Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Sinan Çağlayan anlattı: Kontrolden gecin sağlıklı kalın Bazı testler şeker hastalığının vücuda vereceği zararları yıllar öncesinden belirleyebiliyor. Düzenli kontroller ve yapılacak bazı ■ Diyabet tedavisinde hedef ne olmalı? testler sayesinde böbrek, Amerikan Diyabet Birliği kalp, göz gibi organlarda (ADA)’ya göre; hedef, HbA1c (3 aylık şeker ciddi sorunların ortaya ortalaması) değerinin yüzde çıkma olasılığı ortadan 7’nin altında olmasıdır. Bu sayede organ hasarı oluşması kaldırılıyor geciktirilebilir ya da engellenebilir. Açlık kan şekerinin 80-120 mg arasında seyretmesi ve tokluk şekerinin 160 mg üzerinde olmaması hedefler arasında sayılabilir. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) kriterlerine göre ise HbA1c değerinin yüzde 6.5 değerinin altında olması hedeflenir. Hastanın yaş grubuna göre ADA veya IDF kriterleri tercih edilebilir. ■ Organ hasarı önceden belirlenebilir mi? Düzenli laboratuvar takip ve fizik muayeneyle mümkün olabilir. Düzenli aralıklarla yapılacak göz muayenesi, sinirlerin tutulmaya başlayıp başlamadığını belirleyen nörolojik muayene, böbreklerin tutulup tutulmadığını belirleyen testlerle hasar önceden öngörülebilir. Örneğin 24 saatlik idrarda mikroalbuminüri dediğimiz testle böbreklerden artık az miktarda da olsa protein atılmaya başladığı ortaya koyulabilir. Bu diyabetik nefropati başlangıcı olarak değerlendirilebilir. Alınacak önlemlerle nefropati gelişmeden mikroalbuminüri durdurulabilir veya geriletilebilir. ■ Gözde hasar olup olmayacağı anlaşılabilir mi? Düzenli yapılan retina muayenelerinde buradaki damarlanmanın durumuna göre fikir sahibi olunabilir. HbA1c değeri yüzde 7 üzerinde seyrediyorsa gözde hasar oluşma olasılığı daha fazladır. Göz hekimi retinayı göz dibi muayenesiyle değerlendirir. Gerekirse göz bebekleri büyütülerek retina çok detaylı muayene edilebilir. Buradan geçen damarların durumuna göre gözde hasarın başlayacağı ya da başladığı söylenebilir. Buna göre önlemler alınır. Hasarın başlamaması için alınabilecek en etkili yöntem kan şekerinin iyi kontrol altında tutulması ve hastanın kan basıncının normal aralıklarda tutulmasıdır. ■ Kan şekeri ne sıklıkta ölçülmeli? Birden fazla ve özellikle yemekten önce yapılan hızlı etkili insülin kullanan hastalar her gün ölçüm yaparak yapılan insülin dozunu ayarlamalıdır. İnsülin kullanmayan ve ilaç kullanan hastalar haftanın 1 veya 2 günü en azından açlık şekerlerini ölçerek genel durumlarından kontrollerini kaybetmeden bilgi sahibi olurlar. ■ Kan şekerinin normal sınırları nedir? Açlık kan şekeri 70-100 mg arası ve tokluk kan şekeri ise 140 mg altında normaldir. 70 mg altında olan değerler genellikle hipoglisemi (şeker düşüklüğü) olarak kabul edilir. ■ İdrarda keton ölçümü neden yapılmalı? Şekerin çok yükseldiği durumlarda diyabetik ketoasidoz denen komaya kadar gidebilen özel bir durumun göstergesi olduğu için yapılmalıdır. Özellikle karın ağrısı ile birlikte kan şekeri 300 mg üzerinde ise mutlaka yapılmalıdır. İdrarda keton olması ya uzamış açlık yada vücutta insüline ihtiyaç olduğunu gösterebilir. Kan testleri olan üre ve kreatinin ölçümü, 24 saatlik idrarda kreatininklirens ölçümüyle böbreklerin durumu anlaşılabilir. Basit bir üre ve kreatinin ölçümüyle genel bir fikir sahibi olunabilir. Detaylı ve net bir değerlendirme için 24 saatlik idrar toplanır. Genellikle idrar toplamaya başlanılan günün sabah ilk idrar dışarıya (tuvalete) yapıldıktan sonra daha sonraki idrarlar hastaya verilen kabın içine yapılır. Ertesi sabah ilk idrar verilen kabın içine yapılarak bu idrar toplanmış kap laboratuvara teslim edilir. İdrardaki kreatinin kandaki kreatinin ile kıyaslanır ve yapılan idrar miktarıyla hesaplanarak böbreklerin süzme gücü hakkında net bilgi sahibi olunabilir. Gerekirse yapılacak ultrasonografi ile böbreklerin küçülüp küçülmediği de saptanabilir. Süzme gücü ve miktarının azalması kronik böbrek yetmezliği olduğunu gösterebilir. Böbreklerin ultrasonografi ile normalden küçük çıkması kronik böbrek yetmezliği lehinedir. Yani böbrekler hasarlanmıştır. Böbreklerin durumu nasıl test edilir? YARIN: Diş hekimi kontrolünü ihmal etmeyin