Hvordan ser vi?

advertisement
bruker øynene våre hele dagen. De hviler nesten ikke. Men når
vi hviler under dyna om natten, hviler øynene våre under
øyelokkene før en ny dag med aktivitet.
Hvordan ser vi?
Når tingene rundt oss blir truffet av lys fra sola eller en lampe,
blir en del av lyset sendt tilbake i alle retninger. Noe av dette
lyset treffer øynene våre, og derfor ser vi det som er rundt oss.
Vi kan sammenligne øynene med et kamera.
Øynene er de sanseorganene som registrerer lys. De er
kuleformete med en diameter på ca. 2,5 cm, og ligger plassert i
hver sin øyehule, som er to hulrom foran i hodeskallen. Se
figuren på side 3.
Ytterst rundt øyet ligger senehinnen. Den er tykk og seneaktig,
og beskytter øyet. Den synlige delen av hinnen, det hvite i øyet,
er dekket av en tynn bindehinne. Dersom vi får rusk eller
betennelse i øyet, utvider blodårene i bindehinnen seg, slik at
øyet blir rødt!
Hornhinnen er en glassaktig hinne og virker som et vindu i
senehinnen. Den er uten blodårer for at lyset skal slippe best
mulig gjennom.
Gözler ışkları tesbit eden duyu organlarıdır. Kafatasının ön kısmında
bulunan göz çukurlarına yerleşen gözler; yuvarlak top şeklinde ve
çapı 2,5 cm. dir.
Gözün dış kısmında sert tabaka (senehinne) blunur. Kalın sık
dokulardan
oluştuğu için gözü
NORVEÇÇE
TÜRKÇE
korur. Gözün
diameter
çap
görünen kısmı,
senehinne
sert tabaka, kiriş zarı
yani beyaz olan
hinne
zar
göz akı ince bir
bindehinne
bağlayıcı zar, kiriş
zar tabakası
hornhinne
saydam tabaka, kornea
(bindehinne) ile
regnbuehinne
iris tabakası
kaplıdır.
Iris
iris, gözün renkli bölümü
Gözümüze bir
pigment
pigment
madde kaçtığında
pupill
göz bebeği
ya da gözde bir
fingeravtrykk
parmak izi
iltehaplanma
olduğunda bu zar altında bulunan damarlar genişliyerek daha fazla
kan gelmesine neden olur. Bu yüzden gözümüz kızarır!
Saydam tabaka (hornhinne) camsı
bir tabakadır, ve sert tabakanın ortasında bir pencere görevi yapar.
Göze gelen ışınlar buradan içeri geçtiği için, bölgede damar
bulunmaz.
Saydam tabaka içerisinde iris (regnbuehinne) bulunur. İris bol
miktarda renk maddesi, pigmentden oluşur ve gözümüzün rengini
Innenfor hornhinnen ligger regnbuehinnen, iris. Den inneholder
et fargestoff, pigment, som bestemmer fargen på øyet.
Pigmentet hindrer lyset i å trenge i gjennom, og dermed ledes
alt lys gjennom pupillen, som er en åpning midt i
regnbuehinnen. Størrelsen på pupillen reguleres av muskler i
regnbuehinnen. Når lyset er skarpt, blir pupillen liten, og i
mørket utvides den. Irisen hos hvert menneske har sitt eget
mønster akkurat som fingeravtrykk.
Når lyset har gått gjennom pupillen, treffer det linsen. Linsen er
gjennomsiktig og elastisk. Linsen og hornhinnen samler lyset til
et bilde på netthinnen, retina, bakerst i øyet. Rundt linsen ligger
det en muskel som kan forandre krumningen på linsen. Derfor
belirler. Pigment ışığın geçmesini önler. Bu yüzden ışık saydam
tabakanın ortasında, bir delik halinde bulunan gözbebeğinden (pupill)
geçer. Gözbebeğinin büyüklüğü, iristeki kaslar tarafından ayarlanır.
Göze ışık fazla geldiğinde kaslar gerilerek gözbebeğini küçültür.
Karanlıkta ise genişler. Her insanın farklı parmak izi olduğu gibi, irisin
yapısıda insandan insana değişir.
Işık gözbebeğinden geçtikten sonra merceğe (lins) gelir. Mercek
geçirgen ve esnek bir yapıdadır. Mercekten geçen ışınlar, gözün arka
kısmında bulunan ağ tabakaya,retınaya (netthinne) resim halinde
yansır. Merceği çevreleyen kaslar ışığın mercekten geçerken açı
değiştirmelerine neden olur. Bu sayede gerek uzaktaki, gerekse
yakındaki cisimleri net olarak
görürüz. Yani mercek fotograf
NORVEÇÇE
TÜRKÇE
makinasının objektifi gibi
netthinne,
ağ tabaka, retina
odaklama (fokus) işlev görür.
retina
nerveimpuls
sinir uyaricsi
Ağ tabakayı alıcı hücreler ve
krumning
kavis, büküm
sinir uçları bir ağ gibi
fokusere
odaklamak
kaplamıştır ve bunlar: “stavar”
sansecelle
duyu hücresi
ve” tapper” diye adlandırılır. Bu
staver
aydinlik ve karan
hücrelere gelen ışınlar elektirik
liğa karşi duyarli
sinyallerine (nerveimpuls)
alicilar
dönüşür ve görme sinirleri
tapper
kirmizi,yeşil ya da mavi
işiğa karşi duyarli alicilar
sayesinde beyne iletilir.
Ağ tabakanın verileri beyne
blind flekk
kör nokta
gönderdiği bu bölgeye kör
tredimensjonalt
üç boyutlu
nokta, optik disk (blinde flekk)
gul flekk
sari leke
klarer vi å se skarpt både på avstand og nært hold. Det kalles å
fokusere.
Netthinnen inneholder to typer sanseceller: staver og tapper.
Når lyset treffer dem, dannes det nerveimpulser som går videre
til hjernen gjennom synsnerven.
Det området på netthinnen hvor synsnervene går ut, kalles den
blinde flekken, for her er det ingen synsceller. Men hjernen
fyller ut det blinde feltet med informasjon slik at vi ikke ser en
svart flekk midt i synsfeltet.
Synsnervene fra hvert øye krysser hverandre på undersiden av
hjernen. De to bildene som dannes på netthinnene våre, er litt
forskjellige. Men hjernen setter dem sammen slik at vi ser
tredimensjonalt.
Den gule flekken er det området på netthinnen som har flest
tapper, og her ser vi skarpest og best i dagslys.
Hvorfor blunker vi?
Visste du at det i gjennomsnittet er 2,8 sekunder mellom hvert
blunk? Vi blunker altså nesten hele tida. Men hvorfor merker vi
det ikke? Et blunk varer ca i 0,3 sekunder, det er kortere tid enn
det tar å si ordet ”blunk”. Prøv da vel.
Tårekjertelen skiller ut en væske, tårer, som fordeles utover
øyet når vi blunker. Det hindrer uttørking og hjelper til med å
holde øyet rent.
denir. Çünkü bu bölgede görme hücreleri yoktur. Beyin kör noktayı
bilgilendirir. Bu nedenle görme alanımızda her hangi bir kara leke
olduğunu algılamayız.
Her iki gözden gelen görme sinirleri beynin alt bölümünde kesişirler.
Ağ tabakadan gelen farklı resimler burada, beyin tarafından
birleştirilir.
Bu şekilde bizler de cisimleri üç boyutlu (tredimensjonalt)
görürüz. Ağ tabakanın sarı nokta (gule flekk) olarak adlandırılan
kısmı alıcı hücrelerin en fazla olduğu bölgedir. Gün ışığında en net
görüntüler burada oluşur.
Neden gözümüzü kırparız?
Ortalama her 2,8 saniye aralıkla gözümüzü kırptığımızı
biliyormuydunuz? Yani sürekli gözümüzü açıp kapatıyoruz ama
neden bunu fark etmiyoruz?
Her göz açıp kapatma 0,3 saniyede oluyor. Yani ‘ kırp’ sözcüğünü
söylemek için kullandığımız süreden daha az. Dene!!!
Gözümüzün her hareketinde göz yaşı bezi (tårekjertel) tarafından bir
damla sıvı ‘‘göz yaşı’’, gözün dış yüzeyine yayılır. Bu sayede hem göz
nemli kalır, hem de temizlenmiş olur. Sıvı daha sonra gözyaşı
kesesinde (tåresekk) toplanır ve buradan da burna gider. Ağladığımız
durumlarda ya da gözümüzü kaşıdığımızda göz yaşı bezi, göz
yüzeyine daha fazla sıvı salgılar. Bu durumda göz yaşı kanalı
(tårekanal) yetersiz kalır ve sıvı dışarıya, yani yanaklarınıza akar.
Download