hindistan`ın ve pakistan`ın şanghay işbirliği örgütüne ka

advertisement
25.07.2017-31.07.2017 • No: 126
6
HİNDİSTAN'IN VE PAKİSTAN'IN ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜNE KATILMASININ JEOPOLİTİK ETKİLERİ
8 Haziran 2017 tarihinde düzenlenen Astana Zirvesi’nde Şanghay İşbirliği Örgütü
(SCO) Hindistan’a ve Pakistan'a tam üyelik
vermiştir. Zirve’nin sonunda SCO, nükleer
enerjiye sahip dört devleti bünyesinde
barındıran bir yapıya kavuşmuştur. Bununla birlikte, örgütün genişletilmiş bu halinin
eşit oranda jeopolitik etki yaratıp yaratmayacağı konusu tartışmalıdır.
SCO, Çin ile Orta Asya’da bağımsızlıklarını kazanan yeni komşuları arasındaki sınır
ve toprak anlaşmazlıklarını gidermek amacıyla 1990’lı yıllarında Şanghay Beşlisi’nin
kurulmasından bu yana büyümektedir. 9/11
sonrası dönemde yaşanan değişimle birlikte
SCO'nun gündemi de “üç şeytan” olarak
adlandırılan terör, ayrılıkçılık ve aşırılık ile
mücadeleye yönelmiştir. Bu amaçla, 2002
yılında Taşkent'te SCO Bölgesel Terörle
Mücadele Yapısı (RATS) merkezi kurulmuştur. Düzenli ortak askeri tatbikatlar
yapan ve ortak güvenlik politikalarını koordine eden SCO RATS, Orta Asya devletlerini, özellikle de Afganistan’la sınırı olan
devletleri çeşitli iç ve dış güvenlik sorunlarına karşı hazırlayarak bu devletlerin olası
terör tehditleriyle başa çıkabilmeleri için
gerekli platformu sağlamaktadır.
Jeopolitik açıdan bakıldığında SCO, Pekin
ve Moskova’nın Orta Asya'da çıkarlarını
birlikte koordine etmek amacıyla kurdukları bir örgüt olarak görülmektedir. Çin
SCO’yu başlangıçta Rusya'nın siyasi ve
askeri üstünlüğünü göz ardı etmeden PostSovyet alanına girmek için bir araç olarak
görürken, Rusya SCO’yu Pekin'i kurumsal
normlar ve uygulamalarla sınırlayarak
Çin’in bölgede tek taraflı olarak hareket
etme kabiliyetini önlemek için bir araç
olarak görmektedir. Orta Asya devletleri
açısından bakıldığında ise, örgütte Çin'in
varlığı, Rusya'nın bölgedeki üstünlüğünü
dengelemektedir. Bununla birlikte, SCO’ya
üye tüm devletler, bölgede Batılı ülkelerin
askeri varlığının sınırlandırılması gerektiği
ve bu ülkelerin, diğer ülkelerin iç işlerine
müdahale etmesinin kabul edilemez olduğu
yönündeki vizyonu paylaşmaktadırlar.
2011 yılından bu yana Çin'in Orta Asya'da
artan etkisinin ve Pekin lehine gelişen jeopolitik kaymanın farkında olan Rus politikacılar, Moskova'yla geleneksel olarak
yakın bağları olan Hindistan'ın SCO’ya
katılması konusunda ısrar ederek SCO’nun
genişlemesini aktif bir şekilde savunmuşlardır. Bu ülkenin örgüte katılması güç
dengesini yeniden kuracaktı. Çin başlangıçta genişleme fikrine karşı olmasına rağmen,
daha sonra görüşünü değiştirmiştir. Bunun
nedeni, bir yandan Moskova ile Pekin
arasındaki statükonun sürdürülmesine izin
verecek diğer yandan da SCO'nun etkisini
daha da artıracak olan Pakistan'ın SCO’ya
katılma olasılığı olmuştur. Sonuç olarak,
Haziran 2015'te Ufa Zirvesi öncesinde
SCO’ya üye ülkeler Hindistan ve Pakistan'ın tam üyelik sürecini kabul etmişlerdir.
Hindistan ve Pakistan’ın örgüte tam üyeliklerinin resmi olarak başlaması ile SCO'nun
gelişiminde yeni bir aşamaya gelindiği ve
bu aşamanın muhtemelen birçok zorluk
içereceği söylenebilir. Öncelikle, Hindistan
ve Pakistan arasındaki gergin ilişkilerin
yanı sıra Hindistan ve Çin arasında yaşanan
jeopolitik rekabet dikkate alındığında
SCO'nun genişlemesi örgütün etkinliğinde
bir azalmaya neden olabilir. SCO Tüzüğüne göre tüm kararlar birlikte alınacağı için
bu durum, ekonomik ve güvenlik işbirliğinin arttırılması için atılacak adımlarda
problemlere neden olabilir. İkincisi, genişleyerek uluslararası alanda siyasi meşruiyet
kazanmak isteyen SCO için üye devletlerin
bu tür olası anlaşmazlıkları, Amerika’nın
ve Avrupa’nın SCO’nun Batı-karşıtı bir
politika yürüttüğü fikrine daha fazla inanmasına yol açabilir. Bu durum, SCO’nun
NATO karşıtı bir örgüt olarak değil bir
partner olarak algılanmasını zorlaştıracaktır. Son olarak, SCO'nun ortak küresel
gündemi takip etmesi güç görünmektedir
çünkü üye devletler kurumsallaşma süreciyle ilgili sorunları çözmek için zamana
ihtiyaç duymaktadırlar.
Bununla birlikte, yukarıda belirtilen sorunlara rağmen, SCO’ya üye devletler bazı
bölgesel güvenlik konularına sürdürülebilir
çözümler bulmaya yönelik çabalarda işbirliğini güçlendirebilirler. Öncelikle, SCO,
Afganistan krizinin çözümünde uzun vadeli
ortak bir strateji geliştirebilir. Yeni Delhi
ve İslamabad bu konuda birbirine zıt görüşlere sahip olmalarına rağmen, SCO bu
farklılıkları dengelemek için bir platform
olarak faaliyet gösterebilir. Çeşitli güvenlik
mekanizmalarının, yani Rusya tarafından
yönetilen Kolektif Güvenlik Anlaşması
Örgütü ve Çin, Tacikistan, Afganistan ve
Pakistan tarafından kurulan dört taraflı
danışma mekanizmasının sahip oldukları
potansiyel sayesinde tarafların çabaları
SCO RATS kapsamında uyumlaştırılabilir.
Amerikan ve NATO kuvvetlerinin Afganistan'dan çekilmesi, bölgenin istikrarını tehdit etmektedir. Rusya, Çin ve Hindistan
Avrasya'da barış, istikrar ve refahın sağlanması için birinci derecede sorumlu ülkeler olarak değerlendirildiğinde, bu ülkeler
"üç şeytan"la mücadele konusunda Afganistan'a yardım etme sorumluluğunu üstlenmek zorundadırlar. İkincisi, Keşmir
meselesinin çözümü hala uzak bir ihtimal
gibi görünmektedir. Pekin'in bu konudaki
ilgisi (dikkati) veri iken, Hindistan SCO
çerçevesinde Pakistan ile bu meseleyi tartışma konusunda isteksiz davranacaktır.
Bununla birlikte, devlet ve hükümet başkanları ve üst düzey askeri yetkililer bir
yandan SCO faaliyetleri kapsamında düzenli olarak temas halindeyken, diğer yandan da başka bir iletişim kanalı açarak
Hindistan ile Pakistan arasındaki gergin
ilişkilerin düzeltilmesine yardımcı olabileceklerdir. Öte yandan SCO, gergin ÇinHindistan ilişkilerine rağmen Yeni Delhi ve
Pekin için sınır anlaşmazlıklarının ve karşılıklı yarar sağlayan diğer konuların görüşülmesi için ortak bir zemin oluşturarak
tarafsız bir platform olarak da hizmet edebilecektir.
Sonuç olarak SCO, önceleri çoğunlukla
bölgesel sınır, savunma ve güvenlik konuları üzerinde odaklanmıştır. Ancak, Avrasya'da stratejik görünümün değişmesi ile
birlikte SCO kendi gündeminin modern
dünyanın zorluklarına cevap verebilmesi
amacıyla örgütün eski ve yeni üyeleri arasındaki uyumun geliştirilmesi için çaba
göstermelidir. Yeni Delhi’nin ve İslamabad'ın örgütün etkinliğini azaltma riski hala
yüksektir. Bununla birlikte, SCO’ya üye
devletler arasında siyasi irade ve politika
önlemlerinin koordinasyonu için ortak bir
irade söz konusu olursa SCO, karşılıklı
güveni teşvik etmeyi ve ortak bölgesel
sorunlara çözüm bulmayı kolaylaştırabilir.
Kısaca SCO, bu tür genişlemeleri bölgesel
işbirliği için kapsamlı mekanizmalar oluşturabilen daha kurumsal bir örgüte dönüşecek şekilde planlamalıdır.
Yazar Abulkhairkhan Zhunisbek,
Avrasya Araştırma Enstitüsü, Kazakşistan
Politika Dış İlişkiler ve Güvenlik






Körfez ülkelerine yaptığı resmi ziyarette Türkiye Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan,
Kuveyt ve Katar liderleriyle bir araya gelmiştir. Cidde'de taraflar, terör
ve terörün finansman kaynaklarıyla
mücadele çabaları üzerinde, Kuveyt
şehrinde ülkelerin karşılıklı çıkarlarının yol açtığı güncel uluslararası ve
bölgesel sorunlar dâhil olmak üzere
pek çok konuda, Doha'da ise güvenlik işbirliğinin derinleştirilmesi ve
ikili ilişkilerin güçlendirilmesi üzerinde görüşmüşlerdir.
Moskova'ya yaptığı resmi ziyarette
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Nuri
el Maliki ve Rusya Cumhurbaşkanı
Vladimir Putin, tedarik edilen Rus
yapımı askeri teçhizatın kapsamını
genişletme imkânları üzerinde durmuşlar ve iki ülke arasında askeriteknik alanda imzalanan anlaşmaların uygulaması üzerinde görüşmüşlerdir.
Normandiya Dörtlüsü formatında
gerçekleşen görüşmelerde Rusya
Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, Şubat 2015'te
imzalanan Minsk Anlaşmalarının
uygulanmasına ilişkin sorunlarla ilgili olarak Güneydoğu Ukrayna'daki
durum ile ilgili görüş alışverişinde
bulunmuşlardır.
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar
Mammadyarov ve Macar mevkidaşı
Peter Szijjarto, ulaştırma, tarım, endüstri, eğitim, eczacılık ve diğer
alanlarda işbirliği ile ilgili konuları
ele almışlardır. İki taraf ayrıca üst
düzey görüşmeler için hazırlıklar ve
Hükümetlerarası Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Komisyonu’nun bir
sonraki toplantısı üzerinde görüşmüşlerdir.
Aşkabat'a yaptığı resmi ziyarette Irak
Dışişleri Bakan Yardımcısı Nizar İsa
Abdulhadi Al Hayrullah, Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı’nın üst düzey
yetkilileriyle siyasi istişarelerde bulunmuştur. Görüşmeler sırasında taraflar, terörle mücadelede işbirliğinin
geliştirilmesine hazır olduklarını ifade ederek çeşitli alanlarda ikili işbirliğinin genişletilmesi üzerinde görüşmüşlerdir.
Taşkent'e yaptığı resmi ziyarette
Türkiye Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, iki
ülke arasında askeri ve askeri-teknik
alanda işbirliğinin daha da derinleşti-


rilmesi yönündeki beklentilerini dile
getirmişlerdir.
Kazakistan Savunma Bakanlığı’ndan
yapılan açıklamaya göre, "Bozkır
Kartalı-2017" adlı barış gücü tatbikatının ikinci aşaması İli eğitim merkez
üssünde başlamıştır. Tatbikat, esas
olarak barışı koruma ve kriz durumlarına müdahalede bulunma, BM ve
NATO operasyonlarına hazırlık
yapma ve NATO güçleriyle NATO
tesislerinde birlikte çalışabilmeyi
sağlama amacıyla görevlilerin yeteneklerini geliştirmeyi hedeflemektedir.
Kırgızistan Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanlığı, Bağımsız Devletler Topluluğu Ordularının 2. Askeri ve Spor Dostluk Oyunları'nın Issık Gölü kıyısında bulunan Balıkçı
şehrinde başladığını duyurmuştur.
Oyunlar, Ermenistan, Beyaz Rusya,
Kazakistan, Kırgızistan, Rusya ve
Tacikistan Silahlı Kuvvetlerini temsil eden 300'den fazla askerin katılımıyla gerçekleşmiştir. Özbekistan,
Oyunlara gözlemci olarak katılmıştır.


Ekonomi, Finans ve Enerji




Çin’in CNPC şirketi, Türkmenistan –
Çin doğalgaz boru hattı projesinin D
hattının Tacikistan’a ait bölümünün
inşasına başlandığını açıklamıştır.
Ayrıca, 400 kilometre uzunluğundaki
bölümün iki yıl içinde tamamlanması
planlanmaktadır.
Bu
projenin,
Çin'den 3 milyar dolardan fazla doğrudan yatırım çekmesi beklenmektedir.
Türkiye Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu tarafından hazırlanan istatistiklere göre, Türkiye İran'dan 1.209
milyon ton petrol ithal etmiştir. Bu
rakam, Nisan 2016'ya kıyasla 3 kat
daha fazladır. Ayrıca, Ocak-Nisan
2017 döneminde İran'ın Türkiye'ye
yaptığı petrol ihracatı 3.662 milyon
ton seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu
rakam, geçen yılın aynı döneminde
1.738 olmuştur. Ayrıca, Türkiye söz
konusu dönemde İran'dan yaptığı
doğalgaz ithalatını %14 oranında artırarak 3.228 milyar metreküpe çıkarmıştır.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham
Aliyev, Zire – Türkan karayolu inşaatı ve Hajigabul Sanayi Kompleksi'nin kurulmasına kaynak sağlanmasıyla ilgili kararları imzalamıştır.
Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca, karayolunun inşası için Cumhurbaşkanlığı İhtiyat Fonu’ndan 1.78 milyon
dolar tahsis edilirken kompleksin kurulması için 2.37 milyon dolar ayrılacaktır.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket
Mirziyoyev, ülkenin Taşkent bölge-
sinin Parkent ilçesinde yeni bir serbest ekonomik bölge (SEB) kurulacağını açıklamıştır. Hükümet’in
SEB'deki üretimi gerçekleştirebilmek
için 100 milyon dolarlık yatırım
çekmeyi planladığı kaydedilmiştir.
Kazakistan devlet şirketi Kazakistan
Temir Jolı İcra Direktörü Oralhan
Kulakov, 2017 yılının ilk yarısında
Kazakistan – Çin arasında yaklaşık 5
milyon ton kargo taşındığını, bu rakamın yıldan yıla %26 oranında bir
artışı ifade ettiğini açıklamıştır. Kazakistan – Çin sınırındaki Alaşankou
– Dostık demiryolundan 499, Horgos
– Altıngöl sınır geçişinden ise 221
konteyner treninin geçtiği kaydedilmiştir.
Kırgızistan Maliye Bakanlığı, 2017
Ocak-Haziran döneminde ülkenin
bütçe gelirlerinin geçen yılın aynı
dönemine kıyasla 130 milyon dolar
artarak 930 milyon dolar olduğunu
açıklamıştır. Aynı zamanda, vergi
gelirleri 2016 yılı Ocak-Haziran dönemine kıyasla 66 milyon dolar artarak 600 milyon dolara ulaşırken,
vergi dışı gelirler 2016 yılının ilgili
dönemine kıyasla 47 milyon dolar
azalarak 160 milyon dolara ulaşmıştır.
Toplum ve Kültür




Kazakistan Eğitim ve Bilim Bakanı
Erlan Sagadiev, yeni Latin alfabesinin 2017 yılının sonuna kadar kabul
edileceğini açıklamıştır.
Özbekistan Devlet Televizyon ve
Radyo Şirketi Başkan Vekili Bobur
Alihanov, ülkenin 24 saat yayın yapan bir haber kanalı açtığını ve bu
haber kanalının Özbekçe, Rusça ve
İngilizce yayınlar yapacağını duyurmuştur. Bu kanalda gelecek dönemlerde Kazakça, Karakalpakça, Kırgızca ve Tacik dillerinde de haber
sunulmasının planlandığı belirtilmiştir.
Kırgızistan Devlet Mortgage Şirketi,
Alman Kalkınma Bankası'nın kırsal
alanlarda mortgage sisteminin geliştirilmesi ve ekonomi sınıfı konut inşasının gerçekleştirilebilmesi için
hükümete 11 milyon avroluk bir hibe
desteği vereceğini açıklamıştır. Verilecek olan hibe, 15 yıllık bir süre için
katılımcı bankalar arasında dağıtılacaktır.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket
Mirziyoyev, Rusya'nın en büyük
ikinci şehri olan St. Petersburg'da
Özbekistan Konsolosluğu’nun açılması emrini vermiştir. Açılış töreninin iki ay içinde Rus makamlarıyla
işbirliği içinde Dışişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirileceği açıklanmıştır.
Hazırlayanlar
Lidiya Parkhomchik, Hayal Ayca Simsek, Daniyar Nurbayev.
Download