-~) .·\ 1 ~7 "''""'-~·.._...- / ~ ..... ) )ı-ı {b 1 lll lll 1 1 1. Hz. iBRAHiM SEMPOZYUMU BiLDiRiLERi . TY~~I~tl P'lb'tiH~ Islam Editör Prof. Dr. Ali BAKKAL Aı·aşmm:darı KUtUphaneı-i Dem. No: Tas. No: 17-18 Ekim 1997 Şanlıurfa Ş UR KA V YA YINLARI - 29 Merk 2 ŞANLIURFA İLİ KÜL TÜR EGİTİM SANAT VE ARAŞTIRMA V AKFI YA YlNLARI No: 29 Araştırma Birinci Dizisi No: 1 Basım: Haziran 2007 ISBN: 978-975-7394-28-2 Dizgi- Tasarım Dr. Hüseyin KURT Baskı Simge :\Iatbacılık 1 Şanlıurfa 1. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri 59 KUR'AN'DA TANlTlLAN MODEL ŞAHSiYET Hz. İBRAHiM (a.s.) Prof. Dr. Mustafa BAKTIR* A-KUR'AN VE KISSALAR Kıssa, insanlık tarihi kadar eski bir anlatım biçimidir. Kur'an-ı Kerim'de kıssalar, özellikle peygamber kıssaları geniş bir yer tutar. Hatta Kur'an'ın Taberi'ye göre üçte biri, M. Reşid Rıza'ya göre de dörtte üçünü oluşturduğu kaydedilmiştir. Bu tesbitler tamamen kesin olmanıakla birlikte, nisbi bir gerçeği i fade ettiği de gözden uzak tutulmanıalıdır. ı Kur'an'ı Kerim'de çokça zikredilen kıssaların gayesi, Kur'an'ın asıl indiriliş gayesinin gerçekleşmesidir. Bunlar, sırf bazı tarihi olayların hikaye edilmesi için kaydedilmemiş, Kur'an'da aniatılmak istenen ilahi mesajın daha· çarpıcı ve inandırıcı bir üslüpla Kur'an muhatablarına ulaştırılması için verilmiştir. Bu kıssalar anlatılırken dinin asıl gayesi yanında, ikinci derecede önemli olan birçok meseleye de işaret edilmiştir. Böylece beşeriyetİn yaratılışında mevcut sosyal ve psikolojik cihetler göz önünde bulundurularak daha cazip ve canlı bir anlatım üslubu yakalanmıştıc:! Diğer taraftan kıssalar, insan topluluklarının özelliklerine göre peygamberlerin nasihat ve irşadlarını dile getirirler. Bu toplumların her zaman maksatlarını bulabileceklcri birer tip olarak ortaya konuldukları, gözden uzak tu tu lmamalı dır. Mesela Hz. Nuh'un (a.s.) · Atatürk Üniversitesi ilahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Cvesi. 1 Kur'an kıssaları hakkında geniş bilgi için bkz. Yıldırını Suat Kur'an-ı Kerim'de Kıssalar. Atatürk Ünin?rsitesi, İsliimi İlimler Fakültesi Dergisi. 3. sayı. Ankara 1979. s. 37-63. Şengül, İdris. Kur'an Kıssaları Czerine. İzmir 1994, s.26. 2 Yıldırım. s.40. ŞengüL s.27. 2R. 60 kavmi sapık ve mağrurdur. Hz. Lut'un (a.s.) kavminde sefahat ve fuhuş yaygındır. Ad kavminde dünyevi güç ve kuvvet, Semud kavminde dünya nimetlerine perestiş ve gurur, Medyen ahalisinde . ölçü, tartı ve muamelelere hile karıştınna, İsrail oğullarında da inat ve taassub vardır. Bunların hepsi bazı cezalara maruz kalmışlar, 1 peygamberlere uyanlar ise kurtulmuşlardır. Kur'fm kıssalarında, insanlığı irşad ve terbiye için gönderilen peygamberlerin ayrı bir yeri vardır. Bu kıssalarda, peygamberlerin Allah'tan aldıklan hidayet düsturlarını insanlara tebliğ keyfiyeti, bu tebliğ karşısında insanların takındığı müsbet ve menfi tavırlar, imanla küfür cepheleri arasında geçen tevhit mücadelesinin, kısa ve özlü tarihi vardır. Böylece Kur'fm, muhatablannı aynı hataya düşüp de helak olmaktan sakındırmak istemiştir.:! Kur'an'daki kıssalarla ilgili olarak bir hususa da temas etmek istiyoruz. Kıssalarda, tarihi unsurların genellikle kapalı tutulması, bunların gerçekliğini inkar ederek hayall, temsili veya uydum1a olabileceği vehmini doğurabilir. Bu görüş kesinlikle reddedilmiştir. Çünkü böyle kabul edildiğinde Kur'an'ın hayra yönlendirici, inkarcıların kötü akıbetierini göstererek de caydırıcı olma hususiyeti ve eğitim gayesi gerçekleşmeyecektiL Bu da Kur'an'ın temel espirisine ve ilahi mesaj özelliğine aykındır. 3 Kur'an'da peygamberlerin kıssalan anlatılırken örnek insanlar ve özellikle onların hayatlarından ibret alınması gerektiği vurgulanmıştır: "Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerin) kıssalarmda akli sahipleri için pek çok İbretler 4 vardır." oldukları Kur'an'da anlatılan kıssalann en önemli fonksiyonlarından birisi de, tarihte yaşayan insanlardan hayır ve şer tarafını temsil eden "Model Şahsiyetlerin" takdim edilmesi ve böylece insanlara örnekler sunulmasıdır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hakkında şöyle buyruluyor: "Andolsun ki, Resullullah sizin için, Allah'a ve Ahiret 1 2 3 4 Yıldırım, s.43, 44. Şengül, s.l7. 29. İlgili görüşler için Bkz. Şengül, s. 1 16-125. 12/Yusuf lll. ayrıca bkz. 33/Ahzab 21. 60/Munıtehine 16. 1. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri gününe kavuşmayı umanlar ve bir örnektir." 1 "Model Allah'ı 61 çok zikredenler için güzel şahsiyet" veya "Güzel ömek" olarak tercüme "üsve-i hasene" tabiri, Kur'an'da Mümtehine Suresi'nde iki ayrı ayette, Resullullah'tan (sav) başka geçmiş peygamberler arasında sadece İbrahim (as) için kullanılmıştır: edebileceğimiz . "İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda sizin ıçın gerçekten güzel bir örnek (üsve,i Hasene) vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki, "Biz sizden ve Allah'ı bırakıp taptıklanmzdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz birtek Allah'a inaomeaya kadar sizinle bizim aramızda düşmanlık ve öfke . t"ır... ıı2 b e1.ırmış Bu ayetin devamında," ... Ancak İbrahim'in babasına söylediği, andolsun ki senin için mağfıret dileyeceğim, fakat sana Allah 'tan gelecek herhangi bir şey için de elimden bir şey gelmez ... " buyuruluyor. Ancak Hz. İbrahim (as)'ın babası hakkında dua etmesi hoş karşılanmamış o da babasının Allah'a iman etmediğini anlayınca bundan vazgeçmiştir. 3 bu haraketi Kur'an'ın diğer ayetlerinde açıklanan, normalde anne ve babaya iyilikte bulunmayı, onlara "of' 4 bile dememeyi emreden, Allah'ın şirki affetmeyeceği, 5 şirke çağırmalan halinde onlara itaat gerekmediği, 6 şeklinde emir ve tavsiyelerine uygundur. Hz. İbrahim (as.)'ın Yine Mümtehine Suresinde Hz. İbrahim (as) ile ilgili olarak meselenin ehemmiyeti vurgulanıyor ve şöyle buyuruluyor: "Muhakkak ki sizden Allah'a ve Ahiret gününe varacağını uman kimse için bunlarda (Hz. İbrahim (as.) ve beraberinde ki müminlerde) güzel örnekler vardır." 7 1 33/ Ahzab21. 60/Mümtehine 4. -'Bkz. 9ATevbe, 114. 4 Bkz. 17/İsra 23, 24. 31/Lokman 14. 5 4/Nisa45, 116. 6 31/Lokman 15. 7 60/Mümtehine 6. 2 62 Kur'fm'ı Kerim peygamberlere ve onlara tabi olan müminlere, özel tavır ve yaşayışlarda benzemeyi açık olarak teşvik ediyor. Nitekim her gün kıldığımız namazlarda okuduğumuz Fatiha . Suresinde, "(Allahım), bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna hidayet et, gazaba uğrayanların, sapanların yoluna değil" şeklinde dua etmemiz emrediliyor. . Kendisine nimet verilenierin başında, hiç şüphesiz peygamberler geliyor. Yüce Rabbımız onları önder, din ve dünya işlerinde mürşid, ahlak ve fazileıtte insanlığa örnek ve model olsunlar diye seçmişdir. Hz. İbrahim (as)'da Kur'an'da örnek bir şahsiyet olarak kendisinden çokça bahsedilen bir peygamberdir. B- KUR'AN'A GÖRE Hz. İBRAHiM (a.s.) Hz. İbrahim (as), Hz. Nuh (as), Hz. Musa (as), Hz. İsa (as) ve ahir zaman peygamberi Hz. Muhammed (sav) ile birlikte "Ulu'lAzm" peygamberlerden sayılmıştır. ı Hz. İbrahim (as.)'in ismi Kur'an'ı Kerim'de 69 kere zikredilmiştir. Hz. Musa (as)'dan sonra Kur'an'da en çok ismi geçen peygamber, Hz. İbrahim (as)'dir.Z Bir defasında Hz. Peygamber (sav)'e bir sahabi gelerek "Ey insanların en hayırhsı" dedi. Buna karşılık olarak Resullullah (sav): ."O, İbrahim (as)'dir" buyurdular. 3 Bu hadis, çeşitli şekillerde tevil ve izah edilmiş olsa da, Hz. İbrahim (as)'ın Resullullah (sav) nezdindeki itibarını göstem1esi açısından önemlidir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Resullullah (sav)'den sonra Kur'an'da "Üsve-i Hasene", yani model şahsiyet olarak verilen tek peygamber, Hz. İbrahim (as)'dır. Bu bakımdan bu tebliğimizde onun örnek şahsiyeti ile ilgili olarak Kur'an ve Sünnet'te geçen vasıfları tesbit edip iki ayrı gurupta vermek istiyoruz. Bunlardan birincisi, peygamberi ve vehbi vasıflar, ikincisi ise beşeri ve kesbl vasıflardır. Aslında onun hususiyetlerini, kesin çizgilerle iki ayrı gnıpta toplamanın zorluğunun da farkındayız. Ancak peygamberi ve beşeri şahsiyetini ortaya koyınak için böyle bir tasnife gitme ihtiyacını 1 Bkz. 33/ Ahzab 7. 46/Ahkaf35. Bkz. M. Fuad abdulbaki, el-Mucemu'l-Mufehres li Elfazi'l Kur'an'il-Kerim Mısır, ts. s. 1-2. 3 Müslim. Fedail. 150 H. No. 2369, Ebü Davud, Sünnet, 14, H.No: 4672. 2 1. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri duyduk. Bu iki grup dahilindedir. arasında bazı tcdahüllerin olması 63 da ihtial C- PEYGAJ\IBERI VE VEHBI VASlFLARI ) - Kendisine ve Nesiine Peygamberliğin Verilmiş Olması Hz. İbrahim (as)'n peygamberliği, Kur'an'da Çeşitli şekillerde ifade edilmiştir. Bakara Suresinde iki bir ayette şöyle buynıluyor: "Bir zamanlar Rabbi İbrahim'i bir takım kelimelerle sınamış, onları tam olarak yerine getirince, ben seni insanlara öndek (imam) yapacağım demişti". ı Böylece Allah, Hz. İbrahim (as)'ı kendisine uyup hidayctc erecekler için bir önder yaptı. Bu onun fazilet ve şcrcftc çok ileri bir seviyede olnıasmdan dolayıdır. Güzel ahlak ve sı !at larda mü mta/. bir mevki kazandığı için Allah bu vazifcyi ona tevdi . . , etmıştır.- M. Abdulı'a göre burada ki "imamet" risalet manasınadır. Çünkü peygamberlik kcsble olmaz onun için de ayette buna işaret edilerek bizzat Allalı'ın imanı, yani önder, yaptığı vurgulannııştır. Nitekim O da insanları şirktcn uzaklaştırıp halis tcvhide davet ederek bu önderliğin gereğini yapmıştır.~ Nahl Suresinde de şöyle buyuruluyor: . "İbrahim gerçekten Hakka yönelen, Allah'a itaat eden bir önder idi. Allah'a ortak koşanlardan değildi. Allah'ın nimetlerine şükredici idi. Çünki Allah onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.,.+ Allah'ın onu seçmiş olması, kulun şayi olmaksızın bir çi.ik nimetierin meydana geldiği ilahi feyzini ona venııesidir. Bu da ancak peygamberler ve onlara yakın olan sıddlkln ve şUheda inçidir. 5 Hz. ihrahim (as) hakkmda Bakara Suresinde ki bir başka ayette 1 2 Bakaral24. c Bkz. Kurıuhi \lu hammed b. Ahmed. d-Cami'! i Ahk:ımi'l-Kur'iiıı. Beynıt, ıs, Il. ı 07. ' \lu hammed :\hdulı. Tefsiru'I-Kur'aıı'il Kerim. ıışr. M. Reşid Rıza. Mısır ı 945. ı, 455. l<ı :\ahi. 120. 121. • isıt:haııi. Ragıp. Ehüi~Kasım d-lluseyiıı h. Muhammed. el-Mufredat fı Garihii'IKıır':ııı. \!ısır. Jl)(ı I. s.X7. 4 64 de şöyle buyruluyor: "İbrahim'in dininden kendini bilmezlerden başka kim yüz çevirir'? Andolsun ki, biz onu dünyada (elçi) 1 . seçti k. Şüphesiz o, Ahirette de Salihlerdendir." Yukarıdaki iki ayette geçen "ictiba" ve "istifa" lafızları "seçmek" manasma eş anlamlı kelimelerdir. Hz. İbrahim (as) bu makamlara Allah'ın lütfü ve ikramı ile seçilerek nail olmuştur.~ Enbiya Suresinde de onun peygamberliği hakkında, "Andolsun biz İbrahim'e daha önce rüşdünü vermiştik. Biz onu iyi tanırdık" 3 buyrulmaktadır. İsfehani'ye göre bu ayette geçen "rüşd" kelimesi, Hz. İbrahim (as)'ın risaletten önce sahib olduğu hidayet ve doğruluk nıanasınadır.-ı Hz. İbrahim (as)'ın nesiine de peygamberliğin verilmiş olduğu Kur'an'da değişik ayetlerleifade edilmiştir. "Ona İshak ve Yukub'u bağışladık. Peygamberliği 5 ve kitapları onun soyundan gelenlere verdik. .. " Peygamberliğin ve semavi kitapların onun nesiine verildiğinin Kur'an'da açık bir şekilde belirtilmiş olması, şcreflerin en büyüğüdür. Nitekim Beni İsrail peygamberleri ve Hz. İsa (as), Hz. Yakub (as)'ın soyundan, HatamU'I-Enbiya Hz. Muhammed (sav)'de diğer oğlu Hz. İsmail (as)'in soyundan gelmiştir. Resullullah (sav)'den sonra da 1 peygamberlik kapısı kapanmıştır. ' Kur'fın'ı Kerim· de başka ayetlerde de Hz. İbrahim (as)'ın neslinden gelecek peygamberlere ve salih kişilere temas edilmiştir. 7 2- Makam-ı İbrahim'in Namazgah Edinilmesi Allah'u Teala Kur'an'da Resullullah (sav)'e ve onun şahsında ümmete şöyle hitab ediyor: "Biz Beyti (Kabe'yi) insanlara 1 2/Bakara. 130. Emiri Ahmet el-Bera. İbrahim Aleyhisselam ve Da'vetulıu fı'I-Kur'aıı'l Kerim. Cidde 1986, s.!48. :; 21/Enbiyii 51. 4 İsfehani, s. I 96. 5 29/ Ankabut 27. ~> Sabüni, Muhammed Ali, Muhtasaru Tefsir-i İbn-i Kesir. Beyrut I 981. lll. 35. 7 Bkz. 6/En'iim. 84-88.19/Meryem49. 21/Enbiyii 72, 73. 2 -ı. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri 65 toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim'in makaniında bir· namaz yeri edinip orada namaz kılın ... " ı Ri\·aycte göre Hz. Ömer (ra) Peygamber Efendimize Makamnamaz kılınmasını teklif ettiğinde, bu ayet nazil 2 olmuştur. ı İbrahim'uc • Makam-ı İbrahim'in ne olduğu hususunda farklı görüşler bulunmaktadır. Makam-ı İbrahim, bir görüşe göre Haccın tamamı, bir görüşe göre Arafat, M üzdelife ve Cemrelerdir. Haram-ı Şerif diyenler de olmuştur. Ancak İbn Kesir'in ve cumhur'un tercihine göre, Hz. İbrahim (as)'ın Kabe'nin binasını tamamlamak üzere üzerine çıktığı taştır. Resulltıilah (sav), tavafı bitirdikleri zaman burada iki rekat namaz kılmışlardır. 3 Nitekim şartlar müsait olduğunda, tavaf namazının burada kılınması sünnettir. D- BEŞERi VE KESBi V ASIFLARI I-İslam Olması Hz. İbrahim (as)'ın İslam oluşuyla ilgili olarak Kur'an'da şöyle buyrulmaktadır: "İbrahim'in dininden kendini bilmezlerden başka kim yüz çevirir'? Andolsun ki, biz onu dünyada (elçi) seçtik. Şüphesiz o ahirette de iyilerdendir. Çünkü Rabbi ona "Müslüman ol" demiş, O da Alemierin Rabbma boyun 4 eğdim (İslam oldum) demişti." Bu ayetler açık olarak gösteriyor ki, Hz. İbrahim (as)'ın dini İslam idi. İslam, Allah'ın emrine teslim olmak ona inkıyad etmek demektir. Nitekim Hz. İbrahim (as) hayatında bunu açık olarak göstcm1iştir. Allah'ın emri ile oğlunu kurban etmek istemiş, gözünü kırpmadan ateşe atılmış, bütün malını misafirlerine ziyafet için harcamış, hatta nıhunu kalbini her şeyini Allah'a vem1iştir. 5 2 BJkar;:ı ı 25. c Sahtiııi. 1. ı ı X. ' Siihtiııi. 1. ı ı X. 1 2 Bab ra. ı 30. ı 3 ı. · 'Bb. (ı l:ııamı(ı2. 4 66 2- Han if Dininden Olması Kur'anı Kerim'de değişik ayetl.erde Hz. İbrahim (as)'ın Hanif olduğu bilhassa vurgulanmıştır: "lbrahim ne Yahudi, ne de Hristiyan idi. Fakat o Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman 1 (han if) idi. Müşriklerden de değildi. " "İbrahim. gerçekten Hakk'a yönelen Allah'a itaat eden bir önder idi. Allah'a ortak koşanlardan değildi." 2 Hanif, Allah için İslam'a bağlanışında müstakim ölan demektir. Birisi müslüman olduğunda, "Filan hanif oldu" denilirdi. Hanif, islama doğru bir şekilde meyledip onun üzere sehat eden kimse demektir. Cahilliye döneminde sünnet olan ve Kabe'yi tavaf edene Hanif ismi verilirdi. Çünkü cahiliye araplannda Hz. İbrahim (as)'dan sadece bu ikisi kalmıştı. 3 Nitekim bir hadiste de Resullullah (sav) şöyle buyum1Uşlardır: "Ailah'a en sevgili olan din, semahat ve suhulet üzerine kurulmuş 4 olan din-i Hanif-i İsHimdır." 3- Halilullah (Allah Dostu) Olması Peygamberler, Allah'ın elçileri olma bakımından farksız olmakla birlikte, her birisinin-bazı hususiyetleri vardır. Bu cümleden ·olarak Hz. Musa (as)'a "Kelimullah", Hz. İsa (as)'a "Ruhullah", Hz. Muhammed (sav)'e "Habibullah" denildiği gibi, Hz. İbrahim (as)'de "Halillullah" denilmiştir. Nitekim Kur'an'da şöyle buyuruluyor: "İşlerinde doğru olarak kendisini Allah 'a veren ve İbrahim'in Allah'ın bir tanıyan dinine tabi olan kimseden dince daha güzel kim vardır? Allah İbrahim'i (kendisine) dost edinmişti." 5 Elmalı'ya göre Halil, bir kimsenin umur-ü esran arasına giren ve muhabebeti, kalbinin eczasına nüfuz eden dostu demektir ki hiç bir haleli olmayan meveddet (sevgi) manasma hulletten alınmıştır. 3/AI-i İmran 67. 16/Nahll20. 3 Zebidi, Muhammed, Murteza, Tacu'l-Aras, Bingazi. ts. VI, 77. 4 Buhiiri. İman 29. Lll5. Ahmet h. IlanheL I. 2J6. Miras. K. Naima. Sahib-i Bubiiri mulıtesarı Terid-i Sarih Tercümesi, Ankara. 1969.1. 48. 5 4/Nisal25. 1 2 L Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri 67 Allah'ın Hz. İbrahim (as)'ı halil edinmesi, onu bir halil gibi özel seçim ile şereOendiıip mazhan esran rabbani kılmış olmasından mecazdır. 1 Bir başka izaha göre Allah'ın Hz. İbrahim (as)'i halis bir dost edinınesi demek, Hz. İbrahim (as)'i dost gibi ilahi sırlarına vakıf kılarak tekrim buyurmuş olmasıdır. Bu yüce unvanın veriliş sebebi, Hz. İbrahim (as)'ın Allah'a şiddetle ımıhabbeti, Allah'ın rıza ve ımıliabbetini eelbeden ibadetlerde bulunmasıdır. Bir rivayete göre Halilullah vasfını olması, insanlara ihsanda bulunması, karşılığında bir . . . ') şey ıstenıemesıdır.- Bir hadisde Peygamber Efendimiz (sav) onun Halil sıfatını vurgulayarak şöyle buyummşlardır: "Her peygamberin peygamberlerden dostalır vardır. Benim dostum ceddim ve Rabbimin Halili olan İbrahim'dir". Hz. Peygamber (sav) daha sonra Al-i İmran Suresinin 68. ayetini okudular. 3 4- Yumuşak Huylu Olması Hz. İbrahim (as) kemal sıfatiardan birisi olan yumuşak huylu, halim selim bir insandı. Nitekim bir peygamber için halim selim olması, tebliğ görevini yapabilmesi için gerekiyordu. Kur'an'da Hz. Peygamber (sav)'e hitaben şöyle buyurulmuştur: "O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandm. Şayet sen kaba, katı yürekli olsa idin, hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet, bağışlanmaları için dua et. İş hakkında onlara d anış ... wl Yine Kur'an'da Hz. Musa (as) ve Hz. Hanın (as)'ın Firavuna gitmeleri ve ona yumuşak söylemeleri tavsiye ediliyor: "Firavuna gidin. Çünkü o iyeden iyiye azıttı. Ona tatlı dille konuşun belki o aklını hasana alır veya korkar." 5 Resullullah (sav), Bedir esirlerine ne 1 yapılacağı hususunu, Elnıalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'iin Dili. İstanbul 1960, llL 1476,1477. 2 \liras. IX, 107. 'Tirmizi. Tefsir, 41, H.No: 2995. ~ JAI-i İnıran, 159. '20Taha. 43, 44. 68 ashabıyla İstişare etmiş ve görüşlerini almıştı. 1 Hz. Ebu Bekir (ra), bunların müslümanların yakınları olduğunu iyilikle davranılması gerektiğini ve belkide tevbe edeceklerini söylemişti. Resullulah (sav) Hz. Ebu Bekir (ra)'in bu davranışına Hz. İbrahim (as)'e Hz. İsa (as)'a benzetmiş ve şu ayete okmuştur: " ... Rabbim şimdi kim bana uyarsa, o bendendir. Kim de bana çok bağışlayan, pek esirgeyensin" .2 karşı gelirse, artık gerçekten · · Kur'fm'da Hz. Musa (as)'ın duası da şöyle: "Eğer kendilerine azab edersen, şüphesiz onlar senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan şüphesiz sen izzet ve hikmet sahibisin. "3 Resullullah (sav), Bedir esirlerini öldürülmesini tavsiye eden Hz. Ömer (ra)'de Hz. Nuh (as) ve Hz. Musa (as)'a benzetmiştir. 4 Nitekim Hz. Ömer (raYın görüşünü teyit edici mahiyette Ayet-i Kerime nazil o Im uştur. 5 Bütün bunlar gösteriyor ki yumuşaklıında bir sınırı olduğu gibi, ile muamele de bir zafiyet alameti değildir. Çünkü insanlara yumuşak davranılması Hz. İbrahim (as)'in ve bazı peygamberlerin vas ı flarındandır. cı rıft 5- H ilim Sahibi Olması Kur'an'da Hz. İbrahim (as)"n ahlakı şöyle tarif ediliyor: " ... Gerçekten İbrahim çok ah çeken ve halim (çok sabırlı) idi." 7 "İbrahim cidden halim (yumuşak huylu) bağn yamk ve kendisini tamamen Allah'a vermiş birisi idi." 8 Hilim, nefsi gazabın heyecanından korumaktır. 9 Bu erkekler için çok nadir bulunan kıymetli bir sıfattır. Hilim sahibi Allah'ın sevdiği 1 Hadis için bkz. Ahmet b. Hanbel, I, 383. 14/İbrahim, 36. 3 5/Maide, 118. 4 Bkz. lO/Yunus, 88, 71/Nuh 26. 5 Bkz. 8/Enfal. 67-69. c. Emiri, s. 104. 2 7 X 9 Tevbe, 114. ı I/Hıld75. . Bkz. İslihani, s.129, Zebidi, VIII, 256. 1. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri 69 mulısiıılcrdcıı sayılmıştır: "O takva sahipleri ki, bollukta ve darhkta Allah için harcarlar öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da muhsinleri sever." ı Ancak bu sıfatlarla sıfatianmak oldukça zor bir iştir. Bu da lütuf ve ihsanı ile olabilir. Nitekim bu husus Kur'fm'da da i fad~ cdnmiştir: "İ yilikle kötülür bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında dQşmaıihk 2 bulunan kimse, sanki candan bir dost olur". "Kim sabreder ve affederse, şüphesiz bu haraketi, yapılmaya değerli işlerdendir". 3 Allah'ın Rcsullullah (sav) sahabeten Eşecc Abdilkays'a şöyle "Sende iki haslet var ki, Allah onları sever: hilim ve tcenmi".-ı Bir başka hadisde de Resullullah (sav) asıl pehlivamn kuvvetli olan değil, gazablandığı zaman nefsine hakim olan kimse olduğunu ifade ctmişlen.lir." buyurmuşlardır: 6- Allah'tan Çok Korkan (Evvah) Birisiydi "Ev\·ah" tabiri, Hz. İbrahim (as) ile birlikte Kur'an'da iki yerde geçmektedir: " ... Gerçekten İbrahim evvah (çok ah çe~en, 6 duygulu, hüzünlü) ve halim idi". "İbrahim cidden halim, evvah 7 (bağrı yanık) ve kendisini tamamen Allah'a vermiş birisi idi". "En·ah" ve "Teevvüh" kelimeleri, Allah'tan çok korkan, yakaran, huşu ile Allah'a yönelen, onun rahmetini isteyip· azabından ona sığınan gibi çeşitli şekillerde açıklanmıştır. İsfelıfıııi'nin de kaydettiği gibi bu manalann hepsinde "hüzün" yalvarıp hakimdir.~' "Evvah" kelimesini, ayetlerin mealierinde de kaydettiğinüz gibi "çok ah çeken" ve "bağn yanık" tabirlerinin daha canlı bir ."\Al-i İnıran!J4. c ..ı ı Fussil:.ıt.3-L -~ -12. Şura -1.3. ~ :-.Hislını. İman. 25, H.No: ı 7. 1 'Bulıari. hleb. ıo2. VII, 115. Tecrid-i Sarilı. XII. 140. " 9.Tcdıc ı ı 4. ı ı Hud. 75. ' İsklı:.ını. s ..32. 70 . sekilde ifade ettiğini gömıekteyiz. . 7- Tevaı;u,ve İhlasla Allah'a Yönelirdi (İnabe) İsfehani, "İnabe"yi şöyle tarif ediyor: Tevbe ve ihlaslı amcl ilc Allah'a yönelme.ktir. ı Allah'a yönelen insan Allah'ın hidayetc erdirdiği kimsedir. Nitekim Kur'an'da şöyle buyrulmaktadır: " ... Allah dilediğini kendisine .., (peygamber) seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir."- "... De ki: şüphesiz Allah dilediğini saptınr, kendisine yöneleni de hidayete erdirir."3 "İnabe", Kur'an'da peygamberlerin, salihlerin ve muttakilerin sıfatı olarak zikredilmiştir: ve Rabbından mağfıret Allah 'a yöneldi...-ı "... Davud, kendisini denediğimizi sandı dileyerek secdeye kapandı, tevbe edip Kur'an'da bir başka ayetin baş tarafı, "İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. .. " şeklinde başlayıp şöyle bitiyor: " ... (Hz. İbrahim'le beraber olan mürninler şöyle dediler): Rabbif!JiZ, ancak sana dayandık, sana yöneldik. Dönüşte ancak sanadır.":ı Hz. İbrahim (as)'da Allah'a daima ihlasla tövbe edip yalvardığı onun hakkında şöyle buyurulmuştur: "İbrahim cidden 1 yumuşak huylu, bağn yanık, Allah'a yönelen birisi idi." ' · için 8- Doğru Bir insandı (Sıddık) Sıdk, yalancılığın zıddı olup doğruluk manasınadır. Kur'an-ı Kerim'de sadece üç peygamber doğnılukla vasıflandırılmıştır. Bunlar Hz. Yusuf (as), 7 Hz. İdris (as/~ ve Hz. İbrahim (as)'dır. Kur'an'da onun 1 2 İsfehani, s.508. 42t'Şura, ı 3. 3 13/Ra'd, 27. 38/Sa'd 24. 5 60/Mümtehine, 4~ c. ı ı/Hüd, 75. 4 iBkz. ı2/Yüsuf,46. s Bkz. ı 9/Meryem. 56. 1. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri 71 hakkında Hz. Peygamber (sav)'e hitaben şöyle. buyruluyor. "Kur'an'da İbrahim'i (n kıssasını da) an. Şüphesiz ki o sıddık (özü, sözü doğru) bir peygamberdi" 1 9- Şükreden ·şükür, etmektir. Bir Kul Olması nimeti düşünüp ona karşı teşekkürünü açıktan ifade nimeti inkar veya unutmaktır. Şükrün zıddı, Şükür üç kısmıdır: Kalbin şükrü, nimeti düşünmek, lisanın şükrü, nimeti vereni sena edip övmek, azaların şükrü ise, yeteri kadar nimetin karşlığını verıııektir. Nitekim Kur'fm'da "... Ey Davud ailesi 2 şükredin. Ktillanmdan şükreden azdır." buyruluyor. Bu ayet gösteriyor ki, şükür zor bir işdir. Bunun için Kur'an'da şükründen dolayı iki kişi övlilmüştür. Birisi Nuh (as), 3 diğeri ise Hz.. İbrahim (as)'dır: "İbrahim, gerçekten Hakk'a yönelen, Allah'a itaat eden (başlı başına) bir ümmetti. Allah'a ortak koşanlardan değildi. Allah 'ın nimetlerine şükredici idi. Çünkü Allah onu 4 seçmiş ve doğru yola iletmişti." Resullullah (sav), çok ibadet ettiği için müdahale eden Hz. Aişe (ra) annemize, "çok şükreden bir kul olmayayım mı?" 5 şeklinde cevap vennişlerdir. 10- Çok Dua Ederdi Allah'a yalvarıp yakarmak manasma gelen dua, çeşitli vesilclerle Kur'an'da çokça zikredilmiştir. 6 Resullullah (sav)'de, "Dua 7 ibadettir" buyurdular ve şu ayeti okudular: "Rabbimiz şöyle buyurdu: Bana dua edin, size içabet edeyim ... 118 Bir başka hadiste ı <J/ivleryem. -lı. ~ .HSebe. 13. 'ırisra. 3. 4 16 :\ahi. ı20, ı21. ':\hmet b. IlanıbeL IV, 251, VI, 1 ı5. 1 " Bkz. 2. Bakara 68, 69, 70. 6/En'i'ım 40. 4 ı. · Ebü Danıd, Salat 358. H. l'\o:l479, Tirmizi. Dua, L l·I.i\o: 3372, Ahmed b. Hanbel, IV, 267.271. '-lO/\Iü'min. 60. 72 de, "Dua ibadetin özüdür" buyunılınaktadır. 1 Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim (as)'ın dilinden nakledilen bir çok dua örnekleri bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını vcııııck istiyoruz: "Rabbim, bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat. Bana . sonra gelecekler için de iyilikte anılmak nasib eyle. Beni naim cennetinin varisierinden kıl. Babamı da bağışla. (Ona tevbe ve iman nasib et) Çünkü o sapıklardandır. (İnsanların) dirilecekleri gün beni mahcup etme. O gün ne mal fayda verir, ne de evlat. Ancak Allah'a kalm-i selim (temiz kalb) ile gelenler o günde (k_urtuluşa erer). " 2 "Ey Rabbimiz bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tevbenıizi kabul et. Zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin". "Ey Rabbimiz onlara kendi içlerinden sen~ ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitab ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir elçi gönder. Her zaman üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin." 3 "Ey Rabbim, beni ve soyurudan gelenleri namazı devamlı eyle. Ey Rabbimiz, duaını kabul et. Ey Rabbimiz, (amellerin) hesap olunacağı gün, beni, ana-babamı ve mürninleri kılanlardan bağışla.".ı "Ey Rabbimiz, bizi inkar edenler için deneme konusu kılma, bizi bağışla. Ey Rabbimiz yegane galip ve hikmet sahibi ancak sensin.":ı Kunılt, huşu ile ibadete devam etmektir. Hz. İbrahim (as) hakkında şöyle buyuruluyor: "İbrahim gerçekten Hakk'a yönelen, 6 Allah'a itaat eden (başlı 7 koşanlardan değildi." 1 Tirmizi. Dua. 1. H.No:3371. 26/Şuarii.. 83-89. 3 2/Bakara. ı 28. ı 29. ~ ı4/İbralıim. 40.41. 5 60/Mumtehine. 5. r. isfelıani, s.413. 7 ı 6/Nahl. 120. 2 başına) bir ümmet idi. Allah'a ortak 1. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri 73 Bu . ayette geçen "üm met" kelimesi çeşitli şekillerde tefsir edilmiştir. Bir görüşe göre birçok peygamberin atası olan Hz. İbrahim (as). sıradan basit bir tek insan olmayıp, hayır ve fazileti kendisinde toplayan kamil bir ümmete, yani bir topluluğa denktir. Nitekim İsfehani de ümmeti, "AIIah'a ibadette bir cemaatin yerine kaim olan" şeklinde açıklamıştır. 1 ll- Temiz Kalbii Olması Hz. İbrahim (as)'ın vasıflarından birisi de temiz kalbii oluşudur. Nitekim Hz. İbrahim (as) duasının sonunda, ancak kalb-i selim ile gelenlerin kurtulacağı vurgulanmıştır. 2 Saffat suresinde de, "çünkü (İbrahim) Rabbine kalb-i selim ile geldi" 3 buyrularak Hz. İbrahim (as)'ın temiz bir kalbesahip olduğu açıklanmıştır. Nitekim günümüzde de peygamber mesleği olan dini tebliğ ile kimselerin, kalbierini kin, haset ve buğuzdan uzak tutarak, herkes için hüsn-ü zan besleyen iyi niyetli kimseler olması gerekir. Zira dünyada Hakka'a davette başarılı olmanın, Ahirette de kul hakkından kurtulmanın yolu budur. uğraşan 12- Misafirperver Olması Hz. İbrahim (as)'ın en çok meşhur olduğu vasıDardan birisi de, misafirperverliğidir. Nitekim günümüzde, "Halil İbrahim Bereketi", "Halil İbrahim Sofrası" gibi tabirler cömertlik ve misafırperverlik için alem olmuşlardır. Resullullah (sav) de; "AIIah'a ve Ahiret gününe iman eden kimse, misafirine ik ram etsin " 4 buyurmuşlardır. Hz. İbrahim (as)'ın misafırperverliği Kur'fm'da şöyle bir kıssa ile anlatılıyor: "İbrahim'in ikram edilen misafirlerinin haberi sana geldi mi'? Onlar İbrahim'in yanına girmişler, selam vermişlenU. İbrahim de selamı olmış, içinden "bunlar yabancılar" demiştir. İsl(:lıaııi. s.23. ~ 2Cı ~uara 89. 1 '37 SatTat X-L -ı Bulıari. Elkh. 3 L VII. 79. Edeb, 85, VII, 104. 74 Hemen ailesinin yamna giderek semiz bir dana (kebabını) getirmiş, onların önüne koyup, "yemez misiniz'?" demişti." 1 Bu ayetlerde vurgulanması gereken bir kaç husus vardır: Birincisi, gelen misafirler izin almaksızın onun evine girdiler. Bu gösteriyor ki Hz. İbrahim (as) misafirlerine ikraınla meşhur olmuştur. Hatta evi ziyafet yeri olarak biliniyordu. Dolayısiyle evine gelen izin almaksızın içeri giriyordu. İkincisi, ailesinin yanına misafirlerin haberi olmadan gizlice gitti ve sofrayı hazırlattı. baktılar ki sofra önlerine Misafirlerde bunun farkında olmadılar. Birde gelmiş. Üçüncüsü, hiç tanınmayan misafirlere ikram edilen sofra da, oldukça zengin idi. Nitekim misafirler de onun bu ikramına hayret ettiler. Dördüncüsü, sofrayı hizmetçiye vemıeksizin bizzat kendisinin getirip misafirlerine ikram etmesi, ayrı bir asaJet ömeğidir. Beşincisi, yemek sofrasını hazırlatıp onlann önlerine koydu. Bir başka yere hazırlatıp da onlan çağımı:ıdi.::: Hz. İbrahim (as) misafirlerine ikramı ve konukseverliğinden dolayı, "Ebu'd-Dayfan" veya "Ebu'l-Edyaf', yani "Konuklar babası" lakabını almıştır. 3 13- Vefalı Bir insandı Allah'ü Teala Kur'an'da Hz. İhrahim (as)'ın vefasını övdü ve onun hakkında, "Ahdine vefa gösteren İbrahim" 4 şeklinde bahsetti. Nitekim o, Rabbisinin kendisine tevdi ettiği Risalet görevini tebliğ için bütün gücünü harcamıştır. 5 Bir defasında Restılullah (sav) şöyle buyurdular: "Allah, Hz. İbrahim'i niçin vefatı olarak tavsif etti, bunu size haber vereyim mi'? Çünkü o, sabah ve akşam şu ayeti 51/Zariyat 24-27. Aynı hadise Kur'an'da bir başka Surede anlatılmaktadır. Bkz. 11/Hüd 69-70. 2 Emiri, s.172. 3 İbn Sa'd, et-Tabakatu'l-Kübra BevrLıt. 1960.1, 47. Tecrid-i Sarı h-I..\. 107. 4 -'N , :u11 ecnı, _,'7 . 1 5 İsfehani, s.528. 1. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri okuyordu: O halde akşama kavuştuğunuzda Allah'ı tesbih edin." 1 ulaştığınızda, Bir başka rivayette de gece ve gündüz 2 dolayı bu vasııtla tavsif edildiği kaydedilmiştir. •t4- Salih Bir Kul 75 yaptığı sabaha ibadetlerden Olması Salah, fesad'ın zıddı olup, lügatte layık olmak, iyi bir hal üzere olmak, istikamet ve müsalaha anlamına gelmektedir. 3 Kur'an-ı Kerim'de salih, müminlere ait üstün bir özelliktir. Peygamberler bile bu vasfa sahip olmak ıçın temennide 4 bulunmuşlardır. Hz. İbrahim (as)'dan başka, Hz. Yusuf (as) ve Hz. 5 Süleyman (as) da salih insanlardan olmayı teınenni etmişlerdir. Hz. İbrahim (as) Rabbine şöyle dua ediyordu: "Rabbim bana hikmet ver ve beni salihler arasına kat". 6 Yine Hz. İbrahim (as), 7 "Rabbim, bana salihlerden olacak bir evlat ver" diyerek dua etmiştir. Ayetin devamında, Hz. İbrahim (as) salih bir oğul ile müjdelenıniştir. Hz. İbrahim (as)'in ..,salihlerden olduğunu haber veren diğer ayetler de şöyledir: "İbrahim'in dininden kendini bilmezlerden başka kim yüz çevirir? Andolsun ki, biz onu dünyada (elçi) seçtik. Şüphesiz o, ahirette de aalihlerdendir."R "Ona dünyada güzellik verdik, muhakkak ki o ahirette de Salihlerdendir."'> "... Şüphesiz o, ahirette de salihlerdendir.'" 0 30/Rum: ı 7, ı 8. Hadis için bkz. Alımed b. Hanbel, III, 439. ~ Sabüni, III, 404. :; Bkz. Dumlu, Ömer, Kur'an-ı Kerim'de Salalı Meselesi, Ankara ı 992. s. 4-5. ~Bkz. 12/Yüsuf 101. 1 Bkz. 27/Nenıl. 19. 83. - 37iSa!Tat. 100. s 2 Bakara. 130 . ., ](ı·~:;iiı. ın. 5 "26,Şuara 1 " 29:·:\ııkebut. 27. 76 Kur'fm-ı Kerim'de diğer bazı insanlardan oldukları i fade edilmiştir.' peygamberlerin de salih 15- Kabe'yi İnşa Etmiş Olması Kur'an, Hz. İbrahim (as)'ın Kabe'yi inşa edişini şöyle anlatıyor: "Bir zamanlar İbrahim'e Beytullah'm yerini hazırlamış ve (ona şöyle demiştik): Bana hiçbir şeyi eş tutma. Tavaf edenler, ayakta ibadet edenler, rükô ve secdeye varanlar için evimizi temiz tut." 2 "Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah 'm temellerini yükseltİyor (ve şöyle diyorlardı): Ey Rabbimiz bizden bunu kabul buyur. Şüphesiz sen işitensin, bilensin.'' 3 Nitekim hadislerde Hz. İbrahim (as)'ın oğlu Hz. İ~mail (as) ile birlikte Kabe'yi inşa edişleri uzurt uzun anlatılır. Hz. İbrahim (as)'ın bizzat kendisi Kabe'yi yapİyor, Hz. İsmail (as) da ona yardım ediyordu. 4 16- Sünnet Olması Hz. İbrahim (as)'ın sünnet olduğuna dair Kur'an'da bir bilgiye Ancak hadislerde onun seksen yaşlannda iken sünnet 5 olduğu belirtilmiştir. rastlamıyoruz. Sünnet olduğu yaş, şekil ve yer hakkında farklı rivayetler bulunmakla birlikte, sünnet olma o günden zamanımıza kadar, Hz. 6 İbrahim (as)'ın hatırası olarak gelmiştir. 17- Kıyamet Günü İlk Elbise Giydirilendir 1 Bkz. Dumlu, s.85. Hac, 26. 3 2/Bakara, 127. 4 Bkz. Buhari, Enbiya, 9, IV. 116. 2 5 Buhfıri, İsti'zan, 51, VII, 144. Müslim, Fedail 151. H. No:2370. Sünnetle ilgili olarak: Bkz. Tecrid-i Sarih IX. lll. Canan. İbrahim. Hadis Ansiklopedisi, Almanya ts. VII. 41. <> 1. Hz. ibrahim Sempozyumu Bildirileri 77 Yine Kur'an'da geçmemekle birlikte Hz. Peygamber (sav) kıyamet günü ilk elbise giydirilen kimsenin Hz. İbrahim (as) olduğunu şöyle haber veriyor: "... Kıyamet gunu (peygamberlerden) ilk elbise giydirilen kişi, (en büyük babam) 1 İbrahim' dir ... " Bunun hikmeti çeşitli şekillerde izah edilmiştir. Tercih edilen gBrüşe göre, Hz. İbrahim (as) çıplak olarak ateşe atıldığı için Allah'da ahirette onu mükafat olarak giydiirnekte ve örtmede acele etti.Z SONUÇ Kur'an'da örnek insan "üsve-i hasane" olarak takdim edilen iki peygamberden birisi Hz. İbrahim (as)'da günümüz insanının alacağı birçok değerler ve mesajlar vardır. Çağlar değişse, insanlık ilim ve fende çok ileri gitse de, peygamberlerin rehberliğine olan ihtiyaç hiç eksilmeden devam ediyor. 1 2 Buhari, Rikak, 45, VII, 195. Enbiya, s.IV, I 10. Müslim, Cennet, 58 H.No.2860. Bkz. Tecrid-i Sarih, IX, 106. Canan, İbrahim, XIV, 162.