ozc ¨ u kules ˙ ı

advertisement
1 ARALIK 2013
GÖZCÜ KULESİ
YEHOVA’NIN GÖKTEKİ KRALLIĞINI DUYURUR
Tanrı’ya İhtiyacımız Var mı?
GÖZCÜ KULESİ
YEHOVA’NIN GÖKTEKİ KRALLIĞINI DUYURUR
Vol. 15, No. 23
DECEMBER 1, 2013
Her Sayının Ortalama Tirajı:
210 DİLDE 44.978.000 ADET
1ARALIK 2013
․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․
Semimonthly
TURKISH
¨
¨
˙
˙ ˙
GOZCU KULESI DERGISI, Yehova
Tanrı’yı evrenin
Egemeni olarak
˙
¨
yuceltir. Iyi bir haberle insanları
˘
¨
teselli eder: Tanrı’nın gokteki Krallıgı
¨
¨
¨ ¨ ¨
yakında dunyadaki tum kotulukleri
¨ ¨ ¨
sona erdirecek ve yeryuzunu cennet
haline getirecektir. Bu dergi bizim
sonsuz yaşam kazanabilmemiz için
˘
¨
olen ve şimdi Tanrı’nın Krallı
˙ gının
¨ ¨
¨
Kralı olarak hukum suren Isa
¨
Mesih’e duyulan inancı guçlendirir.
¨ ¨
Gozcu Kulesi 1879’dan beri
yayımlanmaktadır ve siyasete
karışmaz. Yetkili kaynak
olarak,
˙
Tevrat, Zebur ve Incil olarak
˘
bilinen Kutsal Kitaba baglı kalır.
KAPAK KONUSU
Tanrı’ya İhtiyacımız Var mı?
İnsanlar Neden Böyle Düşünüyor? 3
Neden Tanrı’ya İhtiyacımız Var? 4
․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․․
BU SAYIDA AYRICA
Kariyer Olarak Yehova’ya Hizmet Etmeyi Seçtim 8
Tanrı’ya Yaklaşın:
“İşte! Her Şeyi Yeni Yapıyorum” 11
“Dağlarından Bakır Çıkaracaksın” 12
Daha fazla bilgi almak
¨
ya da hiçbir ucret
¨
odemeden Kutsal
Kitabı incelemek
ister misiniz?
www.jw.org
sitesini ziyaret
edebilir
˘
ya da aşagıdaki adrese
yazabilirsiniz.
Yehova’nın Şahitleri
˙
¨
˙
¨
PK 23 Ferikoy 34378 Istanbul-TURKIYE.
Tel. 0 212 249 04 17.
¨
Dunya çapındaki adreslerin tam listesi için
şu siteye bakın: www.jw.org/iletişim
˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙˙
Çocuklarınıza Öğretin:
İsa Mesih Denince
Aklımıza Ne Gelmeli? 14
Kutsal Kitapla İlgili Soruların Cevapları 16
DAHA FAZLASI İNTERNET SİTEMİZDE | www.jw.org
YEHOVA’NIN ŞAHİTLERİ HAKKINDA
SIKÇA SORULAN SORULAR:
Neden İsminiz Yehova’nın Şahidi?
(HAKKIMIZDA > SIKÇA SORULAN SORULAR kısmına bakın)
Bu yayın parayla satılmaz.
˘
¨ ¨ ¨
Gonullu bagışlarla desteklenen,
˘
¨
dunya çapındaki Kutsal Kitap egitim
programının bir kısmıdır. Aksi belirtilmedikçe,
¨
ayet alıntıları Kutsal Kitap – Yeni Dunya
Çevirisi’ndendir.
The Watchtower (ISSN 0043-1087)
Druck und Verlag: Wachtturm Bibel– und
Traktat-Gesellschaft der Zeugen Jehovas, e. V.
Selters/Taunus. Verantwortliche Redaktion:
Ramon Templeton, Selters/Taunus
¨
Bu yayının Turkçesinin hazırlanmasından
˘
Yehova’nın Şahitlerini Destekleme Dernegi
sorumludur.
5 2013 Watch Tower Bible and Tract Society of
Pennsylvania. Her hakkı saklıdır.
Printed in Germany.
¨8 ¨
˙
GOZCU KULESI
1 ARALIK 201 3
¨
˙
˘
Y EHOVA’NIN G OKTEK I K RALLI GINI D UYURUR
BU DERGİYİ İNTERNET
SİTEMİZDEN FARKLI
FORMATLARDA
İNDİREBİLİRSİNİZ
˙
Tanrı’ya Ihtiyacımız Var mı?
KAPAK KONUSU
İnsanlar Neden Böyle Düşünüyor?
“Hayatınızda Tanrı olmadan da mutlu musunuz?
Milyonlarca kişi mutlu.” Yakın zamanda ateist
bir grup kiraladığı reklam panosuna bu mesajı
yazdırdı. Açıkça görüldüğü gibi onlar Tanrı’ya ihtiyaçları olmadığını düşünüyorlar.
Diğer yandan Tanrı’ya inandığını söyleyen kişiler yaşamlarını Tanrı yokmuş gibi sürdürüyor.
Katolik bir başpiskopos olan Salvatore Fisichella
kilisesinin mensupları hakkında şöyle dedi:
“Muhtemelen bize bakan hiç kimse Hıristiyan olduğumuzu anlamaz, çünkü hayat tarzımızın diğer insanlarınkinden hiçbir farkı yok.”
Bazı insanlar Tanrı hakkında düşünemeyecek
kadar meşgul. Onlar Tanrı’yı hayatlarında yer
alamayacak kadar uzak ve ulaşılmaz görüyor.
Böyle kişiler sadece başları sıkıştığında veya bir
şeye ihtiyaçları olduğunda Tanrı’dan yardım istiyor.
Bazı insanlar da, belki de bir yararı olduğunu
düşünmedikleri için dinlerinin gereklerini yerine getirmiyor. Örneğin Almanya’da yaşayan Katoliklerin yüzde 76’sı, kiliselerinin öğretileriyle
ve Kutsal Kitapla çelişmesine rağmen bir erkek
ve kadının evlenmeden önce birlikte yaşamasına sıcak bakıyor (1. Korintoslular 6:18; İbraniler
13:4). Tabii ki yaşam tarzları inançlarına uymayan tek toplum Katolikler değil. Birçok din adamı cemaatlerindeki kişilerin “ateistler gibi yaşadığını” üzülerek dile getiriyor.
Bu örnekler şu soruyu doğuruyor: Tanrı’ya gerçekten ihtiyacımız var mı? Aslında bu yeni bir
soru değildir. Binlerce yıl önce insanlık tarihinin
başlangıcında ortaya atılmıştır. Ve bu soruyu cevaplayabilmek için Kutsal Kitabın başında anlatılan bir olayı incelemeliyiz.
1 ARALIK 2013
|
3
Neden Tanrı’ya İhtiyacımız Var?
Ruh sağlığı uzmanları insanların gerçekten mutlu olabilmek için manevi değerlere sahip olması
gerektiğini söylüyor. Aslında bu gerçek, insanların bir yere ait olma veya üstün bir amaca hizmet
etme arzularından da görülüyor. Bazıları bu ihtiyaçlarını karşılamak için doğaya, sanata, müziğe
ve bunun gibi faaliyetlere yöneliyor. Yine de bu
tür uğraşlar çoğu kişiye tam ve kalıcı bir doyum
vermiyor.
İnsanların doğuştan manevi bir açlığa sahip olduğu gerçeği Kutsal Kitabı okuyan kişilere yabancı değildir. Kutsal Kitabın başında Tanrı’nın
ilk insan çiftini yarattıktan sonra onlarla düzenli
olarak konuştuğu anlatılır. Böylece onlar Tanrı’
yla yakın bir ilişki geliştirebileceklerdi (Başlangıç 3:8-10). Tanrı insanları Kendisinden bağımsız
olarak yaşayacak şekilde yaratmadı, insanların
içinde Yaratıcılarıyla iletişim kurma ihtiyacı vardır. Kutsal Kitap bu ihtiyaçtan sık sık bahseder.
Örneğin İsa peygamber şöyle demişti: “Ne
mutlu ruhi [manevi] ihtiyacının farkında olanlara” (Matta 5:3). Bu sözlerden şu sonucu çıkarabiliriz: Mutlu ve anlamlı bir hayatın sırrı içimizdeki
manevi açlığı gidermektir. Peki bunu nasıl yapabiliriz? Bu soruya İsa’nın şu sözleri cevap verir:
“İnsan yalnız ekmekle yaşamaz, Yehova’nın ağzından çıkan her sözle yaşar” (Matta 4:4). Tanrı’nın sözleri, yani Kutsal Kitapta bulunan düşünceleri ve öğütleri mutlu ve anlamlı bir hayata
sahip olmamızı nasıl sağlayabilir? Şimdi bunun
üç yolunu ele alalım.
Kutsal Kitap Tanrı’nın özel isminin Yehova olduğunu belirtir.
4
|
GÖZCÜ KULESİ
İyi Bir Rehberliğe İhtiyacımız Var
Bugün ilişkiler, sevgi, aile hayatı, anlaşmazlıkların çözümü, mutluluk, hatta hayatın anlamı
hakkında tavsiyeler vermeye hazır sayısız uzman
var. Sizce tüm bu konularda Yaratıcımızdan başka kim sağlam ve dengeli öğütler verebilir?
Bir örnek verelim: Fotoğraf makinesi ya da bilgisayar gibi bir cihaz aldığınızda kutunun içinde
cihazdan en iyi şekilde nasıl yararlanabileceğini-
Tıpkı bir kullanma kılavuzu gibi
Kutsal Kitap da hayat için rehberlik sağlar
“Kendi yararına olanı sana öğreten, gitmen gereken yolda
seni yürüten Tanrın Yehova Benim. Keşke emirlerime
dikkat etseydin. O zaman barışın ırmak gibi,
doğruluğun denizin dalgaları gibi olurdu”
(İşaya 48:17, 18).
zi gösteren bir kullanma kılavuzunun olmasını
beklersiniz. Kutsal Kitap işte böyle bir kılavuza
benzetilebilir. Bir üreticinin kullanıcılar için hazırladığı kullanma kılavuzu gibi Tanrı da bize insan hayatı için bu rehberi sağlamıştır. Bu rehber,
“ürünün” ne için üretildiğini ve en iyi sonucu almak için nasıl kullanılması gerektiğini açıklar.
İyi hazırlanmış her kullanma kılavuzunda olduğu gibi, Kutsal Kitap da “ürünü”, yani hayatımızı tehlikeye atabilecek kullanımlara karşı bizi
uyarır. İnsanlar bize uygulaması daha kolay gibi
görünen tavsiyelerde bulunabilirler. Fakat üreticinin talimatlarına uymadan iyi sonuçlar alacağımızı ve sorun yaşamayacağımızı düşünmek
mantıksız olmaz mı?
Yehova Tanrı rehberlik sağlar, fakat bizi bunu
kabul etmeye zorlamaz. Aksine bizi sevdiği ve
yardım etmek istediği için şu sıcak çağrıda bulunur: “Kendi yararına olanı sana öğreten, gitmen gereken yolda seni yürüten Tanrın Yehova Benim. Keşke emirlerime dikkat etseydin. O
zaman barışın ırmak gibi, doğruluğun denizin
dalgaları gibi olurdu” (İşaya 48:17, 18). Kısacası
Tanrı’nın rehberliğini kabul edersek iyi bir hayat
süreriz. Başka bir deyişle mutlu ve iyi bir yaşama
sahip olmak için Tanrı’ya ihtiyacımız var.
Dünyadaki Sorunların Nedenini
Öğrenmeye İhtiyacımız Var
Bazı kişiler dünyada bu kadar çok sorun varken sevgi dolu bir Tanrı’nın varlığına inanmayı
anlamsız buluyor ve Tanrı’ya ihtiyacı olmadığını
düşünüyor. Örneğin şunun gibi sorular soruyorlar: “İyi insanlar neden acı çekiyor? Neden bazı
bebekler sakat doğuyor? Hayat neden bu kadar
adaletsiz?” Bu sorular gerçekten çok önemlidir
ve bunlara tatmin edici cevaplar bulmak hayatımızı derinden etkileyebilir. Fakat böyle sorunlar
yüzünden hemen Tanrı’yı suçlamaktansa önce
Tanrı’nın Sözü olan Kutsal Kitabın bu konuda neler söylediğine bakalım.
Kutsal Kitabın en başındaki kayda göre, Tanrı ilk insan çiftine “iyiyi kötüyü bilme ağacının”
meyvesinden yememelerini, eğer yerlerse öleceklerini söyledi. Fakat Şeytan bir yılanı kukla
gibi kullanarak ilk insan çiftini Tanrı’nın emrine karşı gelmeleri için kışkırttı. Havva’ya şöyle dedi: “Kesinlikle ölmezsiniz. Tanrı biliyor ki,
o ağacın meyvesinden yediğiniz gün gözleriniz
açılır, iyiyi kötüyü bilerek Tanrı gibi olursunuz”
(Başlangıç 2:16, 17; 3:4, 5).
Şeytan bu sözleriyle hem Tanrı’yı yalancılıkla
suçladı hem de O’nun yönetiminin adaletsiz olduğunu ima etti. İnsanlar kendisini dinlerse her
şeyin daha iyi olacağını öne sürdü. Bu iddialar
nasıl çürütülebilirdi? Yehova Kendisine yöneltilen suçlamaların doğru olup olmadığını herkesin görmesi için olayları akışına bırakmayı seçti.
O bir anlamda Şeytan’a ve onun tarafında yer
1 ARALIK 2013
|
5
alanlara, insanların iyi bir şekilde yaşamak için
Tanrı’ya ihtiyaçları olmadığı iddiasını ispatlama
fırsatı verdi.
Şeytan’ın iddialarıyla ilgili siz ne düşünüyorsunuz? İnsanlar Tanrı olmadan mutlu bir hayata sahip olabilir ve kendilerini iyi bir şekilde yönetebilirler mi? Sıkıntılar, adaletsizlikler, hastalıklar,
ölüm, suçlar, ahlaksal çöküş, savaşlar, soykırımlar ve yaşanan diğer korkunç olaylar yüzyıllardır
insanların başına bela oluyor. Bu durum insanların Tanrı’dan bağımsız şekilde kendi kendini yönetme girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını inkâr edilemez şekilde kanıtlar. Kutsal Kitap
dünyadaki sıkıntıların nedeninin Tanrı olduğunu
söylemez. Bunların en büyük nedenlerinden birine şöyle dikkat çeker: “İnsanın insana egemen
olması hep insanın zararına olmuştur” (Vaiz 8:9).
Tüm bu bilgilerin ışığında, sadece yaşadığımız
sorunların nedenini öğrenmek için değil çözümü
için de Tanrı’ya ihtiyacımız olduğu açık değil mi?
Peki Tanrı bunları nasıl çözecek?
Tanrı’nın Yardımına
İhtiyacımız Var
İnsanlar uzun zamandır hastalık, yaşlılık ve
ölümden kurtulmayı arzu ediyor. Bunun için çok
büyük miktarda zaman, enerji ve para harcadılar.
Bazıları ise hayat iksiri ve gençlik pınarı gibi efsanelerden medet umdu. Fakat tüm bu hayaller
boş çıktı.
Tanrı insanların iyi bir yaşam sürmesini ve
mutlu olmasını istiyor. İnsanları yaratmaktaki
amacı buydu ve bu amacını unutmadı (Başlangıç
1:27, 28; İşaya 45:18). Yehova Tanrı amaçladığı
her şeyi mutlaka yerine getireceğine dair bize güvence verir (İşaya 55:10, 11). Kutsal Kitap ilk insan çiftinin kaybettiği cenneti Tanrı’nın yeniden
kuracağından bahseder. Kutsal Kitabın son kısmında Yehova Tanrı’nın insanlar için şunları yapacağı söylenir: “Gözlerinden bütün gözyaşlarını
silecek. Artık ölüm olmayacak, artık matem, fer-
6
|
GÖZCÜ KULESİ
İhtiyacımız olan rehberliği ve
yardımı Kutsal Kitapta bulabiliriz
yat ve acı da olmayacak. Önceki şeyler geçti” (Vahiy 21:4). Tanrı söylediği bu harika şeyleri nasıl
yapacak ve O’nun vaadinden biz nasıl yararlanabiliriz?
İsa peygamber takipçilerine Tanrı’nın isteğinin gerçekleşmesi için dua etmelerini söyledi ve
onları dualarında şu gibi dileklerde bulunmaya
teşvik etti: “Göklerdeki Babamız, ismin kutsal kılınsın. Krallığın gelsin. Gökte olduğu gibi yerde de Senin isteğin gerçekleşsin” (Matta 6:9, 10).
Evet, Yehova Tanrı insanların kendi kendini yönetmesinden kaynaklanan kötü koşulları Krallığı aracılığıyla ortadan kaldıracak ve söz verdiği gibi yeryüzünde bir cennet kuracak (Daniel
2:44; 2. Petrus 3:13). Peki Tanrı’nın bu vaadinden
yararlanmak istiyorsak ne yapmalıyız?
Bu Krallık aracılığıyla Tanrı’nın isteğinin yeryüzünde nasıl gerçekleşeceğini öğrenmek için Kutsal Kitap Aslında Ne Öğretiyor?
kitabının 8. bölümüne bakabilirsiniz. Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan bu kitaba www.jw.org adresinden de erişebilirsiniz.
İsa Mesih bunun için atmamız gereken temel
bir adımdan söz etti: “Sonsuz yaşama kavuşmak
için, tek gerçek Tanrı olan Seni ve gönderdiğin
İsa Mesih’i tanımaları gerekir” (Yuhanna 17:3).
Evet Tanrı’nın yardımı sayesinde, O’nun vaat ettiği yeni dünyada sonsuza dek yaşayabilirsiniz.
Aslında başta ele aldığımız “Tanrı’ya ihtiyacımız
var mı?” sorusuna evet dememizin bir sebebi de
bu ümittir.
Tanrı’yı Daha Yakından
Tanıyabilirsiniz
İki bin yıl önce İsa’nın bir takipçisi olan Pavlus
Atina’da bulunan Areopagos’ta açık fikirli Atinalılara Tanrı hakkında şöyle dedi: “Herkese hayat,
nefes ve her şeyi veren Kendisidir. Çünkü O’nun
sayesinde yaşıyoruz, hareket ediyoruz ve varız;
bazı şairlerinizin de söylediği gibi, ‘Biz de O’nun
çocuklarıyız’” (Elçiler 17:25, 28).
Bu sözler hâlâ geçerlidir. Soluduğumuz havayı,
yediğimiz yiyecekleri ve içtiğimiz suyu Yaratıcımız sağlıyor. Eğer Yehova bize bu güzel şeyleri sağlamasaydı varlığımızı sürdüremezdik. Peki
Tanrı bazıları Kendisiyle ilgilenmese bile neden
tüm insanlara bunları sağlamaya devam ediyor?
Çünkü ‘böylece Tanrı’yı arayabilir, O’nu el yordamıyla da olsa arayıp gerçekten bulabilirler. Aslında O hiçbirimizden uzak değildir’ (Elçiler 17:27).
Tanrı’yı daha yakından tanımak ister misiniz?
Bunun yolu Tanrı’nın amaçlarını ve hem şimdi hem de sonsuza dek iyi şekilde yaşayabilmemiz için verdiği öğütleri öğrenmektir. Bunun için
size bu dergiyi veren kişiyle konuşabilir veya derginin yayımcılarıyla iletişime geçebilirsiniz. Size
yardımcı olmaktan mutluluk duyacaklardır.
Tanrı insanların hem şimdi hem de
sonsuza dek mutlu olmasını istiyor
1 ARALIK 2013
|
7
YAŞAM ÖYKÜSÜ
Kariyer Olarak Yehova’ya
Hizmet Etmeyi Seçtim
ANLATAN, BILL WALDEN
Ocak 1937’de liseden mezun olduktan sonra Iowa Eyalet Üniversitesi’ne kaydoldum. Bu okul ABD’nin orta batısında, yaşadığımız yerin yakınındaydı. Bir yandan derslere girip bir yandan da okul harcımı ödemek için çalıştığımdan başka bir şeye
zamanım kalmıyordu. Yüksek yapılar ve asma köprüler gençliğimden beri yaşamımın odak noktası olmuştu.
1942 yılının başlarında ABD bir süre önce
II. Dünya Savaşı’na girmişti ve ben okuldaki beşinci yılımdaydım. Mimari mühendislik bölümünden mezun olmama sadece birkaç ay vardı.
İki ev arkadaşımla birlikte yaşıyordum. Onlardan biri, “aşağı kattaki çocukları ziyaret eden” bir
adamla konuşmamı önerdi. Orada Yehova’nın
Şahidi olan John O. (Johnny) Brehmer’le tanıştım. Sorduğum her soruya Kutsal Kitabı kullanarak cevap vermesi beni çok etkiledi. Bunun üzerine Johnny’yle Kutsal Kitabı incelemeye başladım
ve daha sonra fırsat buldukça iyi haberi onunla
birlikte duyurdum.
Johnny’nin babası Otto, Walnut’ta (Iowa) bir
bankanın müdürüyken Şahit olmuştu. Otto tamgün hizmete başlamak için bu kariyerinden vazgeçti. Hem onun hem de ailesinin güzel örneği
beni zamanla önemli bir karar vermeye yöneltti.
profesör beni çağırdı. Bana mühendise ihtiyacı
olan bir yerden telgraf aldığını ve bana sormadan telgrafa cevap verip benim adıma işi kabul
ettiğini söyledi. Profesöre teşekkür ettim ve kariyer olarak neden Yehova’ya hizmet etmeyi seçtiğimi açıkladım. 17 Haziran 1942’de vaftiz edildim ve hemen ardından öncü (iyi haberi tamgün
duyuran Yehova’nın Şahitlerine verilen isim) olarak tayin edildim.
Aynı yıl daha sonra askere çağrıldım ve askeri
heyetin önüne çıkarak vicdanen savaşa katılamayacağımı açıkladım. Üniversitedeki profesörlerden olumlu niteliklerim ve yapı mühendisi olarak
sahip olduğum özel yetenekler hakkında aldığım
yazılı belgeye rağmen 10.000 dolar para cezasına
çarptırıldım ve Leavenworth’deki (Kansas, ABD)
cezaevinde beş yıl hapse mahkûm edildim.
KARAR ZAMANI
230’dan fazla genç Şahit, Leavenworth federal hapishanesinin bir kısmı olan vakıf çiftliğinde
çalışmakla cezalandırılmıştı. Bu çiftlikte gardiyanların gözetiminde bize işler veriliyordu. Bazı
gardiyanlar tarafsız olduğumuzu biliyor ve görüşlerimize saygı duyuyordu.
Bir gün üniversitenin dekanı notlarımın düştüğünü ve önceki notlarımın da mezun olmam için
yeterli olmadığını söyledi. Yehova Tanrı’ya hararetle dua edip bana yol göstermesini diledim.
Kısa süre sonra mühendislik derslerime giren
8
|
GÖZCÜ KULESİ
HAPİS HAYATI
Birkaç gardiyan düzenli olarak ibadet yapmamıza yardımcı oldu. Ayrıca Kutsal Kitaba dayalı
yayınları hapishaneye sokmamıza yardım ettiler.
Hatta hapishane müdürü Consolation (günümüzde Uyanış!) dergisine abone oldu!
SERBEST KALIŞIM VE GÖREVLİ VAİZLİK HİZMETİ
Beş yıllık cezamın üç yılını yattıktan sonra, 16
Şubat 1946’da serbest bırakıldım. II. Dünya Savaşı birkaç ay önce bitmişti. Hapishaneden çıkar
çıkmaz tekrar öncülüğe başladım ve Leavenworth
(Kansas) şehrine tayin edildim. Oraya geri dönme
fikri beni biraz korkuttu çünkü bu şehirde Yehova’nın Şahitlerine karşı önyargı iyice artmıştı. Ayrıca geçinmemi sağlayacak bir iş bulmak zordu,
kalacak yer bulmak ise çok daha zordu.
dum. Bu okul sonradan Watchtower Gilead Kutsal Kitap Okulu adını aldı. Mezun olduktan sonra şu anda Gana olarak bilinen Altın Kıyısı’na
tayin edildim.
Altın Kıyısı’nda görevim hükümet yetkililerine ve Avrupalılara iyi haberi duyurmaktı. Hafta sonları Yehova’nın Şahitlerinin bir cemaatinde
hizmet ediyordum ve cemaatteki kişilere evden
eve hizmetinde yardımcı oluyordum. Ayrıca uzak
bölgelerde yaşayan Şahitleri ziyaret ediyordum
ve onları hizmet konusunda eğitiyordum. Diğer
bir görevim de yakındaki Fildişi Kıyısı’nda gezici gözetmen olarak hizmet etmekti.
Hizmette karşılaştığım bir gardiyanın “Arazimden defol!” diye bağırdığını hatırlıyorum.
Elindeki beyzbol sopasını görünce şöyle bir yutkundum ve hemen oradan ayrıldım. Başka bir
evde bir kadın “Bir dakika bekleyin” dedi ve kapıyı kapattı. Kapının önünde beklerken birden
yukarıda bir pencere açıldı ve kadın başımdan
aşağı bir kova bulaşık suyu döktü. Fakat hizmette birçok nimet de elde ettim. Örneğin yayın verdiğim bazı kişilerin sonradan Şahit olduğunu öğrendim.
1943’te New York’un kuzeyinde görevli vaizler
için yeni bir okul açıldı. Bu okula davet edildim
ve 8 Şubat 1948’de onuncu sınıfından mezun olAltın Kıyısı’nda (bugün Gana) bir kabile reisiyle birlikte
Leavenworth Cezaevinin bugünkü
hali. 230’dan fazla Şahit oraya
hapsedilmişti
Bu yerlerde hizmet ederken yerli Afrikalılar
gibi yaşamayı öğrendim. Balçıktan yapılmış bir
barakada uyuyordum, elimle yemek yiyordum ve
İsrailoğullarının çölde yaptığı gibi tuvalet ihtiyacımı ‘dışarıda’ gideriyordum (Tekrar 23:12-14).
Yaşadığımız yere uyum sağladığımız için hem
ben hem de birlikte hizmet ettiğim görevli vaizler insanların saygısını kazandık. Bazı yerel yetkililerin eşleri bizimle Kutsal Kitabı incelemeye
başladı. Bu sayede muhalefet eden kişiler bizimle uğraştığında ve vizemizin iptal edilmesi için
1 ARALIK 2013
|
9
emir çıkarttığında, yetkililerin eşleri kocalarına
baskı yaptı ve karar iptal edildi!
Afrika’daki birçok görevli vaiz gibi ben de sıtmaya yakalandım. Titreme ve ateş nöbetleri bazen bilincimi kaybetmeme yol açıyordu. Hatta
zaman zaman alt çenemi titremesin diye elimle
tutmam gerekiyordu. Yine de hizmet bana sevinç
ve doyum vermeye devam etti.
Afrika’da geçirdiğim ilk dört yıl boyunca Eva
Hallquist’le mektuplaştım. Onunla ABD’den ayrılmadan önce tanışmıştım. Eva’nın 19 Temmuz
1953’te Gilead Okulunun 21. sınıfından mezun
olacağını öğrendim. Mezuniyeti Yehova’nın Şahitlerinin Yankee Stadyumunda (New York) yapacağı uluslararası kongrede olacaktı. Bir gemi
kaptanıyla beni ABD’ye götürmesi karşılığında
yol boyunca gemide çalışmak için anlaştım.
Zaman zaman azgın dalgalarla boğuştuğumuz
22 günlük yolculuğun ardından ABD’ye vardım
ve Yehova’nın Şahitlerinin Brooklyn’deki merkez
bürosunda Eva’yla buluştum. Terasa çıktığımızda, önümüzde New York limanı ve şehrin siluetinden oluşan harika bir manzara vardı. Orada
ona evlenme teklif ettim. Daha sonra Eva benimle birlikte hizmet etmek için Altın Kıyısı’na geldi.
AİLEMİZLE İLGİLENİYORUZ
Eva’yla birlikte Afrika’da birkaç yıl hizmet ettikten sonra annemden bir mektup geldi. Mektupta kanser hastası olan babamın ölmek üze-
Betty’yle birlikte
10
|
GÖZCÜ KULESİ
re olduğu yazıyordu. Görevimize ara vermek için
izin alıp Eva’yla birlikte ABD’ye gittik. Babamın
sağlığı hızla kötüleşti ve kısa süre sonra öldü.
Gana’ya geri dönüp yaklaşık dört yıl daha hizmet ettikten sonra annemin sağlığının da kötüleştiğini öğrendik. Bazı arkadaşlarımız Eva’yla
birlikte eve dönüp onunla ilgilenmemizin iyi olacağını söylediler. Bu hayatımızda verdiğimiz en
zor karardı. 11 yılı Eva’yla birlikte olmak üzere
toplam 15 yıldır görevli vaiz olarak hizmet etmiştim, ama artık eve geri dönme zamanıydı.
Yıllarca anneme sırayla baktık ve sağlığı elverdiğinde onu ibadete götürdük. Annem 17 Ocak
1976’da 86 yaşında öldü. Fakat dokuz yıl sonra
çok daha büyük bir acı yaşadım. Eva’ya kanser
teşhisi kondu. Bu hastalıkla mücadele etmek için
her yolu denedik, fakat Eva kansere yenik düştü
ve 4 Haziran 1985’te 70 yaşında öldü.
HAYATIMDAKİ DEĞİŞİKLİKLER
DEVAM EDİYOR
1988’de, genişletilen Büro binalarının açılışı
için Gana’ya davet edildim. Benim için unutulmaz bir olaydı! Yaklaşık 40 yıl önce Gilead’dan
mezun olup Gana’ya gittiğimde orada sadece 500
kadar Şahit vardı. Açılışın olduğu 1988 yılında
Şahitlerin sayısı 34.000’i geçmişti, şimdi ise bu
rakam 114.000’e yaklaştı!
Gana’yı ziyaret ettikten iki yıl sonra 6 Ağustos 1990’da Eva’nın yakın arkadaşı Betty Miller’la
evlendim. Hayatımızda ilk yeri Yehova’ya sunduğumuz hizmete vermeye devam ediyoruz. Büyükanne ve büyükbabamızı, anne babamızı ve Eva’
yı yeryüzündeki cennette diriltildiklerinde tekrar
görmeyi özlemle bekliyoruz (Elçiler 24:15).
Yehova 70 yıldan uzun süredir beni hizmetinde kullanıyor. Bu muhteşem ayrıcalığı ne zaman
düşünsem gözlerim doluyor. Kariyer olarak O’na
hizmet etmeyi seçmeme yardımcı olduğu için Yehova’ya hep şükrediyorum. Şu anda 90’larımda
olsam da evrendeki en büyük mühendis olan Yehova Kendisine hizmet etmeyi sürdürmem için
bana güç ve cesaret vermeye devam ediyor.
TANRI’YA YAKLAŞIN
“İşte! Her Şeyi
Yeni Yapıyorum”
Ailenizle birlikte sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmek ister misiniz? Acının, sıkıntıların ve ölümün
artık geçmişte kaldığı bir dünyada yaşamayı arzu
eder misiniz? Böyle bir dünya hayal değil, çok yakında gerçek olacak. Çünkü bu Yehova Tanrı’nın
amacıdır. Şimdi O’nun bu amacının Kutsal Kitapta nasıl anlatıldığına bakalım (Vahiy 21:3-5’i okuyun).
“[Tanrı] gözlerinden bütün gözyaşlarını silecek” (Vahiy 21:4). Elbette burada sevinç gözyaşlarından söz edilmiyor. Tanrı acıların ve kederin
yol açtığı gözyaşlarını silecek. Hatta O sadece
gözyaşlarını değil, gözyaşlarına yol açan nedenleri, yani acıları ve kederi de ortadan kaldıracak.
“Artık ölüm olmayacak” (Vahiy 21:4). Şüphesiz insanların gözyaşı dökmesinin başlıca sebebi ölümdür. Yehova Kendisine itaat eden insanları ölümün pençesinden kurtaracak. Bunu
ölümün asıl nedenini, yani Âdem’den miras aldığımız günahı ortadan kaldırarak yapacak (Romalılar 5:12). Yehova itaatli kişileri İsa peygamberin
sağladığı fidyeye dayanarak kusursuzluğa eriştirecek. Ardından “son düşman” olan ölüm “sona
erdirilecek” (1. Korintoslular 15:26). Tanrı’ya sadık kalan insanlar O’nun amaçladığı gibi kusursuz bir sağlığa sahip olacak ve sonsuza dek yaşayacak.
“Acı da olmayacak” (Vahiy 21:4). Günahın ve
kusurluluğun yol açtığı ve milyonlarca insan için
hayatı çekilmez hale getiren tüm zihinsel, duygusal ve fiziksel acılar artık olmayacak.
Gözyaşlarının, ölümün ve acının olmadığı bir
hayat yakında gerçek olacak. Belki “Bu ayetlerde
gökteki hayat anlatılıyor” diyebilirsiniz. Şimdi Kutsal Kitabın bu konuda ne dediğine bakalım. İlk
olarak bu vaadin başında “Tanrı’nın çadırı insanlarladır” sözleri geçer ve bildiğimiz gibi insanlar
yeryüzünde yaşamaktadır (Vahiy 21:3). İkinci olarak “artık ölüm olmayacak” dendiğine göre, ayet
daha önce ölümün olduğu bir yerden bahsediyor
olmalıdır. Ölüm diye bir şey gökte hiçbir zaman
var olmadı, fakat yeryüzünde uzun zamandan
beri var. Öyleyse Tanrı’nın daha iyi bir yaşamla ilgili vaadinin yeryüzünde gerçekleşeceği açıktır.
İsa Mesih’in sağladığı fidye hakkında daha fazla bilgi için Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan Kutsal Kitap Aslında Ne
Öğretiyor? kitabının 5. bölümüne bakabilirsiniz.
ARALIK AYI İÇİN ÖNERİLEN OKUMA PROGRAMI
Tanrı acıların ve kederin
yol açtığı tüm gözyaşlarını
silecek
Yehova adil bir yeni dünyayla ilgili vaadine
inanmamızı istiyor. O, tadacağımız nimetleri anlattıktan sonra bize şu güvenceyi verir: “İşte! Her
şeyi yeni yapıyorum. .... Bu sözler güvenilir ve
doğrudur” (Vahiy 21:5). Siz de sevdiklerinizle beraber Tanrı’nın vaadinin harika şekilde gerçekleştiğine tanık olabilirsiniz. Bunun için neler yapmanız gerektiğini öğrenmek istemez misiniz?
1. Petrus 1–Vahiy 22
“Dağlarından
Bakır Çıkaracaksın”
Bir arkeoloji ekibi Yahudiye çölündeki geçitlerde ve mağaralarda
kazı yapıyordu. Dik bir kayalığın yüksek bir noktasında bir mağara olduğunu fark ettiler. Acaba orada değerli bir şeyler, örneğin Lût Gölü
Ruloları gibi elyazmaları, eski çağlardan kalma alet ya da eşyalar bulabilecekler miydi? Gerçekten de mağarada tam bir hazine buldular.
Keşifleri sonradan “Nahal Mişmar definesi” olarak adlandırıldı.
Fotoğraf © İsrail Müzesi, Kudüs;
İsrail Eski Yapıtlar İdaresi’nin izniyle
ART 1961’de bir yarığın içinde hasıra sarılmış şekilde bulunan bu hazine 400’den fazla nesneden oluşuyordu ve eşyaların çoğu bakırdandı. Bunlar arasında çeşit çeşit taçlar, asalar,
aletler, topuzlar ve başka silahlar vardı. Bu keşif Kutsal Kitabı bilenler için ayrı bir önem taşır,
çünkü Başlangıç 4:22’de Tubal-kain’in “her tür
bakır ve demir aleti” yaptığını okuruz.
Bulunan hazinedeki eşyaların nerede ve kimler tarafından yapıldığı hâlâ bilinmiyor. Ancak
bu keşif bakır madenciliğinin, eritme ve döküm
işlemlerinin Kutsal Kitapta adı geçen yerlerde
çok eski zamanlardan beri bilindiğini gösterir.
M
VAAT EDİLMİŞ TOPRAKLARDAKİ
BAKIR MADENLERİ
İsrailoğulları Vaat Edilmiş Topraklara girmeden hemen önce Musa peygamber onlara şöyle demişti: “[O diyarın] dağlarından bakır çıkaracaksın” (Tekrar 8:7-9). Arkeologlar İsrail ve
Ürdün topraklarında Feinan, Timna ve Kirbet enNahas gibi çok eskiden kalma madenler ve ma-
12
|
GÖZCÜ KULESİ
den eritme yerleri keşfettiler. Peki buralarda yapılan araştırmalar ne gösteriyor?
Madencilerin en az 2.000 yıl boyunca bakır çıkardığı Feinan ve Timna’daki araziler derin olmayan çukurlarla doludur. Bugün bile oralara
giden biri etrafa dağılmış, bakır içeren yeşil benekli taşlar görebilir. Eski devirlerde madenciler bakır çıkarmak için kaya yüzeylerindeki bakır damarlarını taş aletlerle var güçleriyle oyardı.
Bunlar tükenince metal aletlerle daha derinleri
kazarak mağaraları genişletir, derin kuyular ve
tüneller açarlardı. Kutsal Kitapta Eyüp peygamberin de bu işlemlere değindiğini okuruz (Eyüp
28:2-11). Madencilik çok yorucu bir işti; öyle ki
Romalı yetkililer MS üçüncü yüzyıl ile beşinci
yüzyıl arasında azılı suçluları ve diğer mahkûmları Feinan’daki bakır madenlerinde çalışma cezasına çarptırırdı.
Kirbet en-Nahas’ta (anlamı “Bakır Kalıntıları”)
çok büyük cüruf yığınları bulundu; bu, orada endüstriyel boyutta bakır eritildiği fikrini uyandırıyor. Bilginler bakır cevherlerinin oraya Feinan
ve Timna gibi yakınlardaki madenlerden getirildiğine inanıyor. Bakırı cevherden ayırmak için üfleme çubukları ve körüklerle kömür ateşinin ısısı artırılır, sekiz ila on saat boyunca 1.200°C’de
kalması sağlanırdı. 1 kilogramlık bir bakır külçesi elde edebilmek için genellikle 5 kilogram cevher gerekirdi, sonra bu külçe eritilip kalıplara dökülerek çeşitli eşyalar yapılırdı.
ESKİ İSRAİL’DE BAKIR KULLANIMI
Sina Dağı’nda Yehova Tanrı o bölgede çıkarılan bu parlak madenin Kutsal Çadırın yapımında kullanılmasını özel olarak istedi (Çıkış 27. bölüm). Sonradan Yeruşalim’deki (Kudüs) mabet
de aynı örneğe göre yapıldı. İsrailoğulları maden
işlemeyi Mısır’a gitmeden önce ya da oradayken
öğrenmiş olabilirler. Çünkü Mısır’dan çıktıklarında dökme bir buzağı yapabilecek durumdaydılar. Ayrıca Kutsal Çadırda sunulan hizmet için
gerekli pek çok bakır araç gereci de yapabildiler;
bunlar arasında büyük bir kazan, leğenler, tavalar, kürekler ve çatallar vardı (Çıkış 32:4).
Daha sonra İsrailoğulları çölde yolculuk ederken mandan ve su kıtlığından şikâyet ettiler. Belki de o sırada bakır yönünden zengin bir bölge
olan Punon (muhtemelen bugünkü Feinan) civarındaydılar. Yehova zehirli yılanlar göndererek
halkı cezalandırdı ve pek çok kişi öldü. İsrailoğulları tövbe ettikten sonra Yehova Musa’ya bakırdan bir yılan yapıp bir direğin üzerine koymasını söyledi. Kayıt şöyle der: “Yılan tarafından
ısırılıp da bakır yılana bakan kişiler sağ kaldı”
(Sayılar 21:4-10; 33:43).
SÜLEYMAN PEYGAMBERİN ZAMANINDA BAKIR
Süleyman peygamber Yeruşalim’deki mabedin eşyaları için muazzam miktarda bakır kullandı. Bu bakırın büyük kısmını babası Davut,
ele geçirdiği Aram topraklarından getirmişti (1. Tarihler 18:6-8). Mabette kâhinlerin yıkanmak için kullandığı bakır “dökme havuz” muhtemelen 30 ton ağırlığındaydı ve yaklaşık 66 ton su
alabilirdi (1. Krallar 7:23-26, 44-46). Ayrıca mabedin girişinde bakırdan iki devasa sütun vardı.
Sütunların yüksekliği 8 metreydi ve üzerlerinde
yaklaşık 2 metre yüksekliğinde başlıklar vardı.
Yeruşalim’deki mabedin pek çok kısmı
bakırdan yapılmıştı
İçi boş olan bu sütunların her birinin kenar kalınlığı 7,5 santimetre, çapı 1,7 metreydi (1. Krallar 7:15, 16; 2. Tarihler 4:17). Sadece bunların yapımı için kullanılan bakırın miktarı bile insanı
hayrete düşürüyor.
Kutsal Kitap devirlerinde günlük hayatta bakırın geniş bir kullanım alanı vardı. Örneğin Kutsal Kitap bakırdan (ya da tunçtan) yapılmış silahlardan, prangalardan, müzik aletlerinden ve
kapılardan bahseder (1. Samuel 17:5, 6; 2. Krallar 25:7; 1. Tarihler 15:19; Mezmur 107:16). Ayrıca İsa “bakır” paralardan, İsa’nın öğrencilerinden Pavlus da ‘bakırcı İskender’den’ söz etmişti
(Matta 10:9; 2. Timoteos 4:14).
Arkeolog ve tarihçilerin hem Kutsal Kitap devirlerinde kullanılan büyük miktardaki bakırın
kaynağı hem de Nahal Mişmar definesinin gizemi konusunda cevaplaması gereken daha pek
çok soru var. Yine de şu gerçek kesindir: Kutsal
Kitap kayıtlarının da doğruladığı gibi İsrailoğullarının miras aldığı topraklar gerçekten ‘güzel bir
diyardı. Öyle bir diyardı ki, dağlarından bakır çıkaracaklardı’ (Tekrar 8:7-9).
1 ARALIK 2013
|
13
ÇOCUKLARINIZA ÖĞRETİN
İsa Mesih
DENİNCE AKLIMIZA
NE GELMELİ?
Aralık ayında tüm dünyada İsa’yı bebek olarak
gösteren resim veya biblolara sıkça rastlanır. Bu
resimlerde İsa yemlikte, yani hayvanların saman
yediği büyük kutuda yatan bir bebek olarak gösterilir. Peki İsa denince aklımıza sadece bir bebek
mi gelmeli?— Şimdi onu nasıl hatırlamamız gerektiği hakkında konuşalım. Bir gece Beytlehem
civarındaki kırlarda birkaç çoban çok özel bir şey
yaşadı.
Bir anda çobanlara bir melek göründü. Onlara ‘Bugün sizin için bir Kurtarıcı, Efendimiz Mesih
doğdu’ dedi. Melek ayrıca yeni doğmuş İsa’yı ‘yemlikte kundağa sarılmış’ halde bulacaklarını söyledi. O anda başka birçok melek de göründü ve birlikte ‘Tanrı’yı yüceltmeye’ başladılar.
Meleklerin Tanrı’yı yücelttiğini duysaydın sen
neler hissederdin?— Çobanlar çok mutlu oldu. Birbirlerine ‘Haydi doğru Beytlehem’e gidelim de bu
olayı görelim’ dediler. Oraya gidince “Meryem ile
Yusuf’u ve yemlikte yatan bebeği buldular.”
Çok geçmeden Beytlehem’e, Meryem ile Yusuf’
un yanına başkaları da geldi. Çobanlar onlara neler olduğunu anlatınca hepsi şaşırıp kaldı. Bunları öğrenmek Tanrı’yı seven herkesi mutlu eder. Bu
harika şeyleri öğrendiğin için sen de mutlu musun?— Şimdi İsa’nın doğumunun neden bu kadar
büyük bir sevince yol açtığını görelim. Bunun için
Meryem’in evlenmeden önce neler yaşadığına bakalım.
Bir gün Cebrail isimli bir melek Meryem’in yanına geldi. Ona bir bebek doğuracağını ve bebeğin
büyüyünce çok önemli biri olacağını söyledi. Şöyle
dedi: ‘Ona Yüceler Yücesinin Oğlu denecek. Kral
olarak hüküm sürecek ve onun krallığı son bulmayacak.’
Eğer bu makaleyi bir çocukla birlikte okuyorsanız, bu çizgilere
gelince çocuğun fikrini söyleyebilmesi için okumaya ara verin.
Meryem bunun nasıl olacağını merak etti, çünkü hiçbir erkekle ilişkisi olmamıştı. O zaman Cebrail şöyle dedi: “Yüceler Yücesinin gücü bir gölge
gibi üzerinde olacak. Bu nedenle de, doğacak olana kutsal denecek. O, Tanrı’nın Oğlu olarak adlandırılacak.” Yani Tanrı gökteki oğlunun yaşamını
Meryem’in rahmine koyacaktı, İsa orada büyüyecek ve bir bebek olarak dünyaya gelecekti. Bu gerçekten de büyük bir mucizeydi!
Hiç İsa’nın doğumunu anlatan bir resim gördün
mü?— Böyle resimlerin birçoğunda, İsa’yı bebekken ziyarete gelen çobanların yanında üç adam
görülür. Noel zamanı insanlar pek çok yere bu resimleri koyar. O üç adam astrologdu, yani yıldızları
yorumlayarak fal bakıyorlardı. Tanrı fal bakılmasından hiç hoşlanmaz. Ayrıca onların İsa’yı bebekken
ziyaret ettiği doğru değil. Çünkü Kutsal Kitap onlar
hakkında şöyle der: “Eve girince annesi Meryem’
in yanında olan küçük çocuğu gördüler.” Demek ki
İsa artık yemlikte yatan bir bebek değil çocuktu ve
Yusuf ve Meryem’le birlikte evde yaşıyordu.
Peki astrologlar İsa’yı nasıl buldu?— Yıldız gibi
görünen bir ışık onlara yol gösterdi. Fakat bu ışık
onları Beytlehem’den önce Yeruşalim’de bulunan
Kral Herodes’e götürdü. Kutsal Kitap Herodes’in
İsa’yı öldürmek istediğini söyler. Sence o ışıkla
astrologları Herodes’e yönlendiren kimdi?— Yehova Tanrı değil, O’nun düşmanı olan İblis Şeytan’dı.
Bugün Şeytan insanların İsa’yı savunmasız bir
bebek olarak düşünmesini istiyor. Fakat Cebrail,
Meryem’e İsa hakkında şöyle demişti: “Kral olarak sonsuza dek hüküm sürecek ve onun krallığı
son bulmayacak.” Gerçekten de İsa şu anda gökte kraldır ve çok yakında Tanrı’nın bütün düşmanlarını yok edecektir. İsa denince aklımıza işte bu
gelmeli ve bunu herkese anlatmalıyız.
KUTSAL KİTABINDAN OKU
Luka 1:26-35; 2:8-18
Matta 2:7-12; 1. Petrus 5:8
Vahiy 19:19-21; 1. Yuhanna 2:17
1 ARALIK 2013
|
15
KUTSAL KİTAPLA İLGİLİ SORULARIN CEVAPLARI
İsa Mesih hangi amaçla
geri gelecek?
İsa peygamber MS 33’te göğe çıkmadan önce, öğrencilerine geri geleceğini söyledi. Onlara uzun süreliğine uzaklara giden ama sonra krallık yetkisiyle geri dönen soylu bir adamla ilgili bir örnek
anlattı. Bu soylu adam İsa’yı simgeliyordu. İsa’nın
geri dönüşünün amacı insanlığa iyi bir yönetim
sağlamaktır (Luka 19:11, 12’yi okuyun).
Peki İsa yine insan olarak mı gelecek? O görünmez bir ruhi varlık olarak diriltildi (1. Petrus 3:18).
Sonra göğe çıktı ve Tanrı’nın sağına oturdu (Mezmur 110:1). Bundan uzun zaman sonra “Devirlerin Efendisi” Yehova Tanrı ona insanlık üzerinde
hüküm sürme yetkisi verdi. Dolayısıyla İsa insan
olarak değil, gözle görünmeyen bir kral olarak gelecek (Daniel 7:13, 14’ü okuyun).
İsa geldiğinde ne yapacak?
Daha fazla bilgi için
Yehova’nın Şahitleri
tarafından yayımlanan
bu kitabın 73-85.
sayfalarına bakın
˙
KUTSAL KITAP
Aslında
¨ ˘
˙
NE OGRETIYOR?
KUTSAL KİTAPLA İLGİLİ
BAŞKA SORULARA CEVAPLAR SİTEMİZDE
Bu dergiyi ve
önceki sayılarını
ücretsiz olarak
indirebilirsiniz
İsa insanlığa
iyi bir yönetim sağlayacak
Sitemizde Kutsal
Kitabı yaklaşık
50 dilde
okuyabilirsiniz
Bu kitabı www.jw.org
sitesinden
indirebilirsiniz
www.jw.org
sitesini ziyaret
edin veya kodu
okutun
wp13 12/01-TK
130826
İsa melekleriyle görünmez olarak geri geldiğinde
insanları yargılayacak. Kötü kişileri yok edecek fakat kendisini kral olarak kabul edenlere sonsuz
yaşam verecek (Matta 25:31-33, 46’yı okuyun).
İsa’nın yönetimi dünyamızı cennet haline getirecek. Ayrıca İsa ölmüş insanları diriltecek, böylece
yeryüzündeki cennette onlar da yaşayabilecekler
(Luka 23:42, 43’ü okuyun).
Download