Tek Doz K Vitamini Yenidoğanın Geç Hemorajik

advertisement
Olgu
Okmeydanı Tıp Dergisi 28(3):162-166, 2012
doi:10.5222/otd.2012.162
Tek Doz K Vitamini Yenidoğanın Geç Hemorajik
Hastalığını Önlemede Yeterli Bir Profilaksi mi?
İki Olgu Sunumu
Yelda Türkmenoğlu*, Burcu Tufan Taş*, Emine Türkkan**, Fatma Nesil Aydınol*, İhsan Kafadar***,
Servet Erdal Adal*
*S.B. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği, **Çocuk Hematoloji,
***Çocuk Nöroloji
ÖZET
SUMMARY
Yenidoğanın hemorajik hastalığı K vitamini eksikliğine bağlı olarak oluşur. Erken, klasik ve geç tip olarak üçe ayrılır. K vitaminine bağlı faktörlerin eksikliğinde hastalar ciddi morbidite ve mortaliteye yol
açan nazal, umblikal, ürogenital, gastrointestinal
ve intrakraniyal kanamalarla başvurabilir. Doğumda yapılan tek doz 1 mg intramusküler K vitamini
genellikle yenidoğanın erken ve klasik tip hemorajik hastalığına karşı etkili olsa da, geç hemorajik
hastalığı önlemekte yetersiz kalabilmektedir.
Is Single Dose of Vitamin K Prophylaxis Sufficient
in Newborn Infant for the Prevention of Hemorrhagic Disease? Two Case Report
Bu makalede doğumda tek doz K vitamini profilaksisi yapılmasına rağmen, geç hemorajik hastalık gelişen iki olgu, konuyu gündeme getirmek amacıyla
sunulmuştur.
Hemorrhagic disease of newborn occurs in vitamin K
deficiency. The condition is grouped into three categories; early onset, classic disease and late onset. In
case of deficiencies in vitamin K dependent factors,
patients may suffer from bleeding that tends to be
nasal, umblical, urogenital, gastrointestinal and intracranial hemorrhage which causes serious morbidity
and mortalitiy. Intramuscular 1 mg vitamin K prophylaxies which is administered in newborn period protects early onset and classic hemorrhagic disease but
is not sufficient in preventing the late onset disease and to emphasize this fact, we present here two
infants who had late onset intracranial hemorrhage
even though they had single dose vitamin K prophylaxis at birth.
Anahtar kelimeler: hemorajik hastalık, intrakraniyal
kanama, K vitamini, yenidoğan
Key words: hemorrhagic disease, intracranial
hemorrhage, newborn, Vitamin K
GİRİŞ
minde düzeyi normalden düşüktür. K vitamini
eksikliğinde hastalar nazal, umblikal, ürogenital, gastrointestinal veya ciddi morbidite ve
mortaliteye yol açan kafaiçi kanamaları ile de
başvurabilir (1,2).
K vitamini karaciğerde gama karboksilasyonla pıhtılaşma faktörleri II, VII, IX ve X’u aktive
ederek koagülasyonda rol oynar. Eksikliğinde
ise doğumdan sonraki ilk aylarda yenidoğanın
hemorajik hastalığı olarak bilinen tabloya neden olur. Erken (0-1 gün), klasik (2-7 gün) ve
geç (2-12 hafta) olmak üzere üç tipte görülür
(1,2)
. K vitamininin plasentadan geçişi az, anne
sütünde düzeyi yetersiz ve bağırsak florası henüz gelişmemiş olduğundan yenidoğan döne-
Bu makalede, Sağlık Bakanlığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kliniği’nde
tedavi edilen, doğumda tek doz intramusküler (i.m) K vitamini profilaksisi uygulanmasına
rağmen, K vitamini eksikliğine bağlı kafaiçi
kanaması olan iki olgu sunulmuştur.
Alındığı Tarih: 21.08.2011
Kabul Tarihi: 06.02.2012
Yazışma adresi: Dr. Burcu Tufan Taş, S.B. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği,
İstanbul
e-posta: [email protected]
162
Y. Türkmenoğlu ve ark., Tek Doz K Vitamini Yenidoğanın Geç Hemorajik Hastalığını Önlemede Yeterli Bir Profilaksi mi?
OLGU 1
Üç aylık kız hasta tarafımıza kusma, ishal ve
emmede azalma nedeni ile getirildi. Öyküsünden sağlıklı anne ve babanın ikinci çocuğu olarak hastanede normal spontan vaginal
yolla 3650 g olarak doğduğu ve 1 mg i.m K
vitamini profilaksisi uygulandığı öğrenildi.
Hastanın doğumunda sorun yaşanmadığı, yalnızca anne sütü ile beslendiği, herhangi bir
ilaç kullanmadığı ve travmaya maruz kalmadığı belirtildi. Soygeçmişinde kanama bozukluğu olmayan hastanın annesi herhangi bir ilaç
kullanmıyordu. Fizik muayenede; kalp tepe
atımı: 180/dk., solunum sayısı: 46/dk., aksiller
ateş: 36,2ºC saptandı. Solukluk, hipotoni, reflekslerde azalma, ön fontanel bombeliği ve
pulsasyonu tespit edildi. Vücut ağırlığı, boy ve
baş çevresini içeren antropometrik ölçümleri
normal sınırlar içindeydi. Tetkiklerinde lökosit sayısı: 25.730/mm3, hemoglobin: 5,73 g/dL,
hematokrit: % 17,6, trombosit: 457.000/mm3,
protrombin zamanı (PT) >120 sn (10.7-13.4),
Uluslararası normalleştirilmiş oran (INR) >8
(0.91-1.20), aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT): 130,7 sn (21-34) bulundu. C Reaktif Protein (Crp): negatif saptanan hastanın
fibrinojen düzeyi, karaciğer fonksiyon testleri
ve rutin kan biyokimyasal testlerinde özellik
yoktu. Periferik kan yaymasında trombosit-
lerin yeterli ve kümeli olduğu görüldü. Takibinde 15 mL/kg eritrosit süspansiyonu, 15 mL/
kg taze donmuş plazma ve 1 mg iv K vitamini
uygulanan hastanın 4 saat sonra bakılan INR
değeri 1.10 (0.91-1.20) olarak saptandı. Bilgisayarlı beyin tomografisinde subdural hematom saptandı (Şekil 1). Beyin cerrahisi kliniği
tarafından hematom drenajı yapılan hastanın
izleminde konvulziyonlarının olması nedeniyle antiepileptik tedavi olarak difenilhidantoin
başlandı. Hasta halen çocuk nörolojisi tarafından konvülziyonları ve nöromotor gelişim geriliği yönünden takip edilmektedir.
OLGU 2
İki buçuk aylık erkek hasta tarafımıza huzursuzluk, halsizlik ve emmeme nedeni ile getirildi. Öyküsünden sağlıklı anne ve babanın ilk
çocuğu olarak hastanede, zamanında normal
spontan vaginal yolla 2800 g doğan hastanın
doğumda sorunu olmadığı, doğum sonrasında 1 mg i.m K vitamini yapıldığı, postnatal
dördüncü gününde hiperbilirubinemi nedeniyle fototerapi aldığı öğrenildi. Öyküsünde
ailede kanama bozukluğu ve ilaç kullanımı
saptanmadı. Yalnızca anne sütü ile beslenen
hastanın ilaç kullanım ve travma öyküsü de
yoktu. Fizik muayenede; kalp tepe atımı: 178/
dk., solunum sayısı: 54/dk., aksiler ateş: 36,4°C,
Şekil 1.
163
Okmeydanı Tıp Dergisi 28(3):162-166, 2012
Şekil 2.
solukluk, hipotoni, reflekslerde azalma, ön
fontanel bombeliği ve pulsasyonu saptandı. Vücut ağırlığı, boy ve baş çevresini içeren
antropometrik ölçümleri normal sınırlar içindeydi. Hastanın yapılan tetkiklerinde lökosit:
18.800/mm3, hemoglobin: 3,7 g/dL, hematokrit: %11,8, trombosit: 307.000/mm3, PT: 27,9 sn
(10.7-13.4), INR: 2,8 (0.91-1.20) ve aPTT: 37 sn
(21-34) saptandı. Crp: negatif, fibrinojen düzeyi karaciğer fonksiyon testleri ve diğer biyokimyasal değerleri normal sınırlar içindeydi. Periferik kan yaymalarında trombositlerin
yeterli ve kümeli olduğu saptandı. K vitamini
1 mg intravenöz (i.v), 15 mL/kg eritrosit süspansiyonu ve 15 mL/kg taze donmuş plazma
uygulanan hastaya 4 saat sonra bakılan INR
değeri 1.0 (0.91-1.20) olarak bulundu. Bilgisayarlı beyin tomografisinde Subdural hematom saptandı (Şekil 2). Beyin cerrahisi kliniği
tarafından hematom drenajı yapıldı. Hastanın
izleminde komplikasyon gelişmedi.
a) Erken tip: İlk 24 saat içinde ortaya çıkar.
Difenilhidantoin veya fenobarbital kullanan
epileptik anne çocuklarında ve daha sık olarak izoniazid veya rifampisin ile tedavi edilen
tüberkülozlu anne çocuklarında görülür. Bu
tipte intrakranial kanama sıktır.
b) Klasik tip: K vitaminin plasental geçişi azdır. Tüm yenidoğanlarda doğumdan sonra 4872. saatlerde faktör II, VII, IX ve X’da hafif bir
azalma vardır ve 7.-10. günlerde normal düzeye erişir. Bunun nedeni bağırsak florasının
gelişmemiş olmasıdır.
Anne sütü ile beslenen bebeklerde menakinon üretmeyen laktobacillus bifidus florası
hâkimdir. Ayrıca anne sütündeki K vitamini
düzeyi 1 µcg/L iken, formül mamalarda daha
fazla olabilmektedir. Bu nedenle klasik hemorajik hastalık riski anne sütü ile beslenenlerde
ve ağızdan beslenmesi iyi olmayan bebeklerde artar (5).
TARTIŞMA
Yenidoğanın hemorajik hastalığı ilk defa 1894
yılında Townsend tarafından tanımlanmıştır
(3)
. Yenidoğan ve sütçocukluğu döneminde
pıhtılaşma faktörleri II, VII, IX ve X’u karaciğerde gama karboksilasyonla aktive eden K
vitamininin eksikliğinde yenidoğanın hemorajik hastalığı oluşur. K vitamini eksikliğine
bağlı kanamalar üç tipte görülür.
164
c) Geç tip: İlk haftadan sonra ve genellikle
2.-12. haftalarda görülür, bazen 6 aya kadar
uzayabilir. Genellikle intrakraniyal kanama
şeklindedir. Anne sütünün yetersiz K vitamini içermesi, yetersiz K vitamini profilaksisi, K
vitamini malabsorpsiyonuna neden olan kolestatik karaciğer hastalıkları (kistik fibroz,
koledok kisti, alfa-1 antitripsin eksikliği) ve
antibiyotik kullanımı nedeniyle gelişmektedir.
Y. Türkmenoğlu ve ark., Tek Doz K Vitamini Yenidoğanın Geç Hemorajik Hastalığını Önlemede Yeterli Bir Profilaksi mi?
4-10/10000 sıklıkta ve Güney Doğu Asya’da
daha sık görülmektedir (1-4,6,7).
K vitamini eksikliğine bağlı intrakraniyal kanama çoğunlukla hiçbir uyarıcı belirti olmadan,
aniden gelişebilmektedir. Hastalar sıklıkla solukluk, konvülziyon, bilinç bulanıklığı, kusma
veya emmede azalma, ishal, ön fontanelde
bombelik ve pulsasyon gibi semptomlarla başvurmaktadır (8). Bizim hastalarımızda da solukluk, kusma, ishal ve ön fontanelde bombelik
önde gelen yakınmalardı.
K vitamini eksikliği olgularında PT, aPTT’de
uzama ve normal trombosit sayısı saptanır (9).
Yenidoğanın hemorajik hastalığı için özgün
bir test olmamasına rağmen, K vitamininin
i.m veya i.v verildikten 24 saat sonra PT ve
aPTT’nin normale dönmesi bu tanıyı doğrular
(9)
. Bizim hastalarımızda da K vitamini sonrası
PT ve aPTT’nin normale gelmesi bu tanıyı desteklemektedir.
K vitamini eksikliğine bağlı kanamalardan
korumak için doğumda profilaktik K vitamini uygulanması önerilmektedir (1-4). Amerikan
Pediatri Akademisi (AAP) de doğumda 1 mg K
vitamini i.m olarak önermektedir. K vitaminin
i.m uygulanmasının lokal travma, damar, sinir
zedelenmesi, apse, osteomiyelit ve kanama
gibi komplikasyonlara ender olarak da yol açması oral tedavi uygulanmasını gündeme getirmiştir. Oral tedavi için ise AAP doğumda 2
mg uygulayıp, ikinci dozu ikinci, üçüncü dozu
ise dördüncü haftada önermektedir (10).
Pek çok çalışmada tek doz K vitaminin i.m
kullanımının kas dokusunun yavaş salınan K
vitamini deposu olması nedeniyle klasik ve
geç tipi önlemede yeterli olduğu, tek doz oral
tedavinin ise klasik tipe etkili olduğu düşünülmektedir (4,10).
Alternatif bir kullanım şekli ise 25 µcg/gün olmak üzere verilen profilaksidir, ancak etkinliği
tartışmalıdır. Tıraş ve ark.’ının ülkemizde yaptığı çalışmalarda, tek doz K vitaminin oral ve
i.m olarak etkinliği araştırılmış ve arada fark
saptanmamıştır (10).
Danimarka ve Hollanda’da bilier atrezili vakaların retrospektif olarak değerlendirildiği
bir çalışmada, farklı K vitamini profilaksisi
uygulanmış hastalar karşılaştırılmıştır (11,12).
Danimarka’da 2000 yılına kadar her bebeğe
doğumda 2 mg oral K vitamini tek doz uygulanmakta, ancak yalnızca anne sütü ile beslenenlere haftalık 1 mg oral K vitamini anne
sütü beslenmenin % 50’sinden fazla olduğu
sürece önerilmekte, komplike doğumlarda K
vitamini 2 mg i.m uygulanmakta iken, 2000
yılından sonra tüm bebeklere doğumda 2 mg
oral K vitamini uygulamasına geçilmiştir (11).
Hollanda’da ise 1990’dan beri doğumda 1 mg
oral profilaksi ve anne sütü ile beslenenlere
25 µcg/gün K vitamini 12 hafta boyunca önerilmiştir. K vitamini eksikliğine bağlı kanamaların en sık bu grupta olduğu görülmüş, i.m K
vitamini ve haftalık oral K vitamini alanlarda
daha az sıklıkta, formula ile beslenenlerde ise
en az kanama riski görülmüştür (12). Son yıllarda oral profilaksi dozunun 2 mg olmasının iyi
sonuçlar verdiği bildirilmektedir (11,13).
İntrakraniyal kanamaya bağlı mortalite % 19
ve nörolojik hasar % 21 olarak bildirilmektedir.
Literatürde K vitamini eksikliğine bağlı oluşan
kafaiçi kanama sonrası sağ kalan hastalarda
ciddi psikomotor retardasyon, serebral palsi,
hidrosefali, mikrosefali ve konvülziyonlar görüldüğü bildirilmiştir (14). Bir yaşına gelen ilk
olgumuzda halen antiepileptik kullanımı ve
motor retardasyon mevcuttur.
Sonuç olarak, yalnızca anne sütü ile beslenen
bebeklerin doğumda K vitamini almış olsalar
dahi ilk aylarda ek bir doz daha K vitamini
almalarının yenidoğanın geç başlangıçlı hemorajik hastalığınının neden olduğu intrakraniyal kanamaları ve buna bağlı gelişebilecek
hidrosefali, konvülziyon, ciddi psikomotor
retardasyon ve serebral hasara bağlı sekeller
gibi komplikasyonları büyük ölçüde azaltacağını düşünmekteyiz.
KAYNAKLAR
1. Korkut M, Özgen Ü. Yenidoğanın geç başlangıçlı hemorajik hastalığına bağlı intrakraniyal
kanama vakalarının sunumu. İnönü Üniversitesi
165
Okmeydanı Tıp Dergisi 28(3):162-166, 2012
Tıp Fakültesi Dergisi 2001;8(4):197-199.
2. Per H, Kumandaş S, Ozdemir MA, ve ark. Intracranial hemorrhage due to late hemorrhagic disease in two siblings. J Emerg Med
2006;31(1):49-52.
http://dx.doi.org/10.1016/j.jemermed.2005.09.007
PMid:16798155
3. Bozaykut A, Karaman S, Akyıldız B, ve ark. Yenidoğanın hemorajik hastalığı: Retrospektif çalışma Ege Pediatri Bülteni 2002;9(2):65-67.
4. Puckett RM, Offringa M. Prophylactic vitamin K
for vitamin K deficiency bleeding in neonates.
Cochrane Database Syst Rev 2000;(4):2776.
5. Greer FR. Vitamin K status of lactating mothers and their infants. Acta Pediatr Suppl
1999;88(430):95-103.
http://dx.doi.org/10.1111/j.1651-2227.1999.
tb01308.x
6. Ngo B, Van Pelt K, Labarque V, ve ark. Late vitamin K deficiency bleeding leading to a diagnosis of cystic fibrosis: a case report. Acta Clin Belg
2011;66(2):142-3.
PMid:21630615
7. Krstovski N, Janic D, Dokmanovic L, ve ark. Late
vitamin K deficiency bleeding in an infant with
choledochal cyst. Turk J Pediatr 2010;52(6):652-4.
PMid:21428201
8. Pirinccioglu AG, Gurkan F. Intracranial hemorrhage: Clinical and demographic features of patients with late hemorrhagic disease. Pediatr Int
2010; 4.
166
9. Turgut M, Yılmaz E. Yenidoğanın hemorajik
hastalığı ve intrakraniyal kanama: Dört vakanın
değerlendirilmesi. T Klin J Pediatr 2001;10:213218.
10.Tıraş Ü, Aral ZY. Yenidoğanın hemorajik hastalığını önlemede intramuskuler ve oral K vitamini
etkinliğinin karşılaştırılması. Gülhane Tıp Dergisi 2001;4:395-8.
11.Hansen KN, Minousis M. Oral vitamin K prophylaxis in Denmark. Acta Pediatr 2003;92(7):802-5.
http://dx.doi.org/10.1111/j.1651-2227.2003.
tb02536.x
12.Van Hasselt Pm, Kvist N. Netherlands study group for Biliary Atresia registry. Prevention of
vitamin K deficiency bleeding in breastfed infants. Pediatrics 2008;121(4):857-63.
http://dx.doi.org/10.1542/peds.2007-1788
PMid:18381514
13.Von kries R, Hachmeister A, Göbel U. Oral 2
mg doses of vitamin K effectively prevent late
vitamin K deficiency bleeding. Eur J Pediatr
1999;158(3):183-6.
http://dx.doi.org/10.1007/PL00014352
PMid:10650866
14.Sahni R, Weinberger J. Management of intracerebral hemorrhage. Vascular Health and Risk
Management 2007;3(5):701-709.
PMid:18078021 PMCid:2291314
Download