7 1 0 2 S I AY M 9 1 7- TESİ ERSİ NGİZ V İ N Ü CE DAĞ . METE U L U R 1 TÜR KÜL DE ZİN RKE ME F. D O R P K A R A L O L İ D I C N A B A İ Y N I E S L A Ö R Ş A İ R G A L İ L S B İ U L M İ T 1.U E R Ğ Ö N İ N E Ç K R TÜ , rklı a F i iller ynı A ı r gula Duy D BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTAPÇIĞI Abstracts Book BURSA 1.Uluslararası Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni (UYTOB 2017) 17-19 Mayıs 2017 Bursa, Türkiye Bildiri Özetleri Proceedings Abstracts 1.Uluslararası Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni 1st International Teaching Turkish as a Foreign Language Symposium (UYTOB 2017) Bilgi Şöleni Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kazım YOLDAŞ Sunuş Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Uludağ Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ULUTÖMER) ile Yunus Emre Enstitüsü’nün ortaklaşa düzenledikleri 1. Uluslararası Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni (UYTOB) sizin desteğiniz ile 17-19 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirilecektir. “Bilgiyi, üretime; üretimi, ekonomiye dönüştüren 3. Nesil Üniversite” olarak tanımlanan Uludağ Üniversitesi böyle bir bilgi şölenine ev sahipliği yapacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin coğrafi konumu ve siyasi gücünden dolayı Türkçe de önem kazanmıştır. Buna bağlı olarak Türkiye genelinde olduğu gibi yükseköğrenim için Uludağ Üniversitesine gelen misafir öğrencilerin sayısı her geçen yıl artmaktadır. Ayrıca eğitimin yanı sıra ticari, turistik ve kültürel amaçlarla Türkçe öğrenmek isteyen yabancı sayısında belirgin bir artış gözlenmektedir. Bu durum yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi konusundaki araştırmalarımızı hızlandırmamızı ve hazırlıklarımızı tamamlamamızı zorunlu kılmaktadır. Bu sebeplerle planladığımız bilgi şöleni için yapacağınız araştırmalar, incelemeler, şölen süresince yapılacak tartışmalar, üretilecek fikirler ve hakem sürecinden sonra yayımlanacak olan sunacağınız bildiriler, ülkemizde yeni bir bilimsel disiplin haline gelen Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimine katkı sağlayacaktır. Bu yeni alanın araştırmacılarının buluşup tanışmasını, deneyimlerini paylaşmasını sağlayacak olan bu şölen, aynı zamanda bu alandaki lisansüstü eğitim programlarına ufuk açacaktır. Ülkemizin önemli bir tarih, turizm ve kültür merkezi olan Bursa’yı ziyaret fırsatı da sunacak olan bilgi şölenimize katılımınız bizleri onurlandıracaktır. 1. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni (UYTOB-2017) Düzenleme Kurulu ONUR KURULU Prof. Dr. Yusuf ULCAY, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şeref ATEŞ, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı DÜZENLEME KURULU Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kazım YOLDAŞ Düzenleme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Muammer DEMİREL Prof. Dr. Salih PAY Prof. Dr. Şeref KARA Prof. Dr. Alev SINAR UĞURLU Prof. Dr. Hatice ŞAHİN Prof. Dr. Kerime ÜSTÜNOVA Doç. Dr. Kelime ERDAL Doç. Dr. Yunus ALYAZ Doç. Dr. Esim GÜRSOY Kerim Sarıgül Yrd. Doç. Dr. Minara ALİYEVA ÇINAR Yrd. Doç. Dr. Erol OGUR Yrd. Doç. Dr. İkram ÇINAR Dr. Mustafa ULUOCAK Dr. Şükrü BAŞTÜRK Dr. Levent Ali ÇANAKLI Öğr. Gör. Gültekin ERDAL Arş. Gör. Hatice YURTSEVEN YILMAZ Arş. Gör. Meltem Merve KONU Arş. Gör. Ozan İPEK İçindekiler Prof. Dr. Kazım YOLDAŞ, Doç. Dr. Yunus ALYAZ, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Materyallerinde Dr. Şükrü BAŞTÜRK, Din Konusu ve İslamofobiyle Mücadele Dr. Mustafa ULUOCAK Prof. Dr. Fatma AÇIK, Okt. Melike ERDEM İPEK Mówimy Po Turecku: Türkçe Konuşuyoruz Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Kültürel Prof. Dr. Asuman AKAY AHMED, Türkçenin Yetinin Yazma Becerisi Yoluyla Aktarımı: “Bursa’da Öğr. Gör. Aslı FİŞEKCİOĞLU Zaman” Öğrenmek İsteyen Sığınmacılara Mustafa Sarper ALAP Türkçe Kapsamlı Bir Kitap Nasıl Hazırlanmalıdır? 1 1 2 Yönelik 3 Araş. Gör. Fatma ALBAYRAK, Yabancılara Türkçe Öğretiminde Fiil-Tamlayıcı İlişkileri Araş. Gör. Nilüfer SERİN 5 ve Türk Atasözlerindeki Ortak Değerlerin Dil Prof. Dr. Akmatali ALİMBEKOV Kırgız Öğretiminde Kullanımı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Yazma Yrd. Doç. Dr. Hatice ALTUNKAYA, Yabancı Özyeterlikleri İle Yazılı Anlatım Becerileri Arasındaki Dr. Ayşe ATEŞ İlişki 4 Dil Olarak Türkçe Öğretimi Ders Materyallerinde Doç. Dr. Yunus ALYAZ Yabancı Doğa, Çevre ve Çevre Sorunları Doç. Dr. Yunus ALYAZ, Yrd. Doç. Dr. Figun DİNÇER, Dr. Şükrü BAŞTÜRK, Dr. Mustafa Dijital Oyunlarla Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi ULUOCAK, Doç. Dr. Süleyman EROĞLU, Okt. Aynur AKSEL, Okt. Serhat AŞIK Prof. Dr. Cengiz ALYILMAZ, İkinci Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin Türk Yrd. Doç. Dr. Onur ER Kültürüne Yönelik Farkındalıklarının İncelenmesi Doç. Dr. Bülent ARI, Akran Değerlendirmenin Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Araş. Gör. Mustafa Burak TOP Öğrenen Öğrencilerin Yazılı Anlatımlarındaki Anlatım Bozukluklarını Gidermeye Etkisi Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Anadilin Yrd. Doç. Dr. Şentaç ARI Türkçenin Etkisi Araş. Gör. Nazmi ARSLAN, Türkçe Öğretim Merkezleri İnternet Sitelerinin Araş. Gör. Taha Yasir CEVHER Kullanılabilirliği Yrd. Doç. Dr. Hatice KADIOĞLU Öğretim Elemanlarının Görüşleri Doğrultusunda ATEŞ, Merkezlerin Sorunları ve Çözüm Önerileri Yrd. Doç. Dr. Necmettin ÖZMEN (İZÜTEM Örneği) Türkçe Öğretiminde Konuşma Becerisinin Celine AYDIN Uzaktan Kazandırılması Yrd. Doç. Dr. Bilge BAĞCI Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminin Bilim Dili Olarak AYRANCI Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK Türkçeye Katkısı 6 Dr. Azzaya BADAM Moğol Öğrencilere Türkçe Öğretiminde İşitsel Araçların Kullanımı Türkçe Öğretimi Alanındaki Araştırma Yrd. Doç. Dr. Yasemin BAKİ Yabancılara Eğilimleri 6 7 8 9 9 11 12 12 13 14 14 Doç. Dr. Bayram BAŞ, Araş. Gör. Osman TURHAN Okt. Umut BAŞAR, Öğr. Gör. Emrah BOYLU Meltem BAŞARAN, Arzu SÜNGÜ Araş. Gör. Dilek BAŞTUĞ, Prof. Dr. Şeref KARA Yrd. Doç. Dr. Behruz BEKBABAYİ Metin BOZKURT Söz Varlığı Açısından Türkçenin Sesi Radyosu’nun Yabancılara Türkçe Öğretimindeki Rolü Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Politikası Bağlamında Tahran Yunus Emre Enstitüsü Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kullanılan Ders Kitaplarında Temel Düzey Konuşma Etkinliklerinin İncelenmesi İki Dilli Türk Çocuklarının Ana Dil Öğretimine İlişkin Aile Görüşleri İran’daki Türkoloji Bölümlerinde Türkçe Eğitimi İçin Karşılaşılan Zorluklar Sınıf Öğretmenlerinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde Yaşadığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri 15 16 16 17 17 18 Araş. Gör. Sevilay BULUT, Araş. Gör. Demet Gülçiçek ESEN, Suriyeli Öğrencilerin Türkçe Öğretmeni Olmak Araş. Gör. Özlem KANAT SOYSAL 19 Yrd. Doç. Dr. K. Kaan BÜYÜKİKİZ Yabancılara Türkçe Öğretiminde Etkinlik Örnekleri 20 Pınar ÇAL, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin Elif ERDOĞAN Etkinliklerle Kelime Öğretimi Hakkındaki Görüşleri Dil Olarak Türkçe Öğretimi Üzerine Bazı Dr. Levent Ali ÇANAKLI Yabancı Düşünceler Dil Olarak Türkçe Öğrenen Bosna Hersekli Okt. Önder ÇANGAL, Seçmeli Çocuklar İçin Hazırlanan “Haydi Türkçe Öğrenelim” Dil Cansın YILMAZ Öğretim Setlerine Yönelik Bir Değerlendirme 21 Düzeyindeki Yedi İklim Türkçe Ders Kitabında Okt. Yunus Emre Çekİcİ B1 Metinler Arası Fotoğraf Aşamalılığı Türkçe Öğretiminde Konuşma Becerisini Yrd. Doç. Dr. Arif ÇERÇİ Yabancılara Ölçme ve Değerlendirmede Karşılaşılan Sorunlar 22 Okt. Evşen Çerkeşlİ Göç Alan Şehirlerde Türkçenin Öğretimi Yrd. Doç. Dr. Minara ALİYEVA Kazakistan’da Türkçe Öğretimi ÇINAR Yrd. Doç. Dr. Ömer ÇİFTÇİ, Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Yapılan Yrd. Doç. Dr. Hatice COŞKUN Çalışmaların Konu Bakımından Tasnifi Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde İleri Okt. Ayşe ÇİPAN Düzey Öğrencilerin Akademik Yazma Becerilerinin Geliştirilmesi İçin Örnek Çalışma Okt. Pınar DAĞ, Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Mitolojik Öğr. Gör. Ebru VURAL ARSLAN, Anlatıların Kelime Ağı Oluşturma, Bağlam, Söz Dizimi Okt. İnan GÜMÜŞ ve Yaratıcı Yazmaya Katkılarının Seçmeci Yöntem Çerçevesinde Değerlendirilmesi Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Dil Düzeyleri Okt. Murat DELİBAŞ Yabancı ve Avrupa Ortak Başvuru Metni Yrd. Doç. Dr. Sezgin DEMİR, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğreten Okutmanların Doç. Dr. Figen AKÇA Akademik Özyeterlikleri Üzerine Bir Değerlendirme Türkçe Öğretimi Sertifika Programına Prof. Dr. Şener DEMİREL, Yabancılara Katılan Öğrencilerin Sertifika Programı Hakkındaki Araş. Gör. Yelda KÖKÇÜ Görüşleri 21 22 23 24 25 25 26 27 28 29 30 Prf. Dr. Murat DEMİRKAN, Yab. Uzm. Betül ERTEK, Uyum Dili Olarak Türkçe Asist. Öğr. Serhat Naci BAŞKAN “Türk Seferine Gideceklere Osmanlı Doç. Dr. Kemalettin DENİZ, Redhouse’un Türkçesinin Konuşma Cep Kılavuzu” Adlı Eserinin Dokt. Öğr. Efecan KARAGÖL Yabancı Dil Olarak Dili Türkçe Öğretimi Açısından Değerlendirilmesi Yabancılara Türkçe Öğretenlerin Dinleme Becerisini Yrd. Doç. Dr. Serdar DERMAN Ölçme ve Değerlendirmeye İlişkin Görüşleri: Nitel Bir Araştırma Yrd. Doç. Dr. Nilay ÇAĞLAYAN Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Yazılan Kaynak DİLBER Kitaplara İlişkin Bir İnceleme Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretmenlerinin Mesleki Okt. İbrahim DİLEK Tükenmişlik Düzeyleri, Nedenleri ve Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi Konuşan Öğrencilerin Türk Dili Grameri Araş. Gör. Pınar DİLEKÇİ Rusça Öğreniminde Karşılaştıkları Zorluklar Dil Olarak Türkçe Öğrenen Suriyeli Öğrencilere Mehmet Fatih DİNÇASLAN Yabancı ‘y’ ve ‘n’ Yardımcı Ünsüzlerinin Etkinliklerle Öğretimi yıllarında Kiev’e yerleşmiş Kırım Tatar Doç. Dr. İryna DRYGA 2014-2017 ailelerine Türkiye Türkçesinin Öğretimi Öğr. Gör. Gültekin ERDAL, Yabancı Dil Öğretiminde Görsel Objelerin Yeri ve Önemi Doç. Dr. Kelime ERDAL Türkçeyi Öğretirken Türkiye’yi Öğretmek: Doç. Dr. Kelime ERDAL Yabancılara ULUTÖMER Örneği Doç. Dr. İlhan ERDEM, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Okur Öz Yrd. Doç. Dr. Hatice ALTUNKAYA, Yeterlilikleri İle Okuduğunu Anlama Becerileri Dr. Ayşe ATEŞ Arasındaki İlişki Fransa’da Yabancılara Türkçe Öğretimine Dair Doç. Dr. Aydın ERTEKİN Gözlemler, Sorunlar ve Değerlendirmeler: Aix-Marseille Üniversitesi Deneyimi Programının Türkçenin Öğretiminde Önemi Dr. Ziyafet GASIMOVA Mevlana (Bakü Slavyan Örneği) Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Arap Dilli Hatice GEZER, Türkçenin Öğrencilerin Yazılı Anlatım Becerilerinde Karşılaştıkları Münevver Nuriye KIYMIK Güçlüklere İlişkin Bir Çözümleme Okt. İnan GÜMÜŞ, Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Yapısal Okt. Pınar DAĞ Etkenlerin Rolüne Türkçe-İran Dilleri Özelinde Bir Bakış Yeni Hitit Ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Doç. Dr. Mesut GÜN, Öğretim Setlerinin A1-A2 Düzeylerinin Avrupa Dil Meltem ŞAHİN Gelişim Dosyası Dinleme Becerileri Çerçevesinde Değerlendirilmesi Türkçe Öğretiminde Kullanılan Hikâye Doç. Dr. Mesut GÜN, Yabancılara Kitaplarının İncelenmesi: Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Okt. Ramazan ŞİMŞEK Öğretimi Hikâye Seti Doç. Dr. Esim GÜRSOY, Y. Lis. Öğr. Leyla DENİZ ERTAŞOĞLU Yrd. Doc. Dr. Urtis HARRI, Prof. Dr. Lindita XHANARI (LATIFI) 30 31 32 33 33 34 35 35 36 37 38 39 39 40 41 42 43 Uyum Sürecindeki Suriyeli Mülteciler: Olmak ya da olmamak! 44 Arnavutlukta’ki Tűrkoloji Araştırmaları ve Arnavut Filologların Bu Alanda Katkıları 45 Türkçe Öğretenlerin Son Çekim Edatlarının Yrd. Doç. Dr. Sevil HASIRCI Yabancılara Öğretimine İlişkin Görüşleri Yrd. Doç. Dr. Hatice COŞKUN, Öğretim Elemanlarının Yabancılara Türkçe Öğretimi Yrd. Doç. Dr. Ömer ÇİFTÇİ Sürecinde Yaşadıkları Sorunlar Yrd. Doç. Dr. Seçil HİRİK, Yabancılara Türkçe Öğretiminde Dil Bilgisi Konularının Buket Seda PİŞKİN Diyaloglar Yoluyla Öğretimi Öğrencilerin Türkçe Öğreniminde Karşılaştıkları Araş. Gör. Elçin İBRAHİMOV Yabancı Sorunlar (Azerbaycan Örneği) Araş. Gör. Ozan İPEK, Dilde Okuma Kaygısı Ölçeğinin Türkçeye Araş. Gör. Hatice YURTSEVEN Yabancı Uyarlanması: Geçerlik Ve Güvenirlik Çalışması YILMAZ 45 Öğrenen Faslı Öğrencilerin Yazılı Anlatım Okt. Serkan İPEK Türkçe Becerilerinin Değerlendirilmesi Bingöl Üniversitesi’nde Iraklı Öğrencilerin Türkçe Yrd. Doç. Dr. Yılmaz IRMAK Öğretiminde Karşılaştıkları Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri Prof. Dr. Şeref KARA, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Bireylerin Türkiye Araş. Gör. Dilek BAŞTUĞ, Araş. Algısının İncelenmesi Gör. Sercan ALABAY 49 Türkçe Öğretiminde Alternatif Bir Ölçme Uzm. Fatma KARACA Yabancılara Değerlendirme Aracı: Socrative Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı Standartlarına Yrd. Doç. Dr. Neslihan KARAKUŞ, Göre Belirlenen Etkinliklerin Yabancılara Türkçe Elif TURGUT Öğretimi Dersi Kapsamında Uygulamalı Bir Değerlendirmesi Türkçe Öğretiminde Ortak Söz Varlığı ve Yrd. Doç. Dr. Abidin KARASU Bulgarlara Tematik Sınıflandırmadan Yararlanma Yrd. Doç. Dr. Hilal KESKİN, Osmanlı Ve Cumhuriyet Döneminde Yazılan Yabancı Yrd. Doç. Dr. Erhan YEŞİLYURT, Dil Olarak Türkçe Öğretimi Kitaplarının Atasözü ve Yrd. Doç. Dr. Filiz METE Deyimler Açısından Karşılaştırılması Öğrencilerin Türkçe Eğitimine İlişkin Tutum ve Yrd. Doç. Dr. Yasin KILIÇ Yabancı Görüşleri (Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Örneklemi) Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Öğrencilerin Araş. Gör. D. Barış KIR, Yabancı Karşılaştıkları Dil Bilgisel Sorunlar: Şimdiki Zaman Araş. Gör. Eda TEKİN Örneği 52 Doç. Dr. Nalan KIZILTAN, Uluslarası Öğrencilerin Türkçe Yazılı Metinlerinin Okt. Dr. Işıl ATLI Derlem Temelli Olarak İncelenmesi Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kullanılan Araş. Gör. Meltem Merve KONU Yabancı Materyallerdeki Görsellerde Yer Alan Kültürel Öğelerin Dr. Şükrü BAŞTÜRK Göstergebilim Açısından İncelenmesi 58 Deny’nin ‘Türk Dil Bilgisi’nden Türkçe Öğretim Arş. Gör. Ebru KUYBU Jean Setlerine Bir Bakış: Karşılaştırma Dereceleri Örneği Yüzyillarda Rusya İmparatorluğu’nda Doç. Dr. Elvira LATİFOVA XVIII-XIX. Türkçenin Öğrenilmesi ve Tedrisi Tarihinden Dil Olarak Türkçenin Etnokültürolojik Yaklaşım Doç. Dr. Zekıya MAMUTOVA Yabancı Esasında Öğretimi Sovyetler Birliği’nde Dil Politikası ve onun Türk Doç. Dr. Arzu MEMMEDOVA dilinin konumuna ve öğretilmesine etkisi (Azerbaycan örneğinde) 60 46 47 48 48 50 39 53 54 55 56 57 59 60 61 62 Yrd. Doç. Filiz METE, Yabancılara Türkçe Öğretiminde Graf Teori Kullanımı: İpek CEYLAN Yapısına Göre Cümleler Yabancı Uyruklu Öğrencilerin ve Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Erol OGUR Öğrencilerinin Yazılı Anlatımlarının Kültürel Değerleri Yansıtma Yönünden İncelenmesi Yabancı Dil Öğretiminde Kullanılan Bir Hikâye Filiz ORHAN, Emine DOĞAN Kitabının Toplumsal Değerlerin Aktarılması Açısından Araçsallaştırması Dil Olarak Türkçe Öğretmeni Yetiştirmede Yrd. Doç. Dr. Celile Eren ÖKTEN Yabancı Bilişsel Ve Duyuşsal Becerilerin Geliştirmesi Türkçe Öğretirken Mehmet Akif Ersoy’un Yrd. Doç. Dr. Necmettin ÖZMEN Yabancılara Karşılaştığı Zorluk Okt. Seyfullah ÖZTÜRK, Eğiticilerin Eğitimi Açısından Yabancılara Türkçe Doç. Dr. Yakup POYRAZ Öğretimi Sertifika Programlarının Değerlendirilmesi Afrikasında Türkçenin Uzaktan Öğretimi ve Okt. Alaattin ÖZYER Sahraaltı Uygulanabilir Dil Politikası Araş. Gör. Kübra KARAKAYA- Yabancılara Türkçe Öğretim Merkezindeki Kur Sonu ÖZYER, Okt. Alaattin ÖZYER Sınavları Hazırlama Süreci ve Uzaktan Türkçe Öğrenenlerde Etkileşim: Doç. Dr. Hülya PİLANCI Açık Eşzamansız İletişimde Öğrenme Diyalogları Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğreniminde Akademik Araş. Gör. Umut M. SALİHOĞLU Alan Dil Bilgisinin Geliştirilmesi: Derlem ve Veri Yönlendirmeli Öğrenimin Katkısı Araş. Gör. Umut M. SALİHOĞLU, Türkçe’nin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Mobil Araş. Gör. Sercan ALABAY Uygulama Tasarımları ve İçerik İncelemesi Eğitim Bakanlığı Yabancılara Türkçe Öğretimi 6-17 Sait SAYAR Milli Yaş Programlarının Değerlendirilmesi Yabancı Dil Olarak Tataristan’da Öğretimi: Prof. Dr. Flera SAYFULINA Türkçe’nin Tarih ve Modernite Kazak Ulusal Üniversitesinde Türkçenin Doç. Dr. Zubaida SHADKAM Al-Farabi Öğretimi Tarihi ve Sorunları Arzu SÜNGÜ, Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi İçin Temel Meltem BAŞARAN Seviyede (A1) Sözlük Denemesi de Eğitim Gören Suriyeli Üniversite Aydın SÜRMELİ Türkiye’ Öğrencilerinin Türkçe Öğrenimindeki İhtiyaç Analizi Doç. Dr. Namık Kemal ŞAHBAZ, Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Not Alarak Büşra ÇEVİK, Dinleme Etkinliğinin Yazma Becerisine Etkisi Sevinç TOR 63 Günümüze Türkçe Öğretim Kitaplarında Prof. Dr. Hatice ŞAHİN Geçmişten Birleşik Çekimli Fiillerin Ele Alınışı Üzerine Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni Çerçevesinde Eğitim Bakanlığı Tarafından Yayımlanan Öğr. Gör. Dr. Ülker ŞEN Millî Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Programlarının Değerlendirilmesi Yabancı Dil Olarak Öğretenlerin Öz Yeterlik Yrd. Doç. Dr. Kübra ŞENGÜL Türkçeyi Algıları Eserlerimizin Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğr. Gör. Dr. Ebru ŞENYİĞİT Edebi Öğrenenlere Göre Düzenlenmesi Üzerine Bir İnceleme 76 64 65 65 67 67 68 69 70 71 71 72 73 74 74 75 75 77 78 78 Türkiye’de Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Araş. Gör. Pınar ŞİMŞEK Türkçenin Akademik Türkçe Uygulamaları Türkiye’de Yabancı Dil Olarak Öğretimi: BLIS Öğr. Gör. Ahmet ŞİMŞİR Türkçenin Örneği ve Dil Dışı Etkenlerin Dil Öğrenimine Etkisi Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Farklı Araş. Gör. Nazife Burcu TAKIL Türkçenin Oluşan Sınıflarda Beden Dili Kullanımının Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK Kültürlerden İşlevi ve Sınırları Üzerine Bir İnceleme Türkçenin İkinci Dil Olarak Öğretiminde Almanya‘daki Dr. Nimet TAN Göçmenlere İkinci Dil Öğretimi Deneyim ve Modellerinden Yararlanılması Yabancı Dil Olarak Öğretilmesinin Dil Yrd. Doç. Dr. Ali TAŞTEKİN Türkçenin Psikolojisi Açısından Temelleri Yabancı Dil Olarak Öğrenenler İçin Hazırlanan Doç. Dr. Mehmet Temİzkan, Türkçeyi Okuma Kitaplarında Değer Aktarımı Referanslarının Oğuzhan Karakuş Yeri Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK Araş. Gör. Mehmet Ali BAHAR Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK, Araş. Gör. Nazife Burcu TAKIL Yrd. Doç. Dr. Esra Nur TİRYAKİ Yrd. Doç. Dr. Esra Nur TİRYAKİ Nuray KAYATÜRK Ezgi İNAL TOHUMCU Araş. Gör. Emine TOK Araş. Gör. Yaşar TOKAY, Araş. Gör. Nurdan BESLİ Okt. Murat Sami TÜRKER Okt. Murat Sami TÜRKER Prof. Dr. Ayten GENÇ Öğr. Gör. Dr. Başak UYSAL Yrd. Doç. Dr. Levent UZUN Prof. Lindita XHANARI (LATIFI), Yrd. Doç. Dr. Urtis HARRI Okt. Gökçe YAĞCIOĞLU Okt. Sinan YAMAN Diller Arası Benzemezlik Bakımından Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimine Yönelik Öneriler Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde İstasyon Tekniğinin B2 Seviyesinde Yazma Becerisinde Kullanımı Kavaid-i Lisân-ı Türkî Eserinin Dil Öğretimi Açısından Değerlendirilmesi Yabancılara Türkçe Öğretimi Kitaplarındaki Dinleme Metinlerinin Örtülü Anlam Açısından Değerlendirilmesi (İstanbul B1-B2 Seviyesi Ders Kitabı) Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Anadolu Halk Kültürünün Filmler Aracılığıyla Aktarılmasına Yönelik Bir İnceleme: Anadolunun Kayıp Şarkıları İki Dilli Yetişen Türk Öğrencilerin Anadillerinde Okumaya Yönelik Görüşleri Türkçenin Öğretimi Açısından Divanü Lugati’t-Türk’te Geçen Cümle Örnekleri Akademik Yazma Öğretiminde Yazma Öncesi Etkinlikler İçin Teknoloji Kullanımı Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Altyazılı Videolar Aracılığıyla Rastlantısal Yöntemle Sözcük Öğretimi Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Örtük Program Unsurlarının Değerlendirilmesi Türkçe-İngilizce Ortak Sözcüklerle Yabancı Dil Eğitimi: Denkteş Sözcükler Yabancıların Türkçe İhtilâsına Yardım Olarak, Ortak Kelimelerin Elektronik Sözlükleri Yabancı dil olarak Türkçenin Öğretiminde Web 2.0 Araçlarının kullanımı Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Öğretim Elemanı Yeterliği Bağlamında Sertifika Programlarının Hazırlanmasına Dair Tespitler ve Teklifler 79 80 81 82 82 84 84 85 86 87 87 88 88 89 90 91 91 92 93 93 Okt. Betül YEŞİLBAŞ, Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN, Yaratıcı Dramayla Türkçenin Yabancı Dil Olarak Doç. Dr. Kasım YILDIRIM Öğretimi: Örnek Bir Uygulama Ve Yansımalar Okt. Yusuf GÜNAYDIN Arnavutluk’ta Günlük Konuşma Dilinde Yaşayan Türkçe Tespiti ve Yabancı Dil Olarak Türkçe Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT Sözcüklerin Öğretimi Süreçlerine Yansıması Üzerine Bir Yaklaşim Denemesi Kültürel Etkileşim Bağlamında Yabancı Dil Olarak Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT Türkçe Öğretiminde Geleneksel Gölge Oyunlarının Kullanılabilirliği: Karagöz ve Hacivat Kültürel Etkileşim Bağlamında Yabancı Dil Olarak Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT Türkçe Öğretiminde Şarkılarla Kalıplaşmış Sözcüklerin Anlatımı: Barış Manço Şarkıları Örneği Doç. Dr. Kasım YILDIRIM, Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN, Suriyeli Çocuklara Türkçe Öğreten Öğretmenlerin Okt. Betül YEŞİLBAŞ, Yaşadıkları Sorunlar Okt. Yusuf GÜNAYDIN Doç. Dr. Kasım YILDIRIM, Öğretmenlerinin Türkçenin Yabancı Dil Olarak Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN, Sınıf Öğretimine Okt. Betül YEŞİLBAŞ, DuyarlılıklarıYönelik Yeterlilik Algıları Ve Kültürlerarası Okt. Yusuf GÜNAYDIN Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Karikatürler Yrd. Doç. Dr. İsa YILMAZ Yabancı Yoluyla Kalıp Sözlerin Öğretimi Reklamlarının Yabancı Dil Olarak Türkçe Yrd. Doç. Dr. İsa YILMAZ Televizyon Öğretiminde Kullanılması 94 95 96 97 97 98 99 99 Öğr. Gör. Mehzudil Tuğba YILDIZ Uygunluk mu?..: Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen 100 EKİN Öğrencilerin Edimbilimsel Yetileri I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 1 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Materyallerinde Din Konusu ve İslamofobiyle Mücadele Prof. Dr. Kazım YOLDAŞ, Doç. Dr. Yunus ALYAZ, Dr. Şükrü BAŞTÜRK, Dr. Mustafa ULUOCAK Bu çalışmada yabancı dil olarak Türkçe öğretim materyallerinde din, dinî mekânlar, dinî bayramlar ve dinî kişiliklerin ne şekilde sunulduğu ve ne tür mesajlar verildiği ele alınmaktadır. Avrupa Ortak Çerçeve Metni yabancı dil öğretim süreçlerinde sosyal etkileşim alanları listesinde tüm kültürel ögelerin yanı sıra din olgusuna da yer verilmesini önermektedir. Çalışmada 30 adet yabancı dil Türkçe öğretim ders kitabı, çalışma kitabı, okuma kitabı ve dinleme metinleri incelenerek dinsel ögelerin ne şekilde ele alındığı belirlenmiştir. Avrupa Ortak Çerçeve Metninin ‘Din’ konusunda ele alınmasını önerdiği ögelerden oluşan bir veri derleme tablosu oluşturularak nicel ve nitel veriler derlenmiştir. Elde edilen bulgular yabancı dil Türkçe öğretimi materyallerinde dinî mekânlara, dinî bayramlara ve dinsel kişiliklere çeşitli materyallerle (resim, metin, diyalog) çeşitli oranlarda yer verildiğini ancak metinlerin içeriklerinin betimsel nitelikte olup ‘İslam bir barış dinidir!’ gibi bir mesajın açıkça verilmediğini göstermektedir. Yabancılarla karşılaşma ve etkileşme bağlamında en uygun ortamlardan biri yabancı dil Türkçe öğretimi ortamı ve ders materyalleri de mesaj iletimi için en uygun araçlar olduğundan yabancı dil Türkçe öğretimi materyallerinde barış ve kültürler arası diyalog mesajının örtük olarak değil de açıkça verilmesi kültürlerarası yakınlaşma ve İslamofobiyle mücadele açısından önemlidir. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil Türkçe öğretimi, dil-kültür, islamofobi, barış Mówimy Po Turecku: Türkçe Konuşuyoruz Prof. Dr. Fatma AÇIK, Okt. Melike ERDEM İPEK Türkiye-Polonya ilişkileri uzun bir geçmişe sahiptir. Siyasi ve sosyal ilişkiler beraberinde Türkçeye rağbeti artırmıştır. İlk kez 1919 yılında Polonya’nın Krakov şehrindeki Jagiellon Üniversitesi Doğu Dilleri Bölümü bünyesinde, Prof. Tadeusz Kowalski tarafından Türkoloji Bölümü kurulmuştur. Mütakiben 1932 yılında Varşova Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü bünyesinde Prof. Dr. Ananiasz Türkoloji Bölümü’nü kurmuştur. Polonya’nın en genç Türkoloji Bölümü ise Poznan’da bulunmaktadır. Bölüm, Prof. Dr. Henryk Jankowski tarafından 2002 yılında Adam Mickiewicz Üniveristesi Doğu Dilleri Bölümü bünyesinde kurulmuştur. Bu bildiride Krakov Jagiellon Üniversitesi Türkoloji Bölümünde Türkçe öğretimi için temel kaynak niteliğinde okutulan Mówımy po Turecku adlı kitap incelenecektir. Bir eğitim programının taşıması gereken özellikler arasında yer alan “hedeflere ulaşmak için gerekli olan içeriğin düzenlenmesi” (Tay, 2005) ders kitaplarının yardımıyla olur bilgisinden yola çıkılarak ve ders kitabı hazırlama ya da seçme işlemlerinde program I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 2 ve öğrenme amacı son derece önemli olduğu gerçeği göz önünde tutularak Mówımy po Turecku adlı kitabın değerlendirilmesi bir anlamda Polonya’da Türkçe öğretiminin düzeyini de bizlere gösterecektir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi için kullanılacak kitaplarda; öğrenci-öğretmen ihtiyaçlarını ne denli karşıladığı; yabancı dil öğretim teorilerinden hangisine göre hazırlandığı; dilbilimi, metin bilimi ve ülke bilgisi alanındaki gelişmelere yer verip vermediği; kitabın kapsamı gibi unsurlara bakılmalıdır. Çalışmamızda söz konusu kitap; a. bir sunum malzemesi, b. öğrencinin pratik yapması ve iletişimi için etkinlikler kaynağı, c. öğrencilerin dilbilgisi, kelime bilgisi ve telaffuzu için bir referans kaynağı teşkil edip etmediği doküman analizi yönteminden faydalanılarak değerlendirilecektir. Anahtar Sözcükler: Türkçe öğretimi, ders kitabı, Krakov Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Kültürel Yetinin Yazma Becerisi Yoluyla Aktarımı: “Bursa’da Zaman” Prof. Dr. Asuman AKAY AHMED, Öğr. Gör. Aslı FİŞEKCİOĞLU XX. asır Türk edebiyatının mütefekkir-sanatçılarından olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın kültür ve medeniyet bahislerinde en çok kullandığı kavramlardan ikisi “devam” ve “zevk”tir. Tanpınar, Beş Şehirinden makalelerine, romanlarından edebiyat tarihine, şiirlerine kadar bütün eserlerinde tarihi devirleri, şahsiyetleri veya eserleri kültürel devamlılık ve millî zevk noktasından değerlendirmiştir. Tanpınar açısından şehir; tarihi ve kültürel semboller âlemi olarak algılanmaktadır. O, şehrin içine girdikçe ve şehre ilişkin derinleştikçe zaman ve mekâna bakışı derinleşmektedir. Karşılaştığı her mekânla ruhsal bir diyalog kuran şair, Bursa’daki tarihi ve doğal dekorla göz göze gelince zamanın dışına çıkar. Dolayısıyla Bursa’da Zaman, şehir-kültür medeniyet-insan bağlamında üzerinde durulmaya değer bir eserdir. Bu çalışmada, iletişimsel yöntem ve eylem odaklı yaklaşımın iletişimsel dil yetileri ve kültür yetilerinin yabancı dil eğitim programlarında dengeli bir şekilde öğrenenlere kazandırılmasına verdiği önemden yola çıkılarak, kültür yetisi tüm bileşenleriyle incelenmiştir. Avrupa Ortak Çerçeve Metninin, dilin estetik kullanımı adlı bölümünde edebiyat metinlerinin yabancı dil eğitim programlarında kullanılmasının önemini vurgulamasının üzerinde durularak günümüze kadar sadece genel kültür bilgisi aktarımı için kullanılan edebiyat metinlerinin aynı zamanda hem sosyokültürel bilginin hem de kültürlerarasılık bilgisinin aktarımında önemli bir rolü olduğu belirtilmiştir. Çalışmanın uygulama bölümünde, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bursa’da Zaman” isimli şiiri aracılığı ile Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen B2 dil düzeyindeki yabancı öğrenciler için okuduğunu anlama ve yazma etkinlikleri aracılığı ile kültür aktarımı amaçlanmaktadır. Anahtar Sözcükler: Yazma becerisi, kültür yetileri, Avrupa Ortak Çerçeve Metni, iletişimsel yöntem, eylem odaklı yaklaşım I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 3 Türkçe Öğrenmek İsteyen Sığınmacılara Yönelik Kapsamlı Bir Kitap Nasıl Hazırlanmalıdır? Mustafa Sarper ALAP Türkiye son yıllarda çok sayıda sığınmacının yaşadığı bir ülkedir. Türkiye’de, Suriye, Irak, İran, Afganistan ve Pakistan vatandaşları yaşamaktadır. Türkiye’de yaşayan sığınmacıların yaşadıkları en büyük sorun dil sorunudur, çünkü yabancı bir ülkede insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için o ülkenin dilini öğrenmeleri gerekmektedir. Türkiye’de Türkçe öğretim merkezleri birçok şehrin üniversiteleri içerisinde yer almaktadır, ancak bu merkezlerden sadece okudukları üniversitede eğitim gören öğrenciler faydalanabilmektedir. Türkiye’de Halk Eğitim Merkezleri aracılığıyla sığınmacılara yönelik Türkçe kursları düzenlenmektedir. Halk eğitim merkezlerinde Sınıf öğretmenliği, Türk Dili ve Edebiyatı, Türkçe Öğretmenliği ve Filoloji mezunları ders verebilmektedir. Sığınmacılara verilecek Türkçe eğitimlerinde eğitim mutlaka Türkçe olarak yapılmalıdır, her ne olursa olsun o sığınmacının dili bilinse bile o dil kullanılmamalıdır. Yani eğitim sadece Türkçe olmalıdır. Sığınmacılara Türkçe öğretmek için eğitim kurumları ve üniversiteler tarafından çeşitli materyaller hazırlanmıştır. Materyaller genellikle dilbilgisi, konuşma ve çeşitli sözcüklerin görsel olarak tanıtımı şeklinde hazırlanmıştır. Eğitimde kullanılacak bir materyalde öncelikli olarak insanların en çok karşılaştıkları nesnelerin tanıtımı yer almalıdır. Bunun yanında kısa konuşmalı cümleler ile birlikte basit gramer kuralları da gösterilmelidir. Türkiye’de yayımlanan birçok Türkçe öğretim kitaplarının bazıları birbirine benzer şekilde oluşturulmuşken bazıları da birbirinden çok farklı bir şekilde hazırlanmıştır. Türkiye’de Yunus Emre Enstitüsü tarafından hazırlanıp içinde bulunduğumuz günlerde yayımlanan “Resimlerle Kelime Öğreniyorum” isimli kitap; bundan sonra bu türde hazırlanacak kitaplara ışık tutmaktadır. Türkçe öğretim kitaplarına en başta konuşma ile başlamak gerekmektedir. Konuşma içerisinde genellikle kişilerin birbirlerini tanımaları için gerekli olan cümleler yer almalıdır. Daha sonraki aşamada ise bir insanın evinde gerekli olan nesneler, gıdalar ve ev eşyalarının tanıtan sözcükler yer almalıdır. Gıda malzemeleri genelde market, et, sebze ve meyve malzemelerinden oluşmaktadır. Market, et, sebze ve meyve ürünlerinin tanıtımı ile birlikte bu ürünlerin satıldığı yerlerin de görsel tanıtımının da yapılması gerekmektedir. Birçok Türkçe kitabında bu tür ürünlerin tanıtımları yapılmıştır ama bu tanıtımları biraz daha geniş bir şekilde ifade etmek gerekmektedir. Gıda yerlerinin tanıtımları ile birlikte burada müşteri ile satıcı arasındaki diyalog da alışveriş bölümü içinde yer almalıdır. Bu tür tanıtımların yanında insanların ihtiyaçları için gerekli olan diğer ürünlerin de tanıtımları bu şekilde yapılmalıdır. Anahtar Sözcükler: Türkçe, materyal, konu, sınıflandırma I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 4 Yabancılara Türkçe Öğretiminde Fiil-Tamlayıcı İlişkileri Araş. Gör. Fatma ALBAYRAK, Araş. Gör. Nilüfer SERİN Ana dilini edinme sürecinde bireyler, dildeki fiiller ya da yüklem fiiller ile ad veya ad soylu sözcük grupları arasında geçici ilişki kuran görevli dil ögelerini birlikte edinirlerken bir dili yabancı dil olarak öğrenenler ise bunları bilinçli bir şekilde birlikte öğrenme durumunda kalırlar. Dolayısıyla “dil öğretiminin yardımcı araçlarından biri olan sözlüklerde, bilhassa uluslararasında ortak dil olarak kullanılan Avrupa dillerinin sözlüklerinde - Almanca, Fransızca, İngilizce gibi bu bilgi fiille birlikte verilir. Türkçe sözlüklerde ise, gerek tek dilli olsun, gerek iki dilli olsun, bu bilgiler ya hiç verilmemekte ya da eksik olarak verilmektedir” (İleri, 1997: 157). Yapılan çalışmalarda fiil-tamlayıcı ilişkisi genellikle dil bilgisi açısından ele alınmış, buna karşın aynı konunun dil eğitimi ve öğretimindeki yerine değinen çalışma neredeyse hiç yapılmamıştır. Fiil tamlayıcılarının dilden dile değişiklik göstermesi öğrencilerin hedef dildeki görev ögelerini yanlış kullanmasına sebep olmaktadır. “Örneğin ‘yardım etmek’ birleşik fiili İngilizce, Fransızca, Hollandacada belirtme durumu aldığı için öğrenciler zaman zaman olumsuz aktarım yaparak hatalı cümleler kurabilmektedir” (Vandewalle, 2000). Diğer taraftan fiil ya da yüklem fiilin anlamına göre ad veya ad soylu sözcüklere getirilen tamlayıcıların farklılık göstermesi de yanlışlıklara sebep olabilmektedir. “Örneğin klasik dil bilgisinde “yönelme hâl eki” olarak adlandırılan görev ögesinin ne zaman “yönelme”, ne zaman “için” anlamı taşıdığı konusunda sorunlar yaşanmaktadır. Bu soruna yönelik olarak hâl eklerinin kullanım mantığı kavranıncaya kadar hangi hâl bildiren görev ögesinin hangi fiille kullanılabileceğini gösteren listeler hazırlanıp verilmesinde fayda vardır” (Açık, 2008). Dolayısıyla fiil ve tamlayıcıların oluşturduğu yapıyı doğru kullanabilmek için yüklem ya da yüklem fillere ad veya ad soylu sözcükleri bağlayacak olan tamlayıcı görev ögelerinin kullanımının doğru kavratılması gerekmektedir. Bu bağlamda, bu çalışmada yabancılara Türkçe öğreten merkezler tarafından gerek yurt içinde gerekse yurt dışında sıklıkla tercih edilen Yedi İklim Türkçe Öğretim Setinin A1 ve A2 seviyesindeki ders kitapları nitel araştırmaya hizmet edebilecek şekilde doküman analizi tekniğiyle fiil tamlayıcıları bakımından incelenecek, elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlenecektir. Bu yolla, temel seviyede öğrencilere öğretilmek istenen fiillerin hangi tamlayıcılarla birlikte kullanıldığını tespit etmek, ayrıca öğrencilere ve öğretmenlere yardımcı olacak bir temel fiil-tamlayıcı listesi hazırlamak amaçlanmaktadır. Anahtar Sözcükler: Fiil tamlayıcıları, yabancılara Türkçe öğretimi, Yedi İklim Türkçe Öğretim seti I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 5 Kırgız ve Türk Atasözlerindeki Ortak Değerlerin Dil Öğretiminde Kullanımı Prof. Dr. Akmatali ALİMBEKOV Bu çalışmada yazar tarafından Kırgızistan ve Türkiye Türklerinin atasözlerindeki bazı değerler karşılaştırılarak ortak ve farklı yönleri ortaya konulmaktadır. Bunun yanında bu değerlerin Türkçe derslerinde insani ve ahlaki değerler bilincinin geliştirilmesinin bir aracı olarak ele alınmıştır. Türkler Küçük Asya’da ve Kırgızlar Orta Asya’da olarak uzun yıllar birbirinden uzakta yaşamışlardır. Bu süre zarfında doğrudan ilişki kurma yolları çok az olan iki toplumun atasözlerinde anlam ve yapı bakımından yakınlıklar gözlemlenmektedir. Kırgız ve Türk halklarının geleneksel eğitim medeniyetindeki düşünce ve uygulamalarının temelinde halkını ve vatanını sevme ve koruma eğitimi bulunmaktadır. Bu konuda destanlarda ve tarihte pekişen düşünceler atasözlerinde temel hakikat olarak sentezlenmekte ve temellendirilmektedir. Vatanına ve milletine saygı toplumun temel talebi olarak ortaya çıkmaktadır; кыр. Элим алтын бешигим. тYр. Yad elde beylik sürmeden, yurtta züğürt gezme yeğdir. Geleneksel eğitim sistemi gençleri vatanı ve milletini düşmanlardan korumaya hazırladığından gençler vatanı ve milleti uğruna ölümü göze almaktan çekinmemişlerdir; кыр. Эр жигит эл четинде, жоо бетинде тYр. At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır Türk toplumlarında yaşlılar toplumun önünü açan ve tecrübeleri ile yol gösteren bilgeler kutlu olarak kabul edilmişlerdir; кырг: Карысы бардын –ырысы бар. тYр. İhtiyar adam evin ulusudur. кырг: Жаштын кайраты бар, карынын айбаты бар тYр: Gencin cesareti var ihtiyarın sabrı var. Annelere hürmet ve hoşgörülü olma düşüncesi de atasözlerinde özlü biçimlerde yer almaktadır; “Ananın bastığı yavru incimez” (Энеси баскан бала оорубайт) ve “Anasının teptiği buzağının canı yanmaz” (Энеси тYрткYн музоонун жаны оорубайт). Türk dünyasında bu anlamda birçok örnek vardır; “Ananın bastığı yavru ölmez”(Bulgaristan), “Enesi tepken kulınnırj eti avırmas”, “At tuyağı tay öltürmez» (Karaçay Türkleri), “Bee balasın çapçısa da mert kılbayt” (Kırgızistan). Türk dilinin Kırgız öğrencilere iki toplumun atasözlerinin öğretilmesi aşağıdaki yeterlikleri kazandırması bakımından önemlidir; atasözleri kanalıyla Türk halkının anlayışı, dünya algısı, insan ilişkilerine ait kültürel değerlerinin yakından tanınmasına imkan verir, iki toplumun dili, tarihi, ahlaki değerlerinin yakınlığına olan inançları güçlenir; atasözlerindeki benzerlikler Türk dilini öğrenmelerinde motivasyonlarını güçlendirir, atasözlerini dil bilimi açısından inceleme imkanı verir. Yukarıdaki kazanımlar Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinin dil öğretimi derslerinde tecrübe edilmiştir. Bildiride incelenen olguların gösterdiği gibi Kırgız ve Türk atasözlerindeki değerlerin karşılaştırılması sonucu farklılıkların az, benzerlik ve yakınlıkların çok fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Uygulamalarda görüldüğü üzere Türkçe öğretiminde atasözlerinden karşılaştırmalı olarak yararlanılması öğrencilerin öğrenme isteklerini arttırmakta ve tarihi derin bağlara dair inancı güçlendirmektedir. Anahtar Sözcükler: Türkçe, atasözleri, öğrenme, üniversite öğrencileri I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 6 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Yazma Özyeterlikleri İle Yazılı Anlatım Becerileri Arasındaki İlişki Yrd. Doç. Dr. Hatice ALTUNKAYA, Dr. Ayşe ATEŞ Dil öğretimi, anlama ve anlatma becerilerinden oluşur. Anlatma becerilerinden olan yazma eğitimi dil eğitim sürecinde en zor gelişen becerilerinden biri olarak anılmaktadır. Bu becerinin gelişiminde eğitim sürecinde bilişsel becerilerin yanı sıra kaygı, özyeterlik, motivasyon vb. duyuşsal beceriler de başarıda etkili olan faktörlerdendir. Bu araştırmada, İnönü Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezinde B2 seviyesinde Türkçe öğrenen öğrencilerin yazma özyeterlik algıları ile yazılı anlatım becerileri arasındaki ilişki tespit edilecektir. Uzman görüşü neticesinde belirlenen kompozisyon konuları öğrencilere sunulacak ve diledikleri bir konuda 80 öğrenciden en az 250-300 kelimelik bir kompozisyon yazmaları istenecektir. Çalışmada veri toplama aracı olarak Güngör ve Kan (2015) tarafından geliştirilen ‘Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilere Yönelik Yazma Becerisi Öz Yeterlilik Ölçeği ve Avrupa Dil Portfolyosu’nda yer alan yeterlikler dikkate alınarak Demir (2013:568) tarafından oluşturulan “B2 Düzeyindeki Kullanıcılar İçin Yazılı Anlatım (Yazma) Değerlendirme Formu” kullanılacaktır. Cinsiyet, yaş ve Türkçe kitap, dergi, gazete okuma sıklık derecesi bilgilerini içeren Kişisel Bilgi Formu ve ölçekten alınacak verilerin analizi SPSS paket programı ile gerçekleştirilecektir. Öğrencilerin yazılı anlatımları Yazılı Anlatım Değerlendirme Formu (Demir, 2013) ile üç uzman tarafından değerlendirilecek, yapılan değerlendirmede Miles ve Huberman (1994)’ın güvenirlik analizi kullanılacaktır. Nihai olarak öğrencilerin ölçek puanları ve yazılı anlatım puanları korelasyon analizine tabi tutularak öğrencilerin yazma özyeterlik algıları ve yazma becerileri arasındaki ilişki ortaya konulacak, yazma becerisinin duyuşsal boyutunda yer alan özyeterlik algısı ve başarıya ilişkin yönergeler sunulmaya çalışılacaktır. Anahtar Sözcükler: Yazma becerisi, yabancılara Türkçe öğretimi, yazma özyeterliği Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Ders Materyallerinde Doğa, Çevre ve Çevre Sorunları Doç. Dr. Yunus ALYAZ Bu çalışmada yabancı dil olarak Türkçe öğretim materyallerinde çevre ve çevre sorunlarına ne oranda yer verildiği ele alınmaktadır. Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi (AOÖÇ) (Trim vd., 2001; TELC, 2012) (yabancı) dil öğretiminin dilin ait olduğu kültürel bağlamda, otantik sosyal etkileşim alanlarında ve konularla gerçekleştirilmesini önermektedir. ‘Doğa’ ve ‘çevre’ AOÖÇ tarafından yabancı dil öğretim derslerinde yer verilmesi önerilen konulardandır. Buna göre yabancı dil Türkçe materyallerinde ‘doğa’ ve ‘çevre’ konularına I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 7 yer verilmesi, derslerde bu alanlara ilişkin temel kavramların öğretilmesine yönelik yazılı/ sözlü etkinlikler yapılması öngörülmektedir. Yabancı dil Almanca, İngilizce vd. öğretim materyalleri geliştiren yayınevleri özellikle 2000 yılından sonra geliştirdikleri kitap, ses kaydı, film vb. materyallerinde AOÖÇ’nin önerileri doğrultusunda doğa, çevre ve çevre sorunlarına yer vermişlerdir. Çevre ve çevre sorunları özellikle son yirmi beş yılda tüm dünyanın gündemini oluşturacak ölçekte önem kazanmıştır. Sürdürülebilir bir çevre için üniversite rektörleri birliği (Association of University Leaders for a Sustainable Future = ULSF) çevre sorunlarıyla hayatın her alanında ve sürekli mücadeleyi öngören on maddelik bir eylem planı hazırlayarak (ULSF, 1990) dünyadaki tüm üniversitelerin onayına sunmuş ve etkin katılımlarını talep etmiştir. Avrupa Üniversiteler Birliği de 2006 yılında yayımladığı deklarasyonla (Sustainable Bologna, 2006) aynı misyonu üniversitelere vermiş ve gerekli tedbirlerin alınması için üye ülke üniversitelerine 2020 yılında kadar mühlet tanımıştır. Yabancı dil öğretimi sürecindeki aktörlere de çevre konusunda görev düşmektedir. Bu çalışmada doğa, çevre ve çevre sorunlarına Türkçe öğretim süreçlerinde ne oranda yer verildiğini belirlemek amacıyla yabancı dil olarak Türkçe öğretimine yönelik 5 set (30 kitap) incelenmiş, bu konuların ne tür materyallerle ele alındığı ve derste ne tür etkinlikler öngörüldüğü belirlenmiş ve elde edile bulgular yabancı dil İngilizce ve Almanca öğretimi materyalleriyle karşılaştırılmıştır. İncelenen 5 Türkçe öğretim setinde doğa konusuyla ilgili 13 metne, 18 görsele ve 1 ses kaydına, çevre konusuyla ilgili ise 12 metne, 35 görsele ve 1 ses kaydına yer verildiği belirlenmiştir. Elde edilen bu bulgular Türkçe öğretim süreçlerinde doğa, çevre ve çevre sorunları konusunda bir bilinçlenme başlangıcını işaret etmektedir. Ancak Türkçe öğretim setlerinde İngilizce ve Almanca öğretimi materyallerinden çevre konulu daha az materyal ve etkinliğe yer verildiği belirlenmiştir. Ayrıca Türkçe setlerindeki çevre konulu materyallerin ve öngörülen etkinliklerin niteliği de çevre konusunun küresel ölçekte bir tehdit olduğu gerçeğini yeterince yansıtacak şekilde olmadığı da belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil Türkçe, doğa, çevre, çevre sorunları Dijital Oyunlarla Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Doç. Dr. Yunus ALYAZ, Yrd. Doç. Dr. Figun DİNÇER, Dr. Şükrü BAŞTÜRK, Dr. Mustafa ULUOCAK, Doç. Dr. Süleyman EROĞLU, Okt. Aynur AKSEL, Okt. Serhat AŞIK Bu çalışmada, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesinde ve Yabancı Diller Yüksekokulunda Türkçe öğrenimine yönelik uzun senaryolu dijital oyun geliştirmeye yönelik AR-GE çalışmaları kapsamında yapılan kuramsal ve uygulamalı çalışmalar ele alınmıştır. Proje ekibimiz dijital oyunlarla dil öğrenimi/öğretimi çalışmalarını 2013 yılında başlatmıştır. İlk olarak dijital oyunlarla öğrenme literatürü derlenerek konunun güncel durumu belirlenmiştir (DGBLL, 2016). Yapılan alanyazın incelemesi dijital oyunlaştırmanın tüm branşlarda hızlı bir gelişim sergilediğini ortaya koymuştur. İkinci aşamada yabancı dil öğrenimi amaçlı oyunlar derlenerek sınıflandırılmış, bu oyunların güçlü ve zayıf yönleri I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 8 belirlenmiş ve uygun olanları Almanca derslerine entegre edilmiştir (Alyaz ve Genç, 2016; Alyaz ve Spaniel-Weise, 2017). Yabancı dil öğrenimine yönelik 241 küçük oyun ve kapsamlı, uzun senaryolu 11 oyun içerik ve teknoloji açısından analiz edilerek değerlendirilmiştir. Mevcut oyunların derse entegre edilerek kullanılmasının devamında oyun geliştirme aşamasına geçilmiş ve bu amaçla interdisipliner bir proje ekibi oluşturulmuş ve geliştirilecek ilk dijital oyunun yabancı dil olarak Türkçe öğrenimine yönelik olması kararlaştırılmıştır: Playturkish3D. İlk projenin Türkçe öğrenimine yönelik olması tercihimizde Türkiye’nin sadece üretilmiş oyunların kullanıcısı olmakla sınırlı kalmayıp üretici de olması gerektiği ve Avrupa’dan Çin Seddi’ne kadar geniş bir coğrafyaya yayılan anadilimizin yabancı dil olarak çağdaş ve prestijli dijital materyallerle öğrenilmeyi ve öğretilmeyi hak ettiği gerekçeleri belirleyici olmuştur. Oyun senaryosu Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi A1-A2 seviyesinde dil içeriğini aktarmaya ve Türk kültürünü tanıtmaya yönelik yazılmış, oyun ortamı için gerekli binaların üç boyutlu sanal modelleri çıkarılarak oyunun bir prototipi oluşturulmuştur (PlayTurkish3D, 2016). Playturkish3D oyunun prototipi oluşturulurken mevcut dil öğrenim oyunlarının teknik eksikliklerini giderecek yenilikçi öğeler ve özellikler kullanılmıştır. Oyunun nihai sürümü de içerik ve teknik olarak çağdaşlarından iyi özelliklere sahip olacak şekilde tasarlanmıştır. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil Türkçe, oyunlaştırma, dijital oyun, materyal geliştirme İkinci Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin Türk Kültürüne Yönelik Farkındalıklarının İncelenmesi Prof. Dr. Cengiz ALYILMAZ, Yrd. Doç. Dr. Onur ER Bu araştırmanın amacı ikinci dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin Türk kültürüne yönelik farkındalıklarını incelemektir. Tarama modelinde yapılan bu çalışma nicel araştırma kapsamına girmektedir. Araştırmanın örneklemini, Gazi Üniversitesi TÖMER’de bulunan 71, Gaziantep Üniversitesi TÖMER’de bulunan 74, İstanbul Üniversitesi DİLMER’de bulunan 83 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan ölçüt örnekleme kullanılmıştır. Öğrencilerin en az A2 düzeyinde Türkçe öğreniyor olmaları ölçüt olarak belirlenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Er (2015) tarafından geliştirilen “Öğrencilerin Türk Kültürüne İlişkin Farkındalıklarını Belirleme Anketi” uygulanmıştır. Bu araştırmanın sonucunda yabancılara Türkçe öğretim merkezlerinden elde edilen bulgular doğrultusunda genel olarak öğrencilerin Türk müziğine, Türk dizilerine ve filmlerine, Türk kültürüne ait dinî ve millî bayramlar ile özel günlere ve Türk kültüründe yeme içmeye yönelik farkındalıklarının yüksek olduğu belirlenmiştir. Ancak öğrencilerin Türk edebiyatına, Türk halk oyunlarına ve geleneksel Türk kıyafetlerine yönelik farkındalıklarının düşük olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Sözcükler: Kültürel farkındalık, öğrenci, nicel araştırma I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 9 Akran Değerlendirmenin Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenen Öğrencilerin Yazılı Anlatımlarındaki Anlatım Bozukluklarını Gidermeye Etkisi Doç. Dr. Bülent ARI, Araş. Gör. Mustafa Burak TOP Dil, insanların duygu, düşünce ve gözlemlerini işaret veya kelimelerle paylaştıkları bir sistemdir(Güneş, 2013:21). Dilin temel işlevi, insanlar arasında iletişim kurabilmelerini sağlamasıdır. Dilin bu işlevinin gerçekleşmesi ise anlamın belirli bir insan grubu tarafından paylaşılması ile mümkündür. Bunun için söz konusu işaret veya ses dizisine insanların ortak anlam yüklemeleri gerekmektedir(Yiğit, 2009: 9). Yabancılara Türkçe öğretiminde de temel hedef budur. Dil yeterlilik alanları dil öğrenmede dinleme, konuşma, okuma ve yazma olmak üzere dört temel yabancı dil becerisine göre belirlenmektedir (Ada ve Şahenk, 2010: 71). Sözlü ve yazılı anlatımda bireyler arasında etkili bir iletişim sağlanabilmesi için Türkçenin, kurallarına göre doğru ve etkin kullanılabilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada yabancılara Türkçe öğretiminde akran değerlendirmenin öğrencilerin yazılı anlatımlarında bulunan anlatım bozukluklarını gidermede etkili olup olmadığı incelenmiştir. Araştırmada ön test son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırma Mustafa Kemal Üniversitesi TÖMER bünyesinde öğretim gören 60 öğrenci ile gerçekleştirilmiş olup 30 öğrenci deney grubunda, 30 öğrenci ise kontrol grubunda yer almıştır. Öğrencilerden ön test ve son test için uzman görüşü doğrultusunda belirlenen üçer metinden biri hakkında kompozisyon yazmaları istenmiştir. Uygulama aşamasında her hafta öğrencilere yazdırılan bir kompozisyonun bir arkadaşı tarafından değerlendirilerek bu kompozisyondaki hataları belirlemeleri istenmiştir. Uygulama 6 hafta boyunca devam etmiştir. Verilerin analizinde yüzde ve frekans kullanılmıştır. Anlatım bozuklukları türleri; yanlış anlamda kullanılan sözcükler, gereksiz sözcük kullanımı, gereksiz tekrarlar, deyim ve atasözü yanlışları, sıra yanlışlığı, öge eksikliği, mantık yanlışlıkları, özne yüklem uyumsuzluğu, tamlama yanlışlığı, gereksiz kip ve kişi ekleri, eksik veya yanlış ek kullanımı, zamir belirsizliği olarak ele alınmıştır. Akran değerlendirme sonucunda öğrencilerin bu anlatım bozukluklarının ne kadarını belirleyebildikleri ve bu durumun öğrencilerin yazılı anlatımlarındaki anlatım bozuklarını gidermedeki etkisi belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, akran değerlendirme, anlatım bozuklukları Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Anadilin Etkisi Yrd. Doç. Dr. Şentaç ARI Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmaların her biri farklı bir problemi ortaya çıkarmakta ve bu probleme yönelik önerilerde bulunmaktadır. Her çalışma bir sonraki araştırmanın alt yapısını oluşturması, desteklemesi veya araştırmayı yönlendirmesi yönüyle oldukça önemlidir. Buna yanında I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 10 Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde tartışılması gereken daha birçok sorun olduğu da bilinmektedir. Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrenciler öğrenim süresince okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerilerine yönelik ara değerlendirmelerden geçerler. Bu değerlendirmelerde, öğrencilerin hatalarına yönelik en somut veriler öğrencilerin yazılı anlatımlarında tespit edilebilmektedir. Ancak bu hataların kaynağının tespiti, insan algısının değişik faktörlerden etkilenişi nedeniyle bir o kadar da zordur. Bu nedenle her bir hatanın gerekçesi ayrı bir araştırma konusu oluşturabilmektedir. Akademik anlamda kendini geliştirmek için KKTC’deki üniversitelere her yıl farklı ülkelerden yüzlerce öğrenci gelmektedir. Bu öğrenciler bölümlerinin programlarına ek olarak Türkçe öğretim programlarına alınmaktadırlar. Türkçeyi ikinci bir dil olarak öğrenmek isteyen yabancı öğrencilerin öğrenme sürecinde anadillerinin aksan, vurgu, tonlama,yazım-noktalama, sözdizimi gibi özelliklerini isteyerek ya da istemeyerek öğrenmelerine yansıttıkları görülmektedir. Karmaşık bir kodlama ağı olan dil, çevremizdeki nesnelerin veya düşüncelerin aktarılmasında araç olmaktan öte bir anlam taşımaktadır. Deneyimlerimizin oluşumunda önemli bir etken olan anadilimiz, aynı zamanda dünyayı algılama şeklimizi de belirlemektedir. Bu nedenle ikinci bir dil öğrenilirken anadilinin referans alınması çok da şaşılacak bir durum değildir. Bu bağlamda yapılan araştırmanın amacı, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin yazılı anlatımlarında görülen cümle kuruluşlarındaki (sözdizimi) hatalarında anadillerinin etkisinin olup olmadığını tespit etmektir. Çalışma, yabancı öğrencilerin yazılı anlatımlarını bulundukları ortam içinde araştırmayı ve anlamayı ön plana alması yönüyle nitel bir araştırmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Girne Amerikan Üniversitesi’nde Türkçe öğretim programında olan 30 Nijeryalı, 16 Ürdünlü, 5 Pakistanlı, 5 İranlı, 5 Lübnanlı, 4 Libyalı, 5 Suriyeli, 3 Rus ve 3 Ukraynalı olmak üzere 76 yabancı uyruklu öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada öğrenciler, geldikleri ülkeler ve anadilleri bağlamında sınıflandırılmıştır. Örneğin; anadili Farsça olanların yazılı anlatımları ile anadili Arapça olanların yazılı anlatımları ayrı, resmi dili İngilizce olması sebebiyle Nijeryalı öğrencilerin yazılı anlatımları ayrı incelenmiştir. Toplanan veriler sınıflandırıldıkları kategorilerde bütüncül olarak ele alınmıştır. Çalışmada öğrencilerin anadillerindeki cümle yapısı, anadillerinin yanında kullanılan resmi dil varsa bu dilin de cümle yapısı ile ilgili bilgi verilmeye çalışılmıştır. Daha sonra yazılı anlatımlarında cümlelerin sözdiziminden kaynaklı hataları tespit edilmiş, bu hataların sebebinin anadilleri ile ilgili olup olmadığına bakılmıştır. Elde edilen veriler, hatalı kurulmuş cümleler bağlamında, sınıflandırıldıkları kategorilerde, önce yüzde dağılımları dikkate alınarak sayısallaştırılmıştır. Daha sonra öğrencilerin yazılı anlatımlarında tespit edilen hatalı cümleleri, anadillerindeki cümle yapısı (sözdizim) ile karşılaştırılarak düzyazı şeklinde örneklendirilerek raporlaştırılmıştır. Çalışmada elde edilen sonuçlar öğrencilerin anadillerinin cümle kuruluş sistemini, Türkçe anlatımlarına yansıttıkları yönündedir. Çalışmanın bu yönüyle bu alanda araştırma yapan akademisyenler için önemli bir kaynak oluşturacağına inanılmaktadır. Anahtar sözcükler: Anadil, yabancı dil, sözdizimi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 11 Türkçe Öğretim Merkezleri İnternet Sitelerinin Kullanılabilirliği Arş. Gör. Nazmi ARSLAN, Arş. Gör. Taha Yasir CEVHER Yabancı dil öğrenimi çok eski zamanlardan beri süregelen bir uğraştır. Tarih boyunca toplumların birbiriyle olan ticari, siyasi, kültürel ve sanatsal ilişkileri; savaşları ya da anlaşmaları gibi birçok etkenle ortaya çıkan karşılıklı etkileşimler sonucu birbirlerinin dillerini öğrenmeleri zorunlu hale gelmiştir. Türkçe, dünya üzerinde birçok bölgede konuşulan en yaygın dillerden biridir. Günümüzde başta Asya ve Avrupa olmak üzere tüm kıtalarda varlığını sürdüren birkaç büyük dilden biri de Türkçedir. Türkçe, son yıllarda birçok yabancı tarafından ikinci dil olarak tercih edilmektedir. Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler, tarihî ve coğrafî turizm potansiyeli, bireysel ya da kurumsal anlamda yapılan tanıtım faaliyetleri Türkçenin ikinci bir dil olarak tercih edilmesine sebep olarak gösterilebilir. Ayrıca yakın geçmişte komşu ülkelerden -zorunlu da olsa- yurdumuza olan göçler ve buna bağlı olarak ülkemizdeki mülteci sayısındaki artış, Türkçenin yabancı dil olarak daha çok talep edilmesini sağlamıştır. İçinde bulunduğumuz iletişim çağında bilgilendirme ve tanıtım faaliyetleri genel olarak internet üzerinden yapılmakta; bilişim ve teknolojinin el verdiği ölçüde tüm olanaklardan yararlanılmaktadır. Erişim ve iletişim kolaylığı sağlayan web hizmetlerinin yanında mobil uygulamalar ve sosyal medya sayesinde kısa süre içinde birçok yerde birçok insana ulaşmak mümkün olmaktadır. Yaş, cinsiyet ya da eğitim durumu ayrımı olmaksızın herkesin faydalandığı, çeşitli bilgiler edindiği internet sitelerinin daha iyi hizmet verebilmek ve daha kullanılabilir olmak için birçok özelliğe sahip olması gerekmektedir. Bir internet sitesinin hızlı ve güvenilir olmak gibi teknik yeterliliklere sahip olmasının yanında kullanıcılarının ihtiyaç duyduğu bilgilere rahat bir şekilde ulaşmasına yardımcı olması gerekmektedir. Özellikle kurumsal internet siteleri kullanıcılarının bu ve benzeri ihtiyaçlarına cevap verebilme yeterliliğine sahip olmalıdır. Bu bağlamda ülkemizde yabancılara Türkçe öğretimi hizmetinin yürütüldüğü merkezlerin internet sitelerinin de gün geçtikçe artan ihtiyaca cevap verebilmek adına bu özelliklere sahip olması gerektiği düşünülmektedir. Bu araştırmanın amacı yabancılara Türkçe öğretimi hizmeti veren kurumların internet sitelerinin kullanılabilirlik durumunu ortaya koymaktır. Araştırmada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından oluşturulan ve Türkçe öğretim merkezlerinin internet sitelerinde bulunması gereken özellikleri belirten 12 maddelik bir form kullanılmıştır. Bu amaçla çalışmanın yapıldığı zaman itibariyle ulaşılabilen 85 Türkçe öğretim merkezinin internet siteleri oluşturulan form yardımıyla değerlendirilecek ve sitelerin kullanılabilirliği ortaya koyulacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, internet siteleri, Türkçe öğretim merkezleri I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 12 Öğretim Elemanlarının Görüşleri Doğrultusunda Merkezlerin Sorunları ve Çözüm Önerileri (İZÜTEM Örneği) Yrd. Doç. Dr. Hatice KADIOĞLU ATEŞ, Yrd. Doç. Dr. Necmettin ÖZMEN İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinin (İZÜTEM) faaliyet alanları içinde; üniversitelerdeki Türkçe öğretimi bölümlerinde uygulanan dil öğretim yöntemlerini geliştirmek için çalışmalarda bulunmak, dil öğretimi yöntemleri ile ilgili araştırma ve uygulamalar yapmak, üniversitelerarası işbirliği protokolleri kapsamında gelen öğrenci ve akademisyenlere Türkçe öğretmek, üniversitede öğrenim görmek isteyen yabancı uyruklu öğrencilere, akademisyen ve çalışanlara Türkçe öğretmek yer almaktadır. Halihazırda İZÜTEM bünyesinde A1 ve A2 düzeyinde Türkçe eğitimi verilmektedir. Merkez bünyesinde 2016-2017 öğretim yılında iki tane A2 sınıfı, bir tane de A1 sınıfı yer almaktadır. A1 sınıfında yirmi üç kişilik bir grup yer alırken A2 sınıfında on sekiz ve yirmi iki kişiden oluşan iki grup yer almaktadır. İZÜTEM bünyesinde toplam altmış üç öğrenciye altı öğretim görevlisi ile eğitim sağlanmaktadır. Çalışmanın amacı; İZÜTEM bünyesinde A1, A2 düzeyinde verilen kurların öğretim görevlilerinin görüşleriyle değerlendirilmesini yapmaktır. Mevcut eğitim öğretim programı; yetersizlikler, sınırlılıklar, sorunlar, materyaller, öğretim yöntem ve teknikleri, kültürel farklılıklar açısından değerlendirilmiştir. Var olan sorunlar ortaya konmuştur. Öğretim görevlilerinin tanımlanan sorunlara yönelik önerileri alınmıştır. Araştırma kapsamında öğretim görevlileriyle görüşme yapılmıştır. Kendilerine yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmıştır. Araştırma nitel bir çalışmadır. Tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Bulgular içerik analizi ile desteklenmiştir. Yabancılara Türkçe eğitimi ve öğretimi konusunda alanyazına ışık tutacak bulgulara yer verilmiştir. Anahtar Sözcükler: İZÜTEM, Türkçe, araştırma Uzaktan Türkçe Öğretiminde Konuşma Becerisinin Kazandırılması Celine AYDIN Geçmişten günümüze globalleşen dünyada zaman ve mekân sınırı tanımadan eğitim almanın yolları aranmış ve teknolojinin sağladığı imkânlar sayesinde 1980 yıllarından bu güne uzaktan eğitim yöntemiyle birçok alanda olduğu gibi dil öğretimi alanında da olumlu sonuçlar alınmıştır. Bu bağlamda çalışmamızda uzaktan Türkçenin öğretiminde konuşma becerisinin kazandırılması üzerinde durmak istemekteyiz. Avrupa Dil Portfolyosuna göre konuşma becerisi iki şekilde belirlenmiştir: 1. Karşılıklı konuşma 2. Sözlü anlatım Bireysel öğretimde (uzaktan öğretim) en zor verilen kazanımlardan bir tanesi konuşma I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 13 becerisidir. Dolayısıyla öğrencinin bilgisayarla karşı karşıya kalarak yapacağı öğrenimde “Hangi dil öğretim metodu ve yöntemi kullanılmalı ve uygulanmalıdır?” sorusu akla gelmektedir. Dil öğretim metotlarında “iletişimsel yöntem” temel alınarak çalışmamız gerçekleşecektir. Çalışmamızda uzaktan Türkçe öğretimi ile konuşma becerisinin kazandırılmasında izlenecek eğitim stratejisi üzerine duracağız aynı zamanda “Karşılaşılması olağan zorluklar nelerdir?” Sorusuna cevap arayacağız. Anahtar Sözcükler: Konuşma becerisi, uzaktan Türkçe öğretimi, Avrupa Dil Portfolyosu, dil öğretim metodu ve yöntemi Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminin Bilim Dili Olarak Türkçeye Katkısı Yrd. Doç. Dr. Bilge BAĞCI AYRANCI Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK Dil eğitimi konuşma, yazma, dinleme ve okuma becerilerini dilbilgisi kuralları çerçevesinde ve bir bütün dahilinde insana kazandırmayı amaçlayan bir süreçtir. Dil eğitimi kültür aktarımını da beraberinde getirir. Dilin nesilden nesile ve insandan insana bu aktarım yeteneği bilgi aktarımının da vazgeçilmez bir köprüsü olduğu anlamına gelir. Dili, o dilin iklimi içerisinde öğrenmiş olan insan o dil ve kültürün oluşturduğu maddi ve manevi mirasın da bir taşıyıcısı hâline gelir. Her dil geçmişten bugüne bulunduğu kültürün ve ait olduğu milletin ilmini de kurallarında, kelimelerinde, edebiyatında taşır. Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine bu bakış açısıyla bakıldığında bilim dili olarak milletimize ait unsurların dünya bilimine katkısı ve Türkçenin kullanımının yaygınlaşarak Türkçenin bilim dili olması konusundaki gelişiminin desteklenmesi adına yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi büyük önem arz etmektedir. Bu konuda öğretmen adaylarının görüşleri, geleceği şekillendiren bu mesleğin gelecekteki temsilcilerinin düşünceleri olması bakımından önemlidir. Türkçenin bilim dili olarak yaygın kullanımı adına yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi konusunda öğretmen adaylarının farkındalığı, düşünceleri, önerileri ile çalışma şekillenecektir. Çalışma kapsamında Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Bozok Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencileri içinden örneklem oluşturularak anket ile görüşme verileri alınacak ve yorumlanacaktır. Bu verilere göre çalışma alana katkı sağlayacak önerilerle sonuçlanacaktır. Anahtar Sözcükler: Türkçe, bilim, yabancı dil I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 14 Moğol Öğrencilere Türkçe Öğretiminde İşitsel Araçların Kullanımı Dr. Azzaya BADAM Altay Dil ailesinin iki büyük kolunu oluşturan Moğolca ve Türkçe, sözvarlığı, dilbilgisi ve sözdizimi bakımından büyük benzerlikler göstermektedir. Bundan dolayı Moğol öğrenciler Türkçenin dilbilgisini daha çabuk öğrenmektedirler. Buna rağmen Türkçe dinleme ve konuşma becerilerinin gelişimi açısından zorlanmakta, diğer becerilere oranla daha yavaş gelişim göstermektedirler. Bu çalışmada Moğol öğrencilerin Türkçe öğrenim sürecinde, dinleme ve anlama becerilerini geliştirme amaçlı işitsel araçların kullanımı sırasında edindiğimiz deneyimler ile dinleme metinlerinin üretimi ve seçimi hususlarında nelere dikkat etmek gerektiği ele alınmış, Moğolistan Devlet Üniversitesi Bilimler Fakültesi Asya Araştırmaları Bölümü Türkoloji Anabilim Dalında başlangıcından günümüze on beş yıllık Türkçe öğretim sürecinde söz konusu durumla ilgili olarak yapılanlar dikkatlere sunulmuştur . Anahtar Sözcükler: Moğolistan, Moğol öğrenci, işitsel araç Yabancılara Türkçe Öğretimi Alanındaki Araştırma Eğilimleri Yrd. Doç. Dr. Yasemin BAKİ Bu araştırmanın amacı yabancılara Türkçe öğretimi alanında yapılan lisansüstü düzeydeki araştırmalara ilişkin eğilimlerin belirlenmesidir. Betimsel tarama modelinde gerçekleştirilen bu araştırmada veriler amaçlı örnekleme yöntemiyle belirlenmiş olup bu çerçevede YÖK (Ulusal Tez Merkezi) veri tabanında 1994-2017 yılları arasında yayınlanan araştırmalar taranmıştır. Bu tarama için “Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi”, “yabancı dil olarak Türkçe”, “yabancılara Türkçe öğretimi”, “yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi” kelimeleri belirlenmiş ve ilgili tarama sonucunda 223 lisansüstü araştırmaya erişilmiştir. Bu kapsamda elde edilen lisansüstü araştırmalar, “Yayın Sınıflama Formu” kullanılarak içerik analizi yoluyla değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme kapsamında lisansüstü çalışmalar Yayın Sınıflama Formu aracılığıyla; yılı, yöntemi ve deseni, veri toplama araçları, veri toplama sayısı, örneklem özellikleri, veri analiz yöntemleri, yüksek lisans ve doktora boyutlarını kapsayacak şekilde incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda veriler, formda belirlenen kategoriler çerçevesinde sınıflandırılarak tablo ve grafiklerle gösterilerek elde edilen sonuçlar yüzde ve frekansa dayalı bir şekilde yorumlanarak sunulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre yabancılara Türkçe öğretimi kapsamında son yıllarda araştırmaların ciddi oranda arttığı, çalışmaların daha çok yüksek lisans düzeyinde olduğu, çoğunlukla amaçlı örnekleme yöntemi kullanıldığı, karma düzeydeki araştırmaların sınırlı sayıda olduğu tespit edilmiştir. Türkçenin kapsamlı bir dil olması ve sahip olduğu özgünlüğün tüm dünyaya tanıtılması adına özellikle sadece belli boyutlarda değil disiplinler arası bakış açısıyla tasarlanacak çok değişkenli araştırmalara ihtiyaç olduğu söylenebilir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, eğilimler, içerik analizi, yöntem I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 15 Söz Varlığı Açısından Türkçenin Sesi Radyosu’nun Yabancılara Türkçe Öğretimindeki Rolü Doç. Dr. Bayram BAŞ, Araş. Gör. Osman TURHAN Dil öğretiminde etkili olan medya araçları, teknolojinin gelişimine paralel olarak değişmekte ve gelişmektedir. Medya araçları, kendi içindeki değişim ve gelişimlerle daha nitelikli öğrenme ortamları sunmayı amaçlamaktadır. Uzun bir geçmişi olan radyo da bu medya araçlarından biridir. “Radyo, yaratıcı olarak çeşitli şekillerde kullanılabilir. Bu kullanımlar dinlemenin ve dinleme becerilerinin gerçekliğini, geçerliliğini ve doğruluğunu arttırmayı; hedef dil ve kültürün konuşmacılarının gerçek iletişim kurmalarını ve hedef dilde öğrenciler arası iletişimi teşvik etmeyi içermektedir.” (Smith, 1976). Radyonun temel dil becerilerinin geliştirilmesinde kullanılmasına yönelik çalışmalara yaygın olmamakla birlikte rastlanmaktadır. Yunus Emre Enstitüsü tarafından geliştirilmiş bir proje olan “Türkçenin Sesi Radyosu” buna örnek gösterilebilir. “Türkçenin Sesi Radyosu” Türk kültürünü, edebiyatını ve sanatını İnternet teknolojilerini kullanarak çeşitli dinleme programları ile Türkçe öğrenenlere aktarmayı hedeflemektedir. Yapılan canlı yayınlar dışında arşivlenmiş dinleme programları Türkçenin Sesi Radyosu’nu dil öğrenimi açısından önemli kılan önemli bir etkendir. Bu dinleme programlarından bazıları projenin genel ağ sayfasında Türkçe Öğreniyorum bölümü altında temel, orta ve ileri düzey dil seviyelerine göre ayrılmıştır. Bu çalışmada, Türkçenin Sesi Radyosu’nun Türkçe Öğreniyorum bölümündeki söz varlığı unsurlarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Veriler, nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ile toplanacaktır. Araştırmanın inceleme nesnelerini genel ağda Türkçe Öğreniyorum bölümündeki A1/A2 – Temel başlığında yer alan “Hayatın İçinden Türkçe (15 metin), Keloğlan ve Aykız ile Faydalı Bilgiler (25 metin), Evliya Çelebi ile Bil Bakalım (23 metin), Damak Tadı (9 Metin), Bil Bakalım – Nesneler (24 metin), Bil Bakalım – Hayvanlar ve Bitkiler (28 metin), Bunları Biliyor musunuz? (26 metin)” adlı dinleme programları oluşturacaktır. Dinleme programları altında yer alan dinleme metinleri genel ağdaki pdf dosyalarından alınacak ve ham metin olarak bilgisayar ortamına aktarılacaktır. Tüm metinler tek bir havuzda toplanacak ve Simple Concordance 4.07 programı ile listelenecektir. Çıkan söz varlığı unsurları “taban” olacak şekilde ortak köklerde birleştirilecektir. Elde edilen veriler; kelime, ikileme, deyim ve atasözü olmak üzere dört kategori altında gösterilecektir. Türkçenin Sesi Radyosu’ndan elde edilen A1/A2 düzeyindeki söz varlığı unsurları, Yunus Emre Enstitüsü tarafından yayımlanan Yedi İklim A1 Ders Kitabı ve Yedi İklim A2 Ders Kitabı’nın söz varlığı unsurları ile karşılaştırılacak, ortak ve farklı söz varlığı unsurları belirlenecek, nitel ve nicel yönde değerlendirmeler yapılacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, söz varlığı, Türkçenin Sesi Radyosu I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 16 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Politikası Bağlamında Tahran Yunus Emre Enstitüsü Okt. Umut BAŞAR, Öğr. Gör. Emrah BOYLU Türkçeye nispetle daha kısa bir tarihe sahip olan ve daha dar bir coğrafyada varlık gösteren İngilizce, Fransızca ve Rusça gibi dillerin yaygın olarak bazen lingua Franca bazen de ikinci/yabancı dil olarak kullandığına şahit olunmaktadır. Dil politikası, söz konusu dillerin üst dil konumuna yükselmesinde ve konuşur sayısının artmasında başlıca etkenlerden biridir. Türkçe de dünyanın birçok bölgesinde oldukça farklı gerekçeler ile yabancı dil olarak ilgi görmekte, yaygın bir iletişim ve kültür dili olma yolunda ilerlemektedir. Bu nedenle hem mevcut gereksinimlere cevap vermek hem de Türkçenin 21. yüzyılda, dünya dilleri arasındaki konumunu yükseltmek amacıyla etkili bir yabancı dil olarak Türkçe öğretim politikasının belirlenmesi ve bu politika doğrultusunda adımlar atılması önemlidir. Son on yılda devletimizce dil öğretim politikası kapsamında Yunus Emre Enstitüsünün kurulduğu görülmektedir. Yunus Emre Enstitüsü, 40 ülkede açtığı 50 merkezle dünyaya Türkçe öğretir duruma gelmiştir. Söz konusu merkezlerinden biri de oldukça derin ilişkilere sahip olduğumuz kadim komşumuz İran’da açılmıştır. İran’ın pek çok açıdan Türkiye için stratejik önem arz ettiği ortadadır. Ülke nüfusunun yaklaşık yarısını Türk soyluların oluşturduğu İran’da, binlerce birey Türkçe öğrenmekte ve Türk kültürüne ilgi duymaktadır. Birçok yönüyle Türkçenin öğretildiği diğer ülkelerden ayrılan İran için Türkçe öğretim politikası kapsamında, Tahran Yunus Emre Enstitüsünün öncülüğünde, ülke stratejisinin belirlenerek orta ve uzun vadeli “Türkçe Öğretimi Eylem Planı’nın” hazırlanması büyük faydalar sağlayacaktır. Bu çalışmada, yabancı dil olarak Türkçe öğretim politikası bağlamında Tahran Yunus Emre Enstitüsü ele alınmış ve bu doğrultuda İran’da yapılabilecek uygulamalar sıralanmıştır. Anahtar Sözcükler: Dil politikası, Yunus Emre Enstitüsü, İran Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kullanılan Ders Kitaplarında Temel Düzey Konuşma Etkinliklerinin İncelenmesi Meltem BAŞARAN, Arzu SÜNGÜ Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerinin geliştirilmesi amaçlanır. Bu beceriler içerisinde iletişimi sağlayan konuşma becerisinin ayrı bir yeri olduğu söylenebilir. Bu çalışmanın amacı, konuşma becerisine yönelik oluşturulan etkinliklerin incelenip karşılaştırılmasıdır. Çalışma, temel dil becerilerinden olan konuşma becerisinin, yabancı dil olarak Türkçe öğretimindeki yeri ve öneminin tespit edilmesine yönelik ders kitaplarındaki etkinliklerin incelenmesi üzerine kurgulanmıştır. Etkinlikler incelenirken Yedi İklim, Hitit ve Gazi TÖMER I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 17 yayınları kullanılmıştır. Çalışma A1 (temel) seviyesiyle sınırlandırılmıştır. İncelenen kitaplarda, konuşma becerisine yönelik düzenlenen etkinliklerde kullanılan tür, yöntem ve teknikler tespit edilmiştir. Ayrıca konuşma etkinliklerine ayrılan oran da karşılaştırmalı bir şekilde ele alınmıştır. Çalışma sonucunda, bahse konu olan kitaplarda geçen konuşma becerisine yönelik etkinlikler karşılaştırılarak değerlendirilecektir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, konuşma becerisi, etkinlik modelleri İki Dilli Türk Çocuklarının Ana Dil Öğretimine İlişkin Aile Görüşleri Araş. Gör. Dilek BAŞTUĞ, Prof. Dr. Şeref KARA Dilin en önemli rollerinden biri olan kültür aktarımı sayesinde, ait olduğu kültüre özgü değerlerin yaşatılması sağlanır. Yurt dışında yaşayan iki dilli çocuklar hem o ülkenin dili ve kültürü ile hem de ebeveynleriyle ile iletişimlerini sağladıkları ana dilleri ile ilişkilidir. Dünyaya geldikleri ailenin kültürünü sürdürmek için iki dilli çocukların iyi bir ana dil eğitimine ihtiyacı vardır. Yurt dışında yaşayan iki dilli Türk çocukları için geliştirilen Türkçe ve Türk kültürü dersi; temel dil becerilerini kazandırmanın yanı sıra çocuklara Türk dilini ve kültürünü tanımaları, çocukların Türkiye’ye geldiklerinde uyum sağlamaları için tasarlanmıştır. Ancak, yurt dışında yaşayan ailelerin üçüncü jenerasyonla birlikte ana dilleri olan Türkçeyi çocuklarına öğretmede ilgilerinin azaldığı düşünülmektedir ve yapılan araştırmalar da bu sonucu vermektedir. Araştırmamızda, yurt dışında yaşayan ailelerin çocuklarını Türkçe derslerine gönderip göndermedikleri ortaya konduktan sonra, gönderiyorlarsa çocuklarının devamsızlık nedenlerine yönelik veli görüşlerini ortaya koymayı amaçlamaktayız. Araştırma evrenini çeşitli eğitim düzeylerinde, yaş ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın 20 aile oluşturmaktadır. Bu çalışma, nitel yaklaşımla gerçekleştirilmiş olup, veri toplama aracı olarak da yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Anahtar Sözcükler: Türkçe, kültür, ana dil, iki dillilik, aile İran’daki Türkoloji Bölümlerinde Türkçe Eğitimi İçin Karşılaşılan Zorluklar Yrd. Doç. Dr. Behruz BEKBABAYİ İran Türkçesi halen okullarda eğitilip öğretilmese de Allameh Tabataba’i üniversitesinde Türkoloji bölümünde Türkçe eğitimi 2003 yılından beri devam etmektedir. 2014 yılından beri Urmiye üniversitesinde de Türkoloji bölümünde Türkçe eğitimi başlamıştır. İran’da kalabalık Türk nüfusları yaşadığından dolayı akla ilk gelen düşünce İran’da Türkçe eğitiminin kolay olmasıdır. Ancak bu iş düşünüldüğü gibi kolay değildir. Deneyim ve tecrübelerimizin yanı sıra yaptığımız anket soruşturması sonuçları İran’daki Türkçe eğitimi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 18 çok farklı sorun ve zorluklarla karşılaştığını ortaya koymaktadır. Bu zorluklar birçok yönlü olup bazen çözülmesi ciddi bir seferberlik gerektiğini göz önüne sermektedir. Bu bildiride kendi deneyim ve tecrübelerimizin yanında Allameh Tabatab’i üniversitesi Türkoloji bölümü öğrencilerinden yaptığımız anket soruşturmasından yola çıkarak Türkoloji bölümlerinde Türkçe eğitiminin karşılaştığı zorlukları tespit edip sonra onları inceleyip analiz etmeğe çalışacağız. Devamında bu sorunların çözülmesi için çözüm önerisinde bulunacağız. Sonunda İran’da Türkçe eğitminin ilerdeki durumu ve geleceğini tahmin etmeğe çalışacağız. Anahtar Sözcükler: Türkçe eğitimi, İran, Türkçe eğitim ve öğretimini engelleyen zorluklar, psikolojik sorun Sınıf Öğretmenlerinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde Yaşadığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri Metin BOZKURT Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin yabancı öğrencilere Türkçe öğretiminde yaşadığı sorunları ve bu sorunlarla ilgili çözüm önerilerini belirlemektir. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı araştırmada, Zonguldak ili Ereğli ilçesi’nde bulunan bir ilkokulda görev yapan ve sınıfında yabancı öğrenci bulunan iki sınıf öğretmeni ile yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda elde edilen bulgular ise şunlardır: Sınıf öğretmenleri yabancı öğrencilerle ve aileleriyle iletişim kuramama, yabancı öğrencilerin sınıf arkadaşlarıyla iletişim kuramama ve sınıf arkadaşlarına karşı olumsuz davranışlar sergileme gibi sorunlar yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Sınıf öğretmenleri yabancı öğrencilere Türkçe öğretiminde yaşadıkları sorunları çözmede ise, sınıftaki diğer öğrencilerle konuşma etkinliklerinden ve müzikli oyunlardan, ilkokul birinci sınıf kitaplarından yararlandıklarını ifade etmişlerdir. Yabancılara Türkçe öğretimi konusunda hizmet öncesinde ve hizmet içinde herhangi bir kurs, seminer ya da eğitime katılmadıkları ancak yabancılara Türkçe öğretimi konusunda kurs, seminer ya da eğitime katılmak istediklerini ifade etmişlerdir. Bunun yanında sınıf öğretmenleri ilk defa yabancı bir öğrenciye Türkçe öğretimi yaptıklarını ifade etmişlerdir. Yabancı öğrenciler için ayrı sınıflar açılmasının ve belli bir süre Türkçe kursuna gittikten sonra okula devam etmelerinin Türkçe öğretiminde daha iyi sonuçlar verebileceğini belirtmişlerdir. Anahtar Sözcükler: Sınıf öğretmeni, yabancı öğrenciler, Türkçe öğretimi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 19 Suriyeli Öğrencilerin Türkçe Öğretmeni Olmak Araş. Gör. Sevilay BULUT, Araş. Gör. Demet Gülçiçek ESEN, Araş. Gör. Özlem KANAT SOYSAL Suriye’de siyasi iklimin neden olduğu çatışma ortamına bağlı olarak 15 Mart 2011’de başlayan gösteriler, Nisan 2011 tarihinde ülkeye yayılmıştır. Bunun sonucu 7.6 milyon Suriyeli yurtlarından göç etmek zorunda kalmıştır. Bunların 1.532 bin 74’ü Türkiye’ye sığınmıştır. Göç edenlerden 235 bini ülkemizde değişik şehirlerde çadır kentlerde yaşarken geri kalan 1.332 bin 74 ‘ü Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşamaya başlamıştır (Boyraz, 2015: 35). UNICEF (2016)’in verilerine göre Şubat 2016 itibarıyla kamplar dışında 2.441.957 kayıtlı Suriyeli misafir bulunmaktadır. 2.715.789 olan toplam Suriyeli misafir sayısının %54’ü (1.471.958) çocuktur. Bu çocukların ise yaklaşık olarak 325.000’i kayıtlı oldukları okullarda öğrenimlerine devam etmektedir. Bu sayı toplam Suriyeli öğrenci sayısının yalnızca %22’sine denk gelmektedir (Büyükikiz ve Çangal, 2016: 1416). Ülkemizdeki göçmenlerin durumuna ilişkin pek çok araştırma yapılmış ve göçmenlerin istihdam, sağlık, ulaşım vb. pek çok alanda sorunlar yaşadığı ilgili raporlarca ortaya koyulmuştur (BİAMER, 2014). Öte yandan yaşanan en büyük sorunlardan birini okullara ulaşım, eğitim olanaklarına erişim gibi pek çok durumu da kapsayan “eğitim” konusu oluşturmaktadır (BİAMER, 2014: 42; UNHRC, 2015). Farklı bir ülkede yaşamaya başlayan bireylerin dil öğrenmesi ortaya çıkan önceliklerin başında gelir. Ülkemizde yaşamaya başlayan Suriyeli bireylerin çevrelerine uyum sağlamaları, eğitim almaları ve iş olanaklarından yararlanabilmeleri için öncelikli olarak dil öğrenme sürecini tamamlamaları gerekmektedir. Türkiye’de Suriyeli çocukların eğitimine yönelik farklı girişimler olduğu görülmektedir. Özellikle yaygın eğitim kurumları, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı vb. kurumlar bu konuda çalışmalar yürütmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı yayımladığı bir genelgeyle göçmenlerin bulundukları ilde MEB’e bağlı okullarda ya da geçici eğitim merkezlerinde eğitim-öğretim almalarını karara bağlamıştır (Emin, 2016). Öğrencilerin hangi okula ve sınıfa yerleşeceğine İl Eğitim Komisyonlarınca karar verilmektedir (UNHRC, 2015: 4). Göçmen öğrencilerin yerleştirildiği eğitim kurumlarının tümünde eğitim dilinin Türkçe olması, Arapça konuşan çocuklarla iletişim kurmakta sorunlarla karşılaşılmasını kaçınılmaz kılmaktadır (HRW, 2015). İlk ve ortaöğretimde matematik, hayat bilgisi, Türkçe vb. derslerin eğitim-öğretim süreçlerinin göçmen öğrenciler açısından güç olduğu kadar öğretmenler için de güç koşullar doğurduğu açıktır (BİAMER, 2014: 43-44). Eğitim kurumlarında işletilen süreçler Türkçenin anadili olarak öğretimine yöneliktir ancak bu okullarda eğitim öğretime katılan Suriyeli öğrencilerin Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine ilişkin bir programa bağlı olarak eğitim alması bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Devlet okullarında çalışan Türkçe öğretmenlerinin yabancılara Türkçe öğretimi alanında uzman olmayışı hem Suriyeli öğrencilerin Türkçe öğrenmelerinde hem de eğitim-öğretim sürecine uyumunda sorunlara neden olmaktadır (Emin, 2016: I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 20 21). Bu durumun olası etkileri de göz önünde bulundurularak bu çalışmada “Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda eğitim-öğretim alan Suriyeli göçmen öğrencilerin öğretmeni olmak Türkçe öğretmenleri için ne anlama gelmektedir?” sorusuna yanıt oluşturulacaktır. Bu çalışmayla Ankara’da yaşayan Suriyeli öğrencilerin Türkçe derslerine giren öğretmenlerin bu süreçte ne tür durumlarla karşılaştığı, bu durumların sınıf atmosferini nasıl etkilediği, derslerde yaşanan sorunlar ve bunları çözmede izledikleri yolların neler olduğunun belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu yolla gerçekleşecek bir durum belirleme çalışması, öğretmenlerin bu süreçteki gereksinimlerini de ortaya koyması açısından önemli görülmektedir. Araştırmanın amacı doğrultusunda yöntem olarak durum çalışması (case study) seçilmiştir. Creswell (2013, 97), durum çalışmasıyla gerçek yaşam bağlamında sınırları belirlenmiş bir ya da birden çok sistem veya durumu ele almak ve derinlemesine bilgi sağlamak adına gözlem, görüşme, görsel-işitsel kayıt gibi araçlara başvurulduğunu, bu yolla ayrıntılı bir durum betimlemesi sağlandığını vurgulamıştır. Durum çalışmasıyla sınırlandırılmış bir düzenle ilgili derinlemesine betimleme yapmanın amaçlandığını vurgulayan (Merriam, 2009: 40), eğitim araştırmalarında birden çok durumun ve değişkenin söz konusu olması nedeniyle de bu desenin eğitim araştırmalarında işlevsel olduğunu dile getirir. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen görüşme formu kullanılacaktır. Sınıflarında Suriyeli göçmen öğrencileri olan Türkçe öğretmenleriyle yapılan yüz yüze görüşmeler ses kayıt cihazıyla kayıt altına alınacak elde edilen verilerin deşifre işleminin ardından içerik çözümlemesi yoluyla çözümlenecektir. Anahtar Sözcükler: Suriyeli öğrenciler, dil öğretimi, Türkçe öğretmenleri Yabancılara Türkçe Öğretiminde Etkinlik Örnekleri Yrd. Doç. Dr. K. Kaan BÜYÜKİKİZ Bu çalışmanın amacı Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde önemli yer tutan etkinliklerde bulunması gereken özellikleri belirlemek ve bu özelliklere uygun etkinlik örnekleri geliştirmektir. Araştırmada literatür taraması yoluyla etkinliklerde bulunması gereken özellikler belirlenerek, uzman görüşüyle uygunluğu belirlenen etkinlik örnekleri sunulacaktır. Belirlenen amaç doğrultusunda yabancılara Türkçe öğretiminde her seviye için (A1, A2, B1, B2, C1) etkinliklerin taşıması gereken nitelikler belirlenecektir. Belirlenen özelliklere uygun konuşma etkinliklerine yer verilecektir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, konuşma becerisi, etkinlik I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 21 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin Etkinliklerle Kelime Öğretimi Hakkındaki Görüşleri Pınar ÇAL, Elif ERDOĞAN Dil, bireyin düşüncelerini ve duygularını aktarmada önemli bir araçtır. Bu araç günümüzde uluslararası anlaşmalarda da etkililiğini sürdürmüş ve insanlarda için ikinci bir dil öğrenme ihtiyacı doğurmuştur. Anadillerinden ayrı bir dili öğrenmek isteyen her insanın farklı amacı olabilmektedir. Örneğin; yurtdışında öğrenim görmek isteyen bir öğrenci, uluslararası ticaretle uğraşan bir tüccar ya da ülkeler arası seyahat etmekten hoşlanan bir gezgin. İletişim ağının önemli bir parçasını oluşturan Türkçe de bu anlamda yabancı dil olarak öğrenilen bir dil haline gelmiştir. Türkiye’de Yunus Emre Enstitüsü ve TÖMER’lerde yurtdışında ise Türkoloji kürsülerinde Türkçe yabancı dil olarak öğretilmektedir. Bir dili öğrenmek demek o dilin kültürünü de öğrenmek veya o kültüre aşina olmak demektir. Farklı kültürlerden Türkçe öğrenmek isteyenler Türkiye’ye geldiklerinde doğal olarak Türk kültürüne de maruz kalmaktadırlar. Dil öğreniminde önemli olan bir diğer husus kültür aktarımı da bu noktada devreye girmektedir. Kültür aktarımı sayesinde öğrenilen dili konuşan insanları anlama ve onlarla aynı düşünceleri paylaşma imkanı artmaktadır. Yanı sıra bireyin kendini anlatıp iletişim kurabilmesi için kelime bilgisine ihtiyacı vardır. Yabancı dil öğrenen bir kişi bildiği kelime kadar kendini ifade edebilir ve ne kadar çok kelime bilgisine sahip olursa o derece iyi iletişim kurabilmektedir. Bu esnada yabancı dil öğretilen merkezlerde kelime öğretmek için çeşitli etkinliklere ihtiyaç vardır. Kelime kartları ve bulmacalar da bunlardan birkaçıdır. Çalışmamız, etkinliklerle öğretilen kelimelerin öğrencilerin ne denli ilgisini çekebildiğine ve onların bu konu hakkında neler düşündüklerini araştıracaktır. Araştırmanın evrenini Edirne ili Trakya Üniversitesi Dil Eğitimi ve Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDEM), örneklemini ise bu kurumda Türkçe öğrenen Yabancı uyruklu öğrenciler oluşturacaktır. Nitel araştırma yönteminin kullanılacağı çalışmada veriler “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” ile toplanacaktır. Toplanan veriler betimsel analiz tekniği ile çözümlenecektir. Anahtar Sözcükler: Etkinlik, Türkçe öğretimi, yabancı öğrenciler Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Üzerine Bazı Düşünceler Dr. Levent Ali ÇANAKLI Geleneksel toplumla modern sanayi/teknoloji toplumu arasındaki pek çok farktan biri, dil öğrenimi konusunda karşımıza çıkar. Bu noktada başka dil ve kültüre karşı takınılan tutumdan dil öğrenme sebeplerine ve öğretim yöntemlerine kadar bir dizi farklılaşmadan bahsetmek mümkündür. Günümüzde yabancı dil öğrenimi ekonomik, politik, bilimsel ve sosyo-kültürel bakımdan klasik dönemlerle kıyaslanamayacak kadar etkili ve önemli hale gelmiştir. Dünyadaki dil öğretimi pazarının yüz milyar dolardan fazla bir değer taşıdığı, çok yaygın ve etkili olan dillerin küresel güç gösterisinin -kültürel açıdan- bir parçası haline geldiği, baş döndürücü bir hızla ilerleyen bilimi takip edebilmek için bilimsel üretimin gerçekleştirildiği dilin öğrenilmesi ve kullanılması gerekliliği vs. düşünüldüğünde bu husus daha net olarak anlaşılmaktadır ve bütün bunlar dil öğretimine dünyanın nasıl baktığını da göstermektedir. Dolayısıyla Türkçenin bir yabancı dil olarak öğretimini böyle bir düzlemde ele almak zorunluluğumuz vardır. Konuyla ilgili asli meselelerden I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 22 biri, Türkçeye bir marka değeri kazandırmaktır ki bu da ekonomik, kültürel, düşünsel ve sanatsal alanlarda topyekün yükselmekle mümkün olur. Dünyada tanınmış büyük yazarlar ve bilim adamları yetiştirmek ve var olanları iyi tanıtmak, reklam kampanyaları düzenlemek, devlet destekli büyük bütçeli sinema filmleri yapmak, kaliteli söz-müzik üreten müzisyenlerin sayısını arttırmak, bilimsel çalışmalarda niteliği yükseltmek ve -belki de en önemlisi- her bilim alanında yapılacak çalışmalarda Türkçenin kullanılmasını teşvik etmek bu noktada üzerinde ciddiyetle durmamız gereken uzun vadeli tedbirlerdir. Anahtar Sözcükler: Türkçe öğretimi, yabancı dil, dil öğretimi Seçmeli Dil Olarak Türkçe Öğrenen Bosna Hersekli Çocuklar İçin Hazırlanan “Haydi Türkçe Öğrenelim” Dil Öğretim Setlerine Yönelik Bir Değerlendirme Okt. Önder ÇANGAL, Cansın YILMAZ Ders kitapları, dil öğretim süreçlerinin en temel unsurlarındandır. Öğretimin planlı olarak yürütülmesi, becerilerin öğrencilere eşit seviyelerde verilmesi, öğretilen bilgilerin kalıcı olabilmesi adına tekrarların ve etkinliklerin gerçekleştirilmesi ders kitaplarının öğretime sunduğu katkılardandır. Yunus Emre Enstitüsü, Türk Kültür Merkezlerinde yürüttüğü Türkçe öğretimi çalışmalarının yanı sıra, Bosna Hersek’te “Tercihim Türkçe” ismiyle Türkçenin devlet okullarında seçmeli ders olarak yer alması projesini yürütmektedir. Proje kapsamında devlet okullarında öğrenim gören Bosna Hersekli çocuklar, Türkçeyi seçmeli dil olarak öğrenmektedir. Enstitü, devlet okullarında öğretim gören 12-15 yaş arası öğrencileri hedef kitle olarak belirleyip, gelişimsel ihtiyaçlarına uygun olarak, eğitim öğretim süreçlerinde kullanılmak üzere “Haydi Türkçe Öğrenelim” dil öğretim setini hazırlamıştır. Bu set, Türkçenin yabancı dil olarak çocuklara öğretilmesi amacıyla yazıldığı için Türkçenin yabancı dil olarak çocuklara öğretilmesi çalışmalarında önemli bir gelişme olarak dikkat çekmektedir. Çalışmada Haydi Türkçe Öğrenelim setleri biçimsel görünüm, bilimsel içerik, dil ve anlatım özelliklerine göre incelenecek ve setlerle ilgili değerlendirmeler yapılacaktır. Anahtar Sözcükler: Haydi Türkçe öğrenelim, Türkçenin çocuklara öğretimi, Yunus Emre Enstitüsü B1 Düzeyindeki Yedi İklim Türkçe Ders Kitabında Metinler Arası Fotoğraf Aşamalılığı Okt. Yunus Emre Çekİcİ Diğer alanlarda olduğu gibi, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde de en fazla kullanılan materyallerden biri ders kitabıdır. Dil öğretiminde ders kitapları metinlerden oluştuğu için, bu kitaplara yönelik metin dilbilimsel araştırmalar yapmak, bir gereksinim olarak ortaya çıkar. Ders kitaplarında birçok farklı türde metin olabildiği gibi, fotoğraflar da sıklıkla yer alır. Fotoğraflar, tutarlı bir bütün oluşturduğu için metin olarak kabul edilir ve metin dilbilim içinde ele alınabilir. Bir metnin düzenlenişini, yapısını, bir metni metin yapan 23 ilkeleri, metnin üretilişini ve alımlanışını araştıran metin dilbilim alanında; metinsellik ölçütleri önemli bir araştırma konusudur. Alan yazınında yedi ayrı metinsellik ölçütünden söz edilir. Bunlardan biri de metinler arasılıktır. Bakthin, Barthes ve Kristeva gibi isimlerle anılan metinler arasılık, her metnin başka metinlerin bir araya gelmesinden oluştuğu görüşüne dayanır. Bu ölçüte göre her metin, doğası gereği metinler arasıdır. Bu bağlamda Yunus Emre Enstitüsü tarafından hazırlanan “Yedi İklim Türkçe” adlı ders kitabındaki metinler, metinler arasılık bağlamında incelenebilir. Bu araştırmanın amacı, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılan B1 düzeyindeki Yedi İklim Türkçe ders kitabında yer alan fotoğrafları, metinler arası aşamalılık bağlamında incelemektir. Metinler arası aşamalılık, ders kitabında yer alan metinlerin rastgele değil, birbirinin devamı şeklinde bir araya gelmesi olarak tanımlanabilir. Türkçe ders kitapları, dağınık bir metin arşivi değil, birbiriyle ilişkili metin demetlerinden oluşan bir bütündür. Türkçe ders kitaplarındaki metinler, öğrencilerin ilişkilendirme becerisini geliştirecek biçimde aşama aşama düzenlenmelidir. Bunu belirginleştirmek amacıyla bu çalışmada metinler arası fotoğraf aşamalılığı incelenecektir. Betimsel bir nitelik taşıyan bu çalışmada doküman analizi yöntemi kullanılacaktır. Veriler toplanırken yarı yapılandırılmış gözlem formu kullanılacak, bulgular örneklendirilerek açıklanacaktır. Anahtar Sözcükler: Yedi İklim Türkçe, metinler arasılık, aşamalılık I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri Yabancılara Türkçe Öğretiminde Konuşma Becerisini Ölçme ve Değerlendirmede Karşılaşılan Sorunlar Yrd. Doç. Dr. Arif ÇERÇİ Bu çalışmanın amacı Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde konuşma becerisinin ölçülmesinde ve değerlendirilmesinde karşılaşılan sorunları okutman görüşleri doğrultusunda belirlemektir. Araştırmanın verileri, nitel araştırma yaklaşımı kapsamında Gaziantep Üniversitesi Türkçe Öğretimi Araştırma ve Uygulama Merkezinde (Gaziantep TÖMER) görev yapan öğretim elemanlarının açık uçlu anket sorularına verecekleri yazılı cevaplarla derlenecektir. Öğretim elemanlarının seçiminde kolay örneklem yöntemi kullanılacaktır. Öğretim elemanlarının sorulara verdikleri yazılı cevaplar çözümlenerek, içerik analizi uygulanacaktır. İçerik analizinde hem çalışma grubu üyeleri hem de sorular için kod sistemi uygulanacaktır. Araştırmada öğretim elemanlarının konuşma becerisinin ölçülmesi ve değerlendirilmesine ilişkin görüşlerinden elde edilecek bulgulardan hareketle konuşma becerisine yönelik ölçme araçları, ölçme araçlarının kullanım sıklıkları, ölçme araçlarını uygulamada karşılaşılan sorunlar, öğrencilerin kur atlama sınavlarında kullanılan konuşma ölçeklerinin içeriği, öğrencilerin ders içi konuşma performanslarının ve yeterliklerinin değerlendirilmesine yönelik uygulamalar ve kur atlama sınavlarındaki başarı durumuna yönelik tespit ve öneriler sunulacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, konuşma becerisi, ölçme ve değerlendirme I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 24 Göç Alan Şehirlerde Türkçenin Öğretimi Okt. Evşen Çerkeşlİ Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi ihtiyacı, özellikle son yıllarda artmaya başlamıştır. Suriye’de yaşanan savaş sebebiyle buradan gelen göçmen kitlesi, Arapların sağlık turizmi ve gezi amacıyla Türkiye’ye ilgi duyması ile iş dünyası kapsamındaki ihtiyaçlar bu artışın başlıca sebepleri arasındadır. Gerek Suriye’den gerek Arap Yarımadası’ndan gelenlerin Türkçeye, Türk diline ve kültürüne başta dini unsurlar olmak üzere coğrafya yakınlığı, geçmişten gelen tarihi akrabalıklar ve son dönemdeki dizi furyası neticesinde aşinalık beslediği görülür. Buna karşın Türkçenin bahsi geçen kitleye yabancı dil olarak sistemli ve belli bir program dâhilinde öğretilmesi büyük bir zorunluluk arz etmektedir. Her ne kadar son birkaç yıldır TÖMER ya da üniversiteler bünyesinde açılan kurslarla bağımsız Türkçe öğretimi kursları sayısında artış olsa da Türkçe öğrenme ihtiyacı duyan insan sayısı hâlâ bir hayli fazladır. Bilhassa Şanlıurfa, Mardin gibi Türkiye’nin doğu sınırında bulunan ve Suriye’den gelen göç dalgasından büyük ölçüde etkilenen illerde Türkçeyi öğretecek kurumların eksikliği hissedilmektedir. Sayıları milyonlarla ifade edilen Suriyeli göçmenlerin bir kısmı devlet desteğiyle bir kısmı kendi imkânlarıyla Türkiye’de yeni bir hayat kırmaya çalışırken Türkçeyi öğrenmek hem kendilerini doğru ifade etmede ve iş bulmada önemlidir hem de sosyal haklarını öğrenmede elzemdir. Hele de bahsedilen nüfusun büyük çoğunluğunun çocuklardan oluştuğu ve bu çocukların Türkçeyi neredeyse ikinci bir ana dil olarak hayatlarına dâhil edecekleri göz önüne alınırsa Türkçenin sınır illerinde kurumsal olarak ve ivedilikle yetkin kişilerce öğretilmesinin hayati önemi açığa çıkmaktadır. Tarih, gelenek-görenek, sanat anlayışı ve dünya görüşü gibi kültürel ögelerin Türkiye ve Suriye arasında bir köprü vazifesi görmesi, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde üzerinde durulması gereken meselelerdendir. Çünkü kültür öğrenmek dil öğrenmektir. Dolayısıyla bu kitlenin bizatihi hayatın içinden filmler, gazete metinleri, dergiler vs. aracılığıyla Türkçeyle buluşması sağlanmalıdır. Aynı şekilde atasözü ve deyimlere de sıklıkla yer verilerek kitabi bilgilerden ziyade dilin yaşayan boyutunun kavratılıp öğretilmesi hedeflenmelidir. Sonuç olarak bu çalışmada, Türkçe öğretimine yüksek oranda ihtiyaç duyulmasına karşın eksikliği de o ölçüde yoğun hissedilen sınır illerindeki durum, toplumbilimsel yaklaşımla ve tümevarım yöntemiyle irdelenmeye çalışılarak bu alandaki araştırmacıların ve kaynak aktaranların eksikliklerin giderilerek gerekli istihdamın sağlanması konusunda dikkatlerinin çekilmesi ve onlara ihtiyacın giderilmesine yönelik fikir verilmesi amaçlanmaktadır. Anahtar Sözcükler: Sınır illeri, göç, Türkçenin öğretimi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 25 Kazakistan’da Türkçe Öğretimi Yrd. Doç. Dr. Minara ALİYEVA ÇINAR Dil, bir toplumun anlaşmasını sağlayan en önemli araçtır. Dil, aynı zamanda bir kültür taşıyıcısı ve aktarıcısıdır. Sovyetler Birliği zamanında diğer cumhuriyetlerde olduğu gibi Türk Cumhuriyetlerinde de birbirinden farklı etnik gruplar yaşamaktaydı. Sovyetlerin dağılmasıyla her ne kadar zorunlu ve isteğe bağlı göçler yaşandıysa da Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde birçok dili konuşan topluluk hala yaşamaktadır. Bu cumhuriyetlerin arasında farklı dili konuşan pek çok uyruklu ve çok kültürlü bir devlet olarak Kazakistan’ın ayrı bir yeri vardır. Kazakistan, dil öğrenimine çok önem verir ve belirgin bir dil politikası vardır. Devletin belirlediği hedef dünyadaki ilk 50 ülke listesinde yer alabilmektir. Bu amaca ulaşabilmek için yeni kuşakların ana dili ve en az iki yabancı dil bilmeleri gerektiğini öne sürmektedir. Kazakistan’da yabancı dil eğitimine olan talep günden güne artmaktadır. İlköğretimde başlayan yabancı dil eğitimi üniversitede de devam etmektedir. Birçok üniversitede yabancı dilde eğitim yapılmaktadır. Yabancı diller arasında da en çok tercih edilen dil Türkçedir. Bunun nedeni de hem ticarî ve siyasî açıdan Türkiye ile daha iyi ilişkiler kurabilmek hem de Sovyetlerin yıllarca asimile etmeye çalıştığı Türk soyluların bu dil aracılığıyla geçmişini, tarihini, ortak kültürel değerleri öğrenme isteğini karşılamak içindir. Ancak duruma bakıldığında Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi konusunda gerek müfredat, gerek kurum, gerek öğretmen ve öğrenci, gerekse ders araç-gereçleri açısından sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu bildiride genel olarak Kazakistan’daki Türkçe öğretimi ve bununla ilgili yaşanan sorunlar üzerinde durulacaktır. Anahtar Sözcükler: Kazakistan, farklı dilli halklar, Türkçe öğretimi, dil öğrenim sorunları Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Yapılan Çalışmaların Konu Bakımından Tasnifi Yrd. Doç. Dr. Ömer ÇİFTÇİ, Yrd. Doç. Dr. Hatice COŞKUN Dil öğretimi, özellikle de yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi, son yıllarda popüler bir konu olmuştur. Türkçenin nasıl öğretileceği, sürecin başarısının daha iyiye nasıl götürüleceği ile ilgili çalışmalar büyük bir önem arz etmektedir. Alanda yapılan çalışmaların hangi yöndeki eksikleri tamamladığı, yapılacak çalışmaların yabancılara Türkçe öğretiminin hangi eksik yönünü tamamlaması gerektiği, üzerinde durulması gereken önemli konulardır. I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 26 Bu çalışmanın amacı yabancılara Türkçe öğretimi üzerine yapılan araştırmaların konu tasnifi bakımından incelenmesidir. Bu doğrultuda konuyla ilgili yapılan yüksek lisans ve doktora tezleri, makaleler, basılan kitaplar ve sempozyum bildirileri incelenecektir. Çalışma nitel araştırma yöntemine göre düzenlenecek olup veri toplama aracı olarak doküman inceleme kullanılacaktır. İlk olarak yabancılara Türkçe öğretimi üzerine yapılan tüm araştırmalara ulaşılmaya çalışılacaktır. Bu çalışmalar yüksek lisans ve doktora tezleri, makaleler, kitaplar ve sempozyum bildirileri olarak tasnif edilecektir. Bir sonraki aşamada bu kaynaklar, ele aldıkları konu bakımından (tarihsel süreç, temel beceriler, kelime öğretimi, materyal örnekleri, vb.) incelenecek, frekans ve yüzdeleri çıkarılıp genel bir tablo olarak sunulacaktır. Çalışma sonucunda yabancılara Türkçe öğretiminde yapılan çalışmalarda ele alınan konuların genel bir tablosu ortaya konmuş olacaktır. Bu sayede alanda eksik kalan konular tespit edilip sürecin daha iyiye götürülmesi için yapılacak çalışmalara ışık tutulacaktır. Çalışma aynı zamanda konuyla ilgili çalışan araştırmacılar için bir kaynakça niteliği taşıyacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde İleri Düzey Öğrencilerin Akademik Yazma Becerilerinin Geliştirilmesi İçin Örnek Çalışma Okt. Ayşe ÇİPAN Türkiye’ye üniversite eğitimi almak için gelen yabancı öğrencilerin Türkçe öğrenme ve Türkçeyi etkin kullanabilme süreleri üzerine genel bir değerlendirme yapıldığında bir senelik Türkçe dil öğrenimini tamamlayan bu öğrencilerin, üniversitelerin özellikle ilk yılında zorluklarla karşılaştıkları ve dili kullanmadaki yetersizlikler sebebiyle beklenen başarıyı gösteremedikleri gözlemlenmektedir. Türkçeyi Türkiye’de öğrendikleri için Türkçeye maruz kaldıklarını ve bu noktada şanslı sayılabileceklerini kabul etmek gerekse de hem Türkçe dil okullarında hakim olan kitap odaklı ve kurallara dayalı eğitim anlayışı hem de üniversite eğitimi sırasında kullanılan dilin daha akademik olması öğrencilerin akademik başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Üniversite eğitimleri boyunca konuşma ve yazma becerilerini öğrendiklerini aktarabilmek için kullanmak durumunda olan yabancı öğrenciler için yazma becerisi en zor geliştirilen becerilerin başında gelmektedir. Öğrencilerin üniversiteye hazırlık aşamasında, Türkçe öğrenirken yazma becerilerini geliştirmeye yönelik ek çalışmaların yapılması akademik başarıları için önem arz etmektedir. Bu bildiride Türkçe öğretiminde en çok kullanılan iki ders kitabının yazma çalışmaları değerlendirilmiş ve üniversitede eğitimlerine devam edecek öğrenciler için akademik yazma çalışmaları yapılmasının gerekliliği ortaya konulmuştur. Kitaplardaki akademik yazma ile ilgili eksiklikler doğrultusunda yedi haftalık akademik yazma programı hazırlanmış ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi TÜMER’de ileri seviye gruplarında Türkçe öğrenen 22 öğrenciye Türkçe derslerine ek olarak haftada 4 saat akademik yazı dersi verilmiştir. Uygulama sonunda öğrencilerin yazma becerilerinde I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 27 ciddi bir ilerleme kaydettikleri gözlemlenmiştir. Ayrıca, öğrencilerden akademik yazı derslerinin başında ve sonunda yazma becerilerini değerlendirmeleri istenmiştir. İleri seviye gruplarında Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerin, akademik dili yazı becerisi içinde kullanabilmeleri için ders kitaplarını takviye edecek çalışmaların çeşitlendirilerek artırılması, öğrencilerin özellikle ilk sene karşılaştıkları dile bağlı zorlukların azaltılması bakımından oldukça etkili olacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, yazma becerisi, yabancılara Türkçe öğretimi, akademik Türkçe Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Mitolojik Anlatıların Kelime Ağı Oluşturma, Bağlam, Söz Dizimi ve Yaratıcı Yazmaya Katkılarının Seçmeci Yöntem Çerçevesinde Değerlendirilmesi Okt. Pınar DAĞ, Öğr. Gör. Ebru VURAL ARSLAN, Okt. İnan GÜMÜŞ Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, çeşitli yöntemlerin bir arada kullanıldığı çok boyutlu bir alan olarak görünüm kazanmıştır. Dil öğretimi sağlanacak kitle için belirlenen materyallerin ve uygulanan yöntemlerin dil öğrenimine katkı düzeyi değerlendirildiğinde dil becerilerinin edinilmesi, kelime dağarcığının zenginleştirilmesi, dil bilgisinin öğretimine örnek oluşturması gibi kazanımları sağlamaları beklenir. Seçilen materyallerde hedef dilin aktarımı, dil bilgisinin öğretimi, sözcüklerin bağlam içerisinde anlamlandırılabilmesi ve kullanılabilirliği gibi etmenler nedeniyle yazınsal metinler sözü edilen kazanımların oluşumu için önem arz etmektedir. Sahip olduğu bu önemli işlevlere koşut olarak Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde metin türlerinin tespiti, sözcük seçimi, bağlam, söz dizimi, dil bilgisi kullanımı gibi faktörlerin seviyelere uygun biçimde ve bir yöntem dahilinde belirlenmesi beklenir. Seçilen metinlerin dil öğretimi için hazır olan kitlenin deneyimleriyle ve bilgileriyle bağlantı kurabileceği bir içeriğinin olması, farklı gramerleri örnekleyebilmesi, sözcük ve cümle yapısının düzeye uygun olması, kitlenin hayal gücünü hayata geçirebilmeye açık olması gereklidir. Bu bağlamda kadim kültürlerin anlatıları olarak adlandırılan, sosyal ve kültürel dokuların izlerini taşıyan, insanlığa ait deneyimlerle ilintili olan ve insanlığın kolektif bilinçdışında varlığını sürdürmeleriyle günümüzde de değerini belirli ölçüde koruyan mitler metin oluşturmada yararlanılabilir görünmektedir. İnsanlığın geride bıraktığı izlerden en önemlileri olan mitler; anıları, deneyimleri ve birikimleri yansıtmasıyla ortak kültürel mirasın ürünü olarak belirginleşir. Sosyal, kültürel yapılara ve değerlere ışık tutan mitler, aynı zamanda günümüzdeki kültürel değerlerin de kaynağını oluşturması bakımından önemlidir. Bu öneme bağlı olarak insana ait yaşamsal bilgileri ve duyguları kapsayan mitler, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine elverişli metinler olarak öne çıkmaktadır. Bu bildiride, farklı kültür dairelerine mensup bireylerin ilişkilendirerek anlamlı öğrenme süreçlerini pekiştirmede sözü edilen anlatıların katkısı değerlendirilmiştir. Özellikle dört temel beceri içerisinden okuma-anlama, konuşma ve yazma becerisini dikkate alacak biçimde etkinlik oluşturabilme, basitten karmaşığa, somuttan I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 28 soyuta geçişi sağlayabilme, gramer olarak sunulan yapıları öğretebilme, görsel araçlardan yararlanabilme, öğrencileri aktif olarak değerlendirerek bireysel ve grup çalışmalarını sağlayabilme gibi çıktıların elde edilmesi amaçlanmıştır. Buna uygun olarak görsel malzemelerden de yararlanılarak hazırlanan farklı kültürlere ilişkin mitolojik metinler ve öğretimi hedeflenen yapılarla ilgili uygulamalar öğrenici kitleye sunulmuştur. Böylelikle belirlenen düzeyin elde ettiği kazanımlar ortaya konulmuş ve Türkçe öğretimine olan katkısı değerlendirilerek çeşitli öneriler getirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe Öğretimi, mitoloji, kültür, seçmeci yöntem Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Dil Düzeyleri ve Avrupa Ortak Başvuru Metni Okt. Murat DELİBAŞ Yabancı dil eğitimi/ öğretiminde ve değerlendirilmesinde ortak bir öneri taslağı niteliğinde hazırlanan Avrupa Ortak Başvuru Metni dil öğreticileri ve öğrenenleri için bazı kolaylıklar ve farkındalıklar sağlamak amacıyla dil uzmanları tarafından genel bir değerlendirme çerçevesinde hazırlanmıştır. Öncelikle dil öğreticileri ve program tasarlayıcıları tarafından gözden geçirilmesi ve gerekli değişiklikler, uyarlamalar yapılarak hedef dile uyarlanması gerekmektedir. Avrupa Ortak Başvuru Metni tarafından bizlere önerilmiş olan dil yeterlilikleri/düzeyleri Türkçeye başarılı şekilde uyarlanmış ama farklılıklar ve benzerlikler konusunda bir takım noktalar göz ardı edilmiştir. Bu göz ardı edilen noktalar günümüz Türkçe öğretiminde sistemsel (Türkçe Merkezlerinin işleyişi) ve programsal (Oluşturulan izlenceler ve materyaller) aksaklıklara neden olmaktadır. Bu aksaklıklardan en önemlisi ise doğrudan öğrenciyi dolaylı olarak da Türkçe’nin niteliğini olumsuz olarak etkileyen Dil yeterlilikleridir. dil yeterlikleri dilin ait olduğu dil ailesine ve konumuna göre farklılıklar göstermektedir. Avrupa Ortak Başvuru Metni’nin Yabancılara Türkçe Öğretimi programlarında uygulanmasının yanı sıra birtakım eklemeler de yapılması gerekmektedir. Bu çalışmada farklı dil ailelerinden Çince, Japonca, Fransızca ve İngilizce dillerinin yeterlilik düzeylerindeki farklılıklar ve Türkçe öğretimindeki durum ele alınacaktır. Çalışmada Avrupa Ortak Başvuru Metni’nin dil düzeyleri ve söz konusu dillere ait dil düzeyleri karşılaştırılarak benzerlikler ve farklılıklar üzerine bir karşılaştırma yapılacaktır. Coğrafi konumu bakımından Asya ve Avrupa arasında köprü olarak adlandırılan Türkiye dilsel olarak da Asya ve Avrupa dillerine benzerlikler ve farklılıklar göstermektedir. Söz konusu dil yeterliliklerinin Avrupa Çerçeve programından alınarak uygulanması uygun olmakla birlikte birtakım değişiklikler yapılması da kaçınılmazdır. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil Türkçe, dil düzeyleri, Avrupa Ortak Başvuru Metni I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 29 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğreten Okutmanların Akademik Özyeterlikleri Üzerine Bir Değerlendirme Yrd. Doç. Dr. Sezgin DEMİR, Doç. Dr. Figen AKÇA Eğitim, yaşamın her anına, bireyin yeteneklerine, becerilerini geliştirmelerine yol açan bütün faaliyetler olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde bu dönemde kalite sorunu her geçen gün önemini artırmaktadır. Çoğu ülke, bu sorunu bir zorunluluk olarak görmekte ve eğitim faaliyetlerinin kalitesini yükseltmekte, öte yandan ülkedeki eğitim kurumlarının kapılarını uluslararası düzeyde açarak yabancı öğrencilere yönelmektedir. Dahası, uluslararası düzeyde eğitim faaliyetleri, sosyo-ekonomik ve sosyopolitik kazançlar açısından kültürel kodların yaygınlaştırılması noktasında son derece önemlidir. Bir öğrencinin başka bir ülkede yabancı dil öğrenmesi; aynı zamanda o ülkenin edebiyatı, sanatı, gelenekleri vb. hakkında bilgi sahibi olmasını kolaylaştırmaktadır. Bu aynı zamanda önyargılardan kurtulmak, küresel düzeyde iletişimin mümkün olması ve çatışmayı azaltmak açısından da kilit dinamiklerden biridir. Bir ülkenin dili, sosyo-politik ve sosyo-kültürel gücünün bir göstergesi olarak küreselleşen dünyada uluslararası geniş coğrafyalara yayılmış bir mücadelenin de zeminini oluşturmaktadır. Bu bağlamda son yıllarda ülkemizin gerek yakın coğrafyada gerekse küresel anlamda artan politik, kültürel, ekonomik vb. etkisi; yakın komşularındaki siyasi çalkantılar her geçen gün yoğun bir şekilde göç almasına yol açmaktadır. Bu durum Türkçenin etkili bir şekilde öğretilmesinin, yaygınlaştırılmasının önemini bir kat daha artırmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de yabancı soylu öğrencilere Türkçe öğretimi veren Fırat ve Kilis 7 Aralık üniversitelerindeki 10 eğiticinin akademik özyeterlik algıları üzerine görüşlerini belirlemektir. Araştırma nitel desende olgubilimsel türdendir. Veriler yarı yapılandırılmış 9 maddelik görüşme formu ile yüz yüze görüşülerek toplanmıştır. Katılımcılara gerektiğinde ek sorular sorulmuştur. Araştırma kapsamında katılımcıların görüşleri, bizzat araştırmacı tarafından toplanmış ve bilgisayarda yazılı hale getirilmiştir. Yazılı metinler, katılımcılar tarafından kontrol edilerek araştırmanın “inandırıcılığı”, görüşme öncesinde araştırma süreci hakkında bilgi verilerek “aktarılabilirliği” ve 2 farklı araştırmacı tarafından ayrı ayrı kodlamalar arasındaki uyum yüzdesine bakılarak da “güvenilirliği” sağlanmıştır. Verilerin analizinde NVivo yazılımı kullanılmış ve içerik analizi yapılmış, frekans ve yüzde dağılımları belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Türkçe, yabancı dil öğretimi, kültürel kodlar, akademik özyeterlik, dil bilimi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 30 Yabancılara Türkçe Öğretimi Sertifika Programına Katılan Öğrencilerin Sertifika Programı Hakkındaki Görüşleri Prof. Dr. Şener DEMİREL, Araş. Gör. Yelda KÖKÇÜ Son yıllarda ülkemiz, içinde bulunduğu coğrafyada meydana gelen olaylar sonucunda, çok ciddi bir biçimde mülteci akınına uğramıştır. Özellikle Suriye’den göç eden 2-3 milyon civarındaki mültecilere ve beraberindeki çocuklara geldikleri bu ülkenin dilini öğretmek hayati önemi taşımaktadır. Bunun yanında Afrika’dan Asya’ya Avrupa’dan Amerika’ya çok sayıda ülkeden yükseköğrenim görmek amacıyla ülkemize gelen öğrencilerin de Türkçeyi öğrenme istekleri yadsınamaz bir gerçektir. Ortaya çıkan daha başka nedenlerden dolayı başta Yunus Emre Enstitüsü ve TÖMER gibi kuruluşlar olmak üzere çok sayıda kurum ya da kuruluş yabancılara Türkçe öğretmek için hummalı bir çalışmanın içine girmiştir. Hem Türkiye içinde hem de Türkiye dışında meydana gelen gelişmeler neticesinde Yükseköğretim Kurumu, 2005-2006 öğretim yılından itibaren Eğitim Fakültelerindeki bazı bölümlerin (Türkçe Eğitimi bölümü gibi) programlarına Yabancılara Türkçe Öğretimi gibi bir dersi koymuştur. Dahası son birkaç yıldan beri birkaç üniversitede (Sakarya, Nevşehir, Dokuz Eylül vb.) lisansüstü seviyede Yabancılara Türkçe Öğretimi tezli-tezsiz yüksek lisans programları açılmıştır. Bu sürece katkıda bulunmak isteyen kurumlardan biri de Fırat Üniversitesi olmuş ve üniversite bünyesinde kurulmuş olan TÖMER aracılığıyla Yabancılara Türkçe Öğretimi sertifika programı düzenlemiştir. Bu çalışmanın amacı, Fırat Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) tarafından açılan Yabancılara Türkçe Öğretimi Sertifika Programına katılan öğrencilerin sertifika programı hakkındaki görüşlerini tespit etmektir. Bu amaçla nitel desende yürütülen araştırmada 8 sorudan oluşan yarı yapılandırılmış bir görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu ilgili programa katılan 6 kadın, 6 erkekten oluşan 12 katılımcı oluşturmaktadır. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular ve sonuçların yeni açılacak bu türden programlara katkıda bulunması amaçlanmaktadır. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, sertifika, görüşme formu, içerik analizi Uyum Dili Olarak Türkçe Prof. Dr. Murat DEMİRKAN, Betül Ertek, Serhat Naci Başkan Ülkemizin jeopolitik ve coğrafi konumu sebebiyle her yıl ülkemize yapılan göç başvurusunda büyük oranda artış görülmektedir. Bu göçmenlerin ülkemize iyi bir şekilde uyum sağlayabilmesi özellikle Türk dilinin iyi bir şekilde öğretilmesinden geçer. Bu çalışmanın esas amacı çok yönlü sosyal bir hâdise olan “Göç”ü ve beraberinde getirdiği dile bağlı her türlü uyum sorunlarını ele almaktır. Bu bağlamda, “Uyum Dili Olarak I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 31 Türkçe” kavramının mutlaka tanımının yapılması, çerçevesinin belirlenmesi ve “Yabancı Dil Olarak Türkçe” kavramından farklı yepyeni bir dil öğretim vizyonun geliştirilmesi icap etmektedir. Göç kavramı “uyum süreci” ve “dil edinimi” süreciyle bir bütün olarak incelendiğinde “Anadili Olarak Türkçe”, “Yabancılara Türkçe Öğretimi ya da İkinci dil Olarak Türkçe Öğretimi” kavramları yetersiz kalmakta ve yeni bir dil öğretim yaklaşımına gereksinim duyulmaktadır. Bu yeni alanla ve yaklaşımla ilgili derslerin konulması, uygun müfredat geliştirilerek yeni ders araç-gereçlerinin geliştirilmesi ve uzmanlık eğitiminin verilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu yeni dil öğretim yöntemi sayesinde mesleki uyum, ekonomik ve yurttaşlık uyumu en etkin bir şekilde hayata geçirilip göçmenlerin baskın olan sosyal dili en etkin bir biçimde öğrenmeleri sağlanacaktır. Bu çalışmamızda “Türkçe uyum dili olarak nasıl konumlandırılmalıdır?”, “Neden bu yeni dil öğretim yaklaşımına gereksinim duyulmuştur?”, “Bu yöntemin sağlayabileceği başlıca avantajlar ve iktisadi, kültürel, mesleki ve içtimai katkılar nelerdir?”, “Göçmenlere yönelik uyum dili öğretimi hangi seviyelerde verilebilir?” gibi değişik sorulara cevap arayacağız. Anahtar Sözcükler: Göç, entegrasyon, Türkçenin entegrasyon dili olarak öğretimi Redhouse’un “Türk Seferine Gideceklere Osmanlı Türkçesinin Konuşma Dili Cep Kılavuzu” Adlı Eserinin Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Açısından Değerlendirilmesi Doç. Dr. Kemalettin DENİZ, Dokt. Öğr. Efecan KARAGÖL İlk yabancı dil olarak Türkçe öğretimi kitaplarının çoğu yabancılar tarafından yazılmıştır. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde İngilizlerle askerî, siyasi ve ekonomik ilişkileri yoğun olmuştur. Bunun neticesinde İngilizlerin Türkçe öğrenme ihtiyacına cevap vermek amacıyla çoğunluğu İngiliz olmak üzere farklı milletlere mensup kişiler Türkçe öğretimi kitabı yazmışlardır. Bu yazarlardan biri de Sir James William Redhouse’dur. Bu çalışmanın amacı, Redhouse’un yazdığı “The Turkish Campaigner’s Vade-Mecum of Ottoman Colloquial Language (Türk Seferine Gideceklere Osmanlı Türkçesinin Konuşma Dili Cep Kılavuzu)” adlı eseri yabancı dil olarak Türkçe öğretimi açısından incelemektir. Çalışma nitel araştırma olarak planlanmıştır. Araştırmada tarama modeli kullanılacaktır. Nitel araştırmalarda kullanılan tarama modeliyle yapılan bir çalışmada “Araştırmaya konu olan olay, birey ya da nesne, kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır. Onları herhangi bir şekilde değiştirme, etkileme çabası gösterilmez. Bilinmek istenen şey vardır ve oradadır. Önemli olan, onu uygun biçimde gözleyip belirleyebilmektir.” (Karasar, 2008: 77). Betimsel araştırmalarda araştırmacı, belli bir konuyla ilgili bulguları ortaya çıkarmak için gerekli çalışmaları yapar. Bu maksatla söz konusu eser doküman analizi kullanılarak incelenmiştir. Doküman analizi, çalışmada kullanılacak dokümanların elde edilip belirli bir sistem içerisinde inceleme işlemidir (Karasar, 2008; Yıldırım ve Şimşek, 2011). I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 32 Araştırmanın ön bulgularına göre eser, 7*11 cm ebatlarında cep kitapçığı boyutunda olup görevli subaylar için yazılmıştır. Eserde dil bilgisi-çeviri yönteminin kullanıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca küçük sözlük ile günlük hayatta sıkça karşılaşılabilecek karşılıklı konuşma örneklerine yer verildiği görülmüştür. Eserin incelenmesinden elde edilecek sonuçların özel amaçlı dil öğretim kitaplarının hazırlanmasına yardımcı olacağı düşünülmektedir. Anahtar Sözcükler: Redhouse, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, dil-bilgisi çeviri yöntemi Yabancılara Türkçe Öğretenlerin Dinleme Becerisini Ölçme ve Değerlendirmeye İlişkin Görüşleri: Nitel Bir Araştırma Yrd. Doç. Dr. Serdar DERMAN Bu çalışmanın amacı yabancılara Türkçe öğretiminde dinleme becerisinin ölçülmesinde ve değerlendirilmesinde karşılaşılan sorunları okutman görüşleri doğrultusunda belirlemektir. Araştırmanın verileri, nitel araştırma yöntemlerinden biri olana odak grup görüşmesi yoluyla elde edilecektir. Gaziantep Üniversitesi Türkçe Öğretimi Araştırma ve Uygulama Merkezinde (Gaziantep TÖMER) görev yapan ve kolay örneklem yöntemiyle seçilen öğretim elemanlarıyla yüz yüze görüşme yapılacak öğretim elemanlarına araştırmacı tarafından oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formunda yer alan sorular yöneltilecektir. Görüntülü ve sesli olarak kaydedilen görüşme çözümlenerek içerik analizine tabi tutulacaktır. İçerik analizinde hem çalışma grubu üyeleri hem de sorular için kod sistemi uygulanacaktır. Araştırmada öğretim elemanlarının dinleme becerisinin ölçülmesi ve değerlendirilmesine ilişkin görüşlerinden elde edilecek bulgulardan hareketle dinleme becerisini ölçme ve değerlendirmede; 1. Ölçme araçlarından kaynaklanan sorunlar 2. Dinleme metinlerinden kaynaklanan sorunlar 3. Öğreticilerden kaynaklanan sorunlar 4. Dinleme becerisine yönelik araç, gereçlerden kaynaklanan sorunlar belirlenecek ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler geliştirilecektir. Bu çalışmada yabancılara Türkçe öğretenlerin dinleme becerisinin ölçme ve değerlendirmesine ilişkin deneyimlerinin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Çalışmadan elde edilecek bulgu ve sonuçlar, Yabancılara Türkçe öğretimi alanında yapılacak öğrenme alanlarına ilişkin farklı çalışmalarla deneyimlerin açığa çıkarılması bakımından önemlidir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, dinleme becerisi, ölçme ve değerlendirme I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 33 Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Yazılan Kaynak Kitaplara İlişkin Bir İnceleme Yrd. Doç. Dr. Nilay ÇAĞLAYAN DİLBER Ayrı bir disiplin alanı olduğu artık kabul edilen Yabancılara Türkçe öğretiminin önemi her geçen gün artmaktadır. Ancak yabancılara Türkçe öğretimine hâkim uzmanların yetiştirilmesi, ders materyallerinin oluşturulması, Türkçenin öğretimine uygun yöntem ve tekniklerin belirlenmesi gibi çeşitli sorunlar da henüz çözülebilmiş değildir. Bu sorunların çözümüne katkı sağlaması için başvurulması gereken en önemli kaynaklardan biri de alana özgü oluşturulmuş kaynak kitaplardır. Yabancılara Türkçe öğretimine ilişkin alan yazında çeşitli kaynak kitaplar yer almaktadır. Yapılacak olan bu çalışmada da yabancılara Türkçe öğretimini doğrudan içeriklendiren Türkçe yazılmış kaynak kitapların incelenmesi amaçlanmaktadır. İçerik çözümlemesi kullanılacak olan çalışmada ele alınan kitaplar bölümlenlendirme, bölümlerin ve konuların içeriklendirilmesi, kitaplar arasındaki içeriklendirmede ortaklıklar ve farklılıklar gibi açılardan ele alınacaktır. Alana özgü pek çok kaynakça çalışması yapılmışken kaynakların içeriğinin çözümlenmesine dair yeterli çalışma bulunmamaktadır. Yapılacak olan bu çalışmayla belirtilen eksikliğin giderilmesi, bundan sonra yazılacak olan kaynak kitaplara yol gösterilmesi ve alan yazındaki eksikliklerin belirlenmesi bağlamında alana katkı sağlanması beklenmektedir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, kaynak kitap, içerik çözümlemesi Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretmenlerinin Mesleki Tükenmişlik Düzeyleri, Nedenleri ve Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi Okt. İbrahim DİLEK İşi gereği sürekli olarak diğer insanlarla yüz yüze çalışan doktor, hemşire, polis, öğretmen vb. kişilerde sıklıkla ortaya çıkan üç boyutlu bir sendrom olarak kabul edilen tükenmişliğin yabancı dil olarak Türkçe öğretmenlerinde de kendini göstermesi yadsınamaz bir gerçektir. Çünkü öğretmenlik sürekli fedakârlık isteyen, etkili iletişim gerektiren ve duygusal olarak bireyi tüketen bir meslektir; yabancılara Türkçe öğretmede işin içine bir de uluslararasılık girdiğinden tükenmişlik durumunun ortaya çıkma olasılığı oldukça yüksektir. Bu noktadan hareketle bu çalışma yabancı dil olarak Türkçe öğretmenlerinin duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı boyutlarındaki mesleki tükenmişlik düzeylerinin belirlenmesi, çalışma koşullarının ve kişisel durumlarının tükenmişliğe etkisi ve öğretmenler tarafından tükenmişlik sendrumuna yol açan faktörler olarak nelerin algılandığı sorularına yanıt aramak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, var olan bir durumu olduğu gibi ele alarak değişkenlerin derecesini ve I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 34 yönünü belirlemeye çalışan ilişkisel tarama modeli izlenmiştir. Veri toplama aracı olarak mesleki tükenmişliğin ölçülmesi için C. Ergin (Ergin, 1992) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Maslach Tükenmişlik Envanteri (Maslach Burnout Inventory-MBI ) ve öğretmenlerin niteliksel ve demojrafik bilgilerini elde etmek amacıyla “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Verilerin analizinde yüzde, ortalama, ortanca, standart sapma vb. tamamlayıcı istatistikler ile lojistik regreson analizleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgular yorumlanmış ve çözüm önerileri sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, öğretmen, tükenmişlik Rusça Konuşan Öğrencilerin Türk Dili Grameri Öğreniminde Karşılaştıkları Zorluklar Araş. Gör. Pınar DİLEKÇİ Tarih boyunca süregelen Türk-Rus ilişkileri varlığını günümüzde de aktif bir şekilde sürdürmektedir. Karşılıklı ilişkilerin sağlam bir şekilde ilerlemesi için dil öğreniminin önemi noktasından hareketle her iki ülkede de dil öğrenimine yönelik çalışmalar yoğunluk kazanmıştır. Bilindiği gibi Türkçe Ural-Altay dil ailesinin Altay koluna; Rusça ise Hint-Avrupa dil ailesinin Slav Dilleri koluna mensuptur. Dolayısıyla iki dil arasındaki gramer kuralları da oldukça farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar dil öğrenimini de zorlaştırmaktadır. Bu çalışmanın amacı Rus dilli öğrencilerin Türk dili gramerini öğrenirken karşılaştıkları sorunları tespitederek, etkili bir Türk dili grameri öğretiminin sağlanmasının yolları üzerinde durmaktır. Çalışmada özelikle Rus dilli öğrencilerin Türk dili gramerindeki sıfatlar ve fillerin özelikleri ve aynı zamanda basit cümlelerdeki söz diziminde karşılaştıkları sorunlar; ve yaptıkları genel hatalar incelenecektir. İncelemede, sıfat, fiil ve söz dizimi örnekleri Türk ve Rus dili gramerindeki kurallara uygun bir şekilde oluşturularak karşılaştırma yapılacaktır. Bu karşılaştırmalar, öğrencilerin bu konularda karşılaştıkları güçlüklerin gözlemlenmesine yardımcı olacaktır. Bu gözlemler ışığında öğrencilere etkili bir gramer öğretimi için oluşturulan çeşitli alıştırma örneklerine yer verilecektir. Çalışmanın, Türk dili grameri öğrenimi ve öğretiminde karşılaşılan problemlerin azalmasına yardımcı olabileceği ümit edilmektedir. Anahtar Sözcükler: Türk dili grameri öğrenimi ve öğretimi, Rusça konuşan öğrenciler, sıfat, fiil, söz dizimi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 35 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Suriyeli Öğrencilere ‘y’ ve ‘n’ Yardımcı Ünsüzlerinin Etkinliklerle Öğretimi Mehmet Fatih DİNÇASLAN Bu çalışmada Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen Suriyeli öğrencilere, öğrendiklerini uygulamada sorun yaşadıkları konulardan biri olan ‘y’ ve ‘n’ yardımcı ünsüzlerinin etkinliklerle öğretimi üzerinde durulmuştur. Çalışma giriş, kuramsal açıklamalar, konuyla ilgili yapılan çalışmalar, yöntem, bulgular-yorumlar ile sonuç ve öneriler bölümlerinden oluşmaktadır. Çalışmanın amacı, Suriyeli öğrencilerin ‘y’ ve ‘n’ yardımcı ünsüzlerini kullanmada karşılaştıkları sorunları tespit etmek ve bu doğrultuda karşılaşılan sorunları önlemeye ve düzeltmeye yönelik olarak çalışmalar yaparak kalıcı öğrenmeyi sağlamak için yapılması gerekenlerle ilgili önerilerde bulunmaktır. Çalışma nitel bir çalışma olup verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Çalışmanın materyalini Gazi Üniversitesi tarafından hazırlanan ‘Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi A1-A2-B1’ adlı yöntem kitabı ve konuyla ilgili uygulama örnekleri oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemini, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezinde A2 ve B1 seviyelerinde eğitim gören on beş Suriyeli öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada öncelikle sorunların tespit edilmesi adına daha önce A2 seviyesini başarıyla tamamlamış olan ve çalışma grubuyla aynı özellikleri taşıyan farklı bir gruba uygulama yapılmıştır. Uygulama sonucunda konuyla ilgili öğrencilerin ne gibi yanlışlar yaptıkları tespit edilmiş, tespit edilen bu verilerden hareketle de çalışmanın örneklemini oluşturan gruba ‘y’ ve ‘n’ yardımcı ünsüzlerinin öğretimi ve kullanımı ile ilgili etkinlikler çerçevesinde karşılaşılabilecek olası yanlışları önlemeye yönelik olarak çalışmalar yapılmıştır. Son olarak Türkçenin yabancı bir dil olarak öğretilmesinde, ‘y’ ve ‘n’ yardımcı ünsüzlerinin kullanımı sorununa dikkat çekilerek sorunun nedenleri ile ilgili tespitlerde bulunulmuş ve sorunun çözümüne yönelik olarak örnek etkinliklerle çözüm önerileri getirilerek ‘y’ ve ‘n’ yardımcı ünsüzlerinin öğretimi ile ilgili olarak izlence örneği geliştirilmiştir. Böylelikle yabancı dil olarak Türkçe öğretimi alanına katkı sağlamak hedeflenmiştir. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, yardımcı ünsüz, A2 seviyesi 2014-2017 yıllarında Kiev’e yerleşmiş Kırım Tatar ailelerine Türkiye Türkçesinin Öğretimi Doç. Dr. İryna DRYGA Bildirimizin amacı, Rusya’nın 2014 Kırım işgalinden sonraki yıllarında Kırım yarımadasından kıta Ukrayna’sına kaçarak yerleşen Kırım Tatar aileleri ile çalışma tecrübelerimizi paylaşarak yabancı dil olarak Türkiye Türkçesinin öğretimi konusundaki yaklaşım ve izlenimlerimizi paylaşmak, uygulamakta olduğumuz ders kitaplarının ve öğretim setlerinin sözkonusu amaca uygunluk derecesini analize etmek, bu bağlamdaki ihtiyaçlarımızı belirtmektir. I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 36 Tarihi sebeplerden dolayı yıllar boyu dil ortamlarını sürekli değiştirmek zorunda kalan Kırımtatar muhacirlerinin çocukları Ukrayna’nın başkenti Kiev’e yerleşince kendilerini çok dilli bir ortamda bulmuşlar. Bir yandan Kırım’dayken mecburen benimsemiş oldukları konuşma Rusçaları, öbür taraftan yeni girdikleri Ukrayınca kreş, ilkokulları, televizyon – masmedya – kitap yığını, ayrıca da hafta sonu sınıflarında korumaya çalıştıkları Kırımtatarca anadilleri ve Ukrayna devletinin İngilizce yılı olarak ilan ettiği ve çok yoğun biçimde uygulamaya koyulduğu 2016 yılı Kırımtatar çocukları için Türkiye Türkçesini 4. hatta 5.yere koymuştur. Bu çok dilli ortam çocukların derhal kod değiştirilmesi ve dil önceliklerinin çok hızlı hatta anında belirtilmesini sonuçlandırmıştır. Kırım Tatar halkımızın Türk dünyasına açılımını desteklemek amacıyla 2 yıl içerisinde 3-6 yaş ve 7-10 yaş olmak üzere iki yaş grubu çocuklarına Türkiye Türkçesi dersleri vermiş bulunmaktayız. Bildirimizde ellerimizde bulunan dil malzemeleri kullanarak aşağıdaki sosyolenguistik ve teorik hususlar üzerinde durulacaktır: 1. AÜ TÖMER’in düzenlemiş olduğu Uluslararası Dünyada Türkçe Öğretimi Sempozyumları’nın bildiri ve özetlerinde belirttiğimiz gibi (Dryga, 2001: 13-14), (Dryga, 2002) Ukrayna’da oluşan çok dilli ortamda Türkçenin öğretimi için en elverişli toplumsal-işlevsel ve bireysel-psikolojik yaklaşımları olacaktır (Ajniuk, 1999: 53-55). Buna göre öğrencileri birer birey olarak değil, kolektif bir bilincin temsilcisi olarak algılamak, öğretim araçlarınının çok dilli bir saha şekilnde araştırılması ve kullanılması gerekmektedir. Sözkonusu çok dilli sahanın paradigmaları a. Çok dillilik ve diglosia, b. Çok dillilik ve anadil. C. Çok dillilik ve karşılıklı dil girişimi olacaktır (Вайнрайх, 1979: 101-157). 2. Çok dil kullanan bireylerin iletişimsel ve duygusal dünyasının içerisinde dil kodunun seçimi ve dönüşüm süreçleri ile ilgili sorunlar. 3. Dil kontaktları teorisi bağlamında 4. - 5.dili olarak öğretilen Türkiye Türkçesindeki iletişimsel yeterliliğini oluşturacak koşullar ve özendiriciler (stimuller). Sonuç olarak, YADOT’un çıkartmış olduğu ABC Türkçe Çocuklar için Türkçe Öğretim Setinin Ukrayna’da Türkçe öğretiminde gütmekte olduğumuz amaca uygun olup olmadığı, program dolgunluğu, kültür aktarımı açısından yeterliliği değerlendirilecek, devletin çok dilli ortamındaki dil politikalarının nasıl olması gerektiğine dair fikirler paylaşılacaktır. Anahtar Sözcükler: Kırımtatar çocukları, Türkiye Türkçesinin yabancı dil olarak öğretimi, çok dilli ortam, Ukrayna devletinin dil politikaları Yabancı Dil Öğretiminde Görsel Objelerin Yeri ve Önemi Öğr. Gör. Gültekin Erdal, Doç. Dr. Kelime Erdal İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan, kendine özgü yasaları olan ve bu yasalar çerçevesinde gelişen, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış, seslerden örülmüş anlaşma sistemine dil denir. Dil, günlük yaşantımızda en sık kullandığımız iletişim araçlarından biridir. Evrensel gerçekliğin varlığını sürdürebilmesi için dil ve iletişim önemlidir. Zira dil ile kültür aktarımı sağlanabilirken iletişim ile kültürün yaşatılması sağlanabilmektedir. Ancak dilin yaşayabilmesi için öğretilmesi kaçınılmazdır. I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 37 Edward Lee Thorndike’a göre öğrenme, tekrarın sıklığına ve her bir tekrarın birbirinden farklı olmasına bağlıdır. Çocuk, anadilini öğrendiğinin farkında olmadan birçok kavramsal yapıların seslerini taklit edebilecek düzeye gelebilmektedir. Hildebran ise, bireyin ne yaptığını ne istediğini ve ne gördüğünü anlatabilecek derecede kelime öğrenmesi ve yeni cümleler oluşturması da dil öğretiminin ana hedeflerinden biri olduğu üzerinde durmaktadır. O halde dil eğitiminde ilk adımın öğretme olabileceği söylenebilir. Özel öğretim alanı olarak dil öğretiminde, görsel kavramların en sık kullanılabildiği “dil öğretimi”, okumanın sık kullanıldığı “dil gelişimi” ve yeni tekniklerle daha planlı ve profesyonel yöntemlerin uygulandığı “dil eğitimi” yöntemleri dikkate alınmalıdır. Bu çalışma ile, dil eğitiminin aşamalarından biri olan “dil öğretimi” ele alınmıştır. Dil öğretiminde, çocuğun veya yabancı dil öğrenmekte olan yetişkinin, konuya uygun resim, fotoğraf, illüstrasyon, animasyon hatta müzik tınıları kullanılarak, edinmeyi kolaylaştırması ve hızlandırması amaç edinilmiştir. Aynı kavram üzerine farklı görsellerin, farklı ortam ve duygularla kavratılması, o dilin toplumsal kültür birikimini de aktardığı artık bilinen gerçektir. Dil öğretimi aşamasının, eğiticinin yaratıcı yaklaşım ve davranışlarıyla, zengin görsel materyal ve içerik kullanarak, ne derece eğlenceli ve kolay olabileceği araştırılmış ve örneklendirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Dil edinimi, görsel obje, dil eğitimi Yabancılara Türkçeyi Öğretirken Türkiye’yi Öğretmek: ULUTÖMER Örneği Doç. Dr. Kelime ERDAL Yabancı bir dil öğrenmek, ana dildeki sözcüklerin, anlatımların karşılığını o dilde bulup kullanmak, yani sadece kuralların öğrenilmesi ve kelimelerin o dile çevrilmesi demek değildir. Yabancı dil öğrenimi bir anlamda dili öğrenilen toplumların dünyaya bakış açılarını, düşünme sistemlerini ve değer yargılarını anlamaktır. Bir toplumu oluşturan bireylerin günlük hayatta meydana getirdikleri çeşitli etkinlikleri algılayabilmek için o toplumun kültürüne has temel özellikleri bilmek gerekir. Yabancı dil öğrenmede amaç, kültürel yeterlilikleri kazanarak o dili daha iyi anlar ve konuşur hale gelebilmektir. Bunu yapabilmek için o dilin sözcüklerinin nerede, ne zaman, niçin, kim tarafından hangi ortamda kullanıldığının bilinmesi ve kavranması oldukça önemlidir. Yabancı dil öğrenimi sırasında yeni düşünüş ve yaşam biçimleriyle karşılaşılması doğaldır. Bu açıdan, yabancı dil öğreniminde kültürlerarası etkileşimin yaratılacağı ortamı oluşturmak son derece önemlidir. Çünkü yabancı dil öğrenimi iki farklı kültürün karşılaştığı bir ortamdır. Yabancı dil öğrenen kişi aynı zamanda yeni bir kültür öğrendiğine göre yabancı dil olarak Türkçe öğrenimi de Türk kültürünün anlatıldığı, yansıtıldığı bir ortam olmalıdır. Araştırmada, Uludağ Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde eğitim alan yabancı öğrencilere uygulanan bir anketle çeşitli resim ya da fotoğrafları ne I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 38 kadar tanıdıkları sorulmuştur. Uygulanan ankette yer alan görseller, Türk kültüründe ve tarihinde önemli olan şahsiyetlere ya da mekanlara aittir. Konuşma dilinde sıklıkla kullanılan kalıp sözler, atasözleri ve deyimlerin yabancı öğrencilere ne çağrıştırdığı da ankette sorgulanmıştır. Böylelikle öğrencilerin Türkçeyi öğrenirken kültürel değerleri öğrenip öğrenmedikleri araştırılmış ve elde edilen bulgular doğrultusunda sonuçlara ulaşılmış, önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, kültürel değerler, dil-kültür bağlantısı Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Okur Öz Yeterlilikleri İle Okuduğunu Anlama Becerileri Arasındaki İlişki Doç. Dr. İlhan ERDEM, Yrd. Doç. Dr. Hatice ALTUNKAYA, Dr. Ayşe ATEŞ Kişinin ana dili dışında bir dile ait dil becerileri olan konuşma, dinleme, okuma ve yazma becerilerini kazandırmaya yönelik gerçekleştirilen eğitim yabancı dil eğitimidir. Bu eğitim kategorisinde yer alan yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde okuduğunu anlama, okuma becerisinin nihai hedefidir. Bu becerinin kazandırılmasında sesleri, harfleri tanıma, cümle yapısını kavrama vb. bilişsel becerilerin yanı sıra kaygı, motivasyon, öz yeterlilik gibi duyuşsal faktörler öğrencinin başarısını etkileyen faktörler arasındadır. Bu faktörlerden olan öz yeterlilik, ‘bireyin olası durumlarla başa çıkabilme konusunda gereken eylemleri ne kadar iyi yapabileceklerine ilişkin bireysel yargıları’ (Güneş, 2015:290) olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, İnönü Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi’nde yabancı dil olarak Türkçe öğrenen B2 düzeyinde 80 öğrencinin okur öz yeterlilik algıları ile okuduğunu anlama becerileri arasındaki ilişki tespit edilecektir. Araştırmada veri toplama araçları olarak Güngör ve Kan (2016) tarafından geliştirilen ‘Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilere Yönelik Okuma Becerisi Öz Yeterlilik Ölçeği’ ve Altunkaya (2016) tarafından geliştirilen ‘Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlere Yönelik Okuduğunu Anlama Başarı Testi’ kullanılacaktır. Nicel araştırma yönteminin kullanılacağı çalışmada, veri toplama araçlarından elde edilen veriler SPSS paket programı ile analiz edilerek öğrencilerin öz yeterlilik algılarının okuduklarını anlama seviyelerini ne şekilde etkilediği belirlenecektir. Araştırmada ayrıca öğrencilerin okuma öz yeterlilik algı düzeyleri ve okuduğunu anlama seviyeleri cinsiyet, yaş, Türkçe kitap gazete okuma değişkenleri doğrultusunda tespit edilecektir. Ortaya çıkan sonuçlar ışığında yabancı dil olarak Türkçe okuma becerisi alanına ilişkin katkılar sunulmaya çalışılacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, Okuduğunu Anlama, Öz yeterlilik Algısı. I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 39 Fransa’da Yabancılara Türkçe Öğretimine Dair Gözlemler, Sorunlar ve Değerlendirmeler: Aix-Marseille Üniversitesi Deneyimi Doç. Dr. Aydın ERTEKİN Bu bildirinin konusunu 2015-2016 öğretim yılında Türkçe okutmanı sıfatıyla görev yaptığım Fransa Aix-Marseille Üniversitesinde yaşadığım deneyimler, yaptığım gözlemler ve karşılaştığım sorunlar oluşturacaktır. Türkçe dersini alan öğrencilerin tercih nedenleri, isteklendirmeleri, derse olan ilgileri, kurumsal ve bireysel yönlendirmeler, Türkçe ’ye ve Türkiye’ye bakış açıları, takip edilen öğretim yönteminden verim alınıp alınamadığı gibi durumların değerlendirileceği çalışmada ayrıca üniversitede bölüm ve idare açısından karşılaşılan sorunlar aktarılacaktır. Sunulması düşünülen bildirinin yine yurt dışında Türkçe öğreticiliği yapacak eğitimcilere yol göstereceği inancıyla bilgi şölenine katkı sunacağı düşüncesindeyim. Anahtar Sözcükler: Fransa, Aix-Marseille Üniversitesi, Türkçe Öğretimi Mevlana Programının Türkçenin Öğretiminde Önemi (Bakü Slavyan Örneği) Dr. Ziyafet GASIMOVA Türk lehçelerinin birbirleriyle iletişiminde ve gelişiminde eğitim önemli faktördür. Bunlar günümüzde ülkelerarası anlaşma, üniversitelerarası ikili anlaşma ve değişim programlarıyla uygulanmaktadır. Özellikle, son dönemler üniversitelerarası yapılan Mevlana Değişim Programı Türkiye Türkçesini diğer Türk lehçeleri arasında daha da önemli kıldı. Bunun bir örneği Azerbaycan’da bulunan Bakü Slavyan Üniversitesinde görüldü. Bilinmek üzere, Mevlana Değişim Programı’nı hem öğrenci hem de öğretim elemanları kullanabilir. Bakü Slavyan Üniversitesi Türkiyenin yaklaşık 20’ye kadar üniversitesiyle Mevlana Değişim Programı kapsamında anlaşma imzaladı ve bu anlaşma hemen uygulanmaya başladı. Uygulanma zamanı iki husus önem taşımaktadır: 1) Azerbaycan üniversitelerinden Türkiye üniversitelerine giden öğrencilerin Türkiye Türkçesini öğrenim durumu 2) Türkiye üniversitelerinden Azerbaycan üniversitelerine gelen öğrencilerin Azerbaycan Türkçesini öğrenim durumu Yukarıda belirtilien her iki husus Bakü Slavyan Üniversitesinde görüldü. Bakü Slavyan Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler ve Bölge Uzmanlığı (Türkiye) bölümünde sadece Türkiye Türkçesi değil, Türkiye`nin tarihi, siyaseti, kültürü, ekonomisi, yani bütün alanlarıyla Türkiye öğretilmektedir. Burayı bitirenler Türkiyeşinaslar olarak isimlendirilir. Bu Türkiyeşinasların eğitiminde Türkiye Türkçesinin öğretilmesi önemlidir. I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 40 Mevlana programıyla bir dönemlik Türkiye`de eğitim alan öğrenciler ve alamayan öğrenciler arasında çok fazla farkın olduğu ve Türkiye`de eğitim almanın daha fazla katkı sağladığı kanıtlandı. Ayrıca, Türkiye`de çeşitli üniversitelerde Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümünden gelerek Azerbaycan`da Azerbaycan Türkçesiyle eğitim alan öğrencilerin Azerbaycan Türkçesini daha iyi öğrendikleri ve konuştukları görüldü Öğrencilerle yapılan Mevlana Değişim Programının Türk lehçelerinin öğreniminde ve öğretiminde önemi yukarıda belirtilmiştir. Peki öğretmenlerle yapılan Mevlana Değişim Programının Türk dillerine katkısı nedir? Öğretim elemanı olarak Afyon Kocatepe Üniversitesinde Mevlana Değişim programı kapsamında çalışmamın verimli olması için farklı bir uygulama tarafimdan yapıldı. Üniversitemizde yapılan Türkiye Türkçesi derslerinde öğrencilerin yazdıkları kompozisyon, çeviri, diyalog, kelimelerle cümle oluşturma yazıları Afyon Kocatepe Üniversitesinde eğitim alan öğrencilere okutuldu ve değerlendirme yapılması rica edıldı. Ve Afyon Kocatepe Üniversitesinde de aynı uygulama yapıldı. Amac her iki üniversitede Azerbaycan ve Türkiye Türkçesinin öğrenimı ve öğretiminin karşılaştırılmasıdır. Bu çalışmada yapmak ıstenılen Bakü Slavyan Üniversitesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesinde öğrencilerin yazılı kağıtlarına dayanarak karşılaştırma yoluyla Azerbaycan ve Türkiye Türkçesinin öğrenim düzeyini tespit etmek, sorunları ortaya koymak ve Mevlana Değişim Programının daha farklı grup çalışmasıyla Türk lehçelerinin öğreniminde daha faydalı olacağını belirtmektir. Anahtar Sözcükler: Azerbaycan Türkçesi, Türkiye Türkçesi, dil eğitimi, Mevlana Değişim Programı Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Arap Dilli Öğrencilerin Yazılı Anlatım Becerilerinde Karşılaştıkları Güçlüklere İlişkin Bir Çözümleme Hatice GEZER, Münevver Nuriye KIYMIK Dil, insanların anlaşabilmelerini sağlayan temel iletişim aracıdır. Bir ulusun bireylerini ortak paydada buluşturan, aynı zamanda o ulusun kültürel kodlarını bünyesinde barındıran bir işleve de sahiptir. Kültürlerin gelişip yayılmaları, öteki kültürlerle etkileşim hâlinde olmalarını beraberinde getirmiştir. Bu anlamda her toplum ürettiği bilgi ve edindiği deneyimleri, başka toplumlarla paylaşmak durumunda olmuştur. Bu paylaşımı sağlayan, yani bilgi alışverişinin gerçekleşmesine zemin hazırlayan en önemli etmen dildir. Bu bağlamda her ulus, etkileşim halinde olduğu öteki ulusların dilini öğrenme çabası içerisinde olmuştur. Buna bağlı olarak Türkçe de özellikle son zamanlarda yabancı dil olarak etkin bir şekilde öğretimi yapılan dillerden biri konumuna gelmiştir. Dil öğretiminde öğrencilerin okuma-anlama, dinleme, yazma ve konuşma olmak üzere dört temel beceriyi edinmeleri amaçlanır. Bunlar içerisinden yazma beceresi, özellikle I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 41 üniversitelerde öğrenim görecek olan öğrenciler söz konusu olduğunda daha da önemli hâle gelmektedir. Bu öneme karşın yabancı dil öğreniminde en çok zorlanılan beceri olarak da göze çarpmaktadır. Anadilde olduğu gibi yabancı dil öğrenme sürecinde de yazma becerisinin kazanılması oldukça zor ve zaman alan bir durum olarak görünüm kazanır. Özellikle yabancı dil öğreniminde bu becerinin kazanılması öğrencilerin başarı ve motivasyonu üzerinde etkilidir. Öğrencilerin, öğrenimlerine dair dönüt alabilmek ve değerlendirme yapabilmek için yazma becerisiyle ilgili yeterlikleri önemli görülmektedir. Bu çalışmada Süleyman Demirel Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (SDÜTÖMER)’nde B1 düzeyinde öğrenim gören, Arap dilli bir grup öğrencinin Türkçe öğrenim süreçlerinde yazma becerisinde karşılaştıkları güçlükleri gösteren bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Çalışmamızda yazma becerisinin ediniminde karşılaşılan güçlüklerin tespitinden sonra bu güçlüklerin aşılmasına yönelik çalışmalar uygulanmıştır. Bu problemin farklı yöntemler uygulanarak nasıl aşılabileceği, uygulamalara bağlı araştırma sonucunda ortaya konmaya çalışılmıştır. Böyle bir çalışmada sayısal veriler dikkate alınarak uygulama yapılan öğrencilerden net bir sonuç alınması hedeflenmiştir. Böylelikle Türkçe öğreniminde Arap dilli öğrencilerin yazılı anlatım becerilerinde karşılaştıkları zorluklar tespit edilerek nedenleri belirlenmiştir. Bu zorlukların aşılmasına yönelik çalışmalar çözüm önerileri olarak sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, yazma becerisi, dikte, alfabe, Arap dilli öğrenciler Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Yapısal Etkenlerin Rolüne Türkçe-İran Dilleri Özelinde Bir Bakış Okt. İnan GÜMÜŞ, Okt. Pınar DAĞ Bilindiği gibi her dil, komşusu olan öteki dillerle çeşitli boyutlarda sürekli olarak ilişki içerisinde olagelmiştir. Dil ilişkileri, toplumların ve kültürlerin birbirleriyle olan etkileşimlerinin bir sonucu olarak görülmektedir. Özellikle ticari, dinsel, kültürel ve siyasal nedenlerle birbirlerini etkileyen toplumların dillerinde de çeşitli benzeşimlerin olması doğaldır. Bu durum, bilgiyi aktaran toplumun, aynı zamanda dilini de çeşitli boyutlarla aktarmış olduğunu gösterir. Türkçe de, tarih boyunca birçok toplulukla ve doğal olarak da birçok dille etkileşim hâlinde olmuştur. Bu etkileşim Türkçe için hem etken hem de edilgen yönüyle ortaya çıkmıştır. Dil ilişkileri genel olarak sözcük alışverişi biçiminde ele alınmıştır. Sözcük alışverişinin dışında dillerin birbirlerini ses, biçim, anlam ve söz dizimi gibi düzeylerde de etkilemesi söz konusudur. Özellikle söz dizimi düzeyindeki etkilemeler, dil ilişkilerinde varılacak en son nokta olarak görülmektedir. Bu durum, söz dizimi kopyalaması yapan dilin, kopyaladığı hedef dilin etkisinde geliştiğini gösterir. Türklerin en eski komşularından biri olan İranlıların dilleri de Türkçenin eski dönemlerden beri ilişki içerisinde olduğu dillerdendir. I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 42 İran dilleri, Hin-Avrupa dil ailesine bağlı olarak görülse de söz dizimi bakımından bu gruptaki dillerden ayrılmaktadır. Türkçenin genel söz dizimi eğilimine bağlı olarak ÖZNE + TÜMLEÇLER + YÜKLEM biçimindeki diziliş İran dillerini Türkçeye yaklaştıran özelliklerden biridir. Söz dizimi dışındaki kimi seslik, biçimlik ve söz’lük benzeşimlerin varlığı, söz konusu dilleri birbirine yaklaştıran ögeler olarak öne çıkmaktadır. Yabancılara Türkçe öğretiminde öğrenici kitlenin ihtiyaçlarına uygun bir öğretim yönteminin uygulanması öğrenme sürecini hızlandıran bir etmen olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda öğrenici kitlenin edinmiş olduğu ve yeterliğini kazandığı dil(ler) in özelliklerinin, hedef dilin öğrenimine sağladığı katkıları belirlemek gerekmektedir. Bu bildiride dil ilişkilerinin dil öğrenme sürecine olan etkisi, Türk-İran dil ilişkileri özelinde çeşitli yönleriyle değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda İran dilli öğrenici kitlenin üzerinde söz dizimi, sözcük yapısı (kök-ek ilişkileri) ve biçim bilgisi gibi konular çerçevesinde çok yönlü çalışmalar gerçekleştirilmiş ve ortaya çıkan sonuçlar kapsamında kimi belirlemeler yapılmıştır. Böylelikle yabancı dil olarak Türkçe öğretiminin daha etkin hâle getirilmesi ve bundan hareketle yeni yöntemlerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, dil ilişkileri, kopyalama, İran dilleri Yeni Hitit Ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Öğretim Setlerinin A1A2 Düzeylerinin Avrupa Dil Gelişim Dosyası Dinleme Becerileri Çerçevesinde Değerlendirilmesi Doç. Dr. Mesut GÜN, Meltem ŞAHİN Dinleme, dil becerilerinin ediniminde temel teşkil etmesi ve yabancı bir dili öğrenmede doğal bir araç olarak kullanılması yönleriyle önemli bir dil becerisidir. Bu nedenlerleinsanların hem ana dilini hem de yabancı bir dili öğrenme çalışmalarında dinleme becerisi üzerinde titizlikle durulmalıdır. Yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi için hazırlanan ders kitapları; okuma, dinleme, konuşma, yazma ve dil bilgisi alanlarına yönelik becerileri etkinlik aracılığıyla geliştirmeyi hedeflemektedir. Alan yazın taramalarına göre bu dil beceri alanları içerisinde hakkında daha az çalışma yapılmış ve diğer becerilere göre daha geri planda kalan “dinleme eğitimi” üzerinde daha çok çalışma yapılması çeşitli materyaller geliştirilmesi gerektiği konuyla ilgili birçok bilimsel araştırmada dile getirilmektedir. Bu çalışmada Yeni Hitit ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Öğretimi Setlerinin A1A2 (temel düzey) ders kitaplarında dinleme eğitimine ne kadar yer verildiği, dinleme eğitiminin nasıl ele alındığı ve dinleme çalışmalarında ortaya konulan etkinliklerin yeterlik ve kapsamları “Avrupa Dil Gelişim Dosyası” çerçevesinde karşılaştırmalı olarak incelenip değerlendirilmiştir. Bu amaçla araştırmanın verilerine ulaşıp incelemek üzere doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışma sonunda elde edilen verilerden hareketle Yeni Hitit ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Öğretimi Setlerinin A1- A2 (temel düzey) ders kitapları I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 43 üzerine“Avrupa Dil Gelişim Dosyası” çerçevesinde değerlendirilmeler yapılmış ve konuyla ilgili öneriler geliştirilmiştir. Çalışma verilerinden hareketle geliştirilen önerilerin konuyla ilgili hazırlanacak yeni ders kitapları ya da setlerinin daha nitelikli olmasına katkı sunması umulmaktadır. Anahtar Sözcükler: Yeni Hitit ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Öğretimi Setleri, A1A2 (temel düzey) dinleme eğitimi, Avrupa Dil Gelişim Dosyası, dinleme becerisi Yabancılara Türkçe Öğretiminde Kullanılan Hikâye Kitaplarının İncelenmesi: Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Öğretimi Hikâye Seti Doç. Dr. Mesut GÜN, Okt. Ramazan ŞİMŞEK Yabancılara Türkçe öğretimi derin tarihsel kökeniyle birlikte 21. yüzyılın ilk çeyreğinde ivme kazanmış; globalleşen dünyada Türkiye’nin son yıllardaki siyasal ve toplumsal rolündeki pozitif değişimi ile yabancı dil olarak Türkçe öğrenen kişilerin sayısı da bariz bir şekilde artmıştır. Pozitif yönlü bu hareketlilik ve değişim doğal olarak yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılan materyallerin sayısını ve niteliğini de etkilemiştir. Bu kapsamda yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde ders kitaplarında çeşitlilik artmış; dijital ve formal materyaller sürecin lokomotifi haline gelmiştir. Dil eğitimi açısından ders kitapları kadar öneme sahip olan bir diğer materyal de belirli bir plan, program dâhilinde ilerleyen hikâye kitabı setleridir. Bu hikâye kitabı setleri aracılığı ile yabancı dil öğrenen kişilerin kelime haznesi, iletişim becerileri, hedef dil ile ilgili altyapı bilgisi pekişecektir Temel seviyede dil eğitimi hedef dil öğrenicisi açısından çok önemli bir basamaktır. Avrupa Birliği Dil Portfolyosu kapsamında A1-A2 olarak sınıflandırılan temel düzey; kapsam olarak öğrencinin hedef dil ile tanıştığı, temel ifade biçimlerini öğrendiği, ifade gücünün yapı taşını oluşturan kelime haznesinin pekiştirildiği aşamadır. İfade edilen bilgiler çerçevesinde A1-A2 düzeyindeki Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Öğretimi Hikâye Seti bünyesindeki 12 hikaye kitabı alıştırma tipleri, hedef kelimeler, görseller, mizanpaj, kültür akarımı vb. açılardan doküman inceleme yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Hikâye seti ile ilgili bulgular değerlendirildiğinde hedef kelime listelerinin belirli bir düzen içinde pekiştirilmek istendiği, öğrencinin hikâye kitapları bünyesindeki alıştırmalar aracılığı ile hedef dili özgür şekilde kullanmaya özendirildiği, hikâyelerin temel seviyede Türkçe öğrenen kişilerin ihtiyaçlarına göre dizayn edildiği gözlemlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe Öğretimi, hikâye seti, hedef kelime listesi, kültür aktarımı, alıştırma tipi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 44 Uyum Sürecindeki Suriyeli Mülteciler: Olmak ya da olmamak! Doç. Dr. Esim GÜRSOY, Leyla DENİZ ERTAŞOĞLU Alanyazındaki ikinci dil edinimi üzerine yapılan çalışmaların çoğunluğu İngilizcenin edinimi üzerine yapılmıştır. Birçok kişinin İngilizceyi ikinci dil olarak öğrendiği inkâr edilemez bir gerçektir. Ancak İngilizce dışındaki dilleri ikinci dil olarak öğrenen diğer bir grup da araştırmacıların dikkatini çekmektedir. Bu grup, ciddi insan hakları ihlalleri sebebiyle ülkelerinden ayrılan mültecilerden oluşmaktadır. Fakat politika gündemlerinde fazlaca yer kaplayamadıkları için de ‘görünmez’ grup olagelmişlerdir. Bu durum iki probleme yol açmaktadır. İlk olarak, yaşadıkları onları diğer gruplardan ayırt etse de mülteciler, göçmenlerle aynı kategoride değerlendirilebildiği için mülteciler ve onların ikinci dil edinimi tecrübelerine dair belli teorilerle karşılaşmak kolay olmamaktadır. İkincisi de, büyük bir çoğunluğu için aksi durum söz konusu olsa da mültecilerin ikinci dili genelde İngilizce kabul edilmektedir. İkinci dil edinim tecrübeleri ve bununla bağlantılı diğer meseleler ile bu sessiz grubun sesi olma ve dünyadaki (bilhassa Ortadoğu’daki) hızla gelişen dinamikler ile bunların sosyokültürel bağlamdaki etkilerini değerlendirme ihtiyacından dolayı, bu araştırma Suriyeli mültecilerin ikinci dil (Türkçe) ve toplum (Türkiyeliler) hakkındaki algılarına odaklanmaktadır. Algıların ikinci dil edinimi ve adaptasyon sürecinde önemli bir etken olduğu düşünülerek, bu çalışma karma araştırma yöntemi kullanılarak Bursa’da ikamet eden 170 yetişkin Suriyeli mülteci ile yürütülmüştür. Çalışmanın verileri araştırmacılar tarafından geliştirilen bir anket ve yarı-yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla toplanmıştır. Suriyeli mültecilerin Türkçenin kültürlenme için ciddi önem taşıdığına dair algılarının yanı sıra, araştırma sonuçları mültecilerin ikinci dil olarak Türkçeye ve ev sahibi toplum olarak da Türkiye toplumuna karşı oldukça olumlu tutumları olduğunu göstermektedir. Ayrıca Suriyeli mülteciler ev sahibi kültür ile kendilerininki arasında büyük bir fark görmemektedir ki bunun da yeni kültüre adaptasyonlarında önemli bir rol oynamasının muhtemel olduğu düşünülmektedir. Son olarak da, cinsiyet ve çalışıyor olma durumunun uyum sağlamada etkisi olduğu görülürken yapılan işlerin (mesleklerin) bunda bir etkisi olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu araştırma, karar verici mekanizmalar ve ikinci dil edinimiyle ilgilenen araştırmacılar için olası çıkarımlar içermektedir. Anahtar Sözcükler: Suriyeli mülteciler, kültürlenme, ikinci dil olarak Türkçe, ikinci dil edinimi, adaptasyon I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 45 Yabancılara Türkçe Öğretiminde Karşılaşılan Zorlukların Bazı Arnavutlukta’ki Tűrkoloji Araştırmalarıve Arnavut Filologların Bu Alana Katkıları Yrd. Doc. Dr. Urtis HARRI , Prof. Lindita XHANARI (LATIFI) Tiran Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nispeten yakın bir tarihte açıldı. 1957’de açılan Tiran Üniversitesi, Arnavutluk’taki en eski üniversite olmasına rağmen, komünist dönemi boyunca oryantal dillerin incelenmesine izin verilmedi. Bölüm bu akademik yılında 20. yılını kutluyor. Bölűm, Slav-Balkan dilleri departmanında yer almaktadır. Türkoloji bölümünün ya da diğer Doğu dillerinin eksikliğine rağmen, Arnavut filologlar yıllar boyunca, Arnavutçada Türkçe, Farsça ve Arapça kelimelerinin girişini, yayılmasını, semantik gelişmelerini ve bu kelimelerin taşıdıkları önemini bir sürü bilim araştırmalar yapmışlardır. Bu geniş ve önemli bilimsel mevzular hakkında monograflar ve sözlükler hazırlandı. Bu bildiride üç temel sorun ele alacağız: 1) Tiran Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesinde Türk Dili Bölümünün tarihini ve onun eğitim programlarını. Bu bölümde öğretimin geliştirilmesine duyulan ihtiyaç ve gereklilik. 2) Tiran Üniversitesi Tarih ve Filoloji Fakültesi, Tarih Bölümünde ikinci dil olarak Türkçe. 70’li yıllardan bugüne kadar Türkçe eğitiminin geçmişi ve faydası. 3) Arnavutluk’taki Şarkiyat araştırmalarının tarihi ve Arnavut dilbilimcilerin bu alandaki katkıları. Bu araştırmalar farklı dönemlerde yapılmıştır. Bu nedenle onları iki ana gruba ayıracagiz: • 90’lı yıllardan önce tasarlanmış sözlükler ve çalışmalar. • 90’lı yıllardan günümüze kadar yapılan sözlükler ve çalışmalar. Anahtar Sözcükler: Türkoloji, tarih, filolog, bilimsel araştırmalar Yabancılara Türkçe Öğretenlerin Son Çekim Edatlarının Öğretimine İlişkin Görüşleri Yrd. Doç. Dr. Sevil HASIRCI Bu çalışmanın amacı Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde öğrenme güçlüğü çekilen dilbilgisi konularından biri olan son çekim edatlarının öğretimi konusunda öğreticilerin deneyimlerinin ortaya çıkarılması, elde edilecek veriler ışığında hal ekleri ile birlikte kullanılan çekim edatlarının öğretiminde karşılaşılan sorunlar, yabancılara Türkçe öğretimine yönelik kitap setlerinde bu konunun ele alınış biçimleri ve terminoloji sıkıntılarının belirlenmesidir. Araştırmanın verileri, nitel araştırma yaklaşımı kapsamında Gaziantep Üniversitesi Türkçe Öğretimi Araştırma ve Uygulama Merkezinde (Gaziantep TÖMER) görev yapan ve kolay örneklem yöntemiyle seçilen öğretim elemanlarıyla yüz yüze görüşme yapılacak; öğretim elemanlarına araştırmacı tarafından oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formunda yer alan sorular yöneltilecektir. Görüntülü ve sesli olarak kaydedilen görüşme çözümlenerek içerik analizi yapılacaktır. İçerik I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 46 analizinde hem çalışma grubu üyeleri hem de sorular için kod sistemi uygulanacaktır. Araştırmada öğretim elemanlarının son çekim edatlarının öğretimi konusuna ilişkin görüşlerinden elde edilecek bulgulardan yola çıkarak; 1. Hal ekleri ile birlikte kullanılan çekim edatlarının öğretiminin planlanmasına ilişkin öğretici görüşleri 2. Hal ekleri ile birlikte kullanılan çekim edatlarının öğretiminde kullanılan yöntem, materyal ve etkinliklerin durumu ve özelliklerine ilişkin öğretici görüşleri 3. Edatların öğretiminde terminoloji sorunu ve buna ilişkin öğretici görüşleri 4. Yabancılara Türkçe öğretimine yönelik kitap setlerinde son çekim edatlarının öğretimine ilişkin öğretici görüşleri konularında saptamalarda bulunularak çözüm önerileri sunulacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, dil bilgisi öğretimi, son çekim edatları Öğretim Elemanlarinin Yabancılara Türkçe Öğretimi Sürecinde Yaşadıklari Sorun Yrd. Doç. Dr. Hatice COŞKUN, Yrd. Doç. Dr. Ömer ÇİFTÇİ Dil öğretimi özellikle de yabancı dil olarak Türkçe öğretimi ülkemizde üzerinde durulan önemli bir husustur. Başta Ankara olmak üzere Türkiye’deki pek çok üniversitede yabancılara Türkçe öğretim merkezleri açılmış ve dünyanın farklı ülkelerinden eğitim amacıyla gelen öğrenciler bu merkezlerde Türkçe öğrenmeye başlamıştır. Bu öğrencilerden bazılarının ana dili gerek alfabe gerekse dil yapısı olarak farklı bir yapıya sahipken bazıları Türkçenin farklı lehçelerinden bazıları da Türkçe ile benzer dil yapısı özelliği gösteren dillerdendir. İlgili alan yazın incelendiğinde yapılan çalışmaların yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan kitaplardaki metin incelemeleri, temel dil becerileri, kelime öğretimi, materyal geliştirme ve tarihsel süreç konularında yoğunlaştığı görülmüştür (Gülden ve Sarkmaz, 2012; Demirel, 2013; Barın, 2010; Erdem ve diğ., 2015; Göçer ve Moğul, 2011; Duman, 2013). Yabancılara Türkçe öğretimi sürecinde öğretim elemanlarının yaşadıkları sorunlara ise daha az yer verildiği görülmüştür. Bu çalışmanın TÖMER’lerde ders yürüten öğretim elemanlarının sorunlarına bir açıklık getireceği ve çözüm yollarının neler olacağı konusunda alandaki araştırmacılara katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışmanın amacı öğretim elemanlarının yabancılara Türkçe öğretimi sürecinde yaşadıkları sorunları tespit etmektir. Bu amaç çerçevesinde öğretim elemanlarının öğretim sürecinde yaşadıkları genel sorunların neler olduğuna ve bu sürece ilişkin öğrencilerden aldıkları dönütlere, öğretim sürecinde zorlandıkları konulara, yaş, cinsiyet, ana dil, vb. faktörlerin öğretim sürecine olumsuz etkilerinin olup olmadığına ve yaşadıkları sorunlardan hareketle yabancılara Türkçe öğretiminin başarısının nasıl daha ileriye götürülebileceği konusundaki önerilerine değinilecektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılacaktır. Nitel veri toplama araçlarından olan yarı yapılandırılmış I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 47 görüşme aracılığıyla veriler toplanacaktır. Çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesindeki TÖMER’de ders veren öğretim elemanlarıyla yürütülecektir. Görüşmeler yüz yüze gerçekleştirilecek olup derinlemesine veri toplanmaya çalışılacaktır. Verilerin analizinde betimsel analiz yapılacak ve görüşmeler aracılığıyla elde edilen veriler genel çerçevede sunularak katılımcıların görüşleriyle örneklendirilecektir. Araştırma sonucunda öğretim elemanlarının yabancılara Türkçe öğretimi sürecinde yaşadıkları genel sorunlar, özellikle de öğretimde zorlandıkları konuların neler olduğu tespit edilmeye çalışılacaktır. Hedef kitlenin yaşı, cinsiyeti, ana dili, vb. faktörlerin öğretim sürecine olumsuz etkilerinin olup olmadığı ortaya konulacak ve öğretim elemanlarının yabancılara Türkçe öğretiminin başarısının nasıl daha ileriye götürülebileceği konusundaki görüşleri ortaya konulacaktır. Çalışma sonuçlarının öğretim üyelerinin gözünden yaşanan sorunlara açıklık getireceği ve bu sorunların giderilmesinde araştırmacılara yol göstereceği düşünülmektedir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, sorunlar, öğretim elemanları Yabancılara Türkçe Öğretiminde Dil Bilgisi Konularının Diyaloglar Yoluyla Öğretimi Yrd. Doç. Dr. Seçil HİRİK, Buket Seda PİŞKİN Türkçe öğrenimine talebin gün geçtikçe artmasıyla birlikte öğreticiler çeşitli materyaller geliştirmişlerdir. Her ne kadar yeni materyal ve yöntemler geliştirilmiş olsa da dil bilgisi öğretimiyle ilgili bazı eksiklikler bulunmaktadır. Bunun nedeni dört temel beceri olan okuma, yazma, dinleme ve konuşmanın dil öğretimi çalışmalarında daha ön plana çıkmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Bu çalışmada Yabancılara Türkçe öğretiminde göz ardı edildiği düşünülen dil bilgisi konusuna değinilecek ve bu konuda bir takım teklifler sunulacaktır. Çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi şeklinde yapılmıştır. Günümüzde bir dili yabancı dil olarak öğrenmenin farklı boyutları bulunmaktadır. Dil bilgisi konularının diyaloglar yoluyla öğretimi de bu boyutlardan biridir. Diyalog kullanımının öğrenci iletişimini arttıracağı, öğretim ortamı içinde olumlu bir hava yaratacağı, günlük hayat ile bağlantı kurarak öğrencilerin kaygı seviyelerini düşüreceğine inanılmaktadır. Ders kitapları hazırlanırken dil bilgisi, diyaloglar aracılığı ile sunulmalı ve uygun bir sıralama belirlenmelidir. Kısaca bu çalışmada dil bilgisi öğretimi ile diyalog kullanımı arasındaki bağlantılar incelenerek bazı teklifler sunulacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, dil bilgisi, diyalog I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 48 Yabancı Öğrencilerin Türkçe Öğreniminde Karşılaştıkları Sorunlar (Azerbaycan Örneği) Araş. Gör. Elçin İBRAHİMOV Bu araştırmanın amacı yurtdışında (keza Türkiye üniversitelerinde de) Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerin (Azerbaycan ve diğer Türk uyruklu) karşılaştıkları sorunları belirlemek ve bunlara yönelik çözüm önerileri sunmaktır. Bu yazımız Türkçenin bugün dil özelliklerine ilişkin yaşanan sorunlar, temel dil becerilerine ilişkin sorunlar ve öğrencilerin görüşleri, düşünceleri doğrultusunda tespit edilmiştir. Yabancı öğrencilerin alfabe, yazma, telaffuz gibi konularda daha fazla sorun yaşadığı belirlenmiştir. Türk soylu öğrencilerin Türkçe öğrenirken karşılaştıkları sorunlar şu şekilde sıralanabilir. Türkçeyi öğreten kişilerin yeterince profesyonel olmamaları, yabancılara Türkçeyi öğreten ders kitaplarının yeterli olmayışı, değişen ve gelişen dil öğretim yöntemlerinin takip edilemiyor olması karşımıza çıkan ana problemlerdir. Çalışmamızı bu alanla ilgili araştırmalar yapan Metin Şahin’in tez çalışmasıyla kıyaslı bir şekilde yaptık ve çalışma süresinde değerli aynılıkları (hemfikir, ortak düşünceler) gördük. M. Şahin’in de belirttiği üzere yabancılara Türkçeyi öğreten kadronun genellikle eğitimden geçmemiş kişiler olması ve bunların bu görevi geçici olarak üstlenmeleri Türkçe öğretim işinin bilinçli bir şekilde yapılamayışına neden olması bir başka problemdir. Bu problemi Azerbaycan üniversitelerinde Türkoloji ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde eğitim alan öğrenciler sık sık yaşıyorlar. Ayrıca araştırmamızın Türkiye’de ve diğer yabancı ülkelerde Türkçe eğitim alan Türk uyruklu yabancı (Azerbaycan ve diğer Türk dilli cumhuriyetleri) öğrencilerin karşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Anahtar Sözcükler: Türkiye üniversiteleri, Türkçe öğretimi, Azerbaycan, Türk dilli Cumhuriyetler, Türk uyruklu Yabancı Dilde Okuma Kaygısı Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması Araş. Gör. Ozan İPEK, Araş. Gör. Hatice YURTSEVEN YILMAZ Yeni öğrenmeler çoğu zaman yeni kaygıları da peşinden getirmektedir. Bu kaygılar kişinin öğrendiği bilgiyi ya da beceriyi yaşama geçirmesinde, onu gerektiği biçimde kullanabilmesinde etkili olabilmektedir. Örneğin yeni bir dil öğrenen bireyin duyduğu kaygı onun bu dili kullanmadaki başarısını kimi zaman olumsuz yönde etkileyebilmekte kimi zamansa kaygının düzeyine bağlı olarak başarısını artırabilmektedir. Yabancı dil öğrenirken duyulan kaygının öğrenmeyi etkilediği pek çok çalışma ile kanıtlanmıştır I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 49 (Horwitz, Horwitz ve Cope, 1986; Truitt, 1995; Subaşı, 2010; Sallabaş, 2012). Horwitz ve diğerleri (1986)’ne göre yabancı dil kaygısının özü, ikinci dilde kusurlu bir biçimde iletişim kurmanın bireyin özgüveni için oluşturduğu tehdittir. Bu nedenle yabancı dil kaygısının dil kullanımının daha çok sözlü tarafıyla (dinleme ve konuşma) ilgili olduğu düşünülür. Kaygının en az olduğu beceri olarak görülen okuma, iki ya da daha fazla konuşmacının anlatımının devingen yapısına bağlı olarak başarının değişmediği bireysel bir eylemdir. Ancak yabancı dilde okumanın iki yönü kaygıyı ortaya çıkarmaktadır: yabancı bir yazı sistemi ve yabancı kültür materyalleri (Saito, Horwitz ve Garza, 1999). Yeni bir dil öğrenen bireyler aynı zamanda yeni bir kültürü de keşfetmektedirler. Dil ve kültür arasındaki bütünleyici ilişki düşünüldüğünde bireylerin yeni kültürü içinde barındıran metinleri okumaya karşı duyabilecekleri kaygı göz ardı edilmemelidir. Ancak alan taraması yapıldığında yabancı dil olarak Türkçe öğrenen bireylerin Türkçe okuma ile ilgili kaygı duyup duymadıkları; okuma kaygısının Türkçe öğrenmeyi etkileyip etkilemediğine ilişkin bir çalışmanın yapılmadığı saptanmıştır. Bu çalışmanın amacı, Saito, Horwitz ve Garza (1999) tarafından geliştirilen “Yabancı Dilde Okuma Kaygısı Ölçeği”ni Türkçeye uyarlamak ve ölçeğin geçerlik-güvenirlik çalışmalarını gerçekleştirmektir. Bu amaç çerçevesinde öncelikle ölçek, araştırmacılar ve iki İngiliz Dili alan uzmanı tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Ortaya çıkan çeviri maddelerden Türkçenin anlatım biçimine en uygun olanları seçilmiştir. Çevirisi tamamlanan ölçek farklı çevirmenlerce İngilizceye çevrilmiş, elde edilen ölçekle özgün ölçek karşılaştırılarak çevirinin aynı anlamı verip vermediği belirlenmiştir. Son düzenlemelerden sonra ölçek, ULUTÖMER ve GAZİ TÖMER’de Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen B1, B2 ve C1 seviyesindeki 350 öğrenciye uygulanacaktır. Toplanan veriler SPSS 22.0 ile analiz edilecek, ölçeğin geçerliği ve güvenirliği saptanacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil, yabancı dil olarak Türkçe, okuma kaygısı ölçeği Türkçe Öğrenen Faslı Öğrencilerin Yazılı Anlatım Becerilerinin Değerlendirilmesi Okt. Serkan İPEK Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde dört temel dil becerisinin geliştirilmesi esastır. Fakat farklı sebeplerden ötürü bu becerilerin istenilen düzeyde geliştirilmesi bazen mümkün olmamaktadır. Bu becerilerden biri olan yazma, öğrencilerin zorluk yaşadığı becerilerin başında yer almaktadır. Öğrencilerin yazmaya karşı duydukları motivasyon eksikliği, yazma becerisinin geliştirilmesine ket vurmaktadır. Özellikle yurt dışında Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrenciler, yazma becerisine gereken hassasiyeti gösterememekte, buna bağlı olarak öğrenim süreci içerisinde yazma becerisini geliştirmeye yönelik uygulamalarda birtakım problemlerle karşılaşmaktadır. Bu çalışmanın amacı, B1 seviyesinde Türkçe öğrenen Faslı öğrencilerin yazılı anlatım becerilerini yanlış çözümleme yaklaşımı doğrultusunda değerlendirmektir. Değerlendirme I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 50 sırasında içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışmanın verilerini, Rabat Yunus Emre Enstitüsünde 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Türkçe kurslarına devam eden B1 seviyesindeki Faslı öğrencilere yazdırılan kompozisyonlar oluşturmaktadır. Elde edilen veriler, dil bilgisi, söz dizimi, imlâ-noktalama yanlışları ve kelime seçiminden kaynaklanan yanlışlar olarak sınıflandırılacaktır. Yanlışlar; “dil içi gelişimsel yanlışlar ve olumsuz aktarım yanlışları” ile sınırlandırılacaktır. Çalışmanın sonunda elde edilen sonuçlardan hareketle Faslı öğrencilerin yazma becerilerinin geliştirilmesine yönelik çözüm önerilerinde bulunulacaktır. Anahtar Sözcükler: Türkçe öğretimi, yanlış çözümleme, yazma, Fas Bingöl Üniversitesi’nde Iraklı Öğrencilerin Türkçe Öğretiminde Karşılaştıkları Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri Yrd. Doç. Dr. Yılmaz IRMAK Bu çalışma; Bingöl Üniversitesi Dil Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde Türkçe öğretimi gören 25 Iraklı öğrencinin dil öğretimi sırasında karşılaştıkları temel sorunları ortaya koyarak Türkçe öğretiminin kalitesini ve başarısını arttırmaya yöneliktir. Üniversitemize lisansüstü öğretim almak amacıyla gelen bu öğrencilerin Dil Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde Türkçe öğrenmeleri zorunludur. Bu kapsamda öğrenciler bir yıllık bir Türkçe öğretimine tabi tutulmaktadır. Böylece hem öğrencilerin Lisansüstü derslerini Türkçe olarak takip etmeleri hem de kültürel değerlerimizi onlara aktarmak suretiyle iki ülke arasında bir kültürel köprü kurmayı amaçlamaktayız. Dilin kültürel aktarım işlevini göz önünde bulundurduğumuzda yabancı uyruklu öğrencilere Türkçe öğretmenin önemi daha iyi anlaşılmış olacaktır. Merkezimizde Iraklı öğrencilere anlama, dinleme, konuşma, yazma ve dilbilgisi olmak üzere beş alanda dersler verilmektedir. Öğrencilerimizin bu derslerde karşılaştıkları sorunların en başında; sözcüklerin telaffuzu, fiillerin zamirlere ve zamanlara göre çekimi, ünsüz yumuşaması, ünsüz sertleşmesi, zamirlere gelen ekler, özne ve yüklemin yerinin değiştirilmesi ve ekkök ilişkisinin kavranamaması gibi sorunlar gelmektedir. Öğrencilerde tespit ettiğimiz bu sorunlar ve bu sorunların çözümüne yönelik önerilerimizi bu araştırmamızda somut olarak ortaya koyarak Türkçe öğretimi konusunda başarımızı arttırmayı amaçlamaktayız. Zira son yıllarda gerek Irak ve Suriye gibi ülkelerden mültecilerin ülkemize göç etmeleri gerek dünyada üniversitelerimizin yabancı uyruklu öğrenciler için çekim merkezi olmaya başlamaları Türkçe öğretimi konusunda bir kurumsallaşmayı gerekli kılmaktadır. Bu bakımdan 21. Yüzyılda Türkçenin parlayan bir yıldız olması için bir an önce gerekli alt yapıların oluşturulması, eksikliklerin giderilmesi, dil öğretim araç ve materyallerinin geliştirilmesi ve aynı zamanda ders veren öğretim elemanlarının hizmet içi eğitime tabi tutularak Türkçe öğretimi konusunda en iyi şekilde yetiştirilmesi son derece önem arz etmektedir. Anahtar Sözcükler: Bingöl Üniversitesi, Iraklı öğrenciler, Türkçe öğretimi, temel sorunlar I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 51 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Bireylerin Türkiye Algısının İncelenmesi Prof. Dr. Şeref KARA, Araş. Gör. Dilek BAŞTUĞ, Araş. Gör. Sercan ALABAY Yabancı dil öğretiminde, pozitivist bir yaklaşımla eylemsel yöntemi uygulamayı amaçlayan Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni, dil ve kültür öğretimine de yeni bir boyut ve anlayış kazandırmıştır. Yabancı dil öğretmenlerine, öğrenen merkezli bir anlayışla, öğrenme sürecinde eklektik öğrenme modeli uygulamaları sıklıkla önerilmektedir. Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde, dört temel dil becerisinin geliştirilmesinin yanında, Türk kültürü ve medeniyetinin öğrenene aktarılması da üzerinde durulması gereken önemli bir husustur. Çünkü dil öğretimine kültürlerarası boyutun eklenmesindeki temel gaye, bireyi klişelerinden ve önyargılarından arındırıp, çok kimlikli bir yapıda yaşayabilecek kültürlerarası bir boyuta taşımaktır. Bu yaklaşımın temel amacı, farklı sosyal kimliğe sahip bireyler arasında, bireylerin kültürlerarası bakış açısına sahip olmalarını sağlamaktır. Yabancı dil öğretiminde kültür, genellikle hedef dili konuşanların yaşama biçimi olarak ifade edilir. Bu nedenle Türkçe öğretim materyallerinde ele alınan konuların, eleştirel ve kültürlerarası bir bakış açısıyla seçilmesi, öğrenenlerin ele alınan konuları hem kendi kültürleriyle hem de Türk kültürü ile mukayese edebilecek beceriyi kazanmaları önem taşır. Kültürlerarası yaklaşım, kuralcı bir anlayıştan çok uyum ve değişime öncelik vererek yeni yorumlama anlayışları sağlar. Yaşanan sorunların en aza indirgenmesinde ve yaşanabilecek daha barışçı bir dünyanın tesis edilmesinde, kültürlerarası eğitim modeli büyük bir önem kazanmaktadır. Kuşkusuz ülkemiz gibi yoğun göç alan ülkelerde, kültürel farklılıkların anlayışla karşılanabilmesi, toplum, okul ve eğitimin buna göre yapılandırılması çatışmayı önleyici en önemli tedbir olacaktır. Bu çalışma kapsamında, Uludağ Üniversitesi Türkçe öğretim merkezinde (ULUTÖMER) Türkçe öğrenen ve 45 farklı ülkeden gelen 91 uluslararası öğrenciye 27 maddelik çoktan seçmeli sorudan oluşan bir anket üç ay aralıkla iki kez uygulanmış ve elde edilen veriler IBM SPSS programıyla analiz edilmiştir. Kültürlerarası bir anlayışla hazırlanan anket soruları öğrencilerin, Türkiye’ye gelmeden önce ülkeye yönelik sahip oldukları genel bilgilerin yanında klişeleri ve önyargılarıyla ilgili soruları da kapsamaktadır. Bireylerin görsel ve işitsel edinim ve öğrenimlerini belirlemek maksadıyla anket soruları ülkemize özgü görsellerle de desteklenmiştir. Toplanan verilerle, ders materyallerinin tematik içeriğinin, öğrenme sürecinde etkili faktörler olduğu, görsel tasarımının, seslendirmelerinin yenilikçi bir yaklaşımla yeniden ele alınması gerektiği anlaşılmıştır. Araştırmamızda, kültürün en önemli taşıyıcısı olan dil ve kültür arasındaki etkileşim süreçleri belirlenmiş ve kültürlerarası bir boyutla analiz edilerek elde edilen verilerden hareketle Türkçeyi, yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin kültürlerarası boyutta yaşadıkları öğrenme zorluklarının neler olduğu belirlendikten sonra yabancı dil olarak Türkçenin öğretimine ilişkin çözüm yolları önerilmiştir. Anahtar Kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, dil ve kültür, etkileşim I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 52 Yabancılara Türkçe Öğretiminde Alternatif Bir Ölçme Değerlendirme Aracı: Socrative Uzm. Fatma KARACA Günümüzde ölçme ve değerlendirme sürecinde kullanılan araçların geleneksel özelliklerden uzaklaştırılıp farklı amaçlarla çeşitlendirilmesi, alternatif ölçme araçlarının geliştirilmesi sürecini başlatmıştır. Öğretim teknolojilerindeki gelişmeler, bilginin aktarımında kullanılan araçlar kadar öğretilen bilgiyi ölçme ve değerlendirme araçlarında da etkisini göstermiş ve bu doğrultuda farklı uygulamaların ortaya çıkmasına da aracı olmuştur. Buna bağlı olarak yaşadığımız çağın gerekleri ve öğrenci ihtiyaçlarındaki değişiklikler de var olan ölçme değerlendirme araçlarına alternatif araçlar geliştirmeyi zorunlu kılmıştır. Bu doğrultuda genelde Türkçe öğretiminin özelde ise Yabancılara Türkçe öğretiminin ölçme ve değerlendirme sürecinde farklı amaçlarla sınıf içinde ve sınıf dışında Web 2.0 araçlarından da faydalanılmaya başlanılmıştır. Sınıf içinde; bilgiyi sunma, aktiviteleri gerçekleştirme ve ölçme değerlendirme yapma; sınıf dışında ise derse hazırlık ve öğrenilenleri tekrar etme ve pekiştirme Web 2.0 araçlarının kullanım alanları arasında gösterilebilir. Web 2.0 araçlarından biri olan Socrative, yabancılara Türkçe öğretiminin ölçme ve değerlendirme aşamasında kullanılabilecek bir uygulamadır. Socrative, “eğlenceli, etkili sınıf aktivitelerini içeren, istenilen her ortamda kullanılabilen, öğrenme esnasında öğrencilerle anlık iletişim kurmayı sağlayan, hazırlanan etkinlikler veya anlık sorularla öğrencilerin hızlı bir şekilde değerlendirilmesini ve ardından otomatik olarak doldurulan sonuçları kullanarak öğrenmenin planlanmasını sağlayan biçimlendirici bir ölçme aracıdır” (www.socrative.com). Bu çalışma, Socrative programının B1 düzeyinde yabancı dil olarak Türkçeyi öğrenen öğrenciler üzerindeki verimliliğini test etmek amacıyla yapılacaktır. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışmasının kullanılacağı bu araştırmada, çalışma grubunu 10 öğrenci oluşturacaktır. Veriler, bir ünitede üç bölüm içinde Socrative programı ile hazırlanmış ölçme araçları ile toplanacaktır. Verilerin analizinde kategorisel içerik analizi, görüşme formu ve gözlem kullanılacak ve Socrative programının ölçme ve değerlendirme sürecindeki verimliliği değerlendirilecektir. Anahtar Sözcükler: Alternatif ölçme araçları, Web 2.0 araçları, Socrative I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 53 Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı Standartlarına Göre Belirlenen Etkinliklerin Yabancılara Türkçe Öğretimi Dersi Kapsamında Uygulamalı Bir Değerlendirmesi Yrd. Doç. Dr. Neslihan KARAKUŞ, Elif TURGUT Türkçe Öğretmenliği lisans programında 3. Sınıfın 2. Yarıyılında 2 saatlik bir ders olarak yer alan Yabancılara Türkçe Öğretimi dersinin genel amaçları arasında yabancılara Türkçe öğretiminin tarihçesi, yabancı dil öğretim yöntemleri, kültür aktarımının önemi, anadil ve yabancı dil öğretimindeki farklar, yabancı dil öğretiminde kullanılan materyaller, Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni, Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı, dil seviyeleri ve özellikleri, yabancı öğrencilerin motivasyonu gibi konularda teorik bilgiler vermektir. Bu derste öğrencilere aktarılan konulardan biri olan Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR), dilde yeterlilik seviyesini uluslararası alanda ölçmek için hazırlanmış bir sistemdir. Avrupa çapında geniş ölçüde kabul edilen CEFR, dünyada da gittikçe yaygınlaşmaktadır. CEFR, kişinin bir yabancı dili ne derece iyi konuşup anladığını göstermesinin bir yöntemidir. CEFR sayesinde yabancı dil öğretimi belirli standartlara oturtulmuştur. Bu bağlamda çalışma kapsamında akademik seviye için belirleyici olması açısından etkinlik hazırlamada CEFR standartlarına göre B2 seviyesi seçilmiş ve yabancılara Türkçe öğretimi dersinde öğrencilerden, verilen teorik bilgiler ışığında B2 seviyesinde dinleme ve okuma etkinlikleri hazırlamaları istenmiştir. Yıldız Teknik Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümü lisans programında öğrenim gören ve Yabancılara Türkçe Öğretimi dersini alan 25 öğrencinin hazırladığı dinleme ve okuma etkinlikleri CEFR standartları ölçeğinde değerlendirmeye alınmış ve öğrencilerin B2 seviyesine göre etkinlik hazırlamada ne derece başarılı oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca seviyeye uygun bulunan etkinliklerin YTÜ TÖMER’de Türkçe öğrenen yabancı öğrenciler ile uygulaması yapılarak akran desteği ile öğretimin başarıyı arttırdığı hususunda çeşitli gözlemler yapılmıştır. Araştırmada bir grup veya kişi tarafından yürütülen çözüm yönelimli araştırma olarak tanımlanabilecek eylem araştırması yöntemi kullanılmıştır. Toplanan verilerin analizi ile ders kapsamında öğrencilerin belirlenen seviyeye yönelik etkinlik hazırlamada başarılı olduğu tespit edilmiştir. Etkinliklerin uygulanması esnasında, Türkçe öğretmenliği bölümünde okuyan öğretmen adaylarının yabancı öğrencilere yaklaşımının hem bir eğitimci, hem arkadaş gibi olmasının akran desteği ile örtük öğrenmeyi etkinleştirdiği ve Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerin dil öğrenmeye olumlu yaklaşımını arttırdığı da tespit edilen sonuçlar arasındadır. Ayrıca çalışma neticesinde sadece teorik bir ders olan yabancılara Türkçe öğretimi dersinin uygulamalı olması halinde çok daha işlevsel olacağı sonucuna da varılmıştır. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR), B2 seviyesi, akran desteği, örtük öğrenme I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 54 Bulgarlara Türkçe Öğretiminde Ortak Söz Varlığı ve Tematik Sınıflandırmadan Yararlanma Yrd. Doç. Dr. Abidin KARASU Türkçe ve Bulgarca uzun asırlar birbiriyle köklü ilişkiler içinde bulunmuş, bugün bile izlerini takip edebildiğimiz dil yapılarını içinde muhafaza etmeye devam eden dillerdir. Özellikle Osmanlıyla birlikte Balkanlara yerleşen Türkler, kendi dillerini ve kültürlerini de bu coğrafyada kalıcı şekilde taşımışlardır. Bulgarcada sekiz bine yaklaşık Türkçe kelimenin bulunması tarihsel süreç içinde Türkçe ve Bulgarcanın derin ve köklü ilişkisini göstermektedir. Osmanlının Balkanlardaki hâkimiyetinden sonra devletin bütün idari ve yönetim sistemiyle yerleşmesi kültür faaliyetlerini de hızlandırmıştır. Filibe, Sofya, Selanik, Şumnu, Üsküp, Belgrad, Saraybosna gibi şehirler Balkanların önemli kültür merkezleri haline gelmiştir. Türkçe bu merkezlerden yayılmış ve dönem itibariyle Balkanların devlet ve itibar dili haline gelmiştir. Türkçe Bulgarcaya binlerce kelimenin yanında gramer yapıları, deyim, atasözü gibi unsurları da vermiştir. Türkçenin Bulgarca üzerindeki etkisi bugün bile güncelliğini korumakta ve bilimsel araştırmalara konu olmaktadır. Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Doğu Blok’u ülkelerindeki totaliter rejimlerin ortadan kalması, Türkiye’nin gönül coğrafyası olan Balkanlardaki faaliyetlerini, geçmiş asırlardaki birikimleri, tecrübeleriyle birlikte yeniden hızlandırmasını sağlamıştır. Türkiye son yıllarda yeni kültür ve eğitim politikaları; Yunus Emre Enstitüsü, TİKA ve YTB gibi kurumlarıyla Balkanlarda önemli faaliyetler gerçekleştirmektedir. Hiç kuşkusuz bu faaliyetlerin içinde Türkçenin öğretilmesi ve Türk kültürünün tanıtılması önemli yer tutmaktadır. Bu aşamada, Türkçenin Balkan dillerine verdiği binlerce kelime, Türk ve Balkan toplumları arasındaki ortak söz varlığının yeniden ele alınmasına ve özellikle Türkçe öğretimi aşamasında değerlendirilmesi gerekmektedir. Dil ilişkileri ve kelime alışverişleri üzerinde birçok araştırma yapılmasına rağmen, ortak söz varlığının kullanılması ve özellikle Bulgarcaya geçen binlerce Türkçe kelimenin tematik olarak sınıflandırılmasıyla Bulgarlara Türkçe öğretme aşamasında bu birikimden istifade edecek bir ders kitabı veya yardımcı materyal hazırlanmamıştır. Çalışmamızda, Türkçe ve Bulgarca ortak söz varlığı üzerinde durulacak olup tematik sınıflandırmanın önemi ve ders materyallerinde nasıl kullanılması gerektiği hakkında bilgi verilecektir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, Bulgarca, ortak söz varlığı, Balkanlar, Türkçe I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 55 Osmanlı ve Cumhuriyet Döneminde Yazılan Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Kitaplarının Atasözü ve Deyimler Açısından Karşılaştırılması Yrd. Doç. Dr. Hilal KESKİN, Yrd. Doç. Dr. Erhan YEŞİLYURT, Yrd. Doç. Dr. Filiz METE Hızla küreselleşen dünyada ana dil ve yabancı dil öğreniminin önemi yadsınamaz bir gerçektir. Dil insanlar arasındaki iletişimin sağlanmasındaki en temel faktördür. Dil sayesinde insanlar kendi duygu, düşünce ve hayallerini anlatma imkânı bulurken başkalarınınkini de dinleme fırsatı kazanırlar. Dil iletişimin gerçekleşmesinde tek boyutlu bir etken değildir. Dilin birçok boyutu vardır. “Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıta, kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu kanunlar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli anlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş içtimaî bir müessesedir.” (Ergin, 20012: 3). Fakat bunların dışında dili dil yapan bir diğer unsur ise bir milletin kültürünün taşıyıcı ve yansıtıcısı olmasıdır. Dil bağlı olduğu milletin kültüründen izler taşır. Bir dilde kullanılan kelimeler, deyimler, atasözleri vb. unsurlar o milletin yaşayışından, gelenek ve göreneklerinden, inanışlarından ve daha birçok özelliğinden izler yansıtmaktadır. Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminin etkili bir şekilde yapılması için Türk kültürünün de öğretilmesi gerekmektedir. Bu nedenle Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinde Türk kültüründen izler taşıyan atasözü ve deyimlerin öğretilmesi çok önemlidir. “Dilin önemli anlatım seçeneklerinden olan atasözleri ve deyimler, toplumun sosyal ve kültürel değerlerini yansıtan kuşaklararası kültür aktarımında çok önemli rol oynayan birbirlerini tamamlayan unsurlardır.” (Bulut, 2013: 564). “Türk dili dâhil birçok dilde hem atasözleri hem deyimler konuşma ve yazı dilinde çok önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle Türkçenin eğitimi ve öğretiminin söz konusu olduğu bütün platformlarda atasözü ve deyim öğretiminin kelime öğretimiyle birlikte ve hemen hemen aynı oranda öğretilmesi gerekmektedir.” (Atalay, 2015: 192). Yabancı dil öğretiminde atasözü ve deyimlerin öğretilmesi hem öğrenilen dilde kullanılan cümlelerin daha iyi anlaşılmasına ve anlamlandırılmasına hem de o milletin kültürünün ve yaşayışının anlaşılmasını yardımcı olacaktır. Bu nedenlerden dolayı yabancı dil olarak Türkçe öğretimi kitaplarında Türk kültürünün yansıtıcısı olan atasözü ve deyimlerin kullanılması son derece önemlidir. Bu çalışmanın amacı Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde yazılan yabancı dil olarak Türkçe öğretimi kitaplarını atasözü ve deyimler açısından karşılaştırmaktır. Bu araştırmada nitel araştırma modellerinden doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Doküman analizi, araştırma sonucunda elde edilecek olgu ve kavramlara ulaşmada yol gösterecek olan yazılı malzemenin incelenerek analiz edilmesidir. Osmanlı döneminde İngiliz ve Osmanlı Türklerinin kullandığı Latin ve Arap alfabesi ile İngilizce olarak yazılan on altı Türkçe öğretim kitabı ile Cumhuriyet döneminde Milli Eğitim Bakanlığının yurt dışındaki Türk çocuklarının Türkçe ve Türk kültürünü daha iyi öğrenmeleri amacıyla hazırladığı sekiz kitaptan oluşan Türkçe ve Türk Kültürü Ders Öğretim Materyali ve Çalışma Kitabı (1-10. sınıflar) seti bu araştırmanın evren ve örneklemini oluşturmaktadır. I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 56 Bu çalışmadan elde edilen verilerin analizinde ise betimsel analiz ve içerik analizi yöntemleri kullanılmıştır. İlgili dokümanlar araştırmacılar tarafından okunmuş belirlenen atasözü ve deyimler sayfa numaraları belirtilerek her kitap için ayrı tablolar oluşturulmuştur. Anahtar Sözcükler: Deyim, atasözü, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi Yabancı Öğrencilerin Türkçe Eğitimine İlişkin Tutum ve Görüşleri (Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Örneklemi) Yrd. Doç. Dr. Yasin KILIÇ Bu araştırmada “Türkçe Öğrenen Yabancı Öğrencilerin Türkçe Eğitimine İlişkin Tutum ve Görüşleri” çeşitli değişkenlerle incelenmiştir. Araştırmada, 2016-2017 öğretim yılı güz döneminde Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde öğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler örneklem olarak seçilmiştir. Bu araştırma, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde öğrenim gören yabancı uyruklu öğrencilerin Türkçeye ilişkin tutum ve görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Anket sorularına cevap veren denekler üç ayrı grupta değerlendirilmiştir. Bu gruplandırma Türkî Cumhuriyetlerde yaşayan ve farklı Türk dili lehçelerini konuşan öğrenciler, kültür olarak bize yakın olan ancak ana dili Arapça olan öğrenciler ve Afrika kıtasının farklı ülkelerinden gelen öğrenciler şeklinde yapıldı. Veri toplamak için ölçek olarak anket kullanılmıştır. Ölçekte toplam 40 madde bulunmaktadır. Anket maddelerinden öğrencilerin cinsiyetleri, öğrencilerin ana dilleri, öğrencilerin bildikleri yabancı dil sayıları ve öğrencilerin yaşları bağımsız değişken, diğer 36 anket maddesi ise bağımlı değişkenler olarak değerlendirildi. Araştırma için hazırlanan tutum ölçeği toplam 67 yabancı uyruklu öğrenciye uygulanmıştır. Anket sorularının güvenirlik ve geçerliği sağlanmıştır. Anketten elde edilen bulgular SPSS 16.0 ile analiz edilmiş ve öğrencilerin anket sorularına verdikleri cevapların frekans, yüzde, aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri hesaplanarak yorumlanmıştır. Örneklem grubunun tutum ölçeğine verdikleri cevapların cinsiyetlerine göre farklılığını belirlemek amacıyla “bağımsız örneklem t testi” uygulanıp yorumlanmıştır. Deneklerin anket maddelerine verdikleri cevapların farklılığını belirlemek için ise “tek yönlü ANOVA” testi uygulanmış ve yorumlanmıştır. Tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre değişkenler arasında anlamlı farklılığın olduğu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Türkçeyi daha kolay öğrendikleri, bu öğrencilerden sonra ise kültür olarak bize yakın olan Arap kökenli öğrencilerin Türkçeyi daha kolay öğrendikleri anlaşılmaktadır. Afrikalı öğrencilerin diğer öğrencilere göre Türkçeyi daha zor öğrendikleri araştırmada çıkan sonuçlar arasındadır. Diğer değişkenlerden yaş aralığı 25’in üzerinde olan deneklerin ve birden fazla yabancı dil bilen deneklerin diğer deneklere göre Türkçeye bakış açısı daha olumludur. Deneklerin anket maddelerine verdikleri cevaplar dikkate alındığında yabancı uyruklu öğrencilere verilen Türkçe eğitiminin yetersiz olduğu hususunda görüş belirtmişlerdir. Yabancı öğrenciler dil becerileri konusunda yeteri düzeyde eğitim almadıklarından yakınmaktadır. I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 57 Kelime bilgisi noktasında da öğrencilerin memnuniyetsizlikleri söz konusudur. Ayrıca Türk dil bilgisi öğretimi konusunda da öğrencilerin yaklaşımı olumsuzdur. Bugüne kadar genel olarak Türkçe eğitimi ana dili Türkçe olan öğrencilere verilmiştir. Akademisyenlerimiz yabancılara yönelik Türkçe eğitimi konusunu gündemlerine almamış ve bu alanda yetersiz kalmışlardır. Dolayısı ile yabancılara Türkçe eğitimi konusunda görülen eksikliklerin tespit edilerek, bu noksanlıkların giderilmesine yönelik uygulamalar yapılmalıdır. Anahtar Sözcükler: Türkçe eğitimi, yabancı, tutum, öğrenci Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Öğrencilerin Karşılaştıkları Dil Bilgisel Sorunlar: Şimdiki Zaman Örneği Araş. Gör. D. Barış KIR, Araş. Gör. Eda TEKİN Yabancı dil öğrenmek uzun ve yorucu bir süreçtir. Bu süreçte, öğrencilerden hedef dilde dinleme, konuşma, okuma, yazma ve dil bilgisi becerilerine hâkim olmaları beklenir. Bu becerilerden dil bilgisi alanı çeşitli kurallar içerdiğinden ve çoğunlukla da ezbere dayalı olduğundan öğrencilerde bir önyargı oluşturmaktadır. Öğrencilerin oluşturduğu bu önyargı, diğer dil becerilerine de yansımaktadır. Öğrencilerin yanı sıra öğretmenlerin de yine dil bilgisine karşı tutum ve davranışları, öğrencilerin dil bilgisine yönelik düşüncelerini etkilemektedir. Öğretmenlerin dil bilgisini sadece elde olan kitaplarla sınırlandırması, dil bilgisi gibi anlaşılması güç olan soyut bir beceri alanını öğretirken farklı etkinliklere yer vermemesi öğrencilerin bu alanda daha da zorlanmalarına sebep olmaktadır. Bu gibi durumlarda, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde hedeflenen amaçlara ulaşmada başarısız olunmaktadır. Dil bilgisi öğretimi belirli kurallara göre yapılmaktadır. Konular bir düzen ve sıra şeklinde verilmektedir. Dil bilgisinde zamanlar kavramı öğretilirken de durum böyledir. İlk olarak öğretilen zaman da şimdiki zamandır. Güzel ve Barın (2013)’a göre şimdiki zaman içinde bulunulan anı aktarmaya yaradığından dolayı bu zamandan başlamak gerekmektedir. Öğretimi kolay bir zaman olmasına rağmen uygulamada öğrencilerin kafa karışıklığı yaşadığı konulardan biridir. Şimdiki zaman, fiile “–yor” ekinin getirilmesiyle oluşturulmaktadır; fakat bu durum, “yor” ekinin fiile getirilmesiyle bitmemekte ve özellikle ekin önüne “–ı, -i, -u, -ü” seslerinden hangisinin geleceği konusunda Türkçeyi yeni öğrenmeye başlayanlar zorlanabilmektedir. Ayrıca ‘’a’’ ve ‘’e’’ seslerinin daralarak ‘’-ı, -u’’ ve ‘’-i, -ü’’ seslerine dönüşmesi de karıştırılabilmektedir. Bunun sonucu olarak şimdiki zamanı sadece ‘’–yor’’ eki olarak öğrenen ya da ayrıntılarını anlamlandıramayan öğrenci, hem konuşmada hem de yazmada yanlışlar yapabilmektedir. Bu nedenlerle, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin şimdiki zaman konusunda karşılaştıkları zorlukların ve yaptıkları hataların tespit edilmesi; bu hatalara yönelik çözüm önerilerinin getirilmesine katkı sağlayacaktır. Nitekim bu araştırmada, yabancı öğrenciler şimdiki zaman konusunda yaptıkları hatalar ve bunların nedenleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması yöntemi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 58 kullanılmıştır. Araştırmamızın çalışma grubunu Yıldız Teknik Üniversitesi TÖMER’de A1 seviyesinde öğrenim gören 24 öğrenci oluşturmaktadır. Veriler, A1 kur sonu sınavında, öğrencilerin şimdiki zaman konusu ile alakalı sorulara verdikleri cevaplardan elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde betimsel analiz tekniğinden yararlanılmıştır. Verilerin analizinden elde edilen bulgulara göre öğrencilerin şimdiki zaman konusunda yaşadıkları sorunlar tespit edilmiş ve bu sorunlara yönelik öneriler getirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, dil bilgisi, şimdiki zaman Uluslarası Öğrencilerin Türkçe Yazılı Metinlerinin Derlem Temelli Olarak İncelenmesi Doç. Dr. Nalan KIZILTAN, Okt. Dr. Işıl ATLI İngilizce bir dilbilim terimi olan corpus (çoğulu corpora) sözcüğünün karşılığı olarak dilimize giren derlem, en basit anlamıyla, türlerine göre gruplanarak bilgisayar ortamına aktarılmış çeşitli yazılı ve sözlü metinleri ifade etmektedir. Tahiroğlu (2013: 4043) derlem sözcüğünü “boyutça büyük metin koleksiyonlarının elektronik biçimlerde bilgisayar ortamında tutulan dilsel kesitleri” olarak tanımlamaktadır. Son yıllarda, derlem çalışmaları çeviribilim ve yabancı dil öğretimi alanında yaygın olarak kullanılmaktadır. Derlem, bize bir dildeki sözcük sıklığı sayımını, birlikte kullanılan sözcükleri, sözcük dağılımını ve sözcük öbeklerini vermektir; kapsamlı olarak hazırlanmış bir derlem ise yabancı dil öğrenen bireyler için geniş bir örneklem sunmakta ve bir başvuru kaynağı işlevi görmektedir. Derlem, sadece anadil konuşucuları tarafından üretilen yazılı ve sözlü metinleri içermez. Farklı anadil konuşucularının, yabancı dil olarak öğrendikleri bir dilde ürettikleri metinleri içeren öğrenci derlemleri (learners’ corpus), özellikle karşıtsal çözümlemeye dayalı (contrastive analysis) çalışmalarda anadil kullanıcılarının ve yabancı dil öğrenen bireylerin dil kullanımındaki farklılıkları incelememize ve derlememize olanak tanımaktadır. Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi’nde (OMÜ Türkçe) B2 ve C1 kurlarına devam eden 30 uluslararası öğrencinin, 2016-2017 güz yarıyılında derslerde yazdıkları metinlerdeki sözcük (ad, eylem, kalıp sözler, bağlaç, eylem çekim zamanı ve kip) kullanımlarını derlemek, öğrencilerin ne tür sözcükleri kullanmayı seçtiklerini ve bu sözcükleri kullanırken yaptıkları hataları belirlemektir. Verilerin derlenmesinde kolaylık olması açısından, çalışmanın örneklemini oluşturan öğrencilerden, ödevlerini elektronik ortamda teslim etmeleri istenecek ve toplanan veriler, CompleatlexicalTutor v.8 http://www.lextutor.ca TomCobb, 2015 programı kullanılarak incelenecektir. Bu çalışma sonunda elde edilen bulgular, bizlerin genel olarak ikinci dil edinim sürecini ve yabancı dil olarak Türkçe öğrenen uluslararası öğrencilerin yazılı anlatımda karşılaştıkları zorlukları anlamamıza yardım edecektir. Ayrıca, öğrencilerin kullandıkları sözcük sıklığı göz önüne alındığında, bu çalışma, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde kullanılacak sözcüklerin saptanmasına katkıda bulunabilir. Anahtar Sözcükler: Türkçe’nin yabancı dil olarak öğretimi, derlem, karşıtsal çözümleme I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 59 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kullanılan Materyallerdeki Görsellerde Yer Alan Kültürel Öğelerin Göstergebilim Açısından İncelenmesi Araş. Gör. Meltem Merve KONU, Dr. Şükrü BAŞTÜRK Yabancılara Türkçe öğretimi son yıllarda giderek önem kazanan ve rağbet gören bir alan olmaya başlamıştır. Bu amaçla kullanılan materyaller kuşkusuz öğrenim süreci için önem arz etmektedir. Bu materyaller içerisinde de öğretim setleri erişim ve kullanım kolaylığı açısından ilk basamağı oluşturmaktadır. Bilindiği üzere dil öğretiminde ders ve çalışma kitapları aracılığıyla öğrenilen kalıplar ve sözcükler kadar bu kullanımların hangi bağlamda gerçekleşeceği de erek dili doğru kullanmak açısından önemlidir. Bu doğrultuda dil kullanıcıları için bağlam şüphesiz kültürel öğelerden soyutlanamayacak bir ortamdır. Öğrenici, erek dil kullanıcılarının dünyaya bakış açılarına, düşünme ve değer sistemlerine farklı bağlamlarda tanık olarak neyi nerede nasıl kullanacağını öğrenmekte ve erek dilin kültürel unsurları hakkında fikir sahibi olmaktadır. Bu kültürel öğelerinin içselleştirilme sürecinde de kullanılan öğretim setlerindeki metinler kadar görseller de önemli bir yere sahiptir. Hatta çoğu durumda anadil kullanıcısı olmayan bu bireyler için metinlerden daha çok anlam ifade etmektedir. Çünkü, bu görsel öğeler başlangıç seviyesi başta olmak üzere her seviyede amaçlananı anlamlandırmaya yardım ederek öğrenme sürecini kolaylaştırmaktadır. Görsellerin amaca uygun olarak hazırlanmaması ise dil öğrenim sürecini daha da zor hale getirebilmektedir. Bu çalışmada İstanbul Yabancılar İçin Türkçe, Hitit, Yedi İklim ve Yabancılar İçin Türkçe öğretim setlerinin tüm seviyelerindeki ders ve çalışma kitaplarında yer alan görseller göstergebilim açısından incelenerek söz konusu görsellerdeki kültürel öğeleri anlamlandırmanın dil öğrenim sürecindeki önemini belirlemek amaçlanmıştır. Görsellerdeki erek dilin kültürel öğe unsurları sınıflandırılacak ve her ulamda her set için kaç tür dil dışı gösterge yer aldığına dair tablo oluşturulacaktır. Bu doğrultuda seçilen öğretim setleri arasında da görsellerin kültürel öğeleri destekleyip desteklemediğine, hedef kültürü aktarmadaki başarı oranlarına, hangi unsurun ne sıklıkla kullanıldığına ve bir kitapta yer alan unsurun farklı öğretim setindeki aynı seviyeye yönelik hazırlanmış kitapta yer alıp almadığına bakılacaktır. Çalışmada betimsel analiz yöntemi kullanılacak ve göstergebilim açısından kitaplardaki görsellerin hedef dilin kültürel öğelerinin yansıtılmasında ne oranda etkili olduğu incelenecektir. Araştırmanın verileri doküman incelemesi tekniği ile elde edilecektir. Çalışmanın daha sonra hazırlanacak olan yabancılar için Türkçe ders ve çalışma kitaplarında veya bu alanda yapılacak başka materyaller ile görsel öğelere yönelik araştırmalar için faydalı olacağı düşünülmektedir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, kültür aktarımı, görseller, göstergebilim, yabancılara Türkçe ders kitapları I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 60 Jean Deny’nin ‘Türk Dil Bilgisi’nden Türkçe Öğretim Setlerine Bir Bakış: Karşılaştırma Dereceleri Örneği Arş. Gör. Ebru KUYBU 1921 yılında Jean Deny tarafından Fransa’da Türkçe öğrenmek isteyen Fransız öğrenciler için yazılan Türk Dil Bilgisi modern anlamda dil bilgisi çalışmalarının öncüsü olarak değerlendirilmektedir. Bir yabancı gözüyle Türk dilinin incelendiği bu eser, yabancılara Türkçe öğretimi konusunda bir rehber olması nedeniyle değer taşımaktadır. Deny eserin ön sözünde: “Bu sebeple biz sırf mantıkî bakım noktasında durarak Türkçeyi önceden edinilmiş hiçbir fikir olmadan bakıldığı zaman nasıl görünüyorsa öylece kendine mahsus dehasıyla göstermek hususuna bağlı kaldık.” diyerek eserin amacını açıklamıştır. Türk Dil Bilgisi’nin yabancılara Türkçe öğretmek amacıyla kaleme alınmış olması ve geniş içeriği günümüz Türkçe öğretim setlerini incelemeyi gerekli kılmıştır. 1921 yılından günümüze dil bilgisi konularının ele alınış ve aktarılış şeklini karşılaştırmak da bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmuştur. Bu bildiride Jean Deny’nın Türk Dil Bilgisi kitabıyla karşılaştırılmak üzere Yunus Emre Enstitüsü tarafından hazırlanan Yedi İklim Türkçe Öğretim Seti ele alınacaktır. 2015 yılında basılan bu setlerin A1 seviyesi çalışma kitabı, çalışmanın malzemesini oluşturacaktır. Deny’nin eserinin kapsamının genişliği göz önünde bulundurularak iki kitapta da ortak olarak belirlenen sıfatlar ve karşılaştırma dereceleri incelenecektir. Deny’de ‘AdlarDeğişmesiz Ad’ alt başlığında sıfatlar içinde ele alınan karşılaştırma dereceleri, Yunus Emre Enstitüsü’nün çalışma kitabında 7. ünitede (İletişim) dil bilgisi konusu olarak ‘-den daha + sıfat: Karşılaştırma’, ‘en + sıfat : Üstünlük’ biçiminde işlenmiştir. Yapılan bu kıyasla süreç içerisinde Türkçe öğretiminde dil bilgisi konularının aktarılış değişimi tespit edilmeye çalışılacak, elde edilen sonuçların sonraki çalışmalara katkıda bulunması amaçlanacaktır. Anahtar Sözcükler: Türk Dil Bilgisi, Türkçe öğretimi, sıfatlar, karşılaştırma XVIII-XIX. Yüzyillarda Rusya İmparatorluğu’nda Türkçenin Öğrenilmesi ve Tedrisi Tarihinden Doç. Dr. Elvira LATİFOVA XVIII. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Rusya, I Petro’nun başarılı politikaları sonucunda imparatorluğa dönüştükten sonra, bu ülkenin dış politikası da gelişmeye başlar. Zamanla Rusya İmparatorluğu’nun dış politikasında “Doğu Sorunu” önemli bir yer işgal eder. Doğu politikasının başarılı bir şekilde uygulanması için sadece askeri güç değil, aynı şekilde diplomasi de geniş bir şekilde kullanılmaya başlar. Bu bağlamda Kafkasya politikasını aktifleştiren Rusya, Türkçenin bölgede geniş yayıldığını dikkate alarak, bu dilden diplomasi dili olarak geniş yararlanmıştır (Berejkov, 1914: 9-10). En önemlisi ise XVIII. yüzyıl Rusya İmparatorluğu’nun iki en kudretli imparatoru I. Petro ve II. Katerina, işgal öncesi halka hitabı içeren asıl belgeyi –ManifestoyuAzerbaycan Türkçesinde düzenleyip bölge halkları arasında yaymışlardır (Mahmudov, Kerimov, 2009: 198). Hatta 1722 yılında bu amaçla Rusya’da Arap harfli ilk matbaanın I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 61 açılması da Doğu politikasında diplomasi dili olarak Türkçeye özel önem verildiğini bir daha doğrulamaktadır (Delili, 1975: 31). Bu politikanın devamı olarak XIX. yüzyılın başlarından itibaren Rusya’da Doğu’yu araştıran özel bilimsel topluluklarının oluşturulmasına başlandı. Bu dönemde Rusya İmparatorluğu’nun Kazan, Petersburg ve Moskova Üniversitelerinde Doğu dillerinin tedrisine başlanır. Türkçe yabancı dil olarak Heşterhan, Kherson ve Tiflis Gimnazyumlarında da öğretiliyordu. Türk dilinin ve kültürünün araştırılması ve tedrisi için bu alanda uzmanlara ihtiyaç vardı. Bu iş için Rusya’nın Doğu eyaletlerinden bilim adamlarının getirilmesi gerekiyordi. Söz konusu bilim adamlarından biri de görkemli Oryantalist “Rus Oryantalizminin Öncüsü” Mirza Muhammed Ali Kazımbeydi. Mirza Kazımbey, çalışmalarına Kazan Üniversitesinde başlamıştı. Rusya üniversitelerinde ve gimnazyumlarda Türkçenin öğrenilmesinde Mirza Kazımbey’in hazırladığı “Türk-Tatar Dilinin Grameri” ders kitabı önemli rol oynamştı. “Gramer” kitabı son derece başarılı bulunmuş, ilk baskısı bittiğinden yeniden basılma gereği doğmuştur. Sonuçta söz konusu ders kitabı, “Türk-Tatar Dilinin Genel Grameri” başlığıyla ikinci kez basılmıştır (Axundova, 2013). 1849 yılından M. Kazımbey Petersburg’a yerleşir ve Petersburg Üniversitesinde Şarkiyat Fakültesinin kurucu dekanı olur. Şarkiyat Fakültesinde Farsça, Arapça ve Türkçe öğretiliyordu. Ayrıca 12 Aralık 1853 tarihinden itibaren Mirza Kazımbey Rusya’nın Genelkurmay Başkanlığı ve Askeri Akademinin askerlerine ücretsiz olarak Türkçe öğretmeye başlar (Axundova, 2013). Böylece Rusya İmparatorluğu’nun Doğu politikasının yürütülmesinde askeri kuvvet dışında geniş diplomasi ve istihparattan da yararlanılması, XVIII-XIX. yüzyıllarda burada Türkçenin, özellikle de Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesini zorunlu hale getirir. Bu çalışmamızın amacı, XVIII-XIX. yüzyıllarda Rusya İmparatorluğu’nun eğitim kurumlarında Türkçenin tedrisi ve burada Türkçeye olan ilginin nedenlerini dönemin kaynakları temelinde araştırmaktır. Anahtar Sözcükler: Rusya, Türkçe, Kazembek Yabancı Dil Olarak Türkçenin Etnokültürolojik Yaklaşım Esasında Öğretimi Doç. Dr. Zekıya MAMUTOVA İşbu araştırma, öğrencilere kelime hazinesini linguokültürolojik yaklaşım esasında öğretme sorunlarına adanmıştır. Dil, insanın dünya ile ilgili bilgilerinin oluşturulmasının en önemli bir aracıdır. Belli kültürün dili olan milli dilin bir kelimesi ise milletin kültürünün bir parçasıdır. Dilsel şekilde ifade edilen bilgilerin bir bütünü, belli milletin “dilsel dünya görüşü” olarak adlandırılan bir şeydir. Dil faktörlerini ve kültür olaylarını kıyaslayarak öğrenme, öğrencilerin dilbilimsel eğitimi konusunda yeni bir doğrultudur. Araştırmanın bilimsel yeniliği; bir dile sahip kişinin etnolinguokültürolojik yetkilerinin oluşturulmasına daha önce araştırılmamış, aşağıda adı geçen yeni bir açıdan yaklaşmaya bağlıdır: yabancı dil olarak Türkçe örnek olmak üzere bir dilin kelimelerinin ve özellikle I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 62 eşdeğerleri olmayan kelimelerinin milli-kültürel açıdan tarif edilmesi. Dil öğretiminin esası; bir milletin dünya anlayışı, felsefesi, psikolojisi, tarihi ve genel olarak manevi kültürünü dil vasıtasıyla kavrama konusunda öğrencilere yardımcı olmaktır. Türkçenin bu bakımından öğretilmesi; öğrencilere yeni dilsel dünya görüşüne sahip olma, Türk milletinin bilincini kavrama, bu milletin belli bir nesnede neler gördüğünü ve hangi belirtilere göre buna ad verdiğini, belli bir kelimenin hangi ifadeleri taşıdığını anlamaları konusunda yardımcı olacaktır. Amaç; Türk dilini öğretme kapsamında etnolinguokültürolojik gelenekleri de öğretmedir. Bunun, çağdaş gençlerin yetiştirilmesinde büyük önemi vardır. Bununla ilgili olarak öğrencilerine Türk dilinin kelime hazinesini linguokültürolojik yaklaşım esasında öğretme yöntemlerini geliştirmeye ihtiyaç ortaya çıkmıştır. Günümüzde bir dile hakim olmanın evrensel amacı, o dilin kültürüne kavuşma ve kültürlerin diyaloguna katılmadır. Söz konusu amaca kültürlerarası iletişim becerilerini oluşturma yoluyla ulaşılır. Dilin kelime hazinesi ise öğrenciler tarafından iletişim amaçlarına göre öğrenilir. Söz konusu araştırmada Türk dilinin etnik sözcükleri seçilmiş ve bunların ana leksik, sembolik ve fon anlamlarının analizi uygulanmıştır. Araştırmanın konusu kapsamında, manevi ve ahlaki kültürü ifade eden “aile”, “ev” gibi leksik-semantik konseptleri ele alınır. Etnolinguokültürolojik birimlere hakim olma, amaca uygundur ve etnik sözcükleri kullanma için gereklidir. Milli ve kültür unsuru herhangi bir dilde, onun kelime ve deyim hazinesinde ve sözdiziminde açık olarak izlenir. Bu yüzden, herhangi dili öğreterek bunun milli köklerini, kuruluş ve seslenme yöntemlerini belirlemek gereklidir. Anahtar Sözcükler: Polietnik ortam; çok dillilik; Türkçe, Türk dili; (eşdeğeri olan, eşdeğeri olmayan) kelimeler, yabancı dil, etnolinguokültürolojik yaklaşım Sovyetler Birliği’nde Dil Politikası ve onun Türk dilinin konumuna ve Öğretilmesine Etkisi (Azerbaycan örneğinde) Doç. Dr. Arzu MEMMEDOVA 1922-1991 yıllarını kapsayan Sovyetler Birliği dönemi Türk tarihinin zorlu ve karmaşık dönemlerinden biridir. Söz konusu dönemde Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetleri birliğe dahil olan 15 Cumhuriyetten biri olsalar da, aslında bağımsız değillerdi ve merkez Moskova’dan yönetiliyorlardı. Sovyetler Birliği kurulduktan sonra ülkede yürütülen politikanın temel çizgisi aynı tür düşünen, aynı inanca sahip ve aynı dilde (rus dili) konuşan Sovyet insanı ve işte bu tür niteliklere sahip Sovyet halkı yaratmak idi. 1920-30’lu yıllardan başlatılan ve tüm ülke çapında, özellikle de Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetlerinde yapılan milli-manevi değerlere, dine karşı mücadele, ruslaştırma politikası buna hizmet ediyordu. Bu dönemde milli gelenek, tarih, hatta dil üzerine bile yasaklar konuluyordu. Aydınlar, halkın düşünen insanları buna karşı hayatları pahasına mücadele vermişlerdir. Azerbaycan’da ana diline, milli-manevi değerlerine sahip çıkan 30000 insana haksız suçlamalarla en ağır ceza verilmiş- ölüme çarptırılmışlardır ( Hesenli,1991; Abdullayev I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 63 M, Aliyarli S., Suleymanova S., 2014, s.297 ). Türk dili de Sovyet döneminde ağır sınavlardan geçmiş, nüfusunun büyük çoğunluğunun ana dili Türk dili olan cumhuriyetlerde bu dile uzun süre devlet dili statüsü verilmemiştir. Art arda yapılan alfabe değişiklikleri, resmi yazışmaların Rusça yürütülmesi, ülke vatandaşlarının Türkçe yazılmış başvurularına bile bakılmaması, Cumhuriyette yüksek görevlere daha çok gayri Türklerin atanması 1950’lerde Azerbaycan’da ana dili harekatının başlamasının temel nedenleridir. Harekat ülkenin her yerinden gelen protestolarla başlar ve 1956 yılında Türk dilinin Azerbaycan Sovyet Cümhuriyeti arazisinde resmi devlet dili ilan edilmesi ile sonuçlanır (Azerbaycan Respublikası Prezidenti İşler İdaresinin SP ve İH Devlet Arşivi, f.1;Hasanlı C.2008). 1956 yılında Türk dilinin resmi devlet dili ilan edilmesinde rol oynayan yüksek görevli memurlar cezalandırıldıktan sonra Türk dili yeniden ciddi baskılara maruz kalıyor, eğitimin Rusça olduğu okulların sayısı çoğaltılııyor, bu okullarda Türkçe neredeyse eğitilmiyordu. Yürütülen siyaset sonucunda şehirlerde Türk dili konumunu tamamen kaybediyor ve yalnız bölgelerdeki nüfus arasında iletişim dili olarak kalıyor. Televizyon programlarının büyük bölümü Rus dilli izleyiciler için idi. Ana dilinde konuşanlar da aşırı şekilde Rus dilinde kelimeler kullanıyorlardı. 1980’lerin sonunda Ermeniler tarafından Karabağ sorununun başlatılması Azerbaycan’da halkın milli ruhunun yükselişinde önemli bir aşama oldu. İmha edilmekte olan Türkce yeniden hayat kazandı. Ana dilinde bilmeyen çoğunluk en kısa sürede kendi dilini öğrenmeye başladı. Aynı zamanda, dilin rus kelimelerinden arınması süreci hızlandı. Bu çalışmada esas rolü milli-manevi değerlerine, tarihine ve diline sahip olmak isteyen kitle oynuyordu. 1991 yılında Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanması bu devletin sınırları içinde Türk dilinin yaşaması için önemli bir rol oynadı. Günümüzde Türk dili Azerbaycan’da Azerbaycan dili adı ile devlet dili statüsü taşımaktadır. Ama, Sovyetler Birligi döneminde yürütülen dil politikasının, aynı zamanda da küreselleşmenin getirdiği yeni sorunlar dilin doğru gelişmesine engel oluyor. Böylece, bildiride yeni dönem tarihinde mevcut olan Sovyetler Birliği’nin dil politikasının burada yaşayan halkların ana dili olan Türkçenin durumuna ve öğretimine etkisi ele alınmıştır, Azerbaycan’da Türk dilinin 70 yıllık gelişme tarihi incelenmiş, bu süreçte dili etkileyen olumsuz ve olumlu faktörler belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Türk dili, Azerbaycan dili, Türk Cumhuriyetleri, Azerbaycan, devlet dili Yabancılara Türkçe Öğretiminde Graf Teori Kullanımı: Yapısına Göre Cümleler Yrd. Doç. Filiz METE, İpek CEYLAN Türkçe, Altay dil ailesine mensup, sözcüklerin eklerle yapıldığı ve çekimlendiği, sondan eklemeli bir dildir. Türkçede cümle çeşitleri ögelerin dizilişine göre kurallı (düz), kuralsız (devrik) ve eksiltili cümleler olarak gruplandırılır. Yardımcı, tamamlayıcı öge ve sözcükler başta; asıl öge ve sözcükler sonda yer alır. Cümlede yüklem ile görev ve anlam yönünden yükleme eşlik eden diğer parçalardan her biri cümlenin ögeleridir. Cümlenin ögeleri tek bir sözcükten veya sözcük gruplarından oluşabilir. Türkçenin cümle kuruluşunda I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 64 yüklemin olması gereken yer cümlenin sonudur. Öge dizilişi genel olarak özne + nesne + yüklem şeklindedir. Her dilin kendine özgü öge dizilişi olması sebebiyle yabancılara Türkçe öğretiminde öge dizilişi anlatılırken bilgi görsel materyallerle desteklenmelidir. Bu çalışmanın amacı da görsel materyal kullanarak yabancılara Türkçe öğretimini daha etkili hale getirmektedir. Görsel materyallerin eğitim öğretime olumlu katkısı kabul görmüş bir gerçektir. Eğitim öğretimde kullanılan kavram haritaları kavramsal yapıyı, kavramları ve kavramların aralarındaki ilişkiyi görsel hale getirmektedir. Kavram haritaları dil öğretiminde temel dil becerilerinin öğretimi çalışmalarında etkili bir öğretim sağlar. Bu sebeple yabancılara Türkçe öğretimi esnasında da yoğun olarak kullanımı göz ardı edilemez. Kavram haritalarının çıkış noktası graf teoridir. Graf teori günümüzde birçok alanda kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde eğitimöğretimde kullanılması yeni yeni gündeme gelmektedir. Eğitim-öğretimde teknik olarak görsel materyallerin ön planda oluşu ve çoklu zekâ kuramının göz önüne alınması sebepleriyle graf teori önem taşımaktadır. Yabancılara Türkçe öğretimi materyal kullanımına ihtiyaç duyan bir alandır ve disiplinler arası bir çalışma olan Türkçenin cümle yapısının graf teori ile anlatılması bu alanda gerçekleştirilen eğitim öğretimde kolaylık sağlayacaktır. Özellikle çalışmamızda oluşturmuş olduğumuz çizimler tahta üzerine çakılan çiviler ve o çiviler arasında gerilen ipler sayesinde aktif kullanılır hale getirilerek hem öğrenci merkezli eğitim desteklenmiş olur hem de öğrenciden dönüt alındığı için sezdirmeden ölçme değerlendirme gerçekleştirilmiş olur. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, graf teori, yapısına göre cümleler, disiplinler arası öğretim, görsel materyal kullanımı Yabancı Uyruklu Öğrencilerin ve Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Yazılı Anlatımlarının Kültürel Değerleri Yansıtma Yönünden İncelenmesi Yrd. Doç. Dr. Erol OGUR Değer, arzu edilen, arzu edilebilen şey, olaylarla ilgili insan tutumu demektir. Değerler, ideal davranış biçimleri veya hayat amaçları hakkındaki inançlarımız, davranışlarımıza yön gösteren ölçülerdir. Diğer bir tanımla, değer, bir nesneye, varlığa veya faaliyete, bireysel ve toplumsal açıdan tanınan önem ya da üstünlük demektir. Değer, ahlak, moral, etik, karakter şeklindeki kavramlar, insanın toplum içinde yaşama kurallarını ve bireysel yaşama ilkelerini ifade etmektedir. Bu durum, bireylerin hangi millete mensup olurlarsa gerek düşünce yapıları gerekse günlük yaşantıları sürecinde, yaşadıkları toplumun kendilerine kazandırdığı değerler çerçevesinde hareket ettiğini ya da edebileceğini göstermektedir. Günümüzde Türkiye’de çeşitli üniversitelerin bünyelerinde kurulan Türkçe Öğretim Merkezlerinde yurt dışından gelen öğrencilere Türkçe öğretilen kurumlardan biri de UDAM (Uludağ Üniversitesi Dil Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi)dir. UDAM’da yabancılara Türkçe öğretimi, Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Programına uygun olarak yapılmaktadır. Bu program, bütün öğrencileri aynı hazır bulunuşluk düzeyinde kabul etmektedir. Bu çalışmada, UDAM’da Türkçe öğrenen C1 düzeyindeki öğrencilerin ve Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi birinci sınıfında öğrenim gören öğrencilerin “Eğitimde aile mi okul mu daha önemlidir?” konulu yazılı anlatımları I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 65 incelenecektir. Tarama modeli şeklindeki çalışmamızda, Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerin ve ana dili Türkçe olan Eğitim Fakültesi öğrencilerinin kendi kültürlerine ait olan değerlerin yazılı anlatımlarına ne şekilde yansıdığı araştırılacaktır. Anahtar Sözcükler: Türkçe öğretimi, UDAM, yazma becerisi, yazılı anlatım, değerler Yabancı Dil Öğretiminde Kullanılan Bir Hikâye Kitabının Toplumsal Değerlerin Aktarılması Açısından Araçsallaştırması Filiz ORHAN, Emine DOĞAN Araştırmamız Yunus Emre Enstitüsünün yabancı öğrencilere yönelik iki ayda bir süreli olarak yayınlanan TR Dergisi’nde yer verilen makaleleri sosyolojik açıdan değerlendirerek “çok kültürlülük, oksidentalizm, İslam medeniyeti, kendinden gurur duyma (selfpride)” acısından ele almayı hedeflemektedir. Malum olduğu üzere yabancılara yönelik Türkçe öğretiminde öğrenilecek dilin kültürüne yabancı olunması dilin öğrenilmesinde güçlüklere neden olmaktadır. Bu nedenle yabancılara Türkce öğretiminde Türk kültürüne ilişkin bilgiye sahip olunması gerekliliği üzerinde bilimsel bir muvafakat söz konusudur. Dil kültürün aktarımında önemli bir işleve sahip olmasının yanında toplumda hangi değerlerin önemsendiği hakkında da topluma veri sağlamaktadır. Bu amaçla makalede Türkçe öğretme amacıyla araçsallaştırılan dilin hangi kelimelerin yoğun olarak kullanımına ve hangi kavramların daha fazla sözcük ile dile getirildiğinin ortaya konulması gerekmektedir. Bu çalışmada makaleler belirlenen temalar etrafında değerlendireilerek dergi üzerinden verili kültürün hangi söylemler üzerinden aktarıldığı ve bu konuda nelerin araçsallaştırılmaya tabi tutulduğu ortaya konulmaya çalışılacaktır. Ayrıca makalelerin toplumsal ürünler olarak Türkçenin etkinliğinden faydalanarak hangi değerlerin ön plana çıkartılmasına katkı sağladığı keşfedilmiş olmakla beraber örtük olarak Türk toplumunun hangi değerlere önem verdiği ve bu değerlerin aktarımına hizmet ettiği ortaya konulmuş olacaktır. Anahtar Sözcükler: Araçsallık, değer, toplumsal aktarım, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretmeni Yetiştirmede Bilişsel Ve Duyuşsal Becerilerin Geliştirmesi Yrd. Doç. Dr. Celile Eren ÖKTEN Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi, ülkemizde lisans ve lisan üstü çalışmalarla gelişmekte olan bir alandır. Bu alanda çalışan öğretmenler de akademik çalışmalardan ve daha sonra aldıkları hizmet içi eğitimlerden yararlanarak katkıda bulunmaktadırlar. Bununla birlikte yabancı dil Türkçe öğretiminde alan yeterliliklerinin, öğrenme alanlarının ve kazanımlarının, vb. belli olduğu, ölçme ve değerlendirme ölçütlerinin herkesçe kabul I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 66 edilen bir çerçeveye oturtulduğu bir öğretmen yetiştirme programına ihtiyaç duyulmaktadır. Genelde bu alanda ders veren öğretmenlerin programlarını kendi yaptıkları, ünitelerin yapılandırılmasında, temaların ve onlara bağlı olarak materyallerin geliştirilmesinde zorlandıkları, ders kitabının dışına pek çıkamadıkları, dil bilgisini bağlamdan uzak yapısal kalıplarla verebildikleri, dil becerilerini hedef alan öğrenme alanlarındaki kazanımları ölçmede de standart bir uygulama takip edemedikleri görülmektedir. Bu araştırmada Yabancı Dil Olarak Türkçe (YDOT) alanında çalışan öğretmenlerin programlarını yapılandırma süreçlerini nasıl tasarladıklarını, ders kitabı seçimine, hangi materyallerin kullanılacağına nasıl karar verdikleri, konu anlatımlarını nasıl sıraya koyduklarını tespit etmeye çalıştık. Amacımız, edindikleri alan bilgisini öğretim sırasında dönüştürürken kullandıkları bilişsel ve duyuşsal becerilerini keşfederek bu alandaki öğretmen eğitimine katkıda bulunmaktır. Bu becerilerin nasıl yapılandırıldığını, uygulama ile nasıl anlamlandırıldıklarını tespit için C. S. Peirce(1931-1958)’ün, biçimbağlam-anlam üçlüsünün algılanması ve yorumlanması için geliştirdiği taksonomilerden yola çıkılarak, Shank ve Cunningham (1996) tarafından geliştirilen çıkarıma dayalı ilişkilendirme teknikleri kullanılmıştır. Katılımcılar, Yıldız Teknik Üniversitesi Tömer’de çalışan 8 öğretmendir. Çalışmamızın evreni olan YDOT öğretmenleri için amaçlı bir örneklem oluşturulmuştur. Katılımcılar, hem lisansta hem lisans üstü çalışmalarında alan bilgisini çalışmış, yukarıda bahsedilen problemleri yaşayan, YDOT öğretmen programının geliştirilmesini ve hizmet içi eğitimi destekleyen bir gruptur. Kendileri ile önce YDOT öğretmen eğitimi ile ilgili yarı yapılandırılmış sorulardan oluşan yazılı ve sözlü görüşmeler yapılmış; daha sonra çıkarıma dayalı ilişkilendirme teknikleri çalışılarak tekrar görüşmeler düzenlenmiş ve dersleri gözlemlenerek ders içi gözlem formları doldurulmuştur. Nitel araştırma yöntemlerinden tarama modeli (Karasar, 2014) ile araştırılan problemin geçmişi ve güncel durumu bütün özellikleri ile ele alınmıştır. Sonuç olarak, YDOT alan bilgisinin nasıl algılanıp kavramsallaştırıldığı böylelikle öğrenilen bilginin nasıl dönüştürüldüğü, öğretici sağlarlığının nasıl elde edildiği söz konusu edilmiştir. Öğretim programlarının tasarlamasında alan bilgisi, tekrar anlamlandırılıp yapılandırılmaktadır. Öğretmen bunu yaparken sadece kendi birikimini değil, içinde bulunduğu kültürel, sosyal ve fiziksel ortamları da dikkate almak zorundadır. Alan bilgisinin, öğretici ve öğrenici arasındaki iletişime göre yeniden yapılandırılması, sezgisel varsayımların öne çıkarılması ve uygulamalarla ilişkilendirilmesi, uzman bilgisinin somutlaşmasını sağlamaktadır. Böylece YDOT öğretmen eğitimi somut, çözümlemeli, ölçütlü bir çerçeveye oturacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, öğretmen eğitimi, bilişsel ve duyuşsal beceriler, ilişkilendirme teknikleri. I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 67 Yabancılara Türkçe Öğretirken Mehmet Akif Ersoy’un Karşılaştığı Zorluk Yrd. Doç. Dr. Necmettin ÖZMEN Mehmet Akif Ersoy, Osmanlının dağılmaya yüz tuttuğu 20. yüzyılın başından itibaren Türk milletine menfaatinin nerede olduğunu göstermeye çalışır, milletin faydasına olan işleri sıralar ve her bir ferdin ilerlemek ve gelişmek için ne yapması gerektiğini anlatır. 1911’deki Trablusgarp Savaşı, 1912’deki I. Balkan, 1913’teki II. Balkan, 1914’teki I. Dünya Savaşı ve sonrasında da hem yazıları hem de şiirleri ile Türk milletini ikaza devam eder. Mehmet Akif, I. Dünya Savaşı sonunda 1918’de imzalanan Sevres Anlaşması’yla Batılı güçlerin Anadolu’yu peyderpey işgalinin başlamasıyla 10 Nisan 1920’de Anadolu’da başlayan Milli Mücadeleyi desteklemek üzere Anadolu’ya geçer. 1920 yılında Burdur mebusu seçilerek TBBM üyesi olur. 12 Mart 1921’de yazdığı Milli Mücadele destanı mahiyetinde olan İstiklal Marşı resmen milli marş olarak kabul edilir. Mehmet Akif, Anadolu düşman işgalinden kurtulup Cumhuriyet rejimi ilan edildikten sonra Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin uygulamalarından rahatsız olur. Yeni uygulamalar ve yönetimle arası iyi olmayan Mehmet Akif, 1925 yılı sonundan itibaren daha önce iki defa gittiği Mısır’da temelli ikamete başlar. Milli Şair Mehmet Akif, yerleştiği Kahire’de (Hilvan) iş bulamadığı için de geçim sıkıntısı yaşar. Tanıştığı Abdülvehhab Azzam Bey Mehmet Akif ’e El Câmiatü’l Mısriyye’de Türkçe dersleri vermesini teklif eder. Mehmet Akif, El Câmiatü’l Mısriyye’de (Mısır Üniversitesi) Türkçe okutulmasına şaşırmıştır. Akif bu teklifi: “bakkala, kasaba rezil olmaktansa Darülfünün efendilerinin garip-nüvazlıklarına dehalet eylemek daha makul göründü. Bakalım Mevla ne gösterecek” düşüncesiyle kabul eder. Böylece üniversitede Türkçe dersi vermeye başlar. El Câmiatü’l Mısriyye’de Türkçe dersi üniversitenin edebiyat kısmının 3. ve 4. sınıflarında ikişer saattir. Mehmet Akif, Arapça tedris yapılan üniversitede derslere başlayacaktır ama bir eksiklik söz konusudur. 17 Aralık 1929’da İstanbul’da bulunan Mahir İz’e yazdığı mektupta derslere başladığı haberi ile beraber bu eksiklikten de bahseder ve ondan bazı talepleri olur. Bu tebliğde Türkçenin yabancı dil olarak okutulması tarihine bir katkısı olacağını düşünülen bu mektup ve Mehmet Akif ’in Mahir İz’e yazdığı bu mektuptaki talepler üzerinde durulacaktır. Anahtar Sözcükler: Mehmet Akif Ersoy, yabancılara Türkçe öğretimi, Hilvan Eğiticilerin Eğitimi Açısından Yabancılara Türkçe Öğretimi Sertifika Programlarının Değerlendirilmesi Okt. Seyfullah ÖZTÜRK, Doç. Dr. Yakup POYRAZ Günümüz dünyası hızlı bir değişim ve gelişim içindedir. İletişim ve ulaşım sınırları günümüzde tamamen ortadan kalkmıştır. Bunun neticesinde geçmişte adı bile duyulmayan ülkelerden öğrenciler eğitim amacıyla ülkemize gelmekte ve Türkçe öğrenmektedirler. Son yıllarda yabancıların Türkçeye ve Türkiye’ye ilgileri olumlu bir şekilde artmaktadır. Bu talebin karşılanması için yurt dışında Yunus Emre Enstitüsü yurt içinde ise birçok I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 68 üniversitenin Türkçe öğretim merkezleri faaliyet göstermektedir. Talebe bağlı olarak açılan Türkçe öğretim merkezlerinin sayısında da artış görülmektedir. Türkçe öğretim merkezlerinde çalışacak nitelikli öğretici ihtiyacı en temel problemlerden biridir. Türk Dili ve Edebiyatı, Türkçe, Çağdaş Türk Lehçeleri, Dilbilim, Yabancı Diller gibi bölümlerden mezun olan öğreticiler yabancılara Türkçe öğretimi yapan kurumlarda çalışmaktadırlar. Yabancılara Türkçe Öğretimi alanında nitelikli öğreticiler yetiştirmek için lisans programlarının belirlenmeyişi bu alandaki ihtiyacın kısa süreli sertifika programlarıyla karşılanmasına neden olmuştur. Bu araştırmanın evreni Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türkçe Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde Yabancılara Türkçe Öğretimi Sertifika Programına katılan kursiyerler olarak belirlenmiştir. Araştırmayla sertifika programlarının tercih edilme nedeni, ihtiyacı karşılama durumu gibi sorunların tespiti amaçlanmıştır. Bu doğrultuda bir anket çalışması yapılmış ve sertifika almayı hak eden tüm kursiyerler bu çalışmaya iştirak etmişlerdir. Sonuç olarak kısa süreli sertifika programları ile sorun çözülmemekte ve yeni sorunlara da yol açılmaktadır. Yabancılara Türkçe Eğitimi bölümü yaygın bir şekilde üniversitelerde açılmalı ve yukarıda adı geçen bölümlere yan alan olarak destek vermelidir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, öğretici eğitimi, lisans programları Sahraaltı Afrikasında Türkçenin Uzaktan Öğretimi ve Uygulanabilir Dil Politikası Okt. Alaattin ÖZYER Türkiye Cumhuriyeti, İslam devletleri içerisinde bulunduğu coğrafi ve stratejik konumu, kültür ve medeniyet noktasında Osmanlı Devleti’nin mirasına sahip olması, son 14 yılda şekillenmiş olan yeni dış politikaları neticesinde;gönül coğrafyalarının, yakın ve akraba toplulukların her yönden ilgisini çekmeye başlamıştır. Bu ahval; kültürel, tarihsel, siyasi ve sosyal bağlarımız olan coğrafyalara vefa borcumuzun ödenmesi, daha yakın ilişkilerin kurulması gerekliliğini ortaya çıkarmış ve de bu coğrafyalarla son 100 yıl içerisinde ihmal edilmiş olan ilişkilerimizin tekrar güçlendirilmesi mecburiyetini gözler önüne sermiştir (Özyer ve Karakaya Özyer, 2016: 1). Tarihi münasebetler ve Türkiye’nin Afrika’daki, “Kazan Kazan” politikaları incelendiğinde, Türkçenin yabancı dil olarak, Kuzey Afrika coğrafyasından başlayıp Sahraaltı Afrika ülkelerinde de öğretilmesi önemli ve kaçınılmaz bir hal almıştır.Afrika ülkeleri ile son zamanlarda gelişen ilişkiler neticesinde, kıtada ticari, askeri, insani, kültürel faaliyetler ile eğitim, sağlık, ziraat ve diplomasi sahalarında önemli teşebbüsler yapılmış; bu vesile ile Türkçeye,Türk kültürüne yönelik talebin ciddi seviyede arttığı gözlemlenmiştir.Lakin bu ilgi ve teveccüh karşısında Afrika kıtasında yeterli seviyede organize olmuş ve sistemli bir Türkçe öğretimi modeli ve dil öğretim politikası maalesef mevcut değildir. Özellikle sömürge devletlerinin dil ve kültürlerinin uzanmış olduğu coğrafi büyüklüğe mukayese yapıldığında, Türkçenin kıta üzerinde ciddi talepler görmesine rağmen Türkçe öğretimi noktasında arzu edilen kitlelere ve hedeflere ulaşılamadığı gözlemlenmiştir. Afrika kıtası Sahraaltı coğrafyası için doğru ve ihtiyaca uygun oluşturulacak dil öğretim politikaları aracılığı ile Türkçe öğretimi ve Türk İslam kültürünün aktarımı hem yöre insanının umudunu artıracak; hem de misyoner, sömürücü kuvvetlerin yöre insanı üzerindeki umutsuzluk hissiyatının kırılmasına vesile olunacaktır. Ayrıca Türkçenin kıta I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 69 insanı üzerindeki etkisi ile Afrika’nın tarihsel mirasının tanıması sağlanacak, Afrika ile olan tarihi bağların gerçek yönleri ile araştırılıp ortaya konulmasına vesile olunacaktır. Açık öğretim Türkçe bölümü projesi ve uzaktan Türkçe öğretimi uygulaması ile Sudan ve Somali gibi pilot uygulama yapılabilecek ülkeler seçilip açık ve uzaktan öğretim ofisleri açılmalıdır. Ofislerde Türkiye’deki ilgili kurum ve üniversiteler tarafından hazırlanacak modüller ile öğrencilerin Avrupa Dil Portfolyosuna uygun dil pasaportları çıkartılıp uygun olan seviyelerde, örtüşük senaryolar hazırlanarak video filmleri çekilmeli, uzaktan eğitim dersleri; televizyon, internet aracılığı ile öğrencilere ulaştırılmalıdır. Ayrıca Afrika’da radyo kullanımı ciddi derecede yaygın olduğundan,radyo yayınlarına uygun dil portfolyoları hazırlanarak hem başlangıç hem orta ve ileri seviye Türkçe öğretiminin gerçekleştirilmesi mümkün hale getirilmelidir.Radyo programları üzerinden hedef kitleye telefon ve mail yolu ile yazılı metin gönderilebilir ve hedef kitlenin bu metin ve materyaller üzerinden dil öğrenimine katkıda bulunulabilir. Netice olarak; Uzaktan Türkçe eğitimi ve Açık Öğretim Türkçe Fakültesi için Avrupa Dil Portfolyosuna uygun modül program, proje ve web tabanlı çalışmalar ile elektronik sözlük hazırlanarak mobil uygulamalarla desteklenmelidir. ‘’Hayatın İçinden Türkçe’’, tercümeli radyo yayınları , uydudan Türkçe televizyon yayını projesi aracılığı ile medya sahasında etkili programlar yapılarak büyük kitlelere ulaşılmalıdır. Akademik olarak günlük hayattan pratik cümle ve kelime çalışmaları, elektronik kitap uygulamaları ile Sahraaltı Afrika’sında Türkçenin kültürel diplomasideki yerini alması sağlanmalı ve kıtadaki bilinirliği arttırılmalıdır. Anahtar Sözcükler: Afrika, Sahraaltı, Türkçe, uzaktan öğretim, politika, dil Yabancılara Türkçe Öğretim Merkezindeki Kur Sonu Sınavları Hazırlama Süreci Araş. Gör. Kübra KARAKAYA-ÖZYER, Okt. Alaattin ÖZYER Eğitimde uygulanan yöntemlerin etkililiği kadar öğretilmesi hedeflenen bilginin güvenli ve geçerli biçimde ölçülüp ölçülemediği de önemlidir. Bu bağlamda, yabancılara Türkçe öğreten merkezlerin uyguladıkları dönem sonu ve sertifika sınavlarının ölçme ve değerlendirme kuralları açısından oluşturulması ve uygulanması gerekmektedir. Bu çalışmada, bir örnek olay incelenmesi yapılmıştır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi TÖMER’de uygulanan kur sonu ve sertifika sınavlarının ölçme ve değerlendirme uzmanı ve alan uzmanları tarafından nasıl hazırlandığı ve uygulanma sürecinin detaylı bir anlatımı diğer TÖMER programlara örnek olması amacıyla anlatılmıştır. Her kur sınavı dört dil becerisine (okuma, dinleme, yazma ve konuşma) yönelik bölümler içermekle beraber, her sınav bölümünü hazırlamak için ayrı stratejiler kullanılmıştır. Sınav öncesinde sınav gözetmenlerin dikkat etmesi gereken noktalar ve sınav yönetmeliğinin yanı sıra konuşma ve yazma sınavlarını değerlendirirken kullanacakları değerlendirme rubrikleri de alan uzmanlarının yardımıyla hazırlanmıştır. Sınav sonrasında okuma sınavındaki sorular için madde analizleri yapılmış, bu analizlerin sonuçlarına göre gerek dil uzmanların gerekse öğrencilerin görüşlerine başvurulmuştur. Böylece, nitel ve nicel verilerle yapılan sınavların geçerlilik ve güvenirliği sağlanmıştır. Bu çalışmada ortaya koymuştur ki yabancılara Türkçe öğretimi yapan programların belirlenen süreçleri takip etmeleri sonucunda hedeflenen davranışları bilen öğrencilerin ayırt edilmesinde ve sınav sürecinde ortaya çıkabilecek tüm içsel ve dışsal hataların ortadan kalkmasında olumlu sonuçlar alınmıştır. Anahtar Sözcükler: TÖMER, ölçme ve değerlendirme, yabancı dil, Türkçe I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 70 Açık ve Uzaktan Türkçe Öğrenenlerde Etkileşim: Eşzamansız İletişimde Öğrenme Diyalogları Hülya PİLANCI Açık ve uzaktan öğrenme, İletişim teknolojileri desteği ile zaman ve mekân esnekliği sağlayan, ön koşul ve sınırlamaları ortadan kaldırmayı amaçlayan, bireyin kendi kendine öğrenmesine dayanan ve kurumsal bir yapıya sahip olan yenilikçi bir eğitim sistemidir. Günümüzde açık ve uzaktan öğrenmenin en fazla kullanıldığı alanlardan biri de dil öğretimidir ve son yıllarda yabancılara Türkçe öğretiminde de kullanılmaya başlanmıştır. Etkileşim, açık ve uzaktan öğrenimin kilit bileşenlerinden biridir (Boyle ve Wambach, 2001) ve bilgiyi yapılandırmada oldukça önemli bir yeri vardır. Açık ve uzaktan öğrenmede topluluk oluşturulması ve etkileşime girilmesi, grup bağlılığını artırmakta ve öğrenenin aidiyet duygusunu yoğunlaştırarak yalnızlık hissini azaltmaktadır (Moller, 1998). Moore (1993) tarafından geliştirilen Transaksiyonel Uzaklık kuramına göre uzaktan eğitim ortamlarında uzaklık olarak algılanan unsur coğrafi bir uzaklık değil, psikolojik ve iletişimsel bir boşluktur. Kuramın temel varsayımına göre açık ve uzaktan öğrenim programlarında diyaloğun artırılmasıyla, etkileşim artacak ve uzaklık azaltılabilecektir. “Öğretim bir diyalogtur.” varsayımına dayanan Öğretim Diyaloğu Kuramı, öğretim kaynaklarının rolünü diyaloğa dayalı ilişkiler ve davranışlar üzerinden açıklamaktadır. Gorsky ve Caspi’nin sunduğu kavramsal modele göre, diyalog içsel (öznel) ve dışsal olmak (bireyler arası) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Dışsal diyalog; sosyal ve konu odaklı olmak üzere iki alt gruba ayrılmaktadır. Açık ve uzaktan öğrenmede gözlemlenen diyaloglar başarı, memnuniyet gibi öğrenme çıktılarıyla da ilişkilendirilmektedir. Dışsal diyalog, bireyler arası etkileşimi ifade etmektedir dolayısıyla kaynağı insandır. Dışsal diyalog genellikle öğrenenin, öğretici ve/veya diğer öğrenenlerle etkileşime girmesiyle oluşur ve açık ve uzaktan öğrenmede, iletişim teknolojileri aracılığıyla, eşzamanlı ve eşzamansız iletişimle gerçekleşir (Kumtepe, 2014). Tartışma panoları, mesajlar, sosyal ağlar dışsal diyalog ortamları olarak sıralanabilir. Dışsal diyaloğun alt gruplarından olan sosyal amaçlı diyalog, öğrenenlerin kendilerini sosyal ve duygusal olarak yansıttıkları söylemsel ilişkilerdir. Açık ve uzaktan dil öğretim programlarında bu süreç bilgi, kültür gibi unsurları aktarması açısından işlevseldir. Konu odaklı dışsal diyaloglar ise öğreticilerin ve öğrenenlerin, öğrenilen konu üzerinde sözsel bir etkileşime girmesidir ki öğrenilen dilin gelişmesinde önemli bir etkisi vardır. Öğrenme çıktıları örgün eğitimle aynı olsa bile, daha da geliştirilmesi açısından, açık ve uzaktan öğrenmenin özellikleri dikkate alınarak Türkçe öğretiminde alana özgü ilke ve yöntemlerin geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına gereksinim vardır. Bu çalışmada, açık ve uzaktan öğrenme teknolojileri ile uygulanmakta olan Anadolu Üniversitesi Yabancılara Türkçe Öğretimi Sertifika Programının eşzamansız iletişim ortamlarunda yer alan diyaloglar ele alınacaktır. Diyaloglar farklı öğrenme düzeylerinde, sosyal amaçlı ve konu odaklı diyaloglar; öğrenen - öğrenen, öğrenen - öğretici diyalogları; öğrenme çıktılarıyla ilişkileri ve öğrenmeye etkileri açısından incelenecektir. Anahtar Sözcükler: Açık ve uzaktan Türkçe öğrenme, eşzamansız iletişim, etkileşim, öğretim diyalogları I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 71 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğreniminde Akademik Alan Dil Bilgisinin Geliştirilmesi: Derlem ve Veri Yönlendirmeli Öğrenimin Katkısı Araş. Gör. Umut M. SALİHOĞLU Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin öğrenim gördükleri akademik alanlarla ilgili konularda Türkçe bilgilerini doğru ve etkili bir şekilde kullanmaları; üst düzeyde dil ve alan bilgisi gerektiren bir beceridir. Öğrencilerin, özellikle alanlarına özgü yazılı dil yapılarını ve sözcük öbeklerini kullanma konusundaki yetersizlikleri hakkındaki yaygın endişeleri elbette durumun iyileştirilmesi ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Mevcut çalışma; öğrencilerin akademik alanlarına özgü dili uygun bir şekilde kullanmalarını kolaylaştırmak, bilgi ve görgülerini geliştirmeye yönelik olarak son dönemlerde büyük önem kazanan derlem dilbilim ve veri yönlendirmeli öğrenme kavramlarının ışığında oluşturulan bir derlemi odak olarak almıştır. Veri yönlendirmeli öğrenimi tanıtmak; derlem inceleme yazılımlarının kullanımını aktarabilmek ve eğitim malzemeleri hazırlamak maksadıyla; akademik alan olarak seçilmiş olan Çevre Mühendisliği dalında Türkçe olarak yayınlanmış kanun, yönetmelik, ders kitabı ve akademik makalelerden toparlanmış 500.000 kelimelik bir derlem oluşturulmuştur. Çalışmada öncelikle hazırlanan derlemin dil özelliklerinin tanımlanacak ve devamında verilerin öğrencilerin akademik alandaki dil gelişimlerinde nasıl kullanılabileceği ile ilgili etkinlikler tanıtılacaktır. Son olarak çalışma derlem verilerinin dil öğrenme programları ve gerçek sınıflarda olası ve uzun süreli kullanımlarını özetleyecek ve hazırlanan öğretim malzemelerinin sınıf ortamında ve bireysel çalışmalarda nasıl değerlendirilebileceği ile ilgili önerilerle son bulacaktır. Anahtar Sözcükler: Türkçe öğrenimi, akademik alan bilgisi, derlem, veri yönlendirmeli öğrenme Türkçe’nin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Mobil Uygulama Tasarımları ve İçerik İncelemesi Araş. Gör. Umut M. SALİHOĞLU, Araş. Gör. Sercan ALABAY 21. yüzyılın sunduğu teknolojik gelişmeler göz önüne alındığında, dil öğrenicilerinin örgün dil öğrenim süreçleri devam ederken, zamandan ve mekândan bağımsız şekilde eğitimlerini sürdürme ve ilerletme beklentileri daha kolay anlaşılmaktadır. Günümüz koşullarında taşınabilir teknoloji platformları olan akıllı telefonlar, tablet bilgisayarlar ve taşınabilir çoklu ortam oynatıcı cihazlar dil öğrencilerinin bu esneklik taleplerini büyük oranda karşılayabilecek özelliklere sahiptir. Geçtiğimiz son 30 yılda özellikle Avrupa dillerinin Mobil Destekli Dil Öğrenimi (MDDÖ) çeşitli programlar geliştirilmiş ve dil öğreniminin farklı aşamalarına eğitsel ve akademik yaklaşımlar getirilebilmiştir. Bu gelişim aşamalarının hızına yetişme konusunda hızlı adımlar atmakta olan Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi alanı da son yıllarda büyük bir devinime girmiştir. Halihazırdaki bilgiler ışığında, mevcut çalışma, Türkçenin Mobil Destekli Dil Öğrenimi yaklaşımı içinde Yabancı dil olarak öğretimi için tasarlanmış Android işletim sistemi temelli 20 uygulamanın incelenmesi ve ardından Uludağ Üniversitesinde öğrenim görmekte olan olan yabancı uyruklu öğrencilerin Türkçe öğrenimleri için tekrarlar ve alıştırmalar yapabilmesini hedefleyen ve araştırmacılar tarafından hazırlanmış 3 adet uygulamayı tanıtmayı amaçlamaktadır. Android İşletim Sisteminin ana sağlayıcısı olan Google Play I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 72 Markete yüklenmiş ve çok sayıda kullanıcıya ulaşmış olan uygulamaların öğrencilerin Türkçe öğrenim sürecinin hızlandırılması ve günlük dilsel ihtiyaçlarının alanlarına özgü şekilde karşılanması; sürekli öğrenme ve tekrar seçenekleriyle dile ve özellikle kelimelere daha yoğun maruz kalma imkanlarını sunması açısından incelemesi gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma sonucunda katılan öğrencilerin kendi mobil cihazları kullanarak test ettikleri öğretim materyali hakkındaki fikirleri alınacak ve yazılımsal içerik geliştirme süreçlerinde karşılaşılabilecek sorunlar ortaya konulacaktır. Bu verilerden yola çıkılarak, Türkçenin Mobil Destekli Dil Öğrenimi yaklaşımıyla Yabancı dil olarak öğretimi için içerik hazırlama ve program tasarımıyla ilgili temel alınabilecek öneriler örneklerle sunulacaktır. Anahtar Sözcükler: Mobil öğrenme, Android, yabancı dil olarak Türkçe Milli Eğitim Bakanlığı Yabancılara Türkçe Öğretimi 6-17 Yaş Programlarının Değerlendirilmesi Sait SAYAR Milli Eğitim Bakanlığı, ülkemizdeki yabancılara Türkçe öğretmek amacıyla çeşitli düzeylerde öğretim programları hazırlamıştır. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünün yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde ülkemizin hemen her bölgesine dağılmış olan Suriyeli sığınmacılara yönelik kurslar açılmıştır. Mevcut programlar hazırlanmadan önce açılan kurslarda İlkokul Türkçe Öğretim Programları uygulanmıştır. Öğretmenlerin Türkçe dersini bir yabancı dil olarak öğretmedeki tecrübesizlikleri; kurslarda kullanılabilecek ders kitabı, araç-gereç eksiklikleri uygulamada çeşitli aksaklıklara sebep olmuştur. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından bu aksaklıklar dikkate alınarak yeni programlar ayrıntılı olarak hazırlanmış, derslerde yapılabilecek etkinlik örneklerinin öğretmenlerin kullanımına sunulması planlanmıştır. Halk Eğitim Merkezlerinde açılan kurslarda uygulanmaya başlanan 6-17 yaş grubu programları, 6-12 yaş ve 13-17 yaş olmak üzere iki ana gruba yönelik olmak üzere her grup için üç düzeyde altı program olarak düzenlenmiştir. Bu programlar hem yapısal olarak hem de sahada yapılan uygulamaların sonuçlarına dayalı olarak değerlendirildiğinde Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinde Milli Eğitim Bakanlığının rolü ve yaptığı çalışmaların Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine yapacağı katkı ortaya konulmuş olacaktır. Böyle bir amacın yanında özellikle ülkemizde bulunan Suriyelilere yönelik düzenlenen Türkçe kurslarında uygulanan programların sonuçlarının saha çalışmalarına dayalı olarak belirlenmeye çalışılması amaçlanmıştır. Sonuçta programlar Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesi, uygulanabilirlik ve verimlilik bakımlarından değerlendirilmiş olacaktır. Çalışmada 6-17 yaş programlarının dil öğretimi ilkeleri açısından değerlendirilmesinin yanında sahada yapılacak anket ve görüşme yöntemleri kullanılacaktır. Saha çalışması Sivas’ın Şarkışla ilçesinde Suriyeli sığınmacılara yönelik düzenlenen Türkçe kurslarına katılanlar, kurs idarecileri ve öğretmenleriyle halen ilçenin çeşitli okullarında öğrenim görmekte olan öğrencilerle yürütülecektir. Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan programlar gerek yapısal olarak gerekse uygulanabilirlik açısından daha çok gündeme alınmalı, uygulayıcılarına yönelik çeşitli eğitimler düzenlenmelidir. Anahtar Sözcükler: Milli Eğitim, öğretim programı Türkçe öğretimi, yabancılar I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 73 Türkçe’nin Yabancı Dil Olarak Tataristan’da Öğretimi: Tarih ve Modernite Prof. Dr. Flera SAYFULINA Günümüze kadar ulaşan bazı belgeler, Kırım Hanlığı ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 15.yy’a uzanan ticari ve diplomatik ilişkiler olduğunu ortaya koşuyor. Şüphesiz ki ilişkilerin bu boyuta ulaşmasında ortak bir dile sahip olmaları büyük bir rol oynamıştır. ХIХ – ХХ yüzyılın başlarında İstanbul bilimsel, sanatsal ve gazete çevresinde gelişen edebiyatın yayımlandığı bir kültür ve eğitim merkezi olarak dikkat çekmiştir. Bu dönemde ilerici Tatar gençlerinin bir kısmının, Türkiye’nin kültür başkenti olan İstanbul’da eğitim alma fırsatları oldu. Burada dini eğitim aldılar ve Türk edebiyatı ve kültürüyle tanıştılar. Tatar aydınları (Yusuf Akçura (1876- 1935), Sadri Maksudi (1879-1957), Musa Carullah Bigiyev (1875-1949), Ayaz İshaki (1878- 1954), Fatih Karimi (1870-1937), Gabderaşit İbrahimov (1857-1944) Akdes Nigmati Kurat (1903-1971), ve diğerleri.) yirminci yüzyılın başında Rusya’da olan siyasi değişim nedeniyle Osmanlı devletine göç etmişlerdir. Karşılıklı ilişkiler, Osmanlı İmparatorluğu’na siyasi, bilimsel, sosyal ve kültürel alanlarda çok değerli faydalar sağlamış aynı zamanda sonraki dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişiminde de yadsınamaz bir önem taşımıştır. [Sayfulina, 2014: 322-326]. Tatar ve Türk kültür ve edebiyatı arasındaki ilişkide en büyük etkileşim; gelenek, din ve ideolojiler birliği sayesinde olmuştur. Rusya toplumunda yaşanan değişikliklerden doğan, Sovyet Donemi’nde koparılmış olan Türk Dünyasının tarihî bağlarının yeniden kurulması ancak 20.yüzyılın son dönemlerinde mümkün olabilmiştir. 1990’lardan itibaren Tataristan ile Türkiye Milli Eğitim Bakanlıklarınca yapılan antlaşmalar ve değişim programları sayesinde Tatar gençlerin Türkiye’de eğitim alması sağlanabilmiştir. Ayrıca Tataristan’da Tatar-Türk liselerinin açılması, gençlere Türk dilini öğrenmek ve kardeş milletin tarihini, edebiyatını ve kültürünü tanıma fırsatı vermiştir. Tataristan ve Türkiye arasındaki tarihsel bağlantılar ve ilişkilerin geliştirilmesinde Türk Dil Kurumu organizasyonlarla yardımcı oluyor. 28 Eylül 2012 tarihli Kazan Federal Üniversitesi ve Yunus Emre (Ankara) Enstitüsü arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde Türkiye’yi sanat, tarih ve kültür açısından tanıtmayı amaç edinmiş, “Türkiye Bilim ve Kültür Araştırma Merkezi” açıldı. Merkez kapsamında dil, edebiyat, sanat, tarih alanında yazılmış 2 500’den fazla kitaba sahip bir kütüphane bulunmakta. Merkez için Türk dili ayrı bir öneme sahip. 2013 Eylül ayından bu yana 6 seviyede (A1-C2) Türk Dili akşam dersleri devam ediyor. Ayrıca Merkez kapsamında Türk dili yaz kursları burslarla destekleniyor ve dört ayda bir Türkçe Yeterlilik Sınavı (TYS) yapılarak sertifika veriliyor. Bunun yanısıra Yunus Emre Vakfı da yabancı öğrencilere Türkiye’nin yükseköğretim kurumlarında eğitim görebilmeleri için burs veriyor (Türkiye bursları, Yunus Emre bursları). Anahtar Sözcükler: Tataristan, Kazan, Tatar-Türk ilişkileri, tarihsel bağlantılar, Türk dili, yabancı dil, Türk dili kursları, Türk edebiyatı ve kültürü I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 74 Al-Farabi Kazak Ulusal Üniversitesinde Türkçenin Öğretimi Tarihi ve Sorunları Doç. Dr. Zubaida SHADKAM Dil, canlı bir varlıktır. En önemli işlevi de insanlar arasında düşünce, duygu, bilgi aktarmada iletişim aracı ve aynı zamanda en önemli özelliği de kültür taşıyıcısı olmasıdır. Dilin kültürün en önemli parçası olması, dil kullanımı ve öğreniminde kültür öğreniminin de devreye gireceği kesindir. Bu yüzden ikinci bir dil öğrenmede o dili konuşan insanların kültürünü de öğrenmek söz konusudur. Yabancı bir dili başarılı biçimde öğrenmenin yolu, o dilin kültürünü de öğrenmek, kavramak ve benimsemekten geçmektedir. Günümüzde yabancı dil öğrenmenin amacı eskiye göre değişmiştir. Artık yabancı dil bilmek bir ayrıcalık olmaktan çok gereklilik durumundadır. Son yıllarda yer yüzünde gerçekleşmekte olan global olayların olumsuz sonuçlarını önlemek ya da azaltmak için yabancı bir dili öğrenmek farklı insanları, değişik kültürlerin üyelerini birbirine yakınlaştırma görevini üstlenmektedir. Kazakistan, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasında sahip olduğu ekonomik, stratejik ve siyasi konumundan dolayı hem Türk dünyası hem bölgede büyük öneme sahip bir ülke. Bağımsızlıktan sonra, 1991 yılında bölgede ilk olarak Al-farabi Kazak Ulusal Üniversitesi Şarkiyat Fakültesinde Türk Dili ve Edebiyatı bölümü faaliyete başladı. İlk yıllarda Türkiye Tarihi ve Türkiye Türkçesi uzmanı olarak iki alanda uzman yetiştirmeyi amaçlayan bu bölüm günümüzde aradan 26 yıl sonra faaliyeti “Türksoy” bölümü olarak devam etmektedir. Makalemizde, Kazakistan’da ve Al-farabi Kazak Ulusal Üniversitesinde Türkçe öğretiminin boyutu, yöntemi, içeriği, araçları ve kalitesi hakkında geniş bilgi vermeye çalışacağız. Bu doğrultuda tespit edilen sorunları karşılaştırmalı ve analiz yapma yoluyla elde edeceğimiz çözümler Kazakistan üniveristelerinde Türkçe öğretiminin kalitesini yükseltmede önemli olacağını umut ederiz. Anahtar sözcükler: Kazakistan, Türkçe öğretimi sorunları Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi İçin Temel Seviyede (A1) Sözlük Denemesi Arzu SÜNGÜ, Meltem BAŞARAN Sözcükler bireyin kendini ifade etmesinde, diğer insanlarla iletişim kurmasında önemli bir yere sahiptir. Dört temel dil becerisi olan dinleme, konuşma, okuma ve yazmanın gelişmesi için hedef dildeki kelimelerin öğretilmesi gerekir. Kelime öğretiminde temel kaynaklar sözlüklerdir. Bu nedenle Türkçenin yabancılara öğretimi noktasında en önemli materyal yine sözlükleridir. Yabancı dil olarak Türkçenin öğretimine ilişkin bir sözlük bulunmamaktadır. Düzeylere göre hazırlanmış sözlük çalışmalarına ihtiyaç vardır. Bu çalışmada A1 düzeyinde bir sözlük denemesi ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda nitel araştırma yöntemlerinden olan doküman incelemesi kullanılarak Yedi İklim, Hitit ve Gazi Tömer yayınları taranmıştır. Araştırma sonucunda A1 düzeyini temsil eden bir söz varlığı listesi sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçenin öğretimi, kelime öğretimi, sözlük I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 75 Türkiye’de Eğitim Gören Suriyeli Üniversite Öğrencilerinin Türkçe Öğrenimindeki İhtiyaç Analizi Aydın SÜRMELİ Bu araştırmada, Malatya ve Adıyaman’da faaliyetlerine devam eden TÖMER’de Türkçe öğrenen Suriyeli kursiyerlerin Türkçe kurslarına ilişkin dil öğrenme ihtiyaçları belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın temel amacı, Türkiye’de eğitim gören Suriyeli öğrencilerin Türkçe öğretimindeki öğrenim ihtiyaçlarının belirlenmesi; bu ihtiyaçların cinsiyet değişkeni karşısında farklılık gösterip göstermediğinin tespit edilmesidir. Araştırma, Malatya ve Adıyaman’da bulunan TÖMER bünyesinde düzenlenen Türkçe kurslarında yapılmıştır. Çalışmada veri toplamak için Iwai ve diğerlerinin (1999) Japanese language needs analysis isimli çalışmalarında kullandıkları anketten Türkçeye uyarlanan ve iki bölümden oluşan anket kullanılmıştır. Ankete son şekli verilmeden önce uzmanların görüşleri alınarak anket yeniden düzenlenmiştir. Araştırmanın evreni; Malatya ve Adıyaman’da 2 merkez ve 213 kursiyer olarak belirlenmiş, örneklem olarak 2 merkezden 213 kursiyerden 68’ine ulaşılmıştır. Uygulama sonunda anket verileri bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Toplanan verilerin analizinde SPSS 21 (Statistic Package For Social Science) programı kullanılmıştır. Verilerin analizinde yüzde, aritmetik ortalama ve t-testi kullanılmıştır. İhtiyaç analizi ölçeğine gore Malatya ve Adıyaman TÖMER’de Türkçe öğrenen kursiyerlerin dil öğrenme ihtiyaçları “Ticaret Yapma”, “Eğitim ve İş İmkânı”, “Bireysel İlgi ve İhtiyaçlar” ile “Sınıf İçi İletişim Kurma” olmak üzere dört alt boyutta kendini göstermiştir. Özellikle “Eğitim ve İş İmkanı” ve “Bireysel İlgi ve İhtiyaçlar” boyutu kursiyerlerin tercihinde ön plana çıkmaktadır. Bireysel İlgi ve İhtiyaçlar boyutunda kadınların Türkçe Öğrenme İhtiyacı’nın erkeklere göre daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, dil ihtiyaç analizi, Suriyeli öğrenciler, TÖMER Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Not Alarak Dinleme Etkinliğinin Yazma Becerisine Etkisi Doç. Dr. Namık Kemal ŞAHBAZ, Büşra ÇEVİK, Sevinç TOR Yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi, günümüzde bir gereksinim olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle üniversitelere bağlı Türkçe öğretimi merkezlerinde eğitim öğretim etkinlikleri sürdürülmektedir. Bu etkinliklerde Türkçenin dört temel dil becerisinin öğretilmesi amaçlanmaktadır. Bütün dil becerilerinin öğretilmesinde zemin teşkil eden dinleme becerisinin, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde yazma becerisi üzerinde etkili olup olmadığı incelemeye değerdir. Bu çalışmanın amacı, yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde not alarak dinleme etkinliklerinin yazma becerisine etkisini araştırmaktır. Bu doğrultuda 2016-2017 eğitim öğretim yılında Mersin Üniversitesi TUAM’da A2 düzeyinde Türkçe kursuna başlayan öğrenciler araştırma grubunu oluşturmaktadır. A2 düzeyinde eğitime başlayan bu öğrenciler, süreç içinde B1 düzeyine geçmiştir. 20 öğrenci deney grubunu, 20 öğrenci ise kontrol grubunu temsil etmektedir. Deneysel bir nitelik taşıyan bu çalışmada öntest-sontest deney deseni kullanılmaktadır. A2 ve B1 düzeyinde I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 76 toplam 16 hafta boyunca deney grubu öğrencileri ile not alarak dinleme etkinlikleri yapılmakta, kontrol grubunda ise geleneksel dinleme yöntemi kullanılmaktadır. Araştırma grubunu oluşturan öğrenciler Yunus Emre Enstitüsünün Yedi İklim kitabını işlemektedir. Bu nedenle süreç içinde kullanılacak dinleme metinleri bu kitapta yer alan metinlerden seçilmiştir. Yazma becerisini ölçmek amacıyla, öntest ve sontest hazırlanırken Diller İçin Avrupa Çerçeve Programı’nda yer alan kazanımlar ölçüt alınmıştır. Öntest ve sontest için uzman görüşüne başvurulmuş ve testler bu görüşler doğrultusunda şekillendirilmiştir. Yazma becerisini değerlendirmek için öncelikle alan yazını taranmıştır. Bu taramanın sonunda yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde yazma becerisi değerlendirme formu oluşturulmuştur. Uzman görüşü alınarak, forma son şekli verilmiştir. Öntest ve sontest değerlendirilirken, puanlayıcı güvenirliğini sağlamak adına dört farklı puanlayıcının ortalamaları alınmıştır. Çalışmanın deney aşaması devam ettiği için, bulgulara daha sonra yer verilecektir. Anahtar Sözcükler: Dinleme, not alarak dinleme, yazma, yabancı dil olarak Türkçenin Öğretimi Geçmişten Günümüze Türkçe Öğretim Kitaplarında Birleşik Çekimli Fiillerin Ele Alınışı Üzerine Prof. Dr. Hatice ŞAHİN Jean Deny tarafından Cumhuriyetin ilan edilişinin hemen öncesinde 1921 yılında kaleme alınan Türk Dil Bilgisi adlı gramer, tüm kaynaklarda belirtildiği gibi modern Türk dilbilgisi çalışmalarının kapsamlı ilk örneğidir. Günümüzde hazırlanan gramer kitaplarına da büyük ölçüde kaynaklık eden eser, üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen birçok noktada hala aşılamamış, hatta bazı konularda verdiği bilgiler tartışmaya bile açılamamıştır. Eserin bir diğer önemli tarafı, bir yabancı gözüyle hazırlanan bu gramer kitabının muhatabının da yabancılar olmasıdır. Bilindiği gibi Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminin tarihinde akla gelen ilk eser olan Divanü Lügati’t-Türk bir Türk tarafından yazılmıştır. Kıpçak sahasında yazılan anonim Codex Cumanicus ve Memlük sahasındaki sözlük ve gramerlerin bir kısmı da yabancılar tarafından yazılmış olsa da Jean Deny Grameri, bir yabancı tarafından hazırlanan tam ve modern bir çalışma olması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu bildiride Türkçede fiillerin birleşik çekimi konusunun geçmişte yabancılara Türkçe öğretmek üzere hazırlanan eserlerden ama özellikle Jean Deny gramerinden başlanarak bugün Türkçe öğretiminde kullanılan öğretim setleriyle karşılaştırılması, bu esnada konunun genel gramerdeki yerinin de mümkün olduğu kadar tartışmaya açılması amaçlanmıştır. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, Türk Dil Bilgisi, Jean Deny, fiil çekimi, fiillerin birleşik çekimi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 77 Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni Çerçevesinde Millî Eğitim Bakanlığı Tarafından Yayımlanan Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Programlarının Değerlendirilmesi Öğr. Gör. Dr. Ülker ŞEN İngilizce adı Common European Framework of Reference for Languages: Learning, Teaching, Assessment, Türkçe karşılığı Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni: Öğrenme, Öğretme, Değerlendirme olan metin, Avrupa’da yabancı dil öğretimine çerçeve oluşturmak için hazırlanmıştır. Metin, “Avrupa standardında dil müfredatının ortak bir temele oturtulmasını, hazırlanacak programlara rehberlik edilmesini, testlerin ve sınavların ortak bir anlayışa sahip olmasını hedeflemektedir” (Deniz ve Uysal, 2010: 242). 2001 yılında yayımlanan bu metin dokuz bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde metinin işlevi, Avrupa Konseyi’nin genel dil politikası, çok dillilik ve kültürel farklılıkların önemsenmesi üzerinde durulmakta ve bunlar için ölçütler verilmektedir. İkinci bölümde işlevsel kavramsal yaklaşımlı dil öğretiminin detayları verilmektedir. Üçüncü bölümde ise dil kullanım düzlemleri ve dil kullanım yetkinlik dereceleri hakkında bilgiler verilmiştir. Dördüncü bölümde ise dil öğrenim durumları, alanları, kurumları, bağlamları ve bu olgularla bireyin psikolojik bağlantıları açıklanmaktadır. Beşinci bölümde dil öğrenirlerinin sahip olması olası ya da dil öğrenim süreci içinde geliştirebileceği yetenekleri açıklanmıştır. 6, 7 ve 8. bölümler metnin dil öğrenimi ve öğretim süreçleriyle doğrudan ilgilenen “edinme” ve “öğrenme” arasındaki ilişkiyi açıklamakta ve bireyin çok dillilik yeteneğinin geliştirilmesi için öneriler sunulmaktadır. Dokuzuncu ve son bölümde ise yabancı dil öğretiminde ölçme ve değerlendirme konusuna yer verilmiştir (Uzun, 2005’ten akt. Kır, 2011: 14). Avrupa Konseyi, yabancı dil öğretimi alanında program hazırlayıcılar, ders kitabı yazarları, ders verenler için 2001 yılında metin yayımlarken Milli Eğitim Bakanlığı bu yıldan daha önce, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi alanında iki öğretim programı yayımlamıştır. Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Programı (1986) ve Yabancı Dil Olarak Türkçe (6-11. Sınıflar) Dersleri Öğretim Programları (2000) adları ile yayımlanan programlar gerek yabancı dil olarak Türkçe öğretiminin ilk programları olması (Şen, 2016) gerekse Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni’nden önce yayımlanmış olması açılarından önemli bir yere sahiptir. Bu noktadan hareketle çalışmanın temel amacı, Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni: Öğrenme, Öğretme, Değerlendirme çerçevesinde Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan “Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Programı” ve “Yurt Dışındaki Türk Çocukları İçin Yabancı Dil Olarak Türkçe Dersi Öğretim Programı (6-11. Sınıflar)”nı değerlendirmektir. Bu temel amaç ışığında programlar, dil beceri alanları, öğrenme-öğretme süreci, ölçme -değerlendirme açısından karşılaştırmalı olarak değerlendirilecektir. Bu araştırma, “betimsel tarama yöntemi” kullanılarak gerçekleştirilecektir. Verilerin toplanmasında doküman taraması, verilerin analizinde ise betimsel analizden yararlanılacaktır. Çalışmada betimsel analize uygun olarak öncelikle konu ile ilgili bir çerçeve oluşturulacak, daha sonra çerçeveye uygun başlıklar belirlenecektir, belirlenen başlıklar altında bulgular sıralanacak, son olarak bulgular yorumlanacaktır. Araştırma henüz tamamlanmadığında özette bulgulara ve sonuca yer verilememiştir. Anahtar Sözcükler: Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Programı, Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni: Öğrenme, Öğretme, Değerlendirme I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 78 Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğretenlerin Öz Yeterlik Algıları Yrd. Doç. Dr. Kübra ŞENGÜL Öz yeterlik, bireyin belli bir işi başarmak için kendisine yönelik oluşturduğu inancıdır. Alan yazınında öz yeterlik algısı yüksek olan öğretmenlerin, öğretim sürecinde karşılaştıkları sorunları çözmede, sınıfı yönetmede ve öğrencilerin başarılarını sağlamada etkili olduğu belirtilmektedir. Aynı zamanda öz yeterlik algısı yüksek öğretmenlerin, yeni öğretim yöntemlerini kullanmaya açık oldukları vurgulanmaktadır. Alan yazınında çeşitli branşlara yönelik öz yeterlik algısı çalışmalarının olduğu görülmektedir. Ancak Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin öz yeterlik algılarının incelendiği herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu araştırmanın amacı, Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin öz yeterlik algılarını cinsiyet, yaş, mezun olunan lisans programı, eğitim seviyesi ve deneyim süresine göre incelemektir. Araştırmada nicel yaklaşımlardan betimsel tarama yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak, Tschannen-Moran ve Woolfolk Hoy tarafından 2001 yılında geliştirilen; Çapa, Çakıroğlu ve Sarıkaya (2005) tarafından Türkçeye uyarlanan “Öğretmen Öz Yeterlik Ölçeği” kullanılmıştır. 24 maddeden oluşan ölçek üç boyuttan oluşmaktadır. Bunlar; öğrenci katılımına yönelik öz yeterlik, öğretim stratejilerine yönelik öz yeterlik ve sınıf yönetimine yönelik öz yeterliktir. Ölçek; Atatürk, Aydın, Dokuz Eylül, Gazi, Nevşehir, Uludağ Üniversiteleri, Yunus Emre Enstitüsü ve Ankara ile İstanbul’daki özel kurslarda yabancı dil olarak Türkçe öğretenlere gönüllülük esasına göre uygulanmış ve toplamda 118 kişiye ulaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, öz yeterlik algısı Edebi Eserlerimizin Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlere Göre Düzenlenmesi Üzerine Bir İnceleme Öğr. Gör. Dr. Ebru ŞENYİĞİT Yabancı dil öğrenmeye başlayanların, o dilde yetkinliği sağlamaya yönelik yaptıkları çalışmalar genellikle hedef dilin sahip olduğu dilbilgisi kurallarına hakim olmaya başlamakla ve sözcük dağarcığını arttırarak okuma yazma konuşma ve dinleme olarak bilinen dört ana beceriyi kullanabilir hale gelmekle ilgilidir. Bu durum elbette Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenler için de geçerlidir. Bu dili planlı ve sistematik olarak öğrenmek isteyenler ilk olarak Türkçe’nin dilbilgisi kurallarının nasıl olduğunu fark etmekle ve belirli bir düzeyde anlamayı sağlamak için de sözcük kapasitelerini genişletmekle işe başlarlar. Dildeki yetkinlikleri arttıkça konuşma, yazma, dinleme ve okuma açısından daha rahat ifade yolları geliştirirler. Bu beceriler göz önüne alındığında okuma diğer becerilere göre dilin tüm yönlerini geliştirme olanağı sağlayan bir etkinliktir. Okuma sayesinde kişi, Türkçe öğrenirken gördüğü dilbilgisi yapıları ve gramer kurallarının yanı sıra yeni sözcükler ve ifade yollarıyla karşılaşır. Bu açı öğrenenin okuma esnasında karşılaştığı tek bir yön değildir, okuma metinlerinin özgün olması durumdaysa o dilin kültürü, alışkanlıkları ve yaşama biçimleri hakkında da dolaylı olarak bilgi sahibi olur. Dilde yetkinleştikçe takip etmekte olduğu ders kitapları, alıştırma metinleri gibi okuma I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 79 örnekleri içeren kaynaklar yetersiz gelmeye başlamaktadır. Bu aşamaları geçen bir öğrenen artık belirli dilbilgisi yapılarını ve bununla bağlantılı kuralları pekiştirmeyi amaç edinen düzenlenmiş okuma parçalarını okumaktansa Türkçe yazılmış ancak amacı dili öğretmek değil okuma hazzını ve Türkçenin ifade zenginliğini ortaya çıkaran edebi eserlerle karşı karşıya gelme seviyesine erişmiştir. Dünya üzerindeki her dil kendi zenginliğini ispat etmek için edebi eserlerini delil olarak kullanmaktadır. Dilimizde de bu özelliğimizi kanıtlayan birçok eserimiz mevcuttur. Aynı zamanda bu edebi eserler o dili öğrenmek isteyenlere sunulabilecek en etkili temsilcilerdir. Örneğin İngilizce ve Rusça yazılmış bir çok klasik eser belirli düzeylerde sadeleştirme metotları kullanılarak o dildeki yetkinleşmeyi henüz sağlamış öğrenenler için ayrı bir bakış açısı ve kapı açmaktadır. Bu durum dilimiz Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin öğrendikleri dilin ne kadar zengin olduğunu ispatlayan ve derin kültürümüzü görmeleri sağlayan en elverişli olanağı yaratacaktır. Ancak bu durum beraberinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktaları ve kısıtlamaları da getirmektedir (Sınar,. Bu çalışma Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin belirli seviyeyi aştıktan sonra edebi eserlerimizle tanışmaları gerektiğini ve bu konuda yeterli derecede çalışma yapılmadığını vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra edebi eserlerin özel bir nitelik taşıdığını akıldan çıkarmayarak bu eserlerin sadeleştirme gibi “değiştirim yöntemlerinde” ne tür noktalara dikkat edilmesi gerektiği hususunda örnekler eşliğinde bir değerlendirme yapılacaktır (Dilçin, 2007:151-152; Durmuş,2013). Özellikle Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen yetişkinlere hitap edecek Türk edebiyatı eserlerinin bu açıdan tanıtılması dilimizin ne kadar zengin olduğunu perçinleyecek bir adım olacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe, okuma becerisi, edebi eserler, değiştirim yöntemleri Türkçenin Türkiye’de Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Akademik Türkçe Uygulamaları Araş. Gör. Pınar ŞİMŞEK Türkçenin yabancı dil olarak Öğretiminde hedef kitleye görelik ilkesi düşünüldüğünde, Türkçe öğrenme amacı büyük çoğunlukla yüksek öğretimdir. Türkiye’de TÖMER bünyelerinde Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi söz konusu olduğunda, hedef kitlenin Türkçe öğrenme amacı daha çok ileri seviyede onu akademik olarak(devam edecekleri lisans ve lisansüstü eğitimde) kendi alanlarında kullanmaktır. Eğitim bilimlerinde hedef kitlenin amacına yönelik öğretim gerçekleştirme en temel prensiplerdendir. Öğrenci en nihayetinde varmak istediği amaca göre yönlendirme almak ve kılavuzluk hizmetinin sağlanmasını ister. Bu boyutta Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi için dil becerilerini düşündüğümüzde, her dil becerisi önemli olmakla birlikte, öğrenilen yabancı dilin “akademik yazma” için kullanılmak istenmesi kaçınılmaz ve en öncelikli amaçlardan biridir. Bu noktada “kelime öğretimi”, bir dilin akademik amaçlı olarak yabancı dil şeklinde öğrenilmesinde başlangıcı ve temeli oluşturur. TÖMER’lerdeki eğitim sadece kurları tamamlatmak ve yeterlik sınavı arkasından öğrenciyi hedefine doğru salıvermek değildir. Kesinlikle verilen yabancı dil eğitiminin sonucunda “eğitimin amacına uygunluğu” ‘nun takibi gereklidir. Bu genel eğitim öğretim ilkeleri içinde devamlılık takibi ve amaca uygunluk için zaruridir. Bu nedenle yabancı öğrencilerin devam edileceği akademik alanların belirlenmesi ve istatistikî verilere göre öğrenci sayıları ve yoğunlukları ile ilgili sınıflandırmalar yapılmalıdır. Bu alanların temel ve başlangıç eğitimleri için, I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 80 yabancı dil öğretiminde, ileri seviye veya ileri seviye sonunda bir hazırlık bağlamında “temel kavram ve terimler listesi” hazırlanıp, kelime listeleri oluşturma gerçekleştirilmelidir.Bu çalışmalar ve genel olarak Akademik Türkçe eğitimleri TÖMER bünyesinde, akademik alan uzmanları danışmanlığında olmakla birlikte kesinlikle Türkçeyi yabancı dil olarak öğreten okutmanlarca yapılmalıdır. Bildiri içinde öncelikle Türkçe öğrenmek isteyen yabancı öğrencilerin ön lisans, lisans ve lisansüstü programlarındaki sayıları, devam ettikleri alanlar içindeki dağılımları gösterilecektir. Bu verilerden hareketle akademik Türkçenin, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi alanında amaçsal açıdan büyük bir öneme sahip olduğu gösterilip, hali hazırda bazı TÖMER’lerde yürütülen ve “ileri seviyeye yönelik kısa akademik Türkçe seminerleri” şeklinde gerçekleştirilen akademik Türkçe uygulamaları incelenecektir. Son olarak da yabancı öğrencilerin Türkiye’de tercih ettikleri ve yerleştirildikleri en önemli akademik alanlardan birine yönelik “ ileri seviyede akademik Türkçe kelime öğretimi için örnek kelime listesi” çalışması sunulacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi (YDTÖ), akademik Türkçe, lisans-lisansüstü eğitim programları Türkçenin Türkiye’de Yabancı Dil Olarak Öğretimi: BLIS* Örneği ve Dil Dışı Etkenlerin Dil Öğrenimine Etkisi Öğr. Gör. Ahmet ŞİMŞİR Dil öğrenimi, iletişim kurabilme yetisi tarihin her anında olduğu gibi günümüzde de önemini korumaktadır. Sürekli olarak yeni yöntem ve tekniklerin, yeni ders materyallerinin denendiği alan, gelişimini sürdürmektedir. Dil öğrenimi bu anlamda hem eğitim içi hem de eğitim dışı birçok unsurla ilişki içerisindedir. Bu ilişki karşılıklı, işteş bir etkileşim halindedir. Bu etkileşim ise dil öğrenimini olumlu veya olumsuz anlamda etkileyebilmektedir. Bu çalışmada yabancı öğrencilere eğitim veren ve eğitim dili İngilizce olan özel okullardan BLIS üzerine odaklanılacaktır. İlk olarak BLIS’te lise düzeyinde okuyan yabancı öğrencilerin Türkçe öğrenimleri üzerinde durulacak ve Türkçe öğreniminde yaşadıkları sorunlar ele alınacaktır. Ardından ise öğrencilerin Türkçe öğrenimini etkileyen dil dışı etkenler üzerinde durulacaktır -dil dışı etkenler denilerek, doğrudan dil öğrenimi ile ilişkili olmayan fakat dil öğrenimini, öğrencinin motivasyonu üzerinden, önemli ölçüde etkileyen unsurlar kastedilmiştir-. Son zamanlarda yapılan önemli bir çalışma olan “Güç Dili İndeksi”nin (Power Language Index) sonuçları analiz edilecek ve Türkçenin ekonomi, coğrafya, iletişim, bilgi ve medya vs. alanlarda dünya dilleri arasındaki konumu tartışılacaktır. Ardından bu dil dışı etkenlerin Türkiye’de Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesine etkisi bağlamında konu genişletilecektir. Durum çalışması yapılarak, röportaj yolu ile lise düzeyinde olan ve Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerin Türkçe öğrenme süreçleri göz önüne alınacak ve dil dışı etkenlerin bu süreci nasıl etkilediği ortaya konulacaktır. Anahtar Sözcükler: Türkçe Öğrenimi, Güç Dili İndeksi, Dil Dışı Etken I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 81 Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Farklı Kültürlerden Oluşan Sınıflarda Beden Dili Kullanımının İşlevi ve Sınırları Üzerine Bir İnceleme Araş. Gör. Nazife Burcu TAKIL, Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK Yabancı dil öğretiminde beden dili kullanımı üzerine pek çok yayın yapılmış ve bu kapsamda sınıflarda öğretmenlerin kullanması gereken hareketleri genel bir dizgede sunmaya çalışan araştırmalar ortaya konmuştur. Ancak Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde amaç, beden dilinin farklı kültürlere aktarılması değildir. Beden dili kullanımı kültürün bir parçasıdır ve yabancı dil öğretim sürecinde amaç değil, araç olarak kullanılması daha faydalı görülmektedir. Beden dilinin çoğunlukla ortaklık gösterdiği kültürlerde daha işlevsel olan sınıf içinde beden dili kullanımı, ortak noktaların azaldığı kültürlerde biraz daha sınırlı hâle gelmektedir. Türkiye’de “evet” anlamında kullanılan başı aşağı doğru hareket etme ve onaylama hareketi, Kenya’da “hayır” anlamına gelirken; Hindistan’da dinlenen kişiye bir saygı ifadesi olarak kullanılan başı sağa sola hareket ettirme; Türkiye’de ciddiyetsizlik olarak algılanabilmektedir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretim sürecinde bir konu ya da durumu anlayıp anlamadığı sorulan Kenya uyruklu öğrenci başını geriye doğru kaldırarak kendince güçlü bir “evet” cevabı verirken, öğretmen için “hayır” anlamına gelen bu durum; öğrencinin hazırbulunuşluğu hakkında yanlış ipuçları verebilmektedir. Bu da ders sürecinin farklı kurgulanmasına ya da aslında oldukça net anlaşılan bir konunun birkaç kez daha anlatılmasına sebep olabilmektedir. Bu sebeple öğretmen, farklı kültürlerde farklı beden dilleri olduğu bilinciyle sınıfa girmelidir. Özellikle iletişimsel yaklaşımın benimsendiği sınıf ortamlarında sözlü iletişim sürecinde farklı kültürlerin beden dillerine dikkat edilmeli ve bu farklılıkların yanlış anlaşılmalara meydan vermeyecek şekilde ortaya konması ve farklılıklara saygı duyulması sağlanmalıdır. Dersin ilerleyen süreçlerinde Türk kültürüne ait beden dili öğretmenin oluşturduğu özel bağlamlar ve etkinliklerle/oyunlarla öğrencilere doğru bir şekilde aktarılabilir. Beden dilinin farklı kültürlerde iletişime engel olması ortadan kaldırılarak, eğlenceli ve anlaşılır bir yapıda sunulması sağlanmalıdır. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizinin kullanıldığı bu çalışmada; beden dili, aynı beden işaretlerinin farklı kültürlerdeki tezahürleri ele alınarak; yabancı dil olarak Türkçe öğretim sürecinde farklılıkların bir engel değil, süreci olumlu etkileyen unsurlar olarak ele alınması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda beden dili farklılıklarının temel alındığı sınıf içi etkinlik örneklerine yer verilmiştir. Çalışmanın sonucunda eğitimciler ve kitap yazarlarına konu ile ilgili önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Beden dili, kültür, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 82 Türkçenin İkinci Dil Olarak Öğretiminde Almanya’daki Göçmenlere İkinci Dil Öğretimi Deneyim ve Modellerinden Yararlanılması Dr. Nimet TAN Her ne kadar Almanya politikası çeşitli fikirlerde de olsa; Almanya, tarihinde her zaman göç alan bir devlet olmuştur ve göçmenlere Almanca öğretimi konusunda oldukça köklü bir geçmişe, engin tecrübelere sahiptir. 60’lı yılların başlangıcında göçmenlere dil öğretimini gerekli görmeyen bu ülke ‘dilsizliğin’ getirdiği sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlar sonrasında başarılı bir entegrasyon süreci için göçmenlere Alman dilinin öğretilmesinin gerekliliğini anlamış ve bu konuda çeşitli modeller denemiştir. Kimi oldukça başarılı, kimi ise daha az başarılı olan bu modellerde öncellikle ‘Yabancı Dil olarak Almanca Öğretimi’ (DaF) alanından teoriler alınmıştır, sonrasında bu teoriler yetersiz kaldığı için dil edinimi alanından Almancanın ‘İkinci Dil olarak Öğretimi’ (DaZ) kuramı ve paradigmalarından yararlanılmıştır. Bu araştırmanın amacı, Almancanın ikinci dil olarak öğretimi alanındaki kuram ve modellerin, Türkçenin ikinci dil olarak öğretimine uyarlanabilirliliğini göstermek ve Almanya’nın bu alandaki tecrübelerinden ikinci dil olarak Türkçe öğretimi alanında yararlanmaktır. Bu nedenle öncelikle ‘yabancı dil’ ve ‘ikinci dil’ kavramlarını birbirinden ayıran faktörler üzerinde durulacak ve böylece ‘ikinci dil olarak Türkçe’ (İDT) kuramı incelenecektir. Sonrasında yine ikinci dil olarak Almanca öğretimi alanından çeşitli göçmen öğrenci tipleri ve bunlara Almanca öğretimi modelleri ortaya konacak, İDT kuramında karşılaşılacak öğrenci kavramının çeşitliliği değerlendirilecektir. Bu noktada okul çağında olan, okullara yatay geçiş yapması gereken ancak henüz Latin alfabesini bilmeyen, kurum olarak ‘okul’ kavramıyla hiç tanışmamış ve güncel Türkçenin dışında eğitim Türkçesi öğrenmesi gereken gençler üzerinde durulacaktır, çünkü toplumun birliği, bütünlüğü ve geleceği açısından özellikle bu gençlerin kazanılması büyük önem taşımaktadır. Aynı şekilde yetişkinlere Almanca öğretme modelleri tanıtılacak ve bu deneyimlerden İDT kuramı ve entegrasyon sürecinde nasıl yararlanılabileceği tartışılacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Almanca, ikinci dil olarak Almanca, İkinci dil olarak Türkçe, dil öğretme modelleri, göç ve göçmenler, öğrenci ve göçmen çeşitliliği, entegrasyon Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretilmesinin Dil Psikolojisi Açısından Temelleri Yrd. Doç. Dr. Ali TAŞTEKİN Dil psikolojisi; konuşma ve yazma becerisinin psikolojik temelleri ile anlama, yorumlama, analiz-sentez yapma ve kavrama işlevinin nasıl gerçekleştiğiyle ilgilenmektedir. Dilbilimi, kişinin okuduğunu ve dinlediğini anlama ile yazılı ve sözlü olarak anlatma becerileri I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 83 üzerinde dururken; psikodilbilim, bu becerileri etkileyen sebep ve sonuçlarının duygusal yönünü değerlendirmektedir. Bazı dillere karşı ön yargısı olan öğrenciler o dilleri öğrenme güçlüğü çekerler. Kültürel yakınlık görmediğimiz, ilgi duymadığımız, tanımadığımız ve düşman gördüğümüz toplumların dilini, eğer bir zorunluluk yoksa öğrenmeye ihtiyaç duymayız. Bu nedenle, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde, öğrencilerin Türk kültürü ve Türkçe ile ilgili önyargıları varsa, öncelikle öğretimi olumsuz yönde etkileyecek olan bu düşünce ve duygular giderilmelidir. Dil ile ilgili tıbbî vakalarda çevre, fizyolojik nedenlerden daha çok etkili olmaktadır. Sevgisiz büyüyen çocukların genellikle konuşma yeteneklerinin çok gelişemediği, anne baba kavgasıyla içine kapanan bireylerin iletişim kurma sorunu yaşadıkları bilinmektedir. Aynı durum yetişkinlerin dil öğrenmesi için de geçerlidir. Aile sorunları olan, iş yerinde kendini yeterince kanıtlayamayan bireylerin dikkatlerini toplayamadıkları, kolay öğrenemedikleri hatta öğrendiklerini kısa sürede unuttukları iddia edilmektedir. İletişim kazaları ve dil sorunlarının temelinde sosyokültürel ve fiziksel nedenlere ilaveten psikolojik nedenlerin olduğu, psikolojik rahatsızlıkların temelinde ise dil probleminin yer aldığı değerlendirilmekte; psikodilbilim eğitimleri sayesinde pek çok bireysel ve toplumsal meselenin daha kolay çözümlenebileceği düşünülmektedir. Alıcı, ifade edici, yansıtıcı ve benmerkezci dil becerileri gelişirken çocuk; etrafından sürekli destekleyici, yönlendirici ve isteklendirici tepkilere ihtiyaç duyar. Bu tepkiler uygun dozda ve kıvamda olmalıdır. Aksi takdirde çocuğun dil psikolojisi yönünden olumsuz sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Uluslararası öğrencilere verilen Türkçe kurslarında Türkiye’de yeterli motivasyon ortamı bulunmakla beraber, bu ortamın bütün kurslarda etkin kullanılamadığı değerlendirilmektedir. Bu çalışmada Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinin dil psikolojisi bakımından temelleri araştırılmış, Türkiye ve yurt dışındaki kurslarda çalışan öğretim görevlileri ve öğrenciler açısından yapılan gözlem ve değerlendirmeler sunulmuştur. Ocak 2017 itibariyle halen Türkiye’de yabancılara Türkçe öğretimi etkinliğinin lisans düzeyinde eğitimi verilmemektedir. Ayrıca öğretmen adaylarına verilen pedagojik formasyon eğitimlerinde bu alanla ilgili bilgi ve davranış öğretimi bulunmamaktadır. Öğretim görevlileri usta çırak usulü kendilerini yetiştirmektedirler. Etkinliğin psikolojik yönü ile ilgili durum; ders kitabı içeriklerinden, ders içi tutum ve davranışlara kadar öğretimin her alanında genellikle ihmal edilmektedir. Uluslararası statüdeki öğrenci ve yetişkin yabancılara Türkiye’de ve Yurt dışında Türkiye Türkçesi öğretme etkinliğinde görevli öğretim görevlilerinin psikolojik yaklaşım birikimleri ile ihtiyaçlarının belirlenmesine ve öğrencilerin dil psikolojisiyle ilgili durum ve beklentilerinin tespitine yönelik çalışmaların yeterli olmadığı düşünülmektedir. Yabancılara Türkçe öğretiminin bütün etken ve etmenlerinin dil psikolojisi açısından ele alınmadığı; ders içeriklerinin, ders kitapları ile yardımcı dokümanların ve pedagojik formasyonların bu konuda yetersiz olduğu değerlendirilmektedir. Anahtar Sözcükler: Dil psikolojisi, Türkçenin öğretimi, psikolengüistik, yabancılara Türkçe I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 84 Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenler İçin Hazırlanan Okuma Kitaplarında Değer Aktarımı Referanslarının Yeri Doç. Dr. Mehmet Temİzkan, Oğuzhan Karakuş Son yıllarda dünya çapında milletler değerlerini korumak, gelecek nesillere aktarmak ve yabancı kültürlere ulaştırmak amacıyla özellikle dili öğretim programlarını hazırlarken değerler eğitimine yönelik çalışmalara önem vermektedirler. Çünkü değerler, bir topluluğu millet yapan unsurlardan birisi olduğu gibi o topluluğun dünya üzerindeki yerini tanımlamasında ve kendini diğer topluluklara tanıtmasında çok önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Öyle ki bazı toplumlar dünya çapında sahip oldukları değerlerle anılır hale gelmiştir. Örneğin Türkler misafirperverlikle, Almanlar disiplinle, Japonlar çalışkanlıkla vb. Değerler eğitimi, yabancı dil öğretimi söz konusu olduğunda daha da önem kazanmaktadır. Çünkü bir yabancı dili öğrenmek aynı zamanda o dilin derin yapısında bulunan kültürel unsurları ve o dili kullanan milletin sahip olduğu değerleri de öğrenmek anlamına gelir. Buna göre Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen birisi için Türk dilinin kültür ve değerler evrenine girmekte olduğunu söylemek mümkündür. Bu nedenle yabancı dil olarak Türkçe öğretimi konusunda değerler eğitimine oldukça önem vermek gerekir. Dil öğretiminde büyük bir öneme sahip olan değer aktarımının gerçekleşebilmesi için öğrenme-öğretme etkinlik ve materyallerinin özenle seçilmesi gerekir. Bu öğretim materyal ve etkinlikleri içerisinde edebi ürünlerin büyük bir önemi vardır. Edebiyat eserleri, insan, yurt, yaşama ve doğa sevgisiyle iyilik, dostluk, hoşgörü, bağışlama, dayanışma, çalışkanlık, dürüstlük gibi insana özgü tutum ve değerleri geliştirip pekiştirmektedir. Öyleyse edebi ürünlerin, kültürel ve evrensel değerlerin aktarımında büyük bir rolü olduğunu söylemek mümkündür. Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenler için hazırlanan okuma kitapları da bu edebi ürünler içinde değerlendirilmektedir. Bu çalışmada yabancılar için hazırlanan okuma kitapları, değerler eğitimi açısında incelenecektir. Çalışmanın amacı yabancılar için hazırlanan okuma kitaplarındaki değerler eğitimi referanslarını tespit etmek ve ulaşılan bulgular ışığında önerilerde bulunmaktır. İlgili literatürde okuma kitaplarıyla ilgili çalışmaların yok denecek kadar az olması çalışmanın önemini artırmaktadır. Anahtar Sözcükler: Okuma kitapları, yabancı dil olarak Türkçe, değerler eğitimi. Diller Arası Benzemezlik Bakımından Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimine Yönelik Öneriler Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK, Araş. Gör. Mehmet Ali BAHAR Diller arası benzemezlik, biçim bilim açısından dillerin ayrıştıkları noktaları gösteren ve bu açıdan bir dilin yabancılara öğretiminde dikkate alınması gereken önemli dil bilimsel göstergelerden biridir Uzun (2012, 2013) veya başka bir deyişle diller arası benzemezlik yoğunluğuyla ilgili bilgiler doğrultusunda hedef kitlenin öğrenme güçlüğü yaşaması olası I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 85 görünen dil tipolojisiyle ilgili konularda birtakım öğretimsel önlemler alınabilir, çeşitli uygulamalar geliştirilebilir. Yabancı dil olarak Türkçe öğrenimi almak isteyen veya almakta olan kişilerin sayısında son yıllarda önemli bir artış olduğu gözlenmektedir. Başta Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Ortadoğu’dan Türkistan’a uzanan geniş bir coğrafyada bulunan birçok ülkenin vatandaşı ya kendi ülkesinde ya da ülkemizde Türkçe öğrenmektedir. Ayrıca bu coğrafyaların dışında da Türkçe öğrenmek isteyenlerin olduğu bilinmektedir. Ancak her iki grubun da Türkçe öğretiminde hangi hususlarda zorluk çekebileceğini ayrı ayrı gösteren ve doğrudan öğretim uygulamalarına öneriler getiren müstakil çalışmaların sayısı son derece azdır ve Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine yönelik çalışmalarda da bu sayıca sınırlı incelemelerden yeterince yararlanıldığını söylemek mümkün değildir. Bu nedenle Türkçenin akraba dilleriyle ve akraba olmayan dillerle benzemezlik yoğunluğuyla ilgili biçim bilimsel verilerden yararlanılmasının başta öğretim içeriğinin hedef kitlenin gereksinimlerine göre düzenlenmesi olmak üzere birçok konuda Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine önemli katkılar sunacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada uluslararası dil tipolojisi ve biçimbilim incelemeleriyle ilgili derlemdeki verilerden hareketle Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde akraba ve akraba olmayan gruplara yönelik çeşitli önerilerde bulunulmuş, çeşitli etkinlik örnekleri sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Diller arası benzemezlik, dil tipolojisi, biçimbilim, yabancı dil öğretimi. Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde İstasyon Tekniğinin B2 Seviyesinde Yazma Becerisinde Kullanımı Doç. Dr. Fahri TEMİZYÜREK, Araş. Gör. Nazife Burcu TAKIL Bu çalışma, 20. yüzyılın başında Montessori ile başlayan ve Dewey’ in eğitim felsefesinden etkilenerek Piaget ve Vygotsky’nin yapılandırmacılık görüşleri ile yeniden oluşturulan eğitim kuramının ışığında, Gardner’ın Çoklu Zekâ Kuramıyla desteklenerek sınıflarda farklılaştırılmış öğretim aracı olarak kullanılabilen istasyon tekniğinin (Demir, 2008), Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi sürecinde kullanımını sağlamak amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın yöntemini nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi oluşturmaktadır. Araştırmada istasyon tekniğinin literatürdeki kullanımına yer verildikten sonra, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen B 2 seviyesindeki öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmeye yönelik oluşturulan istasyonların kullanımı açıklanmıştır. Avrupa Ortak Çerçeve Metni’nde (2012) yer alan B2 seviyesinde yazma becerisine ait kazanımların elde edilmesine yönelik hazırlanan istasyonlar, “amaç- süreç -değerlendirme” basamaklarıyla bir bütün olarak ele alınmıştır. Sınıftaki her öğrencinin bir gruba dâhil edildiği ve her grubun bütün istasyonlara katkı sağlaması yoluyla bir önceki grubun yaptıklarını ileri götürmeyi amaçlayan bu teknik (Gözütok 2007) ile, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmede hem bireysel, hem de işbirlikçi öğrenmesi hedeflenmektedir. İstasyonların uygulanması sürecinde önlerindeki uygulamayı I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 86 geliştirmeye çalışan öğrenciler, kendilerinden sonra gelen gruba tamamlamaları için bırakacakları adımları da düşünmektedirler. Böylece, farklı kültürlerin bir arada olmasında en çok değer verilen empati becerisini geliştirme de ağırlık kazanmaktadır. Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde istasyon tekniğinin nasıl kullanılması gerektiği, B 2 seviyesine uygun kazanımların edinimine yönelik tekniğin uygulama adımları, sınıf içinde tekniğin uygulanma sürecinde öğretmen davranışları ve değerlendirme basamakları verilerek, bir ders saatine uygun (45 dakika) örnek bir uygulama süreci ortaya konmuştur. Tekniğin uygulama basamakları ortaya konduktan sonra Yabancı dil olarak Türkçe öğreten öğretmenlere ve kitap yazarlarına önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler: İstasyon temizliği, yazma becerisi, Türkçenin yabancılara öğretimi Kavaid-i Lisân-ı Türkî Eserinin Dil Öğretimi Açısından Değerlendirilmesi Yrd. Doç. Dr. Esra Nur TİRYAKİ Dil, bir toplumun aynası ve aynı zamanda kültürünü yansıtan seslerden oluşan kendine has kuralları olan sistemli bir yapıdır. Güngör’e göre (1991:214) dil, kültürün zaman ve mekân boyutlarında aktarılmasını ve zenginleştirilmesini sağlayan temel mekanizmadır. Bu mekanizmanın sağlıklı bir biçimde gerçekleşmesinin temelini dil eğitimi ve öğretimi oluşturur. Süreçte dilin kuralları ile dil becerilerinin (okuma, yazma, konuşma ve dinleme) geliştirmesi amaçlanır. Dilin kendine ait kuralları dilbilgisi kavramını ortaya çıkarır. Geçmişten günümüze bu alanda kitaplar yazılmıştır. Çalışmanın amacı, Kavaid-i Lisân-ı Türkî eserinin dil öğretimi açısından değerlendirmektir. Araştırma betimsel tarama modelinde olup içerik analizi ile çözümlenmiştir. Eser, Halit Ziya Bey tarafından “alay mekteplerinde” verilen okuma yazma dersi “muallimleri” için yazılmış bir dilbilgisi kılavuzudur. Bu kitabın yazarı, Türkay (1999: VIII) belirttiği gibi “…önceleri Tensikat-ı Askeriyye Komisyonu kâtibi iken sonraları seraskerlik süvari dairesi başkâtipliğine yükselmiş olan Halit Ziya Bey”dir. Bu derslerin öğretmenleri arasından birlik ve tutarlık sağlaması için yazıldığını ileri süren Türkay (1999:2) ifadesine göre, bu eser günümüzdeki öğretmen kılavuz kitabı ile eşleştirilebilir. Kitap, “Türkçenin kullanımını, sözcük türlerini ve bağlanışlarını 77 küçük sayfada örneklerle gösteren, uygulamalarla öğreten küçük bir dilbilgisi kitabı. Dokuz bölümde ele alınan bu konulara, bir de İmla ve Tenkit bölümleri eklenmiş”(Türkay, 1999: 4). Eser, “Kavâid-i Lisân-ı Türkî” adlı bölümle başlamaktadır. Bu bölümü Türkçede kelimelerin dokuza “isim, sıfat, zamir, fiil, fer’-i fiil, ta’dîl-i fiil, edât-ı rabt, edât-ı sıla, edât-ı nidâ” ayrıldığını belirterek sonlandırmıştır. Kategorilerde konuları örneklerle ve kurallarıyla açıklayan yazar, ardından uygulama kısmına geçmiştir. Anahtar Sözcükler: Dil öğretimi, dil becerileri, dil bilgisi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 87 Yabancılara Türkçe Öğretimi Kitaplarındaki Dinleme Metinlerinin Örtülü Anlam Açısından Değerlendirilmesi (İstanbul B1-B2 Seviyesi Ders Kitabı) Yrd. Doç. Dr. Esra Nur TİRYAKİ, Nuray KAYATÜRK Dinleme, kişinin çevredeki sesleri işitme organıyla alıp zihinsel süzgeçten geçirerek anlamlandırmasıdır. Dil becerilerinden biri olan dinleme, bu özelliği ile anlama kategorisinde yer almaktadır. İyi bir dinleme sonucu kişi kendisini doğru bir biçimde ifade edebilir. Yabancı dil öğreniminde de dinleme becerisinin öğrencilere kazandırılmasının önemli olduğu savunulabilir. Dinleme metinleri bu becerinin kazandırılmasında köprü görevi görmektedir. Dil kurallarının öğretiminde metinlerin dinleyerek anlaşılması ve sorulara cevap verilmesi bu süreci kolaylaştırmaktadır. Metin, sözcükten, cümleden ve paragraftan oluşan sistemli bir yapıdır. Bu yapının kazandırılması ve kavratılması için birçok aşama bulunmaktadır. Bu aşamalardan biri de anlam çözümlemedir. Anlam çözümleme de mecaz anlam, yan anlam vb. sınıflamalar bulunmaktadır. Bunlardan biri olan, örtülü anlam “bir sözcenin içerdiği açık anlam ile bu açık anlam üzerinden erişilebilecek öncül(ler) aracılığıyla sezdirilen türdür. Örtülü anlam sezdirmeler aracılığıyla iletilir ve çıkarımlar yoluyla sezdirilir” (Kocaman vd, 2011: 206). Bu çalışmanın amacı yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan ders kitaplarındaki dinleme metinlerinde yer alan örtülü anlamların incelenmesidir. Çalışma, İstanbul Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı B1 ve B-2 düzeyleri ile sınırlandırılmıştır. Buna göre B1’de 18 metin, B2’de 18 metin olmak üzere toplam 36 metin incelenecektir. Bu araştırma, betimsel tarama modelindedir. Tarama modelleri, geçmişte ya da halen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Araştırmaya konu olan olay, birey ya da nesne kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır. Onları, herhangi bir şekilde değiştirme, etkileme çabası gösterilmez (Karasar, 2009: 77). Verilerin analizinde içerik analizi yönteminde yararlanılacaktır. Bu amaçla Yabancılara Türkçe Öğretimi İstanbul serisinin B1 seviyesi, ders ve çalışma kitaplarında yer alan metinler incelenerek örtülü anlam unsurları açısından analiz edilecektir. Metinlerin örtülü anlam unsurları bakımından analizinde araştırmacı tarafından geliştirilen değerlendirme formu kullanılacaktır. Elde edilen verilerden yola çıkılarak frekans ve yüzde değerleri hesaplanacaktır. Anahtar Sözcükler: Yabancılara Türkçe öğretimi, metin, dinleme metinleri örtülü anlam Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Anadolu Halk Kültürünün Filmler Aracılığıyla Aktarılmasına Yönelik Bir İnceleme: Anadolunun Kayıp Şarkıları Ezgi İNAL TOHUMCU Dil, bir milletin iletişiminin en temel unsuru, en güçlü kültür aktarıcısıdır. Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde amaç, dört temel dil becerisinin bireye kazandırılarak, Türk kültürünün de en iyi şekilde aktarılmasıdır. Öğrenciler, dil olgusunun içinde şekillendiği kültür çemberini iyi algıladıklarında bu durum dili kolay öğrenmelerini sağlayacak ve I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 88 süreç içerisindeki oryantasyonlarını hızlandıracaktır. Türkçenin öğretiminde kültür unsurlarının yalnızca dilsel ögelerle aktarımı yeterli değildir. Bunun işitsel, görsel ögeler ve sosyal yaşantılarla da pekiştirilmesi gerekir. Buradan hareketle ele alınan çalışmada öğrencilerin Türkiye Türkçesini öğrenirken aynı zamanda mevcut şartlarda karşılaşmaları güç olan Anadolu halk kültürü ögelerini öğrenme fırsatı bulmaları ve bu sayede derslere katkı sağlanması amaçlanmıştır. Filmde yer alan halk kültürü ögelerinin Türk kültüründeki yeri ve önemine değinilerek bunların kültür aktarımındaki işlevine vurgu yapılmıştır. Bu inceleme, 2008 yılında Kültür Bakanlığı katkılarıyla gerçekleştirilmiş söz konusu filmi derslerinde uygulama etkinliği olarak kullanacak öğreticilere yardımcı bir kaynak olması bakımından ve halk danslarını, yöresel kıyafetleri, mekanları, dini inanışları, gelenekleri, çeşitli dil unsurlarını, müziği, müzik aletlerini, mimariyi, Anadolu halkının sıcaklığını ve Anadolu’nun eşsiz güzelliklerini kendine has doğal bir kurgu içerisinde, ilgi çekici ve çok yönlü anlatan bu filmi bir kültür mozaiği olarak ele alması bakımından önem arz etmektedir. Anahtar Sözcükler: Dil, kültür, Türkçe, Anadolu, film İki Dilli Yetişen Türk Öğrencilerin Anadillerinde Okumaya Yönelik Görüşleri Araş. Gör. Emine TOK Anadil kullanımı farklı ülkelerde yaşayan Türk ailelerinde gittikçe azalmaktadır. Aile ve sosyal çevrede yaşadıkları ülkenin dilini kullanmayı tercih ettiklerinden, anadil düzeyleri gerilemektedir. Türk ailelerinin iki dilli yetişen 3.ve 4. kuşak çocukları, Türkçeyi unutma düzeyine gelmişlerdir. Yaşadıkları ülkeye uyum sağlayabilmeleri için o ülkenin dilini bilmeleri gerekir, bunun yanı sıra anadillerinin kullanımı da kültürlerinin aktarımı açısından önemlidir. Özellikle iki dilli yetişen bu gençler, Türkçede kendilerini anlatmada ve Türkçeyi anlamada zorlanmaktadırlar. Bu çalışmanın amacı, Almanya’da sosyalleşme sürecini tamamlayan ve Türkiye’de yükseköğrenimini gerçekleştiren iki dilli öğrencilerdeki, anadilde kitap okumanın dört temel dil becerilerinden biri olan okuduğunu anlama becerisi üzerindeki etkisini saptamaktır. Veriler 2016 – 2017 Eğitim – Öğretim Yılı Bahar döneminde toplanacak olup, araştırma için 14’ü kız öğrenci olmak üzere toplamda 20 öğrenci belirlenmiştir. Araştırmanın evrenini söz konusu dönemin Uludağ Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Alman Dili Eğitimi Bölümü 1. ve 2. sınıf öğrencilerinden Almanya’da yaşayıp yükseköğrenimini Türkiye’de gerçekleştiren iki dilli öğrenciler oluşturacaklardır. Veriler, nitel araştırma yaklaşımı çerçevesinde, araştırmacı tarafından hazırlanan görüşme formu ile toplanacaktır. Anahtar Sözcükler: Anadil, iki dilli ortam, okuma, anlama, Almanca Türkçenin Öğretimi Açısından Divanü Lugati’t-Türk’te Geçen Cümle Örnekleri Araş. Gör. Yaşar TOKAY, Araş. Gör. Nurdan BESLİ Türk dili tarihinin en önemli eserlerinden biri olan Divanü Lugati’t-Türk (bundan sonra DLT) 1074 yılında Kaşgarlı Mahmud tarafından kaleme alınmıştır. DLT, Türk dilinin I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 89 grameri ve söz varlığı ile ilgili sahip olduğu bilgilerle Türk dili tarihinin herhangi bir dönemiyle alakalı çalışma yapmak isteyen bilim insanlarının temel kaynağı durumundadır. Genel olarak Araplara Türkçe öğretmek üzere yazıldığı düşünülen DLT, içerdiği bilgilerle bu amacını aşmış ve Türk kültürünün her alanına ait izler bırakmıştır. Kaşgarlı Mahmud, döneminin standart Türkçesine ait sözcükleri ele alırken sık sık örnek verme gereği duymuş ve böylece Türk dili tarihinde ilk kez dil öğretimi tekniği olarak cümlelerin önemini ortaya koymuştur. Kelime öğretiminde cümle içerisinde sözcüğün kullanımını gösteren Kaşgarlı, çoğu kez basit cümle örnekleriyle basit ve anlaşılır bir teknik kullanmıştır. Bu basit teknik, çeşitli fiil çekimlerini gösterip dilbilgisel kullanımlarını öğretmesinin yanı sıra aynı madde altında bir sözcüğün farklı anlamlarını göstermesi ile de esere üst düzey bir nitelik kazandırmıştır. Dil öğretimi konusunda cümle örneklerini oldukça sistemli bir şekilde gösteren yazar, “ol ve er” sözcükleri ile kurduğu basit ve temel cümleler ile birtakım nesnel verilere ulaşılmasına imkan sağlamıştır. Isim, sıfat, zamir, edat ve zarf görevinde kullanılan sözcüklerle kurulan cümle yapıları, kelime öğretimini kolaylaştırırken bu yapıların cümle içerisinde kullanılışları dil işleyişi ve mantığını öğretmesi bakımından önemlidir. Kaşgarlı Mahmut’un yabancılara Türk dilini öğretmek üzerine kullandığı tekniklerden bir tanesi de şiir(dörtlükler, destan, beyitler), atasözleri ve deyimlerin kullanımı olmuştur. İleri seviyede bir dil kullanımı gerektiren bu örnekler, üst düzey dil öğretiminin amaçlanmiş olduğunu göstermektedir. Atasözleri, deyimler ve bilhassa şiirler yabancı dil öğretiminde ezber tekniğini öne çıkaran metodlardır. Özellikle kafiyeli şiirlerin kullanımı kelimeleri akılda tutma, kelimeyi doğru yerde kullanabilme becerilerini kazandırmaktadır. Türk dillerinin lügati anlamına gelen, Türklere ve Araplara rehber konumunda olan eserde Kaşgarlı Mahmud eş sesli kelimelerin karıştırılmaması, herhangi bir anlam bulanıklığına yol açmaması hususunda titizlik göstermiş ve dilin doğru kullanımı önemsemiştir. Eserde yer alan soru cümlelerinin varlığı, sayı örneklerinin verilmesi, tamlama kuruluşları, çeşitli eklerin kullanımının gösterilmesi, emir cümlelerinin varlığı ve diğer çeşitli örneklendirmeler eserin pragmatik bir tavırla yazıldığını göstermektedir. Eserde yer alan tüm cümlelerin bu farklı bakış açısı ile sınıflandırılıp gruplandırılması nesnel sonuçlar elde edilmesini mümkün kılmıştır. DLT’de dil öğretiminde kullanılan milli ve kültürel değerlerin çok defa cümlelere, atasözü, deyim vb. anlatım tekniklerine yerleştirilmiş olması dil öğretiminin öneminin farkında olunduğunu göstermektedir. Eser içerisinde yer alan her türlü malzeme bu anlamda hem kişiye hem de topluma hizmet etmektedir. Günümüz öğretim tekniklerine bir kaynak durumunda olan DLT sahip olduğu dil malzemesiyle geçmişten günümüze değerini korumaktadır. Anahtar Sözcükler: Divanü Lugati’t-Türk, cümle bilgisi, dil öğretimi teknikleri Akademik Yazma Öğretiminde Yazma Öncesi Etkinlikler İçin Teknoloji Kullanımı Okt. Murat Sami TÜRKER Yazma, öğretilmesi ve öğrenilmesi zor bir beceri olarak algılandığından diğer dil becerilerine kıyasla geri planda kalmıştır. Bazı öğrenciler yazma becerisini geliştirebilmek için çaba harcarken, bazıları ise sosyal ortamda ihtiyaçları olmayacağı düşüncesiyle bu I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 90 beceriyi ihmal etmektedirler. Üretici dil becerilerinden olan yazma, özellikle de bir ders içi etkinlik olarak tasarlandığında, birçok öğrenci için kaygı nedeni olabilmektedir. Pek çok etkenin rol oynadığı yazma sürecinde süre sınırı, konuya yakınlık, dilbilgisi, sözcük seçimi ve artalan bilgisi yazma sürecini etkileyen önemli unsurlardır. Öte yandan, yabancılara Türkçe öğretimi üzerine hazırlanmış ders kitaplarının yazma bölümleri incelendiğinde sıralama, içerik ve etkinlik türleri bakımından ortak bir yöntemin olmaması açıkça görülebilmektedir. Bu durum, farklı öğretim uygulamalarından değerlendirme tekniklerine kadar çeşitli sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda, “neden”, “nasıl” ve “ne”, yazma becerisi öğretiminde cevaplanması gereken sorular olarak karşımıza çıkmaktadır (Tribble, 1996). Günlük yaşamda iletişimin temel gereksinimlerinden olan konuşma, dinleme ve okuma becerilerinin öğretiminde olduğu gibi yazma becerisi öğretiminde de anlamlılık ve akıcılık önemli yere sahiptir (Nation, 2009). Bu çalışmada, etkili bir yazma öğretiminin ön koşulu niteliğindeki yazma öncesi etkinlikler için teknoloji desteğinin önemine değinilecek ve uygulama örnekleri sunulacaktır. Anahtar Sözcükler: Akademik yazma, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, yazma öncesi etkinlikler, teknoloji kullanımı Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Altyazılı Videolar Aracılığıyla Rastlantısal Yöntemle Sözcük Öğretimi Okt. Murat Sami TÜRKER, Prof. Dr. Ayten GENÇ Sözcük öğretimi, son yıllarda eğitimcilerin nasıl öğretilmesi gerektiği konusunda yoğun olarak tartıştığı bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Sözcük öğretiminde bilinmeyen sözcüklerin anlamını anadile çeviri yaparak doğrudan öğrenme ya da bağlamsal ipuçlarından faydalanarak sözcüklerin anlamını tahmin etmeye dayanan rastlantısal öğrenme yöntemlerinin etkililiğini araştıran farklı yöntemlerle yürütülmüş çok sayıda çalışma mevcuttur (Day, Omura, & Hiramatsu, 1991; Joe, 1995; Laufer & Paribakht, 1998; Raine, 2012; Webb, 2008; Yüksel & Tanrıverdi, 2009 ; Zhao, Guo, Biales, & Olszewski, 2016). Anadilde sözcüklerin çoğunluğunun dinleme ya da okuma yoluyla rastlantısal yöntemle öğrenildiği gerçeği, yabancı dil öğretiminde de rastlantısal yöntemle öğrenmeye olan ilgiyi artırmıştır (Day, Omura, & Hiramatsu, 1991) Ancak, eğitimciler bu yöntemin nasıl uygulanması gerektiği konusunda bir görüş birliğine varılamamıştır. Bu görüş ayrılığının en önemli nedenlerinden biri, anadilini öğrenen küçük yaştaki bir çocuğun çok kısa bir süre içerisinde çok sayıda sözcüğü rastlantısal olarak öğrenebilmesine karşın, yabancı dil bağlamında rastlantısal yöntemlerle sözcük öğrenebilmek için gereken sürenin daha uzun olmasıdır. Diğer bir neden, sözcük öğrenimi için motive edici bir unsur olması beklenen okuma ya da dinleme etkinliklerinin birçok öğrenci tarafından zahmetli bir iş olarak algılandığı ve ihmal edildiği gerçeğidir. Öte yandan, sözcük öğrenimi kadar önemli olan bir diğer konu da öğrenilen sözcüklerin kalıcılığı, bir diğer deyişle hatırlanmasıdır. “Sözcükler nasıl öğretilirse daha kolay hatırlanabilir?” sorusu bugün yabancı dil öğretenlerin de, materyal tasarımcıların da sıkça tartıştığı konular arasındadır (Webb, 2008). Bu çalışma da, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin rastlantısal yöntemle sözcük öğrenebilmeleri amacıyla altyazılı videolar kullanılarak bir öğrenme malzemesi I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 91 geliştirilecektir. Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi B2 düzeyi kazanımları dikkate alınarak belirlenen sözcükler için Türkçe altyazılı özgün kısa filmler kullanılacaktır. Ayrıca, öğretilen sözcüklerle ilgili etkinlik önerileri de çalışma kapsamında sunulacaktır. Anahtar Sözcükler: Sözcük öğretimi, rastlantısal yöntem, Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Örtük Program Unsurlarının Değerlendirilmesi Öğr. Gör. Dr. Başak UYSAL Dil eğitimi, ana malzemesinin insan olması yönüyle diğer disiplinlere temel oluşturmaktadır. Söz konusu olan yabancı dil eğitimi olduğunda bu disiplinin tabanı genişlemekte ve eğitim süreci, ontolojik boyut kazanmaktadır. Bu aşamada değer aktarımı ve kültürlenme gibi boyutların yanı sıra bir diğer önemli ontolojik boyut da örtük unsurlar boyutudur. Örtük program, “resmî programda belirtilen amaç ve faaliyetlerin dışında, öğrenmeöğretme süreci içerisinde ortaya çıkan bilgi, fikir ve uygulamalar sonucu öğrencilerin ulaştıkları nitelikler (Yüksel, 2002: 362)” olarak tanımlanmaktadır. Ders kitapları, örtük programın öğrenciye ulaşmasında önemli unsurlardandır. Apple’a göre okullar, kültürün sadece yayıcısı değil, aynı zamanda üreticisidir. Okulla birlikte yayıncılar, öğretmen ve öğrenciler de kültürü oluştururlar. Örtük programın sosyal dinamiklerini bu unsurlar oluşturmaktadır (Apple, 1985). Söz konusu olan dil öğretimi olduğunda örtük unsurlar, herhangi bir diğer disiplinden daha çok dikkat çekmektedir. Ders kitabındaki görsel ögeler, cinsiyetlerin ele alınışı, metinlerin coğrafi dağılımı, çok dillilik ve çok kültürlülük unsurları, bu bağlamda örtük unsurlar arasındadır. Bu çalışmada Yunus Emre Enstitüsü tarafından hazırlanan “Yedi İklim Türkçe” serisine ait 2 kitap, örtük program ekseninde incelenecektir. Seçilen kitaplar, Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni’ne göre “eşik düzeyi” ve “ileri/bağımsız kullanıcı” aşamalarına denk gelen B 1 ve B 2 seviyesindedir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi temel alınacaktır. Çalışma sonucunda elde edilecek verilerin ders kitabı hazırlayıcıları, dil öğretim merkezleri, dil eğitimcileri ve alan araştırmacıları için yararlı olacağı düşünülmektedir. Anahtar Sözcükler: Örtük program, Yunus Emre Enstitüsü, ders kitabı Türkçe-İngilizce Ortak Sözcüklerle Yabancı Dil Eğitimi: Denkteş Sözcükler Yrd. Doç. Dr. Levent Uzun Bu çalışmanın amacı, Türkçe ile İngilizce arasında ortak görünüş ve anlam bulunan denkteş sözcüklere dikkati çekmek ve yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde bunlardan faydalanmanın yollarına işaret etmektir. Denkteş sözcükler (cognates), iki veya daha fazla dilde aynı veya benzer yazılıp, anlamları da aynı veya benzer olan sözcüklerdir. Daha önce yapılan bir çalışma ile İngilizce ve Türkçe arasında en az 1383 sözcüğün bu türde olduğu tespit edilmiş ve bu sayının teknolojinin gelişmesiyle mutlak olarak artacağı öngörülmüştür. Yabancı dil eğitiminde sözcük bilmenin en temel ve önemli gereklilik I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 92 olduğu kabul edildiğinde ve genel olarak dünya ortak dili olan İngilizcenin yabancı kişilerce bilindiği düşünüldüğünde; Türkçe öğretirken sözcük temelli eğitim yapılmasının göz ardı edilemeyecek katkıları olabilir. Bu bağlamda, öğrenilen dilin daha hızlı kavranmasına yardımcı olacak, denkteş sözcüklerin dahil edildiği veya bilinçli ve sistematik olarak bunlardan faydalanıldığı ders materyalleri, uygulama ve programların geliştirilmesi önem arz etmektedir. Bu çalışma, yabancı dil öğretimi ile ilgili olan ve özellikle Türkçe dilinin yabancılara öğretilmesi ile ilgilenen kişilere sözcük temelli eğitim uygulamaları hususunda faydalı bir fikir verebilir. Anahtar Sözcükler: Türkçe, İngilizce, sözcük, denkteş, yabancı dil, öğrenim Yabancıların Türkçe İhtilâsına Yardım Olarak, Ortak Kelimelerin Elektronik Sözlükleri Prof. Lindita XHANARI (LATIFI), Yrd. Doc. Dr. Urtis HARRI Her zaman Türkçeyi yeni öğrenen yabancıların ihtiyaçlarına uygun ve pratik yollar bulmaya ve metod kullanılmaya çalışılmıştır. Türkçe’nin özellik ve üstelik diğer dillerle olan ilişkileri nedeniyle bugün yeni bir makale, güncel ve başka diller tarafından kullanılmayan bir fikir teklif edeceğiz. Tarihsel ilişkilerden dolayı Türkçe birçok diğer dillerle ortak olan bir kelime fonuna sahiptir. Yaklaşık 500 senede Balkan dillerinin (Arnavutça, Sırpça, Boşnakça, Makedonca, Romen dili, Macarca, Hırvatça, Bulgarca, Yunanca), Asya’da, Doğu’da diğer dillerin ve eski Sovyet dillerinin zenginleştirmesine sebep olmuştur. Bu sebepten dolayı bu ortak kelime hazinesini biz bu iki dil ve kültür arasındaki sadece bir köprü olarak değil, ortaya daha bariz bir şekilde çıkarılmasıyla ve yoğunlukla kullanılmasıylaTürkçenin ihtilâsı için fazlasıyla yardımcı olur ve daha olumlu sonuçlar getiren verimli bir araç olarak algılamaktayız. Bunun için Türkçe’nin sözkonusu dillerle ortak olan kelimelerin elektronik sözlüğü tasarımını bir gereklilik olarak görmekteyiz. Elektronik sözlüklerin tasarımı hakkında tartışma ve çalışmalar yapılma sürecinde doğal olarak yukarıda değindiğimiz seçeneklerden daha faydalı olan seçenekler ortaya çıkabilir. Türkçe ile yabancı dillerin ortak kelimelerin elektronik sözlüğünün tasarlanması yabancıların Türkçe öğreniminde bir hayli faydalı ve verimli bir araç olacağı kanaatindeyiz. Bu uygulama onlara Türkçeyi sevdireceği gibi Türkçe öğrenimine de hız ve kolaylık katacaktır. Çalışmalarını daha başarılı kılmakla birlikte kökleri geçmişteki beraber yaşamışlığın ve ortak tarihinde bulunan derin bağlı bir ilişkinin hissiyatını da yaratacaktır. Biz Arnavutluk’ta böyle bir sözlük hazırlamaya başladık, bunun için bu konuda tecrübemizi anlatmaya çalısacağiz. Anahtar Sözcükler: Türkçe verintiler, elektronik sözlük, dil, Türkçe I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 93 Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretiminde Web 2.0 Araçlarının Kullanımı Okt. Gökçe YAĞCIOĞLU Son yıllardaki gelişmeler sayesinde bilişim teknolojileri, eğitim ortamları için materyal üretme konusunda önemli imkânlar sağlamaktadır. Bu eğitim ortamlarından biri de dil öğretimidir. Nitekim uluslararası literatür tarandığında birçok dilin, özellikle İngilizcenin öğretiminde bilişim teknolojilerinin kullanıldığı gözlenmektedir. Sınıf ortamında öğrenciyi aktif tutarak öğrenme başarısını yükselten bu tür teknolojilerden yabancılara Türkçe öğretimi sürecinde de faydalanılması gerekmektedir. Ancak yapılan araştırmalar öğretim elemanlarının bu imkândan yeterince faydalanamadığını göstermektedir. Öğretim elemanları materyal olarak sıklıkla basılı araçları kullanmakta, bilişim teknolojilerinin merkezinde duran bilgisayarı ise internetteki verilere ulaşmak için dolaylı bir kaynak olarak konumlandırmaktadır. Bilişim teknolojileri açısından yabancı dil öğretiminde Web 2.0 araçları işlevselliği ile öne çıkmaktadır. Fakat İnternet’te Web 2.0 teknolojisiyle hazırlanmış yüzlerce araç bulunmaktadır. Bu durum dil öğretimi için uygun araçların belirlenmesini zorlaştırmaktadır. Bu çalışmanın amacı Microsoft Office PowerPoint, Adobe Captivate, Adobe Photoshop, PhotoImpact X3, Paint, PhotoZoom Pro 4, Wondershare Flash Gallery Factory gibi bilgisayar ortamında materyal üretmek için kullanılan programlara alternatif olarak İnternet ortamında kullanılabilecek Web 2.0 uygulamalarını sınıflandırmak, sıklıkla kullanılabilecek olanları tanıtmak ve Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde bu araçların hangi seviyelerde ne şekillerde kullanılabileceği hususunda fikir vermektir. Anahtar Sözcükler: Web 2.0, eğitimde internet uygulamaları, bilgisayar destekli dil öğretimi, yabancılara Türkçe öğretimi Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Öğretim Elemanı Yeterliği Bağlamında Sertifika Programlarının Hazırlanmasına Dair Tespitler ve Teklifler İRAN ÖRNEĞİ Okt. Sinan YAMAN Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi’nin tarihi çok eski olmamakla birlikte 1980’li yıllardan sonra yurt içinde Türkçe Öğretim Merkezleri’nin (TÖMER) açılmasıyla alanda kaynak eserler verilmeye başlanılmış, böylelikle uzman öğretim elemanlarının yetişmesine aracı olunmuştur. Türkiye’ye eğitim maksatlı gelen öğrencilerin sayısının her yıl yükselmesi, ekonomik, kültürel, siyasi alanlarda 2000’li yıllarla birlikte ivme kazanan popülerlik Türkçenin yabancı dil olarak öğrenilmesinde tercih sebepleri arasında kendine yer bulmuştur. Üniversitelerde Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi (YDTÖ) alanında lisansüstü programların açılması hem eğitici kadroların yetişmesini sağlamış hem de kuramsal alanda üretimin önünü açmıştır. Alanda yöntem, teknik, ilke gibi öğretim elemanlarının Türkçe öğretimini icra ederken faydalanacağı esaslar ortaya konmasına rağmen Türkçe öğretimi sırasında öğrenci beklentileri göz önüne alındığında teorik-pratik I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 94 çatışmasının yaşandığı fark edilecektir. Özellikle bu durum; öğretim elemanı yetiştirmek için açılan sertifika programlarında görev alanı olarak sadece yurt içinin düşünülüp yurt dışında görev yapacak öğretim elemanlarına bulundukları ülke, dil, inanış(lar), coğrafi yapı, kültürel özellikler, siyasi ilişkiler gibi konularda hazırbulunuşluk düzeyini yükseltecek bilgilerin verilmemesi nedeniyle öğretim elemanlarının görev yapacakları ülkelerde birçok sorunla karşılaşmaları ihtimalini yükseltmektedir. Türkiye’de YDTÖ alanında görev alan öğretim elemanlarının yeterlikleri hakkında bazı çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmayı diğerlerinden ayıran temel noktalar; hazırlanan anketin yurt dışında uygulanmış olması, öğretim elemanlarının yurt dışında çalışıyor olmaları ve sertifika programlarının yapılandırılmasına dair önerilerde bulunulmasıdır. Yapılan anket aracılığıyla öğretim elemanlarınının öğrencilerin gözüyle Türkçeyi öğretme durumları “görev yapacağı ülke özelde olmak üzere genel kültür bilgisi, mesleki yeterlik/ alan bilgisi, teknik bilgisi, ilke bilgisi, ölçme ve değerlendirme bilgisi” gibi yeterlik alanları altındaki performans göstergeleri aracılığıyla tespit edilerek veriler yorumlanmıştır. Alınan dönütler sonucunda Tahran Yunus Emre Enstitüsünde görev yapan öğretim elemanlarının buraya görevlendirilmeden önce Yunus Emre Enstitüsü ve Ankara Üniversitesi TÖMER, Gazi Üniversitesi TÖMER işbirliğinde yürütülen sertifika programının yeterliği üzerinde durulacaktır. Nihayetinde çalışmada öğretim elemanı yeterliği penceresinden verilen sertifika eğitimi ele alınacak ve “Yurt Dışında Görev Yapacak Öğretim Elemanlarının Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sertifika Programlarının İçeriği Nasıl Olmalıdır?” sorusunun cevabı aranmaya çalışılacaktır. Çalışma; giriş, öğretim elemanının yeterliklerine dair anket (5 bölüm), görüşme formu, sonuç-öneriler gibi temel bölümlerden oluşmaktadır. Anket bölümü SPSS programı aracılığıyla, görüş formu bölümü ise görüşlerin sınıflandırılması yoluyla değerlendirilmiştir. İfade edilen “sorun cümlesi”nin cevabı çalışma aracılığıyla aranmaya çalışılacak ve YDTÖ alanında özellikle yurt dışında görev yapan/yapacak öğretim elemanların yeterliklerinin belirlenebilmesine ve eğitim-öğretim programlarının bu doğrultuda hazırlanabilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde öğretim elemanı yeterlikleri, sertifika programları, İran Yaratıcı Dramayla Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi: Örnek Bir Uygulama ve Yansımalar Okt. Betül YEŞİLBAŞ, Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN, Doç. Dr. Kasım YILDIRIM, Okt. Yusuf GÜNAYDIN Yaratıcı drama, öğrenmek, sahneye çıkmadan ve oyunda rol yapmadan yaşam deneyimini genişletmek demektir (Heathcote, 1984). San’a (2002) göre yaratıcı drama doğaçlama, rol oynama vb. tiyatro ya da drama tekniklerinden yararlanılarak bir grup çalışması içinde, bireylerin bir yaşantıyı, bir olayı, bir fikri, kimi zaman bir soyut kavramı ya da bir davranışı, eski bilişsel örüntülerin yeniden düzenlenmesi yoluyla ve gözlem, deneyim, duygu ve yaşantıların gözden geçirildiği “oyunsu” süreçlerde anlamlandırılması, canlandırılmasıdır. Yaratıcı drama, öğrencilerin dil becerilerini geliştirmede etkili bir yöntemdir. Yaratıcı drama çalışmaları dil becerilerinin geliştirilmesi için uygun eğitim ortamları yaratılmasını sağlar (Erdoğan, 2017). Bu bağlamda, çıkış I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 95 noktası yabancı dil öğretimi çalışmaları olan ve bu konuyla ilgili yapılan çalışmalarda sık sık kullanılan yaratıcı drama yöntemi Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde de etkili bir şekilde kullanılabilir. Bu araştırmanın amacı, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde yaratıcı drama yönteminin kullanıldığı örnek bir uygulama sunmak ve yapılan uygulamalara ilişkin öğrenci görüşlerini ortaya koymaktır. Araştırmada elde edilen verilerin toplanması, analiz ve yorumlanmasında nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, Karadeniz Teknik Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde Türkçe eğitimi alan öğrencilerle gerçekleştirilecektir. Uygulama, yaratıcı dramanın hazırlık/ısınma, canlandırma ve değerlendirme/tartışma aşamalarına uygun olarak yapılandırılacaktır. Araştırmada ilk olarak yapılan bu uygulama sunulacaktır. Daha sonra ise öğrencilerin yapılan uygulamalara yönelik görüşleri ortaya konulacaktır. Öğrencilerin görüşlerini belirlemek için yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılacaktır. Yarı yapılandırılmış görüşme için araştırmacılar tarafından görüşme soruları hazırlanacaktır. Görüşmede elde edilen veriler betimsel analiz tekniğiyle incelenecektir. Araştırma sonucunda elde edilen verilerden yararlanılarak Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde yaratıcı drama yönteminin kullanımına yönelik öneriler getirilecektir. Anahtar Sözcükler: Yaratıcı drama, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi Kültürel Etkileşim Bağlamında Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Şarkılarla Kalıplaşmış Sözcüklerin Anlatımı: Barış Manço Şarkıları Örneği Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT Yabancı dil öğretimi, aynı zamanda kültür öğretimidir. İnsanlar ait oldukları toplumun ve o topluma ait kültürün kelime ve kavramlarıyla kendilerini ifade ederler. Bütün kelime, kavramların arkasında bir kültür geçmişi vardır. Bu sebeple, yabancı dil eğitimi/ öğretiminin temeli kaynak kültür, hedef kültür ve ortak kültür yapılarıyla örülüdür. Yabancı dil öğrenen bireylerin başlangıçtaki kaygı düzeyleri en üst seviyededir. Bireyler dilini öğrenmeye çalıştığı kültürle tanıştıkça, ortak kültür öğelerini keşfettikçe bu kaygı düzeyi makul seviyeye iner. Kaynak kültür ve hedef kültür ekseninde oluşturulacak yabancı dil öğretim sistemleri sayesinde; öğrenen bireyler ilk defa karşılaştıkları hedef kültür unsurlarına olumsuz ve yüksek kaygıyla bakmayacak; bu sayede kısa zamanda istenir düzeyde motivasyon (ki yabancı dil öğretiminin en önemli ayağıdır) sağlanmış olacaktır. Halk edebiyatı ürünleri, içinde bulundukları toplumun yaşantısını tüm ayrıntılarıyla ve zenginlikleriyle ortaya koyması bakımından dil öğretiminde kullanılabilecek ürünler arasındadır. Halk edebiyatı ürünleri içinde müstesna bir yere sahip olan şarkılar, özellikle müzikal ögeler içermesi yönüyle dil öğretimine eğlence unsurları kazandıracaktır. Eğlendirirken öğreten, günlük hayatın akışındaki olaylardan ders çıkarılmasına sevk eden şarkılar, toplumun ortak düşünüşünü en iyi yansıtan halk edebiyatı ürünlerindendir. Toplumların sosyo-kültürel aynası, kültür taşıyıcısı ve kültürel etkileşimin gerçekleşmesine kaynaklık edebilecek sözlü/müzikal kültür ürünleri arasında olan ‘Barış Manço Şarkıları’ yabancı dil olarak türkçe öğretimi süreçlerinde kaygıyı azaltıcı/motivasyon artırıcı I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 96 özelliğiyle dikkate değerdir. Barış Manço’nun uluslararası tanınırlığı ve şarkılarının ‘kalıplaşmış sözcükler’ yönüyle zenginliği, Barış Manço şarkılarının yabancı dil olarak Türkçe öğretimi süreçlerinde etkin kullanılabileceğine dair önemli göstergelerdir. Çalışma, kültürel etkileşim bağlamında yabancı dil olarak Türkçe öğretimi süreçlerinde kalıplaşmış sözcüklerin anlatımında Barış Manço şarkılarınının kullanılabilirliği esas alınarak şekillendirilmiştir. Literatür taraması niteliğinde doküman incelemesi yöntemiyle şekillendirilmiş çalışma kapsamında Barış Manço şarkılarından rastgele (random) örnekler seçilmiştir. Bu örneklerden hareketle; Barış Manço şarkılarında yoğun düzeyde kalıplaşmış sözcük kullanımına rastlanmış, Barış Manço şarkılarının kültürel etkileşim temelli yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kalıplaşmış sözcüklerin anlatımına etkin/ etkili düzeyde katkı sağlayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: Kültürel etkileşim, yabancı dil öğretimi, kalıplaşmış sözcükler, Barış Manço şarkıları. Kültürel Etkileşim Bağlamında Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Geleneksel Gölge Oyunlarının Kullanılabilirliği: Karagöz ve Hacivat Örneği Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT Yabancı dil öğretimi, aynı zamanda kültür öğretimidir. İnsanlar ait oldukları toplumun ve o topluma ait kültürün kelime ve kavramlarıyla kendilerini ifade ederler. Bütün kelime, kavramların arkasında bir kültür geçmişi vardır. Bu sebeple, yabancı dil eğitimi/ öğretiminin temeli kaynak kültür, hedef kültür ve ortak kültür yapılarıyla örülüdür. Yabancı dil öğrenen bireylerin başlangıçtaki kaygı düzeyleri en üst seviyededir. Bireyler dilini öğrenmeye çalıştığı kültürle tanıştıkça, ortak kültür öğelerini keşfettikçe bu kaygı düzeyi makul seviyeye iner. Kaynak kültür ve hedef kültür ekseninde oluşturulacak yabancı dil öğretim sistemleri sayesinde; öğrenen bireyler ilk defa karşılaştıkları hedef kültür unsurlarına olumsuz ve yüksek kaygıyla bakmayacak; bu sayede kısa zamanda istenir düzeyde motivasyon (ki yabancı dil öğretiminin en önemli ayağıdır) sağlanmış olacaktır. Geleneksel seyirlik oyunlarından Karagöz ve Hacivat, içinde bulundukları toplumun yaşantısını tüm ayrıntılarıyla ve zenginlikleriyle ortaya koyması bakımından dil öğretiminde kullanılabilecek ürünler arasındadır. Gölge oyunu olması yönüyle sahne sanatlarının görsel-işitsel cazibesini içinde barındıran Karagöz ve Hacivat, dil öğretimi süreçlerini eğlenceli bir boyuta taşıyacak, öğrencilerin eğlenirken öğrenmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca, Karagöz ve Hacivat gölge oyunu gerek sunumu gerekse içinde barındırdığı merak unsurları sayesinde öğrencilerde oyuna katılma isteği uyandıracak, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi süreçlerinde yaparak/yaşayarak öğrenme ortamlarının oluşumuna zemin hazırlayacaktır. Çalışma, literatür taraması niteliğinde doküman incelemesi yöntemiyle şekillendirilmiş, Karagöz ve Hacivat gölge oyunlarından rastgele (random) örnekler seçilmiştir. Bu örneklerden hareketle; somut olmayan kültürel değerlerin öğretimi, günlük iletişim dilinin öğretimi, kültürel etkileşim temelli kalıplaşmış sözcüklerin öğretimi, sosyo-kültürel değerlerin öğretimi, milli ve manevi değerlerin öğretimi vb. irdelenmiş, kültürel etkileşim bağlamında yabancı dil olarak Türkçe öğretimine dair anlamlı bulgulara ulaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: Kültürel etkileşim, yabancı dil öğretimi, Karagöz ve Hacivat, gölge I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 97 oyunu Arnavutluk’ta Günlük Konuşma Dilinde Yaşayan Türkçe Sözcüklerin Tespiti ve Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Süreçlerine Yansıması Üzerine Bir Yaklaşim Denemesi Yrd. Doç. Dr. Murat YİĞİT Tarihi süreç içerisinde Türk dilinin; çok geniş bir yayılma alanına sahip olduğu, Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar farklı dil ve kültürlerle etkileşim içine girdiği bilinmektedir. Bu etkileşim yoğunluğunun yaşandığı bölgelerden birisi de Balkan coğrafyasıdır. M.S. 380’li yıllarda Hunların Balkan coğrafyasında hakimiyet kurmaya başlamasıyla beraber; VII. yüzyılda Bulgar toplulukları Balkanlar’da görülmeye başlamış ve daha sonra XI. ve XII. yüzyıllarda Peçenek, Kuman (Kıpçak) ve Uz Türkleri, Balkanlar’a göç etmişler, bunların bir kısmı XV. yüzyıla kadar toplu olarak varlıklarını korumuşlardır. XV. yüzyıldan itibaren Osmanlıların Balkan yarım adasında hakimiyet kurmaya başlamasıyla birlikte; M.S. 380’li yıllarda Hunlarla başlayan Türk halkları ve Balkan halkları arasındaki dilsel/ kültürel etkileşim Osmanlılarla yakın yüzyıla kadar devam etmiştir. Türklerin Balkan coğrafyasında yüzyıllarca hakim konumda olması, özellikle Osmanlıların dini, siyasi, askeri, idari, iskan ve istihdam politikaları Türk dili ile Balkan dilleri arasında muazzam bir etkileşime zemin hazırlamış, Balkan milletleri kendi anadillerini kullanmakla beraber tercihen Türkçe unsurları kullanma ve Türkçe öğrenme ihtiyacı hissetmişlerdir. Özellikle Osmanlılar döneminde Balkan dilleri ile Türk dili arasında yoğun etkileşim ve ödünçleme ilişkisinin yaşandığı dillerden birisi de Arnavutçadır. Bu araştırma, Arnavutluk’ta günlük konuşma dilinde yaşayan Türkçe sözcüklerin tespit edilmesi üzerine şekillendirilmiş, kaynak kültür (Arnavut) hedef kültür (Türk) arasındaki ortaklıklar üzerinden yabancı dil olarak Türkçe öğretimi süreçlerinin inşası üzerinde durulmuştur. Araştırma, betimsel nitelikli tarama modelinde, araştırılması hedeflenen olgu veya olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizi olarak tanımlanan doküman incelemesi yöntemiyle yürütülmüş; araştırma kapsamında Arnavutluk’ta günlük konuşma dilinde yaşayan Türkçe sözcükler tespit edilmiştir. Araştırma için gerekli olan veriler, Arnavutluk’ta yayımlanan günlük bir gazetenin iki ay boyunca taranması, güncel bir roman ve bir deneme üzerinden elde edilmiştir. Bu veriler, kültür desenlerine göre tasnif edilmiş, özelde Arnavutluk’ta genelde dilsel/kültürel etkileşimin yoğun olduğu ülkelerde yabancı dil olarak Türkçe eğitimi/öğretimi süreçlerinde kullanılabilecek sözcük/ kavram haritası oluşturulmaya çalışılmıştır. Anahtar Sözcükler: Balkanlar, günlük konuşma dili, Türkçe- Arnavutça İlişkisi, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi. Suriyeli Çocuklara Türkçe Öğreten Öğretmenlerin Yaşadıkları Sorunlar Doç. Dr. Kasım YILDIRIM, Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN, Okt. Betül YEŞİLBAŞ, Okt. Yusuf GÜNAYDIN Ülkemizde 2016 yılında “Suriyeli Öğrencilerin Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonu Projesi” kapsamında Suriyeli çocuklara Türkçenin öğretilmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yaklaşık 4200 öğretmen geçici olarak görevlendirilmiştir. Sınıf, I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 98 Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği branşlarından olan öğretmenlere göreve başlamadan önce Türkçenin yabancı dil olarak öğretimiyle ilgili 90 saatlik hizmet öncesi eğitim verilmiştir. Bu eğitimin ardından öğretmenler kasım ayında 21 farklı ilde göreve başlamışlardır. Öğretmenler, geçici eğitim merkezleri, okullar ve kamplarda farklı yaş gruplarındaki çocuklara Türkçeyi öğretmektedirler. Bu araştırmanın amacı, Suriyeli çocuklara Türkçe öğretmek için görevlendirilen öğretmenlerin yaşadıkları sorunları belirlemektir. Öğretmenlerin yaşadıkları sorunların belirlenmesi projenin belirlenen amaçlara ulaşması ve yaşanan sorunların ortaya konularak giderilmesine yönelik çözümlerin üretilmesi bakımından önem kazanmaktadır. Araştırmada var olan durumu olduğu gibi ortaya koyma amacı güdüldüğünden betimsel model kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin toplanması, analizi ve yorumlanmasında nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya “kolay ulaşılabilir durum örneklemesi” yoluyla seçilen öğretmenler katılmıştır. Öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar sosyal medya ve elektronik posta aracılığıyla belirlenmiştir. Görüşme formu araştırmada elde edilen veriler “İçerik Analizi” tekniğiyle analiz edilecektir. Araştırmada veri analizi süreci devam etmektedir. Araştırma sonucunda, Suriyeli çocuklara Türkçe öğretmek için görevlendirilen öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar ortaya konularak bu sorunların giderilmesine yönelik öneriler getirilecektir. Anahtar Sözcükler: Suriyeli çocuklar, Türkçe öğretimi, sorunlar Sınıf Öğretmenlerinin Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimine Yönelik Yeterlilik Algıları ve Kültürlerarası Duyarlılıkları Doç. Dr. Kasım YILDIRIM, Doç. Dr. Tolga ERDOĞAN, Okt. Betül YEŞİLBAŞ, Okt. Yusuf GÜNAYDIN Suriye’de yaklaşık olarak beş yıldan fazla süredir devam eden iç savaş nedeniyle ülke içi ve dışında 13 milyonda fazla Suriyelinin göç etmek zorunda kaldığı ifade edilmektedir. 2011 yılından bu yana izlemiş olduğu “açık kapı politikası” ile birlikte komşu ülke vatandaşları olan Suriyelilere geçici koruma sağlayan Türkiye, dünya da en çok mülteci nüfus barındıran ülke konumuna gelmiştir. 2015 yılı Türkiye göç raporuna göre yaklaşık olarak 3 milyon Suriye vatandaşına Türkiye’de geçici koruma sağlanmış ve bu vatandaşlar biyometrik olarak kayıt altına alınmıştır. Kayıt altına alınan Suriyelilerin %14.30’unu (yaklaşık 357 bin) ilkokul çağındaki çocuklar oluşturmaktadır. Yürütülen çalışmalar bağlamında Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından Suriyeli mültecilere çeşitli eğitim hizmetleri sağlanmıştır. Rakamsal olarak ifade edilen ilkokul çağındaki çocukların bir kısmı eğitimlerine barındırıldıkları kamplarda devam etmekte bazıları ise Türkiye’de yerleştirildikleri illerin MEB’e bağlı okullarındaki Türk çocukların devam ettiği okullara gitmektedirler. Uluslararası birçok çalışmada da ifade edildiği üzere mültecilerin topluma entegrasyonundaki en önemli değişkenlerden biri eğitim sürecidir. Burada akıllara gelen en önemli sorulardan biri olarak “Suriyeli mülteci çocukların Türkçe öğrenimleri normal sınıflarda nasıl gerçekleştiriliyor?” gösterilebilir. Çünkü bu çocukların eğitim sürecine hızlı bir şekilde entegrasyonun Türkçeyi etkili bir şekilde kullanmalarına bağlı olduğu söylenebilir. Dolayısıyla bu bağlamda sınıf öğretmenlerinin hem yabancı dil olarak Türkçe öğretimine yönelik yeterlilikleri hem de kültürlerarası duyarlılıkları önem arz etmektedir. I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 99 Bu araştırmada ilkokul sınıf öğretmenlerinin yabancı dil olarak Türkçe öğretimine yönelik yeterlilik algıları ve farklı kültürlere yönelik duyarlılık algıları tespit edilecektir. Veri toplama sürecinde gönüllü olmak isteyen sınıf öğretmenlerine ulaşılacak, yeterlilik algıları ve kültürel duyarlılıkları farklı değişkenler açısından betimlenecektir. Elde edilecek sonuçlar, ilgili literatür bağlamında tartışılacak ve gerekli önerilerde bulunulacaktır. Anahtar Sözcükler: Sınıf öğretmenleri, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, yeterlik algıları, kültürlerarası duyarlılık Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Karikatürler Yoluyla Kalıp Sözlerin Öğretimi Yrd. Doç. Dr. İsa YILMAZ Bu çalışmada, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde karikatür kullanımının kalıp sözlerin öğretiminde uygulanabilirliğinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın verileri 2016-2017 öğretim yılının güz döneminde Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Fakültesinin farklı bölümlerinde öğrenim gören yabancı uyruklu öğrencilerden toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu gönüllülük esasına göre seçilen 12 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden betimsel yöntem kullanılmıştır. Günlük hayatta sıklıkla kullanılan kalıp sözler literatür kapsamında tespit edilmiş ve bunlarla ilgili karikatürler derlenmiştir. Farklı kategorilerdeki kalıp sözlerden hareketle derlenmiş karikatürler veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda karikatürlerin kalıp sözlerin öğretimini kolaylaştırdığı tespiti yapılmıştır. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, kalıp sözler, karikatür. Televizyon Reklamlarının Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kullanılması Yrd. Doç. Dr. İsa YILMAZ Bu araştırmada, televizyon reklamlarının yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılabilirliğinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Televizyon reklamları, sınırlı bir sürede izleyicilere belirli mesajları verme amacı taşıdığı için genellikle iyi planlanıp yoğun çabalar sonucu hazırlanmaktadır. Buradan hareketle son beş yılda çekilen reklam filmleri tespit edilmiştir. Bu reklam filmlerinden Türkçenin yabancılara öğretiminde yararlanılabilecek olanlar farklı kategoriler altında toplanmıştır. Yapılan tasnif sonucunda reklam filmlerinin bazılarının Türk aile hayatı, değerler, önemli günler, yardımlaşma vb.konuları kapsadığı görülmüştür. Ayrıca bazı reklam filmlerinin dile ait unsurları içerdiği görülmüştür. Araştırmanın sonunda Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde reklam filmlerinin yardımcı materyal olarak kullanılabileceği tespitinde bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, reklam. I. Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Bilgi Şöleni Bildiri Özetleri 100 Uygunluk mu?..: Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin Edimbilimsel Yetileri Öğr. Gör. Mehzudil Tuğba YILDIZ EKİN Edimbilimsel yetinin yabancı dilde iletişimsel yetinin en önemli bileşenlerinden biri olduğu bilinmektedir. Yabancı dil öğretiminde iletişimsel yaklaşımın doğuşundan itibaren, dil öğretiminde doğruluğun yanı sıra uygunluğun da bir ölçüt olduğu görülmektedir. Ancak bu önemli bileşenin yabancı dil olarak Türkçe öğretimi sınıflarında yeterince uygulanmadığı belirtilmektedir. Bu nedenle yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin günlük yaşantılarında bazı temel söz edimlerini bağlama uygun şekilde gerçekleştiremedikleri gözlenmektedir. İşte bu noktadan hareketle bu araştırma yabancı dil olarak Türkçe öğrenen (YDT) öğrencilerin aradil edimbilimsel gelişimlerini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın verilerini toplamak üzere veri toplama aracı olarak 25 YDT öğrencinin verilen durumlardaki edimbilimsel tercihlerini tespiti için bir Konuşma Tamamlama Testi (KTT) verilmiştir, öğrencilerden toplanan verilerin uygunluğunu belirlemek amacıyla anadili Türkçe olan 25 kişiye aynı test verilmiştir. Bunun yanı sıra 10 YDT öğrenci ile yabancı dil olarak Türkçe öğrenirlerken açık ve doğrudan bir şekilde edimbilimsel bir eğitim alıp almadıklarını belirlemeye yönelik bir görüşme yapılmıştır. Konuşma Tamamlama Testi’nin (KTT) sonuçları YDT öğrencilerin verilen durumlara uygun ifadeleri gerçekleştirmekte zorlandıklarını göstermiştir. Buna ek olarak, görüşme sonuçları da öğrencilerin dedim bilimsel farkındalıklarının yeterli düzeyde olmadığını göstermektedir. Bulgular göz önünde bulundurulduğunda, YDT öğrencilerin edimbilimsel farkındalıklarını artırmak için açık ve doğrudan bir eğitime ihtiyaçları olduğu ve yabancı dil olarak Türkçe öğretimi için materyaller hazırlanırken edimbilimsel yetiyi geliştirmeye yönelik, gerçek yaşantıya uygun ve günlük konuşma dilini yansıtan durumlara ve konulara yer verilmesinin gerektiği söylenebilir. Anahtar Sözcükler: Edimbilimsel yeti, edimbilimsel farkındalık, söz edimi, yabancı