Venedik Taciri Üzerine Notlar 25.09.14 - Bilkent University

advertisement
Venedik Taciri Üzerine Notlar
25.09.14
Hukuk fakültesinde okuyan bir öğrenci olarak metnini okuduğumda, bana ne kadar
önemli ve incelikli bir sistemin çarkı olabileceğimi çarpıcı bir şekilde göstermiş olan, Venedik
Taciri adlı tiyatro oyunu hakkında iyi ve kötü bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim.
İngiliz ozan ve oyun yazarı William Shakespeare’in yaygınca bilinen tiyatro
oyunlarından birisi olan Venedik Taciri, konusu bakımından oldukça ilgimi çekmiş fakat türü
yüzünden aklımda kuşkulara sebep olmuştu. Oyunlarda çok sayıda karakter olabildiğini
bildiğim ve Shakespeare’in zengin betimlemelerinden korktuğum için oyunun başları tedirgin
ediciydi fakat karakterleri tanıdığımda ve onlarla ilişki kurabildiğimde her perde, her diyalog
beni oyuna daha fazla bağladı. Oyun metninin sonlarında, korktuğum diyaloglar arasında
kendimi, zalim Shylock karşısında çıkar yolu arayan Antonio’nun bir arkadaşı olarak
görüyordum.
Bir arkadaş… Aslında hukuk eğitimi aldığım için olsa gerek, Antonio’nun yanında ona
destek veren bir arkadaştan daha fazlası olmak istemiştim, belki avukatı ve hatta onu
yargılayan yargıç olmak…
Kuşkusuz, oyunda adalet olgusunun dışında aşk ve dostluk gibi birçok önemli unsur
yer alıyor fakat benim için bu oyunun ana kavramı kesinlikle adaletin yerini bulması olmuştu.
Eserde kendimi, yaptığı sözleşme gereği Antonio üzerinde hak iddia eden Shylock’a karşı bir
savunma yapmaya çalışırken buldum ve Antonio’yu yargılayan yargıç olsam ne yapmam
gerektiğini sorguladım. Aklımı sürekli şu soru kurcalıyordu;“Antonio’ya acıyarak verdiğim
karar adaletsizlik olur mu?”
Oyunun sonunda Shakespeare’in bana gerçek adaleti göstermesini dileyerek
Shylock’un iddialarını okudum; “Ondan istediğim yarım kilo et parçası çok pahalıya patladı: O
et benim malım ve alacağım. Eğer buna karşı çıkarsanız, yazıklar olsun yasalarınıza!”
(Shakespeare,92) Karakterlerin özellikleri sebebiyle eserin başından beri taraftım aslında ve
hukukun sınırlarını doğru kararın verilmesi için zorlamaya hazırdım. Hukuk düzeninin bu
sözleri söyleyen birinin yanında olmasını kaldıramıyordum.
Oyunun sonunda yaşadığım şaşkınlık ise olayların ne kadar iyi kurgulandığını
gösteriyordu. Tam olarak bu şaşkınlığı yaşadığımda, eserin toplumlar ve onları ayakta tutan
günümüz dünyasının hukuk düzeni ile ilgili yüzyıllar önce verdiği dersi aldığımı fark ettim. İşte
bu önemli dersi, adaleti istemenin bedelini herkesin görmesi gerektiğini biliyordum artık.
Oyunda adalet kavramı dışında başka değerli unsurların da varlığından bahsetmiştim.
Derine inmek gerekirse, imkansız görünen bir aşk ve bu aşk uğruna gelişen koca bir dostluk
da yer alıyor oyunda. Aslına bakılırsa, aşk ve dostluk gibi güçlü kavramların romanlarda
verildiğine çok kez şahit olmuştum fakat bir oyunda bu kavramları, diyaloglar vasıtasıyla bu
denli gerçekçi hissedebileceğimi düşünmüyordum.
Eserin dilinden de biraz bahsetmek istiyorum çünkü okurken en çok takıldığım
noktalardan biriydi. Oyun, tiyatroda izlenirken dekorlarla ve güçlü bir oyunculukla insanları
kendine çekebilir fakat metni okurken sadece diyalogların olması konuya ısınmamı zorlaştırır
diye düşünüyordum. Neticede bir oyun metni ve zamanının çok ilerisinde yaşamış fakat yine
de biz gençlerin modern dünyasını görememiş bir İngiliz oyun yazarının betimlemelerle dolu
eserinin çevirisi… Böyle söylendiğinde okumak zor gibi görünebiliyor fakat diyaloglardaki
karakterleri tanıdıkça ve alıştıkça kendimi bir arkadaş topluluğunda sohbet eder gibi
hissettim.
Eser hakkında olumlu yorumlarımı yaptıktan sonra yakınabileceğimi düşündüğüm ufak
bir noktayı da eklemek istiyorum. Usta oyun yazarı ve ozan William Shakespeare çoğu
insanın da bildiği üzere betimlemelere çok önem vermiş ve İngiliz diline yeni sözcük öbekleri
katmıştır. Bu derin betimlemeleri, anlamak zor da olsa, tecrübe etmeyi çok isterdim fakat
gerek anlamın bozulması gerekse anlamanın zorlaşması sebebiyle çeviride Shakespeare’in dil
özelliklerinin basitleştirildiğini gördüm. Anlaşılabileceği gibi bu yorumu, çevirinin zorluklarını
bilmeden, sadece metinde aradığım tadı yansıtabilmek adına yapıyorum.
Adalet kavramını bu kadar güzel ifade ederken ve okuru şaşırtırken, aşk ve dostluk
kavramlarını da derinden hissettirebilen bu oyunun zaman kaybedilmeden tecrübe edilmesi
gerektiğine inandığımı da eklemeden geçemeyeceğim.
Çelik Emre YAZICIOĞLU
21403877
Download