MİLLÎ SAVUNMA VE GÜVENLİK ENSTİTÜSÜ KURULUM VE İŞLETİM PROJESİ SUNUM DOSYASI MART 2014 STRATEJİK VİZYON BELGESİ (TASLAK) İÇİNDEKİLER PROJE ..................................................................................................................................... 1 KONU ..................................................................................................................................... 1 AMAÇ..................................................................................................................................... 1 YER ........................................................................................................................................ 2 TARİH ..................................................................................................................................... 2 KOORDİNATÖR ....................................................................................................................... 2 GEREKÇE ................................................................................................................................ 3 KAPSAM ................................................................................................................................. 5 ALANLAR ................................................................................................................................ 6 SEKTÖR PAYDAŞLARI .............................................................................................................. 6 HEDEF KİTLE ........................................................................................................................... 7 YÜKSEK İSTİŞARE KURULU LİSTESİ ........................................................................................... 8 YARARLANILACAK UZMANLAR (TASLAK) ................................................................................. 8 PROJE MİLLÎ SAVUNMA VE GÜVENLİK ENSTİTÜSÜ KONU Değişen güvenlik parametrelerini sağlıklı yönetme konusunda Türkiye’de ve işbirliği yapılacak ülkelerde savunma sanayii alanında kamusal bilinç oluşturulması, güvenlik çalışmalarının küresel gelişmelerin gerektirdiği yeni boyutlara taşınması, Türkiye ve diğer ülkeler arasında güvenlik temalı ağlar oluşturulması adına çok önemli bir boşluğu doldurmak üzere Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü adı altında bir kurumun oluşturulması ve işletilmesi. AMAÇ Güvenlik ve savunma alanlarında uluslararası işbirliklerinin oluşturulmasına; savunma sanayii altyapısının geliştirilmesine, dışa bağımlılıkların azaltılmasına, ölçek ekonomisine ulaşılmasına, maliyetlerin azaltılmasına, risklerin paylaşılmasına, rekabet üstünlüğü sağlanmasına, hedef pazarlara girilmesine, yeni teknolojilere erişilmesine, yönetsel sinerji yaratılmasına, teknolojik yordam ve yetenek seviyesinin yükseltilmesine önemli katkılar sunulması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda paydaşlarla birlikte dengeli bir büyüme stratejisi ve bölgesel/küresel işbirliklerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Enstitü’nün, bu alanda ortaya çıkan ihtiyacı karşılamada önemli bir misyon üstlenmesi hedeflenmektedir. Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü; Türkiye ile işbirliği yapan ve aday ülkelere dair periyodik stratejik raporlar hazırlayacak; resmî düzeyde ve kamu diplomasisi içinde gerçekleştirilmesi istenen aksiyon ve etkinliklere dair araştırma - değerlendirme - enformasyon - koordinasyon organizasyon - iletişim - raporlama desteği sağlayacak; savunma ve güvenlik uzmanlarının görüşlerinden daha etkin biçimde istifade edecek; kriz dönemlerinde üreteceği acil durum değerlendirme raporlarını ilgili merciler ile paylaşacaktır. -1- YER Ankara - İstanbul TARİH 2015 - 2017 KOORDİNATÖR Proje’nin koordinatörlüğünü TASAM ( Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi ) üstlenmektedir. STK tüzel kişiliği ile tarafsız ve bağımsız bir “düşünce kuruluşu” olarak on yıl önce kurulan TASAM, “kıta bazında” Afrika, Asya, Avrupa, Latin Amerika - Karayipler ve Kuzey Amerika, “bölge bazında” Balkanlar, Orta Doğu, Karadeniz - Kafkas ve Akdeniz alanlarına odaklanırken “kimlik bazında” ise Türk Dünyası ve İslam Dünyası alanlarında çalışmalar gerçekleştirmektedir. 100 ülkeye varan etkinliği ile TASAM çalışmalarına; ana yönetim, enstitüler ve projelerin bilim, akil kişiler ve diğer çalışma kurullarında yüzlerce saygın, duayen isim ciddi katkılar sunmaktadır. TASAM bugüne dek; Kalkınma ve İşbirliği Enstitüsü, Afrika Enstitüsü, İslam Ülkeleri Enstitüsü, Kamu Diplomasisi Enstitüsü, Siyasal İletişim Enstitüsü gibi kurumları ülkemize kazandırmıştır. Ayrıca; Dünya Türk Forumu, Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kalkınma ve İşbirliği Platformu Türkiye Nükleer Teknoloji Platformu, Düşünce Kuruluşları Türkiye Diyaloğu, Balkan İletişim Ağı, İİT Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Platformu gibi ağları kurucu ve koordinatör olarak işletmektedir. T.C. Cumhurbaşkanlığı himayesindeki Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi kapsamında “Güvenlik Savunma ve Savunma Sanayii” ve diğer Stratejik Lokomotif Sektörler çalışmalarını, “Çok Boyutlu Güvenlik İnşası” temalı Türk - Arap İşbirliği Projesi’ni, Stratejik Vizyon Geliştirme ile Türkiye Yönetim ve Deneyim Programlarını yüksek katılım ve geri dönüşlerle sürdürmektedir. -2- GEREKÇE Türkiye’nin bölgesel ve küresel ölçekteki ilişkilerini ve faaliyetlerini geliştirmesi, işbirliklerini derinleştirip genişletebilmesi için zihinsel eşik “Sektörel ve Stratejik Derinleşme”dir. “Güvenlik” kelimesi en basit tanımıyla “tehditler, kaygılar ve tehlikelerden uzak olma hissi” anlamına gelmektedir. “Güvenliğe yönelik tehdit ve tehlikeleri uzaklaştırma, savma, etkisiz hale getirme” anlamındaki “savunma” kavramı aslında en temel alt başlığını oluşturmakla birlikte “güvenlik”; kazanılan mevcut değerlere yönelik bir tehdidin olmaması hâlidir. Günümüzde küresel sistemde karşılıklı bağımlılıklar ve belirsizliklerin artması ile güvenlik aktörlerine, konularına, kuramlarına ve uygulamalarına yenileri eklenmiş; güvenlik çemberi ulusal güvenlikten kolektif güvenliğe, çevresel güvenlikten bilgi güvenliğine kadar genişlemiştir. Küreselleşme ile birlikte kapsamı genişleyen “güvenlik” kavramı, artık devletlerin fiziksel anlamda hayatta kalmalarını değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerini, değerlerini, insanların hayat tarzları ile standartlarının korunmasını da içermektedir. Bunlara ilaveten çevresel tehditler gibi geleneksel yaklaşım içinde yer verilmeyen çeşitli olgular da yeni güvenlik anlayışının içinde değerlendirilmeye başlanmıştır. Güvenliği eleştirel bir yaklaşımla ele alan ve güvenliğin referans aktörünün kim olduğunu sorgulayan eleştirel güvenlik çalışmaları güvenliği hem aktörler, hem boyutlar hem de seviyeleri bakımından genişleyen bir kavram olarak kabul etmektedir. “Güvenlik” kavramı son tahlilde askerî tehditlerin yanı sıra ekonomik, çevresel, politik ve toplumsal riskleri de kapsayan çok boyutlu bir kavram haline gelmiştir. Seviyeler bağlamında ise bir derinleşme zorunluluk hâline gelmiştir. Günümüzde ulusal güvenliğin yanı sıra bireysel, uluslararası ve küresel güvenlik hususları da analizlere dâhil edilmektedir. Bu derinleşmenin sonucunda ise güvenliğin aktörleri olarak güvenlik alanında ana akım güvenlik yaklaşımının göz ardı ettiği - devletin yanı sıra bireyler, toplumlar, hükümet dışı aktörler, sivil toplum, uluslararası kurumlar gibi yeni güvenlik referans nesnelerine odaklanılmıştır. Çatışma ve güvenlik ilişkisinden hareketle günümüzde yalnızca devletlerin birbirine karşı çatışmaları söz konusu olmamakta, devletlerin devlet dışı aktörlerle ve devlet içinde de farklı grupların birbirleriyle çatışmalarını kapsayan asimetrik çatışma modelleri daha sık görülmektedir. -3- Yaşanan tüm bu gelişmeler güvenliğin sağlanması için daha fazla çaba harcanması gerektiğini ve ister bölgesel ister ulusal olsun güvenlik sorununun ulusal sınırlar içinde çözümlenemeyeceğini göstermektedir. Devletlerin uluslararası güvenlik stratejilerini izlerken amacı tehdidi dondurmak veya bloke etmek değil büyük oranda veya tamamen ortadan kaldırmaktır. Devletlerin güvenlik problemleriyle bölgesel veya uluslararası bir aktör grubu olarak ilgilenmeleri, çok daha etkili bir güvenlik politikası izleme imkânı sunmaktadır. Ancak uluslararası güvenlik stratejilerinin bazı dezavantajları da vardır. Taraflar arasında rekabet veya ciddi bir güç mücadelesinin bulunması tehdidin tamamen kaldırılması ihtimali bakımından büyük bir sorun teşkil eder. Bu noktada uluslararası güvenlik stratejileri devletler arasındaki ilişkilerin gidişatına da bağlıdır. Diğer yandan devletlerin mevcut tecrübeleri ve geçmişte yaşanan fikir ayrılıkları birbirlerine güven duymalarını zorlaştırabilir. Nitekim başta Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası örgütler, yeni güvenlik sorunlarına karşı kendilerini yeniden konumlandırma arayışı içine girmişlerdir. Devlet dışı aktörlerin daha fazla varlık göstermeye başladığı küreselleşen dünyada toplumların ve bireylerin isteklerinin önündeki engelleri kaldırmayı ve onların gelecek beklentilerini güvence altına almayı da analiz çerçevesine dâhil etmeyerek “güvenlik-özgürlük” ilişkisini göz ardı eden yaklaşımlar ne yazık ki güvenlik problemlerine çözüm üretmekten uzaktır. Günümüzde güvenlik; tek bir aktör tarafından sağlanamayacak kadar karmaşık, çok boyutlu ve karşılıklılık içeren bir hâl almıştır. İşte bu noktada, kolektif güvenlik kavramı önem kazanmıştır. Güvenlik paradigması küreselleşmeyle birlikte ulusal ve uluslararası güvenlikten bölgesel ve küresel güvenliğe doğru değişim ve dönüşüm yaşamaya başlamıştır. Güvenlik kavramının farklı boyutlarıyla tartışılmaya, yönetişim ile sivil toplumun öncelenmeye, bölgesel güvenlik perspektiflerinin ön plana çıkarılmaya başlandığı günümüzde, güvenlik alanında da daha kapsamlı ve derinlikli çalışmalar yapılması, işbirlikleri tesis edilmesi ve mevcut kazanım ve deneyimlerden karşılıklı olarak istifade edilmesi, ülkelerin orta ve uzun vadeli çıkarları açısından önemli hâle gelmiştir. -4- KAPSAM Tüm güvenlik alanları birbirine bağlı olduğu için hiçbir ülke kendi güvenliğini tek başına sağlamaya güç yetiremeyeceğinden uluslararası dayanışma ve uluslararası çok boyutlu yönetişime ihtiyaç duyulmaktadır. Uluslararası yönetişim ise kolektif güvenlik anlayışını da aşarak Dünya ülkelerinin, ya da en azından bir grup ülkenin her alanda kurumsallaşmış işbirliğine, istişareye, dayanışmaya yani yönetişime ihtiyacı vardır. Bireylerden sivil toplum kuruluşlarına, devletlerden uluslararası kurumlara varıncaya dek tüm aktörler bilinçli bir biçimde katılım sağlamazsa anlamlı bir güvenlik ortamı oluşturulması imkânsız hâle gelecektir. Bu çerçevede Türkiye’nin diğer ülkeler ile çok boyutlu güvenlik alanlarında işbirliği yapması, tarafların orta ve uzun vadeli çıkarları açısından büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda bilhassa savunma sanayii, askerî personel eğitimi, ortak operasyon gücü oluşturulması gibi alanlarda Türkiye’nin diğer ülkeler ile geniş işbirliği imkânları mevcuttur. Güvenlik ve savunma politikalarının temelini oluşturan, ekonominin bir parçası olarak gelişen ve önemli bir teknolojik bilgi üretim alanı olan savunma sanayii sektöründe sağlanabilecek teknolojik üstünlüğün, politik ve ekonomik avantajı da beraberinde getireceği değerlendirilmektedir. Dışa bağımlılığı asgari düzeye indirilmiş, kendi kaynaklarını optimum şekilde kullanan, yüksek teknolojili ürünleri üretebilen savunma sanayii; güçlü ekonominin, barışın, istikrarın, güvenliğin en önemli güvencelerinden biri konumunda yerini alabilecektir. Dünya savunma harcamalarının ABD ve Avrupa ülkelerinde azalmaya, sorunlu bölgelerdeki ülkelerde ise az da olsa artmaya devam edeceği, savunma harcamalarını artıran ülkelerin Batı’dan gelecek teknolojilerle yeteneklerini yavaş da olsa geliştirebilecekleri öngörülmektedir. Bu durumda, Türkiye diğer ülkeler ile özgün teknolojiler edinimini devam ettirme konusunda orta ve uzun vadeli işbirliği alanı geliştirebilme imkânı doğabilecektir. Dost ve müttefik ülkeler ile Türkiye arasında gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek askerî eğitim işbirliği faaliyetleri de gerek savunma sanayii işbirliği faaliyetlerinin desteklenmesi, gerekse genel anlamda ilişkilerin güçlendirilmesi noktasında büyük önem taşımaktadır. -5- ALANLAR GENEL ALANLAR Stratejik Araştırmalar, Yayınlar ve Raporlar Uluslararası ve Bölgesel Ağların Kurulumu ve Sürdürülmesi Ulusal ve Uluslararası Etkinlikler Stratejik Vizyon Eğitimleri ve Teknik Geziler SPESİFİK ALANLAR Millî Güvenlik Politikası, İç ve Dış Kapasite İnşası Savunma Sanayi Hedefleri | NATO’nun Yeni Güvenlik Konsepti ve Türkiye Savunma Sanayiinde Teknoloji Yönetimi Çok Boyutlu Dünya Rekabetinde Sürdürülebilir Savunma Sanayii Politikaları Çok Boyutlu Türk Dış Politikasında Savunma Sanayiinin Rolü Savunma Sanayiinde İnsan Kaynağı Planlaması Savunma Sanayiinde Uluslararası İş Birliği Politikaları Kitlesel Nüfus Hareketlerinin Millî ve Bölgesel Güvenlik Politikalarına Etkileri Güvenlik ve Savunmada İki Olgu: Yumuşak Güç İnşası | Nükleer Enerji ve Nükleer Güvenlik Milli Güvenlik: Bilim, Teknoloji ve Endüstri Türkiye’nin AB Üyelik Perspektifi ve Güvenlik Konsepti SEKTÖR PAYDAŞLARI Özel Güvenlik Eğitim | AR-GE ve Mühendislik | Elektronik - Yazılım Hava - Kara - Deniz Araçları Silah - Mühimmat | Giyim - Kuşam | Malzeme - Kalıp - Parça Yapı - Yapısal Lojistik -6- HEDEF KİTLE Başbakanlık T.C. Milli Savunma Bakanlığı T.C. Dışişleri Bakanlığı T.C. İçişleri Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Ekonomi Bakanlığı Genel Kurmay Başkanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Hava Kuvvetleri Komutanlığı Jandarma Genel Komutanlığı Milli İstihbarat Teşkilatı Savunma Sanayii Müsteşarlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Özel Güvenlik Şirketleri ve Alarm Merkezleri Eğitim Kurumları Özel Güvenlik İzni Alan Birimler Diplomatik Misyonlar Düşünce Kuruluşları İlgili Sivil Toplum Kuruluşları Sektörel ve Mesleki Birlikler İl Özel İdareleri Yerel Yönetimler Dost ve Müttefik Ülkelerin Denk ve Benzer Kurumları -7- YÜKSEK İSTİŞARE KURULU LİSTESİ (A-Z) Ahmet Mithat ERTUĞ, OSSA Savunma ve Havacılık Kümelenmesi Yönetim Kurulu Başkanı Büyükelçi (E) Prof. Dr. Ali Engin OBA, TASAM Başkan Danışmanı, Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Aydın Nezih DOĞAN, Vali Dr. Fahri ERENEL, Tuğgeneral (E), İst. Kemerburgaz Üniv, MSB Cari Mal ve Hiz. Ted. Dairesi (E) Başkanı Büyükelçi Tahsin BURCUOĞLU, KEİ Genel Sekreter Birinci Yardımcısı, MGK (E) Genel Sekreteri Hasan CANPOLAT, Vali Kadir Nail KURT, FNSS Savunma Sistemleri A.Ş. CEO’su Doç. Dr. Mehmet AKÇAY, Tuğgeneral (E), MSB Teknik Hizmetler Dairesi (E) Başkanı Murad BAYAR, SSM (E) Müsteşarı Orhan AYDIN, OSTİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Çağrı ERHAN, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Vahit ERDEM, SSM Kurucu Müsteşarı YARARLANILACAK UZMANLAR (TASLAK) Süleyman ŞENSOY, TASAM Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Büyükelçi (E) Murat BİLHAN, TASAM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Esra HATİPOĞLU, Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Hakkı ÇAŞİN, Özyeğin Üniversitesi Uluslararası ilişkiler Prof. Dr. Beril DEDEOĞLU, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası ilişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burak ARZOVA, Marmara Üniversitesi ve HARP Akademisi SAREN Prof. Dr. Levent SEVGİ, Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga YARMAN, Harp Akademileri Doç. Dr. Haluk KORKMAZYÜREK, Çağ Üniversitesi ve KHO Savunma Bilimleri Enstitüsü Dr. Savaş BİÇER, MSI Dergisi, Esenyurt Üniversitesi Dr. Nejat TARAKÇI Aytekin ZİYLAN, (E) General, Uzman Haluk BULUCU, FNSS İş Geliştirme Direktörü Latif Aral ALİŞ, Sarsılmaz Silah ve Havacılık İhracatçıları Birliği Başkanı -8- Lütfi VAROĞLU, SSM Daire Başkanı Murat DENGİZ, Uzman Yılmaz KÜÇÜKSEYHAN, TOBB Savunma Sanayii Meclis Başkanı, SASAD Yılmaz GÜLDOĞAN, TAI Strateji ve Teknoloji Yönetimi Başkanı Zafer PESEN, MKEK AR-GE Daire Başkanı Ziya İPEKKAN, Sartek Genel Müdürü Dost ve Müttefik Ülkelerden İlgili Uzman ve Akademisyenler -9-