Basın Duyurusu No: BB 54/15 24.12.2015 AYRIMCILIK YASAĞINA İLİŞKİN GÜLBU ÖZGÜLER KARARI BASIN DUYURUSU (Karara ulaşmak için tıklayınız) Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 11/11/2015 tarihinde, Gülbu Özgüler bireysel başvurusunda (B. No: 2013/7979), Anayasa’nın 10. maddesinde koruma altına alınan ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar vermiştir. Olaylar Başvurucu, boşanma davası sonrasında velayet hakkı tanınan çocuğun soyadını değiştirmek istemiştir. Bu amaçla açılan davanın reddine ilişkin karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. İddialar Başvurucu, hasta olan çocuğunun tüm özel bakım ve eğitim masraflarının kendisi tarafından karşılandığını, boşanma sonrasında babası tarafından ilgi gösterilmeyen çocuğun annesi ile farklı bir soyadı taşımaktan mutsuz olduğunu, Anayasa Mahkemesinin 8/12/2011 tarihli ve E.2010/119, K.2011/165 sayılı kararı sonrasında velayeti annesine verilen çocuğun soyadının anne tarafından değiştirilmesinin önünde bir engel kalmadığını belirterek çocuğuna kendi soyadının verilmesi gerektiğini, mahkeme kararları ile aile hayatına saygı hakkının ve gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Mahkemenin Değerlendirmesi Anayasa Mahkemesi, başvurucunun çocuğu ile ilişkisinin aile yaşamı bağlamında ele alınması gerektiğini belirtmiştir. Çocuğun soyadının başvurucunun kendi soyadı ile değiştirilmesi talebini, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili gören Anayasa Mahkemesi, konunun aile yaşamına saygı hakkına ilişkin pozitif yükümlülükler bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Öte yandan Anayasa Mahkemesi, cinsiyete dayalı farklı muamelelerin eşitlik ilkesine açık bir aykırılık oluşturduğunu belirtmiştir. Mahkeme, 4721 sayılı Kanun ile kocanın evlilik birliğinin reisi olduğuna dair düzenlemenin kaldırılmış olduğunu ve eşlerin evlilik birliğinde eşit hak ve yükümlülüklere sahip olduğunu ifade etmiştir. Anayasa Mahkemesi, 2525 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin iptaline ilişkin kararda; eşler, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olup erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğinin vurgulandığını hatırlatmıştır. Başvuruya konu yargı kararlarında, boşanma sonrasında çocuğun soyadının değiştirilebilmesi bakımından kadın ve erkek arasında öngörülen farklı muameleyi zorunlu kılan nedenlerin gösterilmediği vurgulanarak kadın eş için haklı nedenlerin bulunması durumunda dahi, çocuk reşit oluncaya kadar veya baba soyadını değiştirmediği sürece çocuğun soyadının değiştirilmesinin hiçbir koşulda mümkün olmaması şeklindeki uygulamanın ölçülü kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir. Sonuç olarak Anayasa’nın 20. maddesi ile birlikte değerlendirilerek Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.