-~) .·\ 1 ~7 "''""'-~·.._...- / ~ ..... ) )ı-ı {b 1 lll lll 1 1 1. Hz. iBRAHiM SEMPOZYUMU BiLDiRiLERi . TY~~I~tl P'lb'tiH~ Islam Editör Prof. Dr. Ali BAKKAL Aı·aşmm:darı KUtUphaneı-i Dem. No: Tas. No: 17-18 Ekim 1997 Şanlıurfa Ş UR KA V YA YINLARI - 29 Merk 2 ŞANLIURFA İLİ KÜL TÜR EGİTİM SANAT VE ARAŞTIRMA V AKFI YA YlNLARI No: 29 Araştırma Birinci Dizisi No: 1 Basım: Haziran 2007 ISBN: 978-975-7394-28-2 Dizgi- Tasarım Dr. Hüseyin KURT Baskı Simge :\Iatbacılık 1 Şanlıurfa .YAH.ÜDİLİK ,._. VE HIRİSTİYANLIK'TA HZ. İBRAHİl\1* . . . Prof. Dr. Ö. Faruk HARMAN** İsmi, Tcvrat'ın bazı bölümleriyle (Tekvinll/26-174) Nchemya (917) ve 1. Tarihler'de ( 1127) Avram (Abram), Ahd-iAtik'in diğer yerlerinde Avralıam (Abraham) olarak geçmektedir. Tevrat'a göre İbrahim'in adı önce "Ulu Ata" manasınJa Abram iken Jalıa sonra "millctlcrin babası" anlamıncia Abraham'c.ı Jönüşmi.iştür. Bununla birlikte Abralıam kelimesinin mcnşei ve anlamı tam tespit edilmiş değildir. Abram kelimcsinin, İbranice'Lieki "i" harfinin düşürülme özelliğine dayanılarak ahiramın kısaltılmış şekli olabileceği belirtilmektedir. Abiram Kelimesine hem Alıd-i Atik'te (Sayılar,l6/l,l. Krallar,I6/34) hem ele abrm \·c ahirami şekliyle Milaltan önce XIV ve XIII. yüzyıllara ait Ras Şanıra metinlerinde rastlannıaktadır. İbranice iştikakı bulunmayan Abralıam, ımılıtenıclcn abramın diyalektik bir varyantı veya Arami dilindeki açılımıdır. Kuzey Şanıi dilinele bir isim olan abranı. İbrahim'in güneylle İkanıcı ettiği dönemde Abralıam'c.ı dönüşmüştür. Kur'an'da İbrahim ismi altmış dokuz yerde geçmektedir. Kur'an ve lıaJisler dışında islami kaynaklarda kelimenin meşhur olan İbrahim şeklinele başka telaffuzları da vardır. · Prof. Dr. O. Faruk llarınan. scnıplızyunllla otunını başkanı ve nılizakercei obr::ık. sıınılaıı ~ıırulara eı.:,·ap sadedinde '"Yahudilik n~ llıristiy::ııılıkta !Iz. ayrıca İhrahiııı··~c il~ili ı;e~itli açıklamalarda bulunmuştur. Konuşma kayıtları tanı alıııaıııaılıgı iı;iıı. kıınuyla ilgili bu metin. hoeamızııı Türkiye Diyanet \':.ıkrı İshiııı .-\nsiklupL·ılisı·niıı c. 21 .. s. 2<ı7-2(ı 1 J'daki "İbrahim" maddesinden iktiba~ edilıııi~tir. \laraııı~ıra Cıı. İLıhiyat Fak. Dinler Tarihi .\nabilin Dalı Oğrt. (\esi. 1 52 r ~ r Yahudilik'te Hz. ihrahim Hz. İbrahim Kitab-ı Mukaddes'te Terah'ın oğlu. ihranilerin atası inananların babası Ye Allalı'ın dostu olarak takdim edilmektcdir · (8Tckvin,l J/26; Galatyalılar'a Mektup. 317-9: Yakub'un Mektubu, 2123). Tevrat'ta şcceresi Nuh, Sam, Arpakşad, Şclah. Eber. Pcleg. Reu. Scnıc, Nahor. Terah, Abram şeklinde gösterilir. (Tekvin. I 1110-26; I. Tarihler.· 1/24-27). Putperest olan Terah'ın (Yeşu. 24/2) Abram'dan başka Nahor ve Hamlll adında 2 oğlu daha vardır. (Tek vi n, 1 I /24-27). Soy kültüründe ilk sırada yer almasına rağmen İbrahim ımıhtcmclcn kardeşlerin en küçüğüdür. Adının ilk sırada geçmesi İbraniler'in atası olması itibariyle derecesinin yüksekliğindendir. Tevrat'a göre (Tekvin, 1 1/28, 31; 1517; Nehemya, 917) İbrahim Keldaniler'in Ur şehrinde doğdu. Tevrat'ın İbranice methincle doğum yeri "Ur Kasdim" şeklinde anılmakla olup bu ifade Yunanca'ya "Kaldelilcr'in ur Şehri" olarak çevrilmiştir. Ur Kaselim 'in Aşağı Babilanya'da Fırat'ın batı yakasında, bu ·bugünkü Bağdat'ın 300 km. güneydoğusundaki Tel ei-Mukayyer elenilen yer olduğu belirtilmektedir. Bir yoruma göre ise Hz. İbrahim 'in doğduğu yer Kuzey Suriye 'de Haıı-an'a çok yakın olan Ura'clır. Ruhban metnindeki bilgiye göre İbrahim ailesi ile birlikte Ur'dan Harran'a. oradan Ken'an'a gitmiştir (Tekvin, 11126-27, 31-32); ancak '{alwist gelenek, zınınen ele olsa İbi·aniler'in asıl vatanının Harran çevresi olduğunu belirtmektedir (Tekvin, 24/4, 7, 10; 27/43; 28110: 29/4). Kitab-ı Mukaddes geleneği İbrahim'in memleketi olarak Kuzey Mezopotamya'yı. yani Güneydoğu Anadolu'ya tekabül eden bölgeyi gösterir. Bugün artık Hz. İbrahim ve ailesinin anayurdunun, içinde Hamın'ın da bulunduğu bu bölge olduğu kabul edilmektedir. yaşadığı dönem tanı olarak bilinmemektedir. Tevrat'ta nakledilen hayat hikayesinin çeşitli nıetinlerin bir araya getirilmesiyle oluşturulduğunu söyler. .lulius Wcllhausen ekolünün oı1aya koyduğu Tcvrat'ın edebi tarihine göre Hz. İbrahim'le ilgili Tevrat'taki bilgiler YahvisL Elolıist ve Ruhhan metinlerine dayanır. Yahvist metin milaltan önce 950 yıllarında. Elohist metin milaltan önce VIII. yüzyılda, Ruhhan metni ise milaltan önce 400'lcrdc yazılmıştır. Tevrat'ta Hz. İbrahim'le ilgili bilgilerin Babil esareti devrine ait rivayetler olduğu, esaret sonrası dönemde Ruhhan metni yazarının buna bazı ilaveler yaptığı, Doğu krallığıyla ilgili Tckvin'in 14. babmdaki Hz. İbrahim 'in Araştınııacılar, r r r f { ı r fr ı f · 1. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri 53 bilgilerin ise çok daha sonra Hclenistlik dönemde eklendiği ileri sürülmcktcdir. İbrahim 'in çağdışı olarak takdim edilen Scnncar (Şinar) \·eya Babilonya Kralı Amrafcl'in Babil Kralı Hammurabi ilc aynı kişi olduğu yönündeki yaygın görüş kabul edilse İbrahim'in milaltan önce XXII-XX yüzyıllarda yaşadığı söylenebilir. Hz. İbrahim'in dünyaya gelişi. çocukluğu \·c gençliğiyle ilgili olarak sadece Kitab-ı Mukaddes dışı 'r•alıudi dini literatüründe bilgi bulunmakta olup bu bilgiler İslami kaynaklarla büyük oranda benzerlik taşımaktadır. Tc\Tat'a göre Hz. İbrahim'e ilk valıiy Ur şehrinde gelmiştir. Burada tanrıların en büyüğü sayılan Sin adına yapılmış pek çok tapınak \·c.mlı. Sin kiiltü Babilonya'da da yaygındı. "Nclırin (Fırat) öte yakasında yaşayan" İbrahim 'in babası da putpcrcstti. Böyle bir ortanıda Allah Hz. İbrahim 'i peygamber olarak seçmiş; ona büyük bir millet olacağı, mübarek kılınacağı, adının büyük olacağı. yeryüzünün bütün milletlerinin onda mübarek kılınacağı müjdesi verilmiştir (Tekvin, 1211-3;18118). Yine Te\Tat'a göre kendisine ve züıı-iyetine miras olarak verilen diyara gitmesi cmrcdilmiştir. (TckYin. 15/7; Rcsullcrin İşleri, 7/2-3). Terah, oğlu Haran'ın ölümünden sonra diğer oğlu Abranı'ı, Haran'ın oğlu ve kendi tonımı Lut'u. Abram'ın eşi Sarc'yi alarak Kcn'an diyarına gitmek üzere Kcldaniler'in Ur şehrinden ayrılıp Harran'a varmış (Tckvin. 11/28-3 I). Hz. İbrahim \·c beraberindekiler Teralı'ın ölümüne kadar u.t.un bir süre Harran'tla kalmışlardır (Tekvin, I 1/3 I). Nihayet İbrahim. yctmi:ş beş yaşında iken Rabb 'ın emri üzerine eşi Sarc ve yeğeni Lut ilc birlikte · Harran'da kazandıkları malları \'C yanında çalışan insanları alarak Kcn'an diyarına gitmiş (Tehin. 12, 1-5 ). Bölgede kıtlık baş gösterince güneye doğru yoluna dc\·aııı ederek Mısır'a ulaşmıştır (Tekvin. 12/lJ-10). Bir süre sonra da Sare. Lut ve Sarc'nin cariyesi Hacer'le birlikte· Kçn'an diyarına. ilk ıııezbah yaptığı Beyt-el'e (Betlıel) dönmüş (Tck vi n, I 211 I1J·4). Burada Mısır'dan gctinlikleriyle birlikte scn. cti daha da artı1ııştır. Bundan sonra İbrahim ilc Lut birbirinden ayrılırlar. Lut, Erden lıavz~sını tercih ederken ihrahim Hebron'a giderek Mamrc meşcliğine yerleşir. Rab o bölgeyi bütünüyle onun soyuna vereceğini bildirir (Tckvin. {3/18)·. Elam kralınm filistin 'i işgal edip Sodom ve Gomore'yi yağmalaması n Lut'u esir alması üzerine Aıııorilcr'le bir antlaşma yapan İbrahim, adamları \·c müttefikleriyle birlikte işgalcileri Filistin'den kovarak yeğeni Lut ilc halkını kurtarınıştır (Tchin. 14/13-24). Hz. İbrahim. vaad edilen Kcn'<.m diyarının kendisine verileceğine 54 inanmakla beraber bu hususta Tanrı'dan gözle görülür bir işaret ister ve bu işaret kendisine gösterilir (Tekvin, 15/7-11 ). Ayrıca ona zürriyetinin çok olacağı müjdesi verilir (Tekvin, 15/1-6). Fakat Kcn'an diyarına gelişinonuncu yılında hala çocuksuz olan Sare cariyesi Hacer'i kocasına verir ve Hz. İbrahim seksen altı yaşında iken İsmail dünyaya gelir (Tekvin, 16). İsmail'in doğumundan sonra geçen on üç yıllık süreyle ilgili Tevrat'ta bilgi yoktur. İbrahim doksan dokuz yaşına gelince kendisine Sare'nin de bir çocuk dağuracağı müjdelenir, bütün Ken'an diyarı zürriyetine ebedi mülk olarak vaad edilir (Tekvin, 12/1-3,6-7: 13/14-17; 15/1-21; 17/2-21; 18/18; 21/12; 22/15-18). Bu alıdin simgesi sünnet olmaktır. İbrahim sünnet olduğunda doksan dokuz, İsmail de on üç yaşındadır (Tekvin, 17/22-27). Hz. İbrahim 100, Sare doksan yaşında iken İshak doğar. Fakat İshak'ın sütten kesilmesinin ardından kıskançlık duyguları kaharan Sare'nin isteği ve Rabb'in emri üzerine İbrahim, Hacer ile İsmail'i evden uzaklaştırır. Onlar bir süre Beer-şeba Çölünde dolaştıktan sonra Paran (Faran) çölüne gidip orada yaşarlar (Tekvin, 2111-21). Tevrat'taki konuyla ilgili bilgiler bazı problemler taşımaktadır. Mesela Sare'nin, doğduğu günden itibaren İsmail'i kıskanmamasına rağmen kendi oğlu İshak dünyaya gelince kadar on üç yıl boyunca ona katlanmış olması zayıf bir ihtimaldir. Ayrıca Tevrat'ta bildirilenlere bakılırsa o sırada on ·yedi yaşında bulunması gereken İsmail'den "çalı dibine atılan küçük bir çocuk" olarak söz edilmesi de (Tekvin, 21/8-20) tuhaftır. Diğer taraftan İshak'ı müjdelemek üzere misafirler (melekler) geldiğinde (Tekvin, 18/132) İbrahim'in, eşiSareve uşağı ile birlikte oturduğu bildirilmekte, fakat İsmail ile annesinden hiç söz edilmemektedir. Halbuki Sare'nin onların dışarı atılmalarını isternesi bir arada bulundukları kanaatini vcmıektedir. Bütün bunlar, İslami kaynaklarda belirtildiği üzere İsmail'in kliçük yaşta iken annesiyle birlikte evden uzaklaştırıldığını ihtimalini güçlendimıcktedir. Tevrat'a göre İbrahim, Maıııred'dcn cenup diyarına göç eder ve ile Şur arasındaki Gerar'a gider (Tekvin, 2011-18). Kral Abimelek'le yaptığı anlaşma uyarınca orada bir kuyu kazar \'C oraya Beer-Şeba (yemin kuyusu/ yedi kuyu) adını verir (Tekvin, 21122-33 ). Kadeş İshak büyüdüğünde İbrahim'e onu kurban etmesi emredilmiş, İbrahim oğlumı kurban etmek üzere Moriya diyarına götürmüşse de Rab onun yerine bir koç gönderıııiştir (Tekvin, 22). Tevrat'a göre Sarc 127 1. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri 55 yaşında Hebron'da vefat etmiş ve İbrahim tarafından Makpela mağrasına defııcdilmiştir (Tckvin, 23). Yaşı 140'a varan İbrahim, İshak'ı evlendirnıi~ (Tehin, 24), kendisi de Ketura adında bir kadınla evlenmiş ve oııJ..ııı Ziıman, Yokşan, Medan, Midyan, Yişbak ve Şuah adındaki çocukları doğmuştur (Tekvin, 2511-4; krş. Taberi, I, 309). Hz. İbrahim kqıdisinc ait her şeyi İshak'a bırakır. Cariyelerinin oğullarına ise hediyeler verir ve onları oğlu İshak'ın yanından ayrılarak şark diyarına gönderir. I 75 yaşında vefat eden İbrahim'in oğulları İsmail ve İshak Makpela mağrasına, Sare'nin yanına gömerler (Tekvin, 25). Bugün burası Halil (Hebron) diye adlandırılmaktadır. Ahd-i Atik'e göre İbrahim Allah'ın dostudur (İşaya, 41/8; II. Tarihler, 20/7). İsrail, İbrahim'in züıTiyeti diye çağrılmaktadır (işaya, 41 /8; Yeremya, 33/26; Mezımır, I 05/6; II. Tarihler, 20/7). Ahd-i Atik yazarları çeşitli vcsilelerle onu örnek bir şahsiyet olarak gösterirler: Yahve, "İbrahim'in Allah'ı" diye tavsifedilir (Çıkış, 3/6, 15,16;4/5;Ester, 13/15; 14/18; Mezmur, 46/10). Rab, İbraniler'in Ken'an diyarındaki hakları kendisinin İbrahim 'e görünmesi ne. ona yaptığı vaad ve ahidlere bağlar (Çıkış, 6/3, 8; 32113; Tcnsiye, 34/4); Hz. Musa, Yeşu, İlya, Davud, Ne hem ya hep bu ah di hatırlatırlar (Çıkış, 2/24; Sayı lar, 32111 ). Kitabı-ı Mukaddes dışındaki Yahudi dini literatüründe de İbrahim Yahudi dindarlığının modeli olarak gösterilir. Talmud ve Alıd-i Atik tcfsirlerinde, Hz. İbrahim'in bütün emirleri daha onlar vahyedilmeden önce yerine getirdiği, şifahi Tora'ya uygun davrandığı, Musa şeriatının hükümlerini uyguladığı, bunlar oğlu İshak ile tonımı Yakub'a vasiyet ettiği ve sabah ibadetini ilk defa onun tesis ettiği kabul edilmektedir. En önemli fazileti Allah 'ı ilk tanıyan kimse olmasıdır. Onun bir, üç, on veya kırk sekiz yaşında Allah' ı tanıdığı ileri si.irülmektedir. Bir put ustası olan babasının putlarını reddettiği için Kral Niınrod (Nemnıd) onu ateşe atmış ve Ccbrail kendisini ateşten kurtarım ştır. İbrahim, Allah 'ın kendisiyle . rüya veya rü'yette değil açık olarak konuştuğu büyük peygamberlerden biridir. Keldaniler'in ülkesinde gerçek tanrının bilgisine erişmiş, ilahi dil olan İbranice 'yi öğrenmiş, memleketin putperestliği reddetmiş, Tanrının buyruğu üzerine ülkesini terk ederek Ken'an diyarına gitmiştir. Hıristiyanlık'ta Hz. İbrahim Hz. İbrahim Hıristiyan kültüründe de özel bir yere sahiptir. Ahd-i 56 Cedid'de Zekeriyya ve Meryem, İbrahim 'in yapılan vaadleri ve onunla akdedilen ahdi dile getimıckte (Luka. 1/55, 73). İbrahim'in soyundan geldiği belirtilen Hz. İsa (Matta, lll; Luka, 3/34) muhtelif kişileri "İbrahim 'in kızı veya oğlu" diye adlandınııakta (Luka, 13/16; 19/9), "İbrahim zliıTiyetiyiz" diyen Yahudilere onun gibi davranmazlarsa bütün ayrıcalıklarını kaybedecekleri uyarısında bulunmaktadır (Yuhanna, 8/3344). Diğer peygamberlerle birlikte "AIIah'ın melckutuncla" olan İbrahim (Luka, 13/28) bütün inananların, doğruların ve Yahudilerin (Luka, I6/2230) atasıdır; diğer milletler onun gölgesinde oturacaklardır (Matta, 8/1 I). Petrus, İstefanas (Resullerin İşleri, 3/25; 7/2-8, I 7) ve Pavlus (İbraniler'e Mektup, 6/13) Yahudilere ataları İbrahim'e yapılan vaadleri hatırlatır. Pavlus, bu vaadierin İbrahim'in oğlu (İbraniler'c Mektup, 2/16). İsa Mesih'te gerçekleştiğini belirtmekte (Galatyalılar'a Mektup, 3/I6-I8), İbrahim'in zürriyetinden olmaktan ç'ok onun yolundan gitmenin vurgulamaktadır (Romalılar'a Mektup, 9/7-9). Pavlus'tan itibaren onu bir imam modeli olarak kabul etmektedirler. Yeryüzlinün bütün milletleri İbrahim vasıtasıyla ilahi Jutfa nail olmuşlardır. Kendisi Allah'a imanıyla Salih sayılmıştır (Romalılar'a Mektup, 4/3; krş. Tekvin, I 5/6). İbrahim 'in imanını taklit edip o imanda yaşayanlar onun manevi çocuklarıdır (Romalılar'a Mektup, 4/I I,l2) dolayısıyla onun vasıtasıyla mübarek kılınmışlardır. Yahueliler İbrahim'e kan bağı ile Hıristiyanlar ise iman bağı ile bağlıdırlar. O inananların önemli olduğunu Hıristiyanlar, babasıdır. Tarihçi Josephus, Berosus'tan naklen, tufandan on nesil sonra Keldaniler arasında yaşadığı bildirilen büyük salih kişinin İbrahim olduğunu söyler. Ona göre İbrahim, sema yı gözlemleyerck Allah 'ın varlığıııı akıl yoluyla bulan ilk kişidir. Yahudi filozof Philo'ya göre ise İbrahim, Musa şeriatını değil tabiat şeriatını uygulamıştır. Tarihçi Nicolas de Danıas, İbrahim'in bir ordu ile Kalde'dcn çıktığını, önce Şam'a gidip orada bir süre kaldığını, daha sonra Ken 'an diyarına girdiğini nakletmektedir. Justin'e göre İbrahim Şam'ın dördüncü kralı idi. Josephus, Philon, Nicalos de Damas gibi bazı kilise yazarları Hz. İbrahim 'in astronomi, metafizik ve matematikteki derin bilgisinelen bash etmektedir. Suidas harfleri ve İbrani dilini, İsidorc de Sevilc ise Süryani ve Keldani harf karakterlerini onun icat ettiğini söylemektedir. Yesiruh kitabı ile 88 ve 89. mezmurlar ona nispct edilmektedir. Kilise, inananların atası kabul ettiği İbrahim'in adını rx. 1. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri 57 yüzyılından itibaren şehitler kütüğüne (artyrologcs) kaydetmiştir. İbrahim 'in oğlu mı kurban etmesi hadiscsi Pa pa Damasc 'tan itibaren ayin kitabına alınmıştır. Kıbti kilisesi onu 28 Mart'ta anarken Süryani kilisesi. ateşe atıldığı kabul edilen 20 Ocak'ta özeltören düzcıılemcktcdir. Kitab-ı Mukaddes dışında kalan ve apokrif kabul edilen eserlerde de. Hz. İbrahim'le ilgili bilgiler vardır. II. yüzyıla ait Apocalypse d'Abraham adını taşıyan apokrif eserde İbrahim'in put Üstası olan babasına yardım ettiği, ancak çeşitli olaylar sebebiyle zihninde putlara tapmanın meşruluğu hakkında şüpheler uyandırdığı naklcdilir. Hz. İbrahim 'le ilgili diğer bir apokrif kitap da Testament d' Abraham adını taşımakta ve onun vefatıııı anlatmaktadır. Yazılış tarihi bilinmeyen bu eserlerde müellif Hz. Musa'nın vefatıyla ilgili Yahudi kaynaklarından faydalanmıştır.