HÜSN-Ü ZAN Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah Eûzübillâhimine’ş-şeytâni’r-racim Bismillâhirrahmânirrahim. Vesselatu Vesselamu ala Resuluna Muhammedin Seyyidel evvelin vel ahirin. Medet Ya Resulullah, Medet ya Sadat-ı Ashab-ı Resulullah, Medet ya Meşayihina, Şeyh Abdullah Dağıstani, Şeyh Muhammed Nazım el Hakkani, destur. Tarikatun es sohbe vel hayru fi cemiyya. Hüsn-ü zan yani insanlar hakkında güzel düşünmek güzeldir. İnsanlar için böyle düşünün, kötü düşünmeyin diyor. Allah için nasıl düşüneceğimiz hususunda Peygamber Efendimiz (s.a.v.) diyor ki: “Öleceğiniz vakit Allah’a hüsn-ü zan edin, Allah’ın size merhamet edeceğini düşünün.” Güzel bir şey söylüyor Peygamber Efendimiz (s.a.v.). Zaten her söylediği güzeldir. Bu da bize bir nasihat, ipucu veriyor ki ne kadar günahkâr olsan da ümidini kesme, Allah her şeyi affeder. “Ene ala husnu zanni abdi.” buyuruyor Allah Azze ve Celle. “Kulum beni nasıl düşünürse, güzel düşündüğü gibi olurum, kulumu utandırmam.” Onun için devamlı, Allah merhamet edecek diye düşünüp sevinin. Allah’la beraber olmamıza sevinelim, ferah edelim. Bazıları somurtup oturur. Yok, somurtmaya gerek yok. Allah bizi kendine kul yaptı, kabul etti. Ona ferah edip de sevinmek lazım. Allah (c.c.) burada nasıl nimetler verdiyse, ahirette de inşallah verecek diye sevinin. Bazı insanlar gelir, günahlarımız ne olacak diye ağlar zırlar. Günahkârız zaten. Allah senin günahına mı bakacak? Tövbe ettikten sonra, Allah hakkında iyi zanda bulunduktan sonra Allah her şeyi affeder, korkmaya gerek yok. Bu güzel bir düşüncedir ki Allah rahmetiyle hepimizi affeder, cennetine koyar inşallah. Ve Min Allahu Tevfik El Fatiha Şeyh Muhammed Mehmet Adil Hazretleri’nin 17 Şubat 2016/08 Cemaziyelevvel 1437 Tarihli Sohbeti Akbaba Dergâhı Sabah Namazı