Danışma Meclisi B : 21 kilde adil ve şerefli bir çözüme kavuşturulmasını iç­ tenlikle dilemekteyiz. Bu amaçla İslam Barış Komi­ tesinin çalışmalarına katkıda bulunmaya ve elimizden gelen çabayı sarfetmeye kararlı bulunuyoruz. Hükümetimiz, Orta Doğu'da ve islam âleminde barış ve istikrarın yerleşmesi yolunda sağlamaya ça­ lıştığı aktif katkılar yanında bu ülkelerle tarihî, ma­ nevî ve kültürel bağların oluşturduğu müsait zemin üzerinde ikili ilişkilerin güçlendirilmesi, her alanda işbirliğinin artırılması yolundaki çabalarını da git­ tikçe yoğunlaştırmaktadır. Arap ülkelerinin ve Filis­ tin halkının davalarına gerek ikili düzeyde, gerek uluslararası kuruluşlarda sağladığımız sürekli deste­ ğin ve islam ülkeleriyle artan dayanışmanın ülke­ mize karşı duyulan dostluk ve yakınlığı daha da güç­ lendirdiğini ve Türkiye ile her alanda işbirliğine gi­ dilmesi arzularının yaygınlaştığını görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Ayırım yapmaksızın hemen tüm Arap ve İslam ülkeleriyle yakın temas ve is­ tişareler içindeyiz. Türkiye'nin izlediği bu iyi niyet­ li ve yapıcı politikaya bölgedeki İslam ve Arap ül­ kelerinin yakın ve samimî bir davranışla karşılıkta bulunmaları ve bizimle görüş teatisinde bulunmaya özen göstermeleri olumlu ve yararlı bir zemin oluş­ turmaktadır. Türkiye'nin Batı camiası içindeki yeri ve güven­ lik ihtiyaçları Orta - Doğu'daki komşu ve kardeş ül­ keler tarafından takdir edilmek suretiyle Türkiye'nin bölgedeki stratejik önemi özenle değerlendirilmekte ve ülkemizde iç istikrarın yeniden yerleşmesi ve güç­ lenmesi ve bu suretle bölgedeki rolümüzün daha da artması memnuniyetle karşılanmaktadır. Bu durum söz konusu ülkelerle aramızdaki ilişkilerin tam bir karşılıklı anlayış içerisinde gelişmesini mümkün kı­ lan önemli bir unsurdur. Arap ve İslam dünyası ile ilişkilerimizin hızla ilerlemesinin bir belirtisi olarak Sayın Cumhurbaş­ kanımız bu yılın Mart ayında Kuveyt'e resmî bir zi­ yarette bulunmuş ve bildiğiniz gibi Ağustos ayının başında Sudan Cumhurbaşkanı Nimeiri ve geçen haf­ ta içinde de Ürdün Kralı Hüseyin ülkemize gelmiş­ lerdir. Sayın Başbakanımız Mart ayında Irak'ı ve Ekim ayında Tunus'u ziyaret etmiştir. Ayrıca Ocak ayından bu yana İslam Konferansı Genel Sekreteri, Ürdün Veliahtı, Tunus, Cibuti ve Mısır Dışişleri bakanları ülkemize ziyarette bulunmuşlardır. Bunla­ ra ilaveten benim ve diğer bakan arkadaşlarımın çeşitli İslam ülkelerine yaptığımız ziyaretlerde iliş­ kilerimizin artırılmasını sağlayan faydalı temas ve görüşmelerde bulunulmuştur. 22 . 11 . 1982 O:4 İslam ülkelerinin aralarındaki işbirliğini kuvvet­ lendirmek ve uluslararası alanda etkinliğini artırmak için İslam Konferansı örgütü çerçevesindeki faali­ yetlere de aktif bir şekilde katılıyoruz. Afganistan konusuna da kısaca temas etmek is­ tiyorum. Bölgemizin istikrarını çok yakından ilgi­ lendiren bir unsur Afganistan'da yabancı işgalinin ve geleneksel dostluk ilişkilerimiz bulunan Afgan hal­ kının ızdırabının devam etmesidir. Bu sorunun, ül­ kenin egemenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne saygı esasına dayalı olarak, Afgan ulusunun kendi kaderini serbest iradesi ile tayin etmesini ve Afgan'h mültecilerin güvenle ülkelerine dönebilmelerini sağ­ layacak bir şekilde çözümlenmesini temenni ediyo­ ruz. Afgan mültecilerinin insanlık ve mülteci kabul eden ülkeler açısından yarattığı sorunların da bilin­ ci içindeyiz. Mültecilerin ızdırabını hafifletmek ama­ cıyla, Türkiye, yaklaşık 4 000 mülteciyi serbest göç­ men statüsüyle ülkemize kabul etmiş ve mümkün olan en iyi şartlarla onlara yerleşme olanakları sağ­ lamıştır. Sayın Başkan, Değerli Üyeler, Türkiye, Sosyalist ülkelerle bağımsızlık, egemen­ lik, hak eşitliği .toprak bütünlüğüne saygı ve içişlerine karışmama ilkeleri zemininde ve karşılıklı yarar sağ­ layan iyi ilişkiler geliştirme politikasını yıllardır sür­ dürmektedir. Sovyetler Birliği ile iyi komşuluk, kar­ şılıklı güven ve saygı esaslarına dayalı istikrarlı iliş­ kiler idamesine önem atfediyoruz. Bildiğiniz gibi Sa­ yın Başbakanımız Sovyetler Birliği Prezidyum Baş­ kanı Leonid Brejnev'in cenaze törenine katılarak Hü­ kümetimizin taziyetlerini bildirmiştir. Bu vesile ile Sov­ yet Yönetimi ile yaptığımız temaslarda iyi komşuluk ilişkilerimizin devamı yolundaki samimî arzumuzu kendilerine iletmiş bulunuyoruz. Sovyet Yöneticilerinin de aynı düşünceleri ifade ettiklerini görmekten mem­ nunuz. Yakında Moskova'ya yapacağım ziyaret bu çerçeveye girmektedir. Balkan ülkeleri ile de ilişkilerimize özel bir önem ve değer verdiğimiz bilinmektedir. Sayın Cumhurbaş­ kanımızın 1982 yılı içinde Bulgaristan, Romanya ve Yugoslavya'ya yaptıkları ziyaretler, bu ülkelerle ikili ilişkilerin daha da gelişmesine özlü katkıda bulun­ muştur. Macaristan ile ilişkilerimiz ve çeşitli alan­ lardaki işbirliğimiz tatmin edici bir düzeyde seyretmek­ tedir. Macaristan Başbakanı Sayın Lazar Sayın Baş­ bakanımızın konuğu olarak bugün ülkemize gelmiş bulunmaktadır. 253 —