Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarınca Verilen Disiplin

advertisement
Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007 • 214-219
Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarınca Verilen Disiplin
Disiplin
Cezalarının, “ 5525 sayılı Disiplin Affı Kanunu” Karşısındaki Du
Durumu
Zülal Öztürk*
ÖZET
4/7/2006 tarihinde 5525 sayılı Memurlar Ve DiŞer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun ile memurlar, diŞer kamu görevlileri ve bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında
23/4/1999 ile 14/2/2005 tarihleri arasında işlenmiş fiilleri nedeniyle verilmiş bulunan disiplin cezaları
(belli istisnalar dışında) bütün sonuçları ile affedilmiştir. Anayasa uyarınca kamu hizmeti görevlisi
olan ve kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları mensubu olarak mesleklerini ifa edenler, kanun kapsamı dışında bırakılmıştır. Ancak yapılan görevin niteliŞi, disiplin cezalarının ve bu cezaların
affına ilişkin kanunların çıkarılış amacı ile diŞer hususlar düşünüldüŞünde bu durumun çeşitli sorunlara neden olduŞu görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşu, kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşu mensubu, disiplin cezası, af, kamu hizmeti görevlileri, memurlar, diŞer kamu görevlileri, “kamu yararı”, “haklı neden”.
*
Adalet BakanlıŞı Strateji Geliştirme BaşkanlıŞı Tetkik Hakimi (şstanbul 6. şdare Mahkemesi Üyesi).
214 Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007
GşRşO
Disiplin cezaları, kamu hizmeti görevlilerinin bu
hizmetin gerçekleştirilmesi sırasında mevzuata,
çalışma düzenine ve hizmetin gereklerine aykırı
eylemlerde bulunmaları halinde uygulanacak idarî yaptırımlar olarak tanımlanmaktadır.1 Ülkemizde, çeşitli mülahazalarla ve bu tür cezaların affı
amacıyla kanun koyucu tarafından aralıklı olarak
af kanunları çıkarılmaktadır. 1982 Anayasası’nı
izleyen dönemde çıkarılan toplam 4 disiplin affı
kanunu bulunmaktadır.2 Bunların sonuncusu,
4/7/2006 tarihinde çıkarılan 5525 sayılı Memurlar ve DiŞer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun’dur.
ile çarşı ve mahalle bekçileri hakkında verilen
meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere;
kanun, tüzük ve yönetmelikler gereŞince memurlar ve diŞer kamu görevlileri ile bu görevlerde
bulunmuş olanlar hakkında 23/4/1999 tarihinden
14/2/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir.
Bu makale ile adı geçen kanunun, kamu kurumu
niteliŞindeki meslek kuruluşu mensupları bakımından uygulanıp uygulanamayacaŞı ve bunun
uygulamada yarattıŞı sorunlara deŞinilecektir.
Kanun’la, 23/4/1999 tarihinden 14/2/2005 tarihine kadar işlenen ve af kapsamına giren disiplin
cezalarının verilmesini gerektiren fiillerden dolayı, ilgililer hakkında disiplin soruşturma ve kovuşturması yapılmayacaŞı, devam etmekte olan
disiplin soruşturma ve kovuşturmalarının işlemden kaldırılacaŞı, kesinleşmiş olan disiplin cezalarının uygulanmayacaŞı, sicil dosyalarında bulunan disiplin cezalarına dair kayıtların ilgililerin
müracaatları aranmaksızın hükümsüz kalacaŞı ve
dosyalarından çıkarılacaŞı açıkça belirlenmiştir.
A) 5525 SAYILI DşSşPLşN AFFINA şLşOKşN KAKANUN’UN KAPSAMI
B) KAMU KURUMU NşTELşİşNDEKş MESLEK
KURULUOLARININ NşTELşİş
4/7/2006 gün ve 5525 sayılı Memurlar ve DiŞer
Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı
Hakkında Kanun’un 1. maddesi ile; devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli
zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas
gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlâk kaçakçılıŞı dışında kalan kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat
karıştırma, Devlet sırlarını açıŞa vurma suçları
sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doŞuran disiplin cezaları ile 2802
sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 68’inci
maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine
göre verilmiş yer deŞiştirme cezaları ve 69’uncu
maddesine göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel
Avukat, doktor, mimar, mühendis gibi toplumda
belli bir yer tutan ve bir yönü ile kamu hizmeti
veren meslek mensupları zorunlu üyelik esasına
göre mesleki dernekler şeklinde teşkilatlanma yoluna gitmektedirler.3 Anayasal dayanaŞı 2709 sayılı TC Anayasası’nın 135. maddesinde bulunan
ve yine Anayasa ile kamu kurumu niteliŞinde
meslek kuruluşu olarak adlandırılan bu kuruluşlarla bunların üst kuruluşları; belli bir mesleŞe
mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleŞin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini
saŞlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve
halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüŞü ve güveni
hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını
korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen
usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleri olarak tanımlanmaktadır. Bu tür kuruluşlar, idarenin bütünlüŞü ilkesi ile merkezden ve yerinden yönetim esaslarına
dayanılarak oluşturulan idarî yapımız içinde yerinden yönetim kuruluşları arasında yer almakta
1
2
YILDIRIM, Turan, “Kamu Yararı ve Disiplin Cezalarının
Affı”, http://www.anayasa.gov.tr/ eskisite/anyarg18/YILDIRIM.PDF
1985 yılında çıkarılan 3249 Memurlar şle DiŞer Kamu
Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında
Kanun , 1992 yılında çıkarılan 3817 sayılı Memurlar şle
DiŞer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı
Hakkında Kanun ve 1999 yılında çıkarılan 4455 sayılı
Memurlar ile DiŞer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun.
3
GÖZÜBÜYÜK, Oeref, Türkiye’nin Yönetim Yapısı, 7.
Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara, 2001, s. 22
Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007
215
ve hizmet yerinden yönetim kuruluşları olarak
kabul edilmektedirler.4
C) KAMU KURUMU NşTELşİşNDEKş MESLEK
KURULUOU MENSUPLARININ HUKUKş DUDURUMU
Anayasa’nın 129. maddesinin ikinci fıkrasında;
“Memurlar ve diŞer kamu görevlileri ile kamu
kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.” hükmü yer almaktadır. Bu hükmün yer aldıŞı bölüm
başlıŞı “kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümhükümler” olarak düzenlenmiştir. Buna göre üç tür kamu hizmeti görevlisi bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla memurlar, diŞer kamu görevlileri ve kamu
kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensupları olarak sayılmaktadır. Bu hükümlerle açıkça ortaya konulduŞu
üzere kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları ile bunların üst kuruluşları mensupları,
memurlar ve diŞer kamu görevlileri dışında üçüncü bir grup olarak deŞerlendirilmelidir. Başka
bir deyişle kamu kurumu niteliŞindeki meslek
kuruluşları mensupları Anayasal olarak kamu
hizmeti görevlisi olarak kabul edilmekte ancak
memurlar ve diŞer kamu görevlileri kapsamı dışında yer almaktadırlar.
Memur ya da kamu iktisadi teşebbüslerinde aslî
ve sürekli görevlerde çalışanlar da kamu kurumu
niteliŞindeki meslek kuruluşlarına üye olabilmektedirler. Ancak, Anayasa’nın 135/2’nci maddesi uyarınca bu statüde olanlar bakımından ilgili
meslek kuruluşlarına girmek mecburi deŞildir.
Bu kuruluş mensuplarının aynı zamanda memur
ya da diŞer kamu görevlisi statüsünde bulunabilecek olmaları ise meslek kuruluşuyla mensupları
arasındaki baŞın niteliŞini deŞiştirmemektedir.
Konuyu somutlaştırmak bakımından uygulamadan bazı örnekler verilmesinde yarar görülmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi
memur olarak görev yapan ve aynı anda Türk
Tabipler BirliŞi bünyesinde bir tabip odasına kayıtlı bulunan doktor, Türkiye Barolar BirliŞi bünyesinde bir baroda kayıtlı bulunan avukat, Tür-
kiye Mimar ve Mühendis Odaları bünyesinde bir
odada kayıtlı bulunan mimarlar ile adı geçen
meslek kuruluşu arasındaki ilişki ile özel çalışan
doktor, avukat veya mimarlarla kuruluş arasındaki ilişki aynıdır. Ancak bu durum kuruluşa
mesleki açıdan disiplin suçu oluşturan bir fiille
ilgili olarak harekete geçerken ilgilinin baŞlı bulunduŞu kurumdan bütünüyle baŞımsız olarak
hareket yetkisi vermemektedir. Başka bir deyişle
aynı zamanda devlet memuru olan avukatın disiplin hukuku yönünden takibi tabi bulunduŞu
kamu kurumu tarafından yapılmalıdır. Bu durum
mesleki faaliyetinin tümünü kamu görevini ifa
ederek gerçekleştiren meslek mensuplarının kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşuna üye
olma mecburiyetinin bulunmadıŞına ilişkin Anayasa kuralının da zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Öte yandan bir kamu hizmeti
görevlisinin aynı fiil nedeniyle iki kez cezalandırılması evrensel hukuk ilkeleriyle de baŞdaşmamaktadır.5
Bununla birlikte, bir kısım görevliler bakımından
ilgilinin tabi olduŞu kurum yanında meslek kuruluşunun da disiplin cezası verme yetkisinin bulunduŞu kabul edilmelidir. ÖrneŞin tabipler ve
üniversitelerde kısmi statüde çalışan meslek
mensubu profesör ve doçentlerin avukatlık veya
diŞer meslekleri ifa etmeleri halinde, bu hizmetin
ifası sırasındaki mesleki kusurları nedeniyle mensubu oldukları meslek kuruluşlarınca da disiplin
işlemine tabi tutulabilmeleri gerekmektedir. 6
Bunun dışında, meslek kuruluşu mensubu, yürütmekte olduŞu kamu görevinden bütünüyle
baŞımsız olarak ilgili meslek kuruluşu bünyesinde gerçekleştireceŞi faaliyetleri veya meslektaşlarıyla ilişkileri veya buna benzer diŞer haller bakımından da bünyesinde olduŞu meslek kuruluşunca disiplin yönünden deŞerlendirilebilmeli,
soruşturularak hakkında ceza tayinine gidilebilmelidir.
5
6
4
GÖZÜBÜYÜK, Türkiye’nin …, s.261
216 Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007
Bkz. GÜLOEN, Recep, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi’ye ArmaŞan “Yeni Türk Ceza Kanunu ve Milletlerarası Ceza
Hukuku BaŞlamında “Non Bis şn şdem” şlkesi” ,
http://www.akader.info/sbard/sayilar/2005Eylul/9.pdf
Bkz. Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 25/9/2000 gün ve E.
2000/2537, K.2000/5508 sayılı kararı
D) MESLEK KURULUOU MENSUPLARININ AF
KANUNU KAPSAMINDA DEİERLENDşRşLşP
DEİERLENDşRşLEMEYECEKLERş
girmemesi nedeniyle kanun koyucu kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşlarını istisnaları
saydıŞı bu maddede göstermemiştir.
Kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu
mensuplarının bu kuruluş ile olan ilişkileri bakımından memur olmadıkları konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Buna karşılık
zaman zaman bu kuruluş mensuplarınca verilen
hizmetin kamu hizmeti niteliŞinde olması nedeniyle “diŞer kamu görevlileri”
görevlileri kapsamında deŞerlendirildikleri ve çeşitli tarihlerde çıkarılan disiplin aflarından bu kişilerin de yararlandırılması
yoluna gidildiŞine rastlanmaktadır. Ancak Başbakanlık Devlet Personel BaşkanlıŞının konu ile ilgili 2006/1 sayılı Genelge’sinde de belirtildiŞi üzere bundan anlaşılması gereken ilerleme ve yükselmeleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na
göre yürütülen sözleşmeli personel, kamu iktisadi teşebbüsleri ve baŞlı ortaklıklarında istihdam
edilen sözleşmeli ve kapsam dışı personel, özel
kanunlarla kurulan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kamu görevlileri ile bu görevlerde
bulunmuş olanlardır.7
Bütün bu düzenlemeler gereŞince kamu kurumu
niteliŞindeki meslek kuruluşu mensupları hakkında kanunla belli tarihler arasında işlenmiş olsa da ilgililer hakkında disiplin soruşturma ve
kovuşturması yapılacak, devam etmekte olan disiplin soruşturma ve kovuşturmaları işlemden
kaldırılmayacak kesinleşmiş olan disiplin cezaları
ise uygulanacaktır. Bu cezalara karşı idarî yargı
mercilerine başvurulmuş ise dava ilgilinin herhangi bir talebi gerekmeksizin esastan incelenerek sonuçlandırılacaktır.
5525 sayılı disiplin affına ilişkin Kanun’un kapsamını belirleyen 1. maddesinde açıkça bu kanunun memurlar ve diŞer kamu görevlileri hakkında uygulanacaŞı belirtilmiştir.8 Dolayısıyla kamu
kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşları mensupları bu kanunun kapsamı dışında bırakılmıştır
ve bunların disiplin cezalarının affı söz konusu
deŞildir.
Kanun’un af kapsamı dışında kalan personeli düzenleyen 3. maddesinde kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensuplarına yer verilmemiş olması nedeniyle de meslek kuruluşu
mensuplarının kanun kapsamında olduŞu deŞerlendirmeleri yapılmaktadır. Ancak Kanun’un bu
maddesi kanun kapsamında bulunan yani Devlet
memuru olmalarına raŞmen bu kanundan yararlanamayacak olanları düzenlemektedir. Başka bir
deyişle bu genel kuralın istisnasını oluşturan bir
düzenlemedir ve genel kuralın dahi kapsamına
Nitekim Danıştay 8. Dairesinin benzer hükümler
içeren 4455 sayılı af Kanunu ile ilgili bir kararında; “…doktorluk mesleŞi bir kamu hizmeti olmakla beraber, meslek kuruluşları tarafından verilen disiplin cezalarının anılan af yasası kapsamında kabulüne olanak yoktur. Bu durumda, davacıya verilen ceza 4455 sayılı Memurlar ve DiŞer
Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı
Hakkındaki Yasa kapsamında bulunmadıŞından,
mahkemece bu gerekçe ile verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” denilmiş ve ilgilinin davaya devam etme konusunda bir dilekçesi
bulunmadıŞından bahisle dava hakkında karar verilmesine yer olmadıŞına karar veren idare mahkemesi kararı bozulmuştur.9
Disiplin affının gerekliliŞi veya bu affın kamu yararı amacına yönelik olup olmadıŞı ayrıca tartışılabilir.10 Ancak, kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensuplarının da kamu hizmeti görevlileri oldukları, bu kuruluşların bir kısım kamu görevlerini üstlendikleri, disiplin affının memurlar ve diŞer kamu görevlileri bakımından çıkarılmasını gerektiren nedenlerin bu tür görevliler bakımından da geçerli olduŞu gibi hususlar
gözetildiŞinde kamu kurumu niteliŞindeki mes9
10
7
8
RG. Tarih: 19/7/2006, Sayı: 26233
ERGEN, Cafer, “Memur Disiplin Affı Kanunu ve Uygulaması”, Terazi Aylık Hukuk Dergisi, Seçkin, Ankara,
Yıl: 1, Sayı: 3, Kasım 2006, s.100
Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 25/9/2000 gün ve E.
2000/2537, K.2000/5508 sayılı kararı
Konu ile ilgili tartışmalar için bkz. YILDIRIM, “Kamu
Yararı…”, SÖZÜER, Adem, “Türk Hukukunda Af, 4454
ve 4616 Sayılı Kanunlarda öngörülen Oartla salıverilme
ve Ertelemeye şlişkin Hükümlerin Hukuksal NiteliŞi ile
Bu Hükümlerin Anayasaya UygunluŞu Sorunu”, http://
www.anayasa.gov.tr/eskisite /anyarg18/SOZUER.PDF
Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007
217
lek kuruluşu mensuplarının da bu kapsamda deŞerlendirilmeleri eşitlik ve hakkaniyet bakımından daha uygun olacaktır.11
Anayasa Mahkemesi’nin çeşitli kararlarında eşitliŞin mutlak eşitlik olmadıŞı, bundan aynı hukuksal durumda bulunanlara aynı kuralların uygulanması şeklinde anlaşılması gerektiŞi belirtilmektedir.12 Buradan yola çıkılarak kimi kişilerin
haklı nedenlere dayanılarak disiplin affının kapsamı dışında tutulabileceŞi sonucuna varılabilir.
Ancak kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensuplarının bütünüyle af kanununun kapsamı dışında tutulmasını gerektirecek bir “haklı
neden” veya “kamu yararı” bulunmamaktadır.
Kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşuna
üye olmaksızın kamuda mesleŞini Devlet memuru olarak ifa eden bir meslek mensubunun memuriyetten çıkarılması ile aynı veya benzer gerekçelerle meslekten çıkarılan ve aynı mesleŞi
kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşu bünyesinde serbest olarak ifa eden iki kamu hizmeti
görevlisi bakımından doŞan farklı sonuçlar bu
durumu daha iyi ortaya koymaktadır. Oöyle ki;
5525 sayılı Kanun’un 1’inci maddesinde sayılan
haller dışında bir hal ile memuriyetten çıkarılan
ilgililer disiplin cezalarının bütün sonuçları ile affedilmiş olması nedeniyle memuriyete dönebilme
ve meslek kuruluşuna üye olarak mesleŞini serbest olarak ifa hakkı kazanmaktadırlar. Oysa
mesleŞini serbest olarak ifa etmekte iken aynı veya benzer gerekçelerle, kamu kurumu niteliŞinde
meslek kuruluşu tarafından meslekten çıkarılan
kamu hizmeti görevlilerinin disiplin cezaları kaldırılmadıŞından ilgililer mesleŞe dönüş yapamayacaklardır.
ÖrneŞin her seferinde bir üst ceza uygulanmak
suretiyle basit fiilleri nedeniyle sonunda bir ile üç
yıl arasında işten çıkarma cezası uygulanan bir
avukata, cezayı gerektiren fiilini izleyen beş yıl
içinde daha hafif bir cezayı gerektiren başka bir
fiil işlemesi halinde 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 136/3. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası verilebilmektedir. Bu kanuna göre
meslekten çıkarma cezası, avukatlık ruhsatnamesinin geri alınarak avukatın adının baro levhasından silinmesi ve avukatlık unvanının kaldırılmasıdır. Aynı Kanun’un 5/a maddesi uyarınca da;
“Kesinleşmiş bir disiplin kararı sonucunda hakim, memur veya avukat olma niteliŞini kaybetmiş olmak” avukatlık mesleŞine kabule engeldir.
Dolayısıyla mesleŞini kamu kurumu niteliŞinde
meslek kuruluşu bünyesinde serbest olarak ifa
eden avukat açısından yeniden avukatlık mesleŞine dönme şansı bulunmamaktadır. Oysa aynı
faaliyeti kamu kurumları bünyesinde gerçekleştiren ve çok daha aŞır bir fiil nedeniyle memuriyetten çıkarılan bir avukat, bu fiillerinin 5525 sayılı
Kanun’un 1. maddesinde sayılan Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar, basit veya nitelikli
zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık gibi yüz kızartıcı
veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlardan olmaması
halinde avukatlık yapma hakkına kavuşacaktır.
Zira kanunun aynı maddesi ile memurlar ve diŞer
kamu görevlileri hakkındaki disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir ve ilgililerin müracaatına dahi gerek olmaksızın hükümsüz kalarak
dosyalarından çıkarılacaktır.
Bu somut örnek kamu hizmeti görevlileri oldukları tartışmasız bulunan kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensuplarının da disiplin
cezaları bakımından memurlar ve diŞer kamu görevlileri ile birlikte deŞerlendirilmelerinin gerekliliŞini ortaya koymaktadır. Üstelik memurlar ve
diŞer kamu görevlileri için bu tür bir kanun çıkarılmasını gerektiren sebeplerin tümü kamu kurumu niteliŞindeki meslek kuruluşu mensupları
bakımından da geçerlidir.
E) SONUÇ
11
12
Konu ile ilgili tartışmalar ve kamu kurumu niteliŞindeki
meslek kuruşu mensuplarının da kapsama alınması yönündeki önergeler için bkz. http://www.tbmm.gov.tr/
develop/owa/ tutanak _g.birlesim_ baslangic? P4=17165
&P5=H&page1=67&page2=67
Anayasa Mahkemesi’nin 8/1/2002 gün ve E.2001/493,
K.2002/11 sayılı kararı, 19/2/1992 gün ve E.1991/13,
K.1992/10 sayılı kararı, http://www.anayasa.gov.tr/general/kararbilgibank.asp
218 Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007
Kamu kurumu niteliŞinde meslek kuruluşu mensupları kamu hizmeti görevlilerinden olmakla
birlikte memurlar ve diŞer kamu görevlileri arasında yer almamaktadırlar. Bu nedenle kapsamını
memurlar ve diŞer kamu görevlileri ile sınırlamış
bulunan 5525 sayılı Kamu Görevlilerinin Disiplin
Cezalarının Affına şlişkin Kanun kapsamında de-
Şerlendirilmelerine olanak bulunmamaktadır. Bu
durum bir kısım kamu görevini hizmet yerinden
yönetim kuruluşu olarak örgütlenerek sürdürmekte olan kamu kurumu niteliŞindeki meslek
kuruluşları mensupları bakımından hem teorik
hem de pratik anlamda çeşitli olumsuzluklara neden olmakta ve kamu hizmeti görevlileri arasında
eşitlik ilkesini zedelemektedir.
Bununla birlikte bu tür endişelerle kanunun kapsamı genişletilemez. Dolayısıyla kamu kurumu
niteliŞindeki meslek kuruluşlarınca mensupları
hakkında, zamanaşımına uŞramamış olmak koşulu ile herhangi bir nedenle henüz başlanmamış
soruşturmalara başlanmalı, başlamış bulunanlara
devam edilmeli, verilmemiş bulunan disiplin cezaları verilmeli ve ceza kayıtları ile ilgili bir işlem
yapılmamalıdır. Bu cezalara muhatap olan ilgililerinse itiraz ve dava yollarına başvurmaları cezanın affa uŞradıŞı düşüncesi ile bu haklarını
kullanmaktan geri durmamaları gerekmektedir.
Bu tür cezalara karşı idarî yargıda açılan davalara
gelince bu davalarla ilgili olarak ilgililerin davaya
devam etme isteklerini mahkemelere bildirmelerine gerek bulunmamaktadır. Mahkemelerin ise
kendilerine intikal etmiş davalarda, bu tür bir talep aramaksızın esas hakkında bir karar vermeleri gerekmektedir.
Ankara Barosu Dergisi • Yıl: 65 • Sayı: 2 • Bahar 2007
219
Download