2164 İSLAM HUKUKU TARİHİ AÇISINDAN MUVATTA`IN KONUMU

advertisement
İSLAM HUKUKU TARİHİ AÇISINDAN MUVATTA’IN KONUMU
Yrd. Doç. Dr. Recep ÖZDEMİR
Adıyaman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi
Özet
Hem bir fakih hem bir muhaddis olan İmam Mâlik’e bir çok eser izafe edilmekle birlikte
İmam Mâlik’in en önemli eseri Muvatta olduğu hususunda tam bir mütabakat vardır.
Muvatta daha sonraları İmam Mâlik’in talebeleri vasıtasıyla Mâlikilik adı altında teşekkül
eden fıkhi mezhebin oluşmasının en büyük amili olmuştur. Hadis ve fıkıh kaynağı olarak
Muvatta’, erken döneme ait önemli eserler arasında yer almaktadır. Muvatta’ın yazılış
sebebi ve tarihi konusunda bazı tartışmalar vardır. Genel kanaat Muvatta’nın büyük
oranda resmî otoritenin yönlendirmesiyle İmam Mâlik tarafından şekillendirilmiş olması
yönündedir. Muvatta’ hem içerdiği rivayetler hem de kavramlar açısından dikkat çeken
bir eserdir. Hadisler ve sahabe görüşleri Muvatta’da büyük bir yer kaplamaktadır.
Rivayetlerin yanı sıra İmam Mâlik’in kendi görüşleri de Muvatta’nın içeriğini
şekillendirmiştir. İmam Mâlik’in kullandığı sünnet, amel ve fıkıhla ilgili kavramlar ilk
dönem usûl anlayışı hakkında önemli bilgiler sağlamaktadır. Muvatta’, İmam Mâlik’in
birçok öğrencisi tarafından rivayet edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Muvatta’, İmam Mâlik, Hadis, Fıkıh, Hukuk Tarihi
Giriş
Hadis tarihinde derli toplu bir şekilde tasnif edilmiş ilk hadîs ve fıkıh kitabı kabul edilen
el-Muvatta, hem İslâm hukuku hem de hadis tarihi açısından önemli bir konuma sahiptir.
Ömer b. Abdulaziz’in girişimiyle resmi olarak başladığı kabul edilen hadisin tedvini ve
tasnifinin ilk somut örneğinin İmam Mâlik’in Muvatta’ı oluşturmaktadır. İslâm hukukun
aslî kaynaklarının ikincisini teşkil eden sünnetin yazılı formunu oluşturan hadisin bir
sonraki nesillere aktarımını sağlayan bu eser, sünnetin aktüel değerinin belirlenmesinin
ilk dönem uygulamasını yansıtmaktadır. el-Muvatta’ her ne kadar özellikle ahkâm
hadisleri bir araya getiren bir hadis kitabı olarak temeyyüz etmiş bulunuşa da aslında bu
eserin yazılmasının arka planında İmam Mâlik’in rivayetlerden ne suretle hüküm istinbât
ettiği gerçeği oluşturmaktadır. el-Muvatta’ başta müellifi İmam Mâlik’in olmak üzere ilk
dönemin fıkıh anlayışının örneğini sunmaktadır. Eser, ihtiva ettiği hadis ve fıkıh usulüne
dair kavramlar açısından önemlidir. İmam Mâlik kendine özgü kavramlarla bir taraftan
hadisin sıhhatini belirlemeye çalışmış diğer taraftan hüküm istinbatında kendi usulünü
oluşturmuştur.
Muvatta İslam hukuk tarihi açısından önemli bir mevkiye sahiptir. İlk dönem rivayet
mahsullerinin yorumlanma şekli hususunda Muvatta, önemli bir kaynak konumundadır.
Bu açıdan bakıldığında, hükümlerin çıkarılması hususunda feri delillerin şekillenmesi ve
etkin bir şekilde kullanmasında Muvatta’nın katkısı küçümsenemez.
2164
1. Muvatta’ın Telif Sebebi
İmam Mâlik’in en meşhur eseri olan Muvatta’ Abbasî halifesi Ebû Cafer Mansur’un isteği
üzerine telif edilmiştir.1 İmam Mâlik'in talebeleri kendisinden Medîne ilmini toplayıp
yazmasını istedikleri ve bunu gerçekleştirmek için gerekli şartların bulunduğu sırada
Halife Ebû Cafer Mansur da bütün şehirlerde verilen hükümlerin tek bir esasa
bağlanmasını ve bu konuda hiçbir şehrin diğerinden farklı olmamasını isteyerek İmam
Mâlik’den bir kitap yazmasını istedi. İmam Mâlik, Medîne’deki ilmi toplamak amacıyla
bir eser hazırlama isteğini kabul etmekle beraber, eserin İslâm ülkesinin bütün
beldelerinde tek kaynak haline getirilmesi düşüncesine karşı çıktı. Nihâyetinde İmam
Mâlik eserini yazmaya başladı. 2 Fakat Muvatta’ın yazılması 40 yıl gibi uzun bir zaman
aldı. Muvatta’, hicrî 159 yılında Halife Mansur öldükten sonra tamamlandı. Mansur'un
yerine geçen halife Mehdi ve Mehdi’den sonra halife olan Hârûn Reşîd (ö. 193) de
Muvatta’ın bütün İslâm ülkelerinde tek kaynak olarak kabul edilmesi noktasında
selefleriyle aynı görüşteydi. Bu halifelerin her biri hükümlerde kolaylık sağlanması için
her şehre Muvatta’dan birer nüsha göndererek hükümlerin ona göre verilmesini arzu
ediyorlardı. Fakat İmam Mâlik, her beldenin farklı fetva vermeyi gerekli hale getiren
kendine özgü şartlara sahip olmasından dolayı böyle bir uygulamanın, ilmin ve
düşüncenin gelişimini engelleyeceği endişesiyle bu arzuya muhalefet etmiştir. 3
Muvatta’nın yazılış amaçlarından bir diğerinin de halife Ömer b. Abdulazîz’in Medîne
valisi Ebû Bekîr b. Muhammed b. Hazm’a gönderdiği mektubun içeriğiyle ilgili olduğu
ifade edilmiştir. İmam Mâlik söz konusu mektupla ilgili olarak Muhammed b. Hasan
rivâyeti vasıtasıyla şöyle söyler:
“Yahyâ b. Said bize şunu haber verdi. Ömer b. Abdülaziz Medîne valisi Ebu Bekir b.
Muhammed b. Hazm’a yazılı emir vererek Resülullâh (s.a.v.) in sünnet ve hadîslerinden
ne varsa onları yaz çünkü ben ilmin yok olmasından âlimlerin gitmesinden korkmaya
başladım, dedi.”4
Bu rivâyete göre İmam Mâlik’in Muvatta’yı telif ediş gayelerinden biri de hadîsin yok
olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması olduğu söylenebilir.
Bir başka rivayete göre Muvatta’ın telif sebebi 3.3.1.
İbnü'l-Mâcişûn’nun
(ö.
212/827) Medinelilerin amelinin bir araya getirmek için telif ettiği eserde hadislere yer
vermemesi ve bu durumun İmam Mâlik’i hadisleri bir araya toplayan bir eser yazmaya
itmesidir. Söz konusu rivayete göre İmam Mâlik, İbn Mâcişûn tarafından Medineliler’in
icmâ ettikleri meseleleri bir araya getirmek amacıyla telif edilen, aynı zamanda türünün
ilk örneği sayılan Muvatta’ı görmüş, eseri beğenmesine rağmen rivayetlere yer
verilmemesini bir eksiklik olarak değerlendirmiş, bunun üzerine sahih haberleri fıkıh
Zehebî, Muhammed b. Ahmed b. Osman b. Gaymâz,, Siyeru A’lâmu’n-Nübelâ(I-III), Lübnan, Beytu’l-Efkâri’lDüvelî, 2004, III, 3161;Hallâf, Abdulvahhab, Hulâsatu’Teşrî’ İslâmî, Dâru’l Kalem, Kahire, trs., 68.
2 İbn Sa’d, Muhammed b. Sad b. Munî’ ez-Zührî, Kitâbu Tabakât’ul-Kübra(I-XI), (thk. Alî Muhammed Amr), Kahire,
2001, VII, 573; Ziriklî, Hayreddin ‘Alâm (I-VIII), Dâru’l İlmi’l Melâyiyîn ,Beyrut, 2002, V, 257; Hallâf, Abdulvahhâb,
İslâm Hukuk Felsefesi, (çev. Hüseyin Atay), Ankara: AÜİF Yay., 13, 1973;Ebû Zehre, Muhammed,Târihu’l
Mezâhibu’l-İslâmî(I-II), Dâru’l-Fikri’l Arabî, Beyrut, 1989, II, 430.
3 Hallâf, İslam Hukuk Felsefesi, 13; Ahmed Emin, Fecru’l-İslâm, Kahire, 1955, 222; Zeydan, Abdulkerim, İslâm
Hukukuna Giriş, (çev. Ali Şafak), İstanbul, 1976;Ebû Zehre, Târîhu Mezâibi’l İslâmî, II, 430.
4 Kattân, Menna’, Tarih-u Teşri’ İslâm, Riyâd, 1996, 350-351
1
2165
bablarına göre derleyen ve Medineliler’in tatbikatlarını da içeren bir kitap yazmaya karar
vermiştir.5
2. Muvatta’ın Muhtevası ve Tertibi
İmam Mâlik, Muvatta’da Hz. Peygamber’e muttasıl6 veya mürsel7 senetle ulaşan
hadîsleri, sahâbe kavillerini8 sonra sırasıyla üzerinde ittifak edilmiş Medîne amelini 9,
karşılaştığı tâbiîn görüşlerini, Said b. Müseyyeb gibi doğrudan karşılaşmadığı tâbiîn
görüşlerini almıştır.10 Ayrıca hadîslerin yansı sıra, genellikle amelle ilişkili olan ve
sünnetin kaynak değerini belirleyen görüşlerini de eserine ilave etmiştir. İmam Mâlik
rivayetlerden sonra eserinde yer verdiği görüşler, onun fıkıh anlayışını yansıtmaktadır. 11
Senet açısından bakıldığında Muvatta’ın müsned12, mürsel13, merfu14 ve munkatı15
hadîslerin hepsini bir arada bulunduran bir eser olduğu görülmektedir. Ayrıca, İmam
Mâlik Muvatta’da belağ türü16 hadîslere de yer vermiştir. Bu durum İmam Mâlik’in
hadisin senedinden ziyade metnini dikkate aldığı izlenimi vermektedir.17
Muvatta’daki hadîslerin sayısı, ravilerin ihtilafına göre farklılık arzetmektedir. Bir tasnife
göre Hz. Peygamber’den, sahâbe ve tâbîi’nden naklolunan hadîslerin sayısının 1720,
mevkuf18 olanların 613, tâbiî’inden olanlar 230’ken, başka bir tasnife göre Muvatta’daki
toplam hadîs sayısı 666 hadîsden ibarettir.19
Hadîslerin sayısındaki bu ihtilafın sebebi Muvatta’ın İmam Mâlik’ten bir çok kimse
tarafından rivâyet edilmiş olmasıdır. Bu rivâyetlerin tamamı birbirinden farklıdır.
Rivâyetler arasında takdim ve tehir yönünden ihtilaf vardır.20
2166
İbn Abdilber, Ebî Ömer Yusuf b. Abdillah b. Muhammed en-Nemerî el-Endülüsî, et-Temhid li ma fi’l Muvatta’i min
Maânî ve’l-Esânîd(I-XXVI), thk. Mustafa Ulvî), Rabat, 1967, I, 86; Kâdî İyâz, Musâ b. İyâd es-Sebdî, Tertîbu’l
Medârik ve Takrîbu’l Mesâlik li-Ma’rifeti A’lemi Mezhebi Mâlik(I-II), Rabâd, 1965, I, 195.
6 Muttasıl sened, hadîsi rivâyet eden ravilerden oluşan sened kısmında herhangi bir kopukluğun meydana gelmediği
seneddir. Çakan, İsmail Lütfi, Hadîs Usûlü, MÜİFAV Yay., İstanbul, 2010, 113.
7 Mürsel sened mürsel hadsin senedidir. Mürsel hadîs ise, Tabiî’in sahâbîyi atlayarak Hz. Peygamber’e izafe ettiği
hadîstir. Çakan, 115.
8 Sahâbe kavli, sahâbeden gelen görüşleri, fetvaları, hükümleri ifade etmek için kullanılan genel bir tabirdir. Cuveynî,
İmamu’l Harameyn Ebî Meâlî Abdil Melik b. Abdillah b. Yûsuf , El- Burhan fi Usûli’l-Fıkh, Katar, 1399, I, 649.
9 Medîne ameli, Medîne halkının uygulamalarıyla ulaşan ameldir. Medine amelinin tümü mevsukiyet bakımından aynı
kategoride değerlendirilmemektedir. Bir kısmının sağlamlığından kuşku duyulurken, bir kısmının sağlamlığı üzerinde
ittifak edilmiştir. Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 211; Zeydan, Abdülkerim, el-Medhal lî Dirâseti’l-Şerîati’l-İslâmiyye,
Dâru’l Ömer b. Hattâb, Kahire, 2001, 163; Ebû Zehre, Târihu’l-Mezahibi’i-İslâmî, II, 426;
10 Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 213.
11 Ebû Zehre, Târîhu Mezâibi’l İslâmî, II, 430; Karaman, Hayreddin, İslâm Hukuk Tarihi, İz Yayıncılık, İstanbul, 2009,
207; Atar, Fahrettin, Fıkıh Usûlü, MÜİFAV Yay., İstanbul, trs., 406.
12 Senedi muttasıl olup, Hz. Peygamber’e izafe edilen hadîstir. Çakan, 130.
13
Tabiî’in sahâbeyi atlayarak Hz. Peygamber’e izafe ettiği hadîstir. Çakan, 115.
14 Senedi muttasıl yada munkatı olsun doğrudan Hz. Peygamber’e izafe edilen hadîse merfu hadîs denir. Çakan, 99.
15 Senedi muttasıl olmayan hadîse munkatı hadîs denir. Çakan, 116.
16 Belağ türü hadîsler İmam Mâlik’in “belağanî”(bana ulaştı) şeklinde rivâyet ettiği mürsel, munkatı hadîslerdir. Bu
hadîsler Muvatta’da 61 tane olup, dördü hariç diğerlerini destekleyen şahitler tesbit Abdilber tarafından tesbit
edilmiştir. Polat, Selahattin, Mürsel Hadisler Ve Delîl Olma Yönünden Değeri, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları,
Ankara, 2010, 103.
17 Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 213
18 Sahablerin söz, fiil ve takrirlerine mevkuf hadîs denir. Çakan, 102.
19Ebû Zehre, Muhammed, Mâlik;Hayatuhû ve Eseruhû, Kahire, 1952, 243.
20 Ebû Zehre, Mâlik, 243-244.
5
Rivâyetlerde ziyade ve noksan bakımından farklılık bulunmasının sebebi, İmam
Mâlik’in, çoğu zaman rivâyet ettiği hadîsi, sonradan kendisinin Muvatta’dan
çıkarmasıdır. Böylece, Muvatta’yı Mâlik’ten ilk rivâyet edenlerle, sonradan rivâyet
edenlerin rivâyetleri arasında farklılıklar meydana gelmiştir.21
Muvatta’ın kırk sene gibi uzun bir zaman diliminde telif edilmesi onun rivayetlerinin
çoğalmasının temel sebebidir. Zira kırk sene zarfında bir taraftan İmam Mâlik yeni
ulaştığı rivayetlerle mevcut rivayetleri değerlendirirken diğer taraftan onun ders halkasına
katılan yeni öğrenciler Muvatta’ın farklı rivayetini ondan rivayet etmişlerdir. Hem İmam
Mâlik’in eserin içeriğine yönelik çabaları hem de onun ders halkasına farklı zamanlarda
farklı talebelerin dahil olması Muvatta’ın farklı nüshalarının ortaya çıkmasına sebebiyet
vermiştir.
İmam Mâlik Muvatta’ı doksan beş kişiden rivâyet ettiği hadîslerden oluşturmuştur. 22
Bunların altısı hariç diğerleri Medînelidir.23 Bu altı kişiden ikisi Basralı, diğer dördü ise
farklı şehirlerdendir.24 İmam Mâlik’in bunların içerisinde en çok hadîs rivâyet ettiği
kişiler hocaları Nâfî’, Zuhrî’ ve Yahyâ el-Ensarî’dir.25
İmam Mâlik, kırk yılda hazırladığı eserini fıkıh bablarına göre tertip etmiştir. Kendi
alanında ilk eser olma özelliğini taşıyan Muvatta’ içeriği itibariyle hem hadîs hem de bir
fıkıh kitabı olarak değerlendirilebilir. Ayrıca İmam Mâlik, “amel-i ehl-i Medîne”
kavramına işaret eden kendine özgü ifadelerle Muvatta’a Medine ehlinin eseri olma
özelliği kazandırmıştır.26
İmam Mâlik’in Medine’ye karşı olan hassasiyeti Muvatta’ın içeriğini etkilemiştir. Mâlik,
eserinde ismine yer verdiği sahâbelerin Medine’de ikamet edenlere öncelik vermiştir.
Harun Reşid’in “Neden eserinde Ali ve İbn Abbas’a fazla yer vermedin?” sorusuna
Mâlik’in, “Onlar Medine’de fazla ikamet etmedi.” şeklinde cevap vermesi bunun açık bir
göstergesidir.27
İmam Mâlik’in Muvatta’ya yetmiş fâkihe arzettikten sonra son şeklini verdiği
zikredilmektedir.28 Bu durum İmam Mâlik’in eserini telif ederken çok titiz davrandığını
ve eserini işin uzmanlarına arz ederek ilimde önemli bir geleneği oluşturduğunu
göstermektedir.
Ebû Zehre, Mâlik, 244.
Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 213; Ebû Zehre, Mâlik, 243.
23 Ebû Zehre, bu rakamı yedi çıkarmaktadır .Ebû Zehre, Mâlik, 243
24 Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 213.
25 Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 213.
26 Zeydan, İslâm Hukuna Giriş, 250;Ebû Zehre, Târîhu Mezâibi’l İslâmî, II, 430;Ebû Zehre, Mâlik, 243-244; Karaman,
İslâm Hukuk Tarihi, 207; Atar, 406.
27 Ahmed Emîn bu rivâyetin kaynağını vermemekle birlikte, rivâyetin meşkûk olduğunu belitmektedir. Ahmed Emin,
Duha’l-İslâm, II, 213.
28 Kattân, 92.
21
22
2167
3.
Muvatta’da Geçen Kavramlar
“el-Emru indenâ”, Muvatta’da en çok tekrar edilen tabirdir.29 Mâlik, bir rivayete göre
hocalarının görüşleri arasında tercih yaparken, başka bir rivayete göre ise Medine’de
herkesin bildiği şeyleri ifade ederken “el-emru indenâ” kavramını kullandığını
söylemiştir. Tabirdeki “indenâ: bize göre” kısmıyla kimin kastedildiği tam olarak hiçbir
zaman bilinemese de, İmam Mâlik’in bu tabirle Medine içindeki herkesin görüş birliğini
değil, bir tercihi ifade ettiği söylenebilir.
Muvatta’da çok fazla tekrar edilen ve sürekli tartışılan kavramlardan bir diğeri “elEmrü’l-müctema‘ aleyh” tabiridir. Bâcî’ye göre İmam Mâlik söz konusu tabiri, bazı
durumlarda ihtilâf olmakla birlikte genellikle kendisinin hoşnut olduğu ve kendilerine
tabi olduğu kimselerin görüş birliğini ifade etmek için kullanmaktadır.30 Kâdî İyâz’e göre
ise, söz konusu tabir fıkıh ve ilim ehlinin, ihtilâfa konu olmaksızın görüş birliğine
vardıkları durumlara işaret etmek üzere kullanılmıştır.31
Muvatta’ın İslam hukuk tarihi açısından en kayda değer özelliklerinden birisi Mâlikilere
ait olan amel-i ehl-i Medine deliline dair bazı kavramlara yer vermesidir. Amel-i Ehl-i
Medîne’yle ilgili yaklaşımlar genelde bu delilin neye delalet ettiği ve delilin bağlayıcılığı
hususundaki tasniflerle ilgilidir. Söz konusu delilin tanımı noktasında tam bir ittifak
mevcut değildir. Mâlikîlerin bir kısmı, bu delilin icmâya, bir kısmı da mütevâtir sünnete
delâlet ettiğini ileri sürmüşlerdir. Bununla birlikte bu delilîn sürekli devam eden
nakle(‫) المنقوالت المستمر‬, sahâbe ve tâbîinden varid olan Medîne icmâına, Medînelilerin
geçmiş rivâyetlerine delâlet ettiği de zikredilmektedir.
Amel-i ehl-i Medîne’yle ilgili farklı yaklaşımların sebebi, İmam Mâlik’in Muvatta’da
kullandığı tabirlerin farklılığı ve bu tabirlerin delaleti, bağlayıcılığı husunda kendisinden
sınırlı bir bilginin olmasıdır. İmam Mâlik Muvatta’da sadece merfû, mevkûf hadîsleri
zikrettikten sonra, ” el-Emru muctemeu aleyhi İndena”, “Ve zelike’l emru indenâ” gibi
tabirleri referans göstererek kendi görüşünü belirtir. İmam Mâlik, bu kavramların Medîne
icmâsına ya da amel-i ehl-i Medîne’ye delalet ettiği ve kavramların bağlayıcılığı
noktasında en küçük bir imada dahi bulunmamaktadır. Bu kavramların yorumlanması ve
bağlayıcılığı hususunda ihtilafların ve tartışmaların görülmesi sonraki dönemlere ait bir
olgudur.
İmam Mâlik bazı kavramlarla Muvatta’da istihsan deliline yer vermektedir. Muvatta’da
İmam Mâlik, “
” şeklinde bir ibare kullanarak istihsanın
kelime manasına işaret etmiştir.32 İmam Mâlik kavramı fıkhî bir kavram olarak
kullanmasa da onun bu kavramlar istihsanın anlam çerçevesine işaret ettiği söylenebilir.
Bk. Mâlik, b. Enes Ebî Abdillah, Muvatta’(Rivâyetu Yahyâ b. Yahyâ el-Leysî, I-II ), Daru’l-Garbi’l-İslâmî, 1997,
Beyrut, “Tahâret”, 2/11, 28/101, 29/108; “Salât”, 10/43, 13/56; “Salâtü’l-leyl”, 1/7; “Îdeyn”, 4/9; “Kur’ân” 5/16;
“Zekât”, 8/19, 9/20, 15/27, 17/29, 18/31; “Hac”, 12/40, 27/87, 31/99, 32/103, 68/205; “Nüzûr ve’l-eymân”, 1/3, 2/5,
7/11; “Sayd”, 4/14; “Akīka”, 2/7; “Nikâh”, 2/6, 5/15, 6/16, 11/27; “Talâk”, 6/17, 8/22, 10/29, 13/35, 15/39, 20/52,
21/58, 23/68, 24/69, 25/71, 29/82, 31/89, 32/92, 33/94; “Büyû‘”, 1/1, 4/4, 8/13, 18/39, 21/49, 22/52, 32/71, 34/75,
37/78, 38/80, 41/86; “Müsâkāt”, 1/2; “Şüf‘a”, 1/3, 2/4.
30 Bâcî, Ebi Velîd Süleymân b. Half b. Said b. Eyyüb, İhkâmu’l Fusûl fî Ahkâmi’l Usûl, (thk., Abdulmecid Türkî),
Dâru’l Garbi’l İslâmî, Beyrut,1986, s. 485.
31 Kādî İyâz, Tertîbü’l-medârik, II, 74.
32 Mâlik, Muvatta’(Leysî Rivâyeti), I, 637, 644; Mâlik, Müdevvene, II, 252.
29
2168
İmam Mâlik, Muvatta’da sünnet kavramına delâlet eden çeşitli ifadeler kullanmıştır. 33
Sünnet
kavramına
delâlet
eden
‘
’,
34
‘
37
’35 ‘36’
‘gibi
İmam Mâlik’e özgü ifadeler, sünnet kavramını ifade etmek için kullanılmaktadır. İmam
Mâlik Muvatta’da merfu, mevkuf ve maktu hadislere yer verdikten sonra Medine’de
yaygın olan sünnet uygulamasını ifade etmek için yukarıda zikrettiğimiz kavramları
kullanmıştır.38 O bu kavramlarla sünnetin değerini belirlemeye çalışmıştır. Henüz bu
konudaki kavramların netleşmediği bir dönemde İmam Mâlik’in bu kavramları
kullanması dikkate değerdir. Sünnetin ilk dönemlerdeki uygulamasının ortaya konulması
açısından kavramlar büyük bir önemi haizdir.
Muvatta’a yer verdiği tabirler itibariyle nevi şahsına münhasır bir eserdir. Eser, bir
taraftan sadece Mâlikilere ait olan kavramları ihtiva ederken diğer taraftan bütün
mezhepleri ilgilendiren ortak kavramları içermektedir. Muvatta’ kendine özgü
kavramlarla, sünnet, istihsan, amel-i ehl-i Medine ve icmâ kavramının oluşmasında
önemli bir vazifeyi icra etmiştir.
4. Muvatta’ın Önemi
Muvatta’ın fıkıh usûlü tarihinde önemli bir yeri vardır. Zeyd b. Alî’nin “el-Mecmu”
isimli eserinden sonra İslâm hukukunun sünnî kolunda yazılan ilk fıkıh kitabı olması
Muvatta’a fıkhın tedvini hususunda önemi bir mevki kazandırmaktadır.39 Muvatta’
ayrıca İslâm hukukunun sünnî kolunda ilk hukuk külliyatı (Corpus Juris) olarak kabul
edilmektedir.40
Muvatta’, diğer ikisini Sahih-i Buharî ve Sahîh-i Müslim’in teşkil ettiği, birinci
tabakadan olan hadîs kitaplarından sayılmaktadır. Bundan dolayı İmam Şâfiî’nin
Muvatta’ hakkında, “Yeryüzünde Allah’ın kitabından sonra en sahih kitap, İmam
Mâlik’in Muvatta’’ıdır.”41söylediği rivayet edilir ki, bu ifade Muvatta’ın önemini
belirtmesi açısından dikkate değerdir.42
Hadîs âlimleri, onda bulunan bütün hadîslerin, İmam Mâlik ve onun görüşünde olanların
kriterlerine göre sahih olduğu konusunda ittifak etmişlerdir. Muvatta’da yer alan mürsel
ya da munkatı’ her hadîs istisnasız mutlaka bir başka tarîkten muttasıl olarak gelmiştir.
Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında Muvatta’daki hadîslerin sahih olduğundan kuşku
duyulmamaktadır.43
Aktepe, İshak Emin, Erken Dönem İslâm Hukukçularının Sünnet Anlayışı, İnsan Yay., İstanbul, 2008, 178.
Mâlik, Muvatta’(Leys rivâyeti), Hadîs No: 684, I, 343.
35 Mâlik, Muvatta’(Leys rivâyeti), Hadîs No: 487, 501,
36 Mâlik, Muvatta’(Leys rivâyeti), Hadîs No: 2114, II, 264.
37 Mâlik, Muvatta’(Leys rivâyeti), Hadîs No: 683 , I, 341.
38 Örnek olarak bkz. Mâlik, Muvatta’(Leys rivâyeti), Hadîs No: 446, 490, I, 22, 247.
39 Şafak, , Ali, İslâm Hukukunun Tedvîni, Atatürk Üniversitesi Yay., Erzurum, 1997, 77.
40 Şafak, 77.
41 İbn Abdilber, Ebî Ömer Yusuf b. Abdillah b. Muhammed en-Nemerî el-Endülüsî, el-İstizkâr, Thk. Abdulmu’tî Emîn
K’alâcî, Dâru’l-Va’y, Kahire, 1993, I, 167; Zehebî, A’lam, III, 3161.
42 Dehlevî, Şah Veliyullah, Hüccetu’llâh Bâliğa,thk. Seyyid Sâbık, Dâru’l-Ceyl, Beyrut, 2005, I, 231.
43 Dehlevî, Şahveliyullah, Hüccetu’llah Bâliğa, I, 231; Polat, 103.
33
34
2169
Alimlerin Muvatta’a yönelik takdir edici ifadeleri vardır. Dehlevî (ö. 1276),
Muvatta’ın ulaştığı şöhreti şu cümlelerle ifade etmiştir:
“Muvatta’, İmam Mâlik henüz hayatta iken her tarafa yayıldı ve ünü İslâm âleminin
her tarafına ulaştı. Zamanla şöhreti daha da arttı ve herkesin ilgisini çekti. Çeşitli
ülkelerde bulunan fâkihler, görüşlerini ondaki hadîsler üzerine bina etmeye başladılar. Hatta Irak ekolü bile bazı konularda ona dayandı. Âlimler, zaman
içerisinde devamlı onunla uğraşageldiler, onun hadîslerini tahric ettiler, mütabi ve
şevâhidini (varyantlarını) buldular, manası açık olmayan lafızlarını açıkladılar,
müşkil gözüken yerlerini izale ettiler, fıkhını ortaya koydular, râvîlerini
araştırdılar.”44
Hicrî ikinci yüzyılın en meşhur kitabı ve ilk müdevven fıkıh kitabı kabul edilen
Muvatta’ın meydana gelişinde Hanefî metodunun 45 büyük bir etkisi olmuş; İmam Mâlik
eserin tertibinde Ebû Hanife’nin (ö. h. 150)46 hukuk öğretiminde takip ettiği metodu
kullanmıştır.47
Muvatta’ kendi alanında ilk olması ve İslâm Hukuk Tarih’inde müstesna bir yere sahip
olması sebebiyle sonraki dönemde yazılan bazı hadîs ve fıkıh kitablarının yazılış
metodlarını etkilemiştir. Buharî (ö. 256)’nin48, el-Camiu’s-Sahih’i oluştururken
Muvatta’a uygulana yöntemden etkilendiği zikredilmektedir.49 Ayrıca hadîs nakli
hususunda Ebû Yusûf (ö.183/798)’un Kitâbü’l-Harâc’ını ve İmam Muhammed (ö.
189/805)’in50 es-Siyer’ini yöntem bakımında etkilediği belirtilmektedir.51
Ulaştığı şöhret nedeniyle, hadîs edebiyatının en eski ürünlerinden olan Muvattâ üzerine,
hadîs, fıkıh ve dil açısından bağımsız veya karma pek çok çalışma ve şerh yapılmıştır. 52
5. Muvatta’ın Rivayetleri
İmam Mâlik’in öğrencileri Muvatta’ı kendisinden dinlemiş ve rivâyet etmişlerdir.
Muvatta’ın birçok rivâyeti olmakla birlikte, günümüze ulaşan iki meşhur rivâyeti vardır.
Bunlar; Yahyâ b. Yahyâ el-Leysî’nin (ö. 234) rivâyeti ile Muhammedin b. Hasan eşŞeybânî’in (ö. 189) rivâyetidir.53
Dehlevî, Şahveliyullah, Hüccetu’llah Bâliğa, I, 231
Âlimler, fıkıh usûlü tedvin edilmeden önce iki usûlden birine bağlı olarak kitab yazıyorlardı. Bunlardan biri fukahâ
usûlü, diğeri mütekellimîn usuluydu. Bu usullerden Fukaha usûlünü Hanefiler uyguladığı için bu usûle "Hanefî mesleği
ve usûlü" denmiştir. Bu usûlü tatbik eden fakîhler, usûl kaidelerini Fıkhın tatbikatından çıkarmışlardır. Ayrıca
meseleleri izah ederken konunun anlaşılmasını sağlamak ve tatbikatını gerçekleştirmek bakımından çokça misaller
vermişlerdir. Bu usûl, Mantık ilminde cüzden külle (tüme) varım esasına dayanmaktadır. Olaylardan hareketle genel
kaidelere varılır. Şa’ban, Zekiyyüddin , İslâm Hukuk İlminin Esasları(trc. İbrahim Kafi Dönmez), Ankara, 2007, 35.
46 Hicrî 80 yılında Kufe’de doğdu. Aslen Farisî’dir. Zengin bir ailenin çoçuğu olarak dünyaya geldi. Hicrî 150 yılında
vefat etti. Ebû Zehre, Muhammed, Ebû Hanîfe; Hayatuhû, Asruhû-Erâuhû ve Fıkhuhû, Dâru’l Fikri’l Arabî, y. y.,
1947, 14-30.
47
Şafak, 77.
48 Büyük âlim ve muhaddis. Tam adı Ebû Abdullah Muhammed b. İsmail el-Buharî’dir. Hicrî 194 yılında doğdu. Hicrî
256 yılında Semerkand yakınlarında bulunan Hartenk’de vafat etti. Buharî, Sahih-i Buhârî(Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh),
trc. ve thç. Abdullah Feyzi Kocaer, İstanbul, 2004, I, Mukaddime, 7.
49 Şafak, 77
50 Ebû Hanîfe’nin önde gelen talebelerinden olup tam adı, Muhammed b. Hasan eş-Şeybanî’dir. Ebû Yusûf, İmam
Mâlik, Sufyan b. Uyeyne, Evzaî gibi alimlerden ders aldı. Harûn Reşîd döneminde Rakka kadılığı yaptı. Hicrî 189
yılında Rey’de vefat etti. Özel, Ahmet, Hanefî Fıkıh Alimleri, Ankara, 1990, 22.
51Dehlevî, Şahveliyullah, Hüccetu’llah Bâliğa, I, 231; Şafak, 79
52 Muvatta’ şerhlerin geniş özeti için bkz. Mâlik, Muvatta’(Leysî rivayeti),, I, Mukaddime, 44-45.
53Ebû Zehre, Târîhu Mezâibi’l İslâmî, II, 430; Karaman, İslâm Hukuk Tarihi, 207.
44
45
2170
Bu rivayetlerden ilkinin ravisi olan Yahya b. Yahyâ, Muvatta’yı önce Mâlikîliği
Endülüste yayan Ziyad b. Abdurrahman b. Ziyad (ö. 204)’dan okuduktan sonra
Medîne’ye gitmiş ve Muvatta’yı burada İmam Mâlik’ten doğrudan dinlemiştir. Yahyâ b.
Yahyâ’nın İmam Mâlik’e mülaki olması neticesinde Muvatta’nın söz konusu nushası son
şeklini almıştır.54
Muvatta denildiğinde öncelikle İmam Mâlik’in talebesi olması hasebiyle Yahya b. Yahya
el-Leysî'nin nüshası anlaşılır. Bu nüshanın çeşitli basımları vardır. Muvatta’ın bu
nühasının ilmî yayımı, Muhammed Fuad Abdülbaki tarafından yapılmıştır. Yayımcı bu
nüsha dışında onüç nüshayı da tanıtmıştır. Bu nüshaların bir kısmı hâlâ yazma halindedir,
bir kısmı ise kaybolmuştur. 55
Muvatta’nın bir diğer önemli nushası olan “Şeybanî nüshası” olarak bilinen rivayetin
sahibi İmam Muhammed, kitabında önce İmam Malik'in rivâyetlerine yer verir, daha
sonra ona muvafık veya muhalif görüşleri ve kendi tercihini belirtir.56 İmam Muhammed,
kendi tercihini belirtmek için, “‫”و به نأخذ‬, “ ‫”و عليه فتوى‬, “‫“ وبه يفتى‬gibi tabirleri
kullanmıştır.57
İmam Muhammed “‫ ”ال بأس‬tabiriyle cevaz olan şeyleri; “‫ ” ينبغي كذا و كذا‬tabiyle genel
anlamda vacip ya da sünneti müekkede olan şeyleri ifade etmektedir.58
İmam Muhammed, kendi tercihini desteklemek için bazen Ebu Hanife’nin gerekçelerini
uzun uzun açıklar. İmam Muhammed eserinde Ebu Yusûf’un görüşlerine yer vermez. 59
İmam Muhammed bu eserinde Hz. Peygamber'den 429 hadîs, sahâbeden 628 ve
tabiûndan 112 âsâr rivâyet etmiştir.60
6.
Muvatta’ın Şerhleri
Yukarıda zikrettiğimiz üzere ulaştığı şöhret sebebiyle Muvatta’ üzerine birçok şerh
yapılmıştır. Bu şerhler genelde Muvvata’ın en meşhur rivayeti olan Yahya b. Yahya elLeysî’nin rivayetini esas almaktadırlar.
Önemli Malikî âlim ve Muvatta’ şarihi İbni Abdilber’in el-İstizkar ve et-Temhid li ma fi’l
Muvatta-i Minel Meani ve’l Esanid adlı iki eseri Muvatta’nın en başta gelen iki şerhidir.
Her iki eser de Yahya b. Yahya el-Leysî’nin rivayetini esas almaktadır. Bunlardan elİstizkar Muvatta’nın tertibine göre yazılmasına karşın et-Temhid arap alfesinin
sıralamasına göre düzenlenmiştir.61
Ebu’l Velid Süleyman el-Bâcî (ö. 494) tarafından yazılan “el-Munteka Şerhi Muvatta-i
Mâlik” adlı kitap Muvatta’nın bir başka şerhidir. Muvatta’da yer alan hadisleri baştan tek
tek ele alarak şerh etmiştir. Orta boylu bir şerhtir.62
Sonuç
Mâlik, Muvatta’, I, Mukaddime, 44-45.
Mâlik, Muvatta’(Leysî rivayeti), I, Mukaddime, 44-45.
56 Mâlik, Muvatta’(Şeybânî), Mukaddime, 38-39.
57 Mâlik, Muvatta’(Şeybânî), Mukaddime, 26.
58 Mâlik, Muvatta’(Şeybânî), Mukaddime, 26.
59 Mâlik, Muvatta’(Leysî rivayeti), I, Mukaddime, 47; Mâlik, Muvatta’(Şeybânî), 26.
60 Mâlik, Muvatta’(Leysî rivayeti), I, Mukaddime, 47.
61 Geniş bilgi için bkz. İbn Abdilberr, et-Temhîd, 199.
62 Bacî, I, s. 6.
54
55
2171
İmam Mâlik’in önemli eseri olan Muvatta’ İslâm hukuk tarihi açısından önemli bir
konuma sahiptir. Muvatta’ sünnî kolunda yazılan ilk fıkıh ve hadis kitabı niteliğini
haizdir. İmam Mâlik eserinde hem hadislere hem de fıkhî nitelikli şahsî görüşlerine yer
vermiştir. Bu açıdan eser hem hadşs hem de fıkıh kitabı niteliğindedir.
İmam Mâlik Muvatta’da senet açısından farklı şekillerde tasnif edilen çeşitli hadis
türlerine yer vermiştir. Bablara göre Muvatta’ı tasnif eden İmam Mâlik eserinde önce
merfu daha sonra sırasıyla mevkuf ve maktu hadsilere yer vermiştir. İmam Mâlik hadisler
arasında hiyerarşiye dikkat etmiştir.
Hadsilerin yanı sıra İmam Malik kendi şahsi görüşlerine de yer vermiştir. Fakat o
görüşlerini doğrudan zikretmek yerien bazı kavramların referansına başvurarak
görüşlerini ifade etme yolunu tercih etmiştir. İmam Mâlik kendi görüşlerini ifade etmeden
önce amel ve sünnete ilişkin bazı kavramalara yer vermiştir. Bu kavramların tam olarak
neye delalet ettiği bugün dahi tartışma konusudur.
Muvatta islam dünyasında büyük bir şöhrete kavuşmuştur. Şöhretinden dolayı eser bir
çok alimin övgüsüne mazhar olmuştur. Eserin birçok rivayeti oluşmuştur. Dünyanın
çeşitli yerlerinde Medine’ye gelen İmam Mâlik’in öğrencileri ondan rivayet etmişlerdir.
Birçok âlim Muvatta’ üzerine şerh yazmıştır.
Kaynakça
Hallâf, Abdulvahhab, (trs.), Hulâsatu’Teşrî’ İslâmî, Kahire.
Ahmed Emin, (1955), Fecru’l-İslâm, Kahire.
Atar, Fahrettin, (trs.), Fıkıh Usûlü, İstanbul..
Bâcî, Ebi Velîd Süleymân b. Half b. Said b. Eyyüb, (1986)İhkâmu’l Fusûl fî Ahkâmi’l
Usûl, (thk., Abdulmecid Türkî), Dâru’l Garbi’l İslâmî, Beyrut.
Cuveynî, İmamu’l Harameyn Ebî Meâlî Abdil Melik b. Abdillah b. Yûsuf, (1399), elBurhan fi Usûli’l-Fıkh, Katar.
Çakan, İsmail Lütfi, (2010), Hadîs Usûlü, MÜİFAV Yay., İstanbul.
Ebû Zehre, Muhammed, (1989), Târihu’l Mezâhibu’l-İslâmî(I-II), Dâru’l-Fikri’l Arabî,
Beyrut.
Hallâf, Abdulvahhab, Hulâsatu’Teşrî’ İslâmî, Dâru’l Kalem, Kahire.
Hallâf, Abdulvahhâb, (1973), İslâm Hukuk Felsefesi, (çev. Hüseyin Atay), Ankara.
İbn Abdilber, Ebî Ömer Yusuf b. Abdillah b. Muhammed en-Nemerî el-Endülüsî, (1967),
et-Temhid li ma fi’l Muvatta’i min Maânî ve’l-Esânîd(I-XXVI), Rabat.
İbn Sa’d, Muhammed b. Sad b. Munî’ ez-Zührî, (2001), Kitâbu Tabakât’ul-Kübra(I-XI),
(thk. Alî Muhammed Amr), Kahire.
Kâdî İyâz, Musâ b. İyâd es-Sebdî, (1965), Tertîbu’l Medârik ve Takrîbu’l Mesâlik liMa’rifeti A’lemi Mezhebi Mâlik(I-II), Rabâd.
Karaman, Hayreddin, (2009), İslâm Hukuk Tarihi, İz Yayıncılık, İstanbul.
2172
Kattân, Menna’, (1996), Tarih-u Teşri’ İslâm, Riyâd.
Mâlik, b. Enes Ebî Abdillah, (1997), Muvatta’(Rivâyetu Yahyâ b. Yahyâ el-Leysî, I-II ),
Daru’l-Garbi’l-İslâmî, Beyrut.
Polat, Selahattin, (2010), Mürsel Hadisler ve Delîl Olma Yönünden Değeri, Türkiye
Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara.
Zehebî, Muhammed b. Ahmed b. Osman b. Gaymâz, (2004), Siyeru A’lâmu’n-Nübelâ(IIII), Beytu’l-Efkâri’l-Düvelî, Lübnan.
Zeydân, Abdulkerim, (1976), İslâm Hukukuna Giriş, (çev. Ali Şafak), İstanbul.
Zeydan, Abdülkerim, (2001), el-Medhal lî Dirâseti’l-Şerîati’l-İslâmiyye, Dâru’l Ömer b.
Hattâb, Kahire.
Ziriklî, Hayreddin, (2002), ‘Alâm(I-VIII), Dâru’l İlmi’l Melâyiyîn ,Beyrut.
Aktepe, İshak Emin, (2008), Erken Dönem İslâm Hukukçularının Sünnet Anlayışı, İnsan
Yay., İstanbul.
Şafak, Ali, (1997), İslâm Hukukunun Tedvîni, Atatürk Üniversitesi Yay., Erzurum.
İbn Abdilber, Ebî Ömer Yusuf b. Abdillah b. Muhammed en-Nemerî el-Endülüsî, 81993),
el-İstizkâr, Thk. Abdulmu’tî Emîn K’alâcî, Dâru’l-Va’y, Kahire.
Dehlevî, Şah Veliyullah, (2005), Hüccetu’llâh Bâliğa,thk. Seyyid Sâbık, Dâru’l-Ceyl,
Beyrut.
Şa’ban, Zekiyyüddin, (2007), İslâm Hukuk İlminin Esasları, (trc. İbrahim Kafi Dönmez),
Ankara.
Ebû Zehre, Muhammed, (1947), Ebû Hanîfe; Hayatuhû, Asruhû-Erâuhû ve Fıkhuhû,
Dâru’l Fikri’l Arabî.
Buharî, Muhammed b. İsmâ‛îl, (2004), Sahih-i Buhârî (Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh), trc. ve
thç. Abdullah Feyzi Kocaer, İstanbul.
Özel, Ahmet, (1990), Hanefî Fıkıh Alimleri, Ankara.
2173
Download