa kendi filolarına katmaktadır. Bu tersaneler mali açıdan güçlü tersaneler olup diğer tersaneler siparişlerinin belli aşamalarında hak edişlerini alıp sipariş gemiyi bitirmektedir. Özellikle armatörler gemi yaptırırken kredi kullanmaktadır. Türkiye’nin kabotaj taşımacılığında ihtiyaç duyduğu gemi tipi 3000-8000 DWT arasında olup 12-20 milyon US$ civarında maliyete sahiptirler. Bu civarda bir kredinin verilmesi Türkiye’deki bankaları yatırım güvenliği ve geri dönüş süresi açısından zorlamaktadır. Denizyolu yolcu ve yük taşıma istatistikleri, taşıma mesafelerini dikkate alarak yolcu*km ve ton*km olarak tutulmalıdır. Böylece taşımaların türler arasındaki mukayese ve dağılımı gerçekçi yüzdelerle belirlenebilir. İç suyolları ile taşımacılık desteklenmelidir. Ülkemizde Van gölü ve Keban gibi baraj göllerimizde küçük boyutlu taşımacılık teşvik edilmelidir. Kabotaj Kanunu gereği Türkiye’nin liman ve iskeleleri arasında Türk Bayraklı gemilerle yapılan yurtiçi yük taşımaları uzun kıyı şeridimize karşın genelde çok düşük oranda olup 2003 yılında %3,63 düzeyindedir. Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde olan ülkemiz ileriki yıllarda 815 sayılı Kabotaj Kanunu’nu yürürlükten kaldırmak zorunda kalacaktır. Böylece insanların ve malların serbest dolaşımı kapsamında yabancı bayraklı gemilerin Türk Limanları arasında yük ve yolcu taşıması engellenemeyecektir. Bu nedenle şimdiden planlı ve düzenli bir çalışmayla filoyu canlandıracak faaliyetler başlatılmalıdır. ÖTV ve benzeri destekleri veren hükümetin olumlu yaklaşımları yanında deniz ticaret filomuzun %97’sini elinde bulunduran özel sektörün bu konuyu çözümleyecek ciddi girişimlerde bulunarak ileride karşılaşılacak zor günlerin önlemlerini almalıdır. Kamu ve özel sektör armatörlerimizin Türk ve Yabancı Bayrak altında çalışan kurvaziyer tipi gemisi yok denecek kadar azdır. Ülkemiz coğrafi konumu, doğası, iklim koşulları, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle kurvaziyer turizm için ideal bir ülkedir. Bu nedenle deniz ticaret filomuzun tamamına yakınını elinde bulunduran özel sektör armatörleri bu alana yatırım yapmalı ve desteklenmelidir. Kabotaj Taşımacılığı İçin Küçük Ölçekli Örnek Durum Tespiti ve Öneriler Karadeniz Transit Yolu’nun çok yakında tümüyle hizmete girmesinden kaynaklanan bir kabotaj taşımacılığı kaybı vardır. Yakın zamana kadar Karadeniz bölgesindeki yolların kötülüğü nedeniyle yüksek potansiyeli olan kabotaj taşımacılığı, bölgedeki ekonomik durgunluk nedeniyle bu zamana kadar tam anlamıyla kullanılamamış ve bu günden itibaren de 64 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu Karadeniz Transit Yolu’nun açılması sebebiyle kullanılması zorlaşmıştır. Karadeniz kıyılarında kabotaj taşımacılığını arttırıcı önlemler alınmalıdır. Demir çelik üretiminde, özellikle Erdemir ve İsdemir’de önemli kapasite artırımları kabotaj taşımacılığı anlamında dikkate alınmalıdır. Erdemir Ağustos 2006 da 500.000 ton kapasiteli gemi inşa sanayine yönelik haddehanesini üretime sokmakla beraber bu kapasite taleple birlikte kısa zamanda 1.000.000 tona çıkacaktır. İsdemir 2.000.000 ton olan kapasitesini 2007 de 7.000.000 tona, 2010 da 10.000.000 tona, 2015 de ise 14.000.000 tona çıkarma planları vardır. İsdemir kapasitesini 7 kat arttırarak önemli bir üretim üssü olacağını göstermektedir. Erdemir slabdan elde edilen kazancın artması için yerli ürün kullanılması gerekliliği üzerine başlangıçta 1.000.000 ton olmak üzere artarak İsdemir’den slab alımı yapılacaktır. İsdemirin 2008 de sıcak haddehanesi açıldıktan sonra bile Erdemir’e slab akışı artarak devam edecektir. Bu durum milyon tonluk kabotaj taşımalarının olacağını, ancak Türk gemi filosunun hazır olmadığını göstermektedir. Gemi ile taşınan yüklerin elleçlenmesi probleminin çözümü tamamen ihmal edildiğinden limanlarımızın ya kapasite problemi, ya da yük elleçleme makine parkının eskiliği veya yetersizliği problemi vardır. Yeni liman yapımında Devlet Planlama Teşkilatı çok önemli 3 liman projesi üzerinde çalışmalar sürdürmektedir: Orta Anadolu’ya yönelik Filyos Limanı, İstanbul’u rahatlatacak Adapazarı Karasu Limanı ve İzmir’i rahatlatacak İzmir Limanı genişletme projeleri. 2006 sonunda yapılan saha ziyaretlerinde görülmüştür ki Karadeniz’de İskeleler Limanlardan daha fazla çalışmaktadır. Örneğin özelleştirilen Giresun Limanı’nın ortalama aylık gemi kalkış sayısı 3’ü geçmemektedir. Bu durumun ana nedeni bölgenin ekonomik faaliyetlerinin çok kısıtlı olmasıdır. Bölgenin en çok çalışan limanlarından biri olan Trabzon Limanı bile kapasitesinin üçte birinin üstüne çıkamamaktadır. Marmara denizi çevresinde bir çok petrol firması depolama tesisi barındırmaktadır. Bu depolar sürekli kabotaj anlamında dolup boşalmaktadır. Ayrıca yine Marmara Denizi çevresinde bir çok firmanın binlerce silindirik kara tankı değişik kimyasal maddelerle dolup boşalmaktadır. Bu taşımaların büyük kısmı tankerler ile yapılmaktadır. Marmara Denizi’nde yapılan bu sıvı yük taşımacılığında en çok talep edilen gemi tipi 1.500 DWT veya 2500 DWT büyüklüğündedir. Her ürün tipi için firmalar 1.000 tonluk kapasite talep etmektedir. Firmalar aynı anda genellikle en fazla iki ürün için talepte bulunduklarından bu gemi kapasitesi ortaya çıkmaktadır. Doğalgazın gelmediği veya gelmesi ekonomik bulunmadığı doğu bölgelerine akaryakıt şirketleri ürün taşıması için Karadeniz kıyılarını daha yoğun olarak kullanmaya başlamışlardır. Bunun anlamı sıvılaştırılmış yük açısından daha yoğun bir kabotaj taşıması kullanılacağıdır. KAYNAKLAR • DPT, 2001, VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Gemi İnşa Özel İhtisas Komisyonu raporu, Devlet Planlama Teşkilatı. • Deniz sektörü Raporu (DTO), 2006 ,İstanbul • Deniz sektörü Raporu (DTO), 2005 ,İstanbul • Deniz sektörü Raporu (DTO), 2004 ,İstanbul • Kabotaj Taşımacılığı Saha Etüt Çalışması, 2006, Ankara • Shipbuilding Industry in :Turkey & Annual Report (GİBİR), 2004, İstanbul • Shipbuilding Industry in :Turkey & Annual Report (GİBİR), 2005, İstanbul • Shipbuilding Industry in :Turkey & Annual Report (GİBİR), 2006, İstanbul • TÜRKTERMAP AR I, 2007 , Türkiye Tersaneleri Master Planı, Ara Rapor I ,2007, TLV, İstanbul • Ulaştırma Ana Planı Stratejisi (UAPS), 2005,İstanbul. • Erdemir planlama, Temmuz,2006