turkıye uygulaması

advertisement
1
t
BÜTÇE VE TİCARET
.. .AÇIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ:
TURKIYE UYGULAMASI
İlısan Günaydın*
ABSTRAGT
The paper examines the causal relationship between budget deficit and trade
deficit by using an innovative econometric methodology to study the directian
of causality between the two variables. We apply our methodology, based on
the Tada-Yamamoto test for causality, to time-series data for the period
1987:1-2003:2 for Turkey. The empirical results show that there is a unidirectional causal relationship between budget deficits and trade deficits. The
causality runs from budget deficits to trade deficits.
1. GiRiŞ
Bütçe ve dış ticaret açıkları arasındaki nedensel ilişkiyi araştırmak büyük
önem taşımaktadır. Dengesi bozulmuş bir bütçe ticaret dengesinde önceden
kestirilen değişikliklere neden oluyorsa, o zaman mali politika çok daha ihtiyatlı
olmalıdır. Bütçe ve dış ticaret açıklarının yok edilmesinin, ekonominin sağlıklı bir
şekilde büyümesi için bir ön şart olduğu söylenebilir. Bu açıkları yok edecek bir
politika geliştirmek için de bütçe ve dış ticaret açıkları arasındaki ilişkinin
belirlenmesi önemli olmaktadır.
Son yıllarda bütçe açığı ve dış ticaret açığı arasındaki ilişki önemli miktarda
ampirik çalışmaya neden olmuştur. Bu konuda yapılan çalışmalarla bütçe açıkları
ile dış ticaret açıkları arasında pozitif bir ilişkinin varlığı tespit edilmiş ve bu ilişki
"ikiz açıklar" olgusu olarak isimlendirilmiştiL Yapılan çalışmalar bütçe açıkları ile
dış ticaret açıkları arasında yüksek bir korelasyonun varlığını desteklemekle
birlikte, bu yüksek korelasyon bu iki zaman serisi arasındaki herhangi bir
ııclkıısellik ilişkisi için yeterli bir delil teşkil etmemektedir. Bu çalışmada amaç
Türkiye'de bu iki açık arasındaki nedenselliğin yönünü araştırınaktır. Şekil 1'de
bütçe açıkları (B) ile dış ticaret açıkları (T) nın GSMH içindeki payları
gösterilmiştir. Şekilden de görüleceği gibi Türkiye'de incelenen dönemde hem
' Doç. Dr., KTÜ, İ.İ.B.F, Maliye Bölümü Öğretim Üyesi
1441
.L_________________________________________________ih_s_an__G_ü_na~y_d_ın
bütçe açıklarında ve hem de dış ticaret açıklarında önemli artışlar olmuştur.
Nitekim, 1987'de Türkiye'nin dış ticaret açığı 3.5 trilyon TL iken 2002 yılında bu
rakam 23.9 katrilyon TL olmuştur. Aynı dönemde bütçe açıkları ise 2.2 trilyon
TL' den 40. 1 katrilyon TL' ye yükselmiştir.
Şekill:
Bütçe ve Dış Ticaret Açıklarının GSMH İçindeki
Payı
5,---------------------------------------------------------~
88
90
92
Yaygın
96
94-
ı
--
13
98
00
02
------ ıl
ikiz açıklar olarak ifade edilen bütçe ve dış ticaret açıkları
olan bir ülkenin ekonomik gelişmesinin uzun dönem
sürdürülebilirliği ile ilgili önemli politika sonuçlarına sahiptir. Sürekli hale gelen
büyük dış ticaret açıkları, zenginliğin yabancılara transferi ile ilişkisi ve gelecek
nesillere bunun yüklediği yükten dolayı önemli bir sorundur. Aıian dış ticaret
açıklarının temel sebebinin gerçekten bütçe açıklarının artması olduğunu
varsayarsak, o zaman dış ticaret açığı, bütçe açıkları ile ilgili politikalara önem
verilmedikçe çözülemez. Ancak, bütçe açığının nedensellik rolü ile ilgili böyle bir
bakış doğru değilse, o zaman bütçe açıklarındaki azalmalar dış ticaret açığı
açmazını çözemeyebilir ve üstelik kıt ekonomik kaynaklar daha uygun ve acil
ihtiyaç duyulan politika seçeneklerinden başka bir kullanıma çevrilecektir
(Anorııo-Ramchander, 1998: 488).
konusu,
bir
şekilde
gelişmekte
Bir çok ülkede büyük bütçe ve dış ticaret açıklarının ortaya çıkması, ikiz
açıklar konusuna ilginin artmasına neden olmuştur. Bu çalışmanın amacı,
Türkiye'de iki açık arasındaki nedensellik ilişkisini daha önceki çalışmalardan
farklı bir dönem ve farklı bir metodoloji kullanarak ortaya koymak ve bu konuda
mevcut olan literatürü zenginleştirınektir. Çalışmanın geriye kalan kısmı şöyle
planlanmıştır. İkinci bölümde ikiz açık olgusunun teorik temeli ortaya
konulacaktır. Üçüncü bölümde ampirik literatür özetlenecektir. Dördüncü bölümde
veri ve metodoloji ile ilgili açıklamalar yer alacaktır. Beşinci bölümde, çalışmada
_B_üt~çe__
ve_~_ic_a_re_t_A~ç_tk_la_n_A_m_s_m_d_ak_i_il~~-ki_:T_u_·r_ki~ye_U~y~g~ul_a_m_as_t__________________~l.t45
ulaşılan
i-
ampirik sonuçlar verilmektedir. Sonuç bölümünde ise,
bulgular ve politika sonuçları özetlenmektedir.
çalışmadaki
temel
2. iKiZ AÇIK OLGUSUNUN TEORiK TEMELi
1
İkiz açık olgusunun teorik temeli milli gelir eşitliğinden hareket edilerek
ortaya konulabilir.
Açık
bir ekonomide, gayrisafi milli hasıla (Y):
Y =C+ I+ G + (X-M)
(1)
Alternatif olarak, gayrisafi milli hasıla (Y), özel tüketim
tasarruflar (S) ve vergiler (T) toplamına eşittir:
harcamaları(C),
Y=C+S+T
2 nolu
eşitliği
(2)
1 nolu
eşitlikle birleştirirsek
ve
eşitliği
yeniden düzenlersek:
Y = C+I+G+(X-M) = C+S+T
(3)
Burada X = ihracat ve M = ithalatı göstermektedir. Bu eşitlikten, sızıntılar
(leakages) katılırnlara (injections) eşit olmalı hesap prensibini çıkarabiliriz ve bu
açıkları ilişkilendirecek şartları belirleyebiliriz.
S+T+M
(Toplam
I+G+X
Sızıntı)
(4)
(Toplam Katılım)
İkiz açıklar, bütçe açığı(T -G) ve dış ticaret açığı (X-M) ile belirtilir. Milli gelir
eşitliğinden ilişkiyi
görmek için 2 nolu denklemi
(X-M)
=
(T-G) +(S-I)
(DTA)
=
(BA) + (TA)
şöyle
yazabiliriz;
(5)
Burada DTA dış ticaret açığını, BA bütçe açığını ve TA ise tasarruf açığını
ifade etmektedir. ilişki (5) bir hesap eşitliğinden türetilmiştir. Bu ilişki iki taraf
arasındaki eşitliktir. Bu eşitliğin sol tarafı dış ticaret açığıdır. Sağ tarafı ise, bütçe
açığı ve özel tasarruf açığı olmak üzere iki açıktan oluşmaktadır. Bu durumda dış
ticaret açığı basit bir şekilde, özel tasarruf yatırım açığı ve bütçe açığı toplamına
eşittir. 5 nolu eşitliğe baktığımızda iki ekstrem durumun mümkün olduğunu
görebiliriz. Özel tasarruf ve yatırım farkının zaman içinde istikrarlı olduğunu
varsayarsak, bütçe açığındaki dalgalanmalar tamamen dış ticaret açığına
taşınacaktır ve ikiz açık hipotezi doğru olarak kalacaktır. İkinci ekstrem durum ise,
bütçe açığındaki değişmenin tamamen tasarruflardaki değişme ile dengeleneceğini
146
.IL_________________________________________________ih_s_an__G_ü_na~y_d_m
varsayan Ricardocu Eşdeğerlik Hipotezi'dir. Ancak, gerçek hayat bu iki durumdan
daha karmaşıktır ve ikiz açık hipotezinin geçerli olduğu durumları belirlemek için
bütçe açıklarının ekonomiyi etkilediği kanallara bakmak gerekir.
Herhangi bir açığın diğer açıkların açıklayıcı değişkeni olduğu konusunda
önceden planlanmış bir ilişkiyi kabul etmek için bir neden yoktur. Denklemin iki
yanı arasındaki eşitlikten dolayı, diğer iki açık tarafından herhangi bir açığı
açıklamak yararlı değildir. Genellikle, bu açıkların iki yanlı bir analizi yapılır .
.Onların en önemlisi ikiz açıklar olarak ifade edilen bütçe açığı ve dış ticaret açığı
arasındaki ilişkinin analizidir (Alkswani, 2000: 3). İkiz açıklar hipotezi, bütçe
açığındaki bir artışın dış ticaret açığında benzer bir artışa neden olacağını ileri
sürmektedir. Bu konu ile ilgili teorik incelemeler bir kaç zıt görüşle sonuçlanmıştır.
İkiz açıklar ilişkisi ile ilgili çalışmalar genellikle iki teorik temelin birisinden
kaynaklanmaktadır. Bütçe açığındaki artışlar dış ticaret açığında bir artışa neden
olur hipotezi direkt bir şekilde Mundell-Fleming modelinden izlenebilir. MundellFleming modeli, IS-LM modelinin açık bir ekonomi genişletmesidir. Bu model,
Keynesyen açık ekonomi modeline sermaye hareketlerinde serbestlik varsayımı
ilave edilerek geliştirilmiştir. Bu modelin literatüre en önemli katkısı, uluslararası
sermaye hareketlerinin serbestliği varsayımı altında değişik döviz kuru
rejimlerinde para ve maliye politikalarının sistematik bir şekilde analizi olmuştur.
Mundell-Fleming modelinde, maliye politikasının etkisi çeşitli faktörlere bağlıdır.
Bunlardan en önemlisi döviz kuru rejimidir. Sabit döviz kuru rejiminde, mali teşvik
daha yüksek reel gelir veya fiyatlar meydana getirir ve bu ticaret açığını
kötüleştirir. Esnek döviz kuru rejiminde, bütçe açığındaki bir artış toplam talepte
bir artışa neden olacak ve iç reel faiz oranları üzerinde yukarıya doğru bir baskı
yapacaktır. Yüksek faiz oranları dış serınaye girişlerine neden olacak ve böylece
ülkenin parasının değeri artacaktır. Ülkenin resmi parasının değerinin artması ise
sonradan net ihracatı azaltacak ve dış ticaret açığında bozulma meydana gelecektir
(Anoruo-Ramchander, 1998: 489; Kaufmann vd, 2002: 531). Böylece MundellFleming modeli, iletme mekanizmaları farklı olmasına rağmen hem sabit hem de
esnek döviz kuru rejimlerinde bütçe açığının eninde sonunda dış ticaret açığını
artıracağını ifade etmektedir
Nitekim Volcker(1987), bütçe açıklarının dış ticaret açıklarına neden
olduğunu ve her iki açığın da uzun dönemde ekonomik büyürneyi engellediğini
ileri sürmektedir. Fieleke (1987) ise, bütçe açığı ve dış ticaret açığı arasındaki ilişki
için teorik temel ileri sürmüştür. Fieleke en önemli teorinin, diğer şartlar sabitken
bir ülkedeki hükümet borçlanınasındaki bir artışın o ülkedeki faiz oranları üzerine
yukarıya doğru baskı yapacağı, böylece de yabancı yatırımı çekeceği olduğunu
_B_üt~çe__ve__~_·ca_r_et_A~ç~ık_la_r_ıA__
ro_sı_n_da_k_i_lh~~k_i_:T_u_·r_ki~ye__
U~yg~u_Ja_m_a_s_ı__________________~l- 147
o ülkeye yatırmak için ülkenin parasını elde
için, dış döviz piyasasında o paranın fıyatını artırırlar. Yani, yatırım için
parasını talep ettikleri ülkenin parası değerlenir. Ülkenin parasının değerlenınesi
ise, o ülkenin mallarına olan dış talebi azaltacak, diğer bir deyişle o ülke mallarını
yabancıların almasını engelleyecek, buna karşılık o ülke vatandaşlarını daha
değerli paralarını yabancı malları almak için kullanmaya teşvik edecektir. Yani,
ülke parasının değerlenınesi ihracatı azaltacak, ithalatı ise artıracaktır. Böylece,
ülkenin ticaret dengesi açık vermeye başlayacak veya mevcut olan açıklar daha da
artacaktır.
Ayrıca,
artan bütçe açığından kaynaklanan ülkenin toplam
harcamasındaki herhangi bir artış, kısmen ithalata gidecek ve kısmen de aksi halde
ihraç edilecek olan iç mallara gidecek olması da ayrıca dış ticaret dengesini
kötüleştirecektir (Fieleke, 1987: 173-174).
iddia
etmiştir. Yabancı yatırımcılar
edeceği
İki açık arasındaki ilişki farklı bir tasarruf yatırım eşitliği ile de ifade
edilebilir.
Gayrisafi Ulusal Yatırım= Gayrisafi Ulusal Tasarruf
(4)
Bu eşitliği bilinen bir şekilde
(5)
şöyle
yazabiliriz: I= SH+ Ss+ SG +Sp
Burada I, net özel iç yatırımı, SH, hane halkı tasarrufunu, Ss, net işletme
tasarrufu, SG, hükümet tasarrufu (vergi geliri eksi harcama) ve Sp, dış tasarrufu
(negatif bir işaretle dış ticaret açığı) göstermektedir. Tasarruf yatırım yapısı,
herhangi bir davranışsal ve geçici ilişkiler ifade etmezken, bütçe açığında
politikanın neden olduğu bir artışın dışsal olarak hükümet tasarrufunda (SG)
düşmeye neden olacağını gösterir. Şayet birisi tasarruf yatırım eşitliğini bir denge
şartı olarak düşünürse, o zaman (SG)'de böyle bir azalma ya SH+ Ss + Sp'de bir
artışa veya I' da birazalışaneden olacaktır(Anomo-Ramchander, 1998: 489).
Mundell-Fleming Modelinde SG'de bir düşme (mali açıkta bir artış), I'da bir
düşme ile (özel yatırım harcamasının dışlanması), Sp'de bir artış ile (ticaret
açığının artması) veya her ikisi ile ilişkilendirilir. Bireylerin, hükümetin bütçe
açıklarını finanse etmek için çıkannış olduğu tahvilleri net servetlerinde bir artış
olarak algıladıkları varsayılır. Böylece bu bireyler açık finansmanından
kaynaklanan gelecekteki vergi yükümlülüklerini karşılamak için özel tasarruflarında (SH + Ss) dengeleyici bir artışa gerek duymazlar. Ancak, I ve Sp'nin daha
büyük bütçe açıklarına cevabının sermayenin mobilite derecesine bağlı olduğunu
belirtmek gerekir. Sermaye mobilitesi yüksekse, o zaman iç faiz oranları bir mali
teşvik (fiscal stimulus) için nispi olarak inelastiktir. Böylece iç yatırımı dışlamaz.
1481
•L-----------------------------------------------~-s_an__G_ün_a~yd__m
Çünkü, dış fonlar daha büyük bütçe açıklarının oluşturduğu iç tasarruf akışını hızlı
bir şekilde dengeler. Bu sermaye girişleri ya ülke parasının nominal değerinde bir
artış (esnek oranlar altında) ya da iç fıyat düzeyinde bir artış (sabit oranlar altında)
yoluyla ülke parasının reel değeri üzerine yukarıya doğru bir baskı yapar. Böylece,
bütçe açıkları ve dış ticaret açıkları arasında pozitif bir ilişki ortaya çıkar (AnoruoRamchander, 1998: 490; Kaufmann vd., 2002: 530).
Keynesyen massetme teorisi (Keynesian absorption theory) de, bütçe ve dış
ticaret açıkları arasında pozitif bir ilişkinin olduğunu iddia etmektedir. İkiz açıklar
hipotezi bütçe açığının dış ticaret açığına neden olacağını ifade etmektedir. O
zaman bir bütçe fazlası da dış ticaret açığını iyileştirecektir. Eğer bütçe açıksa,
hükümet net bir borç alıcıdır. Toplam ulusal tasarruflar özel ve kamu tasarrufları
toplamına eşittir. Kamu negatif bir tasarrufa sahipse, o zaman ulusal tasarruf
azalacaktır. Düşük ulusal tasarruf düzeyinde, faiz oranlarında ülke parasının
değerinde bir artışa neden olacak olan bir artış yapılmalıdır. Ülke parasının
değerindeki bu artış, ihracatı daha az cazip hale getirecek, ithalatın cazibesini
artıracak ve sonuçta dış ticaret açığı daha da kötüleşecektir. Böylece, bütçe açığı
dış ticaret açığında artışa neden olacaktır (Alkswani, 2000: 4). Kısaca Keynesyen
teoriye göre, bütçe açığındaki bir artış iç massetmeye (absorption) ve bundan
dolayı ithalat genişlemesine neden olacaktır. İthalattaki bu artış ise dış ticaret
açığını artıracaktır (Khalid-Guan, 1999: 289). Keynesyen teori iki prensipte
özetlenebilir (Hatemi-Shukur, 2002: 2): birincisi, dış ticaret açığı ve bütçe açığı
arasındaki pozitif bir ilişki ve ikincisi ise, nedenselliğin yönünün bütçe
açıklarından dış ticaret açıklarına doğru olmasıdır. Daha spesifik bir şekilde
Keynesyen teori TA = j{BA) şeklinde yazılabilir.
Baro (1989) tarafından ileri sürülen diğer bir karşı görüş ise Ricardocu
Hipotezidir. Bu hipotez, bütçe ve dış ticaret açığı arasında herhangi bir
ilişkinin olmadığını ileri sürmektedir. Ricardocu eşdeğerlik hipotezi, iki açık
arasındaki herhangi bir ilişkiyi reddetmektedir. Hipoteze göre, dış ticaret dengesi,
faiz oranları ve yatırım miktarı bütçe açığındaki değişmelerden etkilenmeyecektir.
Bu yaklaşım bütçe açığının, ulusal tasarruflar üzerinde etkiye sahip olmayacak bir
vergi indiriminin sonucu olduğunu ileri sürmektedir. Vergi indirimi, kamu gelirleri
ve kamu tasarruflarını azaltır. Hipoteze göre, kamu tasarruflarının azalması bütçe
açıklarını artırır. Kamu tasarruflarındaki bir azalma, özel tasarruflarda denk bir
artışa yol açar ve dolayısıyla toplam tasarrufta bir değişme olmaz. Yani, iç
tasarruflar etkilenmez. Bunun nedeni, insanların azaltılmış verginin gelecekte
Eşdeğerlik
_B_üt~ç_e_~__~_·ca_r_e_tA_ç~ık_f_ar_ı_A_m_s_ın_d_ak_i_IJ~iş_kı_:_T_ür_k~~-e_U~yg~u-~_m_a_s_ı__________________
_..l 149
ödenmek zorunda kalmacağını kabul etmesidir. Böylece bireyler, gelecekte artacak
yükü ödemek için tasarruflarını artıracaktır (Khalid-Guan, 1999: 390; Alkswani,
2000: 4;).
Ricardocu eşdeğerlik hipotezine göre, vergi indirimi hane halkının yaşam
boyu varlığını etkilemez. Çünkü, cari vergi azalışını karşılamak için gelecekte
vergiler artacaktır. Böylece, vergiler düştüğü zaman (veya bütçe açığı arttığında)
cari özel tasarruf artar. Hane halkları vergi indiriminden elde ettiği geliri
gelecekteki vergi artışlarını ödemek için tasarruf eder. Böylece, bir bütçe açığı ikiz
açıklaraneden olmaz (Vyshnyak, 2000: 16). Vergi basit bir şekilde ertelenmiştir,
otomatik olarak kaldırılmamıştır. Eğer bu tamamen doğru ise, bütçe açığı herhangi
bir etkiye sahip olmayacaktır. Çünkü ulusal tasarrufları değiştirmeyecektir.
Ricardocu eşdeğerlik hipotezi, vergi indiriminin geçici bir prosedür olduğunu öne
sürmektedir. Kamu tasarruflarının azalması özel tasarruflarda denk bir artışla
dengelenecektir. Ulusal tasarruflar etkilenmeyecektir. Bu nedenle, bütçe açığı dış
ticaret açığı üzerinde bir etkiye sahip değildir (Alkswani, 2000: 4;).
Kısaca, yukarıda açıklandığı
gibi ekonomik teori, açık ekonomilerde bütçe
açıkları ile dış ticaret açıkları arasında bir ilişki olduğunu ileri sürmektedir. Artan
bütçe açıkları faiz oranında bir artışa neden olmaktadır. Faiz oranındaki artış ülke
parasının diğer ülke paralarma karşı değerini artıracaktır. Daha sonra, ihracat nispi
olarak pahalı ve ithalat daha ucuz olur ve böylece dış ticaret açığı artar. Bundan
dolayı, bütçe açıkları ile dış ticaret açıkları arasındaki bir ilişkinin ampirik delili,
bu iki değişken arasında nedensellik ilişkisinin veya sadece bir korelasyonun olup
olmadığını ekonomistlerin ve politika yapımcılarının daha iyi anlamalarını
sağlamak için çok önemli olacaktır.
3. KONU iLE iLGiLi AMPiRiK LiTERATÜR
Yukarıda
verilen bilgilerden anlaşılacağı gibi bütçe açıkları ve dış ticaret
ile ilgili olarak birbirine zıt farklı görüşler vardır. Bundan
böyle, iki açık arasında eğer varsa bir ilişkinin ampirik delilini bulmak
araştırmacılar için çok önemli olmuştur. Ekonomik literatürde, bir çok araştırma
bütçe açığı ve dış ticaret açığı arasındaki ilişkiye odaklanmıştır. Bütçe ve dış ticaret
açığı arasındaki ilişkiyi inceleyen son zamanlardaki ampirik araştırmalar karışık
sonuçlar sunmaktadır. Başka bir deyişle, bu önemli konu ile ilgili ampirik analizler
herhangi bir konsensüs sağlamada başarısız olmuştur. Yapılan ampirik analizierin
çoğu gelişmiş ülke verilerine dayanmaktadır. Dolayısıyla gelişmekte olan ülke
verilerini analiz eden daha fazla ampirik çalışmaya ihtiyaç vardır. Çünkü,
açıkları arasındaki ilişki
150
.IL_______________________________________________Ih_sa_n_G_u_··n_a~yd__ın
gelişmekte olan ülkelere ait veriler incelendiğinde bu ülkelerin çoğunun büyük
bütçe ve ticaret açıklarına maruz kaldığı görülecektir. Nitekim Türkiye tecrübesi
buna bir örnek teşkil etmektedir. Çünkü, Türkiye'de ı97ı 'den günümüze kadar
hem bütçe ve hem de dış ticaret dengesi yıllar itibariyle sürekli açık vermiştir. Bu
nedenle, "ikiz açık" konusu ile ilgili olarak gelişmekte olan ülkelerden elde
edilecek bazı deliller mevcut literatüre önemli bir katkı olacaktır. Aşağıdaki Tablo
ı' de bütçe ve dış ticaret açıkları arasındaki ilişki ile ilgili ampirik çalışmalar ve
bunların sonuçları özetlenmiştir.
gibi, bütçe ve dış ticaret açıkları arasındaki ilişkiye
ilişkin çalışmaların büyük çoğunluğunda bütçe açıklarının dış ticaret açıklarına
neden olduğu sonucu elde edilmekle birlikte iki değişken arasındaki ilişki ile ilgili
tam bir konsensüs sağlanmış değildir. Bu çalışmalarda tam bir konsensüs
sağlanmamış olsa bile, yapılan çalışmaların büyük çoğunluğu döviz kuru yoluyla
ortaya çıkan ikiz açıklar ilişkisini destekleyen delil bulmuştur. Böylece bu
çalışmaların tamamından elde edilen temel sonuç, bütçe açığındaki bir artışın iç
massetmeye ve bundan dolayı ithalat genişlemesine ve dış ticaret açığına neden
olacağını ileri süren Keynesyen öneriyi destekleyen güçlü bir delili göstermesidir.
Tablo
ı' den
de
görüleceği
4. VERi ve METODOLOJi
Bu çalışmada ı987:ı-2003:2 dönemine ait konsolide bütçe açığının GSMH'ya
oranı (BA) ve dış ticaret açığının GSMH'ya oranı(TA) ile ilgili üç aylık veriler
kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan seriler mevsimlik etkilerden arındırılmıştır.
Dış ticaret açığı verileri DİE Dış Ticaret istatistikleri, bütçe açığı verileri Maliye
Bakanlığı Yıllık Ekonomik Raporu, GSMH verileri ise TCMB Elektronik Veri
Dağıtım Sisteminden alınmıştır. Dış ticaret dengesi verileri ihracat ağırlıklı döviz
kuru kullanılarak TL'ye çevrilmiştir. Bir çok iktisadi değişken enflasyon ve
ekonomik büyüme nedeniyle zamanla: büyümektedir. Ekonomik büyüme ve fiyat
düzeyindeki artışlar tarafından neden olunabilecek açıklardaki bu büyürneyi veya
yukarıya doğru şişkinliği elimine etmek için, neminal açık serileri nominal
GSMH'ya bölünerek normalleştirilmekte veya ölçeklendirilınektedir. Her bir
açığın nominal GSMH'nın bir oranı olarak ifade edilmesi nominal değerleri
kullaıunanın ortaya çıkaracağı enflasyonİst etkiyi ortadan kaldırmakta ve açıklar
arasındaki ilişkinin daha belirli bir şekilde incelenmesine imkan sağlamaktadır
(Tallman-Rosenweigh, ı99ı: 2; Anoruo-Ramchander, ı998: 492).
_B_üt~ç_e_v_e_T_ic_a_re_t_A~ç_ık_la_rı_A_r_a_sı_n_da_k_i_il~i~_kı_:_T_ür_k~~-e_U~y~g_ul_a_m_a_sı____________________JI.
151
Tablo 1: Bütçe ve Dış Ticaret Açığı ilişkisi İle İlgili Ampirik Çalışmalar
Çalışma
Dönem
Bundt-Solocha
(1988)
Darrat(1988)
Ülke
Metodoloji
Temel Bulgu
BA ve TA arasında döviz kuru yoluyla
ortava çıkan bir ilişki vardır
1960-84 Q
ABD,
Kanada,
SUR
Almanya
Granger
ABD
Bernheim(1988)
1960-84 y
ABD ve 5 ülke
OLS
ikiz açıklar hipotezini desteklemektedir
BahmaniOskooee(1989)
1973-85 Q
ABD
OLS-2SLS
Bütçe açıkları
nedenidir.
Miller-Russek(1989)
1971-87 Q
ABD
Granger
Nedensellik
ikiz açıkların varlığını
desteklemektedir.
Latif-Dacosta (1990)
1971-89 Q
ABD
Granger
BA
TA'nın
nedenidir.
Enders-Lee(1990)
1947-87 Q
ABD
VAR
Ricardocu
Eşdeğelik
ZeitzPemberton(1990)
1972-87 Q
ABD
2SLS
Gelir ve iç massetme üzerine
voluvla BA TA'vı etkilemektedir
Abell(1990)
1979-85 A
ABD
VAR
KearneyMonadjemi(1990)
1972-78 Q
8 Ülke
VAR
Arızi
Ta limanRosenweig(1991)
1971-89 Q
ABD
VAR
BA
Bachman(1992)
1974-88 Q
ABD
VAR
BA
Eisner( 1991)
1957-88 y
ABD
OLS
BA
Kasa(1994)
1952-93 y
1962-92 y
1970-93 y
ABD
Japonya
Almanya
Joint
Maximum
Likelihood
Üç ülkede de BA ile TA arasında anlamlı
bir ilişki var
MohammadiSkaggs(1996)
1973-91 Q
ABD
VAR
BA
Brezilya
Grançıer
1973-87 Q
lslam(1998)
1973-91 Q
Bilgili-Bilgili (1998)
1975-93 y
AnoruoRamchander( 1998)
1957-93 y
1960-93 y
1967-93Y
1970-93 y
Türkiye,
Sinçıapur,
ABD
HindistanFilipinler,
Malezya, Kore
Endonezya
gelişmiş
iki yönlü nedensellik bulmuştur.
Dolayi ı
açıklarını
test
OLS
VAR
ve 5 Kointegras
olan yon,Granger
Nedensellik
açığının
işlemler
cari
teoremi geçerlidir
olarak bütçe
etkilemektedir
açıkları
etkisi
ticare
bir ikiz açıklar iliksisi var
TA'yı
etkilemektedir.
TA'nın
TA'yı
nedenidir
pozitif yönde etkilemektedir
TA'nın
nedenidir.
arasında
BA ve TA
iki yönlü
ilişki
var
Ricardocu eşdeğerlik teoremi geçerlidir.
açıkları
Ticaret
açıklarının
tek yönlü olarak bütçE
etkilemektedir.
Gelişmiş
ülkeler için iki açık arasındaki
desteklenmezken gelişmekte olan
ülkeler için desteklenmektedir.
1950-94 y
1955-93 y
5
Khalid-Guan(1999)
Vamvoukas(1999)
1948-94 y
Yunanistan
ECM
BAticaret
Egwaikhide(1999)
1973-93 y
Nijerya
OLS
BA
Bir çok sanayileşmiş ülkede cari işlem
açıkları büyük bütçe açıkları ile ilişkili
olduiiu çıörüşü desteklenmektedir.
gelişmekte
ülke
ilişki
TA'yı
açıklarının
ters bir
nedenidir.
şekilde
etkilemekte
Piersanti(2000)
1970-97 y
OECD
Granger-Sims
test
Vyshnyak(2000)
1995-99 Q
Ukrayna
Granger test
BA cari
ABD
Rao Testi
Tüm periyot için iki açık arasında
nedensellik yok. Periyot ikiye ayrılara•
yapılan analizde ise ilk periyatta BA cari
işlemler
açığının
nedeni iken ikinci
periyatta tersi ilişki doğrudur.
1970-99 y
S. Arabistan
Hata DüzeltmE
Ticaret açığı bütçe açığının nedenidir.
M
1987-01 Q
Türkiye
ECM
iki açık arasında uzun dönemli bir ilişki va
ve ikiz açıklar hipotezi çıeçerlidir
1976-98 Q
Avusturya
VECM
ikiz açık hipotezi reddedilmektedir.
Hatemi-Shukur(2002) 1975-98 Q
Alkswani(2000)
Akbostancı-
Tunç(2001)
Kaufmann vd2002)
NOT:
Y=yıllık
veri, O= üç
aylık
işlem açığına
neden
veri ve A= aylık veriyi ifade etmektedir.
olmaktadır
152
I.L_____________________________________________Ih_sa_n_G_u_··n_ay~d_ın
Bu çalışmada uygulanan Granger nedensellik test metodolojisi TadaYamamoto (1995) tarafından geliştirilmiş ve Zapata-Rambaldi (1997) ve
Rambaldi-Doran (1996) tarafından genişletilmiştir. Değişkenler entegre olduklarında bir regresyon kapsamında geleneksel F testi geçerli olmadığından dolayı, test
istatistiği standart bir dağılıma sahip olmayacaktır. Bu nedenle, Granger
nedensellik testinin hacim ve gücünü düzeltmeye gayret eden birkaç alternatif
prosedür geliştirilmiştir (örneğin, Toda-Phillips, 1993; Johansen-Juselius, 1990).
Ancak, bu testler kullanışsız hale gelmiş, basitlik ve uygulama kolaylığı geniş
ölçüde kaybolmuştur (Sun vd., 1997: 8; Shan-Sun, 1998: 425).
Tada-Yamamoto (1995) tarafından geliştirilen farklı bir prosedür, VAR(k)
modelinin parametreleri üzerindeki sınırlamaları test etmek için modifiye edilmiş
bir WALD testi (MWALD) (k, sistemdeki gecikme uzunluğudur) kullanmaktadır.
Bu test, bir V AR (k+dmax) tahmin edildiğinde (dmax sistemdeki seriler için
maksimum entegrasyon derecesidir) limitteki k serbestlik derecesi ile asimptotik
bir x2 dağılımına sahiptir. Bu prosedürün avantajı, sistemin koentegrasyon
özeliklerinin bilgisini gerektirmemesidir. Bu test, işlemin entegrasyon derecesi
modelin doğru gecikme uzunluğunu aşmadığı sürece kointegrasyon olmasa
ve/veya durağanlık ve rank şartları yerine getirilmese bile yapılabilmektedir (TadoYamamoto, 1995: 225; Shan-Tian, 1998: 198). Prosedürün uygulanması iki
aşamayı içermektedir. Birinci aşama, sistemdeki değişkenierin maksimum
entegrasyon derecesinin (d) ve gecikme uzunluğunun (k) belirlenınesini içerir.
VAR'ın uygun gecikme yapısının belirlenmesi için Akaike'nin minimum fina!
prediction error (FPE), Akaike Information Criterion (AIC) ve Hannan-Quin(HQ)
gibi kriterler kullanılabilir. VAR(k) seçildiğinde ve entegrasyon derecesi (dmaxJ
belirlendiğinde, o zaman p = (k+dmaxJ gecikmelerinin toplamı ile seviyesinde (a
level V AR) bir VAR tahmin edilebilir. İkinci aşamada, ilk k VAR katsayı matrisine
(bütün gecikmiş katsayılara değil) Granger nedensellik üzerine sonuç çıkarmaya
yön vermek için standart Wald testi uygulanmaktadır (Awokuse, 2003: 130).
5. AMPiRiK SONUÇLAR
Ampirik sonuçlar üç aşamada rapor edilmektedir. Birinci aşamada, bütçe açığı
ve dış ticaret açığı için entegrasyon derecesi test edilmektedir. İkinci aşamada,
Akaike'nin Fina! Prediction Error(FPE) kriteri kullanılarak optimum gecikme
yapısı belirlenmektedir. Üçüncü aşamada ise, nedenselliği belirlemek için
MWALD testleri yapılmakta ve sonuçlardaki herhangi bir eksik spesifikasyanun
_B_üt~çe__ve__T_ic_a_re_t_A~ç_k_la_n_A_r_a_sı_nd_a_k_i_ll~iş_ki_:_Tu_··r_k~iy_e_U~y~g_ul_a_m_a_sı____________________~l
l
~
1
r
olup olmadığını belirlemek için de diagnostik testler
analizler Econometric Views 3.1 programı ile yapılmıştır.
yapılmaktadır.
153
Ampirik
Toda-Yamamoto testini yapabilmek için, öncelikle Augmented Dickey-Fuller
(ADF) testi kullanılarak değişkenierin entegrasyon derecesini belirlemek
gerekmektedir. Bunu yapmak için, (ADF) testi zaman serilerinin farkı alınmamış
ve farkı alınmış şekilleri üzerine uygulanmıştır 1 • Her bir değişkenin zaman serileri
üzerine ADF testini uygularız. Türkiye'de 1987:1-2003:2 dönemine ilişkin bütçe
ve dış ticaret açıkları zaman serileri üzerine ADF testi uygulanmıştır. Gecikmelerin
sayısı AIC kullanılarak belirlenmiştir. Sonuçlar Tablo 2'de sunulmuştur. Zaman
serileri üzerine uygulanan ADF testlerinin sonuçları her bir serinin durağan
olmadığını gösteren delil sunmaktadır. Ancak, her bir zaman serisi, birinci farkı
alınmış şekle dönüştürüldükten sonra ADF testi yeniden uygulandığında %99
güven düzeyinde bir birim kök ile, /(1 ), durağan hale gelmektedir.
Tablo 2: ADF Testlerinin
Sonuçları
Değişkenler
Düzey
Birinci Sıra Fark
BA
-1.944(2)
-9.276(1t
TA
-2.552(0)
-8.408(0)"
Not: a=%1, b=%5 ve c=%10 anlamlılık düzeyini ifade
etmektedir. ADF için kritik değerler %1= -3.536,
%5= -2.907 ve %10= -2.592 dir. Parantez içi rakamlar
Akaike Bilgi Kriteri ile belirlenen gecikme uzunluğudur.
ADF testlerinin sonuçları her bir serinin birinci derecede, I (1 ), entegre olduğu
sonucuna varılabileceğini göstermektedir. ADF testinden sonra, modeldeki
değişkenierin kendisinin ve diğer değişkenierin seviyelerinin optimal gecikme
uzunluklarının belirlenmesi ile model oluşturulmaktadır. FPE'ye göre belirlenen
gecikme uzunlukları Tablo 3 'de sunulmuştur.
1
=
ADF testinde kullanılan regresyon denklemleri şöyledir: Düzeye ait denklem, LlX, i5 0 + Oıı + BıXı.
N
N
1
+
L
i=l
AiLlXı-i + E,.
Birinci
sıra
2
fark denklemi, Ll X, = Bo +
Bıt + BıLlX,.ı +
L
AiLl2X,_, + Eı.
i=l
Burada Ll fark işlemcisi, t zaman tı·endi, Eı hata terimi, X, kullanılan (bütçe açığı ve dış ticaret açığı)
serileri ve N hata terimlerinin ardışık bağımlılığını gidermek için AIC tarafından belirlenen bağımlı
değişkenin gecikme sayısıdır.
ih_sa_n_G_u_··n_a~yd__
m
1541
. L __ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Tablo 3: Akaike 'nin FPE Kriterine Göre Optimal Gecikme
Gecikmeler
ı
2
3
4
Yapısı
5
6
Bağımlı Değişkenler
BA
26.52782
26.31102
26.13032
26.94031
24.09599
25.21582
TA
3.63585
3.64699
3.81458
3.85522
3.89490
3.71000
Diğer Değişken
Gecikmeleri
BA(TA)
24.82480
24.57392
24.97567
25.38353
24.90973
26.32152
TA(BA)
3.51970
3.53231
3.57938
3.73379
3.83009
4.030211
Tablo 3'den görüleceği gibi FPE kriterine göre, BA denkleminde BA'nın
optimal gecikme uzunluğu 5, TA'nın ki ise 2 dir. TA denkleminde ise TA'nın
gecikme uzunluğu ı ve BA'nın gecikme uzunluğu ı dir. Tablo 3'deki sonuçlar bize
hem optimal gecikme uzunlukları hem de nedenselliğin yönü hakkında bilgi
vermektedir. Nedensellik testlerinin Hsiao versiyonu, nedensellik araştırmasında F
testi !yerine FPE kriterine göre belirlenen optimal gecikme uzunluklarının karşılığı
olan·. değerleri karşılaştırmaktadır. Hsiao test versiyonu, FPE kriteri kullanılarak
uygun gecikme uzunluğunu ve aynı zamanda nedenselliğin yönünü belirlemek için
temel olarak iki aşamalı bir prosedür izlemektedir. Öncelikle, değişkenlerden biri
dışarıda bırakılarak diğer değişken için minimum FPE değerini veren optimal
gecikme uzunluğu tek değişkenli bir AR modelle belirlenir. İkinci aşamada, iki
değişkenli bir AR modelde diğer değişken için minimum FPE değerini veren
optimal gecikme uzunluğu tespit edilir. Böylece, tek değişkenli modelden tespit
edilen optimal gecikme uzunluğunu veren FPE değeri ile iki değişkenli modelden
tespit edilen optimal gecikme uzunluğunu veren FPE değeri karşılaştırılarak
nedenselliğin varlığı tespit edilir. Oranger nedensellik testinin Hsiao versiyonuna
göre nedenselliğin varlığı için gerekli olan şart, FPE(m*, n *)<FPE(m*) dir. Burada
m· bağımlı değişkenin minimum değeri ve n· bağımsız değişkenin minimum
değeridir. Buna göre, BA denkleminde (24.57392>24.09599) olduğundan "TA,
BA'nın
nedeni değildir" sonucu elde edilir. TA denkleminde ıse
(3.51970<3.63585) olduğundan "BA, TA'nın nedenidir" sonucu elde edilir. Bu
sonuçlar, bütçe açıklarından (BA) dış ticaret açıklarına (TA) doğru tek yönlü bir
nedenselliğin varlığını göstermektedir.
_B_üt~ç_e_~__~_·ca_r_e_tA_ç~tk_l_ar_t_A_m_s_tn_d_ak_i_il~~-kt_·:_Tu_··r_kt~ye__U~yg~u_w_m_a_s_,__________________
_..l 155
Üçüncü aşamada, Standart Wald testi yapılmakta ve elde edilen sonuçlarda
herhangi bir eksik spesifikasyon olup olmadığını belirlemek için diagnostik testler
yapılmaktadır. Tada-Yamamoto testi her bir denklemdeki değişkenierin her birinin
ekstra bir gecikmesini ilave etmeyi (maksimum entegrasyon derecesi 1 olduğu
için) ve denklemdeki gecikmiş diğer değişkenierin (ilave edilen bir gecikme hariç)
katsayılarının ortaklaşa sıfır
olup olmadığını görmek için Standart bir Wald testinin
kullanılmasını gerektirmektedir. FPE kriteri kullanılarak belirlenen optimal
gecikme uzunlukları Tablo 3'de verilmiştir. Wald testinin sonuçları ise, Tablo 4'de
birinci kolonda verilmiştir. Bütçe açıklarından dış ticaret açıklarına doğru
nedenselliğin olmadığı varsayımı %5 düzeyinde reddedilmekte, ancak dış ticaret
açıklarından
bütçe açıklarına doğru nedenselliğin olmadığı varsayımı
reddedilememektedir. Dolayısıyla, Türkiye'de bütçe açıkları ve dış ticaret açıkları
arasında bütçe açıklarından dış ticaret açıklarına doğru tek yönlü bir nedensellik
ilişkisi bulunmaktadır. Bu sonuç, Granger nedenselliğin Hsiao versiyonundan elde
edilen sonucu desteklemektedir. Buna göre, bütçe açığında geçmişteki hareketler
dış ticaret açığındaki hareketin nedenidir. Böylece, analiz edilen dönemde Türkiye
ekonomisine ilişkin verilerle ikiz açık hipotezinin desteklendiği sonucuna
varabiliriz. Sonuçların geçerliliğini kontrol etmek için bir takım spesifikasyon ve
diagnostik testler yapılmıştır. Spesifikasyon ve diagnostik testlerinin sonuçları
modelinin doğru bir şekilde seçilmiş olduğunu gösterınektedir. Sonuçlar Tablo
4'de sunulmuştur. Tablodan da görüldüğü gibi, yapılan testler talm1inde kullanılan
model spesifikasyonunun uygun olduğunu göstennektedir.
Tablo 4: Tada-Yamamoto Test Sonuçları ve Diagnostik Testler
Denklem
MWALD
J-B
LM(l)
LM(4)
ARCH(1)
ARCH(4)
R.RESET
I. Denklem
3.979
2.240
0.792
0.934
0.207
0.583
0.034
TA(BA)
(0.050)
(0.326)
(0.376)
(0.450)
(0.650)
(0.675)
(0.853)
II.Denk1em
1.040
3.535
1.092
1.248
0.649
1.157
1.679
BA(TA)
(0.360)
(0.171)
(0.301)
(0.304)
(0.423)
(0.340)
(0.201)
Not: Parantez içindeki rakamlar p
değişkendir.
değerleridir.
TA(BA)= TA
bağımlı
ve (BA)
bağımsız
1561
.L-________________________________________________lh_s_an__
G_ü_na~y_d_m
6. SONUÇ
Bu çalışmada, Türkiye ekonomisinde ikiz açıklar olgusu olarak ifade edilen
bütçe açıkları ve dış ticaret açıkları arasındaki nedensellik ilişkisinin yönü
araştırılmıştır. Bu konu, ekonominin büyümesi için bir şart olduğu varsayılan bütçe
ve dış ticaret açıklarını düzeltınek için bir politika yapma açısından önemlidir. Bu
nedenle, 1987: 1-2003:2 dönemine ilişkin üç aylık veriler kullanılarak Türkiye
ekonomisinde bütçe ve dış ticaret açıkları arasındaki nedenselliğin yönü yeni ileri
sürülmüş olan bir ınetodoloji kullanılarak test edilmiştir. Toda-Yaınaınoto (1995)
tarafından ileri sürülmüş olan ınetodoloji kullanılarak yapılan nedensellik testinden
elde ettiğimiz ampirik bulgular Türkiye' de bütçe açığı ve dış ticaret açığı arasında
bütçe açıklarından dış ticaret açıklarına doğru tek yönlü bir nedenselliğin olduğunu
göstermektedir. Yapılan çeşitli Spesifikasyon ve diagnostik testler, tahminde
kullanılan model spesifikasyonunun ekonoınetrik modelin hiçbir varsayıını
reddedilıneksizin uygun olduğunu göstermektedir. Ampirik araştırmadan elde
edilen bu sonuç, ikiz açıklar hipotezinin Türkiye verileri ile desteklendiğini
göstennektedir. Yapılan nedensellik testi, bütçe açığının geçmiş değerinin dış
ticaret açığının ortaya çıkmasına yardımcı olduğunu göstermiştir. Elde edilen bu
sonuç Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkeler için yapılan benzer çalışmalarla
uyuınludur.
İkiz açık hipotezinin geçerli olması durumunda, bir ekonomi için birkaç ciddi
sonuç mevcuttur. Her şeyden önce, ticaret açığını azaltmak mali bir ayarlamayı
gerektirecektir. Bütçe açığının azaltılması dış ticaret açığını azaltmak veya yok
etmek için gerekli bir şart olmaktadır. Bütçe açıklarının azalması ise, harcamaların
azaltılması, gelirlerin artırılması veya iki tedbirin bir kombinasyonu ile
başarılabilir. Öte yandan, dış ticaret açığının azaltılması, iç tasarrufta bir artışa da
ihtiyaç gösterecektir.
Özetle, çalışmadan elde edilen ampirik delil, bütçe açığını azahabilecek
politikaların dış ticaret açıklarının azaltılmasına da katkı yapabileceği görüşünü
desteklemektedir. Buna göre, bütçe açığını azaltmaya yönelik gayretler şayet
başarılı olursa dış ticaret açığında da iyileşme sağlanacaktır. Bu sonucun politika
çıkarımı ise, Türkiye ekonomisinde bütçe açıklarının azaltılmasının dış ticaret
açıklarının azalmasına neden olacağıdır.
Bütçe ve Ticaret Açıklan Aros~ı.:<rı:·;_il-=-iş_ki_:T_u_·rk_,iy_e_U....:.y:::..gu_la_m_a_sı_ _ _ _ _ _ _ _ __.l157
KAYNAKÇA
Abell, John, D.,(1990), "Twin Defıcits During the 1980s: An Empirical
Investigation", Journal ofMacroeconomics, 81-96.
Akbostancı, E. ve Tunç, G.İ.(2001), "Turkish Twin Defıcits: An Error Correction
Model of Trade Balance", Middle East Technical University, 1-17.
Alkswani, M. A.(2000), "The Twin Defıcits Phenomenon in Petroleuru
Eviden ce From Saudi Arabia", King Saud University, 1-25.
Econoıny:
Anoruo, E. Ve Raınchander, S.(l 998), "Current Account and Fiscal Defıcits:
Evidence FRom Five Developing Econoınies of Asia", Journal of Asian
Economics, V.9(3), 487-501.
Awokuse, T.0.(2003), "Is the Export-Led Growth Hypothesis Valid For Canada?"
Canadian Journal ofEconomics, V.36, N.l, 126-136.
Bachınan,
D.(1992), "Why Is the US Current Account Defıcit So Large? Evidence
From Veetar Autoregressions", Southern Econoınic Journal, V.59,
232-240.
Bahınani-Oskooee,
M.(1989),"Effects of the US Government Budget on its
Current Account: An Empirical Inquiry", Quarterly Review Economics
and Business, 29(4), 76-91.
Bernheim, B.D(1988), "Budget Defıcit and the Balance of Trade", National Bureau
of Econoınic Research, 1-31.
Bilgili, F. ve Bilgili, E.(1990), "Bütçe Açığının Cari İşlemler Dengesi Üzerindeki
Etkisi, İşletme ve Finans, Mayıs, 4-16.
Bundt, T. Ve Solocha, A.(1988), "Debt, Defıcits and Dolar", Journal of Policy
Modelling, V. lO, N.4, 581-600.
Darrat, A.F.(1988), "Have Large Budget Defıcits Caused Rising Trade
Southern Economic Journal, V.55, 879-887.
Defıcits?"
Egwaikhide, F.0.(1999), "Effects of Budget Defıcit on Trade Balance in Nigeria:
A Simulation Exercise" African Development Review, V.l 1, N.2, 26589.
Eisner, R.(l991), "The Defıcits and US and Our Grandchildren" in James
M.Rock(ed), De bt and the Twin Deficits Debate, Mayfıeld Publishing
Co. Mountain View, 81-107.
_L_____________________________________________
1581
Ih_s_an_G_u_··n_a~yd__
m
Enders, W. ve Lee, B.(1990), "Current Account and Budget Defıcits: Twines or
Distinct Cousins?", The Review of Economics and Statistics, V.72(3),
373-381.
Fieleke, N.S.(l987), "The Budget Defıcit: Are the International Consequences
Unfavourable?" A Nation in Debt: Economists Debate the Federal
Budget Deficit, Maryland University Publications of America, 171-180.
Hatemi-J, A. ve Shukur, G.(2002), "Multivariate-Based Causality Tests of Twin
Defıcits in the US", Journal of Applied Statistics, V.29, N.6, 817-824.
Islam, M.F.(l998), "Brazil's Twin Defıcits: An Empirical Examination", Atlantic
Economic Journal, V.26, N.2, 121-128.
Johansen, S. ve Juselius, K.(1990), "Maximum Likelihood Estimation and
Inference on Cointegration-with applications to the demand for Money",
Oxford Bu Iletin of Economics and Statistics, 52, 169-21 O.
Kasa, K.(1994), "Finite Horizons and the Twin Defıcits", Economic Review,
Federal Reserve Bank of San Francisco, N.3, 19-28.
Kaufmann, S; Scharler, I. Ve Winckler, G.(2002), "The Austrian Current Account
Defıcit: Deriven by Twin Defıcits or by Intertemporal Expenditure
Allocation?", Empirical Economics, 27, 529-542.
Kearney, C. ve Monadjemi, M.,(1990), "Fiscal Policy and Current Account
Performance: International Evidence on the Twin Defıcits", Journal of
Macroeconomics, V.12, 197-220.
Khalid, A.M. ve Guan, T.W.(1999), "Causality Tests of Budget and Current
Account Defıcits: Cross-Country Comparisons", Empirical Economics,
24, 389-402.
Latif-Zaman, N. Ve DaCosta, M.N.(1990), "The Budget Defıcit and the Trade
Defıcit: Insights into This Relationship", Eastern Economic Journal,
16(4)349-354.
Mohammadi, H. ve Skaggs, N.T.(1996), "US Fiscal Policy and Trade Defıcits: A
Broad Perspective" Southern Economic Journal, 62(3) 675-689.
Piersanti,
G.(2000),
"Current Account Dynamics and Expected Future
BudgetDefıcits:
Some International Evidence", Journal of
International Money and Finance, V.19, N.2, 2555-71.
_B_üt~çe__
~_T_ic_a_re_t_A~ç_ık_w_rı_A_ro_s_m_d_ak_i_il~iş_ki_:_Tu_·r_ki~~-U~y~g~ul_a_m_as_ı__________________~l. 159
Rambaldi, A.N. ve Doran, H.E.(1996), "Testing for Granger Non-causality ın
cointegrated systems mede easy" Working papers in Econometrics
and Applied Statistics, Department of Econometrics, University of
New England, 88.
Shan vd. (1997), "The FDI-Led Growth Hypothesis: Further Econometric
Evidence From China", The Australian National University Working
Paper, 97/2. 1-20.
Shan, J. ve Tian, G.G.(1998), "Causality Between Exports and Economic Growth:
The Empirical Evidence From Shanghai", Australian Economic
Papaers, June, 195-202.
Shan, J. ve Sun, F.(1998), "Export-Led Growth Hypothesis For Australia: An
Empirical Re-investigation", Applied Economics Letters, 5, 423-428.
Tallman, W. ve Rosensweig(1991), "Investigations US Government and Trade
Defıcits", Economic Review(Federal Reserve Bank of Atlanta), 1-11.
Toda, H.Y. ve T.Yamamoto(1995), "Statistical inference in vector autoregression
with possibly integrated processes", Journal of Econometrics, 66, 225250.
Toda, H.Y. ve P.C.B. Phillips(1993), "Vector autoregressions and causality",
Econometrica, 61, 1367-1393.
Vamvoukas, G.A.(1999), "The Twin Defıcits Phenomenon: Evidence From
Greece", Applied Economics, 31, 1093-1100.
Volcker, P.A.(1987), "Facing Up to the Twin Defıcits" A Nation in Debt:
Economists Debate the Federal Budget Deficit, Maryland University
Publications of America, 154-161.
Vyshnyak, 0.(2000), Twin Defıcit Hypothesis: The Case of Ukraine, Master
Thesis, National University"Kyiv-Mohyla Academy".
Zapata, H.O. ve Rambaldi, A.N.(1997), "Monte Carlo evidence on cointegration
and causation, Oxford Bulletion of Economics and Statistics, 59, 2,
285-298.
Zietz, J. ve Pemberton, D.K.(1990), "The US Budget and Trade Defıcits: A
Simultaneous Equation Model", Southern Economic Journal, V.57,
23-34.
Download