ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ Halil ÖZKURT LHC HIZLANDIRICISINDAKİ CMS DENEYİNİN HF KALORİMETRESİNİN TEST VERİLERİNİ KULLANARAK HF’İN TEMEL ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI FİZİK ANABİLİM DALI ADANA, 2007 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ LHC HIZLANDIRICISINDAKİ CMS DENEYİNİN HF KALORİMETRESİNİN TEST VERİLERİNİ KULLANARAK HF’İN TEMEL ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI Halil ÖZKURT DOKTORA TEZİ FİZİK ANABİLİM DALI Bu tez .../..../.... Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu İle Kabul Edilmiştir. İmza............................. İmza................................ İmza................................. Doç.Dr. İsa DUMANOĞLU Prof.Dr. Gülsen ÖNENGÜT Prof.Dr. Sefa ERTÜRK DANIŞMAN ÜYE ÜYE İmza............................. Prof.Dr. Ayşe POLATÖZ ÜYE İmza................................... Yrd.Doç.Dr. Sami ARICA ÜYE Bu tez Enstitümüz Fizik Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof.Dr Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza ve Mühür Bu çalışma Çukurova Üniversitesi Araştırma Projesi Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: FEF2006D4 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir. ÖZ DOKTORA TEZİ LHC HIZLANDIRICISINDAKİ CMS DENEYİNİN HF KALORİMETRESİNİN TEST VERİLERİNİ KULLANARAK HF’İN TEMEL ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI Halil ÖZKURT ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FİZİK ANABİLİM DALI Danışman: Doç. Dr. İsa DUMANOĞLU Yıl: 2007, Sayfa: 107 Jüri : Doç. Dr. İsa DUMANOĞLU Prof. Dr. Gülsen ÖNENGÜT Prof. Dr. Sefa ERTÜRK Prof. Dr. Ayşe POLATÖZ Yrd. Doç. Dr. Sami ARICA Bu çalışmada öncelikle parçacık fiziği deneylerinde kullanılan dedektörler ve hızlandırıcılar hakkında genel bilgiler verilmiştir. Bir sonraki bölümde LHC ve LHC’deki CMS dedektörü tanıtılmıştır. Daha sonra ise CERN’de yapılan test deneylerinden elde edilen veriler kullanılarak CMS dedektörünün bir alt dedektörü olan ileri Hadronik Kalorimetrenin doğrusallığı ve çözünürlüğü gibi temel özellikleri araştırılmıştır. Son bölümlerde ise Süper Simetri hakkında genel bilgiler verilmiş ve simülasyon verileri kullanılarak LM6 noktasında Süper Simetri olaylarının Standart Model olayları içerisinden ayırt edilmesini sağlayacak global değişkenler bulunmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: CMS, HF, LİF, SÜSİ, JET, LM6, YÜK KESRİ I ABSTRACT PhD. THESIS INVESTIGATION OF THE BASIC PROPERTIES OF THE HF CALORIMETER OF THE CMS EXPERIMENT AT THE LHC ACCELERATOR USING TEST BEAM DATA OF THE HF Halil ÖZKURT DEPARTMENT OF PHYSICS INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA Supervisor Assoc. Prof. Dr. İsa DUMANOĞLU Year: 2007, Pages: 107 Jury : Assoc. Prof. Dr. İsa DUMANOĞLU Prof. Dr. Gülsen ÖNENGÜT Prof. Dr. Sefa ERTÜRK Prof. Dr. Ayşe POLATÖZ Asst. Prof. Dr Sami ARICA In this study, firstly a general view of the detectors which are being used in the High Energy Experiments was introduced. In the next chapter a general description of the LHC and the CMS experiment at the LHC were given. Then in the following chapters the basic properties of the HF calorimeter were investigated i.e. resolution, linearity, etc. In the last chapters general view of Super Symmetry was given and global variables which could be used for the discrimination of Super Symmetry events from Standard Model events at LM6 were investigated. Key Words : CMS, HF, FIBER, SUSY, JETS, LM6, CHARGE FRACTION, EM FRACTION II TEŞEKKÜR Bu çalışmanın gerçekleşmesinde değerli zamanını, düşünce ve yardımlarını esirgemeyen danışman Dr. İsa DUMANOĞLU’NA, hocam Doç. değerli bilgilerinden yararlandığımız Prof. Dr. Ayşe Polatöz ve Prof. Dr. Gülsen ÖNENEGÜT’E, kardeşim Öğr. Gör. Dr. Ali Arslan ÖZKURT’A, yardımlarından çok yararlandığım arkadaşım Mehmet VERGİLİ’YE manevi desteklerinden dolayı anneme babama ve eşime teşekkür ederim. III İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ..................................................................................................................................I ABSTRACT.................................................................................................................II TEŞEKKÜR................................................................................................................III İÇİNDEKİLER...........................................................................................................IV ÇİZELGELER DİZİNİ..............................................................................................VII ŞEKİLLER DİZİNİ..................................................................................................VIII 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER……………………………………...1 1.1. Parçacık Dedektörleri……………………………………….……………...….1 1.2. Köşe (Vertex) Dedektör……………………………………………….……....3 1.3. İz Takip Edici Dedektör……………………………………………………….3 1.4. Kalorimetreler………………………………………………………………....4 1.4.1. Elektromanyetik Kalorimetre…………………………………………...5 1.4.2. Hadronik Kalorimetre…………………………………………………..7 1.4.3. Müon Odacıkları………………………………………………………..8 1.5. Elektromanyetik Kalorimetrelerde Enerji Kayıp Mekanizmaları……………..9 1.6. Kalorimetrelerin Avantajları…………………………………………………..9 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ……………………..11 2.1. Giriş…………………………………………………………………………..11 2.2. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı………………………………………….....12 2.3. CMS Deneyi……………………………………………………………..14 2.4. CMS’in Alt Dedektörleri………………………………………………..16 2.4.1. İzleyici Sistemi……………………………………………………16 2.4.2. Kalorimetre……………………………………………........…….17 2.4.3. Elektromanyetik Kalorimetre……………………………………..17 2.4.4. Hadronik Kalorimetre……………………………………….……18 2.4.5. Hadronik Kalorimetrenin Amaçları………………………………19 2.4.6. Müon Odacıkları………………………………………………….20 3. LİFLER VE OPTİK ÖZELLİKLERİ, ÇERENKOV IŞIMASI………………….21 3.1. Işığın İletimi İle İlgili Temel Tanımlar………………………………………21 IV 3.1.1. Tam iç yansıma………………………………….…………………….21 3.2. Kabul Açısı, Nümerik Açıklık ve Bağıl Kırılma İndis Farkı………………...23 3.3. Çerenkov Işıması…………………………………………………………….26 3.4. Çerenkov Işımasının Avantajları…………………………………………….28 4. İLERİ HADRONİK KALORİMETRENİN ÖZELLİKLERİ……………………29 4.1. İleri Hadronik Kalorimetre…………………………………………………..29 4.2. HF’in Dizaynı………………………………………………………………..32 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER………………………….37 5.1. Hüzme Testleri……………………………………………………………….37 5.2. Enerji Doğrusallığı…………………………………………………………...37 5.2.1. Elektronlar İçin Enerji Doğrusallığı…………………………………...38 5.2.2. Pionlar İçin Enerji Doğrusallığı……………………………………….43 5.3. Enerji Çözünürlüğü…………………………………………………………..46 5.4. Elektronlar İçin Enerji Çözünürlüğü…………………………………………48 5.5. Pionlar İçin Enerji Çözünürlüğü……………………………………………..51 5.6. Uzaysal Düzgünlük…………………………………………………………..53 5.7. Yüzey Taraması……………………………………………………………...59 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ……………………………………………………...61 6.1. SÜSİ………………………………………………………………….………62 6.2. Sparçacıkları…………………………………………………………………64 6.3. SÜSİ’NİN AVANTAJLARI…………………………………………………66 6.4. R Parite……………………………………………………………………….66 6.5. SÜSİ Parçacıklarının Üretilmesi……………………………………………..66 6.6. SÜSİ-Kırılma Modelleri……………………………………………………..68 6.7. MSUGRA……………………………………………………………………69 6.8. MSUGRA Noktaları…………………………………………………………72 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR…………………………………………………..74 7.1. Gluino ve Skuark Araştırmaları……………………………………………...74 7.2. Jetler ve Jet Bulma Algoritmaları……………………………………………80 7.2.1. Tekrarlamalı Koni Algoritması..............................................................81 7.2.2. Orta Nokta Koni Algoritması.................................................................82 V 7.2.3. Dahili KT Algoritması............................................................................83 7.3. Üretim Aşamasındaki Ve Yeniden İnşa Edilen Jetler İçin Enerji Dağılımları…………………..………………………………….....................83 7.4. Jet Çözünürlüğü...............................................................................................88 7.5. Yük Kesri.........................................................................................................90 7.6. Elektromanyetik Kesir.....................................................................................94 7.7. Analizlerde Kullanılan Simülasyon Programları...........................................100 8. SONUÇLAR VE TARTIŞMA.............................................................................102 8.1. Demet testleri.................................................................................................102 8.2. Süper Simetri.................................................................................................103 KAYNAKLAR…………………………………………………………………….105 ÖZGEÇMİŞ………………………………………………………………………..107 VI ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 1.1 Sintilasyon Kristalleri ve Özellikleri…………………………………….7 Çizelge 5.1 Elektron ve Pion Enerjileri......................................................................38 Çizelge 5.2 EM Lif İçin Enerji Doğrusallığı Fit Parametreleri..................................42 Çizelge 5.3 EM+HA Lif İçin Enerji Doğrusallığı Fit Parametreleri..........................42 Çizelge 5.4 EM Lif İçin Enerji Doğrusallığı Fit Parametreleri..................................46 Çizelge 5.5 EM+HA Lif İçin Enerji Doğrusallığı Fit Parametreleri..........................46 Çizelge 5.6 EM Lif İçin Enerji Çözünürlüğ Fit Parametreleri (Elektronlar İçin).......50 Çizelge 5.7 EM+HA Lif İçin Enerji Çözünürlüğ Fit Parametreleri (Elektronlar İçin)..........................................................................................................50 Çizelge 5.8 EM Lif İçin Enerji Çözünürlüğü Fit Parametreleri.................................53 Çizelge 5.9 EM+HA Lif İçin Enerji Çözünürlüğü Fit Parametreleri........................53 Çizelge 6.1 MSSM’de Parçacıklar ve Süper Eşleri....................................................64 Çizelge 6.2 MSUGRA’da LM Noktaları ve Bu Noktalarda Parametrelerin Aldığı Değerler....................................................................................................72 VII ŞEKİLLERİN DİZİNİ SAYFA Şekil 1.1 Genel Amaçlı Bir Dedektörün Yapısı ve Böyle Bir Dedektörde Parçacıkların Etkileştiği Bölümler…….……………………………………3 Şekil 1.2 İz Takip Edici Dedektör Örneği (Leo, 1987)……...………………………..4 Şekil 1.3 Elektromanyetik Duşun Basit Bir Modeli (Virde, 1998)...…………………6 Şekil 1.4 Hadronik Kalorimetrede Duş Oluşum Örneği (Virde, 1998)……..………..8 Şekil 2.1 Standart Modeldeki Temel Parçacıklar. Lepton ve Kuark Aileleri.............11 Şekil 2.2 Büyük Hadron Çarpıştırıcısı ve BHÇ Deneyleri.........................................13 Şekil 2.3 CMS Dedektörü……………………………………..…………………….15 Şekil 3.1 Tipik Bir Optik Lif Kablo Örneği…………………..……………………..21 Şekil 3.2 Yüksek ve Düşük Kırılma İndisli Ortamlarda Ara Yüzeye Gelen Işık Işınları…………………………………………………………………….22 Şekil 3.3 İdeal Optik Liflerde Işık İletimi…………………………………………...23 Şekil 3.4 Kabul Açısı…………………..……………………………………………24 Şekil 3.5 Lifin Kabul Açısından Küçük Bir Açıyla Havadan Optik Life Giren Meridyenel Işının Yolu…………………………………………….……...24 Şekil 3.6 Çerenkov Işıması Sonucu Oluşan Dalga Cepheleri…………..…………...26 Şekil 4.1 HF’te Kullanılan Liflerin Soğurucu İçerisindeki Düzeni…..……………..33 Şekil 4.2 Lifler Yerleştirilmeden Önceki Kamaların Görünüşü…..………………...34 Şekil 4.3 Lifler Yerleştirildikten Sonraki Kamaların Görünüşü……..……………...34 Şekil 4.4 HF Kamalarının Modüle Yerleştirilme Dizaynı…………………………..35 Şekil 4.5 Kamaların Modüllere Yerleştirilirken Çekilmiş Görüntüleri………..……35 Şekil 4.6 HF Modüllerinin Tamamlanmış Halleri…………………..………………36 Şekil 4.7 HF Modüllerinden Bir Tanesi CMS Deneyinin Yapılacağı 5 Nolu Kuyuya İndiriliyor……………………………….…………………………………36 Şekil 5.1 Elektronlar İçin 18. Kulenin EM Bölümünde Okunan Sinyal Dağılımları……………………….………………………………………..39 Şekil 5.2 2. Kulede Okunan EM Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi......................................................................................................40 VIII Şekil 5.3 2. Kulede Okunan EM+HA Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi......................................................................................................40 Şekil 5.4 4. Kulede Okunan EM Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi......................................................................................................40 Şekil 5.5 4. Kulede Okunan EM+HA Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi......................................................................................................40 Şekil 5.6 16. Kulede Okunan EM Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi….................................................................................................41 Şekil 5.7 16. Kulede okunan EM+HA sinyalin .Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi.....................................................................................................41 Şekil 5.8 18. Kulede Okunan EM Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi…..................................................................................................41 Şekil 5.9 18. Kulede Okunan EM+HA Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi.....................................................................................................41 Şekil 5.10 Kesişim Kulesinde Okunan EM Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi.....................................................................................................42 Şekil 5.11 Kesişim Kulesinde Okunan EM+HA Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi............................................................................................42 Şekil 5.12 Pionlar İçin 18. Kulenin EM Bölümünde Okunan Sinyal Dağılımları......43 Şekil 5.13 4. Kulede Okunan EM Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi....................................................................................................44 Şekil 5.14 4. Kulede Okunan EM+HA Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi................................................................................................... 44 Şekil 5.15 16. Kulede Okunan EM Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi...................................................................................................44 Şekil 5.16 16. Kulede Okunan EM+HA Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi...................................................................................................44 Şekil 5.17 18. Kulede Okunan EM Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi..................................................................................................45 Şekil 5.18 18. Kulede Okunan EM+HA Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi..................................................................................................45 IX Şekil 5.19 Kesişim Kulesinde Okunan EM Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi.....................................................................................................45 Şekil 5.20 Kesişim Kulesinde Okunan EM+HA Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi.....................................................................................................45 Şekil 5.21 2. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif)………...………..……………48 Şekil 5.22 2. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif)...…………..……………48 Şekil 5.23 4. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif)……….....…………………....48 Şekil 5.24 4. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif)……..……..……………48 Şekil 5.25 16. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif)………….…………………..49 Şekil 5.26 16. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif) ….…...…………...…...49 Şekil 5.27 18. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif)………..……...……………..49 Şekil 5.28 18. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif)………..…..…………..49 Şekil 5.29 Kesişim Kulesinin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif)……..………………...50 Şekil 5.30 Kesişim Kulesinin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif)…..……………...50 Şekil 5.31 4. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif)………..……...…..…………..51 Şekil 5.32 4. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif)...……..…………………51 Şekil 5.33 16. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EMLif)……...……..………………...51 Şekil 5.34 16 Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif)..…..…………………...51 Şekil 5.35 18. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif)……..………..……………..52 Şekil 5.36 18. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif)………….……………..52 Şekil 5.37 Kesişim Kulesinin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif)..……….……………..52 Şekil 5.38 Kesişim Kulesinin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif)……..…………...52 Şekil 5.39 100 GeV’lik Elektronlar Gönderilerek Birbirine Komşu 2 Kulede Yapılan Tarama……………………………………………………………….…..54 Şekil 5.40 100 GeV’lik Elektronlar Gönderilerek Birbirine Komşu 2 Kulede Yapılan Tarama…………………………………………………..………..……..55 Şekil 5.41 100 GeV’lik Elektronlar Gönderilerek Birbirine Komşu 3 Kulede Yapılan Tarama……………………………………..…………...………………..55 Şekil 5.42 100 GeV’lik Elektronlar Gönderilerek Birbirine Komşu 4 Kulede Yapılan Tarama……………………………………..……….……………..……..56 Şekil 5.43 4. ve 17. Kulelerde Okunan Toplam Sinyal……..……..…….…………56 X Şekil 5.44 Bir Kamadaki Kule Dizaynı. Oklar Test Sırasında Demetin Hareket Yönlerini Göstermektedir..........................................................................58 Şekil 5.45 Kama 2.2’nin Tüm Kuleleri İçin 100 GeV’lik Elektronlar İle Yapılan Yüzey Taraması………………………………...………………………..60 Şekil 6.1 Standart Model ve Susi Parçacıkları............................................................64 Şekil 6.2 Süpersimetrik Higgs'in τ±’ye Bozunumu....................................................65 Şekil 6.3 SÜSİ Parçacıklarının Oluşmasını Gösteren Dallanma Örneği....................68 Şekil 6.4 SÜSİ Parçacıklarının Kütle Spektrumu.......................................................71 Şekil 7.1 LM6 Noktası İçin Kayıp Dikine Enerji.......................................................74 Şekil 7.2 t t Verileri İçin Kayıp Dikine Enerji...........................................................75 Şekil 7.3 Z+W+jet Verileri İçin Kayıp Dikine Enerji.................................................75 Şekil 7.4 LM6 Verileri İçin Gluinoların Momentumu................................................76 Şekil 7.5 LM6 Verileri İçin Skuarkların Momentumu……..……………………….77 Şekil 7.6 LM6 Verileri İçin χ̃ ±2 Momentum Dağılımı…………..…………………..78 Şekil 7.7 LM6 Verileri İçin χ̃ 1± Momentum Dağılımı..……………………………..78 Şekil 7.8 LM6 Verileri İçin χ̃ 10 Momentum Dağılımı…………………..……………79 Şekil 7.9 LM6 Verileri İçin χ̃ 02 Momentum Dağılımı…………………..…………..79 Şekil 7.10 LM6 Verileri İçin 1. RecJetin Enerji Dağılımı……………..…………...84 Şekil 7.11 LM6 Verileri İçin 5. RecJetin Enerji Dağılımı……………..…………..84 Şekil 7.12 LM6 Verileri İçin 1. GenJetin Enerji Dağılımı………………..………..85 Şekil 7.13 LM6 Verileri İçin 5. GenJetin Enerji Dağılımı………………..………...85 Şekil 7.14 t t Verileri İçin 1. RecJetin Enerji Dağılımı………………..……………86 Şekil 7.15 t t Verileri İçin 5. RecJetin Enerji Dağılımı………………..……………86 Şekil 7.16 Z+W+jet Verisi İçin 1. RecJetin Enerji Dağılımı......................................86 Şekil 7.17 Z+W+jet Verisi İçin 5. Recjetin Enerji Dağılımı......................................86 Şekil 7.18 LM6 Verileri Bulunan RecJet Sayısı.........................................................87 Şekil 7.19 t t Verileri İçin Bulanan RecJet Sayısı.....................................................87 Şekil 7.20 Z+W+jet Verisi İçin Bulunan RecJet Sayısı……………..………………87 Şekil 7.21 Jet Enerji Çözünürlüğü (Düzeltilmemiş)…………………..…………….89 Şekil 7.22 Jet Enerji Çözünürlüğü (Düzeltilmiş)………………..…………………..89 XI Şekil 7.23 ETRec /ETGen ’nin Düzeltilme Yapılmadan Önce Enerjinin Fonksiyonu Olarak Değişimi……………………………………………………..…………..90 Şekil 7.24 ETRec /ETGen ’nin Düzeltildikten Sonra Enerjinin Fonksiyonu Olarak Değişimi………………………………………………………………….90 Şekil 7.25 LM6 Verileri İçin Yeniden İnşa Edilen RecJetlerin Olay Yük Kesri…....92 Şekil 7.26 t t Verileri İçin Yeniden İnşa Edilen RecJetlerin Olay Yük Kesri…..….92 Şekil 7.27 Z+W+jet Verileri İçin Yeniden İnşa Edilen RecJetlerin Olay Yük Kesri…………………………………………………………………...…93 Şekil 7.28 LM6 Verileri için 1. RecJetin Yük Kesri……...…………………………93 Şekil 7.29 LM6 Verileri için 3. RecJetin Yük Kesri…………...……………………93 Şekil 7.30 t t İçin 1. RecJetin Yük Kesri....................................................................94 Şekil 7.31 t t İçin 3. RecJetin Yük Kesri....................................................................94 Şekil 7.32 Z+W+jet için 1. RecJetin Yük Kesri………….………….……………...94 Şekil 7.33 Z+W+jet için 3. RecJetin Yük Kesri.........................................................94 Şekil 7.34 LM6 Verileri İçin 1.RecJetin EMF Kesri..................................................95 Şekil 7.35 t t Verileri İçin 1. RecJetin EMF Kesri.....................................................96 Şekil 7.36 Z+W+jet Verileri İçin 1. RecJetin EMF Kesri...........................................96 Şekil 7.37 LM6 Verileri İçin RecJetlerin Olay EMF Kesri........................................97 Şekil 7.38 t t Verileri İçin RecJetlerin Olay EMF Kesri............................................98 Şekil 7.39 Z+W+jet İçin RecJetlerin Olay EMF Kesri...............................................98 Şekil 7.40 LM6 Verileri İçin 3. RecJetin EMF Kesri.................................................99 Şekil 7.41 t t için 3. RecJetin EMF Kesri...................................................................99 Şekil 7.42 Z+W+jet İçin 3. RecJetin EMF Kesri......................................................100 XII 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER Halil ÖZKURT 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER Yüksek Enerji Fiziğinin amacı maddenin en temel yapısını araştırmaktır. Bilindiği üzere atomik seviyede madde e−, p+ ve n0 lardan oluşmaktadır. Elektron temel bir parçacıktır fakat p+ ve n0 daha temel parçacıklardan oluşmuştur. Yüksek enerjilere çıkıldıkça maddenin daha küçük boyutlarda incelenmesi mümkündür. Bu durum Heisenberg belirsizlik ilkesinden (∆x.∆p ≥ h / 2 ) de görülebilir. Yüksek enerji fiziğinde daha yüksek enerjilere çıkmak için parçacık hızlandırıcıları kullanılır. Daha yüksek enerjilere çıkmak daha yüksek kütleli parçacıkları yaratmayı olanaklı kılar. Hızlandırıcılar yüksek teknoloji gerektirir. Bir hızlandırıcıda parçacıkları hızlandırmak için yüksek elektrik alanından yararlanılır. Hızlandırıcılar geometrik olarak dairesel ve doğrusal olmak üzere iki kısma ayrılır. Doğrusal hızlandırıcıların çalışma prensibi daha kolaydır fakat istenilen enerjilere çıkmak için çok uzun hızlandırıcılara ihtiyaç duyulur ki bu da maliyeti arttırır bu nedenle günümüzde çok yüksek enerjilere çıkmak için dairesel hızlandırıcılar tercih edilir. Bu tip hızlandırıcılarda istenilen enerjiye ulaşana kadar parçacıklar aynı dairesel yörüngede defalarca hızlandırılma işlemine maruz bırakılırlar. 1.1. Parçacık Dedektörleri Hızlandırıcılar kullanılarak parçacıklar çarpıştırıldığında enerjinin maddeye dönüşmesi sonucu birçok yeni parçacık oluşur (www3). Bu parçacıları varlamak ve varlanan parçacıkların bir takım fiziksel parametrelerini ölçmek için dedektörler kullanılır. Dedektörler amaca yönelik olarak değişik maddelerden ve farklı geometrilerde yapılır. Bir parçacık dedektörünün amacı aşağıdaki gibidir; • Parçacıkların yükünü, momentumunu ve yönünü ölçmeli, • Çarpışmada oluşan elektronlar, fotonlar gibi elektromanyetik etkileşen ve proton, pion gibi hem elektromanyetik hem de kuvvetli etkileşen kararlı parçacıkların taşıdıkları enerjiyi ölçmeli, 1 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER • Halil ÖZKURT Çarpışma sonucunda oluşan elektronlar ve müonlar gibi parçacıkları tespit etmeli, • Nötrinolar gibi sadece zayıf etkileşen ve bu nedenle de varlanmaları oldukça zor olan parçacıkların varlığını, momentum veya enerji korunumundan tespit etmeli, • Takip eden iki çarpışmayı birbirinden ayırt edebilecek kadar hızlı çalışmalı, • Radyasyon etkilerine karşı dayanıklı olmalıdır, • Ölçülen bilgiler de gerekli kayıt sistemleri kullanılarak kaydedilmelidir. Genel bir parçacık dedektörü, etkileşme noktasının etrafını çevreleyen soğansı yapıda bir çok alt dedektörden meydana gelir. Böyle bir yapı etkileşen ve her yöne gidebilen parçacıkların çoğunu yakalayarak ölçülmelerini sağlar. Böyle bir dedektörde genel yapı içten dışa doğru olmak üzere genellikle aşağıdaki gibidir; • Köşe (vertex) dedektörleri • İz Takip Edici (Tracking) Dedektörler • Kalorimetreler • Müon Odacıkları Genel bir parçacık fiziği dedektörünün yapısı ve içinde hangi parçacıkların hangi dedektörde sinyal bıraktığı ise şekil 1.1’de görülmektedir. 2 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER Halil ÖZKURT Muon Odacığı Şekil 1.1 : Genel Amaçlı Bir Dedektörün Yapısı ve Böyle Bir Dedektörde Parçacıkların Etkileştiği Bölümler. . 1.2. Köşe (Vertex) Dedektör Hızlandırıcılarda üretilen çok kısa ömürlü parçacıkları dedekte etmek oldukça güçtür. Bunları dedekte etmek için etkileşme noktasına çok yakın olan bölgelere köşe dedektörleri yerleştirilir. Bunlar genellikle silisyumdan piksel şeklinde yapılırlar. Şerit dedektörlerine göre çözünürlükleri daha iyidir. Şerit dedektörleriyle birlikte parçacıkların geldiği olay köşesinin bulunmasında kullanılır. Genellikle kola kutusu büyüklüğünde ve silindirik yapıda yapılırlar (www3). 1.3. İz Takip Edici Dedektör Genellikle silisyumdan şerit şeklinde yapılırlar. Parçacık yoğunluğunun düşük olduğu bölgelerde gaz dedektörleri de kullanılır. Parçacık izlerini belirlemek için köşe dedektörleriyle birlikte kullanılırlar. Bu dedektörlerden geçen yüklü parçacıklar dedektör materyaliyle etkileşerek yarı iletken dedektörlerde elektrondeşik çiftleri, gaz dedektörlerinde ise iyonlaşmaya yol açarlar. Daha sonra bu 3 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER Halil ÖZKURT iyonlaşmalar sinyal şeklinde okunarak parçacıkların izlerini belirlemek için kullanılır. Genel bir şerit izleyicinin yapısı şekil 1.2’de gösterilmektedir. Bu dedektöler genellikle güçlü bir manyetik alan (örneğin daha sonra bahsedilecek olan CMS deneyinde 4T) içerisine yerleştirilerek parçacık yörüngelerinin bükülmesi sağlanır. Yörüngenin eğriliği ölçülerek parçacığın momentumu belirlenir. İz takip edici olarak gaz dedektörleri de kullanılmaktadır. Ama parçacık yoğunluğun çok fazla olduğu yeni deneylerde pek tercih edilmezler. Ayrıca bir gaz dedektöründe bir elektron-iyon çifti yaratmak için iyonlaşma potansiyeli 30 eV iken, bir yarı-iletken olan silikonda bir elektron-deşik çifti oluşturmak için gerekli iyonizasyon potansiyeli sadece 3,6 eV’dur. Bu da silikon dedektörleri daha avantajlı kılar (www3). Şekil 1.2 : İz Takip Edici Dedektör Örneği (Leo, 1987). 1.4. Kalorimetreler Kalorimetreler yapılan deneylerin amaçlarının ve uygulama alanlarının değişmesi ve gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Kalorimetreler genellikle yüksek enerji fiziğinde gelen parçacığın enerjisini, pozisyonunu, yönünü ve bazen de 4 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER Halil ÖZKURT yapısını öğrenmek için kullanılırlar. Kalorimetreler madde içinde ilerleyen parçacıkların çoğunu ya tamamen durdurarak ya da parçacıkların tamamen soğurulmasını sağlayarak parçacığa ait olan özelliklerin ortaya çıkmasında kullanılan bir dedektör çeşididir. Parçacıkların ilerlerken etkileşerek kaybettiği enerjiler kalorimetrede depo edilirler. Eğer parçacık kalorimetre içerisinde bütün enerjisini kaybederse parçacıkla ilgili başka bir ölçüm yapılamaz. Bu tip kalorimetrelere genelde bozucu dedektör adı verilir. Kaybedilen enerji aktif ortamdaki maddenin iyonize edilmesi ya da atomların uyarılması yoluyla ölçülebilir sinyallere dönüşür. Aktif ortam ya bir madde bloğu olabilir (homojen kalorimetreler) ya da ağır soğurucu ile hafif aktif düzlemlerin sandviçlenmesinden meydana gelir, ikinci tip olanlara örnekleme(sampling) kalorimetresi denir. Gelen parçacığın bıraktığı enerjinin bir kısmı, genellikle küçük bir miktarı, algılanabilen sinyaller haline gelir (sintilatör ışığı, Çerenkov ışığı ya da iyonizasyon yükü). Bu sinyaller parçacığın enerjisi ile orantılı olmalıdır. Kalorimetreler elektronlar, fotonlar ve hadronlar gibi parçacıkların enerjilerinin ölçülmesinde kullanılır. Kalorimetreler soğurulan parçacığın madde ile yaptığı etkileşme türüne göre elektromanyetik ve hadronik kalorimetre olmak üzere iki kısma ayrılır. Elektron, pozitron, ya da fotonun enerjisi elektromanyetik kalorimetrelerde ölçülmektedir. Madde ile kuvvetli etkileşme yapan parçacıkların yani hadronların enerjileri ise hadronik kalorimetrelerde ölçülmektedir. 1.4.1. Elektromanyetik Kalorimetre Elektromanyetik kalorimetre elektronlar, pozitronlar ve fotonlar tarafından taşınan enerjiyi ölçmek için kullanılan kalorimetrelerdir. Bu tip kalorimetrelerde soğurulan parçacık kalorimetredeki madde ile elektromanyetik etkileşme yapmaktadır. Homojen veya örnekleme kalorimetresi şeklinde yapılabilirler. Homojen kalorimetreler sintilatör gibi aktif madde bloğundan oluşur. Örnekleme elektromanyetik kalorimetresine örnek olarak ince (yaklaşık olarak 15 mm) kurşun levhalar ve aralarına yerleştirilmiş sintilasyon kristallerden oluşan kalorimetler verilebilir. Elektromanyetik kalorimetreye giren yüksek enerjili elektronlar ortamın atom çekirdeği ile elektromanyetik etkileşme(Bremsstrahlung) yaparak yüksek 5 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER Halil ÖZKURT enerjili fotonlar üretir. Bu fotonlar ortamın atom çekirdeklerinin Coulomb alanından etkilenerek tekrar elektron ve pozitron çiftleri oluşturur. Oluşan elektronlar da tekrar yeni fotonlar ve oluşan yeni fotonlar da yeni elektron-pozitron çiftleri üretir. Sonuç olarak fotonlar, pozitronlar ve elektronlardan oluşmuş bir elektromanyetik duş oluşur. (Şekil 1.3) Bu durum, meydana gelen ikincil parçacıkların enerji değerlerinin iyonizasyon ile enerji kaybı yapacağı enerji değerlerine düşmesine kadar devam eder. Bu enerjilere gelindiğinde duşta yeni parçacık üretimi durur ve geriye kalan parçacıklar enerjilerinin tümünü iyonizasyon yoluyla kaybederler. Şekil 1.3 : Elektromanyetik Duşun Basit Bir Modeli (Virde, 1998). Oluşan duş içindeki elektronlar ve pozitronlar kalorimetrenin aktif bölümünü oluşturan materyal ile etkileşerek ışıldamalar (scintillation) meydana getirir. Bu ışıldamalar foto-dedektörler (foto çoğaltıcı tüpler veya foto diyot gibi) tarafından dedekte edilir. Elektromagnetik kalorimetrelerin bir parçası olan ve genel olarak yüksek enerji fiziği deneylerinde kullanılan kristallerin temel özellikleri çizelge 1.1’de görülmektedir. Bir deney için kristal seçimi kristalin kendisine ait özelliklerinden ziyade bazı pratik nedenlerden dolayıdır. Bunlar; • Maliyet, • Kararlılık, yoğunluk, sıcaklık bağımlılığı, 6 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER Halil ÖZKURT • Cevap verme hızı, • Radyasyon dayanıklılığı, • Çıkan ışığın dalga boyu ve foto-dedektör arasındaki uyum, • Çıkan ışığı toplayan aygıtların (fotoçoğaltıcı veya fotodiyotlar) verimidir. Çizelge 1.1 Sintilasyon Kristalleri ve Özellikleri (Virdee, 1998). 1.4.2. Hadronik Kalorimetre Hadronik kalorimetreler çarpışmadan sonra oluşan hadronların (proton, nötron, pion ve diğer mezonların) yani madde ile kuvvetli etkileşme yapan parçacıkların enerjilerini ölçer. Elektromanyetik kalorimetrede oluşan duşa kıyasla hadronik kalorimetredeki duş daha karmaşıktır (Şekil 1.4). Bu durum, inelastik hadronik etkileşmeler sonucu çeşitli parçacıkların duş oluşturmasından dolayıdır. 7 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER Halil ÖZKURT Şekil 1.4 : Hadronik Kalorimetrede Duş Oluşum Örneği (Virde, 1998). Hadronik kalorimetreler bakır ve çelik gibi metal tabakaların yine aktif materyallerden oluşan tabakalarla sandöviçlenmesinden oluşur (www3). Metal tabakaların görevi, hadronları inelastik çarpışma vasıtasıyla düşük enerjili ikincil hadronlara dönüştürmektir. Tabakalar arasındaki algılayıcılar ise düşük enerjili parçacıklarla orantılı olarak sinyaller üretirler. Hadronik kalorimetreler elektromanyetik kalorimetrelerin hemen arkasına yerleştirilir. Elektronlar ve fotonlar elektromanyetik kalorimetrede soğurulduğu için hadronik kalorimetrede üretilen sinyale katkıda bulunmazlar. 1.4.3. Müon Odacıkları Müon odacıkları dedektörlerin en dış kısmında bulunur ve müon izlerini belirlemek için dizayn edilmiştir. Çarpışmadan sonra oluşan yüklü müonlar, kalorimetrelerden sonra dedektörün en dış kısmına yerleştirilen müon dedektörlerinde algılanırlar. Sadece müon ve nötrinolar bu uzaklığa erişebilirler. Müon, kütlesinin elektrondan yaklaşık 200 kat fazla olması sebebiyle atomlarla elektriksel bir etkileşmeye girmezler. Bu nedenle müonlar elektromanyetik duş oluşturmaz. Enerjileri 5 GeV civarında olan müonlar, bakır, çelik gibi metallerin her milimetresinde yaklaşık 1 MeV enerji kaybına uğradıkları için çok fazla enerji kaybetmeden kalorimetreleri geçebilir. Parçacık dedektörlerinde algılanması için çeşitli tiplerde tasarlanmış sistemler kullanılmaktadır. 8 müonların 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER Halil ÖZKURT 1.5. Elektromanyetik Kalorimetrelerde Enerji Kayıp Mekanizmaları Yukarıda belirtildiği gibi EM kalorimetreler elektron, pozitron ve fotonlar tarafından taşınan enerjiyi ölçmek amacıyla dizayn edilen bir dedektör çeşididir. E.M kalorimetreye giren e−, e+ ve foton, kalorimetre içerisinde madde ile aşağıdaki etkileşmelerle enerjilerini kaybederler. • Coulomb etkileşmesi, • İyonlaşma, • Bremsstrahlung, • Fotoelektrik etki, • Compton Saçılması, • Çift oluşumu. Bu gibi etkileşmelerle parçacıklar kalorimetre içerisinde enerjilerini kaybederek tamamen soğurulmuş olur. 1.6. Kalorimetrelerin Avantajları 1. Hem yüklü hem de yüksüz parçacıklara duyarlı olduklarından nötron ve foton gibi yüksüz parçacıkların da enerjilerini ölçebilirler. 2. Kalorimetrelerin hem cevapları çok hızlıdır hem de çok sayıda parçacığı aynı anda ölçebilirler. 3. Dedektör küçük bölümlere ayrılabilir. Böylece gelen parçacığın geliş açısı ve pozisyonu daha iyi belirlenebilir. 4. Kalorimetrelerde oluşan duş, hem boyuna hem de enlemesine olduğundan elektron, müon ve hadronlar için farklıdır. Bu farklılık kullanılarak parçacıkların kimlikleri belirlenebilir. 5. Kalorimetreye gelen parçacığın soğurulan enerjisi duş oluşumu yoluyla ikincil parçacıkların üretilmesinde kullanılır. Parçacık duşunda oluşan ortalama ikincil parçacık sayısı olan <N>, gelen parçacığın enerjisi E ile 9 1. HIZLANDIRICILAR VE DEDEKTÖRLER Halil ÖZKURT doğru orantılıdır. Enerji ölçümlerindeki belirsizlik ( σ ), N değerindeki E istatiksel dalgalanmalardan ötürüdür. Böylece enerji çözünürlüğü enerji ile artar. 1 1 σ α = E N E (1.1) Oysa manyetik alanda bir iz dedektöründe yapılan momentum ölçümünde ise, momentum çözünürlüğü ( dP ), artan P ile kötüleşir. p 6. Kalorimetrede duşun tamamını kapsamak için gereken uzunluk enerji ile logaritmik olarak değişir. Oysa manyetik spektrometrenin boyutu sabit bir ( dP ) için P1/2 ile doğru orantılıdır. p 7. Kalorimetrelerin geometrik olarak kapsadığı hacimden dolayı, kayıp dikine enerji ölçümlerini de yapmak mümkün olmaktadır. Bu da nötrino gibi madde ile zayıf etkileşen parçacıkların dedekte edilmesinde kullanılmaktadır. 8. Kalorimetreler jetlerin enerjilerini ölçebilirler. 10 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ Halil ÖZKURT 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ 2.1. Giriş Standart Model(SM)’de maddenin temel yapıtaşları üç kuark ve lepton ailesinden oluşur (Şekil 2.1). Ayrıca SM, kuark ve lepton aileleri arasındaki kuvvetli ve elektrozayıf etkileşmeleri de çok iyi tanımlamaktadır ve yapılan deneylerin sonuçları SM’in öngörüleri ile oldukça uyumludur. Deneylerde temel yapı taşlarının hepsi gözlenmiş fakat parçacıklara kütle kazandırdığına inanılan Higgs parçacığı henüz gözlenememiştir. SM’de Higgs parçacığının kütlesi kesin olarak bilinmemekle birlikte teori 1 TeV civarında bir üst limit getirmektedir. Higgs’in keşfi, CERN’de inşa edilmekte olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (Large Hadron Collider bundan sonra BHÇ diye anılacaktır)’nın ana amaçlarından birisidir. p-p ve ağır iyon çarpışmaları sağlayacak olan BHÇ’de dört deneyin yapılması planlanmaktadır. Bunlar içerisinden CMS (www1) ve ATLAS (www2), Higgs ve yeni fizik aramak üzere genel amaçlı olup, LHCB b kuarkı içeren parçacıkları, ALICE ise ağır iyon çarpışmalarını inceleyecektir. Üst Alt Acayip Tılsımlı Aşağı Yukarı Şekil 2.1 : Standart Modeldeki Temel Parçacıklar. Lepton ve Kuark Aileleri. 11 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ Halil ÖZKURT 2.2. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı Son yıllarda parçacık fiziğindeki en önemli projelerden birisi olan BHÇ İsviçre-Fransa sınırında bulunan CERN’de 27 km’lik çevresi olan ve yerin ortalama 100 m altında bulunan LEP tünelinde inşa edilmektedir. Bu projede 7 TeV’lik enerjiye sahip iki proton hüzmesinin birbiriyle çarpıştırılması planlanmaktadır. Bu çarpıştırıcı halkasında 7 TeV enerjili proton huzmelerini dairesel yörüngede tutabilmek için süper iletken teknolojisi kullanılmaktadır. BHÇ’de 1232 tane süperiletken dipol mıknatıs bulunmaktadır. Dairesel bir yörünge içerisinde ve demetler halinde biribirine zıt yönde hareket eden protonlar her 25 ns’de bir çarpıştırılacaktır (CMS, 1998). Deneyde proton hüzmeleri BHÇ halkalarına öbekler halinde gönderilecektir. Bu öbeklerin her birinde 1011 proton bulunacak ve her iki halkanın her birinde toplam öbek sayısı 2835 olacaktır. Deneyde ışıklık 1034 cm−2s−1 mertebesinde olacaktır Bunlar 40 MHz’lik bir frekansla karşılaşacaklardır. Çarpışma frekansının ise 107-109 Hz olması beklenmektedir. Bu çarpışmalar sonrasında meydana gelen yeni parçacıklar incelenecek ve çeşitli araştırmalar yapılacaktır. BHÇ projesinin asıl amacı Elektro-zayıf simetri kırılma mekanizmasına açıklık getirmek ve buna bağlı olarak kütle kaynağının ne olduğunu incelemektir. Ayrıca BHÇ’de parçacık fiziğinde henüz cevaplanmamış temel problemlere de çözüm aranacaktır. Bu temel problemleri şöyle sıralayabiliriz: 1. Üç kuark ve üç lepton ailesinden başka bir aile var mı? 2. Temel Parçacıklar da bir alt yapıya sahip mi? 3. Evrende madde – karşıt madde simetrisi var mı ? 4. Kuark-gluon plazması olarak adlandırılan yeni bir madde çeşidi mevcut mu? Bu madde evrenin ilk oluştuğu zaman var mıydı? 1 TeV enerji skalasının üzerinde yeni bir fiziğe yani SM ötesi bir fiziğe gereksinim vardır. Bunun için parçacıkların hem yüksek hem de düşük enerjiye sahip durumdaki hallerini tanımlayacak bir teori ve bu teorinin geliştirilmesi için de yeni simetrilere ihtiyaç vardır. Bu simetriye Süper Simetri (SÜSİ) denilmektedir. Bu 12 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ Halil ÖZKURT simetriye göre her temel parçacığa ait bir süper parçacık olacaktır. Böylece temel parçacık sayısı 2 katına çıkmaktadır. Bununla birlikte evrendeki kayıp maddenin SÜSİ parçacıkları olduğu sanılmaktadır. Fakat şu ana kadar bu parçacıklar gözlenememiştir. Yukarıda bahsedilen bütün bu sorulara yanıt aramak amacıyla BHÇ üzerinde iki etkileşme noktasına iki büyük dedektör yerleştirilecektir. Bunlar CMS ve ATLAS dedektörleridir. Her iki dedektörün amacı aynıdır. Fakat bu dedektörler değişik dedektör teknolojisi kullanılarak dizayn edilmektedirler. Bu dedektörlerde yapılacak araştırmalar için amaca yönelik çeşitli sistemler kullanılmaktadır. Bu sistemler sırasıyla dışarıdan içeriye doğru olmak üzere müonları ölçmek için kullanılanak olan müon odacıkları, çarpışmadan sonra meydana gelecek parçacıkların enerjilerini ölçmek için kalorimetre sistemi ve en içte ise yine bu parçacıkların yörüngelerini belirlemek için izleyici dedektör sistemidir. Bunlara ek olarak manyetik alan oluşturmaya yarayan süper iletken mıknatıs kullanılmaktadır. BHÇ’de çok yüksek enerjilerde ve çok sık oluşacak proton – proton çarpışmalarını kaydetmek ve incelemek için, özellikle izleme ve enerji ölçümlerinde yeni teknikler kullanılmaktadır. Bu tekniklerde ölçüm hassasiyeti, dedektörlerin yanıt verme zamanları, bir sonraki olay için hazır olma zamanları ve dedektörlerin hızlandırıcıda oluşacak yüksek dozdaki radyasyona dayanıklıkları önem kazanmaktadır. Şekil 2.2 : Büyük Hadron Çarpıştırıcısı ve BHÇ Deneyleri. 13 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ Halil ÖZKURT 2.3. CMS Deneyi Compact Muon Selenoid (CMS) deneyi 36 ülkedeki 159 kuruluştan 2300 civarında bilim adamı ve mühendisin katıldığı bir kollaborasyonca yürütülmektedir. Bu deneye Türkiye’den Boğaziçi, Çukurova ve Orta Doğu Teknik üniversitelerindeki yüksek enerji fiziği grupları katılmaktadır. CMS deneyinin temel iki amacı vardır. Bunlardan birincisi Higgs bozonunun varlığının araştırılması ve süper simetrik parçacıkların keşfidir. Diğeri ise B fiziği ve ağır iyon fiziği araştırmalarıdır. b kuarkı içeren parçacıklar incelenerek evrendeki madde-karşıt madde arasında bulunan simetri kırılmasının ispatlanacağı sanılmaktadır. Ağır iyon çarpışmaları ise maddenin yeni bir hali olan ve Büyük Patlama’dan hemen sonra varolduğu düşünülen kuarkgluon plazmasının incelenmesi için olanak sağlayacaktır. Beklenen keşifler gerçekleşmese bile bu deney sonunda Standart Modelin ötesinde yeni fizik kuramlarına ulaşılması beklenmektedir. Yukarıda belirtilen konuları araştırabilmek için elektron, foton, hadron ve müonları oldukça yüksek hassasiyette ölçebilecek bir dedektör gerekmektedir. Bu dedektör farklı tipte alt dedektörlerden oluşacaktır. Bunlar sırasıyla iz dedektörü, elektromanyetik ve hadronik kalorimetre, kalorimetrelerin hemen dışında bulunan ve momentum ölçümü yapabilmek için 4 T’lık manyetik alan sağlayan süper iletken selonoid ve bunların hepsini sarmalayan müon odacığıdır. Bu alt dedektörler soğansı bir yapıda bir araya getirilmişlerdir. CMS dedektörünün temel dizayn amaçlarını kısaca şöyle sıralayabiliriz (CMS, 1994): a) Çok iyi muon tanımlama ve momentum ölçümü, b) SM ve MSSM Higgs parçacık araştırmaları için gerekli olan yüksek çözünürlüğe sahip elektromanyetik kalorimetre, c) Güçlü bir izleme (iz tayin etme) sistemi, d) 4π radyanlık kapsama alanına sahip bir hadronik kalorimetre olarak sıralanabilir. CMS dedektörünün uzunluğu 21.6m ve çapı 14.6 m’dir (şekil 2.3). Dedektörün toplam ağırlığı 12500 tondur. Dedektörde selonoid süper iletken bir mıknatıs 14 Toplam Ağırlık : 12500 t Yarıçap : 14.60 m Uzunlık : 21.60 m Manyetik Alan : 4 Tesla Şekil 2.3 : CMS Dedektörü. 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ 15 Halil ÖZKURT 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ Halil ÖZKURT bulunmaktadır. Bu selonoidin uzunluğu 13m çapı 2.9m manyetik alanı ise 4 Tesladır. CMS dedektöründe başlıca araştırılacak konular şunlardır: • 100-1000 GeV’lik kütle aralığında SM Higgs bozonunun araştırılması, • 4.5 TeV’lik kütle bölgesine kadar yeni ağır ayar bozonları (W′,Z′)’nın araştırılması, • Kuarklar ve gluonların süper simetrik eşlerinin 2.5 TeV’lik kütleye kadar araştırılması, • Kuark ve Leptonların bir alt yapısı olup olmadığının araştırılması, • t kuarklarının üretimi ve bozunumu araştırmaları, • Ağır iyon çarpışmalarında kuark-gluon plazma araştırmaları. 2.4. CMS’in Alt Dedektörleri 2.4.1. İzleyici Sistemi CMS dedektörünün güçlü bir izleme sistemi vardır. Bu sistem proton-proton çarpışmasında ortaya çıkacak olan herhangi bir parçacığın dedektörde ilk geleceği bölgeye yerleştirilir. İzleyicide yüklü parçacıkların yükleri, momentumları ve yörüngeleri belirlenir. İzleme sistemi piksel ve silikon şerit iz dedektörleri olmak üzere iki farklı dedektörden meydana gelmektedir. İzleme sisteminde yüklü parçacıkların izlerini (yörüngelerini) belirlemeye yarayan konum ölçümleri yapılacaktır. İzleyici dedektör, çapı 2.6m, uzunluğu 6m olan silindirik bir yapıdadır. Burada her iz için 13 nokta ölçümü yapılacaktır. İz yoğunluğu yarıçap arttıkça hızla azaldığından silikon piksel dedektör, etkileşme noktasına en yakın olan bölgeye yerleştirilecektir. Bu dedektörü 5 tabakadan oluşan silikon mikro-şerit dedektörü izleyecektir. Bu dedektörler radyasyona karşı dayanıklı olmalıdırlar. İçinden hüzme geçen boruların yakınlarındaki yüksek radyasyon silikon dedektörlere zarar verecektir. Bu durum sıcaklık 5 0 C’nin altında tutularak giderilebileceğinden silikon piksel ve mikro16 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ şeritlerin bulunduğu hacim 0 0 Halil ÖZKURT C’de tutulacaktır. Yüklü parçacıklar CMS’teki manyetik alandan geçerken spiral bir yol izlerler. Parçacık momentumları bu izlerin eğriliği incelenerek ölçülecektir. 2.4.2. Kalorimetre CMS Kalorimetresi elektromanyetik ve hadronik kalorimetre olarak iki kısımdan oluşur. İlk kısımda elektromanyetik etkileşme yapan elektron ve fotonların enerji ölçümleri yapılacaktır. İkinci kısım ise hadronların enerjilerini ölçmek üzere dizayn edilir. Aşağıdaki bölümlerde CMS’in elektromanyetik ve hadronik kalorimetreleri hakkında kısaca bilgi verilmektedir. 2.4.3. Elektromanyetik Kalorimetre Elektronların ve fotonların pozisyonunu, enerjisini ve yönünü ölçmek için Elektromanyetik kalorimetre (ECAL) kullanılır. ECAL elektrozayıf kırılma mekanizmasının incelenmesinde önemli bir yere sahiptir. Bununla beraber ECAL’den gelecek bilgiler Higgs araştırmaları için de kullanılacaktır. ECAL Hàγγ bozunumundan düşük kütleli Higgs’in gözlenebilmesi için 2 fotonun değişmez kütlesini % 1’den daha hassas ölçülebilecek şekilde dizayn edilmiştir. ECAL 76000 adet Tungsten (PbWO4) kristalinden oluşan homojen bir kalorimetredir. PbWO4 kristali kısa radyasyon uzunluğuna (9mm) ve küçük Moliere yarıçapına (21.9mm) sahiptir. Bu yüzden PbWO4 dar duş profiline sahip yoğun kalorimetreler için oldukça uygun bir kristaldir. Bir diğer avantajı da radyasyona karşı dayanıklı olmasıdır. Kristallerin boyu fıçıda 230 mm, kapakta 220 mm olup, bunlar sırasıyla 25.8 ve 25.7’lik bir radyasyon uzunluğuna karşılık gelir. Kristaller ikiz kenar yamuk biçiminde olup ön yüzeyi fıçıda 22 × 22 mm2, kapakta 30 × 30 mm2’lik kesite sahiptir. Tungsten çok hızlı bir sintilatördür. Sintilatör ışığı, fıçı kristallerde silikon çığ foto-diyotları tarafından, kapak kristallerinde ise vakum foto-triyotlar tarafından toplanır. Kapaklarda kristallerin önünde bir ön duş dedektörü yerleştirilmiş olup bu 17 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ Halil ÖZKURT dedektör 3χ0 uzunluğunda iki silikon şerit dedektör düzlemi ile iki kurşun radyatörden meydana gelmiştir. Ön duş dedektör π0 bozunumlarından meydana gelen foton çiftlerinin elimine edilmesini sağlayarak foton çiftlerinin yön tayinini ve değişmez kütle ölçümlerini iyileştirir. ECAL’in geometrik olarak kapsadığı alan η≤ 3.0’ a kadar uzanır. EM kalorimetrelerin enerji çözünürlüğü genellikle şu şekilde parametrize edilir; 2 2 a σ n σ 2 E = E + E + c 2 (2.1) Burada a katsayılı terim stokastik ya da örnekleme terimi olarak adlandırılmış olup duş parçacıklarının sayısındaki istatistiksel dalgalanmalardan kaynaklanan bir terimdir. σ n katsayısı ise gürültü terimidir, c terimi enerjiden bağımsız olup dedektördeki düzensizlikler gibi aletsel etkilerden kaynaklanır (TDR,1997 CERN/LHCC 97-33). “Technical Design Report” yerine “TDR” kısaltması kullanılmaktadır. 2.4.4. Hadronik Kalorimetre Hadronik kalorimetreler jetlerin enerjilerini ve yönlerini belirlemek için kullanılır. Jet enerjilerinin ölçülmesi, SM Higgs’in jet içeren bozunum kanalları kullanılarak araştırılması için çok önemli bir yer tutmaktadır. Buna ilave olarak kayıp dik enerjinin ölçülmesi ise süpersimetrik parçacık araştırmaları için çok önem taşımaktadır. Bu fizik hedeflerine erişebilmek için hadronik kalorimetre (HCAL), yüksek dik momentumlu kuark ve gluonlardan gelecek jetleri, b kuarkı içeren jetleri ve nötrinolar ve taular gibi zayıf etkileşen parçacıkların taşıyıp götürdükleri kayıp dik enerjiyi ölçüp belirleyecektir. HCAL iki bölüme ayrılmıştır: merkezi kalorimetre ve ileri kalorimetre HF (TDR, 1997 CERN/LHCC 97-31). Merkezi kalorimetre rapitidesi η < 3 olan bölgededir. İleri kalorimetre ise 3 < η < 5 rapitide aralığındaki bölgede yer alır. Merkezi kalorimetre selonoidin içerisinde yer alan 18 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ Halil ÖZKURT kapaklı silindirik geometriye sahip bir örnekleme kalorimetresidir. Soğurucu olarak bakır, aktif eleman olarak da plastik sintilatörler kullanılmaktadır. Etkileşme sonucu ileri yönde (proton hüzmesiyle küçük açı yapan) çıkan parçacıkları algılaması beklenen ileri kalorimetre ise etkileşme noktasından ±11 m uzaklıktadır. CMS dedektörünün en yüksek radyasyona maruz kalan alt dedektörü olduğundan radyasyon dayanıklılığı yüksek olan malzemelerden yapılması büyük önem taşımaktadır. Bu yüzden aktif eleman olarak plastik kaplı kuvartz liflerin kullanılmasına karar verilmiştir. İleri kalorimetre demir soğurucular içerisine yerleştirilmiş kuvartz liflerden oluşmaktadır. 4. Bölümde HF’ten daha ayrıntılı bir biçimde bahsedilecektir. Hadronik kalorimetreler dizayn edilirken hedeflenen özellikler şunlardır; 1. yüksek sızdırmazlık, 2. iyi bir dikine taneciklik, 3. orta derecede enerji çözünürlüğü, 4. hadron duşunu içine alabilecek bir uzunluk. Enerji çözünürlüğü fıçıda; ve ileri kalorimetrede σ ≈ 65% E σ ≈ 100% E E ⊕ 5% kapakta σ ≈ 85% E E ⊕ 5% E ⊕ 5% (GeV mertebesindedir.) 2.4.5. Hadronik Kalorimetrenin Amaçları Daha önce de bahsedildiği gibi, hadron kalorimetresi, jetleri tanımlama ve kayıp dik enerji ölçümlerini yapmak üzere düzenlenmiştir. Bu ölçümlerin sonucunda ise aşağıda verilen konular hakkında araştırmalar yapmak mümkün olacaktır. • Yüksek kütleli (≈1 TeV) SM Higgs’in özellikle H→llvv, H→lljj ve H→lvjj kanallarında araştırılması.Bu kanalları araştırmak için jetlerin dedekte edilmesi ve/veya kayıp dik enerjinin ölçülmesi gerekir. • Yüksek kütleli Higgs araştırmaları için gerekli olan ileri yönde jet ölçümleri , 19 2. BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI VE CMS DENEYİ • Halil ÖZKURT Süper simetrik parçacıkların üretiminin araştırılması için E TKayip (dedektörden kaçan en hafif süper simetrik parçacıkların taşıdığı) ve jet ve/veya leptonların ölçülmesi. • 3.5-4 rapitide değerlerine ve 30 GeV’lik enerjiye kadar jetlerin veto edilmesi. Bu jetlerin veto edilmesi özelikle çok az sayıda üretilen SÜSİ parçacıklarının gözlenmesini sağlamak üzere fonların bastırılması için oldukça önemlidir. • Süper simetrik Higgs (A ve H à ττ bozunum modunda) araştırmalarında süpersimetrik parametre uzayını kapsayabilmek için 20-100GeV aralığındaki orta E TKayip değerlerinin ölçülmesi de oldukça önemlidir. • Ayrıca HCAL ile yapılacak ölçümler kompozitlik ve teknicolor modellerinin araştırılması için de oldukça önemlidir. 2.4.6. Müon Odacıkları Deneyin isminden de anlaşılacağı gibi müon odacıkları CMS dedektörünün en önemli kısımlarından birisidir. LHC’nin araştırmayı hedeflediği fiziğin önemli bir bölümünde etkileşme ve bozunumlardan müonlar çıkmaktadır. Bunların belirlenerek iç izleyici ile birlikte dik momentumlarının (Pt) mümkün olduğunca hassas olarak ölçülmesi çok önemlidir. Yüksek dik momentumlu müonlar bazı fiziksel prosesler için temiz bir işaret sağlar. Bundan dolayı müon sistemi izleyicilerde önemli rol oynarlar. Bu amaçla CMS’te üç değişik çalışma prensibine sahip müon odacığı kullanılmaktadır. Bunlar, sürüklenme tüpleri, katod şerit odacıkları ve rezistif plaka odacıklardır (TDR, 1997 CERN/LHCC 97-32). Müon dedektörleri de yine kapaklı silindir şeklinde dizayn edilmiştir. Merkezi olarak müon ölçümleri üç aşamada olmaktadır. Müonlar ilk olarak izleme sisteminde ölçülürler, daha sonra kalorimetreye geçip, oradan da bobin ve demir bloğa geçerler. Müonların kimliklerinin belirlenmesi demir blok içerisine yerleştirilmiş 4 müon istasyonunda (MS1-MS4) yapılmaktadır. Her müon istasyonu ise 12 aliminyum sürüklenme tübü odacığından meydana gelmiştir. 20 3. LİFLER VE OPTİK ÖZELLİKLERİ, ÇERENKOV IŞIMASI Halil ÖZKURT 3. LİFLER VE OPTİK ÖZELLİKLERİ, ÇERENKOV IŞIMASI İletken (metal) kablolar sinyalleri akım şeklinde iletir. Cam veya plastikten yapılan optik lif ise sinyalleri ışık şeklinde iletmektedir. Optik lifler, cam veya plastik bir çekirdeğin etrafında daha az yoğun ortama (daha küçük indise) sahip, yine cam veya plastikten oluşan bir tabaka ile çevrili bir düzenektir. Bu materyallerin farklı seçilmesinin sebebi ışığın lif içerisinde tam yansıma yaparak ilerlemesini sağlamaktır. Işığın optik kanal içerisinde iletimi şimdiki teknolojide iki şekilde yapılmaktadır. Bunların her biri değişik fiziksel karakteristiğe sahip lif gerektirmektedir. Tipik bir lif şekil 3.1’de gösterilmektedir. Lif (Öz ve Yelek) Dış ceket Kılıf Şekil 3.1 : Tipik Bir Optik Lif Kablo Örneği. 3.1. Işığın İletimi İle İlgili Temel Tanımlar 3.1.1. Tam iç yansıma Işın modelini kullanarak, ışığın bir optik lif içindeki yayılımını incelemek için dielektrik ortamın kırılma indisi hesaba katılmalıdır. Bir ortamın kırılma indisi, ışığın boşluktaki hızının o ortamdaki hızına oranı olarak tanımlanır. Bir ışık ışını optik olarak yoğun bir ortamda, daha az yoğunluğa sahip bir ortama kıyasla daha yavaş ilerler. Kırılma indisi farklı iki dielektrik (örnek olarak cam-hava) arasındaki yüzeye geldiği zaman şekil 3.2 (a)’da gösterildiği gibi kırılma meydana gelir. Kırılma indisi 21 3. LİFLER VE OPTİK ÖZELLİKLERİ, ÇERENKOV IŞIMASI Halil ÖZKURT n1 ve gelen ışının ara yüzeyin normali ile yaptığı açı φ 1’dir Eğer ara yüzeyin diğer tarafındaki dielektrik n1 den daha küçük olan bir n2 kırılma indisine sahipse, kırılma öyle oluşur ki düşük indisli ortamdaki ışın yolunun, normalle yaptığı φ 2 açısı φ 1 den büyük olur. φ 1 ve φ 2 geliş ve kırılma açıları birbirlerine ve dielektriklerin kırılma indislerine denklem (3.1)’deki Snell kırılma kanunları ile bağlanırlar. n2 ( hava) φ 2 n1>n2 φ1 n1 (cam) n2 n1 a) Kırılma. n2 φc n1 b) Kritik Açı. φ φ c) Tam İç Yansıma. Şekil 3.2 : Yüksek ve düşük kırılma indisli ortamlarda ara yüzeye gelen ışık ışınları. Snell Kanunu: n1sin φ1 = n2sin φ 2 ⇒ sin φ1 n = 2 <1 sin φ 2 n1 (3.1) n1 ortamı n2 den büyük değer aldığında kırılma açısı her zaman geliş açısından büyük olacaktır. Bu nedenden dolayı, kırılma açısının 90o olduğu ve kırılan ışın dielektrikler arasındaki ara yüzeye paralel yayıldığı zaman geliş açısı 90o’den küçük olmalıdır. Bu kırılmanın sınır durumudur ve bu duruma karşılık gelen geliş açısı şekil 3.2 (b)’de gösterildiği gibi kritik açı ( φc ) olarak bilinir. Denklem (3.1)’den kritik açının değeri şu şekilde hesaplanır: sin φc = n2/n1 (3.2) Kritik açıdan daha büyük geliş açılarında, ışık geldiği ortama yüksek bir verimlilikle (%99,9 oranında) yansıtılmaktadır. Bu olaya tam iç yansıma denir. 22 3. LİFLER VE OPTİK ÖZELLİKLERİ, ÇERENKOV IŞIMASI Halil ÖZKURT Aşağıdaki şekil bir lif içindeki bir ışık ışınının, silika özle, biraz daha düşük kırılma indisli yelek arasındaki ara yüzeyde meydana gelen tam iç yansımalar ile iletimini göstermektedir. Şekil 3.3’deki ışın iletimi, öz ve öz-yelek ara yüzeyinin düzgün olduğu ideal lif içindir. Öz eksenini keserek ilerleyen bu tür ışınlara meridyensel ışınlar denir. Öz-yelek ara yüzeyindeki süreksizlikler ve bozukluklar, tam iç yansımadan ziyade ışınların kırılmasına sebep olur. Bu durumda ışık ışını yeleğe girerek kayıpların oluşmasına yol açar. Tam iç yansıma mekanizması, ışığın lif içinde kalarak yayılmasını (klavuzlanma) sağlar. Şekil 3.3 : İdeal Optik Liflerde Işık İletimi. 3.2. Kabul Açısı, Nümerik Açıklık ve Bağıl Kırılma İndis Farkı Işığın lif içerisinde ilerleyebilmesi için, girişte lif ekseni ile yapacağı en büyük açıya kabul açısı denir. Bu açı şekil 3.4’de θ k ile gösterilmiştir. θ k’ya eşit veya daha küçük bir θ açısıyla giren ışın, A ışınında olduğu gibi, lifin öz-yelek ara yüzeyine, tam yansıma şartını ( φ ≥ φ c) sağlayacak şekilde ulaşır. Böyle ışınlar lif boyunca yönlendirilmiştir. θ k’dan daha büyük bir açıyla gelen ışınlar, B-ışınında olduğu gibi, öz-yelek ara yüzeyinde tam yansıma şartını sağlamayacaklarından yeleğe girerler ve sonunda radyasyonla kaybolurlar. 23 3. LİFLER VE OPTİK ÖZELLİKLERİ, ÇERENKOV IŞIMASI Halil ÖZKURT A Işını Konik Yarım Açı Radyasyonla Kaybolur θk φc Kabul Konisi Öz Yelek B Işını Şekil 3.4 : Kabul Açısı. Üç ortamın yani öz, yelek ve havanın kırılma indisleri ile kabul açısı arasında bir bağıntı bulmak için, ışın modeliyle analizi sürdürmek mümkündür. Bu bizi nümerik açıklık (NA) denen bir kavramın tanımına götürür. Şekil 3.5 kabul açısı θ k’dan küçük olan bir θ1 geliş açısıyla life giren bir ışını göstermektedir. Şekil 3.5’de A noktasına Snell kanunu uygularsak n0sinθ1 = n1sin θ2 (3.3) yazılabilir. ABC üçgeninden Hava n0 θ1 θ1 < θ k n2 A θ2 φ C φ n1>n2 B n2 Şekil 3.5 :Lifin Kabul Açısından Küçük Bir Açıyla Havadan Optik Life Giren Meridyenel Işının Yolu φ= π − θ2 yazılabilir. Bu durumda denklem (3.3) 2 n0sinθ1 = n1cosφ (3.4) 24 3. LİFLER VE OPTİK ÖZELLİKLERİ, ÇERENKOV IŞIMASI Halil ÖZKURT olur. θ1 < θk için φ >φ c olmalıdır. Buradan denklem (3.4); n0sinθ1 = n1(1-sin2 φ )1/2 (3.5) şeklinde yazılır. Sınır durumunda θ1= θk için φ = φ c olur. Bu durumda denklem (3.2) ve (3.5)’den; n0sinθk = (n12- n22)1/2 (3.6) elde edilir. Buradan nümerik açıklık (NA) tanımına ulaşılır. NA = n0sinθk = (n12- n22)1/2 (3.7) n0 = 1 (hava) için NA = sinθk olur. Genellikle kırılma indislerinin yerine, aşağıda tanımlanan bağıl kırılma indis farkı ( ∆ ), bir lifin karakteristiklerinden biri olarak kullanılır. ∆= n12 − n 22 2 1 2n ≅ n1 − n 2 n1 (n1 ≅ n2, yani ∆ <<1 için) (3.8) şimdi denklem (3.8) ve (3.6)’dan NA ≅ n1(2 ∆ )1/2 (3.9) olarak yazılabilir. Nümerik açıklık, lifin ışık toplama kabiliyetinin ölçüsüdür. NA 8μm’ye kadar olan lif öz çapları için çaptan bağımsızdır. Daha düşük çaplar için, geometrik optik (ışın optiği) yaklaşımları geçersiz olduğundan, bu bağıntılar da geçersiz olur. Bunun sebebi ışın modelinin, ışığın karakterinin yalnızca bir kısmını 25 3. LİFLER VE OPTİK ÖZELLİKLERİ, ÇERENKOV IŞIMASI Halil ÖZKURT tanımlamasıdır. Bu teori, bir düzlem dalga bileşeninin lif içindeki yönünü tanımlar. Fakat böyle bileşenler arasındaki girişimi hesaba katmaz. Girişim olayı işe sokulduğu zaman, lif sadece çok sayıda farklı yönlendirilmiş modu besler. Bu durum sadece bir veya birkaç modun beslendiği küçük öz çaplı liflerde kritik hale gelir. Bu yüzden böyle durumlarda elektromanyetik mod teorisi uygulanmalıdır. 3.3. Çerenkov Işıması Yüklü bir parçacık boşlukta genellikle ışık hızından (c) daha küçük bir hızla haraket eder. n kırılma indisine sahip olan bir ortamda ışığın bu ortamdaki hızı c/n olarak verilir. Herhangi bir madde ortamında hareket eden bir parçacığın hızı eğer ışığın ortam içindeki faz hızından büyük olursa Çerenkov radyasyonu denilen bir mekanizma ile ışık üretimine neden olur. Çerenkov radyasyonu P.A.Cherenkov tarafından 1937 yılında keşfedilmiştir. Çerenkov radyasyonu, madde içinden geçen yüklü parçacıkların oluşturduğu alanların, madde içindeki atomik elektronları ivmelendirilmesi sonucu meydana gelir. Şekil (3.6), ışığın ortam içindeki hızı c/n parçacığın v hızı olmak üzere v < c/n ve v > c/n olması durumunda oluşan küresel dalga cephelerini göstermektedir. θc v > c/n v < c/n Şekil 3.6 : Çerenkov Işıması Sonucu Oluşan Dalga Cepheleri. v > c iken elektromanyetik şok dalgaları görünmektedir (Jackson, 1962). 26 3. LİFLER VE OPTİK ÖZELLİKLERİ, ÇERENKOV IŞIMASI Halil ÖZKURT Çerenkov radyasyonunun yayınımının yönü de şekil 3.6’de gösterilmektedir. Şekilde görüldüğü gibi ışınımın zarfı, tepe noktası parçacıkta ve yarı açısı θc olan bir konidir. Burada θc aşağıdaki şekilde verilir. sin θc= (c / n )t c = vt nv (3.10) Hızlı bir yüklü parçacık hüzmesi cam veya plastik ortamda hareket ettiğinde, Çerenkov ışınımına yol açarsa, θc ölçülebilir. Bu da parçacığın hızının belirlenmesini sağlar. Şiddetli bir parçacık huzmesinde Çerenkov ışınımı mavi bir parıltı olarak görülebilir. Elektronlar c/n hızına, ağır parçacıklara oranla daha düşük enerjilerde eriştiklerinden, onlar için Cherenkov ışınımıyla enerji kaybı daha önemlidir. Ancak, iyonlaşma veya Bremsstrahlung ile karşılaştırıldığında her zaman önemsizdir. Daha önce bahsedildiği gibi HF kalorimetresi demir soğurucu içerisine yerleştirilmiş liflerden oluşmaktadır. Kalorimetre sinyalini kuvartz-lifler içerisinde üretilen Çerenkov ışığı oluşturur. Yüklü bir parçacık geçişiyle oluşan Çerenkov ışığı, Çerenkov sayaçlarında foto çoğaltıcı kullanılarak algılanır. Kullanılan bu fotoçoğaltıcılar ışığı ölçülebilir elektrik akımına dönüştüren elektron tüpleridir. Foto çoğaltıcılar ışığa duyarlı bir maddeden yapılan bir katottan, elektron çoğaltma sisteminden (dinod) ve son olarak da sinyalin alındığı anottan meydana gelmiştir. Bütün parçalar cam bir vakum içerisine yerleştirilmiştir. Bir foton geldiğinde foto katoda çarpar ve fotoelektrik olay yoluyla bir elektron yayımlanır. Uygulanan voltajdan dolayı, elektron ilk dinoda doğru yönelir ve hızlanır. Dinoda çarparak enerjisinin bir kısmını dinoda transfer eder. Bu olay ikincil elektronların meydana gelmesine sebep olur. İkincil elektronlar da bir sonraki dinoda doğru hızlanırlar, ve bu dinoda çarptıklarında başka elektronlar çıkar ve bu çıkan elektronlar da hızlandırılır. Böylece dinod şeridi boyunca bir elektron çağlayanı oluşur. Bu çağlayan, bir akım vermesi için anotda toplanır ve analiz edilir. Foto-çoğaltıcının çıkışındaki akım, gelen fotonların sayısıyla doğru orantılıdır. 27 3. LİFLER VE OPTİK ÖZELLİKLERİ, ÇERENKOV IŞIMASI Halil ÖZKURT 3.4. Çerenkov Işımasının Avantajları 1) Moleküler flüoresansın aksine oldukça hızlı bir süreçtir. Her ne kadar enstrümantal etkiler sinyalin gecikmesine yol açsa da sinyal zamanı 25 ns’den daha küçüktür. Bu zaman BHÇ’de demet-demet kesişim süresidir. 2) Nötral veya relativistik olmayan parçacıklar (çoğunlukla indüklenen radyasyondan kaynaklanır) Çerenkov ışıması yapmazlar ve böylece gürültü sinyalinin artmasına katkıda bulunmazlar. 3) Cherenkov eşiğinin (λ=1/n) kütle bağımlılığı nedeniyle kalorimetre sinyalinin büyük bir kısmını elektronlar ve pozitronlar oluşturmaktadır. 4) Lifler sadece lif eksenine göre Çerenkov açısına ( ~460 ) yakın açılarda yol alan ışığı toplarlar. Bu nedenle parıldama–lif kalorimetrelerinde görülen küçük açı etkileri bu kalorimetrelerde yoktur. 28 4. İLERİ HADRONİK KALORİMETRENİN ÖZELLİKLERİ Halil ÖZKURT 4. İLERİ HADRONİK KALORİMETRENİN ÖZELLİKLERİ 4.1. İleri Hadronik Kalorimetre İleri Hadronik kalorimetre (HF), CMS dedektöründe yer alan hadronik kalorimetreye ait bir alt dedektördür. HF pseudo-rapidite aralığı 3 ≤ η ≤ 5 (hüzme ekseni ile 0.7 0 ile 6 0 ’ lik açılar yapan) olan bölgeyi kaplamaktadır. HF’in kullanılmasındaki en önemli amaç ileri jetlerin varlanması ve kayıp dikine enerjinin daha iyi bir şekilde ölçülmesini sağlamaktır. Dik enerji (ET) ölçümlerinin, bir önemi de nötrino bulunan kanallarda SM Higgs, top-kuark üretimi ve SÜSİ araştırmalarıdır. HF kalorimetresi Çarpışma noktasının her iki tarafına simetrik olarak yerleştirilen iki ayrı modülden oluşmaktadır. Bu kalorimetre bir demir soğurucu ve bu soğurucu içerisine yerleştirmiş kuvartz liflerden meydana gelmektedir. Modüllerin kesişme noktasına olan uzaklığı ±11.1 m’dir. Liflerin soğurucuya yerleştirilme biçimi gelen proton-proton demetine paralel olacak şekildedir. Kalorimetrede kullanılacak olan lifler iki farklı uzunluğa sahip olup bunlardan uzun olanın boyu 1.65 m’dir ve kalorimetrenin elektromanyetik (EM) bölümünü oluşturur. Bu bölüm elektromanyetik etkileşim gösteren parçacıkların (foton ve elektron gibi) enerjilerini ölçmeye yarar. Liflerden kısa olanı 1.4 m uzunluğunda olup hadronik (HA) bölümü meydana getirir ve dedektörün önyüzünden 22 cm içeride olacak şekilde yerleştirilir. Bu bölüm elektromanyetik bölüm ile birlikte elektromanyetik etkileşen parçacıkları hadronlardan ayırmaya ve hadronların enerjisini ölçmeye yarar. Bu iki farklı uzunluktaki lifler değişik fototüplere bağlanmıştır. Dedektörlerin çalıştığı ileri bölgeler (η >3 veya θ < 5.7) radyosyon oranının oldukça yüksek olduğu bölgelerdir. Bir p-p çarpışmasında iki HF modülünde 760 GeV enerji birikir. Bu enerji CMS dedektörünün η < 3 bölgesini kapsayan bölümlerde biriken 100 GeV’lik enerji ile karşılaştırılırsa radyasyon miktarının ne kadar fazla olduğu görülür. 8 Bu 2 bölgelerde ortalama 14 MeV enerjiye sahip olan nötron oranları 10 Hz/cm ’dir. Meydana gelen duşun en yüksek olduğu yerlerde yüklü hadronların oranı 1013 Hz/cm2’ten 1016 Hz/cm2’lere kadar değişiklik göstermektedir. BHÇ’nin 10 yıl 29 4. İLERİ HADRONİK KALORİMETRENİN ÖZELLİKLERİ Halil ÖZKURT çalışması sonucunda η = 5 bölgesinde beklenen doz 10 Grad’tır. Bu bölge radyasyon yoğunluğu bakımından yüksek değere sahip olduğundan kullanılacak malzemeler radyasyona son derece dayanıklı olmalıdır. Bu nedenden dolayı radyasyona en dayanıklı maddelerden biri olan kuvartzdan yapılmış lifler aktif eleman olarak kullanılmaktadır. HF için liflerin radyasyona dayanıklı olması çok önemlidir. Çünkü doz arttıkça liflerin iletimlerinde meydana gelecek olan değişiklikler ölçümler için önemlidir. Bundan dolayı lifler çeşitli testlerden geçirilmiştir. Örneğin lifler 500 MeV enerjili elektron demetine tutulmuş ve ışık iletimlerinin artan elektron sayısıyla nasıl değiştiği incelenmiştir. Çeşitli firmaların ürettiği 9 değişik lif test edilmiştir. Yapılan çalışmalarda ışık iletimindeki zayıflamanın, foto tüplerin kuantum yeterliliklerinin maksimum olduğu bölgelerde, diğer bölgelere kıyasla daha az olduğu görülmüştür. Aynı çalışmada 100 Mrad’lık doz için 450nm dalga boyu civarında zayıflama (1.52±0.15) dB/m olarak ölçülmüştür (.Dumanoglu et.al, 2002). Ayrıca özel bir modül inşa edilerek radyasyonun dedektör üzerindeki etkilerini gözlemlemek için bu modül 500 MeV’lik elektronlara tutulmuştur. Bu radyasyona tutma işleminde dedektörde toplam 700 Mrad’lık doz biriktirilmiştir. Çözünürlüğünün nasıl değiştiğini incelemek üzere modül radyasyona uğratılmadan önce ve sonra 80 GeV’lik elektronlar ile test edilmiştir. Radyasyondan önceki çözünürlük 9% iken radyasyondan sonra 15%’e gerilemiştir (N. Akchurin et. al., 2002). HF kalorimetresi Çerenkov ışımasına dayalı olarak çalışmaktadır. Dedektöre çarpan parçacıklar demir soğurucu ile kuvvetli veya elektromanyetik etkileşerek ikincil parçacıklar oluştururlar. Oluşan bu yeni parçacıklar da enerjilerinin yettiği miktarda tekrar etkileşerek yeni parçacıklar oluştururlar. Bu olay oluşan yeni parçacıkların enerjisinin, yeni parçacık oluşmasına yetmeyeceği duruma gelene kadar devam eder. Bu şekilde birçok parçacık oluşmasına duş denir. Parçacıkların etkileşme tipi oluşan duşun biçimini belirler. Eğer parçacıklar elektromanyetik etkileşme geçirmiş ise elektromanyetik duş, hadronik etkileşme geçirmiş ise hadronik duş meydana gelir. 30 4. İLERİ HADRONİK KALORİMETRENİN ÖZELLİKLERİ Halil ÖZKURT Genel olarak her hadronik duşa ait bir elektromanyetik bileşen bulunur. Etkileşmelerin oluşması esnasında parçacıkların bir çoğu kuvartz liflerin içerisinden geçerler. Parçacıkların hızları, ışığın lif içerisindeki hızından daha büyük ( β > 1 n ) olduğu zaman Çerenkov ışıması yaparlar. Meydana gelen bu ışımanın açısı, n ortamın kırılma indisi olmak üzere; cosθ = 1/nβ (4.1) ile verilir. Oluşan ışıktan tam yansıma şartını sağlayanlar lif içerisinde tam yansımaya uğrayarak lif aracılığıyla fototüpe ulaşırlar. Çerenkov mekanizmasıyla oluşan duşlar diğer tekniklerle meydana gelen duşlara kıyasla oldukça dardırlar. Örneğin dE / dx prensibiyle çalışan kalorimetrelere göre, duşun dikine genişliği 3 kez daha dardır. Ayrıca Çerenkov kalorimetrelerde hadronik duşların çoğunlukla elektromanyetik bileşenleri daha baskındır. Bu özellik kalorimetrenin boyunun daha kısa olmasını sağlar. Yine dE / dx kalorimetreleriyle kıyaslarsak, λ nükleer etkileşme uzunluğu olmak üzere, bir hadronik duşu içermek için Çerenkov kalorimetrelerde 8λ’lık bir uzunluk yeterli iken dE / dx ’lerde 12λ uzunluk gerekmektedir. Bu özellikler bu dedektörlerin aynı işi görecek şekilde daha küçük boyutlarda yapılmasını sağlar. Bu sayede hem çok pahalı olan malzemelerden tasarruf sağlanmış hem de az yer kapladıkları için de diğer dedektörlere daha fazla yer tanınmış olur. Çerenkov ışımasının yüksüz ve relativistik olmayan parçacıklara duyarsız olması da ayrı bir avantaj sağlar. Bu sayede HF ortamda bol miktarda bulunan düşük enerjili (MeV) nötron fonuna ve soğurucunun nükleer aktivasyon sonucu yayınladığı birçok radyoaktif ürüne duyarsızdır. İleri kalorimetrenin içinde bulunduğu şartları ve bu şartların oluşturduğu sınırlamaları özetleyecek olursak aşağıdaki sonuçlara ulaşırız (Wigmans, 1991). a)Yüksek Radyasyon Düzeyleri : Tahmin edilen radyasyon düzeyi mega-Gray olarak beklenmektedir. Burada dedektörü etkileyebilecek temel sorun radyasyondan dolayı oluşabilecek hasarlardır. Bundan dolayı radyasyona dayanıklı kuvartz lifler seçilmiştir. 31 4. İLERİ HADRONİK KALORİMETRENİN ÖZELLİKLERİ Halil ÖZKURT b)Yüksek İşgal: Diğer bir sorun minimum-bias olaylarının her birinin ileri kalorimetrede çok yüksek miktarda enerji depolamasından dolayı jetlerin tanımlanmasının zorlaşmasıdır. c)Hızlı Sinyal Toplama: BHÇ’de her demet geçişinde çok yüksek frekansla bir çok parçacık üretilecektir. Her 25ns’de bir demet geçişi olacacağından HF dedektörünün yeni demet geçişine hazır olabilmesi için çok hızlı sinyal toplama özelliğine sahip olması gerekmektedir. d)Nötronlara Duyarsızlık: İleri bölgelerde nötron akısının çok yüksek olması bilinen birçok dedektör tekniğini bu bölgelerde başarısız kılar. Bu yüzden yüksek enerjilerde (TeV skalası) kullanılacak ileri kalorimetreler nötronlara duyarsız olmalıdır. e)Radyoaktif Ürünlere Karşı Duyasızlık: Dedektörde biriken radyasyon dedektörün soğurucu bölümünü radyoaktif hale getirebilir. Burada üretilen radyoaktif ürünler ölçümler üzerinde geniş bir etkiye sahip olabilir. Bunun sonucu olarak da kalorimetrik sinyalde bir dalgalanma meydana getirebilir. Bu durumda elektronik kanalların temelleri, sadece anlık ışıklığa bağımlı değil, genelde problemlere yol açacak ışıklık geçmişine de bağımlıdır. Bunun sonucu olarak HF sinyallerini indüklenmiş rayoaktivite etkilerinden olabildiğince uzak tutmak gerekmektedir. İleri kalorimetredeki nötronlar hadronik duş gelişimi sırasında ortaya çıkmaktadır. Nötronlar çok TeV’li hadron çarpıştırıcılarındaki deneylerde karşılaşılan temel sorunlardan biridir ve dedektörlere rastgele çarparak meydana getirdiği etkiler deneysel bilgileri çarpıtır ve bozar. Böylece radyasyon hasarının en önemli nedenlerinden biri durumuna gelebilir (Groom,1998). 4.2. HF’in Dizaynı HF dedektörü daha önce bahsedildiği gibi kuvartz liflerden yapılmıştır. Bu lifler çapı 1mm olan kuvartz öz ve plastik kılıftan yapılmışlardır. Lifler şekil 4.1’de gösterildiği gibi iki farklı uzunlukta yerleştirilir. Bunlardan uzun olanı EM bölümü kısa olanı ise hadronik bölümü oluşturur. Lifler soğurucuya uzun ve kısa lifler 32 4. İLERİ HADRONİK KALORİMETRENİN ÖZELLİKLERİ Halil ÖZKURT arasındaki mesafe 5mm olacak şekilde yerleştirilir. Yerleştirilen lif sayısı yaklaşık 5×105 adettir. Bu da yaklaşık 1000 km kadardır. 5 mm EM HA 5 mm HA(143 cm) EM(165 cm) Şekil 4.1 : HF’te Kullanılan Liflerin Soğurucu İçerisindeki Düzeni. HF herbiri etkileşme noktasından yaklaşık 11m uzaklıkta olmak üzere iki tane modülden oluşmuştur. Herbir modül toplam olarak 18 tane kama ve bunların oturduğu taban plakaları, fototüp kutuları ve zırhtan oluşmuştur. Her bir kama 20°’lik yer kaplar. Şekil 4.2’de HF kamalarının lifler yerleştirilmeden önceki, şekil 4.3’de ise lifler yerleştirildikten sonraki hali görülmektedir. Her bir kuledeki lifler ışık kılavuzlarına gönderilecek şekilde buket haline getirilmiştir. Bu buketler fototüpe ışık kılavuzları aracılığıyla bağlanırlar. Şekil 4.4’te kamaların modüle yerleştirilme dizaynı gösterilmektedir. Şekil 4.5’de ise kamaların bir kısmının modüle yerleştirilirken çekilmiş resimleri görülmektedir. Şekil 4.6’da toplam 18 tane kamanın soğurucu demir yapı içerisine yerleştirilip bir modül haline getirildiği durum görülmektedir. Resimde her iki modül de görülmektedir. 33 4. İLERİ HADRONİK KALORİMETRENİN ÖZELLİKLERİ Şekil 4.2 : Lifler Yerleştirilmeden Önceki Kamaların Görünüşü. Şekil 4.3 : Lifler Yerleştirildikten Sonraki Kamaların Görünüşü. 34 Halil ÖZKURT 4. İLERİ HADRONİK KALORİMETRENİN ÖZELLİKLERİ Halil ÖZKURT Şekil 4.4 : HF Kamalarının Modüle Yerleştirilme Dizaynı. Şekil 4.5 : Kamaların Modüllere Yerleştirilirken Çekilmiş Görüntüleri. HF, bir kaldıraç benzeri sistem üzerine oturtulacaktır. Böylece demet yüksekliğine göre konumu ayarlanabilecektir. Bu tezin yazımı sırasında HF’in inşası tamamlanmıştır. Modüller CMS deneyinin yapılacağı 5. kuyuya indirilmiştir. Modüllerden birinin kuyuya indirilirken çekilmiş bir resmi şekil 4.7’de görülebilir. 35 4. İLERİ HADRONİK KALORİMETRENİN ÖZELLİKLERİ Halil ÖZKURT Şekil 4.6 : HF Modüllerinin Tamamlanmış Halleri. CMS’in diğer alt dedektörlerinin de kuyuya indirilmesine başlanmıştır. Çok yakında CMS’in tüm parçaları 5 nolu kuyuya indirilip montajları yapılacak ve CMS 2007 kasım ayında veri alımına hazır hale gelecektir. Şekil 4.7 : HF Modüllerinden Bir Tanesi CMS Deneyinin Yapılacağı 5 Nolu Kuyuya İndiriliyor. 36 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER 5.1. Hüzme Testleri Kamalar tamamlandıktan sonra H4 nolu hüzme testlerinin yapıldığı bölgeye test edilmek üzere gönderilir. Burada HF yatay ve düşey düzlemde hareket eden bir tablaya yerleştirilir. Bu tabla hareket ettirilerek ışının herbir kule merkezine gönderilmesi sağlanır. Herbir kule merkezine aynı enerjili elektronlar gönderilerek dedektör kalibre edilir. Test yapılan bölgeye Süper Proton Sinkrotron (SPS) hızlandırıcısından değişik enerjili ve değişik tipteki parçacıklar gönderilebilmektedir. Testler bu parçacıkların HF kamalarına gönderilmesiyle gerçekleştirilir. Kalorimetrenin yerleştirildiği tablanın yukarı kısmında demetin geçiş yolu üzerine tetikleyici sayıcı (trigger counter) yerleştirilmiştir. Bu tetikleyici 5 tane titreşim sayacından oluşmaktadır. Bunların boyutları 2×2cmm2 den 5×5cm2 ye kadar değişmektedir. Bunlar gelen parçacıkları varlayıp ölçümlerinin başlatılması için kullanılırlar. Ayrıca gelen parçacıkları saymak için de kullanılırlar. Bu tetikleyici sayaçların hemen arkasında ise parçacıkların koordinatlarını belirlemek için sürüklenme odacığı (drift chamber) yerleştirilmiştir. Bu odacık gelen parçacıkların koordinatını, merkeze göre nereden geçtiğini belirlemek için kullanılmaktadır. Bu testler sırasında HF’ten gelen sinyalleri kaydetmek için CMS deneyinde HF için kullanılacak olan elektronik sistemler kullanılır. Bu hüzme testlerinin genel amacı HF’in herbir kamasının doğrusallığını, çözünürlüğünü, homojenliğini test ve kamaları kalibre etmektir. Ayrıca bu sırada kamaların üzerine yerleştirilen yüksek voltaj ünitesi, fototüp tabanı gibi kısımların da çalışıp çalışmadığı test edilmiş olur. 5.2. Enerji Doğrusallığı Enerji doğrusallığı kalorimetrelerin önemli özelliklerinden birisidir. Doğrusallık dedektöre gönderilen parçacık demetinin dedektörde oluşturduğu sinyalin demet enerjisine oranının sabit olmasıdır. Enerji doğrusallığını ölçmek için 37 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT farklı enerjili elektronlar ve pionlar kullanılmıştır. Analiz sırasında dedektörde oluşan sinyal, demet enerjisinin fonksiyonu olarak çizdirilerek HF’in enerji doğrusallığı araştırılmıştır. Bu çalışmada Kama 2-2’nin enerji doğrusallığı farklı kulelere gönderilen değişik enerjili elektron ve pionlar kullanılarak incelenmiştir. Elektronlar 2, 4, 16, 18, kulelerin merkezine ve toplu olarak da 9, 10, 22, 23 nolu kulelerin ise ortak kesişim noktasına gönderilmiştir. Pionlar ise 4, 16, 18 kuleler ile toplu olarak da 9, 10, 22, 23 nolu kulelere gönderilmiştir. Bundan sonra toplu olarak parçacık gönderilen kuleler kesişim kulesi olarak adlandırılacaktır. Kulelere gönderilen elektronlar ve pionların enerjileri çizelge 5.1’de verilmektedir. 5.2.1. Elektronlar İçin Enerji Doğrusallığı Kama 2-2’ nin enerji doğrusallığını analiz etmek için gönderilen elektronların ve pionların enerjileri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Parçacık Elektron Pion 30 30 Enerji (GeV) 50 100 150 50 100 150 300 Çizelge 5.1 : Elektron ve Pion Enerjileri. Bundan sonra EM, elektromanyetik kısmı oluşturan uzun lifteki sinyali, HA ise hadronik kısmı oluşturan daha kısa lifteki sinyali, EM + HA da bu ikisindeki toplam sinyali göstermek için kısaltma olarak kullanılacaktır. Kalorimetrenin doğrusallığını incelerlerken gönderilen her demetteki her bir parçacık için okunan sinyal değeri bir histograma doldurulmakta ve bu histogramdan bulunan ortalama değer gönderilen demet enerjisinin bir fonksiyonu olarak çizdirilmektedir. Değişik enerjiler ve 18. kule için bu histogramlar şekil 5.1’de gösterilmiştir. Şekilden görüleceği gibi bu dağılımlar Gauss dağılımlarına çok benzemektedir. 38 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT 30 GeV 50 GeV 100 GeV 150 GeV Şekil 5.1 : Elektronlar İçin 18. Kulenin EM Bölümünde Okunan Sinyal Dağılımları. Hüzme testlerinde okunan sinyeller hem EM , hem de EM + HA için bu sinyalleri oluşturan parçacıkların enerjilerinin bir fonksiyonu olarak çizdirilmiştir. Şekillerden de görülebileceği gibi enerji doğrusallığı ± 2 % lik bir dalgalanmayla oldukça iyidir. Toplam sinyalde ise enerji doğrusallığı ± 1 % lik bir dalgalanma göstermiştir. Elde edilen grafikler P1x + P0 doğrusuna uydurulmuş ve bulunan P1 ve P0 parametreleri EM ve EM+HA için sırasıyla çizelge 5.2 ve 5.3’de gösterilmiştir. 39 Sinyal Kule 2 EM Sinyal 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Kule 4 EM Sinyal Sinyal Şekil 5.2 : 2. Kulede Okunan EM Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi. . Şekil 5.4 : 4. Kulede okunan EM sinyalin Elektron demet enerjisine göre değişimi. 40 Halil ÖZKURT Kule 2 EM+HA Şekil 5.3 : 2. Kulede Okunan EM+HA Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi. Kule 4 EM+HA Şekil 5.5 : 4. Kulede okunan EM+HA sinyalin Elektron demet enerjisine göre değişimi. Kule 16 EM Sinyal Sinyal 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Kule 18 EM Kule 16 EM+HA Şekil 5.7 : 16. Kulede okunan EM+HA sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi. Sinyal Sinyal Şekil 5.6 : 16. Kulede Okunan EM Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi. Halil ÖZKURT Şekil 5.8 : 18. Kulede Okunan EM Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi. Kule 18 EM+HA Şekil 5.9 : 18. Kulede Okunan EM+HA Sinyalin Elektron Demet Enerjisine Göre Değişimi. 41 Sinyal Sinyal 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Kesişim Kulesi EM Şekil 5.10 : Kesişim Kulesinde Okunan EM sinyalin elektron demet Enerjisine göre değişimi. Halil ÖZKURT Kesişim Kulesi EM+HA Şekil 5.11 : Kesişim Kulesinde Okunan EM+HA sinyalin elektron demet Enerjisine göre değişimi. Kule No 2 P1 11.05 ± 0.009941 P0 7.449 ± 0.6704 4 15.95 ± 0.1222 -16.33 ± 0822 16 18 14.99 ± 0.01166 16.24 ± 0.01228 -17.21 ± 0.7634 -11.94 ± 0.825 Kesişim (9,10,22,23) 12.76 ± 0.01143 -26.06 ± 0.7103 Çizelge 5.2 : EM Lif İçin Enerji Doğrusallığı Fit Parametreleri. Kule No 2 4 P1 14.1 ± 0.01155 19.75 ± 0.01349 P0 -36.41 ± 0.7529 -67.4 ± 0.8838 16 18.36± 0.01264 -63.21 ± 0.8174 18 Kesişim (9,10,22,23) 19.24 ± 0.01299 14.71 ± 0.01219 -53.63 ± 0.8593 -45.86 ± 0.7599 Çizelge 5.3 : EM+HA Lif İçin Enerji Doğrusallığı Fit Parametreleri. 42 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT 5.2.2. Pionlar İçin Enerji Doğrusallığı Pionlar için enerji doğrusallığını incelemek için dedektöre değişik demet enerjili pionlar gönderilmiştir. Gönderilen pionların enerjileri çizelge 5.1’de verilmektedir. Pionlar için de elektronlarda olduğu şekil 5.12’de gösterilen histogramlara benzer histogramlar doldurulmuş ve bu histogramların ortalaması alınarak gönderilen pionların demet enerjisinin bir fonksiyonu olarak çizdirilmiştir. Yine bu grafikler P1x + P0 doğrusuna uydurulmuş ve bulunan fit parametreleri çizelge 5.4 ve çizelge 5.5’de gösterilmiştir. 50 GeV 30 GeV 100 GeV 150 GeV 300 GeV Şekil 5.12 : Pionlar İçin 18. Kulenin EM Bölümünde Okunan Sinyal Dağılımları. 43 Kule 4 EM Sinyal Sinyal 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Kule 16 EM Şekil 5.15 : 16. Kulede Okunan EM Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi. Kule 4 EM+HA Şekil 5.14 : 4. Kulede Okunan EM+HA Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi. Sinyal Sinyal Şekil 5.13 : 4. Kulede Okunan EM Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi. Halil ÖZKURT Kule 16 EM+HA Şekil 5.16 : 16. Kulede Okunan EM+HA Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi. 44 Kule18 EM Sinyal Sinyal 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Kesişim Kulesi EM Kule 18 EM+HA Şekil 5.18 : 18. Kulede Okunan EM+HA Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi. Sinyal Sinyal Şekil 5.17 : 18. Kulede Okunan EM Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi. Halil ÖZKURT Şekil 5.19 : Kesişim Kulesinde Okunan EM Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi. Kesişim Kulesi EM+HA Şekil 5.20 : Kesişim Kulesinde Okunan EM+HA Sinyalin Pion Demet Enerjisine Göre Değişimi. 45 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT Kule No 4 16 P1 11.43 ± 0.008286 11.39 ± 0.00846 P0 -85.08 ± 0.6391 -88.1 ± 0.6419 18 Kesişim (9,10,22,23) 11.16 ± 0.008145 7.767 ± 0.007361 -73.4 ± 0.63 -37.48 ± 0.5664 Çizelge 5.4 : EM Lif İçin Enerji Doğrusallığı Fit Parametreleri. Kule No 4 16 P1 18.24 ± 0.01241 17.88 ± 0.01205 P0 -156.2 ± 0.8942 -153.1 ± 0.8452 18 Kesişim 9,10,22,23) 16.48 ± 0.01107 11.38 ± 0.01016 -134 ± 0.8083 -90.52 ± 0.7488 Çizelge 5.5 : EM+HA Lif İçin Enerji Doğrusallığı Fit Parametreleri. 5.3. Enerji Çözünürlüğü Kalorimetrelerin enerji çözünürlüğü, kalorimetreye gönderilen aynı enerjili parçacıkların ürettiği kalorimetrik sinyalin, ortalama bir değer etrafında ne kadar dalgalandığının bir ölçüsüdür. Enerji Çözünürlüğü eşitlik 5.1’de gösterildiği 2 a σ + b2 = E E 2 (5.1) gibi parametrize edilebilir. Burada birinci terim örnekleme terimi olup sinyal üretimindeki dalgalanmaları temsil eder. İkinci terim sabit terimdir ve kalorimetredeki kusurlardan, sinyal üretme ve toplama düzensizliklerinden, kalibrasyon hatalarından ve kalorimetreden dalgalanmalarından kaynaklanır. 46 sızan enerji kaçaklarının 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT HF’in enerji çözünürlüğünü ölçmek için farklı enerjili elektronlar ve pionlar kullanılmıştır. Kalorimetrenin tepkisi demet enerjisinin fonksiyonu olarak incelenir. Kalorimetrenin elektronlara cevabı bir Gauss dağılımı göstermiş fakat pionlarda ise Gauss dağılımından sapma gözlenmiştir(şekil 5.12). Bu elektromanyetik ve hadronik duşların farklı doğasından kaynaklanmaktadır. Hadronik duş elektromanyetik bir bileşen içerir ve Çerenkov kalorimetrelerde hadronik duş bu bileşen tarafından kaydedilir. Yüklü pionların çoğu, Çerenkov ışıması yapmak için gerekli olan eşik hızından daha düşük hızlarda haraket ederler ve bu nedenle de Çerenkov ışımasına yol açmazlar. Bu yüzden de dedektör sinyaline pek katkıda bulunmazlar. Asıl katkı iki fotona bozunan nötr pionlardan gelir ve hadronik duş bu sayede elektromanyetik bileşen tarafından oluşturulur. Üretilen π0’ların sayısı Poisson dağılımına uyar ve artan enerji ile birlikte Gauss dağılımına yaklaşır. Bu çalışmada hem elektronlar hem de pionlar için kalorimetrenin çözünürlüğü incelenmiştir. Kalorimetreye gönderilen pion ve elektronların enerjileri çizelge 5.1’de gösterilmiştir. EM ve EM+HA sinyalleri için σ E enerjinin fonksiyonu olarak çizdirilmiş ve ( P1 E ) 2 + P0 2 bağıntısı ile gösterilen eğri uydurulmuş ve bulunan parametreler elektronlar ve pionlar için sırasıyla çizelge 5.6, 5.7 ve 5.8, 5.9’da gösterilmiştir. 47 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT Kule 2 EM Çözünürlük Çözünürlük 5.4. Elektronlar İçin Enerji Çözünürlüğü Kule 4 EM Çözünürlük Çözünürlük Şekil 5.21 : 2. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif). Şekil 5.23 : 4. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif). Kule 2 EM+HA Şekil 5.22 : 2. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif). Kule 4 EM+HA Şekil 5.24 : 4. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif). 48 Kule 16 EM Çözünürlük Çözünürlük 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Şekil 5.25 : 16. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif). Halil ÖZKURT Kule 16 EM+HA Şekil 5.26 : 16. Kulenin Enerji Çözünürlüğü Kule 18 EM Çözünürlük Çözünürlük (EM+HA Lif). Şekil 5.27 : 18. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif). Kule 18 EM+HA Şekil 5.28 : 18. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif). 49 Kesişim Kulesi EM Halil ÖZKURT Çözünürlük Çözünürlük 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Kesişim Kulesi EM+HA Şekil 5.29 : Kesişim Kulesinin Enerji Çözünürlüğü Şekil 5.30 : Kesişim Kulesinin Enerji (EM Lif). Çözünürlüğü (EM+HA Lif). Kule No 2 P1 P0 2.274 ± 0.01166 0.1235 ± 0.002457 4 16 2.12 ± 0.0101 2.073 ± 0.01028 0.09833 ± 0.002438 0.1189 ± 0.002082 18 2.083 ± 0.009935 0.09876 ± 0.002356 Kesişim (9,10,22,23) 2.03 ± 0.01245 0.1786 ± 0.001802 Çizelge 5.6 : EM Lif İçin Enerji Çözünürlüğ Fit Parametreleri (Elektronlar İçin). Kule No 2 P1 P0 2.149 ± 0.01104 0.1162 ± 0.002335 4 16 1.962 ± 0.009287 1.966 ± 0.009333 0.08893 ± 0.002284 0.09616 ± 0.002158 18 1.96 ± 0.009089 0.08106 ± 0.002426 Kesişim (9,10,22,23) 1.995 ± 0.01152 0.1562 ±0.001817 Çizelge 5.7 : EM+HA Lif İçin Enerji Çözünürlüğ Fit Parametreleri (Elektronlar İçin). 50 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT Kule 4 EM Çözünürlük Çözünürlük 5.5. Pionlar İçin Enerji Çözünürlüğü Kule 16 EM Çözünürlük Çözünürlük Şekil 5.31 : 4. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif). Şekil 5.33 : 16. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EMLif). Kule 4 EM+HA Şekil 5.32 : 4. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif). Kule 16 EM+HA Şekil 5.34 : 16 Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif). 51 Kule 18 EM Çözünürlük Çözünürlük 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Kesişim Kulesi EM Çözünürlük Çözünürlük Şekil 5.35 : 18. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif). Şekil 5.37 : Kesişim Kulesinin Enerji Çözünürlüğü (EM Lif). 52 Halil ÖZKURT Kule 18 EM+HA Şekil 5.36 : 18. Kulenin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif). Kesişim Kulesi EM+HA Şekil 5.38 : Kesişim Kulesinin Enerji Çözünürlüğü (EM+HA Lif). 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT Kule No 4 16 P1 3.135 ± 0.01192 3.077 ± 0.01211 P0 0.126 ± 0.002135 0.1426 ± 0.00197 18 3.015 ± 0.01188 0.1378 ± 0.001939 Kesişim (9,10,22,23) 2.873 ± 0.01649 0.2394 ± 0.001732 Çizelge 5.8 : EM Lif İçin Enerji Çözünürlüğü Fit Parametreleri. Kule No 4 P1 2.694 ± 0.01121 P0 0.1485 ± 0.001618 16 18 2.488 ± 0.01102 2.638 ± 0.01103 0.1619 ± 0.001443 0.1455 ± 0.001589 Kesişim (9,10,22,23) 2.884 ± 0.01594 0.2255 ± 0.001733 Çizelge 5.9 : EM+HA Lif İçin Enerji Çözünürlüğü Fit Parametreleri. 5.6. Uzaysal Düzgünlük HF’in uzaysal düzgünlüğünü test etmek üzere dedektör yüzeyi 100 GeV’lik elektronlar ile 1 cm’lik aralıklarla taranır. Demet kalorimetrenin ön yüzünde farklı kuleleri tararken demetin geçtiği kulelerdeki sinyaller kaydedilir. Elektronlar, ya sadece y ekseni boyunca ya da sadece x ekseni boyunca hareket ettirilir. Bu şekilde tüm dedektör yüzeyi taranır. Daha sonra okunan sinyaller demetin dedektör üzerindeki konumunun bir fonksiyonu olarak çizdirilir. Bu sinyal değerlerinin aynı olması dedektörün homojenliğinin bir ölçüsüdür ve dedektörün de homojen olması istenir. Yani aynı enerjili parçacıklar dedektörün hangi bölgesine düşerse düşsün okunan sinyal hemen hemen aynı olmalıdır. Aksi durumlar dedektörün bu bölgesinde bir sorun olduğunu gösterir. Bu incelemeyi yapmak için bu çalışmada iki yol izlenmiştir. Birincisinde demet bir boyutta hareket ederken demetin geçtiği bölgelerde sinyal beklenen kullelerde okunan sinyal demet konumuna göre 53 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT çizdirilmiştir. Bu yöntemle elde edilen sonuçlar şekil 5.39 - 5.43 arasındaki grafiklerde gösterilmiştir. İkinci yöntem ise yüzey taraması olup bir sonraki bölümde incelenmektedir. Demetin dikine genişliği 2 cm olup demetteki her bir parçacığın demet yüzeyine çarptığı nokta, HF’in ön tarafına, demet yolu üzerine yerleştirilen bir sürüklenme odacığı yardımıyla 200 µm hassasiyetle belirlenmiştir. Şekil 5.39’da ve şekil 5.40’da birbirine komşu 2 kulede, şekil 5.41’de ise birbirine komşu 3 kulede okunan sinyal gösterilmektedir. Şekil 5.43’te ise (4. ve 17. kule) okunan sinyallerin toplamı olan sinyal gösterilmektedir. Şekil 5.42’de ise yine birbirine komşu olan 4 kulede okunan sinyal gösterilmiştir. Kule numaraları şekiller üzerinde belirtilmiştir. Görüldüğü gibi kule sınırlarına gelindiği zaman kulelerdeki sinyal çok keskin bir şekilde düşmektedir. Bu yukarıda da belirtildiği gibi Çerenkov sinyalinin çok dar Sinyal olduğunun bir göstergesidir. Kule 17 Kule 16 Y Uzaklığı (mm) Şekil 5.39 : 100 GeV’lik Elektronlar Gönderilerek Birbirine Komşu 2 Kulede Yapılan Tarama. 54 Sinyal 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Kule 4 Halil ÖZKURT Kule 17 Sinyal X Uzaklığı (mm) Şekil 5.40 : 100 GeV’lik Elektronlar Gönderilerek Birbirine Komşu 2 Kulede Yapılan Tarama. Kule 2 Kule 3 Kule 4 Y Uzaklığı (mm) Şekil 5.41 : 100 GeV’lik Elektronlar Gönderilerek Birbirine Komşu 3 Kulede Yapılan Tarama. 55 Halil ÖZKURT Sinyal 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Kule 12 Kule 11 Kule 13 Kule 24 Toplam Sinyal Y Uzaklığı (mm) Şekil 5.42 : 100 GeV’lik Elektronlar Gönderilerek Birbirine Komşu 4 Kulede Yapılan Tarama. X Uzaklığı (mm) Şekil 5.43 : 4. ve 17. Kulelerde Okunan Toplam Sinyal. 56 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT Toplam sinyali inceleyerek dedektörün bir bölgede ölçtüğü sinyalle farklı bir bölgede ölçtüğü sinyalin aynı olup olmadığını gözleyebiliriz. Çünkü neticede dedektöre gönderilen parçacıklar 100 GeV’lik elektronlar ise dedektörün farklı bölgelerinde de aynı enerjiyi ölçmeliyiz. Dolayısıyla toplam sinyalin de grafik olarak sabit bir doğru vermesi gerekmektedir. 5.43’deki toplam sinyale bakıldığında ise dedektörün yüzeyi boyunca hemen hemen sabit olduğu görülmektedir Şekil 5.42’den görülebileceği üzere 13. kulede çok az sinyal gözlenmektedir. Bu kule, modülün en tepe noktasında olup dedektörün hareket ettiren sistem bu kulenin her bölgesine ulaşmaya imkan vermediği için bu kulede istenilen ölçümü yapmak mümkün olmamıştır. Şekil 5.42’den görüldüğü gibi demet sırasıyla 12. kuleden 11. kuleye geçmektedir. Bu sırada 13. ve 24. kuleye de bir miktar parçacık gittiğinden bu kulelerde de sinyal gözlenmektedir. Aynı durum diğer kuleler için diğer şekillerden de görülebilir. Şekil 5.44 bir HF kamasını ve bu kamadaki kulelerin dizaynını göstermektedir. Kama üzerinde bulunan rakamlar kule numaralarını göstermektedir. Şekil üzerindeki oklar bu bölümde yapılan analizler için tarama testleri sırasında demetin hareket yönlerini göstermektedir. 57 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT Y Ekseni -X X Ekseni -Y Şekil 5.44 : Bir Kamadaki Kule Dizaynı. Oklar Test Sırasında Demetin Hareket Yönlerini Göstermektedir. 58 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT 5.7. Yüzey Taraması Yüzey taramasında demet tüm dedektör yüzeyini 2cm aralıklarla taramaktadır. Bu testler için analizler 3 boyutlu olarak yapılmıştır. Bu yöntemde dedektörde sinyal beklenen kulelerden okunan sinyallerin toplamı hem x hem de y konumunun bir fonksiyonu olarak çizdirilmiştir. Okunan sinyal değeri ise renklerle ifade edilmiştir. Hangi rengin hangi sinyal değerine karşılık geldiği grafiğin sağ tarafında gösterilen renk skalası ile verilmiştir. Bu şekilde bulunan sonuçlar şekil 5.45’de gösterilmiştir. Yüzey taraması, modülün homojenlik araştırmaları için çok önemlidir. Bunun için aynı enerjiye sahip elektronlar veya pionlar kullanılmıştır. Burada kalorimetrenin demet konumuna bağlı olarak verdiği cevap çok önemlidir. Çünkü kalorimetrenin aynı enerjili parçacıklara verdiği yanıtlar demetin dedektörde çarptığı noktadan bağımsız ve aynı olmalıdır. Yapılan analizlerde dedektörde yer yer farklılık gösteren bölgeler (farklı renkler) olmasına rağmen genelde dedektörün homojen olduğu görülmektedir. 59 5. HF ARAŞTIRMALARI VE YAPILAN ANALİZLER Halil ÖZKURT Y(mm) Sinyal X (mm) X (mm) Şekil 5.45 : Kama 2.2’nin Tüm Kuleleri İçin 100 GeV’lik Elektronlar İleYapılan Yüzey Taraması. 60 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ BHÇ’nin ana amaçlarından biri hatta en önemlisi standart model ötesi fizik araştırmalarıdır. Bu araştırmada parçacıkların olduğu varsayılan süper eşleri araştırılacaktır. Bugüne kadar yapılan testlerden başarıyla geçmesine rağmen SM’in hala yanıt veremediği bazı sorular bulunmaktadır. Bu sorulardan bazıları şunlardır; temel parçacıkların kütleleri neden birbirinden farklıdır ve kütlenin kaynağı nedir? Farklı olan dört temel kuvvet tek bir kuvvetin değişik görünümleri midir? Evrende bugün niçin karşıt madde yoktur? Bugün içinde yaşadığımız soğumuş evrende madde üzerine etki eden dört farklı kuvvet vardır. Büyük patlamadan sonra evren çok daha sıcakken bunların tek bir kuvvet olarak davrandıklarına işaret eden bulgular vardır. Büyük patlama ile evren doğduğunda aynı miktarda yaratıldığı düşünülen madde ile karşıt maddeden bu gün neden geriye sadece madde kalmıştır? Daha önceleri karşıt maddenin, maddenin mükemmel bir ayna yansıması olduğu sanılıyordu. Yani maddeyi karşıt maddeyle değiştirip sonucu bir aynada gözlemlesek maddeden ayırt edilebilmesi beklenmezdi. Fakat bu gün bu simetrinin çok iyi bir simetri olmadığını, yansımanın mükemmelden biraz farklı olduğunu biliyoruz. Sonuç olarak yansımadaki bu küçük bozulma evrendeki madde-anti madde dengesizliğinin sebebi olabilir. BHÇ çok iyi bir anti-madde aynası gibi davranarak SM’in bu konuda duyarlı bir şekilde test edilmesini sağlayacaktır. SM, nötrinoların kütlesi dışında şu ana kadar parçacık fiziğindeki bir çok deneysel sonucu açıklayabilmektedir. SM 1 TeV mertebesine kadar çok başarılı sonuçlar vermektedir. Şu ana kadar elde edilen deneysel sonuçlardan teori ile çelişene rastlanmamıştır. Bunlara örnek olarak Zayıf etkileşmelerin şiddetini veren GF Fermi sabitini (müon bozunumlarından ölçülmüştür), EM etkileşmelerin şiddetini veren α ince yapı sabitini (Kuantum Hall etkisinden ölçülmüştür), Weinberg açısını (W ve Z kütleleri yardımıyla ölçülmüştür) verebiliriz. SM’in sadece belli enerji seviyelerine kadar iyi olan bir model olduğu söylenebilir. Daha büyük ölçeklerde fiziği anlamak için SM ötesinde bir kurama ihtiyaç vardır. Bunun için de GeV mertebesinden TeV mertebesine çıkılmalıdır. SM’de cevaplanması beklenen temel bir problem de Elektrozayıf (Elecro-Weak, EW) simetri kırılmasından sorumlu olan fiziksel mekanizmanın anlaşılmasıdır. Yerel 61 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT ayar değişmezliği tüm ayar bozonlarının kütlesiz olmasını gerektirir ancak deneysel sonuçlar W ve Z bozonlarının kütlesinin olduğunu γ’nın ise kütlesiz olduğunu göstermiştir. SM’deki kütle problemi Higgs mekanizması olarak adlandırılır. Bu mekanizmada bütün uzay bir Higgs alanı ile kaplıdır. Ayar bozonları ve fermiyonlar kütlelerini uzayı dolduran bu alan ile etkileşerek kazanmaktadırlar. Parçacığın kütlesinin büyüklüğü bu alanla etkileşmesinin şiddetine bağlıdır. Bu mekanizma aracılığıyla tüm ayar kuramları renormalize edilebilir hale gelir. Kuramdaki fiziksel niceliklerin hesaplanmasında ortaya çıkan sonsuzlukların tamamı ortadan kaldırılır. SM’in Planck ölçeğine kadar geçerli olduğunu varsaydığımız anda ortaya bir sorun çıkar. EW-ölçek (TeV) ile Planck-ölçeği (1019 GeV) arasında çok büyük bir kütle hiyerarşisi vardır. Mevcut SM-ötesi kuramlardan en iyi anlaşılanı EW-ölçek SÜSİ’dir. SÜSİ’yi EW-ölçekte çalışmamıza sebep olan problem bu büyük hiyerarşinin bir sonucu olan “ince-ayar problemidir”. Higgs’in kütlesini EW-ölçekte korumak için öyle bir ince-ayar yapılmalı ki bu ayar, kuramı yüksek enerjilere karşı duyarlı hale getirmelidir. SM etkin bir kuram olarak kabul edilir ve çok yüksek enerjilere extrapole edilirse Higgs’in kütlesine kuadratik ıraksamalar katılır. Iraksamalardan kaçınmak için 1016 GeV mertebesinde kesinlikle bir ince ayar 3 19 yapmak gerekir. Çünkü SM EW ölçeği (~10 GeV) ve Planck Ölçeği (10 GeV) aralığında başka fizik kuramı bulunmamaktadır. Bu problemi çözebilecek olasılıklardan biri, kuramda bir Higgs parçacığı olması fakat kuram yüksek enerjilere pertürbasyonla extrapole edildiğinde Higgs’in kütlesine gelen 2. mertebe düzeltmeler olmaması gerekmektedir. Yani Higgs’in kararlı olduğunun bir göstergesi bulunmalıdır. 6.1. SÜSİ SÜSİ 1973 yılında, özel göreliliğin bir uzantısı olarak ortaya atılmıştır. SÜSİ, maddenin 1/2 spine sahip yapıtaşları (fermiyonlar) ile tamsayı spine sahip kuvvet taşıyıcıları (bozonlar) arasında SM’de bulunmayan bir ilişki öngörmektedir. Bu yüzden SÜSİ fermiyonlar ile bozonlar arasında bir simetri tanımlar. SÜSİ’de her fermiyon bir bozonik, her bozon da fermiyonik bir süper eşe sahiptir. İlmek 62 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT diyagramlarında fermiyon ve bozonlar zıt işaretle katkı sağlarlar. Parçacıklar, spin1/2 değeriyle farklılaşan süperalanlarda birleştirilirler. Skalerler ve fermiyonlar ayar bozonları ile aynı çiftlenime sahiptir ve ilmek diyagramlarına zıt işaretle katkıda bulunurlar. Bu da kuadratik ıraksamaları ortadan kaldırır. SÜSİ kırınımı için şimdiye kadar tam işleyen bir mekanizma bulunamamıştır. Eğer SÜSİ deneysel olarak ispatlanırsa yeni parçacıkların bulunacağı sanılmaktadır. Henüz hiç sparçacık (süper parçacık) keşfedilmemiştir. Bu durum sparçacıkların parçacıklardan daha ağır olduğunu göstermektedir. SÜSİ modelini oluşturabilmek için SM, süper simetrik biçime getirilmiştir. SM’nin süpersimetrik formuna minimal süper simetrik standart model (MSSM) denir. Çizelge 6.1’de MSSM’de bazı parçacık ve onların süper eşleri gösterilmiştir. Kozmolojik olarak yapılan gözlemler evrende gözlenen maddenin evrenin kütlesinin sadece %1’lik bölümünü oluşturduğunu göstermektedir. Geriye kalan maddeye gözlenemediği için karanlık madde denilmektedir. Kayıp karanlık madde kara delikler, jüpiter benzeri gezegenler, beyaz cüce yıldızları gibi baryonik maddeler olabilir. Bunlara toplu olarak MACHO (Massive Compact Halo Objects) denir. Evrendeki madde yoğunluğu ρ kritik yoğunlukta (ρc) olmalıdır. Ω= ρ / ρc (6.1) Karanlık madde miktarı galaktik dönme eğrilerinden ve galaksi kümelerinin dinamiğinden hesaplanmaktadır. Kayıp karanlık madde temel parçacıkların bir araya gelmesinden de oluşabilir. Genelde karanlık madde iki değişik forma sahiptir. Bunlar; a) Çok yüksek hızlarda (ışık hızına yakın) hareket eden nötrinolor gibi bir kütlesi olan sıcak karanlık madde, b) Daha düşük hızlarda (Relativistik olmayan) hareket eden SÜSİ kuramının öngördüğü en düşük kütleli süper eşler veya aksiyonlar gibi soğuk karanlık madde. Görüldüğü gibi eğer SÜSİ varsa en hafif kararlı süper parçacıklar karanlık madde problemine çözüm getirebilir. 63 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT PARÇACIK SPİN SÜPER PARÇACIK SPİN Kuark 1/2 Skuark 0 Lepton 1/2 Slepton 0 Gauge Bozon 1 Gaugino 1/2 Higgs Bozon 0 Higgsino 1/2 Graviton 2 Gravitino 3/2 Çizelge 6.1 : MSSM’de Parçacıklar ve Süper Eşleri. 6.2. Sparçacıkları MSSM, SM’de verilen her bir kuark ya da leptona karşılık gelen bir SÜSİ parçacığını varsayar. Daha önce bahsedildiği gibi SÜSİ kuramına göre her bir lepton veya fermiyonun kendisi ile aynı özellikleri taşıyan bir “süpereşi” vardır. Gluinolar ve skuarklar gibi süper parçacıklar, leptonlar + E TKayip + jetler içeren değişik kanallarda aranabilir. Kütlesi ~2,2 TeV’e kadar olanların keşfi beklenmektedir. Sleptonlardan kütlesi ~350 GeV’e kadar olanlar keşfedilecektir. Soğuk Karanlik Madde adayı olan en hafif SÜSİ parçacığı da araştırılacak bölgede bulunmaktadır. Süsi Parçacıkları Standart Model Parçacıkları Kuarklar Leptonlar Kuvvet Taşıyıcıları Skuarklar Sleptonlar Şekil 6.1 : Standart Model ve Susi Parçacıkları. 64 Süsi Kuvvet Taşıyıcıları 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT Doğa deneylerle çıkılabilen ölçeklerde süper simetrik değildir (örneğin e−’nun süper-eşi gözlenememiştir). Eğer SÜSİ “tam bir simetri” olsaydı, mp = msp olacaktı ve elektromanyetik kuvvetle protonlara bağlanacaktı. Bu şekilde meydana gelen atom şu ana kadar bilinen atomdan farklı özellikler taşıyacaktı. Aynı zamanda elektronlar tıpkı fermiyonlarda olduğu gibi başka enerji seviyelerini işgal edeceklerdi. Buna karşın elektronların süper eşi selektronlar da bozonlarda olduğu gibi aynı enerji seviyelerine sahip olacaklardı. Buna bağlı olarak elementlerin periyodik tablodaki yerleri ve yapıları da değişecekti. Bu tip yapılara sahip olan atomlar şu ana kadar gözlenmemiştir. Eğer gerçekten süper eşler var ise örneğin selektronlar var ise şimdiye kadar bulunmuş olması gerekirdi, bulunmamış olmaları bunların kütlelerinin elektronlardan çok daha büyük olmasını gerektirir. Bütün bunlar bize SÜSİ’nin kırılmış bir simetri olduğunu göstermektedir. Çünkü henüz bir süper eş bulunamamıştır. m(parçacık) ≠ m(süper-eş) olduğundan dolayı da SÜSİ varsa mutlaka kırılmış olmalıdır. Şekildeki örnekte bir SÜSİ Higgs’in τ ± ’ye bozunumu gösterilmiştir. Çıkan τ’lardan birisi zayıf etkileşmeyle e− ve nötrinolara bozunurken diğeri pion jeti oluşturmaktadır. ττ kütle spektrumunun hesaplanabilmesi için kayıp enerji ölçümleri önem taşımaktadır. Şekil 6.2 : Süpersimetrik Higgs'in τ±’ye Bozunumu. 65 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT 6.3. SÜSİ’NİN AVANTAJLARI • SÜSİ hiyerarşi problemini çözebilir (Kuadratik ıraksamaların ortadan kaldırılması). • Süper Sicim kuramlarına bir temel sağlayabilir. • EW simetrinin kırılmasına yol açan higgs mekanizmalarının açıklaması için doğal bir yöntem sağlar. • SÜSİ hiyerarşi problemini çözebilirse BHÇ’de deneyle test edilme şansı vardır. • SÜSİ, SM’in cevaplanamayan sorularına açıklamalar getirebilir. Aynı zamanda Büyük Birleşme Kuramı (BBK) ve sicim teorilerinin SÜSİ ile araştırılmasına yön verebilir. 6.4. R Parite MSSM ile ilgili bulunan bütün ipuçları ve MSUGRA araştırmaları R-Paritesi denilen bir kavramın sonuçlarına göre şekillenmektedir. R- Paritesi çoklu kuantum sayısından ibarettir. Eğer bu büyüklük korunursa kozmolojik karanlık maddenin ne olduğu sorusunun çözümleneceği sanılmaktadır. R-Paritesinin Lepton (L), Baryon(B) ve spin(S) kuantum sayılarıyla ilişkisi R=(-1)3B+L+2S ifadesi ile temsil edilir. Buna göre R = −1 ise tüm (SÜSİ) parçacıklarını, R = 1 ise tüm (SM) parçacıklarını temsil edecektir, Rp(SM-P)=1 , Rp(SÜSİ-P) = −1. R-parite korunumu varsayımının çok önemli bir sonucu vardır. Bu sonuca göre SÜSİ parçacıkları çiftler halinde üretilir ve en hafif süper parçacık (LSP, Lightest SUSY Particle) kararlı bir parçacıktır. 6.5. SÜSİ Parçacıklarının Üretilmesi Sparçacık üretimi iki yolla olabilir; bunlardan birincisi doğrudan yani direk olarak pp çarpışması sonucu (pp à sparçacıklar), diğeri ise dolaylı olarak ağır sparçacıkların daha hafiflerine bozunmalarıdır. Sparçacıkları çiftler halinde 66 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT üretilirler. Yukarıdaki korunum şartlarına göre SÜSİ parçacıklarının meydana gelmesinde şu reaksiyonlar örnek olarak verilebilir. pp → q̃ g̃χ e+e− → μ̃ + μ̃− pp → q̃ q̃, g̃g̃, q̃g̃ Ağır kütleli parçacıklar doğrudan ya da bazı duş işlemleri ile SM parçacıklarına ve LSP’ye bozunurlar. Genel olarak tipik bir SÜSİ bozunumu şekil 6.3’te gösterilmiştir. q̃ → g̃q mg̃ < mq̃ için μ̃ → μγ̃ g̃ → q q̃, q q~ mg̃ > mq̃ LSP yüksüz, kütleli ve kararlı bir parçacıktır. LSP nötrinoya benzeyen bir parçacık olmalıdır. Teoriye göre büyük patlamadan sonra bir çok LSP oluşmuştur. Kayıp enerjinin LSP tarafından taşındığı ve evrendeki soğuk karanlık maddenin bu parçacık olduğuna inanılmaktadır. LSP parçacığının en hafif nötralino (χ̃ 10 ) parçacığı olduğu düşünülmektedir. LSP madde ile zayıf etkileşen dolayısıyla dedektörden kaçma ihtimali yüksek ve gözlenebilirliği güç bir parçacıktır. Çarpışma sonucu meydana gelen ürün parçacıklarının toplam enerjisi çarpışmadan önceki parçacıkların toplam enerjisinden daha küçüktür. İşte az önce bahsedilen kayıp enerji denilen şey bu enerji farkıdır. SÜSİ’nin varlığı bu kayıp enerjinin bulunmasına bağlıdır. Kayıp enerji miktarının gözlenmesi ile parçacıkların doğrudan keşfedileceği deneysel olarak ispatlanmıştır. Nötrinoların varlığının anlaşılması ya da 1983’de CERN’de W bozonunun varlanması da aynı metotla yapılmıştır. SÜSİ parçacıklarını gözlemleyebilmek için e−e+ ve pp çarpıştırıcılarında benzer deneyler yapılabilir. Örnek olarak pozitif ve negatif yüklü selektron çiftleri üretebilme ihtimali olan elektron–pozitron çifti arasındaki çarpışmaları verebiliriz. p p çarpıştırıcıları çok daha yüksek enerjilerde çalışırlar. Fakat kuram ve deney arasında karşılaştırma yapma olanağı daha güçtür. Üç kuark ve bunları birbirine bağlayan ve gluonlardan 67 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT meydana gelen proton oldukça karmaşık bir yapı göstermektedir. Hareketli bir protonda momentumun yarısı gluonlar diğer yarısı kuarklar tarafından taşınır. pp veya p p çarpıştırıcılarınca değişik çarpışmalar yapılabilir. Şekil 6.3 : SÜSİ Parçacıklarının Oluşmasını Gösteren Dallanma Örneği. 6.6. SÜSİ-Kırılma Modelleri Süpersimetri kırılmasının incelendiği çeşitli fenomenolojik modeller vardır. Bunlar; • MSUGRA (minimal SuperGravity) • MGMSB (minimal Gauge Mediated SUSY Breaking) • Non-Universal SUGRA • Truly Gauge Unified SUGRA • Non-minimal GMSB • SUGRA + Right-handed ν • Anomaly Mediated SUSY Breaking Bu modeller çiftlenim sabitlerinin birleşmesini destekleyen modellerdir. Bunlardan en başarılı ve parametre sayısı bakımından ekonomik olanı mSUGRA’dır. Çünkü SÜSİ kırılması MSSM’de 100’den fazla parametreye yol açar. mSUGRA’da SÜSİ’nin gizli bir sektör aracılığı ile kırıldığı varsayılır. Kırılma bilgisi gravitenin 68 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT Planck ölçeğinde MSSM ile etkileşmesi yoluyla aktarılır. mSUGRA’nın serbest parametre sayısı 5 tanedir. Bu parametreler şunlardır; m0, m1/2 , A0, tanβ ve sgn(μ)’ dür. m0, ve m1/2 Büyük Birleşme Kuramı (BBK) ölçeğinde tanımlanan evrensel skaler ve gaugino kütleleridir. Bu büyüklükleri açıklayacak olursak m0 spini 0 olan tüm parçacıkların BBK ölçeğinde ortak skaler kütlesi, m1/2 ise spini ½ olan tüm SÜSİ parçacıklarının BBK ölçeğindeki ortak kütlesidir. A0, BBK ölçeğinde SÜSİ Lagranjiandaki trilinear etkileşme sabitidir. tanβ higgsin vakum beklenen değerlerinin oranıdır. μ elektrozayıf ölçekte higgsino kütle parametresinin işaretidir. Bu 5 parametrenin belirlenmesi ile birlikte 26 çift renormalizasyon grup eşitliği kullanılarak tüm SÜSİ parçacık spektrumlarının kublajları ve SÜSİ parçacıklarının fiziksel olarak kütleleri bulunabilir. Sparçacıklarının kütleleri m0 ve m1/2’ye bağlıdır. 6.7. MSUGRA MSUGRA modelinde, sparçacıklarının kütleleri BBK ölçeğinde tanımlanan evrensel fermiyon ve skaler kütleler (m0 ve m1/2 ) cinsinden ifade edilebilir(Pauss, 1999). 1/2 sipinli parçacıkların kütleleri m1/2 kütlesine bağlı olarak değişmektedir. sparçacıkları arasındaki kütle dağılımının m1/2 cinsinden bağıntıları m( χ̃ 10 ) ≈ 0.45m1/2, m( χ̃ 02 ) ≈ m( χ̃ ± ) ≈ m1/2, m( g̃ ) ≈ 2.5m1/2 (Bityukov, 1999) biçiminde olacağı beklenmektedir. 0 spinli parçacıkların kütleleri m0 ve m1/2 cinsinden ifade edilebilmektedir. Sağ ve sol elli skalerlerin kütle bağıntıları; m( q̃ )(ũ, d̃, s̃, c̃ ve b̃) ≈ m02 + 6m12/ 2 m( υ̃ )l ≈ m( l̃ ± )l ≈ m02 + 0.52m12/ 2 m( l̃ ± )r ≈ m02 + 0.15m12/ 2 69 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT şeklinde ifade edilebilirler. Sağ ve sol elli üst kuark (t̃l,r) kütleleri büyük yarılmalar gösterebilir. Bunun sonucu olarak sağ elli üst kuark tüm kuarkların en hafifi olabilir. Yukarıdaki kütle ilişkileri ve bilinen SÜSİ kuplajları kullanılarak olası SÜSİ bozunmaları ve SÜSİ işaretleri hesaplanabilir. Örnek olarak χ̃ 02 ve χ̃ 1± bozunması gösterilirse; χ̃ 02 → υ υ Diğer bir bozunum kanalı χ̃ 02 → χ̃ 10 + l+ l− + υ χ̃ 02 için örnek olarak verilebilecek diğer bozunum zincirleri χ̃ 02 → Z0 χ̃ 10 χ̃ 02 → χ̃ 1± + l m + υ burada χ̃ 1m → χ̃ 10 + l m + υ dir. χ̃ 02 → l̃ ± + l m olarak verilebilir. χ̃ 1± için bozunum zincirleri χ̃ 1± → χ̃ 10 + l ± + υ χ̃ 1± → χ̃ 10 + W ± χ̃ 1± (lightest chargino) χ̃ 1± → H ± χ̃ 10 χ̃ 1± → υ l ± reaksiyonları ile incelenebilir. Bu örnekler sparçacık işaretlerinin ne kadar karmaşık bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Parçacıkların kütleleri arttıkça bunların bozunma kanalları da artacaktır. SÜSİ parçacıklarını keşfetme aralığı genellikle m0 – m1/2 parametre uzayı içinde gösterilmektedir. Şekil 6.3’de değişik birkaç SÜSİ modeli için süper parçacıkların kütle spektrumu verilmiştir. Parçacıkların m0 ve m1/2 değerlerine bağlı olarak ölçülen m değerleri gösterilmiştir. 70 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT Şekil 6.4 : SÜSİ Parçacıklarının Kütle Spektrumu (www5). pp çarpıştırıcılarında SÜSİ parçacıklarının üretilmesine örnek olarak şekil 6.3’te verilen dallanmaları gösterebiliriz. pp çarpışmasından sonra öncelikle iki tane gluino oluşmuştur. Daha sonra bu gluinolar diğer süper simetrik parçacıklara, squarklara ve nötralinolara bozunmuşlar ve bunlar da çeşitli süpersimetrik parçacıklara dallanmışlardır. Bu reaksiyonun sonucunda eğer R paritesi korunuyorsa geriye hiçbir parçacığa bozunamayan LSP parçacığı kalacaktır. SÜSİ parçacıklarının gözlenebilmesi için yapılacak deneylerde sparçacıklarının gözlenebilirlik çalışmaları özel bir minimal süper kütle çekim içinde kısıtlanmış olan MSSM ile yapılır. Sparçacık sinyallerini gözleme olasılığının hesaplanması m0 ve m1/2 parametre uzayı içinde tanβ, A0 ve sign(μ)’nün çeşitli setleri ile yapılır. SÜSİ sinyali; σ =S / S+B (6.2) ifadesi ile verilmektedir. S ve B, sırasıyla SÜSİ ve SM olaylarının beklenen sayısıdır. 5σ değerine ulaşılırsa SÜSİ’nin varlığı ispatlanmış olacaktır. 71 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ Halil ÖZKURT 6.8. MSUGRA Noktaları Daha önce bahsettiğimiz MSUGRA modelinde, beş parametrenin farklı değerler aldığı farklı setler belirlenmiştir. Bu setlerin her biri bir LM (Low Mass, düşük kütle) noktası oluşturmaktadır. Bu noktalar toplam 10 adettir. Bu noktaların yer aldığı çizelge parametreleriyle birlikte aşağıda verilmiştir. Bu çalışmada ise LM6 noktası incelenmiştir. Nokta m0(GeV) M1/2(GeV) A0 Sgn(μ) Tanβ LM1 60 250 0 + 10 LM2 175 350 0 + 35 LM3 330 240 0 + 20 LM4 210 285 0 + 10 LM5 230 360 0 + 10 LM6 85 400 0 + 10 LM7 3000 230 0 + 10 LM8 500 300 -300 + 10 LM9 1450 175 0 + 50 LM10 3000 500 0 + 10 Çizelge 6.2 : MSUGRA’da LM Noktaları ve Bu Noktalarda Parametrelerin Aldığı Değerler. Tablodan görülebileceği gibi LM6 noktasında bu 5 parametrenin değerleri sırasıyla m0 = 85(GeV), m1/2 = 400(GeV), A0 = 0, sgn(μ) = + ve Tanβ = 10’dur. Parametrelerin bu değerleri için LM6 noktasında bazı SÜSİ parçacıklarının beklenen kütleleri GeV cinsinden aşağıda verilmiştir. 72 6. BHÇ VE SÜPER SİMETRİ u d Halil ÖZKURT s c b b(12) t t(12) L 859.06 862.97 862.97 859.06 756.78 789.64 756.78 653.53 R 830.30 827.76 827.76 830.30 782.03 816.13 655.04 836.95 χ̃ 10 g 939.79 χ̃ 03 χ̃ 04 χ̃ 1± χ̃ ±2 533.86 305.30 533.25 ν̃e ν̃µ 158.15 304.81 -518.19 µ̃ τ̃ τ̃ 1,2 e L χ̃ 02 291.07 291.07 281.00 169.47 R 176.62 176.62 167.63 292.41 h0 116.70 H0 581.18 A0 579.58 275.73 275.73 ν̃τ 274.92 H± 586.37 SÜSİ parçacıklarının BHÇ deneyindeki enerjilerde büyük tesir kesitlerine sahip olması beklenmektedir. Örneğin ≈1 TeV kütleli skuarklar ve gluinoların çift üretimi için tesir kesiti 1pb civarındadır, bu olaydan 104 adet SÜSİ olayı üretmek için 10 fb−1 toplam lüminosity gerekir (Pauss, 1999). 73 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR 7.1. Gluino ve Skuark Araştırmaları Yeniden kurma, ölçülen bozunum ürünlerinden başlayıp geriye doğru giderek hangi olayın nerede gerçekleştiğinin hangi parçacığın hangi parçacığa bozunduğu şeklindeki sorulara yanıt bulmak için olayın tekrar yapılandırılmasıdır. Generator düzeyi denilen üretim aşamasında ise olaylar simülasyon yoluyla üretildiğinden her şey bilinmektedir. Bu çalışmada LM6 noktasına karşılık gelen parametreler kullanılarak bu nokta için 45250 adet SÜSİ olayı üretilmiştir ve bu olaylar için kayıp dikine enerji, squarkların, gluinoların, chaginoların ve nötralinoların momentumları gibi bir takım genel değişkenlere bakılmıştır. Ayrıca SÜSİ için en temel fonu oluşturan t t ve Z+W+jet kanalları için 45250 adet olay üretilmiş ve LM6 için karşılaştırması mümkün olan parametreler incelenmiştir. Şekil 7.1’de LM6 noktası verileri için şekil 7.2’de ve 7.3’te ise sırasıyla t t ve Z+W+jet için E TKayip dağılımları gösterilmektedir. Şekil 7.1 : LM6 Noktası İçin Kayıp Dikine Enerji. 74 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.2 : t t Verileri İçin Kayıp Dikine Enerji. Şekil 7.3 : Z+W+jet Verileri İçin Kayıp Dikine Enerji. 75 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.4 ve 7.5’te ise sırayla LM6 noktası için gluino ve squark parçacıklarının momentum dağılımları gösterilmektedir. Bu momentumlar üretim aşamasındaki parçacıklar (generator düzeyi, bundan sonra kısaca gen olarak belirtilecektir) için hesaplanmıştır. Şekil 7.4 : LM6 Verileri İçin Gluinoların Momentumu. 76 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.5 : LM6 Verileri İçin Skuarkların Momentumu. Şekil 7.6 ve 7.7’de ise charginoların momentum dağılımları gösterilmektedir. Benzer şekilde nötralinolar için momentum dağılımları şekil 7.8 ve 7.9’da gösterilmektedir. 77 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT χ̃ ±2 Şekil 7.6 : LM6 Verileri İçin χ̃ ±2 Momentum Dağılımı. χ̃ 1± ± Şekil 7.7 : LM6 Verileri İçin χ̃ 1 Momentum Dağılımı. 78 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT χ̃ 10 Şekil 7.8 : LM6 Verileri İçin χ̃ 1 Momentum Dağılımı. 0 χ̃ 02 Şekil 7.9 : LM6 Verileri İçin χ̃ 02 Momentum Dağılımı. 79 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT 7.2. Jetler ve Jet Bulma Algoritmaları Hadron çarpıştırıcılarında yapılan deneylerde SÜSİ sinyalinin varlığı genellikle skuark ve gluinoların iki tane LSP’ye ve SM parçacık jetlerine bozulmalarıyla anlaşılmaktadır. Önceki bölümlerde bu sonuçlara örnek olarak çeşitli bozunum tipleri gösterilmiştir. Bu olaylarda meydana gelen ve adı geçen jetler kısaca parçacık demeti olarak tanımlanabilirler. Stanford’da ve Hamburg’daki DESY’de 1970’li yıllarda yapılan ilk SPEAR deneylerindeki gözlemlerden beri, çok yüksek enerjili parçacıklar arasındaki çarpışmaların, sıkıca iç içe geçmiş, koni biçimli parçacık kümeleri yarattıkları görülmüştür. İlk gözlenen jetler zıt yönlerde giden iki demet halindedir. Adına uçaklardaki gibi “jet” denen bu demetler, büyük bir hızla giden iki kuarkın bir gösterimidir. Bu jetler kuarkların varlığının eşsiz bir görsel kanıtıdır. 1979 yılında yine Hamburg’daki Alman Parçacık Fiziği Merkezi DESY’deki fizikçiler, bu jetlerin kuarklar kadar, gluonlara da bağlı olduğunu keşfettiler. Bu deneylerde, elektron ve pozitron, bir kuark-anti-kuark çifti oluşturacak şekilde yok olmuştur. Kuark, anti-kuark ve gluonun her biri, karakteristik üçlü jet olayını oluşturan parçacık saçılmaları üretmektedirler. Dolayısıyla deneylerdeki çarpışmalarda ortaya çıkan jet sayıları da gluon ya da kuarkların enerjilerine bağlı olarak değişmektedir. Çünkü jetler parçacıkların çarpışmasından sonra meydana gelen kuark ve gluonların parçalanmasından sonra meydana gelmektedir. Bu parçalanmadan sonra oluşan parçacıkların bazıları dedektörle etkileştikten sonra bir bohça, bir paket halinde yol almaktadır. İşte parçacıkların bu formuna hadron jetleri denir. Jet parçacıkları ölçülmektedirler. Bu kalorimetrelerde parçacıkların kümeler momentumları veya kuark demetler ve halinde gluonların momentumlarına bağlı olarak değişmektedir. Bu parçacıkları dedektör içerisinde dedektör elemanları ile tanımlamak için çeşitli jet tanımlayıcı algoritmalar geliştirilmiştir. Genellikle bu algoritmalar demet halinde yol alan jet parçacıklarını bir koni içersine alarak tanımlama yapmaktadırlar. Bu yüzden algoritmalar çoğu zaman koni algoritması adını almaktadırlar. Sıklıkla kullanılan koni algoritmaları şunlardır; 80 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT • Tekrarlamalı (İterative) Koni Algoritması • Orta Nokta Koni Algoritması • Dahili (Inclusive) kT Jet Algoritması 7.2.1. Tekrarlamalı Koni Algoritması Jet algoritmaları kalorimetre kulelerinde jet tanımlamaları yapabilmek için kullanılan algoritmalardır. Genelde bu algoritmalar koni algoritmalarıdır. Demet, bohça şeklinde yayılan parçacıklar bir koni içerisine alınarak tanımlamalar yapılmaya çalışılır. Tekrarlamalı Koni algoritması jet tanımlanmasında daha basit ve hızlı çalışan bir algoritmadır. Diğer iki algoritma ise daha karmaşık algoritmalardır. Fakat bunlardan Orta Nokta algoritması çalışma prensibi olarak Tekrarlamalı Koni algoritmasını temel almıştır. Tekrarlamalı Koni algoritması yüksek ET ölçülen bir kalorimetre kulesinde başlar. Belirli bir eşik enerjisini aşan ET değerleri en yüksek değerden en düşük değere kadar sıralanmaktadır. Jetleri bulmak için başlangıçta bulduğumuz ve kullandığımız parçacığa çekirdek (seed) denir. Sonra bu parçacığa en yakın parçacıklar bulunarak jetler tanımlanabilir. Tanımlamalar bir koni içerisinde yapılır. Yani çekirdek etrafında bulunan parçacıkların etrafına bir koni çizilir ve R<RC koşulunu sağlayan parçacıklar jeti oluşturmak üzere bu koniye eklenir. Burada RC çizilen koninin yarıçapıdır R ise parçacığın gidiş doğrultusunun çekirdeğe olan uzaklığıdır (Chekanov, 2002). Bulunan jetlerin ET, η ve φ ’ si aşağıda verilen eşitliklerden hesaplanır. ET = η= φ= ∑E i T (7.1) 1 ET ∑η 1 ET ∑φ j × ETj (7.2) j j × ETj (7.3) j 81 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Burada ET proto-jetlerin enerjisini, diğer iki terim ise bu proto jetlerin yönünü temsil etmektedir. φ açısı x, y eksenleriyle yapılan açıyı göstermektedir. η ise z ekseniyle yapılan θ açısından hesaplanmış bir değerdir. η , parçacığın doğrultusu da olabilir, herhangi bir kulenin konumu da olabilir. Jetlerin tanımlanması aşağıda verilen koşullar sağlanana kadar devam eder. ETn +1 − ETn < 1% (7.4) (∆η ) 2 + (∆φ ) 2 < 0.01 (7.5) Bu koşullar altında eğer kararlı bir proto-jet bulunursa bu jet proto-jetler listesinden ve bulunan jete dahil edilen bütün parçacıklar da parçacık listeden kaldırılır ve gerçekten jet olduğuna inanılan kararlı proto-jet bulunan jetlerin listesine eklenir. 7.2.2. Orta Nokta Koni Algoritması Bu algoritma Tekrarlamalı Koni algoritmasdan ve bu algoritmada yer alan koninin boyutlarını belirten parametrelerden geliştirilmiştir. Dedektör etkileşmesi ile yeniden oluşturulan jetler (RecJet) büyük jetler olabilir. Burada büyük veya şişman adı ile adlandırılan jet kavramı birden fazla jetin bir araya gelerek tek bir jet gibi davranma eğilimi göstermesi anlamına gelmektedir. İşte bu algoritma birden fazla jetten oluşmuş bir jeti birbirinden ayırmak, ayrı ayrı jetler durumuna getirmek için geliştirilmiş bir algoritmadır. Çalışma prensibi tekrarlayan koni algoritmasına benzer. Tekrarlamalı Koni algoritmasından farkı ise algoritmada kullanılan nesnelerin ya da bulunan proto jetlerin üst üste binmesine yol açan nesnelerin listeden çıkarılmamasıdır. Halbuki Tekrarlamalı Koni algoritmasında bunlar listeden çıkarılırlar. 82 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT 7.2.3. Dahili KT Algoritması Bu algoritma jet temelli bir algoritmadır. Jet bulma algoritmaları çekirdek olarak, kararlı parçacıkları ya da kalorimetre kulelerini kullanır. Bu yöntemde ise çekirdek öncelikli olarak proto jetlerdir. di = (ET,i)2 R2 (7.6) dij = min{ ET2,i , ET2, J } Rij2 ve Rij2 = (ηi – ηj)2 + (φ i − φ j ) 2 (7.7) Yukarıdaki parametreler her i nesnesi için hesaplanır. ET,i i. proto jetin enerjisidir. Rij her proto jet çifti arasındaki uzaklıktır. Burada R boyutsuz bir değişken olup genellikle bir olarak seçilir. Algoritma en küçük di ve dij değerlerini bulacağı için bunlar sıralı listelere yerleştirilir. Bu noktalar algoritma tarafından seçilerek sıralı bir liste haline getirilip oluşturulur. Bu sıralı liste içerisinde en küçük değer di ise buna karşılık gelen jet listeden silinerek bulunan jet listesine eklenir. Yok eğer dij daha küçük ise bu iki jet birleştirilerek tek jet olarak enerjisi ve momentumları dört vektörleri toplanarak hesaplanır. Liste tamamen boşalana kadar bu işlemlere devam edilir (Butterworth et al., 2003; Ellis and Soper, 1993). 7.3. Üretim Aşamasındaki ve Yeniden İnşa Edilen Jetler İçin Enerji Dağılımları Parçacıklar dedektör ile etkileştikten sonra kalorimetre kuleleri kullanılarak bulunan jetlere yeniden yapılandırıldıkları için reconstructed jet (RecJet), üretim aşamasında bulunan ve dolayısıyla dedektör etkilerinin hesaba katılmadığı jetlere ise generated jet (GenJet) adı verilir. Bundan sonra Recjet yeniden yapılandırılan jetler ve Genjet ise üretim aşamasındaki jetler için kısaltma olarak kullanılacaktır. Enerjisi en büyük olan jetler 1. jetlerdir. Genel olarak bu jetlere lider (leading) jet adı da verilmektedir. Jetler de enerjilerine göre sıralanmaktadır. Burada 5. jet enerjisi en düşük olarak bulunan jettir. Şekil 7.10 ve 7.11’de LM6 verileri için enerji sıralamasına göre 1. ve 5. RecJetlerin enerjilerinin dağılımları verilmiştir. Şekil 83 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT 7.12 ve 7.13’de ise üretim aşamasındaki 1. ve 5. Genjetlerin enerji dağılımları verilmiştir. Şekil 7.14, 7.15, ve 7.16, 7.17 ise standart model verileri olan t t ve Z+W+jet için 1. ve 5. RecJet’lerin Enerji Dağılımlarını göstermektedir. Şekil 7.10 : LM6 Verileri İçin 1. RecJetin Enerji Dağılımı. Şekil 7.11 : LM6 Verileri İçin 5. RecJetin Enerji Dağılımı. 84 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.12 : LM6 Verileri İçin 1. GenJetin Enerji Dağılımı. Şekil 7.13 : LM6 Verileri İçin 5. GenJetin Enerji Dağılımı. 85 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.14 : t t Verileri İçin 1. RecJetin Şekil 7.15 : t t Verileri İçin 5. RecJetin Enerji Dağılımı. Enerji Dağılımı. Şekil 7.16 : Z+W+jet Verisi İçin 1. RecJetin Şekil 7.17 : Z+W+jet Verisi İçin 5. RecJetin Enerji Dağılımı. Enerji Dağılımı. 86 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT LM6, t t ve Z+W+jet verileri için bulunan RecJet sayılarını gösteren grafikler sırasıyla şekil 7.18, 7.19 ve 7.20’de gösterilmektedir. Bu jet sayıları bulunurken ηjet<1.7 ve ETjet>30 GeV kısıtlamarı uygulanmıştır. Şekil 7.18 : LM6 Verileri Bulunan RecJet Sayısı. Şekil 7.19: t t : Verileri İçin Bulanan RecJet Sayısı. Şekil 7.20 : Z+W+jet Verisi İçin Bulunan RecJet Sayısı. 87 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.18, 7.19 ve 7.20’den görülebileceği gibi ηjet<1.7 ve ETjet>30 GeV kısıtlamalarına ek olarak jet sayısı üzerine kısıtlama koymak SM olayların çoğunun elimine edilmesini sağlayacaktır. Örneğin jet sayısının en az 3 olmasını istemek t t verilerinin bir kısmını, Z+W+jet olaylarının ise neredeyse tamamını elimine edecektir. 7.4. Jet Çözünürlüğü Jet çözünürlüğü dedektörün jetlere olan tepkisinin bir ifadesi olup şu şekilde ile tanımlanır; PTRe c / PTGen (7.8) burada PTRe c parçacıkların dedektörde ölçülmesiyle yeniden inşa edilen jetlerin momentumu, diğeri ise üretim aşamasında bulunan jetlerin dedektör etkisi olmadan ölçülen jet-momentumudur. Genelde jetlerin enerji çözünürlüğü üretim aşamasındaki jetlerin tepki dağılımlarının farklı enerji aralıklarında araştırılmasıyla belirlenmeye çalışılır. Jet enerji çözünürlüğü şu formülle verilmektedir; σ( ETrec ) ETMC rec T MC T E E = a E MC T ⊕ b ETMC ⊕c (7.9) burada birinci terim, jetlerin kapsadığı koninin içerisindeki elektronik gürültülerden meydana gelen enerji dalgalanmalarını gösterir. İkinci terim ise kalorimetrenin jetlere olan yanıtını göstermektedir. Son terim ise bir sabittir. Bu sabit dedektörün düzgün ve lineer olmayan davranışlarından kaynaklanmakta olup indirgenemez bir terimdir. Aşağıdaki şekillerde LM6 verilerini kullanarak elde edilen jet enerji çözünürlüğü verilmiştir. Görüldüğü gibi yeniden inşa edilen jetlerin enerjisinin aynı jetin üretim aşamasındaki enerjisine oranı 1’den farklıdır. Bunun 88 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT nedeni jet içerisindeki parçacıkların ölçülen enerjilerinin dedektör etkisiyle üretim aşamasındakinden farklı olmasıdır. Bu problemi gidermek için çeşitli düzeltme yöntemleri geliştirilmiştir. Bu yöntemlerde kalibrasyon sabitleri hesaplanarak jetler için gerekli düzeltmeler yapılmaktadır. Bu çalışmada da (Abdulin 2001) referansında verilen kalibrasyon sabitleri kullanılarak jet enerjileri düzeltilmeye çalışılmıştır. Şekil 7.21 ve 7.22 sırasıyla LM6 verileri için düzeltilmemiş ve düzeltilmiş jet enerji çözünürlüklerini göstermektedir. Şekil 7.23 ve 7.24 ise RecJet enerjilerinin GenJet enerjilerine oranının GenJet enerjilerine göre değişimi gösterilmiştir. GenJet enerjileri daha büyük değerde olduğundan oran 1’den küçük çıkmış düzeltme yapılarak oran 1’e yaklaştırılmaya çalışılmıştır. Düzeltilmemiş Düzeltilmiş PTRec /PTGen PTRec /PTGen Şekil 7.21 : Jet Enerji Çözünürlüğü Şekil 7.22 : Jet Enerji Çözünürlüğü (Düzeltilmemiş). (Düzeltilmiş). 89 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT ETRec /ETGen ETRec /ETGen Düzeltilmemiş Düzeltilmiş ETGen ETGen Şekil 7.23 : E TRec /ETGen ’nin Düzeltilme Yapılmadan Şekil 7.24 : E TRec /ETGen ’nin Düzeltildikten Önce Enerjinin Fonksiyonu Olarak Değişimi. Sonra Enerjinin Fonksiyonu Olarak Değişimi. 7.5. Yük Kesri Daha önce de bahsedildiği gibi jetlerin tanımlamalarının yapılması için çeşitli koni algoritmalarının geliştirildiği ve bu algoritmalar yardımıyla demet şeklinde hareket eden parçacıkların bir koni içerisine alınarak tanımlamalarının yapıldığı söylenmişti. Yük kesri (Charge Fraction, CHF) dediğimiz kavram en basit tabirle bu bahsettiğimiz koni içerisindeki yüklü parçacıkların enerjisinin koni içerisindeki tüm parçacıklarin enerjisine oranı şeklinde tanımlanabilir. Başka bir deyişle jetlerin enerjilerinin ne kadarını yüklü parçacıkların taşıdığına bakılmaktadır. Hadronik jet içerisindeki yüklü parçacıkların yüksüz parçacıklara oranı olarak %65 civarındadır (Green 2000). Çarpışma sonrası oluşan istenmeyen jetleri ya da jet gibi davranış gösteren fakat aslında jet olmayan yapıları elimine etmek için yüklü parçacıkların jet enerjilerine katkıları araştırılmaktadır. pp çarpışmasından sonra oluşan partonlar bir olay köşesinden yüklü ve nötral parçacıkların spreyi şeklinde çıkmakta ve daha sonra bunlar jet olarak gruplandırılmaktadır. Fona katkıda bulunan kozmik ışınlar veya birincil çarpışma köşesinden gelmeyen diğer parçacıklar kalorimetreye gelirken izleyiciden geçebilir de geçmeyebilirler de. Fakat bunların jet ile ilişkili gibi 90 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT görünenlerinin birincil olay köşesinden gelmesi beklenmez. Bu kriter kulanılarak bu fonlar elimine edilmeye çalışılabilir. Genel olarak yük kesri kalorimetrede jetlerle ilişkilendirilen izlerin PT değerinin kalorimetrede ölçülen jetlerin PT değerine oranı olarak tanımlanır. Yük kesri hesaplanırken aşağıdaki durumlar göz önünde bulundurulmalıdır. • 0.5 koni çapı içerisine düşen izler hem izleyicide hem de kalorimetrede ölçülebileceğinden dolayı kısmi çift sayım olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. • Diğeri ise parçacıkların izleyici materyali ile nükleer etkileşmesi %10 ile %20 arasında bir enerji kaybına yol açabilir. Bu kayıp da CHF kesri bulunurken hesaba katılamamaktadır ve tam olarak düzeltilememektedir. İzleyicinin kapsadığı bölgede bulunan ve bir foton ile ilişkilendirilemeyen ama yük kesri 0 olan bir jet potansiyel bir fon jetidir. Bu nedenle toplam olay yük kesri gerçek jetleri sahte jetlerden ayırmak için kullanılabilir. Fakat son durumunda foton içeren olaylar için yük kesrinin iyi bir seçme kriteri olmayabileceği de göz önünde bulunmalıdır. Olay (event) yük kesri, (ECHF) her bir jet için jet merkezli 0.75 yarıçaplı koni içerisine düşen izler bulunarak hesaplanır ve bir jetin olay yük kesrine girebilmesi için rapitidesinin (η ) mutlak değerinin 1.7 değerinden küçük olması gerekmektedir. ECHF şu formülle verilmektedir. (∑ İzler P ) i Ti j >│NJet ECHF=< PTj Burada NJet, │η│< 1.7 (7.10) bölgesinde bulunan 0.5 koni yarıçaplı jet sayısıdır.│η│< 1.7 bölgesinde bulunan jetlere ait en az 4 tane iz olması istenir. PTj, j’ninci jetin momentumudur. (∑ iİzler PTi ) j ise jetler ile eşleştirilen bütün izlerin 91 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT toplam momentumunu vermektedir. Ve bulunan jetlerin sayısı üzerinden ortalama alınmaktadır. Şekil 7.25 : LM6 Verileri İçin Yeniden İnşa Edilen RecJetlerin Olay Yük Kesri. Şekil 7.26 : t t Verileri İçin Yeniden İnşa Edilen RecJetlerin Olay Yük Kesri. 92 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.27 : Z+W+jet Verileri İçin Yeniden İnşa Edilen RecJetlerin Olay Yük Kesri. LM6 verileri için Recjetlerinin olay yük kesri şekil 7.25’te verilmiştir. Şekil 7.28 ve 7.29 ise yine LM6 verileri için 1. ve 3. recjetlerinin yük kesirlerini göstermektedir. Aynı grafikleri Standart model verileri için elde edecek olursak t t için şekil 7.26 Recjetlerinin olay yük kesrini, ve sırasıyla şekil 7.30 ve 7.31 ise 1. ve 3. Recjetlerin yük kesrini göstermektedir. Diğer standart model verisi olan Z+W+jet Recjetleri için olay yük kesri ve 1., 3. Recjetlerin yük kesirleri ise şekil 7.27, 7.32 ve 7. 33’te gösterilmektedir Şekil 7.28 : LM6 Verileri için 1. RecJetin. Şekil 7.29 : LM6 Verileri için 3. RecJetin Yük Kesri. Yük Kesri. 93 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.30 : t t için 1. RecJetin Yük Kesri. Şekil 7.31 : t t için 3. RecJetin Yük Kesri. Şekil 7.32 : Z+W+jet için 1. RecJetin Yük Kesri. Şekil 7.33 : Z+W+jet için 3. RecJetin Yük Kesri. 7.6. Elektromanyetik Kesir Kalorimetrede koni algoritmaları yardımıyla tanımlanan jetin içerisinde hem hadronik hem de elektromanyetik parçacıklar yer almaktadır. Dolayısıyla jetin enerjisine bunların her birinin değişik katkıları vardır. Burada araştırılan şey jetlerin 94 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT enerjilerinin hadronik parçacıklar (HAP) tarafından ne kadar, elektromanyetik parçacıklar (EMP) tarafından ne kadar taşındığıdır. Elektromanyetik kesir (EMF, Electromagnetic Fraction), elektromanyetik parçacıkların enerjisinin toplam parçacıkların enerjisine oranı olarak tanımlanabilir. Burada bütün parçacıklar hadronik ve elektromanyetik parçacıkların toplamıdır. EMF = EMP EMP + HAP (7.11) Bu oran genel olarak olayın özelliğine bağlı olarak 0 ile 1 arasında bir sayıdır. Hadronik jetlerden gelen katkıda bu oran 0’a yaklaşmaktadır. Elektron ve foton jetleri için ise bu oran 1’e yakın olmaktadır (Hartet et al., 2005). Yine Kozmik Bremssthralung’da depo edilen enerji ister hadronik ister elektromanyetik katkılı olsun, jet olarak toplandığında bunun EMF kesri yine 0 ile 1 arasında olmaktadır. Bir deneyde elektromanyetik kesre bakarak jetin hadronik ya da elektromanyetik kaynaklı olup olmadığına karar verilebilir. Bundan sonra Elektromanyetik Kesir kısaca EMF olarak gösterilecektir. Şekil 7.34 : LM6 Verileri İçin 1.RecJetin EMF Kesri. 95 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.35 : t t Verileri İçin 1. RecJetin EMF Kesri. Şekil 7.36 : Z+W+jet Verileri İçin 1. RecJetin EMF Kesri. Yine bu kesir hesabı istenmeyen olayları elimine etmek için de kullanılmaktadır. Jet gibi davranan aslında jet olmayan parçacık gruplarının gerçek 96 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT jetlerden ayrılmasında veya oluşan jetlerin ne kadar iyi bir jet olup olmadığına karar verirken de bu kesir önemli bir yer tutmaktadır. Olay EMF’si olan EEMF (EventEMF) ise elektromanyetik kalorimetrenin kabul rapitidesi │η│≤ 3.0 üzerinden PT ağırlıklı jet EMF’si olarak tanımlanır. EEMF şu formülle verilmektedir; EEMF= ∑ Njet j =1 PTj × EMF j (7.12) ∑ Njet j =1 PTj Burada Njet tekrarlamalı koni algoritması ile tanımlanan 0.5 koni yarıçaplı jet sayısıdır. Ölçülen jetlerin PT değeri 30 GeV’den büyük ve │η│≤ 3.0 olmalıdır. PTj ise j’ninci jetin düzeltilmemiş momentumunu temsil etmektedir. Son olarak EMFj ise j’ninci jetin EMF’si olarak tanımlanmaktadır. Bundan sonra Olayın elektromanyetik kesri kısaca EEMF olarak gösterilecektir. Şekil 7.34’te LM6 verileri için yeniden inşa edilen 1. Recjetin EMF grafiği verilmiştir. Şekil 7.37’de ise LM6 verileri için yeniden inşa edilen olayın (RecJetler için) elektromanyetik kesir grafiği verilmiştir. Şekil 7.40 ise LM6 verileri için 3. Recjetin elektromanyetik kesrini grafik olarak göstermektedir. Şekil 7.37 : LM6 Verileri İçin RecJetlerin Olay EMF Kesri. 97 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.38 : t t Verileri İçin RecJetlerin Olay EMF Kesri. Şekil 7.39 : Z+W+jet İçin RecJetlerin Olay EMF Kesri. 98 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.40 : LM6 Verileri İçin 3. RecJetin EMF Kesri. Şekil 7.35, ve 7.36 t t Z+W+jet verileri için sırasıyla 1.Recjetin, EMF kesrini Şekil 7.41, ve 7.42 ise 3. Recjetin EMF kesrini, Şekil 7.38, ve 7.39 ise olay EMF kesrini göstermektedir. Şekil 7.41 : t t için 3. RecJetin EMF Kesri. 99 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT Şekil 7.42 : Z+W+jet İçin 3. RecJetin EMF Kesri. 7.7. Analizlerde Kullanılan Simülasyon Programları Bu çalışmada CERN’de yapılacak olan 7 TeV’lik proton-proton hüzmeler çarpıştırılması ve bu çarpışmadan sonra meydana gelecek olan olaylar çeşitli paket programlar ile simüle edilmiş ve incelenmiştir. Kullanılan paket programlar şunlardır; • Pythia 6.225 • Isajet 7.69 • Famos 1.4.0 Öncelikle Pythia programı ile ham veri üretilmiş ve kayıt edilmiştir. Burada ham verinin anlamı hiçbir dedektör etkisine uğramamış veridir. 7 TeV’lik protonlar çarpıştırılmış ve ortaya çıkan parçacıklar ile ilgili fiziksel parametreler veri olarak kayıt edilmiş ve incelenmiştir. Bu veri içerisinde herhangi bir dedektör etkisi yoktur. Daha sonra alınan bu ham veri FAMOS programından geçirilmiştir. Pythia’da üretilen parçacıklar dedektörle etkileştirilmekte ve dedektörden elde edilen sinyaller 100 7. YAPILAN ARAŞTIRMALAR Halil ÖZKURT tekrar incelemek üzere saklanmaktadır. FAMOS programı hızlı simülasyon yapan bir programdır. Daha önce Oscar ve Orca programları kullanılmaktaydı. Bunlardan OSCAR dedektör etkileşmesini ORCA da dijitizasyon işlerini yapıyordu. Şimdi ise FAMOS programı bu iki programın yaptığı işi tek başına yapan bir program olarak çalışmaktadır. İsaJet programı ise jet üretimi için kullanılan başka bir simülasyon programıdır. FAMOS programı yüksek enerjilerde iyi sonuçlar vermektedir. Düşük enerjilerde ise bazı zamanlarda başarısız sonuçlar vermektedir. SÜSİ çalışmaları yüksek enerjilerde yapıldığından FAMOS programı bu çalışmalar için ideal bir programdır. Pythia verisini FAMOS programından geçirdikten sonra yeni üretilen veri ise bu çalışmadaki analizlerde kullanılan veridir. Daha sonra alınan bu veri C++ programlama dilinde yazılmış çeşitli programlar kullanarak araştırılan konular incelenmiş ve sonuçlar çeşitli grafiklerle verilmiştir. 101 8. SONUÇLAR VE TARTIŞMA Halil ÖZKURT 8. SONUÇLAR VE TARTIŞMA 8.1. Demet Testleri Bu çalışmayı HF’in demet testleri ve SÜSİ simülasyon çalışmaları olarak iki bölüme ayırmak mümkündür. HF’in demet testleri ise üç bölüm şeklinde araştırılmıştır. Bunlar HF’in doğrusallığı, enerji çözünürlüğü ve uzaysal düzgünlüğüdür. Bu üç çalışma da HF’in demet testlerinden alınan veriler kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Öncelikle HF’in artan demet enerjisine cevabının doğrusal olarak değişip değişmediği araştırılmıştır. Bu çalışma hem elektronlar hem de pionlar için yapılmıştır. Şekil 5.2’den 5.11’ye kadar (şekil 5.11 dahil) olan grafiklerden görülebileceği üzere HF’in elektronlara cevabı oldukça doğrusaldır. HF’in pionlar için de cevabı şekil 5.13’ten 5.20’ye kadar (şekil 5.20 dahil) olan grafiklerden görülebileceği üzere doğrusaldır. Çizelge 5.2, 5.3, 5.4, ve 5.5’teki P1 parametrelerine baktığımızda HF’in elektronlara verdiği cevabın pionlara verdiği cevaptan daha iyi olduğu görülebilir. Bunun nedeni HF’in sinyalinin Çerenkov prensibine dayanması ve bu sinyallerin büyük bölümünün relativistik elektron ve pozitronlar tarafından oluşturulmasıdır. Bir diğer demet testi araştırması ise HF’in çözünürlüğünün araştırılmasıdır. Şekil 5.21’den şekil şekil 5.30’a kadar olan grafiklerde (şekil 5.30 dahil) elektronlar için değişik kulelerin enerji çözünürlüğü gösterilmektedir. Çizelge 5.6 ve çizelge 5.7’deki verilen P1 parametrelerinden görüleceği gibi enerji çözünürlüğü gayet iyidir. Pionlara bakıldığında ise enerji çözünürlüğünün elektronlardan biraz daha kötü olduğu görülebilir. Bulunan her iki enerji çözünürlüğü de HF’in fizik amaçlarını gerçekleştirmek için istenen çözünürlükle uyum içerisindedir. Bu çalışmada demet testleri ile gerçekleştirilen son araştırma ise HF’in uzaysal düzgünlüğüdür. HF’in uzaysal düzgünlüğünü test ederken iki yöntem izlenmiştir. Birinci yöntemde HF bir çizgi boyunca ön yüzüne çarpan elektronlar ile enine ya da boyuna taranmıştır. Bu şekilde elde edilen sinyaller koordinatın 102 8. SONUÇLAR VE TARTIŞMA Halil ÖZKURT fonksiyonu olarak çizdirilmiştir. Şekil 5.39 ile şekil 5.42 arasındaki şekiller (şekil 5.42 dahil) her bir kulede okunan sinyali göstermektedir. Şekillerden görülebileceği üzere sinyal kule içerisinde sabit değerler almakta ve kule sınırlarına gelindiğinde sinyal değeri hızla düşmekte ve demetin yaklaştığı komşu kulede sinyal yükselmeye başlamaktadır. Bu da Çerenkov sinyalinin ne kadar dar bir yapıya sahip olduğunun göstergesidir. Şekil 5.43’de ise kulelerde okunan toplam sinyalin demet enerjisine göre değişimi görülmektedir. Bu sinyalin yaklaşık olarak konumdan bağımsız olması HF’in uzaysal düzgünlüğünün iyi olduğunun göstergesidir. Şekil 5.45’te ise aynı enerjili elektronların tüm kama yüzeyini taramasından elde edilen sonuçlar gösterilmektedir. Okunan sinyalin değeri renk olarak gösterilmektedir. Tüm histogramın hemen hemen aynı renkte olması yine HF’in uzaysal düzgünlüğünün göstergesidir. Yer yer biraz daha düşük sinyal olan bölgelerin görülmesi bu bölgelerde sorunlar olduğunu göstermektedir. Bunlar ışık klavuzlarından veya bazı sorunlu lifler bulunmasından kaynaklanabilir. 8.2 Süper Simetri Süper simetri araştırmaları için LM6 noktası için veriler üretilmiş ve bu verilerle değişik parametreler incelenerek SÜSİ hakkında çalışmalar yapılmıştır. LM6 noktası için en temel fonu oluşturan t t ve W+Z+jet verileri üretilmiş ve aynı parametrelere bu veriler için de bakılmıştır. Şekil 7.1 de LM6 için şekil 7.2 ve şekil 7.3 de ise t t ve W+Z+jet olayları için E TKayip gösterilmektedir. Şekillerden görüleceği üzere LM6 noktası için E TKayip oldukça büyük olup deneyde bu mertebede kayıp enerji görülmesi SÜSİ olayının başlıca kanıtı olacaktır. SM’de kayıp enerjiyi nötrinolar, SÜSİ’de ise en hafif kararlı SÜSİ parçacığı taşımaktadır. SÜSİ’de bu parçacık χ̃ 10 dır. Şekil 7.8’den görülebileceği gibi bu parçacığın taşıdığı momentum oldukça yüksek olup bu parçacığın dedektörden gözlenemeden kaçması oldukça büyük kayıp enerjiye yol açmaktadır. 103 8. SONUÇLAR VE TARTIŞMA Halil ÖZKURT Şekil 7.4 ile şekil 7.9 arasıdaki şekillerden (şekil 7.9 dahil) görülebileceği üzere bir çok SÜSİ parçacığının taşıdığı momentumun oldukça yüksektir. Buradan bunların keşfi için neden BHÇ gibi çok yüksek kütle merkezi enerjisine ihtiyaç duyulduğu kolayca anlaşılabilir. Bu çalışmada yine hem jetlerin hem de bir olayın taşıdığı yük kesirleri ve jetlerin enerjisine elektromanyetik etkileşmeden gelen katkılar incelenerek bunların SÜSİ’den dışındaki fonları elimine edebilmek için seçme kriteri olarak kullanılıp kullanılamayacağı araştırılmıştır. Bu parametrelerin nasıl tanımlandığı bölüm 7’de bulunabilir. Şekil 7.28 LM6 için, şekil 7.30 ve şekil 7.32 ise sırasıyla t t ve W+Z+jet için 1. Jet (RecJet) yük kesrini göstermektedir. Benzer olarak sekil 7.34 ise LM6 için, şekil 7.35 ve şekil 7.36 ise t t ve W+Z+jet olayları için 1.Jetin (RecJet) elektromanyetik kesrini göstermektedir. Bu şekillerden görülebileceği üzere bu parametrede çok ayırt edici bir özellik gözlenememiştir. (Taylan, 2006) referansında benzer bir çalışma LM1 noktası için yapılmış, bu çalışmada da bu parametrelerin t t ve W+Z+jet SM fonunu çok fazla elimine edemediği fakat demetin demet borusu ile etkileşmesi sonucu oluşan olaylardan kaynaklanan jetleri veya sahte jetleri elimine ettiği gösterilmiştir. Bu parametrelerin lider jet için istenilen sonucu vermemesi üzerine aynı parametrelere SM’de 3. jetlerin sahte jet olabileceği ihtimali üzerine bakılmıştır. Fakat benzer şekilde bu parametrelerin ayırt edici bir özellik göstermediği gözlenmiştir. LM6 noktasında hangi SÜSİ kanallarının gözlenmesi için ne kadarlık bir ışıklık gerektirdiği ve hangi SÜSİ parçacıklarının hangi ışıklılıkta gözlenebileceği daha detaylı çalışmalar gerektirmektedir. 104 KAYNAKLAR ABDULLIN, S., ve Ark., “Energy Corrections for QCD Jets” CMS IN 2001/001. AKCHURİN, N. et al., Beam Test Results From a Fine-Sampling Quartz Fiber Calorimeter for Electron, Photon and Hadron Detection, Nucl. Ins. And Meth. A399(1997) 202-226. BITYUKOV, S.I. and KRASNIKOV, N.V., 1999, “Search for SUSY at LHC in JETS + E Tmiss final states for the case of nonuniversal gaugino masses”, arXiv:hep-ph/9907257 v1. BLAZEY, G.C., et al., 2000, “Run II Jet Physics”, arXiv:hep-ex/0005012. BUTTERWOTH, J. M., et al., 2003, Comput. Phys. Commun. 153, 85. CHEKANOV, S. V., 2002 “Jet algorithms: A mini review ”,arXiv:hep-ph/0211298. CMS-VFCAL Collaboration (N.Akchurin et. al.),“Test-Beam of A Quartz-Fiber Calorimeter Prototype with A Passive Front Section”, Nucl. Ins. and Meth. A400, 267-278 (1997). CMS-VFCAL Collaboration (N.Akchurin et. al.), “On the Differences Between High Energy Proton and Pion Showers and Their Signals in a Noncompensating Calorimeter”, Nucl. Ins. And Meth. A408, 380-396 (1998). CMS-VFCAL Collaboration (N.Akchurin et. al.), “Test Beam Results of CMS Quartz-Fiber Calorimeter Prototype and Simulation of Response to High Energy Hadron Jets”, Nucl. Ins. And Meth. A409, 593-597 (1998). CMS-VFCAL Collaboration (N. Akchurin et. al.), “Effects of Radiation and Their Consequences for the Performance of the Forward Calorimeters in the CMS Experiment”, Nucl. Inst. And Meth B 187, 66-78 (2002). CMS-VFCAL Collaboration (N. Akchurin et. al.), “Results from the Beam Test of the CMS Forward Quartz Fiber Calorimeter Pre-Production-Prototype (PPP-I)”, CMS IN 2002/064. DUMANOGLU, I., et.al., (2002) “Radiation Hardness Studies of High OH− Content Quartz Fibres Irradiated with 500 MeV Electrons”, Nucl. Inst. And Meth A 490, 444-455. 105 ELLİS, J., et al., 1984, Nucl. Phys. B238, 453. GREEN, D., 2000 “The physics of Particle Detectors”, Cambridge Monographs on Particle. Physics, Nuclear Physics and Cosmology, Cambridge University Press. GROOM, D.,(1998) Task Force Report on Radiation Levels in the SSC Interaction Regions, Report SSC-SR-1033. HARTET, J., et. al., 2005, CMS AN-2005-048, CERN. JACKSON, JD. Classical Elektrodynamics, 2nd edn, John Wiley & Sons (1975). LEO, WİLLAM R. Techniques for Nuclear and Partial Physics Experiment, 1st edn, Springer-Verlag Berlin Hiedelberg Newyork London Tokyo (1987). PAUSS, F. And DITTMAR, M., “Experimental Challenges at the LHC”, CMS CR 1999/008. SPIRA, M., AND ZERWAS, M. P., Electroweak Symmetry Breaking and Higgs Physics. CERN-TH/97-379, 1997. Technical Proposal, CERN LHCC 94-38 LHCC/P1 (1994). THE COMPACT MUON SOLENOID (CMS) Technical Proposal, 1994, CERN/LHCC 94-38. THE ELECTROMAGNETIC CALORIMETER PROJECT Technical Design Report, 1997, CERN/LHCC 97-33. THE MUON PROJECT Technical Design Report, 1997, CERN/LHCC 97-32. THE HADRON CALORIMETER PROJECT Technical Design Report, 1997, CERN/LHCC 97-31. WIGMANS, R., (1991) Ann, Rev. Nucl. And. Part. Sci. 41/33. www1: http://cmsinfo.cern.ch/Welcome.html www2 : http://atlas.web.cern.ch/Atlas/Welcome.html www3 : http://homepage.uludag.edu.tr/~epilicer/detektor.html www4 : http://lhc-new-homepage.web.cern.ch/lhc-new-homepage www5 : www-jlc.kek.jp/information/lib/Y_Okada/KEK-SUSY.pdf VIRDE, T.S. CMS Conference Report “Calorimetry” CMS CR 1998/026. 106 ÖZGEÇMİŞ 1973 yılında Adana’da doğdum ilk orta ve lise tahsilimi Adana’da tamamladıktan sonra 1992 yılında Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümüne girdim. 1997 yılında mezun olup aynı yıl Çukurova Üniversitesi Fizik Bölümünde Yüksek Lisansa Başladım. 2000 yılında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı yıl Doktora programına başladım. 1999 yılından itibaren Çukurova Üniversitesi Karaisalı Meslek Yüksek okulunda öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladım ve halen devam etmekteyim. 107