Noktüri

advertisement
Kadýn ve Ýþlevsel Üroloji Bülteni
YETÝÞKÝNDE NOKTÜRÝ
Dr. Gökhan Temeltaþ
Celal Bayar Üniversitesi Týp Fakültesi, Üroloji AD, Manisa
N
oktüri gece idrara çýkmak için uyanma þeklinde tanýmlanýr ve yetiþkinlerde uyku bölünmesinin sýkça
rastlanan sebeplerindendir. Bu durumun görülme sýklýðý yaþla birlikte önemli ölçüde artmaktadýr ve hem erkekleri
hem de kadýnlarý etkilemektedir. Noktüri morbidite ve mortaliteyi etkileyerek yaþam kalitesinde azalmaya neden
olur. Hastalarda sýklýkla noktüriye ek þikayetler bulunduðu için noktüri nedenlerinin aydýnlatýlmasý kolay deðildir.
Etkili bir teþhis için bu durumun altýnda yatan etiyolojinin açýk ve net bir þekilde anlaþýlmasý gerekir. Noktüri'nin
sebepleri üç kategoriye ayrýlýr: genel poliüri, gece görülen poliüri ve düþük mesane kapasitesi. Tedavinin ilk aþamasý
noktürinin altýnda yatan koþullarýn belirlenmesidir. Yaþam tarzý ve davranýþsal deðiþiklikler hastalarda belli oranda
fayda saðlasa da çoðu hastada istenen baþarý elde edilemez, farmakoterapi gerekir. Günümüzde noktüri için
farmakoterapi seçeneklerinin temelini desmopressin asetat ve antimuskarinik ajanlar oluþturmaktadýr.
NOKTÜRÝNÝN SAÐLIK DURUMU
ÜZERÝNE OLAN ETKÝLERÝ
Yetiþkin popülasyonda uykunun bölünmesinin
en sýk nedeni noktüridir.1,2 Özellikle yaþlý erkeklerde
olmak üzere noktürisi olan bir çok kiþide ayný zamanda
sýklýk, zayýf akým, aciliyet ve idrar kaçýrma gibi baþka
alt üriner semptomlarý mevcuttur. Etkili bir teþhis için
bu durumun altýnda yatan etiyolojinin açýk ve net bir
þekilde anlaþýlmasý gerekir.3,4 Noktüri'nin sebepleri
genellikle üç kategoriye ayrýlýr; (i) Genel poliüri/24
saatlik poliüri, (ii) Gece görülen poliüri ve (iii)Düþük
mesane kapasitesi.
NOKTÜRÝNÝN TANIMI VE PREVALANSI
Gece idrara çýkma veya noktüri yeni bir sorun
deðildir. Bununla birlikte yaþlanmakta olan toplum ve
tedavide yakýn zamanda yapýlan yenilikler hastalýðýn
daha fazla dikkat çekmesini saðlamýþtýr. Noktüri daha
önce farklý kiþiler tarafýndan pek çok farklý þekilde
tanýmlanmakla birlikte 2002 yýlýnda Uluslararasý
Kontinans Derneði (ICS) bir terminoloji
standardizasyonu yayýnlayarak noktüriyi "gece idrara
çýkmak için uyanmak" þeklinde tanýmlamýþtýr. 5
Epidemiyolojik çalýþmalarda farklý noktüri
tanýmlarý olduðu için ve buna ek olarak son on yýl
içerisinde konuyla ilgili az sayýda çalýþma yapýldýðý için
noktürinin prevalansý üzerine kesin bir sonuç ortaya
koymak zordur. Telefon yoluyla ulaþýlan, yaþ ortalamasý
45,8 yýl olan 5204 eriþkinde yapýlan anket çalýþmasý
sonucunda, bireylerin % 31'i bir gece önce en az bir
kez idrara çýktýklarýný, % 14,2'si ise en az iki kez idrara
çýktýklarýný belirtmiþlerdir.6 Noktürinin gece iki veya
daha fazla kez idrara çýkma olarak tanýmlandýðý Japonya
ve Avusturya'da yapýlan çalýþmalar ise %28,5 ve %11,3
olarak sonuç vermiþlerdir. 7,8 Bütün çalýþmalarda
noktürinin yaþ ile birlikte yüksek miktarda artýþ
gösterdiði görülmüþtür.6,8 Noktürinin erkeklerde daha
sýk görüldüðü þeklindeki yaygýn bir inanýþa raðmen
erkekler ve kadýnlar arasýndaki insidansý benzerdir.6,7
Yapýlan çalýþmalar sonucunda 60 yaþ üzerindeki erkek
ve kadýnlardaki oran >%50 olarak bulunmuþtur. 9
Yaþa baðlý alt üriner sistem fonksiyonlarýndaki
fizyolojik deðiþikliklere ilave olarak noktürili hastalar
noktürisi olmayan yaþýtlarýna göre 24 saatte daha fazla
idrar üretiyor gibi görünmektedir. Bu kiþiler günlük
idrarlarýný daha fazla oranda gece üretmektedirler.10,11
Yapýlan çalýþmalarda noktürinin yaþam kalitesi
ve genel iyilik halini oldukça fazla etkilediði görülmüþtür.
Noktürisi gecede 1 veya daha fazla olan bireylerin
çoðunluðunun yaþam kalitesi olumsuz etkilenmektedir;
bunun sebebinin saðlýklý uyku bütünlüðünün bölünmesi
olduðu düþünülebilir.12,13
Noktüri ayný zamanda uykudaki bölünme ile
yorgunluða neden olur; bu da düþmeye baðlý travmatik
yaralanma riskini arttýrýr. Yaþlýlarda gece düþmelerini
deðerlendiren bir çalýþmada gecede 2 defadan fazla
tuvalete kalkanlarda düþme riskinin %10’dan %21’e
çýktýðý, bunun da önemli risk olduðu bulunmuþtur.
Düþme sýklýkla (özellikle kostalarda) kýrýk gibi üzücü
sonuçlara neden olur.10
Çalýþan kadýnlardaki çalýþmalarýn sonuçlarý;
hastalýk nedeniyle iþe gidemediði gün sayýsý ile gece
iþeme sýklýðý arasýnda iliþki olduðunu, ayrýca daha az
iþeme ve daha fazla uyku kalitesinin kendini dinç
hissetmeyi arttýrdýðýný göstermiþtir.14,15
Yaþlý toplumda noktürinin yaþlanmanýn doðal
bir sonucu olduðunu düþünen hastalar vardýr, buna baðlý
olarak bazý hastalar problemin baþlama zamanýný net
olarak belirtemeyebilir.16 Ayrýca noktürnal iþeme sýklýðý
nedeniyle uykunun bölünmesine baðlý hastalarda kognitif
fonksiyonlarda azalma, iþ performansýnda düþüþ ve
depresyon görülebilir.17 Abrams ve ark. tarafýndan
noktürinin yaþam kalitesine etkisini daha iyi
deðerlendirmek için duruma spesifik sorgu formu
geliþtirilmiþ ve valide edilmiþtir. Form 13 soru içermekte
olup üretkenlik, aktivite kýsýtlanmasý, enerji, yorgunluk
ve üzüntüyü sorgulamaktadýr. Ancak bu sorgu formu
erkeklerde çalýþýlmýþtýr, kadýnlarda kullanýlmak üzere
valide edilmemiþtir.18
NOKTÜRÝ NEDENLERÝ
Noktüri sebepleri üç kategoride incelenir: (i)
genel poliüri/24 saatlik poliüri , (ii) noktürnal poliüri
ve (iii) düþük noktürnal mesane kapasitesi ( Tablo 1).
~ 20 ~
Kadýn ve Ýþlevsel Üroloji Bülteni
TABLO 1: Noktüri Nedenleri
Durum
Noktüri Nedenleri
Neden
Genel poliüri
l Diabetes mellitus
l Diabetes insipitus ( santral, nefrojenik)
l Polidipsi ( dipsojenik, psikojenik)
Noktürnal poliüri
l Konjestif kalp yetmezliði
l Arginin vazopressinin anormal sekresyonu
l Üçüncü boþluk; variköz ven, nefroz
l Geç gece diüretik uygulamasý
Bozulmuþ noktürnal mesane kapasitesi
l Nörojenik mesane
l Sistit: bakteriel, interstisyel, tüberküloz, radyasyon
l Kanser; mesane, prostat, üretra
l Öðrenilmiþ iþeme disfonksiyonu
l Anksiete bozukluklaru
l Farmakolojik; ksantin( teofilin, kafein), B bloker
l Mesane taþý
Þekil 1: Noktürinin deðerlendirme ve tedavi akýþý. (Bu þema teorik veriler ýþýðýnda hazýrlanmýþtýr, þemayý destekleyen çalýþma
yoktur.) DI; diabetes insipitus, DM: diabetes mellitus, BPT; benign prostatik týkanýklýk, AAM; aþýtý aktif mesane.
~ 21 ~
Kadýn ve Ýþlevsel Üroloji Bülteni
Genel poliüri / 24 saatlik poliüri
Genel poliüri 24 saatlik idrar çýkýþýnýn 2500
mL den fazla olmasý veya >40 mL/kg/24 saat olmasý
olarak tanýmlanýr. Poliüride gece ve gündüz idrar
sýklýðýnýn nedeni mesane kapasitesinin üzerinde idrarýn
aþýrý üretimidir Bu durumdan etkilenmiþ olan bireylerde
hem gündüz hem de gece saatlerinde üretilen idrar
hacimde artýþ görülür.19,20
Poliürinin nedenleri; diabetes mellitus (DM),
diabetes insipitus (DÝ), lityumun indüklediði poliüri ve
primer susama bozukluðudur.19,21 DI genel olarak 2
kategoriye ayrýlýr; santral ve nefrojenik. Santral diabetes
insipitusta posterior pitüiter bezden vazopresin üretimi
yoktur. Nedenleri; cerrahi, tümör veya kafa travmasý
sonucu hipotalamustaki hasarlanmadýr. Nefrojenik
diabetes insipitus ADH’nýn dolaþýmdaki seviyesi yeterli
olmasýna raðmen bozuk renal cevap vardýr. Renal
tübüllerdeki su emiliminin yetersizliði, dehidratasyona
ve sekonder polidipsiyle birlikte olan artmýþ susama
isteðine neden olur. Uzun dönemli lityum tedavisi
(sýklýkla), geri dönüþümlü nefrojenik Dݒnin özel
nedenlerinden biridir. Lityum tedavisinin nefrojenik
diabetes insipidusun sekonder sebebi olduðu saptanmýþtýr
ve hiperkalsemi, hipokalemi gibi elektrolit
düzensizliklerinin de nefrojenik diabetes insipitusu
tetiklediði görülmüþtür.22,23
Primer susama bozukluðu olan hastalarda genel
poliüri ve sekonder noktürnal poliüri olabilir. Taný
günlük sývý alýmý ve idrar çýkýþýnýn not edildiði iþeme
günlüðün incelenmesi, sývý kýsýtlamasý sonrasý idrar
ozmolaritesinin deðerlendirilmesiyle ve gerekli
durumlarda ek olarak renal konsantrasyon kapasite
testinin uygulanmasý ile konabilir.22
Noktürnal Poliüri
Noktürnal poliüri 24 saatlik idrar üretimi normal
sýnýrlarda iken idrar üretiminin aþýrý olmasý halinin
sadece gece görülmesine verilen isimdir. Her ne kadar
tanýmý esnek býrakýlmýþ olsa da, noktürnal polürinin
ICS tarafýndan verilen yaklaþýk tanýmý: noktürnal idrar
hacmi günlük toplam idrar üretiminin en az üçte birlik
bölümüdür. Daha ayrýntýlý tanýmlamada ise gece üretilen
idrarýn genç hastalarda (<65 yaþ) toplam üretilen günlük
idrarýn %20 sinden fazla olmasý, yaþlý hastalarda (>65
yaþ) toplam üretilen günlük idrarýn %33 ünden fazla
olmasýdýr.5
Noktürnal poliüride görülen gece idrar
üretimindeki artýþ gündüz idrar üretimi ile dengelenebilir
ve böylelikle 24 saatlik idrar hacmi normal kalabilir.22
Arginin vazopresinin (AVP) sekresyonundaki anomali
günlük poliüri ile birlikte noktürnal poliürinin
etyolojisinde rol oynayabilir. Normalde AVP diürnal
salgýlanýr, idrar üretiminin düzenlenmesinin bir
bölümünden sorumludur, ancak bu diaürnal varyasyon
bozulabilir. Normalde AVP renal tübülden su
abzorbsiyonunu arttýrýr. Gece yüksek konsantrasyondaki
AVP idrarýn konsantrasyonunu arttýrýr, bu da düþük
hacimli idrar üretimine neden olur. 24,26 AVP
sekresyonunun diürnal paternindeki deðiþiklik yaþlý
hastalarda not edilmiþtir. Bununla birlikte diðer iliþkili
faktörler nedeni ile (BPH, mesane disfonksiyonu,
anormal susama isteði, vs) noktüride AVP’nin tam
olarak rolünün ne olduðu tartýþmalýdýr.27
Yaþam tarzý, gece tüketilen kafein ve alkol gibi
besinsel faktörler de gece idrar üretimini artýrabilir ve
noktürnal poliüriye sebep olabilir. Diüretikler, beta
blokerler ve ksantinlerle yapýlan tedavilerin zamanlamasý
bazý insanlarýn gece daha sýk idrara çýkmasýna sebep
olabilir.28 Konjestif kalp yetmezliði, kanda düþük oranda
albümin, venöz staz hastalýðý ve yüksek miktarda tuz
alýnmasý ayaklar ve bacaklarda noktürnal poliüriyle
ilintili sývý tutulumuna sebep olabilir.22,29
Obstüktif Uyku Apnesi: Noktüriden obstrüktif
uyku apnesine baðlý sekonder noktürnal poliüri sorumlu
olabilir. Obstrüktif uyku apnesi prevalansý kadýnlarda
%2 ve erkeklerde %4’tür. Obstrüktif uyku apnesinde
atrial natriüretik peptid artar. Hipoksinin indüklediði
pulmoner vazokontriksiyon sonucu sað atrial transmural
basýnç artar, bu da atrial natriüretik peptid salýnmasýna
neden olur. Plazma atrial natriüretik peptid seviyesindeki
artýþ da artmýþ renal su ve sodyum atýlýmýna aracýlýk
eder.25,30,31 Polisomnografik çalýþmalar obstrüktif uyku
apnesi ile iliþkili olabilecek þüpheli hastalarda
önerilmektedir. Obstrüktif uyku apnesi riski artmýþ
hastalar; morbid obezite, horlama, akromegali, astým,
hipertansiyon, tip 2 DM ve kraniofaringeal anomalisi
bulunanlardýr. Bu hasta grubunda %30-40 obstrüktif
uyku apnesi olma ihtimali vardýr.31,32
Üçüncü Alanda Sývý Birikimi: Konjestif sað
kalp kalp yetmezliði, alt ekstremite venöz staz hastalýðý,
hipoalbuminemi ve aþýrý tuz tüketimine baðlý, üçüncü
boþlukta sývý birikir. Bu biriken sývýnýn vücuttan atýlýmý
için gece idrar üretimi artar, bu da noktürnal poliüriye
sebep olur. Noktürnal poliürili hastalarda detaylý hikaye,
fizik muayene ve gerektiðinde ileri testler (örn; kardiyak
ekografi, nükleer testler) kullanýlmalýdýr.22,29
Bozulmuþ Noktürnal Mesane Kapasitesi
Mesane kapasitesindeki azalma (mesane
kanseri, kontrakte mesane) veya depolama sorunlarý
sebebiyle (mesane aþýrý aktivitesi, enfeksiyon,
intersitisiyel sistit, vs) gece üretilen idrarýn fonksiyonel
mesane kapasitesini aþmasý sonucu noktüri görülebilir.28
Karýþýk Noktüri: Noktürnal poliüri ve düþük
mesane kapasitesi bazý hastalarda birlikte olabilir ve
hastanýn genel semptomatolojisini etkiler, bu duruma
karýþýk noktüri adý verilir.22
NOKTÜRÝNÝN TANISI
Hastalarda sýklýkla noktüriye ek þikayetler
bulunduðu için noktüri nedenlerinin aydýnlatýlmasý
kolay deðildir. Bazýlarý gün içinde yorgunluktan, uyku
bölünmelerinden ve uykusuzluktan þikayet ederken
bazýlarýnda ise gece yarýsý düþmeye baðlý olarak kýrýklar
görülebilir. Birçok hasta noktürinin bir problem
olduðunun farkýnda olmakla beraber bazýlarý bu
semptomlarýn yaþlanmanýn sonucu oluþtuðuna ve
tedavisinin olmadýðýna inanýr.9
Ayrýntýlý hasta hikayesi noktürinin
deðerlendirilmesinde en önemli unsurdur. Diabetes
mellitus, diabetes insipidus, obstrüktif uyku apnesi,
aþýrý aktif mesane, BPH ve konjestif kalp yetmezliði
gibi altta yatan tedavi edilebilir durumlarýn belirlenmesi
önemlidir.
~ 22 ~
Kadýn ve Ýþlevsel Üroloji Bülteni
Günümüzde noktüri için farmakoterapi
seçeneklerinin temelini desmopressin asetat ve
antimuskarinik ajanlar oluþturmaktadýr. Ancak ayný
anda farklý hastalýklara sahip olabileceðinden yaþlýlarýn
tedavisinde hasta özellikleri ve hastanýn halen kullandýðý
ilaçlar ile kullanýlmasý düþünülen ilaçlar arasýndaki
potansiyel etkileþimlerin göz önünde bulundurulmasý
önemlidir.
Desmopressin Asetat
Desmopressin asetat uzun yýllar boyunca
diabetes insipidus ve nokturnal enürezin tedavisinde
kullanýlan arjinin vazopressin (AVP)’in sentetik
analoðudur ve nazal, oral, ve parenteral formlarý
mevcuttur. AVP memelilerde vücut sývýlarýnýn hacim
ve ozmolaritelerinin hemostatik regülasyonunda önemli
rol oynar. Bir arjinin vazopressin analoðu olan
desmopressin üriner osmolaliteyi artýrýr ve toplam idrar
hacmini düþürür.36
Desmopressinin noktüri tedavisindeki etkililiði
erkek, kadýn ve yaþlýlarý içeren kýsa ve uzun dönemli
çalýþmalarla test edilmiþtir.37,40 Genellikle, desmopressin
ilk idrara çýkma süresini uzatýr ve gece idrara çýkma
sayýsýný, gecelik idrar üretimini ve gece çýkýlan idrar
yüzdesini azaltýr.38,40 Desmopressin tedavisiyle iliþkili
yan etkiler; baþ aðrýsý, mide bulantýsý, baþ dönmesi ve
kandaki sodyum seviyesinin azalmasýdýr (hiponatremi).28
Desmopressin kullananlarda kan sodyum seviyesindeki
azalma riski yaþla ve sodyum konsantrasyonunun
baþlangýçta alt sýnýrda olmasý durumunda artar. Oral
veya nazal desmopressin tedavisi alan yaþlý hastalarýn
sistematik olarak incelenmesi sonucu %7,6 oranýnda
hiponatremi saptanmýþtýr.
Selektif serotonin geri emilim inhibitörleri,
trisiklik antidepresanlar, karbamezapin ve diüretikler
kendi baþlarýna hiponatremi için predispozandýr.41 Serum
sodyum konsantrasyonundaki düþüþ ilaç kullanýmýndan
sonraki 72 saat içinde meydana gelir ve bu nedenle
tedavinin devamýndan önce hasta hiponatremi açýsýndan
kontrol edilmelidir. Hiponatremi için en iyi öngörücü
ileri yaþtýr ve iliþkili hiponatremilerin hemen hepsi 65
yaþ üzeri hastalarda görülmektedir.41,42 Ýngiltere’de 65
yaþ üstü insanlarda desmopressin kullanýmý için lisans
verilmemiþtir ve herhangi bir þekilde kullanýlmasý reçete
eden klinisyenin sorumluluðundadýr. Bu yüzden yaþlý
hastalarýn desmopressin tedavisi almalarý sadece sodyum
konsantrasyonlarýnýn dikkatli takibi þartýyla tavsiye
edilmektedir.9 Primer polidipsiye baðlý poliüri, karaciðer
sirozu, renal ve konjestif kalp yetmezliði hastalarýnda
desmopressin tedavisinden kaçýnýlmalýdýr.42
Antimuskarinik Ajanlar
Trospiyum klorid, oksibütinin klorid, tolterodin
tartarat, darifenasin hidrobromid ve solifenasin suksinat
gibi antimuskarinik ajanlar aþýrý aktif mesane (AAM)
ve diðer mesane kaynaklý semptomlarýn tedavisinde
kullanýlan ilaçlardýr. Bu ajanlar etkilerini, aktive edilmiþ
kolinerjik sinirlerden salgýlanan ve mesane kasýlmasý
ve idrara çýkmaya neden olan asetilkolin tarafýndan
uyarýlan ve mesane kasýlmalarýyla idrara çýkmayý kontrol
eden detrusorun içindeki muskarinik reseptörleri direkt
olarak inhibe ederek gösterdikleri düþünülmektedir.
Noktürinin potansiyel nedeni veya etkisi
olabilecek faktörler olan mesane disfonksiyonu, aciliyet
hissinin varlýðý, alýnan sývýlarýn özellikleri, kullanýlan
ilaçlar ve üriner þikayetlerin geçmiþi de ayrýntýlý olarak
deðerlendirilmelidir.9,33 Noktüri deðerlendirmesinde
spesifik olmayan laboratuvar testleri kullanýlmakla
beraber noktüriye özel bir taný ve tedavi algoritmasý
yoktur.33 Bu nedenle noktürili hastalara mevcut teorik
bilgiler esas alýnarak yaklaþýlýr (Þekil 1).
Ýþeme Günlüðü:
Taný sürecindeki en önemli unsur iþeme
günlüðüdür. Hastalar günlük idrara çýkma portrelerini
kaydedecekleri iþeme günlüðünü nasýl dolduracaklarý
hakkýnda açýk ve anlaþýlýr þekilde bilgilendirilmelidir.
Günlük boþaltýlan idrar hacmi, zamaný ve alýnan sývý
miktarý dokümante edilmelidir. Ýdrara çýkma þekli,
günlük ortalama ve maksimum idrar hacmi (24 saatlik
zaman dilimi içinde tek baþýna kaydedilen en büyük
hacim) belirlenmelidir. Toplam noktürnal idrar hacmi,
sabah ilk çýkýlan idrar hacmi + noktürnal idrar hacmi
(NÝH) þeklinde hesaplanmalýdýr (sabahki ilk idrar noktüri
sayýsý içinde deðerlendirilmemelidir).28
Ýþeme günlüðündeki veriler kullanýlarak bir
bireyin noktüri etyolojisinin belirlenmesinde faydalý
olabilecek noktüri indeksi (Ni) ve nokturnal poliüri
indeksi (NPi) hesaplanabilir. Ni, noktürnal idrar hacminin
(NÝH) maksimum idrar hacmine (MÝH) bölünmesiyle
bulunur; Ni>1 deðeri noktürnal idrar üretiminin
fonksiyonel mesane kapasitesinden yüksek olduðunu
gösterir. Rembratt ve arkadaþlarý tarafýndan yürütülen
bir çalýþmada noktürisi olmayan bireylerde Ni 1,0 iken
noktürili hastalarda 2,1 olarak saptanmýþ ve bu durumun
en belirgin sebebinin uyku halinde üretilen idrar
miktarýnýn mesane kapasitesini aþmasý olduðu
düþünülmüþtür.34 NPi, NÝH’nin 24 saatlik idrar üretimine
bölünmesidir; NPi>33% günlük poliürinin tersine
noktürnal poliüriyi gösterir.34
NOKTÜRÝNÝN TEDAVÝSÝ
Tedavideki ilk adým altta yatan sebeplerin ortaya
konmasýdýr. Diyabetli hastalarda kan þekerinin sýký
kontrolü semptomlarý düzeltebilir. Diabetes insipidus
tedavisi için etyolojinin eksiksiz deðerlendirilmesi
gerekir. Hiperkalsemi ve hipokaleminin çoðul etyolojileri
vardýr ve her biri ayrý ayrý deðerlendirilmelidir. Primer
polidipsi hastalarý için psikiyatrik yaklaþým ve tedavi
önerilir. Enfeksiyon varsa tedavi edilmelidir ve
kullanýlmakta olan ilaçlar deðerlendirilip gerekirse
deðiþtirilmelidir.28
Noktürnal poliüri tanýsý konmuþ hastalarýn
tedavisinin ilk adýmý yaþam tarzýnda ve davranýþlarda
yapýlacak deðiþimlerdir. Akþamlarý sývý alýmý
azaltýlmalýdýr, eðer mümkünse, alkol ve kafein alým
miktarý düþürülmelidir. Diüretiklerin alýnma zamaný
gözden geçirilmeli ve gerektiðinde salýnýmý zaman ayarlý
ilaçlar kullanýlmamalýdýr.35 Uyku apnesinin engellenmesi
için nazal kesintisiz pozitif havayolu basýncý kullanýlabilir
ve böylelikle bu solunum rahatsýzlýðýna baðlý noktürinin
önüne geçilebilir. Hastanýn gece uyanmasýna sebep olan
etkenler saptanmalý ve ortadan kaldýrýlmalýdýr. Ancak,
tek baþýna bu önlemlerle çoðu hastada istenen baþarý
elde edilemez ve genellikle birçok hastaya farmakoterapi
gerekir.28
~ 23 ~
Kadýn ve Ýþlevsel Üroloji Bülteni
Son çalýþmalar antimuskariniklerin bu
mekanizmaya ek olarak afferent yol üzerinden aciliyet
hissini azalttýðýný göstermiþtir. 43,44 Muskarinik
reseptörlerin vücut içerisinde geniþ bir alana yayýlmalarý
antimuskarinik ajanlarýn etkilerinin mesane ile sýnýrlý
kalmamasýna neden olmaktadýr. Aðýz kuruluðu, kabýzlýk,
baþ aðrýsý ve baþ dönmesi mesane dýþý antimuskarinik
aktivitelerden kaynaklanan yan etkilere örnek
gösterilebilir.45 Aþýrý aktif mesane (AAM) ile iliþkili
noktüri tedavisi için özel olarak belirtilmemesine raðmen
antimuskarinik ajanlar bu semptomun tedavisinde
sýklýkla kullanýlýrlar. Yapýlan klinik araþtýrmalar
antimuskariniklerin aþýrý aktif mesane ile iliþkili noktüri
semptomlarýnda düzelme saðladýðýný göstermiþtir.46,49
AAM sendromlu hastalarda solifenasin ile tolterodini
karþýlaþtýran çift kör çalýþma -her ne kadar plasebo
olmamasý bu çalýþmanýn daha geniþ baðlamda ele
alýnmasý ve yorumlanmasýný büyük ölçüde sýnýrlasa daher ikisinin de noktüri epizodlarýnýn azalmasýnda etkili
olduðunu göstermiþtir. ABD’de yürütülen plasebo
kontrollü iki trospiyum çalýþmasý plasebo alan hastalara
oranla trospiyum alan hastalarýn noktürnal idrara çýkma
sayýlarýnýn belirgin biçimde azaldýðýný göstermiþtir
(P<0.05, tedavinin 4.haftasýnda).46,49 Ýdrarýný tutamayan
noktürili yaþlý kadýnlarda davranýþsal ve ilaç tedavilerinin
etkilerinin deðerlendirildiði plasebo kontrollü bir
çalýþmada oksibütinin plaseboya oranla noktüri
episodlarýný daha fazla azalttýðý görülmüþtür.50 Oniki
haftalýk plasebo kontrollü bir çalýþmada darifenasinin
noktüri üzerindeki etkinliðinin az olduðu,51 ayný süreye
sahip baþka bir çalýþmada da anlamlý bir etkisinin
olmadýðý bulunmuþtur.52
Antimuskarinik ajanlar tarafýndan noktüri
tedavisi için saðlanan yararlý etkiler sadece aþýrý aktif
mesane ile iliþkili noktüri hastalarýyla sýnýrlý olmayabilir.
Altý ay süreli tolterodin çalýþmasýnda BPH’ya baðlý alt
üriner sistem semptomu (AÜSS) olan ve alfa bloker
tedavisinden fayda saðlayamayan 43 erkek hastada
tolterodin ile idrara çýkma sayýsýnýn gecede 4,1’den
2,9’a indiði görülmüþtür.53
Botulinum Toksin
Botulinum toksin presinaptik nöromüsküler
bloke edici bir ajandýr, asetilkolinin veziküler salýnýmýný
engeller ve selektif ve geri dönüþtürülebilir kas zayýflýðýný
tetikler. Mesane fonksiyon bozukluklarý için de özellikle
nörojenik ve idiopatik düz kas aþýrý aktivitesinde etkinliði
çalýþýlmýþtýr. Ancak birçok çalýþma küçük hasta
gruplarýnda yapýlmýþtýr. Botulinum-A toksini aþýrý aktif
mesaneli hastalarda mesane düz kasýndaki aþýrý aktivitede
ve noktüride düzelme saðlamýþtýr.54
Günümüzde, Botulinum-A toksin tedavisi
pahalý olmasý ve kýsa etkililiði nedeniyle sýnýrlý oranda
kullanýlmaktadýr, bu yüzden etkisinin devamý için
tekrarlayan enjeksiyonlar gerekmektedir.55 BotulinumA toksini için henüz mesaneye baðlý semptomlarla ilgili
endikasyon bulunmadýðý için antimuskarinlere dirençli
hastalarda yararlý olacaðý kabul edilerek kullanýlabilir.
Ýdiopatik ve nörojenik düz kas aþýrý aktivitesi gösteren
hastalardaki çalýþmalarda umut vadeden sonuçlar ortaya
konmuþtur.56
SONUÇ:
Noktüri kadýn ve erkekte eþit oranda bunur ve
ileri yaþla sýklýðý artar. Semptomlarýn doðru oranda
deðerlendirilmesi epidemiyolojik çalýþmalarda kullanýlan
farklý tanýmlar nedeniyle zordur. Noktüri saðlýk ve
yaþam kalitesinde bozulmaya neden olmaktadýr. Noktüri
sadece yaþlanmanýn bir sonucu deðildir ama yaþlý
insanlarda poliüri, noktürnal poliüri, aþýrý aktif mesane
sendromu, mesane çýkým týkanýklýðý, uyku ve davranýþ
bozukluðu gibi sorunlar sýktýr ve noktüri bunlara baðlý
geliþebilir. Noktüriye neden olan bu sorunlarýn birçoðu
tedavi edilebilir. Bu nedenle hastalar deðerlendirilirken
ilgili koþullarý tanýmlamak ve tedaviyi buna göre
düzenlemek önemlidir. Ancak günümüzde geçerliliði
klinik çalýþmalarla desteklenmiþ taný ve tedavi þemasý
yoktur. Bundan dolayý bu yöndeki çalýþmalara oldukça
ihtiyaç vardýr.
REFERANSLAR
1. Midddlekoop HA, Smilde-van den Doel DA, Neven
AK, et al. Subjective sleep charectiristics of 1485 males
and females aged 50-93: effects of sex and age, and factors
related to self evaluated quality of sleep. J Geron a Biol
Sci Med Sci 51: 108-115, 1996
2. Asplund R, Agberg HE: Micturation habits of older
people:voiding frequency and urine volume. Scand J Urol
Nephrol 26: 345-349, 1992
3. Umlauf MG, Goode S, Burgio KL. Psychosocial isues
in geriatric urology: problems in geriatric urology:problems
in treatment and treatment seeking. Urol Clin North Am
23: 127-136, 1996
4. Flutz NH, Herzog AR. Epidemiology of urinary
symptoms in the geriatric population. Urol Clin North
Am 23: 1-10, 1996
5. Van Kerrebroeck PE, Abrams P, Chaikin D. The
standartisation of terminology in nocturia: report from the
standartisation sub comittee of the International Continence
Society. Neurourol Urodyn 21: 179-83, 2002
6. Coyne KS, Zhou Z, Bhattacharyya SK. The prevalence
of nocturia and its effects on health related quality of life
and sleep in a community sample in the USA. BJU Int
92: 948-54, 2003
7. Schatzl G, Temml C, Schimidbauer J. Cross-sectional
study of nocturia in both sexes. Analysis of a voluntary
health screening Project. Urology 56: 71-5, 2000
8. Yoshimura K, Terada N, Matsui Y. Prevalence of and
risk factor for nocturia: analysis of a health screening
program Int J Urol 11: 282-7, 2004
9. Wagg A, Andersson KE, Cardozo L, Chapple C, Kirby
M, Kelleher C. Nocturia: morbidty and managements in
adults. Int J Clin Pract 59(8): 938-45, 2005
10. Steward RB, Moore MT, May FE. Nocturia: a risk
factor for fall in the elderly. J Am Geriatr Soc 40: 12171220,1992
11. Weiss JP, Blaivas JG, Stember DS. Evaluation of the
etiology of nocturia in men. The nocturia and nocturnal
bladder capacity indices. Neurourol Urodyn 18: 559-65,
1999
12. Jolleys JV, Donovan JL, Nanchahal K. Urinary
symptoms in the community. How bothersome are they?
Br J Urol 74: 551-55, 1994
13. Swithinbank L, Donovan J, James M. Female urinary
symptoms: Age prevalence in a community dwelling
population using a validated questionnaire. Neurourol
Urodyn 16: 432-4, 1997
~ 24 ~
Kadýn ve Ýþlevsel Üroloji Bülteni
38. Matiasson A, Abrams P, Van Kerrebroeck PE. Efficacy
of desmopressin in the treatment of nocturia: A doubleblind placebo-controlled study in men. BJU Int 89: 85562, 2002
39. Rembratt A, Norgaard JP, AnderssonKE. Desmopressin
in the elderly patients with nocturia: Short term safety
and effects on urine output,sleep and voiding patterns.BJU
Int 91: 642-46, 2003
40. Lose G, Matiasson A, Walter S. Clinical experiences
with desmopressin for long-term treatment of nocturia.
J Urol 172: 1021-25, 2004
41. Rembratt A, Riis A, Noorgard JP. Desmopressin
treatment in nocturia; an analysis of risk factors for
hyponatremia. Nerourol Urodyn 25: 105-9, 2006
42. Abrams P, Matiasson A, Lose GR. The role of
desmopressin in the treatment of adult nocturia. BJU Int
90: 32-6, 2002
43. Andersson KE: Bladder activation. Afferent
mechanism. Urology 59: 43-50, 2002
44. Hedge SS: Muscarinic receptors in the bladder. From
basic research to therapeutics. Br J Pharmacol 147: 5807, 2006
45. Staskin DR, MacDiamid SA. Using anticholinergics
to treat overactive bladder: The issue of treatment
tolerability. Am J Med 119: 9-15, 2006
46. Zinner N, Gittelman M, Haris R. Trospium chloride
improves overactive bladder symptoms: A multicenter
phase III trial. J Urol 171: 2311-5, 2004
47. Abrams P, Swift S. Solifenacin is effective for the
treatment of OAB dry patients. A pooled analysis. Eur
Urol 48: 483-7, 2005
48. Chapple CR, Martinez-Garcia R, Selvaggi I. A
comparison of the efficacy and tolerability of solifenacin
succinate and extend release tolteradine at treating
overactive bladder syndrome: Results of the STAR trial.
Eur Urol 48: 464-70, 2005
49. Rudy D, Cline K, Haris R. Multicenter phase III trial
studying trospium chloride in patients with overactive
bladder. Urology 67: 275-80, 2006
50. Johnson TM II, Burgio KI, Redden DT. Effects of
behavioral and drug therapy on nocturia in older
incontinent women . J Am Geriatr Soc 53: 846-50, 2005
51. Hill S, Khullar V, Wyndaele JJ. Does response with
darifenacin, a novel once-daily M3 selective receptor
antagonist for the treatment of overactive bladder: Results
of a fixed dose study. Int Urogynecol J Pelvic Flor
Dysfunct 17: 239-47, 2006
52. Haab F, Steward I, Dwyer P: Darifenacin, an M3
selective receptor antagonist is an effective and welltolerated once-daily treatment for overactive bladder. Eur
Urol 45: 420-9, 2004
53. Kaplan SA, Walmsley K. Te AE. Tolteradine extended
release attenuates lower urinary tract symptoms in men
with benign prostatic hyperplasia. J Urol 174: 2273-5,
2005
54. Schulte-Baukloh H, Weiss C, Stolze T. Botulinum-a
toxin for treatment of overactive bladder without detrusor
overactivity. Urodynamic outcome and the patient
satisfaction. Urology 66: 82-7, 2005
55. Grosse J, Kramer G, Stohrer M. Success of repeat
detrusor injections of botulinum A toxin in patients with
severe neurogenic detrusor overactivity and incontinence.
Eur Urol 47: 653-9, 2005
56. Kessler TM, Danuser H, Schumacher M. Botulinum
A toxin injections in to the detrusor: An effective treatment
in idiopathic and neurogenic detrusor overactivity?
Neurourol Urodyn 24: 231-6, 2005
14. Asplund R, Aberg H: Health of the elderly with regard
to sleep and nocturnal micturition. Scand J Prim Health
Care 10: 98-104, 1992
15. Van Dijk L, Kooij DG, Svhellevis FG, Kaptein AA,
Boon TA. Nocturia: impact on quality of life in a Dutch
adult population. BJU Int 93: 1001-4, 2004
16. Mortensen S, Nordling J, Munkgaard S. Danish
prostate council. Elderly males and females do differ in
urinary symptoms ond bother. Br J Urol 80 (suppl 2): 21,
1997
17. Hetta J. The impact of sleep deprivation caused by
nocturia. BJU Int 84: 27-8, 1999
18. Abraham L, Heerendran A, Mills IW. Development
and validation of a quality of life measure for men with
nocturia. Urology 63: 481-6, 2004
19. Widerlov E, Sjortrom R, Soderberg U. DDAVP and
lithium-induced polyuria/polydipsia. Lancet 1: 1080, 1997
20. Abyholm G, Monn E: Intranasal DDAVP test in the
study of renal concentrating ability in children with
reccurent urinary tract infection. Eur J Pediatr 130: 14954, 1979
21. Aronson AS, Svenningsen NW. DDAVP test for
estimation of renal concentrating capacity in infants and
children. Arch Dis Child 49: 654-59, 1974
22. Weiss JP, Blaivas JG. Nocturnal poliuria versus
overactive bladder in nocturia. Urology 60(5A): 28-32,
2002
23. Sand JM, Bichet DG. For the American College of
Physicians and American Physiological Society.
Nephrogenic diabetes insipidus. Ann Intern Med 144:
186-94, 2006
24. Saito M, Kondo A, Kato T. Frequency-volume charts:
comparison of frequency between elderly and adult
patients. Br J Urol 72: 38-41, 1993
25. Matthiesen TB, Ritting S, Noorgard JP. Nocturnal
polyuria and natriuresis in male patientswith nocturia and
lower urinary tracts symptoms. J Urol 156: 1292-99, 1992
26. KikuchiY: Participation of atrial natriüretic peptide
(hANP) levels and arginine vasopressin (AVP) in aged
persons with nocturia. Jpn J Urol 86: 1651-59, 1995
27. Bruskewitz RC, Larsen EH, Madsen PO. 3-year
follow-up of urinary symptoms after transurethral resection
of the prostate. J Urol 613-15, 1986
28. Appel RA, Sand PK. Nocturia: etiology, diagnosis
and treatment. Neurourol Urodyn 27: 34-39, 2008
29. Weiss JP, Blaivas JG. Nocturia. J Urol 163:5-12, 2000
30. Yalkut D, Lee LY, Grider J. Mechanism of atrial
natriuretic peptide release with increased inspiratory
resistance. J Lab Clinmed 128: 322-328, 1996
31. Partinen M: Epidemiology of obstructive sleep apnea
syndrome. Curr Opin Pulm Med 1: 482-87, 1995
32. Krieger J, Petian C, Sforza E. Nocturnal pollakuria
is a symptom of obstructive sleep apnea. Urol Int 50 (2):
93-97, 1993
33. Van Kerrebroeck PE, Dmochowski R, Fitzgerald MP,
Hasim H, Norgaard JP. Nocturia research. Current status
and future perspective. Neurourol Urodyn 29: 623-28,
2010
34. Rembratt A, Weiss J, Robertson G. Pathogenesis of
nocturia in the elderly. Relationship of functional bladder
capacity to nocturnal urine output. J Urol 165: 250, 2001
35. Pedersen PA, Johansen PB: Prophylactic treatment
of adult nocturia with bumetanide. Br J Urol 62: 145-7,
1988
36. Lose G, Lalos O, Freeman RM. Efficacy of
desmopressin (Minirin) in the treatment of nocturia:
double –blind placebo-controlled study in women. Am
J Obstet gynecol 189: 1106-13, 2003
37. Cannon A, Carter PG, McConnel AA. Desmopressin
in the treatment of nocturnal polyuria in the male. BJU
Int 84: 20-24, 1999
~ 25 ~
Download